4 Kasım 2020 Çarşamba

Disleksili bireylerin %80’i normal veya üstün zekalı

Dyslexia International verilerine göre dünya çapında 700 milyon disleksili birey bulunuyor. Bili-nenin aksine disleksinin bir zeka geriliği olmadığını söyleyen Türkiye Disleksi Vakfı Başkanı Elif Yavuz “%80’inin üstün zekalı olduğu bu kişiler, doğru yönlendirildiğinde toplumda iz bırakan bireyler oluyorlar.” dedi

Dünya genelinde her 5 çocuktan birinin disleksi olduğunu, Türkiye’de resmi olarak bir tarama yapılmasa da özel araştırmalarda elde edilen verilere göre 20 bini aşkın dislektik çocuğun bulunduğunu söyleyen Elif Yavuz, “Topluma disleksili bireyler hakkında oldukça yanlış bir kanı hakim. Oysa disleksi bir engel değil tam anlamıyla bir hediye. Dislektik bireylerin yaklaşık %80’i üstün zekalı ve bu kişiler doğru yönlendirildiğinde toplumda iz bırakan bireyler oluyorlar. Tıpkı disleksili olan Einstein, Agahta Christie ya da Walt Disney gibi. Dünya ve sanat tarihine yön veren bi-reylerin içinde de çok fazla dislektik isim var. Bu kişiler engelli değil sadece öğrenme biçimleri farklı. Farklılıkları da eğer doğru zamanda fark edilir ve yönlendirilirse toplumun gıpta ettiği isimler arasına adlarını yazdırabiliyorlar.” dedi.

“Varsa Yoksa Disleksi” 27 Kasım’da başlıyor
Disleksiyle ilgili bilgilendirme ve farkındalık yaratma üzerine uzun süredir çalıştıkları bir dizi sosyal so-rumluluk projesini hayata geçirmeye hazırlandıklarını belirten Elif Yavuz, “Traveyo Turizm’in organize ettiği, 27-29 Kasım tarihleri arasında online bir etkinlik gerçekleştireceğiz. Halka açık olan bu etkinlik; workshoplar, seminerler, akademik çalışmalar, sanatçı videoları ve sokak röportajları  gibi her açıdan dolu bir içerikle geliyor. En önemli kısmı ise online bir disleksi testi yapılacak. Katılımcılar, hem kendileri hem de çocukları için hazırlanan bu online teste tamamen ücretsiz olarak ulaşabilecek. Testin sonunda, ilgili kişinin risk grubunda olup olmadığı anlaşılacak, risk grubunda olan kişiler bizimle bağlantı kurarak vakfımızdaki uzmanlardan yardım alabilecek.” ifadelerini kullandı.

Vakıf tarafından yapılan açıklamaya göre; “Varsa Yoksa Disleksi” sosyal sorumluluk projesiyle toplamda 5,5 milyon kişiye ulaşılması ve test sonucunda disleksiyle ilgili Türkiye’de önemli bir verinin toplanması hedefleniyor. 


Zaxi Restoran, “palamut balık” menüsü

Kışın en sevilen lezzetlerinden palamut balık, Zaxi dokunuşu ile huzurlarınızda
Günün her saatinde birbirinden farklı konseptler ile misafirlerini zarif, lüks, samimiyet ve “nitelikli yemek” deneyimi ile buluşturan Zaxi Restoran, “palamut balık” menüsü ile de Maslak bölgesinde, öğle yemeklerinin tercih edilen adresi. 30 Kasım tarihine kadar devam edecek olan özel palamut menüsü, misafirlerin tercihine göre palamut tava ve palamut ızgara seçenekleri ile yalnızca öğle servisinde yer alacak.



Türkiye’nin ve İstanbul’un en iyi lüks otellerinin mutfaklarını yönetmiş Baş Aşçı Arif Kemal Doğan tarafından oluşturulan dünya mutfağı ve Asya mutfaklarının yer aldığı Zaxi Restoran’ın zengin menüsüne, yepyeni bir lezzet eklendi. 

Mevsiminin taze ürünlerine göre hazırlanan günün çorbası, limon sosu ve zeytinyağı ile harmanlanan Akdeniz yeşillikleri, haşlanmış kırmızı pancar, domates, kırmızı turp, roka yaprakları, taze baharatlı patates ve limon eşliğinde menünün yıldızı palamut balık ve ardından fındıklı sütlaç lezzetleri misafirlerin beğenisine sunuluyor.

Hilton misafirperverliği ve “nitelikli yemek” deneyiminin buluştuğu Zaxi Restoran, tüm misafirlerini öğle yemeği için hem sağlıklı hem leziz palamut menüsünü deneyimlemeye davet ediyor. 

12 Ekim Pazartesi başlayan ve 30 Kasım Pazartesi gününe kadar devam edecek “palamut menüsü” cazip fiyatlarıyla öğle saatlerinde misafirlerini ağırlamayı bekliyor. 

Adres: Maslak Mahallesi, Büyükdere Caddesi No:233-101, Sarıyer İstanbul

Türkiye’den Mutfak Hikâyeleri Bir Kitapta Derlendi

Türkiye’nin on beş şehrinin mutfak hikâyelerinin anlatıldığı “Hikâyeleriyle Türk Mutfağı” kitabı, Yeditepe Üniversitesi Yayınevi’nden çıktı


Prof. Dr. Sibel Özilgen ve Doç. Dr. Özge Samancı, Türk mutfak kültürünü kayıt altına almak ve geleneksel dokusunu koruyarak gelecek nesillere aktarmak amacıyla özgün bir çalışmaya imza attı. Türkiye’nin 15 şehrinin mutfak sırları ve anılarının, o şehirlerde yaşamış kişilerin ağzından yazıya dökülmesini sağlayan Özilgen ve Samancı, hafızalarda yer eden en güzel anekdotları “Hikâyeleriyle 
Türk Mutfağı” kitabında topladı.  Türkiye’de kurulan ilk gastronomi ve mutfak sanatları bölümü olan Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nde 2015 yılında öğrencileri de içine alarak başlatılan bir projenin ürünü olan kitap, Yeditepe Üniversitesi Yayınevi’nden çıktı. 

Gelenekten Geleceğe
Şehirlere özgü yemek kültürünü tanımanın en iyi yolu, o bölgenin kültürüyle yoğrulmuş,  ocağında pişen yemeği kaşıklamış ve mutfağında nice tencereler kaynatmış insanlardan dinlemek. 

