19 Aralık 2024 Perşembe

İntra Turizm, Visitaegean DMC ile Yunanistan Pazarını Türkiye'ye Açtı



İntra Turizm ve Visitaegean DMC’nin iş birliği, Yunanistan ve adalar ile dünya turizmini Türkiye’ye açarak büyük bir adım attı.İntra Turizm Başkanı Ertuğrul Karaoğlu, ortağı olduğu Visitaegean DMC ile birlikte Yunanistan ve adalar ile dünya turizmini Türkiye’ye açtı.

 

Türkiye’nin en köklü acentelerinden biri olan 45 yıllık İntra Turizm, Yunanistan’da yerleşik acente ortağı Visitaegean DMC ile Türk tur operatörlerine sunum yaparak Yunanistan ve Adalar’ın kapısını araladı.

 

Tanıtım Toplantısı

Marriott Hotel Şişli'de düzenlenen tanıtım toplantısına İntra Turizm Başkanı Ertuğrul Karaoğlu, Visitaegean DMC’de ortağı olan 35 yıllık turizmci Thedoros Makris, Operasyon ve Rezervasyon Müdürü Katherina Karavoltsi ve ekibi katıldı. Toplantıya çok sayıda seyahat acentesi ilgi gösterdi.

Yunan Adalarına Uçuşlar

Toplantıda konuşan Ertuğrul Karaoğlu, Aegean Airlines’ın Yunan adalarına seferler başlattığını belirterek, "Sadece Türkiye değil, diğer ülkelerden gelecek misafirlere de Yunanistan pazarında hizmet vereceğiz" dedi. Karaoğlu, Selcan Türk adlı Yunan vatandaşının kurduğu 17 yıllık Visitaegean DMC ile yaklaşık 8 yıl önce ortak olduklarını belirtti. Selcan Türk ile bir süre birlikte çalıştıktan sonra şirketi devraldığını ve pandemi sonrası Thedoros Makris ile birleşerek İspanya, İtalya ve Amerika ana piyasalarına açıldığını ifade etti.

Türk Halkının İlgi Duyduğu Bölgeler

Karaoğlu, Türk halkının Korfu, Girit, Atina ve Selanik gibi bölgelere ilgi duyduğunu belirtti. Yunan adalarına Türkiye’den uçak seferleri başlayınca Visitaegean DMC’yi harekete geçirerek DMC olarak çalışmayı planladıklarını söyledi. Tecrübelerini birleştirerek incentive travel, business event ve MICE olarak düşündüklerini ekledi. Ayrıca, Mazi Travel Events Yunanistan’da kendi otobüsleri olan ortak şirketleri olduğunu ve transfer konusunda rahat hareket ettiklerini belirtti.

Thedoros Makris'in Açıklamaları

Visitaegean DMC’den Thedoros Makris, geçen yıl İntra Turizm ile Türkiye’de çalışmaya karar verdiklerini belirterek, "Türkiye’de büyük potansiyel olduğunu görüyoruz. Visitaegean DMC ile incentive turlar için en iyi otel, en iyi hizmet ve en iyi paketi hazırlıyoruz. Geçtiğimiz dönem çok özel gruplar ağırladık.

Türkiye’den gelecek gruplara her türlü ihtiyacı karşılayacak alt yapıya ve tecrübeye sahibiz. Adalara Aegean Airlines Türkiye’den bazı adalara direk uçuyor. Bir saatlik uçuşla Yunan adalarına ulaşmak mümkün olacak. Sadece Türkiye’ye değil, diğer ülkelerden gelecek acentelere de Yunanistan pazarında hizmet vereceğiz" dedi.

 

8 Aralık 2024 Pazar

Sarıkamış’ta Tanıtım Etkinlikleri İçin Önemli Buluşma

Sarıkamış, kış turizminin gözde merkezlerinden biri olarak dikkat çekmeye devam ediyor. Bu kapsamda, Sarıkamış’ta yapılması planlanan tanıtım etkinlikleri için önemli isimler bir araya geldi. Saltuk Buğrahan Budak öncülüğünde düzenlenen toplantıya, Sarıkamış Kaymakamı Enis Aslantatar, Sarıkamış Belediye Başkanı Serdar Kılıç, TDYD Başkanı Sabriye Kocabalkan, TDYD Genel Sekreteri Bora Özgen, TDYD YK Üyesi Mehmet Birtek, Arkeolog Mustafa Armağan, Beta Tea Hatice Uğur ve Beta Tea mali müşaviri Yaşar Demirtaş ve Kars Ardahan Iğdır Kalkınma Vakfı icra kurulu üyesi Av. Nihan Gündem katıldı.

sarikamis-kaymakami-enis-aslantatar-sarikamis-belediye-baskani-serdar-kilic-tdyd-baskani-sabriye-kocabalkan-tdyd-genel-sekreteri-bora-ozgen-tdyd-yk-uyesi-mehmet-birtek-beta-tea-hatice-ugur-av-nihan-gundem.jpg

Sarıkamış Kaymakamı Enis Aslantatar ve Belediye Başkanı Serdar Kılıç, Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) Riva tesislerine yaptıkları ziyaret ve Mesam görüşmelerinin ardından Beta Yeni Han’da bir araya gelerek Sarıkamış için planlanan projeleri değerlendirdiler. Aslantatar, “Sarıkamış olmadan Kars olamaz. Kış turizminin lokomotifi Sarıkamış’tır. Biz elbette Kars’a gelmişken Çıldır ve Ani’yi de ziyaret edelim diyoruz. Sarıkamış’a gelen turist nitelikli turisttir. Kayak ve spor turizmi için gelen turistler nitelikli turistlerdir” dedi.

