18 Aralık 2016 Pazar

Hamileyim, Eyvah Grip Oldum!

Anne adayları grip olursa ne yapmalı?
Grip olan anne adaylarına ipuçları
Havaların soğumasıyla birlikte en yaygın görülen hastalıklardan biri olan grip gebeleri de tehdit ediyor. Oldukça kolay hastalanan gebeler ilaç kullanamasalar da çaresiz değiller. İşte gebeleri gripten kurtaracak ipuçları…


Kış aylarının kaçınılmaz hastalığı grip… Bir anda insanın tüm enerjisini alan, günlerce süründüren gribe bir de hamileler yakalandığında atlatılması çok daha güç, anne adaylarının hayatı çok daha zor bir hale geliyor. Gebelikte bağışıklık sisteminin baskılanması gebeleri grip ve diğer enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakıyor. Grip olan anne adaylarının kendilerini gerçekten kötü hissettiklerine dikkat çeken, Okan Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Cihan Karadağ şöyle devam ediyor: 

“Ayrıca gebelerin gribin belirtilerini hafifletmek için öksürük şurubu, antihistaminik ve diğer semptomatik ilaçları kullanamadığını düşünürsek durumun gebeler için ne kadar zorlaştığını tahmin edebiliriz. Ama şunu da unutmamak lazım; grip tedavisinde kullanılan bu ilaçların çoğu semptomatiktir, yani gribi tedavi etmez, belirtilerini yok eder. Dolayısıyla, bize rahatsızlığı veren bu virüsü zaten yok etmedikleri için, bu ilaçları kullanmayarak çok da bir şey kaybetmediğimizi söyleyebiliriz. Unutmayınız ki; Grip viral (virüsler yoluyla bulaşabilen)  bir hastalıktır ve viral hastalıklarda antibiyotikler kullanılmaz. Gereksiz antibiyotik alımından da kaçınılmalıdır.”
Peki bu hastalığa gebe iken yakalanıldığında ne yapılmalı? Okan Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Cihan Karadağ gebelere yardımcı olacak ipuçlarını sıralıyor:

*Bol sıvı tüketin: Su, limonlu çay, meyve suyu ve sıcak çorba ideal seçimlerdir. Bol sıvı tüketmek burun akıntısı, mukus salgılarını ve halsizliği azaltacak, iyileşme sürecini hızlandıracak ve öksürüğün azalmasını sağlayacaktır.

*Bol bol dinlenin: Hastalık bedeninizi zorlayacaktır. İdeal bir ortamda zaten yorgun olan bedeninizi dinlendirin ve efor gerektiren tüm işleri bir kenara bırakın.

*Oda sıcaklığını ve nem derecesini ayarlayın: Dinlendiğiniz oda normal sıcaklıkta olmalı ve havası çok kuru olmamalı. Hafif nemli bir oda havası öksürüğe, burun ve boğaz akıntılarına daha iyi gelecektir. Bunun için oda nemini ayarlayabilen ve buhar vererek nemi belli seviyede tutabilen cihazlar kullanılabilir.

*Boğazınızı rahatlatın: Ilık tuzlu suyla günde birkaç kez gargara yapmak ya da ballı ılık limon suyu içmek boğazınızı rahatlatacaktır. Öksürüğe de iyi gelecektir.

*Tuzlu burun damlası kullanın: Burun akıntısına çare olsun diye tuzlu su içeren burun damlalarını kullanın. Bu burun damlalarını reçetesiz satın alabilirsiniz. Etkili ve güvenlidir, tahriş etmez.

*Ateş ve yaygın vücut ağrıları için ağrı kesici ateş düşürücü: Parasetamol içeren ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçları hekiminize danışarak, gebelikte güvenle kullanabilirsiniz. 

Gebelikte Grip Aşısı Mı Burun Spreyi Mi Güvenli Mi?
Gebelikte grip aşısı olmanın da güvenli bir yöntem olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Cihan Karadağ “Eğer yumurta alerjiniz yoksa daha önce bir grip aşısına şiddetli reaksiyon vermediyseniz ve gebeliğiniz grip sezonuna (kasım-nisan) denk geliyorsa grip aşısı olmanızı tavsiye ediyoruz” diyor. Gebelik, kalp ve akciğerlere fazladan yük getirdiği gibi bağışıklık sistemini de etkiliyor. Bu durum gebelerin gribe yakalanma riskini artırmakla kalmıyor aynı zamanda solunum yetmezliği ve zatürre gibi gribe bağlı komplikasyonlara da neden olabiliyor. 

Mevsimsel bir grip aşısının bu sorunların ortaya çıkmasını engelleyeceğini belirten Yrd. Doç. Dr. Karadağ, grip aşısı olmaya karar veren gebelerin burun yoluyla alınan sprey aşı yerine iğne şeklindeki aşıyı talep etmelerini tavsiye ediyor. Yrd. Doç. Dr. Karadağ “Grip aşısı etkisiz hale getirilmiş bir virüsten yapıldığı için gebeliğin hangi döneminde olursanız olun bebeğiniz ve sizin için bir risk teşkil etmez. Oysa burun spreyi canlı virüsten elde edildiği için gebelikte pek uygun değildir” diyor. 

FEST Travel'den Omo Vadisi Vadisi ve Timkat Festivali gezisi

FEST Travel’ın sömestr dönemine özel olarak 15-27 Ocak 2017 tarihleri arasında düzenleyeceği OMO VADİSİ VE TİMKAT FESTİVALİ gezisi, insanlığın bilinen tarihini değiştiren keşiflerin yapıldığı, 80’den fazla dilin konuşulduğu ve ekvatoral iklimin hüküm sürdüğü, kahvenin anavatanı bu bölgeye unutulmaz bir macera olacak.Her mevsim yemyeşil olan, tarihi boyunca hiçbir zaman bir Avrupa sömürgesi haline gelmeyen ve kendine özgü bir alfabe ve takvim kullanan Etiyopya, Afrika’daki diğer ülkelerden bunlara benzer pek çok yönüyle ayrılıyor.

100 milyonluk nüfusunun yaklaşık yarısının Ortodoks olduğu Etiyopya’da her yıl Ocak ayında ülkenin en önemli dini etkinliği Timkat Festivali düzenleniyor. Hz. İsa’nın Ürdün Nehri’nde vaftiz edilmesinin kutlandığı, erkeklerin bembeyaz, kadın, çocuk ve papazların rengârenk giysilere büründüğü bir renk cümbüşü yaratıyor.



İkisi de UNESCO koruması altındaki, farklı kabilelerin halen geleneksel yaşam biçimlerini sürdürdüğü, arkeolojik ve jeolojik açıdan büyük öneme sahip, binlerce yıldır kültürlerin kavşak noktası Omo Vadisi, halen şifresi çözülememiş sembollerin kazındığı Tiya Dikilitaşları ile Ürdün (Şeria) Nehri’nin birbirinden ayırdığı iki kümeden oluşan, 13. yüzyılda toprak ve kayalara oyularak inşa edilen ve günümüzde de çok önemli bir hac merkezi olan Lalibela Kiliseleri, bu gezinin öne çıkan durakları arasında yer alıyor. Kahvenin doğum yeri, Mavi Nil’in kaynağı olan, köklü devlet idaresiyle eski adı Habeşistan’ı değiştirerek tüm dünyaya yeni adını kabul ettiren, dünyaca bilinen ilk hominid’e, 3,2 milyon yaşındaki Lucy’ye ev sahipliği yapan Etiyopya, doğası, halkları, geniş kültür, gelenek ve dil yelpazesi, mimarisi ve tarihin akışına yön veren keşifleriyle zihninizdeki Afrika algısını tamamen değiştirmeye aday!

