18 Ekim 2014 Cumartesi

BBC’NİN HAZIRLADIĞI “HEART OF TURKEY” PROGRAMINDA İSTANBUL MODERN ELE ALINDI

                                           TÜRKİYE SANATINI DEĞİŞTİREN MÜZE

  

Britanyalı yayıncılık devi BBC’nin “Heart of Turkey” adlı inceleme dizisi kapsamında İstanbul Modern ele alındı.Nikki Bedi’nin hazırladığı haberde, bir zamanlar dünya çağdaş sanat haritasında çok öne çıkmayan Türkiye’nin giderek daha kalıcı bir aktöre dönüşmesinde, İstanbul Modern’in öncü bir role sahip olduğu vurgulandı.

Nikki Bedi, BBC Televizyonu ve web sitesinde 13 Ekim akşamı yayınlanan haberinde; Türkiye’nin ilk ve en büyük modern ve çağdaş sanat müzesi İstanbul Modern’in 10 yıl gibi kısa bir sürede nasıl önde gelen sanat destinasyonlarından biri haline geldiğini, İstanbul Modern Küratörü Çelenk Bafra ile konuştu. Bafra, İstanbul Modern’in bir yandan Türkiye sanatını ve güncel sanatın algılanışını dönüştürmedeki rolünden söz ederken, öte yandan da İstanbul Modern’de hazırlanan sergilerin uluslararası boyutuna dikkat çekti.

Türkiye’yi uluslararası sanat haritasına yerleştiren İstanbul Modern’in kendine duyduğu güven ve maceraperestliğinin altını çizen Bedi, İstanbul Modern’in sanat adına yeri geldiğinde zor, hatta tartışma yaratan yapıtlar sergilemekten kaçınmadığını da belirtti.

Programda, eski bir gümrük antreposunun 2004 yılında İstanbul Modern olarak açılmadan önce Türkiye’nin çağdaş sanat açısından çok da bilinir olmadığı ifade edilerek, “Dinamik bir sanat muhitine dönüşen Karaköy’de yer alan ve İstanbul Bienali’ne de ev sahipliği yapmış olan bu yeni müze her şeyi değiştirdi” denildi.

Haberde, İstanbul Modern’in sıklıkla Türkiye sanatına odaklansa da, koleksiyonunda ve sergilerinde dünyanın farklı köşelerinden önemli sanatçıların yapıtlarına ve programında küresel sergilere yer verdiği belirtildi. Video-haberde İstanbul Modern Koleksiyonu’ndan Richard Wentworth, Julian Opie, Richard Deacon, Tony Cragg ve İnci Eviner gibi önemli sanatçıların yapıtlarına ve müzenin 10. yılı için hazırlanan “Çok Sesli: Türkiye’de Müzik ve Görsel Sanatlar” adlı sergilerden görüntülere yer verilerek, müzenin video sanatı ve yeni medyaya verdiği öneme de değinildi.

http://www.bbc.com/culture/story/20141010-the-museum-that-changed-turkey 

New York Times ve USA Today’in çok satanlar listesindeki yazardan yeni bir roman

Aslında aşk sürprizlerle doludur
Birbirinden çok farklı iki genç… Bir aşk oyunu… Ve zıt kutupların karşı koyulmaz çekimi… New York Times ve USA Today’in en çok satanlar listesinde yer alan Cora Carmack, Pena Yayınları’ndan çıkan ikinci kitabı “Aslında” yine eğlenceli, tutkulu ve sürprizlerle dolu bir aşkın hikayesini anlatıyor.

Mackenzie “Max” Miller’in bir sorunu var. Ailesi ona sürpriz bir ziyarete geliyordur ve eğer onun boyalı saçlarını, dövme ve piercing’lerini görürlerse onu evlatlıktan reddedebilirler. Daha da kötüsü ailesi, erkek arkadaşı olarak Mace gibi boynunda dövmesi olan ve bir müzik grubunda çalan biriyle tanışmayı kesinlikle istemez. Max, tüm yalanları bir bir dökülmek üzereyken Cade’le tanışır. Cade Philadelphia’ya Teksas’taki sorunlarını geride bırakmak için gelmiştir. Sorunlarıyla ilgilenmek istemiyordur. Max bir kafede ondan erkek arkadaşıymış gibi davranmasını istediğinde bu oyunu oynayabileceğini düşünür ve kabul eder. Yalnız rolünü o kadar iyi oynuyordur ki oyunun sonu bir türlü gelmez...

Zıt kutupların çekimi
Pena Yayınları, ilk kitabıyla New York Times ve USA Today’in en çok satanlar listesine girmeyi başaran Cora Carmack’ın ikinci romanı “Aslında”yı Türkçeye kazandırıyor. Pena Yayınları’ndan çıkan ilk kitabı “İlk Defa”da olduğu gibi Carmack yine gençler arasında geçen eğlenceli, yalın ve biraz daha ateşli bir aşk hikayesi anlatıyor. Her ikisi de zor durumda olan gençler sorunlarına çare olmaya çalışırken beklenmedik olaylarla oyun gerçeğe dönüşüyor ve iki genç aralarındaki çekimle mücadele etmek zorunda kalıyor. Ama zıt kutuplar birbirini çeker ve aşktan kaçılmaz.

İkili bakış açısı
Yazar, hikayesini çok farklı karakterlere sahip olan Cade ve Max’in bakış açılarından aktararak romana ikili bir anlatım kazandırıyor. Bu da karakterlerin zihinlerine girmeyi, içine düştükleri garip durumlarda aldıkları tavırları anlamayı kolaylaştırıyor. “Aslında”nın tutku dolu, sürprizli ve eğlenceli anlatımına kapılan okuyucular birkaç bölüm daha olmadığı için üzülebilirler.

Kitap hakkında ne dediler?
“Olağanüstü. İlk Defa’dan sonraki favori kitabım Aslında. Kesinlikle okunmalı.” - Jennifer L. Armentrout, USA Today bestseller yazarı

“Aslında’da istediğiniz her şeyi bulabilirsiniz. Erotik gerilim, kırık kalpler ve muhteşem karakterler Cora Carmack’in eğlenceli dilinde bir araya geliyor.” - Colleen Hoover, New York Times bestseller yazarı
“Bir kitaptan bekleyebileceğim her şey burada. Yaşamdan bir dilim gibi. Daha fazla Cora Carmack istiyorum.” - Sophie Jordan, New York Times bestseller yazarı

Eser Adı : Aslında
Yazar Adı : Cora Carmack
Çeviren : İmge Tan
Orijinal Adı : Faking It
Türü : Romans
Sayfa Sayısı : 320
Etiket Fiyatı : 20,00 TL
Yayınevi : PENA Yayınları



FLAMİNGO RESTAURANT & BAR’ DA PERŞEMBELER ‘FLAPPER SWING’ İLE BİR BAŞKA!

