11 Eylül 2022 Pazar

32. Akbank Caz Festivali, 24 Eylül - 9 Ekim tarihleri arasında cazseverlerle buluşuyor

32 yıldır şehir ve caz kültürünü bir araya getiren, Türkiye’nin en uzun soluklu festivallerinden Akbank Caz Festivali bu yıl 24 Eylül - 9 Ekim Ekim tarihleri arasında 22 farklı mekanda, Dünya ve Türk Caz sahnesinden 120’ nin üzerinde sanatçının birbirinden özel performansına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.


Kurulduğu günden bu yana sanatı ve sanatçıyı destekleyen Akbank’ın en uzun soluklu kültür sanat projelerinden Akbank Caz Festivali, cazın farklı ritimlerini ve renklerini içeren zengin programı ile 32. kez cazseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Bu yıl 24 Eylül - 9 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek 32. Akbank Caz Festivali’nde; caz müziğinin önemli temsilcilerinden Abdullah Ibrahim, Gonzalo Rubalcaba & Aymée Nuviola, Ravi Coltrane ve Oded Tzur Quartet gibi isimler sahne alacak.

Yıllar içinde genişleyen müzikal yelpazesiyle, programında klasik ve modern cazın yanı sıra elektronik müzik ve dünya müziğinin farklı projelerine de yer veren Akbank Caz Festivali;  bu sonbaharı caz müziği ile farklı müzik türlerinin bir araya geldiği bir seçki ile şehrin farklı noktalarında karşılayacak. Festival; 120’den fazla müzisyenle 22 ayrı mekanda 32 konser, 3 söyleşi, 3 çocuk atölyesi, teras konserleri ve dans etkinlikleriyle gerçekleşecek.

Pozitif iş birliğiyle gerçekleştirilen 32. Akbank Caz Festivali’nde açılış; 24 Eylül’de Alp Ersönmez’in “Cereyanlı” projesi kapsamında Barış Doğukan Yazıcı, Çağrı Sertel, Duru Tuna ve Kuzey Yılmaz’ın oluşturduğu ekiple Müze Gazhane’de gerçekleşecek.

Akbank Sanat, Müze Gazhane, Babylon, Zorlu PSM, AKM, The Badau, Nardis Jazz Club, Bizim Tepe, Bova’ya bu yıl HOOD Base, Alan Kadıköy, Dada Salon Kabarett, İstanbul Oyuncak Müzesi, Decollage Art Space, Postane İstanbul, Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi, Gregor By The Badau, Zuhal Müzik Kanyon, Outro Record Store, CoBAC Workspace ve Yeldeğirmeni Sanat Merkezi sahneleriyle eşlik edecek. 

“Akbank kültür-sanat alanında da Türkiye’nin önde gelen kurumlarından biri”

Akbank’ın 32 yıldır istikrarlı bir şekilde Caz Festivali’ni sanatseverlerle buluşturduğuna dikkat çeken Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil; Akbank’ın kültür-sanat alanında da Türkiye’nin önde gelen kurumlarından biri olduğunu belirtti. Binbaşgil, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye’nin en köklü caz festivaline imza atarak, caz gibi evrensel bir müzik türünün tarihine Akbank adını bırakmak bizim için büyük bir gurur kaynağı. Türkiye’de “caz” denilince akla ilk gelen organizasyonlardan biri olan Akbank Caz Festivali, dünyanın en önemli caz müzisyenlerini ağırlamanın yanı sıra gelecek vadeden genç isimlerin de tanınmasına yardımcı oldu. Bütün bu başarıların ışığında festivalimiz bugün dünya caz takviminin önde gelen etkinlikleri arasında yer almayı başardı.”

”Akbank Caz Festivali 32. yılını  şehre yayılan ve disiplinlerarası etkileşimi ön planda tutan çok özel bir seçki ile kutluyor.”

Akbank Sanat Müdürü Derya Bigalı, European Jazz Network (Avrupa Caz Festivalleri Derneği) üyesi olan Akbank Caz Festivali’nin yurt dışında da ilgiyle takip edilen geleneksel bir festival haline geldiğine dikkat çekerek “Türkiye’de cazın gelişimini 32 yıldır destekleyen bir festivale sahip olmaktan gurur duyuyoruz. Bugüne kadar 5.000’in üzerinde uluslararası ve Türk caz sanatçısını ağırlayan ve caz müziğinin yeni nesillere aktarılması için 32 yılda 800’ün üzerinde konser, 1000 atölye ve 100’ün üzerinde söyleşi ile 500.000’ün üzerinde izleyiciye ulaşan Akbank Caz Festivali şehirde bu sonbaharı özel bir seçki ile karşılayacak” diye konuştu. 

Disiplinlerarası etkileşimin festival için önemine dikkat çeken Derya Bigalı bu sene caz ve dansı bir araya getiren özel proje ile ilgili şu bilgileri verdi: “1 Ekim akşamı Çağıl Kaya “Kaygılar Sahnesi” konseri Alan Kadıköy’de dans ve cazı bir araya getiren bir projeye ev sahipliği yapacak. Koreografisi ve konsepti Ebru Cansız’a ait olan gecede izleyiciler dansın müziğe ya da müziğin dansa eşlik ettiği bir konsere değil; tüm farklılıkları ve benzerlikleriyle, birbirleri için bir arada oldukları bir performansa tanıklık edecekler.”  

Akbank Kültür Sanat ve Organizasyon Yöneticisi Gözde Sivişoğlu  ise “Şehrin caz haline uygun olarak İstanbul’un 14 farklı bölgesinde  yer alıyoruz. Festival programımıza açık hava konserleri, teras buluşmaları, sabah konserleri ve farklı disiplinleri biraraya getiren performanslarla yeni mekânlar ve deneyimler ekledik. ” diyerek 32.Akbank Caz Festivali programını davetlilerle  paylaştı. 

Akbank Caz Festivali’nde bu yıl tüm şehre yayılan birçok farklı proje gerçekleşecek

Akbank Caz Festivali’nde bu sene aralarında Abdullah Ibrahim, Aga B, Alp Ersönmez, Burhan Öçal & Istanbul Jazz Ensemble, Can Tutuğ, Çağıl Kaya, Dans Dans, Dilek Sert Erdoğan, Eda AND, Efe Demiral Trio feat. Eren Turgut & Mertcan Bilgin, Emma-Jean Thackray, Emma Rawicz Quartet, Fatih Erkoç Jazz Project, Gonzalo Rubalcaba & Aymée Nuviola, HÜM, İmer Demirer Quartet feat. Ayşe Gencer & Sibel Köse, Júlio Resende Duo, Kamucan Yalçın Duo, Maffy Falay Tribute Band, Nihal Saruhanlı feat. Barış Demirel, Oded Tzur Quartet, Ofer Mizrahi Trio, Portico Quartet, Progressive Balkan Wedding Orchestra by Kolektif İstanbul, Rana Bulut & Efe Erdem, Ravi Coltrane, Sedef Erçetin Quartet, Sercan Debelec Quintet, Tenderlonious, Volkan Öktem, Wonju Lee Quintet’in aldığı 120’nin üzerinde sanatçı seyircilerle buluşacak. 

Caz müziğini geniş kitlelerle buluşturmayı amaçlayan Akbank Caz Festivali ayrıca Oyuncak Müzesi ve Akbank Sanat ’da 3 ayrı çocuk atölyesi ile çocukları da cazın renkli dünyası ile bir araya getirecek. Festivalin söyleşi programında “Yeni Medya Çağında Görsel ve İşitsel Deneyimler”, “Dinleme Kulübü: Şehrin Sokaklarında Yürüken Dinleyeceğin Bir Parça”, “Zamanın Unuttuğu İsimler”, “Dur! Dinle!: Japonya’da Caz ve Jazu Kissa” ve “Antik Çağ’da Kadın ve Müzik” içerikleri katılımcılarla buluşacak. 


32. Akbank Caz Festivali konserlerinin biletlerini Biletix’ten alabilir, Festival hakkında detaylı bilgi için www.akbanksanat.com ve www.akbankcaz.com adreslerinin yanısıra instagram.com/AkbankSanat, facebook.com/AkbankSanat, twitter.com/AkbankSanat adreslerini takip edebilirsiniz. 

Ayrıntılı Bilgi için: PRCO Ersin Kaynak 0554 8150745 ersin.kaynak@prco.com.tr

KONSERLER

Alp Ersönmez “Cereyanlı”
 
lhan Erşahin’s İstanbul Sessions, MadenÖktemErsönmez, Wonderland ve Sonic Boom gibi grupların yanı sıra Türkçe pop müziğinin dünyada en çok tanınan ismi Tarkan’ın da bas gitaristi olan Alp Ersönmez, ilk albümü “Yazısız”ın on yıl sonrasına denk gelen 2021’de “Cereyanlı” isimli albümünü iki bölüm hâlinde yayımladı. Ersönmez’in sequencer ve bilgisayarla desteklenmiş besteleri, Erik Truffaz, Bugge Wesseltoft, İlhan Erşahin, DJ Logic, PapaDee, İmer Demirer, Arto Tunçboyacıyan gibi misafirlerin de bulunduğu etkileyici kadroyla sunan albümün sonik haritası “dans kokulu caz” tanımıyla oluşturulmuş. “Cereyanlı” projesi, uzun süredir Alp Ersönmez, Çağrı Sertel, Barış Doğukan Yazıcı, Duru Tuna ve Kuzey Yılmaz’ın oluşturduğu ekiple sahneye taşınıyor. Beşli, 32. Akbank Caz Festivali’nin ilk gününde Müze Gazhane’de olacak.
 
Alp Ersönmez: Bas
Çağrı Sertel: Tuşlular
Barış Doğukan Yazıcı: Trompet
Duru Tuna: Saksafon
Kuzey Yılmaz: Davul

Progressive Balkan Wedding Orchestra by Kolektif İstanbul 
 
2006’dan bu yana “Balkanatolia”, “Krivoto”, “Kerevet”, “Pastırma Yazı” ve “Kısmet” isimli beş albüm yayımlayan Kolektif İstanbul, türler arası mekik dokuyan müziğini Montreux Caz Festivali, Schleswig-Holstein Müzik Festivali, The Flow Festival, Fira Mediterrania gibi uluslararası festivallere de taşıdı. Eşine az rastlanır bir sahne enerjisiyle, Balkan ve Anadolu ezgilerini funk ve caz dokunuşlarıyla yorumlayan ekibin hayata geçirdiği Progressive Balkan Wedding Orchestra, 32. Akbank Caz Festi-vali’nin en yüksek tempolu performanslarından birine imza atacak. Punk, caz ve elektronik seslere bulanmış bir progresif düğün müziği hayalini gerçek kılmak adına Kolektif İstanbul’a nefesli çalgılarda Serhan Erkol, Barış Ertürk ve Ekin Eti; vokalde ise Duygu Soylu eşlik edecek. Progressive Balkan Wedding Orchestra, 25 Eylül Pazar günü Müze Gazhane’de.
 
Duygu Soylu: Vokal
Richard Laniepce: Alto saksafon
Talat Karaoğlu: Klarnet
Serhan Erkol: Alto saksafon
Barış Ertürk: Bariton saksafon
Ekin Eti: Trombon 
Tamer Karaoğlu: Tuşlu çalgılar 
Ertan Şahin: Suzafon
Batuhan Baraç: Davul

Emma Rawicz Quartet
 
Müzikle uğraşmaya çocuk yıllarında keman ve piyano çalarak başlayan Emma Rawicz, 15 yaşında cazla, sonraki yıl da enstrümanı saksafonla tanıştı. Kısa sürede Londra’nın prestijli caz mekânlarında adı duyulan bir isim oldu. Gitarist Ant Law eşlikli, tamamı orijinal kompozisyonlarından oluşan ilk albümü “Incantation”ı Bridge The Gap etiketiyle geçtiğimiz mayıs ayında yayımladı. Chris Potter, Ari Hoenig, Chick Corea gibi isimleri ilham kaynakları arasında gösteren Emma Rawicz, ferahlatıcı melodiler ve funk numaralarıyla zengin bir palete sahip modern caz örnekleri sunuyor. 2022 Parliamentary Jazz Awards’tan “En İyi Genç Müzisyen” ödülüyle ayrılan Rawicz, kayıtları tamamlanan ikinci albümü için Ivo Neame, Ant Law, Conor Chaplin ve Asaf Sirkis’ten oluşan bir orkestrayla birlikte çalıştı. London Jazz News tarafından “hızla yükselen bir yıldız” sözleriyle tanımlanan müzisyen, 27 Eylül’de Akbank Sanat’ta.

Emma Rawicz: Saksafonlar ve flüt
Ivo Neame: Piyano
Conor Chaplin: Bas
Asaf Sirkis: Davul

Dans Dans
 
Birçok müzik otoritesinin “Yarımkürenin en iyi canlı performans grubu” tanımında hemfikir olduğu; Bert Dockx, Fred Lyenn Jacques ve Steven Cassiers’ten oluşan Belçikalı grup Dans Dans 10 yıldır birlikte üretiyor. Caz ve rock arasındaki sınırları silikleştiren Dans Dans parçalarının temel yakıtı doğaçlama seansları. Nitekim yaklaşmakta olan altıncı albüm “6”, stüdyoda geçirilen yalnızca iki günün sonunda tamamlanmış. Psikedelik blues, space rock, film noir soundtrackleri gibi farklı uçlar-dan ilhamları ustalıklı caz nüanslarıyla buluşturan ekip, yeni koleksiyonunu “bugüne dek yaptıkları en spontane, en ‘punk’ albüm” olarak tanıttı. Avrupa caz sahnesinin en heyecan verici gruplarından biri olan Antwerp çıkışlı üçlü, ülkelerinin yeni nesil caz dalgasının öncüleri arasında gösteriliyor. Dans Dans’ın sahnede büyüyen, keskin ve dinleyeni nefes nefese bırakan enerjisini deneyimlemek için 28 Eylül’de rotamız Akbank Sanat.
 
Bert Dockx: Gitar
Fred Lyenn Jacques: Bas, bariton gitar, synthesizer
Steven Cassiers: Davul, perküsyon, synthesizer

Sedef Erçetin Quartet
 
Klasik müzik kariyerine Paris’te başlayan çellist Sedef Erçetin, sonraki yıllarda doğaçlamaya yat-kınlığıyla farklı coğrafyaların geleneksel müziklerini yorumlamayı gelenek hâline getirdi. Çeşitli ülkelerden tango ve caz müzisyenleriyle performanslar sergiledi, kayıtlar yaptı. Üretimlerine yeni ortaklıklar ve esintilerle devam eden Sedef Erçetin’in İstanbul’da kurduğu quartet, çelloyu bir vokal olarak düşünmek fikriyle hayat buldu. Bu projenin çıkış noktasını klasik bir çellistin caz ve küresel müzik sahnelerinden sanatçılarda bulduğu ilham ve birlikte yarattıkları müzikteki renkler olarak tanımlıyor Erçetin. Çoğunlukla Brezilyalı bestecilerden eserler ve tanınmış caz standartlarından oluşan programıyla Sedef Erçetin Quartet, 28 Eylül akşamı Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’nde.
 
Sedef Erçetin: Çello
Jef Giansily: Piyano
Kağan Yıldız: Kontrbas 
Berke Özgümüş: Davul
 
Burhan Öçal & Istanbul Jazz Ensemble
 
Saz, tambur, darbuka ve ud gibi enstrümanları ustaca çalabilen Burhan Öçal, bugüne kadar Montreal, Montreux, Chicago, Paris, Roma, Viyana ve Berlin’deki caz festivallerinde gerçekleşen ses getiren performansların ardından yeniden Akbank Caz Festivali’nde. Müziğine hâkim olan enerjik, coşkulu ve mükemmeliyetçi yapısıyla sınırları sonuna dek zorlayan sanatçı, aynı konserde farklı vurmalı çalgıları bir arada çalarak çok yönlü müzikal kişiliğini eksiksiz bir şekilde sahneye taşıyor. Özellikle 1991’de kurduğu İstanbul Oriental Ensemble ile dünyanın dört bir yanını dolaşan Öçal için Fransa basınında “Darbukanın Şövalyesi” yakıştırması yapıldı. 28 Eylül’de Dada Salon Kabarett sahnesinde gerçekleşecek performansında Burhan Öçal, Türkiye’nin önde gelen caz müzisyenleriyle oluşturduğu çok sesli projesiyle sahnede olacak.
 