Rezidor, Radisson Blu markası ile Trabzon’da

Radisson Blu Hotel, Trabzon, 2018 yılının ikinci çeyreğinde hizmete girecek
Şehir merkezine yakın konumu, panoramik manzarası ve yüzme havuzlu spa’sıyla Radisson Blu Hotel, Trabzon, şehrin turizm cazibesine katkıda bulunmaya hazırlanıyor. Otelin, 2018 yılının ikinci çeyreğinde hizmete girmesi planlanıyor. Carlson Rezidor Hotel Group bünyesinde yer alan ve dünyanın en hızlı büyüyen otel gruplarından biri olan Rezidor Hotel Group, Trabzon’da açılacak Radisson Blu Oteli için anlaşma imzaladığını duyurdu. Yeni inşa edilen otel ile birlikte Rezidor’un Türkiye’de hâlihazırda operasyonu devam eden ve açılması planlanan otel sayısı 22’ye ulaştı. 
Toplantı salonları, 162 odası ve yüzme havuzlu spası bulunan otelin 2018’in ikinci çeyreğinde kapılarını açması bekleniyor. Radisson Blu Hotel, Trabzon, çatı katında yer alan barı ve kafesi ile hem şehrin hem de hemen yanında bulunan Boztepe Parkı’nın panoramik manzarasını misafirlerine sunmaya hazırlanıyor.

Rezidor Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Grup Gelişimi Bölüm Başkanı Elie Younes, “İmzaladığımız anlaşma, turizmde baş aktörlerinden biri olduğumuz Türkiye’deki büyüme stratejimize uyum sağlıyor. Yeni fırsatlar sunan ve uluslararası bir otel zincirine ihtiyaç duyan Trabzon pazarına girmekten çok mutluyuz. Tecrübeli ortaklarımızla hem şehrin hem de ülkenin seyahat ve turizm sektörüne verdiğimiz desteği daha da artırmak için sabırsızlanıyoruz” dedi. 

Radisson Blu Hotel, Trabzon’un sahibi Karadeniz Örme Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş. tarafından yapılan açıklamada ise “Radisson Blu Hotel, Ordu’nun başarılı açılışından sonra, yeni açılacak Radisson Blu Hotel, Trabzon ile Carlson Rezidor Hotel Group’taki portföyümüzü genişletmekten memnuniyet duyuyoruz. Karadeniz’in en büyük şehirlerinden biri olan Trabzon, önemli bir iş ve eğlence merkezi olma potansiyeli sunuyor. Hâlihazırda büyük bir ticaret merkezi olan şehir, Radisson Blu gibi küresel bir üst segment otel markası için de doğru bir adres” ifadelerine yer verildi. 


Ünlü Trabzon Kalesi, müzeleri, Atatürk Köşkü gibi kültür turizmini destekleyecek pek çok merkeze sahip şehir aynı zamanda ilgi çekici manastırlarıyla öne çıkıyor. Şehir merkezine son derece yakın bir konuma sahip olacak otel, misafirlerine restoranlara ve alışveriş alanlarına kolay erişim sağlıyor. Dünyanın en popüler altıncı turizm merkezi olan Türkiye, Carlson Rezidor için de önemini giderek artırıyor. Adından söz ettiren destinasyonlar arasında yer alan Trabzon’da, Karadeniz bölgesi turizmine ilgiyi daha da arttıracak bir suni ada projesi de bulunuyor. 







    

16 Aralık 2016 Cuma

Derya Duysak’dan sektöre hediyelik eşya ve buklet ürünler

Turizm Medyacısı Derya Duysak kendi mağazasından sektöre hizmet veriyor. Turizm medyasının ve sektörün yakından tanıdığı Derya Duysak Bornova İzmir’de açtığı mağazasından sektöre hizmet vermeye devam ediyor

Duysak 32 yıllardır medya da ve son 9 yıldır da turizm medyasın da kendine ait olan Turizmde Son Nokta Turizm Haber Portalı ve Turizmde Son Nokta dergisi ile sektöre hizmet veriyordu.  Duysak  son 1 yıldır yine kültür sanat etkinliği altında  turizm sektörün de otellere hediyelik eşya ve buklet ürünleri ile kendi tasarladığı hediyelik eşyalar üretiyor.“Sektörümden ve çevremden  uzak kalamam” diyen Derya Duysak otellerde misafirlere hediye edilmek üzere yeni tasarımlar hazırladığını, bu konuda kendi adı ile markalaşmak istediğini  söyledi. 


Derya  Duysak’ın hazırladığı ürünleri instagram sayfasından Derya Duysak İstiridye olarak takip edebilir, turizmdesonnokta@gmail adresini  kullanabilirsiniz. 

İletişim tel 0536 627- 7913

Türkiye’de otele en çok hangi ülke para harcıyor?

Hotels.com verileri, Türkiye’de otel konaklaması için en çok hangi ülkeden turistlerin harcama yaptığını ortaya koyuyor. İlk sırada İsrailliler yer alırken, ikincilik İzlanda’nın. Önceki yıla göre ödediği miktarı en çok artıran ülke ise Avusturya 

Hotels.com™ tarafından hazırlanan geleneksel Otel Fiyat Endeksi™ (HPI™), Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turistlerin 2016’nın ilk yarısında otel odası için ne kadar harcama yaptığını* ortaya koyuyor. 

Verilere göre, 2016’nın ilk yarısında Türkiye’de otel konaklaması için en çok para harcayan turistler İsrailliler. Bu ülkenin vatandaşları, ülkemize yaptıkları ziyaretlerde otel odası başına gecelik ortalama 428 TL ödeme yaptı. Veriler, İsrailliler’in Türkiye’deki otellere ayırdıkları bütçenin geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 12 oranında arttığını da ortaya koyuyor. 

İSRAİL İLK SIRADA, İZLANDA İKİNCİ
Türkiye ziyaretlerinde otele en çok bütçe ayıran ikinci ülke İzlanda. Geçtiğimiz yıl oda başına 228 TL ödeyen İzlandalılar, bu yıl yüzde 66’lık artışla 378 TL ödedi. Üçüncü sırada ise Hotels.com’un Arapça hizmet verdiği ülkeler olan Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Bahreyn, Kuveyt, Lübnan ve Ürdün’den gelen turistler yer alıyor. Bu ülkelerden gelerek Türkiye’yi ziyaret eden turistler, otele gecelik ortalama 330 TL ödemeyi tercih etti.

