19 Temmuz 2014 Cumartesi

DÖRTNALA ENGEL TANIMAYAN TERAPİ YÖNTEMİ



Sağlık sektöründe her gün gelişen teknikler sayesinde hastalar farklı tedavi yöntemleriyle şifa buluyor.Halk arasında ‘at üzerinde terapi’ yöntemi olarak bilinen Hipoterapi tekniği Avrupa’dan sonra Türkiye’de de giderek yaygınlaşıyor. Turizm sektöründe otel ve at çiftliği olarak hizmet veren Berke Ranch’te sıra dışı tatil alternatiflerinin yanı sıra omurilik problemlerine, otistik, down sendromlu, ‘cerebral palsy’ rahatsızlıklarına sahip olan çocuklar için Hipoterapi uygulanıyor.Daha çok Avrupalı çocukların katıldığı Hipoterapi yöntemi ülke içinde de ilgi görüyor. İnsana en dost hayvanlardan olan atlar, fiziksel ve zihinsel sorunları olanlar için de terapi amaçlı kullanılabiliyor. Tıp dünyasında "Hipoterapi" adı verilen at üstünde terapi yöntemi doğayla iç içe ortamlarda fizyoterapistler eşliğinde yapılıyor.


Hotel Berke Ranch’te 10 yıldır uygulanıyor…
Berke Ranch Otel ve At Çiftliği sahibi Ayberk Bozkurt yaklaşık 10 yıllıdır bu yöntemi tesislerinde uygulandığını ve daha çok Avrupalı çocukların katıldığını belirtiyor.Ayrıca 6 ile 15 kişilik gruplar halinde gelen çocukların doktorları, fizyoterapistleri ve aileleriyle birlikte terapiye katıldıklarını belirten Bozkurt, bu yöntemin tesislerinde uygulanmasındaki asıl amacın sosyal sorumluluğa katkıda bulunmak olduğunu da sözlerine ekliyor.


Özellikle yürüme engelli çocuklarda etkili oluyor…
Hipoterapi yönteminin çocuklar üzerinde olumlu etkileri olduğunu belirten terapist Koray İşcanoğlu, yöntem hakkında şu bilgileri aktardı.“1.dünya savaşında yürüme zorluğu çeken askerlere uygulanan bu yöntemin tarihi oldukça eskilere dayanıyor. Hipoterapi, fizyoterapi gören hastalara destek amacının yanı sıra zihinsel ve bedensel engellilerin de algı ve fiziksel fonksiyonlarını geliştirmeye yardımcı oluyor. Zihinsel ve bedensel engelli bireyler, otistikler, depresifler ve beyin travması geçiren kişilerin iyileşme sürecine katkı sağladığı belirtilen hipoterapi; ilaç tedavisi, cerrahi ve rehabilitasyon gibi asıl tedavi yöntemlerine destek olarak uygulanıyor. Tedavide çocuklar ata eyersiz veya özel olarak hazırlanmış eyerlerle bindiriliyor. Atların vücut ısıları, yürüme ritimleri ve yaptıkları salınım hareketleri, uzun süre yatmak, oturmak zorunda olan hasta için omurlara ve kalçaya masaj etkisi yapıyor. “cerebral palsy" olarak nitelendirilen tüm hastalık türlerinde etki sağlayan yöntem özellikle denge problemi ve yürüme zorluğu çeken çocuklarda daha çok fayda sağlıyor. Aynı zamanda atlarla iletişim, çocuğun ruh haline olumlu katkı yaparak hastaların moralini yükseltiyor”

TUROB'dan Yeni Müsteşar Prof. Dr. Haluk Dursun’a Kutlama Ziyareti


Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Yönetim Kurulu Başkanı Timur Bayındır 18.7.2014 Cuma günü, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Haluk Dursun'a makamında nezaket ziyaretinde bulundu.


TUROB Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Ekmen ile TUROB Ankara Ofis Sorumlusu Özlem Dağ'ın da hazır bulunduğu ziyarette TUROB Başkanı Timur Bayındır, Prof. Dr. Haluk Dursun'u yeni görevinden dolayı kutlayarak başarılar diledi. Güncel gelişmelerin de değerlendirildiği ziyarette Başkan Timur Bayındır, TUROB'un geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de sektörel konularda her türlü işbirliğine hazır olduğunu Müsteşar Prof. Dr. Haluk Dursun'a iletti.

“THE GRAND TARABYA’DA BAYRAM AYRICALIĞI!”


The Grand Tarabya, Ramazan Bayramı’nda da İstanbulluların seçkin buluşma noktası oluyor. Özel bayram paketiyle İstanbul’u daha önce hiç olmadığı kadar huzurlu yaşayacaksınız.Boğaz’ın incisi The Grand Tarabya’da Ramazan Bayramı da çok özel geçecek. The Grand Tarabya’nın İstanbul’dan uzağa gitmeden bayram tatilini yaşamak isteyen misafirleri için çok özel hazırlıkları var.


Bayrama özel suit paketleriyle bayramda Boğaz’a karşı tatilin keyfini çıkarmak isteyenler The Grand Tarabya’da buluşuyor. Minimum 2 gecelik suit paketleriyle 50 metrekarelik süitlerin özel balkonunda Boğaz’a veya marinaya karşı kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Ya da Marina manzaralı açık havuzda Boğaz rüzgarıyla güneşin tadını çıkarmak, ya da özel spa terapileriyle günlük streslerinden arınmak isteyenler için Therapia SPA, eşsiz lezzetlerle damaklarını şımartmak isteyenler için ise The Grand Tarabya’nın 4 restoran ve barı hazır!