Yeme – içme dünyasının ve eğlence hayatının vazgeçilmez adresi Flamingo Restaurant & Bar, Django Reinhardt ve Stephane Grappelli' nin izinden giden akustik jazz manouche grubu Flapper Swing ile her Perşembe sizlerle!

Lezzetleri, sunumları ve eğlence konseptiyle ilk açıldığı günden beri İstanbul gece hayatına damgasını vuran Flamingo Restaurant & Bar, ritm gitar, solo gitar, kontrabas, soprano saksofon ve vokalden oluşan akustik caz manouche grubu Flapper Swing’e her Perşembe günü ev sahipliği yapıyor.

Quintet ve trio formunda sahne alan Flapper Swing bundan böyle her Perşembe günü Flamingo Restaurant&Bar’da misafirleri için çalacak. Repertuarlarında D.Reinhardt besteleri ve 1920-30'ların caz standartlarına yer veren grup dönemin muhteşem atmosferini,                            eşsiz lezzetler eşliğinde Flamingo Restaurant&Bar’da misafirlerinin beğenisine sunacak.

Bu muhteşem performansı Flamingo Restaurant&Bar’ ın keyifli ortamında yaşama fırsatını kaçırmayın!

9 Ekim 2014 Perşembe

BAŞROLÜNDE BİR FİGÜRANIN OLDUĞU İLK KOMEDİ FİLMİ




Bosphorus Film Makers tarafından çekilen, sezonun en iddialı komedi filmlerinin arasında yer alacak olan Figüran filminin merakla beklenen fragmanı çıktı. Yapımcılığını Aytekin Mert’in, yönetmenliğini Tolga Çetin’in üstlendiği filmin başrollerini ise Ceyhun Fersoy, Serenay Aktaş, Ferdi Kurtuldu, Erdal Cindoruk, Umut Oğuz, Cem Kılıç, Yıldırım Öcek, Mehtap Bayrı paylaştı.

FİLMİ İZLEYEN 3 KİŞİ HOLLYWOOD YOLCUSU
Bu arada 28 Kasım’da vizyona girecek olan filmi izleyen ve bileti ile selfie çekip www.figuranbenihollywoodagotur.com  adresine gönderen kişilerden, noter huzurunda yapılacak çekiliş ile üç şanslı izleyici, Amerika’ya, dünyanın en büyük stüdyoları olan Universal Stüdyolarını gezmeye ve Hollywood’u görmeye gidecek.

BAŞROLÜNDE BİR FİGÜRANIN OLDUĞU İLK KOMEDİ FİLMİ
Sinema izleyicisi tarafından merakla beklenen Figüran'ın konusu ise söyle: Dünyanın en beceriksiz ve sakar figüranı Mutlu, eşsiz bir senaryo yazdığına ve başrol oynayacak kadar yetenekli bir aktör olduğuna inanmaktadır. Sakar fakat bir o kadar da samimi hareketleriyle setin altını üstüne getiren Mutlu ve yine setlerde ışık asistanlığı yapan ev arkadaşı Cempo’nun en büyük hayali kendi senaryolarını filme çekmektir. Hayallerini hayata geçirmek için Mutlu'nun figüranlık yaptığı dizinin başrol oyuncusu Pelin Şafak'ı kendi projelerinde oynatabilmek ve dikkatleri üzerlerine çekmek için çabalamaktadırlar.

DİZİ VE FİLM SETLERİNİN BİLİNMEYEN DÜNYASI FİGÜRAN’DA
İki kafadarın projelerini yapımcı yapımcı dolaştırmaları ve Türkiye'nin Starı Pelin Şafak'ı filmlerinde oynaması için ikna çabaları, sezonun en komik ve samimi filmini ortaya çıkardı. Figüran'ın sıcak, umut dolu, bazen hüzünlü ama hep komik hikâyesinin arka planında dizi ve film setlerinin bilinmeyen dünyası izleyiciye sunuldu.

8 Ekim 2014 Çarşamba

HAFTA SONU KAYAK PLANINIZ VARSA MUTLAKA OKUYUN



Eğer kışı seviyorsanız ve hafta sonu için en yakın kayak merkezinden rezervasyon yaptırdıysanız dikkatli olun. 1-2 gün için aracınızın lastiklerini değiştirmeye üşeniyorsanız hafta sonunuz mahvolabilir.

Kış lastikleri karlı ve eğimli yollarda 3 kat fazla yol tutuşu sağlar.
Yolunuz kısa olabilir ancak onu neyle kat edeceğiniz önemli bir konu. Yapılan deneylere ve araştırmalara göre yaz lastiği %4 eğimli bir yokuşta bile tutuş kaybı yaşamaktadır. Buna karşın doğru kış lastikleri %13 eğimde bile sorunsuz bir performans sergilemektedir.

Lastik değiştirmek çok kolay bir iş değil ancak deniz seviyesinden metrelerce yüksekte bir rampada aracınız kaymaya başlıyorsa daha büyük bir sorununuz var demektir. Çünkü karlı ve eğimli yollarda yaz lastikleriniz sizi idare edebilecek kapasitede değildir.

Çok kısa bir hafta sonu tatilinde bile eğlencenizin yarım kalmaması ve mağdur olmamak için doğru kış lastiğinizi ve donanımınızı edinmeyi unutmayınız.

Kış lastiklerinin yarattığı fark sizin de ilginizi çektiyse, Michelin Road Usage Lab'a göz atın. Her yıl Avrupa genelinde yüzlerce farklı koşulda araba kullanan binlerce sürücüyü izleyerek muhteşem bir bilgi havuzu oluşturulmaktadır. Hepsinin tek bir amacı var: sürüş deneyiminizi mümkün olduğunca güvenli kılmak.

