31 Mart 2015 Salı

Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn Açıldı

Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn İstanbul’un otel yatırımlarında yeni ilgi odağı haline gelen Haliç’te açıldı.İsviçre merkezli uluslararası otel zinciri Mövenpick Hotels & Resorts'un İstanbul’da ikinci Türkiye’de ise dördüncü oteli olan Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn İstanbul’un otel yatırımlarında yeni ilgi odağı haline gelen Haliç’te açıldı. Dış cephe mimarisi ve iç mekan konsepti Haliç'in tarihi dokusundan ilham alınarak çağdaş bir anlayışla tasarlanan, birçoğu Haliç kıyılarının panoramik manzarasına sahip 136 odası, gurme lezzetler sunan Pruva Swiss Grill restoranı, arındırıcı spa’sı Serenity Wellness Center ve 380 m2'lik Golden Horn Balo Salonu'nun da dahil olduğu son teknoloji ekipmanlarla donatılmış toplam 7 toplantı salonuyla Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn, Akgel Gayrimenkul Yatırım İnş. San. Tic Ltd. Şti tarafından hayata geçirildi.


Tarihi Yarımada’nın kalbinde yer alan, Eski Kent bölgesine ve Haliç Kongre Merkezi’ne 10 dakika, Atatürk Uluslararası Havalimanı'na ise yalnızca 16 km uzaklıkta olan otel, hem E-5 hem de TEM otoyoluna bağlantısıyla şehrin önemli iş ve alışveriş merkezlerine kolay ulaşım imkanı sağlıyor. Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn’un hizmete girmesi dolayısıyla Haliç’teki otelin muhteşem atmosferinde 31 Mart 2015, Salı günü bir basın toplantısı düzenlendi.



Toplantıda konuşan Mövenpick Hotels & Resorts Başkan ve CEO’su Jean Gabriel Pérès, “Türkiye iddialı bir gelecek vizyonuna sahip ve bu sebepten dolayı bu dinamik ülkede sürekli olarak yeni fırsatlar arıyoruz. Üst düzey bir otel yönetim şirketi olarak konumlandırdığımız İsviçre kökenli markamız, Türk misafirleriyle muhteşem bir uyum yakaladı ve Türkiye şirketimizin uluslararası platformda istikrarlı büyümesinde önemli bir rol oynuyor” dedi. Jean Gabriel Pérès, Haliç’in, sadece tarihi açıdan zenginliğiyle değil, aynı zamanda hem iş hem de tatil amaçlı seyahat eden misafirlere hitap eden merkezi konumuyla ön plana çıktığına dikkat çekerek, “Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn’un; ödüllerle dolu başarılı bir geçmişi bulunan Mövenpick Hotel Istanbul’dan sonra İstanbul’da ikinci, Ankara ve İzmir’le birlikte Türkiye’de dördüncü otelimiz olarak hizmete girmesinden gurur duyuyorum” diye konuştu.


Mövenpick Hotel Istanbul Genel Müdürü ve Türkiye Bölge Müdürü Frank Reichenbach ise “Yeni otelimiz Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn’da da, Türkiye’deki diğer Mövenpick Otelleri’nde olduğu gibi konuklarımızın beklentilerini aşmak, unutulmaz bir gastronomi deneyimi yaşatmak ve koşulsuz misafir memnuniyetini sağlamak için ekibimizdeki her üyenin ekstra özen göstereceğine dair taahhütümüzü yerine getireceğiz” dedi. Haliç'in tarihinden ve ruhundan ilham alınarak tasarlanan Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn’da İstanbul'un fethi sırasında Haliç'e çekilen zincirlerden ve Yunan, Roma, Bizans ve Osmanlı tarihine yön veren şehrin inanılmaz hikayesinden nüanslar taşıyan motifler dekorasyonun dikkat çeken unsurları arasında yer alıyor.


Eşsiz Haliç manzarasına nazır jakuzi keyfi                                    
Siyah-beyaz liman fotoğraflarının ve tarihi haritaların duvarlarını süslediği 26 - 32 m2'lik ferah odalarının yanı sıra 7 adet süitin bulunduğu otelin tüm odalarında uydu kanallı 40 inç led TV, direkt hatlı telefon, kablosuz internet bağlantısı, çalışma masası, laptop büyüklüğünde elektronik kasa, minibar, kahve ve çay makinesi bulunuyor. Özel balkonlu Premium odalar Haliç manzarasına karşı günbatımı keyfi sunarken, balkonunda jakuzisi yer alan Golden Horn Süit ise konfor ve lüksü birarada yaşatıyor.


Gurme lezzetlerin yeni adresi
Pruva Swiss Grill Restaurant’ın açık mutfağında Başaşçı Ceyhan Aşcıoğlu ve ekibi tarafından hazırlanan Akdeniz mutfağından yaratıcı lezzetler, İsviçre klasikleri ve Türk spesiyalitelerinin farklı sunumları damaklarda unutulmaz tatlar bırakıyor. 90’ı terasta, 146’sı içeride olmak üzere toplam 236 kişi kapasiteli Pruva Swiss Grill Restaurant’da ayrıca 20 kişiye kadar grupları ağırlayabilen özel bir yemek odası da bulunuyor. Lobby Lounge & Bar'da sunulan enfes kokteyller ise misafirlerin günün yorgunluğunu atmasına yardımcı oluyor.


 Balo Salonu’na asansörlü araç girişi
Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn aynı zamanda kurumsal etkinlikler, toplantı ve davetler için de ideal bir atmosfer sunuyor. Otelde, 380 metrekare büyüklüğünde 440 kişi kapasiteli Golden Horn Balo Salonu’nun yanı sıra büyüklükleri 23 ile 120 metrekare arasında değişen 6 adet toplantı salonu da bulunuyor. Asansörlü bir araç girişi ile içeriye direkt erişim sağlayan Golden Horn Balo Salonu, şehrin yeni lansman adresi olacak. Konferans salonları ve Balo Salonu’nda kullanılan ileri teknoloji otomasyon sistemi ses, ışık ve ekranın iPad üzerinden kontrol edilebilmesine olanak sağlıyor. Ayrıca otelin Wellness Centre'ı, son teknoloji kardiyovasküler aletlerin bulunduğu fitness salonu, Türk Hamamı, sauna, buhar odası, dinlenme alanı ve 2 adet masaj odası ile hizmet veriyor.


Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn Genel Müdürü Neyran Tan, “Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn eşsiz olanakları, benzersiz tarihsel perspektifi, modern ambiyansı ve ilham veren mükemmel konumuyla İstanbul’u ziyaret edenler için konfor ve butik otel hizmetlerini birleştiren muhteşem bir kombinasyon sunuyor. Misafirlerimiz için hazırladığımız ayrıcalıklı hizmetlerimiz arasında tarihi yarımadayı keşfetmek isteyenler için bisiklet kiralama servisi ve otelin 10 kişilik teknesi ile Haliç kıyılarında özel turlar gerçekleştirme imkanı bulunuyor ” ifadelerini kullandı.



“Sürdürülebilir İnşaat Standartlarına Uygun”
Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn, Akgel Gayrimenkul Yatırım İnş. San. Tic Ltd. Şti tarafından hayata geçirilmiştir. Akgel Gayrimenkul, Sururi Akgün’ün Yönetim Kurulu Başkanı olduğu, enerji, inşaat, yapı malzemeleri, ihracat, gayrimenkul geliştirme ve gıda sektörlerinde faaliyet gösteren Akgün Grup’un ortak iştirakidir. Toplantıda bir konuşma yapan Akgel Gayrimenkul Ltd. Şti Yönetici Ortağı Volkan Öngel, portföylerinde bulunan Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn'un turizm alanındaki en önemli yatırımları olduğunu belirterek, son zamanlarda kültür ve turizm vahasına dönüşen Haliç’te açtıkları yeni oteli Türkiye turizminin hizmetine sunmaktan gurur ve mutluluk duyduklarını söyledi. Volkan Öngel, “Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn, uluslararası sürdürülebilir inşaat standartlarına uygun olarak, son teknoloji enerji ve su tasarruf sistemlerinin yanı sıra geri dönüşümlü malzemeler kullanılarak inşa edildi. Ahşap ve taş gibi doğal unsurların kullanımı ile yenilikçi tasarımımız sadece unutulmaz mimari bir uyum sağlamıyor, ayrıca otelin benzersiz tarihsel konumunu mükemmel tamamlıyor.”dedi.



“Haliç’te Farklı Yatırımlara İmza Atacağız”
Akgel Gayrimenkul yönetici ortaklarından Ferruh Akgün de “İstanbul’un cazibe bölgesi haline gelmeye başlayan tarihi semt Haliç’te 2015 yılı içinde farklı yatırımlar ve loft ofis mantığı ile projeler yapacağız. Kentsel dönüşüm alanları ile beraber gayrimenkul sektörü dışında da gelişme olanağı görülen yeni projelere imza atacağız” dedi.

Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn
Silahtarağa Caddesi, No:87, 34050, Eyüp, İstanbul, Türkiye
Tel: 0212 600 1 600, Faks: 0212 600 1 616
hotel.istanbul.goldenhorn@moevenpick.com
www.moevenpick-hotels.com/istanbul-golden-horn

Ramada Encore'da Uyku Keyfi Mekan'dan

Yarım asırlık bir geçmişe sahip yatak sektörünün köklü firması Mekan Yatak,  Ramada Encore'un Kartal'da yeni açılacak olan otelini Perfetto serisi ile dekore etti. Yüzlerce prestijli otelin ilk tercihi olan Mekan Yatak, ideal dinlenme ortamının önemli bir tamamlayıcısı olan en doğru, en sağlıklı ve en hijyen yatağı otel müşterileri ile buluşturuyor. Modern tarzda dizayn edilen 92 oda ve 184 kişilik Ramada Encore İstanbul Kartal için tercih edilen Perfetto serisi, %100 pamuk dokuma ve organik kumaştan. Paket  yay ve özel hava akımı sistemine sahip seri aynı zamanda anti bakteriyel ve anti mite özelliklerine de sahip.


“Türkiye'de Birçok Prestijli Otel Projesinin Tercihi: Mekan Yatak”
Mekan Yatak için; oteller, yoğun kullanılmalarının ve insan sirkülasyonunun fazla olmasının yanı sıra farklı sosyo-ekonomik sınıflardaki kişilerin Mekan ürünleri ile tanışması ve onları test etmesi nedeniyle önemli referanslar arasında yer alıyor. Dolayısıyla, bu alandaki projelerin artması adına turizm sektöründeki yeni yatırımlar dikkatle ve büyük bir titizlikle takip ediliyor. Rahat bir uyku ve sağlıklı bir dinlenme için bir yatakta ihtiyaç duyulabilecek her şeye cevap verilmesi, otel müşterilerinin kısa süreli konaklama dönemleri içinde odalarındaki en önemli eşya olan yataktan keyif almaları bir otelden duyulan memnuniyet adına en önemli unsur.


 Bu önemli ihtiyacı en doğru biçimde karşılayan Mekan, otel yatırımcılarının dikkatini çekiyor ve Ramada otellerinde de olduğu gibi bir projenin birden fazla şubesinde tercih ediliyor. Mekan Yatak tarafından dekore edilen otel projelerinden bazıları; Rixos, Sungate Port Royal, Voyage, Pera Palas, Holiday Inn Otelleri, Hyatt Regency, Richmond, The Marmara, NG Güral Afyon ve Sapanca SPA...

KADIKÖY AKADEMİ AÇILDI

Kadıköy Belediyesi, tarihi bir köşkün kapılarını düşünce ve kültür- sanat merkezi olarak halka açtı.  19 Mayıs Mahallesinde bulunan ve Zuhal Tansev tarafından 1986 yılında Kadıköy Belediyesi’ne bağışlanan köşk ve bahçesi düşünce ve kültür sanat merkezi ''Kadıköy Akademi'' açıldı.
Kadıköy ve İstanbul’un kent düşüncesi, eğitim- kültür ve sanat birikimine katkı sağlayacak Kadıköy Akademi  26 Mart Perşembe günü hizmete açıldı.


Kadıköylülerin yoğun ilgi gösterdiği,  açılışta bir sunum yapan Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu,  Kadıköy’ün yüzyıl önce İstanbul’un mimari yapısıyla zarafetin merkezi olduğunu belirterek söyle devam etti: ''Tarihi mirasına sahip çıkmayan bir ülkenin başarılı olma şansı yok. Kentlerimiz kimliklerini tarihlerinden alıyor. Binaları yaparak kentleri oluşturamazsınız. Kentler; yazarları, sokakları, edebiyatçıları ile beraber var. Kentin belleğinin en önemli şeylerinden biri de bu köşkler. Kadıköy Belediyesi olarak tarihi köşklerimizi sahiplenmeye ve her birini kültür, sanat ve becerinin merkezi haline getirmeye karar verdik”


Kadıköy’deki tarihi binaları satın alarak tüm yurttaşların faydalanabileceği merkezler haline getireceklerini ifade eden Nuhoğlu, yakın vadede hayata geçmeyi plşanladıkları projelr hakkında bilgi verdi. Kadıköy Akademi olarak faaliyet gösterecek olan konağın 112 yıllık bir tarihe sahip olduğunu belirten Nuhoğlu “ Mühürdar Fuat Paşa’ya sadrazamın bağışladığı bu konak 1986 yılında Zuhal Yüksel Tansev tarafından Kadıköy Belediyesi'ne bağışlanarak belediyenin mülkiyetine geçti. Kendilerini sevgiyle, şükranla anıyorum.” Dedi.


İnşaatlarla, alışveriş merkezleriyle kentlerde nefes alacak alanların bırakılmadığını ifade eden Nuhoğlu, “kentler artık nefes almak istiyor, kentliler kentin geleceği ile ilgili kararlara dahil olmak istiyor. “ diyerek Kadıköy Akademi’de neler yapmak istedikleri şöyle anlattı: “Kadıköy Akademi'de kent düşünce, eğitim, kültür ve sanat okulu olarak kuruldu.  Akademi'deki temel düşüncemiz; gençlerin, yaşlıların, yerel yönetimlerle olan ilişkilerinin düzenlenmesi, karar süreçlerine katılımın desteklenmesi. Türkiye'deki ve dünyadaki yerel yönetimlerin incelenmesi, takip edilmesi, mevcut gelişmelerin izlenmesi.  Kent üzerine düşünen, çalışan, yazan herkesi bir masa etrafında toplayacak, görüş alış-verişinde bulunacağız.”

Akademi bünyesinde faaliyet gösterecek Genç Akademi hakkında da bilgi veren Nuhoğlu,  gençlerin yaşamın her alanında olmaları için desteklenmeleri ve alanlar yaratılması gerektiğinden yola çıktıklarını belirterek  “genç akademi” de gençlerin bir araya geldiği, öğrendiği, tartıştırdığı ve gerçekleştirdiği bir yer olacağını ifade etti.Akademi’de başta gençler olmak üzere tüm Kadıköylülere yönelik ücretsiz kültür- sanat ve beceri atölyeleri gerçekleştirileceğini belirten Nuhoğlu, konağın bahçesinin ise tüm gün halka açık olacağını söyledi.

Nuhoğlunun konuşmasının ardından konağı 1986 yılında Kadıköy Belediyesi’ne bağışlayan  Zuhal Yüksel Tansev’in kızı Mehlika Tansev’e teşekkür plaketi verildi. Çok duygulandığını ifade eden Mehlika Tansev : ''Doğup büyüdüğüm bahçesinde oynadığım bu köşk halkımıza açtıkları için Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu’na çok teşekkür ediyorum. Eminim ki annem mezarında rahat uyuyordur” dedi.

KADIKÖY AKADEMİ HAKKINDA
Kadıköy Belediyesi, Kadıköy’ün ve tüm İstanbul’un kent düşüncesine ve eğitim birikimine katkı sağlayacak yeni bir konsepti hayata geçirdi.
Akademi, kentli hakları ve yerel yönetim alanında oluşan gelişmeleri takip edecek. Bunun yanı sıra kentin düşünsel birikimine katkı sağlayacak yaşam boyu eğitim programıyla başta gençler olmak üzere tüm Kadıköylülere yönelik ücretsiz atölyelerde eğitim verilecek.

Kadıköy’ün Düşünce Merkezi, Kent Akademi
Dünya çapında kentli hakları, yerel yönetim deneyimleri ve katılımcı yönetim modelleri alanında oluşan birikimi kapsayacak Kadıköy Akademi’nin Kent Akademi programı, yerel yönetim ve kentleşme konularındaki yeni arayış ve gelişmeleri takip edecek. Dünya çap?nda kent alanındaki gelişmeleri izleyerek Kadıköy’ün geleceği için yenilikçi yaklaşımları ve modelleri arayacak.
Kent Akademi kapsamında, sertifikalı yerel yönetim eğitim programları, kent atölyeleri, kent mücadelesi alanındaki buluşmalar, çalıştaylar, söyleşilerle birlikte kentine sahip çıkmak isteyen tüm bileşenler bir masa etrafında toplanacak.

Gençlere yönelik güncel ve nitelikli sanat eğitimi; Genç Akademi
Kadıköylü gençlere yönelik sanatın güncel disiplinlerinde hayata geçirilecek atölyelerle hem nitelikli bir sanat eğitimi hem de gençlerin mesleki yaşamlarına katkı sağlayacak profesyonel yönlendirme hedefleniyor.

Başta görsel-işitsel sanatlar olmak üzere, dijital sanatlar ve iletişim-medya sektörlerindeki gelişmeleri yakından takip edecek olan Genç Akademi, alanlarında uzman eğitmenler ile katılımcıları bir araya getiriyor.

Kadıköylülerin Yeni Buluşma Noktası; Gündüz Akademi
Her yaştan tüm Kadıköylülere yönelik Gündüz Akademi programı, günün her saatinde Kadıköylülerle film gösterimleri, söyleşiler, sanatsal ve kültürel etkinliklerle buluşacak. Öncelikle gündüz saatlerinde evde bulunan yurttaşların katılımını hedefleyen Gündüz Akademi ile Kadıköy günün her saati yaşayan ve üreten bir kültürel odağı kazanmış olacak.

Kadıköy’ün düşünce ve eğitim alanında birikimine katkı sağlayacak biçimde tasarlanan Kadıköy Akademi’de farklı yaş gruplarından, farklı ilgi alanlarından Kadıköylüler bir araya gelecek.
Kadıköy’ün yeni nesil kütüphanesi, Dijital Kütüphane
Kadıköy Akademi bünyesinden kurulan Dijital Kütüphane ile Kadıköylüler tek bir tuşla binlerce kitaba erişme fırsatı bulacaklar. Başta Kadıköy konulu olmak üzere kent düşüncesi, kentlilik, tarihi ve kültürel bellek kitaplarının yanı sıra tüm Kadıköylülerin ilgi ve meraklarına hitap edecek kitaplar yeni nesil kütüphanemizde yer alacak.

Kütüphane ile büyük kitap rafları, geniş yer kaplayan arşivler dijital teknolojinin yarattığı olanaklarla yurttaşların ayağına gelecek. Kadıköy’ün belleği ve geleceği bir arada; Akademi Yayıncılık
Kent, düşünce-kentlilik bilinci konularında yayın yapacak Kadıköy Akademi Dergisi yayına başlayacak.Kadıköy’ün belleğini, kentsel birikimini ve düşünsel geçmişini kayıt altına alan tarih ve düşünce yayınları Akademi bünyesinde derlenerek Kadıköy yayınlarının temelleri atılacak.
Öncelikle Kadıköy’ü ilgilendiren kentsel gelişim ve kentli hakkı konulu akademik ve güncel yayınlar yakından takip edilerek arşivlenecek.

Sosyal alan; Akademi Kafe
Kadıköy Akademi ile birlikte hayata geçirilecek olan kafeterya ve sosyal tesis yurttaşların buluşma noktasına dönüşüyor. Akademi ile bağlantılı etkinliklere de ev sahipliği yapacak Kafe, yaz-kış halkın kullanımına açık olacak.



Şef Niyazi Çapraz “20 yıl önce kız bile zor verilen aşçılar bugün kapışılıyor”

Farklı lezzetleri CNR çatısı altında toplayan EDT EXPO Fuarı etkinlikleri, şovları ile yoğun ilgi görüyor.  28 Mart tarihine kadar devam edecek fuar,  yerli ve yabancı ziyaretçilerin akınına uğradı. Fuar kapasamında düzenlenen Türkiye’nin ünlü restoran, pastane ve  5 yıldızlı otellerinin şeflerinin yarıştığı yarışmalara da ilgi büyük


“Çanakkale’nin 100. Yılı” temasıyla düzenlenen Gastrobosphorus Patisserie yarışmasında Osmanlı Askeri Seyit Ali Onbaşı, Barbaros Hayrettin Paşa gemisi, tanklar, tüfekler, Çanakkale anıtı  gibi Savaşı simgeleyen akla gelebilecek her öğenin pastadan çikolatadan heykelleri yapıldı.

Gastrobosphorus Patisserie yarışmasını ve gastronomi sektörünü değerlendiren sektör duayeni Niyazi Çapraz, “61 yıldır sektörün içindeyim. Bundan 20 yıl önce aşçıya, pastacıya kız bile zor verirlerdi. Bugün aşçılarımız kapışılıyor. Meslek gençler ve çocuklar arasında popüler oldu” dedi.

Türkiye’nin en lezzetli Fuarı, CNR EDT Expo 2015-Ev Dışı Tüketim-Gıda Ürünleri, Sarf Malzemeleri, birbirinden renkli etkinlik ve şovlarıyla devam ediyor. Fuar açık kaldığı sürece şeflerin lezzetleri ile renklendi. Kurabiyeden, kol böreğine, suşiye, şeker oranı yüzde 70 oranında azaltılmış pastalara kadar farklı lezzetlerin yer aldığı fuarın ilk 2 gününde tamamen yaratıcılığa ve kişisel yeteneğe dayanan Black Box- Sepet Yarışması ve  Gastrobosphorus Patisserie yarışmaları düzenlendi.

Kahraman Seyit Ali Onbaşı’nın çikolatadan heykeli yapıldı
CNR Holding, ETÜDER işbirliğinde Ülker Exper ana sponsorluğunda organize edilen Gastrobosphorus Patiserie yarışması heykel çikolata, iç dolgulu kalıp çikolata, turta ve yaş pasta, hamur işi kategorilerinde gerçekleştirildi. Yarışmanın en gösterişli kategorisi pastadan, çikolatadan hazırlanan heykeller oldu. “Çanakkale’nin 100. yılı” teması ile 8 kategoride  gerçekleştirilen yarışmada; Çanakkale anıtı, Barbaros Hayrettin Paşa gemisi, Şehitlik anıtı, tank, tüfek, kurşun  ve  Çanakkale Cephesi'nde çarpışan Osmanlı askeri Seyit Ali Onbaşı’nın çikolatadan pastadan heykelleri yapıldı.

Yarışmanın galibi Movenpick oldu
Birbirinden güzel lezzetleri Niyazi Çapraz’ın başkanlığını yaptığı dünyaca ünlü yabancı ve Türk şefler bir araya gelerek tam 3 saatte ancak değerlendirebildiler. Zorlu 3 saati değerlendiren sektör duayeni Niyazi Çapraz, ürünleri lezzet, yaratıcılık, sunum, ölçü miktarı, konsepte uygunluk, sanat gibi kritelerle dayanarak seçtiklerini anlattı. Türkiye’nin ünlü otel ve pastane şeflerinden oluşan 8 takımın yarıştığı Gastrobosphorus Patiserie 1’incisi’nin Movenpick İstanbul oteli, 2’incisinin  Polat Renaissanceoteli, 3’üncüsünün de Pasta Sanatı olduğunu söyledi.

Türkiye’nin gastronomiye bakış açısı değişti
Jürinin güçlü ve güvenilir şeflerden oluştuğuna dikkat çeken Çapaz, özellikle yabancı şeflerin yarışmalarla ilgili yorumlarının, Avrupa’da bile bu kadar profesyonel, başarılı yarışmalar olmadığı yönünde olduğunu söyledi. EDT Expo Fuarı kapsamında düzenlenen yarışmaların gastronominin günümüzde ulaştığı noktayı göstermesi açısından önemli olduğuna vurgu yapan Niyazi Çapraz, şöyle konuştu: “61 yıldır sektörün içindeyim. Eskiden ekipman ve ürün bulmakta çok zorlanırdık. Bir ekipmanın yurt dışından gelmesi günlerce, haftalarca sürerdi. Ama artık her şey elimizin altında bizde sektörde varız. Bizim de yerli üretim ekipmanlarımız var. Bu yönüyle sektörümüz çok gelişti. Artık ülke olarak gastronomiye bakış açımızda değişti. Özellikle dışarıda yemek yeme kültürünün artması sektörü iyice güçlendirdi. Bundan 20 yıl önce aşçıya, pastacıya kız bile zor verirlerdi. Bugün aşçılarımız kapışılıyor. Artık bu meslek gençler arasında hatta çocuklar arasında yaygınlaştı ve gözde meslekler arasına girdi.” Yarışma kapsamında yapılan heykeller fuar boyunca Ülker Exper stantında sergilenecek. Heykellerin bir kısmı da Çanakkale Müzesi’ne armağan edilecek.

Black Box’ın galibi Pera Palace oldu
Fuarın ilk gününde düzenlenen Black Box-Sepet Yarışması da Yasemin Ataman’ın jüri başkanlığında gerçekleştirildi. Fuar kapsamında düzenlenen yarışmaların organizatörlüğünü yapan Gökmen Sözen, aralarında Divan, Hilton, The Marmara, Pera Palace, Sheraton gibi ünlü otellerin yarıştığı Black Box’ın galibinin Pera Palace, ikincisinin Crowne Plaza, üçüncüsünün de Hilton olduğunu belirtti.

Türkiye’nin en kapsamlı ve yatırımlı yarışmaları
CNR EDT Expo kapsamında düzenlenen yarışmaların sektörün Ar-Ge’si niteliği taşıdığına dikkat çeken Sözen, “Bugün menülerde ilk kez denenen bir çok yemeği yakında ünlü restoran ve otellerin menülerinde göreceğiz” dedi. Yarışmada hazırlanan yemeklerin sürpriz şekilde kapalı bir kutu içinde juri üyesinin önüne gittiğini anlatan Gökmen Sözen, “Dünyanın ve Türkiye’nin duayen şefleri önlerine sürpriz olarak gelen yemekleri derecelendirmekte zorluk çekti. Hazırlanan yemeklerin hepsi birbirinden güzeldi. Türkiye’nin en kapsamlı ve yatırımlı yarışmalarını böyle çoşkulu şekilde geçmesi bizi sevindiriyor. Önümüzdeki yılda CNR EDT Expo’da aynı yarışmalar devam edecek” diye konuştu.

 CNR Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık ve Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) iş birliğinde gerçekleştirilen fuarda, 27 Mart 2015 günü Osmanlı mutfağı yarışması gerçekleştiriliyor. CNR Holding ana sponsorluğunda düzenlenen yarışmanın jüri başkanlığını Vedat Başaran yapıyor.   CNR EXPO Yeşilköy’de 28 Mart 2015 tarihine kadar açık kalacak fuarın son yarışması da Pınar sponsorluğunda gerçekleştirilecek Üniversiteli Şeflerin Düellosu olacak. Genç yetenekleri sektöre kazandırmak amacıyla gerçekleştirilecek yarışmanın jüri başkanlığını Mehmet Gök üstlenecek.

OSMANLI PADİŞAHLARINDAN VEFA ÖRNEKLERİ

Fahri Sarrafoğlu: "Osmanlı Padişahlarının her birinin ayrı bir vefa örneği vardır. Özellikle İstanbul’a ve halka hizmet edenleri asla unutmamış, öldükten sonra da sahip çıkmıştır.” Medya Platformu’nun geleneksel olarak düzenlediği Cuma toplantılarının bu haftaki konuğu bir İstanbul hayranı ve gezgini olan Kişisel Gelişim ve İletişim Uzmanı Fahri Sarrafoğlu oldu. Aynı zamanda 20 yıldır İstanbul’la ilgili araştırma ve gezilerini sürdüren Sarrafoğlu platform üyeleri ile bir araya geldiği İstanbul buluşmalarında, Fatih Sultan Mehmet başta olmak üzere Osmanlı Padişahları’nın bilinmeyen yönlerini ve Vefalı olduklarını “vefa” ya ne kadar önem verdiklerini anlattı.  Medya Platformu Başkanı Ahmet Durkaya ve Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Çınar’ın da katıldığı “İstanbul Konuşmaları” söyleşisinde platform üyeleri de dinleyici olarak iştirak ettiler


BİR HANIMA İLK DEFA “PAŞALIK “ ÜNVANI VERİLİYOR
İstanbul Konuşmalarında, yaptığı sunumda Osmanlı Padişahlarından vefa örnekleri veren Fahri Sarrafoğlu, Padişahların vefalı olduklarını ve hizmet edenleri asla unutmadıklarını dile getirdi. Osmanlı'nın paşa unvanı alan ilk kadını Prenses Emine Hanım ‘dan bahseden Sarrafoğlu,şunları söyledi:  “  Prenses Emine Hanım, İstanbul'da Valide Paşa olarak bilinirdi ve “paşa” unvanını alan tek kadındı.  Padişah 2. Abdülhamit ilk defa bir hanıma Paşalık ünvanını vermesinin sebebi ise onun dirayetli, otoriter, eğitim sever ve İstanbul hanımefendisi özelliğini üzerinde taşıyor olmasından kaynaklanıyordu. Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa'nın annesi Emine Valide Paşa, Osmanlı'da "Paşa" unvanını alan tek kadın olmasını ömrünün sonuna kadar büyük bir emanet olarak hep taşımıştı.  Öyle ki,  Sultan II. Abdülhamid Han tarafından kendisine hediye edilen Bebek'teki yalıyı, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ne bağışlamak istedi ancak tam tapuda devir –teslim işlemi yapılırken adı ve soyadı yerine Emine Paşa unvanını da kullanmak isteyince ortaya büyük bir sıkıntı çıktı. Yalının devir teslimi sırasındaki resmi yazışmalarda, o dönemlerde “ağa”, “paşa” gibi unvanlar yasaklanmış olduğundan, Emine Valide Paşa'ya “Bebekli Emine Hanım” diye hitap edildi. Sultan II. Abdülhamid'in kendisine vermiş olduğu “paşa” unvanının kullanılmamasına sinirlenen  ve otoriter bir hanım olan Valide Paşa  yalıyı Türkiye Cumhuriyeti  yerine Mısır hükümetine bağışlar . Yalı bugün halen Mısır Konsolosluğu olarak kullanılmaktadır.


PADİŞAH SULTAN 2.ABDÜLHAMİT’DEN VEFA ÖRNEĞİ
Padişah Sultan 2. Abdülhamit’in vefa örneklerinden bahseden Sarrafoğlu, bir İngiliz Kaptan’ın Osmanlı’da nasıl  “paşalık” unvanı verildiğini ve İtalya’da ölmesine rağmen cenazesinin Padişah’ın özel gemisiyle İstanbul’a getirilip İstanbul’da toprağa verilişini anlattı. Sarrafoğlu bu önemli vefa örneği ile ilgili olarak şu bilgileri verdi: “İngiliz donanmasından, Osmanlı'nın hizmetine geçen bir denizci Charles Hobart. Brezilya sahillerinde köle tacirlerinin peşine düşmüş, Amerikan iç savaşında gizlice ambargo kırıcılık yapmış birisiydi. Gözü pek başladığı işin peşini bırakmayan biriydi… Hobart, başarılı bir deniz subayı olarak dikkat çektiği için bir süre Kraliçe’nin yatında görevlendiriliyor, sonra Baltık donanmasında. Görevli olduğu gemiyle Kırım Savaşı’na katılıyor. 1877'deki Osmanlı-Rus Savaşı'nın başlangıcına kadar donanmanın modernleştirilmesi için çalışan Hobart Paşa bu süre içinde İstanbul toplum hayatında da önemli bir yer edinmiştir. 93 Harbi'nde Osmanlılar için elde ettiği başarılardan ötürü, 11 Ocak 1881'de vezirlik ve müşirlik yani büyük amiral rütbesiyle donanma komutanı olur. Anılarını yazmaya 1884’te başlamıştır fakat 1886'da hastalanarak tedavi için İtalya'ya götürülür. Ancak iyileşmeyerek 19 Haziran 1886'da Milano'da ölür. Sultan II. Abdülhamit, Hobart Paşa'nın Türk topraklarında gömülme vasiyetini yerine getirmek üzere Necid vapurunu İtalya'ya gönderir. Cenazesi İstanbul'a getirilerek Selimiye'deki İngiliz mezarlığına gömüldü.”

Dünya Tiyatro Günü kutlaması çerçevesinde “USTALARIN USTASI” ödülü HALDUN DORMEN’e verildi

İstanbul’un en yeni sanat platformu MOİ Sahne, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü çerçevesinde MOİ Sahne’de sergilenen ve başrolünü Haldun Domen’in oynadığı Kibarlık Budalası adlı oyun sonunda HALDUN DORMEN’e “USTALARIN USTASI” ödülünü vermek üzere büyük bir organizasyona imza attı.


MOİ Sahne tarafından projelendirilen ve her yıl geleneksel olarak devam etmesi planlanan etkinlik ile usta oyuncuya ödülü öğrencisi,sanatçı Ayça Bingöl tarafından verildi.Dünya Tiyatro Günü kutlamaları kapsamında Mall of İstanbul içinde yer alan MOİ Sahne’de düzenlenen tören ile Göksel Kortay’a da “TİYATRO ONUR ÖDÜLÜ” takdim edildi. Tiyatro sanatçısı ve dizi oyuncusu Alper Düzen tarafından verilen ödülle gece devam etti.Gecenin sürprizi ise Kibarlık Budalası oyuncularından Bahadır Vatanoğlu’nun seyirciler arasında bulunan Gizem Derebaşı’na yaptığı evlilik teklifiydi. Oyunun 2. yarısında gerçekleşen teklif seyircilerin yoğun alkışıyla karşılandı.


Ödül töreni sonunda konuşma yapan Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun “MOİ Sahne’ nin İstanbul kültür ve sanat yaşamına sunduğu önemli katkının altını çizdi ve MOİ Sahne, Mall of İstanbul Alışveriş Merkezi’nin içinde, Türkiye’nin ilk 4’ü içerisinde sayılabilecek sahne yapısına sahip bir kültür sanat merkezi. 4,5 milyon insanın yaşadığı bu bölgeye uluslararası standartlarda bir kültür sanat merkezi kazandırmaktan çok mutluyuz. Bu sahnede ilk verdiğimiz ödül, ustaların ustası ve duayen sanatçı Haldun Dormen ve Göksel Kortay olmuştur . Umarız bu sahnede sanata ve sanatçıya verdiğimiz katkı ziyaretçilerimizin ilgisi ile uzun yıllar sürsün” dedi.