Marina ya da Boğaz manzaralı süitlerde minimum 2 gece konaklama, The Brasserie Restaurant’ta iki kişilik açık büfe kahvaltı, ücretsiz spa ve ıslak alan girişi, odaya özel ikramlar ve Miles&Smiles kart sahiplerine özel 2000 mil içeren paketin ....’den başlayan fiyatlarla.
The Grand Tarabya
Rezervasyon için
Tel : (0212)363 33 00

Robert ve Carmen Geiss ,Türkiye’de turizm sektörünün geleceği çok parlak dedi

Türk otellerine büyük övgü

Almanya’nın ünlü TV programcılarından Robert ve Carmen Geiss, turizmin ve otellerin her geçen gün daha geliştiğini ifade ederek, Türkiye’de turizm sektörünün geleceğinin çok parlak olduğunu kaydetti. Almanya’nın RTL televizyon kanalında Geissen Familie adlı program yapan Robert ve Carmen Geiss, Türkiye’de turizmin son 30 yıl içinde inanılmaz bir şekilde geliştiğini vurguladı. Manavgatlı Taş ailesine ait Stone Grup otellerinde çekimler yapan ve Adam &Eve otelinde kalan Robert ve Carmen Geiss çifti gördükleri karşısında çok şaşırdıklarını kaydetti. 1986 yılında bu yana İstanbul’a geldiğini söyleyen Robert Geiss, İstanbul’un o zamanlarda büyük olmasına rağmen gelişmediğini ifade ederek; “Bugün İstanbul’da tüm uluslar arası otel zincirleri, restorantlar, diskotekler mevcut.


Aynısını şimdi Antalya’da da yaşıyorum . Antalya’da Dubai’de olduğu gibi çok güzel ve lüks oteller var. Sahil şeritlerine ve İstanbul’a bakıldığında Türkiye oldukça gelişmiş. Bodrum’dan Side’ye otomobille sahilden geldim. Ben Bodrum ile Side arasında bu kadar müthiş oteller olduğunu tahmin etmemiştim, hayran kaldım” dedi.


Side’ye ilk defa 23 yıl önce geldiğini belirten Robert Geiss, “O zamanlar, bugüne göre hemen hemen hiç turizm yoktu. Eskiden kendi başına tatil yapanlar vardı. Bugünkü gibi bu kalitede oteller yoktu” diye konuştu. Son 20 yılda Türkiye’nin turizmde standartlarını çok yükselttiğini vurgulayan Geiss, “Artık İspanya ve italya’ya rağmen Türkiye kendini kabul ettirdi. Hatta Türkiye’de 5 yıldızlı otel  standtarları çok yükseldi. Turizm yoğunluğu rahat bir şekilde kaldırabiliyor. Ben Türkiye’de turizm sektörünün geleceğini çok parlak görüyorum. Antalya’da yaz aylarında 40, kış aylarında 20 derece sıcaklık ve bu güneş olduğu sürece turizm gelişerek devam eder” dedi.


Alman RTL kanalında hazırladıkları ‘Geissen Doku Soap’ adlı program için eşiyle birlikte bütün dünyayı gezdiklerini ifade eden Robert Geiss, “Biz hemen hemen bütün dünyayı dolaştık. Örnek verecek olursam, Dubai son derece lüks. Ama orada sadece kum var, başka bir şey yok. Antalya’da Side’de, Bodrum’da bu lüks ve kumun yanı sıra kültürel bir çekicilik mevcut. Örneğin Side’nin tarihi 2 bin, 3 bin sene öncesine uzanıyor. Antik kent olarak, doğal, tarihi ve kültürel miras olarak bütün dünyaya sunulacak çok fazla ürünü var. Bunların iyi işlenmesi gerekiyor” dedi.  Bodrum’la Side arasında gördüklerinin bu anlamda kendini çok şaşırttığını ve hayran kaldığını vurgulayan Geiss, “Ama biz sadece İstanbul’u ve sahil bölgelerini gördük. Türkiye’nin diğer yerlerini bilmiyoruz. Eminim oralarda da çok daha ilginç konular vardır” diye konuştu.
Uzun süredir Fransız rivierası Cote D’azur’de yaşadıklarını kaydeden Robert Gaiss, “1986 yılında İstanbul’a geldim. Hatta Ataköy’de daire tutup bir süre kaldım. Şimdi ticari işlerimden dolayı her ay İstanbul’a geliyorum. İstanbul’a 3’ncü havalimanı ve köprü yapılıp ulaşım rahatlarsa yerleşebiliriz. O zaman her hafta sonu Antalya’ya dinlenmeye kesinlikle geliriz” dedi.


Carmen Geiss’te Türkiye’de turizmin özellikle Alman turistler için misafirperverlik olduğunu ifade ederek; “Maalesef bunu diğer yerlerde göremiyoruz” dedi.  Kendilerinin ünlü oldukları için her yere gidemediklerini kaydeden Carmen Geiss, “Normal insanlar için nerden gelirse gelsin, İsviçre, Avusturya, Rusya, İngiltere’den, yani kendini her yerde gösterebilen insan için Türkiye süper bir yer, fiyat ve hizmet kalitesi çok iyi” dedi.  Geiss, kendisinin Türk mutfağına hayran olduğunu ifade ederek, “Türkiye’de otelleriniz ve restoranlarınız çok güzel, çocuklar ve büyükler için sunulan aktiviteler müthiş” dedi.  Rlaks danışmanlık firması sahibi Barış Tanrıverdi, Robert Geiss’in Türkiye’den çok etkilendiğinin herhalinden belli olduğunu kaydederken, Meeting point’in Antalya direktörü Kamil Özil’de, Türk turizminin gelişmesi için dünyanın çeşitli ülkelerinden ünlüleri en iyi şekilde misafir etmeye devam edeceklerini kaydetti.
Mithat Abakan

18 Temmuz 2014 Cuma

ALITALIA FIRSATI DEVAM EDİYOR!

  



 İTALYA: FIRSAT DEVAM EDİYOR


ALITALIA FIRSATI DEVAM EDİYOR!


Sonbahar ve kış seyahat planlarını şimdiden yapanlar için, 15 Ekim 2014 ile 28 Şubat 2015 arası İtalya hattında % 24 e varan indirim var. Fırsat dahilinde bilet işlemleri için son gün 25 Temmuz 2014.  
Mutlaka incelemenizi öneririz.


IST çıkışlı R/T, vergiler dahil başlangıç fiyatlarından örnekler:

İstanbul’dan > İTALYA
YETİŞKİN FİYATLARI
(gidiş-dönüş, vergiler dahil)
Milano
139 €
Bologna / Napoli / Cenova
149 €
Catania / Floransa / Verona
159 €
Roma
179 €
Palermo / Trieste / Bari
179 €


*Belirtilenler vergiler dahil, hizmet bedeli hariç gidiş-dönüş başlangıç fiyatlarıdır; minimum, maksimum kalış süreleri, iade ve değişiklik konularında kısıtlamalara tabidir. Uçuşların bazıları kod anlaşmalı veya partner havayolları uçuşlar ile yapılabilmektedir. Alitalia fıyatlarda değişiklik yapma hakkını saklı tutar.