AVUSTURYA 30’UNCULUKTAN 9’UNCULUĞA YÜKSELDİ
Listenin devamında yer alan ülkeler ise sırasıyla şöyle: Singapur, Meksika, Avustralya, Güney Afrika, ABD, Avusturya ve Hong Kong. Diğer yandan Avusturyalı turistlerin ödediği miktar, geçtiğimiz yıla göre büyük artış göstererek gecelik 282 TL’ye yükseldi. Böylece 2015’te listenin 30’uncu sırasında yer alan Avusturya, 9’unculuğa yerleşmiş oldu. 
* Gösterilen fiyatlar, gecelik vergiler ve ek ücretler dahil olmak üzere ortalama fiyatlardır.

Yılın Son Film Randevusu yeniliklerle başladı

TÜRSAK Vakfı’nın düzenlediği 19. Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali, CRR’de seçkin sinemaseverlerin bir araya geldiği muhteşem bir törenle başladı. Gecede festivalin yenilikleri tanıtılırken Perihan Savaş ve Prof. Sami Şekeroğlu’na da Onur Ödülü sunuldu. Sinemaseverlerin bu yılki son ‘randevu’su, unutulmaz bir açılış gecesiyle başladı. Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) tarafından T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ile gerçekleştirilen 19. Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali, Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu’ndaki törenle ‘merhaba’ dedi. Festivalin bu yılki birbirinden özel yeniliklerinin tanıtıldığı gecenin en duygu dolu anları ise usta oyuncu Perihan Savaş ve ‘Türk sinemasının hafızası’ Prof. Sami Şekeroğlu’na Onur Ödülü’nin takdim edildiği anlar oldu. 

Genç oyuncu Ayça İnci’nin sunduğu, dev isim İlham Gencer’in resitali ile başlayan gecede konukları selamlayan TÜRSAK Vakfı başkanı, yönetmen Fehmi Yaşar hem festival hem de TÜRSAK’ın yeni çalışmaları hakkında bilgi verdi. “Zor zamanlardan geçiyoruz. Böyle zamanlarda kültür ve sanat ister istemez hayatımızdaki önceliğini yitiriyor. Oysa sanatın ve sinemanın iyileştiren, birleştiren, umut veren gücüne en çok böyle zamanlarda ihtiyacımız var” diyen Yaşar, bunun için desteklerini esirgemeyen T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Fatih Belediyesi 1000 Volt, MarkaSokak, Urart ve Yekta Kopan’a özel olarak teşekkür etti. 

Dünya çapında yaşanan hızlı değişime ayak uydurmak adına pek çok yeni proje ürettiklerini, birçok projeyi de güncellediklerini dile getiren Yaşar, şu bilgileri verdi: 

“Filming Guide projemiz ile Fatih Belediyesi’nin de katkılarıyla, İstanbul’un film mekanı olarak potansiyeline uluslararası arenada dikkat çekmek istiyoruz. Ocak ayında bir Gastronomi Filmleri Yarışması ilan ediyoruz. Bu yılki  seçkimizi hazırlarken yerli yapımlar açısından bu alanda ne kadar eksik olduğumuzu gördük. Bu alanda uluslararası yapımlarla kıyaslanabilir düzeyde yerli yapımlar üretilmesini desteklemeyi hedefliyoruz. Ayrıca İstanbul’un mutfak kültürünün köklü geçmişini ve çeşitliliğini en iyi yansıtan restoranlardan, 120 yıllık  bir kuruluş olan Pandelli, ekonomik nedenlerle kapanıyor. Bu festivalde ‘Pandelli Kapanmasın’ kampanyasını da başlatmak istiyoruz. Bir başka yenilik de Randevu İstanbul’da bundan böyle her yıl farklı bir ülkenin sinemasına odaklanacak olması. Bu yılki konuğumuz, İspanya”

Gecenin yıldızları ise Türk sinemasının usta oyuncularından Perihan Savaş ve Türk sinemasının hafızasını adeta tek başına oluşturmuş aynı zamanda Türkiye’nin ilk sinema profesörü Sami Şekeroğlu oldu. Bu yılki Onur ödüllerinin sahibi olan iki özel isim, dakikalarca alkışlandı. Perihan Savaş, yakın zamanda bir kaza geçirmiş olmasına rağmen sinemaseverlerin karşısına çıktı. Ödülünü, oyuncu Birce Akalay ve TÜRSAK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, yapımcı Cemal Okan’ın elinden alan usta oyuncu, yaşadığı talihsiz kazayı paylaşırken ülkece içinden geçilen zor dönem hakkında da çok içten temennilerini dile getirdi. Savaş, şöyle konuştu: 

“Çok özür dilerim, karşınıza böyle çıkmak istemezdim. Talihsiz bir kaza oldu; şoför bindiğimi zannetip arabayı hareket ettirdiği için. Arabanın altında kalmadığıma dua ediyorum. Bu ödül çok değerli, sinema benim için çok özel ve iki değerli genç oyuncunun elinden almak benm için ayrıca bir onur. Zor günler geçirdiğimiz bu dönemde sanatın ne kadar önemli olduğunu, ne kadar iyileştirici olduğunu, ne kadar birleştirici olduğunu anlatmak zorundayız. Ben aynı zamanda bir anneyim, içim kan ağlıyor. Artık ağlamak istemiyorum. Anneler de ağlamasın istiyorum” 

Prof. Sami Şekeroğlu’na ise ödülünü, aynı zamanda eski öğrencilerinden olan yönetmen Osman Sınav takdim etti. Daha sonra aralarında Serdar Akar ve Aydın Bulut gibi başarılı sinemacıların yer aldığı bir grup eski öğrencisi Prof Dr. Sami Şekeroğlu’nu tebrik için sahneye çıktı. Şekeroğlu, ödülünü alırken “İnsanın 80 yaşında hatırlanması güzel bir şey! TÜRSAK’ın sayın başkanı Fehmi Yaşar’a ve vefalı mensuplarına teşekkür ediyorum. Benim için bir mutluluk da böyle bir ödülü, sanatçı bir öğrencimin elinden almak” diye konuştu.

Festivalin bu yılki yeniliklerinden biri olan “Kültür Sanata Katkı Yüksek Ödülü” de gecede sahiplerini buldu. Bu yıl ödül sunulan isimler; 11 yıl önce hayata geçirdiği Contemporary Art İstanbul ile sanat dünyasına yepyeni ve saygın bir proje kazandıran Ali Güreli ile kültür ve sanat alanındaki etkinlik ve projelerin hayata geçmesine destekleriyle vesile olan Denizbank adına Genel Müdür Hakan Ateş oldu. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Selçuk Yavuzkanat ve oyuncu Fulya Zenginer’in sunduğu ödülü, Hakan Ateş adına, alan Denizbank Kültür Sanat Danışmanı Perihan Yücel, şunları söyledi: 

“Sosyal sorumluluk projelerinde kültür ve sanata öncelik veren bir kurumun temsilcisi olmaktan gurur duyuyorum. TÜRSAK Vakfı ile birlikte yürüttüğümüz İlk Senaryo İlk Film yarışması da onur duyduğumuz projelerden biri. Katkıları için herkese ve özellikle Fehmi Bey’e teşekkürlerimi sunuyorum. Hep şunu söyleriz ya; hayatımız film gibi geçti, artık film gibi geçen hayatımızda dramın olmamasını diliyorum. Dramı sadece filmlerde görelim” 

Kültür ve Sanata Katkı Büyük Ödülü’nün diğer sahibi Ali Güreli’ye ise ödülü, oyuncu Hatice Aslan ve TÜRSAK Yönetim Kurulu Üyesi Sertaç Demirtaş tarafından sunuldu. Güreli, “Bu ödüle layık görüldüğüm için çok şeref duydum. Bu ödülün ardında elbette büyük bir ekibin çabası var o yüzden bütün ekip adına bu ödülü almak istiyorum” diye konuştu. 

