12 Mayıs 2021 Çarşamba

Bayramda kilonuzu 6 adımda kontrol edin 

Ramazan ayında beslenme saatlerinin geç saatlerde olması ve öğün sayısındaki azalmalar sebebiyle, bayramda yenmesi gerekenden çok daha fazlasını yeme arzusu doğabiliyor ve ramazan ayı boyunca yavaşlayan metabolizma, sindirim problemleri yaşamamıza sebep oluyor.


Bayramların olmazsa olmazları olan şerbetli tatlılar, çikolatalar, börekler kan şekerinizi birden yükseltir, sindirim sorunlarına sebep olur ve enerji içeriği yüksek besinler olduğundan kilo kontrolünü sağlayamamanıza sebep olabilir. Fakat, bu durumu tersine çevirmek mümkün. 

diyetisyen-irem-celik.JPG

Ramazan bayramını rahat geçirmenin ve kilo kontrolü sağlamanın elimizde olduğunu kaydeden Diyetisyen İrem Çelik, bayramda kiloyu kontrol etmenin 6 adımını açıkladı. 

1-Kahvaltınızı hafif yapın: 

Herkesin evde, ailece geçireceği bu bayramda kahvaltı sofranızda ‘’yok yok’’ olmasın. Kızartmaları sofranıza dâhil etmeyin. Çiğ sebzeler, çok yağlı ve tuzlu olmayan peynirler, yumurta ve zeytin ile kahvaltınızı tamamlayın. Ramazan boyunca sofralarınızı süsleyen pide, artık yerini tam buğday veya çavdar ekmeğine bıraksın ve kahvaltıda tüketeceğiniz tam buğday veya çavdar ekmeği kan şekerinizi dengelemeye yardımcı olacaktır.

2-Öğün sayınızı arttırın: 

Ana öğünlerinizi, ara öğünler ile destekleyin. Öğünlerinizin arasını 2 saatlik zaman dilimleri olacak şekilde ayarlamaya çalışın. İki öğün arası en fazla 4 saat olabilir, 4 saatin üzerinde kendinizi aç bırakmayın. Ramazan ayı boyunca yavaşlamış olan metabolizmanızı, öğün sayınızı arttırarak uyarın. Siyah çay yerine, bitki çayı ve porsiyon kontrolüne dikkat ederek tüketeceğiniz kuruyemişler/kuru meyveler iyi bir ara öğün olacaktır.

3-Eti öğlen, sebzeyi akşam yiyin:

Et grubu içeren bir yemek yiyecekseniz bunu öğle yemeğinizde yiyin, böylelikle sindirimi için gerekli zamanı kazanmış olursunuz. Akşam yemeğinde daha hafif, sebze yemekleri tercih edin. Akşam yemeğinde yiyeceğiniz zeytinyağlı bir sebze yemeği, şişkinlik hissiyatı oluşturmadan, geceyi rahat geçirmenizi sağlayacaktır. Kabızlık problemiyle karşılaşmamak için beslenme programınıza sebze ve meyveyi mutlaka dahil edin.

4-Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edin:

Bayramda şerbetli tatlı tüketimi oldukça yaygındır, fakat şerbetli tatlılar bağırsak ve mide rahatsızlıklarına sebep olabilir. Tatlı yerine, meyve veya kuru meyveler tercih edebilirsiniz. ‘’Bayramı tatlı olmadan geçiremem’’ diyorsanız da, sütlü tatlılara yönelin ve tabii ki porsiyon kontrolüne dikkat edin.

5-Bol bol su için: 

Günde 2-2,5 litre kadar su içmeye özen gösterin ve ramazan ayında azalan su tüketimiyle kaybettiğiniz sıvıyı yavaş yavaş yerine koymaya başlayın. Havaların ısınmasıyla da vücudunuzdaki sıvı kaybının daha da çoğaldığını unutmayın. Diğer sıvı tüketimiyle, su tüketimini birbirine karıştırmayın. Sıvı tüketimini az şekerli veya şekersiz kompostolar, az şekerli veya şekersiz ev yapımı limonatalar veya ayran ile destekleyin, ama bunları içmeniz gereken 2-2,5 litre sudan ayrı tutun.

6-Evde egzersiz yapın: 

Son olarak, haftanın 4 günü evde yapabilecek 25-30 dakikalık basit egzersizlerin bile, kan şekerini düzenlemeye, kolesterolü kontrol altında tutmaya ve bağırsak hareketlerini arttırmaya yardımcı olacağını unutmayın.

Influencer’ların “örtülü reklam” yapması yasaklandı 

Ticaret Bakanlığı tarafından, influencer’ların uyması gereken kurallar açıklandı 



Influencer’ların, sosyal medyada “örtülü reklam” yapması yasaklandı 

Ticaret Bakanlığı tarafından, 4 Mayıs 2021 tarihinde yapılan toplantının ardından “Sosyal Medya Etkileyicileri Tarafından Yapılan Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Hakkında Kılavuz” yayımlandı. Kılavuzda, sosyal medya etkileyicilerinin (influencerların); Facebook, Instagram, Twitter, YouTube gibi platformlardan, paylaşacakları fotoğraf, video, mesaj içerikli reklamların nasıl yapılması gerektiği açıklandı. Buna göre, ülkemizde sayıları 100 bine yaklaşan influencerlar, artık bir ürün veya hizmetin tanıtımını yaparken, reklam mı, sponsorluk mu, işbirliği mi, hediye mi olduğunu açıkça belirtmeleri gerekecek. Kısaca, influencer’ların sosyal medyadan, sesli, görsel ve yazılı bir şekilde “örtülü reklam” yapması yasaklandı. 

Influencer’ların uymak zorunda olduğu kurallar ise: 

*Influencer’lar ticari bir reklam paylaşımı yaptığında, bunun işbirliği mi, reklam mı, hediye mi, sponsorluk mu olduğunu açıklamalıdır ve tüketicilerin de bunu ilk bakışta fark edeceği bir şekilde paylaşımlarında belirtmelidir.  

*Influencer’lar, deneyimlemediği bir mal veya hizmet hakkında, sanki deneyimlemiş gibi davranarak bir açıklama yapamaz ve bir algı oluşturamaz.  

*Influencer’lar, bir malın veya ürünün tanıtımında, filtre veya efekt kullanıyorsa, bunu açıkça belirtmelidir. 

*Influencer’lar doktor, diş hekimi, eczacı, sağlık kuruluşları tarafından sunulan mal veya hizmetlere dair bir yönlendirme veya sağlık beyanında bulunamaz. Bu mal ve hizmetlerin tanıtımını yapamaz. Bilimsel araştırma ve test sonuçları hakkında iddialarda bulunamaz.

*Influencer’lar, Instagram TV veya YouTube gibi video paylaşım platformlarında, ilgili reklamın geçeceği bölümün başında, tüketicilere “daha fazla oku” gibi bir alanı tıklamak zorunda bırakmadan önce, videonun reklam niteliğinde olduğunu yazılı veya sözlü olarak açıklamalıdır. Örneğin, “Bu video (reklam verenin işletmenin adı) reklamlarını içermektedir” gibi ifadeler bulunmalıdır. 

*Influencer’lar, reklam veren tarafından hediye edilen bir ürün veya hizmet hakkında, kendisinin satın aldığı izlenimini oluşturamaz. 

*Influencer’lar, sosyal medya platformlarından (Facebook, Instagram, Twitter gibi), reklam içerikli bir tanıtım yaptıklarında, reklam verene ilişkin “adı, marka adı, ticari ünvanı” gibi tanıtıcı bilgilerden birini belirtecektir ve kılavuzda belirtilen etiketlerden de birine yer verecektir. Etiketlerde, #Reklam, #Tanıtım, #İşbirliği, #Sponsor, #Ortaklık gibi ifadelerden birisine yer verilmelidir. 

*Influencer’lar, Instagram ve Snapchat gibi içeriğin kısa süreli gözüktüğü hikayelerde de, reklam paylaşımı yaptıklarında, reklam verene ilişkin “adı, marka adı, ticari ünvanı” gibi tanıtıcı bilgilerden herhangi birine yer verecektir ve etiketlerinde, #Reklam, #Tanıtım, #İşbirliği, #Sponsor, #Ortaklık gibi ifadelerden birini belirtmelidir. 

*Aynı zamanda, reklam verenler ve reklam ajansları gibi kuruluşlar da; influencer’lar ile yaptıkları tanıtım çalışmalarına ilişkin, kılavuzdaki hükümlerin yerine getirilmesi ve ihlallere karşı önlem almak ile sorumlu kılınmıştır. 

Influencer’lar, Uyumsoft e-SMM ile temassız ticarete, kağıtsız ofise geçiyor 

Mesleki faaliyetleri nedeniyle tahsilatları için serbest meslek makbuzu düzenleyen influencer’lar, YouTuber’lar işlerini, Uyumsoft e-SMM (e- serbest meslek makbuzu) ile çok daha kolay yönetiyor. 01.02.2021 tarihinden itibaren faaliyetlerine başlayan ve vergiden muaf olmayan tüm serbest meslek erbaplarının, işe başladıkları ayı izleyen 3’üncü ayın sonuna kadar, e-Serbest Meslek Makbuzu uygulamasını kullanmaya başlaması zorunludur. Bu nedenle, bu meslek grubunun ödeme alabilmesi için karşı tarafa e-serbest meslek makbuzu (e-SMM) kesmesi gerekiyor.

Uyumsoft e-serbest meslek makbuzu uygulamasını kullananlar;

*Serbest Meslek Makbuzu oluştururken harcadığı zamanı en aza indirir,
*Kağıt masrafını ortadan kaldırır,
*Elektronik ortamda işlemlerini yaparak kargo masrafını en aza indirir,
*Tüm hesaplamalarını otomatik yapar,
*Hatalı işlemlerde iptal sürecini dijital olarak kolaylıkla yönetir,
*Makbuz gönderim ve takibini kolaylıkla yapar,
*Arşiv ve depolama maliyetlerini azaltır,
*Geçmişe dönük verilerine hızlıca erişir,
*Uyumsoft dijital dönüşüm uzmanlarından 7/24 destek alır. 


18 STK’dan Sektörel Çığlık

“Ülkemize katma değer yaratmaya devam edecek, ekonomik ve sosyal öneri ve taleplerimizin desteklenmesini bekliyoruz” Tüm dünyayı etkisi altına alan, sosyal, ekonomik ve toplumsal hayatımızı derinden etkileyen Covid-19 salgınının bir an önce geçmesi hepimizin ortak dileği. Sektörde gelir üretemediğimiz 14 ayı tamamladık. Sektör bileşenleri olarak sorunlarımızı bir kez daha dile getirmek istedik. 


Bu sektörler bileşenleri; birbiriyle bağlantılı 50’den fazla sektör ve dolayısı ile ülke ekonomisi ve istihdam için taşıyıcı kolon niteliği gören bir ekosistemdir.  Binlerce firma ve alt tedarikçisi ile birlikte 500 binden fazla kişiye direkt iş imkanı sağlayan ve toplamda 1 milyonun üzerinde kişiyi etkileyen, yıl içerisinde 70-80.000 civarında küçük, orta ve büyük ölçekli aktivite gerçekleştiren, yıllık 1.000.000 civarında günlük sigortalı personel çalıştıran bir endüstriyiz. 

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI

Her türlü iş dünyası toplantısı, eğitim, seminer, konferans, yurt içi ve yurt dışı teşvik ve motivasyon gezileri, kongre, fuar, festival, şov, konser ve düğünler, gala, etkinlik ve spor organizasyonları, sinema, iletişim ve yaratıcı endüstriler altında toplanan çok büyük bir endüstrinin temsilcileri olan 18 dernekten oluşan sektör bileşenleriyiz.

Mart 2020’de hayatımıza giren ve girdiği günden beri sağlığımızı, sosyal hayatımızı, işimizi, aşımızı, kısacası hayatın akışını derinden etkileyen pandemi kaynaklı krizi en ağır yaşayan sektörleriz. 

Pandemi ilanının hemen ardından tüm platform, kurum ve kuruluşlarla yaptığımız görüşmelerde defaatle dile getirdiğimiz gibi sektörümüz; henüz geçmiş yıllardan kaynaklı ekonomik ve sosyal sıkıntıları aşamamışken, maalesef daha önce hiç yaşamadığımız ölçek ve türde yeni bir krizle baş başa kaldı.

Sektörümüzün ayakta kalabilmesi, ülkemize katma değer üretebilmesi, sağladığı istihdamı koruyabilmesi, pandemi sonrasında hizmet üretebilmesi ve 2023 hedeflerini yakalayabilmesi şüphesiz alacağı desteklere ve faydalanabileceği teşvik paketlerine bağlıdır.

Krizin ilk günlerinde Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketinde bizim endüstrimizin de yer alması, elbette tarafımızdan memnuniyetle karşılanmış ve sektörümüz adına bir kazanım olarak kabul edilmiştir. Ancak, kısa çalışma ödeneği, vergilerin ertelenmesi, KDV ve stopaj düzenlemeleri vb. çalışma ve destekler, sektörümüze belli ölçüde nefes aldırmakla birlikte yaşanan krizin boyutlarına göre kısıtlı kalmıştır.

Bu aylarda başlaması beklenilen “turizm hareketi” kitlelere hitap eden her tür organizasyonlar ve çalışma alanı olarak göz önüne alındığında, kesinlikle hareketlilik beklenilmemektedir. Uluslararası şirketlerin çalışanlarına Haziran ayı sonuna kadar toplantı, etkinlik ve organizasyonlara katılım yasağı getirmiş olmaları da dikkatlerden kaçmamalıdır.

Bu sıkıntılı sürecin faaliyet alanımız açısından 2021 yılı sonu ve hatta 2022 yılına uzayabileceği göz önünde tutulduğunda, ticari hayatlarımıza devam edebilme olasılığımızın her geçen gün azaldığı anlaşılmaktadır.

Bizler faaliyetlerimizin başlaması durumunda her türlü tedbirin alınması konusunda üzerimize düşeni yapmakta kararlıyız. Bu amaçla sektörlerimizi temsil eden sivil toplum kuruluşları, kendi aralarında oluşturdukları komisyonlar ile “yeni normal” dönemde fuar, kongre ve etkinliklerin nasıl düzenlenebileceği üzerinde çok verimli çalışmalar yapmışlar, ilgili mercilere bu çalışmalarını sunmuşlardır. Sağlık Bakanlığımızın yönergeleri ile bu çalışmaların izdüşümü olarak alınacak önlemler eşliğinde faaliyetlerimize başlayacağımız günü sabırsızlıkla beklemekteyiz. Yapılan tüm araştırmalarda, salgından en fazla etkilenen sektörün turizm sektörü ve bu sektörün ülke ve şehir ekonomilerini besleyen, her alanda nitelikli insan kaynağı yetiştirmeye yüksek katkısı ile gözde segmentindeki endüstri üyeleri olarak, işlerin durma noktasına geldiği açıkça görülmektedir. 

Sektörümüzün öncelikli talepleri şunlardır: 

1.    Sektör bileşenleri için Kısa Çalışma Ödeneğinin (KÇÖ) 31.12.2021 tarihine kadar devam ettirilmesi,
2.    Kongre, toplantı, etkinlik ve fuar sektörü bileşenlerinin de aşılanma takviminde öne alınması, 
3.    Her türlü etkinlik ve organizasyonların açılış tarihlerinin belirlenmesi,
4.    Ertelenen kredi borçlarının vadesi gelmiş olsa bile sektörel faaliyetlerin başlayamaması nedeni ile faizsiz yapılandırılması,
5.    Sektörün nakit ihtiyacı için 2019 yılı ciromuz esas alınarak bu cironun en az %40’ı kadar bir meblağının bankalar üzerinden 2 yıl geri ödemesiz ve faizsiz şekilde sermaye olarak şirketlere enjekte edilmesi, 
6.    COVID-19 güvenli kongre, toplantı kriterleriyle organizasyonların yapılabilmesinin önünün açılması ve desteklenmesi
7.    Stopaj indirimi, 
8.    KDV indirimi,
9.    İşveren SGK prim desteği verilmesi, 
10.    SGK, KDV, muhtasar, kurumlar vergisi ve gelir vergisi tahakkuk, ödeme ve yapılandırmalarının en az 1 yıl olmak üzere faizsiz ertelenerek takip eden yıldan itibaren yapılandırılması,
11.    Salgından etkilenmiş turizm, etkinlik ve organizasyon sektör bileşenleri için sicil affı çıkarılması.

Her daim ülkesi için üretmeye, istihdamı korumaya ve ekonominin çarklarının dönmesi adına katkı sağlayan endüstrimiz, teşvik ve destek paketlerini alamaması durumunda; başlayan firma kapanmaları devam edecek ve özellikle kısa çalışma ödeneğinin korunamaması durumunda da nitelikli istihdam kaybı önlenemeyecektir.

Dünyanın önde gelen destinasyonları arasında ilk 10’a giren güzide şehrimiz İstanbul’umuzu, pandemi kaynaklı krizle birlikte dünyanın eşitlendiği bu dönemi fırsata çevirerek gerekli destek ve doğru stratejiler doğrultusunda tekrar hak ettiği şekilde konumlandırmak için göreve hazırız.  

Aşağıda isimleri bulunan endüstrileri temsil eden sivil toplum kuruluşları olarak, mevcut tecrübe ve insan kaynaklarımızı kaybetmeden bu süreçten çıkabilmek için var gücümüzle çalışacağımıza kamuoyu önünde söz veriyoruz. 

huseyin-kurt-002.jpg

AFYAD            Avrasya Fuar Yapımcıları Derneği
DPİD            Doğrudan Pazarlama İletişimcileri Derneği 
FSTD            Fuar Stand Tedarikçileri Derneği
I-MICE            Uluslararası Mice Endüstrisi Derneği
İSTAV            İstanbul Sanat Tanıtım Araştırma Vakfı
MPI            Uluslararası Toplantı Profesyonelleri Derneği
PCO            Profesyonel Kongre Organizatörleri Sivil İnisiyatifi
RYD            Reklam Yaratıcıları Derneği 
SITE            SITE Motivasyon Etkinlikleri Turizmi Yöneticileri Derneği
SSTD            Sergileme ve Stand Tasarımcıları Derneği
TEODER            Tüm Etkinlik ve Organizatörleri Derneği
TESIYAPDER    Televizyon ve Sinema Filmi Yapımcıları Derneği 
TETSED            Tüm Etkinlik Teknolojileri Sektörü Derneği
TUED            Uluslararası Etkinlikler Derneği
TÜHİD            Türkiye Halkla İlişkiler Derneği
UFYD            Uluslararası Fuar Yapımcıları Derneği
YEKON            Yaratıcı Endüstriler Konseyi Derneği
YEPUD            Yaratıcı Etkinlikler Planlama ve Uygulama Derneği 

8 Mayıs 2021 Cumartesi

Pandemi Boyunca İstanbul’da Açık Olan Yurtları Eyurtlar.com Açıkladı

2021 yılında eğitimin online alana taşındığı pandemi döneminde, bakanlıktan onay alarak yurtta belirli kişi kapasitesiyle hizmet vermeye devam eden yurtlar, herkes için merak konusu

Özellikle yurtdışından gelen öğrenciler ve yarı zamanlı yüz yüze eğitim gören uygulamalı üniversiteler için İstanbul yurtlar üzerinden yeni düzenlemeler yapılacak.

İstanbul’da 2021 Yılında Yurtlar Açık Mı?

İstanbul yurtları komisyonu, pandemi sürecinde yönetmeliğe uygun yeni yurt düzenlemeleri yapmaya başladı. Özellikle yaz döneminden sonra öğrencilerin konforlu ve dezenfekte edilmiş, geniş odalarda tek başına kalabilecekleri sağlığa yönelik çalışmalar ön planda tutuluyor. Bu süreçte yurt kapasitesi 400 kişiden 100 kişiye kadar düşerken, fiyatlar konusunda neler olacağı da öğrencileri ve ailelerini düşündürüyor olabilir.

