24 Kasım 2013 Pazar

Binlerce yıllık Bizans eserleri gün yüzüne çıkıyor... Başkan Kadir Topbaş'tan turizme doping



İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın başlattığı Tekfur Sarayı ve Anemas Zindanları'nın restorasyon çalışmaları devam ediyor. Restorasyon alanlarında denetim yapan Başkan Topbaş, “Bu eserler İstanbul turizmine doping etkisi yapacak" diye konuştu.


Çalışmaları yerinde inceleyen Başkan Topbaş, "Anemas (Soylular) Zindanı ve Tekfur Sarayı'nda devam eden restorasyon çalışmalarımız büyük bir titizlikle devam ediyor.  İstanbul'daki Osmanlı eserlerinin yanı sıra, Bizans eserleri ile ilgili çalışmalarımız da devam ediyor. Tekfur Sarayı ve Anemas Zindanları'nın restorasyonları çok önemli çalışmalar olarak öne çıkıyor.  Bu eserler İstanbul turizmine doping etkisi yapacak" diye konuştu.

2014 yılı içinde turizme kazandırılması hedefleniyor
Sinema filmleri ve dizilerin vazgeçilmez mekanları arasında da yer alan Tekfur Sarayı ile Anemas Zindanları'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan çalışmalarında önemli aşamalar kat edildi. Tekfur Sarayı'nın restorasyonunun kısa süre içinde tamamlanması ve 2014 yılı içinde turizme kazandırılması hedefleniyor.

Anemas Zindanları'nda ise arkeolojik kazılar sonucu elde edilen yeni bulguların değerlendirilmesi ile birlikte çalışmalara yeni bir boyut kazandırılacak.  Tekfur Sarayı şu an ayakta kalabilmiş tek Bizans Sarayı olarak dikkat çekiyor.  Sarayın iç avlusunun etkinlik alanı olarak kullanılabileceği belirtiliyor. Anemas Zindanları'nın ise kalıcı ve geçici sergilerle zenginleştirilmiş müze şeklinde değerlendirilmesi hedefleniyor.

Anemas Zindanları ve Tekfur Sarayı Restorasyon Notları:
Soyluların zindanı olarak da ünlenmiş Anemas Zindanları’nın üstüne çıkış için panoramik asansörlerin yapımı planlanıyor. Bizans Dönemi’nin en büyük saray komplekslerinden Blahernai Sarayı’nın bir parçası olan ve adını Arap asıllı bir Bizans askerinden, Mihael Anemas’tan alan Anemas Zindanları, eski sur duvarına bitişik olarak inşa edilmiş 14 hücre odasından ve bu odaların altındaki iki katlı bodrumlardan oluşmaktadır. Anemas Zindanı olarak adlandırılan mahzenler, İstanbul'un Kara Surlarının bitişiğinde Eğrikapı yakınında bulunmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce burada ilk önce, rölöve ve restorasyon projesi doğrultusunda iç temizlik yapılmış ve dolgular (toprak) temizlenmiştir.  Anemas Zindanları ve Tekfur Sarayının Yeni Kullanım ve Çevre Düzenlemesi Projeleri Tarihi Çevre Koruma Müdürlüğü’nce yapılmış olup, restorasyon çalışmaları da Yapı İşleri Müdürlüğü’nce gerçekleştirilmektedir.

Restorasyon işlemleri kapsamında yapılanlar
1.Kurul Onaylı Restorasyon projesi gereğince öngörülen betonarme yapının yıkımı tamamlandı.
2. Belirlenen kazı alanında İstanbul Arkeoloji Müzesi denetiminde arkeolojik kazı yapılarak çıkarılan eserler uzman arkeologlar tarafından envanteri çıkartılarak müzeye kaldırıldı.
3. Zindan içinde bulunan konsolidasyon amaçlı duvar, kemer, tonoz gibi taşıyıcı elemanların sağlamlaştırılması yapıldı.
4. Zindan içinde bulunan tüm özgün yapı elemanlarının konsolidasyonu tamamlandı.
5.Zindan içi tüm duvar yüzeylerinde kumlama ve tazyikli su ile mekanik temizlik yapıldı.
6.Teras kotunda bulunan ve sergileme için açık bırakılmış alanlar, mermer çerçeve ve cam döşeme ile tanımlandı.
7.Bizans Dönemi’nin ayakta kalan tek saray yapısı olan ve 10-14. yüzyıllar arasında yapılmış olduğu tahmin edilen Tekfur Sarayı’nın restorasyon çalışmaları kapsamında ise; yapı içi, Batı Kule ve Doğu Payanda içinde araştırma kazıları tamamlanmıştır.
8.Zemin kat kaidelerinin sağlamlaştırması tamamlanmış, özgününe uygun mermer sütun, başlık ve silmeler çelik gergilerle bağlanarak yerleştirilmiştir.
9.Zemin kat tonoz ve kemerleri yapılmış, duvar temizliği ve derz çalışması tamamlanmıştır.
10. Zemin kat ahşap merdiven ve mermer döşeme imalatına devam edilmektedir.
11. Tüm yapı içerisinde ısıtma soğutma sistemi, elektrik tesisatı alt yapısı döşenmiştir.
12.Yapı içinden kule üzerine geçiş duvar onarımı tamamlanmıştır.
13.Tüm yapı pencerelerinin mermer denizlikleri yerleştirilmiş ve söve ve başlıkları, merdiven için taş basamaklar hazırlanmaktadır.
14.Avludaki, orta kapıdaki kazı çalışmaları tamamlanmış, Doğu cepheden avluya giriş kapısının taş kemer, söve ve Horasan sıva imalatı tamamlanmıştır.


SKAL ANTALYA KULÜBÜ KASIM AYI TOPLANTISINI GERÇEKLEŞTİRDİ


TURİSTİK YATIRIMLARDA  ÇEVRE BELGESİ ZORUNLU
Turizm ve seyahat sektörlerinin sahip, yönetici ve üst düzey yetkililerinin yer aldığı uluslararası bir kuruluş olan SKAL İnternational Antalya’nın Miracle Resort Hotel’de gerçekleşen Kasım ayı olağan toplantısında turistik tesis yatırımcılarına “Çevre Belgesi”nin zorunluluğu konusunda bilgi verildi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırımlar ve İşletmeler Genel Müdürlüğü Kontrolörler Kurulu Başkanlığı yetkilisi Ercan Ceylan, konuk konuşmacı olarak katıldığı toplantıda turistik tesis yatırımında Çevre Belgesi’nin nasıl alınacağı, neler gerekeceği ve yerine getirilmesi gereken şartlar konularında SKAL üyelerine açıklamalarda bulundu.

Ercan Ceylan’a konuşmasının ardından SKAL Başkanı Umman Çetinbaş ve SKAL Genel Sekreteri Münciye Çavuşoğlu tarafından bir teşekkür plaketi verildi.
SKAL International Antalya Başkanı Umman Çetinbaş,  Kuşadası’nda gerçekleşen Uluslararası SKAL Federasyon Toplantısı hakkına üyeleri bilgilendirdi, Aralık ayı eşli toplantısının ise 28 Aralık’ta yapılacağını bildirdi.

SKAL Kasım ayı toplantısında ayrıca, doğum günü olan üyeler, Nuri İnce, Eroğan Turan, Fethi Öcel, Necmi Yılmaz, Serdar Baş ve Nizamettin Şen için doğum günü pastası kesildi. Toplantı sonunda SKAL Antalya’nın kurduğu Ömür Çağlar Vakfı’ndan eğitim bursu alan öğrencilere verilmek üzere hediye toplanması da kararlaştırıldı.



11 MİLYONUNCU YOLCU SEVİNCİ

ICF Airports Antalya Havalimanı turizmde rekorları alt üst etmeye devam ediyor.Freebird Havayolları’nın FHY 424 seferi ile Stuttgart’tan – Antalya’ya seyahat eden, 11 milyonuncu yolcu 22 Kasım 2013, Cuma günü saat 14:35’te ICF Airports Antalya Havalimanı’na indi.

Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal, Antalya Kültür ve Turizm’den sorumlu Vali Yardımcısı Recep Yüksel, Antalya Havalimanı Mülki İdare Amiri ve Vali Yardımcısı Mehmet Yavuz, ICF Airports Antalya Havalimanı Yönetim Kurulu Üyeleri Yaşar Döngel ve Abdullah Keleş ile Genel Müdür Ersel Göral, Freebird Havayolları Yer İşletme Müdürü ve şirket yöneticilerinin katıldığı 11 milyonuncu yolcu kutlaması keyifli anlara sahne oldu.



ICF Airports organizasyonu ile özel bir etkinlikle, 2013 yılında ICF Airports Antalya Havalimanı II. Dış Hatlar Terminali'ne inen 11 milyonuncu yolcu olarak karşılanan August çifti uçağın kapısı açıldığında büyük şaşkınlık yaşadı. Antalya’ya tatil için gelen Julia ve Viktor August, karşılarında karşılama için gelen Freebird Havayolları ve ICF Airports yöneticilerini buldu. Freebird Havayolları ekiplerince kendilerinin ICF Airports Antalya Havalimanı’na inen 11 milyonuncu yolcu olduğu bilgisi verilince Julia ve Viktor August'un heyecanı sevince dönüştü.Karşılama sırasında bir açıklama yapan Antalya Valisi Sebahattin Öztürk "ICF Airports Antalya Havalimanı, Türkiye'ye yurtdışından gelen 11 milyonuncu yolcuyu ağırlayan ilk havalimanı oldu. Kış turizminin de artması ile 12 milyonuncu yolcuyu da ağırlayacağız" dedi. ICF Airports Antalya Havalimanı Genel Müdürü Ersel Göral, Julia ve Viktor August'a 11 milyonuncu yolcu olmalarını kutlamak amacı ile IC Hotels Green Palace Antalya'da konaklama hediye etti. Freebird Havayolları da  Alman August Ailesi’ne gidiş-dönüş uçak bileti hediye etti. Havalimanındaki kutlamanın ardından tatillerini geçirmek üzere otellerine giden August çifti, Antalya’yı seçmekten duydukları memnuniyeti ifade etti.

KASTAMONULULAR ORJİNAL YOGA İLE TANIŞTI



Kastamonululardan,  Orijinal Yoga Sistemine yoğun ilgi gözlendi .Kastamonu Daday’daki İksir Resort Town Yaşam ve Tatil Kasabası’nda, 17 Kasım tarihinde, Yoga Academy eğitmenlerinin gerçekleştirdiği ücretsiz etkinliğe, Kastamonululardan yoğun ilgi gözlendi.  Kastamonulular, ‘Orijinal Yoga Sistemi’ ile ruhunu, zihnini ve bedenini yenileyerek, “Yaşam İksiri” sırrını keşfetti. Katılımcılar, uyguladıkları sağlıklı yaşam sporu Orijinal Yoga Sistemi teknikleriyle, fiziksel ve zihinsel sağlıklarına kavuşurken bağışıklık sistemlerini de güçlendirip, kışa hazırlık yaptılar.

Kastamonu, KDZ.Ereğli ve Zonguldak, Orijinal Yoga Sistemi ile tanıştı
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf’ın kurucusu olduğu Yoga Academy’nin;  16 Kasım 2013  Cumartesi günü saat 12:00 ’da Zonguldak Sportiffitness, 16 Kasım 2013 Cumartesi günü saat 15:30 da KDZ.Ereğli Spor Salonu, ve 17 Kasım 2013  saat 12:00 ‘da Kastamonu İksir Resolt Hotel’de,  düzenlediği Orijinal Yoga Sistemi tanıtım dersleri farklı yaş gruplarının
katılımıyla gerçekleştirildi.

Tüm dünyada 75 merkezi bulunan ve Türkiye'den dünyaya yayılmış ilk ve tek Yoga Merkezi olan Yoga Academy’lerde Orijinal Yoga Sistemi teknikleri uygulanmaktadır.Mükemmel beden ve zihin dengesi sağlayan Orijinal Yoga Sistemine olan büyük ilgi sebebiyle Yoga Academy’nin kurucusu ve YOGAD Başkanı Akif Manaf, her ay doğada düzenlenen eğitimlerin yanı sıra büyük şehirlerde yapılan organizasyonlarda da eğitim veriyor. Çakra (Enerji Merkezleri) tekniklerinin uygulandığı derslerin etkisi doğada uygulandığında daha da artıyor. Festivallerde aynı zamanda Yoga Academy eğitmenlerinin verdiği Meditasyon, Nefes Teknikleri, Zayıflamak için Yoga, Güneş Enerjisi ile Bağlantı ve Ay Enerjisi ile bağlantı çalışmaları, Tüm Sorulara Cevaplar (İnteraktif Söyleşi), Sağlıklı Beslenme semineri ve uzman tıp doktoru olan Yoga Academy antenörü tarafından verilen Anatomi dersleri de gerçekleşiyor. Yoga Academy’nin bir önceki etkinliği olan ve Ekim ayında 9 günlük bayram tatilinde gerçekleşen Yoga Festivali Assos’ta gerçekleşmiş ve dünyada bir ilk olarak tüm dünyadan tam 600 kişi katılmıştı.

ORİJİNAL YOGA SİSTEMİ NEDİR? FAYDALARI NELERDİR?
Orijinal Yoga Sistemi insanın kendini tanımasına ve mükemmel bir şekilde geliştirmesine aracılık eden çok etkili bir spordur. Mükemmel seviyede bedensel, zihinsel uyum ve sağlık kazandırır, hayatı oluşturan herşeyle birlik içinde olma imkanı sunar. Sanskrit kelimesi olan Yoganın sözcük anlamı, birleşmek, bağlanmak, bütünleşmektir.  Bu birkaç düzeyde gerçekleşir. Yoga uygularken fiziksel düzeyde organizmanın tüm sistemleri birbirine bağlanır, uyum içinde çalışır. Zihinsel düzeyde düşünce ve duygular bütünleşir, rahatsız edici karşıtlıklar üretmez.  Kişisel düzeyde beden ve zihin birleşir, uyum içinde kaynaşır, tek birim haline gelir. Evrensel düzeyde birey evrenle doğal birlikteliğe, uyuma ulaşır. Orijinal Yoga Sistemi her yaş ve sağlık durumundaki insanın rahatça uygulayabileceği teknikler içerir.

Orijinal Yoga Sistemi insanoğlunu tüm yönlerde geliştiren sekiz bölümden oluşur:
1)Yama: İnsan hayatının evrensel eylem yönünü geliştirir, birey ile toplum arasındaki köprüdür.
2)Niyama:  İnsan hayatının kişisel eylem yönünü geliştirir, disiplin ve düzeni getirir.
3)Asana: Vücut çalışmalarıdır, insan hayatının fiziksel ve bedensel yönünü geliştirir.
4)Pranayama: Nefes ve biyoenerji teknikleridir, insan hayatının biyoenerji yönünü geliştirir.
5)Pratyahara: İnsan hayatının duygusal ve ince enerjisel yönünü geliştirir.
6)Dharana: Konsantrasyon, insan hayatının beyinsel, sinirsel ve zihinsel yönünü geliştirir.
7)Dhyana: Meditasyon teknikleri, insan hayatının zekasal yönünü geliştirir.
8)Samadhi: İnsan hayatının egosal yönünü geliştirir.

Orijinal Yoga Sistemi çalışmaları Fiziksel, Duygusal, Zihinsel, Sosyal Sağlık kazandırmaktadır:
Fiziksel Sağlık: Bedenin sağlığı insan hayatının temel ihtiyaçlarından biridir. Asanalar(duruşlar) kemik, kas, eklem, bez, kardiyovasküler, sinir, sindirim, dolaşım, lenfatik, boşaltım sistemleri, enerji akımları, zihin ve ruh için yararlıdır. Duruşlar tüm sinir sistemini güçlendiren ve dengeleyen, zihni uyum ve huzur haline getiren psikosomatik çalışmalardır. Hoşnutluk, zihinsel berraklık, gevşeklik, içsel özgürlük ve huzur hissi bu çalışmaların bazı etkileridir.  Uygulamalar, Pranayama adlı doğru nefes, biyoenerji ve gevşeme teknikleriyle birarada sürdürüldüğünde insan, hayatının sonuna kadar sağlam ve enerjik kalır.

Duygusal Sağlık: Genellikle insan duygularını yönetmek yerine, duygular insanı yönetmektedir. Pratyahara adlı teknikler sayesinde birey dygularına tam bir şekilde hakim olmayı öğrenmekte, duygusal özgürlük, tatmin ve özgüven hissi gelişmektedir.

Zihinsel Sağlık: Zihni kontrol etmek için konsantre olmayı öğrenmeliyiz. Düşünce berraklığı, huzur ve sakinlik zihinsel sağlığın temelleridir. Zihinsel sağlığa ulaşmak için Orijinal Yoga Sistemi’nde çeşitli konsantrasyon ve meditasyon teknikleri mevcuttur.

Sosyal Sağlık: İnsanın kendi içinde huzurlu ve mutlu olması ve başkalarını mutlu etme yeteneğinin gelişmesi, sosyal sağlığı arttırmaktadır. Orijinal Yoga Sistemi insana kendi yararı ve başkalarının refahı için çalışmayı öğretmektedir. Birey komşuları ve toplum için değerli ve yapıcı olmayı, doğayı ve çevreyi korumayı, dünya barışı için çalışmayı öğrenmektedir. Anlayış, sevgi, yardımseverlik, şefkat ve merhamet gelişmektedir.

Orijinal Yoga Sistemi Sosyal İletişimi Kolaylaştırır, Güçlendirir:
-Dış dünyayla iletişim mümkün olan en olumlu düzeyde gerçekleşir. Orijinal Yoga Sistemi fizyolojik gerçekliğe sıkıca bağlıdır. İnsanın dış dünyaya ilişkin deneyimleri genetik özelliklerinden, bulunduğu ortamdan, sergilediği davranışlardan ve yediği besinlerden etkilenen sinir sisteminin sağlığına bağlıdır. Yoga teknikleri sinir sistemini güçlendirir, dengeye sokar ve arındırır. Böylece birey dünyayı olumlu bir tutum içinde, bilinçli ve net olarak algılar.

-Mutluluğa ulaşmak için bedendeki enerjiler dengelenir. Orijinal Yoga Sistemi hormon salgıları ve beyin dalgalarını olumlu etkiler, sinir sistemini gevşetir, zihni sakinleştirir, hafıza ve konsantrasyonu güçlendirir, daha iyi insani ilişkiler geliştirmeye, daha fazla zevk almaya, daha iyi bir şekilde eğlenmeye, dengeli, mutlu ve sağlıklı bir yaşama yardım eder.

-Öğrencinin içinde yaşadığı topluluğun etkin ve sorumlu bir üyesi olarak kendisini ve ailesini destekleyebilmesini sağlar. Orijinal Yoga Sistemi kişiyi gençleştirir, zihni daha canlı ve etkin kılar, komplekslerden kurtarır, gelecek beklentilerini pozitifleştirir, uygulayanı bedence, akılca ve ahlakça bütün bir varlık haline getirir.

Orijinal Yoga Sistemi Ders İçeriği:
Bütün organizma için hayati önem taşıyan nefes alıp vermeyi bilinçli ve doğru bir şekilde yapmak ve hayata yerleştirmek teknikleri uygulanır. Duruşların sıralaması özeldir, nefesle bir arada uygulanır, omurga zorlanmadan esneklik kazanır, omurgayı destekleyen kaslar kuvvetlenir, şekil bozuklukları düzelir, omurlar arasındaki disklerin ezilmesi, fıtıklaşması ve kayması önlenir, akciğer kapasitesi artar, vücuttaki oksijen oranı yükselir. Hormonal bezleri, sinir, sindirim, dolaşım, kardiyovasküler sistemleri olumlu etkileyen teknikler uygulanır, duygular rahatlar, zihin dinginleşir. Seansların sonunda uygulanan derin gevşeme tekniği ile bağışıklık sistemi güçlenir, uykusuzluk sorunu çözülerek derin bir dinlenme sağlanır.

Orijinal Yoga Sistemi’nden Notlar
-Etkili bir sağaltım aracıdır. Düzenli uygulama baş, boyun, sırt, bel ve eklem ağrılarını ortadan kaldırmaktadır. Ciddi akciğer, kalp, multiple skleroz  ve hatta kanser hastaları ya hastalığı tamamen yenerler yada büyük ölçüde rahatlarlar. Hastalığın yarattığı stresle daha kolay baş edebilirler.

-Bütünsel ve kuvvetli bir dönüşüm aracıdır. Sağlıksız bedeni sağlam bir vücuda, rahatsız zihni dingin bir zihne ve telaşlı hisleri huzurlu duygulara dönüştürür. Zihin odaklanır, farkındalık gelişir, içsel anlayış ve sezgisel zeka gelişir.

-Kontrol işlemine dayanır, kontrolü aşama aşama geliştirir, kişiyi üstün ve mükemmel dengeye getirir.  Bu, doğal olmak ve evrenin yasalarıyla uyum içinde varolmaktır.
Fizik, matematik gibi salt bir bilimdir, bedeni mükemmel şekilde geliştirmenin ve içsel varlığın matemağidir, yalın evrensel kanunlardan oluşur.

Yoga Academy & Orijinal Yoga Sistemi
Yoga Academy bünyesinde verilen eğitimler Orijinal Yoga Sistemine, açık bir ifade ile derin felsefeye, bilimsel açıklamalara ve tecrübeden geçirilmiş doğru tekniklere dayanmaktadır. Günümüzde yaygın bir şekilde aslından uzaklaşmış ve pek çok farklı isim altında insanlığa sunulan "yoga" türleri veya ekollerine rastlamak mümkün hale gelmiştir. Söz konusu bu çalışmalar her ne kadar Orijinal Yoga Sisteminden alıntı olsalar dahi bütünlüklerini yitirdikleri için sistemin olumlu etkilerine ve yararlarına sahip değillerdir. Yoga Academy 'de verilen eğitimler spekülasyonlardan arınmıştır. Yoga Academy’nin amacı Orijinal Yoga Sistemi’ni insanlara olduğu gibi sunmak ve Yoga'nın sayısız yararlarından herkesin faydalanmasını sağlamaktır.

SAPANCA DÖRT MEVSİM TAŞIDIĞI GÜZELLİKLERİYE GELİŞMEYE DEVAM EDİYOR

                  KAÇILACAK KADAR UZAK, GİDİLECEK KADAR YAKIN
Marmara bölgesinin kuzeydoğusunda yer alan Sapanca, dört mevsim taşıdığı güzellikleriyle gelişmeye devam ediyor. Sapanca, adını bölgeden alan gölünün eşsiz manzarası ve doğal güzelliği ile Türkiye’nin turizm cennetlerinden biri olmaya aday. Sapanca’yı Kongre Merkezine çevirmeyi hedefleyen Sapanca Belediye Başkanı İbrahim Uslu yatırımlarını doğal yapıyı bozmadan sürdürüyor.



Sapanca, yaz mevsiminde göl kenarındaki Kurtköy ve Kırkpınar gibi yerleşim birimlerinde güneşin tadını çıkarma imkanı yanında, bölgedeki Samanlı Dağlarının en yükseği olan Kartepe de kayak yapmak gibi bir imkana sahip olabileceğiniz, kış turizminde özel bir yere sahip.

