8 Haziran 2015 Pazartesi

Hilton Dalaman Sarıgerme Resort&Spa’dan Çocuklara Özel: CARPI KIDZ PARADISE ÇOCUK KULÜBÜ İLE ÇOCUKLAR İÇİN TATİL CENNETİ

Hilton Dalaman Sarıgerme Resort&Spa, çocukların yaz tatilini cennete çevirecek projeler üretmeye devam ediyor. Tesisin Zooland Hayvanat Bahçesi’nden sonra çocuklara son hediyesi “Carpi Kidz Paradise” oldu. Yepyeni bir marka olan Carpi Kidz Paradise, rüya gibi bir yaz tatili geçirmeleri için tamamen çocuklara özel bir şekilde tasarlandı. 


Carpi Kidz Paradise’ın ilk sürprizi ise Ezo Sunal Çocuk Atölyesi ile işbirliği oldu. Ezo Sunal, Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları boyunca Carpi Kidz Paradise’da çocukların müzik ve dansla kendilerini keşfedecek özel bir program hazırladı. 


Carpi Kidz Paradise, sıradanlığı aşmış bir çocuk kulübü. 500 metrekaresi kapalı, 1.500 metrekaresi açık toplam 2.000 metrekarelik alanda kurulan Carpi Kidz Paradise’da her şey çocuklara özel tasarlandı. Çocuklara özel şık konforlu bir resepsiyonla giriş yapılan Carpi Kidz Paradise’da 0-3 yaş, 4-7 yaş ve 8-10 yaş için her şey düşünüldü. Kulübe özel amfitiyatro, sahne, aktivite odası, fitness bölümü, evcilik evi, mini sahne, bilim köşesi, playstation-bilgisayar oyunları ve lego odası, bebek oyun ve uyku odaları, çocuk aquaparkı ve çocuk büfesi bunlardan sadece birkaçı. Ancak, bunlar Carpi Kidz Paradise için yeterli değil. Çünkü, çocuklar için sürekli heyecan dolu yeniliklerin eğitimle bir araya getirilmeye çalışıldığı Carpi Kidz Paradise’da yakında 3D Sinema Salonu ve bebek karuseli de hayata geçirilecek projeler arasında yer alıyor. 

Tüm detayları deniz yaşamı ve bölgeye özgü caretta caretta deniz kaplumbağaları konseptiyle bütünlük içinde tasarlanan şık ve konforlu Carpi Kidz Paradise’da çocuklar için pek çok etkinlik de düşünüldü. Kuru havuz fıskiye partileri, korsan-kızılderili-uzay-taş devri tropical day gibi temalı günler, Madagaskar Çocuk Dans Şovu, Panayır Etkinliği, karaoke partileri...  








Ve çok daha fazlası… 

7 Haziran 2015 Pazar

Due Forni, Göztepe’de Açıldı

Due Forni, İtalyan Lezzetleriyle Göztepe’de lezzet severlerin hizmetine girdi Suat Yılmaz, İstanbul mekanlarına yeni bir mekan daha kazandırdı. Misina Balık markasının  yaratıcısı, İstanbul gastronomi sahnesinin önemli aktörlerinden Suat Yılmaz'ın yarattığı Due Forni, İtalyan Lezzetleriyle Göztepe’de lezzet severlerin hizmetine girdi.


Müdavimlerinin vazgeçemediği  lezzet düşkünlerinin buluşma noktası haline gelen, meze ve yemekleriyle şöhreti yakalayan Misina Balık’ın Ceo’su Suat Yılmaz, şimdi de Due Forni İtalyan lokantasıyla iddiasını sürdürüyor.İtalyan Restoranı Due Forni, ünlü şef Matteo Bertuletti yönetimindeki benzersiz menüsüyle birbirinden farklı lezzetlerle müdavimi olmaya aday müşterilerini bekliyor .“Mahallenin gerçek İtalyanı” sloganıyla Göztepe’de hizmet vermeye başlayan Due Forni, İtalyan mutfağının kendisine özgü lezzetleriyle Bağdat Caddesine çok yakın bir noktasında birbirinden eşsiz lezzetleri , İstanbulluların beğenisine sunuyor.


Due Forni’de iki büyük taş fırın şıklığıyla dikkat çekiyor. Mekanın ismi anlamına geliyor. İtalyan mutfağının vazgeçilmez lezzeti pizzalar çifte fırında pişiyor. Due Forni, Türkçe’de “çift fırın” anlamını taşıyor.  Due Forni’de lezzet, en kaliteli İtalyan ve Türk şarapları eşliğinde servis ediliyor.


Due Forni’nin iç mekân tasarımı da geleneksel İtalyan restoranlarının havasını yansıtıyor. Ana giriş den  Due Forni’ye girişte sağda ve solda masalar rahat oturmanız için tasarlanmış. Biraz içerilere doğru girdiğinizde adını aldığı çifte fırın  ve sağ tarafında Due Forni Bar bulunuyor.


Yüksek tavan ve tasarımı ise göz dolduruyor. Çocuklu aileler için  oyun alanı  ve  ilgilenecek profesyonel personel bulunmakta. Aracınız için ise Due Forni vale kapıda hazır bekliyor.


Due Forni’de servis personelleri hem menü hakkında, hem de hangi yemeklerle hangi şarabı tüketmeniz gerektiği konusunda çok bilgili. Tereddüt etmeden önerilerini sorabilirsiniz. Due Forni’de kendinize bir pizza ziyafeti çekmeniz için her şey düşünülmüş. Due Forni, yalnızca öğle ve akşam yemeklerinin değil, hafta sonu keyifli  kahvaltıları ve brunchlarının da vazgeçilmez adresi olmaya aday. İtalyan Lezzeti arıyorsanız İtalya’ya gitmenize gerek yok Due Forni tam size göre.










6 Haziran 2015 Cumartesi

Bu yazı Yataş Ev Tekstili ile doyasıya yaşayın

Modanın değişmeyen trendi geometrik desenler, doğanın vazgeçilmezi çiçek detaylarıyla, yaz mevsiminin tüm canlılığını ev tekstili koleksiyonunda birleştiren Yataş, sizleri doğayla buluşturacak bir uyku deneyimine davet ediyor.Ev tekstil ürünlerinde kalitesinden ödün vermeyen Yataş, hayatın yenilendiği bu günlerde, yaz aylarının enerjisini yansıtan yeni İlkbahar & Yaz Koleksiyonunu Yataş severler ile buluşturuyor. Renklerin coşkusunun yatak odalarına taşındığı yeni koleksiyon ile Yataş, ürün ve renk çeşitliliği ile hayal ettiğiniz farklı kombinasyonları keyifle yapmanızı sağlayacak.