İstanbul’da merkezi konuma bulunan yurtların 2021 yılında özel düzenlemelerle açılması bekleniyor. Henüz sağlık bakanlığından ve yurt komisyonundan karar çıkmasa da, öğrencilerin sosyal mesafe kurallarına uyabilecekleri, tek kişilik odaların olması beklenirken ortak alanların da kullanıma kapanarak yurdun açılma olasılığından Ekim dönemi için çalışmalara başlanacağı düşünülüyor. İstanbul özel yurtlar için düzenlemeler başladı.

İstanbul’da Pandemi Döneminde Kapalı Olan Yurtlar

İstanbul kız yurtları ve erkek yurtları pandemide, öğrencilerin online eğitime yönlendirilmesiyle tamamen kapatıldı. Ancak yeni dönemde aşıların tamamlanmasıyla birlikte açılmanın nasıl olacağı üzerine toplantılar başladı. Bu süreçte İstanbul yurt fiyatları üzerinden de düzenlemeler yapılarak, tek kişilik odaların fiyatları daha standart olacak şekilde düzenlenmeye başladı. Düzenlenen yurt ücretlerinden bazıları Eyurtlar.com üzerinden yayınlanırken, diğer yurt ücretlerinin de yakın zamanda güncellemesi bekleniyor.

2021 Ekim ayında yurtların açılması beklenirken, İstanbul Fatih yurtları ve Kadıköy yurtları üzerinden yeni yönetmelikler düzenlenerek, özellikle öğrencilerin konforlu ve sağlıklı bir eğitim alanı oluşturması hedefleniyor. Tek kişilik odalarda kimlerin kalacağı ve sağlık kontrollerinin nasıl düzenleneceği de herkes için merak konusu.

Fatih yurtlarını incelemek için: (https://www.eyurtlar.com/ilce/fatih-ozel-yurtlari/464)

İstanbul’da Yurtlarda Sağlık Kontrolü Yapılacak Mı?

2021 – 2022 yılında Fatih öğrenci yurdu ve İstanbul’un en büyük yurtlarının bulunduğu merkezi konumlarda, pandemi sürecinde açılacak olan yurt düzenlemeleri yeniden ele alınıyor. Özellikle öğrencilerin yurtta kalması ve yakın mesafe içinde olmaları salgının yayılmasına neden olabilir. Bunun için tek kişilik odalarda kalacak olan öğrencilere, ortak alanların da yasaklanması planlanıyor.

Tıpkı bir apartman düzenlemesi gibi herkesin odasının dışında görüşmesi ve dışarı çıkması sağlık bakanlığı tarafından açıklanan saatler içerisinde olabilecek. Aynı zamanda öğrencilere yurt kaydı oluşturulmadan önce sağlık kontrolleri yapılarak, korona testi yapıldıktan sonra yurda kabul edilmesi sağlanacaktır. Fatih erkek yurtları ve kız yurtları üzerinden yeni düzenlemeler yapılması hedefleniyor.

Karantinada Yurt Ücretleri Değişecek Mi?

Karantinada yapılan düzenlemelerle, yurt ücretlerinin de artacağı konuşuluyor. Özellikle odaların tek kişiliğe dönmesi ve 400 kişilik kapasiteye sahip yurtların 100 kişilik öğrenci kaydı oluşturması üzerine düzenlemeler yapılıyor. Standart ücretleri çok aşmadan, yeni ücret çizelgeleri de düzenleniyor. Fatih kız yurtları ve erkek yurtları üzerinden yapılan düzenlemeler, uçuk fiyatlar olmadan belirlenmeye özen gösterilerek düzenleniyor.

İstanbul yurt ücretleri yeni düzenlemeye göre tek kişilik odalarda uygulanacak. Üç ve dört kişilik odalar tamamen kapalı kalırken, kardeş olan aynı aile üyesi kişilerin de aynı odada kalabileceği şekilde düzenlemeler yapılacağı açıklanıyor. Fakat henüz yurtların 2021* 2022 eğitim öğretim döneminde açık olacağı bilinmiyor.

İstanbul’da Ulaşımı En Kolay Olan Yurtlar Hangileri?

Öğrenciler için ulaşım oldukça önemli. Bu süreçte İstanbul’un birçok yerine kolay erişim sağlayabilecek öğrencilerin kısa zamanda üniversiteye gidebilecekler, metro, otobüs, metrobüs ve vapur kullanımlarını kolaylaştıracak seçenekler sunan yurtlar bulunuyor. Fatih yurtları kolay ulaşım ve güvenilir semt özellikleri sunarak, öğrencilerin kısa zamanda fakültelerine ulaşabilecekleri merkezi konumda bulunuyor.

İstanbul merkezi konumda bulunan yurtlar, kolay lokasyon ve ulaşım seçenekleri sunarak, kısa zamanda fakülteye gidebileceğiniz seçenekler sunacaktır. Fatih, Kadıköy, Taksim, Avcılar, Levent gibi birçok semtte kolay ulaşabileceğiniz yurt konforundan yararlanabilirsiniz. Özel yurtlar uygun fiyatlarla yeni dönemlerine hazırlanıyor.

İstanbul’da Beş Yıldızlı Yurtlar Hangileri?

Beş yıldızlı yurtlar içinde spor salonu bulunan, AVM, kuaför ve kapalı havuza kadar tıpkı bir otel gibi düzenlenmiş seçenekler sunmaktadır. Özellikle İstanbul’un merkezi konumunda konforlu bir yurt hayatı yaşamak isteyenler için ferah odalar ve geniş sosyalleşme alanlarına yer verilmiş.

Beş yıldızlı yurtlar için en uygun seçenekler sunulurken, fiyat aralıkları da 2021 ve 2022 yılında öğrencilere yeni düzenlemelerle sunuluyor. Türkiye’nin en geniş yurt odalarına sahip İstanbul özel yurt seçeneklerini inceleyebilirsiniz.

İstanbul’da Yurt Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

Merkezi konumda olmasına herkes dikkat edecektir. Ancak yurdun odalarının ferahlığına ve sosyalleşme alanlarının nasıl olduğuna bakılması öğrencinin bütün zamanını geçirirken sıkılmadan keyifli bir eğitim süreci oluşturulmasına dikkat edilmelidir. Tek kişilik, iki kişilik ve üç kişilik odalara göre de odanın ferahlığına bakılması önemlidir.

İnternet donanımları, etüt odaları ve ulaşım imkanlarıyla birlikte sabah akşam yemek standartları da dikkate alınarak, öğrencilerin keyifli zaman geçirirken, eğitimlerine de adapte olabilecekleri imkanlarından yararlanmalarını sağlayacak seçenekler değerlendirmelidir. Konforlu, uygun fiyatlı ve merkezi konumlu İstanbul yurt seçeneklerini incelemeniz tavsiye edilir. Kadıköy yurtları fiyatlarıyla beraber link üzerinden inceleyebilirsiz.

Belirsizlik Turizmcinin Belini Büküyor

Antalya’nın turizmdeki en önemli destinasyonlarından birisi olan Kemer’de sessizlik yerini korurken, kapanma süreci sonrası hareketliliğin başlaması bekleniyor



KEMER / Belirsizlik Kemerli turizmcilerin en büyük düşüncesi. Bölgedeki açık otellerin özellikle Rusya’nın aldığı karar sonrası kapatması, kapalı otellerin açmak için açma sürelerini uzatması nedeniyle süren sessizlik, ülke içinde seyahat yasakları nedeniylede iç turizmde de bir durgunluk yaşanmasına neden oluyor.

Bölgedeki oteller her şeye rağmen hazırlıklarına devam ediyor. Turizmde aşı uygulaması hızlı bir şekilde sürerken, güvenli turizm sertifikası sektörün önemli bir artısı olarak yer alıyor ve güvenli turizm sertifikalı tesislerin sayıları da hızla artıyor. Öte yandan Kültür ve Turizm Bakanlığı, Turizm Sertifika Programını yerinde görmek için Rusya'dan gelecek heyeti ağırlamaya hazırlanıyor.
Kemerli otelcilere mikrofonumuzu uzattık.

KETAV (Kemer Tanıtım Vakfı) Başkanı Ulusoy Tatil Köyü Genel Müdürü Volkan Yorulmaz: “Bu iş biraz falcılığa döndü. Otelimizi ne zaman açacağımızı tam olarak bilmiyoruz. Gönül hemen açmak istiyor. Şimdilik 17 Mayıs diye bir tarih koyduk. Eğer tekrar kapanma, iç pazarda seyahatler yasak olura o zaman açmanın da anlamı yok. Çünkü diğer pazarların rakamsal olarak kimseyi doyuracağı yok. Yani bu dönem iç Pazar belirleyici olabilir. İnşallah haziran ayı gibi Ruslar da açılırsa Haziran ayı ile birlikte nefes alırız diye düşünüyorum. “

KETOB(Kemer Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği) Başkanı ve Limak Limra Otel Genel Müdürü Dinçer Sarıkaya:
“Turizmde bu kapanmaların sonucunda olumlu sonuçlar alacağımızı ümit ederek, Bakanımızın da söylediği gibi 1 Haziran’da hareketleneceğimizi de ümit ederek iyi bir sezon bekliyoruz. Kapanmadan dolayı Bayram rezervasyonları çok yoğun gelemese de kapanmanın ülkemize uğurlar getirmesini diliyorum. Yüksek sezon için yatırımlarımızı yapmaya çalışıyoruz. Şu anda bir öngörüde bulunmak çok zor. Tüm bu şartlara rağmen, bu sezon 2019’un % 50’sini yakalasak bize yeter diye düşünüyorum. Bu arada turizmi aşılama projesi de son derece başarılı bir şekilde devam ediyor. Neredeye personelimizin %80’ini aşılatmış durumdayız. Bu da sezonda gelecek olan misafirlerimizin son derece güvenli bir şekilde rezervasyonlarını yapmalarını sağlayacak. Bu başarıdır diye düşünüyorum. Gerçekten turizm çalışanı döviz girdisi sağlayacak en önemli sektörün temsilcileri olarak güvenli bir şekilde sezona girmemiz tüm dünyada başarılı bir şekilde uyguladığımızda gösterecek. “