Sizleri uçuşlarımızda ağırlamaktan memnuniyet duyacağız.





    444 07 56 
 |   alitalia.com

17 Temmuz 2014 Perşembe

YÖRÜK PARKI KAHVERENGİ TABELA İSTİYOR


Halil ÖNCÜ-KEMER
Antalya’nın Kemer İlçesinde yer alan ve bölgedeki Yörük yaşamı ve kültürünü tanıtan yaşayan açık hava folklor müzesi ve temalı park niteliğindeki Yörük Parkı,  Kemer kent girişlerinde ve şehrin içindeki yönlendirme tabelalarında isminin yer almasını istiyor. Yörük Parkının 1980’li yılların başından bu yana bölgede turizm adına çok önemli bir yeri olduğuna ve Kemer’in simgesi haline geldiğine dikkat çeken Yörük Parkı Sahiplerinden Cemal Şahin İyicil, Kemer girişlerine ve Kemer merkezine kahve renkli tabelada beyaz harflerle Yörük Parkı tabelasının yazılmasının gerekliliğini ifade etti.


Tabelalar ve benzeri yönlendirici tanıtım panoları yörede hareketliğin sağlanması açısından son derece yararlı!
Cemal Şahin İyicil yaptığı açıklamada, “ Tabelalar ve benzeri yönlendirici tanıtım panolarının yörede hareketliğin sağlanması açısından son derece yararlı ve gerekli olduğu aşikârdır. Bu uygulamanın başta Kemer girişlerinden başlayarak Kemer caddelerinde de devam etmesinin Kemer’e sınırlı sürede kalmak için gelen tatilcilerin ve ziyaretçilerin Kemer’in güzelliklerinden yararlanmasını olanaklı kılacaktır. Misafirler bu sayede Kemer’de geçirdikleri zamandan daha memnun bir şekilde ülkelerine döneceklerdir. Tanıtıcı tabelalar Kemer’in içinin canlanmasını ve dolayısı ile Kemer çarşısının canlanmasını sağlayacaktır. Kahverengi üzerine beyaz yazılarla Kemer’in otellerinin ve Yörük Parkı yönlendirmesinin en başından en uç noktasına kadar devam etmesi gerekmektedir. Bu sayede Kemer’in turizm destinasyonu olduğu vurgusu yapılarak bu vurgulama ve yönlendirme D 400 karayolu üzerinden geçen herkes tarafından bir kez daha görülecektir” dedi.


Yönlendirmeler yapılırken güzergâhlarda ulaşımın kolaylaştırılması, Kemer’in içerisindeki sirkülâsyonun sağlıklı ve canlı tutulmasını sağlayacağına inandığını da ifade eden İyicil, “Kemerin en başından Kemer'in en ucundaki Yörük Parkı'na ulaşan ziyaretçi Kemer’in içinden geçecektir. Ancak; ziyaretçilerin Yörük Parkı'na Kemer Koyu'na ulaşırken karmaşık aşamalardan geçmesi Kemerin  kültürel ve doğal değerlerini görmesini, tanımasını engellemekte bununla kalmayarak Kemer içindeki dolaşımın azalmasına da neden olmaktadır” diye konuştu.

Gerek insanların Yörük Parkı'na ulaşırken gerekse Yörük Parkı etrafından denize girilmesi için yol üzerindeki ve denizdeki blokajların kesinkes kaldırılması gerekmektedir.Yörük Parkına ulaşımın zaten birçok yönden handikaplı ve blokajlı bir durumda olduğuna dikkat çeken İyicil, bu durumu, buna bağlı ve diğer sorunları ve çözümlerini şu şekilde dile getirdi:“Yörük Parkı'na gelen araçlar Özkaymak Otel Otelin önünden hemen düz devam etmek varken; önce sağa, sonra sola, daha sonra tekrar sola döndürülmektedir. Tabiri caizse sağ kulak sol elle tutulmaktadır. Ayrıca bu güzergah üzerinde tur otobüslerinin sıkıştırması ile yol kapatılmakta baskılanmaktadır. Otoparka ulaştıktan sonra ise yolun devamı bir muammadır. En son Yörük Parkı'na ulaşımı araç ile sağlayan yol da araç trafiğine kapatılmıştır. Bütün bunlar turizme darbedir. Gerek insanların Yörük Parkı'na ulaşırken gerekse Yörük Parkı etrafından denize girilmesi için yol üzerindeki ve denizdeki blokajların kesinkes kaldırılması gerekmektedir.

 Namaz kılmak serbest ancak camiye girmek yasaktır durumunun ortadan kaldırılması gerekmektedir. Şöyle ki; Kemer turizmi için hayati öneme sahip Kemer Koyu’nun tekne kargaşasından çıkarılması burada uzun zamandır bekleyen hizmet ünitelerinin hayata geçirilmesi ile kendiliğinden sağlanacaktır. Başka bi yere alınacak teknelere de ciddi anlamda potansiyel yaratacak bu çalışma ile herkes rahat bir nefes alacaktır. Bu efsanevi güzelliğin kültürümüzle birleştirilerek akılcılıkla desteklenmesi bölgemiz adına da ülkemiz adına da büyük önem taşımaktadır. Nitekim kamuya açık çalışmalarımızın engellenmemesi gerekmektedir. Kısaca, burada birçok sorunun çözümü projelerimizin hizmete başlaması ile mümkün olabilecektir”

Mövenpick Hotel Istanbul’dan Leziz Bayram Çikolataları



Mövenpick Hotel Istanbul’un yaratıcı Pastane Şefi Ferdi Balcıoğlu tarafından İsviçre çikolatalarıyla hazırlanan leziz ev yapımı çikolatalardan, İsviçre’nin ünlü Lindt veya özel üretim Laderach çikolatalarına kadar bayramın en tatlı sürprizleri GourmeT’de sizleri bekliyor.