22 Aralık’a kadar sürecek olan festival, törenin ardından gösterilen, “Aşkın Krallığı” (A United Kingdom) filmiyle başladı. Amma Asente’nin yönettiği, konusunu tarihî gerçeklerden alan filmin başrollerini, David Oyelowo ve Rosamund Pike paylaşıyor. Festivalde gösterilecek 30’a yakın film; Beyoğlu Atlas ve Fatih Historia Cinemaximum salonlarında izlenebilecek. 


ICVB’ye yeni genel müdür

1 Aralık 2016 tarihi itibariyle ICVB-İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Genel Müdürlük görevine Hicran ÖZBÜK atandı. 1 Aralık 2016 tarihi itibariyle ICVB-İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Genel Müdürlük görevine Hicran ÖZBÜK atananan  aynı zamanda İstanbul Shopping Fest Genel Müdürlük koltuğunda bulunan Hicran Özbük, her iki kurumun genel müdürlük görevini birlikte yürütecek 

HİCRAN ÖZBÜK KİMDİR? 
Hicran Özbük, İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliğini ve Marmara Üniversitesi Çağdaş Yönetim Teknikleri Master Programını  bitirerek iş dünyasına adım atmıştır. AB üyelik sürecini ve bu sürecin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerini daha doğru değerlendirebilmek adına, 2006-2008 yılları arasında ODTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde Avrupa Entegrasyonu Yüksek Lisans programını tamamlamıştır.

1995 yılında girdiği iş hayatında,  İstanbul, New York ve Taşkent gibi farklı coğrafi  ve sosyokültürel başkentlerde tekstil-moda, ilaç ve lojistik sektörlerinde üst düzey yönetici olarak görev almıştır.
2014 yılında İstanbul Shopping Fest Genel Müdürü olarak atanmış, İstanbul'u alışveriş turizminde de bir cazibe merkezi haline getirmek hedefiyle çalışmalarını sürdürmektedir.1 Aralık 2016 itibariyle, ICVB Genel Müdürlük görevini de devralmış bulunmaktadır. 

Beyoğlu’nun emlak değeri 50 kat arttı

Beyoğlu ile ilgili araştırma ve anketlerden sonra adımlar attıklarını belirten Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, “ Attığımız adımların, yaptığımız çalışmaların olumlu sonuçlarını almaya başladık. Beyoğlu’ndaki emlak fiyatları son 10 yılda en az 50 kat arttı. Hiç tereddütsüz İstanbul’un yerli ve yabancı yatırımcı açısından en cazip bölgesi açık ara Beyoğlu’dur” dedi.

10 milyar dolar yatırım
Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin Beyoğlu Buluşmaları’nın ilk toplantısında konuşan  Ahmet Misbah Demircan, Türkiye’nin  vitrin projeleri; Galataport, Haliçport, Tarlabaşı, Okmeydanı, Piyalepaşa kentsel dönüşüm projeleriyle global yatırımcıların yakından ilgilendiğini anlatan ve “Bu yüzden de projelerimizi dünyanın en büyük gayrimenkul fuarlarında Beyoğlu Yatırımcılar Grubu(BİG) olarak bizzat tanıtıyoruz. Yaşanan bunca olumsuzluklara rağmen önümüzdeki 3 yılda bölgemizde 10 milyar dolarlık bir yatırımın realize olmasını bekliyoruz” diye konuştu.

Kültür sanat, eğitim ve turizmin cazibe merkezi Beyoğlu
Beyoğlu Belediye’sinde düzenlenen toplantıda EGD üyelerine bilgi veren Ahmet Misbah Demircan beraberindeki heyet ile kısa bir Beyoğlu turu yaparak yatırımları basın mensuplarıyla paylaştı. Beyoğlu’nda yaratılan katma değeri kültür, sanat ve turizm endüstrisine hizmet edecek şekilde dizayn ettiklerini anlatan Başkan Demircan, “Beyoğlu tıpkı geçmişte olduğu gibi  gelecekte de sanatsal, kültürel aktiviteler ve turizm bakımından cazibe merkezi olacak“ diye konuştu.

Şehir ekonomisine uygun mekansal planlama
İnsanların şehirlerden beklentilerini anlatan Başkan Demircan “Artık dünyada ülkeler değil şehirler yarışıyor. Şehirlerin insanları cezbedici birtakım vaatleri olmalı. Örneğin kariyer vaadi olmalı. Londra’da New York’ta okumak nasıl cazip ise İstanbul’da okumak ta kariyer fırsatı olarak görülmeli. Aynı şekilde bu şehrin ekonomisi, şehrin sosyal ve kültürel hayatı ve bütün bunları dikkate alan mekânsal planlamalar olmalı” şeklinde konuştu. 

110 bin yeni istihdam
“Sanayi devrimi öncesi ve sonrası şehirler arasında çok büyük farklar oluştu” diyen Başkan Demircan, şöyle devam etti; “ Tarım toplumundaki insanların beklentileri başka, sanayi devriminden sonraki toplumların başka. Günümüzün beklentilerini iyi analiz etmek gerekiyor. Biz Beyoğlu Belediyesi olarak çalışmalarımızın odağına insanların şehirlerden beklentilerini aldık. İnsanlar bir şehre eğitim için gelmek istemeli. Bugün Beyoğlu’na baktığımızda sınırlarımız içinde Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinin de bulunduğu onlarca üniversitemiz var. Artık yurtdışından eğitim için İstanbul’a gelen öğrencilerimiz var. Ekonomi alanında bölgemizi değerlendirecek olursak; Beyoğlu’nda bir dönüşüm atağı var, ülkemizin en büyük projeleri burada hayata geçiyor. 2004’te sigortalı çalışan sayısı 80 bin iken 2016’da bu sayı 190 bine ulaşmış durumda. Burası son 10 yılda sürekli istihdam oluşturan bir bölge haline geldi.”

40 bin yeni yatak 11 bin yeni işletme
Şehrin sosyal ve kültürel hayatı, Beyoğlu’nu Beyoğlu yapan en önemli kriterlerden biri diyen Demircan şöyle konuştu: “Biz ilçemizdeki katma değeri kültür-sanat ve turizm endüstrilerine veriyoruz. Çünkü Beyoğlu’nun ekonomi çarkları bu endüstrilerle dönüyor ve ülke ekonomisine katkıda bulunuyor. Yine son 10 yıla baktığımızda bölgemizde 5000 olan yatak kapasitesinin 45 bine çıktığını görüyoruz. Bu yükselişten perakende sektörüde nasibini aldı. 4500 işletme varken şimdi 15.300 sayısına ulaştı. Yine, 70’e yakın sergi sarayı ve kültür merkezi ilçemizde hizmet veriyor.” dedi.

