12 Mart 2024 Salı

Skal İstanbul yeni üyeleriyle büyüyor

Skål İstanbul, kısa zaman önce kapılarını açan Fındıklı Maestro Hotel’de, Genel Müdür Selçuk Şentepe ve Danışman Semih Hazar’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen özel davetle bir araya geldi.Skal İstanbul başkanı Can Arınel, turizm profesyonellerini bir araya getiren prestijli bir organizasyon olarak Skal İstanbul yeni üyeleriyle büyümeye devam ediyor. Bu gün aramızda olması gereken ve yemin törenine katılması gereken isimlerde vardı. 

skal-internationalskal-istanbul-can-arinelskal-istanbul-haluk-aksoy-ayse-onensevda-yilgaz-george-kudyanhulya-aslantassezen-akyazi-tokdemir-orhon-atameric.jpg

Fakat işlerinin yoğunluğundan dolayı bir sonraki toplantımıza kaldı. Onlarda bir sonraki toplantıda yemin ederek Skal ailemiz içinde yerlerini alacaklar.

selcuk-sentepe.jpg

Fındıklı Maestro Hotel'de düzenlenen etkinlikle, Skål İstanbul ailesine yeni katılan üyeleri ağırladı. Bu etkinlik, Genel Müdür Selçuk Şentepe ve Danışman Semih Hazar'ın ev sahipliğinde gerçekleşti.

skal-internationalskal-istanbul-haluk-aksoy-ayse-onensevda-yilgaz-george-kudyanhulya-aslantassezen-akyazi-tokdemir-orhon-atameric.jpg

Fındıklı Maestro Hotel'de gerçekleşen aylık buluşmada yönetim kurulu ve üyelerinin yanı sıra, Skål International'ın eski dünya başkanı Hülya Aslantaş, Uluslararası Skål Dernekleri Federasyonu Başkanı Orhon Atameriç, yönetim kurulu üyesi, Skål  İstanbul geçmiş dönem Başkanı Ayşe Önen, Skal International Troy Kurucu Başkanı Dilek Mildon, Skal Marmara Başkanı Merih Kırlı, SKAL İstanbul Kulübü üyesi Haluk Aksoy, Sevda Yılgaz, Uluslararası Skål Dernekleri Federasyonu geçmiş dönem Başkanı Faik Alsaç ve George Kudyan'ın katılımlarıyla renk kazandı. Katılımcılar arasında yapılan fikir alışverişleri ve deneyim paylaşımları, etkinliğin verimliliğini arttırarak turizm profesyonelleri arasında sinerji yaratmayı başardı. 

haluk-aksoy-011.jpg

Etkinlik, Skål International'ın eski ve yeni üyelerini bir araya getirerek, turizm sektöründeki son gelişmeler ve iş birliği fırsatları üzerine değerli bilgi alışverişinde bulunma imkanı sağladı.

skal-internationalskal-istanbul-haluk-aksoy-ayse-onensevda-yilgaz-george-kudyanhulya-aslantassezen-akyazi-tokdemir-orhon-atameric-001.jpg

Yönetim Kurulu ve mevcut üyelerin yanı sıra, Skål International Eski Dünya Başkanı Hülya Aslantaş ve Uluslararası Skål Dernekleri Federasyonu Başkanı Orhon Atameriç gibi önemli isimler de etkinliğe katılım gösterdi.

Yeni üyelerin yemin töreni ve rozet takma merasimi, organizasyonun en önemli anlarından biri oldu.

skal-internationalskal-istanbul-haluk-aksoy-ayse-onensevda-yilgaz-george-kudyanhulya-aslantassezen-akyazi-tokdemir-orhon-atameric-002.jpg

Başardılar Turizm Sunset Cruise Teknesi ile Boğazın Kraliçesi Sezen Akyazı Tokdemir,  yemin ederek Skal İstanbul ailesi içinde yerini aldı. Universal Turizm'den Fatih Dönmez, Radisson Hotel President Old Town'dan Menderes Karaküçük, Talya Bilişim'den Yahya Emrah Durak, Başardılar Turizm'den Sezen Akyazı Tokdemir ve Boğaziçi Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü öğrencilerinden Şuara Gök; Skål İstanbul'un değerlerini benimseyerek bu prestijli topluluğun bir parçası oldular.

skal-internationalskal-istanbul-haluk-aksoy-ayse-onensevda-yilgaz-george-kudyanhulya-aslantassezen-akyazi-tokdemir-orhon-atameric-003.jpg

Skål International Eski Dünya Başkanı Hülya Aslantaş; Hürriyet köşe yazarı Ömür Gedik'e Skål İstanbul'un kuruluş amacını  genişleyen etki alanı ve İstanbul'daki faaliyetleri hakkında bilgiler verdi.  

skal-internationalskal-istanbul-haluk-aksoy-ayse-onensevda-yilgaz-george-kudyanhulya-aslantassezen-akyazi-tokdemir-orhon-atameric-004.jpg

Skal İstanbul’un  misyonunu ve vizyonunu paylaştı. Skål İstanbul'un bu tür etkinlikleri, turizm sektöründe iş birliği ve dayanışmayı teşvik ederek sektörün gelişimine katkıda bulunmayı amaçlıyor.

skal-internationalskal-istanbul-haluk-aksoy-ayse-onensevda-yilgaz-george-kudyanhulya-aslantassezen-akyazi-tokdemir-orhon-atameric-005.jpg

Yeni üyelerle güçlenen Skål İstanbul, turizmin geleceğine yön verme misyonunu sürdürüyor diyerek Ömür Gedik'i bilgilendirdi.Skål International'ın değerli üyelerinin bir araya gelmesiyle gerçekleşen bu etkinlik, sektördeki birlik ve beraberliği pekiştiren önemli bir adım olarak görülüyor. Etkinliğin sonunda yapılan açıklamalarda, turizm sektörünün sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamak amacıyla benzer organizasyonların devam edeceği vurgulandı.

8 Mart 2024 Cuma

TÜRSAB 'Turizm Yüzyılı' Projesi'ne start verildi

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu doğrultusunda, ülkemizin turizmde yüksek hedeflere ulaşması amacıyla yürüttüğü çalışmalar kapsamında yepyeni bir projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor. “Turizm Yüzyılı” projesi tanıtım toplantısında konuşan TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, “Turizm sektöründe rekabet avantajı yakalayabilmek adına tarihimizi, kültürümüzü ve üstün olduğumuz diğer turizm çeşitlerini öne çıkartacak bir yaklaşımla turizmi 12 aya ve ülke geneline yaymayı, yüksek gelir grubundan ziyaretçilerimizi artırmayı hedefliyoruz dedi.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu doğrultusunda ilerlemek ve ülke turizmine katkı sağlamak amacıyla yeni bir proje hayata geçiriyor. Proje ile turizmin 12 aya ve yurt geneline yayılması amaçlanırken; TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, tanıtım ve pazarlamada çok daha iyisini yapmak için hem ürün olarak hem de insan kaynağı olarak Türkiye'nin büyük bir potansiyele sahip olduğunu kaydetti. Bağlıkaya, "Turizmin doğal artışına bakarak kendi rekorlarımızı kırmak bizim için yeterli değil. Mesele zaman içinde sadece kendi yaptığımızın daha iyisini yapmak değil, rakiplerimizin yaptıklarından daha iyisini yapmaktır.” dedi.  

turkiye-seyahat-acentalari-birligi-tursab-cumhurbaskani-recep-tayyip-erdogantursab-yonetim-kurulu-baskani-firuz-baglikayaturizm-yuzyili.jpg

TÜRKİYE’NİN GELİŞİMİNE VE KALKINMASINA EN BÜYÜK DESTEK TURİZMDEN

Turizmde bayrağı daha yukarılara çıkarmak için yeni bir çalışma planı başlatacaklarını duyuran Bağlıkaya, "Son 20 yılda ülkemiz, gelişme ve kalkınma kapsamında çok önemli adımlar attı. Yapılan çalışmalar sonrası tüm sektörler bu gelişmeden payını aldı. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu gelişme ve kalkınmaya sektör olarak en büyük katkıyı sunma arzusundayız. Ekonomiyle ilgili ne tür sorunlarla karşı karşıya olduğumuzun farkındayız. Bu sorunları aşmak için elimizdeki en güçlü enstrümanlardan birisi turizm" ifadelerini kullandı.

turkiye-seyahat-acentalari-birligi-tursab-cumhurbaskani-recep-tayyip-erdogantursab-yonetim-kurulu-baskani-firuz-baglikayaturizm-yuzyili-001.jpg

NET DÖVİZ KATKISI, İSTİHDAM, DOĞRUDAN GELİR

Bağlıkaya, "Turizm, ekonomimize net döviz katkısı, 50’den fazla sektöre kaynak sağlaması, yarattığı istihdam ile turizm vatandaşımız için doğrudan gelir kaynağıdır" diyerek, turizmde rekabetin çok keskin olduğuna ve ülkelerin turizm rakamlarını yükseltmek için yoğun çaba harcadığına vurgu yaptı. Ülke olarak turizmde birçok alanda büyük başarılara imza atıldığını ifade eden Bağlıkaya, "Turizmi 12 aya yaymak, turizmin tüm ülkeye dengeli biçimde dağılmasını sağlamak, yüksek gelirli turist oranını artırmak en büyük hedeflerimizin başında geliyor. Turizmde daha iyisini başarmak sadece Bakanlığımızın, turizmcilerin değil bu ülkede yaşayan herkesin sorumluluk yüklenmesi gereken bir meseledir. Turizm ülkemiz için vazgeçilmezdir. Yerel yönetimler, ticaret odaları, kalkınma ajansları, sivil toplum örgütleri, bölge halkı, tüm yerel unsurlar bu işin bir parçası olmak zorundadır" diye konuştu.

