16 Eylül 2017 Cumartesi

Likya Yolu Ultra Maratonu, Binlerce Yıllık Patikalarda 23 Eylül’de Başlıyor!

Türkiye’nin en uzun ve en zorlu maratonu olan “Likya Yolu Ultra Maratonu” bu yıl 6. kez, 23-30 Eylül tarihleri arasında koşuluyor. Fethiye Kayaköy’den başlayıp Antalya Çıralı’da sona erecek maraton dünyanın farklı noktalarından spor ve doğa severi bir araya getirecek.

Etkileyici tarihi dokusu ve büyüleyici doğal güzelliği ile “Likya Yolu”  dünyanın en iyi  rotalarından biri olarak diğer ultra maraton rotaları arasında öne çıkıyor.  Toplam 509 km uzunluğundaki Tarihi Likya Yolu'nun yaklaşık 230 km'lik bölümünü kapsayan ve her gün bir etabı koşularak 6 günde tamamlanacak olan Likya Yolu Ultra Maratonu (LYUM), parkurunun içinde barındırdığı ayırt edici özellikler ile dünyadaki benzersiz ultra maraton destinasyonlarından biri olarak tanımlanıyor. Bu spora gönül vermiş koşucular için hepsi ayrı birer cazibe unsuru olan yüksek zorluk derecesi, büyüleyici tarihsel dokusu ve eşsiz doğal güzellikleri ile LYUM, katılımcılara unutamayacakları bir deneyimi vaat ediyor. Yarış direktörlüğünü dünyada birçok ultra maratonu tamamlamış olan Prof. Dr. Taner Damcı’nın üstlendiği Likya Yolu Ultra Maratonu, 6 farklı kategorisi ile herkese bu maratonun bir parçası olma ve heyecanlı atmosferi yaşama imkanı sunuyor. Under Armour, Garmin, Antur Mice, Acıbadem Mobil sağlık hizmetleri, Arvento mobil takip sistemleri ve Argos’un desteği ile Ultra Maraton, Dicovery 6G, Takım Yarışları ve Likya Trail Series kategorileri 70K, 37,5K ve 16,5K olmak üzere 6 farklı kategoride gerçekleşecek Likya Yolu Ultra Maratonu ile farklı mesafeler, koşullar ve zorluk derecelerinde, yeni başlayandan profesyonel sporculara kadar herkes için uygun bir kategori var. 

Bu eşsiz maceraya dahil olmak için son birkaç gün. Detaylı bilgi ve yarış sırasında yapılacak canlı bağlantılarla takipte kalmak için www.likyayoluultramaratonu.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Değişime Koşan Kadınlar - TOG Genç Kadın Fonu Likya Yolu Ultra Maratonu Kampanyası:
TOG Genç Kadın Fonu koşucuları 23 – 30 Eylül 2017 tarihleri arasında Likya Yolu Ultra Maratonu’nda üniversiteli genç kadınların eğitim masrafları için koşuyor. Ayşe Tolga ‘da  TOG Genç Kadın Fonu’nu desteklemek için Likya Yolu Ultra Maratonu’nda 16,5K kategorisini koşacak.

Ultra Maraton (23 - 30 Eylül)
Sporcuların yarış boyunca tüm ihtiyaçlarını sırt çantalarında taşıdıkları, bireysel strateji planı yapmalarını gerektiren, fiziksel ve zihinsel kapasitelerini zorlayacakları, toplam 6 etapta yaklaşık 230 km'lik zorlu bir parkurda müthiş bir mücadele. Koşucular yarış boyunca kullanacağı yiyeceğini kendi getirecek ve yarış süresince sırt çantasında taşıyacaktır, Su ise kamp alanında ve parkur içinde belirli aralıklarla, yetecek miktarda organizasyon tarafından sağlanıyor.

Discovery 6G (23 - 30 Eylül)
Bir ultra maratonun gerçekten ne demek olduğunu, kendi sınırlarının nerede başladığını merak eden koşucular keşif etabında ultra maratoncularla yarışma imkanı buldular. Keşif etabında yarışacak koşucular her gün ortalama 15-20 km olmak üzere 6 gün boyunca 120 km koşuyorlar. Yiyecek-içecek ihtiyacı, organizasyon tarafından karşılanacak olan koşuculara, eşya ve diğer malzemelerinin taşınması konusunda da destek veriliyor. 

Takım Yarışları (29 - 30 Eylül)
Şirketlere özel bu kategoride takım ruhunu zor şartlarda test etmek için bulunmaz bir fırsat sunuluyor. Min 2 max 3’er kişilik takımlardan oluşacak ekipler 16,5KM Musa Dağı kategorisinde yarışacaklar. 

Likya Trail Series (29 - 30 Eylül)
Bu kategoride katılımcılar 3 farklı özel parkurdan birini seçerek yarışabilecekler. Kendi içinde 16.5K, 37.5K, 70K olarak 3’e ayrılan kategori de katılımcılar, Gelidonya Feneri ve Musa Dağı’ndan geçerek Çıralı’da sona erecek eşsiz bir rotada yarışacaklar.

14 Eylül 2017 Perşembe

EMITT, katılımcı sayısını geçen yıla oranla yüzde 25 artırdı

Dünyanın en büyük beş turizm fuarı arasında yer alan 22. Uluslararası Doğu Akdeniz Turizm ve Seyahat Fuarı – EMITT, 25 – 28 Ocak 2018 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. 80’in üzerinde ülkeden 5.000 firma ve markayı bir araya getirmeyi hedefleyen EMITT 2018, geçen yıla oranla katılımcı sayısını şimdiden yüzde 25 artırdı. Turizm sektörüne ışık tutan EMITT, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Türk Hava Yolları’nın kurumsal sponsorluğunda, KOSGEB’in desteğiyle ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) ve Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği’nin (TYD) iş ortaklığında düzenlenecek. Fuar, her yıl olduğu gibi bu yıl da renkli etkinliklere ev sahipliği yapacak.

Fuar süresince düzenlenecek olan Hosted Buyer ( davetli tur operatörü) Programı’na bu yıl Asya, Avrupa, Uzakdoğu, Latin Amerika dahil 81 ülkeden 550 davetli tur operatörü katılacak. Program ile uluslararası alanda yeni satın alma, iş geliştirme, yeni iş ve işbirliği fırsatları oluşturan EMITT 2018, bu yıl 70.000 ziyaretçiyi ağırlamayı hedefliyor. Türkiye’nin lider sektörlerinde lider fuarlar düzenleyen ITE Turkey bünyesinde yer alan EUF – E Uluslararası Fuarcılık tarafından organize edilen Uluslararası Doğu Akdeniz Turizm ve Seyahat Fuarı – EMITT; 25 – 28 Ocak 2018 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Türk Hava Yolları’nın kurumsal sponsorluğunda, KOSGEB’in desteğiyle ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) ve Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği’nin (TYD) iş ortaklığında düzenlenen fuara dünyanın dört bir tarafından katılım hızla devam ediyor. Geçen yıla oranla katılımcı sayısını yüzde 25 artıran EMITT 2018’e 81 ülkeden turizm profesyonelinin gelmesi hedefleniyor. 

Hosted Buyer (davetli tur operatörü) Programı’nın bu yıl da devam ettiği fuar, turizm sektörü temsilcilerine uluslararası alanda iş geliştirme, yeni satın alma, yeni iş ve iş birliği fırsatları yaratıyor. Program dahilinde Asya, Avrupa, Uzakdoğu ve Latin Amerika ülkelerinden 550 davetli tur operatörünün katılması bekleniyor. 