KETOB (Kemer Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği) Başkan Yardımcısı ve Club Phaselis Rose Otel Genel Müdürü Şinasi Gürocak: “Biz 2021 sezonuna hazırlanmıştık ve hazırdık. Malum gelişmelerden dolayı 26 Nisan’da açmayı planladığımız otelimizin açılışını 217 Mayıs olarak tarihimizi değiştirdik. Bölgede her otelin şu an açılması ne kadar doğru, ne kadar gelen yolcunun otellere yayılması, tellerin doluluklarının nasıl olacağı da soru işareti. Bunun için açık oteller belirli bir doluluk alıyorlar. Mayıs’ın sonu 26 Nisan itibarı ile rezervasyonlarımızı almaya başladık. “

İstanbul’un gastronomi dünyası ve gece hayatında ezberler bozulacak

Lezzette “En Yeni”nin, ambiyansta “Eskinin Modernizmi”nin izini süren BOAZ, hazırlıklarını tamamladı


Akdeniz’in en seçkin lezzetlerini, İstanbul’un büyüleyici manzarasıyla yeniden tanımlayan BOAZ, İstanbul’un gastronomi dünyası ve gece hayatına çizgi dışı bir konsept kazandırmak için hazırlıklarını tamamladı. Asya ve Avrupa’nın birleştiği Kuruçeşme sahil yolunda, lezzet kaşifleri, konfor ve eğlence meraklıları ile müziğin ritmiyle yaşayanları tek adreste buluşturacak. Tam kapanmanın sona ermesiyle birlikte kapılarını açarak, misafirlerini her detayın düşünüldüğü sağlıklı, konforlu ve sıra dışı bir ortama davet edecek.

Pandemiye karşı üst düzey hijyen tedbirlerinin alındığı BOAZ, misafirlerini özel lezzetler ile Boğaziçi’nin büyüleyici manzarasının başrol oynadığı bir yolculuğa çıkaracak. Lezzette “En Yeni”nin, ambiyansta “Eskinin Modernizmi”nin izini süren yaklaşımıyla gastronomi ve eğlence dünyasına sınır ötesi bir yaklaşım getirecek.

Kuruçeşme sahil yolunda, sırtını leylaklar, erguvanlar ve asırlık ağaçlarla dolu koruya, yüzünü İstanbul Boğazı’na çeviren BOAZ, Akdeniz’in en seçkin lezzetlerini yeniden tanımlarken, ambiyansıyla da gastronomi ve eğlence dünyasında sınırları aşan bir yaklaşım sunacak. Methis Group’un 3 farklı markayı barındıran kompleksin odak noktasında yer alan BOAZ, tam kapanmanın ardından lezzet, eğlence ve müzik tutkunlarını ağırlamaya başlayacak. Ağırlıklı olarak Akdeniz Mutfağı’nın modern yorumlarının ve farklı tekniklerle hazırlanan kabuklu deniz ürünlerinin sunulacağı restoran, nezaketle tanımladığı sunumları ve el yapımı materyallerin kullanıldığı dekorasyonuyla da ezberleri bozacak.   

3 farklı markayı barındıran kompleksin odak noktası

BOAZ Restoran, Methis Group tarafından hayata geçirilen 3 farklı markayı barındıran bir kompleksin odak noktasında yer alıyor. 3 kattan oluşan kompleksin her birinde gastronomi ve eğlence dünyasında fark yaratan, ezber bozan bir anlayışın izleri yansıtılıyor. Kompleksin teras katında konumlanan BOAZ, Akdeniz mutfağının en seçkin lezzetleri ve ambiyansıyla gastronomi dünyası için sıra dışı bir yaklaşım sunuyor. İyi yemeğin izinden gidenler ile müzikte en yeni trendlerin takipçisi olanlar için her şeyin düşünüldüğü restoran, seçkin lezzetleri ve her masasında sunduğu farklı İstanbul manzarasıyla “restoran” kavramını yeniden tanımlıyor. 

Trüflü Levrek’ten Deniz Mahsülleri Linguine’e uzanan sıra dışı lezzetler

Şef Mahir Çelik imzası taşıyan spesiyalleri ve farklı ambiyansıyla 24 saat yaşayan bir mekân olan BOAZ’ın menüsünde, Akdeniz mutfağının en seçkin lezzetlerinin yanı sıra Ege’nin esintisi de yer alıyor. Deniz ürünleriyle hazırlanan Trüflü Levrek Ceviche, Trüflü Tarama gibi mezeleriyle bilinen meze alternatiflerine üst düzey boyut kazandırılan BOAZ’da, tuzda pişmiş somon ve levrek, ahtapot, karides, torik lakerdadan oluşan Karışık Balık Tabağı, ızgara enginar kalbi, taze tane bakla, taze kuşkonmaz ile hazırlanan Somon Füme Tabağı gibi çok özel spesiyaliteler başlangıç olarak sunuluyor. Ana yemekte Deniz Mahsülleri Linguine, Deniz Mahsülleri Paella gibi Akdeniz esintisi yaşatan lezzetlerin hâkimiyeti yer alıyor. 

Lezzettte “Yeni”nin, ambiyansta “Eskinin Modernizmi”nin izinden gidiyor

Sunduğu seçkin lezzetleriyle “En Yeni”nin izinden giden, ambiyansıyla “Eskinin Modernizmi”ni bugüne kazandıran BOAZ, dekorasyonuyla da fark yaratıyor. Retro akıma farklı bir bakış açısı kazandıran mekânın dekorasyonunda kullanılan her detay, tamamen el yapımı. Kapı girişinden, masalara, tabaklara ve yer döşemesine kadar her detayın el emeğiyle oya gibi işlendiği mekânda; mermer, ahşap ve halatın ağırlığı hissediliyor. Butik dokunuşlarla şekillendirilen mekânın ambiyansı mimari detaylarında saklı. 4 tonluk ağırlığa sahip Carrera mermer masaların yer döşemesi haline getirildiği mekân, özel tasarlanmış mobilyaları ve el emeği sunum takımlarıyla, konforlu ve ayrıcalıklı bir ortam sunuyor.

Yöresel ürünlerle mevsimsel lezzetler

Mevsimsel çok özel lezzetlerin BOAZ ayrıcalığıyla yorumladığı modern reçetelerde, yöresel ürünler kullanılıyor. Kereviz Antalya’dan, jumbo karides Bodrum’dan, tereyağı Trabzon’dan temin ediliyor. Mevsim meyveleri kullanılarak hazırlanan ve sıra dışı sunuma sahip olan kokteylleriyle tatlı ve ekşinin doruk noktalarını kadehte buluşturuyor. Grup ve şirketlere özel menülerin yer aldığı, çok özel toplantı ve etkinliklere de ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.

İstanbul Boğazı’ndan dünyaya uzanan bir yolculuk

Methis Group imzası taşıyan kompleksin orta katında yer alan Boudicca, 5 duyuya hitap eden unsurlarıyla clup tutkunlarını İstanbul Boğazı’ndan dünyaya uzanan bir seyahate çıkarmaya hazırlanıyor. Minimalist ve enerjik detayları içinde barındıran postmodern tasarımıyla clup dünyasına şaşırtıcı bir konfor kazandırmak için günleri sayıyor. Çok yakında eşsiz ortamını ile İstanbul manzarası eşliğinde müziğin ve lezzetin tadını çıkarmak isteyenleri buluşturacak. Panoramik deniz manzarası, imza kokteylleri, Akdeniz mutfağı ile dünya füzyon lezzetlerinin seçkisini sunan aperatifleri, usta DJ’lerin özel sunumlarıyla hazırlanan müzikleri ve sürpriz performansları ile de benzersiz bir deneyim yaşatacak. Kurum ve şirketlerin farklı organizasyonları için de aranılan adres olarak hizmet verecek.

Performans tutkunlarının yeni buluşma noktası

Kompleksin canlı performansların sunulduğu giriş katında yer alan Margaux Theatre, lezzetin yanı sıra müzik, eğlence ve performans tutkunları için sıra dışı bir ortam yaratacak. Nitelikli müziğin canlı performanslarının sunulacağı bu bölüm, çağdaş sanatçıları ağırlayacak. Alışılagelen sahne ve sunum kurgularının ötesinde bir konsepte sahip Margaux Theatre, eşsiz lezzetleri, özel kokteylleri ile canlı müzik ve eğlencenin keyfine üst düzey bir boyut kazandıracak. Çok özel ses ve taze hava iklimlendirme yatırımına sahip olan mekânda performans sevenler, iyi lezzet ve iyi müziğin sağlıklı bir ortamda sunulduğu bu özel deneyimler yaşayacaklar. 