turkiye-seyahat-acentalari-birligi-tursab-cumhurbaskani-recep-tayyip-erdogantursab-yonetim-kurulu-baskani-firuz-baglikayaturizm-yuzyili-002.jpg

"ÖNEMLİ OLAN RAKİPLERDEN DAHA İYİSİNİ YAPMAK"

Tanıtım ve pazarlamada çok daha iyisini yapmak için hem ürün olarak hem de insan kaynağı olarak Türkiye'nin büyük bir potansiyele sahip olduğunu kaydeden Bağlıkaya, "Turizmin tüm dünyada konjonktüre veya trendlere bağlı, doğal artışına bakarak kendi rekorlarımızı kırıyor olmak bizim için yeterli değil. Mesele zaman içinde sadece kendi yaptığımızın daha iyisini yapmak değil, rakiplerimizin yaptıklarından daha iyisini yapmaktır" değerlendirmesinde bulundu.

turkiye-seyahat-acentalari-birligi-tursab-cumhurbaskani-recep-tayyip-erdogantursab-yonetim-kurulu-baskani-firuz-baglikayaturizm-yuzyili-004.jpg

HEDEF TURİZMİ 81 İLE YAYMAK

Türkiye'nin rakiplerinden daha avantajlı bir konumda olduğunu, fakat ülkeye gelen turist sayısının mevcut potansiyelin çok altında olduğunu vurgulayan Bağlıkaya, "Dört mevsim sunulabilecek turizm ürününe sahibiz ancak turist aldığımız aylar belli aylarda sınırlı kalıyor. Ocak-Şubat-Mart ve Kasım-Aralık aylarında Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı 14,5 milyon. Bu dönemde gelen turist toplam ziyaretçimizin yüzde 29’unu oluşturuyor. Aynı dönemde İspanya’ya 31,2 milyon kişi gidiyor. Toplam içindeki oranı ise yüzde yaklaşık %37. Hedefimiz turizmi mümkün olduğu kadar deniz kum güneş sezonunun dışında kalan aylara da taşımak. Ülkemize gelen turistin neredeyse yüzde 75'i altı aylık bölümde, yüzde 25'i diğer aylarda geliyor. Turizmde hedeflenenin aksine daha fazla yaz aylarına sıkışıyoruz. Hedefimiz turizmi mümkün olduğu kadar deniz, kum, güneş sezonunun dışında kalan aylara da taşımak olmalı.” dedi.Uzun yıllardır diğer bir hedefin ise turizmi ülkenin her yerine dengeli yayılmasını sağlamak olduğunu belirten Bağlıkaya; İstanbul, Antalya, Muğla ve İzmir'in yüzde 75'lik bir paya sahip olduğunu, gelen turistlerin sadece yüzde 25'inin kalan illere dağılım gösterdiğini söyledi. Bağlıkaya, hedefin 5 şehre sıkışmış kapasiteyi ülkenin her köşesine yaymak olduğunu belirtti.

turkiye-seyahat-acentalari-birligi-tursab-cumhurbaskani-recep-tayyip-erdogantursab-yonetim-kurulu-baskani-firuz-baglikayaturizm-yuzyili-005.jpg

“DİĞER TURİZM ÇEŞİTLERİYLE RAKİPLERE FARK ATMAMIZ LAZIM”

Türkiye'nin; ucuz tatil yapılan, iyi tesisleri olan, iyi hizmet sunulan bir destinasyon olarak pazardaki konumunu koruduğuna dikkat çeken Bağlıkaya, "Halihazırda yaptıklarımızı tekrarlayarak 12 ay ve ülkeye yayılmış turizm hedefine ulaşmak, yüksek gelir grubundan turist sayısını artırmak mümkün değil. Tatil beldelerimizde 2-3-4'üncü sıra otel yaparak turist sayısını artırsak da turizmin bu gidişatından rakiplerimizin önüne geçecek kadar yüksek turizm geliri çıkmaz. Ağırlıklı olarak Akdeniz'deki tüm ülkelerin sunduğu deniz, sahiller, güneş ürünleriyle rekabet ediyoruz. Rekabet alanında tarihimizi, kültürümüzü ve üstün olduğumuz diğer turizm çeşitlerini öne çıkartmamız gerekiyor, fark yaratacağımız alanlara daha fazla ağırlık vermeliyiz." dedi.

turkiye-seyahat-acentalari-birligi-tursab-cumhurbaskani-recep-tayyip-erdogantursab-yonetim-kurulu-baskani-firuz-baglikayaturizm-yuzyili-006.jpg

‘TURİZM YÜZYILI’NIN AMACI

Yarım asırlık tecrübesi, 15 bin üyesi, 100 binlerce çalışanı, tüm ülkeye yayılmış 35 Bölge Temsil Kurulu ve 15 İhtisas Başkanlığı ile edinmiş olduğu önemli bir bilgi birikimine sahip olan TÜRSAB’ın, 'Türkiye Yüzyılı' vizyonuna eşlik etmek için ‘Turizm Yüzyılı’ projesini başlattığını duyuran TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, ‘Turizm Yüzyılı’ projesinin amacının Türkiye’yi tek bir destinasyon olarak görmek ve merkezi yapılarla tek bir turizm ürünüymüş gibi tanıtıp pazarlamak yerine, her bölgeyi öne çıkan değerleriyle ayrı bir turizm destinasyonu olarak ele alacaklarının bilgisini paylaştı.

turkiye-seyahat-acentalari-birligi-tursab-cumhurbaskani-recep-tayyip-erdogantursab-yonetim-kurulu-baskani-firuz-baglikayaturizm-yuzyili-007.jpg
Firuz Bağlıkaya bu kapsamda yapılacak çalışmaları şöyle sıraladı;

  • Turizm için önemli plan, envanter gibi mevcut çalışmaları derleyerek işlevli hale getireceğiz,
  • Türkiye genelinde seyahat acentalarına proje kapsamında özel eğitimler vereceğiz,
  • Bölgenin sahip olduğu turizm değerlerine özgü pazarlama stratejileri geliştireceğiz, tanıtım planlaması yapacağız,
  • Bölgelerin öne çıkan turizm özelliklerine uygun hedef fuarları belirleyip seyahat acentalarımızın ücretsiz katılımlarını sağlayacağız,
  • Yerel efsaneleri, hikayeleri turizm amaçlı işleyerek kültürel ve sanatsal unsurlar olarak turizm ekonomisine katkı sağlayacak ürün haline getireceğiz,
  •  Bölgelere özgü turistik ürünlere ilişkin tanıtım materyali oluşturacağız,
  • Yerel halkın turizm faaliyetindeki rolünü artırmak için destinasyon bazlı turizm çalıştayları düzenleyeceğiz, turistik değerler ve turizm ekonomisine ilişkin yerel düzeyde farkındalığın artmasını sağlayacağız.

turkiye-seyahat-acentalari-birligi-tursab-cumhurbaskani-recep-tayyip-erdogantursab-yonetim-kurulu-baskani-firuz-baglikayaturizm-yuzyili-008.jpg
Bağlıkaya sözlerini şöyle sürdürdü; “Unutmamak gerekir ki, bir turizm unsurunun satılabilir ürün haline getirilmesi ve tüketicisine ulaşması ancak ve mutlaka seyahat acentaları eliyle olur.  ‘Turizm Yüzyılı’nı hayata geçirirken,TÜRSAB İhtisas Başkanlıklarının deneyiminden, Bölge Temsil Kurullarımızın yerel düzeydeki gücünden, TÜRSAB Akademi ve TÜRSAB Ar-Ge departmanlarımızın bilgi birikiminden, TÜRSAB TV'nin sektörümüzü bilgilendirici yayınlarından yararlanacağız. TÜRSAB iştiraki olan TÜRSAB Rota sayesinde Türkiye genelindeki 15 bin seyahat acentamızın gücünden faydalanarak turizm ürünlerinin tüm seyahat acentalarınca satılabilmesini sağlayacağız.”TÜRSAB olarak turizmin Türkiye’ye çok daha fazlasını verebileceğine inandığını ifade eden Bağlıkaya, “Dünya siyasetinin ve sosyolojisinin küresel ısınmadan çok daha hızlı ısındığı bir dönemdeyiz. Bu tehlikeli ısınmanın panzehiri turizmdir. Nasıl turizm Türkiye'ye daha fazlasını verebilirse; bu vizyonla Türkiye de dünyaya daha fazlasını verebilir. Bu vesileyle doğru zamanda doğru çıkışı yapmak için TÜRSAB olarak bilgi birikimimizle hazır olduğumuzu, kararlı, cesur ve inanç sahibi olduğumuzu ifade ediyoruz. Turizm çok daha fazlasını verebilir. “Turizm Yüzyılı” ülkemize hayırlı olsun” diye konuştu.

6 Mart 2024 Çarşamba

Ramazan’ın en tatlı geleneği “Kaymaklı Güllaç” Özsüt’lerde!

