Unilever Food Solutions etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Unilever Food Solutions etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Haziran 2016 Salı

Unilever Food Solutions, şeflerin sesine kulak verdi

“Şeflerin %80’i gıda güvenliği eğitimi almak istiyor” “Güvenilir Eller Projesinde hedef 3 yılda 30.000 şefe gıda güvenliği sertifikası”  Ev dışı gıda sektöründe her iki işletmeden birine ulaşan Unilever Food Solutions, Gıda Güvenliği Derneği işbirliğiyle ‘Güvenilir Eller’ Gıda Güvenliği Eğitim Programı başlatıyor. Unilever Food Solutions, geçen yıl bağımsız bir araştırma şirketiyle gerçekleştirdiği Türkiye Şef Araştırmasına katılan şeflerin %80’inin ‘Gıda Güvenliği’ alanında eğitim almayı en önemli ihtiyacı olarak tanımlamasının ardından harekete geçti. Şeflerden alınan bu değerlendirmeyle yola çıkan Unilever Food Solutions, Gıda Güvenliği Eğitim Programı başlatıyor.‘Güvenilir Eller’ gıda güvenliği eğitimleri, Türkiye genelinde tüm mutfak ekiplerine ulaşabilmek için online platformda hazırlandı. Uzun yıllar Unilever Food Solutions ajandasında en üst sırayı koruyacak projede, ilk yıl 5.000 şefin eğitimleri tamamlaması hedefleniyor. Üç yılda da 30.000 şefin eğitimlere katılarak, gıda güvenliği sertifikası sahibi olması planlanıyor.

Güvenilir Eller Gıda Güvenliği Eğitimi, çapraz bulaşma, fiziksel ve kimyasal tehlikeler, temizlik, üretim güvenliği ve HACCP uygulamaları olmak üzere toplam beş ayrı bölümden oluşuyor. Şeflerin gıda güvenliği alanındaki bilgi eksiği ve gelişim ihtiyacını karşılamak amacıyla Gıda Güvenliği Derneği işbirliğiyle ‘Güvenilir Eller’ Gıda Güvenliği Eğitim Programı için sektör temsilcilerinin de katılımıyla bir tanıtım toplantısı düzenledi. Tanıtım toplantısına, Unilever Food Solutions Türkiye, Orta Asya ve İran Genel Müdürü Önder Arsan, Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner, Yemek Sanayicileri Derneği Başkanı Sedat Zincirkıran, Turizm Restaurant Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği Başkan Yardımcısı Aslı Pasinli ve Aşçılar Derneği Başkanı Fikret Özdemir katıldı.

Gıda Güvenliği Derneği tarafından içeriği oluşturulan ve her konu için farklı modüllerden oluşan online eğitim programıyla, gıda güvenliği konusunda temel bilgiler şeflere verilecek.

Önder Arsan: “İlk yıl 5.000 şefimizin, 3 yılın sonunda da 30.000 şefimizin gıda güvenliği sertifikası almasını sağlayacağız.”

Unilever Food Solutions Türkiye, Orta Asya ve İran Genel Müdürü Önder Arsan yaptığı açılış konuşmasında, Türkiye’nin ilk ve tek en kapsamlı gıda güvenliği eğitim programını başlattıklarını vurguladı. Arsan, “Unilever Food Solutions olarak, sektörümüzde yine bir ilke imza attık. Güvenilir Eller projesinde, Türkiye’nin ilk ve tek kapsamlı online eğitim programını oluşturduk. Bu projemizle uluslararası bir açılım da yapmak istiyoruz. Hazırladığımız online eğitim modüllerini Unilever Food Solutions Türkiye olarak diğer faaliyette olduğumuz ülkelere de taşımayı hedefliyoruz. İlk yıl 5.000 şefimizin ve 3 yılın sonunda da 30.000 şefimizin gıda güvenliği eğitimini tamamlayarak sertifikalarını almalarını sağlayacağız” dedi.

