TURİZMİN SESİ |Turizm ve Turizmcinin Sesiyiz | Turizm Haberleri | Gastronomi Haberleri | Etkinlik Haberleri | turizminsesi@gmail.com
15 Kasım 2020 Pazar
Dünya Diyabet Günü’nde anlamlı proje start aldı: ‘Diyabet Dostu Otel’
12 Kasım 2020 Perşembe
TÜRSAB Eski Başkanı Başaran Ulusoy Yoğun Bakımda
KOÇ HOLDİNG’İN 12’NCİ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORU YAYINLANDI
11 Kasım 2020 Çarşamba
Ünye’nin Manyetik Siyah Kumu Baston Attırıyor
Dünyada sadece belirli bölgelerde bulunan ve en kalitelisi 30 kilometre uzunluğundaki Ünye sahillerinden çıkan manyetik siyah kum, uyku sorunları, stres, romatizma ve felç gibi birçok hastalığa deva olacak. Dünya genelinde uygulandığı tedavi yöntemleriyle adını duyuran ve Karadeniz Bölgesi’nde de yeni yeni keşfedilen manyetik siyah kum, timüs bezini çalıştırarak stres ve uyku sorunlarından romatizma, sedef gibi pek çok hastalığa çare oluyor.
Dünyanın sadece belirli bölgelerinde örnekleri olan ve Türkiye genelinde Karadeniz Bölgesi’ndeki Ordu'nun Ünye ilçesinde rastlanan manyetik siyah kum, içerisinde bulundurduğu mineraller ve bileşenlerin zenginliğiyle dikkatleri çekiyor.
İŞTE MANYETİK SİYAH KUM MUCİZESİ
Karadeniz’e adını verdiği söylenen ve dünyadaki örneklere göre içerisinde bulundurduğu 20’ye yakın mineral ve bileşenlerin yanı sıra Karadeniz Teknik Üniversitesi hocalarının yaptığı araştırmalara göre içinde insan sağlığına zararlı ağır ve yabancı madde bulundurmamasıyla da dikkat çeken bölgedeki manyetik siyah kum, Ünye ilçesindeki yaklaşık 30 kilometrelik sahil bandında sıkça görülebiliyor.
Sahildeki kumun içerisinde ortalama yüzde 58’lik oranla rastlanan manyetik siyah kum, ince yapısı ve kaliteli olması nedeniyle insan vücudunda düzenleyici bir etki uyandırarak bio-enerjiyi de düzenliyor.
1900'lü yıllardan beri insanlar tarafından ağrılar ve farklı tedavilerde de kullanılan manyetik siyah kumun, geçmişe dönük araştırmalara bakıldığında, binlerce yıl öncesinde de kullanıldığı anlaşılıyor. Özellikle İç Anadolu’dan Karadeniz'e inen ve İpekyolu olarak adlandırılan Akkuş, Niksar, Tokat, Sivas, şehirleri üzerinden insanların ağrılarına çözüm bulmak için geçmişte Ünye’ye geldikleri, siyah manyetik kumun olduğu kumsalda kuma gömülerek doğal tedavi yolları aradıkları belirtiliyor.
MANYETİK SİYAH KUMUN TARİHÇESİ
1900'lü yıllardan beri insanlar tarafından ağrılar ve farklı tedavilerde de kullanılan manyetik siyah kumun, geçmişe dönük araştırmalara bakıldığında, binlerce yıl öncesinde de kullanıldığı anlaşılıyor.
Özellikle İç Anadolu’dan Karadeniz'e inen ve İpekyolu olarak adlandırılan Akkuş, Niksar, Tokat, Sivas, şehirleri üzerinden insanların ağrılarına çözüm bulmak için geçmişte Ünye’ye geldikleri, siyah manyetik kumun olduğu kumsalda kuma gömülerek doğal tedavi yolları aradıkları belirtiliyor.
TÜRKİYE’NİN SİYAH ALTINI: MANYETİK SİYAH KUM…
Türkiye’de İpek Yolu ile başlayan bir hikâye yeniden yazılmaya başlandı. Manyetik siyah kum, yüzyıllar sonra farklı şekillerde insanoğlunun yararına sunulmaya hazırlanıyor.
Doğanın insana sunduğu mucizelerin yeraltındakileri kadar yer üstündekileri de son derece kıymetli. Milyonlarca yılda oluşan yeraltı zenginliklerinin yanı sıra doğanın, yer üstünde barındırdığı diğer mucizevi madenler, göz önünde olsa dahi bazen keşfedilmesi, bilimin diğer alanlarındaki gibi tesadüflere dayanabiliyor.
Yıllarca dünya üzerindeki birçok element, bileşen, kaynak, maden ve kıymetli-yarı kıymetli taş türü, insanlığa farklı alanlarda fayda etmiş; bu faydaların, yerel halkların farkındalığı ve sağlık-süs-gündelik kullanım gibi ihtiyaçlara yönelik keşiflerinden çok sonra, ancak bilimsel temelleri ortaya konabilmiştir.
Türkiye’nin dört mevsimi yaşayan coğrafyası, coğrafi-ticari-stratejik konumu sebebiyle, sahip olduğu doğal yeraltı ve yerüstü zenginliklerinin keşfi ve kullanımı, aslında çok eskilere dayanıyor.
Bu keşiflerden biri de, denizden geçen İpek Yolu tüccarlarının sadece ticaret için değil, şifa bulmak ve dinlenmek için de bilhassa tercih ettiği Ünye sahilleri ve tüm sahili kaplayan “MANYETİK SİYAH KUMU”
YÜZYILLARDIR SİYAH KUM NEREDE, SAĞLIK ORADA
Uzun yıllardır dünyada, Japonya, Rusya-Ukrayna, Endonezya, Karadeniz’e sahili olan ülkeler gibi coğrafyalarda, sağlık turizmi ve ticaret alanında kullanılan manyetik siyah kum, ülkemiz topraklarında, en çok da zamanın İpek Yolu liman ticaret merkezi Ünye’de, yüzyıllar önce yabancı tüccarların, 1900’lü yıllardan itibaren de Ünye halkının şifa kaynağı oldu.