Geleneksel mutfak sırlarını günümüze ustalıkla taşıyan Özsüt, Ramazan ayının vazgeçilmez lezzeti güllacı, her yıl olduğu gibi sofralarımızın baş tacı yapıyor.Günlük çiftlik sütüyle ıslatılmış yaprakların arasında kaymak, badem, fındık ve cevizi buluşturan Kaymaklı Güllaç, Özsüt yorumuyla eşsiz bir lezzete kavuşurken, iftar sofralarının en tatlı anlarına eşlik ediyor.Ramazan denildiğinde akla gelen ilk tatlı elbette ki güllaçtır… 15. yüzyılda girdiği Saray mutfağından günümüze uzanan Kaymaklı Güllaç, bu Ramazan yine Özsüt yorumuyla eşsiz bir lezzete kavuşuyor. Beyaz üstüne renkli görüntüsü ile iştah açan ve 11 ay boyunca beklenen bu yüzlerce yıllık vazgeçilmez tat, Özsüt’ün kendi üretimi olan taze kaymakla birleşerek lezzetine lezzet katıyor.

Günlük ve en taze çiftlik sütüyle ıslatılmış yaprakları kaymak, badem ve ceviz ile buluşturan Kaymaklı Güllaç, ferahlatıcı tadını limon rendesinden alıyor. İftar yemeklerini en hafif ve leziz şekilde sonlandırmamızı sağlan bu benzersiz tatlıya son dokunuş ise Antep fıstığı ve kiraz şekeriyle yapılıyor. Sadece Ramazan ayı boyunca Özsüt misafirleriyle buluşacak Kaymaklı Güllacı kaçırmayın!

 

 

 

SWISSÔTEL’DE İFTAR BİR BAŞKA YAŞANIYOR!

Dostluğun, sohbetin ve paylaşımın en çok olduğu bereketli Ramazan ayında sevdiklerinizle bir araya gelerek özel lezzetler eşliğinde iftar yapmak isteyenler için Swissôtel The Bosphorus, Istanbul doğru adres oluyor.11 Mart’ta başlayacak olan Ramazan ayında İstanbul’un eşsiz manzarası eşliğinde Geleneksel Türk Mutfağının lezzetleriyle buluşmaya ne dersiniz? Türk mutfağının bereketini ve eşsiz güzellikteki lezzetlerini sergileyen Swissôtel The Bosphorus, Ramazan ayı boyunca Sabrosa’da sunacağı açık büfe iftar menüsü yanı sıra geleneksel etkinlikleri ve canlı fasıl müziğiyle de vazgeçilmez adreslerden biri oluyor. Pazar hariç her gün hat ve ebru sanatı, karikatür, macun ve şerbet gibi etkinlikler Ramazan ayı boyunca Swissôtel’de misafirlerini bekliyor.

Birlik ve beraberliğin sonsuz hissedildiği, yemeğin, sohbetin, huzurun ve güzel anların bir sofranın etrafında buluştuğu Ramazan’da iftar menüsü Swissôtel Sabrosa Restaurant’ta haftanın her günü açık büfe olarak sunuluyor. Ana yemek büfesinde Ali Nazik kebabından, kuzu tandır ve tepsi mantısına, birbirinden lezzetli mezeler ve zeytinyağlı çeşitlerinden ciğer ve dönere, benzersiz sokak lezzetlerinden tatlı büfesinde öne çıkan baklava çeşitleri ve sıcak künefeye, Ramazan’ın vazgeçilmezi güllaçtan eskiye götüren Osmanlı şerbetlerine kadar birçok seçenek bulunuyor.

Gaziantep Mutfağının Yöresel Tatları Swissôtel’de!

Benzersiz iftar büfesinin lezzetleri yanı sıra Gaziantep'in eşsiz tatlarını keşfetmeye de Swissôtel’e bekleniyorsunuz!Gaziantep mutfağının ünlü şefi Doğa Çiftçi’nin hazırladığı enfes reçeteler Gaziantepli Yusuf Şef'in benzersiz yorumuyla hazırlanarak, Ramazan ayı boyunca Sabrosa'da boğaz manzarasıyla şenlenen iftar sofralarında yerini alıyor.Sevdikleriniz ile buluşacağınız, dinginliğe ve iç huzura yaklaştığınız en samimi ve lezzetli Ramazan sofraları için Swissôtel sizlere ev sahipliği yapmayı bekliyor.

 

 

 

AKDENİZ VE ANADOLU'NUN KALABALIK SOFRALARI İÇİN TERRAZZA ITALIA’YA DAVETLİSİNİZ

İtalyan ve Türk mutfağından yerel lezzetleri fine-dining konseptinde sunan Terrazza Italia, özel davetlerde kalabalık sofraların yeni adresi olacak. Fine dining konseptini, samimi paylaşımlarla harmanlayan bir sofra kültürü vadeden Terrazza Italia, Şef Claudio Chinali’nin kültürlerarası mutfak deneyimini lansman, grup yemekleri ve özel davetler gibi farklı büyüklükteki organizasyonlarda da sunuyor.

Ev konforunda, sıcak ve samimi bir atmosfer yaratan Terrazza Italia, restoran içindeki geniş masaları ile kurumlara özel grup organizasyonları için uygun çözümler sunuyor. Alanın dönüştürülebilir ve uyarlanabilir iç tasarımı ile lansman etkinliklerinin yanı sıra doğum günü, kutlama etkinlikleri ve özel davetler için de şık bir adres olan Terrazza Italia’nın seçkin gastronomi deneyimi fark yaratıyor. 

İtalyan mutfağının dünyaca ünlü lezzetlerini ve Türkiye’nin yerel mutfağının çeşitliliğini profesyonel bir bakış açısıyla yeniden yorumlayan Terrazza Italia’daki özel etkinliklerde, etkinliklere uygun olarak tasarlayacakları menü alternatifleri sunuluyor. Terrazza Italia, menü seçeneklerinin yanı sıra zengin tadım menüsü ile de paylaşımlı sofraların adresi oluyor.

 

2 Mart 2024 Cumartesi

Genç şefler hünerleriyle dev jüriyi terletti

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TUGEV), Mili Eğitim Bakanlığı ve Metro Türkiye iş birliğiyle Gastronometro’da düzenlenen Turizm Meslek Liseleri Arası Aşçılık Yarışması, dördüncü kez gerçekleştirildi. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TUGEV), Milli Eğitim Bakanlığı ve Metro Türkiye iş birliğiyle, gastronomi turizminin gelişmesine katkı sağlamasının yanı sıra turizm meslek liselerinden mezun olan öğrencilere mesleği sevdirerek kolay istihdam sağlamak amacıyla düzenlenen ‘Sektör Yetenek Avında’ projesi yeniden başladı. 

Proje kapsamındaki ‘Turizm Meslek Liseleri Arası Aşçılık Yarışması’ üç yıl aradan sonra Gastronometro’da dördüncü kez gerçekleştirildi. Yarışma, 2021-2022 yıllarında COVID-19 salgını ile 2023 yılında da Türkiye’yi sarsan elim deprem felaketi nedeniyle gerçekleştirilememişti. Sektör-okul işbirliği ve farkındalığını artırmak üzere sosyal sorumluluk bilinciyle hayata geçirilen projeyle, turizm otelcilik sektörünün nitelikli çalışan ihtiyacının karşılanması ve meslek lisesi mezunlarının da eğitim aldıkları alanda istihdam edilme imkânlarının artırılması hedefleniyor. 

istanbul-valisi-davut-gul-turkiye-otelciler-birligi-turob-muberra-eresinturizm-gelistirme-ve-egitim-vakfi-tugev-milli-egitim-bakanligi-metro-turkiye.jpg

Ödül törenine yoğun katılım oldu, ödüller sahiplerini buldu

İstanbul’da bulunan 12 meslek lisesinden öğrencilerin kıyasıya yarıştığı ve jüri başkanlığını Şef Vedat Başaran’ın yaptığı yarışmanın bugün (1 Mart 2024 Cuma) gerçekleştirilen ödül törenine başta İstanbul Valisi Davut Gül olmak üzere eğitim, turizm, gastronomi ve medya camiasından yoğun katılım oldu.  Yarışma sonucunda birincilik ödülünü Sarıyer Vehbi Koç Vakfı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, ikincilik ödülünü Selimpaşa Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve üçüncülük ödülünü TÜROB 50. Yıl Şişli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi kazandı. ECOLAB Hijyen Ödülü de Kumburgaz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi oldu. Ayrıca tüm katılımcı okullara Gastronometro tarafından hediyeler verildi.

istanbul-valisi-davut-gul-turkiye-otelciler-birligi-turob-muberra-eresinturizm-gelistirme-ve-egitim-vakfi-tugev-milli-egitim-bakanligi-metro-turkiye-001.jpg

Başkan Eresin: Yarışma Türkiye geneline yayılacak

Ödül töreninde konuşan TÜROB Başkanı Müberra Eresin, son yıllarda Türkiye’nin gastronomi turizmi için öncelikli tercih edilen ülke haline geldiğini belirterek, “Dünya ülkelerinde turizm gelirinin önemli bir kısmını oluşturan gastronomi turizmi Türkiye’de de hâlâ gelişime açık bir alandır. Gastronomi de fazlasıyla nitelikli iş gücüne ve deneyime dayanıyor. Dolayısıyla, gençler bu konuda en önemli avantajımız ve güvencemiz. Hedefimiz bu yarışmayı büyütmek, Türkiye geneline farklı kategorilerle genişletmek. Bu amaca yönelik adımlarımızı hızlıca atmak üzere Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TUGEV) ile işbirliğimizi de başlattık” dedi. 