Mutfak kültürü mirasımız için başlangıç niteliğinde bir kaynak oluşturacak kitap için Prof. Dr. Sibel Özilgen ve Doç. Dr. Özge Samancı moderatörlüğünde, gönüllü öğrencilerden ve eğitmenlerden oluşan bir çalışma grubu, kendi ailelerinin ya da başka şehir ve köylerin mutfak kültürü geçmişine yolculuk yaptı; yaşadığı kentin, köyün yemek kültürünü hatırlayan veya yaşatan, çoğunlukla kadınlardan oluşan, Türkiye’nin on beş farklı şehrinden 60-65 yaş üstü kişilerle söyleşiler gerçekleştirdi.

Yemek ve sofra hikâyeleri, yemeğin hazırlandığı mutfaktan paylaşıldığı sofraya kadar farklı pencerelerden sorularla ele alındı. Her görüşme kendi hikâyesini oluşturdu.   

Mekân olarak mutfak, yemeğin pişirildiği ocak, fırın, tandır gibi mutfakta kullanılan ekipman, mutfakta kullanılan gıda maddelerinin nasıl sağlandığı, tüketilen gıda maddeleri, yiyecek saklama ve pişirme teknikleri, farklı öğünlerde tüketilen gıdalar ve yemek çeşitleri, içecekler, sofra araç-gereçleri ve sofra adabı, doğum, düğün ve sünnet gibi özel günlerde hazırlanan yemekler bu söyleşilerin konusu oldu. 

Standart Reçeteler Oluşturuldu
Gençler için bir ilham kaynağı olacak niteliğe sahip kitapta yer alan anlatımların ışığında 15 şehrin özgün yemekleri Yeditepe Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü eğitmenleri Fahri Demir, Sertan Çavuşoğlu ve Yavuz Efe Başeğmez tarafından denendi ve standart reçeteler haline getirildi. 

“Kültürümüz Yaşadığı Sürece Yaşarız”
Prof. Dr. Sibel Özilgen, “Kültürümüz yaşadığı sürece yaşarız” diyerek, kitaba ilişkin şunları söyledi: “Bizim bu kitabı oluşturmaktaki temel amacımız bölümümüzün kuruluş felsefesi doğrultusunda Türk mutfak kültürünü korumak, kayıt altına almak, tanıtmak ve dokusunu bozmadan yenilikçi bir bakış açısıyla gençlerimize taşımak yolunda bir adım daha atmaktı. Bu amaç doğrultusunda gençlerle birlikte yola çıktık ve kendisini anlatan 15 sıcacık hikâye ile geri döndük.” 

Kaynak Niteliği Taşıyor
Doç. Dr. Özge Samancı da, “Hikâyeleriyle Türk Mutfağı kitabı Türkiye’nin farklı şehirlerinde yaşamış olan büyüklerimizle gerçekleştirilen yemek kültürü odaklı sözlü tarih görüşmelerinden oluşuyor. Her görüşme kendi içinde başka hikaye ve detaylar barındırıyor. Türkiye’nin zengin gastronomi mirasına dikkat çeken bu kitap yemek kültürü alanında yapılacak olan çalışmalar için birinci kaynak niteliği taşıyor” diye konuştu.  



Kahramanmaraş Unesco Lansmanı Gerçekleşti

TURİZMİN SESİ
Kahramanmaraş’ın UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na dahil olması amacıyla Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan çalışmaların lansmanı yapıldı 


Programa katılan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, “Kahramanmaraş’la gurur duyuyoruz. Edebiyatın ve Şiirin Başkenti Kahramanmaraş, Dünya Edebiyat Kenti olmayı çoktan hak etmiştir” dedi. Tarihi Maraş Kalesi’nde düzenlenen programa Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun yanı sıra Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, Vali Vekili Mahmut Hersanlıoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, AK Parti Milletvekilleri Habibe Öcal, İmran Kılıç, Ahmet Özdemir, Cihat Sezal, ilçe belediye başkanları, il müdürleri ile basın mensupları katıldı. Program, UNESCO için hazırlanan logo gösterimi, Yitiksöz ve Evvelahir Dergileri ile 1. Uluslararası Şiir ve Edebiyat Günleri tanıtım filmi ile başladı.

Yazı ve Söz Şehriyiz

Kahramanmaraş’ı UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Edebiyat kategorisine dahil etme amacıyla başlatılan süreç ile ilgili bilgileri paylaşan Başkan Güngör, “Maraş, sadece yakın dönem için değil, neredeyse kurulduğu günden bu yana yazı ve sözle anılagelmiş bir şehirdir. Bugün geldiğimiz noktada şehrimizin “Edebiyat Şehri” olarak anılması da doğrudan bu gelenekle, bu atmosferle ilgili bir olgudur. Maraş’ta şiir ve edebiyat, en genel manada söz, bütün gücüyle yaşamaktadır. Bu da bize benzersiz bir “miras” sağlamıştır” diye konuştu.

Dünya Edebiyat Şehri Yolculuğu Başlıyor

Hayrettin Güngör, “Bugün burada toplanma sebebimiz, “edebiyatın başkenti” olarak isimlendirdiğimiz kentimizin bu benzersiz mirasını en üst düzeyde bir uluslararası organizasyona iştirak ederek bütün bir insanlık ailesinin hizmetine açma girişimimizdir. Sözümüzün oluşturduğu mirası insanlığın büyük mirasına ekleme niyetimizdir.  Şehrimizin edebiyat alanında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na girmesini temin etmek bir yandan sözümüzü dünyaya duyurmamızı sağlayacak, diğer yandan bu mirasın sürdürülebilir olmasını temin edecektir. Bu vesileyle başlattığımız sürecin şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor, katılımıyla bizleri onurlandıran Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Adil Karaismailoğlu ile misafirlerimize teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.

Türkiye’ye Örneğiz

Gerçekleştirilen çalışmanın Kahramanmaraş ve Türkiye için büyük önem taşıdığına vurgu yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, “Kahramanmaraş’a baktığımız zaman hemen her alanda Türkiye’ye örnek olan bir şehir görüyoruz. Edebiyatta, şiirde, kültür ve sanatta olduğu gibi sanayi alanında da önemli bir noktada olan Kahramanmaraş’ta şimdi ise Kültürel Kalkınma Eylem Planı ile Türkiye örnek olacak bir şehirdir. Ayrıca UNESCO’ya Türkiye’den edebiyat alanında müracaat eden ilk ve tek şehir Kahramanmaraş’tır. Bu konuda şehirdeki bu potansiyeli hareketlendiren Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Hayrettin Güngör’e ve ekibine teşekkür ediyorum. Şehrimize hayırlı olsun” dedi.

