21 Mayıs 2021 Cuma

Villa Kiralamalarda En Popüler Yerler Kaş, Fethiye, Bodrum Oldu

4 bini aşkın kiralık villa seçeneği ile Türkiye'nin en büyük villa kiralama platformu TatildeKirala, 2021 yılının ilk yarısında en çok tercih edilenlerini açıkladı. Bu yıl villa kiralayanların tercihi yine Kaş, Fethiye, Bodrum, Belek ve Marmaris oldu. Bu yıl en çok rezervasyon alınan dönem ise bayramın da etkisiyle 17-24 Temmuz olarak gerçekleşti.


Yeni nesil tekne ve villa kiralama platformu TatildeKirala.com, üyelerinin tercihlerine göre tatil trendlerini açıkladı. Her yıl olduğu gibi bu yılda kiralık villalar için tercih edilen bölgeler Kaş, Fethiye, Bodrum, Belek ve Marmaris oldu. Temmuz ve Ağustos aylarının yüzde 95’in üzerinde bir dolulukla geçtiğini belirten Tatildekirala CEO’su Ruşen Mat, bu yıl en çok rezervasyon alınan dönemin bayramın da etkisiyle 17-24 Temmuz tarihleri olduğuna dikkat çekti. Mat, en çok aranan villa tiplerinin ise sırasıyla özel havuzlu villalar, büyük bahçeli villalar ve kalabalık ailelere uygun 3 ve üzeri odaya sahip villalar olduğunu söyledi.

Çocuklu aileler bahçeli ve çocuk havuzlu villalara yöneldi

Mat, TatildeKirala.com üyelerinin diğer tercihlerini ise şöyle özetledi: “Önceki yıllarda ortak havuzlu villalar da çok iyi doluluk oranlarına sahipken pandemi sonrasında özellikle özel havuzlu ve oyun odasına sahip villalar diğerlerine göre çok daha fazla tercih ediliyor. Pandemiyle birlikte özellikle büyük şehirlerde yaşayan ve çocuklarına çok fazla imkan sunamayan aileler biraz olsun nefes alabilmek adına villalarımızı çok daha fazla tercih etmeye başladı. Bu da villa tercihlerini etkiledi. Çocuklu aileler bahçeli, denize yakın, çocuk havuzlu, salıncaklı, kaydıraklı ya da oyun odalı villaları tercih ediyor.. Çocuklu aileler daha çok tek katlı ve merdivensiz villalarda konaklamak istiyor. Bunun dışında villa kiralamak isteyenler denize, markete ve restoranlara yakın, izole olan, güvenilir bölgede yer alan, sosyal aktivitelere yakın yerler çok daha fazla tercih ediliyor.”

En uzun konaklama 90 gün oldu

Yaz dönemi için minimum konaklama süresinin 5 gece olduğunu söyleyen Mat, şu bilgileri verdi: “7 gecelik konaklamalar toplam konaklamaların %50’sini oluşturuyor. 7 geceden daha uzun süreli konaklamalar da yine çok tercih ediliyor. Bugüne kadar platformumuz üzerinden gerçekleşen en uzun konaklama 90 gün olarak gerçekleşti. En kalabalık rezervasyona baktığımızda ise Bodrum’da bir villamız 22 kişi ile en kalabalık misafir sayısına ulaştı.”

Villa kiralama sektöründe büyüme devam edecek 

Pandemi sonrası Sapanca’nın yıldızının parladığını anlatan Tatildekirala CEO’su Ruşen Mat, bu dönemde İstanbul’da bulunan villaların da sıkça rezervasyon almaya başladığını belirtti.  Mat, 2020 Haziran’da bir önceki yılın aynı dönemine göre Google trends aramalarını incelendiklerinde 4 katlık bir artış gözlemlediklerini, bu durumun tatildekirala.com üzerinden yapılan işlemlere 5 kat olarak yansıdığının altını çizdi. Mat, “Geçen yıl yaşanan büyümenin üzerine %90’lık bir büyüme daha gerçekleşti. Villa kiralama sektörünün geçtiğimiz yıl önemli bir kırılma yaşadığını ve geçen yıl yaşanan hacim artışının artık bir baz oluşturacağını ve büyümenin devam edeceğini düşünüyoruz” dedi. 


YAZ TATİLİNE ÇIKACAK ÇOCUKLAR İÇİN EBEVEYNLERE 8 ONLINE GÜVENLİK UYARISI

Covid-19 kısıtlamaları nedeniyle bu yaz çocuklar zamanlarının büyük bir bölümünü evde geçirecek. Bu nedenle çocukların oyun konsolu, telefon ve tablet ile oyun oynamaya daha çok yöneleceğini belirten Bitdefender Türkiye Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, online oyunlar nedeniyle çocukların maruz kalabilecekleri risklere dikkat çekerek ebeveynlere 8 önemli uyarıda bulunuyor.



Çocuklar Covid-19 kısıtlamaları nedeniyle bu yıl yaz tatilinde online oyunlarla daha fazla zaman geçirecek. Ancak bu nedenle çocukların geç vakitlere kadar odasına kapanıp oyun oynamasının, oyunlarda tanıştıkları yabancılarla iletişimlerinin ve kişisel bilgilerinin güvenliğinin denetlenmesi gerektiğini belirten Bitdefender Türkiye Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, ebeveynlere 8 uyarıda bulunuyor.

1. İndirilen uygulamaları sıkı bir şekilde kontrol edin. Ebeveynlerin, çocukların indirdiği ve kullandığı her uygulamayı denetlemesi gerekiyor. Bir uygulamanın App Store’da veya Google Play’de üst sıralarda yer alması, o uygulamanın güvenli olduğu anlamına gelmemektedir. Uygulamanın ebeveyn denetimi içerip içermediği, hangi yaş grubuna uygun olduğu ve hangi bilgilere erişim sağladığı bu denetlemeyi gerçekleştirirken dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardır. Uygulama kamera ve mikrofona erişim istiyorsa, bunun gerçekten oyun içerisinde gerekli olup olmadığını, gerekli değil ise kapatılması gerektiği bilinmesi gerekiyor. Eğer kameraya erişim gerekli ise, kameraya sadece uygulama kullanılırken erişim sağlama izni verilmelidir.

2. Siber güvenlik hakkında çocuğunuzu bilgilendirin. Ailelerin, çocuklarıyla siber güvenliğin neden önemli olduğu konusunda açık bir konuşma yapması gerekiyor. Aileler, çeşitli bağlantıların cihazlara zarar verebileceği ve siber güvenliği ihlal edebileceği konusunda çocukları bilinçlendirmeliler. Bu konuşmayı yaparken çocukları korkutmamak önemlidir çünkü çocuk, herhangi bir sorun ile karşılaştığında bunu ailesi ile açık bir şekilde paylaşmalıdır. Örneğin, çocuğu veya başkalarını rahatsız edecek bir durum yaşanıyorsa, herhangi bir zorbalık söz konusuyla, biri çocuktan fotoğraf göndermesini istiyorsa veya cinsel içerikli bir durum varsa doğrudan size anlatmaları gerektiğini söylemelisiniz.

3. Çocukların açık alanda oynamalarını sağlayın. Ebeveynler, gündemleri yoğunken, iş ve çocukların sorumlulukları arasında koşuştururken, çocuklarının kendi odalarında kapalı kapılar ardında tehlikeli olabilecek yabancılarla oyun oynuyor olabilecekleri gerçeğini unutabiliyorlar. Bu nedenle ebeveynler, oturma odası gibi açık bir alana oyun sistemlerini kurmalılar ve bu sayede neler olup bittiğini göz önünde bulundurabilirler.

4. Avatar kullanmaya teşvik edin. Çocukların, oyun oynarken kendi adlarını kullanmamaları da oldukça önemli. Ayrıca çocuklar, ev adreslerini vermemeli veya doğum günü bilgilerini başkalarıyla paylaşmamalılar. Bununla birlikte asla tanımadıkları insanlara kendi fotoğraflarını da göndermemeliler. Oyunda fotoğraf kullanılması gerekiyorsa, çoğu çocuğun aşina olduğu avatarlar kullanılmalıdır. Genel bir kural olarak, çocuklarınıza mümkün olduğunca az bilgi vermenin her zaman daha iyi olduğunu anlatmalısınız.

5. İki faktörlü kimlik doğrulama kullanın. Birçok kişi, oyun sistemlerinin iki faktörlü kimlik doğrulaması (2FA) sunduğunun farkında değil ancak önde gelen oyun konsollarının çoğu bu özelliğe sahiptir. 2FA, en bilinen yönüyle hesaplara erişim için kişiye tek seferlik PIN kodu yollanmasıdır. Kısacası 2FA, oturum açma işlemlerini daha güvenli hale getirmek için kullanıcıya ikinci bir güvenlik katmanı sunar. Aynı zamanda birçok siber suçluyu da savuşturur, çünkü tanınmayan biri bir cihaza erişim sağlamaya çalıştığında, 2FA sistemi erişim hakları olmayan birinin sisteme girmeye çalıştığına dair bir bildirim gönderir.

6. Ebeveyn kontrolü içeren bir güvenlik yazılımı kullanın. Çocuğunuzun oyun oynarken güvende kalabilmesini sağlamak için çevrimiçi aktivitelerini izleyebileceğiniz ebeveyn kontrolü içeren bir güvenlik çözümü edinin. Bitdefender Ebeveyn Kontrolü, uygunsuz içerikleri engeller, internet erişimini belli saatlerle kısıtlar ve ebeveynlere çocuklarının çevrimiçi aktivitelerini uzaktan görüntüleme imkanı sunar. Bitdefender Internet Security ve Bitdefender Total Security ürünlerinin içerisinde yer alan Bitdefender Ebeveyn Kontrolü aynı zamanda bağımsız bir uygulama olarak da mevcuttur.

7. Her hesap ve cihaz için farklı ve benzersiz parolalar oluşturun. Çocuklar oyun konsol sistemlerinden, tablete, tabletten telefona kadar birçok cihaz üzerinden oyun oynayabilir. Her bir cihaza ve oyuna girişi için farklı şifreler kullanılması gerekiyor. Zayıf parolalar siber suçlular tarafından rahatlıkla kırılabilir ve bu durum başka kişisel bilgilerin, kötü niyetli kişilerin eline geçmesine neden olabilir.

8. Belirli aralıklarla uygulama temizliği yapın. Telefon ve tablette oyun oynayan çocuklar, farklı birçok uygulama ve oyunu cihaza indirebilirler. Bu nedenle belirli aralıklarla kullanılmayan uygulamaların silinmesi gerekiyor. Bu sayede hem cihazda depolama alanı açılabilir hem de arka planda çalışarak veri toplayan ya da şarjı tüketen uygulamalara engel olunabilir.


UYKU SORUNU YAŞAYANLARIN ORANI DÖRTTE BİRE ÇIKTI

Dünya genelinde, koronavirüsün etkisi azalmaya başlasa da uyku sorunlarında artış yaşanmaya devam ediyor. Konuyla ilgili yapılan araştırmalar, uyku sorunu yaşayanların oranın altıda birden dörtte bire çıktığını ortaya koyuyor. Ayrıca, araştırma annelerin, azınlık grupların ve kritik işlerde çalışanların uyku problemiyle daha fazla karşı karşıya kaldığı belirtiyor. Aynı zamanda, Türkiye’de yapılan araştırmalarda da kendini sürekli yorgun ve bitkin hissedenlerin oranı nisan 2020’de yüzde 39’ken, 2021 nisan ayında bu oran yüzde 65’e çıktı. 


İNSANLARIN YÜZDE 44’İ HAYATINDAN MEMNUN DEĞİL 
Koronavirüs; yaygın fiziksel sağlık problemlerinin yanı sıra bireyde stres, anksiyete, depresyon ve uyku bozukluğuna neden oluyor. Son bir yıldır pandemi süreci ile mücadele etmek, insanların alışkanlıklarında, ilişkilerindeki, ruh hallerindeki ve sosyal hayattaki değişimi de beraberinde getiriyor. Bu anlamda, yapılan araştırmalarda 2020 nisan ayında yaşamından memnun olanların oranı yüzde 60’ken, 2021 yılının aynı ayında bu oran yüzde 44’e düştü.

KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ ÜRÜNLER PİYASADA DAHA ÇOK YER BULACAK
Yeterli ve kaliteli uykunun önemine vurgu yapan İşbir Yatak Genel Müdürü Ahmet Tokeri, “Sürekli vurgusunu yaptığımız uyku sağlığı, dünyada ve ülkemizde yapılan uyku araştırmalarıyla da her geçen gün destekleniyor. Evlerde geçirilen sürelerin artması ile kişiler gün içerisinde daha az hareket ediyor. Uzmanlarda, konuyla ilgili olarak 7 saatten az uykunun kişinin gün içerisindeki tüm faaliyetlerini olumsuz etkilediğini söylüyor. İçerisinde bulunduğumuz bu süreç gösteriyor ki, artık yatağın insan yaşamındaki kalitesi gün geçtikçe daha da anlaşılır hale geldi” dedi.

Sürdürülebilirlik politikalarının, müşteri odaklı pazarlama ve dijitalleşmenin giderek daha önemli hale geldiğine dikkat çeken Tokeri, “Hijyen hassasiyetindeki ve uyku kalitesi arayışlarındaki artış yatak ve uyku kültürünü geliştiriyor. Artık, bağışıklık sistemi ve uyku arasındaki bağ tüketiciler tarafından da çok daha iyi algılandı. Pandemi süreci ile bu süreç daha da hızlandı. Sektör, artık bu noktada başka bir yöne doğru kaymaya başladı. Bu anlamda, kişiler daha seçici hale geldikçe sektörümüz daha da kişiselleştirilmiş ürünleri tüketicilerine sunacak ve perakende mağazalar da deneyim merkezlerine dönüşmeye devam edecek” diye konuştu.

Türk Modası Benim hareketi güçlenerek büyüyor

Trendyol, Moda Tasarımcıları Derneği (MTD) iş birliğinde geçtiğimiz yıl dijitalde başlattığı Türk Modası Benim hareketi ile tasarımcıların yanında olmaya devam ediyor. MTD üyesi 40 tasarımcının yer aldığı hareket kapsamında eğitim, pazarlama ve finansman desteğini sürdüren Trendyol, Türk Modası Benim Butiği üzerinden renkli ve özgün tasarımları milyonlarca modaseverlerle bir araya getiriyor.


Moda Tasarımcıları Derneği (MTD) ile ‘Türk Modası Benim’ hareketini geçtiğimiz yıl dijitalde başlatan Trendyol, teknoloji, eğitim, pazarlama ve finansman gücüyle Türk tasarımcıları desteklemeye devam ediyor. MTD tasarımcılarını ilk defa toplu olarak tek bir platformda ulaşılır kılan Türk Modası Benim hareketi ile sektörün pandemi döneminden güçlenerek çıkması hedefleniyor.

Türk Modası Benim hareketi yeni tasarımcıların dahil olmasıyla her geçen gün büyüyor. Harekete katılan tasarımcılar Trendyol’un ücretsiz eğitimleriyle e-ticaret operasyonları, satış arttırma yolları ve müşteri memnuniyetini yükseltme gibi birçok farklı konuda gelişim olanağı buluyor. Trendyol aynı zamanda tasarımcıların sorularını da gerçekleştirdiği canlı yayınlar aracılığıyla yanıtlıyor. Hareket kapsamında güçlü pazarlama iletişimi desteği de sunan Trendyol, tasarımcıları Türkiye'nin dört bir yanındaki milyonlarca modaseverle buluşturuyor.

Tasarımcılar ‘Türk Modası Benim Butiği’nde buluşuyor 
Aralarında Deniz Marşan, Arzu Kaprol, Mehtap Elaidi, Nihan Peker, Özlem Kaya, Özlem Süer, Selma Çilek, Tanju Babacan, Niyazi Erdoğan ve Tuvana Büyükçınar’ın da yer aldığı MTD üyesi 40 tasarımcının renkli ve özgün tasarımlarına Trendyol’un Türk Modası Benim Butiği’nden ulaşılabiliyor.

SunExpress, İzmir’i dünyaya tanıtacak ‘Visit İzmir’ projesine sponsor oldu

SunExpress, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Vakfı ortak çalışmasıyla İzmir’i, dünyanın dört bir yanına tanıtmak amacıyla hayata geçirilecek ‘Visit İzmir’ mobil uygulamasına platinum sponsor oldu


Proje kapsamında şehri ziyaret eden turistler, uygulamayı akıllı cihazlarına indirerek gastronomiden önemli tarihi ve kültürel miraslarına, konaklama alternatiflerinden gezi rotalarına toplamda 11 farklı kategoride İzmir’in 2000’den fazla cazibe merkezi hakkında tüm bilgilere ulaşabilecek.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer: “Başka bir turizm mümkün anlayışımızın bir örneği olan bu yenilikçi çalışma, şehirdeki tüm kurumların vizyon ortaklığının bir sonucu. Turizmin dünya genelinde dijitalleştiği ve küçük ölçekli turizmin yaygınlaştığı pandemi sürecinde önemli bir adım attık. İzmir dijital turizm altyapısını tamamlayan ilk şehir oldu. 