%100 pamuk saten, 82 tel dokuma sıklığı kalitesini sunan nevresim takımlarından Calenthe yazın tazeliğini yataklarımıza getirirken, Rosanna nevresim takımı baharın rengarenk çiçekleri ile gerçek bir fotoğraf karesini aratmıyor. Yeni pamuk saten koleksiyonuna eklenen bir diğer nevresim takımı Clouds da mavi tonlarıyla sakinliği yakalayıp, canlı renkleriyle yaz sıcağını hissettirme konusunda iddialı. %100 pamuk, 59 tel dokuma sıklığı kalitesinde üretilen Mabelle nevresim takımı ise renkli biyesi, capcanlı renkleriyle yazın enerjisini arayanlara özel olarak tasarlandı.

59 tel ile dokunan ranforce ve 82 tel ile dokunan pamuk saten çeşitleriyle teninizde hissedeceğiniz yumuşaklığıyla uykunuza keyif katacak uzun ömürlü Yataş nevresim takımları için siz de Yataş mağazalarını ziyaret edin, yeni nevresim takımlarıyla tanışıp, uykunun tadını doyasıya çıkarın.









İŞ ADAMLARI EN ÇOK İNGİLTERE ve 3 HAFTALIK İŞ İNGİLİZCESİ PROGRAMLARINI TERCİH EDİYOR

Setur Yurt Dışı Yurt İçi Turlar Müdürü Yeşim Özaltay, profesyonellerin yurtdışı eğitim seçenekleri ve eğilimlerini değerlendirdi. 1994’ten beri uzman kadrosuyla hizmet veren Setur Yurtdışı Eğitim bölümü profesyoneller için geniş kapsamlı sertifika programlarıve iş yaşamına özel programlar sunuyor. Yurtdışı eğitimlerini değerlendiren Setur Yurt Dışı Yurt İçi Turlar Müdürü Yeşim Özaltay, yurtdışı eğitimlerinde profesyonellerin finans, pazarlama, insan kaynakları gibi meslek veya iş alanlarına uygun olan programları tercih ettiğini belirtti. ÖZALTAY; “Yurtdışında eğitim alacaklar eğitim programına karar vermeden önce kariyer hedeflerini iyi belirlemeliler…”


Yurtdışında eğitim almak isteyen profesyonellere önerilerde bulunan Setur Yurt Dışı Yurt İçi Turlar Müdürü Yeşim Özaltay; “Yurt dışında eğitim alacaklar eğitim programına karar vermeden önce kariyer hedeflerini iyi belirlemeliler ve ne istediklerinden emin olmalılar. Bu doğrultuda kendilerine en uygun programı seçmeleri, başarı basamaklarını hızla tırmanmalarını sağlayacaktır.”dedi. Güvenilirliğine çok dikkat edilmesi gereken hususların başında yer aldığını belirten Setur Yurt Dışı Yurt İçi Turlar Müdürü Yeşim Özaltay; “Setur, akreditasyonları ve eğitim kaliteleri kanıtlanmış, ayrıca birçok ödüle layık olmuş firmaların temsilcisi olarak kaliteli, verimli ve güvenilir bir yurtdışı eğitimi imkânı sunuyor. Aynı zamanda turizm şirketi olmamız nedeniyle katılımcılarımızın vize işlemleri, uçak biletleri ve alan transferlerini güvenli şekilde düzenliyor, eğitimlere katılanlara istekleri doğrultusunda otel organize ediyoruz.” dedi.

Amerika, Avustralya, Almanya, Avusturya, Fransa, İngiltere, İrlanda, İspanya, İsviçre, İtalya, Kanada, Malta ve Yeni Zelanda’da yurt dışı eğitimi sunan Setur ile bu eğitimlerin maliyetleri ortalama 7.500 ile 50.000 TL arasında ülkeden ülkeye, konaklama seçeneğine ve özellikle kalış süresine göre değişiyor.Yurt dışı eğitimlerinde katılımcılar tarafından 24 saat ulaşılabilen Setur’un kredi kartı ile ödemelerde taksit yapabilen tek kurum olması da en çok tercih edilen acenteler arasında yer almasında önemli rol oynuyor. Yurt dışı eğitim sürecinde Setur’un deneyimli ekibi program seçiminden, kayda, vizeye, konaklamaya, uçak ve alan transferi organizasyonuna kadar tüm süreçlerde yardımcı oluyor.  

ÖZALTAY; “Kurumsal şirketler kariyer planlamalarında yönetici ve çalışanlarını iş ingilizcesi programları aracılığıyla destekliyor…”

Yurt dışı eğitimi almak isteyenlerin ülke tercihinin sırasıyla; İngiltere, ABD, Kanada, Fransa ve Almanya olduğunu belirten ÖZALTAY; “İş yaşamına özel programlarımızda çoğunlukla finans, pazarlama, insan kaynakları gibi meslek veya iş alanlarına uygun olan programlar seçilirken, yöneticiler profesyonel İngilizce programlarını tercih edebiliyor.” dedi. Profesyonel İngilizce programlarında en iyi verimi alabilmek için katılımcının İngilizce seviyesini ölçmek gerektiğini söyleyen ÖZALTAY; 2 hafta boyunca haftada 45 saatlik çok yoğun bir program önerilebileceği gibi, 12 haftadan 36 haftaya kadar süren uzun süreli programların da oluşturulabileceğini dile getirdi. Son dönemde ise iş adamları en çok İngiltere ve 3 haftalık iş ingilizcesi programlarını tercih ediyor.


Setur, İş Yaşamına Özel Programları ile Yurtdışında Kaliteli ve Güvenilir Eğitim İmkânları Sunuyor
Setur, iş hayatında profesyonel olmak için eğitim, teori ve deneyim gibi her türlü gelişim yolunu, giriş seviyesinden ileri seviyeye kadar birçok değişik eğitim programıyla misafirlerine sunuyor. Profesyoneller tarafından tercih edilen yöneticilere yönelik Setur özel sertifika programlarında; seçenekli olarak birebir derslerle finans, pazarlama, insan kaynakları gibi meslek veya iş alanlarına uygun olan programlar veriliyor. ABD, İngiltere ve Kanada’da verilen sertifika ve diploma programları; işletme, finans, pazarlama, öğretmenlik, hukuk, turizm gibi 3 ile 24 haftalık kısa veya uzun dönemi kapsıyor. Bu programlar 9 ay ile 1,5 sene arasında sürüyor. Amerika’da bulunan programlar, üniversitedekiler ile aynı programlara sahip olma özelliğini taşıyor. Tamamen iş hayatına yönelik olan bu programlargenel olarak pratik üzerine kurulmuş, katılımcıların iş performanslarını arttırmak üzere; toplantı, pazarlık, sunum yapma, sayısal verilerle çalışma, telefonda konuşma, mektup ve rapor yazma gibi önemli becerileri geliştirmeye yarıyor. 

