18 Nisan 2019 Perşembe

Foça 'ya Gelmek İçin 5 sebep

Her yıl yüzlerce turistin akın ettiği, tarihsel ve coğrafi güzelliğini korumaya halen devam eden Foça, İzmir'in küçük ve şirin bir sahil kasabasıdır. Bu kasaba, meşhur sokakları, Arnavut kaldırımları, güzel coğrafi özellikleri ve tarihsel geçmişiyle birçok gezginin merak ettiği gezi noktaları arasında yer ediniyor. Sizler de Foça'nın meşhur atmosferini merak edenlerdenseniz işte size Foça’ya gelmek için 5 sebep


Köklü Tarihsel Geçmişi
Antik bir yerleşim alanı olan Foça, aslında 12 İon kentinden yalnızca biridir. 13. yüzyılda Türk Beyliği'nin yönetimine giren Foça, önceleri Pers, Büyük İskender, Bergama Krallığı, Seleukoslar ve Roma egemenliğine bağlıydı. Daha sonra Osmanlı topraklarına giren Foça, 1922'ye dek Yunan egemenliğinde kalmıştır. Son olarak Atatürk'ün Foça'ya girmesi ve 11 Eylül Foça'nın kurtuluşu şeklinde kutlanır. Bu tarihsel zenginliğe sahip olan Foça'ya uğradığınızda birçok konaklama yeri ile karşılaşacaksınız. Sevdiklerinizle birlikte unutamayacağınız anlar biriktirmek ve tatilin keyfine varmak istiyorsanız Otel 1887'de konaklayabilirsiniz. Lokasyonu ile dikkat çeken www.focaotel1887.com u tercih ederek tabiat parklarına ve tarihsel mekanlara da kolay ulaşım sağlayabilirsiniz.
En Güzel Gün Batımı Manzarası
Her yerden gün batımının izlenebildiği Foça'da tüm yollar denize çıkar. Bu sahil kasabasında tüm noktalardan gün batımı izlenebilir. Yel değirmenleri, Beşkapılar Kalesi, koylar, adalar veya sahil her biri gün batımını izlemek için mükemmel yerlerdir.
Meşhur Taş Evleri ve Arnavut Kaldırımları
Gerek sahilde gerek arka sokaklarda eski mübadele zamanlarından kalan Rum evleri, taş evler bulunur. Birçok eve restorasyon yapılmakla birlikte eski havasını, geçmişini koruyan renkli kapılı taş evler görenleri kendine hayran bırakır. Arnavut kaldırımları ve kendine has doğası olan Foça'da sizler de iyi bir konaklama deneyimi yaşamak istiyorsanız, 1887 Foça Otel'i seçebilirsiniz. 1887 Foça Otel geniş konaklama seçenekleri ve sağladığı hizmetler açısından Foça'daki en iyi konaklama deneyimini sunuyor.
Ege Yemek Kültürü
Ege ve Egeliler söz konusu olduğunda ot yemekleri oldukça sevilirken ot çeşitleri de fazladır. Otun her çeşidinden de yemek yapmayı seven bu yöre, yumurtalısından kuzu etlisine, salatasına kadar türlü türlü lezzetlere ev sahipliği yapar. Balık, ebegümeci, kuzu etli şevketi dolması, yoğurtlu balık ve mezeleri oldukça meşhurdur. Aynı zamanda Foça'ya gelindiğinde balık ve mezeler mutlaka tadılması gereken lezzetler arasında bulunur.
Çevre Koruma ve Sit Alanı Bölgesi Olması
Foça gerek özel çevre koruma bölgesi ve sit alanı olması sebepleriyle devlet tarafından koruma altına alınan bir yerleşim yeridir. Tarihsel zenginliklerin sıkça görüldüğü bu şirin kasabada sizi hayrete düşürecek mimarı yapıları görebilir, aynı zamanda bölgede yaşayan nesli tükenme altında olan Ege fok balıklarını görme fırsatı yakalayabilirsiniz

https://www.turizminsesi.com/haber/focanin-meshur-atmosferini-merak-edenlerdenseniz-iste-size-focaya-gelmek-icin-5--24958.htm

16 Nisan 2019 Salı

Alaçatı Sultan Konak Yaza Hazır

Alaçatı Sultan Konak, stresten uzaklaşıp huzuru yakalamak isteyen misafirlerini bekliyor. Şehir yaşantısının keşmekeşinden uzaklaşıp dinginliğin ve huzurun rüzgârına kapılmak için  Alaçatı Sultan Konak’ta yerinizi hemen ayırtın


Konforunuz için gerekli tüm ihtiyaçların düşünüldüğü Alaçatı Sultan Konak, lavanta kokan sokakları, doğal mimari yapısı ve Arnavut kaldırımlı yollarıyla sizi masalsı bir tatile çağırıyor. Alaçatı denildiğinde ilk akla gelen otellerden biri olan Alaçatı Sultan Konak, misafirlerine Safir, Akik, Lal, Kehribar, Yeşim, Yakut, Ametist gibi her biri birbirinden iyi gelen taşların ruhundan ilham alınarak tasarlanmış 10 oda sunuyor. 






