Ali Baba Osmanlı şerbetleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ali Baba Osmanlı şerbetleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Nisan 2015 Pazar

Hasan Söylemez Türkiye’nin Özgür Ruhu

Türkiye’nin Aydınlık Yüzü Bisikletle 10 Bin Kilometre Yol Yaptı
Gazeteci, fotoğrafçı, gezgin ve TRT1'de yayımlanan Yoldaki Haber programının sunucusu Hasan Söylemez, banka kartlarını kırdı, cebindeki son parayı çocuklara dağıttı, bisikletine binerek 8 ayda 10 bin kilometre yaparak Türkiye'yi dolaştı. İstanbul’dan yola çıkıp batı, orta ve doğu Karadeniz’i kat edip Doğu Anadolu’ya ve Güneydoğu Anadolu’ya pedal çevirip  oradan Akdeniz’e  geçmiş ve Ege Bölgesi’nden geçerek Tekirdağ’dan İstanbul’a dönmüş. Bir Gümüşhane kaldı on da gideceğim diyor .


Kanal 24'te Moderatör Haftasonu programının canlı yayın konuğu olan hasan söylemez. Hayata Yolculuk projesini anlattı. Canlı yayından çıkınca kendisini arayarak Güler Osmanlı Mutfağında kahvaltıya davet ettik. Alçak gönüllü özgür ruhlu arkadaşım Hasan Söylemez davetimizi kırmayarak 15 dk sonra sizdeyim dedi ve öyle de geldi .


Güler Osmanlı mutfağında sabah kahvaltısını birlikte yaptık. Hasan Söylemez geçmiş günlerde burada  Osmanlı tabağı  ve o tabağın içinde  farklı lezzetler tatdım harikaydı dedi. Ali Güler işinin mesleğinin aşığıdır. Dostları tarafından yaptığı yemeklerin  beğenilmesi onu son derece mutlu eder. Ali Güler’in kapısı da sofrası da herkese açıktır.


Bu günde Hasan Söylemez ile Türkiye’yi nasıl bisiklet üzerinde dolaştığını  ne gibi zorluklarla karşılaştığını konuşmak üzere kahvaltı sofrasında  bir araya geldik. Bir yandan organik reçelleri tadıyor bir yandan da Afyon sucuğunu yiyorduk. Masa düzeni ve çeşitliliği acıkan karnımızı doyurmuştu.  Hasan Söylemez’in heyecanı yüzünden belli oluyordu. Biz sorduk o anlattı ama biz ondan heyecanlıydık. Soru bombardımanına tuttuk ki abi dur bir dakika dedi. Biz de  kaptan sensin sen anlat dedik  ve konuşmaya başladı.



HARANLIKLA DİNLİYORUZ
Banka kartlarını kırdım, cebimdeki son parayı çocuklara dağıttım, bisikletimle  8 ayda 10 bin kilometre yaparak Türkiye’yi dolaştım dedi. Hayranlıkla onu dinliyoruz  Hasan’ı bilen bilir konuşkandır ve anlaşılan bir dille konuşur. Herkes hayallerini gerçekleştirememeyi parasızlığa bağlıyor; ben kafalarda örülen para duvarını yıkarak önceliğin para olmadığını kanıtladım! Doğamızda hem insanlarla hem de doğayla samimi bir ilişki kurmak varken biz tüm o ilişkileri maddileştirmişiz BEN bundan sıyrıldım dedi.  İstanbul’dan yola çıkıp batı, orta ve doğuKaradeniz’i kat edip Doğu Anadolu’ya ve Güneydoğu Anadolu’ya pedal çevirip  oradan Akdeniz’e  geçmiş ve Ege Bölgesi’nden geçerek Tekirdağ’dan İstanbul’a dönmüş. Bir Gümüşhane kaldı en yakın zamanda oraya da  gideceğim diyor.