Visit İzmir sayesinde turistler, İzmir’in 30 ilçesinde, 12 ay boyunca farklı noktaları ziyaret edebilecek. Şehrin az bilinen yüzlerce cazibe noktasına kolayca erişerek turizm sektörünün ve esnafımızın ekonomisini büyütecek. Bu proje, İzmir Vakfı tarafından hazırlanan İzmir Turizm Tanıtım Stratejisi’nin ilk önemli adımı niteliğinde. Proje kapsamında, Vakfımız İzmir Kalkınma Ajansı ile birlikte kırk uzmanın desteğini alarak bir yıl süreyle çalıştı. Projeye ortak olan SunExpress, ortak süreç boyunca bizleri destekledi. Bu vesileyle SunExpress’e, projenin paydaşı olan diğer kurumlara ve İzmir Vakfı’nın tüm üyelerine teşekkür ediyorum,” dedi.

SunExpress CEO’su Max Kownatzki, “Türk turizm taşımacılığının belkemiği olarak amacımız, dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere, zengin tarihi ve kültürel mirasları ve eşsiz doğasıyla İzmir’in güven içinde tatillerini yapabilecekleri bir destinasyon olduğunu göstermek. İzmir’i hem iç hem dış hatlarda tarifeli direkt seferlerle en fazla destinasyona bağlayan hava yolu olarak, Türkiye ve Ege turizmine desteğimizi artırarak sürdüreceğiz” dedi. 

Visit İzmir’i keşfetmek isteyen misafirler www.visitizmir.org web sitesini ziyaret edebilir ya da IOS ve Android akıllı cihazları üzerinden mobil uygulamayı indirebilirler.


Emirates ve Flydubai, Stratejik Ortaklığını Yeniden Devreye Soktu

Emirates ve flydubai, Stratejik Ortaklığın Yeniden Devreye Girmesiyle Beraber Yolcular İçin Daha Fazla Seçenek Sunarak Dubai Bağlantılarını Güçlendiriyor. Ortak uçuş ağı, Mayıs ayı sonuna kadar 168 yolcu uçuş noktasına ulaşacak.Eylül 2020’den bu yana yaklaşık 500.000 yolcu yeniden devreye giren ortaklık kapsamında seyahat etti. Emirates ve flydubai, Mayıs ayı sonuna kadar 168 uçuş noktasına ulaşması beklenen ortak uçuş ağı genelinde, yolcular için daha fazla kolaylık, seçenek ve sorunsuz bağlantı imkanını yeniden sunma taahhüdünü yerine getiriyor.


Stratejik uçuş ortaklığının yeniden hayata geçtiği Eylül 2020’den bu yana, yaklaşık 500.000 yolcu Emirates-flydubai ortak uçuş ağında seyahat ederek tek bir biletle optimize edilmiş uçuş tarifelerinden, Dubai üzerinden bağlantı ve bagaj transferleri avantajından yararlandılar. En çok ortak uçuş rezervasyonu yapılan noktalar arasında Kabul, Katmandu, Kiev, Maldivler ve Zanzibar yer alıyor.

Emirates'in Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Şeyh Ahmed bin Saeed Al Maktoum şunları söyledi: “Emirates ve flydubai ortaklığı, Dubai’ye veya Dubai üzerinden seyahat eden yolculara kapsamlı bir global uçuş ağında daha iyi bağlantı imkanları sunmak için istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ediyor.”

Şeyh Ahmed bin Saeed Al Maktoum ekledi: “Yolcu hacminde güçlü bir artış görüyoruz ve hizmetleri yeni uçuş noktalarına taşıyarak ortaklığı bir üst seviyeye çıkarmaktan heyecan duyuyoruz. Emirates ve flydubai arasındaki bu yakın iş birliği, ticaret, eğlence ve havacılık merkezi konumunda olan Dubai’yi avantajlı hale getiriyor. Dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri güvenli bir şekilde ağırlamaya devam eden Dubai, gelişmiş bağlantı imkanı ve her iki havayolunun ortak uçuş ağı üzerinden seyahat imkanı sunuyor. Her iki havayolunun da, iyileşmeye giden yolu planlarken uçuş ağlarını daha da iyisine ulaşmak için yeniden inşa edeceğinden eminiz.”

Emirates yolcuları, 56 flydubai uçuş noktasına gerçekleştirilecek ortak uçuşlarda seyahat edebilecek, flydubai yolcuları ise 82 Emirates uçuş noktasından dilediklerini seçebilecekler. Yolcular ayrıca her iki havayolunun da hizmet verdiği 30 uçuş noktasının genelini kapsayan gelişmiş bir uçuş tarifesinden yararlanabilecekler. flydubai kısa bir süre önce Rusya’da 12, İran’da 5 şehrin yanı sıra Gürcistan, Türkiye ve Karadağ’daki dönemsel noktalara  uçuşların yeniden başlayacağını duyurdu ve önümüzdeki aylarda ülkeler ticaret ve turizm için sınırlarını açtıkça daha fazla uçuş noktasının  duyurulması bekleniyor. 

Her iki havayolu da, aşağıdaki 16 ülkenin daha ülkeye girişte karantina şartı olmadan uluslararası turizm için açılmasıyla birlikte uçuş tarifelerini çeşitlendiriyor: Arnavutluk, Ermenistan, Azerbaycan, Belarus, Bosna, Bulgaristan, Hırvatistan, Cibuti, Finlandiya, Gürcistan, Kırgızistan, Romanya, Sırbistan, Tanzanya, Ukrayna ve Özbekistan.*

Daha Sorunsuz, Kolay Ve Güvenli Yolculuk

21 Mayıs’tan itibaren, Emirates yolcuları gelişmiş uçuş tarifeleri ve Terminal 3’ten 22 flydubai uçuş noktasına bağlantı uçuşlarıyla daha da iyi bir deneyime sahip olacaklar. Uçuş noktaları arasında diğerlerinin yanı sıra Basra, Belgrad, Bükreş, Kiev, Odesa, Prag, Salalah, Sofya ve Zanzibar yer alıyor. Emirates ve flydubai, kendi markalaarının seyahat deneyimleri ve uçak içi hizmetlerini sunarken, yolcuların ve çalışanların yerde ve havada sağlığına ve güvenliğine öncelik veriyor. Her iki havayolu da seyahat boyunca kapsamlı biyolojik tedbirler uygulamaktadır. Bu tedbirler arasında, çok sayıda diğer protokolün yanı sıra, uçuşlarda gelişmiş temizlik ve son teknoloji HEPA filtreler yer alıyor. Her iki havayolunda kabin ekibinin ve pilotların büyük bir kısmı da tamamen aşılanmıştır.

Varış noktalarına Dubai üzerinden aktarma yapan yolcular, Emirates’in Terminal 3 ve flydubai’nin Terminal 2’deki operasyonları arasında bağlantı sürelerinin azalmasıyla, sorunsuz ve kolay bir aktarma deneyimine kavuşuyorlar. Yolcu Sadakat Programı Avantajları – Yolcular İçin Daha Fazla Seçenek Emirates ve flydubai’nin ortak sadakat programı Emirates Skywards, büyümeye devam ediyor. Emirates Skywards yolcu sadakat programındaki, Silver, Gold ve Platinum üyelerinin Statü Geçerlilik Sürelerini 2022 yılına kadar uzatıyor. 

Tüm Skywards Millerinin geçerliliği de 31 Ağustos 2021'e kadar uzatılmıştır. Böylece Skywards üyelerine kapsamlı bir uçuş ve iş ortağı ödülü yelpazesinin yanı sıra başka ayrıcalıklardan yararlanmaları için daha fazla fırsat sunulmuştur. Ayrıca, Emirates Skywards, üyelere 30 Aralık 2021 tarihine kadar yapılacak seyahatler için 30 Haziran’a kadar rezerve edilen tüm Emirates ve flydubai uçuşlarında ekstra Statü Mili kazanma şansı veriyor. *Yolculara herhangi bir seyahat planı yapmadan önce her bir destinasyon için uygunluk kriterlerini ve özel giriş şartlarını kontrol etmeleri tavsiye edilmektedir. 


