18 Kasım 2012 Pazar

GYODER'İN LONDRA ÇIKARTMASI

TURİZMİN SESİ


Türkiye gayrimenkul sektörünün uluslararası piyasalarda tanıtımı amacıyla düzenlenen roadshow’ların ilki, dünyanın en önemli finans merkezlerinden biri konumundaki Londra’da gerçekleştirildi.GYODER (Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği) ve T.C. Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) işbirliğinde ve HSBC Bank Sponsorluğunda, Türkiye gayrimenkul sektörünün uluslararası piyasalarda tanıtımı amacıyla düzenlenen roadshow’ların ilki, dünyanın en önemli finans merkezlerinden biri konumundaki Londra’da gerçekleştirildi. SPK ile İMKB‘nin de katılımıyla düzenlenen ve çok sayıda yabancı yatırımcının ilgi gösterdiği roadshow’da, ülkemizin değişen yatırım iklimi ve buna bağlı cazip fırsatlar da tüm detaylarıyla anlatıldı.
İngilizlerin ünlü finans merkezi Canary Wharf’ta düzenlenen ve büyük ilgi gören roadshow’ların ilkinde; yabancı büyük sermaye gruplarını Türkiye’ye çekebilmek amacıyla, ülkemizin değişen yatırım iklimi ve buna bağlı cazip fırsatlar da tüm detaylarıyla anlatıldı. İstanbul Finans Merkezi, 3’ncü havaalanı, otoyollar, hızlı tren ve ‘Kanal İstanbul’ gibi mega projeleriyle uluslararası pazarın ilgi merkezine dönüşen ve kentsel dönüşüm, mütekabiliyet yasalarıyla önemli bir büyüme trendi yakalayan Türkiye gayrimenkul sektöründeki fırsatlar yabancı yatırımcılara tanıtıldı.
GYODER (Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği) ve T.C. Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) işbirliğinde, “Türkiye gayrimenkul sektörünün uluslararası piyasalarda tanıtımı” amacıyla planlanan roadshow’ların ilki, dünyanın en önemli finans merkezlerinden biri konumundaki Londra’da gerçekleştirildi. 8 Kasım 2012 tarihinde gerçekleştirilen ve büyük ilgi gören Roadshow’a, önemli yabancı yatırımcı ve fonlardan 85 temsilci katıldı.

gyoder,roadshow,turkiye-gayrimenkul-sektoru.jpg
Yatırımcılar ve fonlardan Türkiye’ye büyük ilgi
Türkiye gayrimenkul sektöründe son dönemde yaşanan olumlu ve önemli gelişmelerle beraber uluslararası tanıtım faaliyetlerine ağırlık veren GYODER, Cityscape Global 2012’de üstlendiği aktif rolün ardından, önemli uluslararası finans merkezlerini kapsayan roadshow’larına da, T.C. Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı işbirliğinde Londra ile başladı. SPK ve İMKB’nın katkıları ile HSBC Bank sponsorluğunda, Londra’da 8 Kasım 2012 tarihinde yapılan toplantıya, önemli yabancı yatırımcı ve fon temsilcilerinden oluşan 85 kişilik bir grup katıldı. Büyük ilgi çeken toplantıda, Türkiye ekonomisinin ve gayrimenkul sektörünün istikrarlı gelişimi ortaya konulurken, sektörün kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri ile birlikte barındırdığı önemli potansiyel de anlatıldı.

Türkiye ve İstanbul, uluslararası cazibenin odağında
Toplantının açılış töreninde ev sahibi olarak yer alan GYODER Başkan Yardımcısı Özlem Gökçe konuşmasında; GYODER’in çalışmalarına da yer vererek, Türkiye gayrimenkul sektöründeki gelişmelere değindi. Gayrimenkulde gelişmekte olan trendleri Avrupa nezdinde inceleyen PricewaterhouseCoopers (PwC) ve Urban Land Institute (ULI) tarafından bu yıl hazırlanan rapora da dikkat çeken Gökçe, “Rapor, Türkiye’nin, gayrimenkul alanında bölgesel ve uluslararası bir cazibe merkezi olduğunu ortaya koydu. Yine bu rapora göre, İstanbul mevcut ve yeni yatırımların yanı sıra gelecekteki potansiyeli ile Münih, Varşova, Berlin ve Stockholm’ü gerisinde bırakarak Avrupa’da ilk sırada yer alıyor” dedi. Gökçe, ayrıca Cityscape Global 2012 ve MIPIM 2013’te Türkiye’nin “Onur Ülkesi” seçilmesinin, Türkiye gayrimenkul sektörünün uluslararası yatırımcılar nezdinde bir cazibe merkezi haline geldiğinin somut göstergeleri arasında olduğunu vurguladı. Gayrimenkul sektörünü etkileyen mevzuatlarda son yıllarda yaşanan gelişmelerede değinen Gökçe, yürürlüğe giren ‘Kentsel Dönüşüm yasası’ ile önümüzdeki 20 yıllık bir süreçte 7,5 milyon konutun yenilenmesinin hedeflendiği belirtti. Gökçe, mütekabiliyet yasasındaki değişiklikler ve yabancıya satışın kolaylaştırılması sonucunda da, halihazırda 2,5 milyar dolar seviyesinde olan gayrimenkul sektöründeki Yabancı Doğrudan Yatırımının, orta vadede 10 milyar dolar seviyesine çıkmasının beklendiğini kaydetti.