BOAZ’ın menüsünde öne çıkan lezzetler şöyle:

DENİZDEN ÇIKAN MEZELER
Kırmızı Soğanlı Bodrum Ahtapot Salatası
Torik Lakerda
Avokadolu Karides
Somon Gravlax 
Trüflü Levrek Ceviche
Akya Pastırma 
Trüflü Tarama
Ekşi Elmalı Levrek Marin

USTA MEZELER
Taze Kişnişli Dövme Patlıcan
Tahinli Patlıcan Mütebbel 
İsli Peynirli Trüflü Girit Ezmesi
Manda Yoğurtlu Ekşi Acılı Atom
Kaymaklı Vişneli Pancar 
Cunda Ezmesi
Dökme Fava
Günün Mezesi 

SOĞUK BALIK BAŞLANGIÇLAR
Beyaz Şarap Sirkesiyle Marine Deniz Levreği 
Ahtapot Carpaccio 
Karışık Balık Tabağı Tuzda Pişmiş Somon ve Levrek, Ahtapot, Karides, Torik Lakerda
Somon Füme Tabağı Izgara Enginar Kalbi, Taze Tane Bakla, Taze Kuşkonmaz 
Buzda İstiridye 

ARA SICAKLAR
Ahtapot Kokoreç
Ada Çaylı Kalamar Tava
Deniz Mahsülleri Şevketi Bostan
Karışık Balık Köftesi 
Kaptan Kalamarı 
Az Acılı Soslu Körpe Kalamar
Izgara Sebzeli Deniz Mahsülleri Tabağı (2 Kişilik)
Sarımsaklı Izgara Kalamar
Vongole Marinara 

KABUKLU DENİZ ÜRÜNLERİ
Böcek - Izgara veya Söğüş 
Istakoz - Izgara veya Söğüş
Kral Yengeç 
Beyaz Şarap Soslu Kum Midye
Jumbo Karides

ANA YEMEKLER
Kağıtta Levrek 
Fileto Deniz Levreği 
Mürekkepli Balık Buğulama 
Fırında Pişmiş Çıtır Barbunya 
Safranlı Dil Balığı
Kuzu İncik Mantarlı Risotto
Deniz Mahsülleri Linguine 
Deniz Mahsülleri Paella 


TOGG Avrupa’ya ilk adımını Almanya’dan atıyor

Küresel mobilite dünyasının yeni liginde Türkiye’yi temsil eden TOGG, kullanıcı odaklı yaklaşımla oluşturup, dünyada tescil ettirdiği use-case mobility™ değer zincirini Avrupa’ya taşıyor


Almanya’nın 12 inovasyon merkezinden biri olan Stuttgart’taki de:hub’da Kullanıcı Araştırmaları Merkezi kurmak için başvuru yapan TOGG, küresel kullanıcıların beklentilerine uygun mobilite çözümleri geliştirecek. ‘Bir otomobilden fazlası’ mottosuyla kendi mobilite ekosistemini kuran TOGG, küresel rekabetteki yerini Avrupa’daki faaliyetleriyle güçlendiriyor. TOGG, Almanya’nın 12 inovasyon merkezinden biri olan Stuttgart’taki de:hub’da tamamına sahip olduğu, TOGG Europe GmbH adıyla şirket kurmak için başvurusunu yaptı. TOGG’un Avrupa’ya açılan ilk kapısı olacak TOGG Europe GmbH’ın en temel faaliyetlerinden biri de kullanıcı araştırmaları olacak. 

Stuttgart’taki merkez TOGG’un dünyada ticari marka olarak tescillediği kullanıcı odaklı, akıllı, empatik, bağlantılı, otonom, paylaşımlı ve elektrikli mobilite kavramlarını temsil eden use-case mobility™ kavramının uygulama alanlarından biri olacak.  Yeni trendlerin ortaya çıkardığı, kullanıcı ihtiyaç ve beklentilere uygun mobilite çözümleri geliştirilecek olan merkezde bu alandaki ortaklıkların ve yeni iş modellerinin geliştirilmesi yönünde de faaliyetlerde bulunulacak. TOGG Europe, aynı zamanda nesnelerin interneti, büyük veri, dijital işgücü ve yapay zekâ konularındaki çalışmalar için de önemli bir üs olacak. 

TOGG’un şirket için seçtiği Stuttgart bölgesi, yenilikçi ruhu ile Almanya'nın en önemli iş ve ekonomi merkezi konumunda. Almanya’nın 12 inovasyon merkezinden biri olan Stuttgart’taki de:hub, akıllı ürünler, mobilite ve endüstri 4.0'ı çevreleyen yenilikçi çözümler oluşturan Stuttgart’ın dijital ekosistemine dahil olma imkânı sağlıyor. “Geleceğin endüstrileri” konusuna odaklanan Stuttgart’taki inovasyon merkezinde uluslararası, ulusal ve bölgesel 40’ın üzerinde şirket ve start-up faaliyet gösteriyor. Almanya’daki 12 inovasyon merkezinin çatısı olan de:hub ekosistemine, kurulduğu 2017 yılından bu yana 2500’ü aşkın start-up, 2000’i aşkın küçük ve orta ölçekli işletme, 100’ü aşkın araştırma enstitüsü ve 350’yi aşkın uluslararası şirket dahil oldu. Türkiye’nin küresel rekabette akıllı teknolojiler üreten markası olma hedefiyle çalışmalarını aralıksız sürdüren TOGG, üretime başlayacağı 2022 yılı itibarıyla Avrupa’nın klasik olmayan doğuştan elektrikli ilk SUV üreticisi olacak. TOGG, 2030 yılına kadar ortak platformda elektrikli ve bağlantılı 5 farklı model üretecek. 


Tekne Tutkunları Anlık Olarak Teknelerin Müsaitlik Durumunu Öğrenebilecek

Türkiye’nin lider tekne kiralama platformu viravira.co, sektördeki en büyük sorunlardan biri olan gerçek zamanlı veri akışı olmamasına çözüm olan Knot sistemini hayata geçirdi


Knot, gerçek zamanlı fiyat ve müsaitlik verilerine yer vererek, tekne kiralamadaki zaman kaybını önlüyor. Türkiye dahil 41 farklı ülkede 11 bin kiralık tekne ile hizmet veren Türkiye’nin lider deniz deneyimleri platformu viravira.co, hazırlıkları bir yılı aşkın süredir devam eden Knot isimli sistemini devreye aldı. 11 bin tekne ile her gün artan ilan sayısına hızlı cevap verebilmek için geliştirilen Knot sayesinde tekne sahipleri ve charter firmaları tekne bilgilerini, ödeme detaylarını, müsaitlik ve sezonsal fiyat bilgilerini hem viravira.co kullanıcılarıyla hem de fiziksel acentaları ile paylaşabilecek. Tüketici verilerinin telefon veya e-posta ile paylaşıldığı, hataya açık sor-sat modeline son vermek adına geliştirilen Knot ile tekne sahipleri kendilerine gelen rezervasyon taleplerini yönetebilecek veya ödeme alabilecek. Denizcilikte hız birimi anlamına da gelen Knot, tekne sahipleri ve tüketicilere kolaylık sağlayarak rezervasyon işlemlerini de hızlandıracak. Bu sistemle ortalama rezervasyon süresini 2/3 oranında kısaltan Knot, aynı zamanda 7/24 rezervasyon yapılabilmesine de imkan tanıyor.

Son teknoloji kullanılarak geliştirildi

Tekne sahiplerinin ihtiyaçları doğrultusunda mikro servis mimarisi ve son teknolojiler kullanılarak hayata geçirilen Knot, hem büyük filoların hem de tek teknesi olan işletmecilerin rahatlıkla kullanabileceği şekilde tasarlandı. Knot’ın yüzde 100 mobil ve tablet uyumlu olması sayesinde tekne sahipleri denizdeyken de rezervasyonlarını kolaylıkla yönetebilecek.

Hazırlıkları bir yıldır devam eden Knot projesi hakkında konuşan viravira.co’nun Kurucu Ortağı ve CEO’su Baran Yıldırım şunları ifade etti: “Knot ile yat turizmi sektörünün en büyük sorununa çözüm ürettik. Knot’ı misafirlerimizin hızlı bir şekilde rezervasyon yapabilmesi ve tekne sahiplerinin satış ve pazarlama süreçlerini daha kolay yönetebilmesi için tasarladık. Knot ile tekne sahipleri tek tıkla müsait tarihlerini kapatabiliyor, saniyeler içerisinde taleplere onay ya da opsiyon verebiliyor. Hiçbir talebin gözden kaçırılmaması için sistemi e-posta altyapısı ve gerçek zamanlı bildirim sistemiyle de destekliyoruz. Knot’ın bir diğer avantajı ise şu; tekne sahipleri gelip, bizi aramadan teknelerini sisteme kaydedebiliyor ve gerekli doğrulama süreçlerini tamamladıktan sonra yaklaşık 1,5 milyon kişilik kullanıcı havuzumuza erişim sağlayabiliyor. Bu sayede tekne sahiplerinin reklam giderlerini de yüzde 50’ye varan oranda azaltıyoruz. Otel, uçak bileti veya araç kiralama gibi dikeylerde gerçek zamanlı veri sağlanırken bugüne kadar yat turizmi alanında böyle bir süreç yürütülemiyordu. Knot ile tekne sahipleri tüm verilerini anlık olarak hem viravira.co kullanıcıları hem de fiziksel acentaları ile paylaşabilecek.”

Yürüyüşten En Etkili Fayda Sağlamanın 9 Kuralı!

Özellikle son bir yıldır günlük yaşantımızı derinden etkileyen ve fiziksel aktivitelerimizi büyük ölçüde kesintiye uğratan Covid pandemisi, hareketsizliğe bağlı kilo alımı ve genel sağlık sorunları için yüksek risk oluşturuyor


Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı, Spor Hekimi Prof. Dr. Tolga Aydoğ, pandemi sürecinde hareketsiz kalmaktan kaçınılması, evde de olsa mutlaka düzenli egzersiz yapmaya dikkat edilmesi gerektiğini belirterek “Egzersizin kalp, kemikler, kaslar, immün sistem, ruh hali, uyku üzerine olumlu etkisi çok uzun zamanlardan beri bilinmektedir. Ancak sağlık açısından bu sistemler üzerine etkileri gösterebilmesi için egzersizin aynen ilaç gibi yeterli sayıda, şiddette ve çeşitlilikte yapılması gerekmektedir. Hiç egzersiz yapmayan biri çok düşük şiddet ve sürede bile egzersize başlarsa ciddi olumlu katkılar görmeye başlar. Dolayısıyla ister yürüyün, ister koşun ama mutlaka hareket edin.” diyor. Prof. Dr. Tolga Aydoğ, 10 Mayıs Dünya Hareket Et Günü kapsamında yaptığı açıklamada, yürüyüşten etkili sonuç almanın 9 püf noktasını ve yürüme ile harcanan kaloriyi belirleyen 4 noktayı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

fizik-tedavi-ve-rehabilitasyon-uzmani-spor-hekimi-prof-dr-tolga-aydogkosuyuruyusspor.jpg

Yürürken mutlaka süre tutun

Yetişkin bireylerde kardiyovasküler sistem için haftada en az 5 gün 30 dakika orta tempo ya da haftada en az 3 gün 25 dakika şiddetli tempoda yürüme önerilmektedir. Eski önerilerde bu yürüyüşlerin 10’ar dakikadan uzun olması tavsiye edilirken, son önerilerde kısa olması da kabul edilmektedir. Bu süreleri uzatmanın önemli bir yolu adım sayar ya da benzer telefon aplikasyonlarını kullanmaktır, bunları kullanan bireylerde ek motivasyona bağlı günlük aktivite artışları görülmektedir.   

