Beslenme, insanın büyüme, gelişme, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için gerekli olan besin öğelerini yeterli miktarlarda alıp vücudunda kullanmasıdır.Bu ögelerin herhangi biri alınmadığında veya gereğinden az veya çok alındığında, büyüme ve gelişmenin engellendiği veya sağlığın bozulduğu bilimsel olarak ortaya konmuştur.
Konya Numune Hastanesi Başhekimi İç hastalıkları Uzmanı ve Fizyoloji Doktoru Halit Karaca,Çocuklarda dengeli ve düzenli beslenme çok önceden, daha anne rahminden itibaren başlar. Anne sütünün yetersizliği ve uygun olmayan ek besinler , okul öncesi yaş grubu çocuklarındaki beslenme bozukluğunun temelini oluşturur. Ekonomik durumu iyi fakat bilgisiz ailelerde bebek toplu olsun isteğiyle erken aylarda besleyici değeri yüksek ticari mamalar, ileri yaşlara uzanan obezite ve onunla bağlantılı hastalıkların riskini artırmaktadır.
Karaca Okul çağındaki çocuklarda beslenme yaşamın diğer dönemlerine göre daha da önemlidir. Çünkü bu dönemdeki çocuklar, sürekli olarak bedensel ve zihinsel gelişme aşamasında olduğu için bazı vitamin, mineral ve besin maddelerine daha fazla ihtiyaç duyarlar.
Düzensiz ve yetersiz uyku, evden uzak kalmanın psikolojik etkisi ve okul ortamında beslenme alışkanlığındaki değişiklikler bağışıklık sisteminin baskılanmasına neden olur.Toplu yaşam alanlarında fazlaca zaman geçiren okul çağındaki çocuklar, bulaşıcı hastalık ajanlarıyla sürekli temas halindedirler. Çocukların grup halinde birarada bulunmaları kazaların, bulaşıcı hastalıkların artması ve hızla yayılmasına neden olur. Bu dönemde çocukların yeterli ve dengeli beslenmelerinin sağlanması ile, çocukların büyüme ve gelişmelerinin tam olması, vücut dirençlerinin artarak bulaşıcı hastalıklardan korunmaları sağlanabilir.
Karaca Okul öncesi ve okul çağı çocuklarında , demir, B6, B12 vitaminleri ve folik asit alımının yetersizliği ya da biyoyararlılıklarının düşüklüğüne bağlı anemi dediğimiz kansızlık sık görülmektedir. Anemi , çocuklarda okul başarısını düşüren,dikkati azaltan en önemli etkenlerden biridir.Beslenme sorunları açısından riskli grupların biri de yükseköğrenim gençliğidir. Yapılan araştırmalarda, öğrencilerin yarıya yakının düzenli kahvaltı etmediği gibi öğle ve akşam yemeklerini de yeterli ve dengeli almadığı tesbit edilmiştir.
Öğrencilerdeki beslenme sorununun başlıca nedenleri; bilgisizlik ve ekonomik yetersizliktir. Beslenme açlık duygusunu bastırmak yada canın istediği şeyleri yemek içmek değildir.
İnsanın ileri yaşlarda yaşam kalitesini düşüren kemik erimesinin (osteoporosiz) temel nedeni çocukluk ve gençlik yıllarında kalsiyumun temel kaynağı olan süt ve türevlerinin yetersiz alımıdır. Okul çağındaki çocuklarda fiziksel büyüme ve gelişmedeki artışa bağlı olarak D vitamini ve kalsiyum gereksiniminde artış görülmektedir.Bu nedenle çocukların beslenmesinde süt ve yoğurt tüketimi büyük önem taşımaktadır.
Çocukların sağlıklı gelişimi, büyümeleri, derslerindeki başarı, dikkat ve konsantrasyonlarının artması için asla uzun zaman aç kalmamaları gerekir. Bu nedenle gün içinde mutlaka 2–3 saat aralıklarla günde 6 öğün şeklinde beslenmeleri sağlanmalıdır.Konya Numune Hastanesi Başhekimi İç hastalıkları Uzmanı ve Fizyoloji Doktoru Halit Karaca,Kahvaltı, günü etkileyen en önemli öğündür. Kahvaltı altın bir öğün olarak görülmeli ve kesinlikle atlanmamalıdır. Düzenli kahvaltı yapmamak veya yetersiz ve dengesiz kahvaltı, çocukların okul başarısı kadar büyüme ve gelişmelerini de etkilemektedir. Dengeli kahvaltı öğrencilerde dikkat düzeyini de olumlu etkileyerek okullarda yaralanma ve kaza oluşumunu azaltır. Araştırmalara göre dengeli kahvaltı yapan çocuğun başarısının daha fazla olduğu, soru çözme ve kavrama yeteneğinin arttığı tesbit edilmiştir.
Eğer beslenme çantası evden hazırlanıyorsa; beslenme çantasına hazır değil, evde yapılmış gıdalar konulmalıdır. Kek, kurabiye, meyve suyu gibi hazır besinler yerine sandviç, ayran, meyve tercih edilmelidir. Çocuklara işlem görmemiş çiğ kuruyemiş, üzüm, incir ve kayısı kurusu gibi meyve kurusu tüketimi alışkanlığı kazandırılmalıdır.
Dengeli beslenme için su alımına da özen gösterilmelidir.Ayaküstü beslenme (fast-food) doymuş yağ asitleri yönünden zengin, ancak posa içeriği, A ve C vitaminleri yönünden yetersiz olup, sağlıksız beslenmeye neden olmakta, şişmanlık ve kalp-damar hastalıklarının oluşma riskini arttırmaktadır.Çocuklara kola gibi asitli içecekler, hazır meyve suyu ,cips ve çikolata gibi besinler alınmamalıdır. Bu tür gıdalar sağlığa zararlı tatlandırıcı, renklendirici ve koruyucu madde içerebilir. Şeker oranı yüksek içecekler normalden fazla insülin salınımına neden olarak açlık hissi oluşturmakta, bu durum da gereğinden fazla gıda alınımına neden olarak daha çocuk yaşlarda obeziteye yol açmaktadır.
Karaca,Özetle aileler , çocuklarının evden uzak olduğu zamanlarda da neler yiyip içtiklerini de titizlikle araştırmalıdır. Veli toplantılarında öğrencilerin derslerinin sorgulandığı kadar okul kantinlerinde neler satıldığı titizlikle takip edilmelidir. Öğrencilere neler verildiğinden haberdar olunmalı, okul kantinleri sağlığa zararlı yiyecek ve içeceklerden arındırılmalıdır. Okul çağındaki çocuklara doğru beslenme alışkanlıklarının kazandırılması, onların daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmelerinin temelini oluşturur.
ZEKİ DURSUN