27 Eylül 2024 Cuma

EMİNE ERDOĞAN, AFRİKA KITASININ LEZZETLERİNİ NEW YORK'A TAŞIDI

Emine Erdoğan;"Aynı yeryüzünü paylaşan, aynı insanlık ailesine mensup bizler için, kazancın da kaybın da müşterek olduğuna inanıyoruz.İSTANBUL- Bu bakış açısıyla, biliyoruz ki Afrika'nın geride kalması, tüm dünyanın kıtanın gerçek potansiyelinden mahrum kalması demektir. Gelin, Afrika'nın tüm kaynakları ve insanlarıyla, adil bir düzende kendi potansiyelini gerçekleştirebildiği bir dünya hayal edelim. Bu dünya size de şu an içinde olduğumuz dünyadan daha parlak, daha güçlü, daha umut verici gelmiyor mu?"

"Göz kamaştıran bir tabloyu andıran kıtanın dinamizmi, mutfağından giyimine kültürünün her katmanında kendisini gösteriyor. Afrika'nın kendine has mutfak kültürüyse başlı başına dikkate değer bir hazine olarak karşımıza çıkıyor. Sofra, Türkiye\'de ve dünyanın değişik kültürlerinde olduğu gibi Afrika kıtasında da farklılıkları ahenkle bir araya getiren muhabbet ve afiyet noktası mahiyetinde"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Aynı yeryüzünü paylaşan, aynı insanlık ailesine mensup bizler için, kazancın da kaybın da müşterek olduğuna inanıyoruz. Bu bakış açısıyla, biliyoruz ki Afrika'nın geride kalması, tüm dünyanın kıtanın gerçek potansiyelinden mahrum kalması demektir." dedi.Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kuruluna katılmak üzere ABD'ye gelen Emine Erdoğan, New York'taki Türkevi'nde düzenlenen "Afrika'nın Lezzetleri: Bir Kültür, Mutfak ve Dostluk Şöleni" ile "Afrika Yemek Kültürü" kitabının tanıtımı programlarına ev sahipliği yaptı.

Programa; Kosova Cumhurbaşkanı'nın eşi Prindon Sadriu, Mauritius Cumhurbaşkanı'nın eşi Sayukta Roopun, Fiji Cumhurbaşkanı'nın eşi Filomena Katonivere, İrlanda Cumhurbaşkanı'nın eşi Sabina Higgins, Botsvana Devlet Başkanı'nın eşi Neo Jane Masisi, Estonya Cumhurbaşkanı'nın eşi Sirje Karis, Nijerya Cumhurbaşkanı'nın eşi Oluremi Tinubu, Bulgaristan Cumhurbaşkanı'nın eşi Desislava Radeva, Surinam Cumhurbaşkanı'nın eşi Mellisa Santokhi, Gabon Cumhurbaşkanı'nın eşi Zita Nyangue Nguema, Gambiya Cumhurbaşkanı'nın eşi Fatounatta Bah-Barrow, Seyşeller Cumhurbaşkanı'nın eşi Linda Ramkalawan, Kırgızistan Cumhurbaşkanı'nın eşi Aygül Japarova, Guatemala Cumhurbaşkanı'nın eşi Lucrecia Peinado, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı\'nın eşi Mirela Becirovic, AB Konseyi Başkanı'nın eşi Amelie Derbaudrenghien Michel bakanlar, uluslararası kuruluşların üst düzey temsilcileri ve medya kuruluşlarının yöneticileri katıldı.

Misafirlerini tek tek karşılayan Emine Erdoğan, büyük bir ilgiyle ağırladığı devlet başkanı eşlerine Afrika'nın ünlü içeceklerinden Fas çayı ikram etti. Program kapsamında Afrikalı kadınlar tarafından üretilen geleneksel Afrika el sanatları ürünleri Türkevi'nde sergilenirken, Emine Erdoğan konuklarına ürünlerin arkasında yatan büyük emeği anlattı.Daha sonra programda bir konuşma yapan Emine Erdoğan, Afrika'nın, kültürel çeşitliliği ve doğal zenginliğiyle dünya üzerinde eşsiz bir konuma sahip olduğunu söyledi.Emine Erdoğan, 2 binin üzerinde farklı dili, etnik topluluğu ve 1 milyarı aşkın nüfusuyla Afrika'nın, insanlık ailesinin adeta renkli bir iz düşümü olduğunu ifade ederek, bilimsel araştırmalara göre kıtanın, neredeyse dünyanın tamamındaki kadar genetik çeşitliliğe sahip olduğunu dile getirdi.

Afrika kıtasına daha önce yaptığı ziyaretlerde en çok kıtanın olağanüstü çeşitliliğinden etkilendiğini kaydeden Emine Erdoğan, "Göz kamaştıran bir tabloyu andıran kıtanın dinamizmi, mutfağından giyimine kültürünün her katmanında kendisini gösteriyor. Afrika'nın kendine has mutfak kültürüyse başlı başına dikkate değer bir hazine olarak karşımıza çıkıyor. Sofra, Türkiye'de ve dünyanın değişik kültürlerinde olduğu gibi Afrika kıtasında da farklılıkları ahenkle bir araya getiren muhabbet ve afiyet noktası mahiyetinde. Hayattaki acı-tatlı birçok tecrübede, sunduğu birliktelik ile insanın zorlukla baş etme gücünü artırıyor." diye konuştu.