Su içmeyi ihmal etmeyin

Yürürken terle kaybettiğiniz suyun yerine konması sağlık ve performans açısından oldukça önemlidir. Susama hissi genelde vücut suyunun yüzde 2’si kayıp olduğunda başladığından dolayı özellikle sıcak ve nemli havalarda su içmeyi susama hissine bırakmamak gerekir. Aksi takdirde kalbin çalışma kapasitesi ve performans aşağıya düşer. 

fizik-tedavi-ve-rehabilitasyon-uzmani-spor-hekimi-prof-dr-tolga-aydogkosuyuruyusspor-001.jpgKalp atış hızınızı ve nefesinizi kontrol edin

Orta tempolu bir yürüyüşte kişi kolaylıkla konuşabilecek düzeydedir. Eğer bu tempo bile fazla geldi ise, temponuzu düşürüp şarkı söyleyebilecek düzeye çekin (bu durumda günlük yürüme sürenizi uzatmanız gerekecektir), eğer cümle kuramaz hale gelirseniz biliniz ki temponuzu yükseltmişsinizdir. Şiddetli tempoya çıkıp, kısa kısa konuşur duruma geldi iseniz, bu düzeyde devam etmek genel sağlık sorunu olan bireylerde problem yaratabilir. Genelde vücut yürüme hızını kendi otomatik olarak belirler, buna uymaya özen gösterin.  

Sağlıklı ayakkabı ve ter emen kıyafetler tercih edin

Fizik Tedavi Uzmanı ve Spor Hekimi Prof. Dr. Tolga Aydoğ “Yürürken tek ihtiyacınız ayağınızı sıkmayan ve rahat ettiğiniz hafif bir ayakkabı. Ayakkabınızın görselliğine değil, ayağınızın içinde rahat etmesine dikkat edin. Eğer basış sorununuz var ise özel ayakkabı veya tabanlıkla yürümeye özen gösterin. Ayrıca sıcakta yürüyecekseniz ter emen kıyafetler kullanmaya özen gösterin. 

Yürüme hızınızı artırmak için uğraşın

Daha hızlı ama küçük adımlar atmak hızınızı artırır. Müzik dinliyor ve buradaki ritimle adımınızı ayarlıyorsanız, daha hızlı şarkılar seçin ki adım sayınız ve dolayısı ile hızınız artsın. Yürüme ile ilgili yapılan araştırmalar; özellikle yaşlılarda yürüme hızının genel sağlık ve yaşam süresi ile doğrudan ilintili olduğunu, 70 yaşından ileri bireylerin yürüme hızını 3 km/saatten 5’e çıkardığında yaşam süresinin uzadığını ortaya koyuyor. 

fizik-tedavi-ve-rehabilitasyon-uzmani-spor-hekimi-prof-dr-tolga-aydogkosuyuruyusspor-002.jpgYürürken ayak parmaklarınızla vücudunuzu ittirin, kollarınızı hızlı sallayın, dik yürüyün

Özellikle gerideki ayağınızın parmakları ile kendinizi öne ve yukarı doğru itmeniz yürümeyi daha verimli ve hızlı yapacaktır. Postürünüzün ideal pozisyonda olması akciğerlerinizin daha verimli havalanmasına olanak sağlayacaktır. Kollarınızı hızlı sallama da hızınızı artırmada size ciddi katkı sağlar.

Koşu bandında yürüyecekseniz bu kurala mutlaka uyun!

Prof. Dr. Tolga Aydoğ, evde koşu bandında yürüyenler için mutlaka dikkat edilmesi gereken kuralları şöyle anlatıyor: “Egzersizin doğru planlanmaması maalesef yarardan çok zarar verebilir. En kolay egzersiz şekli olan yürüme koşu bantları ile evlere sokulmuştur. Bu aletlerle evde yürüyüş ve koşu yapılması, kişinin egzersize uyumunu artırabileceği gibi, mevsim ve saha şartlarını olabildiğince standardize etmekte, egzersiz yapmayı kısıtlayıcı yağmur, kar, çamur, soğuk ve kirli hava gibi sorunları ortadan kaldırmaktadır. Ancak piyasada çok çeşitli koşu bantları bulunduğundan bunların performans ve sağlık açısından özellikleri çok farklıdır. Bazılarının şok emme sistemi yetersiz olup bunlar üzerinde yüksek hızlarda koşu yapılmamalıdır. Yine aynı şekilde ayakkabısız yürüme ve koşma da hiç kimse için önerilmez ama özellikle kilolu ve bacaklarında sağlık sorunları olan bireylerde egzersizle ilgili sorunlara yol açıp yaralanmalarına neden olabilir.”

Mümkünse toprakta yürüyün

Beton zemin gibi yerlerde yürümek eklemler açısından sorun yaratmaktadır, ancak trambolin gibi aşırı şok absorban zeminlerde yürümek de ciddi denge sorunlarına ve buna bağlı düşmelere neden olabilir. Dolayısı ile tartan pist, toprak gibi orta düzeyde şok emen zeminler en sağlıklı olanlardır. Kişinin egzersiz yaparken sorun yaşamaması buna devamı için en önemli şart olduğu için bu hususlar her daim akılda tutulmalıdır. 

Kalp ve akciğer sorununuz varsa soğukta yürümeyin

Özellikle kalp ve akciğer sorunu olan bireylerde soğuk ve kirli hava sorunlarının artmasına neden olur. Soğuk hava kalp ve periferik damarlarda kanlanmayı olumsuz etkilerken, kirli hava akciğer havalanmasını kötü etkileyebilir. Dolayısı ile genel sağlığı sorunlu bireylerin bu tarz havalarda spor yaparken daha da dikkatli olması gerekir. 


ITB Berlin Seyahat ve Turizm Deklarasyonu yayınlandı

ITB Berlin, politika yapıcılara eylem için çağrı yaparak küresel seyahat endüstrisinden net bir mesaj gönderiyor

Küresel seyahat endüstrisi CEO'ları, salgının bu zamanlarında güvenli seyahatin hızla yeniden açılması için aşılama ve test kapasitesinin genişletilmesini talep ediyor ve sürdürülebilirliği, eşit fırsatları ve dijital hizmetleri iyileştirmek için siyasi destek çağrısında bulunuyor.

Daha önce siyasi kararlar, seyahatleri hiçbir zaman koronavirüs salgını sırasında olduğu kadar ciddi şekilde etkilememişti. ITB Berlin Seyahat ve Turizm Beyannamesi (PDF, 2,5 MB) ile , Dünyanın Önde Gelen Seyahat Ticaret Fuarı, ilk kez, ulusal ve uluslararası seyahat endüstrisi liderlerinin ekonomik iyileşme için talep ettiği somut önlemleri kısaca özetliyor. Bununla birlikte ticaret fuarı, sektörden net bir mesaj veriyor ve turizmin birçok alanından liderlere sözlerini söyleme fırsatı veriyor. Çevrimiçi bir broşürde derlenen ve bir videoda sunulan tepkileri, talepleri ve önerileri, siyasi karar vericilere krizin ve gelecekteki zorlukların üstesinden gelmek için acil olarak ihtiyaç duyulan yönelim ve fikirleri sağlar.

Koronavirüs salgını, havayolları, tur operatörleri, otel endüstrisi ve kruvaziyer hatlarından teknoloji sağlayıcılarına, OTA'lara ve turizm derneklerine kadar küresel seyahat endüstrisinin tüm parçalarını sıkı sıkıya tutuyor. Buna uygun olarak, ITB Berlin Seyahat ve Turizm Deklarasyonu sektörün bir kesitini yansıtıyor ve etkisini ve alaka düzeyini etkileyici bir şekilde vurguluyor. Pandeminin bu zamanlarında turizmin yeniden açılması için somut önlemleri adlandırmanın yanı sıra, liderler ayrıca sürdürülebilirliği, eşit fırsatları ve dijital hizmetleri iyileştirme çağrısında bulunuyor.

  • Alman Seyahat Derneği'nin (DRV) başkanı Norbert Fiebig, mümkün olan en kısa sürede tekrar güvenli bir seyahat sağlamak için uluslararası kabul görmüş bir dijital aşı sertifikası ve tek tip bir test prosedürünün uygulanmasını talep ediyor.
  • Hyatt başkanı ve CEO'su Mark S. Hoplamazian, aşılama, test etme ve temas takibini anahtar olarak görüyor.
  • Uber CEO'su Dara Khosrowshahi için güvenlik de çok önemlidir. Covid aşılarının mümkün olan en kısa sürede genişletilmesi çağrısında bulunuyor.
  • Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi'nin (WTTC) başkanı ve CEO'su Gloria Guevara Manzo'ya göre, uluslararası kabul görmüş bir dijital aşı sertifikasına ek olarak, verimli uluslararası hareketlilik protokolleri uluslararası seyahatin yeniden başlatılmasına yardımcı olabilir.
  • HomeToGo'nun CEO'su Patrick Andrae, en güvenli konaklama türleri arasında oldukları için tatil dairelerinin önce yeniden açılması çağrısında bulunuyor.

Sürdürülebilirliğe odaklanın

Şüphesiz, salgın tüm endüstri için bir kırılmaya işaret ediyor.

  • Celebrity Cruises'ın başkanı ve CEO'su Lisa Lutoff-Perlo, gelecekteki zorlukların üstesinden gelebilmek için gelecekteki krizlerle yüzleşmek için daha iyi bir hazırlık yapılması gerektiğini söylüyor:

          "Geleceğin farklı görünmesi gerekiyor.

