Türkiye’nin en büyük turizm platformu olan ve sektörün önde gelen temsilcilerini 15. Kez bir araya getiren Travel Turkey İzmir Turizm Fuarı ve Kongresi ile bu yıl ilki düzenlenen TTI Outdoor Fuarı, 2 Aralık 2021 Perşembe günü düzenlenen açılış töreniyle ziyaretçilerine kapılarını açtı. Basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği açılış töreninde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk değerlendirmelerde bulundu.
‘Dünya medeniyetlerinin doğduğu bir yer varsa orası Anadolu’dur.’
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, turizm sektörünün durumu ve geleceği ile ilgili, ‘‘Dünya medeniyetlerinin doğduğu bir yer varsa orası Anadolu’dur. Kuzeyden güneye, çeşit çeşit zenginliklerle dolu bir yer varsa orası Türkiye’dir. Hikayelerimiz sayesinde sinema ve dizi sektöründe, misafirperverliğimiz sayesinde konaklama sektöründe öncü durumdayız. Pandemi şartlarında dünyada belki de fuarlar bu kadar etkili yapılamıyor ama İzmir’den dünyaya bu fuar ile iddiamızı haykırıyoruz. Üretim, tüketim, ulaşım, erişim, fiyat, rezervasyon, konaklama ve biletmeme süreçleri pandemiden ağır etkileniyor. Sağlık otoriteleri ve sosyal bilimciler bu salgın bitse de yeni salgınların bizi beklediğini söylüyor. Sektörle ilgili tüm kurum ve kuruluşların kafa kafaya verip salgında kesintiye uğramayan bir turizm parolasıyla çalışması büyük önem arz ediyor. Bu organizasyonun buna olumlu katkıları olacağına inanıyorum.’’ cümlelerini kurdu.
‘Sektörle ilgili tüm kurum ve kuruluşların kafa kafaya verip salgında kesintiye uğramayan bir turizm parolasıyla çalışması büyük önem arz ediyor.’
Demircan son olarak, ‘‘İçinde bulunduğumuz 2021 yılında hızlı bir toparlanma süreci başlamış olup ekim sonu itibariyle 25 milyona ulaşan ziyaretçi sayısına ilişkin yıl sonu hedeflerimiz, 29 milyon ziyaretçi; eylül sonu itibariyle 17 milyar dolara yaklaşan turizm gelirine ilişkin yıl sonu hedeflerimiz de 24 milyar dolar olmuştur. Öngörülemeyen salgının tamamen ortadan kalkması ve öngörülebilir bir hale gelmesiyle turizm sektörünün salgın öncesi verilerinde geometrik bir büyüme olacaktır. İnsanlar seyahat etmek istiyor. Sektörün ruhsal ve fiziksel olarak bu talebe göre vaziyet almasında fayda var.’’ sözlerini ifade etti.
‘Gelir kayıpları ve istihdam sorunu ülkemiz gibi turizmde stratejik önem atfeden ülkeler için büyük sıkıntılara sebebiyet verdi.’
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, ‘‘2 yılda yakın zamandır dünyayı saran koronavirüs salgını sebebiyle hayatımızın pek çok etkinliğini uzaktan/online şekilde yaptık ya da ertelemek durumunda kaldık. Birçok sıkıntı yaşandı; gelir kayıpları ve istihdam sorunu ülkemiz gibi turizmde stratejik önem atfeden ülkeler için büyük sıkıntılara sebebiyet verdi. Ancak bugün burada gördüğüm manzarada, önümüzdeki yılda koronavirüs sıkıntısının İzmir’den başlayarak ülkemizden ve tüm dünyadan uzaklaşıp, geleceğe ayna olacağını düşünüyorum. 2022’de İzmir ve diğer illerimizde turizmin canlanacağına ve hak ettiği yere geleceğine inanıyorum. Bunun için turizmin tüm bileşenleri, hükümetimiz ve yerel idarelerimiz hep birlikte el birliğiye; ortak efor sarf ederek oluşturacağımız sinerji ile ülkemizi çok daha iyi bir noktaya getireceğimize olan inancımı yineliyorum.’’ cümleleriyle sektördeki dayanışmanın önemine dikkat çekti.
‘Turizmde ortak aklı; uyum ve dayanışmayı her zamankinden çok daha fazla başarmak mecburiyetindeyiz.’
Turizmde birlik ve beraberlik sözlerine bir yenisini de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ekledi.