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Çelebi Sultan Mehmet Camiini ziyaret etti

"Biz, Türkiye'de kiliseleri onarırken, Balkanlar'daki insanlık mirası olan eserlerin restore edilmemiş olması üzücüdür"Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Batı Trakya ziyaretinin son gününde Dimetoka’ya hareket ederek tarihi Çelebi Sultan Mehmet Camiini ziyaret etti.Seyyid Ali Sultan Dergahını ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı Görmez’in ikinci ziyaret noktası 1420'de ibadete açılan, 1952'de çatısından su alıyor gerekçesiyle ibadete kapatılan ve halen restorasyonu devam eden Çelebi Sultan Mehmet Camii oldu.Tarihi Çelebi Sultan Mehmet Camiinin uzun yıllar süren restorasyon çalışmaları sebep gösterilerek kapalı tutulmasından duyduğu üzüntüyü dile getiren Başkan Görmez, "Balkanlar'daki insanlık mirası olan bu eserlerin, bu tür oyalamalarla restore edilmemiş olmasından sadece üzüntü duyduğumu ifade etmek isterim" dedi.


Çelebi Sultan Mehmet Camii, Osmanlı mirasının en önemli eserlerindendir
Caminin kapılarının kapalı olmasından dolayı da üzüntülerini dile getiren Başkan Görmez, şunları söyledi;"Çelebi Sultan Mehmet Camii, Osmanlı mirasının en önemli eserlerindendir. Bursa'daki Ulu Cami'nin bir benzeridir aynı zamanda. On sene önce de buraya gelerek bu camiyi görmüştüm. On sene önce geldiğimde restorasyon vardı. ‘Bir iki sene içerisinde bitirilecek’ denmişti ama hala bitmemiş olmasından dolayı gerçekten üzüntü duydum. Ayrıca bugün kapılarının açılmamış olmasından da büyük üzüntü duydum ki en azından son durumu görecektik.



Biz, Türkiye'de kiliseleri onarırken, Balkanlar'daki insanlık mirası olan eserlerin restore edilmemiş olması üzücüdür.Biz, bir taraftan Türkiye'de kiliseleri tamir ederken, onarırken, bir taraftan da Balkanlar'daki insanlık mirası olan bu eserlerin bu tür oyalamalarla restore edilmemiş olmasından da sadece üzüntü duyduğumu ifade etmek isterim."Başkan Görmez, daha sonra Dimetoka Müslümanları Derneği'ni ziyaret etti. Dernek Başkanı Süleyman Macur tarafından karşılanan Başkan Görmez, derneğin sorunları dinleyerek halkla sohbet etti.

BEYPAZARI FESTİVALE HAZIRLANIYOR

Osmanlıdan günümüze buram buram tarih kokan, yıllar boyu gümüşü, bakırı, demiri, deriyi, ipeği işleyen ellerin sanatı saklı kültür ve turizm kenti, Ankara’ nın gözbebeği Beypazarı geleneksel festivali için gün sayıyor…Uluslararası boyutta gerçekleştirilen ve bu yıl 22.si yapılacak Beypazarı Festivali için hazırlıklar tüm hızıyla sürerken, katılımcıları yoğun, eğlenceli ve dolu dolu bir program bekliyor.


12-13-14 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek festival bu yıl bir adım öteye geçerek ilklere de imza atmaya hazırlanıyor. Bu kapsamda Ankara’ dan hareket edecek bir deve kervanı 3 günlük yolculuktan sonra festivalin ilk günü tarihi İpekyolu üzerindeki Beypazarı’ na ulaşacak. Festival ayrıca kültür mozaiği oluşturarak birçok yabancı ülkelerden gelecek halk dansları topluluklarına da ev sahipliği yapacak.Türkiye’ nin çeşitli il ve ilçelerinin yöresel yemek ve sanat tanıtımlarının stantlarının da yer alacağı festival kapsamında geleneksel ata sporlarımız da unutulmuyor. Bu yıl ilk kez profesyonel sporcuların da katılımıyla gerçekleştirilecek Türkiye Güreş Federasyonu'nun düzenleyeceği yağlı güreşler, Atlı Okçuluk Federasyonu'nca hazırlanan okçuluk müsabakaları ve cirit müsabakaları şampiyonlarını bekliyor.Çeşitli yöresel ürün stantları, açılışlar, çocuklara yönelik eğlenceli aktiviteler, stand up gösterileri, konserler, halk oyunları ve animasyon ekipleri ile Beypazarı Festivali her yıl olduğu gibi bu yıl da çok renkli görüntülerle misafirlerine kapılarını açmayı bekliyor.


BU FESTİVAL KAÇMAZ
Beypazarı Belediye Başkanı Tuncer Kaplan ise Festival ile ilgili detaylar ve ayrıntılı programı önümüzdeki günlerde paylaşacaklarını ifade ederken "Uluslararası Beypazarı Festivali her yıl binlerce kişiyi ağırladığımız ve şölen havasında geçen, ilçemizin güzelliklerini, değerlerini vitrine çıkardığımız en önemli günlerimizden. Bu yıl 12-13-14 Haziran Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri üç gün süresince gerçekleştireceğimiz dolu dolu bir festival için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz dedi.
Kaplan; İlçemiz adeta bir açık hava müzesi ve yaşayan bir tarih. Bu güzellikleri gelip görmek isteyen vatandaşlarımızı, özellikle festivalimizin gerçekleştirileceği bu tarihlerde ilçemize bekliyoruz." Diye konuştu. Küçük akbabaların göç yolunun son durağı, vaşakların, geyiklerin, vahşi doğanın, en bakir ve en doğal kanyonların, doğal göletlerin, yaylaların, trekking bisiklet parkurlarının, doğal keşfedilmemiş ormanların merkezi Beypazarı'nın görülmeye değer bir yer olduğunu ifade eden Kaplan, Tüm Türkiye'yi, hem festival coşkusunu yaşamak, hem de Beypazarı'nın doğal güzelliklerini görmek için İlçemize davet ediyoruz şeklinde konuştu.


