6 Haziran 2016 Pazartesi

Huafon Cup sona erdi

İstanbul’lu yelken severler ilk kez düzenlenen “Huafon Cup” kapsamında 4-5 Haziran tarihlerinde Kalamış Koyu’nda bir araya geldi.
TURİZMİN SESİ- BORA ÖZGEN- ÜMİT POLATCAN
Türkiye’nin önde gelen yarış teknelerinin katıldığı turnuvada yarışçılar Kalamış Koyu’ndan start alarak yelkenlerini rüzgarla adalar yönüne şişirdiler. Huafon Group’un ana sponsoru olduğu Suadiye Yelken Kulübü ve Poseidon Yelken’in de destek verdiği organizasyon, Cumartesi günü Kalamış Koyu’nda, Pazar günü ise Caddebostan’da  yelkenler açıldı. 
Çinli Huafon Group ana sponsorluğunda gerçekleşen Huafon Cup yelken yarışları seçkin firmaların teknelerinin kıyasıya mücadelesine sahne oldu. Kalamış’tan hareket eden yelkenli tekneler, adalar yönüne rotasını çevirdi. Bazen rüzgarın olmaması bazen de ters gelmesiyle tecrübe ve ekip üstünlüğü ile yarış devam etti.


Huafon Group’u temsilen Huafon Spandex global CEO’su Mr. Jichu Pan, Huafon Türkiye CEO’su Mr. Bo Cheng ve Huafon Türkiye Genel Müdürü Ersan Altan yer alarak Kalamış’ta bu heyecanı yaşadılar. 
4 Haziran 2016 11.00’da Kalamış’tan hareket eden tekneler ile start alan ekipler, 15 deniz millik rotada Fenerbahçe Sığlık Çakarı (Digasiving) ile 1 No’lu Poseidon Yelken şamandırası ve Büyükada Sığlık Çakarı’nı iskelede bıraktıktan sonra Suadiye Yelken Kulübü önlerinde kurulan finiş hattında adalar etrafında belirlenen rotayı takip ederek tekrar Kalamış Koyu’na döndü.İkinci gün ise Caddebostan’da rüzgar üstü ve rüzgar altı rotada yapılan iki şamandıra yarışının ardından yelkenliler Setur Marinaya döndüler.
Türkiye’de yelken kültürünün yaygınlaşmasına veyelken turizminin gelişimine katkı sağlamayı hedefleyen  Huafon Group’un ana sponsorluğunda, kazasız ve zevkli geçen  bir Pazar gününde yelken severler adrenalin dolu bir güne imza attılar.Yarışların tamamlanması ile birlikte dereceye giren katılımcılar için saat 18.00-20.00 arasında Kalamış Marina’da kupa töreni düzenlendi. Marmara Denizi’nin sularında yelken yapmanın keyfine varan yarışçılar iki gün süren zorlu mücadelenin ardından 5 Haziran 2016, Pazar akşamı kupa töreninde bir araya geldiler.



5 ayrı kategoride birinci, ikinci ve üçüncü olan takımlar kupa kazanmaya hak kazananlar kupalarını aldılar



HUAFON CUP YAT YARIŞLARI
2. YARIŞ SONUÇLARI
5 Haziran 2016, Pazar / Caddebostan Parkuru

IRC0
Start saati: 11.00
1. Due (Feyyaz Yüzatlı / Burak Güvengez) 12.13.02
2. Acadia 7 (H. Levent Özgen) 12.13.48
3. Goblin 5 (Aydın Yurdum) 12.18.50

IRC3
Start saati: 11.10
1. Pfizer-Hedef Yelken (Efe Regay) 12.13.27
2. Tüpraş Alize (Anıl Berk Baki) 12.12.43
3. SEK Alize (Mert Gürpınar) 12.19.04

IRC4
Start saati: 11.05
1. Beko Alize (Hüseyin Akça) 12.19.26
2. Fenerbahçe 4 (Mehmet Dinçay) 12.27.32
3. Hedef Yelken 8 (T. Emre Çelme) 12.34.59

DESTEK
Start saati: 11.05
1. Fanuc Happy Hour (Erman Ayvaz) 12.32.32
2. Carpediem (Ömer Faruk Sağesen) 13.18.04
DNC: Ameera 5 (E. İçgören)

3. YARIŞ SONUÇLARI
5 Haziran 2016, Pazar / Caddebostan Parkuru
IRC0
Start saati: 13.30
1. Acadia 7 (H. Levent Özgen) 14.41.06
2. Due (Feyyaz Yüzatlı / Burak Güvengez) 14.41.40
3. Goblin 5 (Aydın Yurdum) 14.42.37
IRC3
Start saati: 13.40
1. Tüpraş Alize (Anıl Berk Baki) 14.43.06
2. Pfizer-Hedef Yelken (Efe Regay) 14.44.10
3. SEK Alize (Mert Gürpınar) 14.44.35

IRC4
Start saati: 13.35
1. Fenerbahçe 4 (Mehmet Dinçay) 14.43.55
2. Perseus-1905 (M. Alp Dilek) 14.51.27
3. Hedef Yelken 8 (T. Emre Çelme) 14.49.42
DESTEK
1. Fanuc Happy Hour (Erman Ayvaz) 14.50.25
2. Carpediem (Ömer Faruk Sağesen) 15.10.31
DNF: Ameera 5 (E. İçgören)

GENEL SONUÇLAR
IRC0
Kayıtlı tekne sayısı: 5
1. Acadia 7 (H. Levent Özgen) 1-2-1
2. Due (Feyyaz Yüzatlı) 3-1-2
3. Goblin 5 (Aydın Yurdum) 2-3-3

IRC3
Kayıtlı tekne sayısı: 8
1. Pfizer-Hedef Yelken (Efe Regay) 4-1-2
2. SEK Alize (Mert Gürpınar) 2-3-3
3. Tüpraş Alize (Anıl Berk Baki) 6-2-1