Doğa güzelliklerinin her geçen gün yaşanabilirliğinin arttırılması için yapılan çalışmalarla büyümeye devam eden Sapanca İlçesi’ nde; kayak yapma imkanına 15 dakika yolculuk, denize ise 20 dakikalık kısa bir yolculuktan sonra ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda bölge İstanbul’a 1 saat, Bursa ve Ankara’ya 2 saat, Kocaeli ve Sakarya’ya da 15 dakikalık mesafede.


SAPANCA SANAYİYE KESİNLİKLE KAPALI
Sapanca Belediye Başkanı İbrahim Uslu; “Yeşille mavinin bir uyum halinde bulunduğu, muhteşem bir coğrafyada yaşıyoruz. Sapanca; doğal ve kültürel özelliklerinin yanı sıra dört mevsim her türlü spor aktivitesinin yapıldığı, ruhun şifa bulduğu bir yeryüzü cennetidir. Türkiye’nin çok önemli doğal güzelliklerine sahip olan Sapanca için kalite odaklı hizmet anlayışı, çevre bilinci ve insan güvenliğinin temel ilkeleriyle hareket ederek çalışmalarımızı sürdürüyoruz.


Sapanca’yı bir kongre merkezi yapmayı hedefleyerek, yatırımlarımızı bu doğrultuda gerçekleştiriyoruz. Bununla ilgili de birkaç önemli adım attık. Önümüzdeki üç yıl içerisinde üç tane 5 yıldızlı otel projemiz var. Bunların tamamı bittiğinde 3 bin 500 yatak sayısına ulaşmış olacağız. Bu sayıya ulaştığımız zaman bir turizm destinasyonu haline gelebileceğiz. Yatırımlarımızı hep turizm yönünde yapıyoruz çünkü sanayiye tamamen kapalıyız. Kesinlikle sanayiyi Sapanca’ya sokmuyoruz. Sapanca’yı ismine layık olduğu yere getirmek için çalışıyoruz. Sapanca yaşanarak görülmesi ve gezilmesi gereken bir yerdir.” şeklinde konuştu.

AKYÜREK HOLDİNG ARKEOLOJİ DÜNYASININ BÜYÜK KEŞFİ GÖBEKLİTEPE’YE SPONSOR OLDU


GÖKTEPE’YE AKYÜREK HOLDİNG DESTEĞİ


Akyürek Holding, Göbeklitepe’nin ülke çapında bilinirliğinin artırılması ve önemli bir kültürel miras alanı olarak global bilinirliğinin artırılması için Göbeklitepe’ye sponsor oldu.Akyürek Holding, arkeoloji dünyasının büyük keşfi Göbeklitepe hakkında farkındalık yaratmak ve kültürel mirasımızın korunmasına katkı sağlamak amacıyla Şanlıurfa’da yer alan Göbeklitepe Arkeolojik alanına destek sağlamaya başlayacak. Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı, kazıdan sorumlu kurum olan Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Kazı Başkanı Klaus Schmidt ile temas kurarak sponsorlukla ilgili resmi süreçlere başlayan Akyürek Holding’in Göbeklitepe sponsorluk talebi kabul edildi ve sözleşme aşamasına geçildi.

Dünyanın bilinen en eski tapınağını da içerdiği düşünülen ve tarihi 12 bin yıl öncesine dayanan Göbeklitepe arkeolojik alanının Kazı Başkanı Klaus Schmidt, Türkiye’nin sahip olduğu zengin tarihi ve kültürel mirasa dikkat çekerek Akyürek Holding’in bu büyük mirasa sahip çıkmak adına Göbeklitepe’ye kazı alanına ulaşım, alanda barınma ve yerel halkın bu mirası hediyelik eşya üretimi ile sahiplenmesi gibi başlıklarda destek vereceğini belirtti.

Bu desteğin oldukça önemli olduğunu belirten Klaus Schmidt, konuyu ciddiye alan ve bölge ile doğrudan bağı olan Akyürek Holding’in projenin ruhuna uygun bir yaklaşım geliştirdiğini belirtti. Akyürek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Serdal Akyürek sponsorlukla ilgili olarak “Holding olarak topluma karşı görevlerimizin bilincindeyiz. Kadim bir coğrafyada bu coğrafyanın zenginliklerine ve tarihsel arka planına alaka duymadan var olmak mümkün değil. 1964 yılında Şanlıurfa’da kurulduk ve bu bölgenin gelişimine, bilinirliğinin artmasına her fırsatta destek olmayı Akyürek Holding olarak öncelikli görevimiz olarak görüyoruz. Bu doğrultuda Göbeklitepe kazı alanında en uzman kişi olan Sn. Klaus Schmidt’in önderliğinde ve sistemli çabaları ile bu mirasın yöreye kazandırılması için Akyürek Holding olarak destek olmaktan gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu.

KÜLTÜR VE DOĞA TURİZMİNDE BAKSI MÜZESİ KONUKEVİ MİSAFİRLERİNİ BEKLİYOR

SIRADIŞI MÜZE SİZLERİ BEKLİYOR


Baksı Müzesi bünyesinde hizmete sunulan konukevi Doğu Karadeniz turlarına yeni ve farklı bir soluk katacak
Farklı mimarisiyle dikkat çeken, çağdaş sanatı geleneksel sanatlarla bir arada sergileyen Baksı Müzesi, Bayburt’un 40 kilometre dışında, Çoruh vadisini ve Soğanlı dağlarını seyreden bir tepenin üzerinde kuruldu. Bu sıra dışı müze, büyük kentlerin, sanat merkezlerinin çok uzağında; ama içerdiği koleksiyonlar ve sanatçılarla, kütüphane, konferans salonu, atölye benzeri yan birimlerle, hayata geçirdiği programlı etkinliklerle özgün ve cesur bir sanat anlayışını ortaya koyuyor, sanatı yaşamla buluşturuyor.


Baksı Müzesi bugüne dek ağırlıklı olarak araştırmacı, eğitimci, sanatçı ve gezginleri ağırladı. Müze bünyesinde açılan Baksı Konukevi ise, yeni düzenlemelerle birlikte, bundan böyle bireylerin ya da grupların programlı ziyaretlerine de ev sahipliği yapacak.Her mevsimde farklı bir bitki örtüsüyle kaplanan, doğanın farklı renkleri ile bezenen dağların ve vadinin çevrelediği müze bünyesinde açılan Baksı Konukevi, büyük şehrin karmaşasından kaçmak, arınmak isteyenleri, doğa sporlarından hoşlananları, sanat tutkunlarını ve keşif meraklılarını ağırlamaya hazırlanıyor. Baksı Konukevi, tertemiz havası ve meditasyona davet eden derin sessizliği ile iş ve motivasyon amaçlı toplantılar, eğitim seminerleri, atölye çalışmaları düzenleyen şirket ve turizm acentelerinin konukları için unutulmaz bir deneyim sunmayı hedefliyor.


Baksı’da doğa ve sanat içiçe
Eğitimci, sanatçı Prof. Hüsamettin Koçan’ın, doğduğu köye yakın bir tepenin üzerinde kurduğu Baksı Müzesi’nin konuklarını, sanat, kültür ve doğa ile içiçe bir atmosfer bekliyor. Müze’nin 1500 m2’lik ana sergi salonu, her yıl yenilenen çağdaş sanat sergilerini ağırlıyor. Depo-Müze binası ise geniş bir halk resimleri koleksiyonunu, tarihi çömlek ve seramikleri, ehramları ve etnografik eserleri barındırıyor.


Müze içerisinde aynı zamanda, sanat ve edebiyat ağırlıklı, yaklaşık 10 bin kitaptan oluşan bir kütüphane, 150 koltuk kapasiteli, teknik donanımlı, çokamaçlı bir toplantı salonu bulunuyor. Müze bünyesinde yer alan atölyeler, hem gelen konuklara hem de yörede yaşayan halka yönelik alternatif etkinlikler sunuyor. Müzede, ehram dokuma ve kilim atölyeleri, resim, seramik, heykel, takı, el sanatları ya da çağdaş sanat atölyeleri de düzenleniyor.