Denizden-kumdan gelen sağlık her ne kadar uzunca bir zamandır Türk halkı tarafından bilinse de, kumun sadece romatizma gibi rahatsızlıklara iyi geldiği inancı; bilhassa da manyetik siyah kumun gerçek içeriğinin anlaşılmaması nedeniyle “alelade bir deniz kumu zannedilmesi”, 2017 yılında Jeofizik Mühendisi Orhan Yiğit’in keşfi ile son buldu.
100 YILI AŞKIN SÜREDİR TEDAVİ İÇİN ÜNYE’DE KULLANILIYOR, DÜNYADA EŞİ BENZERİ YOK
Emekli Jeofizik Mühendisi Orhan Yiğit 2017 yılında Ünye’ye yerleştikten sonra, bir plaj gezisi esnasında vücudu elektrik yüklü kızının üzerinin tümüyle siyah kumla kaplanması ve kumları üzerinden bir türlü temizleyememesi ile ülkemiz için önemli bilimsel bir keşfe imzasını attı.
Jeofizikçi Yiğit, 1900’lü yıllardan beri yöre halkının stres atmak ve birçok rahatsızlığa çare aramak için kendini içine gömdüğü siyah kumun, manyetik yönünü ve yüksek faydalı mineral bileşimini böylece keşfediyor.
İç Anadolu’dan Karadeniz'e inen ve İpekyolu olarak adlandırılan Tokat, Sivas, Akkuş ilçeleri üzerinden insanların, ağrılarına çözüm bulmak ve uzun süre yaşayabilmek adına geçmişte Ünye’ye geldiği, siyah kumun olduğu kumsalda kuma gömülerek, doğal terapi yolları aradıkları biliniyor.
DÜNYADAKİ EN KALİTELİ MANYETİK SİYAH KUM TÜRKİYE’DE ANCAK LİTERATÜRDE ADI YOK!
Manyetik siyah kum diye adlandırılan Ünye kumu, yapısı itibari ile incelendiğinde manyetit, hematit, ilmenit, kobalt gibi 20’ye yakın mineral bileşiminden oluşan, inorganik bir madde. Jeofizik Mühendisi Orhan Yiğit’in araştırmalarına göre, bunların içerisinde bulunan manyetit, hematit ve kobalt elementleri, mıknatıs tarafından çekilen, oksitlenmiş demir bileşenleri ki bunlar, insan vücuduna son derece faydalı…
İnsan sağlığı için önemli bir maddeye sahip olan manyetik siyah kum, yüzlerce yıldan beri İpek Yolu güzergâhı üzerinde biliniyor ve Ünye sahilini kaplıyor. Yine Orhan Yiğit’in yaptığı araştırmalara göre dünyada “yedi bölgede” siyah kumdan bahsedilirken yeryüzündeki en kaliteli türüne sahip Türkiye'nin adı bile geçmiyor! Bu durum çok yakında değişmeye ve Türkiye manyetik siyah kumun gerçek cenneti olarak dünyaya açılmaya hazırlanıyor.
SİYAH KUMUN SAĞLIK AÇISINDAN MAKBULU İNCESİ VE AĞIR METALSİZ OLANI
Dünyada manyetik siyah kumdan önemli ticari gelir elde eden Japonya, Ukrayna gibi ülkeler, en fazla bir buçuk kilometrelik koya sahip iken Ünye sahilleri boyunca bu doğal cevher, 30 kilometreyi buluyor. 80 mikron inceliğe sahip Ünye manyetik siyah kumu, kalın ve ağır materyaller içeren dünyadaki diğer örneklerinden kalite açısından fersah fersah öne çıkıyor.
Ağır materyaller içermemesi sayesinde daha sağlıklı olan ve inceliği sebebiyle insan vücudunun gözeneklerine daha fazla nüfuz eden, dolayısıyla da faydası artan Ünye manyetik siyah kumu, farklı materyallerin içine konarak ya da kumtaşı şekline getirildikten sonra takılarda kullanılıp, vücuttan üç santimetre uzağa kadar dahi olumlu etkisini gösteriyor.
STRESİ KUMA GÖMMEK
Vücudun Hayati Organı Timüs Bezini Aktive Eden Manyetik Siyah Kum
Bileşiğinde altın dâhil yüzde 99’a varan oranda yararlı metaller bulunan manyetik siyah kumun sağlığa faydalarının, geleneksel, deneysel, fiziksel ve ruhsal kanıtlarının yanı sıra bilimsel araştırmalara dayalı sonuçları da Kanada ve Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde yapılan analizlerle ispatlanıyor.
Doğal sağlık cevheri, stres avcısı manyetik siyah kumun vücutta hayati öneme sahip timüs bezini aktive ettiği bilimsel olarak da kanıt bulmak üzere. Emekli Jeofizik Mühendisi Orhan Yiğit’in etkisini kendisi ve yüzlerce insan üzerinde denediği siyah kumun, timüs bezlerini aktive etmesiyle vücuttaki negatif enerjiyi aldığı, vücut enerjisini dengelediği, stresi önlediği, kalp sağlığından olumsuz düşüncelere kadar birçok soruna çözüm olduğu vurgulanıyor.