Toplantıda bölgede hayata geçirilen dev projeler hakkında da bilgi veren Demircan: “Galataport, Tarlabaşı / Taksim 360 Kentsel Yenileme Projesi, Haliçport, Piyalepaşa İstanbul, Sütlüce – Örnektepe ve Okmeydanı projelerimizin her biri yeni bir değer olarak yükseliyor” dedi.Demircan mekânsal planlama alanında yaptıkları çalışmalarda: “Her yerde bir mahalle kültürü oluşturmaya, camisi, okulu, sağlık birimleri ile bir yaşam merkezi” kurmaya çalıştıklarını söyledi.

6 bin bina yenilendi…
İstanbul'un önemli tarihi yapılarına ev sahipliği yapan Beyoğlu'nda yine son 10 yılda restorasyon rekoru kırıldı. Açık hava müzesini andıran ilçede, işlev ve estetiğini yitiren binalar tek tek elden geçirilerek 3 bin tarihi bina restore edildi. Binaların yenilenmesi sürerken, sokakların vatandaşlar tarafından rahat kullanılmasını sağlayacak düzenlemeler de yapıldı. Yürütülen tüm çalışmalar sonucunda Galata ve çevresi, İstiklal Caddesi, Karaköy, Talimhane civarında bulunan 6 bin bina elden geçirildi ve yeniden hayata döndürüldü.

addresistanbul turizm dünyasına kapılarını açtı

Türkiye’nin ilk ve tek ev dekorasyon merkezi addresistanbul turizm dünyasına kapılarını açtı.Dünyaca ünlü yerli ve yabancı birçok markayı tek çatı altında toplayan ev dekorasyon merkezi addresistanbul, TÜRSAB ( Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği) ile birlikte turizm acentelerini ağırladı
TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’un katılımıyla gerçekleşen buluşmada turizm acenteleri ev dekorasyon merkezinde addresistanbul’ da bir araya geldi. Ülkemizdeki alışveriş turizm hacminin arttırılması hedefiyle addresistanbul’un ev sahipliğinde ve TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’un katılımı ile gerçekleşen 'addresistanbul turizm acenteleri lansmanı' turizmcilerin yoğun katılımıyla gerçekleşti.

TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, '' İstanbul yalnız kültürel ve tarihi bir kent değil, İstanbul alışveriş ve ticaretinde merkezi. Gelen misafirlere neyi göstereceğimizi ve neyi satın almaları gerektiğini göstermeye çalışıyoruz. addresitanbul’un dekorasyon ve mobilya turizmine kattığı değer çok önemli, bizde destekliyoruz. addresistanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Akın’a da ev sahipliğinden ve yapmış olduğu çalışmalardan dolayı takdirle karşılıyorum. ‘’ diyerek gelen misafirlere teşekkürlerini iletti.

2017 yılı çalışmalarından bahseden ev dekorasyon merkezi addresistanbul’un genel müdürü Derya Devrim ise; ‘’Turizmde  başka bir yol açıp 'Exclusive Consulting' dediğimiz dekorasyonda danışmanlık hizmetini vermek istiyoruz. Acentelerimizle yapacağımız geliştirme toplantılarından sonra  dekorasyon ve mobilyaya özel  bir turizm başlatmak istiyoruz. Bunu Türkiye turizmine hizmet veren acentelerimizde yapmak istiyoruz. Acentelerimize bunu anlatmak ve birebir konuşmak üzere TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy'un katılımıyla toplantımızı düzenledik, geldikleri için teşekkür ediyorum'' dedi. Toplantı sonrası turizm acentesi temsilcilerine ev dekorasyon merkezi addresistanbul içinde yer alan mağazalar gezdirilerek bilgiler paylaşıldı.

15 Aralık 2016 Perşembe

Günün 20 saati online alışveriş yapıyoruz

Günlük 722.000 adede ulaşan sanal alışveriş, en yoğun 20:00-23:00 saatleri arasında, 18-24 yaş arası öğrenciler ile 18-40 yaş arası çalışanlar tarafından yapılıyor.Her beş alışverişten birinin yapıldığı öğle tatiline de denk gelen 11:00-14:00 saatleri ise en çok 21-40 yaş arası çalışan kadınların tercihi oluyor.
İnternet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte online alışveriş Türk insanının vazgeçilmezleri arasına girerken, 02:00-06:00 saatleri dışında günün 20 saati sanal mağazaların müşterilerle dolu olduğu belirlendi.

400’ü aşkın sanal mağazadan alışveriş yapanlara para ödeyen site Avantajix.com, değişik yaş gruplarının online alışveriş alışkanlıklarını belirlemek amacıyla araştırma yaptı. Avantajix.com kurucu ortağı Güçlü Kayral, bankaların resmi rakamlarına göre 2015 yılında  619.000 olan kredi kartıyla yapılan günlük online alışveriş adedinin 2016’nın ilk 9 ayında %19 artarak 722.000’e çıktığını anımsattı.

Kayral, “Bu rakamlar her yıl ciddi oranlarda artıyor. Yıllık 50-60 milyar liralık bir pazara ulaşan online alışveriş sektöründe faaliyet gösteren firmalar, doğru pozisyonlar alabilmek için Türk insanının teknolojiye bağlı olarak değişen alışveriş alışkanlıklarını takip etmesi gerekiyor. Yüzbinlerce üyeye sahip Avantajix’in datalarını kullandığımız araştırmamızı, öncelikle partnerlerimize ve sektörün diğer oyuncularına yol göstermek amacıyla yaptık. Araştırmada, sanal mağazalarda en fazla yoğunluğun öğle tatiline de denk gelen 11:00-14:00 saatleri ile akşam 20:00-23:00 saatlerinde yaşandığı belirlendi. Her iki online alışverişten biri mutlaka bu saatler arasında yapılıyor” dedi.

Araştırmaya göre, değişik zaman dilimlerinde sanal mağazalarda yaşanan yoğunluklar ve müşteri profilleri şöyle:

06:00-09:00 saatleri: Günlük alışverişin yüzde 2’lik kısmı bu saatler arasında yapılıyor. Bu saatlerde alışveriş yapanların başında 60 yaş ve üstü emekli erkekler geliyor.

09:00-11:00 saatleri: 25-45 yaş grubundaki ev kadınlarının çoğunlukla tercih ettiği bu saatlerde yapılan online alımlar, toplam alışverişin yüzde 8’ini oluşturuyor.

11:00-14:00 saatleri: Sanal mağazaların toplam cirolarının yüzde 24’ü bu saatler arasında yapılıyor. Bu saatlerde genellikle 21-40 yaş arası çalışan kadınlar, alışveriş amacıyla bilgisayar başında oluyorlar.  

14:00-17:00 saatleri: Toplam online alışverişin yüzde 7’lik bir bölümünün yapıldığı bu saatleri kullananlar arasında genellikle eşit bir dağılım görülüyor.

