4 Ocak 2017 Çarşamba


Melodi Baç’ın Anka Serisi’nin ikinci parçası olan 4. kitabı çıktı


“100.NESİL”
Savaşları kazandıran yüreğinizdeki güçtür!
13 yaşında yayınlanan ilk seri kitabı Yasak ile dikkatleri çeken Melodi Baç, 2. Serisi Anka ile de adından söz ettirmeye devam ediyor. Büyülü gerçekçiliği, fantastik atmosferi ile okurları bir yandan sürükleyen bir yandan şaşırtan Anka Serisi’nin 2. kitabı 100.Nesil’de yazar Crictus adlı fantastik bir gezegendeki ölümsüz iki kardeş arasındaki sonsuz taht savaşını anlatıyor. Melodi Baç’ın Anka kuşunun efsanesinden yola çıkarak yazamaya başladığı Anka Serisi’nin 2. Kitabı 100.Nesil bir yol hikayesi. Fantastik bir yolculuğu anlatan kitabın kahramanları, vücut değiştirerek hayatlarını devam ettiren Carmen Anka ve Enka Kamilla kardeşler; ihaneti, aşkı, arkadaşlığı, aileyi, fedakarlığı ve cesareti tanıtırken adeta yaşatıyor. Carmen Anka tahta yeniçıkmıştır ve yabancısı olduğu büyükbir gezegeni idare etmeye çalışmaktadır. Bu sırada ölümsüz kardeşi Enka Kamilla ise yeni bir beden bulmuştur ve tahtına oturmak için hazırlıklarına başlamıştır. Enka ve Anka kardeşler arasındaki güç eşitliği her 100 nesilde bir bozulmakta ve 100. nesline ulaşan taraf çok daha fazla güç elde etmektedir . 

Bu sefer 100. Nesil Enka Kamilla'dadır. Anka Carmen, halkını ve her iki gezegendeki sevdiklerini korumak için kardeşi Enka Kamilla' yı yenmeli sayısız fedakarlıklar yapmalıdır. Hatta belki de çok daha fazlasını…

21. yaşındaki genç yazar Melodi Baç, “Carmen Anka kendini keşfetmeli, ayakları üstünde durmayı öğrenmeliydi. Serinin ilk kitabı Anka’nın Dönüşü’nden sonra artık Anka'nın kanatlanma zamanı gelmişti. Kitabı yazarken ben de Carmen Anka gibi geliştim, değiştim.” dedi.

ARKA KAPAK YAZISI
Artık bir kraliçe olan Carmen, her şeyin yoluna gireceğini düşündüğünde yanılıyordu. Çünkü ölümsüz kardeşi Enka çoktan bir beden bulmuş ve onu öldürmek için yola koyulmuştu. Üstelik bu sefer Enka 100. Nesil'deydi.
Carmen'ın koca bir gezegeni yönetmesi, 100.Nesil'i yenmenin yollarını bulması ve çok büyük fedakarlıklar yapması gerekecekti. Asıl savaş şimdi başlıyordu...

Destek Yayınları/Edebiyat/368 syf./24 TL

www.turizminsesi.com  www.tourismexclusive.com

UN WTO / BM DTÖ tarafından “Gelişme İçin Sürdürülebilir Turizm Yılı” ilan edildi

2017, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UN WTO / BM DTÖ) tarafından “Gelişme İçin Sürdürülebilir Turizm Yılı” ilan edildi. DTÖ üyesi ve “DTÖ Turizm İçin Küresel Etik Kuralları”nı Türkiye’den ilk imzalayan turizm kuruluşu FEST Travel Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Pekin “Bu vesileyle turizm anlayışımızı yeniden gözden geçirebiliriz,” diyor.

Sürdürülebilir turizm ve seyahat anlayışı, doğal, biyolojik, ekolojik, kültürel, toplumsal, kısacası yenilenebilen tüm kaynaklara süreklilik sağlayacak, turistik ürünlerin uzun yıllar arza konu olabilme koşullarını yaratacak, başta çevre olmak üzere kaynakları geliştirerek korumak üzere optimal ve rasyonel şekilde kullanacak bir planlama ve uygulama anlayışıdır.Sürdürülebilir turizm, bir turizm türü değil, turizm ve seyahat için bir “şart”tır. Turizmin “olmazsa olmaz” koşuludur.

Dünya Turizm Örgütü’nün bu yaklaşımı,
- değişik uygarlıkların sahip olduğu zengin kültür mirasına daha fazla farkındalığı,
- değişik kültürlerin içerdiği değerlerin daha iyi anlaşılmasını,
- halklar arasında daha iyi bir anlayışı gerekli kılıyor.

Sonuç: dünya barışının güçlenmesi.
Tabii ki 2017 yılı boyunca BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı (Rio+20) kararlarını izlemek, ana amaçlardan olmak zorundadır.

Daha önce yayınlanan Çözüm: Kültür Turizmi (İletişim, 2011) adlı kitabında bu konuya değindiğini belirten Faruk Pekin şöyle devam ediyor:

“Turizm ve seyahat etkinliklerinin gerçekleştirildiği ortam,
- İnsan, bitki örtüsü, hayvanlar topluluğu, mikroorganizmalar gibi canlı,
- Yer, su, hava, iklim, doğal ve tarihsel yapılar, somut kültürel miras gibi cansız,
- Ekonomik, toplumsal ve politik koşullar, somut olmayan, yaşayan kültürel mirası gibi toplumsal çevreden oluşur.

“Sürdürülebilir turizm anlayışı tüm turizm türlerine uygulanabilir. Kırsal turizm, yayla turizmi, çiftlik turizmi, agro-turizm, yürüyüş, dağcılık, doğa turizmi, doğal yaşam incelemesi, macera turizmi, rafting, kano, kayak, düşük etkili turizm, yumuşak turizm, yavaş turizm, küçük kasaba ve köy turizmi, küçük ölçekli kongre ve konferanslar… gibi ‘alternatif turizm’ adı altında sıralanan türler de “sürdürülebilir turizm” anlayışıyla gerçekleştirilmek zorundadır.

