moda etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
moda etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Nisan 2015 Pazar

Bloggerlar, ‘Bahara Merhaba Partisi’nde buluştu

Ülkemizin ünlü yemek, gurme, moda, sanat, seyahat bloggerları, 4 Nisan 2015 tarihinde, Feronya Hotel’de düzenlenen ‘Bahara Merhaba Partisi’nde buluştu. Oya’s Cuisine blogu sahibi Oya Emerk, ArenandFamily blogu sahibi Funda Aydeniz, Ev Atölyesi blogu sahibi Sibel Yalçın, Mutfak ve Tatlar blogu sahibi A.Selma Mollaoğlu’nun organizasyonunda gerçekleşen ‘Bahara Merhaba Partisi’, 50’nin üzerindeki ünlü bloggerı bir araya getirdi.


Blogger buluşmasına, dostluk ve eğlence damgasını vurdu
Dostluk ve eğlence dolu Bahar Partisinde; Özge Eyüpoğlu Türk Sanat Müziği’yle coşku dolu dakikalar yaşatırken; imaj danışmanı Güneş Tulga diksiyon, vücut dili, renkler gibi çeşitli konular hakkında bilgi aktardı. Milliyet Gazetesi Lezzet eki yazarı Özlem Mekik, yaptığı hoşsohbet konuşmalarıyla organizasyona renk kattı. Feronya Hotel’in bahara özgü hazırladığı birbirinden özel lezzetleri, damaklarla tat bıraktı.


Bloggerların coşku dolu bahar etkinliğinde, Feronya Hotel, Activar, Pepsico, Hotpoint, Keramika, Farmasi, Hatun Porselen, Flormar, Calve, Pakmaya, Koroplast, Ar Yıldız, Home Sweet Home, Zwilling, Leyla İnanır, Ziyade Fasıl, Erkap, Kodsekiz, Nurinisa Doğruyol, Aşkı Mizaç, Muratbey Peynirleri, Hc Hair Care, Anavarzabal, Eriş Un, Lav ve Porland firmaları, bloggerlara baharın ilk hediyelerini verdi.



8 Haziran 2014 Pazar

MODANIN PERİSİ

TURİZMİN SESİ- Canan  ÖZGEN
Öyle bir inceliktir ki moda insan elbiseyi mi taşır yoksa elbise mi insanı taşır düşünmek lazım…
İşte böyle ince ayrıntılı işin de yaratıcısı çok ince ve zarif olmalı…Elinde sanki nakış gibi, dantel gibi işlemeli sanatını. Her meslekte olduğu gibi moda da emek ister, sabır ister,  sevgi ister, hele sevgiyi katmazsan güzelliği bulmakta zorlanırsın. Böyle düşünüyorum çünkü beni çizgiler, renkler cezbediyor. Ama bunları aynen bir ressam gibi bilerek, anlayarak yaparsan oluyor. Benim moda deyince aklıma gelen ilk isim Perihan Akı Hanımefendi…

Neden derseniz böyle yaratıcı, kumaşlarla iç içe, çizgisini çok düzenli yapan görmedim. Sanki onların dilinden anlar gibi kime, ne, nasıl gidecek en önemli ayrıntıyı bile kaçırmadan tek bir tasarım çıkarmak gibi zor işi başarı ve incelikle sergiliyor.


Makedonya, Üsküp doğumlu olan Perihan Akı ilkokulu ve ortaokulu Türkiye’de okudu. Sonra ise enstitüye gitti. 1976 yılında evlenen Akı’nın bir kız, bir erkek iki çocuğu var. Oğlu müzisyen, kızı ise tekstilci…
Evlenene kadar mesleğini yapan Perihan Akı evlenince mesleğini bıraktı ve on beş yıl sonrasında ise mesleğine geri döndü. Defileler yaparak, Dünya’yı gezerek yeni tasarımlara imza atan Akı, kendini bildi bileli bir elinde makas, dikiş nakış işleriyle uğraşmış, mesleği ile de çocuklarını okutup, ayakta kalmayı başarmış. Öylesine güçlü, güzel ve yetenekli bir kadın…


Modanın yanında insanın kendisine de zaman ayırması gerektiğine inanıyor. Sabah kalkınca Maçka Parkı’na gidip vakit geçiriyor sonrasında ise dokuz gibi dönüyor. Dokuz buçuk gibi işinin başına geçiyor.
Yay burcu olan Akı, sonbaharı ve kışı çok seviyor. Doğayla iç içe vakit geçirdiğinde yapraklardan, renklerden esinlenerek tasarımlarda yapıyor.Son üç yıldır home ofis çalışıyor ve sıkıldığı zamanlarda model çiziyor. Boş vakti hiç yok ve bir şeyler ürettikçe çok mutlu oluyor, keyif alıyor.Moda denince herkes aynı şeyi yapmaya çalışıyor, moda ne ise onu tercih ediyor. Perihan Akı’ya göre ise moda herkesin kendisine yakışanı tercih etmesidir. Kime hangi renk, hangi çizgi, hangi model yakışıyor ise onu tercih etmeli… Tabi moda da göz önüne alınınca bu senenin modası pastel tonları, pembe, nil yeşili, parlak renkler…


Kadınlar bakımlı ve temiz olmalıdır. Marka giyinmenin, çok pahalı şeyler almanın bir önemi yok, insan kendine yakışanı giymelidir. Perihan Akı’ ya göre nerede, ne zaman, ne giyeceğini bilmelidir kadınlar… Bir kıyafet sade bir şıklıkla da amacına ulaşabilir, bir aksesuarla tamamlanabilir ve kombin yapılarak kendinize yakışanı bulabilirsiniz.Onun bir tuvaleti nasıl şekillendirdiğini gördüm. Yok böyle bir şey dedim. Sanki kumaşla aşk yaşar gibi bu kadar zarif detayına kadar her çizgiyi her ayrıntıyı gören bir modacı gördüm. Ben ona “Modanın Perisi” ismini çok yakıştırdım. Çünkü güzelliğiyle, bakışıyla ve sanatıyla beni çok etkiledi. Bir melek, bir peri ve güzellik abidesi…Pozitifliği ile karşısındakini de etkileyen hali sadece modayı değil ruh halini de güzelleştiriyor insanın…Dünya’nın hemen hemen her yerini gezmiş ve modayı da gezdirmiş. İşte herkes çıkıp modacıyım demesin, önce işini seveceksin sonra sevgiyi katacaksın ve ortaya eserini çıkaracaksın…


Sayın Akı’da ben bunu gördüm. Önce sevgi ve işi, ticaret daha sonra geliyor. Bu çok farklı bir şey…
Sayın Perihan Akı, bu sene “Anneler ve Kızları” adını verdiği bir koleksiyon hazırladı. Anneler ne giyiyorsa minyatürünü de kızları giyebilecek. Aynı zamanda tekne kıyafetleri de hazırlayan Akı, bir kıyafetin aynısını yapmaktan keyif almıyor, yeni olan tasarım, koleksiyonlara zaman ayırmayı tercih ediyor.Perihan Akı için stilistlik ayrı dikiş dikmek ayrı bir iş… Doğaçlama çalışan Akı, müşterisinin üzerinde kumaşı alıp ilk provadan sonra kumaş üzerinde oynayarak çalışıyor. Bu durum hem kendisinin hem de müşterilerinin çok hoşuna gidiyor. Böylelikle hem müşterisi kendini özel hissetmiş oluyor hem de tasarım özelleşiyor…
Bu güzelliği yakından görmenizi içtenlikle tavsiye ederim. İşte o zaman benim ne demek istediğimi anlarsınız!..