Uraz Kıvaner: Piyano
Şenova Ülker: Trompet
Ozan Musluoğlu: Bas
Murat Süngü: Çello
Savaş Özkök: Kanun
Can Olgun: Keman
Ümit Adakale: Darbuka
Burhan Öçal: Vurmalı çalgılar

Júlio Resende Duo
 
“Júlio Resende’nin Fado ile yaptığı şey, akıllara Keith Jarrett’ın caz standartlarıyla yaptıklarını getiri-yor.” İspanya gazetesi El País’in bu yorumu, bugüne dek dokuz Fado albümü yayımlayan piyanist ve besteci Júlio Resende’nin müzikal yaklaşımını tanımlamanın en isabetli yorumu olabilir. Caz, pop, rock, spoken word gibi duraklara uğrayan bir yolculuğun sonunda, dünya genelinde Portekiz’in geleneksel müziği Fado’nun en tanınmış çağdaş temsilcilerinden biri oldu. Bir müzik stilinden ziyade düşünme biçimi olarak ele aldığı caz ve ülkesinin müzikal mirası arasında bir diyalog yaratan Resende’nin son işi “Fado Jazz”, ACT etiketiyle yayımlandı. 29 Eylül’de Akbank Sanat sahnesinde sergileyeceği performansta, kendisine eşlik edecek isim İsviçre’de geçen çocukluk yıllarında ev özlemiyle Fado’ya büyük bir tutkuyla bağlanan gitarist Bruno Chaveiro. İkili bugüne dek birçok farklı kayıt ve performansta da birlikte çalıştı.
 
Júlio Resende: Piyano
Bruno Chaveiro: Gitar

Wonju Lee Quintet
 
Seul doğumlu müzisyen Wonju Lee, henüz 5 yaşında soprano ve koro şefi olan annesiyle piyano ve müzik çalışmalarına başladı. Lise yıllarında İnchon Filarmonik Orkestrası’nın trompet sanatçısı Myungkyu Kang’dan trompet dersi almaya başladıktan aralarında Gihae Kim, Munsang Jung, Jeong-deok Kim, Hikmet Altunbaşlier, Erden Bilgen’in de bulunduğu klasik ve caz trompetçileriyle çalıştı. 2012’den bu yana Türkiye’de yaşayan Wonju Lee, Erciyes Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Gulnara Jorovekova’dan piyano eğitimi aldı, fakülte birincisi oldu; aynı zamanda West London Müzik Diploma Programı’ndan trompet performansı diploması kazandı. Altı yıldır Ankara Kore Cumhuriyeti Büyükelçiliği Kore Kültür Merkezi’nde klasik ve caz sorumlusu olarak çalışan müzisyen, bir yandan Wonju Lee Quintet ile konserlerini sürdürüyor. Kendi bestelerinin yanı sıra bebop, modern, latin, funk gibi uçlara uzanan geniş bir repertuar icra eden beşli, 32. Akbank Caz Festivali kapsamında 29 Eylül’de Nardis’te.

Wonju Lee: Trompet
Berk Kurdoğlu: Piyano
Erdoğan Toloğlu: Gitar
Gökhan Över: Bas
Serkan Alagök: Davul

Aga B
 
Ankara doğumlu Aga B, yerli hip hop sahnesinin en özgün ve eklektik MC’lerinden biri. 2000 yılından bu yana üretimlerini sürdürüyor. Kariyerinin ilk yıllarında bandrolsüz albümleri “Aga Neredesin?” ve ““AgaB’sikopat” ile deyim yerindeyse bir şehir efsanesine döndü. 2010’ların ikinci yarısıyla birlikte savurduğu “Al, Bum!” ve “Muaf” albümlerini takip eden, her şarkısında filtrelenmemiş toplumsal eleştirilerini dillendirdiği son yayını “Muamma” ile bütünlüklü anlatılar yaratma geleneğini sürdürdü. Sahnedeki yüksek enerjisiyle iyice alevlenen Aga B şarkılarına, 32. Akbank Caz Festivali kapsamında vereceği konserde kimi konuk müzisyenler eşlik edecek. Festival içinde bir başka mini festival tadında bir gece olacağını şimdiden söyleyebiliriz. Nitekim 30 Eylül akşamı Babylon’da gerçekleşecek konserde, Kamufle, Korhan Futacı, Su Sonia ve Barış Demirel de sahnede Aga B’nin imza flow’larına kendi titreşimlerini katacak.  

Aga B: Vokal
Haluk Fırat: Davul
Orhun Alaca: Bas ve Ableton
Öykü Damla Gözel: Klavye
Ali Balkan Kırkpınar: Gitar
Tuğçe Doğu: Back Vokal
Hakan Kıltepe: Saksafon
Dilek Sert Erdoğan “Zamansız Şarkılar”
 
2013’e tarihlenen “MOMENTS” albümüyle Türkiye’de yayımlanmış ilk özgün soul albümüne imza atan Dilek Sert Erdoğan, kariyeri boyunca yerel ve uluslararası alanda ilgi çekici müzikal ortaklıklar yaptı; yarışmalarda başarılar elde etti. Soul, funk, rock ve caz örnekleriyle renklenen Jazzeeba On Air, Önder Focan eşliğinde sevilen Türkçe şarkıların caz aranjmanlarının seslendirildiği Deformation Turk Project, Ayten Alpman şarkılarının yeniden aranje edildiği Hayatımın Divası Ayten Alpman gibi akılda kalıcı projelerin altında imzası var. 32. Akbank Caz Festivali kapsamında Uraz Kıvaner, Ozan Musluoğlu, Sıtkı Sırtanadolu ve Erhan Seçkin’den oluşan orkestrasıyla birlikte “Zamansız Şarkılar” konseriyle 30 Eylül’de Gregor by The Badau sahnesinde olacak.  
 
Dilek Sert Erdoğan: Vokal
Uraz Kıvaner: Piyano
Ozan Musluoğlu: Kontrbas
Sıtkı Sırtanadolu: Gitar
Erhan Seçkin: Davul

Eda AND “Istanbulisation”
 
Hamburg’da yerleşik İzmirli besteci, piyanist ve aranjör Eda And, solo projesi “Istanbulisation”ın Türkiye prömiyerini 32. Akbank Caz Festivali’nde yapacak. 17 yaşında “Mirela” adlı ilk piyano konçertosunu besteleyen müzisyen, İzmir Devlet Konservatuarı piyano bölümünden mezun olduktan sonra eğitimine Almanya’da devam etti; Hochschule für Musik und Theater Hamburg’da Wolfgang Andreas Shultz ve Wolf Kerschek ile “Klasik Kompozisyon ve Caz Kompozisyonu” çalıştı. Almanya’nın dünyaca ünlü caz orkestrası NDR (Nord-Deutscher Rundfunk) Big Band ile çalışan Türkiyeli ilk kadın caz bestecisi ve piyanisti oldu. Kompozisyonlarında hayalperest, muzip ve çocuksu karakterini; klasik, caz, soul, funk gibi türlere duyduğu tutkuyla buluşturan müzisyen şimdiye dek iki albüm yayımladı: Türkiye caz sahnesinden müzisyenler eşliğinde kaydettiği “Augmented Life” ve pandemi döneminde kaydedilen solo albüm “Live in Hamburg”. Eda AND “Istanbulisation” performansıyla 30 Eylül’de Akbank Sanat’ta.
 
Eda AND: Piyano

Sercan Debelec Quintet
 
Multi-enstrümantalist ve besteci Sercan Debelec, çocukluk yıllarında Türkiye’nin sayılı keman vir-tüözlerinden Ömer Can’la başladığı müzik eğitimini Başkent Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda sürdürdü. Birçok orkestrayla birlikte sahne deneyimi edindiği yılların ardından 2020’de piyano, kontrbas, trompet ve davul dörtlüsü için yazılmış ilk albümü “Delusions”ı yayımladı. Bu kaydı, ertesi yıl, bir solo piyano albümü olan “A Short Story” takip etti. Her yayınında tematik bir kurgu kuran müzisyen, bir yandan psikedelik rock grubu Surf Arabesk’te klavye çalmaya devam ederken; Fırat Ağacık ve Abkountry’yle de iş birliklerine gitti. Şu sıralar çeşitli projeler üzerine çalışmalarını sürdüren müzisyenin, Onurcan Çağatay, Çağın Akgül ve Ekrem Eryılmaz’la tamamlanan dörtlüsü, son olarak “Thanks for All the Fish” isimli bir parça yayımladı. Dörtlüye Öykü Damla Gözel’in de eklemleneceği Sercan Debelec Quintet konseri, 30 Eylül’de CoBAC Workspace Terrace Garden sahnesinde.
                                                            
Sercan Debelec: Piyano
Onurcan Çağatay: Trompet
Çağın Akgül: Kontrbas
Ekrem Eryılmaz: Davul
Öykü Damla Gözel: Synthesizer

Çağıl Kaya “Kaygılar Sahnesi”
 
Bu kadar güzel ve çirkin sesi, farklı şekilleri, hızları, değişken ruh hâllerini barındıran uçsuz bucaksız olasılıklarla dolu bir şehirde yaşayan ve yaratan sanatçı; bazen coşkulu, bazen durgun, bazen eğlenceli bazen ıstırap içinde, bazen kızgın ama tüm açıklığıyla ve benliğiyle oradadır. Sıradanlığın konforlu alanına sığınmak ya da ondan kaçmak ister. Bu gelgitli duyguların ve uykuların bölündüğü, ölçüsüz sözlerin söylendiği, umut dolu, coşkulu ve sınırsız kahkahaların taştığı, kalabalık duyguların bir bütünüdür “Kaygılar Sahnesi”. “Istırabın olmadığı bir yaratı süreci var mıdır? Sanatçı kaygılarıyla mı yaşar, onlarla yüzleşir mi? Yoksa onlardan arınmaya mı çalışır? Hangisi doğru?” 1 Ekim akşamı Alan Kadıköy’de, dansın müziğe ya da müziğin dansa eşlik ettiği bir konsere değil; tüm farklılıkları ve benzerlikleriyle, birbirleri için bir arada oldukları bir performansa tanıklık edeceksiniz. 

Çağıl Kaya: Vokal
Ercüment Orkut: Piyano
Tamer Temel: Saksafon 
Tolga Bilgin: Trompet 
Cem Aksel: Davul

Koreografi & Konsept: Ebru Cansız
Proje Koordinatörü: Serhat Kural
Yaratıcı Dansçılar: Beril Şenöz, Beste Demir, Chiara Giorda, Furkan Yılmaz, Gülnara Golovina, Serhat Kural, İsmet Köroğlu

“Maffy’nin Cazı”: Maffy Falay Tribute Band
 
Türkiye cazının en büyük yeteneklerinden biri olan trompetçi Ahmet Muvaffak Falay, ya da daha yaygın bilinen ismiyle Maffy Falay, 22 Şubat 2022 günü 92 yaşında hayatını kaybetti. 60'larda Avrupa'da popüler bir caz trompetçisi olan Maffy Falay; Dizzy Gillespie, Thelonious Monk gibi caz efsanelerinin gözdesiydi ve Quincy Jones, Kenny Clarke, Francy Boland ile aynı sahneyi paylaştı. Müziğe duyduğu tutku ve bu tutkunun onu çıkardığı denizaşırı yolculukları konu eden “Maffy’nin Cazı” belgeseli, yönetmen Deniz Yüksel Abalıoğlu’nun altı yıllık çalışmasıyla tamamlandı. Maffy Falay ile İsveç’teki evinde yapılmış röportajlar ve arşiv görüntülerini buluşturan; müzisyenin 2016’da Stockholm’de gerçekleşen son konserinden görüntüler de barındıran belgeselin gösterimi, 1 Ekim’de Akbank Sanat’ta.
 
“Maffy’s Jazz” gösteriminin ardından müzisyenin mirasına ve hayatına saygı duruşu niteliğinde bir anma konseri var. Falay’a Türkiye’de verdiği konserlerde uzun sure eşlik etmiş olan müzisyenler Engin Recepoğulları, Can Çankaya, Kağan Yıldız ve Ferit Odman’dan oluşan Maffy Falay Tribute Band sahnede olacağı gecenin sunuşunu Hakan Rauf Tüfekçi ve Hakan Atala yapacak.
 
Engin Recepoğulları: Tenor Saksafon
Can Çankaya: Piyano
Kağan Yıldız: Kontrbas
Ferit Odman: Davul 

Nihal Saruhanlı feat. Barış Demirel
 
Yerli sahnenin en üretken müzisyenlerinden ikisini, Nihal Saruhanlı ve Barış Demirel’i buluşturacak özel bir performans için 1 Ekim günü rotamız Kadıköy’deki HOOD Base. 2007’de katıldığı Okay Temiz Ritim Atölyesi’nin ardından müzikle ilişkisi derinleşen Nihal Saruhanlı; Afrika ritimleri, Brezilya müzi-kleri ve Güney Amerika kültürüne özel ilgi duyan bir davulcu ve perküsyoncu. 2015-2016 döneminde Bahçeşehir Üniversitesi Caz Sertifika Programı’nı bitiren müzisyen, aralarında Şevket Akıncı, Bahr ve Kalben’in de bulunduğu birçok müzisyen ve grupla üretimini sürdürüyor. Yakında Pieces & Parts adını verdiği kişisel projesiyle karşımızda olacak. Kendisine bu konserde trompetiyle eşlik edecek Barış Demirel ise yıllardır çeşitli gruplar ve iş birlikleriyle yaptığı kayıtlar ve performansların ardından 2021’de ilk solo albümü “Mutluluklar”ı yayımladı; ikinci solo albümü için de geri sayımda. Yolda başka sürprizler ve ortaklıklar da var üstelik. İkilinin, yeni medya sanatçısı /da’nın görsel performansının da eşlik edeceği doğaçlama görsel-işitsel performansı, ilk kez 32. Akbank Caz Festivali kapsamında sahnelenecek.
 
Nihal Saruhanlı: Davul ve perküsyon
Barış Demirel: Trompet
/da: Görseller

Rana Bulut & Efe Erdem
 
2022 Nardis Genç Caz Vokal Yarışması kazananları Rana Bulut ve Efe Erdem, 32. Akbank Caz Festivali sahnesinde. 1999, Bursa doğumlu Rana Bulut, Türkiye’de caz müziğine yıllardır emek veren isimlerden eğitim almış bir vokalist. Ece Göksu ile caz vokal; Aycan Teztel, Evrim Demirel, Kağan Yıldız gibi isimlerle de armoni, kompozisyon, piyano ve ensemble çalıştı. Bir kendi bestesi, bir de caz standardı söylediği Nardis Genç Caz Vokal Yarışması’nı ikincilikle tamamladı. 2020’de bir trio olarak kurulan grubu, 2022 itibariyle Rana & Seher adlı bir duo’ya evrildi. Bir yandan çeşitli animasyon yapımlar için seslendirmenlik yapan Rana Bulut, kendi bestelerini yapmaya da devam ediyor.
 
Nardis Genç Caz Vokal Yarışması’nda derece elde eden bir diğer isim Efe Erdem de 2000 doğumlu bir müzisyen. Avni Akyol Güzel Sanatlar Lisesi’nde viyola enstrümanı ile klasik eğitim alarak müzikle ilgilenmeye başlayan Erdem, sonrasında piyano ile caza ilgi duydu; vokalist olarak kendini geliştirmeye devam etti. Nazım Hikmet Korosu ile hem Türkiye’de hem de yurt dışında çeşitli festivallerde sahne alan Efe Erdem, İstanbul Devlet Konservatuarı caz vokal bölümünde eğitimine devam ediyor. 32. Akbank Caz Festivali kapsamında Baturay Yarkın, Aydın Balpınar ve Jeff Savaryego’dan oluşan orkestrasıyla sahnede olacak.

Rana Bulut: Vokal
Efe Erdem: Vokal
Baturay Yarkın: Piyano
Aydın Balpınar: Kontrbas
Jeff Savaryego: Davul

Can Tutuğ
 
Vibrafonist, besteci ve eğitmen Can Tutuğ, müziğin hem geçmişi hem geleceğiyle ilgilenen çok yönlü bir müzik insanı. İstanbul Teknik Üniversitesi Dr. Erol Üçer Müzik İleri Araştırmalar Merkezi’nde Amy Salsgiver ile vibrafon çalıştıktan sonra Trakya Akademi Oda Orkestrası’nda solist olarak çaldı, The Cold Vibes adlı caz grubunu kurdu. Elektronik midi mallet controller olan Xylosynth’in resmî sanatçısı olan Tutuğ, geride kalan on yılda hem Türkiye’de hem Avrupa’da sayısız festivalde sahne aldı; kendi bestelerini seslendirdi. AllAboutJazz.com yazarı Arthur George’un “Bobby Hutcherson’in mirasını taşıyor” yorumunu yaptığı müzisyen, 2011’den bu yana “Dönemler, Olaylar, Akımlar ve Anekdotlarla Caz Tarihi” seminerlerini düzenliyor. Erdem Uvalıoğlu ortaklığıyla ilk albümünü 2020’de yayımlayan Tutuğ, geçtiğimiz yıl “Bir Başına” isimli performansıyla Türkiye tarihinin ilk solo vibrafon konserini verdi. 32. Akbank Caz Festivali kapsamında ve Yeniköy Caz Günleri iş birliğiyle 2 Ekim Pazar sabahı Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi Avlusu’nda olacak.