Türkiye küresel krizden güçlü çıktı
Türk ekonomisinin son on yıllık dönemde kaydettiği gelişme ve genel performansı üzerinde duran T.C. Londra Büyükelçisi Ünal Çeviköz, 2008 yılında başlayan ve halen yansımaları hissedilen küresel krize karşın, Türk ekonomisinin kayda değer büyüme oranları sağlamaya devam ettiğine dikkat çekti. Çeviköz; Türk ekonomisinin bu performansının, İstanbul’un uluslararası finans merkezi haline getirilmesi ve Türkiye’nin ortaya koyduğu 2023 vizyonunun, ülkemizi yabancı yatırım açısından cazip hale getirdiğini söyledi. Gayrimenkul ve inşaat sektörlerinin de giderek gelişmekte olan potansiyeli ile yabancı yatırım açısından önemli olanaklar sunduğunu belirten Büyükelçi Ünal Çeviköz, halihazırda Türk piyasasında oldukça aktif konumda olan İngiliz firmalarının ve yatırımcılarının, gayrimenkul sektörlerindeki yatırımlarını da arttırmasının beklenildiğini belirtti.

“Gayrimenkule hem yasama hem projelerle destek veriliyor”
TYDTA Başdanışmanı Hasan Pehlivan, konuşmasında uluslararası doğrudan yatırımların Türkiye'nin ekonomik kalkınmasındaki rolüne dikkat çekerken, bu yatırımlar arasında özellikle emlak sektörünün önemini vurguladı. Şimdiye kadar yürürlüğe giren diğer iyileştirme yasalarının, sektöre toplam 26 milyar ABD doları yabancı sermaye girmesine yardımcı olduğunu belirten Pehlivan, sözlerine şöyle devam etti: “Son on yılda, Türkiye’de kişi başına düşen milli gelirin üçe katlanmasını sağlayan ekonomik dönüşüm sayesinde, Türkiye 800 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşmış, kamu borç ve giderleri kontrol altına alınarak yatırımcılar için güvenli bir ortam oluşturulmuştur. Çok kısa bir süre önce dünyanın önde gelen kredi değerlendirme kuruluşlarından Fitch Ratings de Türkiye’nin kredi notunu ‘yatırım yapılabilir’ seviyesine çıkararak bu durumu tasdik etmiştir.”

Açılış konuşmalarının ardından gerçekleşen “Türkiye’nin Ekonomik Görünümü” başlıklı panelde, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Kurumsal Yatırımcılar Daire Başkanı Tevfik Kınık, “Türkiye Pazarına Genel Bakış”; İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkan Yardımcısı Mustafa Kemal Yılmaz, “Türkiye’deki Stok ve Bono Pazarı”; T.C. Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) İngiltere Kıdemli Danışmanı Ahmet İplikçi ise “Türkiye’deki Yatırım Fırsatları ve Ekonomik Bakış” adlı sunumlarını gerçekleştirdiler.

Fitch Ratings’in BBB- (yatırım yapılabilir ülke) notu da konuşuldu
Sunumunda Türkiye ekonomisine yönelik genel verileri ortaya koyan Kınık, fırsatlar ve son gelişmelere de değindi. Tevfik Kınık, kredi derecelendirme kurumu Fitch Ratings’in Türkiye’nin notunu BB+’dan (durağan görünüm), BBB-‘ye (yatırım yapılabilir ülke) yükselttiğine de dikkat çekti. Kınık, kentsel dönüşüm, İstanbul Finans Merkezi, Ticaret Kanunu, Mütekabiliyet ve Sermaye Piyasaları Kanun Taslağı’na da dikkat çekerek, Türkiye’nin içinde bulunduğu önemli süreci vurguladı. İMKB Başkan Yardımcısı Mustafa Kemal Yılmaz gerçekleştirdiği sunumda, kurumun gelişim sürecini, bugünkü durumunu ve sunduğu fırsatları detaylarıyla aktardı.

Türkiye OECD’nin en hızlı büyüyen ülkesi
TYDTA İngiltere Kıdemli Danışmanı Ahmet İplikçi ise, sunumunda öncelikle Türkiye'nin makroekonomik göstergelerde yakalamış olduğu başarıyı rakamlarla anlattı. İplikçi, Türkiye'nin, son on yılda ortalama %5,2'lik reel büyüme ile “OECD’ye üye ülkeler arasında en hızlı büyümeyi kaydeden ülke” olduğunu belirtti. İplikçi, bu büyüme oranının OECD ve PwC kaynaklarına göre; hem kısa hem de uzun vadede devam edeceğini ve Türkiye'nin, tahmin edilenden daha kısa sürede dünyanın en büyük on ekonomisi arasına gireceğini ifade etti. İstanbul'un uluslararası şirketler için bir cazibe merkezi haline geldiğini, Coca-Cola, GE ve GlaxoSmithKline gibi uluslararası birçok markanın İstanbul'u bölgesel yönetim merkezi olarak seçtiğini de vurgulayan İplikçi, bunda 200'ün üzerinde destinasyona direkt uçuş yapan Türk Hava Yolları’nın da büyük katkısı olduğunu belirtti. İplikçi sözlerine şöyle devam etti: “Ajansımız, yatırım ortamının tanıtımı ve Türkiye'ye gelecek veya Türkiye'de mevcut yatırımcılara yatırım öncesi, yatırım aşaması ve yatırım sonrası ihtiyaç duydukları bilgilendirme ve yönlendirmede ‘tek durak ofis’ yaklaşımı ile baş koordinatör olarak, ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içindedir. Son iki yılda belli ülke, sektör ve firmalar hedeflenerek, özel stratejilerle yatırımcıların Türkiye'de yatırım yapmaları sağlanmış ve bu konuda şimdiye kadar çok çarpıcı sonuçlar elde edilmiştir. Ajans olarak Ankara ve İstanbul ofislerinde görev yapan son derece nitelikli personelimizin yanı sıra 20'ye yakın gelişmiş ve gelişmekte olan ülkedeki danışmanımız ile kesintisiz hizmet vermekteyiz.”