Özenle dekore edilmiş odalar, standart ölçülerden büyük yatakları ile dikkat çekiyor. Ametist odada bulunan 2x2 metre ölçülerindeki King yatak ise konforu ikiye katlıyor. 



15 metrekarelik ekonomik ve standart odası, 20 metrekarelik Deluxe odaları, 15 metrekarelik bahçe odası ve 20 metrekarelik Superior Deluxe ve Junior süit odaları ile misafirlerini ağırlayan Sultan Konak, Ametist ve Akik odalarında konuklarına jakuzi keyfi de sunuyor.  Çiçeklerle bezenmiş bahçesi, özel dekorasyonu ve tamamen organik kahvaltılarıyla sizi huzura davet eden Alaçatı Sultan Konak dinlenmek, tazelenmek ve doğayla iç içe bir tatil geçirmek için ideal.



1 Nisan 2019 Pazartesi

Katar Ulusal Müzesi, Orta Doğu’nun Kültür Mirasına Ayna Tutuyor

Katar Ulusal Müzesi’nin resmi açılışı Katar Emiri Tamim bin Hamad bin Khalifa Al Thani himayesinde, dünyanın beş kıtasından konukların katıldığı bir davet ile yapıldı. Ziyaretçilerini Katar’ın ve Arap Yarımadası’nın geçmişinde binlerce yıllık bir yolculuğa çıkaracak olan müzenin mimari tasarımı dünyaca ünlü mimar Jean Nouvel imzası taşıyor. 

Katar Emiri Tamim bin Hamad bin Khalifa Al Thani himayesindeki Katar Ulusal Müzesi 28 Mart’ta açıldı. Katar’dan ve dünyadan seçkin sanatçıları, mimarları, düşünürleri ve kültürel liderleri bir araya g. etiren resmi açılış törenine Türkiye’den Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay da katıldı. Katar Ulusal Müzesi’nin 1.500 metre uzunluğundaki kıvrımlı bir yol üzerine yerleştirilen galerileri, ziyaretçileri Katar’ın tarihinde bir dönemi canlandıran farklı mimari tasarımlar, müzik, şiirler ve sözlü tarih anlatımının yanı sıra; o dönemi çağrıştıran kokular, arkeolojik objeler, özel üretilmiş sanat eserleri ve film gösterileri gibi sürprizlerle buluşturuyor. 11 galeride yer alan kalıcı sergiler ziyaretçileri Katar yarımadasının milyonlarca yıl önceki jeolojik tarihinden başlayarak, adım adım ülkenin bugününe getiriyor. Katar Ulusal Müzesi ülkenin geçmişi ve kültürüne ek olarak, Katar halkının da sesi  oluyor. Müze, yaratıcılık ve toplumsal katılım için bir merkez olmanın yanı sıra, Katarlılara eğitim alanında farklı fırsatlar sunarak ülkenin kültür vizyonuna katkıda bulunmayı hedefliyor. 

52 bin metrekarelik geniş bir alan üzerine kurulu Katar Ulusal Müzesi’nin merkezinde modern Katar’ın kurucusu Abdullah bin Jassim Al Thani’nin (1880-1857) restore edilen sarayı yer alıyor. Bu bina geçmişte aileye ev sahipliği yaparken, aynı zamanda yönetim merkezi olarak da kullanılıyordu. Daha sonra Katar Ulusal Müzesi’ni barındıran bina, günümüzdeki galeri deneyiminin odak noktasını oluşturuyor. Ziyaretçileri için farklı bir deneyim sunacak olan müzenin binası mimar Jean Nouvel tarafından tasarlandı. Dünyaca ünlü mimar Nouvel ilhamını çöl gülünden aldı. Çöl gülü, Körfez bölgesinde bulunan sığ tuz havzalarındaki minerallerin kurak topraklarda kristalleşmesiyle ortaya çıkan, çiçek formunda bir kristal.  Nouvel bu oluşumları tabiatın kendi başına inşa ettiği ilk mimari şekil olarak nitelendiriyor. 

Çöl gülü, müzenin karmaşık yapısını oluşturan, birbirine geçmiş farklı ölçeklerdeki diskler ve eğimlere model oldu. Disklerin bir kısmı dikey taşıyıcılara dayanırken, diğerleri de başka diskler tarafından taşınıyor ve tarihi sarayı bir kolye gibi çevreliyor. Yapının merkezindeki meydan, galerilerin tam ortasında yer alıyor ve dış mekanda gerçekleştirilecek kültürel etkinlikler için planlandı. Yapının dış yüzeyini oluşturan kum renkli beton çöl atmosferi ile doğal bir uyum içinde. Zeminle bütünleşen yapı adeta bulunduğu yerde yetişmiş gibi doğal bir etki yaratıyor. Yapının içinde birbirine geçmiş diskler devam ederken, bir dizi düzensiz hacim oluşuyor.  Açılı olarak yerleştirilen disklerle elde edilen doğal gölgeler, Katar Ulusal Müzesi’nin LEED Gold sertifikası ve Küresel Sürdürülebilirlik Değerlendirme Sistemi’nden dört yıldızlı bir sürdürülebilirlik notu almasını sağlayan unsurlar arasında.