Can Tutuğ: Vibrafon

Fatih Erkoç Jazz Project
 
Müziğe 3 yaşında babası Udi Hasan Erkoç’un hediye ettiği kemanla başlayan Fatih Erkoç, İstanbul Belediye Konservatuarı Batı Müziği bölümünde müzik eğitimi aldı. İlk amatör sahne performanslarını, günümüzde de hâlen faaliyetlerini sürdüren ve genelde caz türü müzik yapan ünlü İstanbul Gelişim Orkestrası'nın bünyesinde sergiledi. 20’li yaşlarına girmeden önce,1971'de İstanbul Gelişim Orkestrası ile birlikte “Nihayet” adlı bir albüme imza attı. İlk solo albümü “Yol Verin A Dostlar”ı ise 1988 yazında yayımladı. 6 yıl tromboncu ve solist olarak TRT Hafif Müzik ve Caz Orkestrası’nda yer alan sanatçı, birçok kez Eurovision yarışmasına katıldı. Fatih Erkoç, 2 Ekim akşamı 32. Akbank Caz Festivali kapsamında Robert Koleji Mezunlar Derneği Bizim Tepe’de sahne alacak. Amerikan caz standartları ve kendi bestelerinin yer alacağı konserde müzisyene piyanoda Uraz Kıvaner, kontrbasta Ozan Musluoğlu ve davulda Ferit Odman eşlik edecek.
 
Fatih Erkoç: Vokal
Uraz Kıvaner: Piyano
Ozan Musluoğlu: Kontrbas
Ferit Odman: Davul

Kamucan Yalçın Duo
Yirmi yılı aşkın zamandır caz, rock ve türevlerini içeren çeşitli janrlarda performans sergileyen klar-netçi ve vokalist Kamucan Yalçın, 32. Akbank Caz Festivali’ne özel olarak tasarladığı bu projede, yol arkadaşı gitarist Mehmet Mutlu ile sahnede olacak. Kamucan Yalçın’ın Karambola projesinde de yıllardır birlikte çalan ikili, tercih ettikleri ve sevdikleri üzere, anlatmaya caz ağacının köklerinden başlayacakları bir öykü ile 1920’ler ve 1930’lardan günümüze çeşitli caz standartlarından bir seçki yorumlayacaklar. Kamucan Yalçın Duo, 2 Ekim’de Postane İstanbul terasında. 
Kamucan Yalçın: Klarnet ve vokal
Mehmet Mutlu: Elektrik gitar

HÜM
 
HÜM, Oslo caz sahnesinde uzun yıllardır çeşitli orkestralarla üretimini sürdüren üç müzisyenin orta-klığıyla hayat bulan yeni bir trio. Bjørnar Kaldefoss Tveite, Magnus Sefaniassen Eide ve Bojan Marja-novic üçlüsünün ayrıksı ve kişisel birikimleri; değişken müzikal alfabelerin kullanıldığı doğaçlamaya geniş alanlar bırakan seanslarında bütünleşiyor. Nordik caz estetiğini klasik müzik tandanslı dokular ve alışılmışın dışında ritimlerle zenginleştiren HÜM, enstrümanların birbirini gölgelemediği bir üretim metoduna sahip. Enstrümanların kendi aralarındaki etkileşimle bir an olsun tökezlemeyen, sürükleyici sonik manzaralardan oluşan ilk albümü “Don’t Take It So Personally”yi Ocak 2022’de Losen Records aracılığıyla yayımlayan Norveçli grubun ilk İstanbul konseri, 4 Ekim Salı akşamı Akbank Sanat’ta.
 
Bjørnar Kaldefoss Tveite: Kontrbas
Magnus Sefaniassen Eide: Davul
Bojan Marjanovic: Piyano
 
İmer Demirer Quartet feat. Ayşe Gencer & Sibel Köse
 
4 Ekim Salı gecesi The Badau Akasya sahnesinden güneye doğru bir serüvene çıkıyoruz. Caz müziğine adanmış hayatı ve trompetteki ustalığı ile bir dünya yıldızı olarak takdir edilen İmer Demirer, “Güney” başlığıyla bakış açımızı bu yöne çeviriyor. “Coğrafya kader midir?” sorusuna çağdaş bir sanatçı bakış açısıyla bakarak, sosyolojik ve politik çalkantıların yaratıcılığın sınırlarını zorladığı diyarlara odaklanıyor. Güney Amerika, Güney Afrika, Güney Avrupa ve Akdeniz’den gelen esintilerin müzikal yansımalarından oluşan seçkideki şarkıları, Türkiye caz sahnesinin önde gelen iki vokalisti Ayşe Gencer ve Sibel Köse seslendirecek. Solo parçalarının yanında dostluklarını sergiledikleri düetleriyle, bir anlamda müzikal yolculuklarını dillendirecekler. “Güney” performansında piyanoda yer alan Can Çankaya, bir yandan bestecilik, aranjörlük, eğitmenlik gibi farklı alanlarda üretimlerini sürdürüyor. Kontrbasta Apostolos Sideris, cazla birlikte Yunan, Türk ve Balkan müziklerinden öğeleri harmanlandığı yaklaşımıyla projenin belkemiği. Davulda ise REDD grubuyla da tanınan Berke Özgümüş yer almakta.
 
İmer Demirer: Trompet
Can Çankaya: Piyano
Apostolos Sideris: Kontrbas
Berke Özgümüş: Davul
Ayşe Gencer: Vokal
Sibel Köse: Vokal
 
Mehmet Uluğ Gecesi: Volkan Öktem #7
 
Mehmet Uluğ’u, aramızdan ayrılışının dokuzuncu yılında anmak için 4 Ekim akşamı Babylon’da buluşuyoruz. Akbank Caz Festivali’nin her edisyonunda düzenlediği Mehmet Uluğ Gecesi’nde sahne “Volkan Öktem #7”nin. Davul çalmaya ve konserler vermeye henüz 11 yaşında başlayan Öktem, 1980’lerden bu yana Tuna Ötenel’den Tarkan’a, Sertab Erener’den Aydın Esen’e sayısız müzisyene hem sahne hem stüdyoda eşlik etti. Habbecik, Laço Tayfa, Quartet Muartet, MadenÖktemErsönmez gibi çok yönlü gruplarda yer aldı. Müzik hayatı birikimiyle hazırladığı ilk albümü “#7”den ilk tekliyi Eylül ayında yayımlayacak olan Öktem, bu projesini Mehmet Uluğ Gecesi için 32. Akbank Caz Festivali’ne taşıyor. Albümdeki bestelerinin de yer alacağı repertuarını ilk kez festival kapsamında dinleyeceğimiz performansta; Ercüment Orkut, Barış Doğukan Yazıcı, Halil İbrahim Işık ve Serhat Şensesli’den oluşan ekibiyle sahnede olacak Volkan Öktem. 

Ercüment Orkut: Tuşlular
Barış Doğukan Yazıcı: Trompet
Halil İbrahim Işık: Tuşlular ve trompet
Serhat Şensesli: Bas
Volkan Öktem: Davul


Efe Demiral Trio feat. Eren Turgut & Mert Can Bilgin "Kolaj"
 
Erkan Oğur, Ayşe Tütüncü, Murat Opus gibi isimlerle perdesiz gitar ve armoni üzerine çalışan gitarist, besteci ve prodüktör Efe Demiral, elektro-akustik öğeleri gitar müziğiyle birleştiren ilk albümü “Inside Out”u 2016’da yayımlamıştı. Yerli sahneden pek çok müzisyenle sahne ve stüdyoda iş birlikleri yapan Demiral’ın, basta Eren Turgut ve davulda Mert Can Bilgin’in yer aldığı trio’suyla kaydettiği ilk iş olan “Uyku Pansiyon”u 2019’da dinledik. Trionun ikinci albümü olan, Shalgam Records etiketli ve 2021 tarihli “Kolaj”, tıpkı isminde olduğu gibi tek bir temayı tanımlamıyor. Minimalist ve girift bir yaklaşımla örülen albüm, rock ve caz ekseninde şekilleniyor. Ritmik diyaloglarla eğlencesi artan, rengârenk albüm, 32. Akbank Caz Festivali kapsamında 5 Ekim akşamında Bova sahnesine taşınacak. Yeni medya sanatçısı /da’nın görselleri de üçlüye eşlik edecek. 
 
Efe Demiral: Gitar
Eren Turgut: Bas
Mert Can Bilgin: Davul

/da: Görseller

Ofer Mizrahi Trio
 
Etnik melodilerin büyüsünü, duyumsal bir müzikal yaklaşımla kutlayan Ofer Mizrahi Trio, geleneksel sınırların yavaş yavaş ortadan kalktığı bir müzik icra ediyor. Disiplinler arası üretimlerini sürdüren Ofer Mizrahi, yaşamın türlü nüanslarını ve seslerin içgüdüselliğini keşfe çıkan bir müzik gezgini. Bestelerinde; müzisyenin kendi tasarımı olan, akustik ve elektronik sesleri bir araya getiren 24 telli The Whale Guitar’ına çello ve kontrbas eşliğiyle ayrıksı müzikal eğilimlerin bir diyaloğa girdiğine şahit oluyoruz. 2021’de beş şarkılık bir konser albümü yayımlayan Ofer Mizrahi Trio’nun ses paleti; Avrupa, Türkiye ve Hindistan’ın müzik kültürleri ve caz estetiğini pürüzsüz bir biçimde harmanlıyor. 5 Ekim akşamı Babylon sahnesinde üçlünün büyüleyici bir işitsel deneyim vadeden canlı performansına tanık olabilirsiniz.
 
Ofer Mizrahi: The Whale Guitar
Mayu Shviro: Çello
David Michaeli: Kontrbas

Abdullah Ibrahim
 
Cape Town doğumlu müzisyen ve besteci Abdullah Ibrahim, 80 yılı aşkın süredir piyano başında. Kariyeri boyunca gerek solo gerek orkestralar eşliğinde yaptığı üretimlerde geleneksel Afrika müziklerini, farklı coğrafya veya zamanlarla özdeşleşmiş stillerle buluşturmayı öncelik edindi. Gençlik yıllarında çeşitli orkestraların parçası olduktan sonra 1959’da Kippie Moeketsi ve Hugh Masekela gibi müzisyenler eşliğinde Jazz Epistles isimli yediliyi kurdu ve 1960’ta topluluğun ilk albümü “Jazz Epistle, Verse 1”ı  yayımladı. Apartheid rejiminin baskıları ülkesinden ayrılıp önce Avrupa’ya, ardından New York’a taşındı ve burada Ornette Coleman, Pharoah Sanders, Duke Ellington gibi isimlerle çalıştı. Aralarında Claire Denis’nin “Chocolat” (1988) ve “No Fear, No Die” (1990) yapımları da olmak üzere birçok film için besteler yaptı, ödüller kazandı. Grubu Ekaya ve çeşitli big band’lerle kayıtlar yapmaya da devam eden müzisyen, son olarak 2020’de solo piyano albümü “Solotude”u yayımladı. Albüm 2020 pandemi kısıtlamaları esnasında, teknik ekip dışında kimsenin bulunmadığı Almanya’daki Hirzinger Hall’da kaydedildi. Yalnızca caz sahnesinin değil; küresel müzik tarihinin değerli figürlerinden biri olan Abdullah Ibrahim, 6 Ekim Perşembe akşamı Atatürk Kültür Merkezi’nde.

Abdullah Ibrahim: Piyano


Portico Quartet
 
2005’te Londra’da aynı okulda müzik eğitimi alan dört arkadaş tarafından kurulan Portico Quartet, janr tanımlarından soyutlanmış müzikal arayışların izini sürüyor. Caz, electronica, ambient ve klasik müzik türlerinin etkisinde kariyerinin her dönemecinde kabuk değiştiren ve farklı sonik kimliklere bürünen kolektif, bugüne dek Real World, Ninja Tune, Gondwana Records gibi köklü plak şirketlerinden albümler yayımladı. 2007 tarihli çıkış albümleri “Knee-Deep in the North Sea”, aynı seneTime Out dergisi tarafından “Caz, Folk ve Dünya Müziği” kategorisinde yılın albümü olarak seçildi ve 2008’de Mercury Ödülleri’ne aday gösterildi. Melodik perküsyon hang drum’ı karakteristik bir yaklaşımla ses paletine yerleştiren Portico Quartet, yenilikçi ve sürükleyici enstrümantal kompozisyonlarının her biriyle başka bir serüvene koyuluyor âdeta. 6 Ekim akşamı Babylon sahnesinde dinleyeceğimiz İngiliz grup, kariyerinin belki de en üretken döneminde. 2021’e birbirinden farklı müzikal estetiklerin ürünü olan iki albüm birden sığdıran dörtlü, Mart 2022’de de dört şarkılık “Next Stop” kısaçalarını yayımladı.
 
Duncan Bellamy: Davul
Milo Fitzpatrick: Kontrbas
Jack Wyllie: Soprano ve Tenor Saksafonlar ve Elektronikler
Taz Modi: Hang ve Perküsyon

Gonzalo Rubalcaba & Aymée Nuviola 
 
Birden çok Grammy Ödülü’ne sahip iki Kübalı müzisyen, Gonzalo Rubalcaba ve Aymée Nuviola, aslında çocukluk arkadaşı olan iki müzisyen. Bir piyano dehası olarak tanımlanan Rubalcaba, 1985’te Dizzy Gillespie tarafından keşfedildiğinde Latin caz sahnesinde genç bir fenomene dönüştü. Blue Note kataloğunun gediklilerinden biri oldu; Bill Evans, Joe Lovano, Ron Carter gibileriyle çalıştı. Vokal yeteneğiyle Billie Holiday ve Celia Cruz’la kıyaslanan besteci ve oyuncu Aymée Nuviola ise ülkenin prestijli müzik okullarında aldığı eğitimin ardından Küba’nın işitsel ve geleneksel mirasını yaşatmaya, hatta genişletmeye devam ediyor. İkilinin uzun kariyerlerinin ilk profesyonel ortaklığı 2020’de çıktıkları bir turneydi ve Blue Note Tokyo’da gerçekleştirdikleri performans, “Viento y Tiempo” adıyla bir albüme dönüştü. En İyi Latin Caz Albümü kategorisinde Grammy’ye aday gösterilen albümün ardından, geçtiğimiz mayıs ayında 5passion etiketiyle bir konser kaydı daha ölümsüzleşti: Fransa’daki Marciac Jazz Festival’ın 2021 edisyonunda kaydedilen “Live in Marciac”. Zengin ritimleri, melodik nüansları ve uçsuz bucaksız birikimleriyle coşkulu, bir o kadar da otantik bir Küba gecesi için 7 Ekim’de Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde Latin cazının yaşayan en önemli müzisyenlerinden ikisi ile buluşacağız.

Aymée Nuviola: Ses
Gonzalo Rubalcaba: Piyano

Tenderlonious
 
22a plak şirketinin kurucusu, flütçü, saksafoncu, prodüktör ve DJ Ed “Tenderlonious” Cawthorne için gerçek bir müzik kâşifi tanımı yapmak hiç de abartılı olmaz. Türler arası serüvenler yarattığı farklı estetiklerdeki albümleriyle, İngiltere’nin caz ve yeraltı sahnelerinin yol gösterici figürlerinden biri oldu. Solo üretimlerinin yanı sıra grubu Ruby Rushton’la caz estetiğini Afrobeat, hip hop ve elektronik müzikle kesiştirmeye devam eden Tenderlonious, kariyeri boyunca farklı coğrafyaların müzikal geleneklerine yeni yorumlar getirdiği iş birliklerine imza attı. Pakistan’da Jaubi ile kaydettiği “Ragas From Lahore” ya da bu sene yayımlanan İtalyan DJ ve prodüktör Lorenzo Moressi eşlikli “Cosmica Italia” albümleri, multidisipliner yaklaşımının örneklerinden bazıları. Şapkasından ne zaman ne çıkaracağını kestirmenin asla mümkün olmadığı Tenderlonious, 7 Ekim gecesi Babylon sahnesinde.