“Diğer yandan artık iyice anlaşılmıştır ki, turizm etkinliği sırasında zarar gören doğal, tarihsel ve kültürel değerler tek bir ulusun, tek bir ülkenin değil, tüm insanlığın malıdır. Bu nedenle sürdürülebilir turizm ülkesel, bölgesel değil, evrensel bir amaçtır.

“Sürdürülebilir turizm bir ülkede turizm ve seyahatleri tüm ülkeye ve 12 aya yaymada, doğal, tarihsel ve kültürel mirasın korunup geliştirilerek gelecek nesillere de sunulmasında tek yoldur.”

Gerçekte “sürdürülebilirlik” kavramı bugün ekonomi, çevre, toplum gibi üç bileşenin iç içe geçmişliği açısından tüm BM alt kuruluşlarında dikkatle ele alınan yaklaşımları zorunlu kılıyor. Rio+20 belgeleri çerçevesinde sürdürülebilir ekonomi, sürdürülebilir kalkınma, sürdürülebilir inovasyon, sürdürülebilir mimari, sürdürülebilir tüketim… tartışmaları, Kurumsal Sosyal Sorumluluk (CSR), Sorumlu Yatırım İlkeleri (PRI) gibi yeni söylemleri gündeme geliyor, turizm alanında ekoturizm, jeoturizm, sorumlu turizm, yeşil turizm, karbon emisyonu… gibi tartışma konuları açılıyor.

DTÖ, sürdürülebilir turizm konusunda özellikle şu şartları zorunlu sayıyor:
- Temel ekolojik süreçleri koruyarak ve doğal miras ile biyolojik çeşitliliğin korunmasına yardımcı olarak turizmin gelişmesindeki kilit unsuru oluşturan çevresel kaynakların en uygun kullanımını sağlamalı,
- Turist kabul eden toplumların sosyokültürel otantikliğine saygı duymalı, onların geleneksel değerlerini, var olan ve yaşayan kültürel mirasını korumalı, kültürlerarası anlayış ve hoşgörüye katkıda bulunmalı,
- Tüm paydaşlara adil şekilde dağıtılan, aralarında turist kabul eden toplumlara sosyal hizmetleri, devamlı iş ve gelir getiren fırsatların da olduğu sosyoekonomik faydaları sağlayarak ve yoksulluğun azalmasına katkıda bulunarak tutarlı ve uzun süreli ekonomik faaliyet sağlamalıdır.

Türkiye şu anda turizm sektöründen kaynaklanmayan sorunlardan dolayı bir kriz dönemi geçiriyor. Bu kriz biraz uzun süreceğe benziyor. “Böylesi bir ortamda sürdürülebilir turizm anlayışı çerçevesinde Türkiye turizmini yeniden biçimlendirebiliriz,” diyen Pekin, konunun tüm taraflarını ciddi biçimde bunun tartışmasını yapmaya davet ediyor.

FEST Travel’ın Mart 2013’te imzaladığı BM DTÖ “Turizm İçin Küresel Etik Kurallar”ı şu adresten okuyabilirsiniz: http://www.festtravel.com/bm-dto-turizm-icin-kuresel-etik-kurallari

www.turizminsesi.com  www.tourismexclusive.com

Metropolis Antik Kenti Kazılarında Cam Üretim Fırını Ortaya Çıkartıldı

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve Sabancı Vakfı'nın işbirliğiyle Metropolis Antik Kenti’nde sürdürülen 2016 yılı kazı çalışmaları sona erdi 


Kazı çalışmalarında bulunan cam ve seramikler kentin üretim pratikleri ve ticaret hayatına dair yeni ipuçları ortaya çıkardı. Roma Hamamı’nda, havuzların ısıtıldığı ateşlik bölümünden dönüştürüldüğü düşünülen bir cam üretim fırını bulundu. Hamamın diğer kısımlarında da cam üretimi izlerinin görülmesi, Erken Bizans Dönemi’nde işlevini kaybeden hamam yapısının bir Cam Üretim Atölyesi olarak kullanılmış olabileceğini düşündürüyor. Atölyenin konumu ve kiliseye yakınlığı, atölyenin kilisenin kontrolünde kurulduğuna ve kilise ihtiyaçlarının karşılanması amacı ile işletildiğine işaret ediyor. Aşağı Roma Hamamı ve Zeus Krezimos kutsal alanında bulunan ve Ephesos, Knidos, Parion ve Atina üretimi oldukları anlaşılan çok sayıda seramiğin ise Metropolisliler tarafından ithal edilip kullanıldığını gösteriyor. 

Kentte ortaya çıkan yapılar, halkın sosyal hayatı önemsediğini gösteriyor
Seramik buluntuların Metropolis ile diğer bölgelerdeki üretim merkezlerinin etkileşim içinde olduklarının göstergesi olduğuna dikkat çeken Metropolis Antik Kenti Kazı Başkanı Manisa Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Serdar Aybek “26 yıldır tarihin izlerini sürdüğümüz Metropolis’te bu yıl çalışmalarımız ağırlıklı olarak Aşağı Roma Hamamı-Palaestra’da devam etti. Yaklaşık 6 bin metrekarelik alana kurulu olan Aşağı Roma Hamamı-Palaestra’nın kentin en büyük yapı kompleksi olduğu anlaşıldı. Palaestra ve çevresindeki mozaik döşemeli galeriler, havuzlar ve yeme-içme ile ilgili mekânlar, kentte yaşayanların sosyal hayata değer verdiğini gösteriyor. Burada bu sezon bulduğumuz cam fırını ve cam işçilikli parçalar dönemin sosyal, kültürel ve ticari ilişkileri hakkında önemli ipuçlarına ulaşmamızı sağlayacak.” dedi.

Geçen yıl kazı sezonunda keşfedilen Zeus Krezimos kutsal alanının hatlarının da belirginleşmeye başladığını anlatan Serdar Aybek  “M.Ö. 1.’inci yüzyıla ait olduğu düşünülen kutsal alanın çevresinde bulunan Hıristiyan mezarları ve cenaze töreni ritüellerine işaret eden bulgular, alanın M.S. 13’üncü yüzyıla kadar önemini yitirmediğini gösteriyor. Kutsal alandaki çalışmalar önümüzdeki sezonda yoğunlaşacak.” dedi. Kutsal alanın bulunmasıyla Zeus’a addedilmiş Krezimos sıfatının ilk kez Metropolis’te kullanıldığı anlaşılmıştı.