EMITT 2018’e gösterilen yoğun ilgiden memnun olduklarını belirten ITE Turkey Turizm & Seyahat & Moda Grup Direktörü Hacer Aydın: “Ülkemiz turizm sektörü yükselişini sürdürürken, sektörde önemli bir role sahip EMITT fuarı da katılımcı sayısını artırmaya ve bünyesine yeni ülkeler katmaya devam ediyor. EMITT, sadece Türk turizm sektörünün değil, dünya turizm sektörünün de en büyük buluşma noktalarından birisi… Fuara daha dört ay olmasına rağmen katılımcı sayımızı geçen 

yıla oranla yüzde 25 artırmayı başardık. Fuar yaklaştıkça bu sayının yüzde 30’a kadar çıkacağını düşünüyoruz. Fuarımız turizm sektörü temsilcilerini dünyanın dört bir yanından gelen meslektaşlarıyla buluşturuyor. Bu yıl da Hosted Buyer (davetli tur operatörü) Programı’nı düzenliyoruz. Program kapsamında fuarda bu yıl 81 ülkeden 550 sektör temsilcisini ağırlayacağız. Asya, Avrupa, Uzakdoğu ve Latin Amerika ülkelerinden firmalar EMITT’e yoğun ilgi gösteriyor ve programa başvuruda bulunuyor” dedi. 

Hacer Aydın “Katılımcı olarak fuarımızda yer alacak ülkeler bu yıl da renkli etkinlikler ile ülkelerini tanıtmaya çalışacak EMITT Türkiye’nin tüm bölgelerinin kültürel zenginliklerinin de tanıtıldığı bir platform.. Biz de kendi yörelerimize özgü etkinliklerle ülkemizin tüm bölgelerini Dünya’ya bir kez daha tanıtacağız. Türkiye’nin EMITT’te ayrıca otel destek ekipmanlarının bulunduğu salonumuzu bu yıl daha da büyüttük. Böylece sektöre hitap eden bu firmalar daha geniş bir platforma ulaşmış olacak. Bunun yanı sıra Kış turizmi Özel Bölümü, Outdoor Turizmi Özel Bölümü tatil tutkunları için  yüzlerce seçenek sunacak.” dedi.Her yıl dünyanın ve Türkiye’nin farklı bölgelerinden, turizm profesyonellerini, turizm belde ve kuruluşlarını, ziyaretçilerle buluşturan EMITT, bu yıl da 25 – 28 Ocak 2018’de Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek.

Kore’yi ilk 7 ayda 14 bin 648 Türk turist ziyaret etti

İş turizminde iddialı olan Kore, “Teşvikli Kore Turlarını” tanıttı. 
Kore Turizm Organizasyonu (KTO) Kongre ve İş Turizmi Departmanı Daire Başkanı Kim Kap Soo, 2016 yılında 26 bin 541 Türk turistin Kore’yi ziyaret ettiğini, bu yılın ilk yedi ayında ise bu rakamın 14 bine ulaştığına dikkat çekti.  Kim Kap Soo, Türkiye’yi abi olarak gören Kore ile Türkiye arasındaki turizm ilişkilerini geliştirmek istediklerini söyledi.KTO İstanbul Şube Müdürü Jae Sang Lee de, firmaların Kore’ye yönelik teşvik turlarına KTO olarak verdikleri destekleri anlattı. 


Kore Cumhuriyeti Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulan Kore Turizm Organizasyonu (KTO), Kore -Türkiye diplomatik ilişkilerinin 60.yılında “Teşvikli Kore Turları Tanıtımı’’ toplantısı düzenledi. Kore Turizm Organizasyonu Kongre ve İş Turizmi Departmanı Daire Başkanı Kim Kap Soo ve İstanbul Şube Müdürü Jae Sang Lee’nin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, Teşvikli Kore Turlarının tanıtımı yapılırken, sektördeki fırsatlar ile ülkenin tarihi ve turistik yerleri, güzellikleri de paylaşıldı. Toplantıda konuşan Kore Turizm Organizasyonu Kongre ve İş Turizmi Departmanı Daire Başkanı Kim Kap Soo, Kore turizmi açısından Türkiye’nin önemli bir ülke olduğunu kaydetti. Özellikle Asya, Avrupa, Afrika gibi büyük kıtaların kesişim noktasında yer alan İstanbul’un büyük bir potansiyele sahip olduğunu dile getiren Kim Kap Soo, turizmde Kore ile Türkiye arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesini arzu ettiklerini ve bu yönde çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti. Kore turizminin Çin, Japonya ve Asya merkezli olarak geliştiğine işaret eden Kim Kap Soo, yeni pazarlar konusunda çalışmaların tüm hızıyla devam ettiğini belirtti.  

“Türkiye’yi abi olarak görüyoruz”

Korelilerin savaş zamanında Türkiye’nin yaptığı yardımları asla unutmadığını belirten Kim Kap Soo, konuşmasına şöyle devam etti: “Koreliler, Kore’nin bu kadar gelişmesinde hayatlarını feda eden Türk kardeşlerinin payı olduğunu düşünmektedirler. Korece hiyong kelimesi abi demek. Kore’nin zor zamanlarında bize yardımda bulunan Türkiye’yi abi olarak görüyoruz. Kore’nin teknik alt yapısı ve yeni fikirleri ile Türkiye’nin doğal kaynakları ve insan gücünü birleştirerek çok büyük bir sinerji yaratarak güçlü bir etki oluşturabileceğimizi düşünüyorum. Önümüzdeki günlerde sadece turizm ilişkilerini değil çeşitli iş birliktelikleri geliştirmesi gerektiğini düşünüyoruz.”

Kore’yi ziyaret eden Türk turist sayısında her geçen gün artış olduğuna dikkat çeken Kim Kap Soo, 2014 yılında Kore’yi ziyaret eden Türk turist sayısının 26 bin 274 kişi olduğunu bu rakamın 2015 yılında 23 bin 440’a, 2016 yılında 26 bin 541’e ulaştığını söyledi. Kim Kap Soo, bu yılın ilk altı ayında ise Kore’yi ziyaret eden Türk turist sayısının 14 bin 648 kişi olduğunu belirterek, “2017 yılsonuna kadar Kore’yi ziyaret eden Türk turist sayısının 30 bin kişi olması beklenmektedir” dedi. 

İş turizmi ile dikkat çekiyor

Kore’nin özellikle iş turizmi ile öne çıktığını ifade eden Kim Kap Soo, Kore’de iş turizminin her yıl gelişim gösterdiğini belirtti. Jae Sang Lee, şöyle devam etti: “UIA’nın verilerine göre Kore, 2014 yılında 636 iş turizmine ev sahipliği yaparak dünya dördüncüsü olmuştur. 2015 yılında dünya genelinde gerçekleşen 12 bin 350 adet iş turizmi faaliyetinin 891’ine ev sahipliği yaparak dünya ikincisi, 2016 yılında ise dünya genelinde 11 bin kongrenin 997’isine ev sahipliği yaparak dünya birincisi olmuştur. Kore, gelişmiş bir sanayi ülkesi olduğu için kongre ve iş turizminde aktif rol üstlenmek istemektedir. Kore, teşvikli turlar ve toplantılar pazarında daha çok aktif olmayı planlamaktadır.”

