
Otantik ve Seçkin Bir Konaklama Deneyimi
Hotel Komana Binbirdirek, bulunduğu bölgenin zengin mimari ve kültürel mirasını yansıtan, otantik bir konaklama deneyimi sunuyor. Değerli mimar Neslihan Zeynep Uysal tarafından restore edilen otel, Binbirdirek Sarnıcı'nın üzerine inşa edilmesiyle geçmişle bugünü birleştiren güçlü bir hikaye sunuyor. Otelde özel olarak tasarlanan Taş Oda, sarnıcın tarihini yansıtan eşsiz bir mekan olarak konuklarına ilham verici etkinlik ve toplantı alanı sağlıyor. Uluslararası standartlarda hizmet sunan bu özel otel, tarihi değerlere ilgi duyan seyahatseverler için dikkat çekici bir tercih imkanı sunuyor.

Hotel Komana Binbirdirek'in, tarihin dokusunu günümüze taşıyan Taş Oda, otelin özgün atmosferini taçlandırarak, konuklarının zihninde silinmeyecek özel bir hatıra bırakacak. Binbirdirek Sarnıcı'nın hemen üzerinde yer alan bu eşsiz mekân, sarnıcın tarihi katmanlarıyla otelin mimarisinin iç içe geçtiği, adeta geçmişle günümüzün kesiştiği bir durak niteliğinde. Bu büyüleyici alan, otelin özgün dekorasyonuyla birleşerek konuklarına ilham verici bir etkinlik ve toplantı alanı sunuyor.İstanbul'un tarihi kalbinde konumlanan bu özel otel, uluslararası standartlarda seçkin hizmet anlayışını benimseyerek misafirlerine sadece bir konaklama değil, beklentilerin ötesinde ayrıcalıklı bir deneyim vadediyor. Bu misyonuyla, tarihi ve kültürel değerlere ilgi duyan seyahatseverler için özgün bir tercih olarak öne çıkıyor. Hotel Komana Binbirdirek, Cistern, Oak ve Chinar Süitleri ile lüks ve tarihin zarif dokusunu bir araya getirirken, Linden, Pine, Cedar, Florentine, Fleur De Lys, Acanthus, Chestnut, Mulberry ve Maple odaları ferah bir atmosfer sunuyor. Otel, konforlu konaklamanın yanı sıra, özel restoranlarıyla da misafirlere ayrıcalıklı bir deneyim vaat ediyor. L’entrée, kafe, bar ve brasserie konseptlerini bir arada sunarak, Binbirdirek Sarnıcı'nın mistik atmosferini zarafetle harmanlayan eşsiz bir mekan. Zengin menüsüyle her damak zevkine hitap eden L’entrée, unutulmaz anlar için ideal bir adres sunuyor.Hotel Komana Binbirdirek'in Sentez Rooftop Restaurant, farklı tatların ve kültürlerin bir sentezini sunan özgün bir mutfak anlayışına sahip. Anadolu ve Akdeniz mutfağından ilham alan menüsü, yerel lezzetleri ustalıkla harmanlayarak misafirlere damaklarda iz bırakan bir gastronomi deneyimi sunmayı hedefliyor. Ayrıca, restoran Boğaziçi, Marmara Denizi, Ayasofya ve Sultanahmet Camii'nin büyüleyici manzaralarını misafirleriyle buluşturuyor. Hotel, sanatsal zenginliğiyle de dikkat çekiyor.
İstanbul'un Kalbinde Bir Kültür ve Sanat Molası
Hotel Komana Binbirdirek, sanatsal zenginliğiyle İstanbul'un kalbinde tarihi ve çağdaş sanatı bir araya getiriyor. Ekrem Yalçındağ'ın "Natures" ve "Infinity" gibi eserleri, Derya Geylani Vuruşan'ın cam çalışmaları ve Gözde Can Köroğlu'nun "Mirror" dizisi, otelin atmosferine derinlik katıyor. AA Mimarlık’ın liderliğindeki dekorasyon süreci, mekâna çağdaş bir zarafet sunarken, Ebru Erke’nin çay seçkileri konuk deneyimini zenginleştiriyor. Assouline yayınları ve seçkin markaların katkılarıyla Hotel Komana Binbirdirek, sadece bir konaklama değil, kültür ve sanatla örülmüş ilham verici bir yaşam alanı sunuyor.Hotel Komana Binbirdirek, mimari ve tarihsel dokusunun yanı sıra alanında fark yaratan yaratıcı isimlerin katkılarıyla şekilleniyor. Ayşe Torfilli'nin yönettiği AA Mimarlık’ın dekorasyonu mekâna çağdaş zarafet sunarken, Ebru Erke’nin çay seçkileri konuk deneyimine sofistike bir dokunuş katıyor. Assouline yayınları ve seçkin markalar otelin estetik dünyasına özgü izler bırakıyor. Geçmişi modern inceliklerle harmanlayan otel, İstanbul’un kalbinde kültür, sanat ve misafirperverliği bir araya getirerek ilham verici bir yaşam alanı sunuyor.Nahide Büyükkaymakçı’nın çalışmaları; Nükhet Boz, Pırıl Güleşçi ve Esma Dereboy’un sanata ve tasarıma kattığı değer, Hotel Komana Binbirdirek’in her köşesinde hissedilen zarafetin ve karakterin önemli parçaları olarak öne çıkıyor.Hotel Komana Binbirdirek, geçmişin izlerini bugünün incelikleriyle harmanlayan yapısıyla, İstanbul’un kalbinde kültür, sanat ve misafirperverliğin zarif bir bileşimini sunuyor. Açık Holding’in vizyoner yaklaşımıyla hayata geçirilen bu özgün otel, sadece bir konaklama noktası değil, aynı zamanda tarih ve estetikle örülmüş, ilham verici bir yaşam alanı olarak konuklarını ağırlamaya hazır.