IRC4
Kayıtlı tekne sayısı: 4
1. Fenerbahçe 4 (Mehmet Dinçay) 2-2-1
2. Hedef Yelken 8 (T. Emre Çelme) 1-3-3
3. Beko Alize (Hüseyin Akça) 3-1-4

DESTEK
Kayıtlı tekne sayısı: 3
1. Fanuc Happy Hour (Erman Ayvaz) 1-1-1
2. Carpediem (Ömer Faruk Sağesen) 2-2-2


http://www.turizminsesi.com/file/14582_syk-huafon-yarisi-1.xls

 http://www.turizminsesi.com/haber/huafon-cup-sona-erdi-20223.htm

Arçelik “Huafon Cup”a adını yazdırdı

Arçelik yelken takımı “Huafon Cup”da 3’ncü oldu

Türkiye’nin önde gelen yarış teknelerinin katıldığı turnuvada yarışçılar Kalamış Koyu’ndan start alarak yelkenlerini rüzgarla adalar yönüne şişirdiler. Huafon Group’un ana sponsoru olduğu Suadiye Yelken Kulübü ve Poseidon Yelken’in de destek verdiği organizasyon, Cumartesi günü Kalamış Koyu’nda, Pazar günü ise Caddebostan’da  yelkenler açıldı. Çinli Huafon Group ana sponsorluğunda gerçekleşen Huafon Cup yelken yarışları seçkin firmaların teknelerinin kıyasıya mücadelesine sahne oldu.
Arçelik yelken takımının katıldığı, Oğuz Kaan Öztürk,Oğuz Kaan Şenel, Ercan Çoşkun, Özgür Berk, Selim Güney, Ertan Bilir, Emel Gülgül, Hoca Hüseyin Akça Huafon Cup 2016 Yarışı’nda en neşeli ekip olarak görüldü.
Arçelik A.Ş., sezonun en renkli yarışlarından biri olan Huafon Cup yelken yarışlarında Kalamış’tan hareket ederek adalar yönüne rotasını çevirdi. 2’nci günün ilk yarışında 1’nci oldu. Devam eden yarışlarda 2’nci yarışta ise 4’ncü olarak genelde 3’ncü olarak yarışı bitirdiler.  Arçelik Yelken Takımı Huafon Cup 2016 Yarışı’nda 3’ncü olurken, 3’lük kupasını evine götürdü. Caddebostan  Sahil boyunca ilgiyle takip edilen yarışta, Arçelik Yelken Takımlarını binlerce kişi izledi. Yarışın ödül töreni ise Setur Marina’da  gerçekleşti.







4 Haziran 2016 Cumartesi

Ramada Encore İstanbul Airport, Ramazan’da Sizleri Bekliyor

Ramada Encore İstanbul Airport çok özel menüsü ile Ramazan’da iftar sofralarına hazır. Lezzeti, kaliteyi ve profesyonelliği mükemmel şekilde harmanlayan Ramada Encore İstanbul Airport, 11 ayın sultanı Ramazan’ı özel iftar menüsü  ile karşılıyor. Sevdiklerinizle birlikte lezzetli ve tadı damağınızda kalacak bir iftar için Ramada Encore İstanbul Airport, doğru bir tercih olacak. Geniş bir yelpazede hazırlanan özel iftar menüsüyle her damak zevkine hitap eden, 11 ayın sultanına yakışır sofralar Ramada Encore İstanbul Airport misafirlerini bekliyor.
 
Ramada Encore İstanbul Airport, 11 Ayın Sultanı Mübarek Ramazan ayı boyunca Sultanlara layık iftar Sofralarında çeşit çeşit iftariyelikler, dumanı tüten çorbalar, Ramazan pideleri, Türk damak tadına uygun zeytinyağlılar, ana yemekler ve tatlılar ile birbirinden lezzetli yemekleri beğenine sunuyor. Ramazan ayının vazgeçilmez tatlısı güllaç yine sofradaki yerini alırken, kaymaklı ekmek kadayıfı, cevizli baklava size sunulan diğer Türk tatlıları olacak.

 RAMAZAN MENÜSÜ
İFTARİYELİKLER
Domates, Salatalık, Tereyağı, Bal, Siyah Zeytin, Yeşil Zeytin, Hurma, Tahin Pekmez, Pastırma, Beyaz Peynir, Kaşar Peyniri, Badem, Kuru Kayısı, Ceviz, Fındık,
Pide Çeşitleri, Bazlama, Ekmek Çeşitleri
ZEYTİNYAĞLILAR
Taze Fasulye, Biber Dolması, İmam Bayıldı, Enginar
ÇORBALAR
Süzme Mercimek Çorbası, Düğün Çorbası, Domates Çorbası, Ezogelin Çorbası
SALATALAR
Akdeniz Yeşilliği Salatası, Çoban Salata, Mevsim Salatası, Turşu Çeşitleri
ANA YEMEK
Tavuk Izgara, Izgara Köfte,
Sebze Sote, Patates Püresi, İç Pilav eşliğinde
TATLILAR
Meyve Çeşitleri, Sakızlı Muhallebi, Kaymaklı Ayva Tatlısı, Sütlaç, Güllaç
Limitsiz Meşrubat, Ayran, Çay, Kahve, Nar veya Demirhindi Şerbeti
Kişi Başı 39 TL dir ( KDV dahildir )

Ramada Encore İstanbul Airport, Ramazan’da Sizleri Bekliyor
Rezervasyon ve İletişim : 0549 791 90 06

Madame Tussauds Balmumu Heykel Müzesi İstanbul'a geliyor büyüsü ile buluşacak

Dünyadaki 21. merkezini İstanbul’da açmaya hazırlanan dünyanın en ünlü balmumu heykel müzesi markası Madame Tussauds yetkilileri proje detaylarını ilk kez basınla paylaştı. Aralık 2016’da açılması hedeflenen müzede tarihi ve kültürel kahramanlar ve geçmişten bugüne sanat, spor ve siyaset dünyasının yaklaşık 60 ünlü ismi yer alacak.