Teşvikli turlar motivasyonu artırıyor

Toplantının diğer bir konuşmacısı olan Kore Turizm Organizasyonu İstanbul Şube Müdürü Jae Sang Lee de teşvikli turlara verdikleri destekler hakkında bilgi verdi. Kore’ye düzenlenen teşvikli turlar ile birlikte ziyaretçi sayısının her yıl arttığını söyleyen Jae Sang Lee, 2015 yılında 180 bin kişi, 2016 yılında 270 bin kişi, 2017 yılının ilk yarısında ise 110 bin kişinin teşvik turları ile ülkeye geldiğini ifade eden Jae Sang Lee, konuşmasına şöyle devam etti:“Genellikle sigorta şirketleri, Satış ve Pazarlama şirketleri çalışanlarına bu tarz teşvikli turlar hediye ederek çalışanlarının motivasyonunu artırmayı amaçlamaktadır. Kore Turizm Organizasyonunun Teşvikli Turlara desteği genellikle en az 10 kişilik yabancı gruplara 2 günlük Kore ziyareti gerçekleştirmesi durumunda en üst düzeyde destek vererek Kore’nin imajına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. 

Şu ana kadar Çin, Japonya, Tayvan, Vietnam, Singapur, Malezya, Endonezya gibi yakın ülkelerden sigorta şirketleri, bankalar ve satış firmaların ziyaretleri gerçekleşmiştir. En çok ziyaret edilen şehirler ve turlar Seul, Pusan, Jeju adası, Everland ziyareti, doğa turlarıdır. Kore’yi ziyaret eden misafirlerimize en uygun ve gerçek Kore deneyimini yaşamaları için yardımcı olmaya çalışmaktayız. Sağladığımız bazı teşviklerden de bahsetmek isteriz. En az 10 kişilik ziyaretlerde Kore tanıtım videoları ve çeşitli hediyeler ile Kore gösterilerine katılım sağlıyoruz. En az 50 kişilik ziyaretlerde ise havaalanında ya da etkinliklerin gerçekleştirileceği mekanlarda hoş geldiniz karşılamaları ve hediyeler veriyoruz. En az 300 kişilik ziyaretlerde talebe göre desteklerde de bulunuyoruz.”

Dünya Turizm Örgütü’ne yeni Genel Sekreter

Taleb Rıfai’den sonra BM Dünya Turizm Örgütü’nün genel sekreterliğini Zurab Pololikashvili yürütecek. 

BM Dünya Turizm Örgütü’nün Mayıs ayında Madrid’te düzenlenen yönetim kurulu toplantısında, örgütün yeni genel sekreteri olarak Gürcistan’ın İspanya Büyükelçisi Zurab Pololikashvili belirlenmişti. BM Dünya Turizm Örgütü (DTÖ) 22. Genel Kurul Toplantısı'nda, Zurab Pololikashvili'nin DTÖ Genel Sekreterliği’ne getirilmesi oy birliğiyle kabul edildi.Ocak 2018’de genel sekreterlik görevine başlayacak Pololikashvili, 2018 – 2021 yılları arasında görev yapacak.

Contemporary İstanbul’da Sanat yemekle buluşuyor

Hilton İstanbul Bomonti ve Leica işbirliği ile Contemporary İstanbul’da yemek sanata dönüşüyor
13 – 17 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek olan ve çağdaş sanatın en iyi örneklerini bir araya getiren Contemporary İstanbul, Hilton İstanbul Bomonti’nin ödüllü Executive Şefi Yannis Manikis’in hazırladığı çağdaş yemek yorumlarının başarılı fotoğrafçı Hande Göksan’ın gözünden fotoğraf sanatıyla buluştuğu bir sergiye ev sahipliği yapacak. Contemporary İstanbul için yemeğin soyut formlar halinde sanata dönüştüğü ve ortaya çıkan sunumların dünyaca ünlü Alman fotoğraf makinası üreticisi Leica ile ölümsüzleştiği eserler, beş gün boyunca sanatseverlerle buluşacak.


Bu yıl 12. edisyonu gerçekleşecek olan Contemporary İstanbul, 13-17 Eylül 2017 tarihleri arasında sanatın yemekle buluştuğu bir sergiye sahne olacak. “Yemek Bir Sanat’tır”dan yola çıkan Hilton İstanbul Bomonti, ödüllü Executive Şefi Yannis Manikis’in hazırladığı çağdaş yemek yorumlarının başarılı fotoğrafçı Hande Göksan’ın gözünden efsanevi fotoğraf makinesi markası Leica ile sanata dönüştüğü bir seçki sunacak. Soyut resmin öncülerinden Rus sanatçı Wassily Kandinsky’den ilham alan Executive Şef Yannis Manikis, Contemporary İstanbul’da sergilenecek olan bu proje için pancar yaprağından safran sosa, bezelye püresinden kahve jele, çeşitli gıdaları farklı formlar halinde çağdaş yemek sunumlarına dönüştürürken, fotoğraf sanatçısı Hande Göksan da Türkiye’de ilk kez bu projede kullanılan Leica SL gövde ve Summilux-SL 50mm f1.4 lens ile Manikis’in sunumlarını fotoğrafladı.

Efsanevi Leica’yı Türkiye’ye Doğuş Grubu getirdi
1,5 asrı aşkın süredir görsel tarihin en önemli temsilcilerinden olan uluslararası fotoğraf makinası üreticisi Leica, geçtiğimiz yılın Ekim ayında Doğuş Grubu ile ortaklığa girerek Türkiye’ye gelmişti. Markanın teknoloji harikası modeli Leica SL + Summilux-SL 50mm lens Türkiye’de ilk kez profesyonel olarak Hilton İstanbul Bomonti ve Leica işbirliğinde gerçekleşen bu fotoğraf sergisi için kullanıldı.

Sınıfında en hızlı netleme sistemine sahip
Leica SL gövde, Summilux-SL 50mm f/1.4 ASPH lens kullanılarak çekilen fotoğraf kareleri Leica’nın profesyonel aynasız fotoğraf makinası modellerinden biri. Sınıfında en hızlı netleme sistemine sahip olan SL, olağanüstü görüntü kalitesiyle doğa, spor, aksiyon ve gazetecilik gibi birçok alanda kullanılıyor. Bu çekimde kullanılan Leica Summilux-SL 50mm f/1.4 lens sınıfının referans lensi olup optik performans olarak mükemmelliğin tanımını bir üst seviyeye taşıyan model olarak görülüyor.

Contemporary Istanbul çağdaş sanat fuarı başladı

Contemporary Istanbul 12. yılında Nişantaşı'nı kilitledi
Akbank desteğiyle düzenlenen Cotemporary Istanbul Gala Resepsiyonu uluslararası sanat dünyasını bir araya getirdi


Contemporary Istanbul’un 12. yılını kutlamak üzere Esma Sultan’da gerçekleşen gecede Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üye Suzan Sabancı Dinçer ve Contemporary Istanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli konukları karşıladı. Her yıl İstanbul’u uluslararası sanat merkezlerinden biri haline getiren Contemporary Istanbul çağdaş sanat fuarı, 14 Eylül’de kapılarını açtı. Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen galerilerinin, sanatçılarının, kurum ve kuruluşlarının yanı sıra, koleksiyonerleri ve sanatseverleri gecede bir araya getiren Contemporary Istanbul, İstanbul boğazında sanat ve keyif dolu bir akşam yaşattı. Çağdaş sanatı odak noktasına alarak Türk sanatını dünya sanatıyla buluşturan Contemporary Istanbul’a, bu sene 42’si yabancı, toplam 73 galeri ve yaklaşık 1.500 sanat eseri sanatseverler ile buluştu. Türkiye’de güncel sanat piyasasının gelişmesinde önemli bir aktör olan Contemporary Istanbul, uluslararası bir sanat platformu olmanın ötesinde artık İstanbul’a ait bir değer. İstanbul’u ve Türk sanatını dünya piyasasıyla buluşturan Contemporary Istanbul, 12. edisyonunda bölgedeki önde gelen genç ve köklü galerilerin yanı sıra birçok yeni galeri ve temsilci ülkeyi ağırlıyor.