Turizm gelirini artıracak

Eresin, gastronomi açısından birçok ülkeden daha zengin bir potansiyele sahip olan Türkiye’nin bu özelliğini turizme yansıtmayı tamamen başardığında, turizm gelirinde önemli bir artış sağlamasının kaçınılmaz olduğunu, bu yolda Turizm Meslek Liseleri Arası Aşçılık Yarışması’nın sektör-okul işbirliğinin en güzel ve en anlamlı örneklerinden biri olduğunu kaydetti. Sadece yarışmada dereceye girenlere değil, yarışmaya katılanların tamamına konaklama sektörü olarak staj ve istihdam imkânı sunulduğuna dikkat çeken Eresin, “Türkiye’de orta ve uzun vadede gastronomi turizminin gelişmesine katkı sağlamasının yanı sıra turizm meslek liselerinden mezun olanlara da istihdamın yolunu açan projeyle, turizm otelcilik sektörünün nitelikli çalışan ihtiyacının karşılanması ve meslek lisesi mezunlarının eğitim aldıkları alanda istihdam edilme imkanlarının artırılmasını ana hedef olarak belirlemiştik. Öğrencilerimizin eğitimlerinin bir parçası olarak motivasyonlarını artırmak ve sektörümüzün de okullara olan dikkatlerini çekmek üzere düzenlediğimiz bu yarışmada aslında kazanan tüm okullar. Hepsini yürekten tebrik ediyorum” dedi. 

Jüri seçim yapmakta zorlandı

“Sektörümüzün önde gelen şeflerinden oluşturduğumuz Jürimiz, genç şeflerimizin hazırladığı birbirinden başarılı tabaklar arasından seçim yapmakta ilk defa çok zorlandı. Bu durum bizleri fazlasıyla sevindirdi zira hedeflerimize kısa sürede ulaşmış olduk” diyen Eresin, şöyle konuştu: “TÜROB olarak bugüne kadar eğitime verdiğimiz desteklere bundan sonra da kararlılıkla devam edeceğiz. Yarışmamızın gerçekleştirilmesinde desteklerinden dolayı başta yarışma koordinatörümüz Şef Vedat Başaran’a, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne, Metro Türkiye’ye Gastronometro Direktörü Şef Maximilian Thomae’ye, İTO ve TUGEV Başkanı Şekib Avdagiç ve TUGEV Başkanvekili Bahadır Yaşık’a, yarışma jürisinin tüm kıymetli üyelerine, ödül sponsorlarımız Kütahya Porselen ve ECOLAB’a, yarışmaya katılarak bu güzel organizasyonu anlamlı kılan tüm okullarımıza, okul yönetimlerine ve geleceğimizin teminatı genç yetenek öğrencilerimize şahsım ve kurumum TÜROB adına teşekkür ederim.”

‘Mutfağımızın geleceğine bugünün genç şefleri yön verecek’

Gastronometro’da yarışmaya ev sahipliğini yapan Metro Türkiye’nin Kurumsal İletişim ve Kamu İlişkileri Müdürü Aslı Duran ise yaklaşık 35 yıldır Türk mutfak kültürünü ve değerlerini korumak, gelecek nesillere aktarmak ve şefleriyle birlikte bu mutfağın dünyada hak ettiği yere gelmesini sağlamak amacıyla çalıştıklarını belirterek, “Metro Türkiye olarak, mutfağımızın geleceğine bugünün genç şeflerinin yön vereceğine olan inancımızla onların eğitimleri ve gelişimleri için pek çok proje geliştiriyor, iş birlikleri yapıyoruz. Türk mutfağının sürdürülebilirliği için yaptığımız her çalışmada ülkemizin ilk gastronomi keşif platformu olan Gastronometro, hem bir eğitim ve Ar-Ge merkezi, hem de gastronomi dünyasını bir araya getiren bir buluşma noktası olarak önemli bir rol üstleniyor. Yeme içme sektörünün en büyük iş ortağı olarak genç şeflerimize tavsiyemiz; Türk mutfağının tekniklerini, geleneklerini en iyi şekilde öğrenmeleri.  Yerel ve Coğrafi İşaretli ürünlerimize sahip çıkarak değer kazanmasına destek vermeleri. Metro Türkiye olarak biz, tüm bu konularda her zaman onların yanında olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.


YARIŞMAYA KATILAN OKULLAR 

Beyoğlu Katip Mustafa Çelebi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
Etiler Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
Kumburgaz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
Küçükçekmece Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
Sarıyer Vehbi Koç Vakfı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
Selahaddin Eyyubi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
Selimpaşa Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
Şenesenevler Mualla Selcanoğlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
Şile Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
Tuzla Asım Kibar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
TÜROB 50.Yıl Şişli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
Zeytinburnu Mehmet İhsan Mermerci Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi

SEKTÖR YETENEK AVINDA JÜRİ ÜYELERİ
Vedat Başaran – Şef, İşletmeci, Türk Mutfağı Araştırmacısı (Sektör Yetenek Avında-4 Jüri Başkanı)
Emre İnanır - Executive Chef, Tuğra Restoran, Çırağan Palace Hotel Kempinski
Erich Ruppen – Usta Öğretici, Le Cordon Bleu Istanbul
Giancarlo Gottardo - Director Culinary at Divan Hotels&Restaurants 
Gökmen Sözen - Foodinlife Genel Yayın Yönetmeni
Mehmet Faruk Yardımcı - Executive Chef, JW Marriott Marmara Sea
Murat İlke Özipek -  Yönetici Eğitmen Şefi, Gastronometro
Mustafa Emirli - ECOLAB Eğitim Müdürü
Serkan Aksoy - Executive Chef, Nicole Restaurant (1 Michelin Yıldız)
Soner Kesgin - Executive Chef, Swissotel The Bosphorus İstanbul
Tuğçe Mirza Canik - Executive Chef, Restoran Modern

20 Şubat 2024 Salı

Karadeniz’in en şöhretli balığı Misina’da yenir

Beyaz eti ve kendine özgü lezzetiyle Türk mutfağında önemli bir yeri olan Karadeniz’in en şöhretli balığı kalkan, bu yıl sürpriz bir şekilde mevsiminden önce tezgahlarda yerini aldı.Misina Balık’ın işletmecisi Suat Yılmaz, soğuk denizleri seven kalkan balığının lezzetinin Ocak ayından Mart ayının sonuna kadar çok güzel olduğunu söylerken, “bu yıl çok şanslı bir yıl. Suların soğumasıyla ve bol yağmur nedeniyle kalkan balığı sofralarımıza erken geldi” diyor. 

 

Kalkan balığının en bol olduğu dönem Ocak ayı ile Mart ayının sonuna kadar geçen süredir. En lezzetli olduğu yaş ise 4 ile 5 yaş aralığı. Soğuk suları seven ve Atlas Okyanusu’nda yetişen kalkan balığı daha sonra yaşamını Karadeniz’de sürdürüyor. Ülkemizin Karadeniz kıyılarında avlanan bu balığın ızgaradan fırına, tavadan tandıra pek çok pişirilme usulü var.

İstanbul’un en iyi balık ve deniz ürünleri lokantalarından olan Misina Balık’ın işletmecisi Suat Yılmaz, soğuk denizleri seven kalkan balığının en lezzetli zamanının Ocak ile Mart ayının sonu kadar geçen süre olduğunu söylerken, “bu yıl çok şanslı bir yıl. Suların soğumasıyla, yağmurların bol yağmasıyla kalkan balığı sofralarımıza erken geldi” diyor. 

MİSİNA BALIK FİYATIYLA DA MUTLU EDİYOR

Misina Balık menüsünde kalkan balığının özel bir yeri var. Suat Yılmaz özellikle kalkan tandır da çok iddialı olduklarını söylüyor. Misina Balık’ta kalkan tandır soslu veya natürel olarak iki türlü hazırlanıyor. Başka hiçbir restoranda olmayan bir usulle hazırlanan tandır ekonomik fiyatla da masaya gidiyor. Yani lezzeti kadar fiyatıyla da balık sevenleri mutlu ediyor. Yılmaz, “alırken pahalı bir balık ama bizim amacımız çok kar etmek değil, gerçek lezzet severin damak zevkini kazanmak” diyor.

 

Suat Yılmaz, pahalı ama bir o kadar da lezzetli olan kalkan balığını, pişirilme usullerini ve püf noktalarını bizlerle paylaştı. Denizlerin bu tatlı sürprizini lezzet şölenine dönüştürdü.

Kalkan Balığıyla İlgili Bilgiler… 

Kalkan balığı özellikle Karadeniz bölgesinde Samsun ve Sinop kıyılarında yoğun çıkar.

Şile tarafında da bulunur. Bu bölgede genellikle profesyonel balıkçılar tarafından avlanır. Zıpkınla ya da elle avlandığı bilinir.

Farklı türleri vardır. Ege ve Akdeniz’deki türleri farklıdır örneğin. 

Kalkan balığının azalmasının en önemli nedenlerinden biri de Marmara Denizi’nin kirlenmesi. Aynı şekilde Karadeniz’de de kirlenen bölgeler var. Denizlerimiz ne kadar temiz olursa balıklarımız da o kadar verimli ve lezzetli olacaktır. 

Son yıllarda av yasağına uyulmaya başlandı ama daha da itinalı olunmalı. Profesyoneller teknolojiyi sonuna kadar kullanıyorlar. Derinlerde yaşayan balıkları kameralarla gördükleri zaman affetmiyorlar.

Sadece büyük balıkları avlayalım gibi bir durum söz konusu değil. Sürü halinde oldukları için hepsi ağa geliyor.   