MANYETİK SİYAH KUMUN ŞİFA SÖZLÜĞÜ
• Siklon enerji oluşturarak negatif enerjiyi uzaklaştırıyor, yerine daha fazla pozitif enerjiyi vücuda çekiyor
• Stresi azaltıyor
• Bağışıklık sistemini düzenliyor
• Mutluluk hormonlarını çalıştırıyor
• Hayat enerjisini artırıyor
• Zinde hissettiriyor
• İyi bir uykunun yardımcısı oluyor
• Ağrıları hafifletiyor
• Romatizmal hastalıklar ve felç tedavisine destek oluyor
• İnsan vücudunda düzenleyici bir etki uyandırarak, bio enerjiyi düzenliyor
• Kalbe iyi geliyor. (Dikkat! Sadece kalp pili kullananlar için kesinlikle tavsiye edilmiyor)
Çoğumuz "İkinci Bahar" dizisinden tanıdık Samatya'yı
Global Yatırım Holding’in gelirleri üçüncü çeyrekte 1 milyar lirayı aştı
Çeşitli iş kollarında yatırımlarıyla 4 kıta ve 13 ülkede faaliyet gösteren Global Yatırım Holding’in (GYH) 2020 yılı ilk dokuz aylık dönemine ilişkin konsolide gelirleri geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 13 artışla 1 milyar 223 milyon 400 bin TL olarak gerçekleşti. Konsolide operasyonel faiz vergi amortisman öncesi karı (FAVÖK) ise 250 milyon TL’ye ulaştı.
GYH’nin operasyonlarının, büyüme stratejilerine uygun olarak devam ettiğini belirten GYH Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, liman işletmeciliği, temiz enerji ve varlık yönetimi iş kollarında 3 stratejik hamle yaptıklarını ifade etti. Madencilik ve gayrimenkul iş kollarının üçüncü çeyrekteki performansının pandemi kısıtlamalarının hafiflemesiyle kaydadeğer bir iyileşme gösterdiğini anlatan Kutman, “Grup’un 9 aylık performans göstergeleri, yönetimin finansal istikrarı sağlamaya ve şirket performansını artırmaya yönelik çabalarını yansıtıyor” dedi.
Operasyonel dayanıklılığa rağmen GYH’nin de tüm şirketler gibi Covid-19 salgınından etkilendiğini anlatan Mali İşler ve Finansman’dan sorumlu Grup Direktörü Ferdağ Ildır ise, “Çalışanlarımızın ve operasyonlarımızın çevikliği, bu dönemden daha güçlü bir şekilde çıkacağımıza dair iyimser sinyaller sağlıyor” diye konuştu.
GYH, COVID-19 kriz yönetimi kapsamında tüm işkollarında etkin tedbirleri genişleterek hayata geçiriyor. Önümüzdeki dönemde kaldıraçlı olarak alınan risklerin düşürülmesi, pozitif serbest nakit akım üretimi, operasyonel karlılık ve verimliliği ana odak olarak belirleyen Grup, görevlerini en iyi şekilde yapmaya, yenilikçi ve öncü çalışmalar gerçekleştirmeye ve faaliyet gösterdiği her alana değer katmaya devam etmeyi hedefliyor.
Global Yatırım Holding (GYH), 2020 yılı ilk dokuz aylık dönemine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. Konsolide ciro bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 13 artarak, 1 milyar 83 milyon 700 bin TL’den 1 milyar 223 milyon 400 bin TL’ye yükseldi. Grup, 2020 yılının ilk dokuz ayında 250 milyon TL tutarında amortisman, faiz ve vergi öncesi operasyonel kar (FAVÖK) elde etti. GYH bünyesinde elektrik üretimi yanında menkul kıymet ve varlık yönetimi iş kolları başta olmak üzere neredeyse tüm işkolları bu artışa katkı sağladı.
Covid-19 salgını, gelirler üzerinde maddi baskı yarattı. Böyle bir pandemi meydana gelmemiş olsaydı, toplam konsolide gelirlerin yıllık bazda yüzde 56 (IFRIC 12 etkisi hariç yüzde 32), FAVÖK’ün de yüzde 36 artış kaydetmesi bekleniyordu.
3 iş kolunda 3 stratejik hamle
GYH Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, “GYH’nin 2020'nin ilk dokuz ayındaki genel performansı esas olarak, Covid-19 salgını nedeniyle geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla daha düşük. Ancak madencilik ve gayrimenkul iş kollarının üçüncü çeyrekteki performansı, ikinci çeyrekteki pandemi kısıtlamalarının hafiflemesi ile kayda değer iyileşme gösterdi. Grup’un 9 aylık performans göstergeleri, yönetimin finansal istikrarı sağlamaya ve şirket performansını artırmaya yönelik çabalarını yansıtıyor” dedi.
Bu çeyrekte kendisi için gururla söyleyebileceği birkaç önemli nokta olduğunu belirten Mehmet Kutman, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Global Yatırım Holding olarak operasyonlarımız, büyüme stratejimize paralel olarak, stratejik iş kollarımızda (liman işletmeciliği, temiz enerji ve varlık yönetimi) gerçekleşen satın alımlar ve yatırımlar yoluyla devam ediyor. Liman işletmeciliği iş kolumuzda iştirakimiz Global Ports Holding’in (GPH) elinde bulunan Port Akdeniz hisselerinin devrine ilişkin QTerminals W.L.L. ile Hisse Alım ve Satım Sözleşmesi imzaladık.
Bu hamle küresel kruvaziyer limanı operatörü olma stratejimizle uyumlu. Kruvaziyer limanı pazarında büyümeye ve yeniliklerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bir başka sevindirici gelişme de sıkıştırılmış doğal gaz işkolumuzdan geldi. Daha önce imzalanan Hisse Satın Alma Sözleşmesi sonucu SOCAR Türkiye LNG'nin yüzde 100'ünün devri, toplam 32,4 milyon TL bedel ile başarıyla sonuçlandı. Bu satın alma, Naturelgaz'ın LNG, dökme CNG ve oto-CNG işletmelerindeki konumunu daha da güçlendirecek; ürün portföyünü çeşitlendirirken, hacmini ve coğrafi kapsamını artıracak. Üçüncü stratejik iş kolunda, iştirakimiz Actus Portföy Yönetimi, İstanbul Portföy ile birleşmelerini tamamlayarak Türkiye'nin en büyük yerli ve bağımsız varlık yönetimi şirketini oluşturdu. Oluşan yapıda hisselerimizi ek satın alma ile yüzde 40'a çıkarma seçeneğimiz var.”
