7 Eylül 2017 Perşembe

MSC CRUISES “STATUS MATCH” Programını duyurdu

MSC Cruises, sıklıkla seyahat eden misafirler için özel olarak geliştirdiği, Status Match (Sadakat programı eşleştirme) programını duyurdu.MSC Cruises tarafından belirlenen gemi firması veya otellerin sadakat programına üye iseniz, anında MSC Voyagers Club sadakat programına ücretsiz kaydınız yapılabiliyor ve aynı denklikte bir karta sahip olabiliyorsunuz. Bu kapsamda, yapılacak ilk paket program rezervasyonunda %2,5, “sadece kabin” rezervasyonunda ise %5 indirim kazanılıyor. Bu programa katılarak hem MSC Voyagers Club’a ücretsiz üye olabiliyor, hem de programına göre değişen %15’e varan özel indiri-mlere sahip olabiliyorsunuz.

MSC Cruises’un üst segment kartı Black Card denkliğinde bir sadakat kart üyeliği eşleştirdiğinizde, birçok ilave avantaja da sahip oluyorsunuz. Bunlardan bazıları; öncelikli olarak gemiye katılma ve gemiden inme, odanızı geç boşaltma imkanı, özel Black Card partisine davetiye, ücretsiz içki  eşliğinde çikolatalı meyve fondüsü ikramı ile MSC Aurea Spa’da 1 saat boyunca ücretsiz termal alan kullanımı. Eşleştirme programına katılım için, gemi seyahatinden en az 7 işgünü öncesine kadar tüm işlemlerin sonuçlandırılması gerekiyor. Bu nedenle gemi seyahatinin başlangıcından en geç 15 işgünü öncesinden başvuru yapılması tavsiye ediliyor. Mevcut diğer bir markaya ait sadakat kartınızın aslı, fotoğraflı bir doküman veya email ortamında mevcut programınızın hala geçerli olduğunu gösteren bir belge olması ve başvuru formunu doldurmanız yeterli. Belirlenmiş olan cruise firmalarına ve otellere ait, birden çok sadakat programınız var ise, sadakat kartlarının avantajlarını göz önüne alarak, hangi kartınızı eşleştirmek isterseniz onunla eşleştirebiliyorsunuz. MSC Cruises tarafından, bu program diğer Cruise şirketleri ve otellerin sadakat kartları sistemi için organize edilmiş, havayolu şirketlerine ait sadakat kartları ise, programın dışında tutulmuş. Status Match programı hakkında, MSC Cruises merkez ofisinden veya yetkili satış acentelerinden daha fazla bilgi alabilirsiniz.

5 Eylül 2017 Salı

DoubleTree by Hilton Istanbul Topkapı kapılarını açtı

Hilton’un (NYSE: HLT) pazara liderlik eden 14 markası arasında yer alan of DoubleTree by Hilton, İstanbul’daki otel portföyünü genişletiyor. Yeni açılan 216 odalı DoubleTree by Hilton Istanbul Topkapı, merkezi konumuyla hem keyif hem de iş amacıyla seyahat eden konuklara hitap ediyor. 

İstanbul’un turistik merkezlerinden Tarihi Yarımada’ya ve Haliç’e kolay ulaşım imkanı sağlayan18 katlı otel, Adalar manzaralı oda ve süitlerinde konuklarına benzersiz bir rahatlama imkanı sunuyor. Bulunduğu bölgedenin en büyük toplantı ve konferans kapasitesine ev sahipliği yapan otel, konferans alanları ve balo salonunda aynı anda 700 kişiye hizmet verebiliyor. Otelde yer alan Topkapı Terrace ise konukların açık havada İstanbul’un benzersiz panoramik manzarasını izleme imkanı sunuyor. Otelin konuklarına sunduğu diğer imkanlar ise şöyle:




•YEME - İÇME
Güne Turquaz Restaurant’ta sunulan DoubleTree kahvaltısıyla başlayan konuklar, yerel ve uluslararası lezzetler sunan restorandan öğle ve akşam yemeklerinde de faydalanabiliyor. Her gün 10.30 – 23.00 saatleri arasında hizmet veren The Lounge Café & Bar’da ise şık ve rahat bir atmosferde i yerli ve yabancı mutfaklardan atıştırmalıklar sunuluyor. Otelde ayrıca 7 gün 24 saat oda servisi hizmeti veriliyor. 

•RAHATLAMA İMKANLARI
Otelde 24 saat hizmet veren bir fitness salonunun yanı sıra sıcaklık kontrolü yapılan bir kapalı havuz bulunuyor. Sabah 10.00’da hizmet vermeye başlayan The Rose Spa ise kadın ve erkek konuklara ayrı alanlarda geleneksel Türk masaj ve güzellik seçeneklerinden faydalanma imkanı sunuyor.


•TOPLANTI VE ETKİNLİKLER
İş toplantıları, konferanslar ve kişisel partiler için de mükemmel bir seçenek olan otel, 2,500 metrekarelik etkinlik alanına sahip. Bu alanda ihtiyaca göre üç bölüme ayrılabilen kolonsuz bir balo salonu, doğal gün ışığıyla aydınlatılan toplantı odaları ve fuaye alanları bulunuyor. DoubleTree by Hilton Istanbul Topkapı Genel Müdürü Hülya Akgün şöyle konuştu: “Topkapı’da yeni inşa edilen otelimiz, E100 yolu üzerindeki konumu ve Atatürk Havalimanı’na yakınlığıyla dikkat çekiyor. Otelimiz, aynı zamanda İstanbul’un en çok ziyaret edilen noktalarına kolay ulaşım imkanı sağlayan mükemmel bir konuma sahip. Şehri keşfetmek isteyen turistlerden çok yönlü toplantı alanlarımızdan faydalanmak isteyen konuklara kadar geniş bir yelpazede hizmet veriyoruz. 

Diğer yandan DoubleTree by Hilton Istanbul Topkapı, Hilton’un 14 markasında geçerli ödüllü sadakat programı Hilton Honors kapsamında yer alıyor. Ücretsiz program aracılığıyla doğrudan rezervasyon yapan konuklar, puan kazanma ve harcama imkanınının yanı sıra üyelere özel indirimlerden, ücretsiz Wi-Fi hizmetinden ve Hilton Honors mobil uygulamasından faydalanabiliyor. Daha fazla bilgi veya rezervasyon için DoubleTree by Hilton Topkapı adresini ziyaret edebilirsiniz. DoubleTree by Hilton markası ve yeni açılışlar hakkında bilgi için lütfen news.doubletree.com adresini ziyaret edin. 


31 Ağustos 2017 Perşembe

155 milyar dolarlık Müslüman Seyahat pazarında Türkiye ulaşım kolaylığında ilk tercih

Mastercard ve CrescentRating’in, Müslüman turistlerin 130 hedef ülkede seyahat kolaylığı, yiyeceklerin İslami değerlere uygunluğu, ibadet imkânlarının bulunması, fiyatların uygunluğu gibi birçok kriteri değerlendirerek seyahat tercihlerini araştıran yıllı

130 ülkenin dahil olduğu “Müslümanların Seyahat Tercihleri” araştırmasında Türkiye ulaşım kolaylığı kriterinde en yüksek puanı aldı. Ödeme teknolojileri devi Mastercard ile Müslüman dünyanın turizm ihtiyaçlarına yönelik puanlama, rezervasyon, danışmanlık, eğitim, etkinlik yönetimi gibi konularda hizmet veren CrescentRating’in ilk kez 2011 yılında hazırladığı “Müslümanların Seyahat Tercihleri Endeksi” raporunun yedincisi yayımlandı. İslam İşbirliği Konferansı üyesi 48 ülke ve İslam İşbirliği Konferansı üyesi olmayan 82 ülkenin dahil olduğu, toplam 130 ülkeyi kapsayan 2017 raporuna göre, Malezya, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya ve Türkiye, Müslüman turistlerin en çok tercih ettiği ilk 4 ülke.  İlk dört ülkenin ardından ise Suudi Arabistan, Katar ve Fas geliyor. Çoğunluğu Müslüman olmayan Singapur, Tayland ve Birleşik Krallık gibi ülkeler ise Müslüman turistlerin tercih listesinde ilk dokuz ülkeden sonra geliyor. İslam İşbirliği Konferansı üyesi olan ülkeler Müslüman turistler tarafından öncelikli olarak tercih edilse de, İslam İşbirliği Konferansı üyesi olmamasına rağmen İslami ihtiyaçlara göre düzenlemeler yapabilen ülkelerin, tercihler listesinde üst sıraya tırmandıkları görülüyor. Türkiye ulaşım kolaylığı kriterinde birinci sıradaSon üç yılın sonuçları karşılaştırıldığında ilk 20’de yer alan ülkelerin genel olarak havaalanı hizmetlerini iyileştirdikleri, hava yolu ulaşım imkanlarını artırdıkları, yemek ve ibadet koşulları ile konaklama ve vizesiz seyahat hizmetlerini geliştirdikleri, Müslüman turistlerin ihtiyaçlarına yönelik bir farkındalık oluşturdukları görülüyor. 