17:00-20:00 saatleri: Genellikle 35-50 yaş arası çalışan erkekler online alışveriş için mesai bitimini bekliyorlar. Bu saat dilimlerinde günlük online alışverişin yüzde 19’u yapılıyor.

20:00-23:00 saatleri: Digital alıışverişin en yoğun olduğu bu saat dilimini çoklukla 18-24 yaş grubundaki öğrenciler ile 18-40 yaş grubundaki çalışanlar tercih ediyor. Toplam online alışverişin yüzde 26’sı bu saatlere denk geliyor.

23:00-02:00 saatleri: 50-60 yaş grubu emekli kadın ve erkeklerin çoğunlukla tercihi olan bu saat dilimlerinde, online alışverişlerin yüzde 13’ü gerçekleştiriliyor.

02:00-06:00 saatleri:  Online alışverişin yok denecek kadar az olduğu ve toplam alışverişlerin yüzde 1’inden daha düşük bir bölümünü oluşturan bu saat dilimini, uykusu kaçan birkaç kişi dışında kimse kullanmıyor.


Emirates’ten Yılbaşına Özel Yemek Menüsü

İnsanları ve şehirleri birbirine bağlayan Emirates Havayolu, yeni yılı kutlamak için özel olarak hazırladığı yemek menüsü ile Aralık ayı boyunca tüm kabin sınıfındaki yolcularına unutulmaz lezzetler sunuyor.Emirates, muhteşem bir uçuş deneyimi için, hem yerde hem de uçuşlarında sunduğu ürün yelpazesini genişleterek yaklaşan yeni yıl tatilini kutlamaya hazırlanıyor. Emirates, geleneksel yemeklerin bulunduğu yılbaşı menüsünü tüm kabin sınıflarında yolcularına ikram ediyor.

Kızarmış hindi ve Noel pastası gibi tatil spesiyallerini içeren özel yılbaşı yemekleri, Aralık ayında Emirates’in zengin menüsündeki yerini aldı. Bu özel menü, Aralık ayı boyunca Dubai'den Avustralya'ya, Avrupa'ya, ABD'ye ve Birleşik Krallık'a seyahat eden yolculara unutulmaz lezzetleri bir arada sunuyor. Küçük yolculara ayrıcalıklı hizmet Emirates, küçük yolcuların seyahat deneyiminden en iyi şekilde yararlanması için kızarmış hindi, tatlı patates püresi, havuç ve bezelyenin yanı sıra şeker kamışı içeren özel bir çocuk menüsü de hazırladı. Ayrıca, küçük yolculara özel çikolata taneleri de menüdeki yerini aldı.

Küçük yolcular yolculuklarına eşlik eden kartal Eric, fok balığı Silka, kirpi Abbott ve Koala Shane’den oluşan Emirates Fly With Me Animals’ın yeni yıla özel karakteri ren geyiği Eve ile de bu dönemde tanışabilecekler.

Ayrıca araba, bebek arabası veya karyolaya da asılabilen Travel Buddy (Seyahat Arkadaşı); hem oyuncak hem de battaniye olarak kullanılabilen Carry Buddy (Taşıma Arkadaşı), çocukların kendisini yaratıcı bir şekilde ifade etmesine imkân veren Manyetik Çizim Tahtası ve küçük yolculara arkadaşlık edecek yumuşak battaniye Cuddle Buddy (Sarılma Arkadaşım) ise Dubai ve diğer noktalardaki havalimanı bekleme salonlarında yer alıyor.

Emirates'in ödüllü uçak içi eğlence sistemi ice Digital Widescreen'de çocukların keyifli bir yolculuk geçirmesi için 40 çocuk kanalı içeren 2.500'ün üzerinde eğlence kanalı bulunuyor. Bu kanallarda Marvel filmleri, Star Wars serisi, Disney Klasikleri ve Roald Dahl kitaplarından uyarlanan filmler yer alıyor. Aralık ayına özel Evde Tek Başına, Elf, Çılgın Aile Yılbaşı Tatilinde ve Sihirli Oyuncaklar gibi tatil klasikleri de uçuş sırasında izlenebiliyor. 

Emirates’in muhteşem yılbaşı menüsü 

Economy Class’ta seyahat eden yolculara özel;
-yaban mersini suyu, patates püresi, tavuk sosis ve mevsim sebzeleri ile birlikte servis edilen sarma hindi
-zencefilli krema ile tatlandırılmış çikolatalı puding

First ve Business Class'ta seyahat eden yolculara özel;
-Marie Rose soslu, limon ve rezeneli haşlanmış jumbo karides 
-kestane, yaban mersini suyu, kabak püresi ve brüksel lahanasının yanı sıra hindi pastırması ve krema ile birlikte servis edilen sarma hindi
-Çikolatalı Puding, Çikolatalı ve Kestaneli Turta, Noel pastası gibi çeşitli tatlılar

Sadece First Class yolcularına özel;
-Yüzde 100 Valrhona Çikolatası'ndan yapılmış ve David Franco çikolatalarının mükemmelliğiyle harmanlanmış el yapımı lüks sıcak çikolata seçenekleri 



ANAMED’in “Çeperde, İstanbul Kara Surları” Sergisi 8 Ocak’a Kadar Uzatıldı

Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nin (ANAMED) 5. yüzyılda inşa edilen ve kente karakterini veren Kara Surlarının konu edildiği “ÇEPERDE, İstanbul Kara Suları” sergisi 8 Ocak 2017 tarihine kadar uzatıldı. Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED), “ÇEPERDE, İstanbul Kara Surları” sergisi 8 Ocak 2017 tarihine kadar uzatıldı. Sergi, 5. yüzyılda inşa edilmiş ve kente karakterini veren en önemli anıtlardan biri olarak kabul edilen İstanbul Kara Surları’nı konu ediyor. Küratörlüğünü Anadolu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü öğretim üyesi Figen Kıvılcım Çorakbaş’ın, tasarımını ise Yeşim Demir Pröhl’ün yaptığı sergide, 1600 yıllık tarihi boyunca kentin izlerini taşıyan çok katmanlı kültürel peyzaj gözler önüne seriliyor.  

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve Theodosios Surları olarak da adlandırılan sergide, surlar ve çevrelerindeki gündelik kent yaşamının yazılı ve görsel belgelerdeki izleri aranarak surların farklı tarihi dönemlerine tanıklık ediliyor. Sergi, surların kentin su sistemi ve yeşil alanlarıyla ilişkisine, surlarla bütünleşmiş ruhani ve dinsel hafızaya, surlar çevresinde yaşamış insanların hikâyelerine ve surları ziyaret etmiş kentlilerle gezginlerin anılarına tanıklık ediyor. 
“ÇEPERDE, İstanbul Kara Surları” sergisi, Kara Surları’nı ve surların gündelik hayattaki yansımalarını tartışmaya açmayı hedefliyor. Sergi için özel olarak hazırlanan 1/500 ölçekli, 13 m. uzunluğundaki maketle, ziyaretçilere İstanbul’u çevreleyen kara surlarının ölçeğini, konumunu ve çevresiyle olan ilişkisini gözlemleme fırsatı sunuluyor.