Samim Saner: “Güvenilir Eller Gıda Güvenliği Eğitimini tamamlayan şeflerimize isimlerine özel Türkiye Gıda Güvenliği Derneği onaylı sertifikalarını göndereceğiz”

Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner, dünyada her yıl gıda zehirlenmelerinden 325.000 kişinin hastanelik olduğunu ve 5.000 kişinin de öldüğünü belirtti. Saner, “Ev dışı tüketim sektöründe çalışan herkesin, müşterilerinin tüketimine sunulan gıdaların güvenliğini sağlamakla yükümlülüğü bulunuyor. Gıdalardaki risk faktörlerinin göz önünde bulundurularak müşteriye ulaştırılmadan önce gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor. ‘Güvenilir Eller’ Eğitimleri, şeflerde gıda güvenliği konusunda farkındalık yaratmayı ve bilgi açığını kapatmayı hedefleyen bir proje. Eğitimi tamamlayan şeflerimize isimlerine özel Türkiye Gıda Güvenliği Derneği onaylı sertifikalarını göndereceğiz” dedi.

Sedat Zincirkıran: “Güvenilir Eller eğitimleri sayesinde Anadolu’daki şeflerimizin gıda güvenliği konusunda temel bilgileri edineceğine inanıyorum”

Yemek Sanayicileri Derneği Başkanı Sedat Zincirkıran yaptığı değerlendirmede, “Toplu Yemek Sanayicileri Derneği olarak çok geniş bir alanda sorumluluğumuz bulunuyor. Toplu yemek şirketleri olarak, fabrikalardan hastanelere, kamu ve özel kuruluşlardan üniversitelere kadar pek çok kuruma yerinde ve taşımalı yemek hizmeti sunuyoruz. Toplu yemek sektöründe yaklaşık 350.000 kişi çalışıyor. Personelin hepsinin gıda güvenliği eğitimlerini kendi imkanlarıyla alabilmeleri çok zor. Bizler için bile bu işin lojistiğini sağlamak çok çetrefilli. Şirketlerimizde gıda mühendisleri tarafından üretim süreçlerimizin her aşamasını değerlendirilmesini sağlıyoruz. Bu proje sayesinde inanıyorum ki Anadolu’dan birçok şefimiz gıda güvenliği konusunda temel bilgilerle donanacak. Mutfaklarında öğrendiklerini uygulayacak” görüşünü belirtti.

Aslı Pasinli: “Sektörü hep ileriye taşımayı amaçlayan yeme-içme markaları olarak gıda güvenliği alanında atılacak her adımın parçasıyız”

Turizm Restaurant Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği Başkan Yardımcısı Aslı Pasinli, “Türkiye’de 77.000 restoranda, her gün milyonlarca öğün yemek yeniliyor. Restoranların yaklaşık 30.000’den fazlası da İstanbul’da bulunuyor. TURYİD olarak da 165 marka olarak 480 noktada hizmet veriyoruz. Yıllık 2 Milyar ciroluk bir sektör yaratıyoruz. Genel yeme-içme sektörünün de %10’una karşılık geliyor. TURYİD üyeleri olarak yılda 25 milyonun üzerinde ağırlama gerçekleştiriyoruz. TURYİD’de her zaman amaçlar doğrultusunda güç birliğini artırmaya inanıyoruz. Sektörel bilgi, iletişim ve eğitim konularını odağımıza alıyoruz. Sektörü temsil eden ve ileriye taşımaya çalışan yeme-içme markaları olarak gıda güvenliği alanında da atılacak her adımın bir parçası olmak istiyoruz. Bu anlamda TURYİD olarak yolumuz ‘Güvenilir Eller’ projesiyle de kesişti. Online eğitimlerden üyelerimizin faydalanması için teşvik edeceğiz.”

