26 Şubat 2014 Çarşamba

ADANA, PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALINA HAZIRLANIYOR


Geçtiğimiz yıl ilki gerçekleştirilen Türkiye ve dünyanın farklı yerlerinden gelen binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen “Portakal Çiçeği Karnavalı” nın ikincisi 12 Nisan 2014 tarihinde Adana’da başlıyor. 7’den 70’e tüm Adana halkı hazırlıklara şimdiden başlarken, mülki ve yerel yöneticiler, sanatçılar, gazeteciler, işadamları ve sivil toplum örgütleri de büyük destek sağlıyorlar.

Geçtiğimiz yıl ilki gerçekleştirilen Portakal Çiçeği Karnavalı, Adana’da büyük coşku ile karşılanmış, birçok etkinliğin yanında  özellikle 15 bine yakın kişinin özel kostümleriyle katıldığı kortej büyük ilgi toplamıştı. Türkiye’nin birçok yerinden olduğu kadar yurtdışından da misafirlerini  ağırlayan Adanalılar bu yılki karnavalda da kentin değişik noktalarında etkinlikler düzenleyerek “misafirperverliklerini” bir kez daha gösterecekler. Adanalılar, karnaval için herkesi 12 Nisan’da kentlerine davet ederek “Portakal çiçeği mevsiminde Adana’ya gelmelisiniz.  Yılda sadece bir kez, en fazla 2 hafta sürecek bu coşkuyu kaçırmamak ve karnavalımıza katılmak için misafirimiz olun” diyorlar.

Portakal Çiçeği Karnavalı’nın fikir babası Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt “bir sevgi hareketiyle” yola çıktıklarını ve bunu başardıklarını söylüyor. Bozkurt, portakal çiçeklerinin açtığı mevsimde Adana’yı şöyle anlatıyor “Baharı müjdeleyen nisan ayının ortalarına doğru çiçek açmaya ve tüm bir kenti etkisi altına almaya başlayan portakal ağaçları, büyülü kokusuyla insanı hemen etkisi alıverir… Ruhunuz yıkanır… Gençleşirsiniz… Arınırsınız… İnsanın içinde birçok şeye yeniden başlayabilme enerjisi yaratır… Mesela, en küskün olduğu eski dostu affettirebilir insana. Ve, tehlikelidir de biraz; insanı, yolda gördüğü ilk kişiye aşık edebilir… Adana’nın sıcak, samimi insanlarıyla aynı sokaklarda yürürken, rüzgarın ara ara taşıyıp getirdiği o muhteşem portakal çiçeği kokusu günün 24 saati bırakmaz peşinizi… Baygın bırakır insanı…”

Portakal Çiçeği mucizesini görmeye farklı şehir ve ülkelerden binlerce misafir bekliyor Bozkurt. Ve bir çağrıda bulunuyor: “Nisan ayında sokakları portakal çiçeği kokan Adana'ya geleceklerin kentin keyfini yaşayacaklarını ümit ediyoruz. Adana halkını ve dışarıdan gelecek tüm misafirlerimizi portakal çiçeği mucizesinin yarattığı sevgi, kardeşlik ve hoşgörü dolu bir atmosferde iyi vakit geçirmeye davet ediyoruz. Bu amaçla bizler elimizden gelenin en iyisini yapmayı amaçlıyoruz. Gelecek yıllardaki amacımız ise çok daha iyi organizasyonlar ile yüz binlerce yerli ve yabancı turistin Adana’daki bu mucizeye tanıklık etmesini sağlamak ve Adana’yı bir marka kent yapmaktır.”

Etkinlikler Kortej Yürüyüşle Başlıyor

Bu yıl ikincisi düzenlenecek karnavalın startı geçtiğimiz yıl olduğu gibi yine kortej yürüyüşü ile verilecek. 12 Nisan tarihinde Adana halkı başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından korteje katılmak için gelenler, portakal çiçeklerinin o eşsiz kokuları eşliğinde kortej yürüyüşünü gerçekleştirecekler. Adana halkı ile birlikte karnaval için kente gelen Sinema ve Ses Sanatçıları, Yerel ve Mülki idareciler, Motosiklet, Bisiklet, Klasik Otomobil Kulüpleri, Dans Okulları, Tiyatro Grupları, Spor Kulüpleri, Üniversiteler, Okullar, Jonglörler, Keçi Ayaklılar, Sokak Sanatçıları, Ressamlar ve STK’lar flama ve pankartlarıyla beyaz mendilleriyle kortejdeki yerlerini alacaklar. Rengarenk giysileri ve makyajları ile kortejde yer alacak grupların yanında hobi grupları da hünerlerini kortej yolu boyunca sergileyecekler.