Delta bisikletin sahibi Ulaş Paydar’ın yanında 1 Ay çalıştım bisikletimi aldım. Bisikletle yolculuk esnasında neler ile karşılaşacağımı bilmediğimden bisikleti tanımaya çalıştım.Teknik özelliklerini öğrendim. Amacım Anadolu insanının  Misafirperverliğini kültürünü yaşam tarzını gazeteci fotoğrafçı olarak yaşantılarını belgeleyip paylaşmak istedim dedi.

ÇALIŞTIM KAZANDIM
Filimlerden esinlendim kurgu yaptım ve  yakın çevremle paylaştım  delirmiş bu adam dediler  ama ben kararlıydım ve delilik yaptım.  Film gibi yol hikayesi başladı. Arkadaşlarım yola çıkarken ayakkabımın altına para falan koymamı tavsiye ettiler ama ben “Para olmadan yaşanamaz” tabusunu yıkmak istediğimden, yanıma hiç para almadım. Çalıştım, insanlar da emeğimin karşılığında bana yemek ve kalacak yer verdiler. Bulaşık yıkadım, tarlalarda çapa yaptım, garsonluk ve pazarcılık da... En bereketli işim Kandıra’daki pazarcılıktı. Kıyafetlerim ve uzun sakalımla turiste benzediğimden ilgi çekiyordum. Ben “Taze taze domates geldi, salatalık geldi” diye bağırdıkça merak eden tezgahın başına gelip alışveriş yapıyordu. Yolculuk boyunca hiç param olmadı ama mutluluk ve huzurun doruğunu yaşadım.

HAYIR SEVER GEZGİN
Karadeniz’de bir fotoğraf sergisi açtım  bu serginin gelirinin tamamını  Çernobil faciasında Karadeniz’de kansere umut olan derneğe bağışladım. Kanser hastalarına umut olmak istedim. Bağışladığım parayla bir kanser hastasının ameliyatı başladı. Doğu ve Güneydoğu  Anadolu bölgesinde  gezdim. Bu bölgede çektiğim fotoğrafla da Iğdır ve Gaziantep ’de sergiler düzenledim. Bu sergilerin geliriyle de Doğu ve Güneydoğu’daki eğitim yetersizliği için köy okullarına bağışladım. Iğdır’da bir okulun kapıları ve bir fotokopi makinası alındı.

FOTOĞRAFLARIMLA HAYATA DOKUNUYORUM
Ülkemin güzide köşelerinde fotoğraflar çekip sergilerle ihtiyacı olan insanlara bağışlayacağım. Benim paraya ihtiyacım yok tek ihtiyacım yiyecek ve konaklama. Benim bir çadırım var  yiyecek olayını da misafir olduğum insanlar tarafından karşılanıyor. Beni evlerine misafir ediyorlar. Uçurum kenarlarında kendi güvenliğimi alarak çadırımı kuruyorum. Karnımı doyurup suyumu içip yola devam ediyorum. Bazı insanlar beni 5 yıldızlı otellerde konaklattılar. Bazı insanlar beni köyüne bile sokmadılar. Köylerden kovuldum yiyecek bulamadım 2 gün aç kaldığım oldu. Bazen Halil İbrahim sofrasına oturduğum da oldu. Yolculuğumu farklı kılan ve beni cezbeden tarafı da bu oldu. Tamamen bilinmeze doğru gittim. Nerede akşam nerede sabah olacağını bilmeden yola devam ettim. Nerede kimle karşılaşacağımı bilemeden yola devam ediyorum. Güneş her zaman farklı bir yerden doğup batıyor. içtiğim suyun tadı bile her yerde bir başka oluyor.

VAHŞİ KÖPEKLERLE MÜCADELE ETTİM
Bana buralarda dikkat et buranın köpekleri parçalar dediler. Bende yola devam ederken gerçekten karşıdan devasal bir köpek üzerime geliyordu. Isırmaya bir nefes mesafesi kalan köpeklerden kaçarken, ilkçağlarda yaralanmış bir yaratık gibi avazın çıktığı kadar bağırmak zorunda kalıyorsun. Koşarak üzerine gelen köpek sanki üzerime atlayacak beni parçalayacak gibi. Bir an durdum bisikletimden indim ve o bana doğru koşan köpeğin üzerine bağırarak koştum. O durdu bende durdum. Geri adım attım ki tekrar havlamaya başladı bende ona bağırarak üzerine gittim durdu bu sefer  geri adım attım. Köpek donup kalmıştı şaşırmış bana bakıyordu geri döndü. Vahşi köpekle bile mücadele ettim.