Beyaz çikolatalı ve bademli, sütlü çikolatalı ve fındıklı ya da bitter çikolatalı ve Antep fıstıklı gibi benzersiz lezzetlerden oluşan GourmeT’nin ev yapımı çikolataları, bu bayramın en seçkin hediyelerinden biri olacak. Ayrıca bayrama özel altın rengi kutular içerisinde sunulan Lindt çikolatalarını veya yenilikçi çikolata ustası Rudolf Laderach’ın özel tarifiyle hazırlanan çikolata ve trüfleri tercih ederek bayramda misafirlerinize nefis çikolatalar ikram edebilirsiniz. Enfes çikolataların baştan çıkarıcı lezzetini ve bayramın tatlı coşkusunu aile ve arkadaşlarıyla paylaşmak isteyenler, her gün 10.00-22.00 saatleri arasında Mövenpick GourmeT’ye uğrayarak sevdiklerini mutlu etmenin en lezzetli yolunu keşfedebilirler.

Ev yapımı İsviçre çikolatası: 1 kg 120 TL
Lindt Swiss Tradition: 215 gr 95 TL, Laderach çikolatası: 1 kg 360 TL
Mövenpick GourmeT: 0212 319 29 29.

Mövenpick Hotel Istanbul’da Şeker Tadında Bir Bayram Tatili...
İstanbul’un alışveriş ve eğlence merkezlerinin kalbinde bulunan Mövenpick Hotel Istanbul, Ramazan Bayramı'nda ailece yapılan tatilleri daha da eğlenceli kılmak için bayramın adına yakışır tatlılıkta bir konaklama paketi hazırladı.

25 Temmuz - 3 Ağustos 2014 tarihleri arasında geçerli olan bayram paketinde; superior odada iki kişi konaklama, açık büfe kahvaltı, hoş geldiniz içkisi, yanında tadıyla tatile güzel bir başlangıç yapmanızı sağlayacak bir top Mövenpick dondurması ve Wellness Centre’ın ücretsiz kullanımı yer alıyor. Aileniz ve sevdiklerinizle birlikte şeker tadında bir bayram tatili geçirmenizi sağlayacak bu özel fırsat, çift kişilik oda için gece başı KDV hariç 145 Euro olup aileleri ile aynı odayı paylaşan 6 yaşına kadar çocuklar ücretsizdir.

Rezervasyon için 0212 319 29 29’u arayabilirsiniz. www.moevenpick-hotels.com/istanbul

Bahçede jakuzi keyfi




150 yıllık tarih, Viento Alaçatı Hotel’le kapılarını Alaçatı müdavimlerine açtı
Viento Alaçatı Hotel, bir konak ve 22 odadan oluşan butik kompleksinde 150 yıllık tarihi Alaçatı müdavimleriyle buluşturuyor. Temmuz’da kapılarını misafirlerine açan Viento Alaçatı Hotel, Levanten Nino Hanım’a teslim ettiği mutfağı, Türkiye’nin dört bir yanından gelen doğal lezzetleri ve bahçesinde sunduğu jakuzi keyfiyle hem damak zevki hem konfor vaat ediyor.


Viento Alaçatı Hotel’in hikayesi, geçmişi 1850’li yıllara dayanan; Arnavut, Boşnak, Selanik, Girit ve Kavala’dan gelen göçmenlerin yaşadığı Rum konağı ve evlerin, 3 yıl önce İzmirli iş kadını Figen Erbaş tarafından satın alınması ile başladı. İlk 2 yıl konakta ailesiyle birlikte yaşayan Figen Erbaş, geçtiğimiz yıl konağı ve evleri otel olarak hizmete açmaya karar verdi. Ege kültürünün vazgeçilmez öğeleri samimiyet ve rahatlık ön planda tutularak restore edilen konak ve evler Temmuz’da Alaçatı tutkunları ile buluştu.


Figen Erbaş, Viento Alaçatı Hotel’in iş ve ev kadını kimliklerini bir çatı altında buluşturan heyecan verici bir proje olduğunu vurgulayarak şunları ifade etti:“30 yıldır inşaat sektöründe faaliyet gösteren FE Metal Demir Çelik’i yönetiyorum. Viento Alaçatı Hotel’in butik kompleksi içindeki konak bundan önce bizim evimizdi. Bahçesinde dostlarımızı ağırlar, hep birlikte ellerimle hazırladığım yemekleri yerdik. Arkadaşlarımız bu kadar güzel bir mimarinin ve geniş bir alanın ev olmaktan çıkarılıp tüm Alaçatı severlerle paylaşılmasını önerdiklerinde Viento Alaçatı Hotel fikri ortaya çıktı. Bugüne kadar inşaat sektöründe faaliyet gösteren aktif bir iş kadını olarak bir otel açmanın bambaşka bir deneyim olacağını düşündüm. Her ayrıntıyı tek tek planlayıp projelendirdik. Aile dostlarımızı, arkadaşlarımızı ağırlarken nasıl davranıyorsak Viento Alaçatı Hotel’in misafirleri de aynı samimiyet ve rahatlığı hissetsin istedik.”

Levanten Nino Hanım’ın elinden doğal lezzetler
Alaçatı’nın çarşısına birkaç adım mesafedeki Viento Alaçatı Hotel, sahibi Figen Erbaş’ın bizzat ilgilendiği mutfağıyla da dikkat çekiyor. “Her şeyin mevsiminde en doğalı” felsefesiyle hazırlanan yemekler için malzemeler Nazilli’den, Ayvalık’taki özel çiftliklerden, Seferihisar’dan, zeytinler ve zeytinyağları ise ailenin zeytinliklerinden temin ediliyor. Doğal ürünlerin muhteşem lezzetlere dönüşmesinde ise mutfağın baş aşçısı Levanten Nino Hanım’ın imzası var.

Bahçede jakuzi keyfi
Misafirlerine samimiyet ve rahatlığın yanı sıra kalite ve konforu da sunmayı amaçlayan Viento Alaçatı Hotel, jakuzili çim bahçesi, keyifli müziklerin eşlik ettiği barı, güler yüzlü hizmet anlayışı ile tadına doyulmayan bir tatil vadediyor. Viento Alaçatı Hotel’de 4 standart, 7 superior, 15 deluxe ve 1 junior süit olmak üzere 22 oda ayrıca bir Rum konağı bulunuyor. Temmuz ayında yaz sezonuna merhaba diyen Viento Alaçatı Hotel, 50 yatak kapasitesiyle hizmet veriyor.