Dünyanın en ünlü Balmumu Heykel Müzesi markası Madame Tussauds, dünyadaki 21. cazibe merkezini Aralık 2016’da İstanbul’da açmaya hazırlanıyor. Madame Tussauds İstanbul’la ilgili ayrıntıları ilk kez paylaşmak üzere LEGOLAND® Discovery Centre ve Madame Tussauds İstanbul’un Grup Genel Müdürü Sarper Hilmi Suner ile markanın bağlı olduğu Merlin Entertainments şirketinin  Yeni Açılışlar Direktörü Marcel Kloos’un ev sahipliğinde bir basın toplantısı düzenlendi. Madame Tussauds’nun 250 yılı deviren köklü geçmişinden, Merlin Entertainments şirketinin global yapısından  ve Türkiye yatırımlarından bahsedilldiği  basın toplantısında Madame Tussuads’nun tarihçesi ve  balmumu heykellerinin yapım aşamaları hakkında da detaylı bilgi verildi.

Sahibi ve işletmecisinin dünyanın önde gelen eğlence devi Merlin Entertainments plc olduğu Madame Tussauds İstanbul, Merlin’in dünyada açılacak 21. balmumu heykel müzesi olurken, İstanbul’da SEA LIFE Akvaryum ve LEGOLAND® Discovery Centre’dan sonraki üçüncü yatırımı olacak. Merlin Entertainments şirketinin  Yeni Açılışlar Direktörü Marcel Kloos Türkiye’deki bu yeni yatırımlarıyla ilgili şu açıklamada bulundu: “Bugün burada Avrupa’nın en büyük eğlence sektörü şirketi olarak Madame Tussauds İstanbul’un açılış duyurusu yapmaktan büyük gurur ve mutluluk duyuyoruz. 4 kıta, 23 ülke ve 111 merkezde hizmet veren Merlin Entertainments plc olarak, ekibimizin gücü ve yüksek motivasyonu ile 21. Madame Tussauds Balmumu Heykel Müzesi’nin büyüsünü İstanbul’a getirmekten dolayı çok heyecanlıyız.”

LEGOLAND® Discovery Centre ve Madame Tussauds İstanbul Grup Genel Müdürü Sarper Hilmi Suner ise Madame Tussauds’un tarihçesini anlattıktan sonra Madame Tussauds İstanbul ile ilgili görüşlerini şu sözlerle belirtti. “Doğu ile Batı’nın, Avrupa ile Asya’nın kavşağında bulunan Türkiye’de bir Madame Tussauds Müzesi açmaktan son derece büyük bir heyecan duyuyoruz. Dünyaca ünlü ikonik isimler, kahramanlar ve ünlü şahsiyetlerin balmumu heykelleri ile eşsiz ve eğlenceli bir cazibe merkezi sunarak, Türkiye’deki eğlence sektörüne yeni bir soluk getireceğiz. Madame Tussauds İstanbul’da yer alacak yerli ve yabancı figürler sadece bu şehirde yaşayanlar için değil , bu büyülü şehri ziyarete gelen  yerli ve yabancı turistler için de  bir çekim merkezi olacak. Amacımız şehri ziyaret eden herkesin “İstanbul’da mutlaka ziyaret edilecek yerler “ listesinde Madame Tussauds’nun yer alması “

60 ünlü ismin balmumu heykeli sergilenecek
İstanbul’da İstiklal Caddesi üzerinde Grand Pera binasının ilk iki katında 2.000  metrekarelik bir alanda konumlanan Madame Tussauds İstanbul’da, tarihi ve kültürel kahramanlar ve geçmişten bugüne sanat, spor ve siyaset dünyasının yaklaşık 60 ünlü ismi yer alacak. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde tarihi bir gezintinin yapılabileceği müzede, Türkiye’den birçok ismin yanı sıra çok sayıda uluslararası müzik, spor ve film yıldızı da görülebilecek. Tam listenin ilerleyen zamanlarda açıklanacağına belirten Sarper Hilmi Suner,  Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Türkiye tarihine geçmiş devlet adamlarından Mevlana’ya, Mazhaf Fuat Özkan’dan, Barış Manço’dan Mimar Sinan’a çok farklı alanlardan birbirinden önemli isimlerin yer alacağı konusunda ipucu verdi.

Balmumu heykelleri nasıl hazırlanıyor?
Madame Tussauds ekibi balmumu heykellerinin gerçeklerine kusursuz şekilde benzemesini sağlamak için, detaylı araştırmalar yapıyor ve bu konuda alanının önde gelen profesyonelleriyle çalışıyor. Londra’da yer alan stüdyolarda görev yapan heykeltıraşlar,tasarımcılar, araştırmacılar ve destek ekipleri heykeli yapılacak kişileri tespit edip, çok detaylı araştırmalar sonrasında heykeli yapılacak pozla ilgili hazırlıkları tamamlıyor. Heykeli yapılacak kişilerle üç saati aşan bir seansta 250’den fazla vücut ölçüsü alınıyor, 180’den fazla fotoğraf çekilip,3 boyutlu tarama yapılıyor. Bu veriler ışığında heykeller deneyimli heykeltraşlar tarafından en az 12 haftalık bir sürecin sonunda hazırlanıyor ve ortaya gerçeğine son derece yakın bir sanat eseri çıkıyor.