Video;


6 Ekim 2014 Pazartesi

BİNLERCE İNSANIN GÖZÜ GÖKYÜZÜNDE GÖÇMEN KUŞLARI ARADI

DÜNYA KUŞ GÖZLEM GÜNÜ KUTLANDI
Dünyada her yıl Ekim ayının ilk hafta sonu kutlanan Dünya Kuş Gözlem Günü, Türkiye'de Doğa Derneği'nin koordinasyonunda 4-5 Ekim tarihlerinde çeşitli etkinliklerle kutlandı ve binlerce insanın gözü gökyüzünde göçmen kuşları aradı. İstanbul’daki etkinlik, 5 Ekim Pazar günü Validebağ Korusu’nda gerçekleşti.


Dünya Kuşları Koruma Kurumu’nun (BirdLife International)  başlattığı etkinlik ile 40’a yakın ülkeden binlerce kişi, doğanın ve kuşların haklarını koruduğumuz bir dünya için bir araya geliyor. Gün boyu kuş gözlemleri ve şenlikler yapılıyor. Gözlemciler göçün mucizevî güzelliğini izlerken, kuşların üreme alanlarının, Akdeniz ve Afrika’daki kışlama alanlarının ve göç yollarının korunmasının hayatiyeti konusunda farkındalık yaratılıyor.


Türkiye, özellikle Afrika’dan Avrupa ve Kuzey Asya’ya ulaşan en büyük 2 göç yolunun üzerinde olması sebebiyle çok sayıda kuş türünün var olması için doğal alanlarını korumak konusunda hassas olması gereken bir ülke.  Ancak son yıllarda özellikle doğanın tahrip edilmesi ile sonuçlanan mevzuat değişiklikleri ve Çevresel Etki Değerlendirme raporlarından bile muaf tutularak yapılmaya çalışılan mega projeler gibi yatırımlar yüzünden tüm canlılar büyük bir tehdit altında.

Her geçen gün doğal alanları korumak için kampanyalar başlıyor, davalar açılıyor.  Bu yıl Türkiye’de farklı şehirlerde gerçekleşen 9 etkinlikten birisi de bu kampanyalardan birisine destek vermek üzere, Validebağ Gönüllüleri Derneği ve kuş gözlemcilerle birlikte Validebağ Korusu’nda yapıldı. Yapıılan etkinliklerde gözlemlenen kuş sayısı ise 7116.

Konu hakkında açıklama yapan Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz “ Bölgemizdeki göçmen kuş türlerinin her yıl iki kere yaptıkları binlerce kilometrelik yolculuklarını, son buzul çağından bu yana sürdürdüklerini söylemek mümkün. Bunun anlamı ise biz insanlardan çok daha önce bu coğrafyada oldukları ve her toprak parçasında,  her su damlasında en az insanoğlu kadar hak sahibi olduklarıdır. 1.Derece Doğal Sit Alanı olarak ilan edilmiş Validebağ Korusu da içindeki çalılıkları, açıklıkları ve ağaçları ile İstanbul halkının ve göç eden kuş türlerinin hakkıdır.” dedi.


Boya üreticileri, Paintistanbul’la yeni pazarlara yelken açacak



Avrupa’nın en büyük 5’inci boya üretcisi konumunde yer alan Türkiye, dünya boya pazarından aldığı payı artırmak için ihracatta atağa hazırlanıyor.Cumhuriyet’in 100. yılı olan 2023’te, 2.5 milyar dolarlık ihracat hedefine kilitlenen sektöre fuar desteği geliyor. Boyacılar 23 Ekim 2014 tarihinde CNR EXPO Yeşilköy’de düzenlenecek Paintistanbul Fuarı’nda buluşuyor.Fonksiyonel boyalar, su bazlı boyalar, inşaat boyaları, otomotiv boyaları, sanayi boyaları, matbaa mürekkepleri, yapıştırıcılar, izolasyon malzemelerinin sergileneceği fuarda;  inovatif  ürünüler de sergilenecek.


Dünya boya pazarından yüzde 2 pay alan boya  sektörü, 23-25 Ekim 2014 tarihleri arasında  düzenlenecek Paintistanbul 2014-Boya Sanayi, Hammadde ve Yardımcı Maddeler Fuarı ile  yeni pazarların kapılarını aralayacak.  Ortalama 1 milyar dolarlık ihracat ile Avrupa’nın en büyük 5’inci üreticisi konumunda yer alan Türkiye, 2023 yılında ihracatını 2.5 milyar dolara yükseltmeyi hedefliyor. Boya pazarının liderleri konumunda olan Avrupa ve Amerika ülkelerine rakip olmayı hedefleyen boyacıların en büyük destekçisi Paintistanbul Fuarı olacak. Boya Sanayicileri Derneği (BOSAD) ve CNR Ekspo Fuarcılık iş birliğinde Ekonomi Bakanlığı ve KOSGEB desteğinde düzenlenecek Paintistanbul'da uluslararası alıcılarla sektör temsilcileri ile bir araya gelecek.  


400 marka, 15 bin ziyaretçi hedefi
Aralarında Akçalı, Düfa, DYO, Polisan, Marshall gibi  firmaların da yer aldığı toplam 400 marka, CNR EXPO Yeşilköy’de gerçekleştirilecek fuarda boy gösterecek.  Almanya, Çin, İsviçre, Hindistan, Belçika, Ukrayna, İspanya, İtalya, Suudi Arabistan, İran ülkeleri başta olmak üzere çok sayıda yabancı firma da Paintistanbul’a katılacak.  15 bin ziyaretçi hedefi ile 20 bin metrekare alanda gerçekleştirilecek fuarın alıcı ülkeleri ise şöyle: Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Cezayir, Fas, Gürcistan, Hırvatistan, Hindistan, Irak, İran, K.K.T.C., Libya, Mısır, Nijerya, Özbekistan, Polonya, Rusya Federasyonu, Slovakya, Suudi Arabistan, Tunus, Türkmenistan, Ukrayna, Umman, Ürdün ve Yunanistan. Fonksiyonel boyalar, su bazlı boyalar, inşaat boyaları, otomotiv boyaları, sanayi boyaları, matbaa mürekkepleri, yapıştırıcılar, izolasyon malzemelerinin sergileneceği fuarda;   ileri teknolojili ürünüler de sergilenecek.

Dünyaca ünlü pazarlama stratejist Peter Fisk İstanbul’a geliyor
Paintistanbul 2014 fuarı kapsamında Boya Sanayi, Hammadde ve Yardımcı Maddeler Kongresi düzenlenecek. Yenilikçi ve teknolojik gelişmelerin, endüstriyel ve akademik alana uygulanabilirliğinin ele alınacağı kongre için dünyaca ünlü pazarlama stratejisti Peter Fisk İstanbul’a geliyor.

29 Ekim’e Özel Güney Fransa Turu!



Cumhuriyetimizin 91. yılının kutlanacağı 29 Ekim Bayramı’na özel Coral Travel-ODEN Tours’dan Güney Fransa’ya seyahat fırsatı… Çarşamba gününe denk gelen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda sadece bir buçuk gün izin alarak, tam 5 günlük bir izinle lavanta tarlaları, taş evler ve yemyeşil ağaçlarla süslü, Güney Fransa’nın huzur şehri Aix-en-Provence’e çok uygun fiyatlı bir seyahat imkanı sunuluyor.2014 yılında hafta arasına rastlayan resmi tatil günleri sebebiyle, seyahatseverler aradaki günleri izin alarak uzun süreli tatillere dönüştürebiliyor. Çarşamba gününe denk gelen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tatili 28 Ekim Salı günü öğleden sonra başlayarak 1,5 gün yapılacak. Bununla birlikte, hafta arasına denk gelen 23 Nisan ve 1 Mayıs gibi, 29 Ekim de hafta sonu tatiliyle birleştirilerek uzun tatil olarak kullanılabilecek.


Türkiye pazarındaki tüketiciye 2006’dan beri tatil hizmetleri sunan ODEON Tours, 2014 yılı itibarı ile faaliyetlerine OTI Holding’in global tur operatörü markası Coral Travel ile devam ediyor. Coral Travel & ODEON Tours misafirlerine 29 Ekim’de çok uygun fiyatlarla Fransa'nın güneyinde yer alan, tarihi ve kültürel bir şehir olan Aix-en-Provence’i keşfetme imkanı sunuyor. Coral Travel & ODEON Tours’un, Cumhuriyet Bayramı’na özel, 26 Ekim çıkışlı, Türk Hava Yolları tarifeli seferi ile 3 gece konaklamalı 4 günlük Güney Fransa turu sadece 499 Euro. Fransa’nın güneyinde, Marsilya’ya 25 km uzaklıkta yer alan,  tarihi ve kültürel bir şehir olan Aix-en Provence, Monaco’ya kadar devam eden, güzeller güzeli bir bölge. Bu seyahatte, Cezanne ve Picasso'nun tablolarına ilham veren lavanta bahçelerini görebilirsiniz. Fransa'nın en güzel köylerinden biri olarak kabul edilen Gordes’in ortaçağdan günümüze kadar gelen şatolarını ve arnavut kaldırım sokaklarını keşfedebilirsiniz. Coral Travel & ODEON Tours’un Güney Fransa Turu’nda, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan “Papalar Şehri” Avignon’u da ziyaret edebilirsiniz. Zarif, çekingen ama aynı zamanda cıvıl cıvıl bir şehir olan Aix-en Provence,  bölgenin en görülmesi gereken şehirlerinden.


Coral Travel &ODEON Tours’dan her 100 TL'lik alışverişe 50 mil bonus
TÜRK HAVA YOLLARI’nın avantajlarla dolu özel yolcu programı Miles&Smiles’ın üyeleri, Coral Travel & ODEON Tours’dan gerçekleştirecekleri tüm seyahatlerinde her 100 TL harcama karşılığı 50 bonus mil kazanıyor.Tur programları hakkında bilgi almak ve kayıt yaptırmak için Coral Travel&ODEON Tours Çağrı Merkezi 444 0 684’yi arayabilir, www.coraltatil.com adresine ulaşabilirsiniz.

5 Ekim 2014 Pazar

Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) ve Fushun Turizm Bölgesi işbirliğinde Kültürel Aşçı Değişimi Projesi yürütülecek


Alanya Belediyesinin Çin'deki kardeş şehri Fushun ile başlatılan Kültürel Aşçı Değişimi Projesi, Club Paradiso Hotel'de düzenlenen basın toplantısında tanıtıldı.Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, Alanya'nın bir medeniyet şehri olduğunu diğer ülkelere göstermeyi amaçladıklarını söyledi.


Yücel, "3 ay süreyle Türk aşçılar Fushun'da Türk mutfak kültürünü, Çinli aşçılar da Alanya'da Asya mutfak kültürünü tanıtacak" dedi.ALTİD Başkanı Burhan Sili ise turizmin kültürlerin etkileşiminde önemli bir nokta olduğunu söyledi. Çin'in Fushun kentinden iki Çinli aşçının Alanya'ya geldiğini, Alanya'dan da iki kişinin Fushun'a gittiğini anlatan Sili, "Amaç kendi kültürümüzü, yiyecek kültürümüzü, mutfağımızı onlara tanıtmak, onların da kültür ve mutfağını tanımak" diye konuştu.Proje kapsamında Alanya'da bulunan Çinli aşçılar ise hazırladıkları ekşili Çin çorbası, Çin usulü tavuk salatası, baharatlı dana, Çin mantısı ve yağda kızarmış muz yemek ve tatlılarını görsel şovla tanıttı.

4 Ekim 2014 Cumartesi

“YİYEBİLDİĞİNİZ KADAR ISTAKOZ” HER PAZAR IST TOO’DA

DENİZ ÜRÜNÜ SEVENLERE MÜJDE!

İstanbul’da sonbaharda çıkar en güzel balıklar ve eylülün gelmesine en çok sevinenler de deniz ürünü sevenlerdir.  Shangri-La Bosphorus, Istanbul, klasik Pazar brunch’larına yeni ve lüks bir soluk getiriyor ve deniz ürünü fanatikleri için mevsimin hasattan masaya en taze ürünlerini barındıran brunch menüsünü ıstakozla süslüyor. 14 Eylül 2014’den itibaren her Pazar “yiyebildiğiniz kadar ıstakoz” keyfi, limitsiz yerli içeceklerle birlikte IST TOO’da…

Müthiş bir boğaz manzarasına sahip IST TOO, sevilen İtalya’dan sofistike Fransa’ya hatta Antik Asya’ya kadar uzanan dünya mutfaklarından örneklerle bezenen ve taptaze Akdeniz ürünleriyle süslenen ‘pazar brunch’larını, sezonun gözde lezzetleriyle birlikte Güneybatı Nova Scotia yarımdasında bulunan Cape Sable Adası’ndan getirttiği Canadian ıstakozlarıyla taçlandırıyor.