Ekos’tan Yeni Ürün Serisi, Tüm Binalarda Nostalji Esintisi

Eski fotoğraflarda gözümüze çarpan tuğla evler, içimizde engel olamadığımız bir sıcaklık yaratıyor. Bizleri bir anda yıllarca öncesine ve unutamadığımız çok güzel günlere götürüyor. İşte tuğla evlerin o nostaljik dokusu, şimdi zaman tünelinden geçip günümüze geliyor. Ülkemizin ateş tuğlası tekniğiyle klinker tuğla üretimi gerçekleştiren tek fabrikası konumunda bulunan ve alanında önde gelen kuruluşlardan biri olan EKOS Klinker Tuğla tarafından üretilen nostaljik tuğla serisi ile herkes bu güzelliği binalarına taşıyabiliyor.



EKOS, klinker kaplama tuğlaları ürün gamına bir yenisini daha ekliyor. Markanın nostalji serisi adı verilen yeni ürün grubu sarı, kırmızı, kahverengi ve beyaz renklerde uygulanan klinker kaplama tuğlalarla, binaların cephelerine hareket katarken aynı zamanda yüzyıllardır alıştığımız degrade renk görüntüsünün de elde edilmesini sağlıyor. Nostalji serisinde nar degrade, koyu nar degrade, doğal degrade ve koyu doğal olmak üzere istenilen kontrast da sağlanabiliyor. EKOS Klinker Tuğla’nın sahip olduğu üstün pişirme teknolojisi sayesinde, ürünler arasında ölçü farklılıkları ve deformasyon görülmüyor. Yönetilebilir renk tonlamasıyla, cepheler klinker tuğlanın doğallığının yanı sıra renk bakımından da doğal ve sıcak bir görünüme kavuşuyor.
EKOS Klinker Tuğla’nın, www.ekos.com.tr adresine tıklayarak binanıza en uygun çözümleri bulabilirsiniz. 


TURGUTREİS’İN ÇEHRESİ SWISSÔTEL RESORT BODRUM BEACH OTEL İLE DEĞİŞİYOR

Mitolojik hikayelere de esin kaynağı olan Ege kıyılarında, Swissôtel yeni bir sahil oteli ile konforlu ve lüks odaları, eşsiz plajı ve birbirinden lezzetli yemekleri ile Haziran 2015’te konuklarını ağırlamaya hazırlanıyor. Swissôtel Resort Bodrum Beach, dünya çapındaki Swissôtel Hotels & Resorts portföyünün en yenisi olarak, Haziran 2015’te Türkiye’de, Bodrum şehir merkezine kısa bir sürüş mesafesinde olan Turgutreis koyunda muazzam bir konumda bulunan özel bir sahilde kapılarını açacak.


New York Times’da, ‘Türkiye’nin St.Tropez’i’ olarak adlandırılan Bodrum Turgutreis’de hizmet verecek olan Swissôtel Resort Bodrum Beach, 66 ferah misafir odası ve suit odası, aynı zamanda 72 özel hizmet sunulan rezidans ve vilları ile, tanınmış bir Türk tasarım stüdyosu olan GAD International’dan Gökhan Avcıoğlu tarafından dizayn edildi. Avcıoğlu’nun yeşil taş ile kaplanmış cepheler yaratmak için dikey bahçeler kullanarak yapıyı doğa ile zekice bütünleştirmesi sayesinde, otelin geniş sınırları Ege kıyılarının inişli çıkışlı tabiatı ve Turgutreis’in narenciye bahçeleri ile içi içe geçiyor. 


OTEL İÇİNDE DENİZ KENARI HİSSİ 
İç mekanlarda da doğal malzemelerin kullanımına devam edilerek, Çağdaş Design Works’den Irmak Çağlar’ın tasarımı ile nefes kesen modern iç mekanlarda bütünlük sağlanıyor.  Nötr kum ve taş renkleri eşliğindeki Brezilya mavisi oniks, koyu mavi ve beyaz masif parke zeminlerle misafirlerin her daim deniz kenarında olduklarını hatırlamaları esas sağlanıyor.   İsviçre patentli ilham veren dokunuşlara-  gösterişli mermer bar tezgahlarından lobinin tasarım duvarındaki sanatsal dişli çark tasarımına kadar – otelin her açısında rastlanıyor.  Titiz İsviçre modernizmi Ege’nin rahat yaşam tarzı ile buluşuyor. Otelin Genel Müdürü Emre Kocamustafaoğulları, “Misafirlerimiz, işlevsellik ve konforun bütünleştiği noktada kültürlerin buluşmasını ve aynı zamanda çağdaş bir ortamda yerel mirası deneyimleyeceklerdir. Kısacası, yerel Türk çekiciliği ile İsviçre kültürünü tadacaklar” şeklinde konuşuyor. 


TATİL KEYFİ İKİYE KATLANIYOR…
Sınırsız, çift yükseklikte cam cephesi ile nefes kesen deniz ve günbatımı manzarası sunan otelin lobisi cazibe noktası oluyor. Yapısal tasarıma örgülenmiş olan Bodrum yöresine özgü begonvil çiçekleri, seçkin ve modern bir iç mekan bahçe hissi veriyor. Swissotel Resort, Bodrum Beach’in özgün spa ve spor markası, Pürovel Spa & Sport  şık ve çağdaş bir ortam içerisinde sağlık yaşam için Alpler'den esin alan çözümler sunmaktadır. Dinlenme alanları yenilenme ve canlanma deneyimi için mükemmel bir ortam sunmaktadır. Stüdyo ile kapalı ve açık yüzme havuzu tesisleriyle fitness merkezi şık bir ortam içinde sağlıklı bir yaşam için gerekli zemini hazırlamaktadır. Spa’da bulunan açık ve kapalı yüzme havuzu, jakuziler, buhar odası ve Türk hamamı dışında özel hamam ve bu özel hamamın içinde bulunan sauna ve spa süitleri de otelin farkını ortaya seriyor.Pürovel Spa, etkili, doğal ürünleri ve türk ve yurtdışından gelen terapistlerin belli dönemlerde uygulayacağı Fizyoterapi masaj teknikleri ile misafirlerine benzersiz deneyimler sunmaya aday.Söz konusu olanakları, özel kumsal ve içinde yer alan su sporu tesisleri tamamlamaktadır. Pürovel Spa&Sport merkezi tatilde keyfini ikiye katlamak isteyenleri bekliyor.. 


