Tarihi Sultanahmet Köftecisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tarihi Sultanahmet Köftecisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Şubat 2015 Pazartesi

Sultanahmet Köftecisi, ABD’deki İlk Şubelerini New York Ve Boston’da Açacak

ABD’de Türk Köfteci Zinciri Kuruluyor
İstanbul’un asırlık lezzet durağı Tarihi Sultanahmet Köftecisi, ABD’de köfteci zinciri kuruyor. İlk 2 şubesini New York ve Boston’da kendi öz sermayesi ile açacak ünlü köfteci, hazır ürünleriyle de market raflarında yer almayı hedefliyor.Sultanahmet Köftecisi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tezçakın, 19 yıldır ABD’de yaşayan 17 yıldır da Manhattan’da kendi lokantasını işleten bir Türk iş adamının daveti üzerine işletmenin 4. nesil patronlarından oğlu Mert Tezçakın ile birlikte 11 gün boyunca New York’ta temaslarda bulunduğunu bildirdi.

-Etler köfte için uygun-
İstanbul merkezdeki dükkânlarının yoğunluğunda çalışan Lombardi's Pizza, Pershing Square Central Cafe, Katz's Delicatessen, Shake Shack Burger gibi dünyaca tanınan işletmelerde incelemelerde bulunduklarını anlatan Tezçakın, şunları söyledi:“ABD’de yaşayan aile dostumuz Z. Oğuz Teoman’ın desteğiyle başarılı olmuş bu işletmelerin çalışma sistemleri, müşteri çeşitleri, yiyecek lezzetleri, kaliteleri, sunum şekilleri ve fiyatlarını inceledik. Etleri de araştırdık. Oradaki etler bizim köfteyi yapmaya gayet uygun. Bizi sevindiren, projenin başarısı konusunda cesaretlendiren olay ise gördüğümüz ilgiydi. Türkiye’de çıkan haberler büyük yankı yapmış. Birçok kişi bizleri gururlandıran mesajlarla haberi sosyal medyada paylaşmış. Boston Başkonsolosu Sayın Ömür Budak bizzat kendisi arayarak desteklerini iletti. Nihayetinde yıllardır hayallerini kurduğumuz projeyi gerçekleştirme kararı aldık”


-Lokasyon belirlendi-
İlk iki şubeyi 6 ay içinde kendi öz sermayeleri ile New York ve Boston’da açacaklarını kaydeden Tezçakın, “Dükkanların açılacağı lokasyonu belirledik. New York’ta Manhattan, Midle Town, 5. ve 42. caddede , Boston’da ise Newbury Street’te yer bakıyoruz. Ardından ABD’deki kurallara göre önce bayilik sonra da franchise yoluyla köfteci zinciri kurmayı hedefliyoruz. Bu konularda işbirliği yapacağımız kişilerle ön anlaşmalar bile yapıldı” dedi.


-Üretim tesisi kuruluyor-
“Haydi Amerika’ya” adı altında hayata geçirecekleri projenin sadece şube açmakla sınırlı olmayacağının altını çizen Tezçakın, “ABD’de üretim tesisi kurarak hazır ürünlerimizle de market raflarında yer alacağız. Bu ürünler, büfelere, diğer lokontalara toptan ve perakende olarak satılabilecek. Catering, köfte arabası ve kiosk projeleri de hayata geçirilecek”diye konuştu.

-Taklitlere karşı 6 ayda 40 dava kazandı-
Sultanahmet Köftecisi, bir yandan kendisi için milli görev olarak gördüğü dünya markası olabilmek için dev adımlar atarken, bir yandan da taklitleri ile yasal yoldan mücadelesini sürdürüyor.
Tezçakın, yüzü aşkın taklitçi hakkında dava açtıklarını, son 6 ay içinde kazandıkları dava sayısının 40’a ulaştığını anımsatarak, “Sultanahmet köftesinin patenti, İnegöl, Tekirdağ ya da Akçaabat köftesi gibi coğrafi işaret olarak alınmadı. İsim ve marka kullanım hakkı yalnızca Tezçakın ailesine aittir. Taklitçi firmalar birer birer kapanırken, onbinlerce lira da tazminat ödemeye mahkum oldular. Davaların sonuçlanmaya başlamasıyla birlikte İstanbul’da ve diğer kentlerde çok sayıda işletme, bizim tabelamız altında çalışma isteğiyle uzlaşma talebinde bulundu. Ürün ve hizmet kalitelerini Tarihi Sultanahmet Köftecisi seviyesine yükseltmeleri şartıyla şubemiz olma imkânını sunuyoruz. Karlı da çıkıyorlar. Bugün Viaport şubemiz, bu şekilde ailemize katıldı, en çok kazanan şubelerden biri haline geldi’’ ifadelerini kullandı.