Kahramanmaraş’la Gurur Duyuyoruz

Kahramaraş’a UNESCO Edebiyat şehri yolculuğunda başarılar dileyerek sözlerine başlayan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Edebiyat ve sanat anlamında Yedi Güzel Adamın şehri olarak bildiğimiz Kahramanmaraş’ın UNESCO’nun Yaratıcı Şehirler Ağındaki Edebiyat Şehri olma çalışmaları sizler gibi bizleri de gururlandırmıştır. Kahramanmaraş’ın bu anlamda ülkemize bir ilki yaşatması en büyük temennimizdir. Nitekim üç kapısından ikisinden şairin çıktığı Edebiyatın ve Şiirin Başkenti Kahramanmaraş, Dünya Edebiyat Kenti olmayı çoktan hak etmiştir” diye konuştu. Bakan Karaismailoğlu’nun konuşmasının ardından basın mensuplarından gelen sorular yanıtlandı.


MSA’dan Kasım’da birbirinden lezzetli workshoplar

Her yaşa ve farklı ilgi alanlarına uygun hazırlanan workshoplar’da ekmek yapımından çorbaya, dünya mutfaklarından çikolatalı tatlılara pek çok eğitim veriliyor. Türkiye’nin en kapsamlı yiyecek-içecek eğitim merkezi olan MSA’nın workshop mutfaklarında “Hayatımda yumurta bile kırmadım” diyenler 3-4 saat sonunda zorlanmadan yemek pişirip, birbirinden güzel tabaklara imza atabiliyor. Her ay yaklaşık 60 workshop sunan MSA’nın Kasım ayı için hazırladığı birbirinden lezzetli workshoplar’dan birkaçını sizin için seçtik. 


Tatilin Okulu (9 – 14 yaş) // 16-20 Kasım Pazartesi-Cuma, 10.00-15.00 

Kalem tutup yazı yazan eller şimdi mutfağı keşfediyor, yemek yapmanın keyifli dünyası ile tanışıyor. Küçük gurmeler önce mutfakta hijyen, güvenlik, sofra düzeni ve mutfak ekipmanı hakkında bilgi edinecek, ardından temel uygulamaları öğrenecekler. Genç şefler aynı zamanda en sevdikleri yemekleri kendi elleriyle hazırlayacak, el yapımı makarnadan kağıtta sebzeli çipura balığına, ızgara kuzu pirzoladan brownie cupcake’e kadar dünyanın farklı bölgelerinden tatları yapmayı öğrenecekler.

Sadece Çikolata // 23-27 Kasım Pazartesi-Cuma, 10.00-14.00 

Çikolatayı kim sevmez ki! Çikolatalı kurabiyeler, kekler, mousse’lar, pastalar… Çikolatanın her halinin anlatılacağı ve birbirinden lezzetli tatların öğrenileceği “Sadece Çikolata” programında çikolatanın tarihçesinden faydalarına, yapım tekniklerinden birbirinden yaratıcı reçetelere pek çok konu anlatılıyor. 5 gün süren bu kapsamlı eğitime tüm çikolataseverler bekleniyor!

Kemik Suları ve Çorbalar // 24 Kasım Salı, 10.00-15.00 

Havalar soğurken, kış ayları gelirken hem lezzetiyle hem de faydalarıyla mutfakların olmazsa olmazı kemik suları MSA Workshoplarında öğretiliyor! Kemik Suları ve Çorbalar Workshop’unda dana kemik suyu, tavuk suyu ve balık suyu yapımını öğrenecek ve bu sularla içinizi ısıtacak, bağışıklığınızı güçlendirecek birbirinden lezzetli çorbaların yapımını öğreneceksiniz. 

%100 Ekşi Maya // 20-21-22 Kasım, 10.00-16.00 

Evde ekmek yapımı yaygınlaşmışken farklı tarifler denemek istemez misiniz? Bu eğitimde, mayalama ve katlama teknikleri, maya çeşitlerinin arasındaki farklar gibi ekşi mayaya dair her şey var! Ayrıca eğitimde yoğurma ve pişirme tekniklerini deneyimleyecek, sadece ekşi maya kullanarak yapılan ekmek çeşitlerinin yanı sıra; köy ekmeği ve francala gibi birçok ekmeği de ekşi mayayla nasıl yapabileceğinizi göreceksiniz. 

Küçük Gurme 2 - Benim Ekmeğim (9-14 Yaş) // 29 Kasım Pazar, 10.00-14.00 

Artık ekmekler evinizdeki genç şeften sorulacak! 9-14 yaş arası genç şefler bu eğitimle, tam tahıllı köy ekmeği, tost ekmeği ve hamburger ekmeğini kendi elleriyle hazırlamayı öğrenecek, sofrada kendi yaptıkları ekmeği tatmanın ve tattırmanın gururunu yaşayacaklar. 

MSA’nın Kasım ayındaki diğer tüm workshopları için internet  adresini ziyaret edebilirsiniz

TÜBİTAK 200 bin TL’ye kadar sermaye desteği sağlanacak

Teknoloji odaklı iş fikrine 200 bin TL destek
 
TÜBİTAK 1512 Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı kapsamında 23 olan uygulayıcı kuruluş sayısı 63'e çıkarıldı. Böylece programın 2020 yılı çağrısında 21 ilden başvuru alınabilecek. Programa başvuruları kabul edilen girişimcilerin firmalarını kurmaları sonrasında 200 bin TL’ye kadar sermaye desteği sağlanacak. 



TÜBİTAK 1512 Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı (BİGG), inovasyon odaklı iş fikirlerini olan girişimcileri destekliyor. İş fikirlerinin katma değer ve istihdam yaratma potansiyeli yüksek girişimlere dönüşebilmesi için desteklenen girişimcilere girişimcilik eğitimi de veriliyor. 2012 yılında başlatılan program kapsamında desteklenen bin 384 girişimci, şirketlerini kurarak iş fikirlerini hayata geçirdi.

Başvurularda son tarih: 15 Aralık 2020

1512 programının 2020 yılı çağrısında içinde üniversite teknoloji transfer ofisleri, bankalar ve sanayi şirketlerinin bulunduğu 63 uygulayıcı kuruluş başvuruları alarak uygulama aşamasında girişimcilerle birlikte program faaliyetleri gerçekleştirecek. Uygulayıcı kuruluşlara iş fikri başvuruları 21 Ekim’de başladı. Başvuru süreci 15 Aralık 2020’ye kadar devam ediyor.