‘Mozaik Yolu’ İtalya’da seçkin davetlilere tanıtıldı

Türkiye’nin kültürel mirasını tüm dünyaya tanıtmak için bir araya gelen Türkiye Ortak Nesiller Entegrasyonu (T-ONE) Derneği’nin projesi ‘Mozaik Yolu’, yurtdışındaki ikinci durağı olan İtalya’daki Peggy Guggenheim Collection Modern Sanat Müzesi’nde tanıtıldı.  Seçkin davetlilerin katıldığı etkinlikte söz alan T-ONE Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan, “Her ülke, topraklarında az ya da çok tarihi eser barındırır. Bu eserler var oldukları ve bulundukları topraklarda yaşayan insanlara, kurumlara, devletlere sıradan bir eşya gibi ait değil, aslında sadece birer emanettir. Bizler de binlerce yıldır saklı kalmış bu hazinenin ortaya çıkarılarak, bir dünya mirası olarak herkes tarafından bilinmesini ve ülkemizin yepyeni bir kültürel turizm alanı kazanmasını sağlamak istiyoruz. Mozaik Yolu Projemiz ile bunu hedefliyoruz” dedi. 
 
 
Anadolu’nun benzersiz tarihi mirasını tanıtmak amacıyla ulusal ve uluslararası projeler geliştiren T-ONE Derneği, Şölen ana sponsorluğunda gerçekleştirdiği son projesi Mozaik Yolu ile Türkiye’ye yepyeni bir kültürel rota kazandırmayı hedefliyor. Yurtdışı tanıtım çalışmalarının ilki Şubat ayında İsviçre’nin ünlü turizm merkezlerinden Gstaad’da gerçekleşen projenin uluslararası ikinci durağı olan İtalya’nın Venedik kentindeki Peggy Guggenheim Collection Modern Sanat Müzesi’ndeki etkinliğe çok sayıda seçkin davetli katıldı. Davete Savoy Prensesi Marie Gabrielle, Prenses Caroline Murat,  Roma Büyükelçisi Aydın Adnan Sezgin, İtalya’nın Türkiye Fahri Konsolosu Flippo Olivetti’nin yanı sıra Venetian Heritage Foundation Başkanı Totto Bergamo Rossi gibi İtalya’nın önemli kuruluşlarının başkanları, kültür ve sanat dünyasının önde gelen isimleriyle İtalya’nın en önemli sanat koleksiyonerleri katıldı. Venedik Bienali’yle aynı döneme denk gelen lansmanda modacı Özlem Süer’in projeye özel olarak hazırladığı koleksiyona eklediği yeni tasarım da görücüye çıktı. Süer, yakın dönemde Hatay’da bulunan ‘Neşeli ol, hayatını yaşa’ mesajı içeren ‘İskelet Mozaik’ desenini elbiseye taşıdı. Vodafone sponsorluğunda hazırlanan Mozaik Yolu videosunun LedWall’da gösterimi yapıldı. Hollanda’da yaşayan, Avrupa’nın önde gelen Türk bestecilerinden Selim Doğru’nun özellikle bu proje için, mozaiklerin bulunduğu şehirlerden birer halk türküsünü arp ile çalınmak üzere düzenledi.  Projeye özel hazırlanan ve ‘’Mozaik Yolu’’ olarak isimlendirilen eser konuklara çok keyifli anlar yaşattı.  
 
 
Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle, Gaziantepli aşçı Ragıp Mehmet Güzelbey ve ekibi tarafından Venedik’te özel olarak hazırlanan zengin menüden sunulan tatlar konukların büyük ilgisini çekti.  Gastronomi alanında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağına giren Gaziantep mutfağının konuklara sunulması geceye ayrı bir anlam kattı. Mozaik Yolu Projesi’nin ana sponsoru Şölen de Mezopotamya’nın bereketli topraklarından çıkan ve Gaziantep’in gözbebeği olan Antep fıstığını gerçek çikolatayla buluşturduğu MiLango’yu konuklara armağan etti. Dünyaca ünlü tasarımcı Karim Rashid’in tasarladığı MiLanGo, tüm davetliler tarafından büyük beğeni topladı. 

Davete katılan seçkin konukların özel ilgisi ve talebi üzerine T-ONE Derneği ilk ‘’Mozaik Yolu’’ turunu bu önemli isimlerle birlikte Eylül ayında gerçekleştirecek.  Mozaik Yolu Projesi’nin İtalya’nın ardından İngiltere ve Amerika’da bulunan dünyanın önde gelen müzelerinde tanıtılacağını belirten T-ONE Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan ‘’Dünyanın hangi köşesinde olursa olsun herhangi bir tarihi eser bir daha geri getirilemeyecek şekilde yok edilse hepimizin içi acır, hepimiz bunu kendi öz kaybımız olarak hissederiz. Bundan dolayı sadece kendi eserlerimizi değil tüm dünya uluslarının eserleri korumak, yaşatmak ve ne kadar değerli olduklarını hissettirerek tanıtımını yapmak son derece önemli, hassas ve bütün insanlık adına kutsal bir görevdir. T-ONE olarak biz de çalışmalarımızı bu anlayış ve titizlik içinde sürdürmeye gayret ediyoruz’’ dedi.


‘Huafon Cup’ yelken yarışları Kalamış’tan start aldı

“Huafon Cup” Yelken Yarışları Başladı
Yelken tutkunlarının sabırsızlıkla beklediği ‘Huafon Cup’ yelken yarışları başladı. Çinli Huafon Group ana sponsorluğunda gerçekleşen Huafon Cup yelken yarışları seçkin firmaların teknelerinin kıyasıya mücadelesine sahne oldu.  
Yelken severler, dünyanın lider spandeks üreticilerinden Huafon’un ana sponsorluğunda gerçekleşen “Huafon Cup” yarışlarında buluştu. Türkiye’de yelken kültürünün yaygınlaşması ve yelken turizminin gelişimine katkı sağlamayı hedefleyen “Huafon Cup” yelken etkinliğinin ilki heyecan dolu bir yarışla başladı.