Birbirinden farklı yöntemlerle pişirilen ıstakoz çeşitlerinin tadılabileceği açık büfede, ıstakozun ızgarasından haşlanmışına kadar her türlü lezzetine doyacaksınız. ‘Istakozla pişirilen deniz ürünlü pirinç eriştesinden,  Istakozlu Asya usulü sebzeli pilava, Safranlı Akdeniz ıstakoz çorbasından, Enginarlı ıstakoz salatasına kadar geniş bir yelpazede sınırsız olarak sergilenecek olan Kanadalı güzeller, brunch büfesinin hem imzası olacak hem de gurme bir deneyim sağlayacak.

Shangri-La Bosphorus, Istanbul’un Fransız başaşçısı Cyril Arrouard, “Yiyebildiğiniz kadar ıstakoz brunch”ının deniz ürünü fanatikleri için tam bir lezzet şöleni olduğunu vadediyor. Başaşçı Arrouard bu yeni menünün tanıtımı için; “Özellikle deniz ürünü sevenler, bu yeni ıstakoz büfemiz sayesinde, hiç yemedikleri kadar ıstakozu bambaşka ve zengin şekillerle keşfetme şansına erişecekler.” diyor ve şöyle devam ediyor; “Tabii ki daha geleneksel tarzda bir brunch’a alışık olan misafirlerimizi de unutmadık. Yumurta- Makarna ve Döner İstasyonları, kebaplar, suşiler ve yerel mezelerin yanısıra, taş fırınımızdan sıcacık çıkardığımız ekmek çeşitleri ve hamur işleri, günlük hazırladığımız dondurma waffle ve tatlı büfeleri herkesi bekliyor.”

Üstelik brunch’ınızı rahat yapabilmeniz için miniklerimize özel, eğlenceli sürprizlerle dolu bir alan ayırdık. Böylece çocuklarımız hem eğlenip hem de yine onlara özel hazırlanan menünün keyfini çıkarabilecekler.  Her Pazar 12.00 – 15.00 saatleri arasında sınırsız ıstakoz ve yerli içeceklerle süslenen bu olağanüstü brunch deneyimi, kişi başı KDV dahil 149 TL. 0-6 yaş arası çocuklara ücretsiz; 7 - 12 yaş arasındakilere ise %50 indirimli.

IST TOO, Shangri-La Bosphorus, Istanbul bünyesinde Mayıs 2013’de açıldı. Dünyanın en iyi tasarımcılarından Andrew Fu tarafından dizayn edilen restoran, Türk ve dünya mutfağının en sevilen tatları à la carte olarak özgün yorum ve sunumlarla haftanın yedi günü İstanbulluların hizmetinde… Eşsiz bir Boğaz manzarasına sahip IST TOO Restaurant her gün 06.00’dan 23.00’e hizmet veriyor.

Rezervasyonlarınız ve detaylı bilgi için: 0212 275 8888

BORDEAUX VE AKİTANYA BÖLGESİ BÜYÜLÜYOR



Yılda 14 milyon turist çeken ve 95 milyon gecelik konaklamaya ev sahipliği yapan Akitanya Bölgesi büyüleyici mekanlarını keşfetmeye davet ediyor.Türk Hava Yolları’nın yeni başlayan İstanbul-Bordeaux arası uçuşlarıyla Türkiye’ye daha da yakınlaşan Bordeaux ve Akitanya Bölgesi büyüleyici güzelliklerini keşfetmeye davet ediyor

Yılda 14 milyon turist çeken, 95 milyon gece konaklamaya ev sahipliği yapan ve turizm için ortalama 48,500 kişilik istihdam yaratan Akitanya Bölgesi, Fransız kültürü ve hayat tarzının deneyimlenebileceği canlı bir bölge.

Akitanya Bölgesi’nin başkenti ve Fransa’nın 5. Büyük şehri olan Bordeaux, 2007 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine girdi. Fransız mutfağının en güzel örneklerinin sunulduğu şehir gurme ve kültür turizmi kapsamında her yıl pek çok ziyaretçiyi ağırlıyor. Şarap üreticiliği konusunda dünyaca ünlü olan ve ismini şehirden alan şaraplarıyla ünlenen Bordeaux, Fransa’nın en şık ve zarif lokasyonları arasında yer alıyor.

Mutlaka deneyimleyin!
Tarihi ve kültürel mirası, lezzetli mutfağı, ünlü şarapları ve güzellikleriyle ziyaretçilerine keyifli bir deneyim vaat eden Akitanya Bölgesi’nde kaçırmamanız gerekenler:

Dünyanın en ünlü üzüm bağlarının bulunduğu Bordeaux’da bağları gezebilir, üzüm hasatlarına katılabilir ve şarap tadabilirsiniz.

Bordeaux’nun UNESCO listesinde yer alan tarihi alanları ziyaret ederek tarihe tanıklık edebilirsiniz. Vézère Vadisi, büyüleyici orta çağ kasabası Saint-Émilion, Cro-Magnons’daki prehistorik mağaralar ve Vauban surları gibi unutulmaz mekanlarda tarihin derinliklerinde kaybolabilirsiniz. Lascaux’daki 15000 yıllık resimleri görebilir, “Bastide” adı verilen yerleşimleri gezerek orta çağa tanıklık edebilirsiniz.

Fransız mutfağının en güzel örneklerini tadabileceğiniz Akitanya Bölgesi’ne özel lezzetleri denemeyi unutmayın.  Archachon’un havyar ve istridyesi, Landes ve Dordogne’un kaz ciğeri, Pireneler’den gelen koyun sütüyle yapılan enfes peynirler, Agen’in kırmızı eriği ve Bordeaux’nun canelé tatlısı… Tadı damağınızda kalacak lezzetleri öğrenmek için Michelin yıldızlı şeflerden yemek dersi almanız da mümkün.

Golf, sörf, bisiklet, kano, at binme ve doğa yürüyüşleri gibi birçok aktiviteyle gününüzü renklendirebilirsiniz. Yüksek dağlar ve vadilerle süslenen Pireneler’in eşsiz doğasında kaybolabilir, Pilat Kum Tepesi, Arcachon Körfezi ve birbirine bir boğaz ile bağlı olan Blaye ve Bourg kasabalarını gezebilirsiniz.

