Proje’nin birincil amacını; sıfır atık hedefine ulaşmak için döngüsel ekonomi bilincinin geliştirilmesi, diğer amacını ise odağına konulan hassas gruplar için sosyo-ekonomik fayda sağlanması olarak belirleyen İGA, Meriç Aktaş Ateş, Prof. Dr. Mustafa Bulat, Doç. Dr. Oğuz Haşlakoğlu, Olgaç Artam, Öner Kocabeyoğlu, Prof. Rahmi Atalay, Seçkin Pirim ve Yasemin Vargı’nın yer aldığı seçkin bir jüri ile projeye yapılan başvuruları değerlendirecek.
TURİZMİN SESİ |Turizm ve Turizmcinin Sesiyiz | Turizm Haberleri | Gastronomi Haberleri | Etkinlik Haberleri | turizminsesi@gmail.com
10 Eylül 2021 Cuma
Türkiye'nin yaratıcı gençleri 'artık'ları heykele dönüştürecek
Proje’nin birincil amacını; sıfır atık hedefine ulaşmak için döngüsel ekonomi bilincinin geliştirilmesi, diğer amacını ise odağına konulan hassas gruplar için sosyo-ekonomik fayda sağlanması olarak belirleyen İGA, Meriç Aktaş Ateş, Prof. Dr. Mustafa Bulat, Doç. Dr. Oğuz Haşlakoğlu, Olgaç Artam, Öner Kocabeyoğlu, Prof. Rahmi Atalay, Seçkin Pirim ve Yasemin Vargı’nın yer aldığı seçkin bir jüri ile projeye yapılan başvuruları değerlendirecek.
Güzellik ve Bakım Fuarı 1,5 milyar dolarlık ekonomi yaratacak
Türkiye’nin en prestijli fuarlarından Güzellik ve Bakım Fuarı Lütfi Kırdar Rumeli Salonu’nda kapılarını açtı. Bu yıl 33’üncüsü düzenlenen ve sektörün amiral gemisi konumundaki fuar yerli ve uluslararası markaları bir araya getirdi. Fuar, 4 gün boyunca 45 ülkeden gelenlerle birlikte yaklaşık 30 binin üzerinde ziyaretçiyi ağırlayacak ve 1-1,5 milyar dolarlık ekonomik katkı sağlayacak. Yıllardır güzellik sektörünü bir araya getiren Güzellik ve Bakım Fuarı’nda yine en son güzellik trendleri ve gelişmiş teknolojiler sergilenirken bu yıl sektörün öncüsü Almanya, Fransa, İrlanda, ABD, İngiltere, Avustralya ve Güney Kore’den birçok marka da fuarda yerini aldı.
200’den fazla katılımcı ve 600’den fazla markanın yer aldığı Türkiye’de güzellik sektörünün en önemli platformu olan Güzellik ve Bakım Fuarı’na Almanya, Fransa, İngiltere, Avusturalya’dan ABD’ye, Rusya’dan Latin Amerika ülkelerine, Nijerya, Tunus gibi Afrika ülkelerinden Suudi Arabistan’a, Katar gibi Arap Yarımadası’ndan Hong Kong gibi Uzak Doğu’ya kadar 45 ülkeden gelenlerle birlikte yaklaşık 30 bin profesyonel ziyaretçi bekleniyor.
YERLİ CİHAZ ÜRETİMİ YÜZDE 30 ARTTI
Güzellik ve Bakım Fuarı Proje Direktörü Gökhan Büyükataman fuarın 1-1,5 milyarlık bir ekonomi yaratmasını beklediklerini vurguladı ve “Uygulama sayısı bakımından Avrupa 1’incisi ve Dünya 5’incisi olan ülkemizde kadınlarımız yıllık 400 bin TL’lik harcama yaparak medikal estetik alanının gelişimine ivme kazandırıyor. Biz de bunun bilinciyle hareket ettik ve fuarımızda günümüzün yükselen değeri medikal estetik alanında da ziyaretçilerimize güçlü bir içerik hazırladık. Yerli ve uluslararası birçok profesyonel kozmetik markasını buluşturduğumuz fuarımızda yerli ve milli üretim güzellik cihazları da görücüye çıktı. Geçen seneden bu yana sektörde yerli cihaz üretiminin yüzde 30 arttığını söyleyebiliriz. Fuarımızda sayısı artmış yerli ürünler, yerli medikal estetik cihazları ilk defa sergilenecek. Geçen sene de vardı ama bu sene hem sayıları arttı hem de teknolojileri gelişti ve Avrupalılarla rekabet edecek düzeye geldi.” dedi.
12 Eylül akşamına kadar açık kalacak fuarda her gün birçok etkinlik de düzenlenecek. Fuara ilişkin daha detaylı bilgi ve e-davetiyeye https://guzellikvebakim.com/landing-page/ adresinden ulaşabilirsiniz.
Fransızca Çeviri Ödül töreni Fransa Sarayı’nda yapıldı
Institut français Türkiye’nin nitelikli edebiyat çevirilerini desteklemek ve çevirmenlik mesleğine hak ettiği değeri vermek amacıyla bu yıl başlattığı Fransızca Çeviri Ödülü Fransa Büyükelçisi Hervé Magro’nun katıldığı törenle Ebru Erbaş’a verildi. Erbaş, ödüle, Fransızca aslından çevirdiği Mahir Güven’in Ağabey romanı ile layık görüldü. Fransa Sarayı’nda düzenlenen törenin açılış konuşmasını yapan Fransa Büyükelçisi Hervé Magro, « Çeviri olmadan, kültür ve özellikle edebiyat, yalnızca dilsel olarak sınırlandırılmış tek bir edebi alanda seyahat edebilir. Çevirmenler olmasaydı, Voltaire, Hugo, Sartre, ve Amin Maalouf'un eserleri Türkçe dahil olmak üzere başka dillerde okunamazdı… Frankofoni sınırlarını aşıp, başka okuyucu kitlelere iletilemezlerdi. » diye konuştu.
Türkiye'de her yıl çıkan yeni kitapların % 15'inin çeviri olduğunu belirten Magro, Fransızca’nın ikinci çevrilen dil olmaya devam ettiğini belirterek « Bu dinamizmi, yılda yaklaşık otuz kitabın çevirisine izin veren bir Yayın Yardım Planı ile zaten destekliyoruz. Bu yeni Fransızca Çeviri Ödülü'nün uzun vadeli olarak Fransızca’nın Türk çevirmenlerine somut desteğimize katkı sağlamasını umuyorum » diyerek ödülün anlam ve önemine işaret etti.
Fransa Büyükelçisi hervé Magro, konuşmasından sonra Çeviri Ödülü, Onur Ödülü ve Teşvik Ödülü’ne layık görülen Ebru Erbaş, Aysel Bora ve Yunus Çetin’i sahneye davet ederek ödüllerini takdim etti. Törene jüri üyeleri, çeviri ve yayın dünyasından ve meslek örgütlerinden çok sayıda davetli ile yazar Kénize Mourad ve oyuncu ve çevirmen Serra Yılmaz da katıldılar.
Institut français Türkiye Fransızca Çeviri Ödülü jürisi; Ebru Erbaş’a verilen ödülün gerekçesini; « her bir roman karakterine göre değişen roman dilini, çok katmanlı olay örgüsünü, romanın temel ekseninde yer alan kültürel karşıtlığı Türkçeye aynı nüanslarla ve eşdeğer bir biçimde aktarmayı başarmıştır. Paris banliyölerine ait olan güncel argoyu ustalıkla ve eşsiz bir denge oluşturarak erek dilde de kurabilmiştir. Üslup ustalığına dayalı bu romanı dil düzeyiyle, eşdeğer anlatımıyla, bütünlük içinde Türkçede karşılamayı başarmıştır. Tüm bu evrensel meseleler karşısında karakterlerin ağzından dökülen öfkeyi, eleştirel yaklaşımı ve bunun hissettirdiği çaresizlik duygusunu çevirisinde okura yansıtabilmiştir » olarak paylaştı.
Institut français Türkiye Fransızca Çeviri Ödülü jürisi, klasik edebiyattan modern ve çağdaş edebiyata uzanan geniş bir yelpazede, yılların deneyimiyle Fransızcadan Türkçeye yaptığı çevirilerle Türkiye okurunu Frankofon edebiyatla buluşturan ve kaynak metne hakim olmanın yanı sıra, erek dilde eşdeğer bir üslup yaratarak metni okura en doğru ve anlaşılır biçimiyle aktaran Aysel Bora’ya, Fransızca Çeviri Onur Ödülü verilmesine karar verdi.
Genç Çevirmen Teşvik Ödülü’ne ise, kaynak metnin felsefe ve edebiyat eleştirisi alanındaki önemi, özellikle dilinin zorluğu göz önünde bulundurularak, kaynak metnin felsefi ve kavramsal düzeyde içerdiği güçlüklerin erek metinde kabul edilebilir düzeyde ve özenle karşılanmış olması dikkate alınarak Jacques Rancière’in Les Bords de la Fiction adlı eserini Kurmacanın Kıyıları adıyla Türkçeye çeviren Yunus Çetin layık görülmüştür.
Fransızca Çeviri Ödülü 20.000TL, Teşvik Ödülü ise 10.000TL olarak belirlenmişti.
Institut français Türkiye Fransızca Çeviri Ödülü jürisi şu isimlerden oluştu :
Başkan : INALCO Türkçe Kürsüsü Başkanı ve Actes Sud Yayınevi Koleksiyon Müdürü Timour Muhidine ;
Üyeler : Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Doç. Dr Lâle Özcan, Hacettepe Üniversitesi Çeviri Bölümü Başkanı Doç. Dr Zeynep Oral, Galatasaray Üniversitesi Öğr. Gör. ve çevirmen Dr. Şilan Karadağ ile çevirmen ve editör Ayça Sezen.
WorldFood Istanbul, 9 Eylül Perşembe günü TÜYAP’ta 29’uncu kez kapılarını açtı
29. WorldFood İstanbul, birbirinden ilgi çekici etkinlik ve panellerle ziyaretçilerine merhaba dedi. Türkiye’nin gıda ve gastronomi kültürünü dünyaya duyuran, dünyanın ve bölgenin güçlü iş birliği platformları arasında yer alan Uluslararası Gıda Ürünleri Teknolojileri Fuarı – WorldFood Istanbul, 9 Eylül Perşembe günü TÜYAP’ta 29’uncu kez kapılarını açtı. Fuarın ilk gününde birbirinden önemli konuklar, etkinliklerde ve show alanında ağırlandı.
HoReCa sektörünün önemli şefleri, fuar günlerine özel hazırladıkları farklı menüleri için fuar alanlarında ürünlerini seçerlerken katılımcı firmalardan en yeni ürün ve teknolojilere dair bilgi aldılar. Şefler fuar turu yaparken izleyiciler de şeflerle birlikte @worldfoodistanbul Instagram hesabı üzerinden fuar turuna katıldı.
Soyyiğit ve Zer Group iş birliğiyle gerçekleştirilen ‘Üretim ve Ticaret Modellerinin Yeniden Şekillendiği Dönemde Sahadan Deneyimler’ panelinin moderatörlüğünü TV Sunucusu ve Yazar Cansu Canan Özgen gerçekleştirdi.
Soyyiğit Gıda Yön. Kur. Üyesi & Dış Ticaret Müdürü Ali Sefa ve Zer Group Yön. Kur. Üyesi & Dış Ticaret Müdürü Hüsamettin Selçuk panele konuşmacı konuk olarak katıldı.
Soyyiğit Gıda Yönetim Kurulu Üyesi & Dış Ticaret Müdürü Ali Sefa, “Pandemi sürecinde operasyonel giderlerimiz inanılmaz arttı. Nakliye ve lojistik giderlerimiz neredeyse 3 katına çıktı. Keza hammadde fiyatları da öyle. Biz, zorluk yaşanan, boşluk olan pazarları takip ettik ve bu boşluğu doldurmaya gayret ettik. Operasyonel olarak zarar etsek de bazı şeyleri tolere ederek yatırımlarımıza devam ettik. Mevcut pazarlarımızı koruyup yeni pazarlara girmeyi hedefledik. Herkes küçülmeye giderken biz yatırım yaptık. Kendi ülkemize ve tesislerimize yatırım yaparak geçirdik bu süreci. Reklam planlamalarımızı artırdık. Sosyal medya, billboard reklamlarının yanı sıra TV reklamları ile de kendimizi, yeniliklerimizi ve inovasyonlarımızı duyurmaya çalıştık, çalışıyoruz.” dedi.
Zer Group Yönetim Kurulu Üyesi & Dış Ticaret Müdürü Hüsamettin Selçuk ise “Biz tedarik zincirinde konteynerlerin ve taşımacılık sisteminin sıkıntıya girmesiyle şubeleşmenin önemini anladık. Birkaç sene sonra düşüneceğimiz konuları biraz daha öne çektik. Bu durum açıkçası bize hız kattı. Sektörün sıkıntıları ve zorlukları var. Bu konuda çalışmalar yapıyoruz. Firmaların b ve c planları olması gerektiğini gördük. Lojistik sıkıntılardan dolayı bölgesel olarak iş yapış şekillerimizin daha aktif bir şekilde ön plana çıkması gerektiğini gördük. Yerinde pazarlama stratejileri konusunda çalışmalar yapmaya başladık. Yoğun olarak çalıştığımız bölgelerde zaten bir altyapımız vardı fakat pandemi sayesinde bu noktalarda daha da etkili olmamız gerektiğini anladık. Birçok departmanı online olarak yönetebileceğimizi gördük bu süreçte. Ama pazarlama yüz yüze yapılması gereken bir departman olduğunu anladık. Ticaret sonuçta birbirinizi anlamaktan geçiyor. Ticaret sadece bir ürünü pazarlamak, satmak değil. Satış yaptığınız yerin kültürünü, dilini, yaşam biçimini de öğrenip buna göre stratejiler geliştirilmesi gerektiğini gördük. Bu yüzden nerede hizmet veriyorsanız verin, yerel çalışmanın avantajlarını keşfettik. Türkiye bu konuda çok iyi bir coğrafi konumda. Zaten ihracattaki durumumuz da bunu gösteriyor.” dedi.
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi iş birliği ile ‘Gastronomi Mirasını Markalaştıran Şehir Olmak’ paneli gerçekleştirildi. Panelin İstinye Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Öğretim Görevlisi Haldun Tüzel; Şef, Eğitmen ve Danışman Mehmet Fatih Kalaycıoğlu ile Balıkesir Ticaret Borsası Başkanı Ersin Erdoğmuş konuşmacı olarak katıldı.
Panelin moderatörlüğünü ise yazar ve blogger Birgül Erdoğan gerçekleştirdi.
İstinye Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatı Öğretim Görevlisi Haldun Tüzel “Türkiye peynir konusunda çok zengin bir ülke fakat soğuk zincir sebebiyle her tada ulaşılamıyor. Yine de Balıkesir bu durumu bir noktada halletti. Ben 17 çeşit peynir bulabildim Balıkesir’de. Umarım diğer peynirlere de yakın zamanda ulaşabiliriz. Çok renkli bir şehir Balıkesir. Tarihten turizme, yemek kültüründen yer altı kaynaklarına… Kırmızı et, beyaz et, balık, deniz ürünleri… Ne ararsanız bu şehirde iyisine rastlıyorsunuz. Üstelik zengin tarihi sayesinde Balıkesir yemekleri için çok kültürlülüğün bir ürünü de diyebiliriz. Çok renkli bir sofrası var. Bu yıl Unicef Gastronomi Şehirleri’ne aday oldu. Listeye giremedi ama 2022 yılında tekrar başvuracak. Gaziantep’in de 3. başvurusunda listeye alındığını hatırlatmak isterim. Bu güzel şehrin üç zeytinyağı türünde coğrafi işareti de var. Zeytinyağı, ülkemize verilmiş bir lütuf ve Edremit ile Ayvalık arasında çeşit çeşit zeytinyağları var. Balıkesir’de her evin zeytinyağı apayrı bir tatta ve lezzettedir. Hem zeytini hem de zeytinyağı inanılmazdır.” dedi.
Şef, Eğitmen, Danışman Mehmet Fatih Kalaycıoğlu “Balıkesir’le keşke daha önce tanışmış olsaydım. Nermin Hanım Zeytinliği danışmanlığı sayesinde bu güzel şehri tanıyalı 4-5 yıl oldu. Sonradan keşfettiğim müthiş bir yer. Ben sucuk yapıyorum. O Kaz Dağları’nın havasıyla öyle bir hal alıyor ki, inanılmaz lezzetli oluyor. Havayla fermantasyon çok farklı bir lezzet katar. Yani sadece kuzusu değil, havası da çok iyi ve hepsi birleşerek harika bir tat ortaya çıkartıyor. Gerçek Balıkesir kuzusu öyle bir hale geliyor ki yakında Avurpa’ya bile iraç edilecek. Ticaret Odası ve Belediye ve 20 firma bu konuya çok eğiliyor. Balıkesir/Türk kuzusunu Avrupa’ya satacağız. Fransa’da, Almanya’da çok güzel kuzular var ama Balıkesir kuzusunun lezzeti, tadı çok farklı. İstanbul’a yakın olduğu için insanlar da alışveriş yaparak dönüyorlar Belıkesir’den. Biz de bunu biraz fırsata çevirdik diyebiliriz. Pişmiş kuzu etini Balıkesir’den alıp İstanbul’a götürebiliyorsunuz. Hal böyle olunca internetten ciddi siparişler de gelmeye başladı. Balıkesir markalaşmayı, marka olmayı hak ediyor. Hem üretiyolar hem kazanıyorlar.” dedi.
Balıkesir Ticaret Borsası Başkanı Ersin Erdoğmuş “Şehrimiz hem yeraltı hem yer üstü zenginliği açısından çok kuvvetli bileşenlere sahip. Tarih alanında çok kıymetli öğelerimiz var. Kuvay-ı Milliye ateşinin yakıldığı şehir Balıkesir’dir. Seyit Onbaşı Havran ilçemizden çıkmıştır. Turizm açısından çok renkli bir kimliğe sahiptir. 60’larda, 70’lerde Erdek turizm başkentiydi. Takip eden yıllarda körfeze yayıldı bu turizm… Tarım ve hayvancılıkta da çok ileri boyutlardayız. Çay ve fındık hariç neredeyse her türlü ürünü yetiştiriyoruz. Beyaz et, kırmızı et ve süt ürünleri konusunda da ilk 5’in içindeyiz. Sanayimiz de tarım ve hayvancılığa dair gelişmektedir. En çok adası olan il de Balıkesir’dir. Maden alanında Türkiye’nin ilk 3 ilindendir. İşte tüm bunlar vesilesiyle marka şehir Balıkesir çalışmalarını yürütüyoruz. 2016’da başladığımız yoğun çalışmaların sonunda da 2018’de Balıkesir kuzusuna sonunda coğrafi işaretimizi aldık ve bu etiketle ihracatını yapmaya hazırız.” dedi.
Türkiye Şefin En İyi Tabağı Yarışması “All Stars” Kazanan Tabaklar Seçkisi
2018 yılından bu yana World Gourmet Society iş birliği ve Aşçılar Derneği destekleriyle gerçekleştirilen Türkiye Şefin En İyi Tabağı Yarışması kazananları “All Stars”da bir araya geldi. Son 3 senenin şampiyon şefleri, kazanan tabaklarını canlı atölye çalışması ile ziyaretçilerin beğenisine sundu.
Coğrafi İşaretli Ürünlerle Yıldızlaşan Şef Tabakları
Sektörün önde gelen ve tanınan Executive Chefleri Abed Alrahman Antar, İsmail Ay, Kemal Kabadayı, Mehmet Raşit Alan, Rıdvan Gülçin, Rüzgar Sünbül, Serkan Aydın, Yakup Avşar ve Zafer Erden kendi hazırladıkları menü için fuar alanında ürünlerini seçerlerken katılımcı firmalardan en yeni ürün ve teknolojilere dair bilgi aldılar. Coğrafi İşaretli Ürünler üzerine bir menü oluşturan şefler, katılımcı firmalardan ürünlerini temin ettikten sonra Food Arena içinde yer alan Show Mutfağına geçerek mutfak profesyonelleri için tariflerini uyguladılar. Bu renkli ve lezzetli etkinliğin sunuculuğunu ise Rafet İnce gerçekleştirdi.
9 Eylül 2021 Perşembe
SunExpress’in Dublin uçuşları yeniden başlıyor
Yorgun Hissediyorsanız Nedeni Demir Eksikliği Olabilir
Günümüzde toplumun ortak şikayetlerinin başında yorgunluk geliyor. Birçoğumuz sadece gün içinde değil yataktan kalktığında bile yorgun olduğundan şikayet ediyor. İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, günde ortalama dört kez yorgunluktan yakınıyor ve günün üç saatini düşük enerjiyle geçiriyoruz. Araştırmaya katılanların yüzde 39'u yemek yapamayacak kadar yorgun oldukları için yemeklerini dışarıdan söylediklerini belirtirken, egzersiz yapmak (%35), bulaşık yıkamak (%33) ve elbise dolaplarını düzenli tutmak (%33) gibi davranışları ihmâl ettikleri görülüyor.
Volkan Ataman Rotayı Antalya'ya Çevirdi
Masters of Events by ACE of M.I.C.E Antalya'da gerçekleşecek.Etkinlik sektörünün en önemli organizasyonu Masters of Events by ACE of M.I.C.E, 7-9 Kasım tarihlerinde gerçekleşecek. Etkinlik sektörünün profesyonelleri Kasım’da Antalya’da buluşacak.
Turizm, etkinlik ve kongre sektörünü Antalya’da en üst düzeyde buluşturacak olan etkinlik, 3 gün boyunca B2B toplantılarla yeni iş birliklerine, aynı zamanda Antalya’nın marka değerine katkı sağlayacak. NEST Kongre ve Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek etkinliğin finalinde ise ACE of M.I.C.E. Awards 9’uncu kez sahiplerini bulacak.
Etkinlik ve turizm sektörünün ‘Asları’ 7-9 Kasım 2021 tarihlerinde Antalya’da gerçekleşecek Masters of Events by ACE of M.I.C.E. Awards’da buluşacak. MICE (Meetings, Incentives, Conferences and Events) sektörlerinin önde gelen markalarını bir araya getirecek olan etkinlik, 3 günlük B2B programı, network etkinlikleri, kırmızı halı seremonisi ve gerçekleştirilecek ödül töreni ile katılımcılarına farklı bir deneyim yaşatacak. Yurtiçinden ve dışından değerli konukları ağırlayacak olan organizasyon, Antalya markasının tanıtımına da katkı sağlayacak.
YENİ İŞ BİRLİĞİ OLANAKLARI
Turizm Medya Grubu tarafından Türkiye’de ilk defa düzenlenecek ve etkinlik sektörünün duayenlerini bir araya getirecek olan Masters of Events by ACE of M.I.C.E. Awards, sıkıntılı geçen iki yılın ardından sektör profesyonellerini bir araya getirecek. NEST Kongre ve Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek etkinlik, sektörün yerli ve yabancı temsilcileri B2B (Business to Business) toplantılar ve interaktif kaynaşma programları ile yeni iş birliği olanaklarına imkân tanıyacak.
Masters of Events by ACE of M.I.C.E. Awards, alanının önde gelen markalarını ve profesyonellerini 8 Kasım akşamı Nirvana Cosmopolitan Hotel’de gerçekleştirilecek MOE Party’de ağırlayacak. Ardından 9 Kasım akşamı da Nest Kongre Merkezi’nde kırmızı halı seremonisi, 3D video mapping şovlar ve gala yemeği ile devam edecek ACE of M.I.C.E. Awards, iş ile eğlenceyi bir arada sunacak.
MICE’IN EN İYİLERİNE ÖDÜL
Etkinliğin finalinde ise ACE of M.I.C.E. Awards sahiplerini bulacak. Bu yıl 9’uncu kez verilecek olan ödüller, 23 ayrı kategoride alanının en iyilerine verilecek. 1 Eylül itibariyle başlayan ödül başvuruları 1 Kasım tarihine kadar devam edecek.
Türkiye’nin önde gelen markalarının üst düzey yöneticileri, sektör profesyonelleri ve akademisyenlerinin yer aldığı jüri, şu kategorilerde alanın en iyisini tespit edecek: “En İyi Etkinlik, En İyi Uyarlama Etkinlik, En İyi Lansman Etkinliği, En İyi Davet Etkinliği, En İyi Spor Etkinliği, En İyi Gerilla Etkinliği, En İyi Alışveriş Merkezi Etkinliği, En İyi Incentive Etkinliği, En İyi Festival, En İyi Roadshow, En İyi Sosyal Sorumluluk Projesi, En İyi Çocuk Etkinliği, En İyi Ses, Görüntü, Işık Uygulaması, En İyi Stant ve Etkinlik Alanı Tasarımı, En İyi Çıkış Yapan Etkinlik Toplantı Yönetim Firması, En İyi Konser Etkinliği, En İyi Moda Etkinliği, En İyi Belediye Etkinliği, En İyi Kongre, En İyi Zirve, En İyi Etkinlik Prodüksiyonu ve En İyi Hibrit/Dijital Etkinlik.”
7 BİNDEN FAZLA TOPLANTI PLANLANDI
Masters of Events by ACE of M.I.C.E. Awards’ın sektörün gelişimine, ticari hacmine katkı sağlamak amacıyla gerçekleştirilen bir organizasyon olduğunu vurgulayan Turizm Medya Grubu Başkanı Volkan Ataman, şu bilgileri verdi: “Ülkemizde yıl içerisinde hacimli bir şekilde kongre, toplantı düzenleyen 100’den fazla kurumsal firmanın üst düzey karar merci, 80 uluslararası kurumsal şirketin üst düzey satın alıcıları, B2B ve ödül başvurusu için ağırlayacağımız yüzlerce MICE acentesi, otel yöneticileri bu etkinliğe katılacak. Planladığımız 7 binden fazla yüz yüze toplantı ile sektörde yeni iş birliklerine zemin oluşturmak ve son iki yıldır pandemi yüzünden sıkıntılı günler geçinen sektöre bir hareket kazandırmak istiyoruz. Bunun yanı sıra Türkiye’nin en önemli turizm ve MICE destinasyonlarından biri olan Antalya’nın ticari ve marka değerine de katkı sağlamış olacağız. Sektörümüzü Antalya’da iş ile eğlenceyi buluşturan bir deneyime davet ediyoruz.”
Zorlu PSM’de Bu Hafta; 13- 19 Eylül
4 Eylül 2021 Cumartesi
Gazipaşa-Alanya Kish Air’in ilk seferini karşıladı
Gazipaşa-Alanya Havalimanı Kish Air’in İran’ın başkenti Tahran’dan gerçekleştirdiği ilk uçuşu törenle karşıladı.TAV Havalimanları tarafından işletilen Gazipaşa-Alanya Havalimanı, Tahran’dan gelen Kish Air uçağını su takıyla karşıladı.
Airbus 321 ile düzenlenen uçuşla, 160 yolcu dün (Cuma) saat 19:00’de Gazipaşa-Alanya’ya geldi. Gazipaşa-Alanya’ya ilk kez sefer gerçekleştiren Kish Air, bu rotada yaz ve kış sezonunda her hafta karşılıklı uçuş düzenleyecek.TAV Gazipaşa Genel Müdürü Ekrem Akgül “Kish Air’in Tahran’dan gerçekleştirdiği ilk uçuşu karşılamaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Yolcularımıza güvenli ve konforlu bir seyahat deneyimi sunmak için çalışıyoruz. Ülkeler arasındaki uçuş kısıtlamalarının kademeli olarak kalkmasıyla birlikte dış hat trafiğimiz hızlı bir şekilde artmaya başladı ve bu yıl yeni havayolları da portföyümüze katıldı” dedi. 2021’de Gazipaşa-Alanya Havalimanı’na 13 havayolu 10 ülkedeki 15 destinasyondan uçuş düzenledi. Gazipaşa-Alanya Havalimanı bu yılın ilk yedi ayında 262 bin yolcuya hizmet verdi.
THY uçuşlarında zorunlu olacak
Yolcular için bir uyarı paylaşan Türk Hava Yolları (THY), 6 Eylül tarihi itibarıyla iç hat uçuşlarında koronavirüs aşısı olmayan yolculara PCR testi sunma zorunluluğu getirildiğini duyurdu.
Konuyla ilgili olarak THY internet sitesinden yapılan duyuruda, T.C. İçişleri Bakanlığı genelgesi uyarınca, 6 Eylül 2021 itibarıyla iç hat uçuşlarımızda aşısız ya da Covid-19 geçirmemiş 18 yaş ve üzeri yolcularımızda, uçuş tarihine göre son 48 saat içerisinde numunesi alınmış PCR testinin negatif olması şartı aranacaktır. Covid-19 aşılamasını tamamlamış veya T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından bağışık kabul edilen süre içerisinde hastalığı geçirmiş yolcularımız için test zorunluğu bulunmamaktadır. Aşılama, bağışıklık durumu ve PCR sonuçlarının uçuşa uygunluğunun kontrolü HES kodu üzerinden yapılacaktır. Uçuşa kabul kriterlerine uygunluğunuzun HES kodu üzerinden sorgulanabilmesi için Hayat Eve Sığar uygulaması üzerinden paylaşım onayı vermeniz gerekmektedir.
KURAL VE KOŞULLAR
- T.C. İçişleri Bakanlığı’nın yayımladığı genelgeye göre, 6 Eylül 2021 (dahil) tarihinden itibaren iç hat uçuşlarımızda check-in sırasında HES kodu aracılığıyla aşılı/geçirilmiş hastalık veya azami 48 saat önce yapılmış negatif sonuçlu PCR testi şartı aranacaktır.
- Uygulama 18 yaş ve üzeri tüm yolcular için geçerlidir.
- Yurt içi aktarması bulunan yurt dışı uçuşlar (Örn: İstanbul aktarmalı Trabzon-Londra uçuşu) uygulama kapsamının dışındadır.
- Yolcularımızın check-in işlemlerini gerçekleştirebilmeleri için Hayat Eve Sığar uygulaması HES Kodu Ayarları bölümünden Aşı Durumu, Hastalık Durumu ve Test Durumu statülerinin görüntülenebilmesine onay vermiş olmaları gerekmektedir. Onay süreci aşağıdaki ekran görüntülerinde anlatılmıştır.
- T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan genelgede belirtilen kriterlere uymayan yolcularımız, check-in işlemlerini gerçekleştiremeyecek olup uçuşa kabul edilemeyeceklerdir. Son 48 saat içerisinde numunesi verilmiş PCR test sonucu pozitif çıkan veya uçuş için gerekli şartları sağlayamayan yolcularımız, 11 Haziran 2020 - 31 Ekim 2021 tarihleri arasında Covid-19 nedeniyle uçuşlara katılamayan yolcular için tanınan ilave haklar çerçevesinde işlem yaptırabilirler.
1 Eylül 2021 Çarşamba
Sofitel İstanbul Taksim’de Satış Pazarlama Direktör Yardımcısı Caner Karamahmut oldu
Fransız lüksü ve zerafeti içinde konaklamanın ayrıcalığını yaşatan Sofitel İstanbul Taksim'e Satış Pazarlama Direktör Yardımcısı olarak Caner Karamahmut atandı. Konaklama sektörü yöneticilerinden Caner Karamahmut Sofitel İstanbul Taksim’de satış pazarlama direktör yardımcısı olarak göreve başladı.
CANER KARAMAHMUT KIMDIR?
1986 İstanbul doğumlu Caner Karamahmut, Evli ve 1 çocuk babasıdır. Anadolu Üniversitesi İşletme Mezunu olan Caner Karamahmut, Anadolu EFES ve Beşiktaş takımlarında olmak üzere 15 yıl profesyonel basketbol oynadı.
Turizminsesi.com ekibi olarak Caner Karamahmut'a yeni görevinde başarılar diliyoruz.
31 Ağustos 2021 Salı
Berk Albayrak İSG'ye CEO olarak atandı
Malaysia Airports Group CEO’su Dato’ Mohd Shukrie Mohd Salleh, Berk Albayrak’ı İSG CEO’su olarak atanmasından ötürü tebrik etti ve şunları söyledi: “Berk Albayrak’ın İSG’ye liderlik edeceğine ve özellikle trafik hareketliliği açısından toparlanma işaretleri görmemizle birlikte yükselen şehir havalimanı olarak konumumuzu ileriye taşıyacağına inanıyoruz. İSG, bir süre önce Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) tarafından Avrupa’nın en yüksek trafiğe sahip havalimanları arasında 4. sırada gösterildi. İSG, 2021’in ilk yarısında ümit verici ivme yakalayarak COVID-19 öncesi dönemin toplam yolcu trafiğine göre %53 oranında toparlanma kaydetmiş bulunuyor.”
29 Ağustos 2021 Pazar
Türkiye’nin farklı illerinden kadınlar 30 Ağustos’u kutladı
Uluslararası Kadın Turizmciler Platformu üyelerinden 30 Ağustos Zafer Bayramı Mesajı. Videoda 30 Ağustos Zafer Bayramının 99. yılına hitaben kısa bir video ile kutlamayı gerçekleştirdiler.
Uluslararası Kadın Turizmciler Platformu Başkanı Ömür Özdemir öncülüğünde platformun kadın üyeleri 30 Ağustos Zafer Bayramı için bir video hazırladı.
Uluslararası Kadın Turizmciler Platformu Başkanı ve Antalya Domino Turizm Sahibi Ömür Özdemir önderliğinde, Van Haldi Turizm Fatma Beyaz, Antalya Celex Travel Melahat Ardal, Mardin Gözal Travel Semire Sinegu, Safranbolu All Seasons Tours&Travel Şebnem Urgancıoğlu Ergüder, İstanbul Demco Travel Nalan Yeşilyurt, Turizminsesi.com Genel Yayın Yönetmenimiz Ayşula Özgen İlgar, Manisa 45 Aybek Turizm Emine Aybek Kızılçay, Şanlıurfa Raya Turizm Rahime Yaşar, Adana Neks Tur Turizm Nesrin Göçhan, İzmir Logo Turizm Leyla Cingöz, İstanbul Blue Shuttle Turizm Yeşim Kıral, Gaziantep Yesemek Turizm Ayşegül Özkeleş ve Trabzon Nayino Tours Ayten Yılmaz Akkaya videoda “Zafer ancak ona inanıldığında ve bu uğurda vazgeçmeden mücadele edildiğinde gelir. Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere inanç ve cesaretleriyle bu ülkeyi zafere taşıyan tüm kahramanlarımıza minnetlerimizi sunarız. 30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu olsun!” dedi.
30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun…
Mardin kültürünü keşfetme fırsatı
Yoğun ilgi gören kültür turlarına devam eden Setur, Ekim ayı boyunca 5 ayrı tur ile misafirlerine Mardin ve çevresinin eşsiz kültürünü tanıma olanağı sunuyor. Müşteri memnuniyetinde turizm sektörü birincisi* Setur, Ekim ayı boyunca düzenleyeceği 5 ayrı turda misafirlerini Mardin kültürünü yakından tanımaya davet ediyor. Mardin’in gezilecek en güzel zamanı olan Ekim ayında gerçekleşecek turların tarihleri, 01-03 Ekim, 08-10 Ekim, 15-17 Ekim, 22-24 Ekim ve 29-31 Ekim. Mardin Kültür Turunda misafirler ve muhteşem taş işçiliği ile inşa edilen Mardin evlerinin yanı sıra tarihi mekanlardan; Deyrulzafaran Manastırı, Kasımiye Medresesi, Abbaralar, Mor Gabriel Manastırı, Midyat, Hasankeyf ve Diyarbakır’ı gezip görme olanağı bulacak.
İstanbul-Mardin uçuşunun ardından ilk gün programında 640 yıl boyunca Süryani Ortodoks patriklerinin ikamet yeri olan, kubbeleri, kemerli sütunları, ahşap el işlemeleri, iç ve dış mekanlardaki taş nakışlarıyla ilgi çeken Deyrulzafaran Manastırı ziyareti yer alıyor. Manastırda yer alan Sin Mabedi, Mezarlık, Kilise ve Teras bölümleri gezilecek yerler arasında. Ardından ikinci durak olan Mezopotamya Ovasının üstünde kurulu Artuklular döneminde yapımına başlanan ve 15. yüzyılın sonlarında Akkoyunlu Hükümdarı Cihangiroğlu Kasım Padişah döneminde tamamlanan Kasımiye Medresesi’ne geçilecek. Öğle yemeği sonrası ise birçok din, dil ve ırkın bir arada anlayış içerisinde yaşadığı Mardin turu başlayacak. 569 yılında Süryaniler tarafından yapılmış olan Kırklar Kilisesi, Kültür Sokağı, Artuklu Dönemi mimari örneklerinden, dilimli kubbesi ve minaresiyle Mardin'in sembolü olan Ulu Cami, Mardin'in meşhur çarşıları ve Abbaraları bu uzun yürüyüş turunda görülecek olan mekanlar. Otele varışın ardından misafirler günün geri kalanı zamanını istedikleri gibi değerlendirebilecekler.
Mardin Kültür Turu’nun ikinci günü Midyat ilçesinin 23 km güneydoğusunda kurulu Süryani Kadim Ortodoks'larının ünlü ve büyük yapıtlarından biri olan Mor Gabriel (Deyrulumur) Manastırı'nı ziyaretle başlıyor. Manastırda yer alan yemekhane, mezarlık ve Meryemana Kilisesi gezildikten sonra Midyat'a geçilerek birçok diziye ev sahipliği yapan Devlet Konukevi ziyareti, Midyat sokaklarında yürüyüş turu, telkâri çarşısı turu yapılacak. Öğle yemeği sonrasında ise Dicle nehri üzerinde yapılan Ilısu Barajı suları altında kalmış olan Yeni Hasankeyf'e hareket edilecek. Buraya taşınan yapılardan birisi olan Zeynel Bey Türbesi ziyaretinin ardından da Mardin'e geri dönülecek.
Kültür Turu’nun son günü ise kahvaltının ardından Mardin'e 30 km uzaklıkta bulunan Yukarı Mezopotamya'nın en önemli yerleşim yerlerinden biri olan Dara Antik Kenti gezisi ile başlayacak. Roma Dönemi'nde, 'Yeniden Diriliş' törenlerinin yapıldığı, binlerce mezarın bir arada olduğu ve henüz yeni ziyarete açılan 1400 yıllık galeri mezarlığının gezilmesinin adından Diyarbakır’a hareket edilecek. Öğle yemeğinin ardından Anadolu’nun en eski camilerinden birisi olarak kabul edilen 5. Harem-i Şerif (kutsal mabet) olarak görülen Ulu Cami, Cahit Sıtkı’nın doğduğu ev olan Cahit Sıtkı Tarancı Evi Kültür Müzesi gezilecek. Suriçi’nden geçerek görülecek ünlü Mardin Kapısı üzerinden, Hevsel Bahçelerine can veren Dicle’ye ulaşılacak. Dicle Nehri üzerindeki en önemli tarihi köprü olan ve 10 kemerinden dolayı 10 Gözlü Köprü olarak adlandırılan köprü ziyaretinden sonra Diyarbakır havaalanı üzerinden İstanbul’a dönülecek.
27 Ağustos 2021 Cuma
Tarihle Doğanın İç İçe Olduğu Kent: PHASELİS
Antalya'nın Kemer ilçesi Tekirova beldesinde yer alan Milattan Önce 7'nci yüzyılda kurulan Phaselis Antik Kenti, birçok medeniyete ev sahipliği yaptı. Limanları, agoraları ve şehir sikkeleri üzerindeki gemi betimlemeleri Phaselis'in ticari liman hüviyetini vurgular nitelikteki özellikleri arasında yer alıyor. Kent yapıları ve nekropolis alanıyla dikkati çeken Phaselis, yerli ve yabancı ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Phaselis Antik Kenti, tarih ile doğanın iç içe olduğu sahilleriyle yerli ve yabancı turistlerin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.
Antik çağda parfüm üretimiyle öne çıkan Phaselis, doğal güzelliğiyle görenleri hayran bırakıyor
Yerli ve yabancı turistler, milli park statüsündeki antik kente karadan araçlarıyla, denizden yat turlarıyla gelebiliyor. Tarihi milattan önce 309'a kadar uzanan kenti ziyaret eden turistler, tarihi eserlerin yanı başındaki koylarda çamların altından denize girmenin tadını çıkarıyor.Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, yaptığı açıklamada, Phaselis Antik Kenti’ni her yıl birçok yerli ve yabancı misafirin ziyaret ettiğini söyledi.
Kemer’in deniz, kum ve güneşin yanı sıra antik kentleri ile de cazibe merkezi olduğunun altını çizen Başkan Topaloğlu, “Phaselis Antik Kenti, zamanında hamamları, tiyatroları caddeleri, limanları ile çok meşhurmuş. Burası birçok yerli ve yabancı misafiri ağırlıyor. Yıllar önce burada yaşamın nasıl olduğunu ancak burayı ziyaret ederek anlayabiliyorsunuz. Herkesin burayı görmesini tavsiye ediyorum. Herkesin tarihi dokusunun havasını içine çekmesi gerekiyor. Çevremizi ve doğamızı koruyarak tarihimizi de bilmemiz gerekiyor.” diye konuştu.