 
Huafon’un ana sponsorluğu ile Suadiye Yelken Kulübü ve Poseidon Yelken’in ortak organizasyonunda gerçekleşen yelken yarışlarında, aralarında MNG Kargo, Garanti Bankası, Pfizer, Tüpraş, Beko, SEK ve Huafon’un sponsorluğundaki Huafon-7Bela teknelerinin de bulunduğu 20 tekne kıran kırana mücadele ederek Marmara Denizi’nde İstanbullulara heyecan dolu görsel bir şölen yaşattı. 
 
Sabah erken saatlerde Setur Kalamış Marina’da buluşan ekipler güne Beyaz Fırın’ın sponsorluğundaki kahvaltı ile başladılar. Bu sabah saat 11:00’da Kalamış Koyu’ndan hareket eden yarışçılar, Fenerbahçe Sığlık Çakarı (Digavsing) ile 1 No’lu Poseidon Yelken Şamandırası ve Büyükada Sığlık Çakarı iskelede bırakıldıktan sonra Suadiye Yelken Kulübü şamandırasında tamamlanan coğrafi yarışı gerçekleştirdiler.

Yarışların ikinci günü olan 5 Haziran Pazar günü ise rüzgarüstü - rüzgaraltı rotada iki şamandıra yarışı gerçekleştirilecek.

Her kategorinin kazananları kupalarını yarışlar sonunda Setur Kalamış Marina’da saat 18:00’da düzenlenecek ödül töreniyle alacak. Ödül törenine Huafon’u temsilen kurumun Global CEO’su Mr. Jichu Pan, Huafon Türkiye CEO’su Mr. Bo Cheng ve Huafon Türkiye Genel Müdürü Ersan Altan katılacak. 











Çengelhan ve Çukurhan’ın ardından Safranhan’da Kapılarını Ziyaretçilere Açıyor

Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı, Ankara’nın tarihi mirasına sahip çıkmaya devam ediyor Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı, Ankara’da geçmişte ticari hayatın en önemli semtlerinden olan Tarihi At Pazarı bölgesini canlandıran çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Çengelhan ve Çukurhan’ın ardından, şimdi de tarihi 16. yüzyıla kadar uzanan Safranhan, Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından restore edilerek sanat ve turizm dünyasına kazandırıldı. Safranhan’ın açılışında konuşan Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi M. Koç, “Müzeler, lise ve üniversiteler ayrıca hastaneler, kaynak yaratmayan, devamlı finanse edilmesi gereken kuruluşlardır. Müzemizi gezen bir ziyaretçiden aldığımız tebrik mektubu, lise ve üniversitemizin mezun ettiği gençler, hastanelerimizin sağlığına kavuşturduğu hastalarımız en büyük kazancımızdır” dedi.
 
 
Türkiye’de özel müzeciliğin kilometre taşlarından biri olan ve ilk sanayi müzesi olma özelliğiyle de tarihe geçen Rahmi M. Koç Müzesi, Ankara’nın tarihi mirasına sahip çıkmaya devam ediyor. Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından restore edilerek kültür ve turizm dünyasına kazandırılan tarihi ’Safranhan‘ ile ‘Çengelhan’da açılan “Mustafa V. Koç Galerisi”; Koç Ailesi üyeleri, Koç Holding ve Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı üst yönetimi ile davetlilerin katılımıyla gerçekleşen bir törenle kapılarını ziyaretçilere açtı. 1511 yılında Hacı İbrahim bin Hacı Mehmed tarafından inşa edilen, zaman içinde önce kervansaray, ardından cezaevi olarak kullanılan tarihi Safranhan, Ankara Rahmi M. Koç Müzesi’nin bir parçası olarak hizmet verecek. Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından 4 yıl süren titiz bir çalışmayla restore edilerek müzeye dönüştürülen Safranhan’da toplam 42 oda ve sergileme alanları bulunuyor.

Ankara’nın yeni seyir terası Safranhan’daSafranhan’ın kapılarını açmasıyla birlikte Ankara Rahmi M. Koç Müzesi, büyüklük bakımından yaklaşık iki katına ulaşırken, sergilenen parça bakımından ise başkentin en büyük ikinci müzesi unvanının sahibi oldu. Safranhan’da sergilenen parçalar arasında iletişim aletleri, havacılık makineleri ve objeleri bulunuyor. Öte yandan Safranhan’ın teras bölümü Divan Brasserie tarafından işletilen bir restoran olarak tasarlanırken, manzarasıyla ziyaretçilere Ankara’nın yeni seyir terası olarak hizmet verecek.


 Mustafa V. Koç’a ait bir galeri de müzede yer alıyor2005 yılında hizmete açılan Çengelhan Bölümü’nde ise merhum Mustafa V.Koç’un adını taşıyan bir galeri açılırken, bu alanda Koç’a ait eşyalar, kendi objektifinden vahşi yaşam fotoğrafları, özel koleksiyonundan anı objelerinin yanı sıra kendisinin çok sevdiği model uçak ve planörler de ziyaretçiler ile buluştu.

Rahmi M. Koç: “Müzeler statik değil, dinamik olmalı, devamlı halkın nabzını tutmalı, yenilikler getirmelidir.”
Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi M. Koç, Safranhan’ın açılışında yaptığı konuşmasına “İlk müze fikrimiz üzerinden çeyrek asır geçti” ifadeleriyle başlarken şöyle devam etti: “İstanbul’da Lengerhane ve Hasköy müzelerini kurduk. Ankara’da 1500’lerden kalma Çengelhan’ın içerisinde büyük babamın bir nalburiye dükkanı varmış. Babam da 15 yaşında orada çırak olarak çalışmaya başlamış. Burayı bulduk, hanı kiraladık, restore ettik ve 2005 yılında müze olarak açtık. Bitişiğindeki Çukurhan’ı müzemizin bir parçası olarak ve kaleye nostalji katacak bir butik otel haline getirdik. Zamanla Çengelhan bize dar gelmeye başladı. Tesadüf odur ki, altındaki Safranhan’ı varisleri satmak istediler. Orayı satın aldık, iki sene süren restorasyondan sonra bugünkü haline getirdik. Gerek oteli ve gerekse lokanta ve kafeteryalarımızı Divan Grubu işletmektedir. Ayrıca burada bu sene başında kaybettiğimiz oğlum Mustafa V. Koç için bir galeri yaptık. Bu vesile ile onu da bu gün açacağız.” 