Farklı ve unutulmaz bir deneyim için “Sushi a la P.F. Chang’s”

Çin Mutfağı’ndan ötesini vaat ediyor


P.F. Chang’s müdavimlerinin sushi rüyası gerçekleşti. Daha önce hiç sushi deneyimlememiş misafirlerin de bayıldığı lezzetler “Sushi a la P.F. Chang’s” menüsüyle iki aydır P.F. Chang’s dünyasında… Her zaman misafirlerine Çin Mutfağı’ndan ötesini vaat eden, Asya lezzetlerini Türk damak tadıyla başarıyla buluşturan P.F. Chang’s, artık zengin bir sushi menüsüne sahip. Birbirinden lezzetli alternatiflerin yer aldığı “Sushi à la P.F. Chang’s” menüsünde; sushi çeşitleri, aralarında P.F. Chang’s’in vazgeçilmez lezzeti Dynamite Shrimp’in de bulunduğu 8 çeşit Roll (Maki), sashimiler ve tempuralar yer alıyor. Sushiseverler, her kategoriden lezzetleri birbirinden farklı combolarla aynı tabakta deneme imkânı da buluyorlar.


P.F Chang’s; uzun zamandır beklenen sushi menüsüyle, yenilikçi lezzetlerde iddiasını sürdürüyor. Birbirinden lezzetli “Sushi à la P.F. Chang’s” menüsünde üç farklı kategoride sushi yer alıyor. Sushiler özel seçilmiş malzemelerle farklı biçim, renk, lezzet ve boyutlarıyla kombine ediliyor. Özenle hazırlanan sushi rolları, sade, natürel sunumları, kusursuz ve muhteşem görünüşleriyle adeta bir sanat harikasına dönüşüyor.


Dynamite Shrimp, Mongolian Beef, Chang’s Spicy Chicken ve fortune cookie gibi klasikleşmiş lezzetlere, yine bir klasik olmaya aday “Sushi à la P.F. Chang’s”  de katılıyor. Heybetli beyaz atları, şık, zarif ve mistik atmosferiyle P.F. Chang’s tam bir yıldır “Burada olmanızdan dolayı çok mutluyuz ve tekrar buraya gelmeyi istemeniz için elimizden gelen her şeyi yapacağız” ilkesiyle hizmet vermeye devam ediyor.


Klasikleşen P.F. Chang’s lezzetlerini ve yeni “Sushi à la P.F Chang’s”  menüsünü tatmak isteyenler için ise rezervasyon bilgileri aşağıdaki gibidir.  

P.F. Chang’s Etiler: (212) 358 60 60

15 Temmuz 2014 Salı

“BAŞARAN ULUSOY” YENİ DÖNEMDE YİNE ADAY OLACAK



Türkiye Seyahat Acentaları Birliği'nin (TÜRSAB) düzenlediği iftar yemeğinde basın mensupları ile bir araya geldi. TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy,düzenlediği iftar yemeğinde basının değerli üyeleri buradayken şimdiden yarışı başlatıyorum TÜRSAB Başkanlığına yeniden adayım dedi


TATİLE YA DERTTEN ÇIKILIR YA DA ZEVKTEN ÇIKILIR
TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy,düzenlediği iftar yemeğinde gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. Basın mensuplarıyla iftar yemeğinde bir araya gelen TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Davut Günaydın , ve toplantıda gazetecilerin sorularını cevaplayan TÜRSAB Başkanı Ulusoy  hep siz soruyorsunuz şimdide ben sorayım turizmle ilgili düşünceleriniz nedir  dedi. Turizm aktuel dergisinden Hasan Arslan  Sultanahmet  turizmin kalbidir. Burada sıkıntılarımız var . Taksiler çok sıkıntı yaratıyor siz TÜRSAB olarak çalışmalarınız varmıdır diye sordu.Başaran ulusoy  valilikle ve belediyelerle ortak çalışmalarımız var. Ancak yetersiz kalıyor . Sizler de bu konuyu ele alarak yazın elinizde kuvvetli bir medya var dedi. Turizm Aktuel dergisinden Hasan Arslan  Başkanım ben yazdım herkesimden okundu fakat taksicilerde okumuş  ki masama kadar geldiler. O yüzdendir ki bu konuyu bireysel değil örgütsel bir biçimde birliktelikle çözelim. TÜRSAB Başkanı Ulusoy  ise İstanbul’da 22 bin taksi var arasında yanlış yapanlar olacaktır. Onları da mesleki eğitimle  düzelteceğimizi umuyorum.


TÜRSAB BU GÜN 2 BİN KİŞİYE ULAŞAN  ÇALIŞANIYLA HİZMET VERİYOR
TÜRSAB Başkanı Ulusoy,  Avrupa dar imkanlarla çalışıyor. Bizde çok mu para var ama çalışarak üretiyoruz . Bu gün olsa turizm derneği kurardım daha kolay dedi. "Kaçak faaliyetlerden, meslek kanunun değişmesine kadar birçok konuda çalışmalar yapıyoruz. Ekmeğimiz olan, itibarımız olan turizmin neresinde gelişme varsa oradayız. Expo Antalya, İstanbul Shopping Fest organizasyonlarının içindeyiz. Müze Kart ile başarılı bir model uyguladık ve Yunanistan Turizm Bakanı bu işi nasıl yapıyorsunuz diye bizden destek istedi. Dünya da Visa kredi kartı nasıl geçiyorsa Müze Kartı da tüm müzelerde geçecek anlaşma yapacağız. İtalyan gelecek kendi ülkesindeki müze pas kart ile Ayasofya’yı gezecek hale gelecek .Bizim için muhalefetin ne düşündüğü değil, bizim ne yaptığımız önemli. 5 yılda 60 ülke dedik ama 70 ülkeye çıktık. Bugün İtalya bizden medet umuyor. Almanya turist gönderin diyor. İzmir ile Napoli'yi kardeş şehir yapma girişimimiz var. Suriye ve Irak'ta kayıplarımız var. Mısır ve Fası’ın halkına saray kurmak istemiyoruz.