Sergi kapsamında, günümüzde surlar ve çevresinde hâlâ izi olan olay ve durumlardan  konum bilgisi tespit edilenler maket ve harita üzerinde işaretlenmiş olarak anlatılıyor. Seyyahların anı defterlerinden, anıtlar üzerine hazırlanmış bilimsel raporlara, tarihi fotoğraflardan, edebi eserlerde yer alan surlarla ilgili metinlere pek çok kaynaktan surların anıtsal ve sosyal değeri aktarılıyor. Sergi, 1453’ten beri savaşlara sahne olmamış bir savunma yapısının kent yaşamı içindeki varoluşunu incelerken, verilerin doğrusunu aramaktan çok, anıların, bakış açılarının ve temsillerin çoğulluğunu gösteriyor. Koç Üniversitesi’nin Beyoğlu’nda bulunan Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nde (ANAMED) açılan sergi, İstanbul Kara Surları hakkında az bilinenlere dikkat çekerek, ziyaretçileri İstanbul Kara Surları’nda şimdiki zamanın içinde var olan geçmişi keşfetmeye davet ediyor.

Geleneksel Yılbaşı Sofrası Kiva Bomonti’de Kuruluyor!

Geleneksel Anadolu mutfağının zengin lezzet yelpazesini İstanbul’a taşıyan ve her yörenin yemeklerini özüne sadık kalarak misafirlerine sunan Kiva, yeni yılın ilk anlarına lezzet katacak bir yılbaşı menüsü hazırladı. Şef Deniz Şahin’in özel reçeteleri ile hazırlanan zengin yılbaşı menüsünde, meze ve ara sıcakların yanı sıra kestane ve ciğerli iç pilav eşliğinde sunulan fırında hindi ve gece çorbası iddialı lezzetlerden. 

Beyin salatasından, Antakya usulü humusa, fellah köfteden, mercimek dondurma ve zeytinyağlı yaprak sarmaya kadar Anadolu’nun hemen her yöresinden çeşitli mezeler yılbaşı menüsünün başlangıçlarında yer alıyor. Tereyağlı yaprak ciğer, İzmir usulü ızgara kokoreç ve pastırmalı muska böreğinden oluşan ara sıcakların ardından misafirlere,  kestane ve ciğerli iç pilav eşliğinde hazırlanan fırında hindi ana yemek olarak sunulacak. Gecenin ilerleyen saatlerinde Maraş usulü paça çorbası ikram edecek olan Kiva, eski İstanbul meyhanelerinden ilham alan atmosferi ile misafirlerine farklı bir yeni yıl kutlaması vadediyor.   

Safran, Zeytin ve Paprika isimli 3 ayrı bölüme sahip Kiva, aileleri ve sevdikleri ile beraber yılbaşı akşamını geçirmek isteyen misafirlerini grup olarak bu ayrı odalarda ağırlayabilecek. Kiva’nın giriş katında bulunan geniş Kış Bahçesi’nde ise misafirler meyhane konseptini birebir yansıtan sade ve konforlu bir atmosferde yemeklerinin keyfini çıkarabilecekler. 
Yılbaşı keyfini Kiva Bomonti’de yaşamak isteyenler 0212 2962008 numaralı telefondan rezervasyon yaptırabilirler.

KİVA BOMONTİ YILBAŞI MENÜSÜ
Mezeler
Cevizli Patlıcan Salatası
Beyin Salatası
Haydari
Kış Ezmesi
Antakya Usulü Humus
Fellah Köfte
Közlenmiş Kapya Biber ve Patlıcanlı Meze
Mercimek Dondurma
Acılı Yoğurt Atom
Nar Ekşisi Soslu Cevizli Roka Salatası
Narlı Zahter Piyazı
Zeytinyağlı Yaprak Sarma
Ara Sıcak
Tereyağlı Yaprak Ciğer
İzmir Usulü Izgara Kokareç
Pastırmalı Muska Böreği
Ana Yemek
Kestane ve Ciğerli İç Pilav Eşliğinde Fırında Hindi
Tatlı
Kaymaklı Ayva Tatlısı
Gece Çorbası
Maraş Usulü Paça Çorbası
İçecekler
Limitsiz Rakı, Bira, Kırmızı Şarap ve Beyaz Şarap
Limitsiz Kahve ve Çay İkramı

280 TL (Kişi Başı/ KDV Dahil)

Çırağan Sarayı’nda İhtişam Dolu Noel ve Yılbaşı Kutlamaları

2017’ye adım adım yaklaşırken Çırağan Sarayı bu yıl da ihtişamlı atmosferinde birbirinden şahane Noel ve Yılbaşı aktiviteleri ile yeni yılı tüm görkemiyle karşılıyor. İşte Saray’dan Aralık ayı boyunca Noel ve Yeni Yıl’a özel unutulmayacak keyif dolu aktiviteler:

Yılbaşı Ruhunu Yansıtan Brunchlar ve Akşamüstü Çay Saatleri
Aralık ayı boyunca her Pazar Noel ve Yeni Yıl ruhunu dekorasyonu ve özel lezzetleriyle yansıtacak brunch Laledan Restoran’da Boğaz manzarasına karşı sunuluyor. 12:00-16:00 saatleri arasında sunulacak brunch kişi başı 230 TL.
İstanbul’un en gözde pasta ve çikolata cenneti Gazebo Lounge, Yeni Yıl neşesini piyano melodileri eşliğinde yaşatarak 25 Aralık 2016 tarihine kadar her gün yeni yıla özel sürpriz lezzetlerle hazırlanan Akşamüstü Çayları’nda misafirlerini ağırlamayı bekliyor. 15:00-17:00 arasında sunulacak akşamüstü çayları kişi başı 120 TL.

Noel’e Özel Akşam Yemeği; 24 ve 25 Aralık 2016
Tarihi Çırağan Sarayı'nın birinci katındaki özel dekorasyonu ve Boğaz manzarasıyla fark yaratan Tuğra Restoran, 24 ve 25 Aralık 2016 tarihlerinde Noel konseptine uygun leziz menüsü ile Noel ruhunu görkemli atmosferinde sunacak. Bu özel menünün kişi başı fiyatı, içecekler hariç 600 TL.

Gala Yemeği Tuğra Restoran’da; 31 Aralık 2016
Yeni yıla Çırağan Sarayı’nın ışıltısı ve görkemi ile girmek isteyenleri Sultanlara layık lezzetler bekliyor. Tuğra Restoran’da 31 Aralık 2016 akşamı Gala Yemeği’nde sunulacak iddialı lezzetler bir kadeh hoş geldin içeceği dahil kişi başı 800 TL. 

Saray’dan Odaya Özel Yılbaşı Yemeği; 31 Aralık 2016
2017’ye Çırağan Sarayı’nda konaklayarak girmek isteyen misafirler, Yılbaşı gecesi Saray lezzetlerini odalarındaki özel kutlama ile tadabilecekler. Bu geceye özel sunumlarla ve servisle hazırlanan iki kişilik akşam yemeği bir şişe şampanya eşliğinde 1.200 TL. 