KENDİ HALİME KENDİM GÜLDÜM
İzmir’in Bergama’da çadırımı kurdum. Gece yarısı bir koku geldi. Fermuarı açıp bir baktım ki foseptik çukurunun yanına kurmuşum çadırı. Ama rahatımı hiç bozmadım, uyku tulumumun içinde mışıl mışıl uyumaya devam ettim. Sabah uyandığımda ne göreyim, foseptik çukuru taşmış, çadır üzerime çökmüş. Ben de bok denizinin içinde kalmışım.Kendi halime kendim güldüm.

MADDİ HİÇBİR ŞEY İSTEMİYORUM
Ben kimseden hiçbir şey istemiyorum sosyal sorumluluk projemi gerçekleştirmek istiyorum. Benim projemi beni anlayıp destek olanlar da var bu projeye karşı çıkanlar da... Param yok, bana yiyecek verirseniz ben de sizin işlerinize yardım ederim”  ve her zaman iyi cevaplar almadım ama  hedefciyim ben. Bu yola kafamda kurduğum projeyle yola  çıktım ve hedefime doğru gittim. 8 ayda 10 bin kilometre yaptım . Bir tek Gümüşhane’ye uğrayamadım ama oraya da gideceğim. Benim yol arkadaşım Dostum bisikletim onun bir de adı var Kurtiç. Adını Muş'un 2 bin 500 rakımlı Kurtik Dağı’ndan alıyor. Aynı zamanda  Kurt Kadınlar anlamına geliyor. Bisikletimin ön tarafında çadırım, uyku, tulumum, fotoğraf makinem, kafa lambam ve yiyecek koymak için bir bölüm bulunuyor. Bisikletimin arka tarafında tripotum ve  matım var.yan tarafında  ise  bilgisayarım internetim ve termosum bulunuyor. Para olmadan yaşanamaz tabusunu yıktım. Ben huzurluyum mutluyum en büyük zenginliğim benim bu projeyi gerçekleştirmek di amacıma ulaştım buda bana yeter dedi.


YOLCULUK KİTAP OLDU
Hasan Söylemez kendi ülkesini gezdi insanların yaşam tarzlarını foğrafladı ve  kitap yazdı . Bisikletle beş parasız çıktığı Türkiye yolculuğunu kitaplaştıran Hasan Söylemez: “Para olmadan yaşanamaz tabusunu yıkmak istediğimden yanıma hiç para almadım. Çalıştım, insanlar da emeğimin karşılığında bana yemek ve kalacak yer verdiler. Garsonluk da yaptım, tarlada çapa da… Herkes hayallerinde gider, o bedenini de yanına aldı. Herkes hayallerini gerçekleştirememeyi parasızlığa bağlar; o, kafalarda örülen para duvarını yıkarak önceliğin maddi olmadığını kanıtladı! Bazen yolları kaybetti ama kendini buldu! Ve şimdi film gibi bu yolculuk kitaplaştırıldı. Hayata Yolculuk sevgi, dayanışma, paylaşım, vefa ve umut üzerine bir 'iç' gezi kitabı. İnsanlığın ölmediği yerde, Anadolu'da geçiyor. Her şeyi bırakıp gitmek isteyenlere, gerçek hayatın gökdelenlerden uzakta olduğuna inananlara cesaret veriyor. Yolculara şöyle fısıldıyor: "Yolunuzu kaybetmemenin tek yolu ruha dokunmaktır; kendinizin, insanların ve tabiatın ruhuna..."