Geçtiğimiz yılki kortejde herkesin büyük ilgi ile izlediği motor grupları da bu yıl için yine iddialı bir gösteri hazırladılar. “Motor Senfonisi” adını taşıyan bu gösteri Türkiye’de ilk kez Portakal Çiçeği Karnavalı’nda beğenilere sunulacak. Kortej yürüyüşünün ardından gerçekleştirilecek konserle karnaval neşesi doruğa ulaşacak. Konser ile birlikte Adana’nın çeşitli yerlerinde karnaval etkinlikleri de başlamış olacak. Karnaval süresince;  sokak gösterileri, dans gösterileri, üniversite müzik gruplarının konserleri, halk oyunları gösterileri, bando gösterileri spor müsabakaları ile bireysel sokak gösterileri de izlenebilecek. Ayrıca; Adanalılar ile birlikte karnavalın tüm coşkusunu yaşamak için Adana’ya gelenler, tarihi Taş Köprü üzerinde havaya bırakılacak dilek fenerleri ile tüm dünyaya barış ve sevgi mesajlarını da yollayacaklar.
Şarkı Yarışması da yapılıyor
Geçtiğimiz yıl ilki gerçekleştirilen ve binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen “Portakal Çiçeği Karnavalı”nın ikincisinde karnaval ruhunu yansıtan şarkıyı belirlemek üzere bir de yarışma düzenlendi. 12 Nisan tarihinde Adana’da başlayacak karnavalın resmi şarkısı olacak eseri belirlemek için organize edilen yarışmaya, profesyonel ve amatör müzisyenler katıldı.  Yarışmaya katılan eserler, Murat Hasarı, Kerem Cem ve Menajer Mustafa Elibol gibi müzik dünyasının önemli isimlerinden oluşan bir jüri tarafından değerlendirilecek ve birinci olan şarkı belirlenecek. Belirlenecek bu şarkı, karnaval öncesinde ve karnaval sırasında tüm Adana sokaklarında, TV ve radyolar ile sosyal medyada çalınarak “sevgi ve dostluk” mesajı tüm Türkiye’ye yollanacak.
“Kent Kültürüyle de Farklı Bir şehir Adana”
Adana denince akla ilk gelen “Adana kebabı” olur hiç kuşkusuz. Günün 24 saati kebap yemenin mümkün olduğu Adana’da, en tad alacağınız yeme şekli dürümdür. Özel dürüm pidesine sarılmış Adana kebabının yanında pişmiş domates, yeşil biber, süs biberi turşusu, tere, taze nane, turp, sumaklı soğan salatası ve ezme de servis edilir. Bu eşsiz lezzeti Turgut Özal Bulvarı’ndaki Birbeçer, Mücahitler Caddesi’ndeki Mas  Kebap ve Vali Yolu Caddesi üzerindeki Kling Usta’da deneyebilirsiniz. Bir başka Adana tadı ise ciğer. Odun ateşinde hazırlanan ciğeri bol kimyon katarak yemek için en iyi adreslerin başında yine Turgut Özal Bulvarı’ndati Ciğergah’ı öneriyoruz. Canınız lahmacun çekerse Bankalar Caddesi’ndeki Ferit amcamızın kağıt gibi ince lahmacununu yemelisiniz.
Adanalı olmayanların gözlemeye benzettikleri sıkma, kazan simidi, şırdan, bici bici gibi özel lezzetlerin yanında her türlü yiyeceği en kalitelisiyle bulabileceğiniz çok yer vardır Adana’da. Bu arada içecek olarak şalgam, vişne suyu ve aşlama içmeden Adana’dan ayrılmayın.

Eğlence yerleri açısından da farklı beklentilere hitap eden birçok mekan da mevcut Adana’da. İyi bir kebap yiyip müzik dinlemek istiyorsanız Tarihi Kazancılar Çarşısı sizlere İstanbul Kumkapı havasını doyasıya yaşatır. Göl ve Seyhan Nehri manzarasının güzelliği eşliğinde eğlenmek için önereceğimiz adres ise Park Zirve olacaktır.

Adana’nın geçmişi ile modern yüzünü kaynaştıran sokaklarında özellikle portakal çiçekleri eşliğinde dolaşmak için Vali Yolu, Amerikan Pazarı, Gazipaşa, Ziyapaşa, Turgut Özal Bulvarı, Toros caddesi ve Metro Sineması Sokağı’nda yürüyüş yapabilirsiniz. Eşsiz portakal çiçeğinin kokusunu yoğun olarak yaşamak istiyorsanız size önereceğimiz adres ise şehir merkezine 5 dakika mesafedeki Çetinel Tesisleri. Burada portakal çiçeklerinin kokuları eşliğinde harika zaman geçirebilirziniz.

Adana’yı ziyaretinizde tarihi ve turist yerleri ziyaret etmeden dönmek olmaz diyorsanız Büyük Saat Kulesi, Ulucami, Taşköprü ve Sabancı Merkez Camii görülmesi gereken yerler. Adana çevresinde ise Anavarza Kalesi, Varda Köprüsü, yedi Uyuyanlar Mağarası, Misis Harebeleri, Yılankale, Şar Antik Kenti, belemedik Yaylası ve Horzum Yaylası sizleri bekliyor olacak.

SKAL Antalya’nın yeni dönem başkanı Münciye Çavuşoğlu




SKAL International Antalya Olağan Genel Kurulu yeni dönemde görev alacak Yönetim ve Denetim Kurulu’nu seçti. Genel Kurul sonunda oy birliği ile Münciye Çavuşoğlu, SKAL Antalya’nın yeni dönem başkanı oldu.Divan Başkanlığını SKAL Int. Dünya Başkan Yardımcısı Salih Çene, başkan yardımcılığını Asuman Tarıman, Divan Katipliğini ise Ahmet Buğra Çelik’in yaptığı SKAL Antalya Genel Kurulu yeni Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu:


“Münciye Çavuşuoğlu-Başkan, Dinçer Sarıkaya Başkan Yardımcısı-Sayman, Uğursal Uğur Genel Sekreter-Basın ve Halkla İlişkiler, Cüneyt Kuru Yönetim Kurulu Üyesi-Çevre-Destek, Muazzez Tonguç Yönetim Kurulu Üyesi-Toplantı, Organizasyon, Genco Tunçay-Young Skal, Umman Çetinbaş Yönetim Kurulu Üyesi-Üyelik Geliştirme”

SKAL Antalya yedek üyeleri ise, Derya Billur, Banu Tonguç, Bozkurt Atilla, Oğuz Güleç, Emir Hepoğlu, Tunç Batum, Edip Araç ve Nuri İnce’den oluşurken, Denetleme Kurulu asil üyeliklerine Kayhan Öndemir, Ahmet İllez, Aydın Aytuğ, denetim kurulu yedek üyeliklere ise Avni Aker, Hasan Akıncıoğlu ve Mahmut Aydın seçildi.

Öte yandan SKAL Antalya Kulübü Geleneksel Başkanlık Zincir Değişim töreni ve Gala Yemeği’nin 1 Mart Cumartesi günü The Marmara Hotel’de yapılması kararlaştırıldı.

25 Şubat 2014 Salı

EDT Expo 2014 Fuarı, Keyifli Yarışmalar ve Aktiviteler ile Cazibe Merkezi Olmaya Hazırlanıyor!




