TTYD Başkanı Oya Narin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
TTYD Başkanı Oya Narin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Mart 2022 Cuma

Oya Narin: “İyi bir kurgu milyar dolarlar yaratır”

Diyarbakır’da ilki düzenlenen Mezopotamya Kültür ve Gastronomi Fuarı’na katılan Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, fuarı ve turizm gündemini değerlendirdi.TTYD Başkanı Oya Narin 1.Mezopotamya Turizm ve Gastronomi Fuarı'nda TTYD standı içinde Turizm Medyası ile buluştu açıklamalarda bulundu. 


TTYD Başkanı Oya Narin 1.Mezopotamya Turizm ve Gastronomi Fuarı önümüzdeki senelerde büyüyecektir. Mezopotamya mevcut yapısı ve zenginliği ile zaten kendisini yeterince anlatıyor. Bu bölgedeki 9 şehir ile güzel işler yapılabilir.  Stratejik modelleme ile entegrasyonu nasıl bir yatırım altyapısıyla yapılacak bunları konuşmalıyız. 44 bin yatak kapasitesinin 150 bine çıkması gerekiyor. Butik otelcilik ve özgün markalar ortaya çıkartılmalı. Biz turizm yatırımcıları olarak bu işin içinde olmak isteriz. Ortak akla ihtiyacımız var. Ürün var ama bunu iyi pazarlamamız lazım. Ortak akıl ile hareket edilmeli. İyi bir kurgu milyar dolarlar yaratır. Burada iyi bir kurguya ihtiyacımız var. Türk misafirleri buraya alıştırmalıyız. Burada çok ciddi bir potansiyel görüyorum. 

ttyd-baskani-oya-narin-009.jpg

Yatırımcı tüccar değildir. Yatırımcılık uzun soluklu bir yoldur. Turizm başladığı zaman yatırımların geri dönüşü 6-7 seneydi. Şimdi yatırımın boyutuna göre bu süreç 20 seneye çıktı. Yatırımcı riskleri hesaplayarak adım atıyor. Bu sektör gerek kapasite kullanımının düşük olması gerekse kendi dışındaki etkenlerden çabuk etkilenmesi nedeniyle krizlerden çabuk etkileniyor. Günümüzde sıkıntı var ama bu sıkıntı aşılmayacak bir sıkıntı değil. Pandemi döneminde devlet ciddi destekler verdi. Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy da canla başla uğraşıyor. Bankalar da destek oluyor. Turizmle birlikte 11 ana sektör savaştan etkilendi. Bu sene için turizm gelirlerinde 33 milyar dolarları yakalarız diyorduk. Bunun için de Rusya ve Ukrayna’dan beklentimiz 7-8 milyar dolardı. Şimdi bu kaybı dengelemek için çalışıyoruz. Hem İngiltere hem de Almanya’dan katkı gelecektir. Buradaki en kritik konu işletme sermayesi ihtiyacıdır. Bu ihtiyaç bir şekilde KGF kredileri ile desteklenmelidir. 

Otel satmak yatımcının tercihidir. Herkes otelini satabilir. Bunu saygıyla karşılamak gerekiyor. İcradan olan hususlarda da bankaların yeniden yapılandırmalar yaptığını gördük. Başta Turizm Bakanımız ve diğer bakanlıklar krizin etkilerini azaltmaya çalışıyorlar. Ben çok kötü bir sezon olacağını düşünmüyorum ama desteğe de ihtiyacımız var. Ukraynalıların Türkiye’den çok ev aldığını biliyorum. Bu tür sermaye hareketleri ülke için avantajdır. Yabancı sermaye çok önemlidir. Bakın İngiltere bir dönem Arap sermayesine açtı kendisini ve günümüzde farklı bir noktaya ulaştı. Turizmde dönüşüm konusu çok işlediğimiz bir konu. Turizmde residans ve ikinci konutların değerlendirilmesi gerekiyor. Bodrum örneği var. Orada hayat var. İnsanlar oraya yerleşti ve bu doku tamamen doğal bir doku. Ülkemiz, insanlarımız ve doğamız çok güzel. Bu güzelliği yaşatmalıyız. Yabancı ve yerli insanlar mevcut tesislerin yüzde 20’sinin residansa dönüştürülmesi ile sürdürülebilir bir turizm anlayışı getirecektir. Belli bir yaş kitlesinin şehirleri terk edeceğini düşünüyorum bu nedenle turizm residanslarına ihtiyacımız var. 