Fikret Özdemir: “Online gıda güvenliği eğitimleri sayesinde şeflerimizin kendileri için en uygun zamanda eğitimleri tamamlayacağına inanıyorum”

Aşçılar Derneği Başkanı Fikret Özdemir ise “Biz şefler olarak her mutfaktayız. 5 yıldızlı bir otelin mutfağında varız. Köşedeki ev yemekleri yapan lokantada da. Öğlen yemek yediğiniz restoranda varız. İş yerinizin yemekhanesinde de. Gelen misafirlerimizin sağlıkları bizlere emanet. Hata kaldırmaz bir sektörde en iyi hizmeti vermek zorundayız. Ama işin gerçeğinde de çok uzun saat dilimlerinde mutfaktayız. Güvenilir Eller Gıda Güvenliği Eğitimlerinin online olması sayesinde Türkiye genelinde tüm şeflerimizin kendileri için uygun olacak zamanda eğitimleri alabileceğini inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Gıdaların hazırlanmasından, depolanmasına, hammaddelerin tüketim aşamasına kadar olan süreçte karşılaşılabilecek tehlikelerden eğitimlerde bahsedilecek.  Eğitim programında, hijyenik uygulamalar ve sıcaklık kontrolü de dahil olmak üzere, tehlikeleri azaltmak ya da yok etmek için gerekli önlemler de incelenecek. Beş modülden oluşan ilk ve tek online kapsamlı gıda güvenliği eğitimlerini tamamlayan şeflere, Gıda Güvenliği Derneği onaylı isme özel sertifika ulaştırılacak.

‘Güvenilir Eller’ Gıda Güvenliği Eğitim Programı hakkından detaylı bilgiye www.ufs.com adresinden ulaşabilirsiniz.


Unilever Food Solutions: Türkiye’de Knorr, Lipton, Carte d’Or, Calve, Hellmann’s, Rama, Sana ve Becel’i bünyesinde bulunduran Unilever Food Solutions’a ait ürünler, her iki işletmeden biri tarafından tercih ediliyor. Sunduğu profesyonel malzemelerle yoğun rekabet ortamında müşterilerini ve onların misafirlerini anlayarak, ev dışı gıda sektörünün referans merkezi konumunda olan Unilever Food Solutions, ‘her gün ilham kaynağınız’ sloganıyla mutfak ve beslenme konularında iş ortaklarına ilham kaynağı olmaya devam ediyor.



23 Şubat 2014 Pazar

İngiliz, Alman ve Rus turistlerin Türkiye’deki tatil tercihleri belirlendi

Unilever Food Solutions’ın, bağımsız bir araştırma şirketiyle yaptığı ‘Her Şey Dahil Oteller Memnuniyet Araştırması’na göre İngiltere, Almanya ve Rusya’dan gelen misafirlerin %57’si gelecek sene hangi otelde kalacağı konusunda kararsız. %27’si ise gelecek sene aynı otelde kalmayı düşünmüyor.

Türkiye’deki her şey dahil otellere gelen misafirlerin çok büyük bir çoğunluğunu İngiliz, Alman ve Rus turistler oluşturuyor. Farklı milletlerden gelen misafirlerin beğeni, zevk ve tercihleri de farklılık gösteriyor.

Unilever Food Solutions’ın, bağımsız bir araştırma şirketiyle Antalya ve Bodrum’da her şey dahil sistem otellerinde konaklayan İngiliz, Alman ve Rus milletlerden 400 misafirle (18-64 yaş grubu kadın/erkek) gerçekleştirdiği ‘Her Şey Dahil Oteller Memnuniyet Araştırması’na göre bu üç ülkeden gelen misafirlerin %57’si gelecek sene hangi otelde kalacağı konusunda kararsız. %27’si ise gelecek sene aynı otelde kalmayı düşünmüyor.