Sarıkamış Belediye Başkanı Serdar Kılıç, toplantıda yaptığı konuşmada, “Çanakkale geçilmez, Sarıkamış vazgeçilmez” diyerek Sarıkamış’ın önemine vurgu yaptı. Kılıç, Sarıkamış’ın doğa, kayak ve lezzet üçlüsüyle ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunduğunu belirtti. Ayrıca, Sarıkamış’ın çığ tehlikesi olmayan tek kayak bölgesi olduğunu ifade etti. Toplantıda, Hollanda’dan Kars’a direkt uçuşlar başlatılacağı müjdesi de verildi. Bu gelişme, bölgeye olan turist ilgisini artıracak önemli bir adım olarak değerlendirildi. Sarıkamış Belediye Başkanı Serdar Kılıç, Sarıkamış'a çalışmalarını başlattığımız  birde Kayak müzesi kazandırılacak dedi.

Saltuk Buğrahan Budak;Sarıkamış, Türkiye’nin doğusunda yer alan ve kış turizmi açısından büyük bir öneme sahip olan bir bölge.. Ancak Sarıkamış’ı özel kılan sadece kış turizmi değil, aynı zamanda tarihî, kültürel ve doğal zenginlikleridir. Bizler Sakamış için İstanbul'da bir takım görüşmeler yaptık. Çok olumlu geçen görüşmeler neticesinde Sarıkamış ta tanıtım odaklı  etkinlikler yaparak gençler içinde sürpriz bir sevilen sanatçı getirerek konser alanında onları da mutlu edeceğiz.Sıradan değil farklı bir konseptle Sarıkamış güzellikleri ile akıllarda kalacak dedi.

Kars Ardahan Iğdır Kalkınma Vakfı İcra Kurulu Üyesi Av. Nihan Gündem, Serhad illerinin her ilin kendileri için özel olduğunu, bu illerde yapılacak olan etkinlik ve tanıtımlarda vakıf olarak yer alacaklarını ifade etti. Kars Ardahan Iğdır  Kalkınma Vakfı İcra Kurulu Üyesi Av. Nihan Gündem'in açıklamaları, vakfın Serhad illerine olan bağlılığını ve desteğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Vakıf, bu illerde yapılacak olan etkinlik ve tanıtımlarda aktif olarak yer alarak, bölgenin kalkınmasına ve tanıtılmasına katkı sağlamayı hedeflemektedir. Serhad illerinin her biri, tarihi, kültürel ve doğal zenginlikleriyle Türkiye'nin önemli bölgelerinden biridir ve Kars Ardahan Iğdır  Kalkınma Vakfı'nın bu bölgelere olan desteği, bölgenin geleceği için büyük bir önem taşımaktadır dedi.

(TDYD) Turizm Destinasyon Yönetimi Derneği Başkanı Sabriye Kocabalkan; Sarıkamış’ta alternatif turizmin geliştirilmesi için önemli projeler üzerinde durdu. Özellikle kayak sezonu dışında ekoturizm rotalarının oluşturulması, endemik bitkilerin korunması ve tanıtılması, ağaç çeşitliliğinin arttırılması gibi konulara değindi. Ayrıca, Sarıkamış ve çevresinde dört mevsime yayılan turizm rotalarının belirli bir plan çerçevesinde ulusal ve uluslararası turizm destinasyonu haline getirilmesi gerektiğini vurguladı.

Turizm Destinasyon Yönetimi Derneği (TDYD) Genel Sekreteri Bora Özgen, Sarıkamış, kış turizmi, doğal güzellikler, tarihî ve kültürel zenginlikler, gastronomi ve ulaşım kolaylığı ile dört mevsim boyunca ziyaretçilerine eşsiz deneyimler sunan bir destinasyondur. Bu özellikleriyle Sarıkamış, hem yerli hem de yabancı turistler için vazgeçilmez bir turizm merkezi olma yolunda ilerlemektedir. Kar kalitesi ve doğal güzellikleri ile dikkat çeken Sarıkamış, kayak severler için ideal bir tatil noktasıdır. Ancak, Sarıkamış sadece kış turizmi ile sınırlı kalmıyor; dört mevsim boyunca ziyaretçilerine çeşitli aktiviteler ve deneyimler de sunuyor. Doğal güzellikleri, tarihî ve kültürel zenginlikleri ile Sarıkamış, her mevsim farklı bir yüzünü ziyaretçilerine sergiliyor. Bölgedeki tarihî yapılar ve kültürel miras, ziyaretçilere geçmişe yolculuk yapma fırsatı sunuyor. Sarıkamış'ın tarihî ve kültürel zenginlikleri, bölgenin turizm potansiyelini artıran önemli unsurlardan biridir. Sarıkamış önümüzdeki günlerde kendinden çok söz ettirecek.