2016 yılı kazı çalışmalarına dair açıklama yapan Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan “Sabancı Vakfı olarak Metropolis Antik Kenti kazı çalışmalarını destekleyerek, kültürel mirasımıza kazandırmayı amaçlıyoruz. Her sezon daha da derinleşen çalışmalar neticesinde sosyo-kültürel anlamda Metropolis ile ilgili yeni veriler elde ediliyor. Aşağı Roma Hamamı-Palaestrası’ndaki uzun yıllardır devam eden çalışmalarda sona gelindi. Özverili çalışmalarından ötürü Doç. Dr. Serdar Aybek ve ekibine ne kadar teşekkür etsek az... Onların tüm bu çabaları sadece Metropolis’e değil, dönemin uygarlıklarına dair araştırmalara da kaynak sağlıyor.” dedi.

Metropolis Antik Kenti Ören Yeri geçtiğimiz yıl ziyarete açıldı‘Ören yeri’ statüsü kazanan Metropolis, geçtiğimiz yıl ziyaretçilere kapılarını açtı. Antik Kent, İzmir Arkeoloji Müzesi tarafından DÖSİMM (Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü) adına satışa çıkarılan biletler veya müze kart ile gezilebiliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve Manisa Celal Bayar Üniversitesi adına yürütülen proje, başta Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın önemli katkıları yanında, Sabancı Vakfı ve Torbalı Belediyesi tarafından destekleniyor; MESEDER (Metropolis Sevenler Derneği) ile yurt içi ve yurt dışından farklı üniversiteler de Metropolis’in arkeolojik alan çalışmalarına katkı sağlıyor. Bugüne kadar Türkiye ve dünya arkeoloji dünyasını heyecanlandıran birçok yeni buluntu ve eserin gün yüzüne çıkartıldığı kazılar gelecek sene de devam edecek. 

Eataly Mutfak Atölyesi’nde Burcuna Göre Pişir: Astro Gastro

Burcunuzun Mutfakla Arası Nasıl?
Eataly, yaşamdan ve yemekten daha fazla zevk alabilmek adına misafirleri için yine benzersiz bir deneyim şansı yaratıyor. Ocak ayı itibariyle Eataly Mutfak Atölyesi’nde her ay düzenlenecek “Burcuna Göre Pişir: Astro Gastro” derslerinde sevdikleriniz için hazırlayacağınız sofralarda yemekten alacağınız keyfi astrolojiyle arttırın!

Burcunuzun mutfakla arası nasıl? Sevdiklerinizin burçlarına göre hayran kalacakları lezzetleri hazırlamanın sırları neler? Yemek keyfini bir şölene dönüştürmek için ihtiyaç duyacağınız püf noktalar, yine farklı bir açıyla Eataly Mutfak Atölyesi’nde ele alınıyor. 12 burcun farklı özelliklerinden yola çıkarak gerçekleştirilecek olan workshoplarda, her ayın burcuna özel olarak oluşturulan menü, Eataly Mutfak Atölyesi’nde katılımcılarla beraber hazırlanıyor. Ayın gökyüzündeki konumuna göre değişen tercihlerimizin menü ve sofra seçimleri üzerindeki etkisini öğrenip burçların mutfakla ilişkisini incelemek isteyenler ünlü yemek kitabı yazarı, gastronomi uzmanı Elif Edes Tapan ve astrolog Nigar Bostan ile beraber Eataly Mutfak Atölyesi’ne giriyor.

Ocak’ta Oğlaklar Mutfakta
22 Aralık - 20 Ocak’ta doğan Oğlak’ların sevdiği lezzetlerin ve sofraların anlatılacağı Eataly Mutfak Atölyesi’nde “Burcuna Göre Pişir: Astro Gastro ” workshop’u 13 Ocak’ta başlıyor. Geleneksel aile sofralarını seven Oğlak burcu için başlangıçta Toskana usulü kıtır ekmek ile mantarlı çorba; ana yemekte ıspanaklı lazanya ve fırında elma tatlısının yer alacağı menüde bu enfes tatlara keyifli bir astroloji sohbeti eşlik ediyor.

Eşsiz deneyimleri ve en iyi hediye alternatiflerini yaratan Eataly’de, sevdiklerinizin burcuna uygun olan workshop’a katılarak onların kalbine giden yolların haritasını çıkarabileceğiniz gibi, bu deneyimi farklı bir doğum günü hediye alternatifi olarak da sunabilirsiniz.Ünlü yemek kitabı yazarı, gastronomi uzmanı Elif EdesTapan ve astrolog Nigar Bostan’la keyifli bir astroloji sohbetinin de eşlik edeceği, gastronomi ve astrolojinin buluştuğu bu workshop’ları sakın kaçırmayın!




Dünya turizm sektörünün liderleri EMITT Turizm Fuarı’nda bir araya geliyor!

Turizm dünyası bu fuarda buluşuyor
21’inci kez düzenlenecek olan Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı – EMITT; 26 – 29 Ocak 2017 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek.

Dünyanın en büyük beş turizm fuarı arasında yer alan EMITT, turizm sektörünün geleceğine ışık tutacak ve güncel konuların tartışılacağı panellere ev sahipliği yapacak. Fuarın ilk günü düzenlenecek “Turizmde Yeni Hedefler ve Stratejiler” konulu panelde; Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) Genel Sekreteri Taleb Rifai’nin de aralarında bulunduğu, dünya turizm sektörünün lider isimleri konuşmacı olarak yer alacak.Türkiye’nin lider sektörlerinde lider fuarlar düzenleyen ITE Turkey bünyesinde yer alan EUF – E Uluslararası Fuarcılık tarafından organize edilen Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı – EMITT; 26 – 29 Ocak 2017 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. 21. kez turizm sektörünün buluşma noktası olmaya hazırlanan EMITT’e; 80 ülkeden 5.000 kurum ve kuruluşun katılması, 60.000 kişinin ziyaret etmesi hedefleniyor. 

Dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanından turizm profesyonellerini, ülkeleri, turizm belde ve kuruluşlarını, ziyaretçilerle buluşturan EMITT, bu yıl da turizm sektöründe bilgi akışı sağlayacak panellere ev sahipliği yapacak. Fuar kapsamında düzenlenecek ilk panel “Turizmde Yeni Hedefler ve Stratejiler” başlığıyla 26 Ocak Perşembe günü saat 14.30’da gerçekleşecek. TÜRSAB Yurtdışı Temsilcisi Hüseyin Baraner’in moderatörlüğünde düzenlenecek panelde; Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) Genel Sekreteri Taleb Rifai, HOTREC Başkanı Susanne Kraus Winkler ve DRV Başkanı Norbert Fiebig konuşmacı olarak yer alacak. 

Fuarın ikinci gününde ise “Özgünlükleriyle Markalaşan Şehirler” paneli saat 14.30’da Atılım Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. İbrahim Birkan’nın moderatörlüğünde gerçekleşecek. Panelin konuşmacıları arasında Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin, Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Beypazarı Belediye Başkanı Tuncer Kaplan ve Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer yer alacak. 

Dünyanın en büyük beş turizm fuarı arasında yer alan EMITT, katılımcılarına uluslararası alanda, yeni satın alma, iş geliştirme, yeni iş ve işbirliği fırsatları sunacak. Katılımcılar, fuar kapsamında yapacakları anlaşmalarla, iş hacimlerini arttırma olanağı bulacaklar. 

EMITT ziyaretçileri ise fuarda seçtikleri tatil destinasyonlarını inceleyebilecek ve bütçelerine uygun olan tatil seçeneklerine karar verebilecek. 28 - 29 Ocak tarihlerinde ziyaretçilere açık olan EMITT’te seyahat severlerin bütçelerine uygun tatil rotaları cazip fiyatlar ve “Erken rezervasyon” kampanyaları ile sunulacak. Ziyaretçiler www.fuardavetiyesi.com adresinden ücretsiz online davetiye alabilecek.

Sivas’ta Hilton Garden Inn açıldı

 Hilton Garden Inn Sivas misafirlerini ağırlamaya başladı
Hilton’un  (NYSE: HLT) orta ölçekli pazarda hizmet veren ödüllü markası Hilton Garden Inn, Türkiye’deki en yeni oteli Hilton Garden Inn Sivas’ı açtı. 148 odalı otel, dünya çapında faaliyet gösteren 700’den fazla Hilton Garden Inn tesisi arasına katıldı.

PrimeMall AVM’ye çok yakın konumdaki Hilton Garden Inn Sivas’tan, Selçuklu ve Osmanlı izlerini taşıyan kentin tarihi ve kültürel merkezlerine, Ulu Cami ve Çifte Minareli Medrese gibi görülmesi gereken yerlere ulaşım çok rahat. Otel aynı zamanda Sivas Nuri Demirağ Havalimanı’na 20 dakikalık mesafede bulunuyor.  Hilton Garden Inn Sivas Genel Müdürü İnan Doğan şöyle dedi:  “Modern tasarımımız ve ideal konumumuzla misafirlerimizi ağırlamak için sabırsızlanıyoruz. Konuklar, otelimizin nefes kesen manzarası eşliğinde hem yerel lezzetlerin hem dünya mutfağının tadını çıkarırken, dileyenler de toplantı alanları ve sunduğumuz hizmetlerden faydalanabilir.” İş sebebiyle seyahat edenler için ideal bir seçenek olan otelde 550 metrekareye yayılan geniş bir toplantı alanı, balo salonu ve gün ışığı alan toplantı odaları bulunuyor. 

Hilton Garden Inn Küresel Başkanı John Greenleaf şunları kaydetti: "Türkiye büyüyen portföyümüz arasına katılan Hilton Garden Inn Sivas’ı açmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Sivas’ı ziyaret edecek konuklarımıza markamızın imzası memnuniyeti garantisi ile rahat ve huzurlu bir konaklama sunuyoruz.”

Hilton Garden Inn Sivas’ın konukları standart hizmetleri ek olarak otelin her yerinde ücretsiz Wi-Fi, 24 saat açık iş merkezi ve tam teçhizatlı spor salonundan yararlanabiliyor. Garden Grille and Bar® sipariş üzerine hazırlanan kahvaltı ve akşam yemeği, dünya mutfağı ve yerel lezzetlerden oluşan geniş bir seçki ve akşam oda servisi hizmeti veriyor. 24 saat açık Pavilion Pantry®’de ise tatlı çeşitlerinden soğuk içeceklere kadar pek çok atıştırmalık bulunuyor. Tüm odalarda kaliteli malzemeler, markanın imzası temiz ve konforlu yataklar, çalışma masası ve ergonomik sandalyeler yer alıyor.

Hilton’un ödüllü konuk sadakat programı HHonors®, Hilton Garden Inn Sivas’ta da uygulanıyor. Doğrudan, diledikleri bir Hilton kanalından rezervasyon yapan HHonors üyeleri, özel üye indirimi ve ücretsiz standart Wi-Fi gibi avantajların yanı sıra Hilton HHonors uygulaması üzerinden check-in, oda seçimi, Dijital Anahtar gibi dijital hizmetlerden faydalanabiliyor. 

Kadiburhanettin Mahallesi, Toptancılar Cad. No 1, 58030 Merkez adresinde yer alan Hilton Garden Inn Sivas’a +90 346 858 00 00 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz.