Müşteri Memnuniyeti Araştırması sonuçlarını değerlendiren Unilever Food Solutions Kanal Pazarlama Direktörü Emel Akman, “Unilever Food Solutions olarak, yoğun rekabet ortamında müşterilerimize menülerini geliştirmek veya genel olarak yaşadıkları sorunları çözümlemek için yaptığımız saha uygulamalarıyla ayrışıyoruz. Son dönemde, her şey dahil sistem otellerini kapsayan bir Müşteri Memnuniyeti Araştırması yaptık. Araştırma ile tatil için Türkiye’yi seçme nedenlerini, her şey dahil otellerde kalma sıklıklarını, her şey dahil otel tercihlerini, her şey dahil otel konseptini seçme nedenlerini, otel tercih kriterlerini, yiyecek-içecek hizmetleri önem kriterlerini, yiyecek tercihlerini, farklı mutfaklara açıklıklarını, atıştırmalık tercihlerini, memnuniyet düzeylerini, gelecek sene için otel tercihlerini, otel/yiyecek-içecek hizmetlerinden duyulan memnuniyeti ve marka tercihlerini ortaya koyuyoruz.

Bu araştırmanın sonuçları doğrultusunda, ülkemize yoğun ilgi gösteren İngiliz, Rus ve Alman turist gruplarının otellerden beklentileri ve tercihleri konusunda iş ortaklarına çözümler geliştirildik. Bu çözümleri de Turuncu Destek Paketinde topladık. 2014 yılında Turuncu Destek Paketi kapsamında, her şey dahil sistem otellerinin değişen ihtiyaçlarına özel ürün/hizmetler sunmak, otel yöneticiliği ve personel eğitimlerine devam edeceğiz” dedi.

Antalya’ya gelen her şey dahil sistem otel müşterilerinin yemek tercihleri protein ağırlıklı:
Her milletten gelen misafir grubunun damak zevkinin alışık olduğu bir milli mutfağı var. Araştırma ile İngiliz, Alman ve Rus turistlerin kendi ülke mutfaklarında en çok tercih ettikleri 10’ar yemek araştırıldı. Genel yiyecek tercihleri, et yemekleri, deniz ürünleri, makarna, sebze yemekleri, çorba, pizza, pide, salata, tatlı ve meyve olarak sıralanıyor.

Unilever Food Solutions  - Müşteri Memnuniyeti Araştırması Sonuçları:
Tatil için Türkiye’yi seçme nedenleri:
Daha önce gelip memnun kalmış olmaları (%40)
Sahilin, denizin temiz olması (%39)
Havanın güzel olması (31%)

Her şey dahil otellerde kalma sıklıkları:
Mevcut tatil dahil olmak üzere her şey dahil otellerde kalma sayıları ortalama 5.4
Bu oran Almanlarda (6.7),  İngilizlere (5.6) ve Ruslara (4.1) oranla daha yüksek.
Yine, orta yaş segmentinde (6.3) de diğer segmentlere kıyasla daha yüksek.

Her şey dahil oteller tercihleri:
%87’si her sene farklı bir oteli tercih ediyor.
Bu oran Ruslarda (%94), Alman (%85) ve İngilizlere (%81) oranla daha yüksek.
Bekar (%93) ve evli/çocuksuzlarda (%93), evli çocuklulara (%81) ve orta yaşlılara göre (%82) daha yüksek.
Ancak yine de tüm segmentlerde çoğunluk her sene farklı otel seçmekten yana tercih kullanıyor.

Her şey dahil oteller konseptini seçme nedenleri:
Almanlarda ve Ruslarda ihtiyaç duyulan her şeyin sunulması tercih sebebinde İngilizlere göre daha etkili. İngilizlerde de ödenecek paranın önceden bilinmesi ve fiyatların uygun olması diğerlerine oranla daha yüksek oranda öne çıkıyor.

Ödenecek paranın önceden bilinmesi (%60)
Tatilde ihtiyaç duyulan her şeyin sunuluyor olması (%56)
Sınırsız yeme-içme olanakları (%43)
Diğer otellere kıyasla fiyatların daha uygun olması (%41)

Otel tercih kriterleri:
1. Yiyecek-içecek hizmetleri
2. Oda hizmetleri
3. Havuz ve sahil kompleksleri

Otel tercih kriterlerinde, yiyecek-içecek hizmetleri Ruslarda daha etkili bir kriter. Almanlarda ve İngilizlerde eğlence/animasyon hizmetleri ve sağlık hizmetleri Ruslara kıyasla daha etkili oluyor.

Bekar ve evli/çocuksuzlarda da yeme-içme, eğlence/animasyon ve spor hizmetleri diğer segmentlere göre daha yüksekken, orta yaş grubunda da sağlık ve transfer hizmetleri diğerlerine kıyasla daha öne çıkıyor.

Yiyecek-içecek hizmetleri önem kriterleri:
1. Açık büfenin çeşitliliği
2. Açık büfedeki yiyeceklerin lezzeti
3. Açık büfedeki yiyeceklerin tazeliği
4. Garsonların ilgisi
5. Açık büfenin hijyeni

Ruslar çeşitliliğe, garsonların ilgisine ve hijyene daha çok önem verirken, İngilizler farklı mutfaklarda farklı menüler sunan restoranların olmasına, açık büfedeki yiyeceklerin sıcaklığına, yemeklerin sunuş biçimine, açık büfede farklı mutfaklara ait yiyecekler sunulmasına Almanlardan ve Ruslardan daha çok önem veriyor.

Genel yiyecek tercihleri:
1. Et yemekleri
2. Deniz ürünleri
3. Makarna
4. Sebze yemekleri
5. Çorba
6. Pizza, pide vs.
7. Salata
8. Tatlı
9. Meyve

Milletlerin yemek tercihlerine ayrı ayrı bakarsak;
Almanlar: et yemekleri, makarna ve çorba
Ruslar: deniz ürünleri, salata ve tatlılar
İngilizler: makarna, çorba ve tatlıyı diğerlerine kıyasla daha çok tercih ediyor.

Farklı mutfaklara açıklıkları:
Genel olarak, %73’ü Türk Mutfağı gibi farklı mutfakları denemek istiyor.
Almanlar (%94), İngilizlere (%85), Ruslara (%56) kıyasla farklı mutfaklardan tatlar denemeye daha açıklar.
Bekarlar (%82) ve evli/çocuksuzlar (%79) da aynı şekilde diğer segmentlere göre daha açıklar.

Atıştırmalık tercihleri:
Dondurma (%50)
Pide, pizza (%49)
Meyve (%45)
Hamburger (%42)

Hamburger, tost/sandviç, patates kızartması gibi atıştırmalıklar Almanlar ve İngilizler tarafından Ruslara kıyasla daha çok tercih ediliyor. Aynı şekilde sosis, köfte kızartmaları da Almanlar ve evli/çocuklular tarafından diğerlerine kıyasla daha öne çıkıyor.

Her şey dahil sistem otel deneyimlerinde memnuniyet düzeyleri:
Kalınan otelden duyulan memnuniyet seviyesi oldukça yüksek (%73)
Ruslar, İngilizlerin ve Almanların memnuniyet düzeyleri birbirine çok yakın.
Evli/çocuksuzlar ise diğer segmentlere kıyasla daha memnun (%81) kalıyorlar.
Evli/çocuklular (%66) daha az memnun kalıyor.

Gelecek sene için otel tercihleri:
%57’si hangi otelde kalacağına dair kararsızken, %27’si aynı otelde kalmayı düşünüyor.
Bu oran, İngilizlerde (%53) ve Almanlarda (%30) Ruslara (%7) kıyasla daha yüksek.
Evli/çocuklularda (%39) ve orta yaşlılarda (%32)  da diğer segmentlere kıyasla aynı oteli tercih etme eğilimi daha yüksek.
Tekrar aynı oteli tercih sebeplerinde havaların güzel olması, Türklerin misafirperverliği ve yiyecekler geliyor.
Yiyecekler özellikle Rusların tekrar aynı oteli seçmelerinde diğerlerine kıyasla daha etkili oluyor.

Aynı oteli tercih etmeme nedenleri:
Farklı otelleri deneme isteği (%32)
Farklı ülkeyi ziyaret isteği (%26)
Yiyeceklerden duyulan memnuniyetsizlik (%15)

Otel hizmetlerinden duyulan memnuniyet düzeyi:

Memnuniyet düzeyi yüksek olan alanlar:
Transfer hizmetleri (%81)
Havuz/sahil kompleksi (%79)
Yiyecek-içecek (%79)
Oda (%79)
Memnuniyet düzeyi düşük olan alanlar
Spor hizmetleri (%56)
Çocuklara yönelik hizmetler (%38)

İngilizlerin otel hizmetlerinden memnuniyetleri Alman ve Ruslara kıyasla daha yüksek oluyor.

Yiyecek-içecek hizmetlerinden duyulan memnuniyet:

En çok memnuniyet duyulan konular:
Garsonların temizliği (%83)
Garsonların ilgisi (%81)
Yemek yenilen ortam (%80)
Ortamın hijyeni (%80)

En az memnuniyet duyulan konular:
Kendi mutfağından yiyeceklerin sunulması (%46)
Diyet yiyeceklerin bulunması (%36)
Diyabetik yiyecek sunulması (%35)
Çocuk menüsünün zenginliği (%33)

Otel tercihinde etkili konular:
Açık büfenin çeşitliliği (%75)
Açık büfenin lezzeti (%76)
Açık büfenin tazeliği (%77)
Açık büfenin hijyeni (%77)

Bununla birlikte, garsonlar ve ortamdan duyulan memnuniyetten daha düşük ve gelişime açık alan olarak dikkat çekiyor.

Unilever Food Solutions: Türkiye’de Knorr, Lipton, Carte d’Or, Calve, Hellmann’s, Rama, Sana ve Becel’i bünyesinde bulunduran Unilever Food Solutions’a ait ürünler, her iki işletmeden biri tarafından tercih ediliyor. Sunduğu profesyonel malzemelerle yoğun rekabet ortamında müşterilerini ve onların misafirlerini anlayarak, ev dışı gıda sektörünün referans merkezi konumunda olan Unilever Food Solutions, ‘her gün ilham kaynağınız’ sloganıyla mutfak ve beslenme konularında iş ortaklarına ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

19 Şubat 2014 Çarşamba

Nasuh Mahruki, Turizmcilere “Kendi Everest’inize Tırmanın” dedi



Unilever Food Solutions’ın katkılarıyla Calista Luxury Resort Otel’de, 18 Şubat Salı günü düzenlenen POYD Toplantısı’nın konuğu Nasuh Mahruki oldu.Ev dışı gıda sektörünün lider şirketi Unilever Food Solutions’ın katkılarıyla düzenlenen POYD Toplantısı’nda, AKUT kurucu başkanı ve Everest'in zirvesine tırmanan ilk Türk dağcı Nasuh Mahruki deneyimlerini Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) üyeleri ile paylaştı.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan POYD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kızıldağ, toplantının düzenlenmesine katkı sağlayan Unilever Food Solutions ekibine teşekkür ederken “2014 yılına hazırlanan turizm sektörü fuar katılımları, road showlar ve workshoplarla hem ürünlerini tanıtıyor hem de dünyadaki yeni gelişmeleri ve trendleri takip ediyor. POYD olarak düzenlediğimiz toplantılarda bölgesel olduğu kadar ulusal ve uluslararası deneyimleri de dinleme fırsatını yakalıyoruz. Farklı konu ve konuklarımızla yeni açılımlara yelken açıyoruz. Bugün de sponsorlarımızdan Unilever Sood Solutions’ın katkılarıyla çok değerli Nasuh Mahruki, zirveye yaptığı zorlu yolculuğu ve zirveye ulaşmanın keyfini felsefi boyutuyla bizlerle paylaşıyor” dedi.

Akman: Turuncu Destek Paketi ile otelinizi, yoğun rekabet ortamında zirveye taşıyabilirsiniz
Unilever Food Solutions Kanal Pazarlama Direktörü Emel Akman ise 2013 yılında otel yöneticileri ve müşterileri ile yaptıkları görüşmeler sonrasında, Unilever Food Solutions’ın yenilenen ‘Turuncu Destek Paketi’ ve her şey dahil otellere yönelik çözümlerinden bahsetti. Akman “Geçtiğimiz yıl, Antalya turizmin lokomotifi olmaya devam etti. Yabancı konuk sayısı açısından Paris ve Londra’nın ardından en çok ziyaret edilen 3’üncü şehir Antalya oldu.