Turizm Destinasyon Yönetim  Derneği (TDYD) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Birtek’in de belirttiği gibi, Sarıkamış, çeşitli turizm aktiviteleri için mükemmel bir destinasyon Sarıkamış, tarihi Sarıkamış Harekatı ile özdeşleşmiştir. 1914 yılında gerçekleşen bu harekat, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1. Dünya Savaşı sırasında Ruslara karşı verdiği önemli bir mücadeledir. Bu tarihi olayın anısına yapılan Sarıkamış Şehitliği, ziyaretçilerine derin bir tarih bilinci kazandırır. Ayrıca, çevresindeki ladin ve sarıçam ormanları, doğa yürüyüşleri ve diğer açık hava aktiviteleri için mükemmel bir ortam sağlar.  Sarıkamış, sadece kış turizmi ile sınırlı kalmaz. Yaz aylarında doğa yürüyüşleri, dağ bisikleti ve kamp gibi aktivitelerle doğaseverlere hitap eder. Ayrıca, bölgedeki termal kaynaklar, sağlık turizmi için de önemli bir potansiyel taşır. Mehmet Birtek’in de vurguladığı gibi, Sarıkamış, dört mevsim boyunca çeşitli turizm aktiviteleri sunarak ziyaretçilerine unutulmaz deneyimler yaşatır.

Beta Tea Hatice Uğur; Sarıkamış Şehitleri’ni anma etkinlikleri, Ocak ayının ilk haftasında  düzenlenecek. Bu etkinlikler kapsamında meşaleli yürüyüşler, kardan heykeller sergisi ve anma yürüyüşü gibi birçok anlamlı aktivite yer alacak.Beta Tea olarak orada bulunup insanlara sıcak çay ikram ederek destek olarak, soğuk havada katılımcıların içini ısıtacaktır. Bu tür etkinliklerde yer almak, hem tarihi anmak hem de toplumsal dayanışmayı güçlendirmek açısından çok değerli dedi.

Toplantıda, Sarıkamış’ın gastronomi potansiyelini ortaya koyacak etkinliklerin düzenlenmesi ve bu etkinliklerin dört mevsime yayılan turizme katkı sağlayacağı da önemli bir konu başlığı olarak ele alındı. Etnobotanik alanında yapılabilecek çalışmalar da gündeme getirildi. Bu projeler, Sarıkamış’ın turizmde daha geniş bir yelpazede tanınmasını ve ziyaretçi çekmesini hedefliyor. Bu önemli buluşma, Sarıkamış’ın kış turizmi potansiyelini daha da artırmak ve bölgeyi uluslararası alanda tanıtmak adına atılan önemli bir adım olarak değerlendirdirildi. Sarıkamış, doğal güzellikleri ve güvenli kayak alanlarıyla kış turizminin parlayan yıldızı olarak seçkin turizm bölgesi olarak akıllarda kalacak.

6 Aralık 2024 Cuma

MICHELIN Guide 2025 Ödülleri Sahiplerini Buldu

İSTANBUL- İkisi Michelin Yıldızlı olmak üzere 32 yeni restoran, MICHELIN Rehberi İstanbul, İzmir, Muğla’nın 2025 seçkisine dahil oldu. MICHELIN Guide İstanbul, İzmir ve Muğla'nın 2025 restoran seçkisini duyurmanın mutluluğunu yaşıyor.İstanbul'da Four Seasons Hotel Bosphorus'ta düzenlenen törenle tanıtılan 2025 seçkisi 32 yeni adresle zenginleşirken, Türkiye'deki tavsiye edilen mekan sayısı İstanbul'da 77, İzmir'de 24 ve Muğla'da 31 olmak üzere toplam 132'ye ulaştı.MICHELIN Rehberi Müfettişleri tarafından yeni keşfedilen bu restoranlar arasında 2'sine MICHELIN Yıldızı, 8'ine Bib Gourmand ve 6'sına MICHELIN Yeşil Yıldız verildi. Geçtiğimiz yıl tavsiye edilenler listesinde yer alan bir başka restoran ise bu yıl Bib Gourmand derecesi ile ödüllendirildi.

MICHELIN Rehberi Uluslararası Direktörü Gwendal Poullennec yaptığı açıklamada: «Bu yıl da Müfettişlerimiz Türk mutfak sahnesinin zenginliği ve benzersizliği karşısında büyülendi. Yerel zanaatkarlar, giderek daha sorumlu bir gastronomiyi ana hatlarıyla belirten dikkat çekici girişimler ve yerel mutfak geleneklerinin yeniden yorumlanmasına adanmış yaratıcılık arasında İstanbul, İzmir ve Muğla gerçek bir gastronomi mozaiği olduğunu kanıtlıyor. Ayrıca Muğla ve İstanbul'da yeni bölgeleri keşfetmeye başlayan müfettişlerimiz, hem yerel gurmeleri hem de uluslararası gezginleri memnun edecek gizli hazineleri ve benzersiz adresleri yavaş yavaş keşfediyor. 2025 seçkisi, her bölgenin kendi kişiliği ve kimliğiyle parladığı mutfak dinamizmine ve çeşitliliğine gerçek bir övgüdür » dedi.