GÜN BOYU EŞSİZ LEZZETLER   
Swissôtel Resort Bodrum Beach, dört adet restoranı ve barı ile Türk mezeleri, taze balık ve bölgeye özgü spesiyaliteler sahilde ve havuz kenarında gün boyu yemek mönüsü ile hizmet verecek. Yaz ayları boyunca Asya-Akdeniz mutfağı ve canlı DJ performansı ile The Roof Bar  akşamları canlı bir nokta olacak. Eşsiz Ege manzarasında Asya mutfağının zirvesi Jûhi Restoran tadına doyamayacağınız  sushi’lerimiz ile misafirlerine gastronomik deneyimler sunmaya hazır.Otel, aktif gezginler için de çekici bir nokta olacak. Bölgenin iklimi rüzgar sörfü, dalış ve diğer su sporları için ideal koşullar sunuyor. Otelin özel plajı ve yüzer platformu sıcacık güneş ışıklarında uzanmak ve Ege Denizi’nin ışıldayan sularına dalmak için eşsiz bir fırsat sağlıyor.

5 Haziran 2015 Cuma

Emirates, 1.5 milyar dolar kâr ile 27 yıllık geleneğini sürdürdü

Emirates Grubu, yıl içindeki çok sayıda küresel ve işletim zorluğuna rağmen 2014-2015 mali yılını üst üste 27’inci kez kârla tamamladığını ve seneyi istikrarlı büyüme ile güçlü bir şekilde kapattığını açıkladı.Grup, bu mali yılda küresel ayak izini genişletmeye ve stratejik yatırımlar yoluyla işini güçlendirmeye devam ederken, hem Emirates'te hem de dnata'da kapasite alanında yeni kilometre taşlarına ulaşıldı.


Emirates Grubu, 2014-2015 mali yılında geçen yıla kıyasla yüzde 34 artış ile 1,5 milyar dolar kâr açıkladı. Grubun gelirleri geçtiğimiz yıla oranla yüzde 10 artarak 26,3 milyar dolar ve nakit dengesi 5,5 milyar dolar ile güçlü bir görüntü sergilemeye devam etti.Mali sonuçlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Emirates Havayolları ve Grubu Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Başkanı Şeyh Ahmed Bin Saeed Al-Maktoum, 2014-15 yılının havacılık için türbülanslı bir yıl olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Petrol fiyatlarındaki düşüş, mali yılın ikinci yarısında maliyetlere bir rahatlama getirse de kârlılığımızda yaşanan önemli kur dalgalanmalarının neden olduğu etkiler, Ebola salgını ile mücadele, birkaç bölgedeki silahlı çatışma ve Dubai Uluslararası Havaalanında 80 gün boyunca devam eden pist güncelleme çalışmaları sırasındaki işletim düzenlemelerinin gelirimizde yarattığı düşüşü dengeleyemedi. Üst üste 27’inci yılı kâr ile kapatmamız ve bugüne kadarki en iyi performanslardan birini göstermemiz, markalarımızın ve işletmemizin temellerinin güçlülüğünün, işgücümüzün kararlılığının ve yeteneğinin bir göstergesidir." 

Emirates'in ve dnata'nın önemli pazarlarının çoğunda diğer para birimlerine karşı ABD Dolarının güçlü yükselişi, Grubun kâr-zarar tablosu üzerinde 1,5 milyar 412 milyon doğrudan doğrudan bir etkiye sahip olurken Dubai'deki 80 günlük kesintinin Grup geliri üzerindeki etkisi ise 467 milyon dolar oldu."Her yıl, yeni zorlukları da beraberinde getiriyor. Biz ise bunlarla mücadele ederken, her zaman çalışanlarımız, müşterilerimiz ve uzun vadeli hedeflerimiz için en iyi olana göre hareket ediyoruz. Grup olarak kâr-zarar tablomuzu yakından takip ediyoruz, ama konu iş performansımızı artırmaya ve çalışanlarımızı kollamaya yatırım yapmak olduğunda asla tereddüt etmiyoruz.  2014-15'te Grup, toplamda uçaklara ve ekipmanlarına, modern tesislere, en son teknolojilere ve personel girişimlerine 5,5 milyar dolar yatırım yaptı. Geçen yılki rekor yatırımdan sonra bugüne kadar bir mali yıl içinde gerçekleşen ikinci en yüksek tutar buydu." 

Çalışan sayısı 84 bin kişiyi geçti
Grubun 80'i aşkın alt kuruluşu ve şirketi genelindeki çalışan sayısı, yüzde 11'lik bir artışla 160'ın üzerinde farklı ulusu temsil edecek şekilde 84.000'in üzerine yükseldi.Emirates Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Şeyh Ahmed Bin Saeed Al Maktoum, "İleriye baktığımızda dünyadaki çok sayıda para biriminin ve ekonomik pazarın devam eden belirsizliğinin ve bazı ülkelerde ortaya çıkan yerli ekonomiyi koruma teşebbüslerinin yarattığı tehdidin bir zorluk oluşturmaya devam edeceğini görebiliyoruz. Ancak, yeni mali yıla güvenle ve güçlü bilançomuz, sağlam geçmişimiz, çok yönlü küresel portföyümüz ve uluslararası yetenek havuzumuzla sürekli kârlılık için güçlü bir temel ile giriyoruz. İstikrarlı ve mantıklı büyüme yolculuğumuza devam edecek ve müşterilerimizin beklentilerini karşılamak ve aşmak için daha da fazla çalışacağız" dedi. Genel kâr artışına paralel olarak Grup, Dubai Yatırım Kurumu'na 2,6 milyar 700 milyon dolar temettü de açıkladı.