Contemporary Istanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli gecede şunları söyledi: “2016 yalnızca Türkiye açısından değil, tüm dünya için zor bir sene idi ve biz İstanbul’u olduğundan da daha güçlü bir kültür sanat merkezi olarak konumlandırmak amacıyla geçen yıl sanata dair tüm kurumların bir arada hareket etmesi gerektiği kararını aldık. Şimdi 1 yıl önceye baktığımda Contemporary Istanbul’u Kasım ayından Eylül’e çekme kararımızla gurur duyuyorum. Bienal ve bir çok sanat etkinliğinin gerçekleştiği sanat dolu bu hafta bize bir kez daha gösterdi ki kültür ve sanat kurumları her daim uyum ve eşgüdüm ile hareket etmelidir.”.

Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üye Suzan Sabancı Dinçer geleceğin şekillenmesine öncülük eden sanatın, toplum geneline yayılması ve daha çok takip edilmesi için çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini belirtti ve ekledi; “ Ülkemizdeki sanatseverlerin dünyadaki güncel sanat gelişmelerine erişiminin artması öncelikli hedeflerimiz arasında. On yılı aşkın bir süredir devam ettirdiğimiz Contemporary Istanbul ana sponsorluk görevi, bizim için önemli bir ayrıcalık. Türkiye'de çağdaş sanatın en önemli buluşma platformu olan Contemporary Istanbul’un ziyaretçi sayısının her yıl arttığını görmekten mutluluk duyuyoruz. Uluslararası alandaki başarısıyla İstanbul’umuzu dünyanın seçkin sanat merkezleri arasında konumlandıran bu önemli oluşuma destek olmayı sürdüreceğiz.”

Ayrıca yurt dışından Contemporary Istanbul davetlisi olarak gelen 48 ve dünya basınının İstanbul temsilcisi 10 olmak üzere toplamda 60’a yakın yabancı basın temsilcisinin katıldığı etkinlikte sanat dünyasından Ahmet Aral, Mehmet Ali Bakanay, Berrak ve Nezih Barut, Bilge ve Haro Cümbüsyan, Basel Ramzy Dalloul, Sevda ve Can Elgiz, James Khazei, Nevbahar ve Ali Koç, Fatima ve Eskandar Maleki, Hatice ve Ferit Meriçten, Murat Özyeğin, Guillermo Rosenblum, Alia Al-Senussi, Marc Spiegler, Aylin ve Özcan Tahincioğlu, Serge Tiroche, Tüten Ağah Uğur, Freda ve Izak Uziyel, gibi isimler bulunuyordu.


13 Eylül 2017 Çarşamba

TUTAP Bölge Turizmi İçin Batman’da

Güneydoğu Anadolu’da Tanıtma seferberliği başlatıyoruz
Başbakan Binali Yıldırım’ın  büyük önem verdiği Güneydoğu Anadolu Bölgesi  tanıtımı ve Turizmin geliştirilmesi adına (TUTAP) Turizm ve Tanıtma Platformu Genel Başkanı Fikret Yıldız bölge turizminin gelişimi için Batman ilini merkez olarak seçti

Batman il temsilcisi ve Real Konak Hotel’in genel müdürü Hüseyin Aslan ile  Batman valisi Ahmet Deniz ve Hasankeyf Kaymakamı Faruk Bülent  Baygüven’i makamında ziyaret ederek  Batman’da yapacakları büyük proje hakkında bilgi verdi.Başbakanımızın önem verdiği Güneydoğu Anadolu Bölgemizin tanıtımı ve Turizmin geliştirilmesi adına tanıtım seferberliği başlattıklarını belirten Yıldız, Batman ve bölge turizminin gelişmesi için Vali Deniz ile beraber çalışmalara başlayacaklarını belirtti. Batman TUTAP Temsilcisi Hüseyin  Aslan;  TUTAP  Genel Başkanımız Fikret Yıldız öncülüğündeki birliğimizin Türkiye sevdası ile Batman ve Bölge turizminin tanıtımına katkı sağlayacak olan projemiz ile birlikteliğin oluşmasına da öncülük edecek ve aynı zamanda etnik köken, mezhep ve bölgecilik ayrımı gözetmeden, yaptığı tüm faaliyetlerde hiçbir siyasi amaç gütmeyen birlik ve beraberliğimizin pekişmesine her zaman katkı sağlayan bir olgunlukta, faaliyetlerine devam eden birliğimizin çatısı altında olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.
Genel Başkanımıza Batman ve Bölge turizmi için yapacağı büyük proje için ve Vali Deniz’e de Batman turizm çalışmalarına göstermiş olduğu duyarlılık ve ilgiden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.Ziyaretlerinden dolayı Genel Başkan Yıldız ve beraberindekilere teşekkür eden Vali Deniz, kentlerin tanıtımında turizmin çok önemli olduğunu belirterek, Batman turizmi için yürütülecek her projenin kendileri için önemli olduğunu ve desteklerini esirgemeyeceklerini ifade etti.

11 Eylül 2017 Pazartesi

Topkapı Sarayı Müzesi Karagöz Sergisi’ne evsahipliği yapıyor

Topkapı Sarayı Müzesi ve İstanbul Karagöz Kukla Vakfı işbirliğinde Karagöz Sergisi açılacak. Türk Gölge Tiyatrosu'nun 500. yılı nedeniyle Topkapı Sarayı Müzesi ve İstanbul Karagöz Kukla Vakfı işbirliğinde bir Karagöz Sergisi açılacak.

Sergi 13-31 Ekim tarihleri arasında Topkapı Saray sergi salonunda izleyici ile buluşacak. Sergi kapsamında Cengiz Özek’in Topkapı Sarayı’ndaki Karagöz figürlerinden esinlenerek yarattığı figüler yer alacak. Ayrıca Topkapı Sarayı Müzesi koleksiyonunda önemli yer tutan saray Karagözcüsü Nazif Bey figürlerine atfen Cengiz Özek koleksiyonunda yer alan Hayali Nazif figürleri de sergide yine yer bulacak. Bu dönemde dünyaca bilinen Karagöz sanatçımız Cengiz Özek’in “Çöp Canavarı” ve “Büyülü Ağaç” oyunları sahnelenerek sergi desteklenecek.