Raporda ülkelerin geliştirmesi gereken alanlar da vurgulanırken, Türkiye için belirtilen geliştirme alanları; iletişim, ibadet mekanları, havaalanı ve konaklama imkanları ve yeme içme oldu. Öte yandan Türkiye, havayolu bağlantılarının bulunması, ulaşım kolaylığı ve vizesiz ulaşım imkanları açısından en üst sırada yer alırken, Türkiye’yi sırasıyla Malezya, Tayland, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar takip etti. Müslümanlara uygun çevresel koşulların bulunması, ailece yapılan seyahatlere uygunluk açısından yapılan değerlendirmede ise Türkiye Malezya’dan sonra ikinci sırada yer alırken, İspanya, İslam İşbirliği Konferansı üyesi olmamasına rağmen dördüncü sırada yer alarak büyük bir sürprize imza attı. Müslüman Seyahat pazarı 155 milyar dolarRapora göre, dünyada en hızlı artan grup olan Müslüman nüfus 2030 yılında toplam dünya nüfusunun yüzde 26’sını teşkil edecek. Bu veriler ışığında birçok sektörün Müslümanlara yönelik ve onlar memnun edecek ürün ve hizmetlere yöneldiği görülüyor. Raporda ayrıca, global ekonomide Müslümanlara yönelik tüketimin ağırlığının ve öneminin giderek artması sebebiyle birçok endüstrinin, odağını özellikle Körfez Ülkelerindeki, Endonezya’daki ve Malezya’daki genç ve para harcamaya hazır Müslüman nüfusa yöneltmiş durumda olduğu vurgulanıyor. 2016 verilerine göre yiyecek, hizmet ve yaşam stilinden oluşan toplam 2-3 trilyon dolarlık Müslüman tüketim pazarının 155 milyar dolarlık kısmını Müslüman Seyahat pazarı oluşturuyor. Müslüman turistlerin, tatil tercihlerinde seyahat kolaylığı ve alışveriş olanakları bulunan, aile değerlerine ve İslami koşullara uygun ülkeleri tercih etmesi sebebiyle, herhangi bir ülkede yiyecek, hizmet ve yaşam stili konusunda olumlu gelişmelerin olması, doğal olarak turizme de olumlu yansıyor.

 Müslüman Tüketim pazarında en büyük payı İslami kriterlere uygun “helal” olarak nitelendirilen yiyecekler alırken, onu İslami değerlere uygun moda endüstrisi, ilaç ve kozmetikler takip ediyor. Kadın erkek ayrı ya da aileye özel düzenlenmiş spa ve sağlıklı yaşam merkezleri de revaçta. Raporda elde edilen sonuçlar gelecekte, teknolojik gelişmelere ve yeniliklere hızla adapte olabilen, genç Müslüman neslin değişen tercihlerine cevap verebilen, Müslüman kadınları da önemseyen ve Müslüman ve Müslüman olmayan turistler arasında denge kurabilen ülkelerin daha çok tercih edileceğini gösteriyor.Rapor Türkiye, Endonezya, Malezya ve Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi ülkeleri gibi büyüyen ekonomilerin de etkisiyle iş seyahatleri başlığı altında değerlendirilen toplantı, konferans ve etkinlik amaçlı turizmin de ekonominin önemli kısmını teşkil ettiğini ve büyüme trendinde olduğunu ortaya koyuyor. 

Müslümanların tercihi Asya kıtasıMüslümanların Seyahat Tercihleri Endeksi 2017’ye göre Asya en çok tercih edilen kıta olurken, Afrika ise geçen yıla göre puanını iyileştirerek en çok tercih edilen ikinci kıta seçildi. Endeks skorunu geçen yıla göre 0,6 puan artırarak 82,5’e ulaşan Malezya, 7 yıldır üst üste Müslümanların seyahatte en çok tercih ettiği ülke oldu. Endekse göre 76,9 puanla Birleşik Arap Emirlikleri ikinci, 72,6 puanla Endonezya ise üçüncü olurken, Türkiye 72,4 puan ile 130 ülke arasında dördüncü sırada yer alıyor. İslam İşbirliği Konferansı üyesi olmayan ülkeler arasındaki değerlendirmede ise birinci sırayı, genel sıralamada onuncu sırada olan Singapur, ikinci sırayı Tayland, üçüncü sırayı ise Birleşik Krallık aldı. Genel sıralamada Birleşik Krallık 20. sırada gelirken, Japonya 32., Fransa 34., ABD 36., Almanya ise 41. sırada kendine yer buldu. İslam İşbirliği Konferansı üyesi olmayan Hindistan 39., Çin 45. olurken, listenin son sırasında ise El Salvador bulunuyor Kaynak: 155 milyar dolarlık Müslüman Seyahat pazarında Türkiye ulaşım kolaylığında ilk tercih 

7. Uluslararası Resort Turizm Kongresi, 29-30 Kasım 2017’de Antalya’da gerçekleşecek

Avrupa ve Rusya’daki gelişmeler ile bölgenin durumu nedeniyle turizm daha da önem kazandı. Turizmdeki durum ve öngörülen olası gelişmeler, 7. Uluslararası RESORT Turizm Kongresi’nde tartışılacak.

2016 yılını zor bir dönem olarak geçiren sektör 2017 yılına umutla girdi. 2017- 2018 yılı ve sonrasına yönelik Türk turizminin yeri ve geleceği Dünya turizminin önemli aktörleri tarafından değerlendirilecek. Turizmin mevcut durumu ile kısa, orta ve uzun vadeli olası gelişmelerin sektöre yansımaları 7. Uluslararası Resort Turizm Kongresi’nde ele alınacak. 29 Kasım 2017’de Lara Trendy Otel’de yapılacak Kokteyl’in ardından 30 kasım 2017’de  Antalya Concorde De Luxe ‘de yapılacak kongrenin ana teması “Geleceğin Turizmi, Turizmin Geleceği”Bugüne kadar; Almanya eski Başbakanı Gerhard Schröder, Thomas Cook CEO’su Peter Fankhauser, TUI Norvegian Cruise İş geliştirme Direktörü Jurgen Stille, Der Touristik CEO’su Sören Hartmann gibi etkin isimler katılmış, bu yıl da MTS Globe Group CEO’su Rembert Evling’in   konuk konuşmacı olarak katılması beklenmektedir.Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) organizasyonu ile  gerçekleştirilecek kongreye, yurt içinden ve yurt dışından seyahat endüstrisinde yer alan turizmin bütün kesimleri ile finansman, danışmanlık, yatırım, işletme, yönetim, tedarikçi marka ve firmaların üst düzey temsilcileri katılacak. Yaklaşık 1000 kişinin kongreye katılım sağlaması bekleniyor. Kongrede dünya ekonomisindeki gelişmeler ve turizme etkileri konusunda bir sunum yapacak olan Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, turizm kredileri konusunda konaklama sektörünü aydınlatacak. Kaynak: 7. Uluslararası Resort Turizm Kongresi, 29-30 Kasım 2017’de  Antalya’da gerçekleşecek 

28 Ağustos 2017 Pazartesi

İSG’nin yeni CEO’su Ersel Göral oldu

MALAYSIA AIRPORTS, Ersel Göral’ı İSG’nin Yeni Ceo’su olarak görevlendirdi
İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın terminal işletmecisi İSG’de CEO’luk görevine, havacılık sektörünün tecrübeli ismi Ersel Göral getirildi. İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın (ISGIA) terminal işletmecisi İSG’de CEO’luk görevine Ersel Göral atandı. Malaysia Airports adına bir açıklamada bulunan Malaysia Airports Genel Müdürü Badlisham Ghazali şunları söyledi: 

“Ersel Göral’ın Malaysia Airports ailesine katılmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Ersel Göral, 5 Eylül 2017 tarihi itibariyle İSG’nin yeni CEO’su olarak görevine başlayacak. Grubumuz için değerli bir şirket olmaya devam eden İSG, Türkiye ekonomisine önemli katkıda bulunmayı sürdürecek. Sayın Göral, faaliyetlerimizde dönüşüm yaratmaya ve İSG’yi bir sonraki büyüme aşaması için hazırlamaya yönelik gelecek planlarımıza liderlik edecek.”Ersel Göral, İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü'nden 1998'de mezun oldu. Gürcistan, Makedonya, Tunus ve Türkiye’de çeşitli havalimanlarındaki görevleriyle sektörde engin deneyim kazanan Göral, son olarak İstanbul Grand Airport’ta (İGA) Entegrasyon Genel Müdür Yardımcısı (Chief Airportwide Integration Officer) olarak görev yaptı. 

Terminal işletmecisi İSG’nin bağlı olduğu Malaysia Airports, Türkiye’de ve uluslararası alanda pek çok başarıya imza atmanın yanı sıra İSG’nin yolcu trafiğini on yıldan kısa bir sürede üçe katladı. İstanbul’un Anadolu yakasında bulunan İSG, yolcu sayısı hacmi açısından Türkiye’nin 2. büyük havalimanı konumunda. 31 Temmuz 2017 itibariyle toplam 17,4 milyon yolcuya veren İSG, geçen yılın aynı dönemine göre yolcu sayısında %4 artış kaydetti. 

Malaysia Airports Holdings Berhad hakkında:
Malaysia Airports, Malezya’da 39 havalimanı ve Türkiye’de İstanbul’da 1 uluslararası havalimanını yönetiyor ve işletiyor. Malzeya’daki 39 havalimanı arasında 5 uluslararası havalimanı, 16 iç hatlar havalimanı ve 18 Kısa Mesafeli Kalkış ve İniş Limanı (STOLport) yer alıyor. Grup ayrıca yurtdışındaki uluslararası havalimanlarının geliştirilmesi, işletilmesi, bakımı ve yönetimi için havalimanı yönetim ve teknik servis hizmetleri sunuyor. Malaysia Airports, 30 Kasım 1999 tarihinde Asya’da borsaya kote olarak işlem görmeye başlayan ilk havalimanı şirketi oldu. 

Malaysia Airports’un amiral havalimanı olan Kuala Lumpur Uluslararası Havalimanı (KLIA), bir süre önce yıllık 40-50 milyon yolcu kapasitesiyle SkyTrax tarafından En İyi Üçüncü Havalimanı seçildi. Asya Pasifik Havacılık 2014 kapsamındaki CAPA Mükemmellik Ödülleri’nde Yılın Büyük Havalimanı unvanını kazandı. KLIA, düşük maliyetli havayollarına ayrılan klia2 terminalinin eklenmesiyle ASEAN bölgesinin tercih edilen havalimanı olma yolunda ilerliyor. Yıllar içinde pek çok ödüle layık bulunan Malaysia Airports ve yönettiği havalimanları, hizmet, etkileşim, kurumsal sorumluluk ve yönetişim gibi alanlarda mükemmeliyet ilkesiyle hizmetlerini sürdürüyor. 
MAHB, Malezya Menkul Kıymetler Borsası’nda (Bursa Malaysia) ana pazarda işlem görüyor. 

Setur 2017’nin ilk yarısında %23 büyüdü

Setur, turizm ve duty free ana iş kollarının 2017’nin ilk 6 ayındaki performansını açıkladı
Tüm iş kollarında çarpıcı büyüme bir performansı yakalayan Setur, Türkiye’nin ilk 500 şirketi araştırmalarında da havayolu ve demiryolu taşıyıcı şirketlerinin ardından turizm sektörünün en büyük şirketi olma konumunu korudu.

Türkiye’nin önde gelen turizm şirketlerinden Setur 2017 yılının Ocak-Haziran dönemine ait performans sonuçlarını açıkladı. Yılın ilk 6 ayındaki net satış hacmini, önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 23 artıran Setur, Haziran sonu itibarıyla 684 milyar TL’lik satış hacmi sağladı. Yurt içi turlarda ilk 6 aydaki siparişi tutarını yüzde 103,3 artıran Setur, yurtdışı turlarda ise sadece Ramazan Bayramı periyodunda önceki yıl aynı dönemde yüzde 50 daha başarılı bir performans gösterdi. Türkiye’nin tüm kara ve deniz gümrük çıkış kapılarında, İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki butik mağazalarda ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda geniş ürün gamı ile faaliyet gösteren Setur Duty Free ise yılın ilk ayında cirosunu yüzde 31 artırmayı başardı.
Setur’un Genel Müdürü Ahmet Sönmez, açıklanan sonuçlarla ilgili olarak “Şirketimizin uzun vadeli büyüme stratejisinin sonuçlarını şimdiden görmekten çok mutluyuz. Setur olarak turizmin geleceğine yatırım yapmaya devam ettik ve hem Türkiye içinde hem de yurtdışındaki tüm pazarlarımızda önemli büyümelere imza attık. 2017’nin ilk yarısında bir yandan iş sonuçlarımızı büyütürken, diğer yandan da teknolojiye ve insan kaynağına yatırım yaptık. Bu yatırımın sonuçlarını da yıl sonu performansımızda göreceğimize inanıyoruz” dedi. 

Setur Turizm’de yurtiçinde de dışında da büyüdü
Setur’un kişiye özel ve seçkin tatil paketleri yaratan Setur Select markası 1. yaşını geride bıraktı ve düzenlediği kişiye özel seyahatlerde 4.500, butik turlarda ise 500 misafirine unutulmaz deneyimler yaşattı. Setur, yurt içi tatil turlarında genişleyen ürün portföyü, etkin kanalları ve pazarlama aktiviteleriyle ilk 6 ayda alınan sipariş tutarını önceki senenin aynı dönemine oranla %103,3 büyüttü. Setur, yurt dışı halka açık turlarda ise sadece Ramazan Bayramı periyoduna yönelik 36 farklı üründe, geçen yıla göre %50 artışla başarılı bir operasyon gerçekleştirdi. 

Setur Duty Free ilk 6 ayda yüzde 31 büyüdü
Türkiye’nin tüm kara ve deniz gümrük çıkış kapılarında, İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki butik mağazalarda ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda geniş ürün gamı ile faaliyet gösteren Setur Duty Free ise ilk 6 ayı %31’lik bir ciro artışı ile kapattı. İlk 6 ay içinde Türkiye’de bir ilke imza atarak Apple marka ürünleri satmaya başlayan Setur Duty Free, müşterilerin daha hızlı hizmet almasını sağlayan mobil kasa uygulamasının yeni sürümünü devreye aldı. 

Setur, 2017’nin ilk yarısında "The ONE Awards Bütünleşik Pazarlama Ödülleri" kapsamında turizm sektöründe marka ve itibar değerini en çok artıran markası seçildi ve Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi öğrencileri tarafından "Yılın En İyi Seyahat Acentesi" ödülüne layık görüldü. Setur ayrıca hem Capital hem de Forbes dergilerinin ilk 500 listelerinde kategorisinin lideri seçildi, SocialBrands Sosyal Medya Marka Endeksi sonuçlarına göre, Tur Şirketleri kategorisinde, tüm sosyal medya kanallarında gösterdiği yüksek performans ile SocialBrands Veri Analitiği Ödülleri’nde Bronz Ödül’e layık görüldü.

Bacak Estetiği ve Merak Edilenler

Kadınlarda vücut güzelliğinin en önemli unsurlarından biri de bacaklardır
Çok kalın, çok ince, çarpık veya asimetrik bacaklara sahip olan kadınlar özgüven kaybına uğramaktadır. Bu sorunların düzeltilmesi için başvurduğumuz estetik cerrah Dr. Defne Erkara bacak estetiği hakkında bilgi verdi.

Bacak estetiği neden gerekir?
Bacaklarındaki eğrilik ve estetik sorun sebebiyle hiçbir şekilde etek giyemeyen kadınlar bile vardır. Bazı kadınlar sadece etek değil, tayt gibi bacakları saran kıyafetler dahi giyemezler. Özellikle yaz mevsiminde, hava çok sıcak olduğu zamanlarda kısa kıyafetler giyilmeye başlandığı dönemlerde bacaktaki sorunları gizlemek imkansız hale gelir. Giymek istedikleri kıyafetleri özgürce seçememek kişileri ciddi anlamda mutsuz edebilir. Kişilerin seçimlerini bu derece etkileyebilen bacak sorunlarının tedavi edilmesi önemlidir. Günümüzde sadece kadınlar değil; erkekler de artık vücut görünümlerine özen göstermeye başladı. Dolayısıyla erkekler de bacak estetiği yaptırmaktalar. Estetik operasyon gerektiren bacak sorunları çarpık bacak, iki bacağın birbirinden farklı kalınlıkta olduğu asimetrik bacak, X bacak, çok ince veya kalın bacak şeklinde sıralanabilir. Bazen bacağın tamamında değilde belli bölgelerinde estetik sorunlar olabilir. Örneğin sadece ayak bileğinde aşırı incelik veya dizde çıkıntılar olabilir.

Düzgün bir bacak sadece güzellik ve zerafetin değil sağlığın da önemli bir göstergesidir. Çünkü pek çok sağlık sorunu bacak şeklini bozabilmektedir. Çocukluk döneminde yeterli miktarda D vitamini almamış, güneşe çıkmamış bireylerde eksikliğin derecesine göre çarpık bacak gibi çeşitli bacak deformiteleri ortaya çıkabilir. Doğuştan olan ‘club foot’ adı verilen ve ayak-bacak eğriliği ile belli olan bacak rahatsızlığı olan çocuklarda mutlaka estetik olarak tedaviye gereksinim vardır. Yine çocuk felci geçirilmesi bacaklarda şekil bozukluğuna sebep olmaktadır. Bazı kişiler ise genetik olarak çok ince veya kalın bacaklara sahip olabilirler.Bacak estetiği yaptırmayı düşünüyorsanız öncelikle bir plastik cerrahi uzmanına görünüp ayrıntılı bir değerlendirme talep etmelisiniz. Bacağınızdaki sorun doktorunuz tarafından ayrıntılı olarak ele alınarak sizin için en uygun tedavi seçenekleri belirlenecektir.

Çarpık bacak nedir? Nasıl tedavi edilir?
Çarpık bacak genellikle bacaklarda yağ birikimlerinin orantısız dağılımı sebebiyle ortaya çıkmaktadır. Çocukluk döneminde hafif düzeyde D vitamini eksikliği yaşayanlarda da kemik eğriliğine bağlı çarpık bacak ortaya çıkabilir. Çarpık bacak, belirlenen bölgelere yağ transferi yapılarak tedavi edilir. Kemikteki eğriliğe müdahale edilmez. Bacaklardaki fazla yağ birikimleri ise alınır. Fazla yağlar liposuction yöntemi ile alınıp ihtiyaç duyulan bölgelere enjekte edilir. Genellikle yağ transferi ile yapılan tedavi ömür boyu kalıcıdır. Vücutta transfer için yeterli yağ dokusu bulunmayan bireylerde ise 5 yıl kadar kalıcılığı olan, hiyalüronik asit içeren sentetik dolgular kullanılır.

Diz Estetiği
Diz bacak güzelliğinin en kilit bölümlerinden biridir. Dizde şekil bozukluğu olması durumunda tüm bacakta göze hoş gelmeyen bir görünüm ortaya çıkar. Diz bölgesinde bacak estetiğini bozan şekil bozuklukları yağ birikimlerinden kaynaklanabilir. Dizin herhangi bir yerine aşırı yağ toplanmışsa bunlar liposuction yöntemi ile alınabilir. Bazen de sık sık kilo alıp vermeler yüzünden dizdeki deride sarkma ve kırışıklıklar olabilir, dizin yan taraflarında çıkıntılar ortaya çıkabilir. Bu da bacak güzelliğinin zarar görmesi demektir. Bu çıkıntılar cerrahi olarak çıkarılarak tedavi edilir. Sarkma varsa fazla deri de cerrahi olarak kesilip çıkartılır.

Çöp Bacak Estetiği
Bacakların aşırı derecede ince olması durumuna çöp bacak denir. Çöp bacak ameliyatı bacakların protez kullanarak dolgunlaştırılmasını içerir. Protezin boyutları kişinin ihtiyacına göre belirlenir. Protez alt bacağa, dizle ayak bileği arasına yerleştirilir.

Uyluk Germe Ameliyatı
Uyluk derisinde, hızlı ve aşırı kilo kaybı sonucunda sarkmalar meydana gelebilir. Bu sarkmalar genellikle uyluk iç tarafında ortaya çıkar. Bazen uyluğun tamamı da sarkmış olabilir. Bu sarkmaları tedavi etmek için uyluk germe estetiği uygulanır. Fazla ve sarkmış deri kesilip çıkarılır, fazla yağ dokusu varsa bunlar da alınır. Kesi yerleri yan yana getirilip dikilir. Uzun süren bir ameliyattır ve genel anestezi altında yapılır. Bacak estetiği hakkında daha detaylı bilgi için Dr. Defne Erkara'nın https://www.defneerkara.com/bacak-estetigi.html internet sayfasına başvurabilirsiniz.

25 Ağustos 2017 Cuma

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, “Smart Beyoğlu uygulamasını turizmcilere anlattı

TÜROB tarafından düzenlenen Geleneksel Öğle Yemeğinde turizmcilerle bir araya gelen Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, “Smart Beyoğlu uygulamamız ile esnafımızın ürününü dijital pazarlama ortamına taşıyarak, Booking com'un başardığını biz de hayata geçireceğiz. Akıllı uygulamalar Türk Turizmi'nin geleceğinin olmazsa olmazıdır” dedi.

Turizmciler, Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) tarafından The Marmara Taksim Hotel’de düzenlenen Geleneksel Öğle Yemeğinde bir araya geldi. TÜROB Başkanı Timur Bayındır’ın ev sahipliğindeki organizasyona; Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, İBB Turizmden Sorumlu Başkan Danışmanı Tülin Ersöz, İstanbul Brezilya Başkonsolosu Roberto França, İstanbul Almanya Başkonsolos Vekili Stefan Graf ile turizm sektörünün önde gelen temsilcileri katıldı. TÜROB Başkanı Timur Bayındır programda ilçe turizmine katkılarından dolayı Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’a teşekkür plaketi takdim etti.

BEYOĞLU YENİ YATIRIMLARIYLA BÜYÜK SIÇRAMA YAPACAK
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan programda yaptığı konuşmasında, Beyoğlu’nda turizmi daha da geliştirecek çok büyük yatırımlara imza attıklarını belirterek, “İstiklal Caddesi yenileniyor. Bu çalışmalar yapılırken tarihi tramvayın tamamen kaldırılacağını iddia edenler oldu. Tramvay Beyoğlu’nun sembolü. Kaldırılması mümkün değil. Tramvay, yeni ray sistemi ile zemine zarar vermeden ilerleyecek. Diğer yandan Tarlabaşı’ndaki dönüşüm, Taksim İlk Yardım Hastanesinin yeniden inşa ediliyor olması, Galata Port projesinin hızlıca yükseliyor olması da Beyoğlu’nun kazanımlarıdır. Beyoğlu’nun yeni yatırımlarıyla da 2019 da daha büyük sıçramalar yapmaya hazırlandığını ifade etmek istiyorum. Tüm bunların yanı sıra Taksim Meydanı’nda 6 ay sürecek olan etkinlikler düzenliyoruz. Günlük ziyaretçi sayımız 50 bin ve bunun yüzde 70’ini de turistler oluşturuyor. Amacımız ilçemize gelen yerli ve yabancı turistlerin keyifli vakit geçirebilecekleri etkinlerle Beyoğlu’nun heyecanını daha da artırmak. ” dedi.

AKILLI UYGULAMALAR TÜRK TURİZMİ'NİN GELECEĞİNİN OLMAZSA OLMAZIDIR
Bir yandan da Smart Beyoğlu aplikasyonumuzu daha da geliştiriyoruz. Bu aplikasyonu indiren bir turist yakın bir dönemde bulunduğu sokakta çevresinde neler olduğunu, işletmelerin içeriklerini görebilecek ve uygulama üzerinde iletişim kurabilecek. Beyoğlu’ndaki bütün işletmeleri bu aplikasyonun içerisine dahil ederek yeni çağa ayak uydurmalarını sağlayacağız. Çünkü Beyoğlu sakinlerinin %70'i sosyal medya kullanırken, Beyoğlu esnafı için bu oran %5'te kalıyor. Esnafın ürününü dijital pazarlama ortamına taşıyarak, Booking.com'un başardığını biz de hayata geçireceğiz. Akıllı uygulamalar Türk Turizmi'nin geleceğinin olmazsa olmazıdır.” ifadelerini kullandı.

TÜROB 2018’DE ÇİN’E VE ASYA ÜLKELERİNE ODAKLANACAK
TÜROB Başkanı Timur Bayındır da, 2018 yılında Çin ve Asya ülkelerine yönelik aktif çalışmalar başlatacaklarının altını çizerek  “Özellikle Çin ve Asya ülkelerine yönelik aktif çalışmalara başlıyoruz. Bölgeye ilişkin çok detaylı araştırmalarımızı tamamladık. 2018 Yılı Çin’de “Türkiye Turizm Yılı” olarak kutlanacak. Bunun yanı sıra TÜROB olarak, Çin pazarına yönelik sosyal medya dahil çeşitli kanallarda özel projelere başlıyoruz. Yakın zamanda üyelerimize bu konuda detaylı bilgi vereceğiz.” dedi.

Batman Real Konak Hotel TÜROB’un yeni üyesi oldu

TÜROB’a Batman'dan yeni üye katıldı
Batman’ın önde gelen işletmelerinden Real Konak Hotel, Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) üyeleri arasına katıldı.TÜROB'un artan başarılı çalışmaları ve turizm sektörünün hızlı gelişimi, organize hareket etmenin önemini fark eden Türkiye genelindeki oteller, TÜROB çatısı altında birleşiyor. Real Konak Hotel'in CEO'su Hüseyin Konakçı ve Real Konak Hotel'in Genel Koordinatörü Hüseyin Aslan, TÜROB’un Geleneksel üyelerinin toplandığı aylık yemeğinde hazır bulundular. 


The Marmara İstanbul’da gerçekleşen yemekte TÜROB Başkanı Timur Bayındır, TÜROB Yönetim kurulu üyeleri Müberra Eresin, Armin Zerunyan, Hediye Güral Gür, Beyoğlu Belediye Başkanı Misbah Demircan, CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın danışmanı ve  İBB Turizm Atölyesi Başkanı Tülin Ersöz, Turizm Restoran ve Kulüp Yatırımcıları Derneği (TURYİD) Başkanı Kaya Demirer, Türkiye Tanıtımı için seferberlik başlatan TUTAP Başkanı Fikret Yıldız ve çok sayıda turizmcinin hazır bulunduğu toplantıya katılım gösterdiler.

Batman'ın en büyük Oteli ünvanına sahip olan lüks  otel sekmentte hizmet veren Real Konak Hotel, Türkiye Otelciler Birliği, Turkey Hotels Association , Hotel Association of Turkey’in yeni üyesi oldu. The Marmara Hotel İstanbul’da gerçekleşen organizasyon ile Üyelik plaketini, TÜROB Başkanı Timur Bayındır tarafından Real Konak Hotel'in Genel Koordinatörü Hüseyin Aslan’a taktim edildi.

Konfor ve kaliteli hizmet anlayışını Batman'a getirdiklerini  ifade eden Aslan, Real Konak Hotel’in dış cephesi Midyat Taşlarından iç bölümlerinde ise çok özel mermer kullanılarak tarih ve bölge kültürü ile uyum çerçevesinde tesisimize otantik bir hava kattık diye konuştu. Böylesi güzel bir tesisin tek eksiği TÜROB Üyeliği idi. TÜROB Genel Müdürü İsmail Taşdemir ile görüşmelerimiz sonrasında yakın ilgi ve samimiyetle yaklaştı. Çok yakın bir süre içinde yükümlülüklerimizi yerine getirip üyelik hakkı kazandık. TÜROB üyesi bir otel olarak kalitemizi daha üst seviyelere taşıyarak misafirlerimize en üst seviyede memnuniyeti yaşatacağız dedi. 

Konak A.Ş işletmeleri CEO'su Hüseyin Konakçı, Türkiye’nin en önemli meselesi istihdam ve yerli üretimin oluşturacağına dikkat çekti. Her zaman her ortamda yapmakta olduğumuz yatırımlarımızı daha fazla yapmak için gayret göstermekteyiz. Batman’a üst sekmentte hizmet veren bir konaklama hizmeti getirdik. 15 Milyon TL yatırımla Real Konak Hoteli Batman’a kazandırmış ve istihdam sağlanmıştır. Yakın zamanda Güneydoğu’da yeni projelerimiz bulunuyor ülkemizden kazandığımızı ülkemize yatırım yaparak istihdam sağlayarak ülkemizin hizmetindeyiz diyerek  yapmış olduğu iştiraların haklı gururunu yaşadığını ifade ediyor. 

22 Ağustos 2017 Salı

TAYK- Burgazada Deniz Kulübü (25.Yıl) yat yarışı yapıldı

Bu yılki yat yarışına dört IRC sınıfından toplam 27 yat katıldı
Türkiye Açıkdeniz Yarış Kulübü (TAYK) ile Burgazada Deniz Kulübü (BDK) tarafından bu yıl 25. Kez düzenlenen Burgazada Deniz Kulübü Kupası yat yarışı 19 Ağustos 2017 Cumartesi günü Adalar parkurunda yapıldı.

Burgazada Deniz Kulübü Derneği 25 Temmuz 1934 tarihinde kurulmuş  590 üyesi olup, üyeler, çocuklar ve gençlere başta yüzme ve yelken olmak üzere Atletizm, basketbol, bisiklet, hentbol, futbol, masa tenisi, okçuluk, tenis, voleybol, yelken, yüzme, su topu, briç ve satranç başta olmak üzere fiziksel ve zihinsel beceri gerektiren tüm spor dallarında eğitim veren,Sosyal ve sportif amaç taşıyan dernek 1991 yılında Türkiye yelken Federasyonu İstanbul Bölge YELKEN branşına tescili olmuş çeşitli sınıflarda 1992 yılından bu yana Burgazada Deniz Kulübü Kupası yat yarışını yapmaktadır. Türkiye’nin en eski deniz kulüplerinden olan Burgazada Deniz Kulübü ile TAYK ilk kez 22 Ağustos 1992 tarihinde bir araya gelmişler ve bu birliktelik 25 yıldır aynı arzu ile devam ediyor ve Türk denizciliği için çok güzel meyveler veriyor. Lodos rüzgarı ile start eden yatlar rüzgarın hızını ve yönünü değiştirmemesi nedeniyle kısa sürede finiş yaptılar ve BDK tarafından geleneksel olarak düzenlenen ödül töreninde buluştular. Ödül töreninde konuşan  BDK Yönetim Kurulu üyesi Yusuf Habib; yatları bu sene de ağırlamaktan büyük onur duyduklarını ve bu beraberliğin uzun yıllar devam edeceğini söyledi.

Yarış sonuçları aşağıdaki gibidir:

IRC I

1. Cheese Sailing-Levent Peynirci

2. Kinowa-Vedat Tezman

3. Borusan Racing Çılgın Sigma-Bülent Demircioğlu

IRC II

1.Tüpraş Alize-Sinan Sümer/Anıl Berk Baki

2.Eker yayık Ayran-Ahmet Eker/Gökhan Kiraz

3.Logo-Tuğrul Tekbulut/Onur Bilgen

IRC III

1.Unig2go-Hangover-Genco Sindel

2.Beko Alize-Sinan Sümer-Mert Gürpınar

3.Columbia Alize Keyfim 3,5-Selim Yazıcı/Mert Gürpınar

IRC IV

1.Alize Zig Zag-Sinan Sümer/Hüzeyin Akça

2.Puff-Sancan Çokaçar

3.IBS 40 Plus-40 Plus Sailing/Akın Telatar

Özgür Türk kadını Asil ÖZBAY 3 farklı kıtada km’lerce yol yapacak

“Genç Akademisyen Dünya ve  Türk basınında özgür bir Türk kadını profilini göstermeye devam ediyor”. İstanbul Gedik Üniversitesi’nin başarılı kadın akademisyenlerinden Asil ÖZBAY, kadınların yapabileceklerinin sınırlarının ne kadar geniş olduğunu tüm dünyaya göstermek amacıyla tek başına binlerce kilometre sürerek Moğolistan’a ulaşmayı başardı.


Geçen yıl başarılı bir şekilde tamamladığı yolculuğunda; Dünyanın en zorlu 10 yolu arasında gösterilen Fas’taki Tzi n’Tichka dağ geçidini tek başına motosikleti ile geçmeyi başarmıştı. Sahara çölüne kadar uzanan yolculuğu sonrasında rotasını Moğolistan’a çeviren Asil Özbay İstanbul’dan başlayıp Karadeniz rotası boyunca Gürcistan, Rusya’dan geçerek yolculuğunu tamamladı. İstanbul Gedik Üniversitesi Kadın Çalışmaları Merkezi’nin desteği ile yola çıkan genç akademisyen yolculuğu boyunca geçtiği ülkelerde basınında yoğun ilgisini çekerek binlerce insan için ilham kaynağı oldu.Asil Özbay Yunanistan, Makedonya, Arnavutluk, Karadağ, Bosna-Hersek, Hırvatistan, Slovenya, Avusturya, İtalya, Bulgaristan, Fransa, İspanya, Fas, Gürcistan ve Rusya olmak üzere 3 farklı kıtada km’lerce yol yaparak Türk ve Dünya basınında özgür Türk kadını profilini göstermeyi başarmıştır.

Otizmin tedavisinde “Kök Hücre” umudu

Kordon kanı 80'den fazla kan hastalığının tedavisinde kullanılıyor
Kordon kanının kanser ve Akdeniz anemisi başta olmak üzere, 80'den fazla kan hastalığının tedavisinde kullanıldığını dile getiren Yaşam Bankası Sağlık Hizmetleri Laboratuvar Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Hatice Uludağ Altun, “Kordon kanı artık sadece kan hastalıklarında değil, yapılan deneysel çalışmalar sonucunda otizm gibi nörolojik hastalıkların tedavisinde de umut oluyor” dedi



Sağlıklı bir çocuk yetiştirmek, her anne-babanın en büyük hedefidir. Bazen doğumun ardından bebekte fiziksel rahatsızlık görülmese de, ilerleyen dönemlerde otizm gibi nörolojik hastalıklara rastlanması hayli yüksek bir olasılık. Günümüzün vebası olarak nitelendirilen otizm, ölümcül olmasa da yaşamsal bir hastalık. Beyin hasarı nedeniyle otistik bir çocuğun tamamen normale dönme şansı çok düşük olsa da bu konuda yapılan çalışmalar yıllardır hız kesmiyor ve yüz güldürücü sonuçlar alınıyor. 




Kordon kanından elde ediliyor
Günümüzde otizmin tedavisinde çeşitli yöntemler kullanılsa da, bunların en yenisi kök hücre tedavisi. Günümüzde kordon kanı saklanması yöntemiyle elde edilen kök hücreler, kendini sürekli yenileme ve farklı hücre tiplerine dönüşebilme yeteneğine sahip olduğundan, organları, dokuları, kan hücrelerini ve bağışıklık sistemini yeniden inşa etme özelliğine sahip. Kök hücrenin en saf halini içermesi ve çok zengin kök hücre kaynağı olması açısından kordon kanı, kanser ve Akdeniz anemisi başta olmak üzere 80’den fazla kan hastalığının tedavisinde kullanılıyor. 

Nörolojik hastalıklarda da kullanılıyor
Avrupa’nın en güçlü aile biyobankası FamiCord Group’un Türkiye’deki iş ortağı Yaşam Kordon Kanı Bankası, Türkiye’de kordon kanı saklama oranının artması için 14 yıldır yoğun faaliyet gösteriyor. Yaşam Bankası Sağlık Hizmetleri Laboratuvar Sorumlusu Doç. Dr. Hatice Uludağ Altun, kordon kanının bilinen ve etkinliği kanıtlanmış kan hastalıklarının dışında, yapılan çalışmaların sonucunda artık otizm gibi nörolojik hastalıkların tedavisinde de umut olduğunu söyledi. Otizmin beyin hasarıyla ilgili bir durum olarak kendini gösterdiğini belirten Altun, “Otizmli çocuğun normal bir birey haline gelmesi çok zor. Buna karşılık, beyin hasarının minimuma indirilmesi amacıyla kordon kanı ya da kordon dokusu kök hücre nakli kullanılmaya başlandı” dedi.  

Sinir yollarında yeniden yapılanma
Hatice Uludağ Altun, kordon kanının sinir yollarındaki yeniden yapılanma, vücudun kendi onarımının desteklenmesi ve damar yapılarının yenilenmesini sağlaması nedeniyle otizmin tedavisinde kullanıldığını söyledi. Altun, kordon kanındaki kök hücrelerin sadece kan hastalıklarında değil aynı zamanda nörolojik hastalıkların tedavisinde de pozitif etkilerinin güçlü olduğunu kaydetti. 

İlk 6 ay içinde iyileşme gözleniyor
Hatice Uludağ Altun şöyle devam etti: “Duke Enstitüsü tarafından, yaşları ortalama 4.6 olan 25 otizm teşhisi konulan çocukta, kendi kordon kanları kullanılarak tek bir seferde damardan serum halinde verildiği bir çalışma gerçekleştirildi. Bu çalışmayla damardan verilen kök hücrelerin öncesi ve sonrasında, 6’ncı ve 12’nci aylarda çocuklardaki davranışsal ve fonksiyonel özellikleri incelenmeye alındı. Uygulama sonrası, davranışsal iyileşmelerin ilk 6 ay içinde gözlemlendiği, çocuklardaki sosyal uyarılara verilen yanıt, kendilerini ifade etme becerileri ve sözcük dağarcıklarında gelişme olduğu belirtildi. Bu çalışmanın, çocuklarda kendi kordon kanı kullanılarak gelecekte yapılacak çalışmalara temel oluşturacağı kaydedildi.”

Tedavisi belli olmayan hastalıklara da çare olabilir
Yaşam Kordon Kanı Bankası’nın bağlı bulunduğu FamiCord Group bünyesinde otizm tanısı konmuş 2 hastaya kordon kanı ile nakil yapıldığını vurgulayan Hatice Uludağ Altun; “3-24 yaş aralığındaki 41 hastaya da kordon dokusu kök hücre nakli yapıldı. Bu nakiller 2014-2017 yılları arası uygulandı. Yine yakın bir dönemde, Türkiye’den bir otizmli çocuğumuz Yaşam Bankası aracılığıyla ve FamiCord Group’un desteği ile Wroclaw-Polonya’daki tedavi merkezine yönlendirildi. Bu çocuğumuzun kök hücre tedavisi devam ediyor. Şu ana kadar yapılan ve gelecekte yapılacak daha kapsamlı çalışmalar, doğum sonrasında saklanan kordon kan ve dokusunun otizm başta olmak üzere tedavisi henüz belli olmayan birçok hastalığın tedavisinde de etkili olabileceğini düşündürmektedir” diye konuştu.

21 Ağustos 2017 Pazartesi

Shell’in Çatalhöyük Arkeoloji Yaz Atölyesi’ne Büyük İlgi

 “Shell Çatalhöyük Arkeoloji Yaz Atölyesi”nin 2017 etkinlikleri tamamlandı
Shell Türkiye’nin, 1995 yılından bu yana kazı çalışmalarına destek verdiği, dünyanın en önemli tarihi ve kültürel değerlerinden biri olan Çatalhöyük Neolitik Kenti’nde düzenlenen “Shell Çatalhöyük Arkeoloji Yaz Atölyesi”nin 2017 etkinlikleri tamamlandı. Proje kapsamında, bu yıl da başta çocuklar olmak üzere farklı yaş ve meslek gruplarından bine yakın kişi Çatalhöyük’te bir araya geldi. Kültürel mirasımızı tanıma, koruma ve sahiplenme farkındalığı yaratmak amacıyla düzenlenen “Shell Çatalhöyük Arkeoloji Atölyeleri”ne bu yıl, 623’ü çocuk ve 115’i yetişkin olmak üzere 738 kişi katıldı. 

Hem Türkiye hem de insanlık tarihi için büyük öneme sahip olan, Unesco Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Çatalhöyük’e 22 yıldır aralıksız destek veren Shell Türkiye, Stanford Üniversitesi’nin yürüttüğü araştırma projesine bu yıl da katkıda bulundu. Çatalhöyük’te 1993 yılında başlayan, Shell’in 1995 yılında destek vermeye başladığı ve günümüze dek aralıksız süren kazılar, Stanford Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ian Hodder liderliğinde uluslararası bir ekip tarafından yürütülüyor. Kazı çalışmalarında Türkiye’den arkeologlar da görev alıyor. 

“Buraya ilk kez gelenler, tamamen yanlış bir kazı alanına geldiklerini düşünebilirler çünkü ellerinde küçük dişçi aletleri ve fırçalarla farklı diller konuşan yüzlerce kişinin, iğneyle kuyu kazar gibi, bir dönem binlerce kişinin yaşadığı bir kenti itinayla yeryüzüne çıkardığını görmek onları şaşırtır. Oysa 9000 yıllık bir binayı veya eşyayı, kısacası çok kıymetli bir insanlık mirasını toprağın altından çıkarmak işte bu kadar özen ister.” Bu sözler, dünyanın önde gelen arkeologlarından biri olan ve 1993 yılından bu yana Çatalhöyük Neolitik Kenti’ndeki kazı çalışmalarını yöneten Stanford Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ian Hodder’e ait.

Prof. Dr. Ian Hodder’ın her yıl dünyanın farklı yerlerinden ve Türkiye’den 150’ye yakın arkeologla birlikte  yürüttüğü kazı çalışmaları, 9000 yıllık kültürel mirasın izlerini ortaya çıkarıyor. Kazı çalışmalarına 22 yıldır destek veren Shell Türkiye, 2003 yılından bu yana eğitim alanında uzman arkeologların liderliğinde düzenlediği “Shell Çatalhöyük Arkeoloji Atölyeleri” ile de kültür mirasımızı tanıma, koruma ve sahiplenme farkındalığı yaratmayı amaçlıyor.  Bu yıl 623’ü çocuk ve 115’i yetişkin olmak üzere 738 kişinin, bugüne kadar ise 8.000’e yakın katılımcının ücretsiz olarak yararlandığı atölye etkinliklerinin sonunda katılımcılara, “kültürel emanetlerin koruyucusu” sertifikası veriliyor. Çatalhöyük çevresinde yaşayan çocuklara ve yetişkinlere Çatalhöyük’ü tanıtmak amacıyla 2003 yılında başlatılan proje, yetişkinlerin ve Türkiye’nin her yerinden ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Kısa süre içinde de Çatalhöyük’teki tarihi mirasın öneminin geniş bir kitle tarafından keşfedilmesini sağladı.

Çatalhöyük’ü İngiltere Başkonsolosu Judith Slater ziyaret etti 
Shell Çatalhöyük Yaz Atölyesi’ni bu yıl İngiltere Başkonsolosu Judith Slater ile birlikte ziyaret eden Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada; “Shell Türkiye olarak ülkemizin kültürel mirasına dair duyarlılığımızla Çatalhöyük’te uluslararası bir ekip tarafından yürütülen araştırma projesine katkıda bulunuyor, eğitim uzmanı arkeologların liderliğinde düzenlediğimiz atölyeler ile  bu değerli kültürel mirasımızın daha fazla korunması ve sahiplenilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Her yıl daha fazla sayıda katılımın olduğu atölyemizin katkısını atölyeye katılan çocuklarımız, ebeveynler ve yetişkinlerin Çatalhöyük’ten ayrılırken ifade ettikleri memnuniyetten ve atölye için her yıl artan ilgiden görebiliyoruz.” diye konuştu.

İngiltere Başkonsolosu Judith Slater ise; “Türkiye tarihi miras açısından çok zengin bir ülke ve Çatalhöyük de en önemli kültürel miraslardan biri. Çatalhöyük’ü ilk kez ziyaret ettim ve gördüklerimden çok etkilendim. Medeniyetin başlangıcına yaptığım yolculuk, Prof Dr. Ian Hodder’ın anlatımıyla birlikte müthiş bir etki yarattı ve Anadolu’nun kültürel mirasının korunması için Prof. Dr. Ian Hodder ve ekibinin yaptıklarına hayranlık duydum. Shell Türkiye’nin bu önemli kültürel mirasın korunmasına ve gelecek nesiller tarafından tanınmasına yaptığı katkı oldukça değerli” dedi.


Holiday Inn Istanbul Tuzla Bay Hotel açıldı

İstanbul Anadolu yakasının  en yenisi Holiday Inn Istanbul Tuzla Bay Hotel açıldı. Tuzla bölgesine istihdam imkanı yaratan Holiday Inn Istanbul Tuzla Bay Hotel  İstanbul’un Anadolu yakası Pendik sınırları içerisinde açıldı

Sabiha Gökçen Havalimanı ve Pendik Tren Garına yakın olması ile iş, toplantı ve tatil amaçlı konaklamalarınız için ideal bir seçenek oluşturuyor. Troyka Turizm ve Otelcilik ve İnşaat A.Ş. tarafından işletilen Holiday Inn Istanbul Tuzla Bay Hotel,  2 restaurant, 1 bar, 9 toplantı salonu ve 290 misafirin rahatça konaklayabileceği 140 odası ile bölgeye hareket ve farklılık katmayı hedefliyor. Holiday Inn Istanbul Tuzla Bay Hotel , Tuzla'da yer almasının, Anadolu yakasının hızla gelişmekte olan iş ve yaşan destinasyonlarından olurken Sabiha Gökçen Havalimanı ve çevresine yakın olması nedeniyle ise tercih edilen yıldızlı oteller arasına girdi.

Holiday Inn Istanbul Tuzla Bay Genel Müdürü  Murat Yetişgen; Holiday Inn, Dünya genelinde  774 Milyon Euro’luk yatırımı ile 3400’den fazla otel ve 430.000 oda ile konukseverlilik tarihinin en büyük  buluşmasını gerçekleştirmektedir.  Bu buluşma konuklarımızın Dünya genelinde aynı hizmeti ve deneyimi yaşaması anlamına gelmektedir. 60. Yıl dönümünü kutlayan ve Dünya çapında her yıl 100 milyon  misafirin konakladığı Holiday Inn güvenilir bir markalar arasındadır.  Bu nedenle, Holiday Inn Istanbul  Tuzla Bay Hotel bölgeye yeni bir nefes getirecek.  Holiday Inn Istanbul  Tuzla Bay Hotel’de konaklayan misafirlerimize sıcak bir karşılama ve keyifli bir konaklamayı garanti ediyoruz.

MICE’çılara Belgrad lokasyonu iyi gelecek

Master of Belgrad, Türkiye’den  Mice sektörü acente yetkilileriyle   Belgrad’ta organizasyonlar için adım attı. Uzun zamandır Kıbrıs'ta misafirlerine kusursuz hizmet veren " Master of Cyprus " firması Sırbistan'ın başkenti Belgrad ’ta açtığı " Master of Belgrade " markası ile Türkiye'den gelen 100 civarında MICE acente yöneticisi, Uluslararası MICE Derneği Başkan ve yardımcısı ve basın mensuplarını 18-20 Ağustos tarihlerinde Belgrad’ ta ağırladı. 

18 Ağustos tarihinde Atatürk Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan sunulan uçuş alternatifleriyle Belgrad'a ulaşan misafirler, havalimanında " Master of Belgrade " firması yetkileri tarafından karşılandı.Katılımcılar lüks otobüslerle şehir merkezine yakınlığı ve hizmet kalitesi ile ön plana çıkan Holiday Inn Hotel'e ulaştı. Holiday Inn Hotel'de kokteyl eşliğinde karşılanan misafirler, odalarına yerleştikten sonra otele yaklaşık 15 dakika uzaklıkta bulanan gerek ambiyansı, gerek lezzet kalitesi ve gruba Balkan Müziği'nin en güzel örneklerini sunan müzik grubuyla ’’ Kale Meydan Restaurant'ta ‘’ akşam yemeğini aldılar. 

19 Ağustos günü alınan kahvaltı sonrasında MICE'çılar Sava nehrinde keyifli bir tekne turuna çıktılar. Tekne turu sonrası lokal bir restaurant olan " Dva jelena Restaurant'ta " öğle yemeğini alan grup üstü açık otobüslerle şehri keşfetme fırsatı yakaladı. Şehir merkezinde verilen serbest zaman sonrası otele geri dönen misafirler akşam yemeğini otel dışında " Graficar testau Restaurant'ta " aldı.
 Organizasyon MICE'çılara yönelik olunca keyif ve eğlence de hep işin içinde oluyordu. MICE'çılar keyifli bir akşam yemeği sonrası haftanın stresini nehir kenarında müthiş konumu ve eğlenceli müzikler eşliğinde " Free Styler " adlı club ‘ta attı. 20 Ağustos günü gün içerisinde sunulan iki uçuş alternatifi ile MICE’çılar İstanbul’a geri döndü.

Organizasyon boyunca misafirler ile bire bir ilgilenen ve organizasyonun baştan sona sorunsuz geçmesinde büyük rol oynayan " Master of Belgrade " Firma Sahibi Tolga Civelek, Satış ve Pazarlama Müdürü Victoria Büyükkarakaş, ‘’ Master of Belgrade ‘’ Direktörü Haydar Akçay ve ekibi ve sundukları ağırlama ile MICE'çılardan tam not aldı.Organizasyona katılım gösteren Oliva MICE kurucu ortaklarından, TURSAB Boğaziçi BYK Yönetim Kurulu Üyesi ve Uluslararası MICE Derneği 2. Başkanı Hüseyin Kurt " Belgrad, Kıbrısla çok benzer bir destinasyon. Ülkemizden yaklaşık 1.5 saatlik bir uçuşla ulaşılabilen Kıbrıs'taki kimlik girişi yerine pasaportla giriş yapılan bir ülke. Sırbistan'ın başkenti Belgrad, son dönemlerin popüler destinasyonlarından biri. Vizesiz oluşu, yakın mesafede oluşu, kültürel yakınlık, gece hayatı, kompakt bir şehir oluşu, Türk'leri sevmeleri vb. Bir çok sebepten dolayı biz MICE'çılar tarafından kullanılan ve yakın zamanda daha da kullanılacak bir üründür. " dedi. Organizasyonda emeği geçen, bizleri kusursuz bir şekilde ağırlayıp, çok keyifli bir hafta sonu geçirmemizi sağlayan " Master of Belgrade " çalışanlarına teşekkür ederim. 

ERHAN ŞENOL – ARDA EVENT İZMİR, KURUCUSU
Master of Belgrad ekibi ile bambaşka ama yepyeni bir soluk olacak Belgrad’ta birlikte olmak, şehri keşfetmek ve sektördeki paydaşlarla kısa süreli de olsa bir araya gelmek çok keyifliydi. Organizasyonda emeği geçen herkese kusursuz ev sahiplikleri için çok teşekkür ederim. Birlikte güzel işlere imza atmak dileği ile.

VOLKAN GÜLERGİN – CORMEP KURUCU ORTAK   
Öncelikle bizi Belgrad da ağırlayan Master of Belgrad'a çok teşekkür ederim. Sektörde böyle bir açığı yakalayıp, iyi bir yatırım yaptıkları için de tebrik ederim. Belgrad lokasyonu Mice sektörü için çok önemli bir fırsat. Hizmet, otel ve restoran , yemek kalitesi açısından sektörümüzün taleplerine cevap verebilecek bir lokasyon. Lokasyonun Avrupa’da olması, vize gerektirmemesi, uygun fiyatı ve kısa zamanda ulaşımı ile çok değerli bir ürün. Master of Belgrad'a teşekkür ederim böyle bir ürünü sektörümüze yıllardır bize verdiği güven ile kazandırdığı için.

VİVİ MEDİNA - CONNECTİON EVENTS, KURUMSAL ETKİNLİKLER PROJE YÖNETİCİSİ
Sevgili Master of Belgrad Ailesi’nin, Belgrad için düzenlenmiş ve A’dan Z’ye her detayında keyif aldığım fam trip için emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.

BEGÜM TEKİNEL / BEJ EVENTS. EVENT MANAGER
Bej events. olarak Kıbrıs’taki tüm organizasyonlarımızı her zaman kusursuz hizmet anlayışı olan çözüm ortağımız Master of Cyprus ile birlikte imza attık. Kıbrıs’a M.I.C.E getiren, kurumsal organizasyonlar ve büyük etkinlikler yapılabileceğini bize inandıran her organizasyonumuzda genç ve dinamik ekibiyle fark yaratan Master of Cyprus ekibinin Sırbistan’ın başkenti olan Belgrad’da yenilikleri ile ses getireceğin ve her zaman olduğu gibi fark yaratmaya devam edeceğine gönülden inanıyoruz. Bu süreçte de Master of Belgrade ekibi ile birlikte başarılı organizasyonlara imza atmaya devam edeceğiz!

RİVKA C. BAHAR - SERV MICE FİRMA SAHİBİ
Master of Belgrad, anında gönüllerimizi fethetti. Her saniyemiz ayrı bir incelikle düşünülmüş muhteşem bir organizasyona davet ettiğiniz için çok teşekkürler. Katıldığım en güzel samimi tur... fam trip diyemiyorum. Çünkü bu kadar ayrıntıya özenle dikkat edilen bir gezi programına ayıp olur.