19 Kasım 2014 Çarşamba

SKAL MARMARA ÜYELERİ RADİSSON BLU TUZLA’DA BİR ARAYA GELDİ




SKAL Marmara, Radisson Blu, Radisson Blu Tuzla Hotel Genel Müdürü Özgen Sağınç,Ali Baba Osmanlı Şerbetleri,Demirhindi Şerbeti,Riccon İlhan Doğan,Şule Gökırmak, Radisson Blu Tuzla Hotel Genel Müdürü Özgen Sağınç ’ın ev sahipliğinde SKAL International Marmara Kulübü, Kasım ayı toplantısını Tuzla Radisson Blu Hotel’de gerçekleştirdi


SKAL International Marmara Kulübü Genel Sekreteri  Şule Gökırmak SKAL International Marmara Kulübü misafirlerini konuklara tanıttı. Her bir üye ve misafirler ile ilgilenen Şule Gökırmak tek tek gecenin konuklarını Leonidas Mikropoulos Taner Mumcuoğlu,Engin Alişba,Hüseyin Rahmi Ekşi,Emine Oruçoğlu,Marziye İlhan,İlhan Doğan,Burak Yürekli ve Turhan Yıldırım’ı konuklara tanıttı ve hoş geldiniz dedi


Aralık ayında yapılacak olan Skalite Oskarları’na SKAL Marmara Kulübü’nden iki aday olduğuna değinen Başkan Zeynep Yılmaz, adayların desteklenmesi konusunda tavsiyede bulundu.


Dedeman Bostancı Hotel Genel Müdürü Nadir Karadal,“En İyi Şehir Oteli” kategorisinde aday olduğunu açıkladı


 Ali Güler ise “Ali Baba Osmanlı Şerbetleri” ile “Kültürel Değerlerin Yaşatılmasına Katkı” kategorisinde aday oldu.Ali Güler, konuklara şık şişeleri ile Demirhindi Şerbeti hediye etti. Marmara Skal Başkanı Zeynep Yılmaz’ın konuşması  sonrası kürsüye gelen Ali Güler  şöyle konuştu;


ALİ BABA“ Osmanlı Şerbetleri, Skal International İstanbul’un “turizm oskarları” olarak bilinen Skalite ödüllerine aday oldu.  “Ali Baba Osmanlı Şerbetleri” ile “Kültürel Değerlerin Yaşatılmasına Katkı” kategorisinde Skalite Oskarları’na aday olan Ali Güler, Radisson Blu Tuzla Hotel’de konuklara şık şişeleri ile Demirhindi Şerbeti hediye etti.


1965 den bu güne, Osmanlı, Türk Mutfağı kültürüne ve Osmanlı Şerbet kültür mirasına sahip çıktığını açıklayan Ali Güler, Ali Baba ve Güler Osmanlı Mutfağı olarak Demirhindi ve Osmanlı Şerbetlerini Türkiye'de gerçek orjinal tarifiyle 365 gün sunan nadir mekanlardan biriyim. 26 Kasım 2014 tarihine kadar devam edecek olan oylamada siz değerli Skal üyelerinin oylarını bekliyorum dedi.


Radisson Blu Tuzla Hotel ve SKAL International Marmara Kulübü üyelerinin renkli konuğu Beden Dili ve Düşünce Okuma Tekniği Uzmanı Riccon İlhan Doğan, konuklara unutulmayacak dakikalar yaşattı.


Hayata bakış açısının önemine dikkat çekerek, beden dili ve düşünce okuma teknikleri hakkında konuklarla birlikte uygulamalı bilgiler veren Riccon Doğan; insanların düşüncelerini okumanın o kadar da zor olmadığını, aksine çok kolay olduğunu ve bu sayede yaşamdan, zamandan çok tasarruf edilebileceğini anlattı.


Düşünce okuma tekniği konusunda dünyada sayılı uzmanlardan biri kabul edilen Riccon İlhan Doğan, gece boyunca başta Elite Otel Genel Müdürü Ahmet Hamza olmak üzere konukları programa dahil ederek, herkesin keyifli dakikalar geçirmesini sağladı.


Riccon İlhan Doğan ,Geçmiş dönem  Marmara Skal Başkanı Dilaver Doğru’yu karanlık odaya alarak okuyacağını söyledi .