Casa Lavanda ve Narımor ilk MICHELIN Yıldızlarını aldılar
İstanbul şehir merkezine 40 kilometre uzaklıkta bulunan Casa Lavanda, yaklaşık 21.000 m²'lik bahçe ve sebze bahçelerine yayılmış, hem otel hem de restoran olarak hizmet veren gerçek bir huzur cenneti. Bu aile işletmesinin mutfağının başında bulunan şef Emre Şen, Türk repertuarının klasik lezzetlerinin yanında, özellikle İtalyan olmak üzere daha Akdeniz esintili dokunuşlarla ustaca birleştiriyor. İster burrata ve mascarpone ile doldurulmuş al dente agnolotti olsun, ister bahçeden toplanan sebzelerle servis edilen sulu Karadeniz levreği olsun, şefin tabakları özgünlük ve samimiyetin hikayesini anlatıyor. Özellikle yerel ürünleri tanıtmaya, mevsimlik ürünleri ön plana çıkarmaya (meyve ve sebzelerin %80'i tesisin sebze bahçelerinden ve kendi tohum bankalarından geliyor) ve çevredeki topluluklarla güçlü bağları sürdürmeye kararlı olan restoranın, sebze bahçesinden elde edilen ve kullanılmayanları satmak için Slow Food hareketi tarafından düzenlenen Terre de Şile pazarında bir standı var. Casa Lavanda ayrıca MICHELIN Yeşil Yıldız ödülüne de layık görüldü.

İzmir'de, Narımor restoranının mutfağından, şef Atilla Heilbronn, yerel mutfak geleneklerinin rafine bir şekilde yorumluyor ve Alman köklerini Türk mutfak zenginliğiyle kusursuz bir şekilde birleştiriyor. Kısıtlı sayıda misafiri ağırlayabilecek sadece beş masası olan Narımor, her ayrıntının önemli olduğu samimi ve zarif bir deneyim sunuyor. Menüde, ustalıkla kullanılmış mutfak teknikleri, yerel ürünlerle birleşiyor. Bunlardan en dikkat çekeni ise Kayısı, Çipura, Deniz Fasulyesi ve Kefir. Kayısı aroması, balığın olağanüstü pişme kalitesini artırırken, toz haline getirilmiş deniz börülcesi bu lezzeti dengeliyor. MICHELIN Rehberi Müfettişlerine göre mutlaka tecrübe edilmesi gereken bir deneyim sunuyor.

Yıldızlarını yeni alan bu iki restorana ek olarak Müfettişler, MICHELIN Rehberinin 2024 seçkisinde Yıldız alan veya tavsiye edilen restoranların gösterdiği tutarlılıktan oldukça etkilendiler. Önceki seçkide Bir Yıldızla derecelendirile restoranlarının tümü, olağanüstü mutfak deneyimi sunmaya devam etmeleri sayesinde 2025 seçkisinde de ayrıcalıklarını koruyarak üç ilde toplam Bir Yıldızlı restoran sayısını 13'e yükselttiler: İstanbul'da Araka, Arkestra, Casa Lavanda, Mikla, Neolokal, Nicole ve Sankai by Nagaya; Bodrum'da Kitchen by Osman Sezener ve Maçakızı; İzmir'de Narımor, OD Urla, Teruar Urla ve Vino Locale.

Ayrıca, yerel mutfak sahnesinin zirvesinde yer alan İstanbul'daki TURK FATİH TUTAK, "rota değiştirmeye değer olağanüstü mutfağı" nedeniyle iki MICHELIN Yıldızı ile tavsiye edilmeye devam ediyor.

Altı yeni Yeşil Yıldız, ekolojik uygulamalar konusunda örnek teşkil eden restoranların olağanüstü bağlılığını kutluyor

MICHELIN Rehberi seçkisinde çevreye duyarlı gastronomi konusunda en kararlı restoranlara verilen Yeşil Yıldız, yeni seçkide 6 yeni restoranın gerçekleştirdiği girişim ve çabaları ödüllendiriyor.

Bölgelerin teşvik edilmesi, doğal kaynaklara saygı, atık üretimiyle mücadele, yerel çiftçilerle iş birliğinin önceliklendirildiği bu restoranlar, her biri kendi tarzında daha sorumlu bir yaklaşımla örnek teşkil ediyor. İstanbul’da Casa Lavanda’nın yanında The Barn ve Telezzüz de çevreye olan bağlılıkları sayesinde Yeşil Yıldızla ödüllendirildi. Muğla’da, Mezra Yalıkavak (Bodrum) ve Agora Pansiyon (Milas) ve İzmir’deki Asma Yaprağı da çevreye olan taahhütlerini kanıtladı.

Bu restoranlar, MICHELIN Guide İstanbul, İzmir, Muğla'nın 2025 seçkisinde Yeşil Yıldızlı restoranların sayısını 10’a yükseltti. Bu ödüller, kökleriyle gurur duyan ve yerel malzemelere derinden bağlı olan bir yemek ortamının ekolojik standartlarını yükseltme konusunda etkileyici sayıda örnek restoran işletmecisinin olağanüstü çabalarını gözler önüne seriyor.

Dokuz yeni restoran Bib Gourmand ile ödüllendirildi
Özellikle gurmeler ve gezginler tarafından takdir edilen bir derecelendirme olan Bib Gourmand, iyi bir fiyat aralığında kesinlikle olağanüstü mutfak deneyimleri sunan restoran seçkisini sunuyor. MICHELIN Rehberi Müfettişleri, Bib Gourmand ödülüne layık görülen 9 yeni adresi açıkladı : Bunların 4’ü İstanbul’da, 2’si İzmir’de ve 3’ü Muğla’da.