Aynı anda 38 kişiye ev sahipliği
Yeni açılan Baksı Müzesi Konukevi, 19 odası ile aynı anda 38 kişinin konaklamasına imkân sunuyor. Konukevi, Taş Odalar ve Bayburt Evi olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Yöresel etnografik eşyalarla tasarlanan Bayburt Evi yerel mimarinin unsurlarını, konforla birleştiriyor. Şömineli Taş Odalar ise konuklara sade, yalın bir stil ve oldukça geniş yaşama alanları sunuyor. Tüm odalarda kişisel banyo ve ısıtma sistemi yer alıyor.

Rafting ve doğa yürüyüşleri
Müze konukları, Baksı günlerini çevre gezileri ile de unutulmaz kılabiliyor. Müze çevresinde görülebilecek pek çok ilginç ziyaret yeri bulunuyor. Bunların arasında Ahi Emir Ahmed-i Zencani Türbesi, Aydıntepe (hart) Yeraltı Şehri, Bayburt Kalesi, Çımağıl Mağarası, Kop Dağı Kış Sporları ve Kayak Merkezi, Sırrakayalar Şelaleleri, Ulu Cami ve Yılanlı Köy sayılabilir.Konuklar için ayrıca Çoruh nehrinde rafting, dağcılık ve doğa yürüyüşü, avcılık ve olta balıkçılığı gibi açık hava etkinlikleri ile bölgenin eşsiz manzaralarını hedefleyen foto safariler düzenlemek de mümkün.

Kamil Koç yolcularını, ‘Mavi Bagaj’da avantajlı bir dünya bekliyor




Ulaştırma sektörünün öncü firması Kâmil Koç, sektöründe bir ilk olan ‘Mavi Bagaj’ avantajlar platformu ile gıdadan eğlenceye, eğitimden alışverişe, Türkiye’nin önde gelen birçok markasında avantajlı bir dünyanın kapılarını yolcularına açıyor. ‘Mavi Bagaj’la birlikte Kamil Koç, yolcularına yılda yaklaşık 8 Milyon TL’lik fayda sunmayı hedefliyor.

Ulaştırma sektörünün öncü firması Kâmil Koç, konforlu ve güvenli bir yolculuğun yanı sıra, yolcularına sağladığı avantajlara ‘Mavi Bagaj’  platformu ile yenisini ekliyor. Mavi Bagaj, Kâmil Koç yolcuları ve YOLKART sahipleri için gıdadan eğlenceye, eğitimden alışverişe, Türkiye’nin önde gelen birçok markasında cazip indirim ve fırsatlar sunuyor. Mavi Bagaj avantajlar platformunda ilk ay Sbarro, Popeyes, Arby’s  restoranları; Network, Fabrika ve Divarese markalarının online siteleri, English Time Dil Okulları şubeleri ve cicek.com internet sitesi yer alıyor. Bu özel fırsat ve indirimlerden Kâmil Koç YOLKART sahipleri biriken puanlarıyla veya kampanya döneminde Kamil Koç’tan bilet satın alanlar sahip olacakları fırsat kodları ile yararlanabilecekler.

“Mavi Bagaj” Platformu sektörümüz için bir ilk
Sektörde bir ilk olan Mavi Bagaj Platformu ile ilgili Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü Kemal Erdoğan: “Mavi Bagaj ile sektörümüzde yolcularımız için yine bir ilki gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yolcularımıza her zaman kaliteli, konforlu ve güler yüzlü hizmet sunmayı ilke edinmiş bir firma olarak, sadece seyahatleri sırasında değil günlük yaşamlarında da yolcularımızın yanında olmayı amaçlıyoruz. Bu amaçla Türkiye’nin önde gelen markalarıyla işbirliği yaparak yolcularımıza seyahat dışında da çeşitli ayrıcalıklar sunalım istedik ve ilk ay için sekiz markayla Mavi Bagaj’ı yolcularımızın hizmetine sunduk. Mavi Bagaj ile ilk ay için yolcularımıza yaklaşık yarım milyon TL’lik bir fayda sağlamayı hedefliyoruz. Bu rakamın bir yıl sonunda ise yaklaşık 8 milyon TL olmasını öngörüyoruz “ dedi.

Fırsatlardan yararlanmak için Mavi Bagaj Fırsat Kodu yeterli
Kamil Koç’un bilet aldıkça puan kazandıran sadakat programı YOLKART sahipleri kartlarına tanımlı onaylı cep telefonu numarasından “KKOC” boşluk “FIRSAT” yazıp 5564’e kısa mesaj atarak telefona gelen fırsat koduyla avantajlardan faydalanabiliyor.  Yolcular ayrıca kampanya döneminde alacakları Kâmil Koç biletinin üzerindeki Mavi Bagaj Fırsat Kodu ile fırsatlardan yararlanabilecekler. Fırsat kodunun ilgili markadan yapılacak alışverişlerde satış yetkilisine iletilmesi veya online alışveriş sitelerinden yapılacak olan alışverişlerde belirlenen alana girilmesi fırsatlardan yararlanmak için yeterli olacak. Mavi Bagaj hakkında detaylı bilgiye www.kamilkoc.com.tr/mavibagaj  adresinden ulaşılabilir.

22 Kasım 2013 Cuma

TÜRSAB, KAÇAK ACENTELERE KARŞI BAKANLIK İLE ORTAK ÇALIŞMA BAŞLATTI

TÜRSAB DENETİMLERDEKİ KRİTERLERİ AÇIKLADI


TÜRSAB, kaçak acentecilik faaliyetlerini sürdüren firmalara gerçekleştirilecek denetimler ve uygulanacak kriterler konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ortak çalışma başlattı.

Kaçak Acentelere yönelik TÜRSAB açıklamada bulundu:

ÖNEMLİ DUYURU
Değerli Üyelerimiz, malumunuz olduğu üzere Birliğimiz; İşletme Belgesiz Seyahat Acentalığı faaliyetlerinin önüne geçmek ve Turist Rehberliği Meslek Yönetmeliği'ne dayanılarak gerçekleştirilen rehber denetimlerinin; Birliğimize bağlı Seyahat Acentalarının faaliyetlerini rahatsız edici şekilde yapılmamasını sağlamak amacıyla çalışmaktadır.

Bu doğrultuda T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Birliğimiz, 04-06 Ekim 2013 Tarihleri arasında Aydın İli, Kuşadası İlçesi Efes Kongre Merkezinde; "Seyahat Acentalarının Belgelendirilmesi ve Belgesiz Seyahat Acentalığı Faaliyetlerinin Önlenmesi" Çalıştayını düzenlemiş bulunmaktadır.

Birliğimizin işbu çalışmaları neticesinde; İşletme Belgesiz Seyahat Acentalığı faaliyetinin önüne geçilmesi amacıyla, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım İşletmeler Genel Müdürlüğü tarafından 20.11.2013 Tarih ve 220657 Sayılı 2013/10 Numaralı Genelge çıkarılmış ve bununla beraber Rehber Denetimleri ile ilgili olarak T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım İşletmeler Genel Müdürlüğü'nün 15.11.2013 Tarih ve 218149 Sayılı Yazısı Birliğimize ulaşmıştır. İlgili Genelge ve yazı ekte yer almakta olup değerli üyelerimizin bilgilerine önemle rica ederiz.

Saygılarımızla,

TÜRKİYE SEYAHAT ACENTALARI BİRLİĞİ
(TÜRSAB)










21 Kasım 2013 Perşembe

ETIHAD 117 AIRBUS ve 82 BOEING UÇAK SİPARİŞİYLE REKOR KIRDI


ETIHAD UÇAK SİPARİŞİYLE REKOR KIRDI



Etihad Havayolları Dubai Air Show’da toplamda 199 uçak ve 294 motor siparişi verdi. Şirket ayrıca Darwin Airlines’ın yüzde 33,3 hissesini satın aldığını da duyurdu.Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) ulusal havayolu şirketi Etihad Havayolları tarihinin en büyük filo siparişini verdi. Etihad Havayolları’nın 67 milyar Amerikan Doları değerindeki siparişi toplamda 199 uçak ve 294 motordan oluşuyor. Dubai Air Show’da siparişi verilen uçaklar 127 GE Aviation, 115 Rolls-Royce ve 52 CFM motorla güçlendirilecek.