Günün ikinci panelinde ise GYODER Başkan Yardımcısı Özlem Gökçe ve GYODER Yönetim Kurulu Üyesi Dr. M. Emre Çamlıbel, Türkiye gayrimenkul sektörünün tüm detaylarına ilişkin GYODER sunumunu paylaştı. Sunumda Türkiye gayrimenkul sektörünü yönlendiren ekonomik gelişmelere yer veren Gökçe ve Çamlıbel, yabancıları yakından ilgilendiren mütekabiliyet yasasına ve yasanın olası etkilerine de değinerek, Türkiye gayrimenkul sektörünün 2023 vizyonu ile devam ettiler. “Türkiye gayrimenkul sektörünün uluslararası piyasalara entegre olması ve sürdürülebilir ve çevre uyumlu bir şekilde büyümesi öngörülmektedir” diyerek, Türkiye’deki hızlı büyüme potansiyelinin altını çizen Gökçe ve Çamlıbel, ticari gayrimenkul piyasasını İstanbul’daki AVM ve ofis bina yatırımları gibi detaylı örneklerle anlattı ve Avrupa ülkelerindeki yatırımlarla da karşılaştırmalı olarak paylaştılar.

GYODER adına konuşan Gökçe ve Çamlıbel “Gelişmekte olan AVM yatırımlarında, Avrupa ülkelerine göre geride olmakla birlikte bu durumun sektör açısından bir fırsat olduğunu ve bu alandaki potansiyelin değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Sunumda yabancı sermayenin gözünden Türkiye emlak sektörünün değerlendirmesine de yer veren Çamlıbel ve Gökçe, Türkiye emlak sektörünün uluslararası sıralamadaki konumunu grafikler üzerinden katılımcılarla paylaştılar. Konuşmalarının sonunda “Türkiye ekonomisi ve emlak sektöründe çok belirgin bir büyüme ile karşı karşıyayız. Mütekabiliyet yasası ve kentsel dönüşüm projeleri ile emlak sektörü, çok büyük bir ivme kazanma noktasındadır. Global ekonomik kriz süresince ekonomik ve politik olarak istikrarlı bir duruş sergilemiş olmamız ve bunun neticesinde gelen not artışı da, yabancı yatırımcı gözünde ülkemizi cazip hale getirmiştir.” dedi.“Türkiye’deki yatırım olanakları” başlığını taşıyan son oturumda ise Emlak Konut GYO Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Sur, Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dumankaya, Tahincioğlu Holding Başkanı ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-İngiliz İş Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Özcan Tahincioğlu, HSBC Bank PLC Yönetim Direktörü ve Global Gayrimenkul Finans Başkanı Matthew Webster ve Çalık GYG Genel Müdürü Doç. Dr. Feyzullah Yetgin konuşmacı olarak yer aldı

Türkiye’nin son on yıldır en çok büyüyen ekonomilerin başında geldiğini ve önümüzdeki on yıl içinde ise en büyük on ekonomi içinde yer alacağını belirten Haluk Sur, “Gayrimenkul sektörü de, Türkiye'nin bu büyüme dinamiğine paralel bir şekilde gelişmeye devam ediyor” dedi.
Geçmişe oranla pazar şartlarının ve ihtiyaçlarının değiştiğini belirten Ali Dumankaya, bu gelişmelerin endişe yaratmaması gerektiğini, Türkiye’de büyük projelerin söz konusu olduğunu da belirterek yabancı yatırımcı ve fonlara, işbirliği çağrısında bulundu.Öte yandan, Türkiye’de kentsel yenileme projelerine de dikkat çeken Doç. Dr. Feyzullah Yetgin, bu tür projelerin artması ile, yabancı büyük fonların prestijli projelere girmesinin daha kolay olacağını söyledi.
İstanbul’un önemine değinen Özcan Tahincioğlu ise, Türkiye’nin inanılmaz değişimi karşısında yabancı fonların da bir an önce pozisyon almaları gerektiğini, yoksa ileride daha yüksek meblağlar ödeyerek pazara girilebileceğini belirtti. Para transferindeki risklerin, daha sıkı ve şeffaf bir biçimde denetlenmesi gerektiğini belirten Matthew Webster de, “Bankaların, oluşabilecek kur risklerine karşı uzun dönemde yapılandırılabilmesi; bunun için de Türkiye’nin yeni düzenlemeleri uygulamaya alması gerekli” açıklamasında bulundu.Roadshow’ların rotası; Katar, Singapur, Malezya GYODER’in planladığı roadshow’ların yakın dönemdeki rotası ise; uluslararası büyük fonların bulunduğu önemli finans merkezlerinden Katar, Singapur ve Malezya olarak planlandı

MÜZEKART SAHİPLERİ SİGORTA GÜVENCESİNDE

TURİZMİN SESİ


Kültür ve Turizm Bakanlığı, TÜRSAB-MTM İş Ortaklığı ve Zurich Sigorta kültür alanında bir ilke imza attı. Ekim 2012 tarihinden itibaren Müzekart sahibi olanlar 1 yıl boyunca Zurich Sigorta ferdi kaza sigortası sahibi oluyor. Bu dev işbirliğine ait anlaşma, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Zurich Sigorta CEO’su Yılmaz Yıldız ve TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’un katılımıyla bugün düzenlenen törende imzalandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, DÖSİMM (Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü), TÜRSAB – MTM İş Ortaklığı ve Zurich Sigorta, kültür ve sanat alanında bir ilke imza attı. Türkiye'nin "müze müze gezdiren" tek kartı olan Müzekart’ın sunduğu avantajlara eklenen ferdi kaza sigortası ile tarih ve sanat severler bundan böyle Zurich Sigorta’nın güvencesi altında olacak. Müzekart, sahiplerine Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı 300'ü aşkın müze ve ören yerinde, diledikleri kadar gezme imkânı sağlıyor. Ayrıca Müzekart+, müzelere ücretsiz giriş imkânının yanı sıra, tiyatrodan konsere, kafeden hediyelik eşya dükkânlarına kadar pek çok noktada kullanıcısına cazip indirimler sunuyor. Bugün yapılan işbirliği protokolü imza töreniyle kartın avantajlarına ferdi kaza sigortası özelliği de ekleniyor.