20 Mayıs 2021 Perşembe

Yaza Fit Girmenin 8 Altın Kuralı 

Pandemi ve soğuk havalar derken, sedanter (düzensiz fiziksel aktivite veya fiziksel aktivitenin olmadığı durum) yaşam tarzıyla geçirilen bir kış sonrasında, yaza girerken birkaç kilo fazlalık canınızı sıkmasın. Yaşam tarzınızda ve beslenmenizde yapacağınız küçük değişiklikler ile fazlalıklardan kurtulup, yaza fit girmek mümkün.Kilo almanın asıl sebebinin, hareketsizlik ve düzensiz beslenme alışkanlığı olduğunun altını çizen Diyetisyen İrem Çelik, şunları söyledi:  “Kış aylarında, gerek soğuktan gerekse pandemi sebebiyle gelen kısıtlamalar doğrultusunda, sedanter bir yaşam geçirdik. Evde olduğumuz bu dönemde, kontrol edilemeyen porsiyonlar, beslenme saatlerinin düzenli olmayışı, geceleri ‘’atıştırıp yatmak’’ ve gün içerisindeki hareketimizin minimuma inmesi, maalesef kilo kazanımını tetikledi. Düzensizlikten alının fazla kiloları, bir düzen oturtarak, yaza fit girmek mümkün” dedi. 


Diyetisyen İrem Çelik, yaza fit girmenin altın kurallarını anlatarak şunları açıkladı: 

1-Şok diyetler denemeyin: 6 ayda aldığınız kiloyu, 6 günde vermeye çalışmayın. Şok diyetler, günlük ihtiyacınızın çok çok altında kalori alımıyla kilo kaybettirmeyi hedefleyen diyetlerdir. Bazen sadece protein bazlı, sadece karbonhidrattan fakir ya da sadece sebze suları ile planlan şok diyetlerin temeli, az kalori alımı olduğundan metabolizmanın yavaşlamasına sebep olur. İlerleyen dönemlerde ise, metabolizmanın yavaşlamasına bağlı olarak kilo kaybetme hızı çok yavaşlar ve süreç buna paralel olarak çok uzar. 

2-Tuzu azaltıp baharatları çoğaltın: Yemeklerin üzerine ekstra tuz eklemeyin. Salamuralardan, turşulardan uzak durun. Fazla tuz tüketimi, vücudunuzun ödem tutmasına sebep olur. Sağlıklı yetişkin bir birey için günlük 1-1,5 çay kaşığı tuz alımı güvenli ve yeterli aralıktadır. Tuzu bir tarafa bırakıp, baharatlara yönelin. Yemeklerinizi, salatalarınızı olabildiğince çeşitli baharatlarla süsleyin. Baharatlar metabolizmanın hızlanmasına yardımcı olur ve tokluk hissi uyandırır. 

3-Yemek saatlerinizi planlayın: Karnınız acıkınca değil, öğün saatiniz geldiğinde yemek yiyin. Öncelikle, ana öğün saatlerinizi planlayarak işe başlayın. Ana öğünlerinizi, küçük ara öğünlerle destekleyin ki, ana öğünlerde yemeniz gerekenden fazlasını tüketecek kadar açlık hissetmeyin. Her öğün öncesinde mutlaka 1 su bardağı su için.  Ana öğün ve ara öğünleriniz arasında 2 saatlik süreler olsun ve yemek yemeği uyumadan en az 2 saat önce kesin. Ara öğünlerinizde porsiyon kontrolüne dikkat ederek, meyve, süt, yoğurt, kefir, kuruyemiş gibi besinler tüketebilirsiniz. 

4-Kızartmalardan uzak durun: Yaz sezonun gelmesiyle, mutfakta çok zaman geçirmek istemeyenler, hızlı çözüm olarak kızartmalara yönelebiliyor. Fakat aynı hızda ve daha sağlıklı çözümler olduğunu unutmayın. Kızartmak yerine, fırınlayın veya haşlayın. Öğle veya akşam yemeğinde tüketebileceğiniz baharatlarla güzelce tatlandırılmış sınırsız haşlama sebze, ihtiyacınız kadar et grubu ve yoğurt, hafif, kolay hazırlanan ve sağlıklı bir tercih olacaktır.

5-Yeşil çay tüketin: Günde 2-3 kupa kadar yeşil çay tüketebilirsiniz. Yeşil çayın bilinen antioksidan içeriğinin bağışıklığı güçlendiren etkisinin yanında, içerdiği polifenoller sayesinde yağ yakımını destekleyici etkisi de vardır. Yeşil çay düzenli tüketildiği takdirde, bel çevresinde kalınlaşmayı ve yağ birikimini engeller. Ara öğünlerinizde süt ile demleyeceğiniz yeşil çay, tokluk sürenizi de uzatacağından iyi bir ara öğün tercihi olabilir. 

6-Su için: Yaz aylarında vücuttaki sıvı kaybı, kış aylarına kıyasla daha fazladır. Sıcaklarla beraber kaybettiğiniz suyu, mutlaka yerine koymaya çalışın. Günlük 10-12 bardak su hedefiniz olsun ve bu hedefe mutlaka ulaşın. Tüketmeniz gerek suyu arka arkaya, birden tüketmeyin. Gün içerisine dağıtarak tükettiğiniz su tokluk hissi yaratacaktır. Böylelikle öğün saatlerinde daha tok hissedilip, kontrol daha rahat sağlanır. Su en iyi ödem atıcı ve yaşlanma karşıtıdır, unutmayın. 

7-Egzersiz yapın: Günlük rutininize mutlaka egzersizi dâhil edin. 25-30 dakika ile başlayacağınız orta yoğunlukta bir egzersiz programı ile yağ yakımını destekleyebilirsiniz. Fazla yağlarınızdan kurtulmak istiyorsanız günlük 8000-10000 adım atın. Yağlanmayı önlemek için minimum 5000 adım atmanız gerekir. Egzersiz sürenizi kontrollü bir şekilde yavaş yavaş arttırmak, vücudunuzun şekillenmesine ve daha fit bir görünüm elde etmenize yardımcı olacaktır.

8-Uykunuzu düzene sokun: Bedeninizin zinde ve dinç olması için uyku en önemli faktördür. Uykunuzu mutlaka düzene koymalısınız. Uyku saati ve ‘’Kaç saat uyunursa dinç uyanılır?’’ sorusunun cevabı kişiden kişiye göre farklılık gösterir. İlk hedefiniz sizin için ideal saat aralığını bulmak olmalı. Kilo vermeyi desteklemek için hormonlarınızın düzenli ve dengeli çalışıyor olması gerekir. Düzenli uyku, gün içerisinde salgılanan hormonların düzeni ve dengesi için elzemdir.

Sağlık Hizmet Sunucuları, 1 Temmuz 2021’de efaturaya geçiyor

Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)’in, Şubat 2021’de yayınlamış olduğu Tebliğ ile tüm Sağlık Hizmet Sunucuları, 1 Temmuz 2021 tarihinde efaturaya zorunlu olarak geçmek durumundadır.  


Konu hakkında bilgiler veren Kolaysoft Teknoloji AŞ Dijital Dönüşüm Uzmanı Sıla Gül Ottan,  şunları söyledi: “Daha önce, e-fatura zorunluluğundan alışmış olduğumuz, yıllık ciro kıstası, bu Tebliğde söz konusu değildir. Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), SGK ile anlaşması olan tüm kurumların cirosu ne olursa olsun, efaturaya geçişini zorunlu kılmaktadır. Tebliğ, medikal, eczane, optisyenlik müesseseleri, işitme merkezleri, görüntüleme merkezleri, radyoterapi merkezleri, kaplıcalar dahil sektörlerin tümünü kapsamaktadır. Kamu kurumları arasında, e-faturaya geçiş yapan ilk kurumlardan birisi olan SGK, bu mükellefler grubunun da zorunlu olarak e-faturaya geçişine öncülük etmektedir. Bu durum aslında, mükellefler açısından da oldukça keyifli bir hale dönüşecektir. Çünkü SGK, efaturaya geçiş yapan mükelleflerin ödemesini daha sistematik yapabildiğinden, daha kısa sürede ödemelerini tamamlamaktadır” dedi. 

Sağlık Hizmet Sunucularına özel efatura portalı hazırlandı 

Kolaysoft Teknoloji olarak, diğer sektörlerde olduğu gibi Sağlık Hizmet Sunucularına özel efatura portalı hazırladıklarını anlatan Dijital Dönüşüm Uzmanı Sıla Gül Ottan, konuşmasına şöyle devam etti:  “Türk Eczacıları Birliği Eczacı Kart ile yapmış olduğumuz protokol gereği ‘Eczacıkart Portal’nı geliştirdik. Eczacılarımız; SGK, Göç İdaresi Müdürlükleri, CETAS gibi kamu kurumlarına kesmiş oldukları efaturalarını, Medula ile entegre yapımız sayesinde saniyeler içinde tamamlamaktadır. Ecza depolarına yaptığımız entegrasyon sayesinde de, iade faturalarını kolayca gerçekleştirmektedir. 