37 BYK YA ULAŞTIK
Bölgesel yürütme kurulumuza Elazığ'ı da ekleyerek 37'ye ulaştık. 7 aydır hizmeti ayağa götürüyoruz. Travel Turkey gayet başarılı gidiyor. Ayrıca kongre turizminde hak ettiğimizi almaya çalışıyoruz. Her şeye rağmen Türkiye bu yıl 42 milyon ziyaretçi rakamını yakalayacaktır. İtalya ve Yunanistan artışlar yakaladı. Dünya Kupası'nın bitmesiyle daha çok Alman turistin geleceğini düşünüyoruz."


MÜŞTERNİN ŞIMARIKLIĞI ACENTAYA KIRMIZI KART ÇIKARTMAYACAK
Paket Tur Sözleşmeleri Hakkında Yönetmelik Tasarısı konusunda Ankara'da bulundukları temaslar hakkında bilgi veren Ulusoy, "Müşterinin şımarıklığını ortadan kaldıran, acentaya kırmızı kart çıkartmasını engelleyecek çalışmalar yapmak için görüşmeler yaptık. Bir turun 15 gün önceden iptal edilmesi konusu var. Turu iptal etmede sorun yok ama THY koltuğunu iptal etmiyor. Bugün Avusturya'ya 800 Euro'ya tur yapıyorsunuz, bunun 300 Euro'su uçak bileti. Asıl sorun burada. Avrupa'da tur operatörü nasıl teminat verip bu işi yapıyorsa biz de onu yapmaya çalışıyoruz. Acenta olma kriterlerini zorlaştıracağız. Mesleki Yeterlilik Belgesi olmayan bu işi yapamayacak" dedi . Müşterinin acentaya kırmızı kart çıkarmasını istemediklerini söyleyen TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, "Müşteri haklılığına evet, müşteri şımarıklığına hayır" dedi.



KENT OTELLERİNİN ÇOĞU TÜRSAB DESTEKLİDİR
Bayram dönemi satışlarının yüzde 60-70 civarında satıldığını ifade eden Ulusoy, "Şu anda Antalya'da oda bulunmuyor. Antalya'da 33 bin, İstanbul'da 9 bin yatak devreye girdi. Antalya'da otelleri ben açın demiyorum. Kent otellerinin birçoğu TÜRSAB'ın çabalarıyla hayata geçti. Otelciler dolu değiliz, yandık bittik diyorlar. Nasıl açılıyor bu oteller demek ki para kazanıyorlar.  Bnim bir acentam vardı şimdi de bir acentam var. Otelciler bir otel açıyor ve çoğalıyorlar demek ki para kazanıyorlar zararına iş mi yapılır ağlamayı bırakıp biraz ellerini taşın altına koyacaklar. Shopping Fest gibi etkinliklere katılmaları gerekiyoruz" dedi.


DAVUT GÜNAYDIN: KOMİSYONCULARIN ÖNÜNE GEÇECEĞİZ
Toplantıda konuşan TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Davut Günaydın, Ekonomi Bakanlığı ile bir çalışma yaptıklarını, yurtdışındaki fuarlara katılmak isteyen firmalara %70  devlet teşviki verileceğini ve bu şekilde bazı komisyoncu firmaların da önüne geçeceklerini belirtti.


14 Temmuz 2014 Pazartesi

Kleopatra Engelsiz Halk Plajı yoğun ilgi görüyor

Hayat herkese güzel
Tatil için geldiği Alanya’da tekerlekli sandalye kullanan engelli bireylerin denize girebildiklerine tanık olan Norveçli tatilci Gjerde, “Alanya’ya olan saygım ve güvenim bir kat daha arttı” dedi.


Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın finansman desteğiyle Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) ve Alanya Belediyesi işbirliğinde inşa edilen Kleopatra Engelsiz Halk Plajı yoğun ilgi görüyor.
'Her Kulaç Bir Hayat' projesiyle spor yaparak aktif yaşama katılmaları amaçlanan engelliler, kendileri için özel tasarlanan tekerlekli sandalyelerle denize girerek serinliyor.


Proje kapsamında yüzme eğitimi gören 10 engelli, Kleopatra Engelsiz Halk Plajı'nda denize girdi. Kış aylarında kapalı yüzme havuzunda eğitim alan engelliler, yazın ise denizde eğitime devam ediyor. Uzman Fizyoterapist Erdem Demir gözetiminde, kendileri için özel hazırlanan tekerlekli sandalyeler yardımıyla denize giren engelliler, haftada bir gün yapılan eğitimlerle spora ve sosyal hayata teşvik ediliyor. Hava sıcaklığının 34, deniz suyu sıcaklığının 27 derece ölçüldüğü Kleopatra Plajı'nda yüzen engelliler hem spor yapıyor hem de serinleme şansı buluyor.


Yüzmenin engelliler için hem psikososyal hem de fiziksel açıdan çok yararlı bir aktivite olduğunu belirten fizyoterapist Demir, "Engelli dostlarımızın fiziksel kapasitelerini değerlendirerek, onları spora, dolayısıyla da sosyal hayata teşvik ediyoruz. Gerekli güvenlik önlemleri alındıktan sonra her türlü travma riski minimize edilerek eğlenceli spor faaliyeti gerçekleştiriyoruz" dedi.


Norveç’ten arkadaşlarıyla birlikte Alanya’ya tatile gelen ve plajda tekerlekli sandalye kullanan engelli bireylerin denize girdiğine tanık olan Frants Simon Gjerde (20) ise engelli bireylerin Alanya’da özgürce denize girebildiklerini görmekten mutlu olduğunu dile getirerek, “Dünyanın birçok ülkesinde tatil yaptım. Fakat her yerde bu tip olanaklar bulunmuyor. Böyle alt yapıların plajlarda bulunması çok önemli. Alanya’ya olan saygım ve güvenim bir kat daha arttı” dedi.Engelsiz Park ve Yaşam Merkezi Proje Koordinatörü Münir Altıoğlu ise kurumların ahenk içerisinde çalışarak alternatif turizm alanında Alanya'da önemli projelere imza attıklarını söyledi.