İtalyan lezzetlerinin seçkin adresi Da Mario Etiler, “İtalyan Konukseverliği” Sertifikası ile ödüllendirildi

İtalya’nın farklı bölgelerinden yerel lezzetlerle benzersiz bir menü sunan Da Mario, İtalyan Odalar Birliği’nin, tüm dünyada İtalyan konukseverliğini en iyi şekilde sunan restoranları ödüllendirdiği “İtalyan Konukseverliği” (Marchio Ospitalità Italiana) sertifikasını almaya bir kez daha hak kazandı


İtalyan Odalar Birliği (Unioncamere) ve İtalyan Ticaret Odaları işbirliğiyle hayata geçirilen “İtalyan Konukseverliği; Dünyada İtalyan Restoranları” projesi kapsamında, dünya çapında 60 ülkedeki 2 bin restoran, “İtalyan Konukseverliği” sertifikası ile ödüllendirildi. Da Mario Etiler; 2014 yılından sonra, ikinci kez Türkiye’de sertifika almaya hak kazanan 10 İtalyan restoranından biri oldu. Bir İtalyan restoranının “İtalyan Konukseverliği” sertifikası alması için orijinal İtalyan zeytinyağı, tahıl ve makarnanın yanı sıra DOP /IPG gibi gerçek İtalyan ürünleri kullanması, menüsünde orijinal İtalyan şaraplarına da yer vermesi, İtalyan ya da İtalya’daki bir okulda ülke mutfağı ve kültürü üzerine eğitim almış olan uzman şeflerle çalışması, tipik bölgesel mutfakların esaslarına uyması ve iç mekan tasarımında İtalyan stilini çağrıştırması şartı aranıyor.

Etiler
Adres: Dilhayat Sk. No:7 Etiler
Telefon: 0212 265 15 96

Kalamış
Adres: Fenerbahçe Mahallesi, Fener Kalamış Yolu No: 40 Kalamış
Telefon: 0216 348 23 38



Bağ Fiyatına ŞaraplıÇarşamba Akşamları

Armada Otel, 20 yıldan fazladır, şarap soran yabancı ve yerli konuklarına yüksek kaliteli yerli şarapları tanıtıp, sunmayı tercih ediyor. Ünü son yıllarda yurtdışına da uzanan Anadolu bağcılık kültürü ve nitelikli üzümlerimizin ürünü bu şaraplar, bundan böyle her Çarşamba akşamı Armada konuklarına bağ fiyatı üzerinden sunulacak. Amaç, hem yerel bağcılık geleneğinin sürdürülebilirliğine destek olmak hem de Armada konuklarına ulaşılabilir fiyatlarla ikramda bulunmak…

İstanbul’un tarihi merkezindeki Armada Otel’in eşsiz manzaralı Teras’ını sevenler, bundan böyle her Çarşamba akşamı, Teras’ta alacakları yemeklerde Türkiye’de üretilen yüksek kaliteli şarapları tadabilecek, 20 ayrı çeşit üzüm içinden seçecekleri bir şişe şaraba, menü fiyatını değil, tıpkı dışarıdan evlerine alır gibi, daha ulaşılabilir rakamlarla bağ fiyatını ödeyecek. Trakya, Ege, Karadeniz, Orta Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki bağların üzümlerinden üretilen bu kaliteli şaraplar arasında butik ürünler de bulunacak.Armada Otel, şarap meraklılarını, muhteşem İstanbul manzaralı Teras’ta, hem keyifli hem ekonomik Çarşambalara bekliyor! 

Hava kirliliğini Akıllı Şehirler önleyecek

Hava kirliliği kış aylarının gelmesiyle büyük artış gösterdi
Çağımızın en büyük sorunlarından hava kirliliğinin yol açtığı sağlık sorunları nedeniyle Türkiye’de her yıl ortalama 28 bin kişi yaşamını yitiriyor. Geçtiğimiz yıl trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısı 7 bin 500’ü bulurken hava kirliliğinin trafik kazalarından 4 kat daha tehlikeli olduğu göze çarpıyor.  Uzmanlar hava kirliliğinin KOAH, astım, akciğer kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olduğunu vurguluyor. Hava kirliliğine karşı en belirgin çözüm olarak ise akıllı şehirler gösteriliyor. Trafikteki yoğunluğunu azaltacak sinyalizasyon sistemleri, toplu taşımanın hidrojen bazlı çalışan araçlarla sağlanması hava kirliliğine direkt olarak etki edecek akıllı şehir uygulamaları arasında yer alıyor. Son 4 yıldır HHB Fuarcılık tarafından organize edilen Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı’nda Türkiye’nin bu önemli sorununa çözüm sunan uygulamalara yer veriliyor. 

Türkiye’de 81 ilde hava kalitesi izleme istasyonları bulunuyor. Ancak bu istasyonların tümü aynı parametrelerle ölçüm yapmıyor. Bu istasyonlardan alınan verilerin yetersiz olması, kirlilik düzeyinin eksik ölçülmesine ve önemli sağlık sorunlarına yol açıyor. 2023 hedeflerine ulaşma yolunda önem verilen konulardan biri olan Akıllı Şehirler uygulamaları ile birkaç yıl içinde bu soruna teknolojik ve yenilikçi çözümler üretilmiş olacak. Kömür ve petrol gibi karbon salınımı yüksek fosil yakıtlar yerine çevre dostu jeotermal, güneş ve rüzgâr gibi enerji kaynaklarının ülke genelinde yaygın olarak kullanılması hava kirliliğini önleyeyecek çözümler arasında yer alıyor. Bu doğrultuda çağın gerekliliklerine uygun uygulamaların yer aldığı Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı, ülkenin geleceği açısından büyük önem arz ediyor.

Hava kirliliğine karşı ‘Akıllı Şehirler’ ile çözüm üretiyorlar
Hava kirliliğini önleyici akıllı şehir uygulamaları Barselona, Kopenhag, Viyana ve Toronto gibi şehirlerde hayata geçirildi. Solar termik enerji tüketimi, şehir ulaşımında yüzde 40’a varan bisiklet kullanımı, elektrikli araçlar için şarj istasyonları, trafik sıkışıklığı verileri dikkate alınarak uygulanan trafik vergisi ve çöp kamyonlarının doğalgazla çalıştırılması gibi uygulamaların tamamı hava kirliliğini önlemek üzere geliştirildi.

Karaman ve Gaziantep ‘Akıllı Şehir’ oldu
Türkiye; Gaziantep ve Karaman ile birlikte Akıllı Şehir konseptiyle tanıştı. Gelişen Türkiye’de sayıları her geçen gün artacak olan Akıllı Şehirler; başta daha temiz bir çevre yaşamı olmak üzere şehir operasyonlarının daha verimli yapılmasını, yakıt ve enerji tasarrufu yapılmasını, trafikte bekleme süresinin azalmasını, şehir bilgilerine kolayca ulaşılabilmeyi ve doğal afetlerden daha az etkilenilmesini sağlıyor.     