Karagöz’ün 500. Yılı
Bu yıl 20. kez gerçekleştirilecek festivalde; 2017 yılının Türk Gölge Tiyatrosu Karagöz’ün 500. yılı olması sebebiyle gölge tiyatrosuna da özel bir yer verildi. Gölge tiyatrosunun doğduğu yer olarak düşünülen Asya'dan birçok gölge kukla grubu festivale davet edildi. Kamboçya’dan Pnom Penh, büyük bir meşalenin gölgesinde dev deri kuklalarıyla, Pekin’den Master MaoMao Çin gölge kuklasının gerçeğe çok yakın devinimleriyle, Tayvan’dan Kaohsiung Gölge Tiyatrosu genç tanrıça Nazha’nın serüvenleriyle ve Hong Kong ve Türkiye ortak yapımı “Avanti” Nasrettin Hoca hikayeleriyle festivale katılacak.  Ayrıca Endonezya Gölge Oyunu Wayang Kulit üzerine İspanyol grup El Gecko con Botas’ın bir çalışması yer alacak. 

Karagöz’ün 500. yılını kutladığımız bu sene, Karagöz’e ayrıca yer vermemek olmaz. Fransa’dan Ruşen Yıldız’ın modern yaklaşımlı bir Karagöz çalışmasını izlerken, Tekirdağ’dan genç Karagözcüler’den  Ercan Sönmez’in modern yorumuyla Karagöz oyunu ile Türkiye’nin bol ödüllü Karagöz sanatçısı Cengiz Özek’in yine modern yaklaşımlı iki Karagöz oyunu festival seyircisiyle buluşacak. 

Bu yıl festivalde 15 ülkeden 25 grup yer alıyor
İstanbul Karagöz Kukla Vakfı tarafından organize edilen festival, Unesco kültür mirası taşıyıcısı uluslararası  kukla ve Karagöz  ustası  Cengiz  Özek Genel  Sanat  Yönetmenliğinde  13-­‐31 Ekim  tarihleri arasında seyirciyle buluşacak. Bu sene programda 6 yerli oyun, 15 ülkeden 18 yabancı topluluk yer alıyor. Yerli gruplar, Cengiz Özek, Ercan Sönmez, Tiyatro Gülgeç, Çocuk Prodüksiyon (Alper Tansı, Atilla Güngör), Dünya Çocuk Oyunları ve Naif Bey Kumpanyası’ndan oluşuyor. 


Yabancılar ise; Avusturya’dan Thomas Ettl, Fransa’dan Ruşen Yıldız, İspanya’dan Toni Zafra, The Ytuquepintas Company ve El Gecko con Botas, İtalya’dan Paolo Papparotto, İngiltere’den Drew Colby, Çin’den Mao Mao, Tayvan’dan Kaohsiung Gölge Tiyatrosu, Kamboçya’dan Phnom Penh Gölge Tiyatrosu, Rusya’dan Meta Zero ve The Fifth Wheel, Arjantin’den La Gorda Azul, Çek Cumhuriyeti’nden Karromato ve  İsrail’den Ornan Braier. 

Yeni Açılım
Ayrıca, bu yılki festivalde Türkiye’den Gölge tiyatrosu Karagöz sanatçısı Cengiz Özek ve Çin’den gölge tiyatrosu sanatçısı Jian Xin Li ve oyuncu Angel Chan yepyeni bir kukla prodüksiyonunda bir arada. Geçtiğimiz Haziran ayında Hong Kong’da, toplam 20 gösteri ile seyirciyle buluşan oyunda Çin'de “Avanti” ismiyle anılan Nasrettin Hoca hikayeleri gölge tiyatrosuna uyarlanıyor.

Festival İstanbul’un iki yakasında perde açıyor...
Festivalde yer alan dünyaca ünlü gruplar; Akbank Sanat, Fransız Kültür Merkezi, Sahne Pulchérie, Deniz Müzesi Sahnesi, Koç Üniversitesi Sevgi Gönül Kültür Merkezi, Terakki ve Sarıyer Halk Eğitim Merkezi, Caddebostan Kültür Merkezi sahnelerinde ve İstanbul’un birçok farklı semtinde seyirciyle buluşacak.Ülkemizdeki yabancı kültür merkezleri bu yıl da festivalin destekçisi...
20. Uluslararası İstanbul Kukla Festivali, İtalyan Kültür Merkezi, Fransız Kültür Merkezi, Cervantes Kültür Merkezi, İsrail Başkonsolosluğu, Avusturya Kültür Ofisi ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliğiyle gerçekleşiyor.
      
Oyunların hedef kitleleri küçük yaşlardan yetişkinlere dek farklılık gösteriyor…
Uluslararası İstanbul Kukla Festivali bu yıl da her yaşa, her ilgi alanına ve beğeniye hitap edecek çok farklı üsluplar ve tekniklerle dolu bir program içeriyor.
Geleneksel kukla örnekleri olan Kasperl, Arlecchino İbiş ve Karagöz’ün yanı sıra, medya ve mask tiyatrosu, el kuklası, ipli kukla, sopalı kukla gibi örnekleri de festivalde mevcut.

Festival yıllardır çok önemli gruplara ev sahipliği yaptı...
İstanbul Karagöz Kukla Vakfı Başkanı, Unesco kültür mirası taşıyıcısı Karagöz sanatçısı Cengiz Özek, bu festivalin kukla adı altında bir zamanlar son derece kısır bir algısı olan Türk izleyicisi ve sanatseverlerine, sahne sanatlarının tüm kategorilerini içinde barındırabilen, disiplinler arası, yaratıcılığı kışkırtan, imkansızlık sözünü kabul etmeyen bir sanatın ufuklarını açtığını  belirtiyor. 

Dramaturg Doç. Dr. Selen Korad Birkiye festivalin önemini şu sözlerle ifade ediyor: “İstanbul Kukla Festivali vasıtasıyla  herhangi bir alternatif tiyatronun düşlerinde yatan tek kişilik Hamlet’lerden, pek çok saygın operanın sahnelemek için can attığı Dido ve Aenas’a, edebiyat hayranlarının özel bir yere oturttuğu Knut Hamsun’un Açlık’ından, varyete dünyasının renkli şovlarına, geleneksel dünya kuklasının en seçme örnekleri olan Bunraku ve Su kuklalarından, en avant-garde’ına kadar her türlü kukla oyununu izleme olanağı bulduk.”


Günübirlik kiraya verilen kayıt dışı evler ve apart daireler için harekete geçilmeli

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, günübirlik kiraya verilen kayıt dışı evler ve apart daireler konusunda bir an önce harekete geçilmesini istedi. İşler, bu tür mekanların İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün koordinasyonunda, kaymakamlık ve belediyeleriyle işbirliği yapılarak kurulacak komisyonlarla denetlenmesi gerektiğini söyledi.

 Günübirlik kiraya verilen kayıt dışı evler ve apart dairelerin vergi kaybı yarattığını, haksız rekabete ve ciddi güvenlik sorunlarına yol açtığını belirten TÜROFED Başkan Yardımcısı ve Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, "Günübirlik kiralanan evlerin mutlaka denetim ve kayıt altına alınması gerekiyor" dedi. Turizmciler olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı, Valilik ve Emniyet Müdürlüğü nezdinde girişimlerde bulunduklarını, bu girişimleri sonucu bir takım düzenlemeler yapıldığını anlatan İşler, şu bilgileri paylaştı:  "22 Kasım 2016 Salı tarihli ve 29896 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 678 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile günübirlik kiralanan evlere ilişkin tanımlama ve düzenleme getirildi. 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu gereğince kimlik bildirme zorunluluğu bulunan konaklama mekanlarına günübirlik kiralanan evler de eklendi.

Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 298 No'lu Tebliği'yle de haftalık, günlük veya benzeri şekilde kısa süreli konut kiralamalarında elde edilen kira gelirinin bildirimde bulunma zorunluluğu getirildi."  Getirilen düzenlemelerin günübirlik kiraya verilen evler ve apart dairelerin yol açtığı güvenlik sorunlarını ve vergi kaybını önlemeye dönük olduğunun altını çizen Mehmet İşler, ilgili kurum ve kuruluşların zaman kaybetmeden hareket geçmesi ve denetimlere başlaması gerektiğini söyledi. Bu konuda İstanbul'da yılbaşında başlatılan ve sürdürülen denetim uygulamalarını örnek gösteren İşler, bu konudaki istemlerini İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'ne yazılı olarak ilettiklerini belirterek şu görüşleri dile getirdi: "Kanun, kanun hükmünde kararname ve genel tebliğ uyarınca, bu tür mekanların kayıt altına alınması zorunlu. İlimizde günlük kiralık evlerin denetimi için İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün koordinatörlüğünde, İzmir'in 30 ilçesinin kaymakamlık ve belediyeleri ile denetim komisyonları oluşturulmalı. Gelen şikayetler, ihbarlar ve internet siteleri üzerinden yapılan taramalar üzerine gayri resmi günübirlik kiralanan yerler hakkında denetim ve baskınlar yapılmalı, yasal işlemler başlatılmalı. Günübirlik kiraya verilen evler ve apart dairelerin yol açtığı sorunlar göz önünde bulundurulursa, daha fazla zaman kaybedilmemeli." 

Aşçılar Derneği Şov Mutfağında yerli ürün ve markalar tanıtıldı

TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde Türkiye’nin farklı lezzet ve tatlarını şova dönüştürdü 
TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde 7-10 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilen 25. WorldFood İstanbul Fuarı’na katılan Aşçılar Derneği, İnoksan’ın Mutfak Sponsorluğunu üstlendiği şov alanında Türkiye’nin farklı lezzet ve tatlarını, yerli markaların ürünleriyle görsel bir şova dönüştürdü. 

Uluslararası Üstün Lezzet Ödülü Jürisi ve Aşçılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Özdemir’in ünlü şeflerle birlikte şov mutfağında hazırladığı özel pişirim ve sunumlar katılımcılar tarafından ilgiyle karşılandı. Aşçılar Derneği’nin şov alanında bir araya gelen aşçılar, Üstün Lezzet Ödüllü ürünlerle etkinlik boyunca görsel bir şov sergiledi. Etkinlikte International Taste & Quality Institute - iTQi ile birlikte yer alan Aşçılar Derneği ve iTQi standında ise Üstün Lezzet Ödülünü (Superior Taste Award) kazanan yerli markaların ürünleri sergilendi, birçok yerli üretici ve markanın tanıtımı gerçekleştirildi. ITE Turkey’in düzenlediği WorldFood Istanbul Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı, süt ve süt ürünleri, et ve tavuk ürünleri, yaş meyve ve sebze, deniz ürünleri, temel gıdalar ve yağlar, şekerli ve unlu mamuller, gıda katkı maddeleri başta olmak üzere pek çok ürün ve katılımcıyı ağırladı.

Üstün Lezzet Ödüllü Ürünler Sergisi
Aşçılar Derneği’nin standında yer alan Üstün Lezzetler Ödülü Sergisinde, şefler ve şömeliyelerden oluşan bağımsız bir kuruluş olan iTQi, Üstün Lezzet Ödüllü Türk firmalarına ev sahipliği yaptı. Dünyanın dört bir yanından gelen tüketici yiyecek ve içecekleri test etme ve üstün lezzetli olanları tanıtma üzerine Belçika’da faaliyet gösteren iTQi’nin fuar standındaki Üstün Lezzet Ödüllü Ürünler Sergisinde pek çok değerli yerli firma yer aldı. 

9 Eylül 2017 Cumartesi

Seyahat sektörünün gelecekte hazırlanması gereken 4 senaryo

Amadeus ve A.T. Kearney’nin yeni raporunu açıkladı
Amadeus ve A.T. Kearney’nin “Peki ya..? Seyahat sektörünün geleceğini hayal edin” başlıklı yeni raporu, seyahat sektörünün gelecekteki büyümeyi ve başarıyı maksimuma çıkarmaları için bugünden hazırlanması gereken dört senaryoyu açıklıyor. Küresel seyahat endüstrisi için ileri teknoloji çözümlerinin önde gelen sağlayıcısı ve işlemcilerinden biri olan Amadeus ve A.T. Kearney’nin yeni raporu, gelecekteki dünyayla ilgili dört farklı senaryo sunarak, korumacılığın ve popülizmin yükselişiyle birlikte, gelecekteki ticari fırsatların tüm sektörde sekteye uğrayabileceğine karşı uyarıyor.

Raporda, seyahat sektörünün, gelecekteki ekonomik büyümeden en iyi şekilde faydalanmak istiyorsa ekonomik ve politik bozulmaya karşı daha iyi hazırlanması gerektiği belirtiliyor. Paylaşım ekonomisi, sanal gerçeklik ve eşyaların interneti, seyahat edenlerin deneyimini geliştirse de uluslararası jeopolitik, sosyal ve ekonomik gelişmelerin alışık olduğumuz dünyada bozulmaya ve kutuplaşmaya neden olduğunun ifade edildiği raporda, şirketler hemen harekete geçmezse sektörün gelecekteki başarı potansiyelinin kısıtlanacağı belirtiliyor. Bu bağlamda A.T. Kearney, seyahat sektörünün ortamını değiştiren ve gelecekteki başarıyı yönlendiren iki temel trendi vurguluyor: Kişiselleştirilmiş seyahat deneyimlerine karşı kitlesel pazarlama. Teknoloji, seyahat eden kişilerin davranışları hakkında bilgi sahibi olunması için tüketici verilerinin toplanmasına ve yapay zekanın kullanılmasına olanak sağlıyor. Ayrıca, herkes için tek tip olan, daha geleneksel bir yaklaşım yerine, bireysel ihtiyaçları karşılamaya da yardımcı olabiliyor. Kesintisiz seyahate karşı parçalanmış seyahat. Gerçekten kesintisiz bir seyahat için devletlerin işbirliği yapması ve havalimanlarından ve hava yollarından, oteller, restoranlar ve kara ulaşımı gibi varış yerindeki hizmetlere kadar, farklı iş alanları arasında veri paylaşımı sağlanması gerekiyor.

“Teknoloji, seyahat sektörü için daha önce hiç bu kadar umut vaat etmemişti” diyen Amadeus IT Group Kurumsal Strateji Başkan Yardımcısı Alex Luzarraga şöyle devam ediyor: “Ancak mevcut durum tamamen değişiyor. Yaygın bir güvensizlik ve popülizm hakim. Örneğin, Avrupa’da pasaportsuz seyahat etmek gibi kanıksadığımız şeyler, gelecekte o kadar muhtemel olmayabilir. A.T. Kearney ile işbirliği yaparak, önümüzdeki beş ila yedi yıl içinde sektörün karşısına çıkmaya ve onu sekteye uğratmaya devam edecek bu konuları değerlendirmek ve anlamak çok önemli. Böylece sektör olarak bu konularla baş etmek için daha iyi hazırlanabiliriz ve bunun sonucunda da ekonomik büyüme ve başarı elde edebiliriz.”