Kalkan balığının en idealinin en az 3,5-4 kilonun üzerinde olması gerekiyor.

Yıkanan balık pişirilmeden önce kurulanmalı. Balığın üzerindeki yağ akıp gitmemeli. Balığın öz yağı, pişerken balığın koruyucu tabakasını sağlamış olur. 

Kalkan balığının en lezzetlisi tavada pişirilenidir. Fırında ya da buğulaması da yapılır. Bir iki malzeme ile özellikle de sarımsakla tatlandırılır. Balığın lezzetinin önüne geçmemesi bakımından sarımsağın fazla olmaması önemlidir. 

Kalkanın balığı en güzel bütün olarak sunulur.

Balığı pişirirken yağın sıcaklık oranı çok iyi olmalı. Balığı 190 derecede kurutursunuz, 160 derecede ise çok yağ çekmiş olur. En ideali 180 derecedir. 

Balığın pişme süresi 40-45 dakikadır.

Ateşin dengesi, ızgaranın ısısı çok önemlidir.

Dişi kalkan balığı ve erkek kalkan balığı olarak iki cinsi vardır. Şu dönemde ikisi de lezzetli. 

Kalkan balığını bilenler, sevenler çatal bıçağı tercih etmez. Balığın ilikleri, etrafındaki kılçıkları ve yanağı en lezzetli bölümlerdir. Balığı yediğiniz elinizi sildiğiniz peçete dağılıyorsa o balık güzeldir. 

 

19 Şubat 2024 Pazartesi

Dedeman Hotels & Resort İnternational’de yeni dönem başladı

58 yıllık bir geçmişe sahip Dedeman Hotels & Resorts International bu yıl başlayan atılım ve değişim süreçlerini bir basın toplantısı ile açıkladı. Toplantıda aynı zamanda Dedeman Turizm Yönetimi yeni Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Demiray ilk defa basın mensupları ile bir araya geldi ve süreçle ilgili ayrıntıları paylaştı. 


Dedeman İstanbul’da yapılan basın toplantısında açılış konuşmasını yapan Dedeman Holding ortaklarından Banu Dedeman, yeni dönem stratejisinin en önemli parçalarından olan yönetim değişikliğinin gerçekleştiğini ve sektörün tecrübeli isimlerinden Ergün Demiray’ın Dedeman Hotels & Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı olduğunu açıkladı.Banu Dedeman kendisinin ve kardeşi Rıfat Dedeman’ın artık yönetim kurulu üyesi olarak görev yapacağını belirterek “Dedeman markası Ergün Demiray yönetiminde hizmete devam edecek. Oğlum Murat Özmestçi ise Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak görev yapacak. Bu iki ismin büyük başarılara imza atacaklarından eminim” dedi. 

banu-dedeman-005.jpg

Banu Dedeman’dan Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini devralan Ergün Demiray ise Dedeman markasının Türkiye’nin en önemli markaları arasında olduğunu, 2024 yılında başlattıkları projeler ile büyüme ve değişim konusunda örnek gösterilecek bir sonuca ulaşacaklarını belirtti. Demiray “Bugün toplam 9 ana marka, 29 hizmete açık ve imzalanmış 24 proje ile toplam 53 otel, yaklaşık 1700 çalışanımız ile hizmet veriyoruz. 2025 yılı sonuna kadar hizmete açık ve imza aşaması tamamlanmış otel sayısını 100’e, hizmet verdiğimiz ülke sayısını ise 10’a çıkarmayı hedefliyoruz. Yıl sonu hedefimiz ise markamıza katılan yeni otellerimizle birlikte 2.5 milyon misafir ağırlamak” dedi.

dedeman-hotels-resorts-international-yonetim-kurulu-baskani-ergun-demiray.jpg

Herkesin bir Dedeman'ı var biz dünyanın Dedeman'ı olmak istiyoruz

 Çünkü gittiğimiz  bölgelere zenginlik katıyoruz. Dedeman Hotels & Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Demiray; Biz Türkiye’de yönetilemeyen bütün işletmelere talibiz.

dedeman-hotels-resorts-international-yonetim-kurulu-baskani-ergun-demiray-002.jpg

Türk Hava Yolları’nın uçtuğu her yerde olacağız

Türk Hava Yolları nereye uçuyorsa orada bir otelimiz olacak. Bu sene içerisinden Balkanlar’da,  3-4 sene içerisinde de ABD’de olmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından gelen yatırımcı tekliflerine uyum gösterme vizyonumuzla ilerliyoruz. Türk Hava Yolları 340 noktaya uçuyor. Biz 5 yıl içinde Türk Hava Yolları ile birlikte büyüyeceğiz. 

dedeman-hotels-resorts-international-yonetim-kurulu-baskani-ergun-demiray-001.jpg

Büyüme stratejisi kapsamında 2024 yılına hızlı bir giriş yaptıklarını belirten Demiray, “Yılın başında Almaty ve Karabük otellerini hizmete açtık. Ocak ayında Sapanca, şubat ayında Çanakkale ve Istranca otellerinin imzalarını attık. 15 Şubat’ta tek günde üç imza dedik Bakü, Batman ve Kemer franchise sözleşmelerini imzaladık Kemer Resort ile Antalya'da bayrağımızı yeniden dalgalandıracağız” dedi.

dedeman-hotels-resorts-international-yonetim-kurulu-baskani-ergun-demiray-003.jpg

“Hedefimiz herkesin Dedeman’ı olmak...”

Farklı kategorilerde, farklı ihtiyaçları karşılayan ama hepsinde misafirlerin son derece olumlu bir deneyim yaşayacakları 9 markalarının olduğunu belirten Ergün Demiray sözlerine şöyle devam etti; “Dedeman markası; yatırımcıların gönül rahatlığı ile projelerini teslim edeceği, çalışanların huzurlu ve keyifle görev yaptığı, misafirlerin ise rahatlık, konfor kavramları içinde son derece olumlu deneyimler yaşayacağı bir yapı sözü veriyor. Bugün Türkiye’nin en büyük yerli otel markası olarak Türk Hava Yolları’nın uçtuğu her yerde olmak istiyoruz. Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından gelen yatırımcı tekliflerine uyum gösterme vizyonumuzla ilerliyoruz.

dedeman-hotels-resorts-international-yonetim-kurulu-baskani-ergun-demiray-004.jpg

“2024 yılına 2 otel açılışı, 6 yeni proje imzası ile başladık”

Büyüme stratejisi kapsamında 2024 yılına hızlı bir giriş yaptıklarını belirten Ergün Demiray, “Yılın başında Almaty ve Karabük otellerini hizmete açtık. Ocak ayında Sapanca otelimiz, Şubat ayının başında Çanakkale ve Istranca (Kırklareli) otellerimizin imzalarını attık. 15 Şubat’ta ise ‘tek günde 3 imza birden’ dedik; Bakü, Batman ve Kemer franchise sözleşmelerini imzaladık. Park Dedeman Bakü, yurt dışındaki dördüncü otelimiz olması sebebiyle ayrı bir önem taşıyor. Batman'daki The Mesopotomia Managed by Dedeman da 'Managed by Dedeman' markamızın üçüncü oteli olacak. Dedeman Kemer Resort ile Antalya’da bayrağımızı yeniden dalgalandıracağız” diye konuştu.

dedeman-hotels-resorts-international-yonetim-kurulu-baskani-ergun-demiray-005.jpg

“Dedeman Loyal Club, bir deneyim programıdır"

Herkese hitap eden bir marka olarak önemli ayrıcalıklar sağlayan kampanyalar hazırlandığını belirten Demiray, “Dedeman Loyal Club’ı bir sadakat programının ötesine taşıyoruz. Hedefimiz, misafirlerimizin üyesi olmaktan gurur duyduğu, sürekli yenilenen ve benzersiz fırsatlar sunan bir ekosistem yaratmak. Konaklamalarda, 1 Mart 2024 itibariyle Loyal Club üyesi olan Kamu Personeli ve Gazetecilere %25, 0-12 yaş ücretsiz, 12-20 yaş grubuna %30, 20-30 yaş grubuna ise %20 indirim uygulayacağız” dedi.

dedeman-hotels-resorts-international-yonetim-kurulu-baskani-ergun-demiray-006.jpg

“Dedeman Akademi Turizm Sektörüne Değer Katacak”

Ergün Demiray yeni dönem projeleri arasında olan Dedeman Akademi’nin ise binlerce ekip üyesinin eğitim ihtiyaçlarını karşılayacağını ifade ederek, “Marka değerlerine bağlı, yetenekli ve istekli çalışanlar için hayata geçirilen Dedeman Akademi projesi sektörün nitelikli eleman ihtiyacına doğrudan çözüm sunacak. Sektöre ilgi duyan gençlere özel eğitim ve kariyer fırsatları sunacağız. Aynı zamanda, network, staj ve iş imkanları ile genç yeteneklere yeni kapılar açacağız. Dedeman Akademi turizm sektörüne değer katacak" dedi. 

dedeman-hotels-resorts-international-yonetim-kurulu-baskani-ergun-demiray-007.jpg

“Dedeman Markasını Geleceğe Taşıyacağız"

Dedeman ailesinin 4. kuşak temsilcisi olarak yönetim kadrosunda yerini alan Dedeman Hotels & Resorts International Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat Özmestçi de “Dedeman markasının yönetiminde olmaktan büyük bir gurur duyuyorum. Kurucumuz büyük dedem merhum Mehmet Kemal Dedeman’ın bizlere aktardığı ilke ve prensiplerini, dedem merhum Murat Dedeman’ın vizyonunu 4. kuşak olarak devam ettirmek, en büyük sorumluluklarımdan biri. Daha çok insanı, farklı beklentileri ve hayalleri kapsamak, özellikle gençlerin ve çocukların Dedeman’ı olmak istiyoruz. Farklı marka ve konseptlerimizle sunduğumuz deneyimleri aktarabilmek hedefimiz. Bu noktada çocuklar ve gençlerle olan iletişimimizi artırmayı arzu ediyoruz. Bizi bundan sonra onlar büyütecek, yarınlara onlar taşıyacak. Aile büyüklerimin bugünlere getirdiği, ülkemiz için önemli bir değer olan Dedeman markasını daha ileriye taşımak için çalışacağız” dedi.