“Ankara’ya güzel bir mekan daha kazandırmış olduk” diyerek sözlerini sürdüren Rahmi M. Koç, “Ayrıca yolunuz düşerse müzelerimizin bir parçası olan Ayvalık, Cunda Adası’nın tepesindeki değirmen ve yanındaki kütüphaneyi gezmenizi tavsiye ederim. Orada 1873’ten kalan harap bir kiliseyi de alıp restore ettik ve müze haline getirdik. Görürseniz beğeneceksiniz. Müzeler, lise ve üniversiteler ayrıca hastaneler, kaynak yaratmayan, devamlı finanse edilmesi gereken kuruluşlardır. Müzemizi gezen bir ziyaretçiden aldığımız tebrik mektubu, lise ve üniversitemizin mezun ettiği gençler, hastanelerimizin sağlığına kavuşturduğu hastalarımız en büyük kazancımızdır. Müzeler statik değil, dinamik olmalı, devamlı halkın nabzını tutmalı, yenilikler getirmelidir. Yani gelen ziyaretçiyi, bir defa daha getirebilmelidir. Biz de bu gayretin içerisindeyiz” dedi.

Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı Hakkında:
Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı, 1990 yılında Rahmi M. Koç tarafından, İstanbul Rahmi M. Koç Müzesi ve sonrasında ortaya çıkabilecek diğer oluşumları ihtiva edebilmek için kurulmuştur. 1994 yılında İstanbul’daki tarihi Lengerhane binasında ziyaretçilerine kapılarını açan Rahmi M. Koç Müzesi, Türkiye’nin ilk sanayi müzesi olarak tarihe geçmiştir. 1996 yılında da Hasköy Tersanesi, Vakıf tarafından satın alınmış, aslına uygun bir şekilde yenilenerek 2001 senesinde müzeye dahil edilmiştir.  Bu tarihten itibaren çalışmalarını İstanbul dışına da taşıyan Vakıf, kültürel misyonunun bir parçası olarak, Ankara Kalesi ana giriş kapısının hemen karşısında yer alan Çengelhan’ı, T.C. Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü, Ankara Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nden kiralamış, restorasyon çalışmalarına, 2003 yılında başlamıştır. 2005 yılına kadar süren çalışma sonunda han, aslına sadık kalınarak sağlamlaştırılmış, avlunun üzeri cam ile kapatılarak koruma altına alınmıştır. Han, Nisan 2005'te Ankara Rahmi M. Koç Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Çengelhan’ın hemen bitişiğinde yer alan ve 16. yüzyıl sonu-17. yüzyıl başına tarihlenen Çukurhan ise 2006 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden kiralanmış,  aslına uygun yapılan restorasyon işleminin sonunda 2010 yılında Divan tarafından işletilen bir butik otel olarak hizmete açılmıştır. 2012 yılında ise her iki hana bitişik yer alan Safranhan, Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından satın alınarak restore edilmiş, müze bünyesine dahil edilmiştir.

Bisiklet Aparatlı Otobüsler Çevre Günü’ne Hazır

İETT İstanbul Bisiklet Gezisi için otobüslerini hazırladı
İETT Dünya Çevre Günü Kıtalararası İstanbul Bisiklet Gezisi için bisiklet aparatlı otobüslerini seferber ediyor.
Dünya Çevre Günü Uluslararası İstanbul Bisiklet Gezisi etkinliği için Anadolu ve Avrupa bölgelerinde çalışan mevcut İETT hatlarında düzenlemeler yapıldı.

5 Haziran Çevre Günü Kıtalararası İstanbul Bisiklet Gezisi 10.30’da Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı önünden hareketle Mecidiyeköy, Balmumcu, Boğaz Köprüsü, Beylerbeyi, Üsküdar, Harem güzergahlarından geçerek 12.30’da Kadıköy’de bitirilecek. Bu güzergâhtaki 16 M Ataşehir- Üsküdar, 15 R Rasathane Üsküdar, 43 Dikilitaş- Taksim, 40 T İstinye Dereiçi – Taksim, KM12 Tuzla Deniz Harp Okulu Kartal Metro/Cevizli, KM27 Yenişehir-Kartal Metro, 16A Pendik – Üsküdar ve 11ÜS Sultanbeyli-Üsküdar hatları bisiklet gezisi yapmak isteyen yolcular için gün boyunca bisiklet aparatlı otobüslerle hizmet verecek.

28 Mayıs 2016 Cumartesi

Radisson Blu Ottomare Hotel Ataköy Resmi Açılışını Gerçekleştirdi

Üst segment otel markaları arasında İstanbul’da en çok otele sahip olan otel zinciri Radisson Blu’nun en yeni üyesi Radisson Blu Ottomare Hotel Ataköy, 26 Mayıs’ta düzenlenen davetle resmi açılışını gerçekleştirdi. Rezidor Hotel Group’un Türkiye’deki yatırımının en yeni halkası, grubun Radisson markası ile işlettiği 7. oteli.