Ev Dışı Tüketim sektörüne bambaşka bir bakış açısı getirmek ve sektör bilincini artırmak amacıyla yapılan CNR EDT Expo Fuarı için geri sayım başladı. Fuar çerçevesinde gerçekleşecek olan sektör profesyonellerinin rol alacağı etkinlikler; ziyaretçiler ve katılımcılara keyifli ve bir o kadar da heyecanlı anlar yaşatacak. CNR Holding kuruluşu Sine Fuarcılık ve ETÜDER iş birliğinde, İstanbul İhracatçılar Birliği (İİB) desteğiyle gerçekleştirilen ve sektörün dinamiklerini belirleyen markaların tümünü tek bir platformda toplamayı başaran EDT Expo Fuarı’na, 27-30 Mart 2014 tarihlerinde CNR Expo Yeşilköy ev sahipliği yapacak.

Sine Fuarcılık ve Ev Dışı Tüketim sektörünün güçlü oyuncularını tek bir çatı altında toplayan Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER)'in iş birliğinde İstanbul İhracatçılar Birliği (İİB) desteğiyle gerçekleştirilen EDT Expo Fuarı, bu yıl etkinlikleriyle adından sıkça söz ettirecek. Sektör profesyonellerinin kıyasıya yarışacağı yarışmalar, sektöre ışık tutan paneller, katılımcıların stantlarında gerçekleşecek sürpriz aktiviteler ile hareketlenecek olan EDT Expo 2014, Ev Dışı Tüketim sektörünün cazibe merkezi olmaya hazırlanıyor.

Mutfağın yıldızları yarışacak..
45.000 m2 alanda gerçekleşecek olan EDT Expo 2014 Fuarı bu yıl, 300 katılımcı ve 50.000 profesyonel ziyaretçi hedefliyor. Sektöre hitap eden farklı etkinlik ve yarışmalar ile renklenecek olan fuarda Osmanlı Mutfağı Yarışması’nın beşincisi ve bunun yanı sıra pastacılığa gönül verenlere özel Gastrobosphorus Pastacılık, Çikolata ve Unlu Mamuller Yarışması düzenlenecek. Öztiryakiler Endüstriyel Mutfak sponsorluğunda gerçekleşecek yarışmalarda, Türkiye’nin en seçkin 10 otel, restaurant ve pastanenin mutfak ekipleri, 10 kurumsal takım halinde yarışacak.

Çikolatanın başrolde olduğu bir yarışma düşünün!
Gastrobosphorus Pastacılık, Çikolata ve Unlu Mamuller Yarışması, üç kategoride canlı performanslar olarak yapılacak. Birinci kategoride pastalar, ikinci kategoride çikolata, üçüncü kategoride unlu mamuller canlı olarak hazırlanıp sergilenecek. Ayrıca çikolata alanında display kategorisinde ürünler (çikolata heykel ve pralin) hazırlanacak. Gastrobosphorus Pastacılık, Çikolata ve Unlu Mamuller Yarışması’nda çikolata alanında hazırlanacak çikolata heykel  “Dünya Barışı” temasında olacak ve pralin  ‘Anadolu’da unutulmaya yüz tutmuş tatlar’ dolgusu ile yapılacak. Gastrobosphorus’un pasta kategorisinde şefler özel tasarım pastalar yapacak. Türkiye’den  seçkin isimlerin yer alacağı jüri, başkanlığını pastacıların duayeni Niyazi Çapraz'ın yapacağı 13 kişiden oluşacak.

Osmanlı Mutfağı gün yüzüne çıkıyor…
Fuar kapsamında gerçekleştirilecek olan bir diğer yarışma ise 29 Mart’ta mutfak yıldızlarının  yarışacağı Osmanlı Mutfağı Yarışması. Bu yarışmada da şefler 10 kurumsal takım halinde yarışacak. Osmanlı Mutfağı Yarışması'nda Türkiye’nin en seçkin otel ve restaurant şefleri, tarihi yemeklere yeni yorumlar katarak birbirinden değişik lezzetlere imza atacaklar. Osmanlı Mutfağı Yarışması’nın 8 kişilik jürisinde Türkiye’den gurmeler ve yemek tarihçileri yer alacak. Jüri başkanı ise Türk mutfağının duayeni Vedat Başaran olacak. Ayrıca Türkiye’nin ünlü şefleri moderatörlük yapacak. Mutfakların asıl sahipleri olan profesyonel aşçıların katılacağı yarışmaların geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yoğun ilgi görmesi bekleniyor.

Yeme içme duayenlerinden benzersiz sunumlar...
CNR ve ETÜDER işbirliğinde Türkiye çapından birçok ünlü otel, restaurant ve pastane mutfak şeflerinin yarışacağı, Gökmen Sözen Görsel Çözüm Hizmetleri tarafından organize edilen yarışmalarda yepyeni lezzetlere ve farklı sunumlara doyulacak. Gastrobosphorus Patisserie Yarışması'na katılacak olan kurumlar; Intercontinental İstanbul Hotel, Renaissance İstanbul Bosphorus, JW Ankara Marriott, Hilton Bursa, Elite World Hotels, Sheraton Maslak, CVK Park Bosphorus, Hacıbozanoğulları, Mado ve Pasta Sanatı olurken; Osmanlı Mutfağı Yarışması'na katılacak olan kurumlar ise; Hilton İstanbul, Conrad Hotel İstanbul, The Marmara Taksim, Pera Palace Hotel, Hidiv Kasrı, Matbah Restaurant, JW Ankara Marriott, Sheraton Ankara, Holiday Inn İstanbul City, Intercontinental İstanbul olarak belirlendi.

Katılımcı firmaların stantlarında gerçekleşecek olan aktiviteler de yine ziyaretçilerin ilgisini çekecek. Ev Dışı Tüketim sektörünün devlerinin yer alacağı fuarda sektörün en cazip yönleri gözler önüne serilirken, fuar katılımcıları ziyaretçilere keyifli aktiviteler ile hitap edecekler. Yepyeni ürün ve tasarımların sergileneceği fuarda, yeniliklerden haberdar olmak zevkli bir hal alacak.

OPEL MOKKA SNOW MOTİON FEST


22/23 Şubat tarihlerin de gerçekleşen  Opel Mokka Snow Motion Fest’te  Ünlü yağdı, Palandöken’de 1.si gerçekleştirilen Opel Mokka Snow Motion Fest’in ilk gününde son zamanların ençok sevilen şarkıcılarından olan Mehmet Erdem ve Model gurubu DJ Ozan Çolakoğlu, Dj David Şaboy sahne aldı. Türkiye Snowboard Şampiyonu Çiçek Güney Şovlarıyla büyüledi. Ünlü konuklar Pascal Nouma, Özge Ulusoy, Burcu Güneş, Simge Fıstıkoğlu, Özge Uzun renk kattı.Erzurum’luların yoğun ilgi gösterdiği festival’in Xanadu Snow White otelde başlayan Basın Toplantısına Özge Ulusoy,Simge Fıstıkoğlu ve Özge Uzun Katıldı.Festivalin 1.gününde ilk sahne alan Mehmet Erdem duygusal şarkıları ile gençleri bir araya getirdi. Ardından sahne Model Gurubu’nundu ilk defa canlı gördükleri ünlü guruplarla coşan gençler çok özel anlar yaşadı. Opel Mokka Snow Motion Fest’in ikinci gününde ise özel olarak  arabadan yapılan Dj kabini’nin başına geçen Ozan Çolakoğlu ve David Şaboy  Palandöken’in beyaz karlarını eritti.


Festival bu kadarla sınırlı değildi. Cemiyet ve sanat dünyasının yaşam koçu Şeyda Coşkun festivale katılanlara sağlıklı beslenmenin kuralları ve sporun öneminden bahsetti. Şeyda Coşkun’un Palandöken’in beyaz zirvesinde yaptığı yürüme etkinliği festivale renk kattı. Festival’de heyecanlı anlarda gerçekleşti,


Rönesans Polat Erzurum Otel’in zirvesinden kayak hocaları ve meşaleler eşliğinde Ralli Co-pilot şampiyonu Çiçek Güney adrenalin dolu  gösteri yaparken  yanında oturan Pascal Nouma ile renkli sahnelere ortak oldu. Araç hareket halinde iken Hollywood filmlerine taş çıkartırcasına atlayan Pascal Nouma alkışlarla Opel Mokka’nın direksiyonunada geçti. Festival’e konuk olaraka katılan Burcu Güneş bol bol kayak yaptı. Ulusal ve Yerel Basının yoğun ilgi gösterdiği Opel Mokka Snow Motion Fest Rönesans Polat Erzurum Otel’de yenilen Çağ kebabı partisi ile son buldu.

Barış İçin Müzik Vakfı çocukları 27 Şubat Perşembe akşamı 19.30'da Notre Dame de Sion Fransız Lisesinde unutulmaz bir konser verecek

NDS mezunları, öğretmenleri, öğrencileri, velileri olarak vakfı daha yakından tanımayı, tanıtmayı ve vakfın çalışmalarını desteklemeyi amaçlıyoruz. Eğitimin insanı nasıl değiştirebildiğini, fırsat sunulduğunda her çocuğun nasıl gelişebildiğini konserleri aracılığıyla herkese kanıtlayan bu vakıf hakkında kısa da olsa bilgi vermek isteriz.

            Bugüne kadar Edirnekapı’da sınırlı imkânlara sahip 4 bine yakın çocuğu müzikle tanıştıran, onlara karşılıksız müzik eğitimi veren ve içlerinde yüzlercesinin dünyasını değiştiren dernek, 10 yıl önceBarışın sesini müzikle duyurmak” hayalinin peşinden giden Mehmet Selim Baki'nin çabalarıyla hayat buldu. Bir ilköğretim okulunun kömürlüğünde başlayan projeye daha sonra 3 okul daha katıldı. Şimdi ise Barış için Müzik Vakfı'nda 700 öğrenci düzenli müzik eğitimi alıyor. Öğrencilere, enstrüman çalmak dışında, ayrıca, solfej, armoni bilgisi, müzik tarihi gibi dersleri de içeren çok sesli müzik eğitimi de veriliyor.

            Mehmet Selim ve eşi Yeliz Baki'nin (NDS'94) birlikte çalıştıkları vakıf binasında ayrıca, her gün çocuklara sıcak yemek verildiğini hatta öğrencilerin velilerinden bazılarının da orada çalışarak kendi aile bütçelerine katkıda bulunduklarını da eklememiz gerekiyor. Yarı zamanlı öğretmenlerin büyük çoğunluğu Marmara Üniversitesi Müzik Bölümü öğrencilerinden, eğitmen asistanları ise uzun süredir Barış için Müzik’e devam eden çocuklardan oluşuyor.

            Bugüne kadar tüm giderlerin Mehmet Selim Baki'nin kişisel imkanlarıyla karşılandığı vakıf, 2009 yılında “Deutsche Bank Urban Age Awardödülüne layık görüldü. Ödül, nüfus yoğunluğunun giderek arttığı kentlerdeki problemlere karşı geliştirilen yaratıcı çözümlere, yaşam çevrelerini iyileştiren, bu sayede de bölge sakinlerine fayda sağlayan projelere veriliyor.
Barış için Müzik, Ekim 2012 tarihinde ise, 29 Avrupa ülkesinin içinde yer aldığı, her çocuğa müziğe erişme olanağı sağlayan bir toplumsal proje olan “SISTEMA EUROPEun üyelerinden biri oldu ve çalışmaları Sistema Europe’un “en iyi uygulamalarındanbiri olarak değerlendirildi. Sabancı Vakfı da, 2010 yılında Mehmet Selim Baki’yi “Fark Yaratanlar” programına dahil ederek, projeye destek vermiştir.