Özetle, 1 Temmuz itibariyle efaturaya geçecek olan sağlık hizmet sunucularının kendi ihtiyaçları doğrultusunda, e-fatura portalları hazırladık. Optisyen - Gözlükçüler odası (OGO) ile yapmış olduğumuz protokol ile optisyenlerimize özel bir portal hazırladık. Optisyenlerimiz de, SGK başta olmak üzere kamu kurumlarına faturalarını, Medula ile entegre yapımız sayesinde saniyeler içinde tamamlayıp gönderebilecektir. Bununla beraber, cam depolarına kesmiş oldukları iade faturalarını da basit yöntemlerde hazırlayacaklardır. 

Medikaller için ise, ayrı bir portalımız var ve ‘Kolay Medikal’ ile medikal sektörü efatura ve Ürün Takip Sistemi raporlarını tek ekrandan yönetmektedirler. İşitme merkezlerimiz için ayrı bir efatura portalı geliştirdik. İşitme merkezi portalımız ile hem SGK faturalarını Medula entegrasyonu ile tamamlıyorlar, hem ÜTS raporlarını hazırlıyorlar. Kaplıcalarımızı da unutmadık ve tüm kaplıcalarımıza özel bir portal geliştirmesini yaparak, kullanıcılarımızın hizmetine sunduk. Kısaca tüm mükelleflerimiz, Kolaysoft Teknoloji AŞ ile efaturaya geçişin en ekonomik ve en kolay halini kullanıyorlar” diye konuştu. 

Yazlık villaların sezonluk kirası 2 milyona çıktı!

Yaz planları yapılmaya başlandı. Koronavirüs tedbirleriyle tatil yapmaya hazırlanan tatilcilerin geçen yıl olduğu gibi kiralık villara ilgisi büyük. Aylar öncesinde dolmaya başlayan villaların fiyatları ise dudak uçuklatıyor. Bodrum’da 3 aylık kiralamaların ücretleri 2 milyon TL’ye kadar çıkabiliyor.


Yazlık ilçelere ilgi büyük

Koronavirüs döneminde Bodrum, Çeşme, Alanya, Kemer gibi yazlık bölgelere büyük ilgi olduğunu belirten Lüks Gayrimenkul Danışmanı Evrim Kırmızıtaş Başaran, “Mart 2020’den beri yazlık ilçelerin nüfusları katlanmıştı. Özellikle Bodrum büyük ilgi görüyordu. Bu bölgelerde 12 ay boyunca yaşanabilecek ev arayışları zirve yaptı” dedi.

Yazlığı olmayan villa kiralıyor

Yazlığı olmayanları ise tercihlerinin kiralık villa olduğunu kaydeden Başaran, “Yazlığı olmayanlar bu süre için villa kiralıyorlar. Bahçeli, havuzlu evler özellikle isteniyor. Doğayla iç içe olan evler çok seviliyor. Böylelikle aileler hem dinlebilecekleri hem de çocukların oyun oynayabilecekleri bir yerde kısıtlamayı geçirmeyi düşünüyor” ifadelerini kullandı.

Günlük 20 bin TL

Villa kiralamak isteyenlerin en çok Bodrum’u tercih ettiğini belirten Başaran, villaların fiyatları hakkında ise şu bilgileri verdi: “Oda, yatak sayısı, havuz, bahçe, teras, manzara, sauna gibi birçok olanağa göre evin fiyatı değişiyor. Ancak dört kişilik bir aile için günlük ortalama 1000 TL’den başlıyor 10.000 TL’ye kadar çıkıyor. Ultra lüks kategorisinde 20.000 TL’ye kadar ulaşan evler bulunuyor. Uzun süreli rezervasyonda indirimler olabiliyor”

Sezonluk 2 milyonu buluyor

Bodrum’da özellikle Yalıkavak, Gündoğan, Gümüşlük, Bitez’in tercih edildiğini aktaran Başaran, “Oda sayısı ve havuz, manzara gibi özellikler fiyatları büyük ölçüde değiştiriyor. Çiftler, aileler, kabalık akrabalar ya da arkadaşlar grupları kendilerine göre bir villa seçebiliyor. Aylık kiralamaların ücretleri ise ortalama 25.000 TL’den 300.000 TL’ye kadar değişiyor. Bazı villalarda ise aylık 750.000 TL’ye kadar çıkabiliyor. Sezonluk kiralama yapılmak istendiğinse 2 milyon TL’ye kadar ulaşıyor” diye konuştu.

Red Bull Karpuz Lezzeti ile 2021 yazını kanatlandıracak

Yazın bunaltan sıcağına Red Bull’dan hem serinletici hem de lezzetli bir alternatif geldi. 2021 yazına özel olarak üretilen Red Bull Summer Edition Karpuz Lezzeti raflardaki yerini aldı. Ferahlığı ve lezzeti ile yazın vazgeçilmez meyvesi olan karpuz aroması içeren ürün eylül ayına kadar satışta olacak. 

Red Bull, bu yaza özel olarak mevsimin en güzel meyvelerinden karpuzun ferahlatıcı aroması ile bir araya getirdiği yeni ürünü Red Bull Summer Edition Karpuz Lezzeti’ni tüketicinin beğenisine sundu. Red Bull enerjisiyle karpuz lezzetini aynı kutuda buluşturan ürün 17 Mayıs’tan itibaren raflardaki yerini aldı.  

Red Bull Summer Edition Karpuz Lezzeti sadece bu yaz için sınırlı sayıda üretildi. Red Bull Summer Edition Karpuz Lezzeti; şeftali, yaban mersini, tropikal meyve, hindistan cevizi & açai lezzetlerinin ardından, Editions ailesinin beşinci üyesi olarak yazı kanatlandırmak isteyenlere eşlik edecek. 



YAZ LEZZETİNE ÖZEL ÖDÜLLER

Ayrıca Red Bull dünyasına özel sürprizler de yaza renk katacak. 24 Mayıs- 25 Temmuz 2021 tarihleri arasında redbull.com/yazikanatlandir adresini ziyaret ederek Instagram üzerindeki oyuna katılan ve oyunu en yüksek puan ile tamamlayan katılımcıları sürpriz ödüller bekliyor

YAZIN BOĞMACA MI OLUR DEMEYİN

Boğmaca aşısını ergenlikte tekrarlamak gerekiyor!

Anne babalar dikkat! Küçük bebeğiniz varsa boğmaca aşısı yaptırın

Zorlu ve şiddetli öksürük nöbetleri nedeniyle kaburgalarda kırığa bile yol açabilen boğmaca, her yaşta görülse de özellikle çocuklar için hayati risk taşıyor. Üstelik bulaşıcılığı da hayli fazla. Öksürük ve aksırıklardan yayılan damlacıklar nedeniyle kolayca bulaşabilen bu hastalığın aşı ile önlenebildiğini belirten Acıbadem International Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, “Boğmaca bakterisini almış bir kişi, ortalama 21 gün bulaştırıcı olur. Özellikle aşılanmamış küçük çocuklar; aşılı büyük çocuklar ve erişkinlere göre daha ağır etkilenir. Bu nedenle çocukluk çağı aşılarının aksatılmaması büyük önem taşıyor.” uyarısında bulunuyor.



Zatürreye de yol açabilir
Boğulurcasına öksürmeye neden olan boğmaca, çok bulaşıcı bir solunum yolu hastalığı olarak dikkat çekiyor. Bordetella Pertusis bakterisinin sebep olduğu boğmaca, özellikle gelişmemiş ülkelerde daha yoğun görülüyor. 2018 yılında dünya genelinde bildirilen vaka sayısının 151 bin olduğunu ifade eden Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, şöyle devam ediyor:“Boğmacanın tek kaynağı insandır yani insandan insana bulaşır. Belirgin bir mevsim olmamakla birlikte sonbahar aylarında daha sık görülür. Hafif ateş, burun akıntısı ve öksürük gibi belirtilerle başlar. Ancak öksürükte değişim izlenir. Önce kuru öksürük ile başlar sonra boğulurcasına, iç çekme tarzında öksürüğe döner. Boğmaca, üst solunum yollarında başlar ve bakteri akciğere inince alt solunum yollarında şişme ve irritasyon yaparak alt solunum yolu hastalığına dönüşür. Nadiren de olsa zatürre, beyin hasarı ve nöbet geçirmeye yol açar.”