kultur-ve-turizm-bakanligi,-tursab-mtm-is-ortakligi-,zurich-sigorta-,1.jpg
Bakan Günay: “ Müzekart kullanım sayısı 2 milyon 150 bine ulaştı.“
Müze ve ören yerlerini Müzekart ile gezen ziyaretci sayısının 2011 Ocak-Ekim döneminde 1 milyon 870 bin olduğunu, 2012’nin aynı döneminde yüzde 15 artışla 2 milyon 150 bin adete yükseldiğini belirten Turizm ve Kültür Bankanı Ertuğrul Günay, şunları söyledi: “Müzekart+, klasik Müzekart’ın sağladığı imkanların yanısıra, müze, mağaza ve kafeleri, ‘GES’ markası altında faaliyet gösteren geleneksel el sanatları mağazalarımız, tüm belli başlı özel müzeler, devlet tiyotroları, devlet opera ve balesi gibi çok çeşitli kültürel etkinlik ve mekanlarla ile birçok turistik çekim merkezinde indirim olanaklarını içermektedir.”Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Müzekart sahiplerine ücretsiz ferdi kaza sigortası uygulamasının 1 Ekim 2012 tarihi itibariyle başladığını ve bu tarihten itibaren Müzekart ile Müzekart+ satın alan tüm vatandaşların, kartlarının geçerlilik süresi olan bir yıl boyunca bu güvenceye sahip olacaklarını kaydetti. Bakan Günay, “Düzenlenen ferdi kaza sigorta poliçesi, 30 ve 50 TL bedelli kart sahipleri için kişi başına 10 bin TL tutarında kaza sonucu, vefat ve sürekli sakatlık teminatı içermektedir, yüzde 50 indirimli Müzekart sahipleri için ise bu meblağ 5 bin TL olarak belirlenmiştir” dedi.
kultur-ve-turizm-bakanligi,-tursab-mtm-is-ortakligi-,zurich-sigorta-,2.jpg
Yılmaz Yıldız : « Sigorta sektöründe yeni ve yaratıcı bir projeye imza attık.»
Zurich Sigorta CEO’su Yılmaz Yıldız konuşmasında, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ilk kez böyle yaratıcı bir proje kapsamında bir sigorta şirketiyle işbirliğine girdiğini ve ülkemiz turizm sektörüne katma değeri yüksek, yeni bir proje kazandırdıklarını belirtti. Yıldız, "Zurich Sigorta olarak bu anlamlı ve sosyal içerikli projede yer almaktan mutluluk duyuyoruz" dedi.Yıldız, sözlerine şöyle devam etti: "1 Ekim 2012 tarihinden itibaren Müzekart sahibi olanları, yalnız müze ve ören yerleriyle sınırlı olmamak üzere, ani ve beklenmedik şekilde ortaya çıkan kazalara karşı Zurich Sigorta güvencesi altına alıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TÜRSAB-MTM İş Ortaklığı gibi ülkemiz değerli kurumlarıyla birlikte gerçekleştirdiğimiz işbirliği kapsamında, 2013 yılında 750 bin Müzekart sahibini ek bir ücret ödemeksizin ferdi kaza sigortası teminatlarından faydalandıracağız.”
Zurich Sigorta Grubu’nun, küresel hizmet ağı, bilgi birikimi, uluslararası arenada güvenilirliği, yüksek müşteri memnuniyeti ve başarılı hasar yönetimi sayesinde, bireysel ve kurumsal sigortalarda dünya liderleri arasında olduğunu vurgulayan Yıldız, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Hedefimiz, dünya çapındaki gücümüzü Türkiye’de de yerel stratejik iş ortaklıkları kurarak pekiştirmek, ürün ve hizmetlerimizle farklı alanlarda fayda sağlamak. ” Zurich Sigorta ferdi kaza teminatlarının geçerliliği Müzekart’ın satın alınmasıyla otomatik olarak başlıyor. Geçici kart sahipleri ise Müzekart Çağrı Merkezi’ni arayarak sigortalarını aktive ettirmeleri durumunda bu güvencelere hak kazanıyorlar.Kart sahibi olmak isteyenler, 444 68 93 numaralı Müzekart çağrı merkezinden, www.muzekart.com adresinden veya Türkiye geneline yayılmış 300’ü aşkın satış noktasından kartlarını edinebilirler.

TEMEL KOTİL’E ÖNEMLİ GÖREV

TURİZMİN SESİ


Türk Hava Yolları Genel Müdür’ü Doç. Dr. Temel Kotil 2013 yılı için Avrupa Havayolları Birliği Başkan Yardımcısı, 2014 ve 2015 yılları için de Avrupa Havayolları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı seçildi.Avrupa Havayolları Birliği üyesi havayollarının yöneticileri arasından 2 yıllık bir dönem için seçilen Yönetim Kurulu Başkanı, yılda 2 kez yapılan toplantılara başkanlık ediyor. Havacılık politikalarının oluşmasına yardımcı oluyor. Toplantılarda havacılık endüstrinin durumu, sektördeki fırsat ve imkanları değerlendiriliyor.Türk Hava Yolları Genel Müdürü Temel Kotil, Avrupa Havayolları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı olarak Avrupa Birliği’nin gündeminde olan havacılık sektörüyle ilgili toplantılara da bizzat katılarak görüş belirtme şansına sahip olacak