Ed ‘Tenderlonious’ Cawthorne: Flüt ve soprano saksafon
Hamish Balfour: Klavye
Pete Martin: Bas
Tim Carnegie: Davul

Emma-Jean Thackray
 
Londra’da yerleşik multi-enstrümantalist, prodüktör ve orkestra lideri Emma-Jean Thackray’in geçtiğimiz sene yayımladığı; kozmik temalara tutunan harika ilk albümü “Yellow”, caz geleneğini ışık tayfından geçiren, elektronik müziğin türlü ara sokaklarından hip hop’a uzanan ve funk damarı hiç tıkanmayan bir kayıt. 2020’de savurduğu iki kısaçaların ardından Warp Records bünyesinde kendi plak şirketi Movementt’ı hayata geçiren Thackray, çok sesli müziğinin temeline bitmek bilmeyen groove’u yerleştiriyor. İngiltere’nin fokurdayan yeni nesil caz dalgasının kendine özgü figürlerinden biri olarak parıldayan müzisyen, bestelerini bir mantra etrafında inşa ediyor: “Bedenini, zihnini, ruhunu kıpırdat.” Kayıtlarındaki canlı performans enerjisi, temaların ve partisyonların büyülü doğaçlamalarla genişlediği konserleriyle de dünya çapında pek çok festivalin gözde isimlerinden biri hâline gelen Emma-Jean Thackray, 8 Ekim akşamı Babylon sahnesinde.

Emma-Jean Thackray: Trompet ve synthesizer 
Dougal William Tyler: Davul
Lyle Kabir Barton: Klavye
Matthew Gedrych: Bas

RAVI COLTRANE Cosmic Music
 
Alice ve John Coltrane çiftinin oğlu, saksafoncu, besteci, prodüktör ve plak şirketi sahibi Ravi Coltrane, ismini sitar müziği efsanesi Ravi Shankar’dan alıyor. Grammy adaylığı bulunan müzisyen, 30 yıla yaklaşan kariyerinde Elvin Jones, Jack DeJohnette, McCoy Tyner, David Gilmour ve kuzeni Flying Lotus gibi isimlerle çalıştı. Orkestra lideri olarak 1998-2012 aralığında altı albüm yayımlayan Ravi Coltrane, annesi Alice Coltrane’in uzun bir aranın ardından kaydettiği “Translinear Light” (2004) albümünün hayata geçmesinde kilit rol oynadı; prodüktör ve müzisyen olarak kayıtlarda yer aldı. Ailesinin uçsuz bucaksız mirasını dünyanın dört bir yanına taşımaya durmaksızın devam eden Ravi Coltrane, aynı zamanda ebeveynlerinin Long Island’da yaşadığı evde konumlanan The Coltrane Home isimli müze ve derneğin de başkanlığını yürütüyor. 8 Ekim Perşembe akşamı Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde ebeveynleri Alice ve John Coltrane’in şarkılarından oluşan bir repertuvarla, caz tarihinin iki benzersiz kahramanına saygı duruşunda bulunacak.  
                                     
Gadi Lehavi: Klavye
Lonnie Plaxico: Bas
Elé Howell: Davul
Ravi Coltrane: Saksafon

Oded Tzur Quartet
 
“21. yüzyılın Coltrane Quartet’i.” New York’ta yerleşik İsrailli saksafoncu ve besteci Oded Tzur’un liderliğindeki dörtlüye bu yakıştırmayı, Japonya’dan CD Journal dergisi yapıyor. Klasik Hint Müziği eğitimi aldığı yıllarda geliştirdiği çalış stiliyle enstrümanına özgün bir derinlik katan Oded Tzur, orkestra lideri olarak Enja Records’la yayımladığı iki albümün ardından Manfred Eicher’ın dikkatini çekti ve ECM Records ailesinin bir parçası oldu. 2020 albümü “Here Be Dragons”, şimdiden modern klasikler arasında sayılıyor. Raga geleneklerine kişisel bir yorum getirdiği, bir Sebastião Salgado fotoğrafını kapağına taşıyan 2022 çıkışlı albümü “Isabela” ise birçok müzik otoritesine göre son 10 yılda ECM etiketiyle yayımlanan en etkileyici işlerden. Birer hikâye anlatır gibi işlenmiş kompozisyonlarıyla Oded Tzur Quartet, 9 Ekim’de Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde olacak.

Oded Tzur: Tenor Saksafon
Nitai Hershkovits: Piyano
Petros Klampanis: Bas
Otis Brown III: Davul

SÖYLEŞİLER

Söyleşi: Yeni Medya Çağında Görsel ve İşitsel Deneyimler

Farklı disiplinlerde üreten üç sanatçıdan yaratım süreçlerini, görsel ve işitsel farklı sanat dallarının iç içe geçtiği çalışmalarını ve hem dünyada hem Türkiye’de edindikleri sahne deneyimlerini dinleyeceğimiz bir söyleşi. Gözde Sivişoğlu’nun moderatörlüğünü üstleneceği oturumun konukları; geçtiğimiz sene 31. Akbank Caz Festivali’nde birlikte performans sergileyen İstanbullu yeni medya sanatçısı Eda Urfalıoğlu (/da) ve alternatif sahnenin kendine özgü seslerinden trompetçi ve besteci Barış Demirel ile birlikte çeşitli janrlardan pek çok projede yer alan davulcu ve perküsyoncu Nihal Saruhanlı. “Yeni Medya Çağında Görsel ve İşitsel Deneyimler”, 1 Ekim’de HOOD Base’de.
 
Dinleme Kulübü "Şehrin sokaklarında yürürken dinleyeceğin bir parça"

fugamundi yürütücülüğünde gerçekleşen etkinlik serisi “Dinleme Kulübü”nde katılımcılar bu sefer, şehrin sokaklarını düşünüyor. Yaşadığımız şehrin sokaklarında sevdiğimiz duraklara uğrarken, belki işe gidiş veya eve dönüş yolundayken, belki de çok da tanımadığımız bir şehrin sokaklarında kaybolurken kulağımızda ne çalıyor? İsimlerini yazıp kutuya atacağımız bu parçaları önce hep beraber dinlemek, sonra da üzerine sohbet etmek üzere buluşuyoruz. Dinleme Kulübü, 32. Akbank Caz Festivali kapsamında 2 Ekim’de, Kamucan Yalçın Duo konseri öncesinde, Postane İstanbul’da.  
 
Söyleşi: Zamanın unuttuğu isimler 
 
1950’lerin ortalarında ünlü oldular. Las Vegas’tan Blue Note’a uzanan kısa zamanda kat edilen parlak bir kariyer yaptılar.
1980’lere gelindiğinde kimse artık onları tanımıyordu.
İsimleri, yüzleri bir anda unutulmuştu.
Bazıları 1995 sonrası Blue Note kayıtları ile tekrar gündeme geldi.
Eleştirmenler övgü dolu yazılarını kısacık bir mea culpa cümlesi ile bitirdiler.
Genç nesil cazseverler onları ne gördü ne dinledi.
2015 sonrası Barcelona kökenli bir caz etiketi Fresh Sound, eskilerin bu efemer şöhretlerini tekrar gündeme getirip eski kayıtlarını yayımlamaya başladı.
Bugün biz de zamanın unuttuğu bu sesleri ve yüzleri sizlerle buluşturuyoruz.
 
Hakan Rauf Tüfekçi moderatörlüğünde Selen Gülün ve Önden Focan’ın katılımıyla gerçekleşecek söyleşi, 8 Ekim’de Decollage Art Space’de.

Dur! Dinle!: Japonya'da Caz ve Jazzu Kissa
 
Japonya’nın caz tarihi ve özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemine odaklanacak, 1970’lerdeki yükselişi üzerinde durulacak bir panel ve dinleti. Müzisyen, koleksiyoner ve araştırmacı Eray Düzgünsoy’un sunumuyla gerçekleşecek “Japonya’da Caz ve Jazzu Kissa” buluşmasında, ülkenin caz kültüründen pek çok örneği plaktan dinlenmek mümkün. Kadıköy’deki Outro Music Store / Listening Shelter’ın “Dur! Dinle!” başlıklı etkinlik serisi kapsamında düzenlenecek söyleşide dünya çapında tekrar popüler olan J-Jazz ve Jazzu Kissa üzerinden Japonların caza bakış açısı incelenecek. 8 Ekim’deki etkinlik, sınırlı sayıda katılıma açık.
 
Söyleşi: Antik Çağda Kadın ve Müzik
 
Yunan toplumunda -MÖ 7.- 4. yüzyıllara ait arkeolojik veriler ile antik yazarlardan günümüze ulaşan bilgiler incelendiğinde- farklı statülerdeki kadınların amatör ya da profesyonel olarak müzikle ilgilendikleri görülmektedir. Antik Yunan toplumunda kadının yeri; etnik kökenine veya özgür olup olmamasına göre farklılık göstermekteydi. Genel olarak dışarıya kapalı bir hayat yaşayan kadınların hayatında müziğin yeri olduğunu; kült törenleri ya da düğün alayları gibi ortamlara ait bilgilerden anlamaktayız. Erkeklere ait bir ortam olan symposionlarda müzik aleti çalan ve şarkı söyleyen hetai-ralar ise müzikle profesyonel bir ilişki içindeydiler. En ünlüleri Sappho olmak üzere çok sayıda kadın lirik ozan hakkında da günümüze ulaşan bilgiler vardır. Bu kadınlar hem kişisel hem de toplumsal duygu ve düşünceleri ifade eden eserleri ile tanınırlar.
 
Dr. Işık Şahin ve Esra Kayıkçı’nın konuşmacı olarak katılacağı ve Hülya Tunçağ’ın moderasyonu ile gerçekleşecek Antik Çağ’da Kadın ve Müzik söyleşisi, 9 Ekim’de Zuhal Müzik Kanyon’da.
 
Moderatör: Hülya Tunçağ
Konuşmacılar: Dr. Işık Şahin, Müzisyen & Arkeolog (MA) Esra Kayıkçı
 
ATÖLYELER

Atölye: Şehir Bize Ne Söyler?
Çılgın bir İstanbul’un Besteleri Orkestrası
 
Yaş Grubu: 7-9
Akbank Sanat
 
Şehir Bize Ne Söyler? atölye serisinin Istanbul’un Besteleri bölümünde İstanbul'un sesleri, gürültüsü, hareketleri ve ritminden ilhamla bu şehre özel bir beste yapacağız. Bunu yaparken sanatsal bir yaratım aracı olan soundpainting isimli işaret dilini kullanacağız ve bestelerimizi kurduğumuz orkestra ile hep beraber seslendireceğiz. Soundpainting üzerine çalışan Burcu Yılmaz’a bu atölyede sesi ve yan flütü ile müzisyen Çağıl Kaya eşlik edecek.

Atölye: Şehir Bize Ne Söyler?
Çılgın bir İstanbul’un Ritmi Orkestrası
 
Yaş Grubu: 9-12
Akbank Sanat
 
Şehir Bize Ne Söyler? atölye serisinin İstanbul’un Ritmi bölümünde İstanbul’un ritmik dokusuna odaklanacağız. Şehirde gezinirken duyduğumuz sesler, gördüğümüz hareketler ve şehrin bize hissettirdikleri üzerinden Istanbul’un bizim için ritmini keşfedeceğiz. Daha sonra sanatsal bir yaratım aracı olan soundpainting isimli işaret dili aracılığı ile bir orkestra kuracağız ve hep beraber şehrin ritmini seslendireceğiz. Soundpainting üzerine çalışan Burcu Yılmaz’a bu atölyede vurmalı çalgıları ile müzisyen Onur Başkurt eşlik edecek.

Atölye: Şehir Bize Ne Söyler?
Çılgın bir İstanbul’un Sıra Dışı Sesleri Orkestrası
 
Yaş Grubu: 9-12
Oyuncak Müzesi
 
Şehir Bize Ne Söyler? atölye serisinin İstanbul’un Sıra Dışı Sesleri bölümünde İstanbul’un farklı seslerine odaklanacağız. Hayatın akışında duyduğumuz ancak önemsemediğimiz, farkına varmadığımız ya da tam tersi bizi rahatsız eden sesleri keşfedeceğiz ve yeniden anlamlandıracağız. Daha sonra sanatsal bir yaratım aracı olan soundpainting isimli işaret dili aracılığı ile bir orkestra kuracağız ve şehrin sıra dışı seslerini bir arada deneyimleyeceğiz. Soundpainting üzerine çalışan Burcu Yılmaz’a bu atölyede bas klarneti ile müzisyen Orhan Deniz eşlik edecek.

Acil durumlar için mutlaka bilinmesi gereken 7 ilk yardım kuralı

Araştırmalar, trafik, iş ve ev kazaları ile deprem, sel gibi doğal afetler sonucunda yaşanan kalıcı yaralanmaların ve ölümlerin büyük çoğunluğun, paniğin hakim olduğu ilk dakikalarda ve yanlış müdahaleler sonrasında gerçekleştiğini ortaya koyuyor. Oysaki, temel ilk yardım bilgilerine sahip olmak yaşanabilecek olası kalıcı yaralanmaların ve ölümlerin önüne geçiyor. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, herkesin mutlaka bilmesi gereken ilk yardım kurallarını paylaştı.

Öncelik ortam güvenliği

Acil yardım gereken bir duruma müdahale eden kişiler, ortam güvenliğinin sağlanmaması nedeniyle kazazede olma riski ile karşı karşıyadır. Örneğin trafik kazası yaşanan bir ortamda güvenliğin sağlanamaması hem kazaya müdahale edenler hem de diğer araçların güvenliği için tehdit oluşturabilir. Bu riskin önüne geçmek için müdahalenin yapıldığı ortamın güvenliği mutlaka sağlanmalıdır.

Bayılma durumunda

Kısa süreli bilinç kaybının sebebi kan basıncındaki düşüş, havasızlık, aşırı duygusal dalgalanmalar veya açlık olabilir. Bu gibi bir durumda öncelikle nabız ve solunum kontrol edilmeli, düzenli ise bayılan kişi sırt üstü yatırılıp ayakları yükseltilmeli ve hareketsiz bir şekilde yatması sağlanmalıdır. Sonrasında ise baygın kişi kalabalık ve kapalı bir yerde duruyorsa mutlaka sakin ve açık bir alana alınmalıdır.

Kırık ve çıkık durumlarında

Kırık ve çıkık durumlarında en önemli nokta o bölgeyi hareket ettirmemektir. Bu önemli detayın ardından kişi hareket ettirilmeden yaralı bölgeye destek bağlanmalıdır. Kemik ucunun dışarıda olduğu açık bir kırık söz konusu ise, steril bir bez yardımıyla yaranın üstü kapatılıp, mümkün olan en az hareketle sağlık kuruluşuna intikal edilmelidir.

Zehirlenme şüphesi durumunda

Zehirlenme durumunda kişi kusturulmamalı, ağızdan herhangi bir sıvı verilmemeli, ağzı ve ağız çevresi yıkanarak temizlemelidir. Bu müdahale ile zehirlenen kişi en yakın sağlık kurumuna ulaştırılmalıdır.

Kesik durumunda

Kesiklerde ilk yapılması gereken, yarayı temiz suyla yıkadıktan sonra kanayan bölgenin üstüne temiz bir bezle bastırmak ve kanamayı durdurmaktır. Aynı zamanda hasta vakit kaybedilmeden ambulans çağrılmalı ve kişi en yakın sağlık kuruluşuna götürülmelidir.

Yanık durumunda

Yanan bölgede su kabarcıkları oluşmamış ve deri hafif kızarık şekilde ise 10 dakika soğuk suyun altında tutulmalıdır. Yanığın üzeri temiz bir bezle kapatılmalı ve yanan kişi sakinleştirilmelidir. Yanan kişinin elbiselerinin çıkarılması gerekiyorsa, elbiseler yanık etrafından keserek çıkarılmalı, hasta ambulans çağırıp hemen bir sağlık kuruluşuna ulaştırılmalıdır.

Boğulma durumunda

Boğulmalar ağırlık olarak dumana maruz kalmaktan ya da sudan kaynaklanan tehlikeli durumlardır. Bu durumları yaşayan kişinin ilk olarak nabzı, kalp atışları ve solunumu kontrol edilmeli ve ambulans çağrılmalıdır. Durumun ağır olması halinde eğitimli kişilerce solunum ve kalp masajı uygulanmalıdır.

3 Eylül 2022 Cumartesi

BTK seçim takvimi 3 Ekim’de başlıyor

TÜRSAB’ın 37 Bölge Temsil Kurulu’nun (BTK) yeni yönetimleri, Ekim ayında düzenlenecek seçimlerle belirlenecek


tursab-btk-secim-takvimi-2022-002.jpg

1 Eylül 2022 Perşembe

Mahmut Akkaya, Serap Arslan’la dünya evine girdi

Ahmet Akkaya'nın oğlu Mahmut Akkaya, Serap Arslan’la  dünya evine girdi
Dün akşam Akkaya Prodüksiyon sahibi Turizmci  Ahmet Akkaya'nın oğlu Mahmut Akkaya Serap Arslan ile  dünya evine girdi. İstanbul'un önde gelen Protokol üyeleri iş ve siyaset dünyasının tanınmış isimleri ve çok sayıda davetli Mahmut Akkaya ile Serap Arslan’ın düğün törenine katıldı. Siyasi ve sanat dünyasından ünlü isimleri tek tek tebriklerini iletti. 