            Geçtiğimiz senelerde Viyana ve Salzburg Müzik Festivalleri'nde bu yıl da İKSV İstanbul Uluslararası Müzik Festivali'nde konserler veren Barış için Müzik Orkestra ve Korosu 10 Haziran 2013 saat 19.30'da, El Sistema'nın ünlü Teresa Careno Orkestrası ile aynı gece, aynı mekanda, Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi'nde konser verecek.

            27 Şubat Perşembe akşamı tüm geliri Barış İçin Müzik Vakfı'na bırakılacak konserde sizi de Notre Dame de Sion Fransız Lisesinde aramızda görmekten onur duyacağız.

           


Özyeğin Üniversitesi Otel Yöneticiliği Öğrencilerine “Opera” Yazılımı Sınavı’ndan Tam Not



Özyeğin Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Otel Yöneticiliği öğrencileri, lisans programı dahilinde verilen “Opera” Yazılımı Eğitimini başarı ile tamamladı. 14 ÖzÜ öğrencisi, yazılımı sağlayan Protel firması ile Özyeğin Üniversitesi’nin birlikte düzenlediği sınavda gösterdileri başarı  sonucunda yazılım kullanım sertifikasını almaya hak kazandı.


24.02.2014, İstanbul-Özyeğin Üniversitesi Otel Yöneticiliği Lisans Programı öğrencileri, ders programları kapsamında ikinci sınıftan itibaren verilmekte olan ‘Otellerde Bilgi Teknolojileri’ dersi dahilinde gördükleri “Opera” Yazılımı eğitiminin sınavından başarıyla geçti. Yazılımı sağlayan Protel firması ve Özyeğin Üniversitesi’nin birlikte düzenlediği sınav sonucunda, 14 ÖzÜ Otel Yönetimi Lisans Programı öğrencisi gerekli yetkinlikleri sağlayarak yazılım kullanım sertifikasını almaya hak kazandı.

Eğitimin kapsamı ve sınav hakkında konuşan Özyeğin Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Müdürü M. Teoman Alemdar “Otel Yöneticiliği Programında öğrenim gören 2. sınıf öğrencilerimizin aldıkları derslerden biri de ‘Otellerde Bilgi Teknolojileri’ dir. Bu ders kapsamında otelcilik endüstrisinde bilişim teknolojilerinin gelişim ve kullanımı ile güncel eğilimler yanında, öğrencilerin profesyonel yaşama adım attıklarında kullanmaları ihtimali olan bazı yazılımları da öğretiyoruz. Bunlardan biri de, dünyada ve Türkiye’de en yaygın kullanılan otel yönetimi sistemi olan “Opera” Yazılımıdır. Bu dönem, öğrencilerimizin de talebiyle burada gördükleri uygulamalı eğitimin  sonucunda profesyonel yaşamlarında kullanabilecekleri somut bir kazanım elde etmelerini sağlamak için, yazılımı sağlayan Protel firması ile bir sertifika sınavı organize ettik. Sınavda 14 öğrencimiz başarılı olarak, profesyonel yaşamda artı değer olarak kullanabilecekleri önemli bir yazılım kullanım sertifikasını almaya hak kazandı. Profesyonel yaşama hazırlama konusunda eğitim programımızın sağladığı önemli olanaklardan olan ve öğrencilerimizin hevesle katılım gösterdikleri bu uygulamanın, öğrencilerimize hem stajlarında hem de mezuniyetlerinden sonraki iş yaşamlarında önemli katkıları olacağı inancındayım,” dedi.

2013 – 2014 güz döneminde ilk kez gerçekleştirilen bu uygulama bundan sonra her dönem bu dersi alan tüm öğrencilere sunularak, onların otelcilik sektörünün gereksinimlerine uygun donanımlardan birini daha kazanarak iş yaşamına adım atmalarını sağlayacak.

PwC bu yıl da Oscar Ödülleri oy sayımını denetliyor

PwC'den Brian Cullinan oylama ekibine katıldı
PwC, bu yıl 80. kez Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi (Akademi) adına Oscar Ödülleri oy sayımı işlemini yürütüyor.  PwC tarafından yapılan açıklamada, PwC ABD Ortaklar Kurulu Başkanı ve PwC Güney Kaliforniya Sorumlu Ortağı Brian Cullinan'ın Rick Rosas ile birlikte 2014 yılı oy sayım işlemini yürüten ekibe liderlik edeceğini duyurdu. Cullinan ve Rosas, 2 Mart 2014 Pazar gecesi canlı yayında tüm dünyaya duyurulacak olan Oscar sahiplerini herkesten önce bilen yegane iki kişi olacaklar.

Cullinan dünyanın en ünlü ve en gizli tutulan sırlarını 80 yıldır koruyan PwC ortakları ekibine katıldı. PwC'de 30 yıllık görev süresince Cullinan, çeşitli liderlik rollerini üstlendi. PwC ABD'nin eğlence, medya ve iletişim denetim ekiplerinin başında bulundu. Ayrıca şu anda the United Way of Greater Los Angeles ve the Shelter Partnership'in yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyor.

Cullinan yeni görevi hakkında şunları söylüyor: "80 yıl üst üste PwC'ye verilen bu görevi yürüten seçkin ekipte yer almak çok büyük gurur. Rick ile birlikte bu geleneği devam ettirmek hem gurur hem de heyecan verici. Önümüzdeki yıllarda da Akademi için çalışmayı dört gözle bekliyorum."

2001 yılından bu yana Oscar Ödülleri Oylaması lideri olan PwC Ortağı Rick Rosas ise şunları söylüyor: "Her yıl oylama işlemini denetlemek, Oscar ödüllerinde doğruluk ve gizliliği güvence altına almak hayatımda yaptığım en heyecan verici iş. 2014 Oscar Ödülleri programında ve sonrasında Brian ile çalışmak için sabırsızlanıyorum."

PwC Oscar Ödülleri oy sayımını tüm yönleriyle denetliyor ve oylamanın doğru ve eksiksiz gerçekleşmesini sağlamak, tüm oyları ve oy çizelgelerini gözetim altında tutmak ve oylama sonuçlarının gizliliğini korumaktan sorumlu olmak görevlerini üstleniyor.

