Balkanlar ve Türkiye’nin En Önemli Küçük Akbaba Üreme Alanına Termik Santral
Beypazarı doğası için en önemli üç alan olan Nallıhan Tepeleri, Kirmir Vadisi ve Sarıyar Barajı’nın orta noktasına bir termik santral kurulabilmesi için gerekli imar plan değişiklikleri yapıldı.Santral, nesli dünya ölçeğinde tehlikede küçük akbabaların yuvalama ve beslenme alanının ortasında yer alacak.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Nallıhan’daki Uluköy ile Karaköy köylerinin arasına Çayırhan-B adlı termik santralin kurulabilmesi için gerekli imar plan değişikliğini 6 Ocak tarihinde onayladı. Askıya çıkan karara 360Ankara imecesinin girişimiyle 6 Şubat’a kadar çok sayıda vatandaş tarafından itiraz dilekçesi verildi. Planlanan tesis Yatağan termik santralinden daha büyük ve bölgede zaten bu büyüklükte bir termik santral çalışıyor.Yer seçimi konusunda nesli küresel ölçekte tehlikede küçük akbaba için bütün Avrupa’da daha yanlış bir yer belirlenemeyeceğini belirten Doğa Derneği uzmanları ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) dosyasında belirlenen 7.5 km’lik doğrudan etkilenme alanında bile 13 yuvanın varlığını tespit etmiş durumda. 30 km’lik bir çevrede ise 81 ayrı yuva biliniyor. Proje aynı zamanda, Nallıhan Kuş Cenneti’nde üreyen veya kışlayan kuş türlerini doğrudan tehlike altına sokuyor.
Akbaba cennetinin ortasında termik santral
Termik santralin yapılması planlanan alan çok sayıda nesli tehlikedeki kuş türünün yaşadığı ve bu nedenle bir kısmı koruma alanı olan bölge, küçük akbabaların Doğu Avrupa, Balkanlar ve Türkiye’de bilinen en önemli üreme alanı. Sadece Beypazarı ve Nallıhan’da, bütün Balkanlar’dan daha fazla küçük akbaba yaşıyor. Burada yuva kuran akbabalar Avrupa’ya geri dönüyor. Bu yüzden santralin etkisi kıtasal büyüklükte olacak. Ayrıca alan, Avrupa’dan Afrika’ya göç eden küçük akbabalar ve on binlerce su kuşu için de çok önemli bir dinlenme noktası. Nallıhan’da bulunan küçük akbabaların olumsuz etkilenmesi tüm Balkanlar ve Doğu Avrupa popülasyonunu doğrudan etkileyecek.Batı Virginia Üniversitesi’nde kömür santrallerinin akbabalar üzerine etkisi konusunda yapılan bir çalışma; kömür santralleri çevresindeki bireylerin iç organları ve dokularında ve özellikle kemiklerinde yüksek miktarlarda kurşun zehirlenmesine maruz kaldıklarını gösteriyor.
Endemik bitkiler de yok olabilir
Termik santralin yapılması düşünülen bölge, bilimsel adı Salsola grandis olan dev salsolanın dünyadaki tek yaşam alanı ve bu türün nesli dünya ölçeğinde tehlikede. Alanda ayrıca nesli kritik derecede tehlikede olan bey sümbülü (Muscari adilii) gibi dört ayrı nadir bitki türü daha yaşıyor ve proje bu türlerin tümünü tehdit ediyor.
İstanbul ve Ankara’nın gıda kaynakları tehlikede
Termik santralin etkileyeceği birinci sınıf tarım alanları yıllardır başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Türkiye’nin pek çok bölgesinin gıda ihtiyacını karşılıyor. Başta buğday, sebze, meyve, ceviz ve çeltik yetiştirilen alan tarım için de çok önemli. Yılda ortaya çıkacak bir milyon ton külün doğa ve insana telafisi olmayan zararlar vereceği düşünülüyor. Proje alanında kalan her iki köy de bu projeden olumsuz etkilenecek.Konu hakkında açıklama yapan Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç “Nallıhan, Sarıyar Barajı ve Kirmir Vadisi birer Önemli Doğa Alanı. Doğa Derneği bu bölgenin biyolojik çeşitliliğinin nasıl değiştiğini on dört yıldır izliyor. Nallıhan Kuş Cenneti’nin ve etrafında yaşayan küçük akbabaların bölgedeki önemi hem yerel hem de uluslararası düzeyde biliniyor. Yaban hayatı ile tarım alanlarının iç içe geçtiği bu alanda daha fazla koruma çalışmaları yürütülmesi gerekiyor. Bu kadar önemli bir bölgede daha yanlış bir yatırım düşünülemezdi. Dünya bu eskimiş ve yaşamı tehdit eden teknolojiyi terk ederken bizim hala termik santral yapma arzumuz kabul edilemez. Acilen bu projeden vaz geçilmesinin talep ediyoruz ” dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder