Boeing etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Boeing etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Haziran 2021 Perşembe

THY Teknik A.Ş., Boeing ile Yenilenen Yedek Parça Sözleşmesiyle Envanter Portföyünü Genişletiyor

Boeing ile Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. arasında yenilenen özel yapım yedek parça sözleşmesi, uçak uygunluğu ve envanter maliyetleri arasında dinamik bir denge oluşturuyor. 
Üç yıllık sözleşme, 9.000 adet yedek parça ile bir önceki programı daha da genişletiyor. 



Boeing ve Türk Hava Yolları Teknik A.Ş., özel yapım yedek parça paket sözleşmesini yenilediklerini duyurdu. Böylece, uçak bakım ve onarım tedarikçisinin mevcut kontratı üç yıl süreyle uzatılmış oldu. Yenilenen sözleşme, Türk Hava Yolları Teknik A.Ş.’nin verimlilik ve güvenilirliğini artırmanın yanı sıra yedek parça ve komponent hizmetleri küresel ağına erişimini güçlendirecek. 
Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. Genel Müdürü ve İcra Komitesi Üyesi Mikail Akbulut, “Boeing ile yenilenen yedek parça sözleşmemiz, müşterilerimize en iyi nihai ürünü sağlama konusundaki kararlılığımızın bir göstergesidir. Şüphesiz ki, Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. ve Boeing arasındaki bu işbirliği, piyasa taleplerini karşılamada ileri bir dönüm noktasıdır.” açıklamasında bulundu. 
Türk Hava Yolları Teknik A.Ş., yenilenen sözleşmenin sunduğu fiyat ve uygunluk ayrıcalıklarıyla bakım operasyonlarını verimli ve kolay hale getirmeye devam edecek. Özel yapım yedek parça paket sözleşmesinin üç yıl süreyle yenilenmesiyle, şirketin portföyü 9.000 adet yedek parça ile genişliyor. Bunlar arasında Boeing parçalarının yanı sıra Boeing ve iş ortağı işletmeler tarafından sağlanan tedarikçi parçaları bulunuyor.    
Boeing Satış Sonrası Hizmetler Başkan ve CEO’su Ted Colbert, “Endüstrimiz, pandemi ve devamındaki iyileşmeden doğan zorlukların üstesinden gelmeye devam ederken, iş ortaklarımız da organizasyonlarına değer katacak ve müşterilerine nihai ürün sağlayacak özgün çözümler üretme konusundaki kararlılığını sürdürüyor. Bu sözleşmeyle öngörülebilirliği ve esnekliği artan, maliyet açısından rekabetçi ve geniş tedarik ağına sürdürdüğü güvenden ötürü Türk Hava Yolları Teknik A.Ş.’ye teşekkür borçluyuz.” dedi. 
Dünyanın önde gelen havacılık hizmetleri tedarikçilerinden biri olan ve son derece kalifiye iş gücü ile dünya genelinde kapsamlı bakım, onarım, modifikasyon ve rekonfigürasyon hizmetleri sunan Türk Hava Yolları Teknik A.Ş., uçak operatörlerini ve sahiplerini kapsamlı komponent tedariki, tasarım, sertifikasyon ve üretim hizmetleriyle küresel düzeyde desteklemektedir.
Boeing, tüm müşterilerine 13 milyondan fazla yedek parçaya erişim, 7/24 teknik uzmanlık ve yedek parça sorunlarına geniş bir kapsamda destek hizmeti sağlıyor. 
Dünyanın önde gelen havacılık ve uzay şirketi Boeing, 150’den fazla ülkedeki müşterilerine havacılık ürünleri ve destek hizmetleri sağlamaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) en büyük ihracatçısı olan şirket, küresel bir tedarikçi üssünün kabiliyetlerini ileri düzeyde ekonomik fırsat, sürdürülebilirlik ve topluluk etkisi için kullanmaktadır. Boeing ekipleri, geleceğe yönelik yenilikler getirmeyi ve şirketin temel değerleri olan güvenlik, kalite ve dürüstlüğü yaşatmayı hedeflemektedir. Daha fazlası için www.boeing.com adresini ziyaret edebilirsiniz.  

   

13 Haziran 2015 Cumartesi

Boeing, Toplam 5,6 Trilyon Dolar Değerinde 38.050 Adet Yeni Uçak Talebi Öngörüyor

20 yıllık Mevcut Piyasa Görünümü, 2014 tahminine kıyasla talepte yüzde 3,5’lik artış gösteriyor
Tek koridorlu ve küçük/orta büyüklükteki çift koridorlu uçak piyasaları, uçak sayısı ve değer açısından en fazla büyüyen sektör. Boeing [NYSE: BA] önümüzdeki 20 yıl içinde yeni uçak talebinin, geçen yılki tahmine kıyasla yüzde 3,5 artış göstererek 38.050 adet olacağını öngörüyor. Şirketin 11 Haziran’da açıkladığı yıllık Mevcut Piyasa Görünümü raporunda (CMO), bu yeni uçakların toplam değeri 5,6 trilyon dolar olarak tahmin ediliyor.

Mevcut Piyasa Görünümüne (CMO) ilişkin veri grafiğini buradan indirebilirsiniz:

 Boeing Ticari Uçaklar Pazarlama Başkan Yardımcısı Randy Tinseth, “Ticari uçak piyasası güçlü ve dayanıklı olmaya devam ediyor. İleriye baktığımızda, uçak piyasasının büyümeye devam etmesini, yeni uçaklara ilişkin talebin artmasını bekliyoruz. ” dedi.

Tahmin döneminin sonuna kadar, 2014 yılında 21.600 olan uçak sayısı 2034 yılında 43.560’a yükselerek ticari uçak filosu ikiye katlanacak. Büyüme, bu dönem boyunca teslim edilecek 38.050 uçağın yüzde elli sekizi tarafından sağlanmış olacak.

Yolcu trafiği, yüzde 5 olan tarihi eğilim çizgisine yakın olarak yaklaşık yüzde 4,9 oranıyla büyümeye devam edecek.  Tahmin döneminin sonuna kadar 7 milyardan fazla yolcu uçakla seyahat edecek.  Kargo trafiği ise yılda yüzde 4,7 oranında büyüme gösterecek..

Tek koridorlu uçak pazarı, gelecek yirmi yıl içerisinde 26.730 adet uçaklık taleple, en hızlı büyüyen ve en büyük segment olmaya devam ediyor. Yolcuların yüzde 75’ini tüm dünyadaki ticari uçuş rotalarının yüzde 70’inden daha fazlasına taşıyan bu uçaklar, dünyadaki havayolları filosunun temelini oluşturuyor.  Bu sektör itici gücünü, düşük maliyetli havayollarından ve gelişmekte olan ve yeni ortaya çıkan pazarlardaki  havayollarının büyümesinden alıyor.

Tinseth, “Tek koridorlu uçak pazarının kalbinde Boeing 737-800 ve önümüzdeki dönem piyasaya çıkacak olan 737 MAX 8 yer almaktadır. Bunlar, bulundukları sınıfta müşterilerine en yüksek yakıt tasarrufu, güvenilirlik ve kabiliyet sunan uçaklar” dedi.

Tek koridorlu uçak pazarının yaklaşık yüzde 35’inin düşük maliyetli havayollarına yönelik olduğunu belirten Tinseth, “Düşük maliyetli havayolları, en tasarruflu ve en yüksek kazanç sağlama potansiyeline sahip uçaklara gereksinim duyacak. Yüzde 20 daha az yakıt kullanan 737 MAX 200 modeli, bu tür havayolları için ideal bir taşıt olacak” dedi.

Boeing, öncülüğünü 787-8 ve 787-9 Dreamliner gibi 200-300 koltuklu küçük geniş gövdeli uçakların yaptığı segmentte, 8.830 yeni uçağa ihtiyaç duyulacağını öngörüyor.  Bu yılki tahmine göre, talebin çok büyük uçaklardan 787 ve yeni 777X gibi yeni, çift motorlu uçaklara kayma eğiliminin devam etmesi bekleniyor.

Yeni uçak taleplerinin büyük bir çoğunluğu havayollarının büyümesi nedeniyle gelirken, sayıları çok fazla olan ve artmaya devam eden yaşlanmış uçakların da değiştirilmesi gerekecek. Her yıl, mevcut filoda yer alan uçakların yaklaşık yüzde 2 ila 3’lük bölümünün değiştirilmesi gerekecek.
Tinseth, konuyla ilgili olarak : "737 MAX, 777 ve 787, bu önemli değiştirme dalgasını yakalamak için çok ideal bir konuma sahip” dedi.

Hava kargo pazarının güçlenmeye devam etmesi önümüzdeki 20 yıllık süreçte yaklaşık 920 yeni uçak talebinin gelmesini sağlayacak.Tinseth, "Hava kargo pazarında iki yılda net bir büyüme gördük ve bu büyümenin devam etmesini bekliyoruz” dedi ve sözlerine şunları ekledi: “Bu durum, 747-8, 767 ve 777’nin de yer aldığı kargo uçağı üretim hattımız için de oldukça sevindirici bir haber.”
En uzun soluklu uçak tahmini olan Boeing’in Mevcut Piyasa Görünümü raporu havacılık endüstrisinin en kapsamlı analizi olarak değerlendiriliyor. Raporun tam metnine buradan erişebilirsiniz: www.boeing.com/cmo.

Yeni Uçak Teslimatları: 2015-2034
Uçak Tipi Koltuk Sayısı Toplam Teslimat Sayısı Değer (Dolar)
Bölgesel jetler 90 ve altı 2.490 100 milyar $
Tek koridorlu 90 – 230 26.730 2.770 milyar $
Küçük geniş gövdeli 200 – 300 4.770 1.250 milyar $
Orta geniş gövdeli 300 – 400 3.520 1.220 milyar $
Büyük geniş gövdeli 400 ve üstü 540 230 milyar $
Toplam --------- 38.050 5,6 trilyon $

Gelecek 20 yıl boyunca, Çin de dahil olmak üzere Asya pazarı, toplam uçak teslimatlarında başı çekmeye devam edecek.

Yeni Uçak Teslimatları: 2015-2034
Bölge Uçak Teslimatları
Asya 14.330
Kuzey Amerika 7.890
Avrupa 7.310
Ortadoğu 3.180
Latin Amerika 3.020
Afrika 1.170
 BDT 1.150
Toplam 38.050

İleriye Dönük Bilgi, Risk ve Belirsizliğe Tabidir.
Bu bültende yer verilen bazı ifadeler, 1995 tarihli Özel Menkul Kıymetler Hukuki Dava Reformu Yasası dahilinde “ileriye dönük” olabilir. “Beklemek”, “tahmin etmek”, “planlamak”, “tasarlamak”, “inanmak”, “tahmin yürütmek” gibi kelimeler ve benzeri ifadeler, bu ileriye dönük ifadeleri tanımlamak için kullanılmaktadır. İleriye dönük ifadelere ilişkin örnekler arasında gelecek planlarımız, işle ilgili beklentilerimiz, mali şartlar ve faaliyet sonuçlarının yanı sıra, herhangi bir tarihi veya güncel gerçek ile doğrudan ilişkisi olmayan diğer ifadeler yer almaktadır. İleriye dönük ifadeler, doğru olduğu tam olarak kanıtlanamayan gelecekte gerçekleşmesi beklenen olaylar hakkında güncel varsayımlara dayanmaktadır. Bu ifadeler garanti olmamakla birlikte tahmin edilmesi zor olan durumlardaki risklere, belirsizliklere ve değişikliklere bağlı olmaktadır.
Gerçek sonuçların ileriye dönük açıklamalardan somut biçimde farklı olmasına neden olabilecek pek çok faktör vardır. Bunlar;  ABD’deki ve dünyadaki ekonomik koşulların etkisi ve bizi ya da müşterilerimizi etkileyebileceklerinden genel sanayi koşulları ve bunların yanı sıra Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na yaptığımız başvurularda daha önce ve zaman zaman açıkladığımız diğer önemli faktörlerdir. İleriye dönük açıklamalar yalnızca yapıldıkları tarih itibariyle geçerlidir ve bu türden açıklamalarımızı kanunun mecbur tuttuğu haller dışında güncelleme veya düzeltmek gibi bir yükümlülüğü üstlenmemekteyiz.

29 Mayıs 2015 Cuma

Boeing Lösemi Tedavisi Gören Çocukların Eğitime Erişimine Destek Veriyor

Boeing, lösemi tedavisi gören çocuklara daha iyi eğitim olanakları sunmak ve ailelerine destek olmak amacıyla Lösemili Çocuklar Vakfı’nın (LÖSEV) Ankara’daki çalışmalarını destekliyor. Boeing Türkiye ve Kuzey Afrika Başkanı Bernard J. Dunn, dersler, programlar ve bunların çocukların tedavi sürecine hem eğitsel hem de  psikolojik etkilerine ilişkin bilgi sahip olmak üzere Lösemili Çocuklar Okulu’nu ziyaret etti.Dunn, “Buradaki çocukların ve ailelerinin lösemiyle mücadele süreci boyunca neler yaşadıklarını hayal bile etmek güç. En büyük tesellimiz ise löseminin tedavi edilebilen bir hastalık olması ve bugüne kadar bu konuda çok önemli sonuçların elde edilmiş  olmasıdır. Boeing olarak, lösemili çocuklara ve ailelerine eğitim yoluyla güç vermek ve onların iyileştikten sonraki hayatlarına hazırlık süreçlerinin bir parçası olmak için LÖSEV’in çabalarına katkıda bulunabilmekten dolayı çok mutluyuz” dedi.


Boeing, tedavi gördükleri süre boyunca çocuklara sürekli eğitim olanakları ve aile üyeleri için destek sınıfları sunulmasını sağlayacak çok yönlü bir programa katkı sağlayarak LÖSEV’e yardım ediyor. Bu katkı, çocukları lösemiye yakalanan ebeveynler için Anne-Baba Eğitim Planı, Lösemili Çocuklar Okulu’ndaki öğretmenler için Öğretmen Eğitimi Planı ve ilgi alanlarına göre kendi seçtikleri konulara yönelik olarak geliştirilen Lösemili Çocukların Eğitim Planının yanısıra eğitim materyalleri ve eğitmen maliyetlerinin karşılanmasını içeriyor. Burada amaç, tedavi süreci boyunca kaçırdıkları olağan eğitim fırsatını ve morali çocuklara yeniden kazandırmak ve daha iyi bir gelecek şansını onlara tanımak.

LÖSEV Vakfı Kurucu Başkanı Pediatrik Hematolog ve Onkolog Dr. Üstün Ezer, “Biz kurulduğumuz yıllarda lösemi tedavisinde % 20’lerde olan iyileşme başarı oranını LÖSANTE Hastanemizde % 92’lere çıkarttık. Altı yıl önce açtığımız dünyanın ilk lösemili çocuklar okulu ile lösemili çocuklarımızın eğitimlerine ve sosyal etkinliklerine büyük önem verdik. LÖSEV okullarında İngilizce ağırlıklı kolej eğitimi sağladık. Tüm bunları bağışlarla tamamen parasız karşıladık. Boeing firmasının destekleri ile eğitim olanaklarımız daha da artacak ve lösemili çocuklarımız yaşıtlarından daha iyi eğitimlere kavuşacaklardır. İnanıyoruz ki; çok iyi birer doktor, öğretmen, avukat olacaklar hatta geleceğin Başbakanı, Cumhurbaşkanı lösemili çocuklarımız arasından çıkacaktır. Biz bu projede LÖSEV’e ve lösemili çocuklarımızın eğitimlerine destek veren Boeing Firmasına ve Türkiye Başkanı Sayın Mr. Bernard J. Dunn’ a sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.” dedi.

Tedavi süreci boyunca çocuklar okullarından uzak kalıyor ve eğitimleri sekteye uğruyor. Bu çocukların yaşıtlarıyla aynı eğitim seviyesine ulaşmasını sağlamak üzere LÖSEV onlara sanat, müzik, İngilizce, bilgisayar, drama ve edebiyat dersleri veriyor. Lösemili Çocuklar Okulu’nun bugün anaokulu (5-6 yaş), ilkokul  - ortaokul (6-14 yaş arası) ve liseyi  (14-18 yaş arası) içeren 100’den fazla öğrencisi bulunuyor. Çocukların sosyo-kültürel gelişimlerine de katkıda bulunmak amacıyla tiyatro, sinema ve çevre gezileri gibi etkinlikler de gerçekleştiriliyor. Çocukların kalem, kitap, okul çantası, üniforma ve hatta ulaşım masrafları LÖSEV tarafından karşılanıyor. 

Boeing, dünyanın önde gelen uzay ve havacılık şirketi ve en büyük ticari ve askeri uçak üreticisidir. Türk Hava Yolları’nın ilk DC-3/C-47 model yolcu uçaklarını almasından bu yana Boeing ve Türkiye arasındaki uzun soluklu ve her iki tarafa da fayda sağlayan ilişki 70 yıldır sürmektedir. 2000 yılından bu yana Boeing, yaptığı okullar, bilgisayar laboratuvarları ve ekipmanı, eğitim materyalleri bağışları ve eğitim kaynakları programları ile 39 ilde 135 eğitim projesini desteklemiş ve yaklaşık 140.000 öğrencinin hayatında olumlu değişiklikler meydana getirmiştir. Şirketin Türkiye’deki merkezi Ankara’da bulunmaktadır.

17 Mayıs 2015 Pazar

Boeing 737 MAX için Üretilen LEAP-1B Motoru, Geniş Kapsamlı Uçuş Testi Programına Başlıyor

Boeing’in en yeni tek koridorlu uçağının güç kaynağı, motor sertifikasyonunu 2016’da tamamlama yolunda... Boeing [NYSE: BA] ve CFM International, LEAP-1B* motorunun uçuş denemelerinin 29 Nisan’da, California, Victorville’deki GE Havacılık Uçuş Denemesi Operasyonları biriminde yer alan 747 modelinden modifiye edilmiş bir test uçağı üzerinde başladığını duyurdu.  Bu deneme, 2016’daki motor sertifikasyonu ve 2017’de ilk Boeing 737 MAX teslimatı ile sonuçlanacak iki yıllık programın bir sonraki dönüm noktasını oluşturuyor. Beş buçuk saat süren ilk uçuşunda motor, iyi bir performans sergiledi ve farklı yüksekliklerdeki çok sayıdaki aeromekanik test noktalarını başarıyla tamamladı.


CFM International’ın Test Baş Pilotu Steven Crane, “LEAP motoru beni hala etkilemeye devam ediyor. Bu motorlar yeni ürünlerde her zaman rastlamadığımız bir yetkinlik gösteriyor. Havayolu müşterilerimizin bu motordan çok memnun kalacaklarını düşünüyorum” dedi.737 MAX ailesine özel olarak üretilen LEAP-1B motoru, CFM tarihinin de en kapsamlı yer ve uçuş testi sertifikasyon programının bir parçasını oluşturuyor. İlk LEAP-1B motoru yer testlerine 13 Haziran 2014’te; yani 2011’de programın başlatılmasıyla belirlenen takvimden üç gün önce başladı. Boeing Ticari Uçaklar, 737 MAX Programı Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Keith Leverkuhn, “Bu önemli dönüm noktası niteliğindeki motor ve bugüne kadarki test sonuçlarına bakarak, LEAP-1B motoruna sahip 737 MAX ile, müşterilerimize tek koridorlu uçak pazarındaki en yakıt etkin, güvenilir ve dayanıklı uçağı sunduğumuza ilişkin güvenimiz devam ediyor. Üretim sürecindeki 737 MAX modeli, bugünün en verimli uçağı Yeni Nesil 737’lerden yüzde 14; servise giren ilk Yeni Nesil 737 uçağından ise yüzde 20 daha fazla yakıt tasarrufu sağlayacak” dedi.

Uçuş testi programı, önümüzdeki birkaç hafta boyunca, motor işlerliği, irtifa marjı, performans, emisyon ve ses dağılımını ölçen kapsamlı bir test takvimine tabi olacak. Süreç içinde aynı zamanda, motorda yer alan, dokuma karbon fiber kompozit fan, TAPS (Twin-Annular, Pre-Mixing Swirler) teknolojisine sahip motorlar, yüksek basınç tribününde bulunan seramik matriks kompozit tabaka ve düşük basın tribününde bulunan titanyum alüminit bıçaklar gibi ileri teknolojilerin de sağlaması yapılacak.  CFM International Başkan Yardımcısı Allen Paxson, “LEAP motoru çok titiz bir yer ve uçuş test programı süresince inanılmaz iyi bir sonuç ortaya koydu. Bugüne kadarki sonuçlar, bu motorun geleceği nokta ile ilgili isteklerimiz ve öngörülerimiz ile aynı doğrultudadır” dedi.
737 MAX, bugüne kadar dünya çapında 57 müşteriden 2.724 sipariş aldı.


19 Şubat 2015 Perşembe

Boeing ve Genç Başarı’dan Türkiye’nin Gelecekteki Girişimcilerine Destek

Ankara’daki mesleki ve teknik lisede yürütülen Genç Başarı Şirket Programı sayesinde öğrenciler, bir şirketin nasıl işlediğini birinci elden öğreniyor.Boeing Türkiye ve Kuzey Afrika Başkanı Bernard J. Dunn, Boeing tarafından desteklenen Genç Başarı Şirket Programı (Junior Achievement Company Program) kapsamında Ankara Batıkent Şevket Evliyagil Mesleki ve Teknik Lisesi’ni ziyaret etti. Ziyaret sırasında, öğrenciler ve okul yönetimi Bernard J. Dunn’a öğrencilerin kendi gerçek şirketlerini nasıl kurdukları ve nasıl işlettikleri hakkında bilgi verdi.


Genç Başarı Şirket Programı, ABD’de kurulmuş bir sivil toplum kuruluşu olan Genç Başarı’nın (Junior Achievement) küresel bir programı olup devlet okullarında ve özel okullarda girişimcilik programları yürütmektedir. Genç Başarı Şirket Programı’nın öncelikli hedefi, 15-18 yaş aralığındaki öğrencilerin finans, yenilikçilik ve girişimcilik alanlarındaki yeteneklerini geliştirmektir. Program kapsamında, öğrenciler, okul sınırları içinde faaliyet gösteren kendi şirketlerini kuruyor ve gerçek bir şirketin nasıl işletildiğini birinci elden deneyimliyor. Boeing, Genç Başarı’yı Körfez ülkeleri de dahil olmak üzere tüm Ortadoğu bölgesinde uzun yıllardır, Kuzey Afrika’da ise son birkaç yıldır desteklemektedir. Genç Başarı ile olan bu işbirliği, projenin Türkiye’deki ayağını oluşturuyor.

1 Kasım 2014 Cumartesi

Boeing Dünyadaki Hava Kargo Trafiğinin Gelecek 20 Yılda İki Kat Artacağını Öngörüyor

Ortalama yıllık artış oranının yüzde 4,7 olması bekleniyor Kargo pazarındaki toparlanma süreci güçlenmeye doğru ilerliyor  .Boeing (NYSE: BA) hava kargosu trafiğinin önümüzdeki 20 yıl boyunca her yıl yüzde 4,7 büyüyeceğini, 2033 yılına kadar da küresel hava yük taşımacılığının iki katından fazla artacağını öngörüyor. Boeing, iki yıllık Dünya Hava Kargosu Tahmin raporunu Uluslararası Hava Kargosu Forum ve Sergisi’nde açıkladı.

Boeing Ticari Uçaklar Pazarlama Başkan Yardımcısı Randy Tinseth, “Birkaç yıllık durgunluğun ardından güçlenmeye başlayan hava yük taşımacılığı trafiği rakamları toparlanma yönünde kuvvetli sinyaller veriyor. Hava kargo pazarı artık nerdeyse uzun vadeli oranlarda büyüyor” dedi.
2013’ün ikinci çeyreğinde yeniden büyümeye başlayan dünya hava kargosu trafiği 2014’ün ilk yedi ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,4’e ulaşan bir artış kaydetti. Eğer bu eğilim devam ederse 2014, hava yük taşımacılığı sektörünün 2010’dan bu yana en yüksek büyümeyi yakaladığı yıl olacak.

Hava kargonun önceki yıllarda gösterdiği zayıf büyüme iki temel nedene bağlanabilir: dünya ekonomisinin düşük performansı ve özellikle hava kargo sektörü tarafından taşınan geleneksel emtiaların gösterdiği sönük ticari büyüme.Boeing’in yeni öngörüsü, yakaladıkları en yüksek trafik hacmi ile, Asya ve Kuzey Amerika ve Avrupa-Asya bölgelerinin hava kargosu pazarına hakim olacağını gösteriyor. Önümüzdeki 20 yılda en hızlı büyüme oranını İç Asya, Çin yerli pazarı ve Asya-Kuzey Amerika pazarlarının yakalaması bekleniyor.

Hava kargosunun artış gösterirken, yeni 840 adet uçağın ve yolcu uçağından yük uçağına çevrilen 1.330 adet uçağın teslim edilmesiyle birlikte dünyadaki yük taşıma uçak filosunun da büyümesi bekleniyor. Bu uçakların yüzde 52’sinden fazlasının emekli edilenlerin yerini alması, geri kalanının ise büyüme için kullanılması bekleniyor.

Uçak Türü

Toplam Teslimatlar
Değeri ($)
Büyük (>80 ton)

590
190 milyar
Orta (40-80 ton)

250
50 milyar
Toplam

840
240 milyar


2014-2033 arasında teslim edilmesi planlanan yeni uçakların yüzde 70’inden fazlası, 747-8 ve 777 modelleri gibi büyük yük uçakları olacak.Tinseth, “Boeing kargo sektörüne başka hiçbir şirketin olmadığı kadar kendisini adamıştır. Pazar güçlenmeye devam ederken bizim verimli ve yüksek kabiliyete sahip yük taşıma uçaklarımız tümü de dünyanın hava kargo trafiğinin yarısından fazlasını taşımak üzere kendisini hazırlamıştır” dedi.




18 Mart 2014 Salı

Boeing, 737Ticari Sevkiyat Merkezini Genişletmeye Başlıyor

İyileştirmeler, yükselen üretim oranlarını ve 737’ler için artan talebi destekliyor
Boeing [NYSE: BA] Seattle’daki Boeing Sahasında bulunan 737 Ticari Sevkiyat Merkezini (CDC) genişletme çalışmalarına dün başladı. Artan 737 teslimatlarını destekleyen proje, müşteri ve gruplar için kullanılan alanı iki katından fazla büyütüyor.

“Müşterilerimiz, uçaklarını teslim almaya geldiklerinde birinci sınıf bir tesis bekliyor ve bunu hak ediyorlar. Yapılan bu iyileştirmelerin onların bu deneyimini bir üst seviyeye taşıyacağına inanıyoruz,” diyen Boeing Ticari Uçaklar 737 Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Beverly Wyse, sözlerine şöyle devam etti: “Üretim oranlarımızın arttığı ve yeni 737 MAX’ı tanıtmaya hazırlandığımız bu dönemde, daha geniş, daha büyük kapasiteye sahip bir tesis, son derece gereklidir.”

90.000 ft2’nin üzerinde bir alana sahip olacak olan CDC, yeni üç katlı bir binanın yanı sıra üç kapalı körüğe sahip teslimat ve kalkış alanlarını da içermektedir. Tasarım, Boeing Sahası uçuş hattını gören büyük pencereler ile açık, havadar bir görünüm sunmaktadır. CDC genişletme çalışması, Boeing’in Puget Sound bölgesinde ve 737 programının geleceğine yönelik yaptığı çok sayıda yatırımın sonuncusudur.

“King County Havacılık ve Uzay İttifakının, bölgemiz havacılık ve uzay sanayisinin büyüme trendi ve küresel rekabet gücünü geliştirdiğini düşünüyorum. Bu tesisin genişletilmesi de bölge ve havaalanımız için ekonomik anlamda sevindirici bir haberdir,” diyen King County Yöneticisi Dow Constantine sözlerine şunları ekledi: “Bu, Boeing tarafından bölgemizde yapılan, işbirliğimizi gelecek kuşaklara taşıyacak önemli bir yatırımdır.”
Seattle Belediye Başkanı Ed Murray, "Boeing Sahasında böyle bir tesis kurmak için Boeing’in devam eden bu yatırımları, ,dünyadaki en iyi havacılık ve uzay çalışanlarına ev sahipliği yapan Washington ve Seattle bölgelerine şirketin uzun süreli taahhüdünün bir göstergesidir. “ dedi.

737 üretiminin; Nisan ayında ayda 42 uçağa, 2017 yılında ise 2010’dan bu yana yaklaşık %50’likbir artışla, ayda 47 uçağa çıkması hedeflemektedir. Son teknoloji CFM International LEAP-1B motorlarına ve İleri Teknoloji kanatçıklar gibi etkinlik arttıran özelliklere sahip 737 MAX teslimatları da 2017 yılında, bu yenilenmiş tesiste başlayacaktır.

Bir binanın yıkımının da gerçekleşeceği inşaat süresince müşterilere yapılacak 737 teslimatlarının kusursuz gerçekleşmesini sağlayacak gerekli planlar uygulamaya konmuştur. CDC’nin genişletilmesinin 2015 yılının ortalarında tamamlanması planlanmaktadır.

23 Şubat 2014 Pazar

40 uçak için verilen sipariş Türk havayolu şirketinin bugüne kadar verdiği en büyük sipariş




Boeing ve SunExpress 15 adet 737 MAX ve 25 adet Next-Generation (Yeni Nesil) 737 siparişini sonuçlandırdı.Sipariş aynı zamanda ek 10 adet 737 MAX opsiyonunu da içeriyor .737 MAX bugüne kadar toplam yaklaşık 1.800 sipariş aldı.Boeing [NYSE: BA] ve SunExpress 15 adet 737 MAX 8 ve 25 adet Next-Generation (Yeni Nesil) 737-800 uçaklarının siparişini sonuçlandırdı. Liste fiyatı 3,8 milyar doları aşan sipariş, 10 adet ek 737 MAX 8 opsiyonunu da içeriyor. Bu sipariş, Türk şirketin 25 yıla yakın tarihindeki en büyük siparişi olmakla birlikte, 737 MAX siparişlerinin toplam sayısını da yaklaşık 1.800'e ulaştırdı.
“Yirmi dört yıl önce yepyeni 737-300'ler ile turistleri Türkiye'ye uçurmaya başladık ve 10 yıl sonra şirket Next-Generation (Yeni Nesil) 737-800'leri kullanmaya başladı. Gelecek yıl SunExpress 25. yaşında tüm filosunu yenileme sürecini başlatacak ve Boeing'in son başarısı olan 737 MAX'ı da gelecekte filosuna ekleyecek" diyen SunExpress Genel Müdürü Paul Schwaiger sözlerine şöyle devam etti “Boeing ile devam etmekte olan başarılı ilişkimize son derece değer veriyor ve şirketin uzun yıllardır devam eden sonsuz desteği için minnettarız."

737 MAX, Next-Generation (Yeni Nesil) 737 uçak ailesini pazarda lider konuma getiren verimlilik, ekonomi, güvenilirlik ve müşteri cazibesi gibi özellikleri koruyarak bu modelin başarısı üzerine inşa edilmiştir.  737 MAX günümüzün yakıtı en verimli kullanan tek koridorlu uçaklarında yüzde 14’lük ek yakıt tasarrufu iyileştirmesi sağlamak üzere geliştirilen yeni İleri Teknoloji kanatçıklar gibi aerodinamik iyileştirmeler ile birlikte, son teknoloji CFM Uluslararası LEAP-1B motorlarına sahiptir. Söz konusu iyileştirme uzun mesafelerde daha da fazla olacaktır ki bu da SunExpress’in gelecekteki büyümesinin mükemmel bir tamamlayıcısı olacaktır.

“Uçaklarının tamamı Boeing olan SunExpress, çeyrek asırlık başarısını Next-Generation (Yeni Nesil) 737’ler üzerine inşa etmiştir” diyen Boeing Ticari Uçaklar Avrupa Satış Başkan Yardımcısı Todd Nelp ise sözlerine şöyle devam etti “İlave Next-Generation (Yeni Nesil) 737’ler için bugün verilen rekor sipariş, bu uçakların SunExpress filosuna kattığı değerin bir göstergesi olmakla birlikte; 737 MAX alımı da şirketin önümüzdeki yıllardaki azimli büyümesi için zemin hazırlamaktadır.”

Üstün işletme ekonomisinin yanı sıra, yolcuların tercih ettiği 737 Boeing Sky Interior da MAX’la standart olarak geliyor. Yolculuk deneyiminden esinlenilerek yıllar süren araştırmaların sonucunda, 737 Boeing Sky Interior modern yan duvarlara ve yolcuların bakışlarını pencerelere çekerek uçuş deneyimleriyle daha büyük bir bağ kurmalarını sağlayan cazip özelliklere sahiptir.

 “10’u opsiyonlu 50 adet yeni 737 uçağı içeren siparişimiz, SunExpress’in geleceğine ilişkin bir kilometre taşıdır” diyen SunExpress Genel Müdür Yardımcısı Hacı Say, “Şirketimiz, Türkiye ile Türk turizmine kaynak sağlayan pazarlar arasındaki seyahat ticaretinin her zaman çok önemli bir parçası olmuştur. SunExpress, bu dev yatırımla Avrupa’nın önde gelen tatil havayolu şirketleri arasındaki güçlü konumunun altını çizmektedir. İş modelimize mükemmel şekilde uyan yeni Boeing uçağının da yardımıyla, daha da güçlenmenin memnuniyetini yaşıyoruz.” dedi.

Merkezi, Türk kıyı şeridinde yer alan Antalya’da bulunan SunExpress, 1989 yılının Ekim ayında Türk Havayolları ve Lufthansa’nın ortaklığında kurulmuştur. SunExpress bugün, yılda yedi milyondan fazla yolcu taşımakta ve Almanya ile Türkiye arasında, yolcu sayısı bakımından önde gelen havayolları arasında yer almaktadır.  Tamamı Boeing uçaklarından oluşan ve altmıştan fazla Next-Generation (Yeni Nesil) 737-700 ve 737-800’e sahip bir filosu bulunan şirket; Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da 90’dan fazla destinasyona sefer gerçekleştirmektedir.



6 Şubat 2014 Perşembe

Boeing Türkiye’de eğitimlerine devam ediyor

Boeing, Türkiye’deki Havacılık Eğitimine Verdiği Desteği Artırıyor 


Boeing, Uçak Bakımına İlişkin Yeni Programı ile Türkiye’deki Havacılık Eğitimine Verdiği Desteği Artırıyor.Eğitime katılan öğretmenler 1.400’den fazla öğrencinin yetiştirilmesinde çok önemli bir rol oynayacak. Boeing ve Anadolu Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi, Türkiye’deki mesleki ve teknik eğitim okullarında ve kurumlarında görev yapan öğretmenlere yönelik, uluslararası havacılık standartlarına göre verilen ilk uçak bakım eğitimi olma özelliği taşıyan Temel Uçak Bilgisi ve Uçuş Teorisi Kursu’nun birinci döneminin tamamlandığını duyurdu.

Boeing Türkiye ve Kuzey Afrika Başkanı Bernard J. Dunn, konuyla ilgili olarak “Türkiye’de havacılık sektörünün hızla gelişmesi nitelikli insan kaynağına duyulan ihtiyacı arttırdı ve Boeing, Anadolu Üniversitesi ile birlikte oluşturdukları bu ortak girişim ile birlikte geleceğin uçak bakım elemanlarını yetiştirilmesine katkıda bulunmaktan memnuniyet duymaktadır.” dedi.

Programın amacı, mesleki ve teknik okullarda uçak bakımı ile ilgili eğitim veren öğretmenlerin teorik bilgilerini geliştirmektir. Program kapsamında, Eskişehir, İstanbul, Bursa, Kayseri, Ankara ve Erzincan’daki sekiz mesleki ve teknik eğitim kurumunda çalışan 25 öğretmene, 180 saat yüz yüze eğitimler verildi. 20 – 31 Ocak tarihleri arasında yürütülen program, katılımcılara atmosfer fiziği, aerodinamik, uçuş dinamiği, temel uçak yapısı, uçuş sistemleri ve kontrolleri gibi konularda en güncel bilgileri alma olanağı sundu.

Birinci dönemi bugün sona eren programın ikinci ve üçüncü dönemleri de bu yıl içinde gerçekleştirilecektir (16–27 Haziran 2014 ve 1–12 Eylül).Boeing Şirketi, 1999 yılında Ankara’da bir ofis kurdu ve 2000 yılından bu yana, Türkiye’nin 40 şehrinde, kültür-sanattan, eğitim, sağlık ve insani hizmetlere uzanan pek çok alanda toplam 190 sosyal sorumluluk projesine destek vermiştir. Geleceği kurmak için eğitimin öneminin bilincini ve sorumluluğunu taşıyan Boeing, 14 yıl içinde okul inşaatları, bilgisayar laboratuarları ve ekipman bağışları ile 38 şehirde 135.000 öğrenciye ulaşan toplam 107 eğitim projesine imza atmıştır. Boeing, bugüne dek 1.262 bilgisayar ve ilgili ekipmandan oluşan 54 bilgisayar laboratuarı kurmuş, ayrıca Türkiye genelinde üç okul inşa etmiş ve dokuz okul binası yenilemiştir.


31 Ekim 2013 Perşembe

Boeing ve İstanbul Teknik Üniversitesi Öğrenciler ve Fakülte için Burs Programları Başlatıyor


Yeni hibe programları Türk uzay ve havacılık endüstrisini destekleyecek
Boeing [NYSE: BA] ve Türkiye’nin önde gelen uzay ve havacılık mühendisliği ve teknoloji kurumu İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), bugün üniversitede iki yeni hibe programı duyurdu: ilki lisans ve master öğrencileri için aeronotik alanında, ikincisi ise akademisyenlere yönelik uzay bilimleri için müfredat geliştirme alanında. Her iki program da Boeing’in Türkiye’deki kapsamlı üniversite ilişkileri programını geliştirecek ve İstanbul Teknik Üniversitesi ile ortaklığını ilerletecek.

Boeing bursları, üst düzey teknik beceri veya iş becerisi gösteren ve uzay ve havacılık alanına ilgisi yüksek olan iki lisans ve iki master öğrencisine verilecek. Hibeler aynı zamanda İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Bilimleri Departmanından iki fakülte üyesine de verilecek. Amaç, özellikle hava taşımacılığı sistemleri, malzeme ve yapı, kontroller ve otonomi, ve uçak sistemleri mühendisliği alanlarına odaklanmış uçak mühendisliği lisans ve lisansüstü programları yaratmak ve bu programları iyileştirmek. Fakülte hibeleri aynı zamanda araştırma aktivitelerini ve diğer bilinen uçak programlarındaki fakülteler ve bu alanda çalışan endüstri temsilcileri ile konsültasyonu destekleyecek.

İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, “Boeing tarafından yeni burs programlarının başlatılması, iki güçlü kurum olan İTÜ ve Boeing arasında kurulan sağlam ve sürdürülebilir bağların bir sonucudur.” dedi. “İTÜ bu bağlamda, araştırma ve eğitim temelli olarak başlamış olan, şimdi ise öğrenci-fakülte yaklaşımı ile sonuçlanan böylesi kapsamlı işbirliklerini başlatabilmek için gösterilen yoğun çalışmaya çok değer veriyor. Boeing gibi köklü bir kuruluş ile güçlü bir işbirliği içinde olmak İTÜ için büyük bir onurdur.”

Boeing International Başkanı ve İş Geliştirme ve Strateji Kıdemli Başkan Yardımcısı Shep Hill, “Bu yeni burs programları, Boeing’in Türkiye’de eğitim faaliyetlerine uzun süredir devam eden yatırım yapma geleneğine dayanıyor. 2000 yılında ilköğretim okulları ve yüksek öğretime olan desteğimizin başlamasından bu yana, 80’den fazla eğitim kurumuyla işbirliği yaptık. Bugün, bu girişimle İstanbul Teknik Üniversitesi ile ortak olmaktan ve uzay ve havacılık bilgisi ve bilimini geliştirme yönünde ortak bir vizyona dayalı ilişkimizi kuvvetlendirmekten gurur duyuyoruz”.

Boeing ve İTÜ arasındaki ilk işbirliği Ocak 2012’de, SESAR WP-E Uzun Dönemli ve Yenilikçi Araştırma Bursunun bir parçası olan, uçuş güvertesi otomasyonuna sahip gelişmiş kokpit sistemleri konulu ortak bir proje ile başladı. Bu işbirliği, Ağustos 2012’de İTÜ’den bir lisans öğrencisinin Boeing’in Seattle’daki staj programına katılımıyla daha da gelişti. Boeing ve İTÜ, Şubat 2013’te uçak yolcularının yararına olacak ortak araştırma ve geliştirme programlarını başlatmak için yaptıkları anlaşmayı duyurdu. İlk ortak proje, ticari uçak kabinlerindeki yolcular için hava kalitesini iyileştirmeyi amaçlayan bir hava filtreleme sistemi geliştirilmesine odaklanacak. Bu işbirliği, geçtiğimiz Eylül’de İTÜ’de Boeing’in doğrudan yardımıyla açılan Hava Taşımacılığı Yönetimi Master Programının duyurulmasıyla daha da ilerledi.

Boeing, Türk Hava Yolları’nın ilk DC-3/C-47 uçaklarını teslim almasıyla başlayan, Türkiye ile uzun süreli ve karşılıklı yarar sağlayan ilişkisini yaklaşık 70 yıldır sürdürmektedir. 1968’den bu yana Boeing, Türk havayolu şirketlerine 230’un üzerinde yeni uçak teslim etmiş olmasının yanı sıra, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne savunma ürünleri sağlamaktadır. Boeing aynı zamanda Türk uzay ve havacılık endüstrisinin önemli ve güvenilir bir ortağıdır ve Türk toplumunun sorumlu bir üyesidir.

240 yıl önce kurulmuş olan İTÜ, Türkiye’nin bilim ve mühendislik alanlarında modernizasyonunu temsil etmektedir. İTÜ, geleneksel değerleri koruyarak ve sağlam uluslararası kontaklarını sadece kendi ülke sınırları içerisinde değil, aynı zamanda küresel arenada da yarışabilecek genç ve yetenekli bireyleri şekillendirmek için kullanarak öğrencilerine yaratıcı eğitim tesisleri sunmaktadır.
Ayrıntılı bilgi için: http://www.itu.edu.tr/en/



24 Ekim 2013 Perşembe

Boeing ve İstanbul Teknik Üniversitesi Öğrenciler ve Fakülte için Burs Programları Başlatıyor

Yeni hibe programları Türk uzay ve havacılık endüstrisini destekleyecek
 Boeing [NYSE: BA] ve Türkiye’nin önde gelen uzay ve havacılık mühendisliği ve teknoloji kurumu İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), bugün üniversitede iki yeni hibe programı duyurdu: ilki lisans ve master öğrencileri için aeronotik alanında, ikincisi ise akademisyenlere yönelik uzay bilimleri için müfredat geliştirme alanında. Her iki program da Boeing’in Türkiye’deki kapsamlı üniversite ilişkileri programını geliştirecek ve İstanbul Teknik Üniversitesi ile ortaklığını ilerletecek.

Boeing bursları, üst düzey teknik beceri veya iş becerisi gösteren ve uzay ve havacılık alanına ilgisi yüksek olan iki lisans ve iki master öğrencisine verilecek. Hibeler aynı zamanda İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Bilimleri Departmanından iki fakülte üyesine de verilecek. Amaç, özellikle hava taşımacılığı sistemleri, malzeme ve yapı, kontroller ve otonomi, ve uçak sistemleri mühendisliği alanlarına odaklanmış uçak mühendisliği lisans ve lisansüstü programları yaratmak ve bu programları iyileştirmek. Fakülte hibeleri aynı zamanda araştırma aktivitelerini ve diğer bilinen uçak programlarındaki fakülteler ve bu alanda çalışan endüstri temsilcileri ile konsültasyonu destekleyecek.

İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, “Boeing tarafından yeni burs programlarının başlatılması, iki güçlü kurum olan İTÜ ve Boeing arasında kurulan sağlam ve sürdürülebilir bağların bir sonucudur.” dedi. “İTÜ bu bağlamda, araştırma ve eğitim temelli olarak başlamış olan, şimdi ise öğrenci-fakülte yaklaşımı ile sonuçlanan böylesi kapsamlı işbirliklerini başlatabilmek için gösterilen yoğun çalışmaya çok değer veriyor. Boeing gibi köklü bir kuruluş ile güçlü bir işbirliği içinde olmak İTÜ için büyük bir onurdur.”

Boeing International Başkanı ve İş Geliştirme ve Strateji Kıdemli Başkan Yardımcısı Shep Hill, “Bu yeni burs programları, Boeing’in Türkiye’de eğitim faaliyetlerine uzun süredir devam eden yatırım yapma geleneğine dayanıyor. 2000 yılında ilköğretim okulları ve yüksek öğretime olan desteğimizin başlamasından bu yana, 80’den fazla eğitim kurumuyla işbirliği yaptık. Bugün, bu girişimle İstanbul Teknik Üniversitesi ile ortak olmaktan ve uzay ve havacılık bilgisi ve bilimini geliştirme yönünde ortak bir vizyona dayalı ilişkimizi kuvvetlendirmekten gurur duyuyoruz”.

Boeing ve İTÜ arasındaki ilk işbirliği Ocak 2012’de, SESAR WP-E Uzun Dönemli ve Yenilikçi Araştırma Bursunun bir parçası olan, uçuş güvertesi otomasyonuna sahip gelişmiş kokpit sistemleri konulu ortak bir proje ile başladı. Bu işbirliği, Ağustos 2012’de İTÜ’den bir lisans öğrencisinin Boeing’in Seattle’daki staj programına katılımıyla daha da gelişti. Boeing ve İTÜ, Şubat 2013’te uçak yolcularının yararına olacak ortak araştırma ve geliştirme programlarını başlatmak için yaptıkları anlaşmayı duyurdu. İlk ortak proje, ticari uçak kabinlerindeki yolcular için hava kalitesini iyileştirmeyi amaçlayan bir hava filtreleme sistemi geliştirilmesine odaklanacak. Bu işbirliği, geçtiğimiz Eylül’de İTÜ’de Boeing’in doğrudan yardımıyla açılan Hava Taşımacılığı Yönetimi Master Programının duyurulmasıyla daha da ilerledi.

Boeing, Türk Hava Yolları’nın ilk DC-3/C-47 uçaklarını teslim almasıyla başlayan, Türkiye ile uzun süreli ve karşılıklı yarar sağlayan ilişkisini yaklaşık 70 yıldır sürdürmektedir. 1968’den bu yana Boeing, Türk havayolu şirketlerine 230’un üzerinde yeni uçak teslim etmiş olmasının yanı sıra, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne savunma ürünleri sağlamaktadır. Boeing aynı zamanda Türk uzay ve havacılık endüstrisinin önemli ve güvenilir bir ortağıdır ve Türk toplumunun sorumlu bir üyesidir.

240 yıl önce kurulmuş olan İTÜ, Türkiye’nin bilim ve mühendislik alanlarında modernizasyonunu temsil etmektedir. İTÜ, geleneksel değerleri koruyarak ve sağlam uluslararası kontaklarını sadece kendi ülke sınırları içerisinde değil, aynı zamanda küresel arenada da yarışabilecek genç ve yetenekli bireyleri şekillendirmek için kullanarak öğrencilerine yaratıcı eğitim tesisleri sunmaktadır.