Soyer, ‘‘Dünyadan payımızı almak üzere; ‘kararlıyız’ demek için buradayız. Dikili ilçemizde daha geçen haftalarda bir mağarada 14.000 yıl öncesine dair kalıntılar bulundu. Bununla birlikte hepimizin ezberi şaştı. Genelde 8.500 yıllık bir tarihten bahsederdik şimdi 14.000 yıllık bir tarihten bahsetmeye başlayacağız. İklimiyle, tarihsel birikimi ile olağanüstü bir coğrafyada yaşıyoruz. Potansiyelin farkındayız ve bunu elbirliği ile başaracağız. Turizmde ortak aklı; uyum ve dayanışmayı her zamankinden çok daha fazla başarmak mecburiyetindeyiz.’’ dedi.
‘Turizmde de ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır’ anlayışıyla çalışılıyor.’
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, ‘‘Elbette bu kadar turizm uzmanı içerisinde turizmi anlatacak değilim çünkü Türkiye, tıpkı Kurtuluş Savaşı günlerinde olduğu gibi turizmde de ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır’ anlayışıyla çalışılıyor. Bugün devletimiz, valilerimiz, başkanlarımız ile birlikte, içinden geçtiğimiz bu zorlu süreçten sonra turizmde toparlanmanın derdindeyiz. Edirne'de 2017 yılında değerli TÜRSAB seyahat acentalarımızla bir program yaptık. TÜRSAB’ın ve seyahat acentalarının uzmanlığına bir kez daha şahit oldum. Yaptığımız bu program sonrası Edirne'ye 2014'te 2 milyon turist aldığımız süreci 2018'den itibaren önce üç buçuk sonra dört buçuk ve 2019 Bakanlık rakamlarıyla 5 buçuk milyona çıkarmayı başardık. Bunda TÜRSAB’ın büyük katkılarını gördük. Sadece 324 hektarlık bir alanda 1400 tescilli eser ile dünyada metrekare başına düşen en fazla tarihi esere sahip bir ikinci il Edirne. Bugün, 2021 yılında bu pandemi koşullarında, pandemiden sıyrılmaya çalıştığımız bu ortamda son 11 ayda Edirne’ye Bulgaristan’dan hafta içi 4.500 Bulgar vatandaşının, hafta sonları ise 15.000 civarında Bulgar vatandaşının geldiğini; her birinin günlük 500 Euro harcadığını hepinize hatırlatmak isterim Yine aynı şekilde Yunanistan'ın sınırları yeni açmasına rağmen 2021 yılında 150.000 Yunanlı turistin geldiğini de eklemek isterim.’’ cümleleriyle TÜRSAB’ın çalışmaları ve Edirne’nin turizm potansiyeline dikkat çekti.
‘Turizmde kaldığımız yerden başlanmayacağını, eski usullerin eskisi kadar işe yaramayacağını biliyoruz.’
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz B. Bağlıkaya konuşmasına, ‘‘2 yıldır devam eden pandemi süreci, herkesin hayatında çok derin izler bıraktı, bir yandan sağlığımızı koruma çabası içindeyken diğer taraftan yıllarca bin bir emek vererek büyüttüğümüz turizm sektörünün ayakta kalabilmesi için insan üstün bir mücadele verdik, vermeye de devam ediyoruz. Yarınların başlangıcındayız. Turizmde kaldığımız yerden başlanmayacağını, eski usullerin eskisi kadar işe yaramayacağını biliyoruz. Önümüzdeki dönemde artık yepyeni kurallar, yepyeni beklentiler, tüketici davranışları ve deneyimleri karşımıza çıkacak. Sürdürülebilirlik, sosyal sorumluluk ve çevre bilinci gibi kavramları destekleyen yaklaşımlara tüm politika ve stratejilerimizin içinde yer vermeliyiz. Bunları sadece tüketiciler bu kavramlara itibar ediyor diye değil; olması gerektiğinin bilinciyle hayata geçirmeliyiz. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için biz turizmcilerin üzerinde büyük bir sorumluluk düşüyor.’’ sözleriyle başladı.
‘Bu aşamada ortak akıl, dayanışma ve iş birliği kavramları daha da önem kazanıyor.’