AKILLI ŞEHİR UYGULAMALARI ICSG İSTANBUL 2017’DE OLACAK
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile T.C. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın himayelerinde gerçekleşecek olan 5. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı; şehir yönetimini kolaylaştıran, yaşam kalitesini artıran akıllı şehir uygulamalarına ev sahipliği yapacak. İtalya’nın ülke partneri olarak yer alacağı fuar, 19-21 Nisan 2017 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde uluslararası şirketlerin, konuşmacıların ve paydaşların katılımı ile gerçekleşecek.

Turizmciler teröre karşı yürüdü

Reina’da düzenlenen terör saldırısını kınamak için TURYİD’in öncülüğünde düzenlenen yürüyüş yüksek katılımla gerçekleşti

TURYİD (Turizm Restoran ve Kulüp Yatırımcıları İşletmeleri Derneği), Reina’da düzenlenen terör saldırısını kınamak için düzenlediği yürüyüş yüksek katılımla bugün gerçekleşti. Yürüyüşe Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, TÜROB Başkanı Timur Bayındır, TURYİD Başkanı Kaya Demirer ve çok sayıda turizm profesyoneli katıldı.Kuruçeşme Cemil Topuzlu Parkı’nda bir araya gelen turizmciler daha sonra saldırının düzenlendiği Reina’ya doğru yürüyüşe geçtiler.

Kaya Demirer: Yaşamımıza sahip çıkalım
Reina'nın kapısı önünde yapılan anma törenindeki ilk konuşmayı TURYİD Başkanı Kaya Demirer yaptı. Yaşanan terör eylemine karşı direnmek için insanları sokağa çıkmaya ve alıştığı yaşama devam etmeye çağıran Kaya Demirer, "Ne yaparsanız yapın, hayatınıza sahip çıkın. Sinemaya, gezmeye, alışverişe, lokantaya, tiyatroya çıkın... Ne olur yaşam alışkanlıklarınızdan vazgeçmeyin" dedi.

"Bize sırtınızı dönmeyin"
Yaşanan saldırılarla turizm ve eğlence sektörünün zor bir süreçten geçtiğine işaret eden Kaya Demirer, "Kimse bize sırtını çevirmesin. Zor bir dönemden geçiyoruz, bu zorlukları birlikte olursak aşabiliriz" dedi.

Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar: Değerlerimize yapılmış bir saldırıdır
Türkiye'nin modern yaşam tarzı ile Müslüman ülkeler içinde örnek alınan bir ülke olduğunu ileri süren Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, "Bu saldırı sadece Reina'ya değil, değerlerimize yapılmış saldırıdır. Bu değerlere hep birlikte sahip çıkmalıyız" dedi.Yerel yönetimler olarak terörden zarar gören mekanlara destek olacaklarını dile getiren Murat Hazinedar, "İstanbul'u İstanbul yapan mekanlarına ve değerlerine sahip çıkacağız" diyerek sözlerini tamamladı.

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan: Korkmayacağız sinmeyeceğiz

Terörün Türkiye'nin toplumsal birliğini hedef aldığını dile getiren Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, "Teröre en iyi cevabı birliğimizi ve beraberliğimizi koruyarak verebiliriz. Korkmayacağız, sinmeyeceğiz ve yaşantımıza devam edeceğiz" dedi.

Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü: Terör yaşam tarzımızı değiştiremeyecek
Yaşanan saldırıda hayatı kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dileyen Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü ise "Terör saldırısı yaşam tarzımızı değiştiremeyecek. Yılmayacağız.. Birlikte değerlerimizi korumaya ve yaşamaya devam edeceğiz" dedi.Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü: Terör yaşam tarzımızı değiştiremeyecek. Yaşanan saldırıda hayatı kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dileyen Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü ise "Terör saldırısı yaşam tarzımızı değiştiremeyecek. Yılmayacağız.. Birlikte değerlerimizi korumaya ve yaşamaya devam edeceğiz" dedi.

Gebelikte İki Kişilik Beslenmeyin Kendinizi Değil, Bebeğinizi Büyütün

Hamilelikte beslenme alışkanlıklarının bebeğin sağlığını etkilediğine dikkat çeken Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Genç, “Bebeğinin daha sağlıklı olacağını düşünüp, iki kişilik beslenme gibi bir yanlış yapmamalı. Sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek isteyen anne adayları, bebeğin zihinsel ve bedensel gelişimi için tüm besin gruplarından yeterli miktarda tüketmeli” dedi. 

Gebelikte beslenme, hem anne sağlığı hem de bebek sağlığı için önemli rol oynuyor. Uzmanlar anne adaylarının dengeli ve düzenli bir beslenme listesi oluşturmasını öneriyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Genç, hamilelikte alınan besinlerin önemine dikkat çekerek, “Hamilelikte beslenme kültürel, sosyal, ekonomik ve genetik faktörlere göre değişkenlik gösterebilir. Anne adayı aldığı her besini bebeği ile paylaşır. Yani anne ne yerse bebeği de onu yer. Bu yüzden anne adayları beslenme listelerini faydalı ve zararlı besinlere dikkat ederek oluşturmalıdır. Bebeğinin daha sağlıklı olacağını düşünüp, iki kişilik beslenme gibi bir yanlış da yapmamalı” diye konuştu.Bebeğin sağlıklı gelişimini tamamlaması için alınan besinlerdeki vitaminlerin hem hamilelik döneminde hem de sonrasında önemli olduğunun altını çizen Dr. Cüneyt Genç, “Anne adayları hamile olduğunu anladığı andan itibaren beslenme alışkanlığına önem vermelidir. Damak zevklerini değiştirmeden yapacakları tek şey taze, doğal ve çeşitli besinler almak ve dengeli beslenmek” dedi. Gebelikte beslenme önerilerinin gebelik öncesi, gebelikte ve lohusalık dönemi olmak üzere üç ayrı şekilde olduğunu söyleyen Dr. Cüneyt Genç, anne adaylarına düzenli ve doğru beslenme için şunları önerdi:

GEBELİKTE PROTEİN İHTİYACI ARTIYOR
“Gebelikte protein ihtiyacı normalinden 5-15 mg artar. Anne adayları proteini hayvansal veya bitkisel gıdalardan karşılayabilir. Hayvansal gıdalar gebelik süresince faydalı olabilecek demir, çinko, vitamin B6 açısından zengindir. Tam yağlı süt, yoğurt ve peynir fazla miktarda yağ oranı içerdiği için gebelikte fazla kilo alan kadınların bu besinleri kısıtlı miktarda almalarında fayda var. Bu yüzden hayvansal gıdalarda tavuk ve balık ise en idealidir. Bitsel gıdalarda da protein, bakla ve bezelyede yeterince bulunuyor.