Hayat devam ediyor. Pandemiden çıkmış bir turizm ve gezgin dünyası var. Ekranda birbirimize bakmaktan yorulduk. İnsanlar artık seyahat edecekler. O insanlara hizmet vereceğiz. Her şey dahili biraz daha değiştireceğiz. Eskiden olduğu gibi yarım pansiyon, içkisiz tam pansiyon, içki dahil tam pansiyon gibi eskiden turizm içinde olan farklı konseptlerin devreye girmesi lazım. Her misafir eş değerde yemek ya da içki içmiyor. Dolayısı ile farklı modellere de yer vermeliyiz. Bunun getireceği sosyal bir avantaj olacak ve insanlar otel dışına da çıkacaktır. Bu da sentetik kurgudan doğal kurguya geçiş olacaktır. Türkiye'de yabancı otel zincirlerlerinin yatırımlarının büyük bir çoğunluğu ülkemizin yatırımcılarıdır. Dolayısı ile orada bir büyüme arzusu var. Onlara ‘Buyurun’ diyoruz ama biz Türk markalarının da desteklenmesini istiyoruz. Bu sektördeki Türk markalarını desteklememiz gerekiyor.

25 Ocak 2019 Cuma

Bakan Ersoy, Malta Hükümetinden kapıda vize istedi


“Türkiye-Malta İş Konseyi Toplantısı” İstanbul Conrad Otel’de gerçekleştirildi. T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Malta Cumhurbaşkanı Marie Louise Coleiro Preca'ya  Yunanistan'a kapıda vize ile giriyoruz sizden de vatandaşlarımız için bu hizmeti istiyoruz dedi

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Malta İş Konseyi tarafından, Malta Ticaret Odası’nın iş birliği ile “Türkiye-Malta İş Konseyi Toplantısı” İstanbul Conrad Otel’de gerçekleştirildi.
“Türkiye-Malta İş Konseyi Toplantısı“, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK)/Türkiye-Malta İş Konseyi ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya, Malta Cumhurbaşkanı Marie Louise Coleiro Preca, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Maltalı mevkidaşı Konrad Mizzi,TTYD Başkanı Oya Narin, Geçmiş dönem Dünya Skal Başkanı Hülya Aslantaş, Skal İstanbul Genel Sekreteri Ayşe Önen, PLAN TOURS CEO’su Hüseyin Kurtoğulları, ve çok sayıda turizmci katıldı.

Türkiye’nin ve Malta’nın önde gelen Heyetleri ve yatırımcılarının bir araya geldiği toplantıda Malta Cumhurbaşkanı Marie Louise Coleiro Preca ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy konuşma yaptı.


T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy; Türkiye-Malta İş Konseyi toplantısında, Turizm, ekonomik boyutu yadsınamayacak ve ticaretten bağımsız düşünülemeyecek bir sektör. Bu sebeple turizm yatırım ve ticaret konularına değinilen bir etkinlik kapsamında yer almasının son derece faydalı olduğunu da özellikle belirtmek istiyorum. Malta’nın önde gelen seyahat firmalarının ülkemiz firmalarıyla birebir görüşme imkanının olması, turizm alanındaki iş birliği imkanının doğrudan ele alınabilmesi açısından son derece önemli bir fırsat yaratmış bulunuyor.


Ziyaret kapsamında gerçekleştirilecek temasların özellikle turizm alanındaki ilişkilerimizi geliştirme konusundaki kararlarımızın pekiştirilmesinde ileri ki dönemler için bize yol gösterici olmasını da özellikle diliyorum. Umuyorum ki iki ülke turizmi açısından son derece faydalı olacağı açık olan bu etkinliğin iki ülke turizmi üzerindeki olumlu yansımalarını önümüzdeki dönemde memnuniyetle hep beraber takip edeceğiz” dedi.


Sözlerine devam eden Ersoy, “Malta Avrupa’nın yüz ölçümü olarak küçük, turizm ve büyüme kapasitesi olarak ise, önemli ve gelişmiş bir ülkesi. Yer aldığı konum itibariyle Avrupa’nın önde gelen turizm destinasyonlarından biri olma yolunda ilerleyen Malta, bir Akdeniz ülkesi olması sebebiyle de ülkemizle turizm alanında çok büyük benzerlikler gösteriyor. 