Etihad Havayolları aynı gün rekor uçak siparişinin yanı sıra İsviçre havayolu şirketi Darwin Airlines’ın yüzde 33,3 hissesini aldığını da duyurdu. Şirket böylece sekizinci işbirliği ortaklığına imza atmış oldu.

Yeni uçaklar Etihad Havayolları’nın yeni pazarlara açılma ve büyüme stratejisini destekleyecek, sefer sayılarının ve sıklığının artmasını sağlayacak. Etihad Havayolları ayrıca bu siparişleri özsermaye birliğindeki diğer havayollarına da yönlendirebilecek ve böylece ihtiyacı olan şirketlere kapasite artırımı yapılırken, filo ortaklığı ve maliyet paylaşımı da geliştirilecek.

Etihad en büyük Boeing 787 Dreamliner filosuna sahip oluyor
Siparişleri verilen yeni nesil 25 Boeing 777X, 30 Boeing 787-10 Dreamliner, 1 Boeing 777 kargo uçağı, 50 Airbus A350 XWB, 36 Airbus A320neo ve 1 Airbus A330-200F 2018 itibariyle teslim edilmeye başlanacak.

Etihad Havayolları bu siparişlerle beraber dünyadaki en büyük Boeing 787 Dreamliner filosuna sahip olacak. Şirket ayrıca Boeing 777-8X’nin lansmanını gerçekleştirecek ilk havayolu ünvanını alacak.

Etihad Havayolları Başkanı ve CEO’su James Hogan, “Geçtiğimiz hafta Etihad Havayolları 10. kuruluş yıldönümünü kutladı. Sadece 10 sene içinde 86 uçaktan oluşan bir filo ile 97 uçuş noktasına 165 bin 500 çalışanla 11 milyondan fazla insan taşıdık. Dünyanın her yerine ulaşmamızı sağlayan 7 iş ortağımız var. Rekor seviyesindeki siparişlerimizle uzun vadeli büyüme stratejimize katkıda bulunuyoruz. Bu siparişler bize dünyanın her yerine ulaşmak için kapasite sağlayacak. 2017 yılında Abu Dhabi Uluslararası Havalimanı’nda Midfield Terminali’nin de açılışını gerçekleştirerek kapasite artırımını geliştireceğiz” şeklinde konuştu.

Fotoğraftakiler 1 (soldan sağa): Boeing Commercial Airplanes Başkanı ve CEO’su Ray Conner, Etihad Havayolları Başkanı ve CEO’su James Hogan, GE Aviation Başkanı ve CEO’su David Joyce, Dubai Air Show 2013’de yeni uçak ve motor alımı anlaşmasını kutluyor.

Fotoğraftakiler 2 (soldan sağa): Airbus COO’su John Leahy, Airbus Başkanı ve CEO’su Fabrice Brégier, Etihad Havayolları Başkanı ve CEO’su James Hogan, Rolls-Royce Başkanı Tony Wood, Etihad Havayolları CFO’su James Rigney, CFM International Başkanı ve CEO’su Jean-Paul Ebanga, Dubai Air Show 2013’de yeni uçak ve motor alımı anlaşmasını kutluyor.


TATİL.COM ANTALYA’DA 85 YETKİLİ ACENTESİ İLE 2014 YILI STRATEJİLERİNİ BELİRLEDİ


Tatil.com, İç Pazar acenteleri ile Antalya’da toplanarak 2014 yılı stratejilerini belirledi. Toplantıda konuşma yapan Tatil.com Genel Müdürü Serdar Şahin “2014 yılında 2013 yılına göre daha iyi bir büyüme performansı bekliyoruz” dedi. 15-17 Kasım tarihleri arasında gerçekleşen acente toplantısına Tatil.com’un yönetim kadrosu ve Tatil.com'un 85 yetkili acente sahipleri katıldı.Tatil.com’un bu yıl üçüncüsünü düzenlediği 2014 Acente Motivasyon Toplantısı 15-17 Kasım 2013 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirildi. Antalya’da Sensimar Belek Resort & Spa Otel’de gerçekleştirilen toplantıya Tatil.com’un yönetim kadrosunun yanı sıra Tatil.com'un farklı merkezlerinden gelen 85 yetkili acente sahipleri de katıldı.

“2014 yılında daha fazla müşteri odaklı olmayı hedefliyoruz”
Tatil.com 2014 Acente Motivasyon Toplantısı’nda 2014 yılı genel değerlendirmenin yanı sıra 2013'te alınan sonuçlar da ele alındı. 2013 verilerinin sonucuna bağlı olarak 2014 ürün, satış ve pazarlama stratejileri üzerinden yeni yılın hedefleri belirlendi. Yapılan workshop’ların ardından Tatil.com’un 85 acentesi düzenlenen Gala Gecesi’ne katıldı. Toplantıda konuşma yapan Tatil.com Genel Müdürü Serdar Şahin “Tatil.com olarak 2014 yılında da agresif büyüme planlarımız devam edecek, hatta 2013 yılından daha iyi bir büyüme performansı bekliyoruz. Gelecek yıl daha fazla müşteri merkezli olmayı hedefliyoruz, ayrıca 2014 yılında ürün ve hizmet yelpazemizi daha da genişleteceğiz” dedi.

İSVİÇRE FESTİVALİ TÜRKİYE’DE İLK KEZ QUASAR’DA YAPILACAK

TÜRKİYE’DE İLK KEZ İSVİÇRE FESTİVALİ 


İsviçre Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz himayesinde Quasar İstanbul’da düzenlenecek  İsviçre Festivali ön tanıtımını dünyaca ünlü tenor Alessandro Safina gerçekleştirdi.Türkiye’deki en büyük İsviçreli gayrimenkul yatırımı Quasar İstanbul,  İsviçre Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz himayesinde düzenlenecek .Türkiye’deki ilk İsviçre Festivali’ne ev sahipliği yapacak. Dünyaca ünlü tenor Alessandro Safina konseri ön tanıtımı yapılan festival, ilk olarak Ekim 2014’te yapılacak.

İsviçre’nin kalite, mükemmeliyet ve konfor anlayışını Türkiye’nin misafirperverliği ve kültürel zenginliğiyle buluşturarak Avrupa ve Asya’nın en iyi sanat, kültür ve lüks yaşam merkezi olacak Quasar İstanbul; İsviçre Başkonsolosluğu’nun himayesinde ve Türkiye’de İsviçre Ticaret Odası Derneği’nın işbirliğiyle İsviçre Festivali’ni hayata geçiriyor. İsviçre Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz, Viatrans A.Ş.- Meydanbey Ortak Girişimi İcra Kurulu Başkanı Haydar Özkan ve dünyaca ünlü tenor Alessandro Safina’nın katılımı ile düzenlenen basın toplantısında, Türkiye’de önümüzdeki sene Ekim ayında ilki düzenlenecek İsviçre Festivali’nin duyurusu gerçekleştirildi.

Türkiye’deki en büyük İsviçreli gayrimenkul yatırımı Quasar İstanbul’da her yıl geleneksel olarak düzenlenecek festivalle ilgili olarak değerlendirmede bulunan İsviçre Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz, “Bu dinamik şehrin kalbinde bu kadar önemli İsviçreli bir yatırım görmek beni gururlandırıyor. Bu yatırım sadece iki ülke arasındaki yakınlığı ve sıkı iktisadi ve ticari ilişkilerin altını çizmiyor, aynı zamanda İsviçre’ye, bizi onurlandıran ve çok gururlandıran, İstanbul’da bir “İsviçrelilik” işareti kazandırıyor. Bu proje, İsviçre değerlerini bir araya getiriyor: mükemmel kalite, yenilikçilik ve bir vizyon. Bu vizyon, eski likör fabrikasının yerinde, bugün ilki düzenlenen ve her yıl tekrarlanacak olan, hayatın her kesiminden insanları biraraya getirecek İsviçre Festivali’nin düzenleneceği bir İsviçre Kültür Merkezi’nin yakında yapılmasıdır” dedi.