Emirates performansı
Emirates 2014-15 yılında, kapasitesini 4,0 milyar Mevcut Kilometre Ton (ATKM) artırdı.  Havayolunun tarihinde ilk kez Emirates'in toplam yolcu ve kargo kapasitesi, 50 milyar sınırını aşarak mali yıl sonunda 50,8 milyar Mevcut Kilometre Ton (ATKM)'ye ulaştı ve havayolunun dünyanın en büyük uluslararası havayolu olarak konumunu güçlendirdi.Emirates, yıl içinde 12 adet A380, on adet Boeing 777-300ER ve iki adet Boeing 777F olmak üzere 24 yeni uçak satın alarak toplam filo sayısını 231'e yükseltti. Aynı zamanda 10 uçak da seferden kaldırılarak ortalama filo yaşı 75 aya indirildi ki bu, 140 aylık endüstri ortalamasının yaklaşık yarısına eşit. Havayolu, dünyanın en büyük Boeing 777 ve A380 operatörlerinden biri olmayı sürdürüyor ve bu iki uçak bugün havada olan en modern ve verimli geniş gövdeli jetler arasında gösteriliyor.

Yeni uçakların teslimi ile, Emirates yıl içinde 5 yeni uçuş noktası için seferlerine  başladı. Bu destinasyonlar Abuja, Brüksel, Budapeşte, Chicago, Oslo ve dört kargo destinasyonu: Atlanta, Basel, Mexico City ve Ouagadougou oldu. Bu dönemde aynı zamanda Afrika, Asya, Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Amerika mevcut sefer ağındaki 34 şehre hizmet ve kapasite takviyesi ile daha fazla seçenek ve bağlantı sağlandı.Dubai'de pistin 80 gün boyunca kapalı kalması, 19 Emirates uçağının yerde kalmasına neden olarak havayolunun kapasitesini %9 azalttı ve bu dönem içinde seferlerin 41 destinasyon ile sınırlı kalmasına neden oldu. Bunun havayolunun geliri üzerindeki tahmini etkisi ise 436 milyon dolar oldu. Afrika'daki Ebola salgını, rotaların askıya alınmasına yol açtı ve diğer limanlardaki sağlık ve güvenlik taramalarını artırdı ve coğrafi politikalar, seferlerin askıya alınmasına ve çatışmalı bölgelerin üzerinden uçmamak için uçuş rotalarının değiştirilmesine neden oldu.

Gelirler yıllık 24.2 milyar ile rekor kırdı
Bu zorluklara rağmen Emirates'in geliri, 24,2 milyar dolar yeni bir rekor seviyeye ulaştı. Jet yakıtının ortalama fiyatı ise mali yılın ikinci yarısında önemli oranda düşerek Emirates'in kâr-zarar tablosunun iyileştirilmesini destekledi. Emirates'in yakıt faturası geçtiğimiz yıla oranla yüzde 7 düştü ve 7,8 milyar dolara indi. Yakıt masrafı mevcut durumda geçen yıla kıyasla yüzde 4'lük bir düşüş ile işletim maliyetlerinin yüzde 35'ini oluşturuyor. Fakat yine de havayolu için en yüksek maliyet kalemi olmayı sürdürüyor. 2013-14 mali yılında gerçekleşen yüzde 7 gelir artışına oranla toplam işletim maliyetleri ise yüzde 6 artış gösterdi.Emirates, tüm piyasalarda artan rekabet baskısına rağmen bu dönemde 1,2 milyar dolar rekor kâra ulaştı ve geçtiğimiz yıla oranla yüzde 40'lık bir artış ile birlikte 2010-11'den bu yana en güçlü marjı olan yüzde 5,1 değerinde sağlam bir kâr marjı ortaya koyarak başarılı bir yönetim sergiledi. 

Yolcu sayısı 49.3 milyona yükseldi
Geçtiğimiz yıla oranla yüzde 11 daha fazla yolcu taşıyarak 49,3 milyon yolcu sayısı ile bir rekora erişen Emirates, Mevcut Koltuk-Kilometre (ASKM) üzerinden yüzde 9'luk bir koltuk kapasitesi artışına rağmen yüzde 79,6 yolcu doluluk oranına ulaşmayı başardı, bu rakam geçtiğimiz yıla (%79,4) kıyasla artış gösteriyor.  Bu da Dubai merkezinden verimli rotalar ile Emirates'in gelişmiş uçaklarında uçmaya dair güçlü tüketici arzusunu ortaya çıkarıyor.Emirates ayrıca çoğu piyasada görülen ekonomik belirsizlik ve güçlü rekabete rağmen premium yolcu doluluk oranını da iyileştirdi. Havayolu şirketinin ana uçağı A380 ise premium ve genel koltuk doluluk oranında genel ağın üzerine çıkarak, Emirates'in yolcuları arasındaki premium ve A380 ürününe olan ilgiyi ortaya koydu. 31  Mart 2015'te Emirates'in filosunda yolcu ağındaki her dört destinasyondan birine sefer yapan 59 adet A380 uçağı vardı.

En yüksek gelir Avrupa’dan
Emirates'in dünyanın altı bölgesinden elde ettiği gelir her bölgenin yüzde 30'un altında toplam gelire olan katkısıyla dengeli durumunu sürdürüyor. Avrupa, 2013-14'e kıyasla yüzde 7 artışla 6,9 milyar dolar ile en yüksek gelir sağlayan bölge. Doğu Asya ve Avustralasya, yüzde 3'lük artış ve 6,7 milyar dolar ile onu yakından takip ediyor. En büyük büyüme ise yüzde 20 artış ile 3 milyar dolara çıkan Amerika tarafından kaydedildi. Körfez ve Orta Doğu geliri ise yüzde 4 artarak 2,3 milyar dolara ulaştı.Emirates, dünyanın geri kalanında Batı Asya ve Hint Okyanusu'nda yüzde 11 artış ile 2,5 milyar dolarave Afrika'da yüzde 5 artış ile 2,2 milyar dolar tutarında güçlü gelir artışları gördü.Uçaklarda Wi-Fi hizmetine 20 milyon dolar yatırım yaptıEmirates, müşteri odaklı yaklaşımı çerçevesinde aynı dönemde filosunu Wi-Fi ile donatmak için geçen yıl 20 milyon doların üzerinde yatırım yaptı. 31 Mart 2015 itibariyle A380 ve Boeing 777 uçağından 107'si, Wi-Fi hizmeti sunuyor. Havayolu aynı zamanda Glasgow ve Los Angeles'ta yeni özel havaalanı salonları açarak tüm dünyadaki Emirates özel havaalanı salonlarının sayısını 37'ye çıkardı. Emirates, büyümesini desteklemesi ve dil ve yanıt yeterliliğini takviye etmesi için Budapeşte'de yeni bir 300 personel ile hizmet veren irtibat merkezi de açtı.