KAZALARDAN SONRA ÇENENİZİ ÖNEMSEYİN



Bayramlarda artan seyahatler kazaları da beraberinde getiriyor
Kazaların ardından çenenin yanlış tedavi edilmesi, ilerleyen yıllarda tüm yaşamımızı etkileyecek sorunlara neden olabiliyor

 Uzmanlar, bu sorunlarla karşılaşılmaması için kazaların ardından çene cerrahı konsültasyonu öneriyor
Yaz aylarında ve bayramda artan seyahatler kazaları da beraberinde getiriyor. Kazaların ardından en az önemsenen çenede yapılan yanlış tedaviler ise yıllar sonra bile tüm yaşamımızı etkileyecek şekilde eklem rahatsızlığı olarak karşımıza çıkıyor. Hatta bu nedenle, çenenin kırılıp tekrar tedavi edildiği, sağlam dişin çekildiği dahi oluyor.

Uzmanlar, yaşanan kazadan yıllar sonra hastaların bu tür sorunlarla karşılaşmaması için, kazaların ardından mutlaka çene cerrahı konsültasyonu istenmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Dentistanbul Ağız – Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Yard. Doç. Dr. Mehmet Ali Güven, konuya ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Yüzde 50’sinde travma öyküsü var
Mehmet Ali Güven, çene cerrahlarına eklem rahatsızlığı nedeniyle gelen hastaların yüzde 50’sinde, daha önce yaşanmış bir travma öyküsü olduğunu belirtti.

“Makro kazalar özellikle trafik kazaları ve kavga sonucu alınan travmalar çene eklemi sorunlarında daha büyük etken” diyen Güven, kazaların ardından çene eklemi gözden kaçırıldığı için hastaların yıllar sonra karşılarına çıktığında kaynağını hatırlamadıklarını söyledi.

Mehmet Ali Güven, “Kaza kaynaklı ağrı, ödem, şişlik gibi akut belirtiler birkaç gün içinde zayıflıyor, kayboluyor. Ama eklemde başlayan dejenerasyon yıllar sonra kendini gösteriyor” diye konuştu.

Dişlerin ilişkisi önemli
Trafik kazalarının ardından hastanelere kaldırılan hastalarda öncelikle kemik kırıkları olup olmadığına bakıldığını belirten Güven, çenede kırık görünmüyorsa genellikle bu bölgede meydana gelen travmaların önemsenmediğine işaret etti. Güven, şunları kaydetti:

“Çenede kırık tedavisi, kırık uçları birbirine denk getirip fikse etmekten ibaret değildir. Tedavi çene ilişkilerini, hangi dişlerin hangisi ile temas ettiğini bilerek, çenenin kapanışının doğru olup olmadığını görüp, çeneyi doğru bir kapanışa getirerek, çeneye fonksiyonunu geri vererek mümkün. Bu nedenle trafik kazalarından sonra, çene bölgesine bir travma alınması durumunda mutlaka çene cerrahisi konsültasyonu yapılmalı.”
Mehmet Ali Güven, hiç travma olmadan stresli durumlarda gece dişlerini sıkanlarda, diş eksikliği nedeniyle yalnızca bir tarafı ile yiyecekleri çiğneyenlerde ve özellikle üst çenede gömülü 20 yaş dişi olanlarda da eklem sorunları olduğuna işaret ederek, bu tür hastalar için ise gece plakları, eksik dişin tedavisi ve gömülü dişin çekilmesi gibi önleyici tedaviler uyguladıklarını anlattı.

Ortaya çıkan sorunlar
Yard. Doç. Dr. Mehmet Ali Güven, kazaların ardından çene ilişkisi gözetilmeden yapılan tedavilerde ortaya çıkan sorunları şöyle sıraladı:

“Çeneyi tekrar kırıp tekrar doğru şekilde tedavi etmeye çalıştığımız hastalar da oluyor. Ağız kısıtlı açılıyor ya da hiç açılmıyor, çenenin düzgün kapanması için dişi çekilen hastalarla dahi karşılaşıyoruz. Ameliyat sırasında sinire vida konulduğu için çene uyuşuklukları görülebiliyor.  Yemek yerken klik sesi, çene kaslarında ağrı ise bunlar arasındaki en küçük sorunlar.”


BAYRAMDA HER PLANA UYGUN TATİL SEÇENEKLERİ YİNE GEZİNOMİ’DE


Turizm sektörünün en yenilikçi şirketi Gezinomi, hem yurt içinde hem de yurt dışında sunduğu tatil fırsatlarıyla, bayramda da her plana uygun seçeneği ve fırsatı tatilcilerle buluşturuyor. “Her gün tatil olsa” sloganıyla tatilcilere, tatilin değerini ve gerekliliğini anımsatan Gezinomi, Şeker Bayramı’nda isteyenleri yurt içindeki otellerde eğlenmeye, isteyenleri de yurt dışında farklı ülkeleri görmeye ve keşfetmeye davet ediyor.

Bayramda aklınız Kıbrıs’ta kalmasın…
Gezinomi Genel Müdür Yardımcısı Özgür Yıldız’a göre, geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da Şeker Bayramı tatili için Kıbrıs, hem online mecrada hem de acentalarda en çok talep edilen adreslerden biri oluyor.  Kıbrıs’ın bu kadar çok tercih edilmesindeki en önemli etken, yakınlığı ve otellerde sahne alan birbirinden ünlü sanatçılar. Bu sene Kıbrıs’ta sahne alacak sanatçılardan bazıları; Fedon, Serdar Ortaç, Altay (Cratos Hotel), Ajda Pekkan (Merit Park Hotel), Serdar Ortaç (Nuh’un Gemisi Deluxe Hotel), Seda Sayan ve Selami Şahin (Malpas Hotel) olarak sıralanıyor. Kıbrıs aynı zamanda, Şeker Bayramı sürecini kısa tutmayanların da seçenekleri içerisinde yerini alacaktır.

Yaz aylarının yıldızı: Antalya
Yurt içinde yaz aylarının yıldızı olarak tanımlanan Antalya için Özgür Yıldız, özellikle çocuklu ailelerin Antalya’da içinde uygun eğlence programı olan tesisleri tercih edebileceğinin altını çiziyor. Yıldız, “Çocuklar gün içinde çocuk havuzu, çocuk parkı, mini club gibi tesislerde hem eğleniyor hem de öğreniyorlar. Özel animasyon programlarıyla çocuklar, aileleriyle de akşam saatlerinde vakit geçirme şansına sahip olabiliyorlar. Hem ebeveynler hem de çocuklarının birlikte vakit geçirebileceği ideal tatil için Antalya ve otelleri, bu seneki Şeker Bayramı için akla gelen ilk seçenek olarak değerlendirilebilir” ifadesinde bulunuyor.