Bodrum'da bulunan ve leziz İtalyan lezzetleri sunan Arka Ristorante Pizzeria haricindeki restoranlar çoğunlukla Türk lezzetleri ve tariflerine odaklanıyor ve bunları geleneksel yöntemlerle veya daha çağdaş versiyonlarla yorumluyor.

Otantik mutfak tutkunları Ali Ocakbaşı'nda (İstanbul) veya Aslında Meyhane'de (Urla -İzmir) öğle veya akşam yemeğini deneyimleyebilirler ve Aslında Meyhane’de cömertlik ve samimiyetle servis edilen tipik İzmir yöresel tariflerini test edebilirler.

Şimdiye kadar Müfettişler tarafından tavsiye edilen ve bu yıl Bib Gourmand rütbesine yükseltilen daha erişilebilir Tatbak ; pidesi, kebabı ve lahmacunuyla ünlü bir İstanbul restoranı. Oldukça ulaşılabilir olan bu lokanta. Türk mutfağının en popüler spesiyalitelerinden bazılarının tadına bakmak için mükemmel bir başlangıç noktası olabilir.

İstanbul’un Anadolu yakasında yer alan Araf İstanbul’da gurmeler oldukça küçük boyutta olan bu restoranın tezgahında otururken, çağdaş Türk mutfağının kömür ateşinde pişen olağanüstü lezzetlerin tadını çıkarabilirler.

Nazende Cadde (İstanbul) ve Beynel (Bodrum) için anahtar kelimeler paylaşım ve samimiyettir. Müfettişler, paylaşımlık birkaç tabak sipariş ederek ailenizle veya arkadaşlarınızla keyifli vakit geçirmek için bu mekanlara gitmenizi tavsiye ediyor. Dış mekan masalarının sadece mevsiminde büyüleyici kokularıyla portakal ve limon ağaçlarıyla korunan Beynel'in samimi ve açık ortamı, müfettişleri özellikle etkiledi.

Son olarak Alaçatı'da (İzmir) bulunan Yeşil Yıldız ödüllü Asma Yaprağı'nın bohem ve romantik cazibesi Müfettişleri baştan çıkardı. Pastoral bir ortamda yer alan restoran, konuklarını yerel ve artizan ürünler kullanılarak günlük olarak hazırlanan çeşitli yemekler arasından seçim yapmaya davet ediyor. Şef Ayşe Nur Mıhcı'nın vizyonundan yola çıkan bu restoran, özgün olduğu kadar zengin bir mutfakla paylaşımı ve cömertliği ön plana çıkarıyor. 

Daha da rustik olan Agora Pansiyon (aynı zamanda bir Yeşil Yıldız sahibi), Bodrum'un kuzeyinde gizli Kapıkırı Köyü’nde aynı şekilde gizli bir restorandır. Bu aile işletmesi mekan, esas olarak kendi meyve, sebze ve zeytinyağı üretimine ve ayrıca en iyi yerel kaynaklı et ve balıklara dayanan bir menü sunmaktadır.

Seçkiye yeni eklenen restoranlarla birlikte yanı sıra, derecelerini bir yıl daha koruyan restoranlarla birlikte 2025 seçkisinde yer alan Bib Gourmand restoran sayısı İstanbul'da 14, İzmir'de 8, Muğla'da 5 olmak üzere toplam 27'ye yükseldi.

MICHELIN Rehberi seçkisine 22 yüksek kaliteli restoran eklendi

Rehbere yeni eklenen 2 MICHELIN yıldızlı ve 9 BIB Gourmand restorana ek olarak Müfettişler bu yıl tavsiye ettikleri 22 yeni restoranın sunduğu lezzetlerle baştan çıkarıldı. Restoranların her biri bulundukları yörenin özelliklerini vurguluyor ve MICHELIN Rehberi Müfettişleri'nin İstanbul, İzmir ve Muğla illerine yaptıkları ziyaretler sırasında yıldan yıla genişleyen araştırmalarını yansıtıyor.

Tüm trendlerin bir araya geldiği kozmopolit bir şehir olan İstanbul'da 6 yeni restoran rehberin tavsiye edilen restoranlar listesine seçildi. Oldukça şık Çok Çok Pera'da Tayland lezzetlerine vurgu yapılırken, Lokanta by Divan ve Herise İstanbul'da Türk lezzetleri modern gastronomi incelikleriyle zenginleştiriliyor. Apartıman Yeniköy ise şehrin trend gençleriyle dolu bir Akdeniz bistrosu hissi veriyor. BARN ve Telezzüz, MICHELIN Yeşil Yıldızı ile de derecelendirilen, ekolojik sorumluluğa olağanüstü bağlı bir mutfak deneyimi sunuyor. Grandma's Wonderland'in yemyeşil vahasında yer alan BARN’da şef Buğra Özdemir vizyoner bir şekilde ve tamamıyla sıfır atık yaklaşımıyla işlenen en iyi yerel ürünlere gururla yer verirken; Telezzüz’de mevsimselliğe saygı yaklaşımıyla mutfak sanatını etik bir harekete dönüştüren şef Bahtiyar Büyükduman'ın hayal gücünü yansıtıyor.