  • Delta CEO'su Ed Bastian için koruma çevre kilit bir rol oynamaktadır: "Toplu olarak karşılaştığımız en acil sorunlardan biri sürdürülebilirliktir." Buna göre, şu anda tartışılan havacılık önlemleri sürdürülebilir bir geleceğe yatırım yapmak için teşvikler oluşturmalıdır.
  • Seyahat ve Turizm İşbirliği'nin bir parçası olan National Blacks'in kurucusu ve CEO'su Stephanie M. Jones, sektörde büyümelerini ve sürdürülebilirliğini sağlamaya yardımcı olmak için turizmde daha fazla çeşitlilik, kapsayıcılık ve eşitlik fırsatları çağrısında bulunuyor.
  • Dialogshift'in kurucusu ve CEO'su Olga Heuser, politika yapıcıların sektöre farklı bir bakış açısı getirmesi gerektiğine inanıyor: “Uzun vadede, turizm politikasını ekonomi politikasına genel ekonomik performanstaki payını yansıtacak şekilde dahil etmeliyiz ve işgücü piyasası için önemi. "

Bu endüstri liderlerinin beyanlarından açık olan şey, kapsamlı güvenlik önlemleri, test kapasitesi ve artan aşılama sayılarıyla, turizm endüstrisinin acilen ihtiyaç duyulan toparlanmasının başarılı olabileceğidir. Şimdi, sektöre yeni beklentileri mümkün olan en kısa sürede sunmak politika yapıcılara kalmıştır.

POYD ( Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği) Başkanı Ülkay Atmaca “ŞU ANDA YEGÂNE PAZARIMIZ UKRAYNA!”

ANTALYA- Tam kapanmanın sonunda ışık olacaksa doğru bir karar olduğunu söyleyen Atmaca, Güveni Turizm sertifikası olan ve şu an açık olan turizm tesislerinde aşılamanın tüm hızıyla devam ettiğini söyledi.


Seyahat kısıtlamaları kaldırıldığında ciddi bir turizm hareketi bekliyoruz!

“Kapanma sonu iyi olacaksa çok doğru bir karar olarak değerlendiriyorum. Umarım bu kapanma süresi sonrası her şey normale döner. Vakalar azalıyor ölüm sayısı azalıyor. Aşı önemli. Bu konuda turizm personelinin aşılanması devam ediyor. Turizm işletme belgesi olan, Güveni Turizm sertifikası olan ve şu an açık olan turizm tesislerinde aşılama devam ediyor. Buralarda aşılanmanın mayıs sonuna kadar bitmesi planlanıyor. Seyahat kısıtlamaları kaldırıldığında ciddi bir turizm hareketi bekliyoruz.”

Güvenli turizm sertifikası önemli

“Açan otellerin bir çoğu kapattı. Bazı oteller de kısa çalışma ödeneği uzatılınca devam kararı verdiler. Bu arada geçen sene açmayan oteller güvenli turizm sertifikası almak için uğraşıyorlar. 30 oda ve üzeri mutlaka güvenli turizm sertifikası almak zorunda. Antalya’da 600’e yakın tesisin Güvenli turizm sertifikası aldığını görüyoruz. Türkiye genelinde bu sayı 3 bin 250 civarında.”

Şu anda yegâne pazarımız Ukrayna!

“Seyahat nedeniyle İç Pazar kapandı. Talep var, insanlar arıyor soruyor. Muhtemelen kapanma nedeniyle bayramda da bir hareketlilik beklemiyoruz. Şu anda yegâne pazarımız Ukrayna. Yavaş yavaş İsrail başladı büyük rakamlar değil. Bu arada Polonya’dan da az da olsa turistler geliyor. Şu anda benim Genel Müdür olarak görev yaptığım Innvista Hotel açık ve 18 oda var. “

Rusya pazarı çok önemli

“Rusya Pazarı bizim için çok önemli. Tek duamız Rusya’nın 1 Haziran’da açılması. Bununla ilgili yoğun bir diplomasi trafiği olduğunu duyuyoruz. Rusya’nın mutlaka açılması lazım. En hızlı hareket edilecek Pazar Rusya. Bu yüzden umudumuz önce Ruya’nın açılması. Çok ciddi denetimler var. “

4 Mayıs 2021 Salı

Nusr-Et Amerika’da da Büyümeye Devam Ediyor

Türkiye’den çıkan ve başarısı tüm dünyaya yayılan; 6 ülkede 24 restoranı ve 2 bin çalışanıyla hizmet sunan Nusr-Et, pandemi döneminde yürüttüğü titiz çalışmalarla büyümeye ve yatırımlarına devam ediyor. Nusr-Et’in 24’üncü restoranı 29 Nisan’da Beverly Hills’da kapılarını açtı. 


Dünyanın dört bir yanında yeme-içme yatırımlarına hız kesmeden devam eden     Nus-ret’in global marka olma yolculuğundaki 24’üncü restoranı 29 Nisan’da Beverly Hills’da açıldı. 150 kişilik kapasiteye sahip yeni restoran, iç mekan ve bahçe kısmı olmak üzere 2 bölümden oluşuyor. Dallas’ta 3 Mart’ta açılan restoranın ardından Amerika’daki 5’inci restoran olma özelliğini taşıyan Beverly Hills, ikonik “Golden Triangle” içindeki Canon Drive’da yer alıyor. 
Tüm Nus-ret restoranlarının önemli simgelerinden olan tezgah ve ürünün ön planda olduğu Açık Mutfak konseptiyle, etler özel bir sergileme alanında “sanat objeleri” formunda sunulacak. Misafirler, özel pişirme teknikleri kullanılarak hazırlanan en kaliteli et seçkilerini, Nusr-et imzasını taşıyan yaratıcı yemek sunumları ile deneyimleyebilecek. 
Estetik, samimiyet, aşinalık kavramlarıyla şekillenen restoranın dekorasyonu, yemek deneyimini ön plana çıkaracak şekilde zamansız ve modern bir çizgide tasarlandı. Özgün mimari tasarımıyla öne çıkan restorandaki kırmızı kapı ve seramikler Nusret Gökçe’nin doğduğu bölgeden esinlenilerek hazırlandı. 

Restoranın en önemli özelliklerinden biri de ülkemizin ünü dünyaya yayılmış ünlü foto muhabirlerinden büyük usta Ara Güler’in eserlerine yer veren özel bir sergileme alanına sahip olması. Türkiye’de kültür ve sanata önemli katkılar sağlayan Doğuş Grubu’nun hayata geçirdiği Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi ve Ara Güler Müzesi iş birliğiyle Ara Güler’in fotoğraflarından oluşan özel bir seçki de restoranın duvarlarında yer alıyor. 
Diğer tüm Nusr-Et restoranlarında olduğu gibi Covid-19 tedbirlerinin en üst düzeyde uygulandığı Nusr-Et Beverly Hills, her gün gerçekleşecek canlı DJ performansı ile eğlenceli ve unutulmaz anlar deneyimlemek isteyen misafirlerini bekliyor. 
Adres: 184 -88 N Canon Drive 90210 Beverly Hills / Kaliforniya / Amerika

Telefon: +1 (310) 921-5935

14 Nisan 2021 Çarşamba

GEYİKLİ ZEYTİNYAĞI MARKALAŞIYOR

TURİZMİN SESİ

Geyikli Bölgesi’nin önde gelen zeytinyağı üreticilerinden Olivoyage Zeytinyağları markasının kurucusu Oya Zingal, Geyikli Zeytinyağı’nın, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından verilen resmi coğrafi işaret onayını almasının Geyikli Zeytinyağları’nın markalaşma süreci için son derece önemli olduğunu ve bunun sadece üreticilere değil tüm bölgeye ekonomik fayda sağlayacağını söyledi.


Türkiye’deki kaliteli zeytinyağı üretiminin önemli merkezlerinden biri olan Geyikli bölgesine özgü Geyikli Zeytinyağı’nın geçtiğimiz günlerde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından verilen resmi coğrafi işaret onayını alarak markalaşma yolunda önemli bir adım atması bölgede büyük heyecan yarattı. 2019 yılı verilerine göre Çanakkale’de toplam 307.257 dekar alanda zeytinlik bulunuyor. Bu zeytinliklerin yaklaşık yüzde 30,33’ünü kapsayan Geyikli yöresi ise zengin aromalı zeytinyağları ile Türkiye’deki önemli kaliteli zeytinyağı üretim merkezlerinden biri.

Geyikli’deki zeytinliklerden toplanan zeytinlerden üretilen zeytinyağlarının yüksek kalitesi ve ayırt edici bir özelliğe sahip olması birkaç nedene bağlanıyor. Bunlardan biri coğrafi bölgenin Akdeniz iklimiyle Karadeniz arasında bir geçiş iklimi özelliği göstermesi ve yıl boyu değişik şiddetlerde ve yönlerde rüzgâr alması. Ayrıca açık denizden gelen yüksek oranda oksijen ve iyot içeren havanın etkisiyle bölgede yetişen zeytinler, yavaş ve geç olgunlaşıyor. Zeytinlerin yavaş olgunlaşması ise aroma bileşenlerinin daha zengin ve yoğun bir şekilde sentezlenmesini sağlıyor.

Geyikli Bölgesi’nin önde gelen zeytinyağı üreticilerinden Olivoyage Zeytinyağları markasının kurucusu Oya Zingal yaptığı değerlendirmede Geyikli Zeytinyağı’nın coğrafi işaret onayı almasının markalaşma süreci açısından çok önemli olduğunu vurgulayarak,  bu durumun sadece üreticilere değil tüm bölgeye ekonomik fayda sağlayacağı görüşünü dile getirdi.

Geyikli’nin çok özel bir destinasyon olduğunu belirten Oya Zingal, “ Toprağın bize cömertçe sunduğu zeytinler coğrafi özellikler ve iklim şartlarının da etkisi ile özenli ellerde çok yüksek kalitede bir zeytinyağı haline geliyor. Coğrafi işareti çok önemsiyorum ve son derece umutlu bir gelişme olarak değerlendiriyorum.” dedi.  Yerel üretimin ve kırsal kalkınmanın desteklenmesinin aynı zamanda geleneksel üretim bilgisinin korunması açısından da çok kıymetli olduğuna değinen Oya Zingal “Coğrafi işaretler, üreticiye pazarlama konusunda destek sağlamanın yanı sıra tüketiciye de kalite güvencesi veriyor. Bir sonraki adım olarak uluslararası tescillerin alınmasının ihracat gücümüze çok olumlu katkılar sağlayacağını düşünüyorum ” şeklinde konuştu.