17 Şubat 2024 Cumartesi

KKTC turizminin gelişmesi için uçak bileti fiyatları ucuzlamalı

KKTC Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği (KITSAB) Başkanı Orhan Tolun, Kıbrıs'ın turizm potansiyeli ve havayolu sorunları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.


ANTALYA- Tolun, KKTC'in turizm sektörünün büyümesi için uçak biletlerinin ucuzlaması ve Ercan Havalimanı'nın uluslararası statüye kavuşması gerektiğini vurguladı. Tolun, KKTC'de 180 acente faaliyet gösterdiğini, bunlardan 160'ının işletme belgesine sahip olduğunu belirtti. KKTC'in bu yıl turizmden 1 milyar dolar gelir elde etmeyi hedeflediğini söyleyen Tolun, KKTC'de konaklamalı 1 milyonun üzerinde turist ve 5 milyon geceleme bekliyoruz. Kişi başına 1000 dolar harcama yapılması halinde, 4 kişilik bir aile haftalık 4 bin dolar bırakır. Bu da ekonomimize büyük katkı sağlar" dedi.

Tolun, KKTC'ye gelen turistlerin yüzde 70'inin Türkiye'den, yüzde 10'unun Almanya'dan, yüzde 10'unun İngiltere'den ve yüzde 10'unun da diğer ülkelerden geldiğini ifade etti. Tolun, KKTC'in en büyük pazarı Türkiye'dir. Türkiye ile olan ilişkilerimizi geliştirmek ve sürdürmek zorundayız. Ayrıca diğer ülkelerden de daha fazla turist çekmek için tanıtım çalışmalarımızı arttırmalıyız" diye konuştu.

Tolun, KKTC'in turizm sektörünün en büyük sorununun havayolları olduğunu söyledi. Tolun, "Havayollarının acentelere kolaylık sağlaması gerekiyor. Uçak bilet fiyatları ucuzlarsa, turist sayımız 1.5 kat daha fazla olur. Uçak biletleri konusunda çok girişimimiz oldu ama sonuç alamadık. Havayollarının rekabetçi fiyatlar sunması ve acentelere komisyon vermesi lazım" dedi.

Tolun, aktarmalı olarak KKTC'a gelen turistlerin de kayıp olduğunu belirtti. Tolun, "Farklı ülkelerden Antalya üzerinden KKTC'a uçan turistler var. Bu da bizim için kayıptır. Ercan Havalimanı yenilendi ve genişledi. Artık uluslararası havaalanı statüsüne alınmalıdır. Böylece direkt uçuşlar artar ve turistler daha rahat gelir" dedi. Tolun, KITSAB olarak KKTC'nin turizm sektörünü geliştirmek için çalıştıklarını sözlerine ekledi.

SEYAHAT ACENTALARI VAR OLDUKÇA TÜRSAB DA VAR OLACAKTIR

2. TÜRSAB Turizm Kongresi 16 Şubat Cuma günü yoğun bir katılımla gerçekleşen açılış töreni ile başladı.ANTALYA- Seyahat endüstrisindeki değişim ve dönüşümün analiz edilmesi, turizm sektörü için önemli konularda son gelişmelerin değerlendirilmesi amacıyla düzenlenen ve ‘İletişim-Eğitim-Dayanışma’ mottosuyla turizm paydaşlarını bir araya getiren 2. TÜRSAB Turizm Kongresi 16 Şubat Cuma günü yoğun bir katılımla gerçekleşen açılış töreni ile başladı.

Antalya Royal Seginus Hotel’de gerçekleştirilen açılış törenine TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, TÜRSAB Onursal Başkanı Talha Çamaş, TÜRSAB Başkan Yardımcıları, Yönetim Kurulu Üyeleri, Başkan Başdanışmanları Denetim Kurulu Başkanı ve Üyeleri, Disiplin Kurulu Üyeleri, Bölge Temsil Kurulu ve İhtisas Başkanlarının yanı sıra; milletvekilleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Heyeti, başkonsoloslar, yabancı misyon temsilcileri, akademisyenler, sektör paydaşları, seyahat acentası temsilcileri ve basın mensupları katılım gösterdi.

FİRUZ BAĞLIKAYA: “TURİZMİN BARIŞA, BARIŞIN TURİZME İHTİYACI VAR”

TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, açılış töreninde yaptığı konuşmasına turizm sektörünün ülke ekonomisi için önemine dikkat çekerek başladı. Bağlıkaya, “Turizm, kamuda ve sektörün bazı aktörleri tarafından öncelikle ekonomik bir faaliyet olarak ele alınsa da turizmin toplumların birbirini anlama ve farklılıklarına saygı göstermeye katkısı en az ekonomik katkısı kadar değerli ve önemlidir. Turizmin barışa, barışın turizme ihtiyacı var. Turizm, dünyayı korumanın en etkili faaliyetlerinden biri olabilir. Bunun için turizme sadece döviz, gelir ve sayılar üzerinden bakamayız. Dünyayı yaşanılmaz kılan savaş ve çevre felaketleriyle mücadelede turizmden nasıl faydalanabileceğimizi düşünmek gerekir” ifadelerini kullandı.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM İÇİN ORTAK AKLI HAKİM KILMAK ÖNEM TAŞIYOR”

Bağlıkaya konuşmasında dünya turizminin teknoloji alanındaki gelişmeler ve çevre odaklı endişelerle birlikte yeni bir boyuta taşındığına dikkat çekerken bir yandan da ülkelerin ekonomileri açısından çok daha önemli hale geldiğinin altını çizdi. Bağlıkaya, “Turizmin gelişmesi için birçok ülke özel önlemler alıyor. Dünya genelindeki tüm destinasyonlar bir yandan daha çok turist ağırlama, daha çok turizm geliri elde etmek için hiç olmadığı kadar büyük bir çaba içine girerken, diğer yandan sürdürülebilirlik konusunda önlemler alıyor. Bu keskin rekabet ortamında ayakta kalabilmenin ötesinde, pazar payını artırabilmek ve sürdürülebilir turizm yapısı oluşturmak içinse yeni stratejiler geliştirmek, hedef odaklı planlamalar yapmak ve ortak aklı hakim kılmak özel bir anlam taşıyor” diye konuştu.

“SEYAHAT ACENTALARI VAR OLDUKÇA TÜRSAB DA VAR OLACAKTIR”

Sözlerinin devamında seyahat acentalarının ve meslek örgütü TÜRSAB'ın önemine vurgu yapan Bağlıkaya, şu ifadeleri kullandı:"Şu bir gerçek ki, bugün ülkemiz dünyada önemli turizm destinasyonlarından biri olarak tanınıyorsa, bunda Türk turizmini var eden, geliştiren, bugünlere getiren seyahat acentalarımızın ve acentaların her durum ve koşulda savunucusu olan TÜRSAB'ın büyük katkısı vardır. Turizm, seyahatin organize halidir. Seyahat acentaları, seyahati gerekli ve mümkün kılan, organize edenler olarak turizmin asli unsurlarıdır. Bizleri yok saymak turizmi yok saymaktır. Bizler var oldukça turizm, turizm var oldukça seyahat acentaları olacaktır. Seyahat acentaları var oldukça onların meslek örgütü TÜRSAB da var olacaktır."

İŞ BANKASI’NDAN TURİZM BANKACILIĞI HAMLESİ

Açılışta konuşan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz, pandemi süreciyle birlikte Türkiye'de turizmi etkileyen olaylara değindi. Turizm ekosisteminde yer alan paydaşların hızlı aksiyon alma ve sıkıntıları göğüsleme kapasitesi sayesinde turizm sektörünün daha az yara alarak ayakta kaldığını ifade eden Yılmaz, sektörün Türkiye ekonomisine en çok katkı sağlayan sektörlerden biri olduğunu kaydetti.İş Bankası'nın turizm sektörüne yönelik çalışmalarını anlatan Yılmaz, "2023 yıl sonundan itibaren, önümüzdeki süreçte turizm sektörü için 1 milyar dolarlık kaynak ayırdık, bu sayede turizm sektörüne ihtiyacı olan esnek vadelerde kredi imkanı sunabileceğimizi düşünüyorum. Bunun dışında Turizm Bankacılığı alanı kurmak için çalışmalar yapıyoruz. Turizmcinin diliyle konuşan, aynı şeyi düşünebilen ve turizmin geleceği için yorumlar yapabilen bir takım kuruyoruz. İlk etapta Antalya Turizm İhtisas Şubesi kuracağız. Klasik bir bankacılık anlayışının dışında hareket edecek bir turizm ihtisas şubesi yapılanması planlıyoruz" dedi.Turizm ihtisas şubelerini daha sonra İstanbul, İzmir ve Muğla'da açmayı hedeflediklerini belirten Yılmaz, turizmin çeşitlendirilmesi için müzecilik ve arkeolojik çalışmalar konusunda İş Bankası olarak yaptıkları desteklere devam edeceklerini de sözlerine ekledi.