İzmir'de ise 6 yeni restoran MICHELIN Guide denetim ekiplerini etkiledi. Ortaya Alaçatı'nın cömert paylaşım mutfağından, Hus Şarapçılık'ın altı kişilik ikramlarına, et restoranı (aynı zamanda kasap) Kasap Fuat Çeşme'ye kadar bu adresler, İzmir restoranlarının yerel ve mevsimlik ürünlere olan inanılmaz bağlılığına tanıklık ediyor.

Müfettişlerin Bodrum'un ötesinde keşfetmeye başladığı Muğla ilinde, seçkiye 10 yeni restoran eklendi. Marmaris'te bulunan Divia by Maksut Aşkar, Neolokal restoranının baş şefinin mutfak yeteneğinden yararlanırken, Fethiye'de bulunan Mori, malzemelerinin tazeliğiyle öne çıkıyor. Bodrum'da tavsiye edilen 8 yeni restoran arasında yemek tutkunları, Oi Filoi'de Yunan spesiyalitelerinin ve Oro by Alfredo Russo'da rafine İtalyan lezzetlerinin tadını çıkarabilirler. Geçtiğimiz yıldan beri Müfettişlerin radarında olan Dereköy Lokantası'nın da sorumlusu olan şef Zişan Altıncaba'nın yeni mekanı Kornel'de odun ateşinde pişen mükemmel pizza ve nefis mevsimlik kokteyller harika bir yemek deneyimini garanti ediyor.

İstanbul, İzmir ve Muğla illerinde toplamda 91 restoran, kaliteli sunumları ve gelişen Türk mutfak kültürünün ana hatlarını vurgulayarak Michelin tarafında tavsiye ediliyor.

Yetenekli profesyoneller için üç Özel Ödül
Özel Ödülleri aracılığıyla MICHELIN Rehberi, seçkideki restoranlarda çalışan yetenekli profesyonellere ışık tutmayı ve konuklara mutfağın ötesine geçen unutulmaz gastronomik deneyimler sunmaya yardımcı olmayı hedefliyor. Bunu yaparken de çeşitli restoran mesleklerininin yanında, ilgili uzmanlık ve bilgi birikiminin çeşitliliğini sergileme taahhüdünü yeniliyor.

2025 MICHELIN Sommelier Ödülü, Yıldızlı OD Urla restoranından Yunus Öztürk'e gidiyor. Türk şarapları konusunda gerçek bir uzman olan Yunus Öztürk, şarap listesini Türkiye'nin farklı bölgelerine ve daha spesifik olarak Urla bölgesine bir övgü olarak hazırlıyor. MICHELIN Rehber Müfettişleri, en iyi şarap imalathaneleri hakkındaki bilgisinden ve kapsamlı araştırmalarından oldukça etkilendiler.

2025 MICHELIN Servis Ödülü, Michelin yıldızlı restoran Nicole’un servis ekibi tarafından gerçekleştirilen iş birliğine dayalı mükemmel çalışmayı onurlandırıyor. Müfettişler, bu takımın her bir üyesinin kendi rolünü oynama özgürlüğüne sahip olduğu çalışma düzeniyle büyülendiler. Girişteki karşılamadan ruha hitap eden şarap deneyimine kadar sunulan hizmet, hem sağduyulu hem de özenli. Rehber müfettişleri tarafından olağanüstü olarak tanımlanan bir servis deneyimi.

Son olarak, genç bir yeteneğin zaten çok başarılı ve gelecek vaat eden mutfak imzasını selamlamayı amaçlayan 2025 MICHELIN Genç Şef Ödülü, Bodrum'daki Yeşil Yıldızlı Mezra Yalıkavak restorandan Serhat Doğramacı'nın oldu. Master Chef Türkiye 2020-21 yarışmasının kazananı Serhat Doğramacı, geleneksel Türk lezzetlerini özellikle cesur mutfak teknikleriyle (neredeyse yalnızca odun ateşinde veya kızgın kömürde pişirme, salamura vb.) birleştirerek yaratımlarını son derece tutkulu bir şekilde yansıtıyor. Yerel lezzetlere olan bağlılığı, ürünlere olan saygısı ve restoranın kendi çiftliğine olan tutkusu onu aynı zamanda tüm nesil aşçılar için bir ilham kaynağı haline getiriyor.

MICHELIN Guide İstanbul, İzmir, Muğla'daki tüm restoran önerilerine MICHELIN Guide web sitesinde ve mobil uygulamalarından ücretsiz olarak ulaşılabilmektedir. Seyahat tutkunları bu platformlar üzerinden MICHELIN Guide'ın otel önerilerine erişebilir ve planladıkları konaklamaları rezerve edebilirler.