Konuklardan Ozan Orhon yeni çiftlere sürpriz yaparak sahnede  eğlenceli dakikalar yaşattı. İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin olmak üzere bir çok siyasi ismin telgraf ve çelenkleri dikkat çekti.



Düğün törenine katılan misafirlerini kapıda karşılayan Ahmet Akkaya tüm misafirler ile ilgilenerek hoşgeldiniz diyerek tören alanına aldı. Böylesine mutlu bir günde kendilerini yalnız bırakmayarak çok değerli vakitlerini bu özel geceye ayıran tüm konuklara teşekkür eden Ahmet Akkaya,  ailemizin bu özel gününde dostlarımızı yanımızda görmek bizleri çok mutlu etti dedi. Ünlü oyuncu Levent Taşçı'nın temsili kıymış olduğu nikahta eğlenceli anlar yaşandı.


Düğün töreninde başta gelin ve damat olmak üzere tüm konuklar gecenin geç saatlerine kadar eğlenirken, genç çiftlerin mutluluğu yüzlerinden eksik olmadı. 


Düğün sahipleri ve davetliler ilerleyen saatlere  kadar açık havada eğlenip kır düğününün tadını çıkardılar. Düğün törenine katılan misafirlere Ahmet Akkaya tarafından  Adıyaman çiğ köftesi ikram edildi. Bu mutlu gününde turizminsesi.com ailesi olarak Akkaya ailesine mutluluklar dileriz. 



Bu mutlu gününde turizminsesi.com ailesi olarak Akkaya ailesine mutluluklar dileriz. 




30 Ağustos 2022 Salı

Firuz Bağlıkaya; Seçim Startını Samsun’dan Verdi

TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın Türkiye turundaki ilk durağı Samsun oldu ‘’Değişim Yeniden’’ sloganıyla yola çıkan Firuz Bağlıkaya Samsun, Çorum, Amasya ve Tokat’ta faaliyet gösteren seyahat acentalarının temsilcileri ile sabah kahvaltısında bir araya geldi.
 
firuz-baglikaya-secim-startini-samsundan-verdi.jpeg

Toplantıya, Yönetim Kurulu Üyeleri Hamit Kuk ve Soner Bacaksız, Disiplin Kurulu Başkanı Hacı İbrahim Canatan, Orta Karadeniz Bölge Temsil Kurulu Başkanı Yılmaz Uzunlar, İstanbul Avrupa Bölge Temsil Kurulu Başkanı Yıldırım Taş, Orta Anadolu Bölge Temsil Kurulu Başkanı Cevat Engin Şahin, Batı Karadeniz Bölge Temsil Kurulu Başkanı Ercan Güner, Kapadokya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Talip Aldemir, Geçmiş Dönem Yönetim Kurulu Üyesi Davut Günaydın ve seyahat acentalarının temsilcileri katıldı. Bölgesel sorunların yanı sıra TÜRSAB seçimlerinin konuşulduğu toplantıda gelecek döneme ilişkin beklentiler paylaşılarak karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu. Firuz Bağlıkaya yaptığı konuşmada, TÜRSAB Başkanlığının 4.5’uncu yılında pandemiye rağmen hayata geçirdikleri önemli projeleri aktardı.


firuz-baglikaya-secim-startini-samsundan-verdi-001.jpegfiruz-baglikaya-secim-startini-samsundan-verdi-002.jpeg

TÜRSAB’I BORÇ SARMALINDAN KURTARDIK

Göreve geldiklerinde TÜRSAB’ı 631 milyon lira borçla devraldıklarını söyleyen Bağlıkaya, 338 milyon lira tutarındaki borcu kapattıklarını kurumu faiz ve borç sarmalından kurtardıklarını anlattı. TÜRSAB Başkanı Genel Merkez binalarının dahi borç nedeniyle bankaların mülkiyetine geçtiğini buna rağmen yılmadan usanmadan çalışarak pandemiye rağmen Genel Merkez binalarını 58 milyon liraya tekrar satın alarak kurumun itibarını yeniden kazandıklarını aktardı.


firuz-baglikaya-secim-startini-samsundan-verdi-003.jpeg

PANDEMİ DÖNEMİNDE AİDAT ALMAYAN TEK BİRLİK OLDUK

Tüm dünyayı sarsan pandemi sürecinde üyeleri adına ellerinden gelen tüm fedakârlıkları yaptıklarını söyleyen Firuz Bağlıkaya; 2020 yılında üye aidatlarından feragat eden tek birlik olduklarını, 2022 yılında da Cumhurbaşkanına başvurarak aidat artışının yüzde 50 azalttıklarını ve bu sayede her bir üye için 4100 TL katkı sağladıklarını anlattı. Aidat konusundaki sıkıntılara da değinen Bağlıkaya aidatların 500 TL’ye düşürülmesi ve acenta kuruluş bedellerinin 500 bin liraya çıkartılması gerektiğini, bu konunun yeni yasa taslaklarında yer aldığını ancak yeni yasanın çıkmasının engellendiği için bu sorunun bir türlü çözülemediğini aktardı.

BAKANLIKTA BEKLEYEN YASAMIZ TÜM SORUNLARIMIZA ÇARE OLACAK!

Firuz Bağlıkaya konuşmasında; “Bütün bu sorunları çözecek bir yasa çalışmamız vardı. Yasa çalışmasını engellemelerden dolayı yerine getiremedik. Dolayısıyla verdiğimiz tüm sözleri yerine getirebilmek için bir dönem daha devam etmek istedik. Yani sonuç itibariyle biz bu yasayı çıkarır çıkarmaz, yeni dönemde bir daha aday olmayacağız. Sözlerimizi yerine getirdikten sonra bir daha aday olmayacağız” diye konuştu.

SEN YASAYI ÇIKAR, BİZ ADAY OLMAYALIM. BU KADAR BASİT!

Gece yarısı Bakanın teklifi ile torba yasaya otellerin transfer yapabilmesi için madde koyulduğunu dile getiren TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Bağlıkaya sosyal medya kampanyası düzenleyerek ve milletvekilleri ile sabaha kadar süren görüşmeler yaparak komisyonda reddedilmesini sağladıklarını dolayısıyla seyahat acentacılığı mesleğini tüm saldırılara karşı koruduklarını anlattı.

PANDEMİDE İÇİŞLERİ BAKANLIĞINDAN ÖZEL İZİN ALARAK TUR YAPILMASINI SAĞLADIK

TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya ‘’Kendi Bakanlığımızın dışındaki diğer Bakanlıklar ile olan ilişkilerimizde hiçbir sorun yok. Pandemi döneminde seyahat acentalarının tur yapması, transfer yapabilmesi İçişleri Bakanlığı’nın iznine bağlıydı. İçişleri Bakanlığı’na gittik, rica ettik yaptılar. Bizim işlerimizin sıkıştığı ve çıkmaza girdiği yer bir tek Turizm Bakanlığı. Bu sıkıntı ne yazık ki Turizm Bakanı’nın tavrından kaynaklanıyor. Bakanlığın diğer birimleri ile bir sıkıntı yaşamıyoruz’’ dedi. TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya ve TÜRSAB heyeti toplantının ardından Samsun Valisi Zülkif Dağlı’yı ziyaret etti. Ziyarette bölge turizminin geliştirilmesi ile ilgili bir toplantı gerçekleştirildi. Firuz Bağlıkaya ve beraberindeki heyetin ziyaretleri Samsun’un ardından Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin ile devam edecek.

29 Ağustos 2022 Pazartesi

Turizmdeki canlanma doluluklara yansıdı

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), Türkiye'nin Temmuz 2022 otel doluluklarının 2021’in aynı ayına göre yüzde 7.9 artışla ortalama yüzde 71.3’e yükseldiğini açıkladı


Dolulukların yanı sıra oda fiyatları da yükseldi. İstanbul ve kıyılarda doluluklar artarken, Anadolu’da geriledi. Pandeminin etkilerinin büyük ölçüde ortadan kalkmasıyla birlikte turizmde başlayan canlılığın otel doluluklarına olumlu yansıması devam ediyor. Dünya çapında veri ve analiz şirketlerinden STR'nin Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) için hazırladığı Temmuz 2022 Ülke Performans Raporu belli oldu. TÜROB tarafından yapılan açıklamaya göre, Türkiye'nin Temmuz 2022 otel dolulukları, 2021 yılının aynı ayına göre yüzde 7.9 artışla yüzde 71.3 olarak kaydedildi. Geçen yılın aynı ayında bu oran yüzde 66.1, henüz pandeminin etkilerinin hissedilmediği Temmuz 2019’da yüzde 75.6 olmuştu. Buna göre, aylık bazda otel doluluklarının az da olsa Temmuz 2019’un altında kaldığı görüldü. 

Fiyatlar da arttı

Temmuz ayında Türkiye genelinde ortalama oda fiyatları da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 35 artışla 158 Euro’ya yükseldi. Söz konusu araştırmaya veri aktaran otellerin ağırlıklı olarak üst segment otellerden oluşması ve Antalya, Bodrum, İstanbul gibi turizm bölgelerindeki fiyat artışları Türkiye ortalamasının da yükselmesini sağladı. Öte yandan yılın ilk 7 ayında, yani Ocak-Temmuz 2022 döneminde Türkiye genelinde doluluklar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 55.4 artışla yüzde 63.3, ortalama oda fiyatları ise yüzde 33 artışla 104 Euro’ya yükseldi.

Anadolu geriledi 

Destinasyon bazında bakıldığında İstanbul’da Temmuz 2022 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15 artarak yüzde 80 oldu. Bu oran geçen yılın aynı ayında yüzde 69.6, Temmuz 2019’da yüzde 81.7 olmuştu. İstanbul, Ocak-Temmuz 2022 döneminde ise yüzde 70 doluluk yakaladı. Antalya’da Temmuz 2022 otel dolulukları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.8 artışla yüzde 74.1, Ocak–Temmuz 2022  döneminde ise yüzde 38 artışla yüzde 59.8 oldu. Anadolu otellerinde ise Temmuz 2022 ortalama dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 5.6 düşüşle yüzde 53.7, Ocak-Temmuz döneminde yüzde 28 artışla yüzde 51.2 olarak gerçekleşti.

İyimser beklentiler

Dolulukları değerlendiren TÜROB Başkanı Müberra Eresin, turizmde ziyaretçi sayısı ve doluluklar açısından yükselişin devam ettiğini belirterek, şu görüşleri dile getirdi: “2022 yılı için bugüne kadar devam eden yükselişin devam edeceğini izliyoruz. Henüz kesin rakamları veremesek de Ağustos 2022’nin yılın en iyi sonuç veren aylarından biri olacağını düşünüyoruz. İstanbul özelinde Eylül ayı bugün için hiç fena görünmüyor. Özellikle tüm dünyada okulların açılış tarihiyle birlikte kültür turları ağırlıklı misafir ağırlamaya başlayacağız ve her yıl olduğu gibi misafir milliyetleri açısından baktığımızda istediğimiz çeşitliliği Eylül ayından itibaren daha net göreceğiz.Ortadoğu kökenli turistlerin ilgisi devam etmekle birlikte Eylül itibariyle yoğunluğu Avrupalı misafirlere bırakacaktır. Rusya, İran, İngiltere, Balkanlar, Bulgaristan, Latin Amerika, ABD ve Azerbaycan gibi turizm pazarlarımızda dikkat çekici oranlarda artışlar bekliyoruz.” 

28 Ağustos 2022 Pazar

TURIZOOM HOTELS & RESORTS ELBİSTAN’DA 

TURİZMİN SESİ


Turizmde 30 yılı aşkın deneyime sahip otel yatırım ve yönetim firması Turızoom Business Hotel& Spa Elbistanı hizmete açtı. Açılış törenine Elbistan Belediye Başkanı Mehmet Gürbüz, Elbistan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Paksoy, otel yöneticileri ve davetliler katıldı. Turizm Otelcilik sektöründe ulusal uluslararası deneyime sahip Turizoom International Hotel Management, bu deneyimini otel markasına dönüştürerek yurt içi ve yurtdışında Turizoom Hotels & Resorts adı altında hizmet vermektedir. 

turizoom-international-hotel-management-yonetim-kurulu-baskani-ali-can-aksu-004.jpg

Turizoom Hotels & Resort her otel konseptine uygun oluşturduğu alt yapı, standart ve satış pazarlama stratejileri ile franchise,Management,Consulting modellerinde hizmet veriyor. 

turizoom-international-hotel-management-yonetim-kurulu-baskani-ali-can-aksu-001.jpg

Turizoom international Hotel Management Yönetim kurulu Başkanı Ali Can Aksu ;  Turizoom Hotels 30 yıllık emeğin ve tecrübenin birikimi “Önceliğimiz Anadolu turizmine hizmet etmek. Otelcilik anlamında tüm tecrübemiz ve güçlü ekip arkadaşlarımızla Anadolu otelcilik kalitesini yukarılara taşımak ve tesislerin kazançlı hale gelmesini sağlamak olacaktır. Dolayısı ile bu hizmetimize Kahramanmaraş’ımızın ve ülkemizin de güzel ilçesi Elbistan da başlamaktan gurur duyuyoruz. Turizoom Business Hotel & Spa ile Elbistan'da yüksek kalite standartlarında hizmet vereceğiz.Hedeflerimizin başında istihdama katkı ve gençlerimize otelcilik alanında eğitim sağlamak olacaktır. Elbistan genç nüfusu ile çok önemli bir ilçe ve bu ilçede mutlaka bir turizm yüksekokulu olmalı. Turizoom olarak bunun öncüsü olabiliriz. 

turizoom-international-hotel-management-yonetim-kurulu-baskani-ali-can-aksu-003.jpg

Turizoom Hotels & Resort Genel Koordinatörü Aykut Bakay: Otelcilik standartlarımıza yılların birikimini ekledik. Turizoom Business Hotel & Spa Elbistan 5 yıldız standardı, geniş ferah odaları. Kaliteli hizmet anlayışı Lezzetli yemek ve Starbucks cafe hizmeti ile misafir memnuniyetini ön planda tutacaktır. 

Turizoom Business Hotel Elbistan ve Visaport yönetim kurulu Başkanı Mehmet Aydın;Elbistan da otelcilik yatırım  ile şu ana kadar yaklaşık 150 milyon TL yatırım bedeline ulaştıkları ve kaliteli hizmet anlayış için uluslararası yüksek deneyime sahip Turizoom İnternational Hotel Management i seçtiklerini ve Elbistan’a yatırım yapmaya devam edeceklerinin ifade etti.Öte yandan Elbistan’da turizm potansiyelinin artması ile istihdama ciddi katkılar sağlanacaktır. Elbistan’ın en büyük şansı genç, dinamik ve üretken bir Belediye Başkanının olması. Belediye Başkanı Sayın Mehmet Gürbüz’e desteklerinden dolayı çok teşekkür ederiz. 

Elbistan Belediye Başkanı Mehmet Gürbüz;“Şu anda ilk küresel bir marka zincirinin belki de ilk halkasını Elbistan'da Turizoom oluşturmuş oldu. Hayırlı olmasını temenni ediyorum. Elbistan'ımıza, şehrimize değer katan kardeşlerimiz. Ve şehre inandıkları için de huzurlarınızda Elbistan adına teşekkür ediyorum. Bu şehre inanıp daha da güzelleştirmek için, kaliteye değer katmak için bulundukları ortamda şehrin adeta bir turizm elçisi gibi davranıyorlar. Bunlar kente değer katan güzellikler. Onlarla daha güzel ve daha yeni markayla birlikte, farklı hizmetleri birlikte düşünüyorum. Çok güzel yatırımların habercisi olsun bu” şeklinde konuştu.

turizoom-international-hotel-management-yonetim-kurulu-baskani-ali-can-aksu-002.jpg

Konuşmaların ardından açılış kurdelesi kesildi ve davetlilere çeşitli ikramlarda bulunuldu

27 Ağustos 2022 Cumartesi

ANTALYA TURİZM FUARI 27-28 EKİM’DE

27 -28 Ekim 2022 tarihlerinde Antalya Expo Center ANFAŞ’ta gerçekleşecek olan ATF22, 20 ülkeden davetli 15 bin  turizm profesyonelini ağırlayacak olmanın heyecanı içinde. Dördüncü kez kapılarını açmaya hazırlanan ATF22, yine birbirinden farklı seçkin markaları ve profesyonelleri buluşturacak. 2023 yılına dair ilk sözlerin söyleneceği ilk fuar olma özelliği ile dikkat çeken ATF22, yeni yıl için sektöre motivasyon ve güç katacak.