Bir ara kapı açılınca yüzünün okunduğunu öğrendik. Sorduk soruşturduk ama ne konuştuysak aramızda dedi. Yalnızca Dilaver Doğru'nun 10 gün içinde büyük bir Kongre otelinin Genel Müdürü olacağını söyledi.


28 yıllık otel yöneticisi olan Dilaver Doğru, Turizm Profesyonelleri Derneği olarak faaliyet gösteren Marmara Skal Kulübü'nde  geçmiş dönem başkanlığını yürütmüştü. 16 yıllık Tarabya Oteli geçmişi bulunan  Dilaver Doğru, Green Park Hotels grubunda da 12 yıl Genel Müdür olarak görev yaptı.“Clarion Hotel &; Suites Istanbul Şişli” ile Türkiye'ye giren “Choice Hotels” zinciri  Türkiye’de büyüme plânları için Türk turizminin en deneyimli yöneticilerinden Dilaver Doğru’yu genel müdür olarak bünyesine katmıştı. Dilaver Doğru yönetimle arasının çok iyi olduğunu fakat Kongre benim işim ben kongreciyim bana kongre oteli lazım dedi.


Etkinlik boyunca mükemmel bir ev sahipliği sergileyen otel yönetimi, gecenin sonunda sahneye çağrılarak SKAL Marmara Kulübü Başkanı Zeynep Yılmaz ve konuklar tarafından teşekkür edildi



















12 Ağustos 2014 Salı

STEAKHOUSE LEZZETİ OSMANLI KÜLTÜRÜ İLE ‘AYŞE HANIM’DA BİR ARAYA GELİYOR




Ayşe Hanım, Osmanlı kültürünün geleneklerini, steakhouse konsepti ile birleştirerek müşterilerine farklı lezzetler sunuyor.Geleneksel müzikler eşliğinde, Osmanlı şerbetleriyle birlikte menüdeki birbirinden güzel ve lezzetli yemekleri deneyebilirsiniz...


Lezzet dünyasının yeni keşfi ‘Ayşe Hanım Steakhouse Restoran’, klasik et restoranlarına alternatif arayanlar için farklı ve özgün bir adres. Ayşe Hanım, menüdeki  birbirinden iddialı salataları, ara sıcakları ve damakları şenlendiren et ve steakhouse çeşitleriyle müşterilerine hizmet veriyor. 2 katlı ve toplam 120 kişilik oturma kapasitesine sahip restoranda geleneksel hava, mimariye de yansımış. İznik çinilerinin kullanıldığı dekorasyona oryantalist bir hava hakim.


Ayşe Hanım Steakhouse’da, menüler zenginliğiyle dikkati çekiyor. 7 çeşit başlangıcın yer aldığı mönüde farklılık arayanlar ‘enginar salatası’ ,‘milföyde sarma keçi peynirli’ salata ve ‘ semizotlu fettuş salatasını’ mutlaka denemeliler.


Geleneksel yemekleri modern dokunuşlarla sunan Ayşe Hanım Restoran’da 7 çeşit başlangıç ve ‘bahçe yeşillikleri’ adı altında 8 çeşit salata  bulunuyor. Restoran etler konusunda oldukça iddialı. ‘Bereket’in kalitesini yansıtan ve helal kesim olan etlerden özel bir menü  oluşturulmuş. Menüde ‘kocaman etler’ başlığı altında dana lokum, ızgarada T- bone ve  ‘etlerle sefa’  bölümünde ise dana külbastı, dana yaprak şaşlık, Ayşe Hanım Kosava köftesi dikkati çekiyor. Yemeklere  Osmanlı şerbetleri Demirhindi, Kızılcık şurupları eşlik ediyor.

Haftanın her günü gece 23.00’e kadar açık olan Ayşe Hanım Restoran, özellikle beyaz yakalı çalışanlar için hafta içi özel ekonomik menüler de oluşturuyor.
Restoran, özel organizasyonlar ve davetlere de ev sahipliği yapıyor.

 Adres :Vatan Caddesi No:98 Fatih-İstanbul
T: 0212 523 35 22- 0212 523 35 12
M: info@aysehanimizgara.com W: www. aysehanimizgara.com