Krizdeki Yunanistan, Zengin Türk Turistlerin Aklını Çelmeye Geliyor

Yunanistan Krizdan Çıkışı Türkiye’de Arıyor
Dünyayı sarsan ekonomik krizin derinden sarstığı ülkelerin başında gelen Yunanistan, çıkışı en iddialı olduğu alanda; turizmde ve komşusu Türkiye’de arıyor... Bu amaçla, 2 Nisan 2015 Perşembe günü, Taksim Intercontinental Hotel’de, “Greek Deluxe Travel Road Show” adı altında tek günlük bir etkinlik düzenlenecek.


Dubai’nin ardından ikincisi İstanbul’da yapılacak olan road show, Türk Hava Yolları ve Marketing Greece’in katkıları; Merkez Makedonya Bölgesi, Mora Yarımadası ve Güney Ege Bölgesi’nin desteği ile Rollerdeck Associates ve Amuse Concept Events tarafından gerçekleştirilecek. Yunanistan’ın Türkiye Büyükelçisi Kuriakos Loukakis, Merkez Makedonya Valisi Apostolos Tzitzikostas, Güney Ege Bölgesi Valisi George Hatzimarkos da, Yunanistan tarafını temsilen “Yunan Deluxe Travel Road Show”a bizzat katılacak.

Etkinlik iki seansa bölünecek. Sabahki ilk seansta, “Yunanistan’da lüks tatil deneyimi yaşarken hayallerinizi Akdeniz’in zengin renkleriyle resmedin” başlığı altında, seyahat ürünlerinin tanıtıldığı bir sunum gerçekleşecek. Aynı zamanda Yunanistan’ın popüler tatil merkezlerinden bazıları incelenecek.Öğleden sonraki seans ise önceden planlanmış B2B toplantılarına ayrılacak. Alexander Beach Hotel, Blue Palace, Cretan Pearl Resort & Spa, Domes of Elounda, Hyatt Regency Thessaloniki, The Ixian Grand, Lucy Hotel, New Hotel, Nikki Beach, Out of the Blue Capsis Elite Resort, Rodos Park and Variety Cruises gibi bazı Yunan lüks turizm işletmelerinin temsilcileri; Yunanistan’ı pazarlamak adına anahtar konumdaki Türk acenteleri ve basın mensupları ile bir araya gelecek. Hedef, gelir seviyesi yükselen, tatile her geçen gün daha çok para harcayan Türk turistleri Yunanistan’a çekebilmek.

 “HEDEF İKİ ÜLKENİN DAHA DA YAKINLAŞMASI”
Marketing Greece Yönetici Müdürü Iossif Parsalis, organizasyon öncesi yaptığı açıklamada, “Türkiye hiç şüphesiz çok stratejik bir hedef pazar.  Yunanistan’da bizim lüks seyahat yaklaşımımız sadece kaliteli hizmet ve konfor sağlamaktan ibaret değil. Lüks aynı zamanda ziyaretçiyi ülkenin gerçek yaşamı ve yerel kültürüyle zenginleştirmektir. İki ülkenin kültür ve konum olarak yakınlığı, misafirlere bu eşsiz mirası inceleme fırsatı sunmaktadır” dedi.Rollerdeck Associates Yönetici Ortağı ve Road Show Yardımcı Organizatörü Ioannis Kofinis ise; “Dubai’nin ardından İstanbul’da olmaktan çok mutluyuz. Etkinliğin amacı, Yunanistan’ın lüks tatil ve konforu sonuna kadar yaşayabilecekleri bir rota olduğunun Türkiye’de farkındalık kazanmasıdır. Aynı zamanda Türk-Yunan turizm işbirlikleri için de zemin oluşturulabilecek bir ortam sağlamayı arzuluyoruz” ifadelerini kullandı.

KARŞILIKLI BİRER MİLYON TURİSTE DOĞRU...
25 Ocak 2015’te yapılan seçimleri kazanan Radikal Sol Koalisyon SYRIZA’nın lideri ve Yunanistan’ın çiçeği burnunda Başbakanı Alexis Çipras’ın, “Ege Denizi Yunanlılarındır” diyen Yunan milliyetçilerine hitaben “Ege Denizi sadece balıklarındır” karşılığını vermesiyle çok daha sıcak bir iklime giren Türk-Yunan ilişkileri, bir süredir turizmde de kendini hissettiriyor.
Bundan 10 yıl önce Yunanistan’dan Türkiye’ye gelen turist sayısı 584,8 bin iken, aradan geçen on yıl içinde bu rakam yüzde 42 artarak 2014’te 830,8 bine ulaştı. Ancak asıl patlamayı Türk turist yaptı. 2005 yılında Yunanistan’a giden Türklerin sayısı sadece 141,3 bindi. 2014’te bu rakam, beş kattan fazla artarak 741 bine ulaştı. Her iki ülkenin hedefi de, 2015 yılında karşılıklı olarak 1 milyon turist rakamını aşmak.

TURİZM YUNANİSTAN’IN CAN DAMARI
Nüfusu 11 milyon civarında olan Yunanistan için turizm vazgeçilemez bir gelir kaynağı. Ülke, her yıl nüfusunun 1,5 katı kadar turist ağırlıyor.Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) verilerine göre; 2013 yılı itibariyle Yunanistan’da turizm sektörünün ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’na sağladığı direkt katkı yüzde 6,5 düzeyinde bulunurken, destek olduğu diğer sektörlerle birlikte turizmin oluşturduğu ekonomik büyüklük Yunanistan ekonomisinin yüzde 16,3’üne karşılık geliyor. WTTC verilerine göre turizm sektörünün Yunanistan’da doğrudan istihdam sağladığı kişi sayısı 319 bin 500 kişi düzeyinde bulunurken ülkedeki toplam istihdamın yüzde 8,9’unu oluşturuyor.

30 Mart 2015 Pazartesi

Mövenpick Hotel Istanbul’da Paskalya Brunch'ı sizleri bekliyor

Mövenpick Hotel Istanbul’da Geleneksel Paskalya Brunch'ı
Çocuklara özel çikolata kursu ve geleneksel Paskalya spesiyaliteleri ile renkli bir Paskalya Brunch'ı sizleri bekliyor.Mövenpick Hotel Istanbul, 5 Nisan 2015, Pazar günü, aileniz ve sevdiklerinizle birlikte keyifli bir gün geçirmeniz için sürprizlerle dolu bir Paskalya brunch'ı sunuyor.


Rengarenk yumurtalar ve Paskalya tavşanlarıyla süslenecek olan AzzuR Restaurant'ta, İtalyan Başaşçı Giovanni Terracciano ve ekibinin hazırladığı, geleneksel Paskalya spesiyalitelerinden oluşan muhteşem brunch'ın tadını 12.00-15.00 saatleri arasında çıkarabilirsiniz.