Hastalık uzun bir sürece yayılabilir
Hastalık üç dönemde ele alınıyor; bakterinin bulaşmasını izleyen 7-10 gün içinde ilk belirtiler ortaya çıkıyor. Kataral dönem adı verilen ve 1-2 hafta süren süreçte üst solunum yolu enfeksiyonuna benzer şikayetlerin olduğunu kaydeden Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, yoğun öksürüklerin olduğu paroksismal dönemin de 2-4 hafta devam ettiğini belirterek, iyileşmenin de yine 2-4 hafta zaman aldığını ifade ediyor. 

Boğmaca hastalığının öksürüklü döneminde tanı koymanın kolaylaştığını kaydeden Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, “Bu öksürüp çok belirgindir ancak hafif geçirenlerde tanı koymak için laboratuvar testleri kültür, seroloji ve PCR yöntemleri kullanılır. Burundan girilerek boğazın arka kısmından alınan sürüntünün incelenmesi ve kültürünün alınması ile tanı konulur” diyor.

Aşılar ergenlikte de tekrarlanmalı
Boğmacanın aşı ile önlenebilen bir hastalık olduğunu belirten Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, şunları söylüyor: “Boğmaca aşısı bebek, 2 aylıkken yapılır, 4-6-18. aylarda tekrar edilir. 4-6 yaşlarındaki karma aşısında da boğmaca aşısı bulunur. Özellikle aşılanmamış küçük çocuklar, aşılı büyük çocuklar ve erişkinlere göre daha ağır etkilenir. Aşılı kişiler ise hastalığı ya hafif olarak ya da atipik boğmaca şeklinde geçirir. Ancak boğmaca hastalığını geçirmenin ve çocukluk döneminde aşılanmanın ömür boyu bağışıklık sağlamadığı saptanmıştır. Erişkin veya ergenlik döneminde geçirilen spazmodik (spazmı andıran) öksürüklerin yüzde 15–16’sının boğmaca olduğu biliniyor. Bu yüzden 10-14 yaş arası yapılan karma aşıda boğmaca aşısının da olması tercih edilmeli.”

Aileye yeni bebek katıldığında onun bakımı ile ilgilenecek herkese boğmaca aşısı öneriliyor. Buna “koza stratejisi” adı verildiğini anlatan Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, “Böylece hastalığa karşı daha geniş bir koruma sağlanıyor. Ayrıca anne adaylarına tetanos aşısı ile birlikte boğmaca aşısının da yapılması anneden geçen antikorlar yoluyla bebeğin korunmasını sağlar.” diye bilgi veriyor.

Yaşamı tehdit eden etkiler
Boğmaca yol açtığı sorunlarla özellikle çocuklarda yaşamı tehdit edebiliyor. Dehidratasyon (aşırı susuzluk), beyin kanaması, pulmoner hipertansiyon, anoreksiya (iştahsızlık ve buna bağlı aşırı zayıflama), pnömotoraks dediğimiz akciğere hava kaçması gibi komplikasyonların görülebileceğine dikkat çeken Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, “Daha hafif komplikasyonlar arasında burun kanamaları, aşırı basınçlı öksürüğe bağlı fıtıklar, idrar tutamama, uyuma güçlüğü ve kulak iltihabı, rectum sarkmasını sayabiliriz. Zorlu ve şiddetli öksürük bayılmaya hatta kaburga kırıklarına bile yol açabiliyor.” diyor.

Antibiyotik tedavisi uygulanıyor
Boğmaca tanısının ardından özellikle yenidoğanlarda yoğun bir tedavi gerektiriyor, tedavi süreci de hastanede geçiriliyor. “Yoğun öksürük nöbetleri bebeğin solunumunun durmasına ve beynin zarar görmesine neden olabilir.” diyen Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, diğer yaşlarda antibiyotik tedavisi uygulandığını, yoğun öksürük nöbetlerini hafifletmek için nefes açıcı ilaçlar verildiğini kaydediyor. 

Bayram kilolarına süt içerek veda edin

Ramazan ayından sonra bayramın gelmesiyle birlikte alınan kiloların sağlıklı bir şekilde verilebilmesi ve açlık hissinin giderilmesi için günde 2 bardak süt içilmesi öneriliyor. Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, düzenli olarak her gün içilen iki bardak sütün dengesiz ve sağlıksız beslenmeyle alınan kiloları önlemede önemli bir rol oynadığını açıkladı.




Sağlıklı olmak için vazgeçilmez bir besin olan sütün aslında hayatın her döneminde mutlaka tüketilmesi gerektiğini vurgulayan İnanç, “Fazla kilo’ neredeyse çağımızın temel sorunu. Kilo sorununun minimum düzeye inmesi için sağlıklı ve uzun süre tok tutan glisemik indeksi yüksek yiyecekler tüketilmesi gerekir. Düzenli olarak her gün içilen iki bardak süt de dengesiz ve sağlıksız beslenmeyle alınan kiloları önlemede oldukça önemli” dedi.

Sağlıklı süt tüketiminin temel kuralının, ambalajlı sütleri tercih etmek olduğunu belirten İnanç, uzun ömürlü sütün tamamen kapalı ortamda, ışık ve hava gibi dış etkenlerle teması önleyen aseptik ambalajlarda doldurulduğunu vurguladı. İnanç ayrıca, açıkta satılan sütü mikroplardan tamamen arındırmak için, 90 ila 95 derecede 10-15 dakika kaynatmak gerektiğini, sütün kaynatıldıktan sonra, içindeki vitaminler başta olmak üzere besin değerlerinin yüzde 50 ila 90 oranında azaldığını da sözlerine ekledi.  





Şikayetvar, tüketicilerin en ilginç şikayetlerini derledi

Şikayetvar, son dönemde kullanıcılarından gelen birbirinden ilginç şikayetleri derledi. Kimi kargosunun kendinden çok gezdiğinden şikayetçi oldu, kimi dağıtım görevlisinin dış kapıyı kırdığından şikayetçi oldu. Platforma gelen şikayetler incelendiğinde, tüketicilerin oldukça farklı konularda şikayetlerine rastlanıyor.


Güveç siparişi verdim bebek bezi geldi
Sipariş ettiği ürünün gelmemesini şikayet eden bir tüketici, “Eşime evlilik yıl dönümü diye online alışveriş platformundan güveç siparişi verdim. Firma sağ olsun iki adet jumbo boy bebek bezi yolladı. Şikayetimi bildirip para iadesi istedim. Defalarca müşteri hizmetleri ile görüştüm. Hala 2 iş günü bekleyin diyorlar. Hafta sonu geldi. İade içinde 2 iş günü bekleyin diyecekler. Kendi hatalarını bize yıkıp sinir ediyorlar. Güvenilirliği kalmamış” ifadelerini kullandı.Kargom Türkiye’yi benden çok gezdi diyen bir diğer tüketici ise “İnternetten aciliyeti olan bir ürün aldım. Kargom Türkiye'yi benden çok gezdi. Yarın da Ege kıyılarında tatile çıkar sonra belki oradan da Doğu mutfağını tatmak için Gaziantep'e gider en son istemeye istemeye bana gelir herhalde” dedi.

Dağıtım elemanı dış kapımızı kırdı
“Üründe sıkıntı yoktu fakat dağıtım elemanı dış kapımızı kırdı o nasıl bir girişti öyle. Pes yani!. Kapının zararını karşılamaları için bayiyi aradım bizden değildir diyor bir de küstahça. Kapı bildiğin kırılmıştı.” Yaşadığı bölgeye baz istasyonu kurulmasını talep eden bir tüketici de, “Nereye gitsem telefon çekmiyor. İzmir Menemen Seyrek’te ikamet ediyorum. Şu telefon yüzünden kimse bana ulaşamıyor eşim dostum telefonumu kapattım sanıyor. Küsüyorlar, benim telefonumu nasıl açmazsın tavırlarıyla saldıranlar oldu. Sokağa çıkmaya çekinir oldum evimin bulunduğu yerde zaten altyapınız yokmuş. WiFi yok. Telefonum da çekmiyor. Kitap okumaktan gözlerim 2 numara oldu. Yeter artık şuraya baz istasyonu mu kuracaksınız ne yapacaksınız. İnşaatında söz ben çalışacağım ücretsiz. Şu konuya bir el atın Allah rızası için sokağa çıkamaz olduk” dedi.