200 bin TL’ye kadar destek 

BİGG kapsamında desteklenmeye hak kazanan projelerin şirket kurma sürecinde doğru kararlarla yönetilmesinin önemine vurgu yapan IFASTURK Mali Müşavirlik ve Denetim Kurucusu Mesut Şenel, programdan verimli bir şekilde faydalanılması için danışmanlık hizmeti verdiklerini belirtti. Şenel sözlerine şöyle devam etti: “BİGG programına başvuruları kabul edilen girişimcilerin firmalarını kurmalarının ardından 200 bin TL'ye kadar sermaye desteği sağlanıyor. Bu destek, teknoloji ve yenilik alanında iş fikri bulunan girişimcilerin hayallerini hayata geçirmelerinde hem maddi güç hem de motivsyon sağlıyor. Bizler de bu destekten faydalanmaya hak kazanmış girişimcileri tecrübeli ekibimizle yönlendiriyor, şirketleşme süreçlerinde danışmanlık hizmeti veriyoruz. Geleceği şekillendirecek olan bu kıymetli fikirlerin hayata geçmesinde elimizden gelen katkıyı sağlıyoruz.”

21 ilden başvuru yapılabiliyor

Uygulayıcı kuruluş sayısının 23’ten 63’e çıkmasıyla girişimciler BiGG programına Türkiye’nin 21 ilinden başvuru yapabiliyor. Başvuru yapılabilen iller: İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Konya, Erzurum, Kayseri, Adana, Antalya, Bursa, Denizli, Düzce, Elazığ, Eskişehir, Gaziantep, Ispata, Sakarya, Samsun, Tekirdağ, Trabzon ve Van.

Etkinliklerde kişisel verilerin korunması için dikkat etmesi gereken 5 nokta!

TURİZMİN SESİ
Birçok alanda kişisel verilerin korunmasına yönelik önlemlerin alınması gerekiyor. Özellikle etkinlik ve organizasyonlarda kişisel verilerin nasıl elde edildiği, korunduğu ve nerelerde kullanılacağına dair yapılan yanlışlara dikkat çeken Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, şirketlerin düzenledikleri etkinliklerde dikkat etmesi gereken 5 noktayı sıralıyor.


Her alanda kişisel verilerin korunmasına dikkat edilmesi gerekiyor. İşe alımlardan e-ticaret sitelerindeki alışveriş süreçlerine, hastanelerde sağlık işlemlerinden etkinlik ve organizasyonlardaki kişisel verilerin elde edilmesi, işlenmesi ve korunmasına dair ciddi sorumluluklar bulunuyor. Özellikle organizasyon dönemlerinde şirketlerin kişisel veriler özelinde daha dikkatli olmaları gerektiğini aktaran Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, yapılan yanlışların ve alınmayan önlemlerin karşılığında şirketlerin ceza alabileceklerini belirtiyor. Bu konuda şirketlerin birçok alanda olduğu gibi etkinlik ve organizasyonlarda da katılımcıların kişisel verilerine KVKK’nın işaret ettiği tedbirler doğrultusunda yaklaşım sergilemesi gerektiğini ifade eden Günal, bir etkinliğin kişisel verilerin güvenliğine uygun gerçekleşmesi konusunda şirketlerin dikkat etmesi gereken önemli noktaları sıralıyor.

1. Etkinlik öncesi veri sorumlusunun belirlenip, kaydının yapılmış olması gerekiyor.  Etkinlikler öncesi, Veri Sorumluları siciline kayıt yaptırma zorunluluğu bulunan her gerçek ve tüzel kişinin VERBİS kaydını tamamlaması gerekiyor. Verbis kayıt yükümlüğü bulunmasına rağmen kayıt yaptırmayan gerçek ve tüzel kişiler 1 milyon TL’ye kadar para cezaları ile karşılaşabiliyorlar.

2. Etkinlik öncesi aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmesi gerekiyor. Etkinliği düzenleyen şirketlerin, katılımcıların kişisel verilerini işlemeden önce bilgilendirmesi gerekiyor. Aydınlatma yükümlülüğünün kapsamında veri sahiplerine veri sorumlusunun ve varsa temsilcisinin kimliği, kişisel verilerin hangi amaçla işleneceği, işlenen kişisel verilerin kimlere ve hangi amaçla aktarılabileceği, kişisel veri toplamanın yöntemi ve hukuki sebebi, verisi işlenen kişinin sahip olduğu haklar konusunda bilgilendirme yapılmak zorundadır. Aydınlatma yükümlülüğünün ihlali veri sorumlusunun ciddi yaptırımlara maruz kalmasına sebep olmaktadır.

3. Etkinlik sırasında açık rızanın alınması gerekiyor. Etkinlik öncesi veri sorumlusunun verilerini saklamak ve kullanmak için katılımcılardan izin almalı ve nasıl kullanılacağını şeffaf bir şekilde açıklamalıdır.

4. Katılımcıların gizliliğine dikkat edilmesi gerekiyor. Katılımcılar verilerini silmenizi ve verilerini üçüncü şahıslarla paylaşmayı durdurmanızı isteyebilir. Bu üçüncü şahıslar, talep üzerine verileri işlemeyi durdurmakla yükümlüdür.

5. İdari ve teknik tedbirlerin alınması gerekiyor. Gerekli idari ve teknik tedbirlerin veri sorumlusu tarafından yeterince alınmaması veri sorumlusunun yaptırıma uğramasına neden olabiliyor. Kişisel verilerin etkinlik sürecinde açık rızaya bağlı şekilde elde edilmesinden sonra verilerin korunması için KVKK’nın belirttiği tedbirlerin yerine getirilmesi gerekiyor.

Türkiye Otelciler Birliği de destek verdi

TURİZMİN SESİ

TÜROB’un da üyesi olduğu Avrupa’daki otel, restoran ve cafe’leri temsil eden HOTREC, Avrupa Komisyonu’nun tüm ulaşım türlerinde COVID-19 test ve karantina uygulamaları konusunda ‘ortak yaklaşım’ planına destek verdi

Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) üyesi olduğu HOTREC’in de temsilcileri arasında bulunduğu NET (Avrupa Turizm Özel Sektör Ağı), Avrupa Komisyonu’nun yolcular için tüm Avrupa’da tüm ulaşım türlerinde COVID-19 test protokolü ve karantina uygulamaları için ortak bir plan duyurusunu memnuniyetle karşıladı. TÜROB da test ve karantina uygulamalarına ilişin ortak bir protokol planına destek verdi.

TÜROB, NET’in açıklamasını duyururken, söz konusu açıklamada NET, turizm endüstrisinin hayatta kalmasının Avrupa'daki ortak test protokolüne bağlı olduğunu vurguladı. NET’in açıklamasında, “Yolcular için bir Avrupa test protokolünün benimsenmesini ve tüm ulaşım türlerinde karantina uygulamalarına yönelik ortak bir yaklaşımın benimsenmesini dört gözle bekliyoruz. Seyahat ve turizm endüstrisi, tüketicinin seyahatte güvenini yeniden sağlamak için karantina gereksinimlerinin ve diğer seyahat kısıtlamalarının yerini alacak güvenilir ve verimli testlere ihtiyaç duymaktadır” ifadelerine yer verildi.