Masa etrafında paylaşılan yemekle birlikte mutluluğun da çoğaldığına dikkati çeken Emine Erdoğan, "Afrika sofrasına misafir olduğunuzda, sunumundan pişirme tekniğine kadar her aşamasına sirayet etmiş eşsiz bir renklilikle karşılaşıyorsunuz. Envai çeşit besleyici yerel ürünler, lezzeti artıran pişirme usulleri ve ruhu besleyen sunum çeşitleriyle her lokma sizi çok yönlü yolculuğa çıkarıyor. Bu edindiğiniz tecrübe o kadar özel hissettiriyor ki içinizde asırlara uzanan lezzetleri, hikayeleri ile birlikte sevdiklerinize ve çevrenize anlatma isteği uyandırıyor. İşte bu istek, 2018 yılında \'Afrika Yemek Kültürü' kitabı etrafında bizleri buluşturdu." ifadelerini kullandı.

 "Osmanlı mutfağının pişirme teknikleri Afrika lezzetlerini etkiledi"

Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı himayesinde ve Afrika Kültür Evi Derneği öncülüğünde, Afrikalı Misyon Şefleri Eşleri Derneği AŞOM'un katkılarıyla ''Afrika Yemek Kültürü'' kitabının ilk baskısını 2019 yılında çıkardıklarını belirtti.Bu baskıda, kıtanın 5 farklı bölgesinden 58 özgün yemek tarifine yer verdiklerini dile getiren Emine Erdoğan, şöyle devam etti:"Bugün tanıttığımız yeni genişletilmiş versiyonunda ise tarif sayısını neredeyse iki katına çıkartarak 110\'a yükselttik. Geleneksel reçeteleri, ardındaki insani birikimle ortaya koyarak, kitabın içeriğini daha da zenginleştirdik. Bu süreçte Osmanlı mutfağının pişirme teknikleri ve şifa reçetelerinin de Afrika lezzetlerini etkilediğini gördüm. Kitaptaki tarifler, yerel formüllere ek olarak Akdeniz havzasının damak tadını, Arap ve Hint etkileriyle zenginleştiren muazzam bir sentezi ortaya koyuyor. Bu süreçte dikkatimi çeken bir diğer konu ise Afrika mutfağı reçetelerinin Türk mutfağında olduğu gibi israfa karşı hassasiyet ile oluşturulmuş olmasıydı. Küresel gıda israfının 1 milyar doları aşarak alarm verdiği bir dönemde, kültürel öğretileriyle bağını koparmamış ülkelerin bilgi ve tecrübesi daha da önem kazanıyor. Bir Afrika atasözünün vurguladığı gibi, 'Köklerin derindeyse rüzgardan korkmana gerek yok. Köklerimizle kurduğumuz bağları geliştirdikçe, modern sınamaların sert rüzgarlarının yıkamayacağı bir güce ulaşacağımıza inanıyorum."

 "Kazancın da kaybın da müşterek olduğuna inanıyoruz"

Programda Afrika mutfağının renklerini, tatlarını ve hikayelerini kutlarken, bütün bu kültürel mirası hep birlikte kucaklamayı, korumayı ve geleceğe aktarmayı hedeflediklerinin altını çizen Emine Erdoğan, "Aynı yeryüzünü paylaşan, aynı insanlık ailesine mensup bizler için, kazancın da kaybın da müşterek olduğuna inanıyoruz. Bu bakış açısıyla, biliyoruz ki Afrika'nın geride kalması, tüm dünyanın kıtanın gerçek potansiyelinden mahrum kalması demektir. Gelin, Afrika\'nın tüm kaynakları ve insanlarıyla, adil bir düzende kendi potansiyelini gerçekleştirebildiği bir dünya hayal edelim. Bu dünya size de şu an içinde olduğumuz dünyadan daha parlak, daha güçlü, daha umut verici gelmiyor mu?" dedi.

Emine Erdoğan, 2017 yılında kurdukları Afrika Kültür Evi Derneğinin de böylesi bir dünya hayalinin ürünü olduğunu belirterek, "Bugün derneğin, ülkemizdeki Afrikalı kardeşlerimiz için cazip bir buluşma noktası ve Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki ilişkileri güçlendirmek için güvenli bir zemin haline gelmesinden mutluluk duyuyorum. Afrika Birliği ile bu sene New York\'ta imzalanan Mutabakat Zaptı'nın, derneğimizin bölge ülkeleriyle yakın temaslar kurması için güzel bir vesile olmasını diliyorum." temennisinde bulundu.

Yemek kültürü kitabı ve Afrika Kültür Evi Derneğinin çalışmalarına desteklerini esirgemeyen ve bugünkü programa katılan Afrika ülkelerinin liderlerinin eşlerine şükranlarını sunan Emine Erdoğan, Afrika\'nın Türkiye'deki büyükelçiliklerine ve büyükelçi eşleri ile Türkiye'nin Afrika'daki misyonlarında görevli temsilcilere, akademisyenlere ve alanında uzman şeflere teşekkür etti.

Konuşmanın ardından devlet başkanı eşlerinin katılımıyla aile fotoğrafı çekildi.

Katılımcılar, canlı Afrika müzikleri eşliğinde "Afrika Yemek Kültürü" kitabından reçetelerinin sunulduğu geleneksel Afrika lezzetlerinin ikram edildiği programda keyifli vakit geçirdi

Programın ardından Nijerya Cumhurbaşkanı'nın eşi Oluremi Tinubu, BM 78. Genel Kurulu'nda küresel imzaya açılan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ilk imzacısı olduğu Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı'nı imzaladı.

18 Eylül 2024 Çarşamba

MEVSİMİNDE BALIK KULELİ YAKAMOZ'DA YENİR

Eylül ayının taze balıklarının lezzetini keşfedin ve bu benzersiz deneyimin tadını çıkarın. Eylül ayı, Türkiye'nin dört bir yanında balık sezonunun başlangıcı olarak kabul edilir ve bu dönemde denizlerimizin bereketi sofralarımıza taşınır. Kuleli Yakamoz Restoran, İstanbul'un en prestijli mekanlarından biri olarak, balık tüketiminin sağlık üzerindeki olumlu etkilerini vurgulamakta ve misafirlerine mevsimindeki en taze balıkları sunmaktadır.

Restoran müdürü Zülfü Gevancı, balığın sağlık için önemini şu sözlerle ifade ediyor: "Balık, içerdiği Omega 3 ve vitaminler ile kalp ve göz sağlığı başta olmak üzere birçok hastalığa karşı oldukça faydalıdır. Düzenli balık tüketimi, kas gelişimini destekler ve kilo kontrolüne katkı sağlar." Bu bilimsel gerçekler, Kuleli Yakamoz'un menüsünün zenginliğini ve çeşitliliğini de yansıtmaktadır.

Kuleli Yakamoz, sadece lezzetli yemekleriyle değil, aynı zamanda sunduğu kültürel deneyimle de dikkat çekiyor.

Her ülke misafiri geldiğinde, o ülkenin bayrağını masaya koyarak, uluslararası bir hoşgörü ve saygı atmosferi yaratıyor. Menüsünde, mevsiminde ne varsa o bulunuyor ve bu da restoranın tazelik ve kaliteye verdiği önemi gösteriyor.

Balık menüsü, Eylül ayında özellikle tercih edilen palamut, çipura, levrek, barbun, sardalya ve lüfer gibi çeşitleri içeriyor. Her bir balık türü, hem lezzeti hem de sağlık açısından sunduğu faydalarla öne çıkıyor. Örneğin, palamut, özellikle Karadeniz'de sıkça tüketilen ve sağlık açısından birçok fayda sağlayan bir balık türüdür. Çipura ve levrek gibi balıklar ise Akdeniz ve Ege mutfağının vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.

Kuleli Yakamoz'da balık ziyafetinin ardından sunulan tatlı ve meze çeşitleri de göz dolduruyor. Kabak tatlısı, karışık salata, Girit ezmesi, atom, deniz börülcesi, levrek marin ve lekarda gibi lezzetler, deniz ürünlerinin ardından damak tadınıza farklı bir boyut katıyor.

Restoran, Ortadoğu'dan gelen turistler için de kuzu tandır gibi et yemekleriyle hizmet veriyor ve böylece her zevke hitap eden bir menü sunuyor.Kuleli Yakamoz Restoran, hem lezzet hem de sağlık açısından zengin bir deneyim sunarak, Eylül ayında balık tüketiminin önemini ve Türk mutfağının zenginliğini vurguluyor. Denizlerimizin sunduğu bu lezzetli ve sağlıklı seçenekleri keşfetmek için Kuleli Yakamoz'a uğramadan mevsimi geçirmeyin.

 

12 Eylül 2024 Perşembe

GlobeMeets B2B Networking II Kapılarını açtı

GlobeMeets B2B Networking Etkinliği, Turizm Sektörünün Kalbinde Yeniden Atıyor.GlobeMeets B2B Networking Etkinliği, turizm sektörünün önde gelen profesyonellerini bir araya getiren prestijli bir buluşma olarak kapılarını ikinci kez açtı.Rixos Tersane Hotel İstanbul'da gerçekleşen etkinlik, geçen yıl elde ettiği başarının üç katı büyüklüğe ulaşarak, sektördeki etkisini ve önemini bir kez daha kanıtladı.Etkinlik, GlobalMets Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kurt'un açılış konuşmasıyla başladı. Kurt, geçtiğimiz yıl katılımcılardan ve sektörden tam not alan GlobeMeets B2B Networking Etkinliği'nin bu yıl üç kat büyüdüğünü ve yoğun talep nedeniyle iki güne çıkarıldığını belirtti. Katılımcı masalarının organizasyondan iki ay önce dolduğunu ifade eden Kurt, bu ilginin etkinliğin sektördeki ağırlığını gösterdiğini vurguladı.

globemeets-b2b-networking-etkinligi.jpgEtkinlik, 50'den fazla ülkeden Destination Management Company (DMC) temsilcilerini, 10 ülkenin turizm ofislerini, 25 havayolu şirketini ve havalimanı işletmecilerini, yurt dışı otelleri, sigorta ve kruvaziyer şirketlerini ve marketplace iş ortaklarını bir araya getiriyor. Sadece akredite olan profesyonellerin katılabildiği bu organizasyonda, sektörün en yeni trendleri, hizmetleri ve fırsatları sergileniyor.

globemeets-b2b-networking-etkinligi-001.jpgAyrıca, dünyanın 20 farklı ülkesinden ve Türkiye'nin 37 şehrinden seçilmiş akredite acentalar, exhibitorlerle randevulu görüşmeler gerçekleştirerek, iş birliklerini ve bağlantılarını güçlendirme fırsatı buluyorlar. Etkinliğin açılışına, İstanbul Valisi Davut Gül, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma ŞahinTürsab Başkanı Firuz Bağlıkaya  gibi önemli isimlerin yanı sıra, çok sayıda ülkenin başkonsolosları, STK başkanları ve yerli yabancı basın mensupları katıldı.

globemeets-b2b-networking-etkinligi-002.jpg

GlobeMeets B2B Networking Etkinliği, turizm sektöründe iş birliklerini ve ağ oluşturmayı teşvik eden bir platform olarak, katılımcılara benzersiz bir deneyim sunuyor. Bu etkinlik, sektör profesyonellerine global ölçekte yeni iş fırsatları yaratma ve mevcut ilişkilerini güçlendirme imkanı sağlıyor. GlobeMeets'in bu yılki başarısı, gelecek yıllarda da devam edecek olan bir gelenek haline gelmesinin sinyallerini veriyor. Etkinlik, turizm sektörünün geleceğine yön veren bir buluşma noktası olarak, her yıl daha da büyüyerek sektördeki yerini sağlamlaştırıyor.

7 Eylül 2024 Cumartesi

GECE DÖNERİNE HANIMELİ DEYDİ

İstanbul'da  gece dönerciliği, şehrin lezzet haritasında yeni bir rota oluşturuyor ve gece hayatını lezzetli bir maceraya dönüştürüyor. İstanbul'un geceleri, lezzet arayışı içinde olanlar için yeni bir trendle renkleniyor.Geleneksel Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden döner, artık gece geç saatlere kadar hizmet veren mekanlarda yerini alıyor. Bu yeni akım, özellikle Anadolu Yakası’nda  İstanbul'un iki yakasında çeşitli bölgelerindeki döner severler için geceyi aydınlatan bir seçenek haline gelmiş durumda. İnsanlar, gecenin ilerleyen saatlerinde de dönerin enfes lezzetini tatma fırsatı buluyor. Bu, özellikle yoğun iş temposundan sonra rahatlamak ve lezzetli bir yemek arayanlar için büyük bir avantaj sağlıyor.

Döner, kökeni Osmanlı dönemine dayanan ve yüzyıllardır Türk mutfağının en popüler yemeklerinden biri olarak kabul ediliyor. İlk olarak 17. yüzyılda yatay şişte pişirilen döner, zamanla dikey şişte hazırlanmaya başladı ve bugün bildiğimiz formuna kavuştu. Et ve tavuk dönerin yanı sıra, özellikle Afyon'da popüler olan sucuk döner gibi çeşitleriyle de dikkat çekiyor. İstanbul'da gece dönerciliği, kokoreç gibi geleneksel gece yemeklerine ciddi bir alternatif olarak ortaya çıkıyor. Gece döneri, yeni bir tat arayışında olanlar için farklı bir seçenek sunuyor ve hızla yaygınlaşıyor. Bu yeni lezzet trendi, İstanbul'un gece hayatını zenginleştiren ve lezzet tutkunlarının merakını cezbeden bir olgu haline gelmiş durumda.

İstanbul'un Kartal ilçesinde, Çampark Restoran'ın geniş bahçesinde gerçekleşen gece döneri, Türkiye'nin sokak lezzetleri kültürüne modern bir dokunuş katıyor. Rüstem Şenel'in 72 saatlik özel marine işlemiyle hazırladığı döner, %40 dana ve %60 kuzu eti karışımıyla zengin bir tat sunuyor. Cuma ve Cumartesi geceleri sunulan bu lezzet, Chef Eda Tuncel'in yönetimindeki restoranda, geleneksel Türk mutfak kültürünün bir yansıması olarak öne çıkıyor.

Eda Tuncel, aşçı babaannesi sayesinde mutfak sanatlarına adım atmış ve Van'dan İstanbul'a uzanan bir yolculukta, Harzem Mutfağı'nı kurarak büyük başarılar elde etmiş. Pandemi döneminde büyüyen Harzem Mutfağı, kaliteli müşteri kitlesiyle dikkat çekiyor. Tuncel, aynı zamanda Taşpakon Kadın Kolları Başkanı olarak da etkinliklere katkıda bulunuyor ve MSA'dan aldığı eğitimle yiyecek-içecek sektöründe önemli bir yer ediniyor.Çampark Restoran, açık ve kapalı alanlarıyla sokak lezzetleri konseptini benimsemiş durumda. Tuncel'in vurguladığı gibi, Türkiye'nin zengin sokak lezzetleri kültürü, yurt dışındaki lezzetlere olan ihtiyacı ortadan kaldırıyor. Köfte, sucuk ekmek, balık ekmek ve döner gibi geleneksel lezzetler, Çampark restoranda sunuluyor. Tavuk pilavı ve diğer sokak lezzetleriyle birlikte, küçük dükkanlar aracılığıyla festival havası yaratılıyor..

Çampark Restoran'ın sunduğu bu zengin lezzetler, İstanbul'un sokak lezzetleri sahnesinde kendine özgü bir yer edinmiş durumda. Geleneksel tatları modern bir çerçevede sunan bu etkinlik, hem yerel halkın hem de turistlerin ilgisini çekiyor. Sokak lezzetleri kültürünün bu canlı ve lezzetli temsili, Türkiye'nin gastronomi alanındaki zenginliğini ve çeşitliliğini gözler önüne seriyor.

Türkiye'nin Yedi Bölgesinden Kahvaltı ürünlerini Çampark sofralarında buluşuyor

Türkiye, zengin ve çeşitli yemek kültürüyle bilinir ve kahvaltı, bu kültürün en önemli öğünlerinden biridir. Türkiye'nin yedi bölgesi, kendine has lezzetleri ve gelenekleri ile tanınır ve bu çeşitlilik, kahvaltı sofralarında da kendini gösterir. Çampark Restoran, bu coğrafi işaretli ürünleri, geleneksel Türk kahvaltısının diğer unsurlarıyla birleştirerek, ziyaretçilerine hem göze hem damağa hitap eden bir deneyim sunuyor. Serpme kahvaltıda sunulan peynir çeşitleri, zeytinler, domates, salatalık gibi taze sebzeler, ev yapımı reçeller ve tereyağında kızarmış ekmekler, coğrafi işaretli ürünlerle mükemmel bir uyum içinde. 

Bir Türk kahvaltısı, genellikle uzun ve keyifli bir deneyimdir, özellikle Çampark'ta hafta sonları saat 10.00'dan başlayıp öğleden sonra ikiye kadar sürebilir. Kültür kahvaltısı, Türkiye'nin dört bir yanından seçilmiş lezzetlerle dolu bir sofradır. Trabzon'un ünlü tereyağı, Van'ın otlu peyniri, Erzincan'ın tulum peyniri, Rize'nin kavurması ve Ege bölgesinin zeytinyağı gibi özel yapım ürünler, bu kahvaltının vazgeçilmezleri arasındadır. Köy ekmeği ve simit gibi geleneksel ekmek çeşitleri de sofranın olmazsa olmazlarındandır. 45'ten fazla çeşit ile zengin bir kahvaltı menüsü sunuluyor ve bu lezzetler, coğrafi işaret almış kahvaltılık ürünlerle taçlandırılıyor. 

Kahvaltıda sunulan diğer özel lezzetler arasında, fırında pişirilen sıcak tahinli susamlı yiyecekler ve sarımsaklı ekmek bulunur. Reyhanlı ve Cevizli ekmekler de bu zengin çeşitliliğe katkıda bulunur. Menemen, Türk kahvaltısının en sevilen yemeklerinden biridir ve her restoranın kendine has bir tarifi vardır. Soğan kullanmadan, kırmızı kapya biber, yeşil biber ve kabuğu soyulmamış domateslerle hazırlanan menemen, az baharat ile saç tavada pişirilerek mükemmel bir lezzet sunar.Çampark restoranı, bu zengin kahvaltı kültürünü her bir köşesinde yaşatırken, mutfakta her gün taze olarak hazırlanan magnolia ve sütlaç gibi tatlılarla misafirlerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Her gün farklı ve taze ürünlerin çıktığı bu restoran, Türkiye'nin yedi bölgesinden gelen lezzetleri bir araya getirerek kahvaltı kültürünü zenginleştirip  yaşatır.

Türkiye'nin kahvaltı kültürü, sadece lezzetli yemeklerden ibaret değildir; aynı zamanda insanları bir araya getiren, paylaşım ve sohbetin ön planda olduğu bir toplumsal etkinliktir. Bu kültür, Türkiye'nin misafirperverliğini ve zengin mutfak mirasını yansıtır ve dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatır. İstanbul'un gece dönerciliği, şehrin kültürel ve sosyal yaşamına yeni bir boyut kazandırıyor. Geceleri dışarı çıkıp, salaş bir ortamda lezzetli bir yemek deneyimi yaşamak isteyenler için ideal bir seçenek sunuyor. Çampark Restorant Chef Eda Tuncel’in dokunuşlarıyla yarattığı muhteşem lezzetleri sizde tadımlamak isterseniz şehrin merkezinde sizleri bekliyor.

 

25 Ağustos 2024 Pazar

Elite World Village İstanbul Polonezköy Açıldı

Elite World Village, şehrin dışında bir olmasının yanı sıra şehre olan yakınlığıyla da dikkat çekiyor.

Elite World Village Polanezköy Genel Müdürü Dilaver Doğru; Bu muhteşem şehrin İstanbul'umuzun kalbinde doğa içinde yer alan Elite World Village İstanbul Polonezköy 30 yıllık köklü bir geçmişe sahip olup, Elite World ailesinin bir parçası olarak yeniden doğmuştur dedi.

elite-world-village-polanezkoy-dilaver-dogru-007.jpg

Polanezköy'de Village Park adı altında yıllarca hizmet veren bu tesis, müşteri memnuniyetiyle tanınmış ve bu alanda kendine sağlam bir yer edinmiştir.

elite-world-village-polanezkoy-dilaver-dogru.jpg40 dönümlük geniş bir arazi üzerinde kurulu olan, yeşillikler içinde bulunan Elite World Village İstanbul Polonezköy'de, Trendi, Superyo, Standart ve Delüx Premium olmak üzere dört farklı oda kategorisiyle toplamda 40 oda bulunmaktadır. Her bir oda, modern tasarımı ve konforuyla misafirlerine unutulmaz bir konaklama deneyimi vaat etmektedir.

elite-world-village-polanezkoy-dilaver-dogru-001.jpgDilaver Doğru; Tesiste beş adet toplantı salonu ile iş dünyasına kapılarını açmaktadır. Kurumsal firmalar, bu salonlarda büyük organizasyonlarını ve pikniklerini gerçekleştirebilmektedir. Elite World Village İstanbul Polonezköy'ün arka bahçesinde bulunan 10.000 metrekarelik geniş piknik alanı, 1000 ila 1500 kişiye kadar hizmet verebilecek kapasitededir. Türkiye'nin her sektöründen firmalar, burada toplantılarını ve seminerlerini düzenlemektedir.

elite-world-village-polanezkoy-dilaver-dogru-002.jpgKonaklamalı ve konaklamasız etkinliklere ev sahipliği yapan Elite World Village İstanbul Polonezköy, şehrin dışında bir olmasının yanı sıra şehre olan yakınlığıyla da dikkat çekmektedir. Kış döneminde de toplantı ve seminerlere devam eden tesis, aynı zamanda kişisel gelişim rehabilitasyon grupları, yoga grupları ve aile dizimi grupları için de popüler bir adres haline gelmiştir.

elite-world-village-polanezkoy-dilaver-dogru-003.jpgSPA alanında ise, Kese Köpük Masajından Tai Masajına, Bali Masajından Klasik Masaja, Medikal Masajdan Refleksolojiye, Cilt Bakımından Selülit Masajına ve Sultan Masajına kadar geniş bir yelpazede hizmet sunulmaktadır. Ayrıca, Dört el Masajı ve Dekolte Masajı gibi özel terapiler de misafirlerin beğenisine sunulmuştur.

elite-world-village-polanezkoy-dilaver-dogru-004.jpg

Yaz günlerinde açık havuzu ile ağaçların içinde çimlerin üzerinde bulunan şezlonglarla açık büfe bar ile hizmet veriyor. 

elite-world-village-polanezkoy-dilaver-dogru-006.jpgElite World Village İstanbul Polonezköy, İstanbul'un gözde mekanlarından biri olarak, hem iş hem de dinlenme amaçlı ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunmaktadır.

elite-world-village-istanbul-polonezkoy.jpg

Bu tesis, şehrin tarihi dokusunu modern konforla birleştirerek, ziyaretçilerine hem geleneksel Türk misafirperverliğini hem de lüks bir konaklama deneyimini yaşatmaktadır. Elite World Hotel misafirperverliği şimdi de Elite World Village Polanezköy'de unutulmaz anılar biriktirebilecek mükemmel bir başlangıçların noktasıdır.


24 Ağustos 2024 Cumartesi

Tarihi Bafra Pidecisi Sezai Usta'nın Çamlıca'daki Lezzet Mirası

Türkiye'nin zengin mutfak kültürü, dünya çapında birçok lezzet severin ilgisini çekiyor ve bu kültürün öne çıkan temsilcilerinden biri de Bafra pidesi. İstanbul'un tarihi semtlerinden Çamlıca'da, Sezai Usta'nın işlettiği Tarihi Bafra Pidecisi, geleneksel lezzetleri modern bir sunumla harmanlayarak, her bir misafirine eşsiz bir deneyim vaat ediyor.

Sezai Usta'nın ustalıkla hazırladığı çıtır çıtır Bafra pidesi, üzerine eritilmiş tereyağının eşsiz aromasıyla birleştiğinde, damaklarda unutulmaz bir tat bırakıyor. Yanında sunulan ayran ya da çay ise bu lezzet şölenini tamamlıyor. 90 cm uzunluğundaki bu pide, geleneksel lezzetleri arayanlar için vazgeçilmez bir adres haline gelmiş durumda.

Pidenin sırrı, Sezai Usta'nın yıllar içinde geliştirdiği özel hamur işleme tekniğinde ve kaliteli malzemelerin kullanımında yatıyor. Sezai Usta, pidesini hazırlarken, her bir malzemenin hikayesini ve önemini de misafirlerine aktarıyor. Bu, sadece bir yemek deneyimi değil, aynı zamanda bir kültür ve tarih dersi niteliğinde.

Çamlıca'daki işletmesi, sadece bir pideci değil, aynı zamanda bir tarih ve kültür merkezi olarak da hizmet veriyor. Burada, Bafra pidesinin köklü geçmişini ve bu lezzetin nasıl nesiller boyu korunduğunu öğrenmek mümkün. Misafirler, Sezai Usta'nın elinden çıkan pideyi tadarken, aynı zamanda Türkiye'nin zengin mutfak mirasının bir parçası oluyorlar.

Bu lezzet yolculuğu, pidenin yanı sıra, mekanın sıcak atmosferi ve samimi misafirperverliği ile tamamlanıyor. Sezai Usta'nın işletmesi, lezzet avcıları için olduğu kadar, kültür ve tarih meraklıları için de bir buluşma noktası. Her bir misafir, bu tarihi lezzet hikayesinin bir parçası olma fırsatını yakalıyor.

Tarihi Bafra Pidecisi Sezai Usta, Çamlıca'da, geleneksel lezzetleri modern bir sunumla harmanlayarak, her bir misafirine eşsiz bir deneyim vaat ediyor. Bu lezzet duraklarından birini ziyaret etmek, Türkiye'nin mutfak kültürünü daha yakından tanımak ve yaşamak için harika bir fırsat. Sezai Usta'nın pidesini tatmak ve bu tarihi lezzet hikayesinin bir parçası olmak isteyen herkesi Çamlıca'ya davet ediyoruz. Bu, sadece bir yemek deneyimi değil, aynı zamanda bir kültür ve tarih dersi niteliğinde bir yolculuk.

 

14 Ağustos 2024 Çarşamba

KULELİ YAKAMOZ: ANADOLU YAKASI'NIN LEZZET DURAĞI

İstanbul, dünyanın en büyüleyici şehirlerinden biri olarak kabul edilir ve bu şehrin kalbinde, boğazın kenarında, Kuleli Yakamoz Restoran, lezzet arayanlar için bir cennet olarak öne çıkıyor.Anadolu Yakası'nın bu incisi, ziyaretçilerine sadece damağa hitap eden yemekler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda göz alıcı manzarasıyla da büyülüyor.Kuleli Yakamoz, menüsündeki her bir ürünle, geleneksel Türk mutfağının en iyi örneklerini sunuyor. Köfte ve karışık et tabağı gibi sevilen lezzetler, mezelerle birlikte servis ediliyor ve her biri, İstanbul boğazının serin havası ve eşsiz manzarası eşliğinde sunuluyor. Denizin tuzlu kokusu, yemeklerin lezzetini daha da artırıyor ve ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.

 

Restoranın menüsü, başlangıçlardan tatlılara kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Közlenmiş patlıcan salatası, acılı ezme, şakşuka ve zeytinyağlı börülce gibi mezeler, lezzetli bir giriş yapmanızı sağlıyor. Ara sıcaklarda ise pastırmalı paçanga böreği, balık köftesi ve kalamar tava gibi seçenekler bulunuyor. Ana yemeklerde ise ızgara balıklar, kiremitte balıklar ve et çeşitleri, her damak zevkine hitap ediyor.

 

Kuleli Yakamoz'un sunduğu lezzetler, sadece yemeklerle sınırlı değil. Kahvaltı seçenekleri de bulunuyor ve hafta sonları açık büfe olarak servis ediliyor. Kişi başı serpme kahvaltı ve açık büfe seçenekleriyle, güne enerjik bir başlangıç yapabilirsiniz.

 

Kuleli Yakamoz, lezzetin yanı sıra, misafirperverliği ve hizmet kalitesiyle de tanınıyor. Ziyaretçiler, restoranın rahat atmosferinde, boğazın huzur verici manzarasına karşı yemek yiyebilir ve İstanbul'un eşsiz güzelliklerini keşfedebilirler. Restoran, ayrıca özel günler ve kutlamalar için de ideal bir mekan olarak öne çıkıyor.

 

Kısacası, Kuleli Yakamoz, İstanbul Anadolu Yakası'nda, lezzet ve manzara arayanlar için kaçırılmaması gereken bir durak. Siz de bu eşsiz deneyimi yaşamak istiyorsanız, Kuleli Yakamoz'a uğramayı unutmayın. Lezzetli yemekler ve büyüleyici manzara, sizi bekliyor.

Adres: 

Çengelköy, Kuleli Cd. No:69, 34684 Üsküdar/İstanbul

Telefon: (0216) 318 95 05

 

 

HAFIZ MUSTAFA 1864, CANNES'DEKİ BÜYÜLEYİCİ GECEDE YERİNİ ALDI

Global bir marka olma yolunda ilerleyen Hafız Mustafa şimdi de festival zamanı Cannes'ta!Türkiye'nin köklü tatlı markalarından Hafız Mustafa, Cannes Film Festivali'nin göz alıcı atmosferinde yerini aldı. Cannes, her yıl düzenlenen film festivaliyle sinema sektörünün en prestijli etkinliklerinden biri olarak kabul edilirken, bu yıl Türk lezzetlerinin de festivalin parlayan yıldızları arasına katılmasına şahit oldu. Ünlü Carlton Otel’de gerçekleşen özel bir partide, Hafız Mustafa'nın imza lezzetleri, sinema dünyasının ünlü isimlerine sunuldu.

Parti, Fransız Rivierası'nın narenciye bahçelerine selam gönderen Türk portakallı lokumlarla renklendi. Hafız Mustafa'nın kırmızı kutuları içinde sunulan bu özel lezzetler, davetliler tarafından büyük ilgi gördü. Etkinlikte, 'Titanik', 'Mumya' ve 'Kızıl Maske' gibi kült filmlerin tanınmış aktörü Billy Zane, 'Mortal Kombat'ın yeni yıldızı Lewis Tan ve Türk sinemasının parlayan yıldızı Meryem Uzerli gibi isimlerin de aralarında bulunduğu seçkin bir davetli grubu ağırlandı.

Hafız Mustafa'nın Cannes'daki bu etkileyici varlığı, markanın global bir isim olma yolunda emin adımlarla ilerlediğinin bir göstergesi. Türk tatlı kültürünün en seçkin örneklerini uluslararası bir platformda sergileyerek, kültürlerarası bir köprü kurmayı başaran Hafız Mustafa, geleneksel tatları modern bir sunumla harmanlayarak, dünya çapında bir izlenim bırakmayı hedefliyor.

Bu özel gece, Hafız Mustafa'nın sadece lezzetleriyle değil, aynı zamanda kültürel mirasını taşıyan bir marka olarak da uluslararası arenada tanınmasına katkıda bulundu. Cannes gibi bir dünya sahnesinde Türk lezzetlerinin tanıtılması, Türkiye'nin zengin mutfak kültürünün dünya çapında daha fazla tanınmasına ve takdir edilmesine olanak sağlamacaktır.

Hafız Mustafa'nın Cannes'daki başarısı, markanın gelecekteki uluslararası etkinliklerde de benzer başarıları tekrarlayabileceğinin ve Türk tatlı sanatını dünyaya tanıtabileceğinin bir işaretidir. Bu tür etkinlikler, markalar için sadece ürünlerini tanıtmakla kalmayıp, aynı zamanda kültürel değerleri paylaşma ve yeni pazarlara açılma fırsatı sunmaktadır.Hafız Mustafa'nın Cannes'daki parlak gecesi, markanın uluslararası alandaki varlığını pekiştiren ve Türk tatlı kültürünün sınırları aşan bir başarı öyküsü olarak tarihe geçmiştir.




 

4 Ağustos 2024 Pazar

MESUT KANAT & HÜLYA DİNÇ‘İN MUTLU GÜNÜ

Mesut Kanat ve Hülya Dinç'in Mutlu Günü Bir Sahil Düğününün Büyüsü ile başladı.İstanbul, birçok büyüleyici manzaraya ev sahipliği yapar, ancak The Beach Kilyos'ta gerçekleşen Mesut Kanat ve Hülya Dinç'in düğünü, şehrin doğal güzelliklerinin ve romantizmin mükemmel bir birleşimini sundu. TÜRSAB Bilgi Teknolojileri, Medya ve İletişim Grup Başkanı Mesut Kanat ve sevgili eşi Hülya Dinç, bu özel günlerini, İstanbul'un gözde sahillerinden birinde, doğanın kucağında ve denizin huzur veren sesleri eşliğinde kutladılar.

mesut-kanat-ve-hulya-dinctursab-baskani-firuz-baglikayathe-beach-kilyos-001.jpg

Düğün, doğa ile uyum içinde bir atmosfer yaratmak için yeşilin her tonunun tercih edildiği bir tema ile başladı. Akşamın serin saatlerinde başlayan kokteyl ile misafirler, el yapımı yelpazeler, şık şapkalar ve renkli şemsiyeler gibi küçük ama anlamlı hediyelerle karşılandı. Bu ayrıntılar, davetlilerin doğa ile olan bağını pekiştirdi ve düğünün genel temasını güçlendirdi.

mesut-kanat-ve-hulya-dinctursab-baskani-firuz-baglikayathe-beach-kilyos.jpg

Nikah seremonisi, TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya'nın şahitliğinde saat 20:15'te başladı. Hülya Dinç'in yakın kız arkadaşlarından oluşan şahitler grubu, mutlu çiftin yanında yer aldı. Nikah memurunun "Evlenmeyi kabul ediyor musunuz?" sorusuna çiftin "Ömrümüzün sonuna kadar evet" cevabı, sevgi ve bağlılığın güçlü bir ifadesi olarak yankılandı.

mesut-kanat-ve-hulya-dinctursab-baskani-firuz-baglikayathe-beach-kilyos-002.jpg

Nikah töreni sonrasında, evlenme cüzdanını TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya'ya veren Nikah memuru, bu önemli belgeyi Mesut Kanat’ın eşi Hülya Kanat’a taktim etti. Nikah cüzdanını alan Kanat çifti birbirlerine olan saygı ve sevgilerini güzel bir göstergesiydi. Nikah töreninde takdim edilen evlilik cüzdanı, Kanat çiftinin birbirlerine olan sevgi ve sadakatlerini tüm sevdiklerine ilan ettiler.  

mesut-kanat-ve-hulya-dinctursab-baskani-firuz-baglikayathe-beach-kilyos-003.jpgGece, açık büfe yeme içme düzeniyle devam etti ve dans, müzik ve DJ performanslarıyla renklendi. Eğlence hiç durmadı ve after parti ile gece boyunca sürdü. Bu mutlu gün, Mesut Kanat ve Hülya Dinç için unutulmaz bir anı olarak tarihe geçti.

mesut-kanat-ve-hulya-dinctursab-baskani-firuz-baglikayathe-beach-kilyos-005.jpg

TÜRSAB çalışanları, acentalar ve BTK başkanları da dahil olmak üzere birçok önemli isim, çifti bu özel günlerinde yalnız bırakmadı.

mesut-kanat-ve-hulya-dinctursab-baskani-firuz-baglikayathe-beach-kilyos-006.jpg

Sahilde gerçekleşen bu düğün, doğal güzelliklerle iç içe, samimi ve sıcak bir atmosferde kutlandı. Mesut Kanat ve Hülya Dinç'e ömür boyu mutluluklar dileriz ve bu büyülü günün anıları, onların ve sevdiklerinin kalplerinde sonsuza dek yaşayacaktır.Turizminsesi.com ailesi olarak Kanat çiftine ömür boyu mutluluklar dileriz.