EDUPLUS 11. YÖNETİM ZİRVESİ GERÇEKLEŞTİ

TURİZMİN SESİ-ARTİN ŞİRİNPINAR


Sektörlerin önde gelen markaları ve en başarılı yöneticileri 15 Kasım tarihinde 11.Yönetim Zirvesi’nde buluştu.Amerika, İsviçre, Dubai, Azerbaycan ve daha birçok ülkenin yönetim otoriteleri, global yöneticileri ve holding sahipleri 15 Kasım 2012 tarihinde Eduplus 11.Yönetim Zirvesi’nde bir araya geldi. Ulusal ve uluslararası kuruluşların üst düzey yöneticileri, CEO’ları, Genel Müdürler, yönetim alanında ünlü akademisyenlerin katılımıyla 15 Kasım’da Maslak Sheraton Hotel İstanbul’da gerçekleşti.
Zirvede Hedef A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Feyhan Yaşar, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkan Vekili Enis Turan Erdoğan, Polisan Holding CEO Erol Mizrahi, Turkcell Kurumsal Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Selen Kocabaş, Bahçeşehir Üniversitesi Reklamcılık Bölüm Başkanı Reklam Danışmanı ve Köşe Yazarı Prof. Dr. Ali Atıf Bir gibi çok sayıda önemli isim EDUPLUS 11. Yönetim Zirvesi 2012’de buluştu. Konferans başkanlığını Eduplus Yönetim Kurulu Başkanı Dr.Çağlar Çoroğlu gerçekleştirirken sunuculuğunu ise Ece Vahapoğlu yaptı.
Eduplus, katılımcılara daha önce organize ettiği zirvelerde olduğu gibi güçlü bir içerik ve konusunda uzman yöneticiler ile zengin bir öğrenme platformu sundu. Zirve, konuşmacı ve katılımcıların yüksek profili, fark yaratan anlayış ve uygulamaları, dinamik yapısı, interaktif seansları ile konusunda Türkiye’nin en kapsamlı zirvelerinden biri olma özelliği ile dikkat çekiyor. Zirvede çok uluslu şirketlerin başarılı ve deneyimli yöneticileri geniş bir konuşmacı kadrosu katılımcılar ile buluştu.
11. Yönetim Zirvesi'nde katılımcılar; interaktif bir ortamda “Sektör Lideri Nasıl Olunur?”, “Why Loyalty Matters! Pazarlama Gurularından Şirketinizi Zirveye Taşıma Kılavuzu”, “Yurt Dışındaki En Güçlü Türkler! Nasıl Başardılar? Dünya Şirketlerinde Yükselmenin Yolları” gibi çok sayıda önemli konuyu otoritelerde dinleme ve tartışma fırsatı buldu

GELENEKSEL YILBAŞI HİNDİNİZ DİVAN’DAN

TURİZMİN SESİ


Yeni yıl sofralarının geleneksel yemeği yılbaşı hindisi, Divan’ın tecrübeli şefleri tarafından iç pilav, kestane, brokoli ve yaban mersini sosu ile hazırlanıyor.Aralık ayı boyunca tüm Divan Brasserie, Pub ve Cafeterialardan sipariş edebileceğiniz yılbaşı hindisi, sofralarınıza neşeyi ve lezzeti taşıyor. Yılbaşı gecesini dışarıda kutlamak isteyenler için ise, Divan Brasserie Bebek, Divan Brasserie Kalamış, Divan Ataşehir Pub ve Divan Erenköy Publarda yılbaşına özel diğer lezzetler de sunuluyor.
Divan Brasserie, Divan Pub ve Cafeteriaları, Noel ve yılbaşı gecelerinde aileniz ve dostlarınıza düzenleyeceğiniz ev davetleriniz için geleneksel yılbaşı hindisini; iç pilav, kestane, brokoli ve yaban mersini sos ile hazırlıyor. Noel ve yılbaşı gecelerinde özenle hazırladıkları sofrada hem sevdiklerine muhteşem bir ziyafet vermek hem de yorulmadan gecenin keyfini çıkarmak isteyenler 2 gün öncesine kadar hindi siparişi verebilirler. Yarım fırınlanmış hindi 210 TL, bütün fırınlanmış hindi 320 TL’den satışa sunuluyor. Siparişleriniz için Divan Brasserie, Divan Pub ve Divan Cafeterialarını arayabilirsiniz.
Divan Brasserie Bebek, Divan Brasserie Kalamış, Divan Pub Ataşehir ve Divan Pub Erenköy ise; bu özel geceyi Divan şeflerinin özenle hazırladıkları nefis lezzetlerle kutlamak isteyenleri bekliyor. Yeni yıla özel hazırlanacak olan başlangıç tabağı, hindi ve yılbaşı pastasından oluşan bu spesiyallerin tadı bütün bir yıl damaklarınızda yer edecek.

Divan Brasserie Kalamış 0216 414 57 03
Divan Brasserie Bebek 0212 263 29 73
Divan Pub Erenköy 0216 386 52 36
Divan Pub Ataşehir 0216 456 51 10
Divan Cafeteria İş Kule 0212 325 18 39
Divan Cafeteria Amerikan Hastanesi 0212 231 00 94
Divan Cafeteria Ümraniye 0216 522 63 19

AKFEN HOLDİNG KAR AÇIKLADI

TURİZMİN SESİ


Havalimanları yönetimi ve operasyonları, inşaat, deniz limanı işletmeciliği, deniz ulaşımı, su dağıtım ve atık su hizmetleri, enerji ve gayrimenkul gibi endüstri kollarında faaliyet gösteren Akfen Holding, ilk 9 aylık finansal sonuçlarını açıkladı.Akfen Holding’in 9 aylık finansal sonuçları açıklandı. 1 Ocak 2012- 30 Eylül 2012 dönemini kapsayan finansal sonuçlara göre Akfen Holding’in konsolide net dönem kârı 656,367 milyon TL olarak gerçekleşirken, şirketin öz sermayesi 2011 yıl sonuna göre yüzde 46 artarak 1,680 milyon TL oldu. Akfen Holding’in düzeltilmiş Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kârı (FAVÖK) geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4 oranında artarak 248,716 milyon TL oldu. Holding’in konsolide geliri ise 862,699 milyon TL olarak gerçekleşti.
2012 yılında kuvvetli nakit girişi sağladık, yeni projeler için hazırız
Akfen Holding’in ilk dokuz aylık operasyonel gelişmelerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akfen Holding CEO’su Süha Güçsav, bu dönemde gerçekleşen TAV Havalimanları ve TAV Yatırım’da sahip olunan hisselerin önemli bir kısmının satışı ile şirkete büyük bir nakit girişi sağlandığını ve bunun da yeni yatırım alanlarına girmek konusunda Akfen Holding’in kaynaklarını önemli ölçüde genişlettiğini ifade etti. Söz konusu satış işlemiyle birlikte Akfen Holding’in sermaye yapısının çok daha kuvvetli bir seviyeye ulaştığını vurgulayan Güçsav, satış işleminin de önemli katkısıyla net kardaki rekor seviyedeki artışa da dikkat çekti. Güçsav, 2012 yılının ilk dokuz ayında bağlı ortaklıkları ve müşterek yönetime tabi şirketleri aracılığıyla 272,7 milyon TL’lik yatırım yapıldığını belirtti.