Akademi ile birlikte çalıştığı 80 yıl boyunca PwC, canlı yayında açıklanıncaya kadar Oscar Ödülleri oylama sonuçlarını gizli tutmayı başardı. Akademi CEO'su Dawn Hudson şunları söylüyor: "PwC'de güvendiğimiz arkadaşlarla bir kez daha çalışmaktan gurur duyuyoruz. PwC ile 80 yıldır sürdürdüğümüz işbirliğimiz Hollywood'da en uzun süren ilişkilerden biri. Yetenekli Brian Cullinan'ı ekipte görmek de çok heyecan verici."

PwC'nin köklü oy sayım sisteminde, oylama sonuçlarının doğruluğu, nesnelliği ve gizliliğini korumak için gizli bir mekanda her bir oy pusulası tek tek sayılıyor. Cullinan ve Rosas ise yıllardır değişmeyen bir yöntemle oyları sayan PwC'nin “ağzı sıkı” ekibine liderlik ediyor.

Oscar adayları 27 Aralık 2013 Cuma günü oy verecek Akademi üyelerine gönderilmiş ve adaylar 16 Ocak 2014 Perşembe günü kamuoyuna duyurulmuştu. Nihai listeler 14 Şubat 2014 Cuma günü hazır olacak, tamamlanmış listeler ise 25 Şubat 2014 Salı günü saat 17.00'a kadar verilecek.


TÜRKİYE’NİN İLK KONGRE, TOPLANTI VE ETKİNLİK SEKTÖRÜ FUARI BAŞLIYOR

Türkiye ve global M.I.C.E. sektörünün en büyük buluşmalarından biri olmaya aday “ACE of M.I.C.E. Exhibition” 27 Şubat’ta kapılarını açıyor. Turizm Medya Grubu ev sahipliğinde gerçekleşecek fuar 01 Mart’a kadar İstanbul Kongre Merkezi’nde meraklılarını ağırlayacak. Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilecek ‘Kongre, Toplantı ve Etkinlik Sektörü Fuarı’nda sektöre ivme kazandıran organizasyonların temsilcileri ve paydaşları bir araya geliyor.

Sektöre kazandırdığı ilkler ve yenilikçi girişimleri ile tanınan Turizm Medya Grubu, Türkiye’nin ilk “Kongre, Toplantı ve Etkinlik Sektörü” fuarını 27 Şubat - 01 Mart tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenliyor. ACE of M.I.C.E. Exhibition Fuar ve Zirvesi, toplam 10 bin metrekarelik alanda gerçekleştirilecek. Ulusal ve uluslararası düzeyde 700’e yakın satın alıcının katılacağı fuar, günde 2 bini aşkın profesyonel ziyaretçiyi ağırlayacak. 11'i yabancı toplam 55 konuşmacının yer alacağı fuarda, etkinlik yönetimi ve pazarlama iletişimi üzerine 25 ayrı seminer ve workshop düzenlenecek.

ICCA Ceo’su Martin Sirk, SITE Global Genel Müdürü Paul Miller gibi sektörünün önde gelen ulusal ve uluslararası temsilcilerini ağırlayacak olan fuarda; etkinlik yönetimi ve pazarlama iletişimi konularında oturumlar düzenlenecek. Türkiye M.I.C.E. sektör analizi ve global fırsatların da tartışılacağı programda toplantı ve etkinlik sektörünün yenilikleri takip edilecek. Fuara gelen ziyaretçiler, B2B (Business to Business) sistemi olarak bilinen Türkiye’nin en profesyonel alıcı - hizmet sağlayıcı görüşme sistemiyle ağırlanacak.


İlaç ve tıp dünyası ‘Pharma Buluşması’ ile bir araya geliyor
Fuarın ikinci gününde ilaç endüstrisi ve tıp uzmanlık derneklerini bir araya getirecek olan ‘Pharma Buluşma’ etkinliği gerçekleştirilecek. Aynı gün düzenlenecek Çin M.I.C.E. Forumu’nda ise Çin M.I.C.E Komitesi, Microsoft Çin ve Çin Tıp Dernekleri Dünya Federasyonu gibi Çin'in kongre ve toplantı konusundaki dev isimleri bir araya gelecek.

Fuarın son günü düzenlenecek M.I.C.E. Zirvesi’ne katılacak olan Türkiye ve dünyanın kongre, toplantı ve etkinlik sektörünün önderleri; Türkiye'nin dünya kongre, toplantı ve etkinlik merkezi olması için yapılması gerekenleri ele alacak. 27 ve 28 Şubat akşamları ise Sortie Club ve İstanbul Kongre Merkezi’nde network partileri düzenlenecek.

Toplantı ve etkinlik sektörünün nabzı M.I.C.E. Zirvesi’nde atacak
Katılımcılar, fuarda en yeni toplantı otellerini, teknoloji firmalarını ve toplantı organizasyonu alanında hizmet veren profesyonel firmaları tek çatı altında görebilecek. Konularında uzman fikir liderlerinin sunduğu zengin seminer programları ile toplantı ve etkinlik sektöründeki yenilikler takip edilebilecek. Ayrıca etkinlik ve toplantıların  dikkat çekici ve profesyonel şekilde gerçekleştirmenin yöntemleri katılımcılara aktarılacak.


21 Şubat Dünya Rehberler Günü Ankara Barceleo Altınel Otel’de kutlandı



21 Şubat Dünya Rehberler Günü, kuruluşunun ilk yılında Ankara Barceleo Altınel Otel’de düzenlenen kokteyl ile kutlandı. Başta TUREB olmak üzere, birliğe bağlı bütün odaların kendi bölgelerinde yaptıkları 21 Şubat etkinlikleri ve kutlamaları ses getirdi.TUREB’in Ankara’daki kokteyline, başta Kültür ve Turizm Eski Bakanı Ertuğrul Günay, Bakanlık Müsteşarı Özgür Özaslan, TÜROFED Başkanı Osman AYIK ve Yönetim Kurulu, Yargıtay 9. Daire Üyesi Hakim Nevzat Karababa, TRT Yayınlar Denetim Müdürü Mustafa Karakaya, SKAL yöneticileri, Anıtkabir Komutanı Muzaffer Taytak, çok sayıda İl Kültür ve Turizm Müdürü, üniversitelerden turizm fakülteleri öğretim elemanları, üye odalardan yönetici ve temsilciler, rehberler, öğrenciler ve birçok seçkin konuk katıldı.