Radisson Blu’nun İstanbul’daki yedinci oteli Radisson Blu Ottomare Hotel Ataköy’ün resmi açılışı, Genel Müdür Eylem Fındık ve SB Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Özel’in ev sahipliğinde Rezidor Hotel Group yöneticileri, iş ortakları, sanat, cemiyet ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin katıldıkları açılış davetiyle gerçekleşti.
 
 
Yeni bir soluk getiriyoruz
Hem tarihi yarımadaya hem de Atatürk Havalimanı ve İstanbul’un en önemli fuar ve iş merkezlerine yakınlığı ile şehrin en değerli turizm destinasyonlarının tam ortasında yer alan otelin açılış davetinde konuşan Radisson Blu Ottomare Hotel Ataköy’ün Genel Müdürü Eylem Fındık, fark yaratmanın detaylarda saklı olduğu ilkesinden yola çıkan hizmet anlayışı ile rakiplerinden ayrıldıklarını ifade ederek  yenilikçi servis anlayışının yanı sıra modern ek hizmetleriyle bulundukları bölgeye yeni bir soluk getireceklerini ifade etti.
 

Türk turizmine hizmet edeceğiz
SB Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Özel ise “İstanbul’a ikonik bir turizm eseri kazandırabildiğimiz için çok muyluyuz. Radisson Blu markası işbirliğiyle kentimize hem iş hem de turizm pazarına hizmet edebilecek eşsiz bir otel armağan edebilmenin gururunu yaşıyoruz. Grubumuzun İstanbul’daki bu yatırımı Türk turizmine hizmet edecek. Sektörün yaşadığı zorlukları, yeni pazarlara açılarak, misafirlere unutamayacakları bir deneyim yaşatarak atlatacağız.” diyerek yeni otelin İstanbul’a iş ya da gezi amacıyla gelen tüm yerli ve yabancı misafirlere unutamayacakları bir konaklama deneyimi yaşatacak şekilde tasarlandığını ifade etti.
 
 Dünyadaki 2. büyük yönetim bölgesi
Açılış için Türkiye’ye gelen Rezidor Otel Grubu Orta Doğu ve Türkiye Bölge Başkanı Mark Willis de Türkiye’nin de bağlı olduğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesinin operasyonda olan 393, inşaatı devam eden 105 oteliyle  Carlson Rezidor Hotel Group’un dünyadaki 2. büyük yönetim bölgesi olduğunu vurgulayarak  ”Bu bölgede 80’den fazla ülkede 87687 oda ile bölgenin en kuvvetli otel grubu olmaktan mutluluk duyuyoruz.  Radisson Blu markasının, bu portföy içinde çok önemli bir yer tutuyor, EMEA bölgesinde misafirlerimize arz ettiğimiz odaların %82’den fazlasında Radisson Blu markasının imzası var. Ve bu imza, son teknolojinin kullanıldığı, ikonik, stilistik ve sofistike bir konaklama deneyiminin ve son yenilikçi bir gastronomi yolculuğunun da garantisi olarak karşımıza çıkıyor. Ben de yeniden Türkiye’de olmaktan ve grubumuzun Türkiye’deki en yeni oteli Radisson Blu Hotel Ottomare, İstanbul Ataköy’ün açılışını sizlerle birlikte gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyuyorum.” dedi.
 
Tümü deniz manzaralı odalar
Tümü deniz manzaralı ve balkonlu odaları, Radisson imzasına sahip toplantı paketleri, SPA ve havuz seçenekleriyle  tüm misafirlerine rahatlatıcı, kolay ve akıllı bir konaklama seçeneği sunan Radisson Blu Hotel Ottomare, İstanbul Ataköy, 1 adet kral dairesi, 7 adet tek yatak odalı süit, 13 adet junior süit ve 12 adet business class oda olmak üzere toplamda 133 adet odaya sahip.   Executive Şef Samet Güney  liderliğinde Dünya ve Türk mutfağından özgün lezzetler sunan Larder Restoran ile yeme -içme deneyimini bir üst seviyeye taşıyan Radisson Blu Hotel Ottomare, İstanbul Ataköy’ün iç mimarisi ise ünlü mimar Mustafa Toner’e ait.Palmiye ağaçlarıyla çevrili bahçesinde bulunan 500 m2’lik açık havuzu ile şehrin ortasında tatil keyfi yaşatan Radisson Blu Ottomare Hotel, İstanbul Ataköy, Ataköy bölgesine yepyeni bir soluk getiriyor.



W Secret Garden yaza merhaba dedi

W Secret Garden  yaza merhaba dedi
Mekanı tanıtmak adına yapılan bu iyi niyetli girişim ters etki yaratarak olumsuz reklama dönüştü. Bu da bir defa daha gösterdi ki, Bir işi ya en iyi şekilde yapın, ya da hiç yapmayın


Beşiktaş’ın Akaretler Bölgesi’nde yer alan W Hotel, “W Secret Garden” adını verdiği mekanın yaz sezonu açılışını duyurmak adına bir parti düzenledi, Bu partinin daha da cazip olmasını sağlamak adına ünlü terlik markası  Havaianas ile işbirliğine giden yönetim, havanın yağmurlu olması nedeniyle etkinliği bahçe yerine otelin lobi bölümünde yapmak zorunda kaldı.


Davete katılan konuklar iki saat boyunca ayakta durdular. Gecenin en başarılı ikilisi barmenlerdi. Sadece 2 barmen tarafından idare edilen Bar’da 400 kişiye servis verilmeye çalışıldı…


Misafirlerine farklı duygular yaşatmak isteyen W Hotel Istanbul, W Secret Garden’ın işbirliği içine girdiği Brezilyalı ünlü flip flop markası Havaianas ile gerçekleşen Mahmutpaşa tezgahını anımsatan organizasyonuyla sınıfta kalan bir partiyle imza attı.