Yeni yatırım fırsatlarına da değinen Güçsav, Akfen, Doğuş, Makyol ve Autostrade per L’Italia’nın oluşturduğu eşit ortaklıklı konsorsiyumun, 31 Ekim’de köprüler ve otoyolların özelleştirilmesi ihalesine teklif verdiğini kaydetti. Mersin’de kurulması planlanan ve yaklaşık 500 milyon ABD Doları’na mal olması beklenen doğalgaz çevrim santrali projesinin kurulu gücünün 570 MW’a yükseltilmesi için EPDK’ya yapılan başvurunun uygun bulunmasıyla projenin hız kazandığını, yapılacak santral için teknik danışman ve mühendislik hizmetlerinin alınacağı firmanın belirlendiğini ve inşaatına başlandığını sözlerine ekledi.

Akfen Holding olarak tahvil piyasalarını da etkin şekilde kullanmaya devam ettiklerini belirten Güçsav, halka arz ettikleri toplam 280 milyon TL’lik tahvilin faiz ödemelerinin dönem içinde başarıyla gerçekleştiğini ifade etti.İştirakleriyle birlikte operasyonel ve finansal açıdan başarılı bir dönemi geride bıraktıklarını vurgulayan Güçsav, önümüzdeki dönemde de gerek mevcut iştirakleri gerekse Akfen Holding portföyüne eklenecek yeni projelerle birlikte hedeflerine sağlam adımlarla ilerleyeceğini ifade etti.

Akfen Holding İştirakleri ve Bağlı Ortaklıklarının ilk dokuz aylık operasyonel gelişmeleri
TAV Havalimanları
2012 yılının ilk dokuz ayında TAV Havalimanları Holding’in işlettiği havalimanlarını kullanan yolcu sayısı bir önceki yılın aynı dönemine oranla %35 artış göstererek, 53,5 milyon seviyesinde gerçekleşti.

TAV Yatırım
2011 yılı sonu itibariyle Tav İnşaat’ın tamamladığı iş miktarı 2.7 milyar ABD Doları tutarında olup, 30 Eylül 2012 tarihi itibarıyla TAV İnşaat’ın kontrata bağlanmış kalan iş tutarı Abu Dabi Havaalanı, Medine Havaalanı ve İzmir Havaalanı ile birlikte yaklaşık 2.8 milyar ABD Doları’dır.
Akfen İnşaat
Akfen İnşaat, Akfen Holding bağlı ortaklıkları Akfen GYO, HES I, HES II, HES IV ve HES V için yapılmış inşaat sözleşmeleri uyarınca faaliyetine devam etmektedir.
30 Eylül 2012 tarihi itibarıyla, Akfen İnşaat’ın devam eden HES ve GYO faaliyetlerinin toplam sözleşme bedeli 83,8 milyon Euro’dur.
Akfen İnşaat’ın ayrıca Ankara İncek de yaklaşık 275 bin m2 inşaat alanına sahip ve arsa ile kat karşılığı sözleşmesinin çok uygun şartlarda yapıldığı bir gayrimenkul projesi bulunmaktadır. Söz konusu proje Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından projelendirmekte olup ‘İNCEKLOFT’ olarak anılacak, konut, işyeri ve ofis bloklarından oluşacaktır. Tahminen 2013 yılının ikinci çeyreğinde başlayacak olan projenin 30 ay sürmesi planlanmaktadır.
MIP
2012 yılının ilk dokuz ayında limanda elleçlenen konteyner hacmi bir önceki yılın aynı dönemine göre %12 artarak 942.735 TEU oldu. 2012 yılının ilk 9 ayında elleçlenen konvansiyonel kargo miktarı (ton) ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %8 artarak 5.303.152 ton olarak gerçekleşti. Türkiye’nin dinamik ekonomisi ve bölgenin hızla büyüyen dış ticaretinin yanında, Mısır Port Said limanı ile karşılıklı başlatılan Ro-Ro seferlerinin de, özellikle Suriye’deki karışıklıkların devam ettiği bu dönemde artan yük hacmine etkisi büyük oldu.
İDO
2012 yılının ilk dokuz ayında, toplam taşınan yolcu sayısı 39 milyon olarak gerçekleşti. Bu dönemde, toplam taşınan araç sayısı ise %2 oranında artarak 5,9 milyon oldu.
Akfen HES
30 Eylül 2012 itibarıyla, enerji üretimine geçen 10 santralde toplam 133,4 MW kurulu güç ve yıllık 584,6 GWs enerji üretim kapasitesine ulaşıldı. İnşaatları son asamaya gelen 6 projenin önümüzdeki aylarda tamamlanması ile birlikte üretim kapasitesi 222,6 MW kurulu güce çıkarken yıllık enerji üretimi de 970,4 GW düzeyine ulaşmış olacaktır.
Akfen Enerji
Mersin’de 450 MW Kurulu güç kapasitesine sahip doğalgaza dayalı elektrik üretim santrali yatırımı için üretim lisansı 8 Mart 2012 tarihinde alınmış ve kurulu kapasitenin 570 MW’a çıkarılması için 23 Mart 2012 tarihinde yapılan lisans tadil başvurusu 09.08.2012 tarihli EPDK kararı ile uygun bulunmuştur. Söz konusu santral yatırımının teknik danışman ve mühendislik firma seçimi tamamlanmış ve inşaat başlatılmıştır.
Akfen GYO
3 Eylül 2012 tarihinde müşteri kabulüne başlayan İbis Otel Adana ile birlikte KKTC ve Rusya’daki oteller de dahil olmak üzere Akfen GYO’nun faaliyete geçen otel sayısı 13’e, toplam oda sayısı 2.314’e yükselmiştir. İnşaatlarında son asamaya gelinen İbis otel İzmir, İbis otel Esenyurt, Ibis otel Kaliningrad/Rusya ve yatırımları başlayan Novotel Karakoy, Ibis otel Esenboğa/Ankara ile birlikte önümüzdeki dönemde portföydeki otel sayısı 18 e ulaşacaktır.
Akfen Su
Akfen Su Güllük’te 2012 yılının ilk dokuz ayında faturalanan su miktarı 450,893 m³ olarak gerçekleşirken abone sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre %4 artış göstererek 5.451’e yükseldi.
2012 yılının ilk dokuz ayında, Akfen Su Dilovası atık su arıtma tesisinde hizmet verilen tesis sayısı 209, toplam arıtılan atık su miktarı 1.749.136 m³ olarak gerçekleşti