23 Ocak 2014 Perşembe

Asırlık köfteciden çalışanları mutlu etmenin sırları



İstanbul’un asırlık lezzet durağı Tarihi Sultanahmet Köftecisi’nin 3. kuşak sahibi Mehmet Tezçakın,  başarılarının sırrını ‘’mutlu çalışanlara sahip olmak’’ şeklinde özetlerken,  bir asra yakın süredir insan kaynakları politikalarının temelini oluşturan 10 kuralı da paylaştı. Sultanahmet’te 1920 yılında kurulan, yurt içi ve yurt dışı şubeleriyle dünyaca tanınan bir markaya dönüşen tarihi köfteci, işyerine sadık, uzun süreli çalışan personelleriyle de dikkati çekiyor.


İnsan Kaynakları politikasını ‘’mutlu çalışanlar’’ prensibi üzerine kuran Sultanahmet Köftecisi’nin, merkez dükkanda veya şubelerinde küçük yaşlarda, en alt kademede mesleğe başlayan çalışanların büyük çoğunluğu, 30’lu yılları devirdikten sonra tarihi işletmeden ayrılıyorlar.Sultanahmet Köftecisi, son olarak 38 ve 36 yıllık meslek hayatlarını emekli olarak sonlandıran merkez dükkan müdürü İbrahim Karataş ile Sultanahmet merkez ustası İsmail Memişoğlu’nu tüm çalışanların ve patronların katıldığı ‘’jübile’’ ile uğurladı.

‘’Emektarlarımıza teşekkürler – Bizi biz yapan tüm değerler, sizlerle güzel’’ sloganıyla düzenlenen etkinlikte, emekli olan personellere teşekkür belgesi ve plaket verildi, dükkanda ayrılan bir köşede emektarlar için pano oluşturuldu.
Sultanahmet Köftecisi Mehmet Tezçakın,  etkinlikte personele hitap ederken, 100 yıla yakın süredir ayakta kalmalarını ve dünyaca tanınan marka olmalarını ‘’işyerini sahiplenen mutlu çalışanlarına’’ bağladı.

‘’Çalışan mutlu olmadığı,  işyerini sahiplenmediği sürece başarı gelmez’’ diyen Tezçakın, ‘’Sultanahmet  Köftecisi’nde kuşaklar boyunca yerleşmiş, personelin mutluluğunu esas alan bir çalışma kültürü var.  Bu kültüre, 4 nesil boyunca titizlikle uyduk. Ne kadar çağdaş insan kaynakları politikası uyguladığımız bugünlerde ortaya çıkıyor. 95 yıldır uyguladığımız politika,  yani işyerinde çalışanları mutlu etmek, bugün Y kuşağı olarak da adlandırılan yeni jenerasyon için bir lüks olmaktan çıktı, çalışmanın bir koşulu, olmazsa olmazı haline geldi.  (Ne iş yaptığım önemli değil, yeter ki iyi para versinler)  diyen kuşak, yerini işyerinde hem para hem de mutluluk isteyen jenerasyona bırakmış durumda’’ şeklinde konuştu.

-Çalışanı mutlu etmenin 10 koşulu-
 Tezçakın,  Sultanahmet Köftecisi’nin çalışma kültüründe var olan, çalışanların işyerinde mutlu olmasını sağlayacak 10 koşulu da şöyle sıraladı:
Çalışanlarınız için zaman yaratın, mutlu olup olmadıklarıyla ilgilenin.
Başarıyı takdir edin, ödüllendirin.
Çalışanlarda aidiyet duygusu yaratmaya özen gösterin.
Çalışanın kendini değerli hissetmesini sağlayın, teşekkür etmeyi, selamlaşmayı ihmal etmeyin.
Bilginizi paylaşın, öğretin.
Düşündüklerinizi söyleyin, hislerinizi belli edin.
Eleştiri ve şikayetleriniz yapıcı olsun.
Şirket olarak sosyal sorumluluk projeleri uygulayın, yardımlarda bulunun, çalışanlarınız da bu projelerde etkin rol oynasın, şirketini sahiplensin.
Görev takası yapın, çalışanların birbirini daha iyi anlamasını sağlarsınız.
Toplantılarınızı kısa ama verimli hale getirin.’’