Ülkemizin Maltalı ziyaretçilerin başlıca turizm tercihlerinden biri olabileceğini düşünüyorum.  Maltalı turistlerin yurtdışı seyahat seçimlerine baktığımızda çok büyük bir kısmının Avrupa ülkelerine seyahat etmeyi tercih ettiğini ve bu ülkelerin arasında İtalya, İspanya, Fransa gibi Akdeniz ülkelerinin ön sıralarda yer aldığını görüyoruz. Bu doğrultuda ülkemizin Akdeniz’in seçkin turizm destinasyonlarından biri olması ve sahip olduğu zengin ve çeşitli turizm zenginliği dikkate alındığında Maltalı ziyaretçilerin başlıca turizm tercihlerinden biri olabileceğini düşünüyorum” dedi.


Malta destinasyonunun daha popüler hale gelmesi için bir önerisi olduğunu belirten Ersoy, “Tabi bu durumdaki bizim vatandaşlarımız arasında da Malta’da tatil seçeneği son derece popüler hale geldi. Açıkçası bunu daha popüler hale getirmek için bir önerim var. Vize alternatifli çözüm önerisi gerçekleştirilebilirse, biz Yunan adalarında bunu yaşıyoruz. Yunan adalarında olduğu gibi Malta’da kapıda vize uygulaması Schengen ile görüşüp, eğer Türk misafirlere uygulayabilirlerse, Yunanistan adalarında yaşadığımız gibi bunun olumlu etkilerini rakamlarda ki artışlarla görme şansımız olur. Sonuçta Yunan adaları bir adaysa Malta da bir ada, hatta daha büyük bir ada. Schengen ile görüşülüp, aynı statüye getirilebilirse, Türkiye’den Malta adasına olan Türk turist trafiğinde de çok ciddi bir artış yakalanır. 


Bu karşılıklı daha fazla yolcu ve daha fazla uçuş seferi demektir. Karşılıklı İstanbul - Malta arasındaki slot sayıları arttığı zaman Türk Hava Yolları global bir havayolu olması sebebiyle via İstanbul-Malta aktarmalı yurtdışından gelen yolcu sayılarında da bir artış getirecektir. Her açıdan Malta turizm açısından sadece Türk turist trafiği değil, uluslararası turist trafiğinde de bir artış getireceği için çok çok önemlidir. Tabi sefer sayıları karşılıklı arttığı zaman diğer özel Türk havayolları da Malta’ya uçuş yapmaya başlayacaktır. Bu da bilet fiyatlarının ucuzlamasını ve alternatiflerin çoğalmasını sağlayacak. Bu da trafiği arttıracak ekstra bir etken olacaktır diye düşünüyorum. 2017 yılında rakamlara baktığımız zaman Malta’dan 5232 ziyaretçi gelmiş, 2018 yılında ise çok ciddi bir artış yüzdesel olarak kişi sayısında olmasa da artış oranları çok yüksek. Bu yıl yaklaşık %51 civarında bir artış gözlemliyoruz. Bu da demektir ki yıl sonunda 8000-8200 civarında bir Maltalı turist ülkemizi ziyaret etmiş olacak” dedi.


Sözlerini tamamlarken Mehmet Nuri Ersoy, “Son olarak özellikle belirtmek istiyorum Akdeniz Bölgesi turizm faaliyetlerinde ki gelişimin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla turizm paydaşlarını desteklemek, Akdeniz’de ki çevreyi kültürel ve tarihi açıdan korunmasını teşvik etmek ve turizmi Akdeniz’de bir barış ve refah unsuru olarak öne çıkarmak gibi son derece faydalı ve önemli bir misyon üstlenmiş bulunan Akdeniz Turizm Vakfı ile  kamu - özel ortaklığı iş birliği içerisinde çalışmaktan mutluluk duyacağımızı özellikle dile getirmek istiyorum. İlişkilerimizi geliştirmenin hem turizm açısından hem ticaret açısından çok faydalı olacağını düşünüyorum. Bu toplantının turizmin ve ticaretin gelişmesine destek olacağını düşünüyorum” dedi.


Malta Cumhurbaşkanı Marie Louise Coleiro Preca, karşılıklı ilişkileri güçlendirmeyi amaçladıklarını vurgulayarak, "Bizler sadece tanış olmak istemiyoruz. Aynı zamanda ortak olmak, dost olmak istiyoruz. Halklarımızın çıkarı için bunu yapmak zorundayız. 


Sizleri bir kez daha davet etmek istiyorum, hem özel sektöre hem diğer paydaşlara gelin Malta’daki fırsatları değerlendirin. Malta, Türk yatırımcıları desteklemektedir. Sadece ekonomi anlamında değil aynı zamanda halklarımızın çıkarları açısından da gelin iş birliği yapalım” dedi.