Unun içinden ikili kaplama diş çıktı
Gelen şikayetlerden bir diğerinde de, “Unun içinden kocaman ikili kaplama köklü diş çıktı. Bu nedir böyle? Ya çocuğum yeseydi onun gırtlağına takılsaydı? Babamın ağzına geldi. İnsan sağlığını hiçe sayıyorsunuz, diş nedir ya! Diş ne alaka ne arıyor unun içinde?” ifadeleri yer aldı.
‘Anladım’kelimesinin kullanımdan kaldırılmasını isteyen bir tüketici, “’Hmm ve ‘anladım’ kelimesinin kaldırılmasını talep ediyorum. Lütfen gereken yerlere ulaşmasını arz ederim Çünkü kalbim kırılıyor. Gereken neyse yapılmasını gerçekten çok istiyorum. Çok kötü haldeyim. Lütfen yani kusura bakmayın değiştiremeyiz ama ben talep ediyorum” dedi.

Bırak bu çapkın kampanyaları ailene bak biraz
Abonesi olduğu markanın kampanyalarından dert yakınan bir tüketici, “Yıllar öncesinde bir elimiz yağda bir elimiz balda. Gel dedin geldik ve aileye katıldık. Ve geldik geleli yüzümüze bakmıyorsun. Gözün hep dışarıda. Bir kampanya yapıyorsun kendimizi ekonomik gücü olmayan biri gibi çaresiz hissettiriyorsun. İlla gidip başka operatörden mi gelelim sana değerimizi anlaman için. Bu nasıl bir çifte standarttır? Evine ve ailene biraz bak artık. Bütçen varsa önce biz ailenle paylaş. Bırak bu çapkın kampanyaları. Etme. Saygılarımla. 8 yıllık abonen” ifadelerini kullandı.


19 Mayıs 2021 Çarşamba

Turizm Strateji ve Araştırma Merkezi Oluşturuldu

Seyahat ve turizm endüstrisinin önde gelen kuruluşları bir araya gelerek Turizm Strateji ve Araştırma Merkezi oluşturmak için iş birliği protokolü imzaladı. “Turizm Strateji ve Araştırma Merkezi” kısa adıyla TURSAM, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD), Türkiye Turist Rehberleri Birliği (TUREB), Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği (TÖSHİD), Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmecileri Derneği (TURYİD) ve Turizm Akademisyenleri Derneği (TUADER)’in iş birliği ile oluşturuldu.  TURSAM’ın amacı ve faaliyetleri hakkında bilgi vermek üzere düzenlenen basın toplantısına Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, TÜROFED Başkanı Sururi Çorabatır, TTYD Oya Narin, TUREB Başkanı Suat Tural, TÖSHİD Başkanı Mehmet Nane, TURYİD Başkanı Kaya Demirer ve TUADER Başkanı Prof. Dr. Muharrem Tuna katıldı.

turizm-strateji-ve-arastirma-merkezi-olusturuldu.png

AKADEMİSYENLER İLE TURİZM KURULUŞLARI TURSAM ÇATISI ALTINDA BİR ARAYA GELDİ

Toplantının açılışında Turizm Akademisyenleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Muharrem Tuna, TURSAM’ın kuruluş amacını hakkında bilgi verdi. Tuna, TURSAM’ın ülkemizde turizm sektörüne yönelik yapılacak politika, plan, girişimlere destek olmak amacıyla kurulduğunu belirtti ve merkezin faaliyet göstereceği başlıkları ise sektörün ihtiyaç duyduğu rakip ülke analizleri, istatistiki bilgiler, strateji çalışmaları, akademi iş birliği ile derlenerek analizlerinin yapılması, veriler ışığında turizmin tüm bileşenlerine yönelik stratejilerin geliştirilmesi, tüm çalışmaların düzenli aralıklarla kamuoyu ve paydaşlarla paylaşılması olarak özetledi.

kultur-ve-turizm-bakan-yardimcisi-nadir-alpaslan.png

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI’NDAN TURSAM’A DESTEK

Toplantıya katılan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, TURSAM’ın sektör için atılan önemli bir adım olduğunu belirtti.  Alpaslan “Bildiğiniz gibi bilgi en önemli güç, bilginin organize şekilde ve tüm tarafların katılımıyla kullanılması çok önemli. Turizm stratejik araştırma merkezi her türlü bilgiye daha doğru yöntemle ulaşmasını sağlayacaktır. Türkiye olarak turizmde iddialı bir ülkeyiz. Dünyada daha da ön plana çıkmak adına biz de Bakanlık olarak sizlerle iş birliği içinde olacağız.” sözleriyle merkezin önemine dikkat çekti.

firuz-baglikaya.png

TÜRSAB BAŞKANI FİRUZ BAĞLIKAYA “TURSAM SEKTÖRÜMÜZE YÖN GÖSTERECEK”

TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya konuşmasında turizmin ülkemiz açısından stratejik önemine dikkat çekti. Bağlıkaya, “Ekonominin çarklarını harekete geçiren, 50’den fazla sektöre iş olanağı sağlayan, istihdam yaratan, ülkeler için döviz girdisi oluşturan özellikleriyle çok stratejik bir sektör. Geldiğimiz noktada, dünya turizminde taşların yerinden oynadığına, rekabetin yepyeni bir seviyeye taşındığına hep birlikte şahitlik ediyoruz. Aşılanmanın, vaka sayılarının, devletlerin uyguladıkları seyahat kısıtlamalarının belirleyici olduğu, uluslararası rekabetin hiç olmadığı kadar keskin bir hal aldığı, turizmdeki küresel yarışın yeniden başlayacağı bir döneme giriyoruz. Birlikten güç doğar atasözümüzün anlamındaki güç kendini hep hatırlatıyor. Turizm Strateji ve Araştırma Merkezi’ni, bu gerçeklerden hareketle ülkemizde turizm sektörüne yönelik uygulanacak politika, plan ve girişimlere sektörün ihtiyaçları doğrultusunda destek olmak amacıyla hayata geçiriyoruz. TURSAM’ın; kısa, orta ve uzun vadeli turizm hedeflerinin belirlenmesi noktasında devlet politikalarına katkı sunmanın yanında turizm sektör bileşenleri ile akademik camia arasında, köprü niteliğinde bir yapı oluşturarak sektörün ihtiyaçları doğrultusunda araştırmalara kapı aralayacağına da inanıyoruz. Bu çerçevede TURSAM’ın dünya genelinde değişen tüketici davranışlarına mercek tutarak yeni turizm ürünleri geliştirilmesi konusunda sektörümüze yön göstermesini de bekliyoruz.” dedi.

sururi-corabatir.png

TÜROFED BAŞKANI SURURİ ÇORABATIR “TURSAM TURİZMİN ÇEŞİTLENMESİNDE BÜYÜK KATKI SAĞLAYACAK”

Türk turizmi açısından bir ilke tanıklık ediyoruz diyen TÜROFED Başkanı Sururi Çorabatır “Turizmimizin her alanında çalışanların ihtiyaçları olan ve bugüne kadar çeşitli sivil toplum örgülerinin kendi anlayışlarına ve taleplerine göre gerçekleştirmeye çalıştıkları araştırmaları, raporları tek bir çatı altına almayı başardık. Güçlerimizi birleştirip sektörün bu alandaki eksikliğini gidermek amacıyla tüm gücümüzle çalışacağız. Sektör olarak hep envanter bilgisi eksikliği çekmişizdir. Yeni yatırımlarda, pazarlamalarımızda, çalışmalarımızda ihtiyaç duyduğumuz ve duyacağımız tüm bilgilere bu merkezden ulaşmak ve geliştirmek hedefimiz olmalıdır. Stratejik olarak bilmek istediğimiz bilgilere TURSAM aracılığı ile ulaşacağız. Ayrıca ülkemizin bilinmeyen turizm değerlerinin il il çıkarılarak sektörün hizmetine sunulmasının ülkemiz turizminin çeşitlendirilmesine büyük katkıda bulunacağına inanıyorum.” sözleriyle oluşumun önemini özetledi.

ttyd-baskani-oya-narin.png

TTYD BAŞKANI OYA NARİN “TURSAM’IN ULUSLARARASI REFERANS NOKTASI OLMASINI UMUYORUZ”

TTYD Başkanı Oya Narin ise, "Turizm Strateji ve Araştırma Merkezi’nin ülkemizde turizm sektörüne yönelik yapılacak politika, plan ve girişimlere sektörün ihtiyaçları doğrultusunda doğru, şeffaf veri ve değerlendirmelerin sağlanacağı bir merkez olmasını amaçlıyoruz. Bu yönüyle merkezimizin sadece Türkiye’de değil uluslararası arenada bir referans noktası olmasını umuyoruz. Sektörümüz için bu kadar önemli paydaşın bir araya gelmesi ve Bakanlığımızın desteği ile bu amacımıza ulaşmamamız mümkün değil. Türkiye turizminin bundan sonraki gelişiminde doğru ve düzenli veriler ışığında rakip ülkeler ile karşılaştırmalı stratejiler geliştirilmeli ve uygulanmalıdır. TURSAM ile yeni normlara uyum sağlayabilecek, uzun dönemli turizme artacak talebi karşılayacak şekilde sektörümüzün orta ve uzun vadeli sürekliliği ve rekabetçiliği sağlanacaktır.” ifadesiyle merkezin sektöre yapacağı katkı hakkındaki görüşünü aktardı. 