Bölgeye özgü festivaller ve oyunlarla bölgenin kültürünü daha yakından tanıyabilirsiniz. İki yılda bir gerçekleştirilen Bordeaux Şarap Festivali’nde Bordeaux ve Aquitaine bölgelerinin şarapların üzüm bağları ve şatoları ziyaret ederek tadabilir, şarabın tarihçesini öğrenebilirsiniz.

Arcachon, Lacanau, Hossegor-Capbreton, Biarritz ve Saint-Jean-de-Luz gibi ünlü sahil kasabalarını gezerek, plajların ve denizin tadını çıkarabilirsiniz.

HENKEL BİR KEZ DAHA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE LİDER ŞİRKETLER ARASINDA

Henkel, üst üste sekiz yıldır Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi’ne girme başarısını gösteriyor. Henkel, üst üste sekiz yıldır hem Dow Jones Sürdürülebilirlik Listesine  (DJSI Dünya) hem de Avrupa Dow Jones Sürdürülebilirlik Listesine (DJSI Avrupa) girmeyi başarıyor. Henkel’in her iki endekste de yer alması, Henkel’in global olarak Ev Ürünleri kategorisinde mükemmel performans gösterdiğinin en önemli kanıtı olarak görülüyor. Söz konusu endeksler, faaliyetlerinde sürdürülebilirlik prensiplerine bağlı kalan şirketleri listeliyor.

S&P Dow Jones Indices ve bir İsviçre ajansı olan RobecoSAM, 2014 yılındaki sürdürülebilirlik değerlendirmelerini açıkladı. Derecelendirmeler; şirketlerin ekonomik, çevresel ve sosyal performanslarına, şirketlerin yönetimine, risk yönetimi uygulamalarına, markalaşmalarına, kaynakların verimliliğine, tedarik zinciri standartlarına ve işçilik uygulamalarına dayanılarak yapılıyor. Dünyanın en büyük şirketlerinin sadece %10’u DJSI Dünya Endeksine seçiliyor, aynı şekilde sadece en büyük 600 Avrupalı şirketin sadece %20’si DJSI Avrupa Endeksine girebiliyor.

Henkel’in Sürdürülebilirlik Konseyi Başkanı ve İnsan Kaynakları’ndan Sorumlu Başkan Yardımcısı Kathrin Menges, konuyla ilgili olarak “Deneyimlerimize dayanarak, bir taraftan işimizi başarılı bir şekilde büyütmeye devam ederken sürdürülebilir gelişmeyi yönlendirecek yeni çözümlere de öncülük ediyoruz. Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksinin ve diğer global derecelendirmelerin sonuçları, iddialı sürdürülebilirlik stratejimizi uygularken doğru yolda olduğumuzun da göstergesi” şeklinde konuşuyor.

Farklı derecelendirme ajansları ve sermaye piyasaları da Henkel’in sürdürülebilir gelişme alanındaki mükemmel performansını fark ediyor. Henkel, üçüncü kez çevresel, sosyal ve yönetimsel kriterler bakımından global lider bir şirket olarak Stoxx ESG Liderler Endeksinde yer aldı. Şirket, geniş çaplı sürdürülebilirlik kararlılığı nedeniyle de 2010 yılından bu yana Global Challenge Index’ine dahil ediliyor. Henkel’in Euronext Vigeo World 120, Europe 120, Eurozone 120 olmak üzere üç yeni endekse daha girmesi de onaylanmış durumda. Henkel ayrıca Oekom Sürdürülebilirlik Endeksinde “En Başarılı Statü”de yer alarak, dünyada kendi sektörünün en iyilerinden biri olduğunu gösteriyor.

Henkel, 2030 yılına kadar ürün ve teknolojilerinin çevresel ayak izini azaltmayı ve yarattığı değeri üç katına çıkarmayı hedefliyor. Bu iddialı hedef, gezegenimizin sınırlı kaynakları içinde toplumun daha iyi bir yaşam sürmesini amaçlıyor. Geçen 11 yıl içinde, şirket enerji ve su tüketimi sırasıyla yüzde 51 ve yüzde 44 oranlarında ve her bir tonluk üretim başına çıkan atık miktarını da yüzde 47 oranında azalttı. Aynı süre içinde, iş kazalarının sayısı ise %90 oranında düştü.


Henkel dünya çapında Çamaşır ve Ev Bakımı, Beauty Care ve Yapıştırıcı Teknolojileri olmak üzere üç iş biriminde lider markalar ve teknolojilerle faaliyet göstermektedir. 1876 yılında kurulan Henkel, Persil, Schwarzkopf ve Loctite gibi tanınmış markaları ile faaliyet göstermekte ve hem tüketici ürünleri hem de endüstriyel alanda, global olarak pek çok pazar liderliği bulunmaktadır. Tüm dünyada yaklaşık 47.000 çalışanı bulunan Henkel, 2013 mali yılında 16 milyar 400 milyon Euro’luk satış ve 2,5 milyar Euro’luk faaliyet karı gerçekleştirmiştir. Henkel imtiyazlı hisse senetleri, Almanya DAX borsa endeksine kayıtlıdır.

Sınır ve Zaman Tanımayan Gezginler yılın 12 ayı uçacak!

Turizmin iki öncüsü Sınır ve Zaman Tanımayan Gezginler için birleşti!
Gezginler tatil için sömestr, kurban bayramı veya şeker bayramını beklemiyor. Dünyanın en büyük havayolu şirketlerinden Air France, KLM ve Delta Hava Yolları ile yenilikçi turizm fikirlerini Türkiye’ye yerleştiren Gazella Turizm güçlerini ve tecrübelerini birleştirerek “Sınır ve Zaman Tanımayan Gezginler” konseptini yarattı. Artık yılın 12 ayı, keşfedilmeyi bekleyen dünyanın uzak ama en güzel coğrafyalarına turlar düzenlenecek.