Her şey dahil konseptiyle ön plana çıkan ATF, her yıl olduğu gibi bu yıl da ulusal-uluslararası tur operatörleri, offline-online seyahat acenteleri, konaklama sektörü markaları, havayolları, ulaşım firmaları, etkinlik firmaları, ulusal-uluslararası turizm destinasyonları, bilişim teknolojileri, hizmet ve finans sektörü gibi turizm sektöründe yer alan aktörlere ev sahipliği yapacak.

REKOR B2B GÖRÜŞME

Antalya Turizm Fuarı, 4. kez Türkiye turizminin çalıştığı tüm pazarların önemli aktörlerini ve segmentlerini kurumsal olarak yerinde pazarlama temasıyla Antalya’da buluşturarak, Türkiye turizmi adına inovatif yapısıyla fark yaratmaya devam edecek.

ATF ile bir araya gelen tüm paydaşlar “yerinde pazarlama” prensibiyle Türkiye turizmi için çok önemli bir pazarlama faaliyeti, network imkanı bulacak. İki gün boyunca B2B görüşmelere ev sahipliği yapacak olan fuar bugüne kadar 500 bin üzerinde B2B görüşme hacmi yaratmış olup bu yıl da 150 bin rekor görüşme sayısına ulaşmayı hedefliyor.

KAYNAK PAZARLARDAN ÖNEMLİ PATNERLER ATF’DE

ATF22'de CIS pazarı, Avrupa pazarı, Balkan & Baltık pazarı, İç pazar ve Ortadoğu pazarlarının en önemli operatörleri ile kurumsal temsiliyet sağlayacak. ATF 2022’ye, 20 ülkeden toplam 10 bin turizm sektörü profesyoneli bir araya gelecektir. 

TURİZM SEKTÖRÜNÜN ÖNDE GELEN İSİMLERİ ATF22 PANELLERİ’NDE...

ATF 2019 yılında ilk defa sivil inisiyatif ile gerçekleştirilmiş olan Swot analizlerine yenilikleri ile devam edecek. Bu doğrultuda Antalya Turizm Fuarı panellerinde uzmanlık alanlarında önemli isimleri ağırlayarak durum değerlendirmeleri yapılacak. İki gün boyunca sürecek olan ATF analizleri yurt içi ve yurt dışından gelen ve sektöre yön veren isimler ile 10 farklı konu başlığında uzmanlıklarını ve Türk turizminin gelişimi için durum değerlendirmelerini katılımcılar ile paylaşacaklar.

İçeriği ve önemli panelistleri ile fuara damga vuracak olan

ATF22 panel konu başlıkları ise;

27  -  28.10.2022

SALES & MARKETING

MANAGEMENT & CAREER

DESTINATION & DEVELOPMENT

TRAVEL TECH

EUROPEAN MARKET

CIS MARKET

DOMESTIC MARKET

EMERGING MARKETS

ONLINE MARKET


ATF22’NİN PARTNER ÜLKESİ KKTC VE PARTNER DESTİNASYON PALANDÖKEN

Antalya Turizm Fuarı, her geçen yıl partnerleriyle daha da güçleniyor. Katılımcı ağını gitgide büyüten ATF, bu yılda hem partner destinasyonu   Erzurum / Palandöken- Ejder 3200 ve KKTC Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile başarı çıtasını yükseltiyor.

GALA GECESİ VE AFTER PARTY İLE EĞLENCELİ VE ŞAŞIRTICI

ATF ilişkileri daha da pekiştirmek adına 27.10.2022 akşamı ATF alanında turizm sektörünü yine iddialı “ATF Welcome Gecesi” ile turizm camiasını şaşırtmaya hazırlanırken fuarın kapanışını da daha öncede olduğu gibi yine 28.10.2022’de çılgın bir parti ile gerçekleştirmek için hazırlanıyor.

ATF NEDİR, MİSYON VE VİZYON

2004 yılında GM Center çatısı altında kurulan ve 18 yıldır turizm profesyonellerinin referans kaynağı olarak aylık yayınlanan GM TURİZM VE YÖNETİM DERGİSİ aynı zamanda 2014 yılından bu yana güncel haber portalı gmdergi.com ile turizm endüstrisine katma değer yaratmaya günümüzde devam ediyor. GM Dergi tarafından 2010 yılında Turizm sektörünün en geniş kapsamlı ödülleri QM Awards’ı sektöre kazandıran GM Center Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Meral, yine sektöre katkı sunmak amacıyla 2019 yılında GMT Fuarcılık şirketini kurarak Antalya Turizm Fuarı’nı turizmin kalbi Antalya’ya kazandırmanın haklı gururunu yaşıyor.

GMT Fuarcılık, GM Center bünyesinde barınan turizminin kalbi Antalya’da, bir vizyon ile turizm fuarlarına yeni bir soluk getirmeyi kendisine amaç edinmiş bir şirkettir. 2019 yılından itibaren başlattığı Antalya Turizm Fuarı, turizm ürünlerinin ‘’yerinde pazarlama’’ ilkesini büyük bir istikrarla devam ettirmektedir. 

TURİZM MEMLEKET MESELESİDİR

Her yıl Ekim ayının son haftasında iki gün boyunca sadece turizm profesyonellerine yönelik gerçekleşen ve kendisini var eden “Turizm memleket meselesidir’’ mottosuyla sektör profesyonellerine turizmin kalbi Antalya’da bir ev sahipliği yapıyor. Her yıl yeni fikirleri ve birliktelikleri kendine has vizyonu ile büyük bir platformda buluşturuyor.


HER ŞEY DAHİL FUAR

Antalya Turizm Fuarı, bir benzeri daha olmayan “HER ŞEY DAHİL FUAR” konseptine imza atmanın gururunu yaşıyor. Standart dizaynı, sadeliği ve daha önce hiç görülmemiş konsept bütünlüğü ile tüm katılımcılara fuarda benzersiz bir hizmet anlayışı sunuyor. Stant dizaynı, kurulumu, yiyecek – içecek hizmeti, ücretsiz internet hizmetlerini bir paket halinde sunuyor. ATF’de katılımcıları ise iki günlük fuar boyunca sadece iletişim ve iş birliğine konsantre oluyor.

KİMLER KATILIYOR?

ATF’ye konaklama sektörü markaları, ulusal ve uluslararası operatörler, offline ve online pazarlama ve satış acenteleri, seçkin markalar, ulusal ve uluslararası turizm destinasyonları, ülkeler, havayolu ve transfer firmaları, uluslararası teması olan firmalar, bilişim teknolojileri, hizmet ve insan kaynağına dayanan, markasını pazarlamak hedefinde olan profesyoneller katılıyor.

 Antalya Turizm Fuarı, Türkiye ile birlikte tüm dünya pazarlarına misafir üreten seyahat acentelerini ve Türkiye kaynak pazarlarının en etkin tur operatörlerini ve turizm sektörüne hizmet, bilgi, kabiliyet üreten firmalarını bir arada bulabilme imkanı sunuyor.

Toplamda 21 bin 400 ziyaretçi olmak üzere yirmi ülkeden 6000 ‘in üzerinde seyahat acente yetkilisini Antalya Turizm Fuarı’nda ağırlayan ATF, Türkiye turizm sektörü adına bir Türk markası olarak fark yaratıyor.

       

 

26 Ağustos 2022 Cuma

TÜRSAB'ın yeni yasasını çıkar aday değilim

TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, TÜRSAB TV canlı yayınında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy'a TÜRSAB'ın yeni yasasını istediğimiz şekilde çıkar, önümüzdeki seçimlerde Başkan adayı olmayacağım dedi. TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya TÜRSAB TV'de gazeteci Mehmet Güneli moderatörlüğünde yayınlanan  "Firuz Bağlıkaya ile TÜRSAB Gündemi" canlı yayınında soruları cevapladı

YASAMIZI BAKANLIĞIN GÖNDERDİĞİ SON ŞEKLİYLE ÇIKARTIN, BEN ADAY DEĞİLİM

İlk dönemimiz borçla, icrayla, hacizle, mahkemeyle, savcılıkla geçti. İkinci dönemimizde pandemi dolayısıyla bir araya gelemeden, uzaktan üyelerimizin sorunlarına mümkün olduğu kadar merhem olmaya çalıştık. Önümüzdeki dönem bir önceki dönem için planladığımız şeyleri hayata geçirip, yasamızın çıkması için uğraşacağız. TÜRSAB'ın şeffaf olması, ticarete bulaşmaması, üyeleriyle rekabet halinde olmaması, kurumsallaşmasıyla ilgili süreçlerimizi tamamladık. 3 ayda bir bilançolarımız yayınlanıyor. dijitalleşmeyle ilgili TÜRSAB aplikasyonumuz yayınlandı artık üyelerimiz her şeyi dijital ortamda yapabiliyor. Biz kendi yapabileceğimiz her şeyi yaptık. Sadece yasal düzenlemeyle ilgili mücadelemiz ve bunun Ankara'da kamuoyunun oluşturulması ve bunun realize olmasıyla ilgili çalışmalarımızı tamamlayacağız yeni dönemde. En önemli görevimiz bu. Biz yasanın çıkması için uğraşıyoruz. Her hangi bir koltuk için değil. Gerçekten önümüzdeki seçimleri değil gelecekteki nesilleri düşünerek hareket ediyoruz. Biz bu mücadeleyi vermezsek seyahat acentacılığı yapmak imkansız hale getirebilir. Bize muhalefet eden arkadaşlarımız adına da hareket ediyoruz. Hep şöyle bir şey kulağıma geliyor " Firuz bey olduğu için yasa çıkmıyor." Ben buradan ilan ediyorum. TÜRSAB seçimlere 3 ay var daha. Yasa seyahat acentalarının istediği şekilde çıksın ben aday değilim. Madem benim için çıkmıyor. Benim burada olmamı istemiyor musunuz. Rakiplerime maddi manevi destek mi oluyorsunuz. Hiç böyle şeyler yapmaya gerek yok. Yasamızı bakanlığın gönderdiği son şekliyle çıkartın ben aday değilim"

tursab-baskani-firuz-b-baglikaya-012.jpg

VERDİĞİM SÖZLERİ YERİNE GETİRENE KADAR ADAYIM' DEDİ, NEDENİNİ AÇIKLADI

Programın moderatörü Mehmet Güneli'nin Bağlıkaya'ya ilk sorusu  Önümüzdeki TÜRSAB seçimlerinde Başkan adayı olacak mısınız' sorusunu sordu.

mehmet-guneli-001.jpg

Bağlıkaya soruya net cevap verdi: Doğal olarak adayım. Bağlıkaya önümüzdeki TÜRSAB seçimlerinde aday olmasının sebebini de şöyle açıkladı. "Doğal olarak adayım, adaylığım devam ediyor. Verdiğimiz sözleri yerine getirene kadar, acentaların lehine olacak yasal düzenlemeler hayata geçirilene kadar göreve devam etmeyi düşünüyorum. Açıkçası yapacağımız çalışmalar için 2 dönemin yeteceğini düşünmüştük ama araya pandemi girdi. 2 yıla yakın bir süre pandeminin etkileriyle geçti. Bir dönem daha görev yaparak çalışmalarımızın eksik kalan kısımlarını tamamlamak istiyoruz.

BAZILARI 2 DÖNEM DERKEN 4+4 YIL DEDİĞİMİZİ UNUTUYOR

Bazılarının, kendisinin daha önce söylediği TÜRSAB Başkanlarının 2 dönemden fazla görev yapmaması gerektiğine dair sözlerini seçim atmosferine girilirken yeniden getirdiğini belirten Bağlıkaya, Bunu söyleyenler 2 dönem derken 1 dönemin 4 yıl olması gerektiği sözlerimizi saklıyor. Mevcut durumda 1 dönem 2 yıl. Benim söylediğim 2 dönem 4+4 yıl toplam 8 yıl şeklindeydi. Bu dediğimiz bizim hazırladığımız yasa taslağında da var zaten. 1 dönem 4 yıl olmalı, Ticaret Odalarındaki gibi bir başkan iki dönemden fazla başkan olmamalı." dedi.

DAHA ÖNCEKİ RAKİPLERİMİZ ŞİMDİ BİZE DESTEK OLUYORLAR

Bağlıkaya, TÜRSAB'ın önceki seçiminde Başkan adayı olan Davut Günaydın'ın bu seçimlerde kendisini destekleyeceğine yönelik sorularla ilgili şu ifadeleri kullandı. " Daha önce bize rakip olarak çıkmış arkadaşlarımız bizim ne yaptığımızı gördükleri için bize destek oluyorlar. Bu dönemin ne kadar önemli olduğunu, gerçekten nasıl bir mücadele verdiğimizi gören arkadaşlarımız yalnız Davut bey değil geçen seçimde karşımızda yer alan arkadaşlarımızda bizim tarafımızda yer alıyor. Geçen dönem ibra olmayan arkadaşlarla şahsi bir durumumuz yok. İbra edilmemenin gerekliliği neyse biz yasal müracaatımızı yaptık. Bundan sonrası yargının işi. Bu arkadaşlar durumun hakkını teslim ediyorlar, mücadelemizi takdir ediyorlar ve bizim yanımızda yer alıyorlar. Onlara teşekkür ediyorum. Şahsi meseleleri bir kenara bıraktılar."

MİLLETVEKİLİ OLMAK İSTİYOR MU?

Bazı partilerle temas halinde olduğu, TÜRSAB'da Başkanlık seçimlerinin ardından milletvekili adayı olacağına yönelik söylentilerle ilgili de soruları yanıtlayan Bağlıkaya şöyle konuştu: " Bize böyle bir teklif yok. Bizim böyle bir çabamız yok. Partilerle falan bir alakamız yok. Herkesin uydurduğu kendine. TBMM'de 23 komisyonda 400'e yakın milletvekili görev yapıyor. Bu kadar milletvekili içinde CV'sinde turizmci yazan sadece 9 milletvekili var. Turizm komisyonun adı da: Bayındırlık, İmar ve Turizm komisyonu. Turizm komisyonu neden yok tek başına. Hani cari açığı tek başına kapatan sektördük. Gönlümden geçer ki mümkün olduğu kadar turizmci arkadaşımız milletvekili olsun."

Havayolu Bilet Satış Personeli Açığı Kapanacak

TÜRSAB Havayolu Bilet Satış Personeli Yetiştirme ve İstihdam Programı Lansmanı Gerçekleşti


TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) 25 Ağustos tarihinde Havayolu Bilet Satış Personeli Yetiştirme ve İstihdam Programı kapsamında Amadeus, Sabre ve Travelport ile protokol imzaladı. 

SEKTÖRDEKİ AÇIK KAPANANA KADAR EĞİTİMLERE DEVAM EDECEĞİZ

tursab-baskani-firuz-baglikaya-amadeus-cigdem-cengizsabre-banu-altunsoytravel-port-sunny-gupta.jpg

TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya; “Sektördeki nitelikli personel ihtiyacının karşılanması için başlattığımız toplantımıza hoşgeldiniz. Seyahat acentacılığında, turizm ve havayolu konusunda nitelikli eleman sıkıntılarını çözüme ulaştırmak için Havayolu Bilet Satış Personeli Yetiştirme ve İstihdam Programını Amadeus, Sabre ve Travelport ile işbirliği içerisinde gerçekleştirmekteyiz.

tursab-baskani-firuz-baglikaya-amadeus-cigdem-cengizsabre-banu-altunsoytravel-port-sunny-gupta-006.jpg

Aktif hale getirdiğimiz TÜRSAB Akademi çatısı altında sektörümüzün kalifiye elaman ihtiyacının karşılanması için gerekli adımları atıyoruz. Global dağıtım sistem firmalarından Amadeus, Sabre ve Travelport ile Havayolu Programı 2’şer aylık programlar halinde devam edecek, eğitimlere sektördeki açık kapanana kadar İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya’da da devam edeceğiz. Değerli işbirlikleri için saygıdeğer firma temsilcilerine ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum” dedi. 

tursab-baskani-firuz-baglikaya-amadeus-cigdem-cengizsabre-banu-altunsoytravel-port-sunny-gupta-008.jpg

BU PROGRAM İLE SEKTÖRDE TAZE KAN NİTELİKLİ PERSONEL HEDEFLENMEKTEDİR

tursab-baskani-firuz-baglikaya-amadeus-cigdem-cengizsabre-banu-altunsoytravel-port-sunny-gupta-001.jpg

Havayolu Bilet Satış ve IATA İhtisas Başkanı Numan Olcar; “Pandemi dönemi pek çok sektörde olduğu gibi sektörümüzü ve havayolunu da etkiledi. Acentalardaki personel yetersizliği havayolundan paydaşları olan tüm departmanlarda hissedildi. Piyasada gördüğümüz bu sıkıntı çerçevesinde bir plan gerçekleştirildi. Sektörde liyakat çok önemli, işi bilen insanların yapması çok önemli. Yeni bir personel yetiştirilmesi ve taze kan sağlanması bu projenin temelini oluşturdu. Mevcut olan personele de destek olunacaktır. Ama sektöre yeni girecek olan, meslek olarak sektörü seçen gençleri, taze kanı hedeflemektedir. İlk kez bir masa etrafında bir araya geldik, TÜRSAB olarak bundan memnuniyet duymaktayız. Rakip olan firmalar bu proje ile bir araya geldi. İş ortaklarımız ve paydaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi. 