Club Med Palmiye’de, 478 odalı begonvillerle çevrili Villagio ile 242 odalı deniz kenarındaki Hotel bölümü, Studio MHNA tarafından Akdeniz sahilleri, Anadolu medeniyetleri ve geleneksel Türk el sanatları ile hat sanatından ilham alınarak yeniden tasarlandı.Villagio bölümündeki odalar, açık tonlardaki ahşap mobilyalar ve doğal taş zeminlerle yenilenerek modern bir görünüme kavuştu. Hotel alanı ise “marina chic” konseptiyle yenilenerek odalar, lobi, bar ve kapalı restoran bölümlerinde mavi tonlar ve zarif detaylarla yeniden dekore edildi.
Yenileme çalışmaları devam eden tesiste, önümüzdeki dönemde Hotel bölümünün tüm odaları, açık büfe restoranı ve havuz barı baştan sona yenilenecek. Villagio bölümünde ise restoran ve bar alanlarının dönüşümü tamamlanacak, ayrıca deniz manzaralı yeni bir yoga pavilyonu tesise kazandırılacak.Club Med Türkiye Genel Müdürü Özlem Tosun, gerçekleştirilen yenileme çalışmasına ilişkin olarak şunları söyledi: “Yıllardır misafirlerimizin gönlünde özel bir yere sahip olan Palmiye’yi, bugünün beklenti ve ihtiyaçlarına göre yeniden tasarlamak bizim için heyecan verici bir yolculuktu. Akdeniz’in kalbinde, modern ve özgün bir tatil deneyimi sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.”











Açılışta yayıncılık dünyasına dair mesajlar verildi
Türkiye Yayıncılar Birliği Genel Sekreteri Nazlı Berivan Ak ise yayıncılığın zorlu koşullarına dikkat çekerek, “Bağımsız yayıncılığımız dünya standartlarında işler üretiyor. Ancak üretim maliyetlerinin arttığı, okuma alışkanlıklarının değiştiği bir dönemde, kültür politikalarının sürdürülebilirliği her zamankinden daha kritik. Kitap fuarları, bu ekosistemin nefes aldığı alanlardır” ifadelerini kullandı.