AB Komisyonu, kişilerin ve işletmelerin açıklığa ve öngörülebilirliğe ihtiyacı olduğunu, ayrıca COVID-19 ile ilgili dahili sınır kontrol önlemlerinin kaldırılması gerektiğini açıklamıştı. AB Komisyonu, söz konusu protokol doğru uygulanırsa, seyahat güvenini geri kazandıracağını, seyahat ve turizm endüstrisinin yeniden yükselmesine izin vereceğini vurgulamıştı. 

NET’ten öneriler
NET ayrıca böyle bir uygulamanın etkili olabilmesi için şu önerilerde bulundu: 
• Sıkışmaları önlemek için havaalanlarında, otobüs terminallerinde ve diğer istasyonlarda yeterli test kapasitesi;
• Asemptomatik yolcular için antijen testleri gibi hızlı ve ucuz test yöntemlerinin kullanılması;
• Negatif test sonuçları olması durumunda karantina ve hareket kısıtlamalarının kaldırılması;
• Varışta ikinci bir testten kaçınmak için üye ülkeler arasında test sonuçlarının karşılıklı olarak tanınması;
• Düşük risk profiline sahip kişiler için karantina gereksinimlerinin kaldırılması;
• Yolcu lokasyonu bulma formlarının ve test sonuçlarının her yolcu için yüklendiği ortak bir dijital platform gibi dijital çözümler.

Kısaca NET: 
NET (Network For European Private Sector in Tourism), Avrupa turizminde özel sektörden temsilci ticaret birlikleri ağıdır. NET’in amacı, endüstri için ortak hedefler geliştirmek ve bunları başarmak için politika yapıcılar ve diğer ortaklarla birlikte çalışmaktır. Turizm, Avrupa'nın ekonomik beklentilerinin merkezinde yer almaktadır. AB GSYİH'sinin yüzde 10'undan fazlasına katkıda bulunuyor ve büyük ölçüde küçük ve orta ölçekli işletmelerde yaklaşık 12 milyon kişiye iş sağlıyor. 


3 Kasım 2020 Salı

TÜRSAB'ın Kocaeli “4 Mevsim Turizm” Buluşması

TÜRSAB İzmit-Körfez Bölge Temsil Kurulu Başkanı Aytekin Şahinbaş’ın ev sahipliğinde “4 Mevsim Turizm” buluşmasında bir araya geldi

        


TÜRSAB üyesi seyahat acentaları, Kocaeli Valiliği ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin organizasyonu ve TÜRSAB İzmit-Körfez Bölge Temsil Kurulu Başkanı Aytekin Şahinbaş’ın ev sahipliğinde “4 Mevsim Turizm” Buluşmasında bir araya geldi.



Bölgenin turizm potansiyelini artırmak amacıyla düzenlenen etkinliğe katılan sektör temsilcileri, alternatif pazar arayışları için keşfe çıktı.


Tanıtım organizasyonunun ilk gününde Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyeleri, Kocaeli İl Kültür ve Turizm Müdürü Fatih Taşdelen ve TÜRSAB BTK 
Başkanları ile birlikte 100’ün üzerinde seyahat acentası temsilcisi de yer aldı.

TURİZM POTANSİYELİ VE ZİYARETÇİ SAYISI ARTACAK

Birinci gün programı dahilinde belirlenen destinasyonları gezen seyahat acentası temsilcileri, yeni tur paketleri oluşturabilmek amacıyla incelemelerde bulundu. Ziyaretçi sayısı ve turizm potansiyelinin artırılması için düzenlenen program kapsamında ilk gün; Roma, Bizans ve Osmanlı sanatının nadide örneklerinin sergilendiği Etnografya Müzesi, Osmanlı Devleti’nin ilk Genel Yol İşleri Gezici Müfettişi olan Selim Sırrı Paşa’nın tarihi konağı, sivil mimarlık yapılarıyla dikkat çeken Kapanca Sokak ile doğal güzellikleri ve spor turizmine olan yatkınlığıyla ziyaretçilerine hitap eden Yuvacık Barajı’nın yanı sıra ılıca ve tarihi alan ziyaretleri yapıldı. 5 Kasım Perşembe gününe kadar devam edecek olan Turizm Sektör Buluşması organizasyonunun son gününde ise Kocaeli Kongre Merkezi’nde bir araya gelecek olan sektör temsilcileri, oluşturulacak stantlarda B2B görüşmeler gerçekleştirecek.

BigChefs’ten “Pembenin Gücü” sloganıyla meme sağlığına destek


Pink Power Smoothie ilememe sağlığına katkıda bulun!
Birleşmiş Milletlerin 5 küresel amacını sosyal sorumluluk varlık alanı olarak belirleyerek çevre ve insanlar için değer yaratmaya devam eden BigChefs, “Pembenin Gücüne Siz de Katılın” sloganıyla meme sağlığına destek veriyor. BigChefs bu kapsamda, Kasım ayı boyunca verilen her Pink Power Smoothie siparişinin 5 TL’sini Meme Sağlığı Derneği’ne bağışlıyor.

Türk ve dünya mutfaklarının en seçkin lezzetlerini kendine özgü yorumuyla misafirlerinin beğenisine sunan BigChefs, kadın sağlığına destek vermek amacıyla Meme Sağlığı Derneği MEMEDER ile iş birliğine gitti.  

Birleşmiş Milletlerin 5 küresel amacını sosyal sorumluluk varlık alanı olarak belirleyerek çevre ve insanlar için değer yaratmaya devam eden, Toprağın Kadınlarından Sofralara projesiyle 120’den fazla kadın çiftçinin ekonomik kalkınmasına destek sunan BigChefs, şimdi de kadın sağlığına katkı sunmak üzere kolları sıvadı. 

Pembenin Gücü’yle gelen destek

“Pembenin Gücüne Siz de Katılın” sloganıyla meme sağlığını destekleyen BigChefs bu kapsamda, Kasım ayı boyunca verilen her Pink Power Smoothie siparişinin 5 TL’sini Meme Sağlığı Derneği’ne bağışlıyor. Yoğurt, böğürtlen, taze çilek, frambuaz, muz, yulaf, fındık, ceviz, badem, süt ve baldan oluşan, en doğal meyve ve ürünlerle hazırlanan Pink Power Smoothie, sağlıklı içeriğinin yanı sıra meme sağlığı farkındalığının sembol rengi olan pembe renkte olduğu için bu çalışmada özel olarak kullanılacak. 