Geyikli Zeytinyağı’nın coğrafi işaret onayı almasının Geyikli için büyük önem taşıdığına dikkat çeken Geyikli Belediye Başkanı “Mevlüt Oruçoğlu“ ise konuyla ilgili olarak,
“ Uzmanlar Geyikli Zeytinyağı’nın  dünyanın en kaliteli zeytinyağları kategorisinde olduğu konusunda görüş birliğinde. Çok şanslı bir coğrafyada yaşıyoruz ve bu şansı en doğru şekilde kullanmakla sorumluyuz. Zeytinyağımız yüksek katma değeri ile hem ulusal hem uluslararası pazarlarda çok ciddi bir potansiyele sahip. Coğrafi işaret, bu potansiyelin her anlamda en doğru şekilde değerlendirilmesi, bölge üreticilerinin ürettiği kaliteli ürünlerin pazarda hak ettiği değeri bulması açısından son derece önemli. Coğrafi işaret tanıtım anlamında da elimizi güçlendiren önemli bir faktör. Zeytinyağımızın markalaşmasını desteklemek için elimizden geleni yapacağız. Geyikli Belediyesi olarak bu seneki hasat şenliğini 4 günlük bir zeytin festivaline dönüştürmeyi hedefliyoruz.” dedi.



12 Nisan 2021 Pazartesi

600 bin Çankırılıya ‘dönün’ çağrısı

TURİZMİN SESİ


Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hayrettin Çelikten, OSB’lerinde 6’ncı bölge teşvik imkânlarının sunulduğu Çankırı’da yatırımların arttığını belirterek, özellikle Ankara ve İstanbul’a göçen hemşerilerine ‘Şehrinize dönün’ çağrısı yaptı. Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) her hafta bir Anadolu şehrini gündeme getirdiği ‘Türkiye Ekonomiyi Konuşuyor’ programında bu kez Çankırı konuşuldu. EGD Başkanı Celal Toprak ve EGD Temsilciler Koordinatörü Şener Meral’in moderatörlüğünde görüntülü platformda yayınlanan programda Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Hayrettin Çelikten gazetecilerin sorularını yanıtladı.


OSB’LER 6’NCI BÖLGE TEŞVİKLERİNDEN YARARLANIYOR

Çankırı TSO Başkanı Çelikten, geçmişte gelirini sadece tarım ve hayvancılık sektöründen elde eden Çankırı’nın bölgesel teşvikler sonrası önemli miktarda sanayi yatırımı aldığını, son dönemde turizmde de önemli atılımlar yapıldığını söyledi. İş imkânlarının kısıtlı olduğu dönemde Çankırı’nın başta İstanbul ve Ankara’ya olmak üzere birçok kente göç verdiğini hatırlatan Çelikten, “Şimdi hemşerilerimize hem yatırım yapmaları hem de kendi şehirlerinde çalışmaları için çağrıda bulunuyoruz. 4’ü aktif olmak üzere 6 OSB’mizde yatırımlar hızla artıyor. 2 bin kişiye yakın istihdam sağlayan bir Japon markasından yatırım aldık. Bu yatırım uluslararası yatırımları da özendirir nitelikte. 6’ncı bölgenin teşvik imkânlarından yararlanan şehrimizde yatırım ve bu yatırımlarda çalışmak üzere hemşerilerimize ‘Şehrinize dönün’ çağrısı yapıyoruz. Bunun için yerel yönetimimizin konut ve altyapı üretmesini talep ediyoruz” dedi.

ANKARA ARTIK ÇARŞI DEĞİL PAZAR  

Çankırı’nın 400 kilometrekarelik daire içerisinde Türkiye’nin yüzde 50 nüfusa sahip bölgesine hitap edebildiğini anlatan Çelikten, “Geçmişte Ankara’yı çarşı olarak gören bir Çankırı vardı. Bugün Ankara’yı ürettiklerimizi satacağımız pazar olarak görüyoruz. Örneğin kereste ve mobilya sektöründeki 60 bin işletme Başkent için sıkıntı yaratmaya başladı. Biz bunların Çankırı’ya taşınmasına talibiz” diye konuştu.

YERELDEN KONUT, MERKEZDEN DEMİRYOLU TALEBİ

Çankırı’da ihracatın son 10 yılda 18 milyon dolardan 262 milyon dolara çıktığına vurgu yapan Çelikten, şehirdeki sanayi kuruluşlarında çalışmak üzere dışarıdan 3 binin üzerinde çalışanın her gün servislerle gidiş-geliş yaptığını, bunun da üretimi olumsuz etkilediğini belirterek, “Konut üretimini artırmak zorundayız. Yanı sıra ürettiğimiz ürünleri limanlara karayoluyla ulaştırıyoruz. Bu da ihracatçımızın maliyetlerini hayli arttırıyor. Demiryolunu etkin kullanarak limanlara ulaşımı sağlayacak düzenleme için DDY ile görüşmelerimiz sürüyor. Ekonomi yönetiminden bu alanda öncelik bekliyoruz. Sanayinin yanı sıra son yıllarda turizmde de önemli mesafeler kat ettik. Tuz mağaraları, kaplıcalar, otantik evler, yamaç paraşütü gibi özelliklerimizi ön plana çıkararak turizmden de gelir elde etmeye başladık. Şehrimizi daha çok tanıtarak gelir çeşitliliği sağlamayı hedefliyoruz” diye konuştu. 

8 Nisan 2021 Perşembe

Park Dedeman Kastamonu Açıldı

Dedeman Hotels & Resorts International’ın yeni oteli “Park Dedeman Kastamonu” hizmete açıldı. 

Turizm sektöründe yarım asrı aşkın tecrübesiyle misafirlerini ‘Geleneksel Dedeman Misafirperverliği’ ile ağırlayan “Dedeman Hotels & Resorts International”, yeni otelini Kastamonu’da açtı. Park Dedeman markası ile Kastamonu’da 5 Nisan 2021 tarihi itibariyle hizmet vermeye başlayan otel, yüksek yatak ve toplantı odası kapasitesi ile iş dünyasının beklentilerinin yanı sıra, bölgenin düğün ve kongre salonu ihtiyacını da karşılayacak. 

            


KAS Proje İnşaat ve Yatırım A.Ş. tarafından hayata geçirilen KastaMall Alışveriş Merkezi ve Rezidans Karma Projesi içinde yer alan Park Dedeman Kastamonu, bu konumu ile konuklarına modadan yeme içmeye kadar, geniş bir yelpazede hazırlanmış modern mağazalardan faydalanma imkânı da sunacak. Ankara ve İstanbul istikametinden şehre girişte bulunan kavşakta yer alan, havaalanına 11 km, Ilgaz Kayak Merkezi’ne ise 35 km uzaklıkta bulunan Park Dedeman Kastamonu, şehir, orman ve Ilgaz Dağı manzaralı toplam 150 odası, 300 yatak kapasitesi ve 1.100 metrekare toplantı ve etkinlik alanı ile bölgenin ilk ve tek uluslararası markalı oteli olarak misafirlerini ağırlayacak.


Dedeman kalitesi ile konuklarını ağırlayan Park Dedeman otellerine bir yenisini daha eklemenin heyecanını yaşadıklarını belirten Dedeman Hotels & Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman, zincirin yeni halkası ile ilgili olarak; “Yeni otelimizi 2018 yılında ‘Türk Dünyası Kültür Başkenti’ seçilen Kastamonu’da açmış olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Park Dedeman Kastamonu, bölgenin ilk ve tek uluslararası markalı oteli olma özelliğini taşıyor. Yer aldığımız her bölgede olduğu gibi Kastamonu’da da Dedeman markası olarak bölgenin kültür turizmini artırmak ilk önceliğimiz olacak. Bu misyon ile çalışmalarımız devam ederken, bugün itibariyle misafir ağırlamalarımız ve rezervasyonlarımız başladı” dedi. 

Ali Yıldız: “Dedeman markası hem projemize hem ilimize büyük değer katacaktır”
KAS Proje İnşaat ve Yatırım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yıldız, Park Dedeman Kastamonu’nun hizmete girmesi ile ilgili; “KastaMall projemiz sadece bölgeyi değil çevre illeri de besleyecek karma bir yapıya sahip. Konaklama hizmetinin yanında, toplantı, kongre, yemek, nikâh, düğün salonları ve spor salonları ile hizmet verecek Park Dedeman Kastamonu, bölgeye ve dolayısıyla çevresine her anlamda bir farklılık getirecek. Kalite ile özdeşleşen Dedeman markasının ilimiz ve projemizde yer almasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Park Dedeman Kastamonu, KastaMall projesine de büyük değer katacaktır” dedi.   Bölgenin en büyük salonuna sahip olan Park Dedeman Kastamonu’da, 600 kişilik balo salonuna ek, farklı ölçülerde 5 toplantı odası, fitness salonu, kapalı yüzme havuzu, sauna, hamam ve masaj salonları da yer alıyor. Bölgedeki yatak kapasitesine katkı sağlayacak olan “Park Dedeman Kastamonu”, özellikle kongre, nişan, düğün ya da iş sebebiyle gelen grupların Kastamonu’da konaklamasına fırsat yaratacak.

Kültürel ve doğal güzellikler Kastamonu’da iç içe
Yaklaşık 375 bin nüfusa sahip Kastamonu, tarihi, kültürel yerleri ve doğasıyla ilgi çekiyor. Yüzde 65'i ormanla kaplı, geniş flora ve faunaya sahip olan Kastamonu, aynı zamanda çeşitli yaban hayvanlarına ev sahipliği yapıyor. 170 kilometrelik kıyısıyla Karadeniz’in en uzun sahil şeridinin bulunduğu Kastamonu, dünyanın en önemli kanyonlarından biri olan Valla Kanyonu, dünyanın en büyük mağaralarından Ilgarini Mağarası, Gideros Koyu ve şelaleleri gibi doğal zenginlikleriyle biliniyor.