TUREB BAŞKANI SUAT TURAL “TURSAM SAYESİNDE DÜNYADA TREND YARATAN TURİZM ÜLKESİ OLABİLİRİZ”

7 kuruluşun katılımıyla gerçekleşen basın toplantısında konuşan TUREB Başkanı Suat Tural ise, ‘‘Turizm sektöründe eksikliği hissedilen bir merkez için ilk adımı atmış oluyoruz. Turizm strateji ve araştırma merkezi bütün sektör temsilcilerinin bir araya gelmesiyle kuruldu. Bundan sonra önemli ve hızlı bir şekilde çalışmalarımızı yapmamız gerekiyor. Sektörel olarak eksikliklerini hissettiğimiz noktalarda ülke turizmimiz için belli strateji ve envanterleri yaratmamız gerekiyordu. Türkiye dünya trendlerine çok iyi uygulamalarla öncülük eden, takip eden bir ülke oldu. TURSAM’da yapacağımız çalışmalarla dünya turizminde o trendleri yaratan bir ülke olacağımızı ümit ediyorum.” dedi.

toshid-baskani-mehmet-nane.png

TÖSHİD BAŞKANI MEHMET NANE “DATAYA SAHİP OLMAK SEKTÖRÜMÜZE 2-3 KAT DEĞER KATACAK”

TÖSHİD Başkanı Mehmet Nane ise toplantıda yaptığı konuşmasında tüm dünyada datanın giderek önem kazandığına dikkat çekti. “Turizm sektörü cari açığa katkı sağlayan bir sektör. Bu açıdan baktığımızda ülkemizdeki bir numaralı sektör olarak turizm karşımıza çıkıyor. Bu sektörde hali hazırda gidecek çok yol var. Gidilecek yolu belirlemek için en büyük destek ve dayanağımız oluşturulan datalar olacak. Farklılık yaratacak, değer katacak unsur dataya sahip olmak ve onları işlemek. Aksiyon çıkarma, alınan kararları uygulama noktasında ise TURSAM devreye girecek.  Sektörümüzün hak ettiği noktaya gelmesi en az 2-3 kat değer yaratması açısından bu oluşum çok önemli.” sözleriyle bilgi çağının önemini vurguladı.

kaya-demirer.png

TURYİD BAŞKANI KAYA DEMİRER “TURİZMDE GASTRONOMİ VE KÜLTÜR ÖNE ÇIKARILMALI”

Pandemi sürecinde sektörün yaşadığı sıkıntıları dile getiren TURYİD Başkanı Kaya Demirer ise “Büyük veriyi daha iyi analiz etmek için akademisyenlerin katkısı çok önemli. Bu iş birliği ile akademisyenlerle özel sektörün bir araya gelmesini, özellikle rakip ülkelerle rekabet ettiğimiz bir ortamda şeffaf veriyi toplamak ve analiz etmek açısından çok önemli buluyorum.” sözleri ile TURSAM’ın öncü bir proje olduğunun altını çizen Demirer, yapılan çalışmalarda kültür ve gastronominin altının çizilmesi gerektiğini belirtti.

Turizm paydaşları, TURSAM adına kurulacak web sitesinden yapılan araştırma sonuçlara ve yayınlara ulaşabilecek.

18 Mayıs 2021 Salı

Edenred Kuzey Avrupa Bölgesi’nin teknoloji yönetimi Göksel Marangoz’a emanet…

Edenred Türkiye’de 2019 yılından bu yana CIO olarak görev yapan Göksel Marangoz, Edenred Kuzey Avrupa Bölgesi’ne Altyapı ve Operasyonlarından Sorumlu Lider olarak atandı. Kariyerine İngiltere’de devam edecek olan Marangoz, yeni görev tanımı kapsamında 5 ülkenin tüm teknoloji yönetiminden sorumlu olacak.


Dünyada yemek kartı sektörünü inşa eden Edenred’in global bölge yapılanmasında üst düzey bir atama gerçekleşti. Edenred Kuzey Avrupa Bölgesi Altyapı ve Operasyonlarından Sorumlu Lider pozisyonu için tercih edilen isim Edenred Türkiye’den Göksel Marangoz oldu. Bilişim sistemleri sektöründe 20 yılı aşkın tecrübesi bulunan, Edenred Türkiye’de ise 2019 yılından bu yana CIO (Chief Information Officer) olarak görev yapan Göksel Marangoz, yeni göreviyle Edenred İngiltere, İsveç, Finlandiya, Belçika, Almanya ve Avusturya ülkelerinin teknoloji yönetiminden sorumlu olacak.
 
İstanbul Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde lisans, İstanbul Teknik Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri alanında ise yüksek lisans eğitimini tamamlayan Göksel Marangoz, profesyonel çalışma hayatına 1999 yılında HP’de Sistem Destek Mühendisi olarak başladı. 2005 yılında IT Uzmanı olarak IBM Türkiye’ye transfer olan Marangoz, bir süre sonra burada IT Güvenlik Koordinatörlüğü’ne yükseldi. Başta Finansbank olmak üzere IKEA ve Danone gibi IBM’in birçok büyük müşterisine teknoloji desteği sağladı. 2007-2011 yılları arasında Koç Holding bünyesinde Network ve Güvenlik Ekip Lideri görevi ile holdingin genel merkezinde tüm IT süreçlerinden sorumlu oldu. Koç Gurubunda sayısız projeye imza atarak, hem holding hem de grup şirketlerinin merkezi yönetim süreçlerinde, merkezi satın alma ve grup projelerinde çalıştı.

2011 yılında Turkcell’de IT uygulamaları operasyonlarından sorumlu ekibin başına geçen Marangoz Turkcell’in en yüksek gelir getiren katma değerli hizmetleri olan SMS, MMS, WAP, Toplu Mail, OTP gibi kritik servislerini yönetti. 2014 yılında ise yeniden Koç Holding’e dönerek Opet’te CIO olarak çalışmaya başladı. Opet’te çalıştığı 5 yıl boyunca şirketin IT organizasyonunu yeniden yapılandırdı ve SAP dönüşümü, Mobil Ödeme, Araç Tanıma gibi projeleri başarı ile yürüterek birçok alanda ödülün de sahibi oldu. Ayrıca grup seviyesinde başlayan Dijital Dönüşüm, Kurum İçi İnovasyon gibi önemli stratejik projelerde çalıştı. Ardından IT’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak Teknosa’da çalışmaya başlayan Marangoz, 2019 tarihine kadar şirkette CIO ve CDO (Chief Digital Officer) olarak görev aldı. Bir yıl gibi kısa bir sürede hayata geçirdiği dijital projelerle IDC Türkiye Perakende Zirvesi Ödülleri’nde En iyi Çok Yönlü Deneyim İnovasyon Ödülü ile En iyi Müşteri Deneyimi Projesi Ödülü’ne layık görüldü.

2019 yılından bu yana Edenred Türkiye’de CIO olarak görev yapan Göksel Marangoz, IT operasyonları başta olmak üzere Edenred Türkiye’nin tüm dijital ve teknolojik operasyonlarını başarıyla yönetti. İki yıllık süre zarfında oldukça önemli projelere imza atan Marangoz, özellikle IT organizasyonunun yeniden yapılandırılması, altyapı ve veri merkezilerinin birleştirilmesi, Felaket Kurtarma Merkezi’nin hayata geçirilmesi ve test edilmesi başta olmak üzere, NFC (Near Field Communication), QR Kod, Dijital Kart, ChatBot, Workday, Salesforce gibi projelerde aktif görev aldı. Çalışmalarıyla IDC Türkiye’den iki farklı ödülü Edenred Türkiye’ye kazandıran Göksel Marangoz, yeni görevi kapsamında Edenred Kuzey Avrupa Bölgesi için başarılı çalışmalarını sürdürecek.