Londra A.T. Kearney Başkanı Yelena Ageyeva-Furman ise şunları söyledi: “Rapor, seyahat ve teknoloji dünyalarından çok çeşitli paydaşın perspektifine dayanıyor. Gelecekle ilgili geniş bir tablo çizerek şirketlerin kendi kurumsal kör noktalarını ortaya çıkarmasına olanak sağlıyor. Ayrıca bu çalışma mevcut planları sektördeki olasılıklara karşı test ederek, şirket stratejisindeki “pişman olunmayacak” hamleleri ve zorunlulukları anlamamıza da yardımcı oluyor. Bu çalışma, seyahat sektöründe gelecek yıllarda başarılı olmak isteyen şirketler için ilginç bir perspektif sunuyor.” 

İşte Amadeus ve A.T. Kearney’nin bu iki temel trende dayanarak seyahat şirketlerinin hazırlanması gereken dört senaryo:Picasso senaryosu, popülizmin yükselişi ve öne çıkan güvenlik kaygılarıyla dikkat çeken parçalanmış bir dünya üzerine kuruluyor. Bu ortam, daha fazla seyahat noktasını kapsam dışında bırakan bir etki yaratıyor. Yine de dünyanın pek çok bölgesi ekonomik büyüme yaşıyor. Şirketler, mobil kanallar yoluyla daha fazla müşteriye ulaşmak için inovasyona yatırım yapıyor ve bu etkileşim, şirketlerin daha gelişkin kişiselleştirilmiş teklifler sunmasına olanak sağlıyor.

Dali senaryosu, sosyal tutumların ve ekonomik refahın her ikisinin de veri paylaşımına yönelik daha olumlu bir ortam yaratacağını var sayıyor. Bu da daha esnek gizlilik yasaları ve daha hafif düzenlemeler getirerek, seyahatin daha da kişiselleştirilmesine olanak sağlıyor. Dali senaryosunda, seyahat daha hızlı, daha ucuz ve daha güvenli hale geliyor. İnsanlar, sınırlarda daha az güvenlik kontrolü olmasının avantajlarından faydalanıyor ve uçak rötarları gibi beklenmedik durumlarla ilgili gerçek zamanlı bilgiler alıyor. 

Bosch senaryosunda, şirketler farklı yasal düzenlemelerden ve farklı vergi, çalışma ve veri koruma kanunlarından meydana gelen bir mozaiğe uymak için çabalarken, iş maliyetleri tüm sektörde artıyor. Bu senaryoda korumacılığa ve güvenmemeye dayanan parçalanmış bir dünyayla karşı karşıyayız. Bosch’un politik ortamında, seyahat eden kişiler güvenilir markalara yöneliyor ve doğrudan, tanınmış seyahat sağlayıcılarla rezervasyon yaptırıyor. 

Warhol senaryosu, Asya’daki güçlü ekonomik büyümenin etkilerinin göz önüne alındığı ve seyahat ve tatil için daha fazla para harcayabilen geniş bir orta sınıfın yükseldiği, kesintisiz ve kişiselleştirilmemiş seyahatle karakterize ediliyor. Seyahat eden kişiler, engellerin olmadığı bir dünyada bile, kişiselleştirilmiş seçenekler yerine ucuz maliyetli, kitlesel pazarlama ürünü seyahati tercih ediyor.

Uyumsoft, yıllık gelirinin %43’nü Ar-Ge’ye ayırıyor

Uyumsoft, 2.Ar-Ge İnovasyon Zirvesi ve Sergisine katıldı
Türkiye’nin bilişim liderleri arasında yerini alan Uyumsoft, ileri teknoloji konularına odaklanarak, yıllık gelirinin %43’nü Ar-Ge faaliyetlerine ayırıyor. Güçlü uluslararası iş ağı ile dünya standartlarına uygun yazılım ürünleri ve danışmanlık hizmetlerini 3 kıtaya ihraç eden Uyumsoft, önümüzdeki 5 yıl içinde ileri teknoloji uygulamaları ve üniversite-sanayi işbirlikleri konularına yatırım yapmaya devam edecek. 20. yılında Uyumsoft firması, Web ERP, Cloud ERP ve Mobil ERP ile iDönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter) kurumsal iş çözümlerinde, 6 binin üzerindeki yerli ve yabancı müşterisine hizmet veriyor.   

Uyumsoft standına, 2.Ar-Ge fuarında yoğun ilgi gerçekleşiyor. Uyumsoft, 6- 7 Eylül 2017 tarihleri arasında, 2.Ar-Ge İnovasyon Zirvesi ve Sergisine katılıyor. Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde yapılan zirvede, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Baykar Makina Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar, İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bekir Sıddık Binboğa Yarman, Giteks Yönetim Kurulu Üyesi Hayrettin Gümüşkaya’nın aralarında bulunduğu kamu, özel sektör ve üniversitelerden temsilciler, Uyumsoft standını ziyaret ederek, Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder ve Uyumsoft yetkilileri ile bir araya  geldi. 



2023 hedeflerine ulaşmada ar-ge ve inovasyonun önemine dikkat çekildi 
Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) tarafından düzenlenen 2.Ar-Ge İnovasyon Zirvesi’nin, 6 Eylül tarihinde yapılan açılışına, kamu, özel sektör ve üniversitelerden yoğun ilgi gözlendi. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ve MMG Başkanı Osman Balta birer konuşma gerçekleştirdi. 2023 hedeflerine ulaşmada, ar-ge ve inovasyonun önemine dikkat çektiler. Zirveye, A-149 nolu standı ile katılan Uyumsoft firması; Başkan Mehmet Önder, ERP Satış Koordinatörü Selçuk Alkaş, Proje Yöneticisi Ahmet Çivi, Proje Yöneticisi Özlem İkiz, Uyum Akademi Yöneticisi Kerim Şahin’in aralarında bulunduğu Uyumsoft ekibiyle standı ziyaret edenlere Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) ve iDönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter) projeleri hakkında bilgi veriyor.  



Prontotour, yurtdışı turlarda 300 TL indirim fırsatı sunuyor

“Güz”ü Güldüren Kampanya Prontotour’dan
Seyahatseverlerin yüzünü güldüren sonbahar kampanyasına imza atan Prontotour, yurtdışı turlarda 300 TL indirim fırsatı sunuyor.Yurtdışı turlarda Türkiye’nin lider tur operatörü markası Prontotour, tatile doyamayanlara, yazın tatil yapamayanlara erken rezervasyon tadında indirim sunuyor.

 Prontotour’un güz kampanyası 7 - 15 Eylül 2017 tarihleri arası yapılacak 400 Euro ve üzeri yurtdışı paket tur rezervasyonlarında geçerli olacak ve odabaşı 300 TL indirim fırsatı sağlayacak. 31 Mart 2018 tarihine kadar yapılacak yurtdışı paket tur rezervasyonlarında geçerli olan kampanya 15 Eylül 2017’de sona erecek. Prontotour’un avantajlı indirim kampanyasından faydalanabilmek için ödemenin tamamının satış anında yapılmış olması gerekiyor. İndirim kampanyası grup taleplerinde geçerli olmayıp Prontotour merkez ofisi, tüm satış acentaları ve www.prontotour.com adresinden yapılan satın alımlarda geçerli olacak. 87’den fazla ülkeye tur düzenleyen Prontotour, yaptığı kampanyalar ve fırsatlar ile seyahatseverleri farklı coğrafyalarla buluşturmaya devam ediyor.

“Masallar Diyarı Kapadokya” Türkiye’yi geziyor!