Kokteylde TUREB başkanı A. Zeki APALI gelişen turizm faaliyetleri içerisinde rehberlerin yeri ve önemi hakkında konuşma yaparken, bakanlık müsteşarı Özgür Özaslan, Turist Rehberliği Meslek Kanununun çıkması ve Turist Rehberleri Birliği’nin kurulmasından buyana geçen kısa sürede büyük işler yapıldığını ve bunları takdirle karşıladığını söyledi.


Kültür ve Turizm Eski Bakanı Sayın Ertuğrul Günay ise, konuşmasında meslek yasasının kendi bakanlığı döneminde çıkmasından duyduğu memnuniyeti dile getirirken, meslek yönetmeliğinin de artık TUREB tarafından yapılacak olmasının çok yerinde olduğunu, yaşanan aksaklıkların en aza indirilmesi ve meslek yasasının başarılı bir şekilde işlemesi için dağınık bir görüntü veren rehberlerin, eski-yeni tüm yöneticilerin birlik çatısı altında toplanmaları, birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmeleri halinde çok daha büyük işler yapacaklarını belirtti. Kokteylin ilerleyen saatlerinde müzik eşliğinde samimi bir atmosferde sohbetler koyulaştı ve kokteyl gece saat 22:30 civarında konukların iyi dilek ve temennilerini belirtmeleri ile vedalaşmalarının ardından sona erdi.

Café du Levant by Divan’da “Lezzet Safarisi” Başlıyor



Rahmi M. Koç Müzesi içerisinde yer alan ve bir Fransız bistrosu olan Café du Levant by Divan, sizleri lezzet avına çıkarıyor. Café du Levant’ın şık ve zarif atmosferinde gerçekleşecek, ülkemizin farklı bölgelerinden peynir çeşitlerinin ve bu peynirlerin benzersiz eşlikçilerinin tanıtılacağı “Lezzet Safari”sinde nefis tadımlar yapabilir ve keyifli sohbetler edebilirsiniz.

Tamamı Fransa’dan getirilen antika parçaların yer aldığı büyüleyici dekorasyonuyla açıldığı günden bu yana kendi müdavimlerini yaratan Café du Levant by Divan, keyifli bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Misafirlerine, Türkiye’nin farklı bölgelerinin tatlarını tanıma ve bu tatlar üzerine sohbet etme imkânı sağlayan etkinlik, 25 Şubat,  4 – 11 – 18 ve 25 Mart ile 1- 8 – 15 -22 – 29 Nisan tarihlerinde düzenleniyor. “Lezzet Safarisi” etkinliği, belirtilen tarihlerde  19.00 – 21.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek. Minimum 20 kişinin katılımıyla gerçekleşecek etkinliğin kişi başı ücreti ise KDV dahil 55 TL.

Lütfen rezervasyon yaptırınız: 0212 369 66 16

Air France’a prestijli ödül



Yolcuların uçuş öncesi ve sonrası zamanlarını en rahat şekilde değerlendirip çalışabilecekleri ya da dinlenebilecekleri olanakları sunan Air France’ın Paris Charles de Gaulle Havaalanı’ndaki “Business Class Bekleme Salonu” uluslararası prestije sahip “Janus du Commerce” ödülünü kazandı.
Dünyanın önde gelen havayolu şirketi Air France’ın Paris Charles de Gaulle Havaalanı’ndaki en büyük salon olma özelliğine sahip 3 bin metrekarelik “Business Class Bekleme Salonu” French Design Institute tarafından “Janus du Commerce” ödülüne layık görüldü. Yolcuların uçuş öncesi ve sonrası zamanlarını en rahat şekilde geçirebilmelerini sağlayan detaylarıyla dikkat çeken salonda, sıcak yiyecek servisi diğer Air France salonlarının tümünde sunulan soğuk aperatifler ve içeceklerle tamamlanıyor. Wi-Fi erişimi, dokunmatik ekranlar ve bilgisayarlar yolcuların huzur içinde çalışmasını sağlıyor. Clarins marka güzellik ve bakım servisi de, yolcuları uçuştan önce rahatlamaya davet ediyor.Air France Uzun Mesafe Yolcu Hizmetleri Şefi Bruno Matheu “Üst sınıf stratejimizin ilk sonuçlarını gösteren bu ödülü almaktan büyük gurur duyuyoruz. Amacımız, tasarım ve yaratıcılığın maksimuma taşındığı bu projeyle en iyi ürün ve hizmeti sunmak” dedi.

EN İYİNİN TAKDİRİ
1953’te yaratılan Janus etiketi endüstri, ticaret, sağlık hizmetleri, yaşam tarzı, moda ve inovasyon gibi farklı faaliyet alanlarındaki en iyi tasarımları takdir ediyor. Air France aldığı bu ödülle Charles de Gaulle Havaalanı’ndaki bekleme salonunun üst sınıf konumunu ve yenilikçi tasarım konseptini pekiştiriyor ve uluslararası alandaki prestijini artırıyor. Salonun dinlenme, yemek, multimedya gibi içeriklerine uygun olarak küçük adacıklara bölünerek tasarlanan park ile yeşil bitkilerden esinlenen dekoru, jürinin kalbini kazanarak Air France’a ödül getirdi.



Mövenpick Hotel Istanbul’un İnsan Kaynakları Müdürlüğü görevine Çiğdem Karakaya getirildi


Mövenpick Hotel Istanbul’a İnsan Kaynakları Müdürü olarak atanan Çiğdem Karakaya 2001 yılında İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden mezun oldu.