 

YENİ NESİL TURİZM VE DÜNYA TURİZMİNİN GELECEĞİ MASAYA YATIRILDI

Açılış konuşmalarının ardından Kongre; moderatörlüğünü TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya'nın yaptığı, Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş'ın konuşmacı olduğu 'Hayatın Hakkını Vermek' isimli panel ile başladı.

21. yüzyılda yaşanan krizlere değinen Baltaş, toplumda yaygın olan karamsarlık ve dünyanın kötüye gittiği yönündeki algıya yönelik değerlendirmelerde bulundu.

20. yüzyılın başlarında dünyanın ve Türkiye’nin içinde bulunduğu koşulları örneklerle anlatarak günümüzdeki koşullarla karşılaştıran Baltaş, insanlık tarihinin en müreffeh döneminin yaşandığını dile getirerek umudu kaybetmemek gerektiğinin altını çizdi. Acar Baltaş, değiştirilemeyecek olmuş olana odaklanmak yerine değiştirilebilecek olmuş olana odaklanmanın önemine dikkat çekerek, “Turizm bir mutluluk işi, bir eylem işi. Kendinize güven çok önemli. Kalemi elinize alın ve kendi hikayenizi yazmaya başlayın” ifadelerini kullandı.

TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Eker'in moderatörlüğünde, Ekonomi Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz'un katılımıyla '2024'TE BAŞIMIZA NELER GELECEK: Yeni Nesil Turizmci' başlıklı panel gerçekleştirildi. Konuşmasına küresel ekonomideki gelişmeleri değerlendirerek başlayan Oğuz, Türkiye ekonomisine dair analizlerde bulundu. Turizmcilerin önümüzdeki süreçte finansal olarak ayakta kalabilmek için neler yapmaları gerektiği konusundaki görüşlerini aktaran Şeref Oğuz, yeni nesil turizmci kavramına, turizm kaynakları ve çeşitliliği konularına dair değerlendirmelerini katılımcılarla paylaştı.

ŞEREF OĞUZ: NAKİT AKIŞINI İYİ YÖNETMEK ÖNEM KAZANACAK

2024 yılının Türkiye için ekonomide düzeltme yılı olacağına işaret eden Oğuz, 2024’te büyüme tahmininin %3,2 düzeyinde olacağını belirterek, “Büyümede taviz vermek zorundayız. Büyümek için büyümek kanserli hücrenin ideolojisidir. Küçülmeyi, yavaşlamayı yönetmemiz lazım” dedi.2024 yılı sonrasında ikinci dönemin “Dengelenme” dönemi olacağına dikkat çeken Oğuz, yavaşlamanın iyi yönetilmesi gerektiğini ifade ederek, “Yavaşlamayı iyi yönetmek önemli. Geri adım atmak ilerlemenin bir başka şeklidir. Nakit akışını yönetmek zorundasınız” şeklinde konuştu.Şeref Oğuz, “Yeni nesil turizmci kimdir?” sorusuna yanıt olaraksa yeni turizmcinin özelliklerini “Hizmet odaklı”, “İnovatif”, “Kurumsal”, “Yöreyi, töreyi, küreyi bilen” şeklinde özetledi.2024 yılının kaybetmemenin kazanacağı bir yıl olacağının altını çizen Oğuz, “Sonraki yıla hazırlanın” tavsiyesinde bulundu.

TURİZM ENDÜSTRİSİNİN DEĞİŞİMİ VE YENİ TRENDLER TARTIŞILDI

Kongrenin ilk günü '2024 YILI DÜNYA TURİZMİ: Rekabetin Yeni Kuralları' paneliyle son buldu. TÜRSAB Onursal Başkanı Talha Çamaş'ın moderatörlüğünde düzenlenen panelde Uluslararası Kongre ve Konvansiyon Birliği (ICCA) Avrupa Bölge Direktörü Efi Koudeli, GAINING EDGE Analiz ve Araştırma Direktörü Milos Milovanovic ve UNTWO Teknik İş Birlikleri Direktörü Jaime Mayaki konuşmacı olarak yer aldı. Panelde dünyada turizm endüstrisinin değişimi, turizmde yeni trendler, pandeminin turizm sektöründe dijitalleşme sürecine etkileri ve sürdürülebilir turizm değerlendirildi.Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) Teknik İş Birlikleri Direktörü Jaime Mayaki turizmde güvenlik ve güvenin çok önemli olduğuna dikkat çekerek sektörün geleceği bu kavramlara bağlı olduğuna işaret etti. Y ve Z kuşaklarından bireylerin tercihlerinin turizmin geleceğini belirleyecek unsurlar arasında önemli yer tuttuğunu ifade eden Mayaki, “Pandemi dijitalleşme sürecini çok hızlandırdı. Dijitalleşme kesinlikle çok önem kazandı. Bununla birlikte uzaktan çalışma olanaklarının artması iş ve tatili birleştire ‘bleisure’ kavramını da öne çıkardı. Bu trendler iyi takip edilmeli” diye konuştu.Panelde konuşan Caning Edge Analiz ve Araştırma Direktörü Milos Milovanovic ise Türkiye’nin turizmdeki somut başarısının algısına aynı oranda yansımadığına dikkat çekerek “Ne kadar güçlü olduğumuz değil, nasıl algılandığımız önemli. Fikri sermayeyi güçlendirmeniz gerekiyor” dedi.

EFI KOUDELİ: KONGRE VE TOPLANTILARIN FİZİKİ OLMASINI ÖNEMSİYORUZ

ICCA Avrupa Bölge Direktörü Efi Koudeli de panelde kongre turizmine dair güncel verileri paylaşarak Uluslararası Kongre ve Konvansiyon Birliği hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Koudeli, pandemi döneminde kongre turizmi açısından öne çıkan dijital ve hibrid toplantıların yerini yeniden fiziki toplantılara bırakmaya başladığının altını çizerek, “Tekrar fiziki toplantılara dönüş olduğunu görüyoruz. Hatta şu anda bu oran %85 düzeyine ulaşmış durumda. Bunun daha da artmasını bekliyoruz. Kongre ve toplantıların da fiziki olmasını önemsiyoruz” diye konuştu.

TURİZM SEKTÖRÜNÜN DEĞİŞİMİ VE DÖNÜŞÜMÜ PANELLERDE TARTIŞILACAK

Türkiye ve dünya turizminde yaşanan gelişmelerin analiz edilmesi, turizmcilerin yeni bir perspektif kazanması amacıyla gerçekleştirilen 2. TÜRSAB Turizm Kongresi'nde 3 gün boyunca düzenlenecek panel ve oturumlarda turizm profesyonelleri, sektörün bugününü ve yarınını tartışarak bilgi, deneyim ve sektörün geleceğine yön verecek stratejileri paylaşacak.

 

14 Şubat 2024 Çarşamba

Namık Ekin, Spor Lisesi Öğrencileriyle Buluştu

Sporun sınırlarını zorlayan Namık Ekin, İstanbul Prof Faik Somer Spor Lisesi’nde öğrencilerle buluştu 

Sporun sınırlarını zorlayan Namık Ekin, İstanbul Prof Faik Somer Spor Lisesi’nde öğrencilerle buluştu. Bu buluşmada öğrencisi olan okulun Spor Hocalarından Hasan Yılmaz öncülük yaptı.

Namık Ekin hayatı, başarıları ve ilham veren kişiliği hakkındaki bilgileri öğrencilere aktardı. Namık Ekin, Türkiye'nin en ünlü sporcularından biri olarak, birçok alanda rekorlar kırdı ve dünya çapında tanındı. Namık Ekin 18 Mart 1943'te Üsküdar'da doğdu. 12 yaşındayken Beylerbeyi Deniz Astsubay Okulu’na girerek asker oldu. Askerlik hayatı boyunca, akrobatik jimnastik, halter, pentatlon, karate ve judo gibi birçok spor dalında şampiyonluklar kazandı. Ayrıca, Deniz Kuvvetleri'nde komando öğretmenliği yaptı. 1972’de, SAT Mecburi Hizmetini bitirince Judo Milli Takım Baş antrenörlüğüne ve Yabancı Ülkelerde Askeri Danışmanlığa seçildi. Marmara Spor Akademisi’nde Öğretim Görevlisi, Beden Terbiyesi İstanbul Judo Antrenörlüğü, İstanbul Üniversitesi Spor Direktörlüğü gibi görevlerde bulundu.

NAMIK EKİN'İN REKORLARI

Namık Ekin'in en çok bilinen rekorları su altında yüzme alanındadır. Su altında en uzun yüzme (37 saat 6 dakika) 48 kilometrelik rekoru vardır. Açık denizde Kilyos-Sarayburnu arasını (24 km) 11 saat 24 dakika su altında yüzdü. 2003'te 39 km'lik İstanbul Boğazı'nı 14 saatte yüzdü. 2004'te Mersin'de KKTC'ye kadar 57 km'lik mesafeyi 28 saatte yüzerek dünya rekorunu kırdı. 2005 yılında ise İstanbul Beylikdüzü'ndeki havuzun dibinde 5 gün 5 gece (121 saat 35 dakika) boyunca kalarak yeni bir rekora imza attı. Eylül 2007 yılında, Rumeli Feneri'nden Sarayburnu'na kadar olan 52 kilometrelik mesafeyi 13,5 saatte su altından yüzerek tamamladı. 