Birinci, ikinci ve üçüncüye çikolatadan yumurtaların hediye edileceği Yumurta Avlama Yarışması’na da ev sahipliği yapacak AzzuR Restaurant'ta çocuklarınız çikolata kursuna katılıp çikolatadan paskalya yumurtası süslemeyi öğrenecek ayrıca palyaço gösterisiyle eğlenceli bir gün geçirecekler.


Kişi başı KDV dahil 111 TL olan Paskalya Brunch’ı, 0-6 yaş arası çocuklara ücretsiz, 7-12 yaş arası çocuklar için ise %50 indirimlidir. Çocuklar için düzenlenen Paskalya çikolataları kursu, brunch ücretine dahildir.

Rezervasyon için: 0212 319 29 29’u arayabilirsiniz.
www.moevenpick-hotels.com/istanbul


Türkiye’deki Eğitimciler 13.Ib Gününde Buluştu

İki yılda bir gerçekleşen Türk Uluslararası Bakalorya Okulları IB Günü etkinliği’ne bu yıl AREL Koleji ev sahipliği yaptı. “IB Programları, Öğrenenleri 21. Yüzyıla Nasıl Hazırlıyor?” teması altında düzenlenen etkinliğe 57 okuldan, 1200 katılımcı katıldı.Açılış konuşmasını İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer YILDIZ’ın yaptığı programda, Türkiye Özel Okullar Birliği Yönetim Kurulu Eş Başkanı Cem GÜLAN, Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Eski Genel Müdürü Ömer BALIBEY, İstanbul Arel Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet ÇİVİ, Uluslararası Bakalorya (IBAEM) Bölge Gelişim Sorumlusu Richard HENRY’ de IB günü ile ilgili konuşmalarını yaptılar.


Programda Uluslararası Bakalorya Afrika, Avrupa ve Ortadoğu (IBAEM) bölgesinden önemli temsilciler de bulundu. Gelişim Sorumlusu Richard Henry, Lise programları sorumlusu James Monk, Orta Yıllar Programları’ndan sorumlu Robert Harrison
ve İlk Yıllar Programları’nın sorumluları Terri Walker açılış panelinde yer alarak gün içinde yaptıkları sunumlarla da, eğitimcilere ulaşma fırsatı buldular. Ayrıca, yine IB Hollanda Merkezinden Mesleki Gelişim Sorumlusu Shannon de Groot ve on-line Mesleki Gelişim Sorumlusu Analourdes Herrera ortak bir sunum yaptılar. İngiltere University of Bath’den Dr. Mary Hayden ise IB öğretmen eğitimleri konusunda bilgi verdi.


Türkiye’den de IB Organizasyonu için, Milli Eğitim Programlarıyla IB Diploma Programlarının karşılaştırıldığı bir araştırma Dr. Armağan Ateşkan ve Dr. Jale Onur tarafından sunuldu.           Dr. Robin Ann Martin de öğrencilerin sosyal gelişimleri için IB CAS programıyla ilgili bir araştırmadan bahsetti ve Türkiye’de IB ile ilgilenen, aday ve otorize okullardan gelen deneyimli eğitimciler ders grubu alanlarında iyi örneklerini paylaşarak katılımcıların gelişimine katkıda bulundular.Davetliler arasında bulunan Milli Eğitim Bakanlığı temsilcileri ve IB temsilcileri arasında bir araya geldikleri bu platform sayesinde köprü kurma ve işbirliği çalışmalarının hız kazanması amaçlandı. 192 sunumun eş zamanlı yapıldığı konferansta katılımcılar seçtikleri oturumlarda yapılan çalışmalardan eğitim uygulamalarını geliştirme fırsatı buldular.


Günün sonunda Bath Üniversitesi’nden gelen ve adına IB Organizasyonu tarafından Jeff Thompson Araştırma Ödülü bulunan Emeritus Profesör Jeff Thompson konferansın kapanış konuşmasını yaparak dinleyicilerle engin deneyimlerini ve görüşlerini paylaştı. Eğitim-öğretim alanındaki en iyi, en güncel, en dinamik uygulamalarını, görüş ve düşüncelerini paylaşmak üzere tüm Türk IB Okulları yöneticilerini, eğitimcilerini, yüksek öğrenim kurumlarında görev yapan ve çalışmalarında Uluslararası Bakalorya Programları’na yer veren tüm akademisyenleri bir araya getiren etkinlik katılım sertifikalarının alınmasıyla son buldu.


Deniz Anapa Başkanlığa Veda Etti

Deniz Anapa  Skal Federasyonu Başkanlığını Can Akşit’ e Devretti
Deniz Anapa, Skal Internatıonal 2020 Skal Project Sponsorluk ve mali işler görevine devam edecek
Skal Dernekleri Federasyonu Kurucu ilk Başkanı Deniz Anapa geçtiğimiz hafta düzenlenen genel kurul ile başkanlık görevini Can Akşit'e devretti. Anapa, yayımladığı mesajla görev yaptığı süre içinde kendisine destek olan Skal yönetimi ve camiasına teşekkür etti.


DENİZ ANAPA'NIN GÖNDERDİĞİ MESAJI DİKKATİNİZE SUNUYORUZ
Onurunu büyük bir gururla  taşıdığım Federasyon Başkanlığı görevimi geçtiğimiz hafta sonu gerçekleşen Genel Kurul’da Yeni Federasyon Başkanımız Sevgili Can Akşit’ e devrettim.
Kendisine ve yeni seçilen Federasyon Yönetim Kurulunda görev yapacak, Councillor’umuz Kamer Rodoplu, sevgili arkadaşlarım Canan İnanç, sevgili Faik Alsaç, sevgili Savaş Çolakoğlu, sevgili Hasan Gürsel ve sevgili Umman Çetinbaş’ a başarılar diliyor, kendilerini, Yedek Yönetim Kurulunu, Disiplin ve Denetleme Kurullarını içtenlikle tebrik ediyorum.


Görev yaptığım sürece bana destek olan, yol gösteren, bana yardım eden ve samimiyetle yanımda olan Can Dostlarıma, Yönetim Kurulu sevgili arkadaşlarıma, destek olan Kulüp Başkanlarıma, Basın dostlarıma, Skal Kardeşlerime,Dünya Başkanlarım sevgili Hülya Aslantaş ve sevgili Salih Çene’ ye , SI Onur üyelerimize, Başkanlarıma, Eski Turizm Bakanımız Bahattin Yücel’e, Ablalarıma, Arkadaşlarıma, Arena beyin takımına, Adnan, Erhan, Ece, Jale, Halit, Kuvay, Özcan, Selçuk, Atilla, Turgay Kıran ve La Maison ekibime çok teşekkür ederim.

Üzerimde hepinizin çok emeği var.. Federasyon Başkanlığı süresince dönem Sloganım ‘’Gelişim için Hizmet’’ idi.. Yılmadan.. azimle…Bugünlere gelirken büyüklerimi dinlemeye hep özen gösterdim. Birlikte ‘’İyiyi ve ‘’Doğruyu’’ aramanın peşinde olduk hep... Ters düştüğümüz konuları konuşmayı ise hiç ertelemedik.. Hep açık olduk birbirimize... Belki de hepimizin başarısının ve sevgisinin ardında yatan da işte bu samimiyet oldu...