Lima, Havana, Cancún, Rio de Janeiro, Buenos Aires, New York, San Francisco, San Diego, Las Vegas veya Karayiplerin en güzel adaları… Gerçek gezginlerin en çok görmek istedikleri yerler. Klasik rotaların aksine, gerçek gezginler dünyanın keşfedilmeyi bekleyen bu bölgelerinde, yerel pazarları keşfetmek, çocuklarla sohbet etmek veya bir çöl sabahında gün doğumunu izlemek için can atıyor. Uzak ülkeleri görmek, gidilmemiş olan yerlere gitmek ve kalabalıkların değil yüreğinin peşinden gitmek isteyen gezginler için Air France, KLM, Delta Hava Yolları ve Gazella Turizm bir araya gelerek, yılın 12 ayı muhteşem rotalar sunacakları bir anlaşmaya imza attı. Air France, KLM ve Delta Hava Yolları’nın 1300’den fazla uçaktan oluşan filosu ile Gazella’nın yenilikçi turizm fikirleri birleşti ve “Sınır Tanımayan Gezginler” ortaya çıktı. “Sınır Tanımayan Gezginler” adını verdikleri ortak konseptleri çerçevesinde Air France, KLM, Delta Hava Yolları ve Gazella Turizm, dünyayı görmek için emekli olmayı, bayram tatillerini veya sömestr zamanlarını beklemek istemeyenler için yılın 12 ayında dünyanın farklı bölgelerine turlar düzenleyecek. Gezginleri uzak da olsa dünyanın görülmesi şart destinasyonlarına yılın her anı doğru zamanda götürecek.

Görülmesi gereken coğrafyalar görülmesi gereken en güzel tarihte gezginlerle buluşuyor
Air France, KLM, Delta Hava Yolları ve Gazella Turizm’in yeni ortak konseptiyle zaman ve sınır tanımayan gezginler, böylece görülmesi gereken uzak bölgeleri seyahat için ideal olan en güzel zamanlarında ziyaret edebilecek. Orta Amerika ve Karayiplerin en güzel zamanları Ekim-Mart ayları arasındayken, Latin Amerika’nın büyük şehirlerini yılın her döneminde görmek cazip bir seçenek. Kuzey Amerika tüm yıl boyunca ziyaret edilebilse de ilkbahar ve sonbahar bu bölge için en ideal zamanlar. Dünyayı gezip görmenin, yeni deneyimler elde etmenin ve gezgin olmanın ciddiyetine inanan Air France, KLM, Delta Hava Yolları ve Gazella Turizm arasında varılan anlaşma sayesinde artık görülmesi gereken uzak bölgeler görülmesi gereken gerçek zamanlarında görülecek. Yani yılın 12 ayında istediğiniz herhangi bir anda Gazella Turizm’in dünyanın farklı ve ilgi çekici bir bölgesine mutlaka Air France, KLM, Delta uçuşlu bir turu olacak. Bu anlaşma böylece “en güzel turlar yalnızca bayramlarda ve sömestr tatilinde olur” algısını yıkıyor.

Gazella Turizm CEO’su Velit Gazel: “Gazella Turizm olarak misafirlerimizin karşısına birbirinden farklı konsept turlar ile çıkıyoruz. Fotoğraf, Gezgin Kadınlar turlarımızdan sonra şimdi de Air France, KLM ve Delta ile birlikte “Sınır ve Zaman Tanımayan Gezginler“ konseptini yarattık. Gezginler artık mekan sınırı ve zaman sınırı tanımayacak. Gazella Turizm misafirleri görülmesi gereken yerleri görülmesi gereken en güzel zamanda bu iki büyük markanın işbirliğiyle görecek. Keşfedilmeyi bekleyen uzak coğrafyalar artık çok daha erişilebilir olacak. İlk olarak en kuzeyden en güneye Amerika kıtasını kapsayacak olan yeni konseptimizde bize bu destinasyonlardaki en iyi partnerimiz Air France, KLM ve Delta eşlik edecek. “Sınır ve Zaman Tanımayan Gezginler” konseptimizin operasyonunu, uzak destinasyonlarda ekonomik yurtdışı paket tur ihtiyacına cevap vermek amacıyla kurduğumuz yeni markamız BinRota ile sağlayacağız. Gazella Turizm markamız ile yeni konseptimizi misafirlerimiz ile buluştururken, BinRota markamız aracılığıyla da Türkiye pazarında ki birçok seyahat acentesine “Sınır ve Zaman Tanımayan Gezginler” konseptimizi ulaştırarak pazarda bu algının oluşmasını sağlayacağız” dedi.

Air France, KLM ve Delta Hava Yolları Akdeniz Bölge Müdürü Stefan Tolga Gümüşeli şunları söyledi: “Artık, çocuğu olmayan insanların sömestr dönemlerinde çıkmak zorunda kaldığı, mevsimi olmamasına rağmen sadece bayramlarda bulunabilen, aynı anda herkes seyahate çıkmak istediği için ödenen gereksiz yüksek fiyatlarla ve havaalanlarındaki hengameyle gidilen tatillere bir son vermek istedik. Air France, KLM ve Delta olarak bu değişimi gerçekleştirebilmek için Türkiye’nin bu konudaki en tecrübeli ve önde gelen acentelerinden Gazella Turizm ile işbirliğimizi duyurmaktan mutluluk duyuyoruz. Amacımız, dünyanın en uzak, görülmemiş, gezilmemiş, keşfedilmeyi bekleyen, inanılmaz güzellikteki destinasyonlarına sizleri bu bölgelerin en güzel olduğu dönemlerde ve mümkün olan en yüksek sıklıkta götürebilmek. Dünya sizi bekliyor!”

“Sınır ve Zaman Tanımayan Gezginler” konsepti ile ilgili detaylı bilgiye www.heryercokyakin.com adresinden ulaşabilirsiniz


GEDİZ DELTASI'NDAKİ HOMA DALYANI KANAL PROJESİ BAŞLADI

KUŞ ÜREME ADASI YOK OLUYOR

İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Kuş Cenneti olarak da bilinen Gediz Deltası’ndaki Homa Dalyanı’nda iş makineleriyle bir kanal açma projesi başlattı. Proje devam ettiği takdirde Homa Dalyanı’nda üreyen kuş türlerinin yuvaları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya gelecek.


Doğa Derneği’nin Homa Dalyanı’nda kuluçkaya yatan kuş türleri ile öngörülen kanal projesini çakıştırdığı harita sorunun büyüklüğünü ortaya koyuyor. Yapılacak kanal hem kuş adalarının erimesini hızlandıracak hem de kuşlar için hassas kıyı kordonunu ana karaya bağlayacak.