Viatrans A.Ş.- Meydanbey Ortak Girişimi İcra Kurulu Başkanı Sayın Haydar Özkan ise “Yüzde yüz İsviçre sermayeli ve Türk bayraklı, Türkiye’nin ilk metalüks markası Quasar olarak, İsviçre Festivali’nin düzenlenmesinde ana destekçi ve ev sahibi olarak yer almaktan onur duyuyoruz. Quasar İstanbul projemiz, İsviçre’nin kalite, mükemmeliyet ve konfor anlayışı dikkate alındığında ülkemizde akla gelecek en önemli merkez olacak ve iki ülke arasında dostluk ve işbirliğinin gelişmesine de katkı sağlayacaktır ” açıklamasında bulundu.

Dünyaca ünlü tenor Alessandro Safina da “Türkiye-İsviçre arasındaki ilişkilere katkıda bulunacak festivalin ilk duyurusunu, içinde kültür, sanat ve modayı barındıran ve Fairmont gibi global bir markaya da sahip olan Quasar İstanbul’da yapmak benim için mutluluk verici. İsviçre Festivali’nin çok başarılı olacağına inanıyorum” dedi.İsviçre Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz himayesinde, Türkiye’de İsviçre Ticaret Odası Derneği’nın işbirliği ve Quasar İstanbul ev sahipliğinde her yıl İsviçreli markaların katılımı ile düzenlenmesi planlanan festivalde; İsviçre kültürünü yansıtacak etkinlikler gerçekleşecek. İsviçreli ve Türk sanatçıların konuk olarak yer alacağı, konserler, sergiler, konferansların düzenleneceği ve İsviçre’ye özgü yemeklerin servis edileceği festivalin büyük ilgi görmesi bekleniyor.



ATO ”ŞEHRİMİZDE BİR GÜN TURİST OLALIM” SLOGANIYLA TURİZM HAREKETİ BAŞLATTI

TURİZM HAREKETİNİN İLK DURAĞI GORDİON OLDU
Ankara’nın marka şehir olabilmesi için alışveriş festivali başta olmak üzere pek çok çalışmaya imza atan Ankara Ticaret Odası “Şehrimizde bir gün turist olalım” sloganıyla turizm hareketi başlattı. Ankara Ticaret Odası üyesi yerli turistlerin ilk durağı Polatlı’daki Gordion Müzesi ve Kral Midas Tümülüsü oldu.

Ankara Ticaret Odası’ndan (ATO) yapılan açılmaya göre, Başkent’in ekonomik ve sosyal açıdan gelişimi için komite ve komisyonlarıyla çalışmalar yürüten ATO’nun hedeflerinden biri de şehrin turizm destinasyonları arasında yer alması.  Ankara Alışveriş Festivali ile Kültür Sanat ve Turizm Özel İhtisas Komisyonları Başkan Yardımcısı Seçim Aydın’ın önerisiyle, “Şehrimizde bir gün turist olalım” sloganıyla başlatılan çalışmada, öncelikle Ankara’da yaşayanların şehri tarihi, kültür ve turizm yönleriyle tanımasının sağlanması amaçlanıyor.

“İLK ZİYARET MİDAS TÜMÜLÜSÜ”
Turizm Hareketi kapsamında Ankara Ticaret Odası Başkan Vekili Koray Güngör Şanal başkanlığında bir heyet Polatlı’daki Gordion Müzesi ve Kral Midas Tümülüs’ünü gezdi. Ankara Alışveriş Festivali Komisyonu Başkanı Yüksel Tavşan ve komisyon üyeleriyle meclis üyelerinin katıldığı ziyarete, Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürü Enver Sağır ve Gordion Müzesi Müdürü İbrahim Bolat eşlik etti.

“GORDİON TÜMÜLÜS VADİSİ”ÖNERİSİ
Ankara’nın Hititlere, Friglere, Lidyalılara ve Galatlara ev sahipliği yaptığını hatırlatan ATO Başkanvekili Koray Güngör Şanal, Gordion müzesini gezerek Frig medeniyetine dair bilgi aldıklarını söyledi.   Kral Midas Tümülüsü de dahil olmak üzere bölgenin tarihi ve turistik açıdan görülmeye değer olduğunu belirten Şanal, Frigya medeniyeti kalıntılarının yer aldığı Polatlı Yassıhöyük’den başlayan ve 110 tümülüsün bulunduğu bölgenin Gordion Tümülüs Vadisi olarak isimlendirilmesi önerisinde bulundu.

ATO olarak turizm hareketi kapsamında tarihi ve turistik yerleri ziyaret etmeyi sürdüreceklerini bildiren Şanal, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Jeopark ve Beypazarı’nın da bu kapsamda bulunduğunu kaydetti.

HELVA YAPMAMIZ KAÇINILMAZ-
ATO’nun “Şehrimizde bir gün turist olalım” sloganıyla başlattığı turizm hareketini değerlendiren Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci, tarihte üç medeniyete ev sahipliği yapan Ankara’nın rahatlıkla turizmin de başkenti olabileceğini söyledi. Bezci, “Ankara tarih, kültür ve sağlık turizmi için çok elverişli bir yerleşim. Şehrimizde eskiçağdan başlayan bir zengin birikim var. Müzelerimiz, hanlarımız, göllerimiz, mağaralarımız, doğal güzelliklerimiz, kültür ve eğlence merkezlerimiz, kaplıcalarımız, yaylalarımız, kayak merkezlerimiz mevcut. Özetle turizm helvası için Ankara’nın unu, yağı, şekeri yani yeterli malzemesi var. Bu malzemeyle de helva yapmamız kaçınılmaz” dedi.

GORDİON
Ankara’ya 94 kilometrelik uzaklıkta Polatlı’nın 29 kilometre kuzeybatısında, Yassıhöyük Köyü’nde yer alan Gordion, milattan önce bölgede yaşamış Frig medeniyetinin  başkenti olmasıyla biliniyor.

Kral Gordios’un tahtı anlamına gelen Gordion, Kral Midas ve Büyük İskender’in efsaneleriyle anılıyor. Efsaneye göre kente yük arabasıyla girerek kral olan Gordios’un arabasının okunu boyunduruğuna bağlayan ip kördüğüm olur.  Bu kördüğümü açacak kişi Asya kıtasına egemen olacağı söylentisi yayılır. Asya seferi sırasında Frigya’ya gelen Makedonya Kralı Büyük İskender kördüğümü açmaya çalışır ancak sabırsızlığı nedeniyle düğümü çözemez ve kılıcıyla keserek açar.

Frigya ile birlikte bölgede yaşayan diğer medeniyetlerin izleri Gordion Müzesi’nde sergilenmektedir. Açık ve kapalı teşhir alanlarıyla Türkiye’nin en önemli müzelerinden biri olan Gordion’da Milattan önce 4 ila 2 yılları arasında tarihlenen İskender sikkeleri yer almaktadır. Kibele kabartmaları ve figürlerinin de bulunduğu Gordion, Anadolu Medeniyetleri Müzesi çalışma alanı içinde yer alıyor.

TÜRK TURİZM SEKTÖRÜNÜN BAŞARILI ORGANİZASYONU TRAVEL TURKEY İZMİR 5 – 8 ARALIK’TA TURİZMİN KALBİ İZMİR’DE ATACAK

Partner Ülke: Mısır,  Partner İl: Çanakkale

Türkiye’nin turizm alanındaki en önemli buluşmalarından biri olan TRAVEL TURKEY İZMİR- Turizm Fuar ve Konferansı,  05-08 Aralık 2013 tarihleri arasında 7’inci kez organize edilecek.