Yeni Yıl’a Brunch Eşliğinde Merhaba; 1 Ocak 2017
1 Ocak 2017 Pazar günü Laledan Restoranın 300’den fazla çeşit ile hazırlanan Yeni Yıl’a özel zengin brunch’ı misafirlere lezzet ve ihtişam sunuyor. 12:00 - 16:00 saatleri arası gerçekleşecek özel Yeni Yıl Brunch’ı kişi başı 250 TL.
Rezervasyon için (0212) 236 73 33 veya diningreservations.ciraganpalace@kempinski.com

Çırağan Sarayı’nda Noel ve Yılbaşı Konaklama Paketleri
Noel Konaklama Paketi
Tarihi bir Saray’da unutulmaz anılarla Noel’i ihtişamlı bir odada sevdikleriyle kutlamak isteyenler cazip bir konaklama paketi* ile bu deneyimi yaşayabilecekler.
o Lüks odalarda 3 gece konaklama 
o Konaklama süresince Boğaz manzaralı Laledan Restoran’da her gün açık büfe kahvaltı 
o Gazebo Lounge’da Noel’e özel lezzetlerle sunulacak Akşamüstü Çay Saati (konaklama süresince bir defa)
o Sarayın imza restoranı Tuğra’da Noel Akşam Yemeği (24 ya da 25 Aralık)

*KDV hariç 1.250 Euro’dan başlayan fiyatlarla. 

 Yeni Yıl Konaklama Paketi 
Dünya çapındaki bilinirliği ve hizmet kalitesiyle Çırağan Palace Kempinski İstanbul’da 2017’ye muhteşem bir başlangıç yapmak isteyenleri özel konaklama paketleri* bekliyor. 
o Lüks odalarda 2 gece veya 4 gece konaklama seçenekleri
o Konaklama süresince Boğaz manzaralı Laledan Restoran’da her gün açık büfe kahvaltı 
o Tuğra Restoran’da Sultanlara layık iki kişilik Yeni Yıl Gala Yemeği  
o 1 Ocak 2017’de Laledan Restoran’da sunulacak özel Yeni Yıl Brunch’ı 

*2 gecelik Yeni Yıl konaklama paketi KDV hariç 1.200 Euro’dan başlayan fiyatlarla. 4 gecelik Yeni Yıl konaklama paketi KDV hariç 1.850 Euro’dan başlayan fiyatlarla. Noel ve Yeni Yıl konaklama paketleri başka paketlerle birleştirilemez ve grup rezervasyonları için geçerli değildir.
Rezervasyon için 0(212) 326 45 00 veya reservationoffice.ciraganpalace@kempinski.com 

Ayrıca Çırağan Sarayı’nın görkemli lobisini süsleyen, misafirlerin yeni yıl dileklerini kendilerine döndürebilmeleri için 20.000 adet kristalle bezenen özel Yeni Yıl Ağacı 2017’ye umut saçıyor! 
Özenle hazırlanan bu 5 metrelik dev yılbaşı ağacı ilhamını adını Farsça "ışık" kelimesinden alan Çırağan Sarayı'ndan ve onun büyülü ortamından, ev sahipliği yaptığı aşk hikayelerinden ve eşsiz anılardan alıyor. Bu umut dolu özel ağacın görüntüleri için tıklayın: 

NIKE, Maraton rekoru kırmayı amaçlayan Breakıng2 projesini tanıttı

Nike, inovasyon temelli ürünleri ve her zaman kendini geçmeye dayalı spor anlayışını duyurduğu Breaking2 projesi ile maraton rekorunu 2 saatin altına indirmeyi hedefliyor. 3 özel atlet ve onlara eşlik eden biyomekanik, koçluk, tasarım, mühendislik, malzeme geliştirme, beslenme, spor psikolojisi ve fizyoloji alanında uzman bir takımdan oluşan Breaking2, koşu tarihini yeniden yazmaya hazırlanıyor.

Tüm cesur hayaller gibi Breaking2’nin de güçlü bir hedefi var: İki saatin altında bir maraton koşabilmek. Birçok kişi bu zamanın imkansız olduğunu düşünüyor. Bunun için erkeklerde maraton dünya rekoru olan 2:02:57 süresini yüzde 3 oranında azaltmak gerekiyor. Bu meydan okumada Nike, atletlere imkansızı başarma ve sporun geleceğini hayal etme fırsatı sunuyor.Maraton süresini iki saatin altına indirebilmek için Nike, farklı alanlardaki uzman bilim adamlarından ve profesyonel atletlerden oluşan bir takım oluşturdu. Breaking2 adındaki takım ile Nike, imkansıza ulaşmaya hazırlanıyor.



1954'te, Sir Roger Bannister ilk kez dört dakikada bir mil koşmayı başardı. Bannister, sadece bir rekor kırmadı, aynı zamanda atletlerin neler yapabileceklerini yeniden tanımladı ve onlara ilham verdi. Bu harika hikaye, insanların imkansız bir hedefe olan inançlarının gerçeğe dönüşebileceğini kanıtlıyor. Nike'ın kurucu ortağı ve efsanevi koşu koçu Bill Bowerman'ın söylediği gibi "Koşmanın asıl amacı yarışı kazanmak değil, insanın sınırlarını test etmesidir." Breaking2 da temelinde bir maratondan daha fazlasını kapsıyor.

Korkusuz koşu takımı
İki saatin altında bir sürede maratonu bitirmek, 26.2 mil uzunluğundaki yarışta her yedi saniyede daha iyi bir zamana ulaşmayı gerektirir. Dünyanın en iyi koşucuları için bile bu büyük bir sıçrama. Nike, mücadelede mükemmel donanımlı (ve üstesinden gelmek için cesur olan) üç seçkin atletin belirlenmesi için önemli bir zaman harcadı. Kenya'dan Eliud Kipchoge, Etiyopya'dan Lelisa Desisa ve Eritre'den Zersenay Tadese, imkansızlığa teşebbüs etmek ve iki saatlik maraton süresini koşmak için sıraya dizildi. Bu koşucular bilinmeyenlerden korkmuyorlar aksine üstüne gidiyor.

Sporcular Eliud Kipchoge, Lelisa Desisa ve Zersenay Tadese, iki saatin altında maraton koşarak imkansızı başarma girişiminde bulunmak için Nike tarafından seçildi. Bu atletler bilinmeyenlerden korkmuyor, aksine cesaretleriyle imkansıza doğru koşuyor. Breaking2 projesinde her zamankinden daha hızlı olmak için, her saniye, yol ve şartlar titizlikle hesaplanarak, en uygun hale getirildi. İki saatin altına inmeyi hedefleyen bu maraton denemesinin tarihi ve yeri gelecek yıl açıklanacak.

Son teknolojiye sahip ürünler
Mükemmel yarışı koşmak için sporcular her zaman en yenilikçi ürünlere ihtiyaç duyuyor. Bu, Breaking2 girişiminin kritik noktalarından biri ve Nike bu noktada rakipsiz performans avantajları sağıyor. Yıllar süren kapsamlı araştırma ve geliştirmenin ardından Breaking2, her koşucunun en iyi performansı göstermesi için geliştirilen üstün inovasyon sistemini sunmaya hazırlanıyor.