Profesyonel iş yaşamına 2002 yılında Biyoteks Tekstil Danışmanlık'ta Yönetici Asistanı olarak başlayan Karakaya, 2004 senesinde Sardunya Hazır Yemek Üretim’de Personel Uzmanı olarak görev aldı. 2007 yılında Ceylan Intercontinental Istanbul'da İnsan Kaynakları Şefi olarak otelcilik sektörüne ilk adımını atan Çiğdem Karakaya Ocak 2011’de Mövenpick Hotel Istanbul’da İnsan Kaynakları Koordinatörü olarak çalışmaya başladı ve Mart 2012’de İnsan Kaynakları Müdür Yardımcılığı pozisyonuna yükseldi.

Mövenpick Hotel Istanbul'un İnsan Kaynakları Müdürlüğü görevine atanan Çiğdem Karakaya ayrıca otelin Green Globe çalışmalarından da sorumlu. Sürdürülebilir turizmi desteklemek için kurulmuş global bir sertifikasyon programı olan Green Globe'un çevresel, sosyal ve çalışan odaklı 300’den fazla kriterini yerine getirerek 2014 yılında yapılan detaylı denetimler sonucunda %94 başarı skoruyla yeniden sertifikalanmaya hak kazanan Mövenpick Hotel Istanbul’da Çiğdem Karakaya liderliğinde tüm otel çalışanlarına sürdürülebilirlikle ilgili eğitimler de verildi.12 yıllık tecrübesini ve birikimini Mövenpick Hotel Istanbul’da İnsan Kaynakları Müdürü olarak hayata geçiren Çiğdem Karakaya, İngilizce biliyor.


Singer’in “Bir Yastık Hikâyesi“ 11 ünlü modacının tasarımları buluşturdu



Bu yıl Türkiye’deki 110. yılını kutlayan köklü kuruluş Singer, bu gururunu “Bir Yastığa Baş Koymak-Bir Yastık Hikâyesi” adını verdiği anlamlı bir sosyal sorumluluk projesi ile süsledi. Proje kapsamında Türkiye’nin en ünlü 11 moda tasarımcısı, Anadolu’nun geleneksel uzun yastıklarını Singer için yeniden yorumlarken birbirinden orijinal yastık tasarımları, düzenlenen çok özel gecede açık artırma ile satıldı. Satıştan elde edilen gelir, eğitime destek vermek üzere bağışlandı.


Singer’in “Bir Yastığa Baş Koymak-Bir Yastık Hikâyesi” adlı sosyal sorumluluk projesinde “haute couture” alanında yüksek dikiş tekniğini yaşatan 11 ünlü modacının tasarımları buluştu. Muzaffer Çaha, Hakan Elyaban, Ahmet Eraslan, Vural Gökçaylı, Dilek Hanif, Cemil İpekçi, Sadık Kızılağaç, Yıldırım Mayruk, Faruk Saraç, Barbaros Şansal, Zuhal Yorgancıoğlu gibi isimler, ömür boyu aynı yastığa baş koyulan eski günlerin anısını herkese yeniden yaşattı. Nostaljik tasarımlar zaman tüneli içinde bir gezintiye davet ederken sıra dışı tasarımlar da yaratıcılığın sınırlarını zorladı. 140 x 45 cm ölçülerindeki yastık tasarımları; bazen bir ömrü, bazen bir ideali, bazen bir hayatı, evliliği ve her şeyden daha önemlisi aşkı simgelerken duygu dünyamızın kapılarını da araladı.


Singer’in çok özel yastık tasarımlarının tanıtımı ve satışı için düzenlediği görkemli organizasyon, 24 Şubat 2014 Pazartesi akşamı, İstanbul Harbiye’deki ICC- İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Kokteyl sırasında yapılan açık artırma ile 11 yastık satışa sunuldu. Önemli sosyal sorumluluk projelerine imza atan Singer, eğitime katkı sağlamak amacıyla bu projeden elde edilen geliri Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışladı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin değerli yönetici ve üyeleri, Singer A.Ş.nin üst düzey yetkilileri, kültür-sanat ve moda tasarım dünyasının seçkin isimleri ve basın camiasının bir araya geldiği geceye, Sanatçı Demet Tuncer’in performansı da renk kattı. Demet Tuncer’e sahnede Sanatçı Sabri Tuluğ Tırpan eşlik etti. Ayrıca; Proje Direktörü Nur Onur’un proje ile aynı adı taşıyan “Bir Yastığa Baş Koymak – Bir Yastık Hikâyesi” isimli kitabı da aynı gece davetlilerle buluştu. Kitapta modacıların çocukluk yıllarından itibaren tasarım dünyasına nasıl girdiklerine dair küçük anekdotlar ve yastıklara ilişkin hikâyeler yer aldı. Kitabın sponsorluğunu da üstlenen Singer, kitabın tüm gelirini yine derneğe bağışladı.


TÜRKİYE’DE SINGER İLE 110. YIL
Her şey aşkla başladı…
Büyük bir aşk önce kumaşlara, renklere ve hayallere dokundu. Sonra iğne ve iplikle buluştu.  Sevgili karısı için bitmek tükenmek bilmeyen bir tutku yaşayan Isaac Merritt Singer, onun narin parmakları ve güzel gözleri yorulmasın diye düşlerini gerçeğe dönüştürdü. 1850’de buluşlar dünyasına müthiş bir icat ekledi. 12 Ağustos 1851 yılında da bu icadı için patent alan Singer, sadece karısının değil, dikişe bulaşan herkesin yüzünü güldürecek dikiş makinesini böylece hayatımıza katmış oldu. Bu bir anlamda azmin ve aşkın zaferiydi. Türkiye’de de ilk yabancı şirket bayiliğinden, ilk yabancı firma faturası kesimine ve ayrıca doğrudan pazarlama yöntemini ilk uygulayan firma olma özelliğine kadar birçok ilke imza atan Singer, Türkiye’deki ilk mağazasını 1904 yılında açtı ve 1959’da da fabrikasını kurdu.  O günden bugüne artık neredeyse her eve giren Singer dikiş makinesi birçok hikâyenin de âdeta başkahramanı oldu.