-    1 adet İki MICHELIN Yıldızlı restoran
-    13 adet Bir MICHELIN Yıldızlı restoran (yeni eklenen 2 restoranla birlikte)
-    27 Bib Gourmand  restoran (yeni eklenen 8 adet ve yükseltilen 1 adet)
-    91  adet tavsiye edilen restoran (yeni eklenen 22 adet)
-    10 adet MICHELIN Yeşil Yıldız restoran (6 yeni)

michelin-guide-istanbul.jpg

michelin-guide-istanbul-001.jpg

michelin-guide-istanbul-004.jpg


Dünya Türk Kahvesi Günü, Beta Yeni Han’da kutlandı

Dünya Türk Kahvesi Günü İstanbul’da kahvenin ilk kavrulduğu yerde, Beta Yeni Han’da kutlandı.16. yüzyılda İstanbul’da kahvenin ilk kavrulduğu yer olan tarihi Beta Yeni Han, 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü’nü çok özel bir etkinlikle kutladı. Beta Gıda tarafından bu yıl üçüncü kez gerçekleştirilen ve Türk kahvesinin zengin ve derin köklerinin keşfedildiği organizasyonda ayrıca İstanbul’un ilk kahve müzesi, Beta Yeni Han 1554 Kahve Müzesi hizmete açıldı.

beta-gida-istanbul-sube-muduru-hatice-ugur.jpg

5 Aralık Dünya Türk Kahvesi ve Kültür Günü Festivali Beta Yeni Han’da kutlandı. Kahveseverler, 16. yüzyılda İstanbul’da kahvenin ilk kavrulduğu yer olan tarihi Beta Yeni Han’da bu yıl üçüncü kez gerçekleştirilen festivalde bir araya geldi. Kahvenin tarihi, kahve hikâyeleri, kahve seremonisi, kahve demleme gibi kahveye dair pek çok konunun keyifli sohbetlerle aktarıldığı etkinliğe Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan ve çok sayıda protokol katıldı. Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırma Derneği Başkanı Nuri Çolakoğlu (TKKA), Beta Gıda İstanbul Şube Müdürü Hatice Uğur ve Arzum Elektrikli Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı konuşmacı olarak yer aldı. 

5-aralik-dunya-turk-kahvesi-ve-kultur-gunu-festivali-beta-yeni-han.jpgRessam Mücella Balyemez’in kahve ile hazırlanan Kahve Sanatı eserlerinin sergilendiği günde, Beta Yeni Han ekibi tarafından tarihte saraylarda kahve ikramında uygulanan kahve seremonisi canlandırıldı. Beta Yeni Han’ın geçmişten günümüze gelişimini ele alan video film gösterim gösterimi oldukça ilgi çekerken, Türk kahvesi kültürünü destekleyen Beta Yeni Han pazarlama ekibi tarafından hazırlanan özel maniler etkinliğe renk kattı. Türk Kahvesi Günü’ne özel ikramlıkların yer aldığı festivalde ayrıca kumda kahve standında bakır cezveler ile geleneksel Türk kahvesi ikramı yapıldı. Katılımcılar birbirinden leziz Beta kahveleri, Beta Gıda’nın tadım ikramlarıyla birlikte deneyimle şansı yakaladı. 

httpwww-gastroturkey-comimagesgaleri1863-6752a63f2e72e-jpg.jpg

İstanbul’un ilk kahve müzesi, Beta Yeni Han 1554 açıldı

Beta Gıda, Dünya Türk Kahvesi Günü’nde Beta Yeni Han 1554 Kahve Müzesi için de açılış töreni düzenlendi. İstanbul tarihinin en önemli miraslarından olan Beta Yeni Han’ın restorasyonu sırasında gün yüzüne çıkan tarihi kahve fırınını müze olarak hizmete açan Beta Gıda, tarihin tozlu sayfalarında gizlenen tarihi Han’ın kaderinin değiştirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylı İstanbul’un ilk kahve müzesi olan Beta Yeni Han 1554 Kahve Müzesi, kahvenin zengin tarihini, üretim süreçlerini ve kültürel önemini ziyaretçilere tanıtmayı amaçlıyor. Kahvenin kültürel yolculuğunun başladığı yer olarak bilinen İstanbul'un, kahve tutkusunun yeniden canlandırılacağı müzede, Türk kahvesinin UNESCO tarafından "Somut Olmayan Kültürel Miras" olarak kabul edilen değerinin öne çıkarılması hedefleniyor.

beta-gida-istanbul-sube-muduru-hatice-ugur-001.jpg

“Amacımız Türk Kahve Kültürü’ne değer katmak”

Dünya Türk Kahvesi ve Kültürü Günü’nde kahve tutkunlarıyla bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu aktaran Beta İstanbul Şube Müdürü Hatice Uğur, İstanbul’un ilk kahve müzesi, Beta Yeni Han 1554 Kahve Müzesi’ni hizmete açmanın gururunu yaşadıkları ifade etti. Dünya Türk Kahvesi Günü’nü kutladıklarını bu hanın, İstanbul’un tarihinde oldukça önemli bir yere sahip olduğunu anlatan Uğur, “Osmanlı döneminin ticari ve sosyal hayatında merkezi bir rol oynayan bu yapı, kahvehane kültürünün kökenlerine ışık tutan zengin bir tarihsel ve kültürel mirası içinde barındırıyor. Geçmişte sırasıyla Emin Han, Tahmis Han, Hasırcılar Han isimleriyle anılan ve bugün Beta Yeni Han olarak bilinen bu yapı Osmanlı Kahve kültürünün doğduğu bölgedeki mimari ve sosyal bağlamı ile tarihte halen kullanılan 1554'te açılmış ilk kahvehane olma özelliğini taşıyor. Aynı zamanda 16.yüzyılda İstanbul’da kahvenin kavrulduğu ilk yer olarak biliniyor. Beta Han’ın restorasyonu sırasında tesadüfen gün yüzüne çıkarılan tarihi kahve fırını, bu yapının eşsiz geçmişini bir kez daha gözler önüne serdi. Biz de Beta Gıda olarak, bu tarihi kahve fırınını korumak ve Türk Kahve Kültürü’ne değer katmak amacıyla burayı müze haline getirmek ve herkesin ziyaret edebileceği bir yer haline getirmek istedik” dedi ve şöyle devam etti: “Müzeyi ziyaret eden misafirlerimiz, kahvenin hikâyesinin başladığı yerde yani kahvenin sıfır noktasında, kahve üretiminin tarihsel sürecini görebilecek. Bunun yanı sıra sergi bölümünde sergilediğimiz kahve üretim araçlarını keşfedebilecek. Kahveye ve tarihe ilgi duyan herkesi Beta Han’ın tarihi atmosferinde geçmişe doğru yolculuk yapmaya davet ediyoruz.”