AMADEUS EĞİTİMLERİYLE SEKTÖRÜN CANLANMASINA KATKI SAĞLAYACAĞIZ

tursab-baskani-firuz-baglikaya-amadeus-cigdem-cengizsabre-banu-altunsoytravel-port-sunny-gupta-003.jpg

Amadeus Pazarlama ve İletişim Müdürü Çiğdem Cengiz; “Amadeus adına teşekkürlerimi sunuyorum. Projenin başından beri tüm paydaşlarla birlikte çalıştık. Eğitimli personel ve yeteneklerinin keşfedilmesi ve nitelikli personel açığının kapatılması için projede emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Çalışanlarımızı ve teknolojimizi bir araya getirerek öğrenmeye ihtiyaç duyanlar için seyahat ve turizm alanında ihtiyaca yönelik Amadeus eğitimlerine erişimleriyle sektörün canlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz. Sektör için olumlu etkiler getireceğine inanıyoruz. Sektör adına hayırlı olmasını diliyoruz” dedi. 

BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR BU PROJENİN TÜM TÜRKİYE’YE YAYILMASINI DİLİYORUM

tursab-baskani-firuz-baglikaya-amadeus-cigdem-cengizsabre-banu-altunsoytravel-port-sunny-gupta-002.jpg

Sabre Satış Müdürü Ferah Banu Altunsoy; “Projenin içerisinde olmaktan son derece mutluyuz. Eğitim konusu çok önemli, sektörün içerisindeyiz. Ancak her zaman birlikten kuvvet doğar. 2014 yılından bu yana Türkiye’deki acentalarla çalışıyoruz, sektöre kalıcı personel yetiştirmek hem turizm adına hem de bizler için çok önemli. Kazan kazan stratejisi olacaktır diye düşünüyorum. Türkiye’de İstanbul ile başlayan bu projenin tüm Türkiye’ye yayılmasını ve örnek olmasını diliyorum” dedi. 

BU PROJE İLE BİZDEKİ HAVAYOLU VE TURİZM SEKTÖRÜNE BAĞLILIK UMARIM SİZLERE DE GEÇER 

tursab-baskani-firuz-baglikaya-amadeus-cigdem-cengizsabre-banu-altunsoytravel-port-sunny-gupta-004.jpg

Travel Port Bölgesel Ekip Lideri Sunny Gupta; “Emeklerinden dolayı tüm paydaşlara teşekkür ediyorum. Sektörde bir ilki gerçekleştirdik. Toplu olarak bunu yapabildiğimiz için TÜRSAB’a çok teşekkür ediyorum. Tek bir çatı altında bunu gerçekleştirmek çok kıymetli. Eğitim sonrasında bizlerin içindeki havayolu ve turizm sektörüne bağlılık umarım sizlere de geçer ve uzun yıllar sizlerle çalışabiliriz. Teşekkür ederiz” dedi.

tursab-baskani-firuz-baglikaya-amadeus-cigdem-cengizsabre-banu-altunsoytravel-port-sunny-gupta-005.jpg

İMZALAR ATILDI

Havayolu Bilet Satış Personeli Yetiştirme ve İstihdam Programı kapsamında TÜRSAB, Amadeus, Sabre ve Travelport arasında protokol imzalandı.

BAŞVURULAR 30 AĞUSTOS’A KADAR DEVAM EDİYOR

Başvurular 30 Ağustos’a kadar devam ediyor. Şu ana kadar 134 kişi İstanbul’dan, 32 kişi Ankara’dan, 25 kişi Antalya’dan ve 23 kişi İzmir’den başvurdu. 6 aşamalı olarak gerçekleşecek eğitim sınav ve işe yerleştirme ile son bulacak. 

TOPLANTI SONUNDA PLAKETLER TAKDİM EDİLDİ

Amadeus, Sabre ve Travel Port paydaşlarına plaket takdim edildi. 

tursab-baskani-firuz-baglikaya-amadeus-cigdem-cengizsabre-banu-altunsoytravel-port-sunny-gupta-013.jpg

tursab-baskani-firuz-baglikaya-amadeus-cigdem-cengizsabre-banu-altunsoytravel-port-sunny-gupta-010.jpg

tursab-baskani-firuz-baglikaya-amadeus-cigdem-cengizsabre-banu-altunsoytravel-port-sunny-gupta-009.jpg

Toplu aile fotoğrafı çekimi ile toplantı sona erdi.

tursab-baskani-firuz-baglikaya-amadeus-cigdem-cengizsabre-banu-altunsoytravel-port-sunny-gupta-011.jpg


19 Ağustos 2022 Cuma

MUTFAĞIN YILDIZLARI BODRUM’DA

3 Michelin yıldızlı Thomas Bünhen, Be Premium Bodrum içinde yer alan Notias Restaurant’da menüsünü lezzet tutkunları ile buluşturmaya başladı. Cemiyet ve sanat dünyasından pek çok isim ünlü şefin menüsünü deneyimlemek için Bodrum’daydı. 


Almanya’nın en ünlü şeflerinden olan Thomas Bünher, pek çok etkinlikte pek çok ünlü misafiri ağırlamış ve beğeni kazanmış.Şefin ünlü misafirleri arasında tenisde Dünya çapında dereceleri olan Steffi Graf ve Boris Becker’de var. Misafirlerden, başarılı oyuncu Hayal Köseoğlu, Michelin Yıldızlı şefin menüsünü deneyimlemenin bir ayrıcalık olduğunu söyledi.

Dünya mutfağına, tutkuları ve özgünlükleriyle yön vermiş Michelin yıldızlı şeflerini tüm yaz boyunca misafirleri ile buluşturmaya devam edecek olan otel grubunun Satış ve Pazarlama Koordinatörü Volkan Gökay, ‘Be Premium Bodrum'u Bodrum turizminde farklı bir noktaya getirmek için yaptığımız çalışmalarımız sürüyor. Türkiye’de ilk defa yapılan bu organizasyonda dünyaca ünlü, kendi mutfaklarında fark yaratmış 5 değerli Michelin yıldızlı şefi ağırladık. Bu büyük organizasyonla; hem Türkiye turizmine, hem de Bodrum'un gastronomi merkezi olarak gelişmesine katkı sağlamaktan mutluluk duyuyoruz. Önümüzdeki yılda bu benzersiz deneyimi misafirlerimizle buluşturmak için çalışmalarımıza başladık.’ dedi.

Üç Michelin Yıldızlı Chef Thomas Bühner

Almanya’nın en önemli şeflerinden biri olarak Avrupa gastronomisine yön veren Thomas Bühner de pop-up event’in konukları arasında. İlk Michelin yıldızını 1996’da La Table’da kazanan ve ardından 1998’de ikinci kez bu onura layık görülen Thomas Bühner, 2006 yılında Gault Millau’s Chef of the Year seçildi. Aynı yıl Osnabrück’teki Restaurant La Vie’nin yönetimini devralan Bühner, bu süre zarfında Relais & Chateaux’nun Büyük Şef’i oldu. 2011 yılında üçüncü kez Michelin yıldızına layık görülen Bühner, mutfak uzmanlığının ötesinde çalıştığı tüm mutfaklarda teşvik ettiği karşılıklı saygı ve rasyonalist tavırla her anlamda gerçek bir profesyonel olduğunu dünyaya kanıtlamış durumda. Başarılı Şef Bühner, 15 Ağustos – 1 Eylül tarihleri arasında be Premium Bodrum Notias Restaurant’a pop-up event’i için konuk oluyor. Sözen Grup işbirliği ile gerçekleşen bu etkinlik kapsamında; 15-31 Ağustos tarihleri arasında Almanya’dan üç Michelin yıldızlı Thomas Bühner ve Eylül ayında da Japonya'dan bir yıldızlı Yoji Tokuyoshi, Notias Restaurant’da menülerini misafirlerin beğenisine sunacaklar.

12 Ağustos 2022 Cuma

Bursa Lezzetlerini Macaristan’da Tanıttı

Bursa Gastronomi Turizmi Derneği (Bursa GTD), Bursa’nın Coğrafi İşaretli lezzetlerini tüm dünyaya tanıttı.Yaklaşık 300 bin davetlinin katıldığı, 27 Türk boyunu bir araya getiren, Hun-Türk kardeşliğini simgeleyen kurultayda, Bursa Gastronomi Turizmi Derneği (Bursa GTD), Bursa’nın Coğrafi İşaretli lezzetlerini tüm dünyaya tanıttı. Macaristan’ın Bugac kasabasında yapılacak olan, Büyük Turan Kurultayı’nda, Bursa Gastronomi Turizmi Derneği (Bursa GTD), Bursa’nın coğrafi işaretli lezzet ürünlerini tanıtmaya hazırlandı. 

Budapeşte’de bulunan Yunus Emre Enstitüsünde gerçekleşen lansmana Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur AKTAŞ, Bursa Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Yüksel AKTAŞ Türk-Soyu Genel Sekreteri Sultan YAREV, Türk Devletleri Teşkilatı Başkanı Baghdad AMREYEV, Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Gülşen Karanis EKŞİOĞLU ve Yunus Emre Enstitüsü Başkan Yardımcısı Abdullah Kutalmış YALÇIN katılım sağladı. Bursa yerel lezzetlerini, ipek böceğini, el sanatlarını ve coşkulu halk danslarıyla Bursa Kültür ve Sanat Vakfı, Macaristan’da bulunan yerli ve yabancı turistlere Bursa kültürünü tanıttı.

bursa-buyuksehir-belediye-baskani-alinur-aktasbursa-gastronomi-turizmi-dernegi-baskani-yuksel-aktas.jpgAçılış konuşmalarını yapan, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur AKTAŞ; “2022 Yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilen Bursa’dan herkese selamlar getirdik, zengin ve kadim bir kültüre sahip olan, Bursa’nın, bu kurultayda onur konuğu olması, bizlere şeref verdi. Tüm dünyaya hitap eden kültürümüzü ve yerel zenginliklerimizi Bugac’da sergileyeceğiz. Aynı zamanda Türk Kültürünü ve Türk lezzetlerini sadece bölgemizde değil, çeşitli ülkelerde yapacağımız etkinliklerle tanıtmaya devam edeceğiz.”

bursa-buyuksehir-belediye-baskani-alinur-aktasbursa-gastronomi-turizmi-dernegi-baskani-yuksel-aktas-001.jpg

“BURSA GASTRONOMİSİNİ DÜNYAYA TANITMAYA GELDİK.”

Macaristan’ın Bugac kasabasında yapılacak olan, Büyük Turan Kurultayı için tüm hazırlıklar tamamlandı. Bursa’dan gelen heyet, Yunus Emre Enstitüsünde protokolün katılımıyla lansman gerçekleştirdi. Yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği lansmanda, Bursa Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Yüksel AKTAŞ, şu ifadelere yer verdi; “Bursa Gastronomi Turizmi Derneği (Bursa GTD) olarak, iki yılda bir düzenlenen Büyük Turan Kurultayı’na, derneğimizin yönetim kurulu ve yönetim kurulu içerisinde bulunan şeflerimizle, üzerimize düşen ne görev varsa yapmak için katıldık. Birbirinden hünerli şeflerimiz, Bursamızın coğrafi işaretli lezzetleri olan, Kestaneli Pilavı, Muradiye Çorbası, Tahanlı Pidesi, Cevizli Lokumu, Kemalpaşa Tatlısı, Süt Helvası ve cevizli tatlılarımızı burada hazırlayarak, katılımcılarla buluşturdu.” Bursa Gastronomi Turizmi Derneği (Bursa GTD), Bursamızın eşsiz lezzetlerini tüm dünyaya tanıtma misyonuyla çalışmalarının ilk durağı olan Macaristan, Budapeşte’de bulunan Yunus Emre Enstitüsünün ardından, sonraki durağı Bugac’da yapılacak olan ve yüzbinlere yerel ve yabancı ziyaretçinin katılım sağlayacağı Büyük Turan Kurultayı olacak.

9 Ağustos 2022 Salı

Eyüpsultan Çiftalan Halk Plajı Açıldı 

Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken, göreve geldiği günden bugüne eğitimde, sağlıkta, sporda, sanatta ve sosyal yaşamda birbirinden güzel projelere imza attı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “41 Ayda 41 Eser” sloganı ile geçtiğimiz günlerde açılış yapılan, Eyüpsultan’a değer katan bu önemli projelerden birisi de Çiftalan Plajı. Eyüpsultan’ın Karadeniz'e kıyısı bulunan, Çiftalan Mahallesinde vatandaşların hizmetine açılan Çiftalan Plajı’ndan aynı anda 500 kişi faydalanabiliyor. Çiftalan Plajı, şehrin stresinden ve yoğunluğundan birkaç saatliğine de olsa kurtulmak isteyenler için İstanbul’un merkezinde keyifli bir haftasonu geçirme imkanı sunuyor.

eyupsultan-ciftalan-halk-plaji.jpg

SADECE OTOPARK ÜCRETİ VAR

Eyüpsultanlıların aileleriyle birlikte denizin ve doğanın tadını doyasıya çıkarmak için önemli bir alternatif sunan Çiftalan Plajı’nda vatandaşlar ücretsiz bir şekilde şezlong ve şemsiyelerden faydalanabiliyor. Sadece otopark ücretinin alındığı plajda soyunma kabinleri, duş alanları, tuvaletler, kafeterya, revir alanı yer alıyor. Vatandaşların güvenli bir şekilde denize girebilmeleri ve denizin tadını doyasıya çıkarabilmeleri için plajda cankurtaran kulesi ve cankurtaran ekibi de bulunuyor.

HAFTADA 3 GÜN KADINLARA ÖZEL

Çiftalan Plajı Pazartesi günleri bakım ve genel temizlik çalışmaları gerçekleştirildiği için kapalı; Salı, Cumartesi, Pazar günü aileler ve Çarşamba, Perşembe, Cuma günleri ise sadece kadınlar yararlanıyor.


6 Ağustos 2022 Cumartesi

Türk  Vatandaşlarının Schengen Ülkelerine Vize Sorunu ve Sektörümüze Olumsuz Yansıması

Son zamanlarda Schengen ülkelerinde başvuruda yetkili seyahat acentalarının ve kişisel başvuruda bulunan vatandaşlarımızın ciddi anlamda şikayetleri olup, bu konu ile ilgili çözüm yollarının  aranmasının  başlatılması gerektiğine inanıyorum.


Covid-19  pandemi süresince kapalı kalan kapılar, sürecin hafiflemesi sonrasında yavaş yavaş  kapılarını açtıklarında  kısıtlı  randevu ile kısıtlı  başvuru alma, vize değerlendirme sürelerinin uzaması başlarda doğru, mantıklı,anlaşılabilir olarak geliyordu. Ancak artık Covid-19 kısıtlamalarının neredeyse tüm ülke uçuşlarında kaldırılması ile vize sürecinde rahatlama olacağını düşünürken tam tersi bir durumla karşı karşıyayız.

Schengen grubu ülkelerde randevu almak başlı başına bir problem, birkaç başvuru merkezi randuvular kapalı iken “VIP randevu” ücretleri ile aynı gün başvuruları almaları mümkün olduğundan birçok pasaport sahibi ekstra maliyetler ile bu yıl başvurmak zorunda kaldı, bunun yanı sıra başvuru merkezleri bir çok ülkede randevu oluşturmayı ücretli hale getirdi!  

Yaklaşık 2 yıl gibi bir süreçte evet hepimizin büyük maddi kayıpları var, fakat kayıpları bu şekilde telafi etmek ne derecede  doğru?

Neticede evde 2 yıl oturan ve gezmeye ihtiyacı olan ve aynı ekonomik sıkıntıları yaşayan vatandaşımıza ekstra bir yükümlülük nedendir?

VİZE  REDDİNDE NEDEN ARTIŞ VAR?

Gelen vize reddine bakıldığında öncelik;

KALIŞ SEBEBİNİZ YETERLİ GELMEDİ

Münferit olarak otel ve ulaşım belgesi sunsanızda, satın alınmış paket tur  sunsanızda bu madde en çok çıkan madde. Türkiye’nin yaşamış olduğu ekonomik sorunlar vatandaşımızı yurtdışına kaçacak olarak nitelendirmekte. 65-70 yaşındaki insanımız dahi!