‘Operasyonların çevikliği iyimser sinyaller sağlıyor’
Sonuçların yorumlayan Mali İşler ve Finasman’dan sorumlu Grup Direktörü Ferdağ Ildır ise, “Operasyonel dayanıklılığımıza rağmen, tüm işletmeler gibi Grup’un performansı Covid-19 salgınından etkilendi. Daha önce benzeri yaşanmamış bu süreçte çalışanlarımızın güvenliğine, operasyon verimliliğine ve maliyet yapımızı yalınlaştırmaya odaklanıyoruz. Çalışanlarımızın ve operasyonlarımızın çevikliği, bu dönemden daha güçlü bir şekilde çıkacağımıza dair iyimser sinyaller sağlıyor” diye konuştu.
Naturelgaz’ın geliri 326,6 milyon TL oldu
Sıkıştırılmış doğal gaz dağıtımı sektöründe faaliyet gösteren Naturelgaz, 2020 yılının ilk dokuz ayında Covid-19 salgını etkisiyle 122,4 milyon metreküp sıkıştırılmış gaz dağıtımı gerçekleştirdi. 2018’in ilk dokuz ayında bu rakam 127,8 milyon seviyesindeydi. Mart ve mayıs ayları arasındaki karantina önlemleri ve ekonomik aktivitedeki daralma müşterilerin üretim kapasitesini etkiledi. Ayrıca çay ve asfalt sektörlerinde sezon açılışlarının ertelenmesi, tüm yıl için alımlarda ileri doğru kaymaya neden oldu. Bu dönemde gelirler 326,6 milyon TL ile yıllık bazda sabit kaldı. Hacimdeki hafif düşüşe rağmen, gaz işkolunun cirosu ve fiyatlandırması geçen yılın aynı dönemini korudu. Bu dönemde, gaz bölümünün FAVÖK'ü yüzde 12 düşüşle 72,8 milyon TL olarak gerçekleşti ve yüzde 22,3 FAVÖK marjı elde etti. Bu düşüş temel olarak düşük satış hacminin yanı sıra enflasyon oranında artan giderlere rağmen fiyatlandırmanın geçen seneyle aynı seviyede olmasına bağlanabilir.
Karayip limanları katkı sağladı
Liman işletmeciliğine ait 2020 yılı ilk dokuz aylık gelirleri, yıllık bazda yüzde 9’luk artış göstererek 561,5 milyon TL, FAVÖK ise yıllık bazda yüzde 67’lik daralmayla 113 milyon TL olarak gerçekleşti. Nassau Kruvaziyer Limanı için IFRIC-12'nin uygulanması nedeniyle proje için yapılan yatırım harcamaları, gelire yüzde 2'lik marjla dahil edildi. 2020'nin üçüncü çeyreğinde IFRIC-12 muhasebe standardının uygulanması gelirlerde 269 milyon TL (40,1 milyon dolar), FAVÖK’te ise 5,4 milyon TL (0,8 milyon dolar) artış yarattı. Covid-19'un olumsuz etkisi, ticari operasyonlardaki küresel ticaret etrafındaki belirsizliklerle birleştiğinde kar marjları üzerinde baskı oluşturdu.
Liman işletmeciliği iş modelindeki dış kaynaklı hizmet sağlayıcıların etkin kullanımına da dayanan esnekliğin, çoğu giderin kruvaziyer ve kargo hacimlerindeki genişleme ve daralmalarla hareket edebilme olanağı sağlaması, kar marjlarının korunması konusunda destekleyici oluyor. Öte yandan, Karayip limanlarının ilk kez konsolidasyona katılması ve Türk lirasının döviz kurları karşısındaki hareketi, liman işletmeciliği iş kolunun finansallarına katkı sağladı.
Kruvaziyer turizminin yakın vadeli görünümü belirsiz
Liman iş kolunda 9 aylık yolcu hacimleri yüzde 63 düşerken, üçüncü çeyrek yolcu hacmi ise yüzde 99’luk bir düşüş gösterdi. Yılın ilk 9 aylık döneminde görülen üçüncü çeyreğe kıyasla görece daha iyi performans, 2020 yılının ilk çeyreğinde Nassau Kruvaziyer Limanı ve Antigua'nın Covid-19 krizinin başlangıcından önce yaptığı ilk katkıdan kaynaklanıyor. Sadece 11 bin yolculuk üçüncü çeyrek yolcu hacmi, dönem içinde kruvaziyer sektörünün küresel olarak kapanmasını ve dönemin sonuna doğru Akdeniz kruvaziyer turizimindeki kısıtlı hareketliliği yansıtıyor.
Kruvaziyer turiziminin 2020’nin geri kalanı ve 2021'e ilişkin yakın vadeli görünümü oldukça belirsiz ve Ağustos 2020'deki yarıyıl sonuçlarından önemli ölçüde daha zorlu görünüyor. Akdeniz ve Asya'da bazı kruvaziyer hatları açılmaya başlarken, hacimler çok düşük kalıyor. Kuzey yarımküre kışa girerken, küresel kruvaziyer endüstrisi neredeyse kapalı seviyelerde devam ediyor. Covid-19'un devam eden ve hatta artan etkileri nedeniyle Avrupa'daki önemli seyahat kısıtlamalarının sonu kesin olarak öngörülemiyor. Kuzey Amerika ve Karayipler'de seyahatin kayda değer bir şekilde ne zaman başlayacağına dair önemli belirsizlik devam ediyor.
Centers for Disease Control and Prevention (CDC) tarafından kısa süre önce "Kruvaziyer Gemileri için Koşullu Seyir Düzeni Çerçevesi"nin yayınlanması, deniz yolculuğuna dönüş için kruvaziyer turizmine resmi bir çerçeve sağladı. Bununla birlikte, 2020'de ve hatta 2021 yılının ilk çeyreğinde kruvaziyer turizmine kayda değer bir geri dönüş olacağına dair çok az bulgu var. İlk çeyrek normalde Karayip limanları için yoğun bir dönem. Bu dönemde kayda değer bir yolcu hacmi olmaması halinde, GYH’nin 2021'deki toparlanma beklentileri üzerinde önemli bir olumsuz etki oluşabilir.
Ticari limanlar ise Covid-19'dan etkilenen küresel ekonomik büyüme ve makroekonomik faktörlerden etkilenirken, üçüncü çeyrek rakamları yılın ilk yarısındaki rakamlar ile uyumlu. 9 aylık dönemde konteyner hacimleri yüzde 14 daralırken genel ve dökme kargo hacimleri yüzde 50 arttı.
Elektrik üretiminde FAVÖK 30 kat arttı
Kotri-jenerasyon ve biyokütle bazlı temiz enerji üretimini içeren elektrik üretimi işkolu 2020’nin ilk dokuz ayında gelirlerini neredeyse iki kat arttırarak 189,3 milyon TL seviyesinde açıkladı. Bu artışta büyük ölçüde 10,8 MW’lık Mardin güneş tesisinin devreye alınması, YEKDEM kapsamında 13,3 USc/Kwh tarife ile güneş bazlı elektrik üretiminin başlaması ve diğer enerji santrallerinde gerçekleşen olumlu performans etkili oldu. Elektrik üretimi işkolu, tüm tesislerde gerçekleşen üretim ve verimlilik sayesinde geçen sene aynı dönemde açıkladığı 2,1 milyon TL’ye kıyasla önemli bir artış göstererek 65,2 milyon TL FAVÖK açıkladı.
Madende güçlü toparlanma
Maden işkolu 2020’nin ilk dokuz ayında Covid-19 nedeniyle yıllık bazda yüzde 27 talep daralmasına bağlı olarak 270 bin 915 ton satış gerçekleştirdi. Maden işkolu yıllık bazda yüzde 18 daralma ile 59,8 milyon TL gelir açıkladı. FAVÖK tarafında ise işkolu yıllık bazda yüzde 5 daralma ile 15 milyon TL seviyesinde FAVÖK açıkladı. Dönem içinde Covid-19’a karşı Avrupa genelinde uygulanan kapanma tedbirleri iş kolu operasyonlarında baskıya neden olurken, hem satış hacminin hem de karlılığın yılın son çeyreğinde de ihracat pazarlarından gelen talebin artmasıyla toparlanmaya devam etmesi bekleniyor. Madencilik iş kolu üçüncü çeyrekteki performansı ihracat pazarlarında kademeli iyileşmeye paralel olarak, geçen yılın aynı dönemine ve ikinci çeyreğe göre kayda değer iyileşme gösterdi. İş kolu, 2020 yılının üçüncü çeyreği için 8 milyon TL FAVÖK bildirerek, yıllık bazda neredeyse iki ve çeyreksel bazda ise üç kat artış açıkladı.
Gayrimenkulde toparlanma başladı
Gayrimenkul işkolu bu çeyrekte 22,0 milyon TL gelir ve 7,9 milyon TL FAVÖK açıklarken, bir önceki yılın aynı döneminde 32,1 milyon TL gelir ve 15,7 milyon TL FAVÖK gerçekleştirmişti. Operasyonel performansta Van Alışveriş Merkezi'nin Covid-19'a karşı güvenlik önlemleri nedeniyle Mart ayının bir kısmında ve Nisan-Mayıs aylarında tamamen kapalı kalması ile 2020’de düşen kira gelirleri etkili oldu. Öte yandan pandemi kısıtlamaların kısmen hafifletilmesi ile iş kolunun üçüncü çeyrek performansı 2020'nin ikinci çeyreğindeki negatif 1,0 milyon TL'lik FAVÖK'e karşılık 5,1 milyon TL'lik FAVÖK ile toparlanmaya başladı.
Menkul kıymet ve varlık yönetiminde güçlü performans devam etti
Menkul kıymet ve varlık yönetimine ilişkin gelirler 2020 yılının ilk dokuz ayında yüzde 73 artarak 64,2 milyon TL seviyesinde gerçekleşti, FAVÖK ise geçen seneki 1,1 milyon TL’ye kıyasla önemli bir artışla 17,4 milyon TL olarak açıklandı. Güçlü operasyonel performans, işlem hacmindeki artış ve etkin maliyet yönetimine bağlı olarak gerçekleşti.
Covid-19’a karşı etkin kriz yönetimi
Öte yandan Global Yatırım Holding, Covid-19’un getirmiş olduğu küresel ekonomik kısıtlamalara karşı etkin tedbirleri tüm iş kollarında genişleterek hayata geçiriyor. GYH’nin Covid-19 kriz yönetimi kapsamında şu önlemleri aldığını açıkladı:“Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 11 Mart 2020’de pandemi olarak ilan edilen Covid-19 salgını ve salgına karşı alınan önlemler, salgına maruz kalan tüm ülkelerde operasyonlarda aksaklıklara yol açmaya ve ekonomik koşulları olumsuz yönde etkilemeye devam etmektedir. Bunun sonucunda varlık fiyatları, likidite, kurlar, faiz oranları ve diğer pek çok konuda etkilenmekte ve salgının etkiler nedeniyle geleceğe ilişkin belirsizliğini korumaktadır.
Covid-19 salgınının Grup’un konsolide finansal durumuna, konsolide finansal performansına ve konsolide nakit akışlarına olan olumsuz etkilerini etkin bir şekilde yönetmek adına, Grup ilk andan itibaren tüm gelişmeleri yakından takip etmekte ve gerekli tedbirleri almaktadır.
Grup’un önümüzdeki dönem için ana odak alanları kaldıraçlı olarak alınan risklerin düşürülmesi, pozitif serbest nakit akımı, operasyonel karlılık ve verimliliktir. Grup ayrıca görevlerini en iyi şekilde yapmaya devam edecek, yenilikçi ve öncü çalışmalar gerçekleştirecek ve faaliyet gösterdiği her alana değer katmaya devam edecektir.
Covid-19'dan en çok etkilenen iş kolu liman işletmeciliği ardından gayrimenkul (alışveriş merkezleri) gelmektedir. Ayrıca madencilik iş kolu üzerinde de nispeten küçük bir etkisi vardır. İş kolları, özellikle hükümetlerin Covid-19'a karşı önlemleri sıkılaştırması sonucu oluşan ekonomik faaliyetlerde yavaşlama etkilerine açıktır. Yakın zamanda artan günlük vaka sayıları sonucu kısıtlamalar kısa vadeli dalgalanmalara neden olabilecektir.
Covid-19 etkisinin Dünyada ve Türkiye’de ne kadar süre ile devam edeceği, ne kadar yayılabileceği henüz net olarak tahmin edilememekte olup; etkilerin şiddeti ve süresi netleştikçe Grup yönetimi tarafından orta ve uzun vade için daha belirgin ve sağlıklı bir değerlendirme yapma imkânı söz konusu olabilecektir. Grup yönetimi, mevcut belirsiz ekonomik görünüme rağmen Grup’un ticari risklerini ve likidite rezervlerini başarılı bir şekilde yöneteceğine inanmaktadır.”
Dedeman’da data kontrol ve analiz müdürü Çağakan Yiğit Küçük oldu
Kariyerine Endeks Türev Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’de Kurumsal Finans Analisti olarak başlayan Küçük, sırasıyla Halk Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’de Kurumsal Finans Uzmanı, Burgan Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’de Kurumsal Finans Müdür Yardımcısı ve en son Rixos Hotels’de Strateji ve Kurumsal Finans Müdürü olarak görev aldı. Data Kontrol ve Analiz Müdürü olarak Dedeman ailesine katılan Çağakan Yiğit Küçük, veri akışının planlaması ve raporlanması, amaca yönelik veri toplanması, veri, fizibilite ve finansal raporların analizi konularından sorumlu olacak.
Koronavirüs Etkisinde fiyatlar değil hijyen ön plana çıktı
9 Kasım 2020 Pazartesi
Denizbank, Gastronomi Kredisi ile destek paketi sunuyor
TÜRSAB heyeti, Batman ve Mardin’de Acentalar ile Buluştu
7 Kasım 2020 Cumartesi
ANT DEVELOPMENT ve ACCOR GRUBU ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMA İLE SO/MOSKOVA,‘POKLONNAYA9’YAŞAM KOMPLEKSİNDE
6 Kasım 2020 Cuma
Koç Holding'den yılın 9 ayında 125,7 milyar TL konsolide ciro
Koç Holding, 2020 yılının ilk 9 ayında konsolide bazda toplam 125,7 milyar TL gelir elde ederken 6,1 milyar TL kombine yatırım gerçekleştirdi. İlk 9 ay finansal sonuçlarını değerlendiren Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, “Koronavirüs salgını tüm dünyada zorlukları ve belirsizliği daha da artırırken, çevik yönetim anlayışının önemini ortaya koydu. Koç Topluluğu olarak bu zorlu dönemde de disiplinli yönetim anlayışımız, sağlam bilançomuz, dengeli portföy yapımız, dijital yetkinliklerimiz, çevik yönetimimiz, çalışma arkadaşlarımızın üstün gayreti, kuvvetli bayi teşkilatımız ve etkin tedarik zincirimiz sayesinde güçlü konumumuzu sürdürüyoruz.
Küresel ekonomiyi ve değer zincirlerini derinden etkileyen koronavirüs salgınının menfi ekonomik etkilerini ihtiyatlı politikalarımız sayesinde azaltabildik. Yurt içinde tüketici talebinin devam etmesi, yurt dışında ise ihracat pazarlarında başlayan hareketlilik koronavirüs salgını kaynaklı ekonomik yavaşlamanın etkilerini nispeten azalttı. Ancak üçüncü çeyreğin sonu itibarıyla özellikle Avrupa ülkelerinde koronavirüs salgınına yönelik kısıtlamaların yeniden gündeme gelmesi, ihracat pazarlarımızdaki belirsizliklerin artabileceğinin sinyalini verdi. Koç Topluluğu olarak bu dönemde ülkemizin ekonomisine katkı sağlamak için üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yılın ilk 9 ayında yaptığımız 6,1 milyar TL kombine yatırımla, son 5 senelik toplam yatırımlarımız 40 milyar TL’ye ulaştı” dedi.
Levent Çakıroğlu: “Topluluk Şirketlerimiz ile Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 9’unu gerçekleştiriyoruz.”
Koç Topluluğu Şirketleri’nin, Türkiye’nin toplam ihracatının yaklaşık yüzde 9’unu gerçekleştirdiğine dikkat çeken Levent Çakıroğlu, “Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin hazırladığı ‘Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçısı Listesi’nde bu sene de şirketlerimiz ile en üst sıralarda yer aldık. Listede Ford Otosan ihracat şampiyonu, Tüpraş 3’üncü, Tofaş 7’nci ve Arçelik 9’uncu oldu” dedi.
“Diğer yandan Avrupa Komisyonu’nun 2019 yılında açıkladığı ‘Yeşil Mutabakat’ın en iyi şekilde hayata geçirilebilmesi için özel sektörün rolünü tanımlamak üzere Dünya Ekonomik Forumu tarafından küresel 30 şirketin CEO’sunun bir araya geldiği CEO Eylem Grubu’nda, ülkemizi temsil etmek bizim için çok önemliydi” diyerek sözlerini sürdüren Levent Çakıroğlu şöyle devam etti: “Açıklanan ortak bildiri doğrultusunda, küresel yeşil toparlanma için gerekli yol haritasının oluşturulmasına Koç Topluluğu olarak somut bir katkı sunacağımızı taahhüt ettik ve sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarımızı hızlandırdık. Ayrıca Avrupa Birliği ile ticari ilişkileri Gümrük Birliği’ne dayanan Türkiye’nin ilgili finansal teşvik mekanizmalarından faydalanması ve Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerdeki sürdürülebilirlik kriterleri açısından başarılı şirketlerin süreçlere dâhil olması için önerdiğimiz yaklaşımın yayınlanan bildiride yer almasından memnuniyet duyduk.”
Levent Çakıroğlu: “Ford Otosan, ticari araç pazarındaki geleneksel liderliğini yüzde 37,3’e ulaşan pazar payıyla devam ettirdi.”
Yılın ikinci çeyreğinden itibaren faizlerdeki aşağı yönlü seyrin ertelenen tüketici talebiyle birleşerek, özellikle otomotiv sektöründe yılın üçüncü çeyreğine olumlu yansıdığını belirten Levent Çakıroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Ford Otosan, yurt içi ticari araç pazarındaki geleneksel liderliğini yüzde 37,3’e ulaşan pazar payıyla devam ettirdi. Avrupa ticari araç pazarının e-ticaretin etkisiyle hızla toparlandığı bu dönemde, Ford sektörün üzerinde gösterdiği performans ile pazar payını üçüncü çeyrekte yüzde 15,1’e çıkardı ve Ford markası 2015’ten bu yana süren Avrupa ticari araç pazarı liderliğini korudu. Bu dönemde Avrupa’da satılan Transit Ailesi araçların yüzde 85’i Ford Otosan tarafından üretildi. Fiat markası, Türkiye otomotiv pazarında 2020 yılının ilk 9 ayını lider olarak tamamlarken, Tofaş’ın ürün geliştirme sürecine de liderlik ederek, üretimini gerçekleştirdiği Fiat Egea, tüm model seçenekleriyle Türkiye’nin en çok tercih edilen otomobili oldu. Tofaş 2019 Mayıs ayında aldığı kararla Fiat Egea’yı 225 milyon dolarlık yatırımla kapsamlı bir şekilde yenilerken, model yelpazesine ‘Egea Cross’u ekledi. Yenilenen Egea Model ailesinin, 2021 yılı başında satışa sunulması planlanıyor. Diğer yandan pandemiye rağmen ihracattaki atılımına hız kesmeden devam eden Otokar, gerçekleştirdiği toplam yaklaşık 135 milyon ABD doları tutarındaki iki yeni ihracat anlaşmasıyla Türkiye’nin savunma alanındaki gücünü yurt dışına taşımayı sürdürdü. Sektörünün lider üreticisi TürkTraktör ise ilk 9 ayda ürettiği traktör sayısını geçen seneye göre yüzde 38 oranında arttırarak tarım sektörüne tüm gücüyle destek vermeye devam etti.”
Levent Çakıroğlu: ‘’Her ne kadar koronavirüs salgını dış ticaretteki gelişmeler konusunda belirsizlik yaratsa da Arçelik’in bu dönemdeki güçlü performansı, finansal sonuçlarına olumlu yönde yansıdı.’’
Dayanıklı tüketim sektöründe ertelenen tüketici talebi ve değişen tüketici tercihleri iç pazara olumlu yansırken, dış ticaretteki toparlanmanın da beklenenin üzerinde gerçekleştiğine dikkat çeken Levent Çakıroğlu şu ifadeleri kullandı: “Arçelik, ikinci çeyrekte ötelenen talebin güçlü dönüşü sonucunda, yüksek bir ciro büyümesinin yanı sıra, güçlü operasyonel ve finansal yönetim ile birlikte her alanda başarılı sonuçlar elde etti. Her ne kadar koronavirüs salgını dış ticaretteki gelişmeler konusunda belirsizlik yaratsa da Arçelik’in bu dönemdeki güçlü performansı, finansal sonuçlarına olumlu yönde yansıdı. Arçelik tüketicilerin pandemi döneminde artan hijyen ihtiyacına da esnek ve çevik üretim anlayışı ve güçlü Ar-Ge yapısı ile tasarladığı Ultra Hijyen Serisi ile yanıt verdi. Arçelik ayrıca sürdürülebilirlik yolculuğunda önemli bir adım daha atarak küresel üretim merkezlerinde 2019-2020 yılı için karbon-nötr oldu.”
Bankacılık sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Levent Çakıroğlu, Yapı Kredi’nin, Türkiye’nin üçüncü büyük özel bankası olarak, “Hizmette Sınır Yoktur” anlayışıyla ülke ekonomisine değer katmayı sürdürdüğünü ifade etti. Levent Çakıroğlu sözlerine şöyle devam etti: “Yapı Kredi, 2020 yılının ilk dokuz ayında nakdi ve gayri nakdi kredilerini yıllık bazda yüzde 24 artırarak, Türkiye ekonomisine 384,4 milyar TL kaynak sağladı. Nakdi kredi hacmini yıllık yüzde 27 artışla 283 milyar TL’ye çıkaran Yapı Kredi’nin özel bankalar arasındaki toplam kredi pazar payı yüzde 16,5 oldu. Ayrıca bankamız, dış ticaretin finansmanı ve genel kurumsal amaçlarla kullanılmak üzere geçtiğimiz günlerde 20 ülkeden 38 finansal kurumun katılımıyla 367 gün vadeli yaklaşık toplam 805 milyon ABD Doları tutarında ikinci yarının en yüksek katılımlı sendikasyon kredisi anlaşmasına başarılı bir şekilde imza attı.
Enerji sektörüne baktığımızda ise koronavirüs salgını küresel çapta akaryakıt ürünleri talebini etkilemeye devam ederken, enerji sektörünün ülkemizdeki lokomotifi Tüpraş, ülkemizin enerji ihtiyacını başarıyla karşılamayı sürdürdü. Tüpraş, normalleşme sürecine paralel yurt içinde artan talebi karşılamaya yönelik üretim artışı gerçekleştirirken, küresel olarak havacılık yakıtları başta olmak üzere arz talep dengesizliğinin sürdüğü bu dönemde, yüksek stokların da etkisiyle zayıf seyreden ürün marjları sebebiyle bu yılın ilk dokuz ayında net zarar kaydetti.”
Levent Çakıroğlu: “Topluluğumuzu daha güçlü bir geleceğe hazırlayacak büyük bir kültürel dönüşüm programı yönetiyoruz.”
2016’dan bu yana Koç Topluluğu’nda uygulanan kültürel dönüşüm programına da dikkat çekerek bu alandaki gayretlerinin çok önemli olduğunu vurgulayan Levent Çakıroğlu şöyle konuştu: “Belirsizlik ortamında, değişim dinamiklerinin getirdiği tehditleri bertaraf edecek, fırsatları yakalayacak ama esas itibariyle Topluluğumuzu geleceğe daha güçlü hazırlayacak büyük bir kültürel dönüşüm programı yönetiyoruz. Kültürel değişimi sağlayacak inisiyatiflerimiz; dijital dönüşüm, sıfır bazlı bütçeleme, çevik yönetim, inovasyon ve kurum içi girişimcilik. Koç Topluluğu olarak birçok yenilikçi fikrin hayata geçirilebilmesi için uygun iklimi sağlamak amacıyla hayata geçirdiğimiz kurum içi girişimcilik programımızın örneklerinden birini Aygaz’da geliştirdik. Aygaz’ın kurumiçi girişimcilik programımızda yer alan iş fikirlerinden AyKargo’nun şirketleşme çalışmaları, Koç Topluluğu’nun kurumiçi girişimcilik kabiliyetinin en ümit vaadeden örneklerinden biri oldu” dedi.
5 Kasım 2020 Perşembe
Marriott’tan otel içinde “Glamping” seçeneği!
Avustralya'da Melbourne kentinin iş ve finans merkezinde hizmet veren Melbourne Marriott Hotel, müşterileri tesise çekmek için bir dizi kaçamak seçenekleri sunmaya başladı
Şehir otelciliğinde yeni bir trend gözüyle bakılan bu seçenekler içinde Glamping dikkat çekiyor. Glamping’in; glamorous (büyüleyici) ve camping (kamp yapmak) kelimelerinin birleşiminden meydana geldiğini hatırlatan Kerem Köfteoğlu, tatil anlayışı olarak gösterişi ve rahatı, sade ve doğal olanla birleştirmek anlamlarında kullanılan glamping’in, ağırlıklı olarak lüks çadır kamplarını içerdiğini belirtiyor. Köfteoğlu, Marriott yönetiminin şimdi de evde kalmaktan sıkılan ve genelde outdoor aktiviteleri içeren glamping’i şehir otelciliğiyle birleştirdiğini söylüyor. Melbourne Marriott’un yeni konsepti, şehrin göbeğinde eğlenceli aile deneyimlerinden lüks romantik konaklamaya kadar farklı seçenekler içeriyor. Yeniden eve kapanmaların gündemde olduğuna dikkat çeken otelin satış ve pazarlama müdürü Grant Gray “Artık hepimiz eyalet içinde yeniden hareket etme imkanına kavuştuk” diyor.
Lüks Aile Glamping’i
Melbourne Marriott Hotel, dört duvar arasında sıkışmaktan sıkılan ailelere şehirde büyüleyici bir deneyim sunuyor. Fiyatı 299 dolar olarak belirleyen bu paketi satın alan aile, 5 yıldızlı odada çocuklarıyla muhteşem çadırlı özel deneyim yaşıyor. Pakette Teepee çadırlı özel avlu, iki büyük çift kişilik yatak, yastık, battaniye, 2 çocuk uyku tulumu, peri ışıklı ateş çukuru, bireysel avlu ortam aydınlatması. Ebeveynler için dinlenme kampı sandalyeleri. Piknik masası, oyun ve kutu oyunlar. Böylece bu paketi satın alan aileler, ister yıldızların altında açık havaya kurulan lüks çadırda, isterlerse de içerdeki odalarında yatıp günün yoğunluğunu atacakları farklı bir gece yaşamış oluyorlar.
Köpek Dostu Otel
Marriott Melbourne, tüylü dostlarından ayrılmak istemeyenlere de bir seçenek sunuyor. Otelde oluşturulan köpek dostu odalar, köpeği ile tatil yapmak isteyenler için özel olarak tasarlandı. Odaya hem misafir hem de köpeğinin yatacağı pelüş yataklar konuyor. Fiyatı ve 289 dolar olarak belirlenen bu paketi alanlar, tüylü dostlarıyla birlikte konaklamanın yanı sıra, köpeklerine özel yemek siparişi verip, köpekleriyle otelin çevresindeki Carlton Gardens, College of Surgeons Gardens, Parliament Gardens, Tianjin Gardens ve Fitzroy Gardens gibi en iyi yürüyüş parklarında oluşturulan Marriott Melbourne’nün köpek parkında gezinebilecek. Paket, odaya köpek yatağı kurulması, avluya su ve yemek kaseleri konması, Walkies için yerel parkların haritası ve özel köpek yemek menüsünü içeriyor.