18 GUİNNESS DÜNYA REKORUNA İMZA ATTI

Bugüne kadar 18 Guinness Dünya Rekoruna imza atan Emekli SAT Komandosu Namık Ekin, yeni rekoru için Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden paraşütle atlamak istedi. İlk aşamada engellerle karşılaşan Ekin, daha sonrasında izinlerini alarak bunu gerçekleştirdi. Çocukluğundan beri sporla ilgilenen Ekin, jimnastik, halter ve yüzme dallarında başarılar elde etti. Liseyi bitirdikten sonra Deniz Harp Okulu'na girdi ve burada su altı dalışıyla tanıştı. Daha sonra Su Altı Taarruz (SAT) komandosu olarak görev yaptı. SAT komandoları, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en seçkin ve en zorlu birliklerinden biridir. Su altında sabotaj, istihbarat, kurtarma ve terörle mücadele gibi görevleri yerine getirirler. 

SAT KOMONDOSU OLARAK OPERASYONLARA KATILDI

Namık Ekin, SAT komandosu olarak birçok operasyona katıldı ve üstün cesaret ve başarı gösterdi. Namık Ekin, aynı yıl Fransa'da düzenlenen Dünya Su Altı Şampiyonası'nda da Türkiye'yi temsil etti ve üçüncülük elde etti. Namık Ekin, sadece su altında değil, havada da başarılıydı. Paraşüt sporuna da merak salan Ekin, Türkiye Paraşüt Şampiyonası'nda birinci oldu. Ayrıca judo sporunda da siyah kuşak sahibi oldu ve Türkiye Judo Şampiyonası'nda ikinci oldu.

EMEKLİ OLDU AMA SPORA DEVAM DEDİ

Namık Ekin, 1974 yılında emekli olduktan sonra da spor hayatına devam etti. Kendi adını taşıyan bir spor kulübü kurdu ve gençlere spor eğitimi verdi. Ayrıca çeşitli spor federasyonlarında yönetici olarak görev yaptı. Hem asker hem de sporcu olarak ülkesine büyük hizmetler verdi. Sporcu kimliğiyle hem kendini hem de Türkiye'yi gururlandırmıştır. İlham veren kişiliğiyle de genç nesillere örnek olmuştur. 

YARAMAZ BİR ÇOCUKLUKTAN ÖRNEK BİR REKORTMEN OLDU

Namık Ekin; Annemin ekmek bıçaklarıyla oynardım onlarla atış yapardım. Bana çok yaramaz derlerdi. Ben jimnastiği ve halkayı çok severim. Sonra halter şampiyonu oldum. Hem kuvvet hem de dayanıklılık ölçümlerinde çok iyi çıktım. Karadeniz'de yüzerken 91 kişiden bir kişi çıkmamış. Sayım yapıldığında  90 kişi çıkmış. Daha sonra donarak öldüğü çıktı. 90 kişinin yarısından fazlası  bu olaydan dolayı ayrıldı. Denizde hayatını kaybeden arkadaşım Barbaros Denizsever'di bu vesile ile kendisini andı.

OLİMPİYATLAR İÇİN ABD'YE GİTTİM

ABD'de sakatlanarak Teksas'da hastaneye gittiğimde doktorları şaşırttım. Kolumu incelediğinde olması gerekenden çok farklı bir durum vardı.  ABD,li havacı İç hastalıkları uzmanı Dr Binbaşı Maria Schecter ile orada tanıştım.  Judo sporu ile ilgilendiğimi söylediğimde  çocuklarını  bana getirdi ve sonrasında kendi öğrencim oldu. Binbaşı Maria yıllar sonra  beni Teksas'a çağırdı ama evliydim. Beni neden çağırıyor diyerek merak ettim. KLM Havayollarında çalıştığım için bir havacı olarak serbestliğimden dolayı Teksas’a gittim. Hastanede 7’ci kata çıktım. Dr Binbaşı Maria Schecter çok kötü bir durumdaydı . Serum ve sonda takılıydı. 2 gün sonra vefat etti. 

TÜRKİYE DE İLK AİRLİNES SECURİTY İŞİNİ KURDU

15 yıl (KLM)Hollanda Kraliyet Hava Yollarında Orta Doğu Güvenlik Müdürlüğü yaptı. Kraliçe Biatrix tarafından ödüllendirildi.1976-1992 yılları arasında KLM Hollanda Havayolları Ortadoğu Güvenlik Müdürü ve Pan Amerikan, EL AL Havayolları Güvenlik Danışmanı olarak görev yaptı.1976- 1992 PANAM ve ELAL Havayollarına uçak,yolcu, kargo, terminal güvenliği danışmanlığı yapan Ekin, KLM’den emekli olup Ömür boyu Ücretsiz Uçuş Hakkı kazandı. KLM Havayollarında çalıştığı yıllarda Türkiye Hollanda Merkez Bankaları arasında milyarlarca doların ve pırlantaların emniyetli transferinde önemli görevler aldı.1976-1992 Hollanda Kraliyet Hava yolları orta doğu Güvenlik müdürlüğünden 15 yıl yaptıktan sonra Kraliçe Beatrix tarafından Kraliyet üstün hizmet ödülü aldı, kendi özel okullarında dersler verdi. Silah arkadaşlarıyla birlikte Güvenlik Şirketleri, özel kuruluşlar ile Bankalara güvenlik danışmanlığı yapan Ekin, Çanakkale Şehitler Abidesinin açılışında İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in 3 gün boyunca Gelibolu ve Efes’te güvenliğini sağladı.

BOŞNAK KIZIN İNTİKAMINI ALDI

Namık Ekin, 90’larda Sırp işgali altındaki Bosna’da yaşadığı "unutulmaz" anısını anlattı. Bosnalı Türklerin bizlere ihtiyacı vardı. Bizler onlara mühimmat götürdük. Özel bir uçakla Bosna’ya indik. Bu uçak  toprak alana inebilen özel bir uçaktı.  Uçak yerle temasında yardım için 2 kişi verdiler. Biri Emine ve diğeri ise abisiydi. Envaltelde olmayan silahları beraberce teslim ettik. Namık Ekin, 90’larda Sırp işgali altındaki Bosna’ya silah sevkiyatı yapıldığı esnada, Sırpların tecavüzüne uğrayan “Emine” adlı Boşnak kızın intikamını almasına nasıl yardım ettiklerini anlattı. Boşnak direnişçilere silah sevkiyatı yapan ekip, daha sonra Boşnak direnişçilerden birinin kardeşi olan Emine adlı bir kızla tanıştı. Sırpların toplu tecavüzüne uğrayan ve daha sonra Sırplar tarafından cinsel organına silah namlusu sokularak tecavüze uğrayan 17 yaşındaki Emine, olay yüzünden travma geçirmişti. Silah sevkiyatı yapan Özel Kuvvetler ekibi, Emine'nin durumunu öğrendikten sonra "Sana tecavüz edenler nerede?" diye sordu. Emine, kendisine tecavüz eden Sırpların yaşadığı köyü gösterdi. Ekip, Emine'nin intikamını almasına yardımcı olduktan sonra Türkiye'ye geri döndü.

NAMIK EKİN GALERİCİLER BENİ DOLANDIRDI

Hiç olmasa daha iyi olurdu dediğim bir olay var. Benim adıma galericiler kredi çıkartıp dolandırdılar. Bu olay sonrasında hiç suçum yokken hapis yattım. Bu kötü bir anımdı. 

NAMIK ERKİN, İSTANBUL PROF FAİK SOMER SPOR LİSESİ’NDE ÖĞRENCİLERLE BULUŞTU 

Namık Ekin’in hayatı, maceraları, aşkları ve başarılarıyla dolu bir film gibi bu hayatı kısa kesitlerle öğrencilere aktardı. Namık Ekin, İstanbul Prof Faik Somer Spor Lisesi'nde öğrencilerle bir araya geldi ve hayat hikayesini anlattı. Namık Ekin, öğrencilere sporun sadece bedensel bir aktivite olmadığını, aynı zamanda zihinsel ve ruhsal bir gelişim sağladığını söyledi.

Sporun insanı hayata bağladığını, disiplinli, azimli ve başarılı olmasını sağladığını vurguladı. Ekin, kendi yaşadığı maceraları, aşkları ve başarılarıyla dolu anılarını da öğrencilerle paylaştı. Öğrenciler, Ekin'in ilginç ve renkli hayatına hayran kaldılar. Ekin, öğrencilere spor yapmanın önemini anlatırken, kendisinin de hala spor yapmaktan vazgeçmediğini belirtti. Namık Ekin, "Yaş sadece bir rakam. Spor yaparak kendinizi genç tutabilirsiniz. Ben 80 yaşındayım ama hala 20 yaşındaki gibi hissediyorum." dedi.Ekin'in konuşması büyük alkış aldı.

İstanbul Prof Faik Somer Spor Lisesi Okul Müdürü Özer Arslan, Ekin'e teşekkür ederek bir plaket takdim etti. Öğrenciler de Namık Ekin ile fotoğraf çektirmek için sıraya girdiler. Ekin, öğrencilerin sorularını da yanıtladı ve tavsiyelerde bulundu. Bu buluşma, hem öğrenciler hem de Ekin için unutulmaz bir deneyim oldu. Namık Ekin, sporun sınırlarını zorlayan bir efsane olarak öğrencilere ilham verdi. Öğrenciler de Namık Ekin'in hayatından dersler çıkardılar.