Bayramda dünyanın turu…
Tatil süresini uzatmayı düşünenler; birkaç günlüğüne de olsa Akdeniz sahillerinde bulunmak isteyenler; İspanya’ya gitmek için fırsat bekleyenler; Hinditan’da mistik bir yolculuğa çıkmak isteyenler; Orta Avrupa’yı baştan sona kat etme hayali kuranlar; herkesin dileklerine yanıt veren bunları gerçeğe çeviren Gezinomi’de bir araya geliyor. Tüm yurt dışı seçeneklerini farklı beğenilere göre çeşitlendiren Gezinomi, bayramda da tur seçenekleriyle ön plana çıkıyor.

Bayramda yurt dışı turlarının da büyük ilgi gördüğünü belirten Gezinomi Genel Müdür Yardımcısı Özgür Yıldız; “Bu sene tatilin ardından oluşan iki günlük boşluğu tatilcilerin mutlaka değerlendireceğini düşünüyoruz. Bu sebeple, uzun bayram tatilini birleştirmeyi tercih edecek olanlar için yurt dışı turları uygun seçenekler arasında yer alıyor” dedi.

Türk Hava Yolları Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil’e Büyük Ödül




Kotil, 2014 Airline Strategy Ödülleri’nin büyük ödülü olan Yönetimsel Liderlik (Executive Leadership) ödülünü kazandı.Türk Hava Yolları Genel Müdürü  Doç. Dr. Temel Kotil, 2014 Airline Strategy Ödülleri’nin prestijli  kategorisi olan Yönetimsel Liderlik dalında ödülünü kazanan isim oldu. İngiltere’nin başkenti Londra’da, Middle Temple’da gerçekleşen törende verilen ödül, üstün stratejik düşünme ve liderlik sergileyen yöneticiye layık görülüyor.

Ödülün verilmesinde,
-güçlü bir takım liderliği,
-şirket dönüşümü ya da yeniden yapılanmasında başarı,
-berrak bir kurumsal vizyon kurulması,
-yenilikçi bir stratejik yönlendirme düzenlenmesi,
-tüm endüstriyi etkileyecek ölçüde stratejik çıkarımlar ya da dersler sunan başarılar gibi konular dikkate alınıyor.

Ödül değerlendirmesinde, dünyada en çok uluslararası noktaya uçan ve yolcu sayısında yüzde 23.6’lık artışla 48.3 milyona ulaşan Türk Hava Yolları için harika bir yıl geçmesinde Dr. Kotil’in yaptığı büyük katkı vurgulanıyor.Bu ödül, her geçen gün artan başarı ve büyümesiyle dikkat çeken Türk Hava Yolları’nın son başarısı oldu. Türk Hava Yolları, son üç yıldır, yolcu oylarıyla belirlenen Skytrax ödüllerinde “Avrupa’nın En İyi Havayolu” seçiliyor.

Dr. Kotil, “Yönetimsel Liderlik” ödülüne lâyık görülmesiyle ilgili olarak şunları söyledi: "‘2014 Airline Strategy Ödülleri’ tarafından verilen bu önemli ödül için takdir edilmek benim için büyük mutluluk. Bu büyük ödül kişisel bir ödül olarak şahsıma lâyık görülmüş olsa da, Ortaklığımızın adeta bir saat gibi kusursuz işlemesini ve bu bağlamda yolcularımızın mükemmel bir hizmet temin etmesini sağlamak adına her geçen gün ellerinden gelenin en iyisini yapan binlerce Türk Hava Yolları çalışanının desteği ve gayretli çalışmasının eseridir. Yolcularımıza beklentilerinin ötesinde bir seyahat deneyimi sunmak ve dünyayı onlara daha geniş kılmak için çok çalışıyoruz ve daha da çalışacağız.”

Yaklaşık 10 yıldır Türk Hava Yolları’ndaki Genel Müdürlük görevini sürdüren Dr. Kotil,  başarılarla dolu bir kariyere sahip. 2006 yılı itibarıyla IATA Yönetim Kurulu ve 2010 itibarıyla da AEA Yönetim Kurulu'ndaki görevini başarıyla ifa eden Dr. Kotil, hali hazırda AEA Başkanlığı görevini de yürütmekte. Ayrıca, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Havacılık ve İleri Kompozit Laboratuvarları’nın kurucusu olan Dr. Kotil,  Illinois Üniversitesi’nde konuk profesör olarak ders verdi.


WELTMEISTER DEUTSCHLAND !


Almanya-Arjantin Dünya Kupası Finali ,Başkonsolos Jutta Wolke'nin ev sahipliğinde izlendi. Almanya Federal Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu'nda Almanya-Arjantin Dünya Kupası Finali ,Başkonsolos Jutta Wolke'nin ev sahipliğinde verilen davette dev ekrandan izlendi. Alman ve Arjantinli futbolseverlerin hep beraber izledikleri maç büyük heyecana sahne oldu.


Arjantin İstanbul Başkonsolosu Ernesto Pfirter de maçı Almanya Başkonsolosluğu bahçesinde izledi.Maç süresince hem Alman hem de Arjantinli taraftarlar kaçan gol pozisyonlarında birlikte tepki verdiler. İki ülke taraftarları da kendi bayraklarının renginde giyinmiş,makyaj yapmış veya üniformaları ile gelmişti.


Şampiyonluk maçına ilgi çok yoğundu ; sonunda maç uzatmalara gitti .Uzatmada gülen taraf Almanya oldu. Maçın sonunda Queen grubunun ünlü şarkısı “We are The Champions” başkonsolosluk bahçesinde yankılandı ve dünya şampiyonluğu kutlandı. Almanya dördüncü yıldızı  kazanmış oldu.


Kupa başladığı dönemde bir çok kişinin oynadığı takım oyunu ile favorisi olan Almanya, şampiyon olarak futbolun   yıldız futbolcuların ötesinde bir takım oyunu olduğunu göstermiş oldu.


Bir dünya futbol kupası daha sona erdi. Gary Lineker'in ünlü sözü ile bitirelim :
“Futbol basit bir oyundur. 22 kişi 90 dakika bir topu kovalar ve sonunda hep Almanlar kazanır. “


Tebrikler Almanya ! Tebrikler Şampiyon !