Dünyanın en eşsiz rotalarından biri olarak kabul edilen Kapadokya ve Nevşehir bölgesinin tanıtımı için Nevşehir Valiliği’nin talimatı ve Ahiler Kalkınma Ajansının destekleri ile oluşturulan Masallar Diyarı Kapadokya projesi il il dolaşmaya devam ediyor. Proje  kapsamında son teknoloji ile donatılan Mobil Kapadokya TIR’ı  ile Türkiye’nin 15 şehirde, ziyaretçilere eşsiz bir Kapadokya deneyimi sunuluyor.

Masallar Diyarı Kapadokya projesi ile Nevşehir’in tarihi ve doğal güzellikleri Türkiye’nin dört bir yanında son teknoloji ile tanıtmayı hedefliyor. Tanıtım TIR’ı Nevşehir’den hareket ederek sırasıyla  Adana, Mersin, Antalya ve Bodrum’da meydanlarda vatandaşlara ulaştı. Nevşehir Valiliği’nin talimatı ile Ahiler Kalkınma Ajansının destekleriyle yürütülen proje için Ajansın Genel Sekreteri Vekili Bekir Varol, “Masallar Diyarı Kapadokya projesi ile Nevşehir bölgesinde yer alan tarihi, doğal ve kültürel zenginliğin Türkiye’nin farklı illerindeki vatandaşlarımıza taşımak istiyoruz. Nevşehir, potansiyel olarak bir dünya şehridir. Onu hak ettiği noktaya taşımak için elimizden gelen tüm çalışmaları yapıyoruz.” dedi.

VR Gözlükler ile sanal tur deneyimi
Kapadokya ve Nevşehir bölgesinin tarihi, turistik alanlarının tanıtımı için özel tasarlanmış olan TIR’ın içinde LED ve Plazma ekranlar yer alıyor. Bölgenin özel kameralar ile çekilmiş filmleri hem bu ekranlardan hem de Sanal Gerçeklik (VR) gözlükleri ile izlenebiliyor. Sanal gerçeklik teknolojisi ile çekilen filmlerde; doğa harikası Peribacıları, Kapadokya bölgesindeki eski uygarlıkların izleri yer alıyor. Ayrıca Anadolu çömlekçilik sanatının merkezi Avanos ve Avanoslu çömlek ustalarının marifetli ellerinden çömlek yapımının inceliklerini sanki yanlarındaymış gibi görebiliyorlar.  Dokuma tezgahlarında yüzyıllardır yaşatılan Anadolu motiflerinin renk canlılığına, TIR’da yer alan teknoloji dünyası ile adeta dokunma imkanını bulabiliyorlar. Böylece ziyaretçiler Nevşehir bölgesinin muhteşem doğası ve tarihi alanlarında sanal bir tura çıkabiliyorlar.

Kendi çömleğini kendin yap, Kapadokya hayaline ulaş!
Sanal çömlek yapımı deneyimlerinin VR gözlüklerle izlemenin yanında TIR’da yer alan tezgahlarda ziyaretçiler, Avanoslu eğitmenler eşliğinde çömlek tezgahına oturarak kendi çömleklerini yapmayı deneyimliyorlar.

Sırada İzmir, Bursa, İstanbul, Ankara, Samsun, Trabzon, Erzurum, Diyarbakır var
Kapadokya Tanıtım TIR’ı İzmir’den Sivas’a, Trabzon’dan Antalya’ya Türkiye’nin dört bir yanında 15 ili gezecek. Mobil Kapadokya TIR’ını ziyaret eden  katılımcılara minik biblolar hediye ediliyor. Ayrıca ziyaretçiler arasında yapılan yarışmalarda kazanan ilk üç kişi, Kapadokya bölgesinde 5 yıldızlı otellerde konaklamalı tatil fırsatı yakalarken, balon turu ile rüya gibi  balon safari kazanıyorlar.


‘Erciyes’ Dünyanın en büyük bisiklet fuarı Eurobike’ta tanıtıldı

‘Erciyes’ Almanya'nın Friedrichshafen şehrinde Eurobike Show’da tanıtıldı 
Erciyes Bike Park, 30 Ağustos – 2 Eylül tarihleri arasında Almanya'nın Friedrichshafen şehrinde düzenlenen Dünyanın en büyük ve prestijli bisiklet turizm fuarı Eurobike Show’da tanıtıldı
Dünyanın önemli kış turizm merkezlerinden biri haline gelen Erciyes, yazın da dağ bisikleti ve irtifa kamplarının merkezi olma hedefine doğru sağlam adımlar ile ilerliyor. Türkiye’nin ilk ve tek downhill bisiklet parkurlarını bünyesinde bulunduran Erciyes Bike Park amatör ve profesyonel bisiklet tutkunları için inşaa edilen 4 farklı parkur ile dağ bisikletinde de adından söz ettirmeye devam ediyor. 

Dünya'nın en büyük ve prestijli bisiklet turizm fuarı olan ve sektörünün kalbi konumundaki, Eurobike Show 30 Ağustos – 2 Eylül tarihleri arasında Almanya'nın Friedrichshafen şehrinde düzenlendi. Bisiklet endüstrisinin dünyadaki en büyük buluşmalarından biri olan ve dört gün süren 26. Eurobike bisiklet fuarına 101 ülkeden 1.400 firma katıldı. 65 bin profesyonel kullanıcı ve firmanın ziyaret ettiği bu organizasyonda Türkiye’nin ilk ve tek bisiklet parkı olan Erciyes Bike Park’ta yerini aldı.Fuardaki standımıza yoğun ilgi gösteren ziyaretçi ve bisiklet profesyonellerine, dünya bisiklet haritasına Türkiye’den giren ilk ve tek downhill bisiklet parkurları, ülkemizin tek dağ bisiklet parkı, yüksek irtifa bisiklet kamp merkezi ve var olan teknik olanaklar tanıtıldı. Erciyes Bike Park, Türkiye’de dağ bisikleti ve stillerinin gelişmesi için yüzlerce global bisiklet markası ve parça üreticisi temsilcileri ile görüşerek girişimler gerçekleştirdi. 

Almanya’da düzenlenen fuar ile ilgili bir açıklama yapan Kayseri Erciyes A.Ş. Yön. Krl. Bşk. Dr. Murat Cahid Cıngı, “Erciyes’i bisiklet sporu için hem Türkiye’de hem de dünyada bir merkez haline getirme gayreti içerisindeyiz. Bu yönde çok ciddi çalışmalara imza atarak dağın farklı lokasyonalarına bisiklet parkurları inşaa ettik, uluslararası bisiklet kupalarına ev sahipliği yaptık. Yüksek irtifa  kamp merkezi ile farklı ülkelerden bisiklet takımlarını ağırlamaya başladık. Şimdi de yapmış olduğumuz bu çalışmalar ile Erciyes’i global bisiklet camiasında duyuracak fuarlar ile tanıtıyoruz. Erciyes’in bisiklet sporunun merkezi olarak bilinmesi yönünde büyük çaba sarf ediyoruz. Bu yönde dünyanın en büyük ve prestijli fuarı Eurobike’ta sektörün önde gelenleri ile girişimde bulunduk. Erciyes’teki bisiklet parkurlarını, irtifa kamp merkezlerini bisiklet profesyonellerine anlattık. Çok verimli geçen bu organizasyon ile Erciyes’i ve ülkemizi en iyi şekilde temsil ettik” dedi.