MARDAN PALACE FİLM SETİNE DÖNDÜ

TURİZMİN SESİ


2011’de Dünya’nın ve Avrupa’nın en lüks oteli seçilen ve 2012’de de Avrupa’nın En Lüks Oteli; En İyi Spa’sı, En İyi Royal ve Presidential Suite’i ödüllerini alan Mardan Palace Antalya, Beyaz Perde’de de devleşiyor. Hint film endüstrisinin kendini hızla geliştiren prodüksiyonları Mardan Palace’ı keşfederek 2012 yılında üst üste çektikleri 2 filmle, filmlerinin konu bütünlüğünü Mardan Palace’ın eşsiz görsel mimarisi ile birleştirdiler. Son çekilen Race 2 filmi Ocak ayında Hindistan’da gösterime girecek. Mardan Palace Genel Müdürü Cumhur Özen turizmde destinasyonları ve otelleri tanıtmanın yeni ayrıcalıklı yönünün film endüstrisi olduğunu; bir filmin içerisinde kullanılan otel görsellerinin film yıldızlarıyla bütünleşerek izleyenler tarafından film çekilen yerlere merak uyandırdığını ve bu merakın da çekilen destinasyon ve mekanlara büyük bir talep oluşturacağını belirterek, “Özellikle Hint pazarında böyle bir katkı turizme çok faydalı olacak” dedi.
Race 2’nin Fragmanı:
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=9CwQ9PClSWk#

KÖLN–BERLİN ARASI UÇUŞLAR ARTIYOR


Alman havayolu Germanwings Ocak ayından itibaren Köln/Bonn - Berlin şehirleri arasındaki sefer sayısını arttırıyor


TURİZMİN SESİ

14 Ocak tarihinden itibaren Köln/Bonn-Berlin arasındaki uçuşlar günde 10’a çıkarılıyor. Sefer sayılarındaki bu artışın nedeninin Lufthansa ile yapılan işbirliğine bağlı olduğu açıklandı. Artan uçuşlar sayesinde Köln/Bonn Havalimanı pazardaki liderliğini sürdürmeye devam edecek.
Ekim ayı itibariyle kış tarifesine geçen Germanwings, 1 Ocak tarihinden itibaren Stuttgart- Berlin Tegel havalimanı arasındaki uçuşlarını günde 7’ye çıkaracağını duyurmuştu.

Detaylı bilgi ve rezervasyon için:
www.germanwings.com
Airep: 0212 334 29 41
Çağrı Merkezi: +44(0)8717029985

BORAJET HAVAYOLLARI VAN’A ÜS YAPACAK


Van Valisi Münir Karaloğlu, Borajet Havayolları şirketi yöneticileri ile Van Ticaret ve Sanayi Odası (VATSO) Protokol Salonu’nda bir araya geldi