GEBELİKTE KALSİYUM DESTEĞİ ALINMALI 
Gebeliğin 8’inci haftasında oluşmaya başlayan kemik ve dişlerin sağlıklı gelişimi için kalsiyumun önemi oldukça fazladır. Anne ve bebek sağlığın için ortalama alınması gereken kalsiyum ihtiyacı 1200mg’dır. Genç yaşta gebe olan yani 25 yaşın altında anne adayı olan kadınların kemikleri hala gelişme aşamasında olduğu için günde 600 mg kalsiyum desteği almaları gerekiyor. Süt, peynir, yoğurt kalsiyumun en çok karşılanacağı süt ve süt ürünleridir. Bunların dışında kızartılmış balık, geniş yeşil yapraklı sebzeler ve susamda da kalsiyum değerleri bulunmaktadır. Süt ürünlerinin yağ oranı açısında da zengin olduğu unutulmamalıdır.

EN İYİ DEMİR KAYNAKLARI; ET, BALIK, YEŞİL SEBZE VE BAKLAGİLLER 
Gebeliğinin ilk aylarında fazla bulantı ve kusma yaşayan kadınlara bulantının daha da fazla artmaması için koruyucu demir takviyesi yapılmaz. Et, tavuk, balık, bakla, bezelye ve yapraklı sebzeler bol miktarda tüketildiğinde bu besinler gebe kadınların demir ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olur.

FOLİK ASİT EKSİKLİĞİNE DİKKAT!
Folik asit eksikliği normal insanlarda kansızlığa yol açarken, gebelikte bebeklerin omurga gelişiminde aksaklıklara neden olur. Folik asit;  yumurta, yapraklı sebzeler, turunçgiller, bakla ve bezelye gibi besinlerden sağlanılabilir.

GEBELİKTE A, B12 VE C VİTAMİNİ 
Çoğu meyve ve sebzeler A vitamini yönünden zengindir. Ancak fazla miktarda alındığı takdirde bebeklerde sakatlık riskini arttırır. A vitamini açısından zengin olan gıdalar; havuç, yumurta, kayısı ve ıspanak. Gebe kadınlar B12 vitamin ihtiyacını balık, süt ve süt ürünleri gibi gıdalardan karşılayabilir. C vitamini hastalıklara karşı direnci arttıracağı ve koruyucu bir görev üstleneceği için önemli bir vitamindir. Vücudun kendisi depolayamadığı için her gün yeterli miktarda alınması hem anne hem de bebek sağlığına büyük ölçüde katkı sağlar. C vitaminini takviyesi taze meyve ve sebzelerden alınabilir”

BEBEKLER KITLIK DÖNEMLERİNDE ANNELERİNİN DEPOLARINI KULLANIYOR
Hamilelikte bulantı ve kusma nedeniyle istediği gibi beslenemeyen anne adaylarının durumlarını da değerlendiren Dr. Genç şunları söyledi: 
“Hollanda’da bir dönem yaşanan kıtlık zamanında doğan bebeklerin araştırılmasında, sağlıklı beslenememelerine rağmen sonuçlar oldukça şaşırtıcıydı. O dönemde dünyaya gelen bebeklerde sakatlık oranı, ölüm hızı ve doğum ağırlıkları dünyanın diğer bölgeleri ile aynıydı. Bunun nedeni bebekler kıtlık döneminde sağlıklı beslenemeyen annelerinin depolarını kullanarak hayata tutunmayı başarmalarıdır. Zorlu bir hamilelik dönemi geçiren ve yeterince beslenemeyen anne adaylarının da bu duruma çok fazla üzülmemesi gerekiyor” 

VÜCUT KÜTLE İNDEKSİNİZİ KONTROL ALTINA ALIN
Anne adaylarının gebe kalmadan önce rahat bir gebelik süreci geçirmeleri için ilk olarak fazla kilolarından kurtulmaları gerektiğini kaydeden  Dr. Cüneyt Genç, “Gebe olan bir anne adayı hem karnındaki bebeğe hem de kendine bakmakla yükümlüdür. Bu yüzden ilk olarak anne adayları gebe kalmadan önce kendisini yenilemeli ve fazla kilolarından kurtulmalıdır. Anneye ait fazla kilolar bebeğin sağlığı için de tehdit oluşturur. Gebeliğin başlangıcından itibaren uzman doktorlar gebe kadının alması gereken minimum ve maksimum kiloları hesaplar. Hesaplamaların sonucunda düşük vücut kütle indeksine sahip gebeler düşük doğum ağırlığında bebek doğurma ihtimaline sahiptir. Yüksek vücut kütle indeksinde daha iri 400gr ve üzeri bebek dünyaya getirir. Buna bağlı olarak sezaryen riskinde de artış olur. Obez kütle indeksine sahip gebeler de ise daha çok gebelik diabeti görülür. Doğumu riske sokan gebelik diabeti iri bebekler doğmasına, doğum komplikasyonlarına ve riskli sezaryen doğuma sebep olur. Hem annenin hem de bebeğin hayatı riske girer” şeklinde konuştu.


3 Ocak 2017 Salı

SunExpress’ten yeni yıla özel 65.99 €’dan Avrupa fırsatı

Türk Hava Yolları ile Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, yeni yıla özel,  Avrupa’yı keşfetmek isteyenler için 65.99 €’dan başlayan kampanya düzenledi

Yeni yılda Avrupa’yı keşfetmek isteyenler, kampanya çerçevesinde, İzmir ve Antalya’dan bütün dış hat uçuşlarında tek yön her şey dahil 65.99 €’da başlayan fiyatlarla Avrupa’ya uçabilecekler. Biletlerini bugünden itibaren 15 Ocak’a  kadar alan herkes, 02 Ocak - 31 Mart tarihleri arasında, ister İzmir’den ister Antalya’dan Almanya, Avusturya, Hollanda ve İsviçre’deki bütün SunExpress destinasyonlarına tek yön her şey dahil 65.99 €’dan başlayan fiyatlarla uçacaklar. Kampanya 15 Ocak Pazar gününe kadar sunexpress.com ve tüm satış kanallarında geçerli olacak. 


2 Ocak 2017 Pazartesi

Grand Hyatt İstanbul’da ekip ruhu yepyeni bir deneyimle tanışacak

Grand Hyatt İstanbul, sıradanlıktan uzak kurumsal etkinlik gerçekleştirmek isteyenler ya da arkadaşlarıyla birlikte keyifli ve farklı zaman geçirmek isteyenler için Studio Masterpiece işbirliğiyle özel bir etkinlik kurguladı. 

Grand Hyatt İstanbul ve Studio Masterpiece’in bir araya gelerek oluşturdukları Paint Nigt etkinliği ile çalışanların motivasyonunu artırmak ve onları sosyal bir ortamda kaynaştırmak isteyen şirketlere ve bu etkinlikte yer almak isteyen bireysel katılımcılara özel bir paket sunuyor. Hem iş yaşamının stresinden uzaklaşırken ekip ruhunu arttırmaya hem de bir ekip içinde sanatsal bir çalışma gerçekleştirmek isteyenlere yönelik olarak tasarlanan bu etkinlik sanat bilinci yaratmayı da hedefliyor. Ayda bir kez gerçekleştirilecek ve Paint Night adı verilen bu etkinlik sırasında katılımcılar bir tuvalde fırça sallayabilecekleri gibi kile hayat verip heykel de yapabilecekler.Peynir ve şarküteri atıştırmalık tabağı ile 2 kadeh yerli şarabın veya özel kokteylerin de dahil olduğu etkinliğin ilkinde katılımcılar Studio Masterpiece sanatçıları ile birlikte resim çalışması yapacaklar.  20 Ocak tarihinde 19:00-22:00 saatleri arasında gerçekleştirilecek olan etkinliğin biletlerine Biletix üzerinden ulaşılabilirsiniz. Grand Hyatt İstanbul Dining Salonu’nda gerçekleştirilecek etkinliğe katılım bedeli kişi başı 145 TL olacak. 

OPET ve Cinemaximum’dan“Sinema Devrimi”

Akaryakıt dağıtım sektöründe müşteri memnuniyetinin lider markası OPET,  “Uluslararası Yılın Sinema Grubu” seçilen Cinemaximum ile işbirliğine imza attı.  OPET müşterileri herhangi bir alışveriş koşulu olmadan 33 ildeki OPET istasyonlarından satın alacakları indirimli biletlerle, Cinemaximum salonlarında, yedinci sanatın en keyifli örneklerini izleme imkanı bulacak.   

Yeniliklerin markası OPET, hayatın her anında müşterilerinin yanında olma vizyonuyla Cinemaximum ile işbirliği yaptı. Ülkemizin 33 ilinde, 88 sinema ve 773 salonuyla Türkiye’nin en büyük sinema zinciri olan Cinemaximum biletleri, OPET istasyonlarına gelen sinemaseverlere herhangi bir yakıt veya market alışveriş şartı olmaksızın yüzde 50’ye varan indirimlerle sunulacak.  Sinemaseverler, güzergahları üzerindeki OPET istasyonlarından biletlerini kolaylıkla alabilecekler.  

İşbirliği kapsamında, sinemaseverler İstanbul-Ankara ve İzmir’deki Cinemaximum’larda 12 TL, diğer 30 ildeki Cinemaximum’larda ise 10 TL karşılığında seçtikleri sezon filmlerini   izleyebilecek. Bu işbirliği UNIC (International Union of Cinemas - Uluslararası Sinemalar Birliği)  tarafından “Uluslararası Yılın Sinema Grubu” ödülüne layık bulunan Cinemaximum’larda; hafta sonu ve hafta içi, üç boyutlu da dahil olmak üzere tüm filmleri izleme imkanı veriyor.   Sinema izleyici sayısını artırması öngörülen işbirliği ile son yıllarda azalan sinemaya gitme sıklığının da olumlu yönde değişmesi bekleniyor. 
www.turizminsesi.com  www.tourismexclusive.com

D-Resort Göcek’te Keyifli Bir Hafta Sonu

D-Resort Göcek, şehrin kalabalığı ve stresinden uzakta huzurlu ve hareketli bir tatil geçirmek isteyen misafirlerine özel “active week” adında özel bir paket hazırladı. 

Göcek’in en gözde çekim merkezi olmaya devam eden, yemyeşil bahçeleri, gurme restoran ve barları, D-Gym spor merkezinin yanı sıra D-SPA’sı ile her mevsim tatilin adresi olan D-Resort Göcek, butik tatil anlayışı çerçevesinde konuklarına keyifli zaman geçirmeleri için ayrıcalıklı hizmet sunuyor.“Active Week” özel paketi minimum 3 gece konaklayanlara özel avantajları ile Mart sonuna kadar devam ediyor. Sabah kahvaltısı dahil 3 gecelik konaklamanın sunulduğu Active Week’te dileyen misafirler kendilerini şımartmak için masaj yaptırabilir, egzersiz yapmak isteyenler ise pilates dersinden yararlanabilir. D-Resort Göcek, paket dahilinde otelden başlayarak Taşbaşı, İnlice Plajı ve Ayten Koyu olmak üzere 3 farklı güzergâhtan dilediğinizi seçebileceğiniz bir bisiklet turu yapma ve çevreyi keşfetme imkanı da sunuyor. Ilıman iklimi, birbirinden lezzetli yemekleri, muhteşem deneyim sunan SPA hizmetleri ile dört mevsim hizmet veren D-Resort Göcek, kış mevsiminde de keyifli bir tatilin adresi…