Unilever Food Solutions olarak, turizmin öncü şehri Antalya otellerine 2014 yılında çözüm ortağı olmayı sürdüreceğiz. Her şey dahil sistem otellere yönelik geçen yıl bir Müşteri Memnuniyeti Araştırması yaptık. Bu araştırmadan edindiğimiz veriler ve müşterilerimizden gelen görüşler 2014 yılı için Turuncu Destek Paketi’nin geliştirilmesine katkı sağladı. Turuncu Destek Paketi kapsamında her şey dahil otellerin değişen ihtiyaçlarına özel ürün/hizmetler sunmaya, otel yöneticiliği ve personel eğitimlerine devam edeceğiz. Geçen yıl olduğu gibi otel mutfaklarında atık yönetimi optimizasyonunun sağlanması ve otellerin digital çözümler konusunda bilgilendirilmesini hedefliyoruz.

Her şey dahil sistem otellerine yönelik gerçekleştirdiğimiz tüm saha uygulamalarımızda, sektörün gelişmesine destek veren, mutfaklara verimlilik getiren servis ve ürün markalarımızı otel şeflerinin beğenisine sunuyoruz. Siz ve Misafirleriniz hizmet markamız altında, her şey dahil otellerin müşteri profili ve taleplerini takip ediyoruz. Ülkemize yoğun ilgi gösteren İngiliz, Rus ve Alman turist gruplarının otellerden beklentileri ve tercihleri konusunda iş ortaklarımıza yani sizlere çözümler geliştiriyoruz.

Unilever Food Solutions Turuncu Destek Paketi ile otelinizi, yoğun rekabet ortamında zirveye taşıyabilirsiniz” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından Nasuh Mahruki ise liderlik, takım çalışması, kendini tanıma, hedef odaklılık, kararlılık, disiplin ve risk yönetimi gibi konularda deneyimlerinden örnekler veren konuşması ile POYD üyelerinin keyifli bir saat geçirmesini sağladı.

Mahruki: Kendi Yaşamınızın Öncüsü Olun!
POYD üyelerine kendi yaşamlarının öncüsü olmayı öneren Mahruki “Kendi yaşamının öncüsü olmak demek, kendi yaşamının lideri olmak demektir. Bugünün sonuçlarının yarının sebepleri olduğunun farkında olmak demektir. Yarının sebeplerinin de bir sonraki günün sonuçlarına dönüşeceğini bilmektir.

Zor bir şeyin ilk kez yapılması ile onuncu kez veya yüzüncü kez yapılması arasındaki asıl fark zorlukların psikolojik tarafında, algılanma biçiminde hissedilir. Everest’e tırmanmak, gelişen teknolojiye, artan yüksek irtifa fizyolojisi birikimi ve antrenman bilgisine ve ticari tırmanışlar ortamının sağladığı tüm güvenlik çemberi ve kolaylaştırıcı etkilerine rağmen, her zaman fiziksel ve teknik olarak belirli zorluklar içerecektir. Gelecekte de her dağcı, bu zorluklarla kendi başına karşı karşıya gelmek ve onları gereğince aşmak durumunda olacaktır. Ancak onu ilk kez başarmak, insanoğlunun sahip olduğu yeteneklerle yapılıp yapılamayacağının belirsizliğinden gelen, aşılması çok zor olan psikolojik sınırlarla da başa çıkabilme iradesini gerektirir. Çoğumuz iyi ve güvenilir kılavuzların yol göstericiliği ve desteğiyle büyük mesafeler kat edebiliriz, ama zor ve değerli konularda ilkleri başarmak ancak bazılarımız için mümkündür” dedi.


Bilgi için: Ayşegül Kulu / Ünite İletişim (212) 272 93 13
aysegul.kulu@unite.com.tr; www.unite.com.tr