TURİZMİN SESİ

Borajet Havayolları yetkilileri bölgenin merkezi olarak seçtiği Van'dan yurtiçi ve yurtdışı seferleri başlatmak için Van Valisi Münir Karaloğlu Başkanlığı’ndan Bora Jet Havayolu Şirketi yetkilileri ve Vanlı turizm acenteleri ve turizmcilerle Van Ticaret ve Sanayi Odası (VATSO) Protokol Salonu’nda bir araya geldiler. Van Ferit Melen Hava Limanı’na yılda 1 milyonu aşan yolcu geliş gidişinin olduğunu İfade eden Vali Karaloğlu; "Van turizmini konumlandırırken sadece Türkiye’de belli uçuş noktalarını değil, en uzak noktayı da seçmeleri gerektiğini, Ankara, İstanbul ve İzmir gibi ana merkezlerle bir sorunumuz yok. Zaten bu illere direk uçuşlarımız var. Şuanda sivil hava alanları arasında en iyi çalışanlardan bir tanesi de Van Ferit Melen Hava Limanı’dır. Bir milyon yolcu kapasitesini aşan bir hava limanımız var. Bizim asıl sorunumuz, Van turizmini konumlandırırken sadece Türkiye içinden değil, bölgesel düşünmemiz gerekir. Hem yurt içindeki kısa uçuşlar hem de Van bağlantılı yurtdışı kısa uçuşları çözmeden bizim burada turizmi hayal ettiğimiz hedeflere ulaşmamız mümkün değildir.
Onun için çapraz uçuş dediğimiz, Van’ın çevresindeki diğer vilayetlerle lokasyon olarak çok uzak olmayan, otobüslerle 5-6 saatlik mesafelere uçakla uçma imkanı sağlayan bir imkan doğdu. Bugün onu konuşacağız aynı zamanda yurt dışında işte Van-Tebriz, Van-Urumiye, Van-Süleymaniye ve Van-Erbil gibi çapraz kısa hatlarda Van merkezli olarak uçuşları temin edebilirsek. Hem turizmci kazanacak hem de Van kazacak. Van’da turizm altyapısı her geçen gün gelişiyor, konaklama imkanlarımız artıyor. Konaklama kalitemiz yükseliyor. Turizme hizmet edecek sektörler artıyor ve bunlara insan taşımamız lazım. Ulaşılabilirliğin en kısa yolu olan hava yolu imkanlarını arttırmamız gerekiyor. Bildiğiniz gibi Bora Jet Hava Yolları Firması kısa mesafe uçuşlar yapan bir hava yolu şirketi, Van’a daha önce Bursa-Van uçuşları yapmıştı. Söz konusu kısa hatlar için şirketin bize teklifleri olacak, doğal olarak şirket burada önünü görmek istiyor, burada işe başlamak risk içeriyor bu riski de tek başına üstlenmek istemiyor. Kentin katkılarını isteyecekler” dedi.
Bora Jet Genel Müdürü Kadir Peker ise 2 yıl önce başlattıkları uçuşlar hakkında bilgi verdi. Peker, “İki sene evvel Van merkezli uçuşlar yapıştık. Ancak o dönemdeki Türkiye’nin ikili havacılık anlaşmalarından dolayı bir takım problemlerden dolayı hem İran’dan hem Irak’tan uçuş müsaadelerini alamadık. Şimdi bu ikili anlaşmalar yenileniyor. Komşu ülkelerle bundan hareketle biz depremden 3 ay önce hazırlıklara başladık. Deprem nedeni ile beklemeye aldık. Tekrar şimdi Bora Jet olarak Van çıkışlı bir takım müsaadeleri aldık. Bu müsaadeleri almak için izlediğimiz yol şöyle, önce Türkiye’den müsaade alınıyor. Sonra uçulacak ilgili devletten alınıyor.
Başka bir devlete uçuş izni almak ciddi bir süreç fakat Türkiye’deki izinlerin büyük bir kısmı hal edildi. Şu an Van çıkışlı olarak Erzurum, Trabzon yada Vanlıların talepleri doğrultusunda yapılacak olan kısa uçuşlarda herhangi bir sıkıntı olmayacak. Yurt dışı uçuşlarında da Erivan, Tebriz ve Süleymaniye için izinler alındı. Bunların her gün yapılması için izinler alındı. Bundan sonraki aşamalarda da karşı ülkelerden de izinleri alıp uçuşları başlatabiliriz. Bora Jet olarak Van ile uzun süredir ilgileniyoruz. Ama bir gerçek var bu herhangi bir şirketin altında kalka bileceği bir iş değil, dolayısıyla hizmetin götürüleceği yer sizlerin katkıları ve desteği olursa sürekli olur. Aksi taktirde havacılı yüklü bir maliyeti olan uçakları dolduramadığımız zaman çok ağır giderler olan bir sektördür. Bu sebeple biz sayın valimizin de önderliğinde size geldik. Van’dan herhangi bir beklentimiz yok. Bu işi beraber yapalım. Siz de bu işin parçası olun. Bizim para kazanmamaktan ziyade zarar etmeme hedefimiz var. Eğer zarar etmezsek buraya bizim gibi başka şirketlerde gelecektir. Bora Jet’in tek beklentisi uçuşların yapılacağı şehirlerde maliyetlere bölgenin katılması, maliyetlerin dışında bir beklentisi yok. Zaman içerisinde kendi yolcusunu da yaratacaktır. Van’ın potansiyeli de hızla artıyor” dedi.
Van Ticaret ve Sanayi Odası (VATSO)Yönetim Kurulu Başkanı Mirza Nadiroğlu ise özelikle ulaştırma konusunda yıllardan beridir özlemle bekledikleri günün bu gün olduğunu düşündüğünü belirtti. Van’ın sınır ili olduğu için sürekli İran ile temas içerisinde olduğunu kaydeden Nadiroğlu, “Örnek verecek olursam 2010 yılında Türkiye’de LC Waikiki Firması en fazla cirosunu Van’da yapmış. En büyük sebebi de 2010 yılında açılan Kapıköy Sınır Kapısı’nın küçük araçlara açıldığı için İranlı turistler günü birlik gelip gittiklerinden kaynaklanıyor” dedi.
Geçen günlerde Bora Jet Firması yetkilileri ile bir toplantı daha yaptıklarını hatırlatan Nadiroğlu, “Öncelikle Van’dan Gaziantep’e, Trabzon’a ve Tebriz’e ve daha sonra ise Süleymaniye ve Erivan seferlerin düzenlenmesi olumlu bir karar olacaktır. VATSO Yönetim Kurulu Başkanı olarak bireysellikten ziyade toplumsal bir hareketle bu işi ele almamız gerekiyor. Bildiğiniz gibi Van büyükşehir oldu. Potansiyeli olan bir il ve bölgesinde lider durumdadır. Her platformda bunu söylüyoruz. Biz de buna sahip çıkmamız gerekiyor. Bora Jet Firması burada üs kurarak birçok kişiye istihdam yaratacaktır. Bir konsorsiyum oluşturarak başarıya ulaşabiliriz. Bunu bireyselliğe dönüşürse başarıya ulaşamaz. Ama toplumsal hareket edersek bu işin üstesinden geleceğiz. Oda olarak bu işi önemsiyoruz. Bugün bu masadan bir sonuca vararaktan kalkmayı ümit ediyorum” dedi.Seyahat Acenteleri temsilcileri ve turizmcilerinde sıra söz hakkı alarak görüş ve önerilerini dile getirdiği toplantının sonunda birde 6 kişiden oluşan bir çalışma grubu oluşturuldu. Bu çalışma grubu Vanlı turizmciler ile Bora Jet hava Yolları Firması yetkilileri arasında köprü görevi yapacağı kaydedildi