Renk psikolojisinde “sıcak hislere ilham veren, her şeyin yoluna gireceği duygusu uyandıran, olumlu” bir renk olarak tanımlanan pembenin, meme kanseri ile mücadele eden kadınlara umut vermesi amaçlanıyor. 

Meme sağlığı için ülke çapında farkındalık

Toplanan bağışlarla, meme sağlığı konusunda kapsamlı araştırmalar yapan ve ücretsiz olarak kadınlara tarama hizmeti veren MEMEDER’in bilimsel çalışmaları ve hizmetlerine katkı sağlanmış olacak. Ayrıca, BigChefs misafirlerinin sosyal medyada #pembeningücü etiketiyle yapacakları paylaşımlarla meme sağlığı konusunda ülke çapında farkındalık yaratılması da sağlanmış olacak.   

Erken teşhisle yüzde 90’ın üzerinde başarı mümkün!

MEMEDER’in verdiği bilgilere göre meme kanseri dünyada her yıl 2.1 milyon kadını etkilerken, ülkemizde ise 20 bin kadın meme kanserinden mustarip oluyor. Kanserli her 4 kadından birinin meme kanseri olduğunu vurgulayan MEMEDER, erken tanıyla yüzde 90’ların üzerinde tedavi başarısı sağlamanın mümkün olduğunu belirtiyor. 

27 Ağustos 2020 Perşembe

Gönül Rahatlığıyla Tercih Edebileceğiniz Rent a Car Deneyimi için: Enterprise

Bir iş seyahati veya tatil için gideceğiniz başka bir şehirde ulaşımınızı sağlamanın en iyi yolu araç kiralamak diyebiliriz. Elbette ki taksi veya toplu taşıtları da tercih edebilirsiniz. Ancak taksi gereksiz pahalı olacağı gibi toplu taşıtlar da özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde tam bir ızdırap olabiliyor. Bütün bunları düşündüğünüzde hem konfor hem de ekonomik olarak en mantıklı seçenek araç kiralamaktır. Araç kiralama söz konusu olduğunda karşımıza 85 ülkede 9000 ofisiyle hizmet veren dünyanın en büyük araç kiralama şirketi Enterprise çıkıyor. Türkiye’de 27 ilde bulunan 50 ofisi ile Enterprise, üstün hizmet kalitesi ve sektördeki tecrübesiyle hiçbir sorun yaşamadan aracınızla sizi buluşturuyor. Ayrıca gereksiz süreçlerle vaktinizi çalmadan, online olarak kolayca araç kiralama fırsatı sunuyor.



İstanbul Havalimanı Araç Kiralama Hizmeti Alın Konfora Adım Atın

İstanbul Havalimanı’na indiniz. Elinizde bagajlar var. Toplu taşıt kalabalıktan binilecek gibi değil. Taksi düşündünüz ama gideceğiniz mesafe çok uzun, bu sebeple cüzdanınıza zarar. Yanınızda belki iş arkadaşlarınız veya aileniz var. Kalacağınız yere nasıl ulaşacağınızı kara kara düşünüyorsunuz. O sırada indiğiniz yerde sizi bekleyen güzel bir araç olsa fena mı olur? Enterprise, İstanbul Havaalanı araç kiralama hizmetiyle sıkıntınıza son verebilir. Dilediğiniz araç modelini bulabileceğiniz zengin araç filosuyla Enterprise, İstanbul seyahatinizi daha konforlu hale getirir. Tek başınıza iseniz küçük ve ekonomik bir araç tercih edebilirsiniz. Eğer kalabalıksanız da daha fazla kişi kapasiteli geniş araçlardan da seçebilirsiniz. İhtiyacınıza göre her model araç Enterprise garantisiyle sorunsuz bir şekilde ayağınıza gelir.

İstanbul Havalimanı araç kiralama hizmeti son derece önemlidir. Çünkü uçak yolculuğu sonrası İstanbul'a geldiğiniz zaman kendinizi aniden büyük şehrin curcunasında bulursunuz ve herhangi bir sorunla karşılaşmak istemezsiniz. İşte tam da bu noktada Enterprise hizmet kalitesine ihtiyaç duyarsınız. Ayağınızı yerden kesmek için yıllardır bu sektöre emek vermiş ve lider konuma gelmiş bir şirketin araç kalitesi memnuniyetinizi en üst seviyede tutacaktır.

Enterprise İle Araç Kiralamak Çok Kolay

İstanbul Havalimanı araç kiralama dahil Türkiye’nin pek çok yerinde bu hizmetten yararlanmak Enterprise ile çok kolay. İsterseniz Enterprise ofislerinden birini ziyaret ederek isterseniz de online olarak talebinizi firmaya iletebilirsiniz. Sonrasında ise arabanız belirttiğiniz yer ve saatte sizi bekler. Örneğin, İstanbul Havaalanı araba kiralama hizmeti almak istiyorsanız uçaktan iner inmez aracınıza kavuşursunuz. Araç kiralamak için ihtiyacınız olan ilk şey ehliyettir. Araç modeline göre ehliyetin yılı önemli olabilmektedir. Ayrıca tercih edeceğiniz araç modeline göre günlük ve aylık kilometre sınırları bulunmaktadır. Bunun dışında size kalan tek şey aracınıza karar vermektir. Enterprise’da dilediğiniz markanın hatchback, sedan veya ticari gibi farklı boyutlardaki araçları; otomatik veya manuel vites seçenekleri ile benzinli veya dizel olacak şekilde farklı seçeneklerle sunuluyor.

Kaliteyi Seçenlerin Tercihi: Enterprise

Enterprise 1957 yılında Amerika Birleşik Devleti’nde kurulmuştur. Zaman içinde üstün hizmet kalitesi, 85 ülkedeki geniş hizmet ağı ve müşteri memnuniyetine verdiği önem sayesinde, dünya çapında büyümeye devam eden Enterprise, sürekli yenilenen birbirinden cazip kampanyalarla karşınıza çıkıyor. Uygun fiyat garantisiyle İstanbul Havalimanı rent a car hizmeti almak ve dünyanın birçok yerinde araç kiralama deneyimi yaşamak için Enterprise adresine göz atmanız yeterli. Pek çok marka ile işbirliği yaptıkları için zaman zaman yapılan özel indirimler sayesinde üst kalitedeki araçları cazip fiyatlarla kiralama fırsatı bulabilirsiniz. Enterprise güvencesiyle ihtiyacınıza uygun olan aracı, online rezervasyon sayesinde yorulmadan ve hiçbir aksilik yaşamadan kiralayabilirsiniz.

17 Ağustos 2020 Pazartesi

Ukraynalı turiste balon istisnası

TÜROB’a yoğun talep gelince Bakanlık’tan şartlı izin çıktı 
TÜROB, Ukraynalı turistlerden, Kapadokya’da balon turlarının başlatılması yönünde yoğun talep gelmesi üzerine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile temasa geçti

TÜROB’un temasları sonucu, Bakanlık’tan Ukraynalı turist gruplarına 22-25 Ağustos tarihlerinde şartlı izin çıktı. Balon turlarına, sağlıklı ve hijyen kurallarına uygun olmak üzere ve kısıtlı sayıda katılım şartıyla izin verilecek.  

Covid-19 ile mücadele kapsamında ekim ayına kadar ertelenen Kapadokya balon turlarına yönelik olarak Ukrayna istisnası yapılacak. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), 22-25 Ağustos 2020 tarihleri arasında kutlanacak Ukrayna Bağımsızlık Günü nedeniyle ülkemize gelecek olan Ukraynalı turistlerden, sıcak hava balon turlarının başlatılması yönünde yoğun talep gelmesi üzerine TC Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile temasa geçti. Yoğun talebi Bakanlığa ileten TÜROB’un temasları sonucu, Bakanlık’tan sadece söz konusu tarihlerde geçerli olmak üzere Ukraynalı turist gruplarına şartlı balon izni çıktı. Balon turlarına, sağlıklı ve hijyen kurallarına uygun olmak üzere ve kişi sayıları kısıtlı tutulmak şartıyla izin verilecek.  

Bakanlıktan çözüm odaklı yaklaşım  
Konuyla ilgili bilgi veren TÜROB Başkanı Müberra Eresin, pandemi sebebiyle Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından Kapadokya bölgesindeki sıcak hava balon turlarının 1 Ekim 2020 tarihine kadar ertelendiğini hatırlattı. Başta Kapadokya ve Kayseri bölgelerimiz olmak üzere Ukraynalı turizmciler tarafından TÜROB’a çok sayıda talep ulaştığına dikkat çeken Eresin, şunları söyledi: “Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Adil Karaismailoğlu’nun her zaman için sektörümüze olan yakın ilgi ve desteğinden hareketle konuya ilişkin Sayın Bakanımız ile temasa geçtik. Gerekli önlemlerin alınarak Ukrayna Bağımsızlık Günü dönemiyle sınırlı kalmak üzere sıcak hava balon turlarının başlatılması için yetkili kurumlara talimatları neticesinde gerekli izinlerin sağlandığını memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz. Sektörümüzün içinde bulunduğu zorlu şartlar altında konuya büyük bir hassasiyetle yaklaşıp hızlı bir şekilde çözüm sunan Sayın Bakanımıza şükranlarımızı sunuyoruz.”

En önemli turizm pazarlarımızdan 
TÜROB Başkanı Müberra Eresin, normal şartlarda yılda 1 milyonu aşan turist sayısıyla Ukrayna’nın Türkiye’nin en önemli turizm pazarlarından biri olduğuna işaret ederek, “Birlik olarak Türk turizminin çeşitlendirilmesi ve sürdürülebilirliğinin sağlanması çalışmalarımız kapsamında, turizm destinasyonlarımızın pazarlamasına yönelik Ukrayna pazarı için çok sayıda workshop, famtrip, basın turu gibi etkinlikler düzenledik. Bu çalışmalar neticesinde pazarda özellikle kültür ve şehir turizmine yönelik gözlemlenen artışla birlikte Ukraynalı meslektaşlarımız ile sürekli temas halinde pazarı izlemeye devam ediyoruz. Ukraynalılar için Türkiye en önde gelen turistik destinasyonlardan biri haline geldi. Bu talebin pandemi sonrası dönemde de artarak devam etmesini bekliyoruz” diye konuştu. 


16 Ağustos 2020 Pazar

Müze Dostu Kart Rahmi M. Koç Müzesi’nde

Rahmi M. Koç Müzesi, ‘Müze Dostu’ kart uygulamasıyla müze gezmenin keyfini yeni bir boyuta taşıyor

TURİZMİN SESİ


Rahmi M. Koç Müzesi’nden ziyaretçilerine ayrıcalık ve indirim dolu kart: Müze Dostu

‘Müze Dostu’ kart, müzede vakit geçirmekten hoşlanan, farklı objelere ilgi duyan ziyaretçilere bir yıl boyunca çeşitli fırsatlar sunuyor. Kültür-sanat tutkunlarını sınırsız müze ve sergi ziyaretinin yanı sıra Müze Mağaza ve atölyelerde de indirimler bekliyor. Endüstri, iletişim ve ulaşım tarihine ışık tutan Rahmi M. Koç Müzesi, herkesi ‘Müze Dostu’ yapmak için yeni bir uygulamayı hayata geçirdi. 26 yıldır insanlığın ortak mirasına sahip çıkan, müzelerin ve müzeciliğin gelişmesi için hizmet veren Rahmi M. Koç Müzesi, ‘Müze Dostu’ kart ile kültür-sanat meraklılarının da yanında… Müzede vakit geçirmekten hoşlanan ve farklı objelere ilgi duyanları ‘Müze Dostu’ kart ile avantajlarla dolu bir yıl bekliyor.

‘Müze Dostu’ kart sahibi olmak isteyenlere Öğrenci, Aile ve Tam olarak üç alternatif sunuluyor. Öğrenci ve Tam kartlar bir kişi için geçerli olurken, Aile Kart iki yetişkin ve iki çocuğu kapsıyor.

Müzeye ve sergilere sınırsız giriş hakkı

‘Müze Dostu’ kart ile üyeliğin başladığı tarihten itibaren bir yıl boyunca müzeye ve sergilere sınırsız giriş hakkı tanınıyor. Yılda birer kez olmak üzere Ankara ve Ayvalık Rahmi M. Koç Müzeleri de ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor.

İster Denizaltı ister Haliç Turu

Kart sahipleri, ücretsiz müze ziyaretinin yanı sıra yılda bir kez Denizaltı veya Haliç Turu’na ücretsiz katılma hakkı elde ediyor.

Mağaza ve atölyelerde indirim

‘Müze Dostu’ kart ile Müze Mağaza, hafta sonu atölyeleri ile yarıyıl ve yaz sanat atölyelerinde de yüzde 10 indirimden faydalanma imkanı bulunuyor.

Dinamik bir koleksiyon… 

Türkiye’nin en eski sanayi bölgesi İstanbul Hasköy’de büyük bir tarihi mirasın tam ortasında yer alan Rahmi M. Koç Müzesi, 26 yıldır kültürü ve eğlenceyi bir arada sunabilen tek adres olma özelliğini koruyor. Müze, zengin koleksiyonuyla farklı alanlara ilgi duyan, 7’den 70’e her yaş grubuna hitap ediyor. Koleksiyondaki objelerin bir kısmı Ankara ve Cunda’daki Rahmi M. Koç Müzeleri arasında rotasyonlu olarak sergilenebiliyor; böylelikle ziyaretçiler her ziyaretlerinde farklı objeler ile karşılaşıyor. 

Her ziyarette farklı bir keşif

27 bin metrekarelik alana kurulu Rahmi M. Koç Müzesi, 1898 model Malden Buharlı Otomobil’den 1963 model ilk Anadol’a; buharlı gemi makinesi modellerinden 1384’te yapılan gök küresine; transit teleskoptan Edison telgrafının patentlenmiş orijinal modeline kadar farklı dönemlerden farklı objelerle endüstri tarihine ayna tutuyor. Klasik otomobiller, savaş araçları, iki tekerlekli ulaşım araçları, uçaklar, İstanbul’un adeta simgelerinden biri olan tarihi Fenerbahçe Vapuru gibi büyük objeler ile ziyaretçilerine her gelişlerinde yeni keşifler yapma imkanı sunuyor.

Hijyen ve güvenlik üst seviyede  

Pandemi nedeniyle hijyen ve güvenlik önlemlerinin üst düzeyde uygulandığı müzede ateş ölçümü yapılıyor, içeriye maskesiz ziyaretçi alınmıyor. Aynı anda 500 ziyaretçi müzeye kabul edilirken, her ziyaret sonrasında dezenfeksiyon işlemi de yapılıyor.



13 Ağustos 2020 Perşembe

Gastronomi Derneği üyeleri Bakan ziyaretinde

Gürkan Boztepe Başkanlığında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy makamında ziyaret edildi
Gastronomi Turizmi Derneği YK Üyeleri; Kültür ve Turizm Bakanı  Mehmet Nuri ERSOY’u  ziyaret makamında ziyaret etti  


Ayrıca Bakan Yardımcısı Sayın Nadir ALPARSLAN makamında ziyaret edildi. GTD Dernek Başkanı, Gürkan Boztepe ve yönetim kurulu üyeleri, Genel Sekreter Levent EREN, Başkan Yardımcısı Koraltan SAYGIN, YK Üyesi Önder DİNLER, GTD KAhramanmaraş Başkanı Sami KERVANCIOĞLU, GTD Çevre Komitesi başkanı Doç. Dr. Efsun DİNDAR, GTD Bilim Kurulu Üyesi Dr. Nur UNDEY, GTD Trabzon Başkanı ve Çevre Doğa Komitesi üyesi Ahmet Sait TÜTÜNCİ, MUGAFED(Mutfak ve Gastronomi Aşçılar Federasyon) Başkanı Salih GÜNEY ile birlikte gerçekleştirilen Ankara  ziyaretinde; Türkiye Turizminde 2023  hedefleri  masaya yatırıldı.


Türkiye’nin Gastronomi Haritasının oluşturulmasına yönelik çalışmaların desteklenmesi kararlaştırıldı. GTD Pandemi raporu konusu hakkında bakana bilgi verildi. Türk Kültürü ve Turizmi çalışmalarında yaşanan olumlu gelişmelerin artarak devam etmesi temennisinde bulunuldu. Kültür ve Turizm Bakanı  Mehmet Nuri ERSOY Gastronomi Turizminin ülke için önemini aktardı. 

22 Kasım 2019 Cuma

BigChefs sofrasında yeni renkler menüde nefis lezzetler

Sonbaharla birlikte BigChefs’in menüsündeki lezzetler de yenileniyor. Lezzetleri ve samimi dekorasyonuyla misafirlerini ağırlayan BigChefs’in tüm kış boyunca restoranlarda olacak yeni menüsünözel taze tatlar yer alıyor.


Serin havalar BigChefs lezzetleriyle daha güzel! Mevsimin taze ürünleriyle hazırlanan yemekleri misafirlere sunabilmek için menüsünü yılda iki kere güncelleyen BigChefs’in klasikleşmiş yemek alternatiflerine, bu kış müdavimlik yaratacak yeni tatlar ekleniyor. Güne sağlıklı ve doyurucu başlamak isteyenler için taze meyvelerle daha da tatlanan Granola; lezzetli ve hızlı bir şeyler isteyenler içinse Simit&Kızarmış Yumurta kahvaltı seçeneklerini arttırıyor. Serin havalara sıcak tatlar katacak yenilikler de menüdeki yerini alıyor. Yemeğine sıcacık çorbayla başlamak isteyenler Pazılı Mercimek Çorbası’ını; yemeklere eşlik edecek tatlar arayanlar da Zeytinyağlı Vişneli Kereviz ve Somonlu Çıtır Ekmek seçeneğini yeni menüde bulabilecekler. Tek pizzada iki lezzeti bir araya getiren Alaturka&Ispanaklı Lor Peynirli Pizza da menüdeki yeniliklerden. 


Ana yemeklerde jalapeno biber, karamelize soğan ve fasulye ile sunulan Meksika Köfte, tadı Antakya’dan gelen Tepsi Kebabı, tereyağlı köy kuskusu ile servis edilen Tatlı Ekşi Soslu Tavuk, özel sosu ile farklılaşan New York Steak seçenekleri arttırıyor.Tatlı menüsünde de kışa özel lezzetler yerini alıyor. Balkabaklı Cheesecake, Kestaneli Sufle, Çok Çikolatalı Pasta sonbaharı daha da güzelleştireceklerden. BigChefs’te bu kış damakları tatlandırırken sağlıklı olmayı başaran bir tatlı da var: Glutensiz, Şekersiz Brownie.



Sürdürülebilirlik hedeflerine doğru
Daha yaşanılabilir ve adil bir dünya için Birleşmiş Milletler’in oluşturduğu Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne BigChefs de uygulamalarıyla destek veriyor. Bu hedefler kapsamında tüm şubelerde, daha az su ve enerji kullanılarak üretilen kağıt havlular yer alıyor. Geri dönüşümü yapılamadığı için dünyaya kocaman bir atık olarak dönen pipetler yakın zamanda BigChefs’lerde kullanılmayacak. Tek tek paketlenen şekerlerin yerini de dökme şekerler alacak. Kağıttan plastiğe tüm çöpler ayrıştırılarak geri dönüşüme yollanacak. Yemek atıklarını değerlendirmek için yeni projeler geliştirilecek. Üreten kadınların emeğinin karşılığını alması için uygulanan Toprağın Kadınlarından Sofralara projesinde de 35 kadına ulaşıldı. Böylece Anadolu’nun farklı yerlerinde üretim yapan daha çok kadın BigChefs lezzetlerine katkıda bulunup gelirlerini arttırabiliyor.