Doğa Derneği’nin çalışmalarına göre kanal projesi kara gagalı sumru adlı deniz kuşunun kuzey Homa Dalyanı’nda yer alan Türkiye’deki tek üreme adasını ortadan kaldıracak. Kanal projesinden doğrudan olumsuz etkilenecek diğer kuş türleri ise Hazar sumrusu, Akdeniz martısı, sumru ve küçük sumru gibi nadir türler.  Proje aynı zamanda flamingolar başta olmak üzere pek çok kuşun beslenme alanını da tehdit ediyor. Proje kapsamında pelikanlar için yapay ada inşa edilmesi öngörülse de, bu diğer önemli kuş türlerinin yaşaması için yeterli değil.

Gediz Deltası, Türkiye’de uluslararası ölçekte koruma altında olan 14 Ramsar Alanı’ndan biri. Ayrıca birinci derece doğal sit ve Yaban Hayatı Koruma Sahası olarak koruma altında. Kanal Projesi’nin yapılma gerekçesi Belediye ve Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’ne göre Homa Dalyanı’nın sığlaşmasını engellemek ve su sirkülasyonunu sağlamak olsa da, Doğa Derneği uzmanlarına göre proje kuşlar için “kaş yaparken göz çıkarmak” anlamına geliyor.

Konu hakkında açıklama yapan Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz şunları söyledi: “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü kanal projesinin kuşlar üzerine etkileri neredeyse hiç araştırılmamış. Öyle ki, şayet bu proje gerçekleşirse Gediz Deltası’nın uluslararası öneme sahip olmasına neden olan kuş türlerinin yarıdan fazlasının nesli tehlike altına girecek ve deltanın uluslararası önemi ciddi ölçüde ortadan kalkacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu girişiminin iyi niyetli olduğuna inanıyor ve yanlış bilgilenme nedeniyle ortaya çıktığını düşünüyoruz. Umarız bu proje İzmir’in kuşları için bir felakete dönüşmeden durdurulur”.

AYRICALIKLI ETKİNLİKLERİN MEKANI D-HOTEL MARİS

Ege ve Akdeniz’in birleştiği büyüleyici Datça Yarımadası Hisarönü koyunda bulunan, mutlak misafir memnuniyeti için tüm servis noktalarında aynı üstün standartları koruyan D-Hotel Maris, sahip olduğu butik toplantı salonları ile iş toplantılarını ve özel organizasyonları, unutulmaz anılara dönüştürüyor. Siz de ev sahipliğini yapacağınız buluşmalarınızda D-Hotel Maris farkı ile imzanızı atın.

Yüksek beklentilere hitap eden, ürün ve hizmet kalitesiyle göz dolduran D-Hotel Maris, bu çizgisini toplantı ve organizasyonlarda da sürdürüyor. Lüks ambiyansı ile D-Hotel Maris, konferans, toplantı, özel davetler için tiyatro düzeninde 120 kişi kapasiteli, gerektiğinde ikiye bölünebilen butik bir salonuyla ideal bir ortam sağlıyor.

Otelin genelinde kullanılan dokunmatik panel ekran sisteminin kullanıldığı; ışık, iklimlendirme kontrollerinin sağlandığı modern teknoloji ile donatılmış salonlarda, görsel ve işitsel olarak ihtiyaç duyulabilecek ekipmanlar, yapılan organizasyonların konforu için ayrıntılı olarak düşünülmüş. Bu kadar geniş bir alana yayılmış olmasına rağmen plajlar dahil tüm otelde kablosuz internet erişimi ücretsiz olarak sunulurken, toplantı grupları için özel büfe ve set menü alternatifleri de bulunuyor.

D-Hotel Maris’te nefes kesici dağ veya deniz manzarasıyla her biri lüks ve zarif şekilde döşenmiş 200 odadan deluxe oda kategorisi, muhteşem manzarası ile benzersiz. İki kattan oluşan dubleks presidential suitin giriş katında yatak odası, yemek odası, oturma odası, mutfak bölümü ve toplantı salonu; tüm koyu ayaklarınız altına seren çatı terasında ise özel tasarım konforlu güneşlenme yatakları ve oturma gruplarının yanı sıra konaklamanızı benzersiz bir keyfe dönüştürecek jakuzi yer alıyor. Tatilinizi hayallerinizin ötesine taşıyacak villada ise; iki yatak odası, yemek odası, oturma odası, giyinme odası, mutfak, sauna, hamam ve 80 metrekarelik özel bir de havuz bulunuyor. Gerek Presidential Suit gerekse Villa misafirlerine 24 saat butler hizmeti sağlanıyor. Otelin sekizinci katında tüm koya hakim “ Executive Club Lounge” ise tüm suit ve villa misafirlerine butik hizmet sunuyor. Executive Club Lounge misafirler günün çeşitli saatlerinde sunulan yeme-içme ikramları, kişiye özel danışmanlık hizmetleri haricinde bir de yalnızca kendilerine tahsis edilen Executive Plajına sahip oluyorlar.

D-Hotel Maris’te masalsı manzarasıyla güne keyifli başlangıç sunan kahvaltı restoranı The Terrace haricinde beş à la carte restoran bulunuyor. Dünyaca ünlü ZUMA, et severlerin rakipsiz adresi Nusr-et, Türk, Ege Mutfağı ve İtalyan mutfağı restoranlarını organizasyonlarınıza lezzet katıyor.
İş hayatının stresinden uzaklaşarak vücudunuzu ödüllendirmeniz için yalnızca d-Hotel Maris’te deneyimleyebileceğiniz imza bakımları ile ESPA spa merkezi, D-Gym ile işbirliğinde zenginleşen fitness aktiviteleri ile iş toplantılarını bile keyfe dönüştürüyor.

D-Hotel Maris’e otelin özel helikopteri, lüks deniz uçağı veya özel şoförlü transfer araçları ile seyahat etmek mümkün. Özel helikopter ya da deniz uçağı ile Bodrum ya da Dalaman Havalimanından yalnızca 25 dakikada otelle ulaşılabiliyor. Sunduğu toplantı ve banket ayrıcalıklarıyla Datça Yarımadası’nda çam ormanları, volkanik dağlar ve doğal plajlar ile çevrili dünyanın en güzel koylarından birinde bulunan D-Hotel Maris, modern ve şık dekorasyonuyla dikkat çeken salonuyla toplantı konseptine farklı bir bakış açısı getiriyor.