2015-16 için ise Emirates, bugüne kadar bir dizi mevcut destinasyonda kapasite güncellemelerinin yanı sıra Denpasar ve Orlando da dahil olmak üzere iki yeni rota duyurdu.2014-15 mali yılı, geçen yıla kıyasla oldukça dikkat çekici yüzde 9'luk bir artış ile 3,4 milyar dolar gelir beyan eden Emirates SkyCargo için de güçlü bir yıl oldu. Havayolu şirketinin toplam taşıma gelirlerine yüzde 15 katkı yapan Emirates SkyCargo, şirketin gelişen faaliyetlerinde önemli bir rol oynamaya devam ediyor.
Emirates SkyCargo'nun yük taşıma kapasitesi, hızlı değişen talep düzenleri ile zorlu olmayı sürdüren hava taşımacılığı pazarında yüzde 6 artarak 2,4 milyar tona ulaştı. Mali yılın sonunda Emirates SkyCargo nakliye filosu 12 Boeing 777F ve 2 Boeing 747-400F olmak üzere 14 uçağa yükseltildi. Emirates'in otelleri de geçen yıla yüzde 23'lük artış ile 189 milyon dolar gelir kaydetti. 

Dnata performansı
2014-15, dnata'nın 56 yıllık faaliyeti içinde bugüne kadarki en kârlı yılı oldu. dnata'nın geliri bu dönemde 2,8 milyar dolar artış gösterdi. Yüzde 36'ya denk gelen gelir artışı, organik büyüme yoluyla elde edildi ve dnata Travel'ın önceki mali yılda, Mart 2014 tarihinde satın aldığı Gold Medal Travel Group faaliyetlerinin ilk tam yılını bitirmesi, Ekim 2014'te BK'da Stella Travel'ın ve Şubat 2015'te Avustralya'da Toll dnata'daki geri kalan yüzde 50 hissenin satın alınması ile desteklendi. Aynı zamanda dnata'nın havacılık BT işi Mercator'un satışı da 2014-15 mali yılında tamamlandı.Geçen yılın rekor yatırım seviyelerini artıran dnata, 140 milyon dolar yatırım yaparak gelecekteki büyümesinin temellerini atmaya da devam etti. 2014-15'teki önemli yatırımları arasında ise Filipinler'de yeni 700 personel ile hizmet veren irtibat merkezi; Manila ve Dubai'de yeni havaalanı dinlenme salonları;; Avustralya, Irak, Pakistan, Singapur, İsviçre, BAE ve BK'da yeni kargo tesisleri ve Orta Doğu'da yeni seyahat ofisleri yer alıyor.

Ucakbileti.com Yenilendi

Türkiye’nin önde gelen uçak bileti sorgulama sitesi Ucakbileti.com, yepyeni tasarımıyla geçtiğimiz günlerde yeni yayın hayatına başladı.Kullanıcılarına binlerce hava yolunun tüm uçuşlarını tek sayfada kıyaslama ve satın alma imkânı sunan Ucakbileti.com, yenilenen alt yapısı ve kullanıcı dostu arayüzüyle kullanıcılarının karşısına çıktı.


Hız bakımından beklentilerin de üzerinde bir performans sergileyen sitede, tüm uçuşları saniyeler içinde listeyebiliyor ve en hızlı şekilde satın alabiliyorsunuz. Şu an için Türkiye’nin en hızlı uçak bileti sorgulama sitesi konumunda olan Ucakbileti.com, kullanıcıyı detaylarla boğmadan, en az tıkla ve mümkün olan en hızlı şekilde aradıkları uçak biletine ulaştırmayı amaçlıyor.Güvenlik konusunda da hassas davranan Ucakbileti.com’un tüm sayfaları dünyanın en çok tercih edilen SSL sağlayıcısı GeoTrust Global CA tarafından koruma altına alınmış. Kullanıcılar, diledikleri uçak biletini 3D secure sistemini kullanarak ve anlaşmalı kredi kartlarına taksitle satın alma şansına sahip oluyor.


Mobil kullanıcıların da beklentilerine cevap vererek tamamen kullanıcı dostu bir mobil arayüz geliştiren Ucakbileti.com’a ister tabletinizden, isterseniz de telefonunuzdan bağlanarak yine en kolay ve hızlı şekilde dilediğiniz uçak biletini satın alabiliyorsunuz.En güncel hava yolu kampanyalarını, sürekli güncellenen şehir rehberlerini ve zengin içerikli blog sayfasını da bulabileceğiniz Ucakbileti.com, yenilenen sade ve kullanışlı tasarımıyla önümüzdeki günlerde kullanıcı sayısını bir hayli arttıracak gibi görünüyor.

ANEL GRUP, 8. ULUSLARARASI HAVALİMANI PROJESİNDE ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRÜYOR

Anel Grup’un elektrik işlerini üstlendiği Abu Dabi’nin en büyük ve mimari açıdan en görkemli binası olarak tasarlanan Abu Dabi Uluslararası Havalimanı’nın çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. 2017 yılında tamamlanması hedeflenen ve 2030 yılı projeksiyonunun yıldız projesi olarak tanımlanan terminal, şehrin iş ve turizm merkezi olarak büyümesini sağlamak amacıyla tasarlandı.Global bir ulaşım noktası olan Abu Dabi, 2015 yılının ilk çeyreğinde 5 milyon kişiyi ağırladı ve önümüzdeki 5 yıl içerisinde de 40 milyon kapasitesine ulaşacağı öngörülüyor. Abu Dabi’nin ikonik yapılarından birisi olan  “Main Terminal Building”(MTB) Projesi bu kapasiteyi karşılamak üzere şu anda inşa halinde olup, hükümetin Abu Dabi’yi turizm merkezi haline getirebilmek için tasarladığı en önemli parçalardan biri sayılıyor.


Abu Dabi’nin en büyük binası olacak ve 730 bin metrekare alana kurulacak MTB Complex öncelikli geçit olacak ve ülkenin ulusal taşıyıcılığını yapan Ethiad Airways’e de ev sahipliği yapacak.
MTB Projesi Abu Dabi Uluslararası Havalimanı geliştirme projesinde önemli bir adım olarak kabul ediliyor. Genişleme projesinin başladığı 2006 yılından bu yana, 2008 yılında 4 bin 100 metre uzunluğunda ve 60 metre genişliğinde bir pist ile Airbus A-380 uçaklarının kontrol edilebileceği bir pist inşa edildi. Şu anda Etihad Airways için hizmet veren ve 2008 yılında açılan 3.terminal 33 Check-in kontuarına ve 70 bin metrekarelik alana sahip.