Teşekkürler samimiyetinize ve dostluklarınıza….
Bundan sonra görev yapacak arkadaşlarımın, aldığım bayrağı nasıl yukarılara çıkarmaya özen gösterdi ve buna çabaladı isem, aynı şekilde, yukarılara çıkaracaklarına olan inancım ve arzumla,
Sosyal Sorumluluk Projelerine sahip çıkmanızı, yararlı Projeler üretmenizi, ilkemiz olan Skal Türkiye birey ve başkanları arasında ayrım gözetmeksizin herkesi ama herkesi kucaklamanızı, ve başarılı olmanızı diliyorum.

Türkiye de ki Skal görevime, 21 Mart 2015’ten itibaren Yüksek Danışma Kurulu Başkanı olarak devam etmekteyim.Uluslararası Platformda ise, Dünya Kongresinde atandığım, 8 kişilik, SKAL INTERNATIONAL 2020 SKAL PROJECT teki Sponsorluk ve mali işler görevim ile devam etmekteyim..

Hoşça kalın...
SKAL Sevgi ve Saygılarımla,
Deniz Anapa
SKAL INTERNATIONAL TÜRKİYE
Yüksek Danışma Kurulu Başkanı



Kadınlar, Jinekolojik Muayeneden Çekinmeden Tıbbi Bakımlarına Özen Göstermeli

Kadinlarda Tibbi Bakim: Jinekolojik Muayene
Tüm kadınların, hiçbir rahatsızlığı olmasa dahi yılda bir kez kontrol amaçlı jinekolojik muayene yaptırması gerekiyor. Bu sayede bazı hastalıkların erken tanısı konulabiliyor. Jinekolojik muayene kadın hastalıkları ile ilgili veya gebelik ile ilgili şikayetleri olan hastalara, kadın hastalıkları ve doğum uzmanları (jinekolog) tarafından yapılıyor.


Daha önce hiç jinekolojik muayene olmamış bayanlar bu muayeneden ilk seferinde çekinebiliyor veya korkabiliyor, ancak muayene en fazla 1-2 dakika sürüyor ve ağrı veren bir işlem yapılmıyor. Daha önce muayene olmuş bayanlar bunun kolay bir işlem olduğunu gördükleri için hiç çekinmeden rahat bir şekilde muayene olmaya gidiyorlar.


Birçok kadın için ilk jinekolojik muayene oldukça tedirgin edici gözükse de önemi düşünüldüğünde bu randevunun kesinlikle ertelenmemesi gerekiyor. Kadınların bu randevuda nelerle karşılaşacağını bilmesi endişelerini yenmesinde yardımcı oluyor. Öncelikle kişisel, ailesel, cinsel ve tıbbi öyküler alınıyor. Jinekolojik muayene yapılıyor ve laboratuvar testleri isteniyor. Ayrıca rahim ağzı kanserini önlemek amaçlı smear testi, muayene sırasında yılda bir alınıyor. Muayenenin adet kanamasının olmadığı bir dönemde yapılması gerekiyor. Adet kanaması hem laboratuvar testlerinin sonuçlarını hem de muayeneyi etkiliyor. Muayene öncesindeki birkaç gün vajinal duş ve krem kullanımından kaçınmak gerekiyor.


Jinekolog Op. Dr. Faruk Demir konuyla ilgili olarak: “İlk randevudan önce sorulmak istenen soruların belirlenerek not alınması randevunun daha verimli geçmesini sağlar. Jinekoloğa verilen tüm özel bilgiler gizli kalır. Yanlış ya da eksik bilgi verilmesi tedaviyi ve sorunların belirlenmesini olumsuz etkiler. Jinekolojik muayenede son adet tarihi, adet döngülerinin uzunluğu, adet kanamasının ne kadar sürdüğü, ara kanamaların olup olmadığı, genital ağrı, kaşıntı ve akıntı varlığı, aile fertlerinde görülen hastalıklara ait bilgiler, önceden geçirilmiş hastalıklar, cerrahi işlemler ve kullanan ilaçlar, sigara, alkol ve beslenme alışkanlıkları hakkında doğru bilgileri doktorunuzla paylaşmanız gerekmektedir. Jinekolojik muayene ağrıya yol açmayan kolay ve beş dakikadan fazla sürmeyen bir işlemdir. Çekinmeden rutin kontrollerinizi yaptırmanız, sağlığınız açısından son derece yararlı olacaktır.” dedi.

Aşçılar Derneği 18. Yıl Kutlaması Gerçekleşti

Aşçılar Derneği IV. Geleneksel Aşçılar ve Tedarikçiler Buluşması, 29 Mart Pazar günü Marriott Hotel Asia’da gerçekleştirildi.


Aşçılar Derneği’nin 18. Yılını  Kutlarken, Yapmış olduğu etkinlikle Türkiye genelinden gelen Executive Şefler, Aşçılar, tedarikçi firmaları ile yeme-içme sektörü ile şefleri buluşturdu
İstanbul Marriott Hotel Asia’da gerçekleşen Aşçılar Derneği 18 yıl etkinliği ile, Türkiye’nin her bölgesinden gelen Executive Şefler, aşçılar, meslek lisesi ve üniversitelerin gastronomi bölümü aşçı adayı öğrenciler, akademisyenler, öğretmen ve eğitmenler, mutfak yazarları, gurmeler, basın mensupları ve yeme-içme sektöründe bulunan sektörle ilgili herkesi birada ağırladı.


Yeme-içme sektöründe oldukça önemli bir yere sahip olan Aşçılar Derneği IV. Geleneksel Aşçılar ve Tedarikçiler Buluşması Marriott Hotel Asia’da aşçıların ve misafirlerin katılımı ile gerçekleşti. Her geçen gün büyüyen etkinlik yeni tedarikçilerle şefleri buluşturuyor.


IV. Geleneksel Aşçılar ve Tedarikçiler Buluşması, tedarikçi firmalara yeni ürün ve hizmetlerini sunabilmeleri, tanıtım ve tadım yaptırabilmeleri için verimli bir ortam sunuyor. Tedarikçiler stantlarında ürünlerinin tanıtımını yüzlerce aşçıya aynı anda yapabiliyor. Aşçılar Derneği Başkanı Fikret Özdemir ‘de katılım sağlayan tüm tedarikçileri dolaşarak   standlarında firma yetkilileriyle birlikte resim çektirdiler.


Suzan Kardeş ve Ekibi sahnede mizafirlere unutulmaz saatler yaşattı
Aşçılar ve Tedarikçiler Buluşması’nın geleneği haline dönüşen Hediye Çekilişi bu yıl Unilever Food Solutions’un sponsorluğunda yaptı. Sunuculuğunu sahnelerin tanınan ismi Taylar Erler’in yaptığı IV. Geleneksel Aşçılar ve Tedarikçiler Buluşması Suzan Kardeş ve Ekibinin sahne almasının ardından saat 18.00’de sona erdi.