Neden bu şekilde nitelendiriliyoruz?  

En çok göç alan ülke – en kolay vatandaşlık veren  ülke  olduğumuz  için olabilir mi?

Çünkü İran ve Suriyeli vatandaşlar Türkiye’yi bir basamak olarak görmekte ve 2-3  yıl Türkiye’de düzenli yaşam ispat ettiklerinde Avrupa’ya vize alıyorlar ve dönmüyorlar.  

Birde gerçekten amacı dönmemek olan vatandaşlarımız var. Ama artık başvuru sahibinin amacının ne olduğunu başvuru merkezindeki görevliler dahi anlayabiliyorken, vize veren yetkililerin bu ayrımı yaparak vize vermesi  gerekmez mi?

Daha  önce birçok kez Avrupa ülkesine çıkmış, Türkiye’ye geri döneceği garanti olan, istenilen tüm belgeleri doğru olarak sunmuş vatandaşlarımıza bile bu sebep red olarak verilebiliyor. Yani deyim yerinde ise; “KURUNUN YANINDA YAŞ DA YANIYOR! “

MADDİ İMKANLARINIZ YETERLİ GÖRÜLMEDİ

İş yeriniz var, evleriniz var, arsalarınız var, bankada Eurolar - USDlar – TL hesaplar var ama yeterli görülmüyorsunuz!!! Bu gerçek J ya da bankada seyahat masraflarınıza yetecek kadar bakiye var, ama RED.  

Bunlar daha önce bazı durumlarda kabul edilebilen nedenlerdi. Ama artık her şey olsa da vize almasına engel bir durum olmasada, sebepsiz olarak gösterilen nedenler…

VİZELERİN SONUÇLANMA SÜRELERİ  NEDEN BU KADAR UZADI?

Başvuru merkezlerinin bir bahanesi var:

“AŞIRI TALEP VAR“

Randevu almak bu kadar zor iken nasıl aşırı talep olabilir, neden işlemler bu kadar uzuyor, başvuru merkezlerinin web sayfalarında bazı güncellemeler yok, baktığınızda halen 15  iş günü sürecinde vize neticelenir yazmakta. Biz acenta olarak süreci biliyoruz ama bilmeyen vatandaş! bilmeden uçak biletlerini alanlar - otel parasını ödeyenler – tur parasını ödeyenler hepsi ziyan.

Vize sürecinini 12 haftaya uzatan ülke var.
Neden? Nereden, nasıl sorgulayacağız?

ÇIKAN VİZELER DAHİ NEDEN TEK GİRİŞ VE KISA  SÜRELİ?

Daha  önce pasaportunuzda uzun süreli ve çok girişli vize olması artık önemli değil. Pasaport sahibi 2 yıllık vizem vardı, bana bu sefer 5 yıllık verirler umudu ile başvuru yapıyor ama gelen  vize 10-15 günlük tek girişli.

RED ALINMA  SEBEPLERİNİ SORGULAYACAK YETKİLİLERE  ULAŞMAK  MÜMKÜN DEĞİL…

Vize  başvuru  yetkili  kurumları başvuru sahibi arasında bir köprü. Ama bu tek yönlü bir köprü sadece pasaportunuzu teslim alıyorlar bitti, pasaportum nerede? Neden gecikti? Neden reddi geldi sorularınızın cevabını verecek kimse yok, konsolosluğa sorun, konsolosluklarda ulaşacak kimse yok. Başvuru sahibi yalnız, olaki bir acentadan destek aldı, bu aşamada acentasının desteği de ne yazık ki olmuyor, konsolosluğa ulaşır isek pasaport sahibi arasın diyerek, bizleri de müşterimizin çözüm ortağı olma yolunda çözümsüz bırakıyorlar.

Tüm bunların yanı sıra Schengen ülkesinden vizesini almış olup ve doğru şekilde de kullanmış olan vatandaşlarımız farklı bir Schengen ülkesine girmek istediği zaman geçerli Schengen vizesi olduğu halde Türk vatandaşı olduğu için kapıdaki sınır polisinin sorduğu sorulara çoğu zaman yeterli derecede dil bilmediği için cevap veremediğinden, hem uzun süre vatandaşımızı oralarda bekletip, hem de geçerli vizesini iptal ederek deporte edebiliyor. Geçerli vizeniz olsa dahi ülkeye giriş garantiniz yok.
 
Devletimiz yaşanılan sıkıntının ne derecede farkında?

Bu konuyu ilgili birimlere taşıyan birileri var mı?

Evet bir TÜRSAB seçimi daha yaklaşıyor. Bu konu Turizm Bakanlığı ve Dış İşleri Bakanlığı’nca ele alınıp ortak talepler ile çözüme ulaştırılabilir mi?  

Bu konu  herhangi  bir Başkan adayımızın gündeminde mi?  

Gündemlerinde değil ise, TÜRSAB Başkan adaylarının bu konuyu da ele almalarını Uluslararası Kadın Turizmciler Platformu olarak yapacakları faaliyet çalışmalarına almalarını umut ediyoruz.

Uluslararası Kadın Turizmciler Platformu Kurucu Başkanı

Ömür ÖZDEMİR

2 Ağustos 2022 Salı

Tamer Çiçek TÜRSAB Başkan adaylığını açıkladı

Tamer Çiçek; Biz Değişim İçin Değil, Dönüşüm İçin Adayız “Yeni Nesil TÜRSAB” sloganıyla Tamer Çiçek TÜRSAB Başkan adaylığını ortağı olduğu LA QUİNTA By Wyndham otelde gerçekleşen basın toplantısında açıkladı 


“Yeni Nesil TÜRSAB” sloganıyla Tamer Çiçek TÜRSAB Başkan adaylığını ortağı olduğu LA QUİNTA By Wyndham otelde gerçekleşen basın toplantısında açıkladı. Çiçek; açıklamasında “Değişim için değil dönüşüm için TÜRSAB’ın 25. Olağan Genel kuruluna yeni nesil TÜRSAB hareketi olarak adayız” dedi.

tamer-cicektursab.jpg

DİJİTAL ACENTACILIĞIN ÖNCÜLERİNDEN BİRİYİZ VE TURİZMİN HEMEN HEMEN HER ALANINDA VARIZ

20 yıldır turizm sektöründe çalışıyorum. Üniversite öğrencisiyken kokartlı rehber olarak sektöre girdim, sonrasında Acentamı kurdum. Sektörde taşımacılık ve otelcilik alanında da faaliyet gösteriyoruz. Dijital acentacılığın da öncülerinden biriyiz. Adonisverse projemizle turizmi metaverse dünyasına uyumladık.

TÜRKİYE’YE 200 BİNDEN FAZLA TURİST GETİRİYORUZ

Şirket olarak ağırlıklı olarak Orta Doğu, Afrika ve Avrupa coğrafyasında da önemli bir konuma sahibiz ve yurtdışında Dubai, Tunus, Fas ve Berlin ofislerimiz ile hizmet vermekteyiz. Türkiye’ye 200.000’den fazla turist getiriyoruz.

tamer-cicektursab-001.jpg

ADAYLIĞIMI OTELİMİZDE AÇIKLAMAK İSTEDİM

Turizm sektörünün neredeyse her alanında çalışıyoruz. Otelcilik sektörüne de girdim ve bu otelin ortaklarından biriyim. Bu sebeple adaylığımı otelimizde açıklamak istedim.

TAMER ÇİÇEK; “BİZ DEĞİŞİM İÇİN DEĞİL, DÖNÜŞÜM İÇİN ADAYIZ”

TÜRSAB’ın 25. Olağan Genel Kurulu’na yeni nesil TÜRSAB hareketi olarak adayız. Her koşulda sorunları çözmeyi hedefleyen bir ekibiz. Biz değişim için aday olmadık dönüştürmek için aday olduk. Dönüşümü gerçekleştirebilmek için adayız.

tamer-cicektursab-002.jpg

BİZ KİMİZ?

Biz Türkiye’deki acentaların ortak sesiyiz. Ekibimizde her yaştan acentacı arkadaşımız var, yakında ekibimizi de açıklayacağız. 15’den fazla ili gezdik ve acentacıların sesini dinledik, gezmeye de devam edeceğiz, bütün illeri tek tek gezeceğiz.

BİZ MENFAATLER İÇİN KİMSEYLE PAZARLIK YAPMAYIZ, MASAYA OTURMAYIZ

Biz adında Türkiye geçen TÜRSAB, Türkiye’deki acentaların sorunlarını çözemediği için adayız. Biz menfaatler için kimseyle pazarlık yapmayız, masaya da oturmayız. İçimizde her yaştan kişi var ortak amacımız Önemli olan yaşımız değil zihniyetimizdir. Yönetim kurulumuza alacağımız ekibimizde dönüşüm için olan bir ekip olacak. Dönüşmek rastgele seçilmiş bir kavram değil.

DÖNÜŞEREK NE YAPMAK İSTİYORUZ?

Türk turizminin gelişiminde seyahat acentacılığının önemi aşikar. Hedeflerimiz var. yeninesiltursab web sitemizde de detayları bulabilirsiniz.

tamer-cicektursab-003.jpg

MEVCUT YÖNETİMLER SON 5 YILDIR ÇÖZEMEDİ

Sorunları mevcut yönetimler çözemedi ve son 5 yıldır bu sorunlar arttı. Nitelikli eleman bulunamaması, müzelere girişin TÜRSAB kontrolünde olmaması, 1618 sayılı yasa gibi birçok sorun var. Mevcut yönetimler bu sorunları konuşuyorlar ama maalesef çözemiyorlar. Biz konuşmayacağız çözüm yaratacağız.

EN ÖNEMLİ PLANLARIMIZDAN BİRİ DESTİNASYON AÇMAK

Sizlere projelerimizden de bahsetmek istiyorum. TÜİK istatistikleri açıklandı. Türkiye’de kaç tane turistik destinasyon var? 4,5 -5 tane destinasyonumuz var. Bir destinasyonun gerçekten iş yapabilmesi için bizim yeni destinasyonlar açmamız lazım. Destinasyon açmak bizim en önemli planlarımızdan biri.

SAĞLIK TURİZMİ

Sektörü kimin yönetmeye çalıştığı açık değil. Biz bir meslek birliğiyiz. Herkesin amacı para kazanmak. Bizim acentacıların, TÜRSAB’ın yapmış olduğu bir sağlık Fuarı bile yok. İş üreten veya bu işi acentacıların domine etmesini sağlayacak kimse yok. Bu konuda projemizi gerçekleştireceğiz.

SİNEMA TURİZMİ

Reklamlarınızı ve tanıtımlarımızı sosyal medyaya reklam basarak yapamayız. Yurtdışından sinema yapımcılarını buraya getirip burada çekim yaptırmamız gerekiyor. Bizim yaptığımız film ve dizilerin yurtdışında pazarlanması ve yayınlanması, işbirliği kurulmasını organize etmemiz gerekiyor, sadece paneller yaparak olmaz.

EV TURİZMİ

Airbnb bir yazılımla bir web sitesiyle 60 milyar dolarlık bir şirket. 4 milyon yazlığın resmî olarak kiralanması ve ekonomiye dahil edilmesi lazım. Bizim artık turizmde 80-100 milyar dolarları konuşabileceğimiz durumlara geleceğimizi göreceksiniz.

tamer-cicektursab-004.jpg

EN ÖNEMLİ PROJEMİZ KOMER’İ TÜRSAB ÜNİVERSİTESİ YAPACAĞIZ

Bazen bakış açısını değiştirmek lazım, gözünüzün önünde olanı bambaşka şekilde değiştirebilirsiniz. Son ve en önemli projemiz; Sektör Üniversite İşbirliği yani TÜRSAB ÜNİVERSİTESİ. Üniversite kuracağız. Bizim zaten bir mekanımız var. TÜRSAB’ın bir kongre merkezi var. Kuşadası Kongre Merkezi (KOMER). 10 sene önce KOMER zamanında yapıldı. 110 dönüm arazi üzerinde 55 bin metrekare alana sahip ve 10 yıldır atıl durumda. Biz burayı öncelikle turizm merkezine çevireceğiz ve içerisinde bir üniversite ve kongre merkezi olacak. Turizm, Teknoloji ve Kültür Sanat Fakültesi kuracağız. Nitelikli iş gücü yetiştireceğiz. Teknoloji iki yazılımcıyla yapılarak olmaz. Sektörle bir arada çalışıp, okulda okuyan öğrencileri sektörde eğiteceğiz.

tamer-cicektursab-005.jpg

TÜRSAB’IN ELİNİ SEYAHAT ACENTALARININ CEBİNDEN ÇEKECEĞİZ, ACENTALARDAN AİDAT ALMAYACAĞIZ

Pandemi de bütün dünyada turizm sektörü nitelikli personel sıkıntısı çekmeye başladı, kendi sorunumuzu kendimiz çözeceğiz sektörle iç içe kendimiz yetiştireceğiz. Teknoloji ihtiyacımızı ve dönüşümümüzü sağlayacağız. Turizmi daha aktif çeşitlendireceğiz. Buradan elde edilecek kaynakla TÜRSAB’ın seyahat acentalarının cebinden elini çekmiş olacağız, aidat almayacağız.

tamer-cicektursab-006.jpg

EYLEM PLANIMIZDA ÖNCELİK

Sağlık Turizmi, Eğitim ve Kamp Karavan Turizmi üzerinde çalışacağız.

TGA BİR SORUN, MÜZAKERELER İLE ÇÖZECEĞİZ

TGA bir sorun bunu tavır alarak ya da kavga ederek değil müzakere ile çözeceğiz.

TÜRSAB’IN 50 YILLIK TARİHİNİ BELGESEL YAPMAK İSTİYORUM

Başkan seçilirsem sinemayı bırakmayacağım sinema sektöründe daha çok faaliyet gösterip, TÜRSAB’ın 50 yılını belgesel yapacağım.

tamer-cicek-kimdir.jpg

TAMER ÇİÇEK KİMDİR?

Antakya’da 1981 yılında dünyaya gelen Tamer Çiçek, ilk ve orta öğrenimini Antakya’da tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Bölümü’nde Felsefe eğitimi aldı. Lisans eğitiminden sonra Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nde yüksek lisans programı tamamladı.

Öğrencilik yıllarında rehberlik de yapan Çiçek, henüz 23 yaşındayken kendi acentasını kurdu. Daha sonra yatırımlarını bir bütünlük içinde gerçekleştirerek turizm endüstrisinde küresel oyunculardan biri oldu.

Sinema konusundaki hobisini de ihmal etmeyen Çiçek, Sinema-Televizyon programında doktora eğitimini tamamladı ve 2022 yılında “Doktor” unvanını aldı.

Dr. Çiçek eğitimci kimliği ile turizm ve teknoloji alanlarındaki deneyimlerini genç kuşaklara aktarmak amacıyla, İstanbul’daki çeşitli üniversitelerde eğitim verdi.

Üniversite eğitimi sırasında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Profesyonel Turist Rehberliği Kursu’nu tamamlayıp kokartlı rehber olarak turizmde iş hayatına başladı. İngilizce, Fransızca ve Arapça dillerine hakim olan Tamer Çiçek, 2004 yılında “Adonis İstanbul Turizm”in kurucu ortağı oldu.

Ağırlıklı olarak incoming ile sektöre giriş yapan Tamer Çiçek, teknolojinin yarattığı hızlanma ile birlikte ortaya çıkan yeni trendleri, turizmdeki eğilim ve beklentileri de gözlemleyerek Türkiye’de Dijital Acentacılık kavramının öncüsü oldu. İnovatif bir yaklaşımla online dünyaya da adım atarak 2012 yılında adonis’in B2B online rezervasyon sistemi ile dünya devleri arasına girmesini sağladı.

Türkiye sınırlarını aşarak farklı ülkelerde de turizm alanında faaliyet göstermeye başlayan Tamer Çiçek,  Dubai, Tunus, Fas ve Berlin ofisleri ile Orta Doğu, Afrika ve Avrupa coğrafyasında da önemli bir konuma sahip oldu.

Turizm endüstrisinin önemli bir sacayağı olan otelcilik hizmetlerine de yatırımlar yapan Tamer Çiçek, ilk otelcilik deneyimini 2010- 2014 yılları arasında Mersin’deki Green Tower Suite’in işletmeciliğini üstlenerek kazandı. Wyndham’ın önemli markalarından biri olan La Quinta’nın Amerika dışındaki ilk otelini İstanbul’da 2019 yılında açtı. Güneşli’deki 404 odalı 5 yıldızlı La Quinta by Wyndham Oteli’nin ardından, 2022’de Bomonti’de açılması planlanan 75 odalı 4 yıldızlı oteli ile hizmet vermeye hazırlanıyor.