beta-gida-istanbul-sube-muduru-hatice-ugur.jpeg

A’la Türk kahvesi yepyeni ambalajında

Kültürümüzde oldukça değeri olan Türk kahvesi geleneğini sürdürmek ve bu geleneği modern bir dokunuşla yeniden yorumlamak isteyen Beta Gıda, bu amaçla üretimine başladığı Âlâ Türk Kahvesi’nin yeni ambalajının lansmanını da Dünya Türk Kahvesi Günü’nde yaptı. Kahvenin ilk kez kavrulduğu bilinen tarihi fırın, A’la İstanbul 1554- Tarihi Eminönü Türk Kahvesi’nin lezzetine ilham kaynağı olurken, geçmişin derin izleri ve hoşgörüyle şekillenen zengin toplumsal dokusu yenilenen tasarımına yansıdı. A’la İstanbul 1554, tarihin derinliklerinden gelen kaliteyi vurgulayan özel ambalaj tasarımıyla adeta yeniden hayat buldu. Beta Gıda’nın uzmanları tarafından özenle işlenen kahve çekirdekleriyle hazırlanan A’la Türk kahvesi, sadece lezzetli bir deneyim sunmakla kalmıyor aynı zamanda Beta Yeni Han ve müze ziyaretçilerine bir tarih ve kültür yolculuğu vaat ediyor. İstanbul’u ilk kahve müzesi Beta Yeni Han Kahve Müzesi, 6 Aralık Pazar gününden itibaren ziyarete açık olacak.  


4 Aralık 2024 Çarşamba

Su Çözümleri Derneği Afrika’daki Susuzluğa Umut Oluyor!

Su Çözümleri Derneği, Orta Afrika ülkesi Çad’ın, temiz ve içilebilir suya ihtiyaç duyulan bölgelerinin başında gelen Barka Beldesi’ne bağlı Baraka, Harasse ve Affe köylerinde toplam 3 adet su kuyusu açtı.Dünya üzerinde temiz ve içilebilir suya ulaşmakta sorun yaşayan bölgelerin başında hiç şüphesiz Afrika geliyor. Öyle ki Afrika ve Orta Doğu’da 34 ülke, ciddi su sorunu yaşıyor. BM verilerine göre dünyada 1,4 milyar kişi, temiz ve içilebilir sudan mahrum durumda yaşamlarına devam ediyor. Bu istatistiklerin başında ise Afrika ülkeleri ve Afrikalı ihtiyaç sahipleri yer alıyor.Orta Afrika ülkesi Çad’ın, su sorunu yaşayan Afrika ülkelerinden biri olduğu biliniyor. Çad’ın BM İnsani Gelişme Endeksi verilerinde son sıralarda yer alması da ülke içerisinde yaşanan sorunlara çözüm bulmakta zorluk yaşandığını kanıtlıyor. Su Çözümleri Derneği, Çad’ın çeşitli köylerinde açtığı su kuyuları ile su sorununa çözüm getirmeyi amaçlıyor.

su-cozumleri-dernegi.jpg

Dernek yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, derneğin Afrika ve Asya kıtalarındaki susuzluk ve kirli su sorunu başta olmak üzere, suya dair birçok alanda çalışmalar yaptığı belirtildi. Su Çözümleri Derneği Başkanı Sefa Gedik, Çad’da gerçekleştirdikleri kuyu açılışları hakkında duygu ve düşüncelerini paylaştı:“Afrika kıtasındaki zorlu yaşam şartlarına sahip ülkelerden biri olan Çad’da, temiz ve içilebilir suya erişmek oldukça zor. Kuyu açılışını yaptığımız köy halkı, suya erişmek için her gün kilometrelerce yol yürümek zorunda kaldıklarını ve bölgede, su elde etmek için kavgaların dahi yaşandığını bizlere aktardı. Su kuyusu açtığımız köylerin nüfusu 1000 ile 1500 kişi aralığında. Çadlı kardeşlerimiz bu kuyular ile gıdadan temizliğe, hayvan bakımından bahçe sulamaya kadar birçok alanda yaşadığı sorunların üstesinden gelebilecek. Baraka, Harasse ve Affe köy halkının selam ve dualarını tüm bağışçılarımıza iletmek istiyorum. Bağışçılarımızın her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.” Su Çözümleri Derneği’nin çalışmaları hakkında bilgi almak ve bağışta bulunmak için sucozumleri.org web sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.