6 yıldır başarıyla organize edilen TRAVEL TURKEY İZMİR, İzmir Fuarcılık Hizmetleri Kültür ve Sanat İşleri Tic. A.Ş. (İZFAŞ) Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) ve Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş. işbirliğinde; İzmir Büyükşehir Belediyesi, KOSGEB ve İzmir Ticaret Odası (İZTO) destekleriyle T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde düzenleniyor.

Her yıl büyümesini sürdüren Türk turizm sektörünün başarılı organizasyonuTRAVEL TURKEY İZMİR’de; bu yıl “Mısır” Partner Ülke, “Çanakkale” Partner İl olarak yer alacak.

Turizm Fuar ve Konferansı’nın Partner Ülkesi Mısır, turizm potansiyelinden, tarihi geçmişine, coğrafi zenginliğinden, kültürel çeşitliliğine pek çok yönüyle kendisini fuarda tanıtacak.2007 yılından buyana partner ülke seçen Turizm Fuar ve Konferansı’nda bugüne değin sırasıyla Yunanistan, KKTC, Saraybosna Kantonu, Hırvatistan /  Zagreb,  Hollanda ve Karadağ partner ülke oldu.

Şanlıurfa ile başlayan Partner İl uygulaması bu yıl Çanakkale ile devam edecek.Partner İl Çanakkale, Hol 1’de 950m2 lik bir katılımla tarihsel zenginlikleri, yöresel kültürü, yemekleri, el sanatları, örf, adetleri ve diğer tüm yönleriyle, kendisini tanıtma ve sergileme olanağını bulacak. Önceki yıllarda Turizm Fuar ve Konferansı’nda Trabzon, Denizli, Ordu – Osmaniye ve Kütahya, Kastamonu Partner İl olarak yer aldı.


2014 sezonuna ilişkin bağlantıların kurulacağı fuar ve konferans, İzmir Uluslararası Fuar Alanı’nın tüm hollerinde gerçekleşecek.TRAVEL TURKEY İZMİR katılımcı-ziyaretçi sayısındaki artış ve yeni iş bağlantılarıyla geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, turizm endüstrisine olumlu katkıda bulunmaya devam edecek.

Türkiye’nin ve değişik ülkelerle bölgelerin turizm zenginliklerini,farklı destinasyonlarını yerli ve yabancı turizm yatırımcılarına, acentalara, satın alıcılara ve tatil planı yapmakta olan son tüketicilere göstermeyi hedefleyen fuar, 7’inci yılında dafarklı destinasyonlardan çok sayıda katılımcıya ev sahipliği yapacak.

Gerek yurtiçinde gerekse de yurt dışı katılımcı ve ziyaretçilere tanıtım ve yeni işbirlikleri gerçekleştirmesi, var olan ilişkilerin geliştirilmesi adına; TRAVEL TURKEY İZMİRturizm sektörünü bir araya getirecek.

Organizasyonun konferans ayağı ise sektör temsilcilerini İzmir’de buluşturacak.Türk turizm sektöründeki yenilikler ve gelişmelerin ele alınacağı konferans, Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamaları Birliği (ETİK) tarafından organize ediliyor.

T.C. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) kapsamında olan fuarın yerli katılımcıları 50 m2 ye kadar KOSGEB desteği sağlanıyor ayrıca ve İzmir Ticaret Odası (İZTO) fuara katılan üyelerine 9 m2 ücret desteği veriyor.
Söz konusu fuar, 10.00 – 18.30 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Geçtiğimiz yıl 4 gün süren Turizm Fuar ve Konferası’nda; 47 ülkeden ve Türkiye’nin 54 şehrindengelen 25 bin 915 kişigelecekteki turizm potansiyelini planlamak ve değerlendirmek üzere İzmir’e geldi. Karadağ’ın Partner Ülke, Kastamonu’nun Partner İl olduğu fuara,778 firma katılmıştı.


17 Kasım 2013 Pazar

ITW GRUP YÖNETİCİLERİ İNOKSAN'IN BURSA'DAKİ ÜRETİM ÜSSÜNE ÇIKARTMA YAPTI

İNOKSAN'A DÜNYA DEVLERİNİN İLGİSİ SÜRÜYOR


Endüstriyel mutfak sektörünün öncü firması İnoksan, yabancı yatırımcıların ve dünyaca ünlü sektör firmalarının ilgisini çekmeye devam ediyor. 8  farklı alanda faaliyet gösteren Amerikan ITW Grup firmasının; ITW Gıda Ekipman Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı  Mr. Axel Beck , grup firmalarından Eurotec/ Elettrobar Yönetici Direktörü Mr. Roberto Guizzardi ve Hobart Türkiye Satış Müdürü Fatih Goca, İnoksan’ın üretim gücünü yerinde görmek adına Bursa’daki fabrikayı ziyaret ettiler.

Mutfağın lider markası İnoksan, yurtdışında ki bilinirliğini her geçen gün artırıyor. Sektörün nabzının tutulduğu İtalya Host 2013 Milano Fuarı’nın ardından yabancı firmaların yoğun ilgisiyle karşılaşan İnoksan, dünyaca ünlü üretici ITW Grup’un da ilgi odağı oldu. 1912 yılında kurulmuş olan ve  gıda sektöründen  otomototive, yapı sektöründen  endüstriyel ambalajlamaya kadar 8  farklı alanda faaliyet gösteren Amerikan ITW Grup’un; ITW Gıda Ekipman Grubu  Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mr. Axel Beck, grup firmalarından Eurotec/ Elettrobar Yönetici Direktörü Mr. Roberto Guizzardi ve Hobart Türkiye Satış Müdürü Fatih Goca İnoksan’ın Bursa’daki fabrikasını ziyaret ederek, İnoksan’ın üretim gücünü, kapasitesini ve inovatif projelerini yerinde analiz ettiler. Dünyaca ünlü devlerin ilgisini çekecek türden bir teknik altyapıya sahip olan İnoksan’ın Bursa’daki fabrikasını gezen yöneticiler, teknolojik üretim üssü olarak nitelendikleri fabrikada, İnoksan’ın yeni nesil inovatif ürünlerini de görme imkanı buldular.

Yapılan görüşmelerde; endüstriyel mutfak sektöründe faaliyet gösteren;  Avery Berkel , Bonnet, Foster, Gaylord, Hobart, Kairak, MBM, Elettrobar, Thirode, Traulsen, Vulcan, Wolf gibi çok önemli firmaları ve markaları bünyesinde barındıran ITW Gıda Ekipman Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı  Mr. Axel Beck, İnoksan’ın profesyonel organizasyon yapısından ve  fabrikanın teknolojisinden çok etkilendiğini dile getirdi. İşbirliği geliştirme yönünde yapılan görüşmelerin oldukça olumlu geçtiği bildirildi.

İnoksan Ceo/ İcra Kurulu Başkanı Gürhan Akdoğan ziyaretle ilgili olarak, Önemli markaların yıllardır teknolojik işbirliklerinde İnoksan markasını güvenle seçtiklerini söyleyebiliriz. Her işbirliği yeni işbirliğini getiriyor. Mutfak profesyonellerinin tercihi İnoksan, uluslararası işbirlikleriyle büyümeyi, sektöründe en iyi olanlarla işbirliği yaparak; kendi ürünlerini daha geniş pazarlara ulaştırmayı ve yeni pazarlarda boy göstermeyi hedefliyor dedi.Geçtiğimiz Ocak ayında başlayan Japon Grubu Hoshizaki’nin soğutucu ünitelerinde Avrupa Üretim ve Dağıtım firması olan Amerikadaki Lancer ile teknik işbirliği çalışmalarını tamamlayan İnoksan, soğutucu üniteleri üretimiyle AB pazarına başarılı bir giriş yaptı. Yabancı firmalar ile yaptığı teknolojik işbirlikleriyle yurtdışında adını iyiden iyiye duyuran İnoksan, katıldığı yurtdışı fuarlarıyla da temaslarını güçlendirmeyi sürdürüyor.