Eminönü tezgahlarındaki işportacıların davranışları gibi itiş kakış tarzları hiç böyle bir mekana yakışmadı. Havaianas’da  ayrımcılık diz boyu kimine 3- 5 kimini sırada beklet. Ne diye LCV yaptın, tabii ki bu soruya cevapta veremezsin.

Partiden ayrılmak isteyenleri saat 21:30 ‘a kadar bekletip sonrasında terlik dağıtımına başlarsan izdihamı yaşarsın. Bir markayı nasıl temsil edeceğini bilmeyen kişilerin organizasyonu bu kadar olurmuş demek gerekiyor. 

MÜTHİŞ KALABALIK, KÖTÜ SERVİS VE HAVAİANAS REZİLLİĞİ
Katılacak olanlardan ayak numaraları istenmesi, dolayısıyla terlik hediye edileceğinin anlaşılması üzerine partiye yaklaşık 400 davetli katıldı.

Sadece 50 kişi kapasiteli bir alanda böyle bir kalabalık ile karşı karşıya kalan mekan yönetimi oldukça zor durumda kaldı ve iyi bir servis veremedi. Mekanı tanıtmak adına yapılan bu iyi niyetli girişim ters etki yaratarak olumsuz reklama dönüştü. Bu da bir defa daha gösterdi ki, Bir işi ya en iyi şekilde yapın, ya da hiç yapmayın…


Topuklu ayakkabıları ile iş dönüşü uğramak zorunda kalan bayanlar daha fazla dayanamayarak ve dönüşümlü olarak Bar Tezgahı’na yaslanmak zorunda kaldılar…

Gecenin ilgi odağı Ukraynalı manken Julia oldu. Vucudunda Havaianas Terlikleri’nden oluşan bir elbise ile konukları karşılayan Julia onlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi… W Secret Garden’nın Havaianas ile birlikte düzenlediği, “Yaza Merhaba” partisine Turizm Basını ve Turizm Şirketleri’de davetliydi. Krizantem Tour Kotasyon Müdürü Elvan Tok, Turizmin Sesi Haber Portalı  Bora Özgen, Kadıköy Life Genel Yayın Yönetmeni Canan Toprakkaya,Tourism Exculisive.Com Haber Portalı Yönetmeni Canan Özgen, Krizantem Tour Genel Müdürü Satomi Yılmaz ve TOURMAG Turizm Dergisi Sahibi Kadir Toprakkaya, mekandan erken ayrılan isimler arasındaydı…


27 Mayıs 2016 Cuma

İş Sanat’ta Küba Rüzgarı Esecek

Kübalı dans grubu İş Sanat’ta unutulmaz bir sezon finaline imza atacak
Küba Kültür Merkezi kurucusu Blanca Nieves Garcia Cruz tarafından önerilen ve sahnelenen tüm gösterilerin yaratıcısı, koreografı ve direktörü olan Alfonso’nun başarıları topluluğu Broadway’de sahne alan ilk Kübalı dans grubu oldu.

Henüz çocukken kendi topluluğunu kurmanın ve onu dünya sahnelerine taşımanın hayalini taşıyan List Alfonso’nun 23 yaşında hayata geçirdiği Lizt Alfonso Dance Cuba bugün dünyanın en seçkin dans ve müzik toplulukları arasında yer alıyor.Azmi, sadeliği ve dans stillerini özgün bir şekilde harmanlamasıyla tanınan Lizt Alfonso özgün koreografileriyle aralarında Küba Ulusal Kültür Nişanı, 2008 Dora Birincilik Ödülü, 2006 ve 2008 yıllarında Küba Ulusal Yazarlar ve Sanatçılar Birliği Birincilik Ödülü ve 2001 New York’un Kübalı Sanatçıları Vakfı Ödülü’nün bulunduğu çok sayıda ödüle layık görüldü.

ABD, Kadana, İspanya, Fransa, Almanya, Yeni Zelanda, Mısır, Katar, Güney Afrika, Çin, Hollanda, Belçika, Meksika, Kolombiya ve pek çok ülkede danslarıyla seyircileri sayısız kere büyüleyen ve eleştirmenler tarafından yoğun övgüye alan Lizt Alfonso Dance Cuba büyük ses getiren gösterileri Cuba Vibra’nın rengarenk Küba müziği tınıları ve cha-cha, mambo, rumba, conga, bolero ritimleriyle dolu danslarıyla İş Sanat’ta unutulmaz bir sezon finaline imza atacak.






27 Mayis 20:30'da İş Sanat Kültür Merkezi - 4. Levent / İstanbul


24 Mayıs 2016 Salı

Moda Deniz Kulübü unutulmaz düğünlere ev sahipliği yapıyor

Anadolu Yakası'nın en seçkin kulübü Moda Deniz Kulübü, evlenecek çiftlere hayallerindeki düğünü yaşatmaya devam ediyor,Eşsiz manzarası ve tarihi dokusuyla her zaman fark yaratan Moda Deniz Kulübü; benzersiz atmosferi, dünya mutfaklarından en leziz örnekleri sunan düğün menüleri ve şık mekanları ile ömür boyu sürecek birlikteliklerin başlangıcı olan düğünlere ev sahipliği yapıyor. 

Kalamış Koyu, Tarihi Moda İskelesi ve Adalar manzarasıyla eşsiz bir lokasyonda yer alan tarihi kulüp, misafirlerin başını döndürecek en özel geceler için süslemeden müziğe, yemekten eğlenceye kadar tüm istekleri profesyonel ekibi ile karşılıyor. Moda Deniz Kulübü'nün uzman kadrosu düğün, nişan, gala yemekleri, özel ve kurumsal tüm davetlere, lezzetli menüleri ve kaliteli servisiyle anlam katıyor. Moda Deniz Kulübü, sıcak ortamı ve büyülü manzarası ile konuklarına hatıralarında ömür boyu mutlulukla anımsayacağınız bir düğün vaat ediyor.