Anel Grup Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Batukan, “Biz Anel Grup olarak 29 yıldır, kültür ve spor tesislerinden hastanelere; teknoloji merkezlerinden, uluslararası havalimanlarına kadar her biri ayrı mühendislik yetkinliği gerektiren birçok projeye imza attık. Elektrik altyapı işlerini aldığımız Abu Dabi Uluslararası Havalimanı, Abu Dabi’nin ticari ve turistik büyümesini sürdürebilmek için Emirlik çapında bir stratejinin sonucu. Önümüzdeki yıllarda artacağı beklenen talebi dünya standartlarında servis kalitesi ile karşılayabilmek amacı ile oluşmuş bu proje aynı zamanda Abu Dabi Hükümeti’nin 2030 planının da bir parçası. Abu Dabi’nin en büyük binası olacak ve 730 bin metrekare alana sahip bu proje, kilometrelerce uzaklıktan bile görülebilecek ve bölgedeki en etkileyici mimari yapılardan biri olacak.” dedi.  Anel Grup olarak Türk mühendisliğini dünyaya ihraç ettiklerinin altını çizen Batukan sözlerine şöyle devam etti: “Biz bir Türk firması olarak uluslararası alanda dahil olduğumuz başarılı projelerde ülkemiz adına çok büyük gurur duyuyoruz. Dünya standartlarında servis kalitesi taahhüdü ile başlanan Abu Dabi Uluslararası Havalimanı projesini de yine Anel Grup’a yakışır şekilde tamamlayacağız.” dedi.Yeni Abu Dabi Terminali yolcu yürüme mesafesini minimuma indirecek ve uçak park alanını maksimuma çıkaracak şekilde tasarlanıyor. X şeklinde mimarisi olan terminalin planına geniş analizler sonucunda karar verildi. Terminalde 49 adet geçiş kapısı (gatehouse) bulunuyor

4 Haziran 2015 Perşembe

Neslihan Şen Çırağan Palace Kempinski İstanbul’a Halkla İlişkiler Direktörü oldu


Neslihan Şen Çırağan Palace Kempinski İstanbul’da


Neslihan Şen Çırağan Palace Kempinski İstanbul’a Halkla İlişkiler Direktörü olarak atandı
Çırağan Palace Kempinski İstanbul oteli tecrübeli kadrosuna bir yeni deneyimli isim daha kattı. Neslihan Şen Çırağan Palace Kempinski İstanbul’a Halkla İlişkiler Direktörü olarak atandı.
Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce ve Fransızca Turizm İşletmeciliği mezunu olan Neslihan Şen, ayrıca İstanbul Bilgi Üniversitesi MBA programı mezunu. Pazarlama ve Kurumsal iletişim alanında önemli deneyimleri bulunan Neslihan Şen’in Çırağan Palace Kempinski İstanbul’dan önceki görevi, Hilton Worldwide İstanbul Bölge Otelleri bünyesindeki Hilton İstanbul Bosphorus, Conrad İstanbul Bosphorus ve Hilton ParkSA İstanbul otellerinin tüm Pazarlama ve Halkla ilişkiler strateji ve faaliyetlerinden sorumlu müdürlüğü idi. Görevi boyunca bir çok başarılı projeye imza atan Neslihan Şen sorumlu olduğu otellerde; Pazarlama, Kurumsal iletişim ve Sosyal medya alanında da ödüllere hak kazandı.

Otelin yönetim kurulunda yer alacak olan Şen, bundan sonraki dönemde Çırağan Palace Kempinski İstanbul Genel Müdürü ve Kempinski Residences Türkiye Bölge Direktörü Ralph Radtke’ye bağlı olarak, otelin tüm kurumsal iletişim faaliyetlerini Kempinski vizyonunu destekleyecek şekilde yürütecek. Radtke atamayla ilgili ‘‘Neslihan Şen’in stratejik pazarlama ve kurumsal iletişim konusundaki geniş tecrübelerinden sonra Kempinski ailesinde görev alacağından dolayı çok memnunum. Kendisinin profesyonel deneyimlerinin Çırağan Palace Kempinski İstanbul oteli için son derece faydalı olacağından eminim’’ dedi.


Önder Dinler Yeniden Crowne Plaza İstanbul Harbiye Hotel’de

Önder DİNLER, yeniden Crowne Plaza İstanbul Harbiye Hotel’de…
Dünyada 100’den fazla ülkede 9 farklı marka ile temsil edilen; toplamda 4600’den fazla oteli, 650 binden fazla odası ile dünyanın en fazla oda kapasitesine sahip uluslararası otel zinciri olan Intercontinental Hotels Group (IHG) bünyesinde yer alan Crowne Plaza İstanbul Harbiye Hotel’in Genel Müdürü yeniden Önder DİNLER oldu.


Turizm sektöründe uzun yıllardır değişik pozisyonlarda görev alan DİNLER, Crowne Plaza İstanbul Harbiye Hotel’in 2009 Eylül ayında başlayan inşaat aşamasından 2014 Nisan ayına kadar da Genel Müdürlüğü görevini üstlenmişti.


3 Haziran 2015 Çarşamba

Çirkin Kameraman Altın Objektif Ödülü Aldı

Tarkan kaza yaptı haberi, Altın Objektif'te ödüle layık görüldü
Bu yıl Altın Objektif'te; CİNE 5 Televizyonu magazin kameramanı “ÇİRKİN”  ödüle layık görüldü.


Bu yıl 21'incisi düzenlenen Magazin Gazetecileri Derneği (MGD) Altın Objektif Ödülleri'nde kazananlar 2 Haziran günü Taksim CVK Park Bosphorus Hotel'de, Lera Fresca ve Şişecam Topluluğu'nun tasarım markası Nude'un sponsorluğunda törenle ödüllerini aldı.


Tarkan kaza yaptı haberi yılın en iyi görüntü haberi ödülü  kazandırdı.Tarkan ilk kez sevgilisi ve aracıyla ters yöne girince  ÇİRKİN Kameramanı  karşısında görünce şok oldu. Ters yönde kaçarak araçlara vurdu ve sol aynası kırıldı. Kaçışın her anı kameraya yansıdı magazin dünyasında manşet haber oldu.

Bu yıl Altın Objektif'te; CİNE 5 Televizyonu magazin kameramanı “ÇİRKİN”  ödüle layık görüldü.
ÇİRKİN Kameraman geçen senede Seda Üren klip kazasıyla ödüle layık görülmüştü.