Bağlıkaya, turizm sektörünün pazarlama anlamındaki lokomotifi olan seyahat acentaları ve tur operatörlerine bu anlamda büyük görevler düştüğünü belirterek, ‘‘TÜRSAB olarak sektöre ve ülkemize olan inancımızla yeni döneme daha hazır girebilmek için çalışıyoruz. Şu bir gerçek ki dünya genelinde ve ülkemizde tatile özlem duyan seyahat etmeyi dört gözle bekleyen geniş bir kesim ve birikmiş bir talep mevcut. Özellikle pandemide seyahat ve tatilden uzak kalmış olmalarının da etkisiyle karşımızda sabırsız bir misafir kitlesi var bu kitlenin tatile hızlı bir geri dönüş yapmasını bekliyoruz. Yurt dışından muadil birlik başkanları ile gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde de 2022 yılının ülkemiz turizmi açısından başarılı geçeceğine yönelik beklentilerimizi doğrular nitelikte değerlendirmeler alıyoruz. Diğer yandan bizim için yurt dışından gelen talebin yanında iç turizmdeki gelişim de büyük önem taşıyor. Bu aşamada ortak akıl, dayanışma ve iş birliği kavramları daha da önem kazanıyor. Ülkemizin çok zengin turizm ürün çeşitliliğinde, her biri birbirinden farklı destinasyonlarını kendine özgü model ve yöntemlerle makro politikalarla ama mikro uygulamalarla yerinde ve bölgesel tanıtım modeli ile yerel özelliklerini öne çıkartarak yerel unsurlarla tanıtıp pazarlamalıyız. İzmir, bu konuda tıpkı turizmin başladığı zamanlarda olduğu gibi koç başı olacak potansiyel ve güce sahip destinasyon olarak öncülüğü yapacaktır.’’ cümlelerini kurdu.
‘Avrasya’nın en önde gelen fuarları arasına girmeyi başardık.’
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, ‘‘Bu organizasyon kentimizin fuarcılık geçmişinde kendine çok önemli bir yer edinmiş durumda; sektöründe Avrasya’nın en önde gelen fuarları arasına girmeyi başardı ve de başarı öyküsü yazmaya da devam ediyor. Hepimiz 2022 yılı için ümit doluyuz. Cari açığın azaltılması, ülkemize döviz girişinin sağlanması ve turizm çatısı altında faaliyet gösteren sektörlerimizin desteklenmesi gerektiğinin farkındayız. Doğaya ve çevreye saygılı olan, ‘sorumlu turizm’ yapabilen ve farklı alternatifler, dijital hizmetler sunabilen sektör temsilcilerinin başarılı olabileceği; yeni bir düzenin hızla yükseldiğini gözlemliyoruz. Bu dönem artık turizmde yeni iş yapış biçimlerini tercih etme dönemi. Bu nedenle önümüzdeki yıl boyunca 12 aya yayılmış bir turizm anlayışının temellerinin bugün burada atılmasını; kontratların bu hallerde imzalanmasını diliyorum. Fuarımızın dünyanın dört bir yanından destinasyonların yer aldığı bir etkinlik hale gelmesinin; turizm profesyonelleri için vazgeçilmez kabul edilmesinin kısaca kendi kabuğunu kırmasının ve dünyanın en önemli turizm fuarları arasına girmesinin vaktinin geldiğine inanıyorum.’’ cümleleriyle turizmin geleceğinin yeni iş modelleriyle yakalanabileceğini vurguladı.
‘İzmir, deniz ve liman şehri olduğu kadar aynı zamanda öncü bir turizm şehridir.’
Açılış töreninde son olarak, Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk değerlendirmelerde bulundu.
Öztürk, ‘‘Antik çağdan bu yana bilginin, kültürün ticaretin ve refahın paylaşıldığı; Ege Denizi’nin başkenti İzmir, deniz ve liman şehri olduğu kadar aynı zamanda öncü bir turizm şehridir. İkinci Dünya Savaşı'ndan hemen sonra İzmir'den çıktı Akdeniz'in en lüks yolcu gemileri. Bu hatta çalışmaya başladılar; kendilerine mavi yolcu diyen Halikarnas Balıkçısı Sabahattin Eyüboğlu'nun 1950 yıllarında İzmir'de buluşup Ege koylarını dolaşması Türkiye turizmine mavi yolculuğu armağan etmiştir. Artık tatil anlayışı kitle turizminden uzaklaşarak tekne turizmi veya karada kamp/karavan turizmine yönelmiştir. Yılın 330 günü rüzgârlı geçen Çeşme ve Seferihisar'da sörf turizminin her geçen gün artması Çeşme, Karaburun ve Seferihisar gibi ilçelerimizde yapay resifler ile veya doğal zenginliklerle dalış turizmine verilen önem her geçen gün bölgemizi daha da çekici hale getirmektedir. Günübirlik gezi teknelerimiz neredeyse yılda bir buçuk milyon kişiye hizmet etmektedir. Her geçen gün daha fazla kruvaziyer gemiye hizmet eder noktaya geldik. 2022 yılında mart ve nisan aylarında ilk gemimiz İzmir’e demir atacak. Dileriz bundan önce olduğu gibi 600.000 yolcuya kadar çıkan kruvaziyer turizmi tekrar İzmir'de olması gerektiği noktaya ulaşır.’’ cümleleriyle İzmir’in deniz turizmindeki potansiyeline dikkat çekti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder