TURİZMİN SESİ |Turizm ve Turizmcinin Sesiyiz | Turizm Haberleri | Gastronomi Haberleri | Etkinlik Haberleri | Turizm Haberleri | Turizm Gazetesi | Turizm Haber | Online Turizm Gazetesi | Güncel Turizm Haberleri | turizminsesi@gmail.com
19 Mayıs 2025 Pazartesi
VITTORIA CERETTI CANNES’DA MESSIKA ZARAFETİYLE BÜYÜLEDİ
MESSIKA 78. CANNES FİLM FESTİVALİ AÇILIŞ TÖRENİ KIRMIZI HALISINDA PARLADI
Z Kuşağı Çin'in tatil turizmini yeniden şekillendiriyor
Tongcheng Travel'da araştırmacı olan Xu Momo, 1995'ten sonra doğan insanların artık konsere giden nüfusun yüzde 65'ini oluşturduğunu ve "birçoğunun sadece bilet satın almadığını- ‘ritüeller’ oluşturduklarını" söylüyor. Çin’in önde gelen seyahat platformu Mafengwo'nun verilerine göre, bu yılki 1 Mayıs tatilinde kalabalıktan kaçınmak genç gezginler için önemli bir öncelik haline geldi. “1 Mayıs için daha az kalabalık, alışılmışın dışında destinasyonlara” yönelik aramalar ve ilgi geçtiğimiz ay yüzde 200 oranında arttı.
Yine Çin'in güneyinde, seyahat platformu Qunar'ın verilerine göre, Hainan Eyaletinin başkenti Haikou'da 1 Mayıs tatili sırasında otel rezervasyonları bir önceki yıla göre 3,4 kat artarak ülkenin büyük turistik şehirleri arasında en yüksek büyümeyi gösterdi. Artış büyük ölçüde tatil sırasında planlanan popüler erkek grubu Teens in Times'ın (TNT) konserinden kaynaklanıyor.
Haikou'daki 182 odalı bir resort otelin genel müdürü olan Li Yangran bunu ilk elden hissederek tesisin doluluk oranının 1-4 Mayıs tarihleri arasında yüzde 90'ın üzerinde kaldığını ve çoğu 1990 ve 2000'lerde doğmuş olan misafirlerin yaklaşık yüzde 60'ının konser için konakladığını söyledi.
“Geçici Kanka” Arıyorlar
Trip.com'un verilerine göre, 1 Mayıs tatili süresince ilçe düzeyindeki pazarlarda turizm siparişleri bir önceki yıla göre yüzde 36 artarak birinci ve ikinci kademe büyük şehirlerde görülen büyümenin çok üzerine çıktı. Anji, Yanji ve Dujiangyan gibi daha küçük şehirlerdeki otel rezervasyonları da yüzde 64 oranında artarken, turistik yerler için bilet satışları yüzde 200'ün üzerinde yükseldi.
Aile yanı konaklama platformu Muniao da Nisan sonu itibariyle ilçe düzeyindeki turizm siparişlerinde bir önceki yıla göre yüzde 126'lık bir artış olduğunu bildirdi. Fujian'dan Pingtan ve Xiapu, Hainan'dan Changli ve Lingshui ile Henan'dan Luanchuan ve Zhongmu da dahil olmak üzere pek çok ilçe tatilin gözde noktaları olarak öne çıktı.
Çin Turizm Akademisi'nde kıdemli bir araştırmacı olan Yang Jinsong, yurtdışına giden seyahat destinasyonlarının çeşitlendiğini söylüyor. Çin'in yurtdışına çıkış seyahat pazarındaki toparlanmanın sadece ölçekte bir toparlanma değil, aynı zamanda yapısal iyileştirme ve ekolojik dönüşümün bir işareti olduğunu belirtiyor.
Değişim, Z kuşağının seyahatle ilgili konularda nasıl karar verdiğinde de kendini gösterdi. Birçok seyahat canlı yayınında, bu kuşaktan giderek daha fazla genç hem sürükleyici deneyimler hem de gerçek zamanlı etkileşim yoluyla tüketim kararları veriyor.
Müşterilerin çoğu 20-35 yaş arası gençlerden, özellikle de fotoğraf çektirmek, alışverişe çıkmak ve birlikte güzel yemeklerin tadını çıkarmak için “geçici bir kanka” arayan ziyaretçi kadınlardan oluşuyor.
"Momentum 2025" Anketinden Çıkan Sonuç
Trip.com Group'un altı Asya-Pasifik pazarında 6 bin katılımcıyla "Momentum 2025" anketi gerçekleştirdi. Sonuçlar, genç gezginlerin geleneksel statü göstergelerinden ziyade deneyimlere öncelik verdiği basitleştirilmiş anlatıyı yalanlayan, lüks seyahatin belirgin bir şekilde Asya'ya özgü bir evrimini ortaya koyuyor.
• Kullanıcıların yüzde 60'ı artık seyahat planlarken özellikle yiyecekle ilgili içerikler arıyor. Bu durum, önceki yıllarda alışveriş destinasyonlarının arama etkinliğinde baskın olduğu anlamına geliyordu.
• Yemek festivalleri (yüzde 62), otel yemek deneyimleri (yüzde 60) ve rehberli sokak yemeği turları (yüzde 52) seyahat güzergahlarının merkezi haline geldi. Milenyum kuşağı etkileşimli yemek sanatı etkinliklerini tercih ediyor.
• Eğlencenin seyahat kararları üzerindeki etkisi arttı. Asya-Pasifik gezginlerinin yüzde 70'inin artık seyahatlerini izledikleri filmlere ve TV şovlarına göre planladığını gösteriyor.
• Z Kuşağı'nın kruvaziyer turizmine ilgisi de artıyor. Gezginlerin yüzde 44'ü gemide yemek gibi deneyimsel unsurlara öncelik veriyor.
• Trip.com kullanıcılarının yüzde 58'i seyahat önerileri için yapay zekayı kullanıyor ve bu oran artmaya devam edecek.
Eskişehir Kitap Fuarı 4. Kez Kapılarını Açtı
Eskişehir 4. Kitap Fuarı, yüzlerce yazar ve binlerce kitapla kapılarını kitapseverlere açtı. Dokuz gün sürecek bu kültür şöleninde söyleşilerden imza günlerine onlarca etkinlik edebiyat tutkunlarını bekliyor.Kitapseverlerin heyecanla beklediği Eskişehir 4. Kitap Fuarı, 17 Mayıs’ta Eskişehir Ticaret Odası – Tüyap Fuar Merkezi’nde kapılarını açtı.
Tüyap Fuarcılık Grubu tarafından, Türkiye Yayıncılar Birliği iş birliğiyle düzenlenen fuar; Eskişehir Valiliği, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Eskişehir Ticaret Odası’nın destekleriyle hayata geçirildi. 25 Mayıs’a kadar sürecek fuar, 208 yayınevi, marka ve sivil toplum kuruluşunu 400’ün üzerinde yazar ve şairle bir araya getiriyor.
Açılışta yayıncılık dünyasına dair mesajlar verildi
Fuarın açılışında konuşan Tüyap Fuarlar Yapım A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü, “Edebiyat ve yayıncılık dünyasını Türkiye'nin en özel şehirlerinden Eskişehir’de bir araya getiren fuarımız, 208 yayınevi ve 400’ün üzerinde yazarın katılımıyla kitapseverlere unutulmaz bir deneyim sunacak. Öğrencilerimiz de hafta içi günlerinde kitaplarla buluşacak, yaş gruplarına özel etkinliklere katılacak” dedi.
Türkiye Yayıncılar Birliği Genel Sekreteri Nazlı Berivan Ak ise yayıncılığın zorlu koşullarına dikkat çekerek, “Bağımsız yayıncılığımız dünya standartlarında işler üretiyor. Ancak üretim maliyetlerinin arttığı, okuma alışkanlıklarının değiştiği bir dönemde, kültür politikalarının sürdürülebilirliği her zamankinden daha kritik. Kitap fuarları, bu ekosistemin nefes aldığı alanlardır” ifadelerini kullandı.
Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler açılış konusmasında “Eskişehir, 100 bini aşkın üniversite öğrencisine ev sahipliği yapan, köklü bir eğitim ve kültür şehridir. Böyle bir şehirde, Eskişehir 4. Kitap Fuarı’na ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu etkinlik, şehrimiz adına önemli bir kültürel kazanımdır. Fuarın hayata geçmesinde katkısı bulunan tüm kamu kurumlarına, özel sektör temsilcilerine ve katılımcı yayınevlerine teşekkür ediyorum. 30. yılımızı kutladığımız bu yolculukta, bugüne kadar 2 milyonun üzerinde ziyaretçiyi ağırladık. Bu yılki hedefimiz, 9 gün boyunca yaklaşık 150 bin ziyaretçiye ulaşmak” dedi.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç konuşmasında “Eğitim ve kültür şehri Eskişehir’in bu önemli fuara ev sahipliği yapıyor olması, kentimiz adına büyük bir değerdir. Fuar alanlarının oluşturulmasında emeği geçen Eskişehir Ticaret Odası’na teşekkür ediyorum. Eskişehir halkının da yoğun ilgi gösterdiği bu etkinliğin, 9 gün boyunca şehrimizin kültürel ekosistemine anlamlı bir katkı sağlayacağına inanıyorum. Kitapların bireylerin ve toplumların dönüşümündeki etkisi tartışmasızdır. Okuma alışkanlığının yaygınlaşmasıyla yaşam daha bilinçli, daha renkli hale gelecektir. Bu kıymetli buluşmaya katkı sunan tüm yazarlarımıza, yayınevlerimize ve paydaş kurumlara teşekkür ediyorum” dedi.
Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan “Bugün 30. organizasyonu gerçekleştirilen bu kıymetli kültür buluşmasına mekân kazandıran Eskişehir Ticaret Odası’na teşekkür ediyorum. TÜYAP’a verdikleri katkı ve destek için ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Eskişehir, kültür ve sanatla iç içe bir şehir olarak bu tür etkinliklerde yayınevlerine, yazarlara ve çevre illerden gelen ziyaretçilere ev sahipliği yapmaktadır. Kitap, toplumun vicdanı ve bilinç kaynağıdır. ‘Okunacak en büyük kitap insandır’ anlayışıyla tüm yazarlarımıza ve okurlarımıza saygılarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.
Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan açılış esnasında “Her şey sözle başlar. Söz, hayata geçtiğinde anlam kazanır ve yaşamı dönüştürür. Yazmak için önce bir sözünüz olmalı ve o söz, başkalarının ufkunu açmalıdır. Okuma kültürü geliştikçe bireylerin vizyonu genişler, toplumlar ilerler. Bu bilinçle gerçekleştirilen kitap fuarlarının, sadece kültürel değil, toplumsal gelişime de katkı sunduğunu düşünüyorum. Emeği geçen tüm kişi ve kurumlara, bu kıymetli organizasyona destek veren herkese teşekkür ediyorum” dedi.
400’ün üzerinde yazar ve 72 kültür etkinliği
Dokuz gün boyunca panel, söyleşi, atölye ve çocuk etkinliklerinden oluşan 72 kültürel etkinlik fuar programında yer alıyor. Etkinlikler kapsamında; Ayşe Yüksel, Banu Avar, Erdem Atay, Hidayet Karakuş, Yalvaç Ural ve Ziya Selçuk gibi usta kalemlerin yanı sıra, genç yazarlar Adora Yağmur, Aslı Arslan , Beyza Aksoy, N.G. Kabal ve Selin Solaris de imza günlerinde okurlarıyla buluşacak.
Ziyaretçilere ücretsiz ulaşım imkânı
Fuar süresince ziyaretçilerin fuar alanına daha kolay ulaşabilmeleri için ücretsiz ring seferleri düzenleniyor. Tramvay Durağı ile Fuar Merkezi arasında her gün saat 11.00, 13.00 ve 15.00’te karşılıklı olarak düzenlenen ücretsiz ring seferleri, ziyaretçilere ulaşım kolaylığı sağlıyor.
Eskişehir’de 9 günlük kitap şöleni
Kitap, dergi ve gazete yayıncılığında faaliyet gösteren birçok kuruluşun yer aldığı fuarda, okurlar binlerce kitapla buluşma fırsatı yakalıyor. Girişin ücretsiz olduğu fuar, 25 Mayıs’a kadar her gün 10.00 – 19.30 saatleri arasında ziyaret edilebilecek.
Coral Cup 2025 Antalya Körfezi'nde Heyecan Dolu Yat Yarışı
Antalya Körfezi, ikinci kez Coral Cup heyecanına ev sahipliği yaptı. Coral Travel ana sponsorluğunda ve Setur Marina iş birliği ve ev sahipliğinde düzenlenen Coral Cup 20z25, bu yıl da yelken tutkunlarını bir araya getirdi. Antalya Yelken Spor Kulübü organizatörlüğünde Antalya Körfezi’nde gerçekleşen yarışlarda, dört farklı kategoride toplam 24 yelkenli tekne rüzgârla yarıştı.
Kazanan ekipler kupa kaldırdı
Setur Antalya Marina’dan start alan ve nefes kesen anlara sahne olan yarışlar, yelken sporuna gönül verenleri buluşturdu. Etkinlik, katılımcıların yanı sıra izleyicilerin de yoğun ilgisiyle karşılaştı. Cumartesi günü saat 12.30’da startı verilen Coral Cup Antalya Yat Yarışı’nda boyları 9 ila 20 metre arasında değişen 24 yelkenli tekne kıyasıya mücadele etti. Türkiye Yelken Federasyonu’nun 2025 faaliyet programında da yer alan Coral Cup’taki yüksek tempolu çekişmenin sonucunda;
• A kategorisinde “Dolce” isimli yatla Aytuğ Erdem kaptanlığındaki ekip,
• B kategorisinde “Moana” isimli yatla Halil Serdar değerli ve ekibi,
• C Destek kategorisinde “Levend” isimli yatla Levend Özden ve ekibi,
• DSport kategorisinde ise “Aşka” isimli yatla Ali Cenk Yorulmaz ve ekibi birinci oldu.
Genel sıralamada ise “Moana” isimli yatla Halil Serdar Değerli ve ekibi birinciliği elde ederek Coral Cup 2025’in genel şampiyonu unvanını kazandı.
“Genç yelkencilere ilham verecek”
Yarışların ardından Setur Marina Antalya’da düzenlenen ödül töreninde konuşan Coral Travel Türkiye Genel Müdürü Mehmet Kamçı;“Antalya, yalnızca Coral Travel Group’un doğduğu ve büyüdüğü şehir değil aynı zamanda uluslararası başarımızın kalbinde yer alıyor. Bugüne kadar milyonlarca turiste Antalya’da ev sahipliği yapan Coral Travel olarak bu yıl da 15 kaynak pazardan 1,9 milyon turist getirmeyi hedefliyoruz. Antalya sosyal, kültürel ve sportif yaşamına katkıda bulunmayı borç bildiğimiz kıymetli bir şehir. Coral Cup da bu yaklaşımın bir ürünü. Sadece bir yarış değil; Antalya’nın deniz kültürünü daha da görünür kılacak, genç yelkencilere ilham verecek ve şehrimizin marka değerine katkı sunacak kalıcı bir gelenek olmasını hedefliyoruz. Bu ilgi ve katılım, bizlere gelecek yıllar için daha da büyük hayaller kurma cesareti veriyor” dedi.
Antalya Yelken Spor Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Yalçınkaya ise törende yaptığı konuşmada,“Coral Cup’ı geçen yıl ilk kez düzenlediğimizde büyük bir heyecan yaşamıştık. Bu yıl artan ilgi, bu heyecanımızın karşılık bulduğunu gösteriyor ve organizasyonu daha da ileriye taşıma konusundaki kararlılığımızı güçlendiriyor. Bu organizasyonu gerçekleştirmemizde büyük katkıları olan sponsorlarımız Coral Travel ile Setur Antalya Marina’ya ve görevi devir aldığım Setur Antalya Marina Müdürü ve Onursal Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Ziya Baykal’a gönülden teşekkür ediyorum. Önümüzdeki yıl kategori sayısını da artırarak yerli ve yabancı teknelerin ilgisini çekmek için çalışmalarımızı birlikte sürdürüyor olacağız. Antalya’nın denizcilik potansiyelini yelken sporuyla birleştirmekten ve bu güzel atmosferde ev sahipliği yapmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi.Coral Cup 2025, Antalya'nın yat yarışı potansiyelini bir kez daha ortaya koyarak hem katılımcılara hem de izleyicilere unutulmaz bir deneyim yaşattı.
Alaz Restoran‘’ Göç Yolunun Ateşi’’Ankara’da Açıldı
Her Tabak Bir Hikayedir
Göçlerin sadece insanların değil, tariflerin, baharatların ve pişirme tekniklerinin de yolculuğu olduğunu vurgulayan Yalçınkaya, Alaz’ı şu sözlerle tanımlıyor: “Alaz, ateşin hem ısıtan hem birleştiren gücünü simgeliyor. Bu mekanda, farklı coğrafyaların mutfakları bir araya geliyor, tıpkı göç yollarında birleşen hayatlar gibi. Atalarımızın sofralarını yeniden kuruyor kendi imza reçetelerimle taçlandırıyorum. Ankara’da yepyeni bir gastronomi deneyimi noktası olacağımıza inanıyorum.”
Ankara’da Yeni Bir Gastronomi Noktası
Başkentte benzersiz bir deneyim sunmayı hedefleyen Alaz, sadece bir restoran değil; kültürel zenginliğin ve ortak hafızanın modern bir temsilcisi olmayı amaçlıyor. Mekan tasarımı, kullanılan sanatsal objeler göç yollarını yansıtan sade ama güçlü detaylarla bütünleşiyor. Mekanda çalınan müziklerden, kullanılan ses ışık tekniklerine kadar hemen her şeyin ortak temada bütünleştiği ALAZ eşsiz lezzet yolculuğunun en önemli durağı olarak Ankaralılara farklı bir deneyim sunuyor.
Dekorasyondan, Müziğe kadar tüm konsept binlerce yıl süren bir yolculuğun izinden ilham aldı
Türklerin göç yolu boyunca biriken mutfak mirasını açık ateş etrafında yorumlarken süren tüm Ar-ge çalışmalarında yer alan şef Mithat Yalçınkaya, geçmişin ruhunu bugünün dokunuşlarıyla buluşturan ekibin başında yer aldı. Hazırlanan özel kokteyl menüsünde yer alan konseptte imza ise Utkan Yalçınkaya’nın. Her lokmada bir kültürün izini, her aromada bir yolculuğun sıcaklığını hissedeceğiniz Alaz, Emre Yalçınkaya’nın yönetiminde ateşin dilini Ankara’ya taşıdı.
Alaz Açılışına Yoğun İlgi
Türkiye’nin sevilen şeflerinden, MasterChef Mehmet Yalçınkaya, Ankara’daki yeni restoranı Alaz’ın açılışını görkemli bir törenle gerçekleştirdi. Açılış töreni, başkentin önde gelen bürokratları, gastronomi dünyasının tanınmış isimleri ve sanat camiasından birçok seçkin konuğun katılımıyla gerçekleşti.Etkinlikte Mehmet Yalçınkaya’yı MasterChef Türkiye yarışmacıları ve Acun Medya ekibi de yalnız bırakmadı.
Terrazza Italia’da Doğal Lezzetler
İstanbul’un gastronomi sahnesine damgasını vuran Terrazza Italia, yine çok özel bir geceye ev sahipliği yaptı. Ünlü Executive Chef Claudio Chinali ve Palanga Çiftliği’nin kurucusu Kutluğ Ataman’ın ortaklığıyla gerçekleşecek olan bu özel etkinlik, katılımcılara benzersiz bir lezzet deneyimi sundu.
Doğallığın İmzası: Palanga Çiftliği
Kutluğ Ataman’ın “Sosyetik Köylü” unvanını hak eden Palanga Çiftliği, endüstriyel tarımdan uzak, tamamen doğal ortamlarda yetiştirilen etleriyle dikkat çekiyor. Yapay yem kullanılmadan, doğanın sunduğu imkanlarla beslenen hayvanlar, lezzet açısından büyük fark yaratıyor.
Menüde Neler Var?
Bu özel gecede misafirler, Palanga Çiftliği’nin ürünleriyle hazırlanan, tamamen sürprizlerden oluşan bir menü ile karşılandı. Claudio Chinali’nin hünerli dokunuşlarıyla şekillenen yemekler, hem geleneksel hem de modern dokunuşlarla gastronomi dünyasına yeni bir bakış kazandırdı.
Terrazza Italia’nın Büyülü Atmosferi
Boğaz’ın muhteşem manzarasına sahip Terrazza Italia, hem ambiyansı hem de mutfak sanatıyla her zaman dikkat çeken bir mekan. Bu gece, doğallığın ve yüksek mutfak sanatının bir araya geldiği unutulmaz bir deneyime sahne oldu.Palanga Çiftliği’nin doğayla iç içe yetiştirdiği ürünler ve Claudio Chinali’nin ustalığı ile şekillenen bu menü, lezzet tutkunları için kaçırılmayacak bir fırsat oldu. Bu etkinlik, gastronomi dünyasında doğallığın önemini vurgularken, sürdürülebilir tarımın ne denli büyük bir fark yaratabileceğini de gözler önüne serdi.
16 Mayıs 2025 Cuma
Matbah Restaurant’tan Türk Mutfağı Haftası’na özel “Türk Mutfağı’nın Klasik Yemekleri”
15 Mayıs 2025 Perşembe
Mutfak sektörü dev buluşmaya hazır, 140 ülke İstanbul’a geliyor
Otel, restoran, gastronomi ve mutfak ekipmanları alanında Türkiye’nin en büyük Avrupa’nın ikinci büyük fuarı olan HOSTECH by TUSİD İstanbul, 140 ülkeden katılımcı ile 27-31 Mayıs 2025 tarihlerinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını açmaya hazırlanıyor. Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'nin (TUSİD) 33 yıl önce kurulduğunu, ilk fuarın ise bundan 26 yıl önce sadece 500 metrekarelik bir alanda düzenlendiğini belirten TUSİD Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Topuz, gelinen noktada dünyanın en büyük sektörel buluşmalarından birine ev sahipliği yaptıklarını kaydetti. Avrupa'da sadece İtalya'da düzenlenen fuarın Türkiye'den büyük olduğunu söyleyen Topuz, "Onu da çok yakın sürede geçebiliriz ama maalesef Türkiye'de 45 bin metrekareden daha büyük bir fuar alanı olmadığı için şu an tıkanmış durumdayız. Eğer fuar alanı olsa ürün gruplarını daha da çeşitlendirip çok kısa bir süre içerisinde İtalya'yı geçebiliriz." dedi.
Fuarın satışlarının geçmişte 11-12 bin metrekarelerde iken özellikle son 12 senede çok ciddi bir ivme kazandığına işaret eden Topuz, "O dönem yurt dışından önemli müşterilerin uçak biletlerini alalım, otellerini ayarlayalım ve buraya getirelim diye bir düşünce geliştirdik. İnsanlar ilk başta kendi müşterilerini getirmekten korksa da zaman içerisinde dijitalleşmenin de gelişmesi ile fuara ilgi giderek artmaya başladı. Şu anda datalarımızda 110 farklı ülkeden 18 bin firmanın bilgileri yer alıyor. Bu sene yapacağımız fuar için de 18 bin firmadan 1.200 kişiyi Türkiye'ye çağırmak için masraflarını ödemeye değer bulduk. Hindistan'dan Küba'ya, Kolombiya'dan Güney Afrika'ya kadar çok farklı ülkelerden alım heyetleri getiriyoruz. Bunların haricinde masraflarını kendi karşılayıp gelenlerle birlikte 5 bine yakın yabancı katılımcı bekliyoruz. Fuarı toplamda 35 bin kişinin ziyaret edeceğini tahmin ediyoruz. Geçen seneye göre Amerika, Rusya ve Mısır bölgesinden ciddi bir artış var. Bu yıl tanıtım için yaklaşık 2 milyon dolar harcadık ama bundan çok daha fazla bir değer yaratacağız." dedi.
SENE SONUNDA 6 MİLYAR DOLARI GEÇERİZ
Sektörün ihracat rakamlarına da değinen Topuz, mutfak sektörünün ilk dört ayda 1,76 milyar dolarlık ihracat yaptığını söyledi. Yılın ilk iki ayındaki düşüşten sonra ihracatın tekrar toparlandığını ve geçtiğimiz yılın rakamlarına çok yaklaştığını ifade eden Topuz, "Sektör olarak yüksek sezona girdik. Önceki aylarda alınan siparişlerin yüklemesi yeni yapılmaya başladı ve ihracattaki bu yükselişin devam edeceğini tahmin ediyoruz. Biz endüstriyel mutfak tarafında bir sıkıntı görmüyoruz ve özellikle yılın ikinci yarısına yönelik olarak çok umutluyuz. Yıl sonunda da geçen seneye göre yaklaşık yüzde 10'luk bir artış yakalayıp 6 milyar doları geçeriz diye tahmin ediyoruz." diye konuştu.
ANTİ DAMPİNG SORUŞTURMASI OLUMSUZ OLURSA SEKTÖRÜ MAHVEDER
Sektörün şu anki en önemli probleminin geçtiğimiz yıl yüzde 12'ye çıkarılan ek vergiler ve henüz sonuçlanmayan anti damping soruşturması olduğunu belirten Topuz, şunları söyledi:"Paslanmaz çelik sektörümüzün ana ham maddesi ve geçen sene ilk darbeyi yüzde 12'ye çıkarılan ek vergi ile aldık. Bu vergi olmasaydı biz ihracat pazarlarımızda fiyatlarımızı yüzde 5 aşağı çekebilir ve çok daha fazla ihracat yapabilirdik. Geçen sene ihracatımızdaki yüzde 20 düşüşün en önemli sebeplerinden biri de bu ek vergiler oldu. Eğer vergiler artırılmasaydı biz geçtiğimiz yılı büyük ihtimalle önceki yıla göre yükselişle tamamlardık. Şimdi de bir süredir devam eden ve yaz aylarında sonuçlanması beklenen anti damping soruşturması var. Biz burada Ticaret Bakanlığımızın 50 bin imalatçının ve 1 milyon kişilik bir istihdamın yanında olacağına ve tek bir firmanın kazancı için koca sektörü zora sokmayacağına inanıyoruz. Eğer soruşturmadan olumsuz bir sonuç çıkarsa bu bizim sektörümüzü mahveder, her şey terse döner. Düşeceğimiz rakamları konuşmak bile istemiyorum."Paslanmaz çeliğe gelen ek vergiler nedeniyle ihracatta yaşanan düşüş yanında ithalatta da artış yaşandığına işaret eden Topuz, "Özellikle el aletleri ve ev tipi mutfak sektöründe ithalatımız yaklaşık 1 milyar dolar arttı. Sektörün dış ticaret fazlası 3,6 milyar dolardan 2,7 milyar dolara geriledi. Herkes ithalat için Çin'e yüklendi, Çin'den mal girişi çok büyük oranlarda artış gösterdi." dedi.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞININ BİTMESİ VE SURİYE’DEKİ GELİŞMELER İHRACATI PATLATIR
Son dönemde Türkiye'nin etrafında yaşanan savaşların bitmesine ve bazılarında ise barış umutlarının giderek artmasına işaret eden Topuz, özellikle Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın sora ermesinin sektöre çok önemli etkiler yaratabileceğini belirtti. Özellikle savaşta ciddi zarar gören Ukrayna tarafının büyük bir yenilenmeye gideceğini belirten Topuz, "Rusya-Ukrayna barışı o bölgeye yapılan ihracatı, en yüksek dönemine göre en az iki katına çıkarır. Bunun yanında olası bir barışla Rusya ile problemli para akışının düzelmesi de ihracata da olumlu yansır. Benzer şekilde Suriye'de de birçok şehir yeniden inşa edilecek. ABD'nin kaldıracağını açıkladığı yaptırımlar ticaretin önünü açacak, ticaret hacmini büyütecek. Bu iki bölgenin yoluna girmesiyle ihracatın patlayacağını tahmin ediyoruz." ifadelerini kullandı.
DÜNYADA GASTRONOMİNİN MERKEZİ TÜRKİYE
Türk mutfak sektörünün dünya mutfak sektörü ihracatından yaklaşık yüzde 2,16 pay aldığını ve dokuzuncu sırada olduğunu söyleyen Topuz, şunları anlattı: "Biz endüstriyel mutfak sektörü olarak iyi durumdayız. Bunun en önemli sebeplerinden birisi sunduğumuz kalite. Ürün kalitemiz artık Avrupa standartlarının üzerine çıktı, bu kaliteye göre sunduğumuz fiyatlar da oldukça iyi. Bir diğer önemli konu Türkiye'nin konumu. Dört saatlik uçuş mesafesinde yaklaşık 80 tane ülkeye ulaşabiliyoruz, konteynerlerimiz bir haftada Dubai'ye kadar gidebiliyor. Ayrıca dünyada gastronominin merkezi Türkiye. Bizim İç Anadolu'dan Ege'ye, Karadeniz'den Trakya'ya kadar çok farklı mutfaklarımız ve çok farklı ürünlerimiz var. Buralardaki farklı yemek grupları içinde farklı pişirme cihazları, farklı tencereler ve farklı tavalar üretebiliyoruz. Bizdeki bu ürün çeşitliliği, Türk mutfak ürünlerini dünyada çok farklı bir yere çıkartıyor."
ÖNÜMÜZDEKİ SENENİN GÖZDESİ FAS OLACAK
2030 yılında Dünya Kupası'nın oynanacağı Fas'a da dikkat çeken Topuz, bu ülkenin en büyük ithalatı Türkiye'den yaptığını, ancak bu turnuva sayesinde çok daha büyük bir potansiyelin oluştuğuna işaret etti. Topuz, "Fas mutfak sektöründeki toplam ithalatının yüzde 18'ini Türkiye'den yapıyor. Önümüzdeki günlerde düzenleyeceğimiz fuara da Fas'tan 33 firma davet ettik. Orada yapılacak stadyumlar, oteller ve açılacak restoranlar bizim için çok ciddi bir fırsat oluşturuyor. Biz özellikle önümüzdeki sene bu pazara özel bir önem vereceğiz ve ziyaretler gerçekleştireceğiz. Bu ülkeye olan ihracatımızın da en az ikiye katlayacağını tahmin ediyoruz." dedi.
‘FUAR SADECE SEKTÖRE DEĞİL TÜRKİYE EKONOMİSİNE DE BÜYÜK KATKI SAĞLAYACAK’
Ev ve Mutfak Eşyaları Federasyonu (EVFED) Yönetim Kurulu Başkanı Güçlü Kaplangı da HOSTECH by TUSİD'in yıllar içerisinde çok önemli aşamalar kat ettiğini ve dünyanın en önemli buluşmalarından birisi haline geldiğini söyledi. Bu sene fuara çok ciddi bir katılım olacağının altını çizen Kaplangı, "Bu fuar sadece bizlere, bizim sektörümüze değil, ülkemizin ekonomisine çok büyük fayda sağlayacak. Bu fuar bizim düğünümüz olacak. Şimdiden emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." dedi.
Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Yönetim Kurulu Başkanı Talha Özger de bu fuarın 26'ncı kez yapılabiliyor olmasının çok büyük bir başarı olduğunun altını çizdi. Sektörde yer alan herkesin yıllardır tüm müşteri portföyünü ortaya koyduğunu ve 18 bin firmalık bir dataya ulaşıldığını kaydeden Özger, "Bu çok büyük bir data. Bugün bilgiye ulaşmak her ne kadar kolay olsa da o müşteriyi buraya getirmek o kadar kolay olmuyor. Türkiye'de bu kadar firmayı ağırlamak ve sektörün gücünü hissettirmek gerçekten kolay iş değil. HOSTECH by TUSİD bu anlamda Türkiye'ye örnek olan bir fuar. Hep beraber birlik olursak Türk mutfak eşyaları sektörünü tüm dünyada tanıtabilecek güce sahibiz." ifadelerini kullandı.
Kumiko Sushi & More; eşsiz bir Sakura Festivali’ne imza attı
Gün boyu Şef Sinan Damgacıoğlu ile anime – manga Japon sokak lezzetlerini deneyimleyen misafirler gastronomik bir yolculuğa çıktı. Geleneksel Japon enerjisini modern vuruşlarla harmanlayan Taiko davul gösterisi festivalin ritmini yükseltirken DJ performansı, elektronik beat’lerle Japon ezgilerini buluşturarak geceye dans dolu bir kapanış getirdi.
Dagi’den 2025 yaz koleksiyonu
Touch Cruises; Arvento’nun 20. Yılı Selectum Blu Gemisinde Kutlandı
Kurumsal etkinliklerin geleneksel sınırlarını aşarak unutulmaz anılar yaratmanın en başarılı örneklerinden biri, Touch Cruises’ın organizasyonuyla hayat bulduTürkiye’nin önde gelen araç takip ve filo yönetim sistemleri sağlayıcısı Arvento, 20. kuruluş yıl dönümünü Selectum Blu gemisinde, Ege’nin benzersiz maviliklerinde kutladı.
Denizde Kurumsal Etkinliklere Yeni .Bir Soluk
Kurumsal etkinlikleri özgün ve etkileyici mekanlara taşıyan Touch Cruises, bu prestijli kutlamayı titizlikle planlayarak Arvento ekibine hem profesyonel hem de ilham verici bir deneyim sundu. Rodos, Leros ve Samos gibi büyüleyici Yunan adalarını kapsayan rota, katılımcılara sadece bir kutlama değil, aynı zamanda kültürel keşiflerle dolu bir yolculuk imkânı tanıdı.
Etkileyici Bir Organizasyonun Detayları
Bu özel etkinlikte, denizin eşsiz atmosferi yaratıcı içeriklerle zenginleştirildi. Katılımcıların motivasyonunu artırmaya yönelik çeşitli aktiviteler, takım ruhunu pekiştiren deneyimler ve unutulmaz kutlama anlarıyla Arvento’nun 20 yılı, geleceğe ilham veren bir şekilde taçlandırıldı. Touch Cruises, her detayı özenle planlayarak etkinliğin sadece bir kutlama olmanın ötesinde, kurumsal bağlılığı güçlendiren ve iş dünyasına ilham veren bir deneyim haline gelmesini sağladı.
Denizin Büyüleyici Ortamında Kurumsal Başarı
Kurumsal etkinliklerde inovatif ve farklılık yaratan deneyimlere öncülük eden Touch Cruises, şirketlerin özel kutlamalarını, lansmanlarını ve motivasyon gezilerini benzersiz bir atmosferde gerçekleştiriyor. Denizin özgürlüğünü, konforu ve profesyonelliği bir araya getiren organizasyonlarıyla fark yaratan Touch Cruises, kurumsal etkinlikleri en üst seviyeye taşımak isteyen firmalar için mükemmel bir iş ortağı.
Siz de Şirket Etkinliklerinizi Denize Taşıyın!
Deniz üzerinde unutulmaz bir kurumsal etkinlik planlamak ve şirketinize ilham verici bir deneyim sunmak istiyorsanız, Touch Cruises ile iletişime geçin ve organizasyonunuzu zirveye taşıyın!
Sabiha Gökçen’den yeni stratejik bağlantı: Atırav’a direkt uçuşlar başladı
Pegasus Hava Yolları, ana üssü İstanbul Sabiha Gökçen'den (SAW), Atırav (GUW) şehrine çarşamba ve pazar günleri olmak üzere haftada iki frekans olacak şekilde direkt seferlere başladı. İstanbul – Atırav yönündeki ilk uçak, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda düzenlenen törenin ardından uçuşunu gerçekleştirdi. Pegasus’un Atırav hattıyla Orta Asya ile Türkiye arasındaki havayolu köprüsüne güçlü bir halka daha eklenmiş oldu.Bu yeni bağlantı, Sabiha Gökçen’in Kazakistan’daki beşinci uçuş noktası olurken Pegasus, daha önce Almati, Çimkent, Astana ve Aktau’ya gerçekleştirdiği seferlere bir yenisini ekledi.
Mochica Kültürüne Ait Tarihi Kolye Yurduna Döndü
Moche (Mochica) kültürüne ait tarihi bir kolye, Türkiye ve Peru arasında kurulan dostane iş birliği neticesinde, düzenlenen resmi törenle Peru’ya iade edildi. Türkiye, kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadelede örnek bir sürece daha imza attı. M.Ö. 200 ile M.S. 600 yılları arasında Peru’nun kuzey kıyılarında hüküm süren Moche (Mochica) kültürüne ait tarihi bir kolye, Türkiye ve Peru arasında kurulan dostane iş birliği neticesinde, düzenlenen resmi törenle Peru’ya iade edildi.
13 Mayıs 2025 tarihinde Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde gerçekleştirilen törende, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı ile Peru’nun Ankara Büyükelçisi Cesar Augusto De Las Casas Diaz’ın katılımıyla kolye Peru yetkililerine teslim edildi. Törene ayrıca Dışişleri Bakanlığı temsilcileri ve müze yetkilileri de iştirak etti.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı törende yaptığı konuşmada, Türkiye ile Peru’nun kültür varlığı kaçakçılığına karşı ortak tehditlerle mücadele ettiğini vurgulayarak, “Bu eser yalnızca bir takı değil, bir medeniyetin hafızasıdır. Onu ait olduğu topraklara teslim etmek, insanlığın ortak hafızasını onarma yolunda atılmış anlamlı bir adımdır.” ifadelerini kullandı. Yazgı, UNESCO 1970 Sözleşmesi çerçevesinde yürütülen iade sürecinin iki ülke arasındaki kültürel iş birliğini güçlendirdiğine de dikkat çekti.
Peru Büyükelçisi De Las Casas Diaz ise Türkiye’nin gösterdiği hızlı ve etkin iş birliği için teşekkür ederek, “Bu kolyenin iadesi, yalnızca resmi bir prosedür değil, aynı zamanda dostluğun ve kültürel anlayışın da güçlü bir ifadesidir.” dedi. Büyükelçi ayrıca, Mochica kültürünün Peru’nun kimliğinin ve ulusal gururunun ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.
İade edilen kolyenin, 1960’lı yıllarda bir Türk vatandaşı tarafından Peru’dan edinildiği ve 2021 yılında yetkililere başvurularak orijinalliğinin araştırılmasının talep edildiği öğrenildi. Yapılan bilimsel incelemeler sonucunda eserin, Peru Kültür Bakanlığı uzmanlarınca Moche kültürüne ait olduğu tespit edildi. Eseri elinde bulunduran Türk vatandaşı, kolyenin Peru’da koruma altında olduğu bilgisine ulaşır ulaşmaz, gönüllü bir şekilde iade sürecini başlatarak örnek bir sorumluluk bilinci sergiledi. Kolye, 23 Ocak 2025 tarihinde Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne teslim edilerek koruma altına alındı.İade sürecinin, Peru ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 75. yılına denk gelmesi de, bu iş birliğine sembolik bir anlam kazandırdı. Türkiye, kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadelede yürüttüğü çalışmaları kararlılıkla sürdürürken, kültürel mirasın korunmasına yönelik uluslararası iş birliklerine katkı sağlamaya devam edecek.