8 Kasım 2013 Cuma

Hakan Akkaya tasarımları Çağla Şikel'e çok yakışıyor


Birçok projede birlikte çalışan Hakan Akkaya ve Çağla Şikel, Mercedes Benz Fashion Week ile başlayan profesyonel dostluğu, “2014 İlkbahar/Yaz Hakan Akkaya Koleksiyonu'nda” da sürdürecek.

  
Ekim ayında düzenlenen Mercedes Benz Fashion Week İstanbul'da MEN IN BLACK defilesiyle muhteşem bir şov yapan Hakan Akkaya, birbirinden şık 80 kombini taşıyan baş manken Çağla Şikel ile işbirliğine devam ediyor.2014 İlkbahar-Yaz Hakan Akkaya Koleksiyonu tasarımlarını tanıtan Çağla Şikel, ünlü modacının tarzının kendisini yansıttığını ifade etti. Hakan Akkaya'nın enerjisinin güzel olduğunu ve bunu tasarımlarına yansıttığını belirten Şikel, Akkaya ile çalışmanın büyük bir keyif olduğunu vurguladı.



Çağla Şikel: “Hakan işine aşık, tasarımlarına hayranım, çok yaratıcı ve heyecanlı.
Dostlukla renklenen işbirliklerinin devam edebileceği sinyallerini veren Akkaya ve Şikel, 2014 ilkbahar-yaz modasıyla ilgili tüyolar da verdi.



Hakan Akkaya tarzının vazgeçilmezi siyah-beyazın ön planda olduğu renklerde yeşil ve tonları oldukça canlı. Transparan detayların kullanıldığı tasarımlar yine cesur ve çok şık.




KÖPRÜDE ATA’YA ÖZLEM KORTEJİ

İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği (İKOD) Üyeleri,aramızdan
ayrılışının 75.yılında Mustafa Kemal Atatürk'e, 75 klasik araçla saat
09.05'te Boğaziçi Köprüsü'nün üstünde özlem zinciri oluşturacaklar.

İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği (İKOD),ilginç bir etkinliğe daha
imza atmaya hazırlanıyor. 19 Mayıs,30 Ağustos,29 Ekim gibi kurtuluş,
zafer ve cumhuriyeti kutlama günlerinde "klasik otomobil kortejleri"
oluşturan İKOD, bu yıl 10 Kasım'da saat 09.05'te Atamızı anma ve
kendisine duyulan özlem adına, Cumhuriyetin ilk yıllarına ait
araçlarla Boğaziçi Köprüsü'nde saygı ve özlem zinciri oluşturacak.
75 klasikle Ata'ya özlem temasının vurgulanacağı seremonide, araçlarda
bulunan havalı özel klaksonlar çalınıp, araç direkleri üstündeki
bayraklar yarıya indirilecek. Köprünün Avrupa-Asya güzergahında
gerçekleşecek anma dakikaları uzun yıllar hafızalarda yer edecek güçte
olacak. İKOD yönetiminden yapılan açıklamada yapılacak seremoni; aynı
zamanda Atatürk ilke ve devrimlerinin son zamanlarda yıpratılmasına,
fikir ve düşüncelerinin itibarsızlaştırılmasına, ders kitapları ve
eğitim araçları yönetmeliğinden Atatürk ilke ve inkılaplarına,
laik, sosyal, hukuk devletine uygun olma kriterinin çıkarılmasına, en son
ise devlet,cumhuriyet ve liyakat nişanlarından Atatürk siluetinin
kaldırılmasına gönderme niteliğinde algılanmalı.


                                TARİH: 10 KASIM 2013 PAZAR

            SAAT - YER :  ZİNCİRLİKUYU KÖPRÜSÜ ÜSTÜ  08.30

                                  BOĞAZİÇİ KÖPRÜSÜ 09.05

3. Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi 20-21 Şubat tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde

Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) tarafından yapı sektörünün yeşil dönüşümüne rehberlik etmek amacıyla bu yıl üçüncü kez düzenlenecek olan "Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi", 20-21 Şubat 2014 tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. Geçtiğimiz yıllarda, T.C.Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, EarthEco International Başkanı Philippe Cousteau Jr, Columbia Üniversitesi Küresel Düşünce Komitesi Eşbaşkanı Prof.Dr. Saskia Sassen, WGBC ve USGBC Başkanı Rick Fedrizzi gibi isimlerin de arasında olduğu uluslararası ve Türk pek çok değerli konuşmacıyı ve yaklaşık 1000 katılımcıyı ağırlayan Zirve, bu yıl da alanlarında uzman önemli konuşmacılara ev sahipliği yapacak.
Sürdürülebilir/Yeşil binalar ve kentler konusunda Türkiye’deki en büyük platform olan Zirve,  Türkiye’de ve dünyada sürdürülebilir/yeşil bina sektörünün önde gelen paydaşlarını, gayrimenkul ve inşaat şirketlerinin üst düzey yöneticilerini ve konusundaki en uzman kişileri konferans, panel ve seminerlerde bir araya getirecek, yapı sektöründe bilgi paylaşımı için nitelikli bir tartışma ortamı oluşturacak.

Bu yılki Zirve’nin ana teması “Sürdürülebilirlik-Sınırları aşmak”
Yapı sektörü, son yıllarda “sürdürülebilir/yeşil bina” ve   “sürdürülebilir/yeşil kent” kavramlarıyla gerek ulusal gerekse uluslar arası alanda performansının sınırlarını aşan örneklerle çıkıyor karşımıza. Bu çerçevede konferansın temel amacı, 21. yüzyılın başında Türkiye’de en iyinin yapılmasını teşvik etmek için ulusal ve uluslar arası alanda en iyileri bir araya getirmek;  tasarımda sınırları aşan projelerin, yenilikçi fikir ve modellerin zirve katılımcılarına ilham vermesini sağlamak.

Dünya Yeşil Binalar Konseyleri Avrupa Bölgesel Ağı’nın (ERN) senelik toplantısı 3. Uluslar arası Yeşil Binalar Zirvesi kapsamında ilk kez Türkiye’de Dünya Yeşil Binalar Konseyleri Avrupa Bölgesel Ağı (WGBC Europe Regional Network), Avrupa'da 30'dan fazla ulusal Yeşil Bina Konseyini ve 3,500 'den fazla üye firmayı temsil eden uluslar arası bir ağ. Avrupa’da bina sektörünün tüm paydaşlarını temsil eden ve Türkiye Yeşil Binalar Konseyi’nin (ÇEDBİK)  de dahil olduğu bu ağın 2014 yılındaki ilk toplantısı, 20 Şubat 2014 tarihinde Zirve’ye paralel olarak ÇEDBİK ev sahipliğinde Türkiye’de düzenlenecek.

Türkiye’nin ilk Ulusal Yeşil Bina Sertifikası’nın lansmanı Zirve’de gerçekleşecek
Zirve’de gerçekleşecek bir diğer önemli etkinlik ise, Ulusal Yeşil Bina Sertifikası’nın lansmanı. Bina ve yerleşimleri çevresel etkilerine göre değerlendiren sistemler, hedeflenen yeşil dönüşüm sürecinde önemli rol oynuyor.  Geçtiğimiz Zirve’de TC. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’yla imzalanan protokol sonrası çalışmalarına hız verilen Ulusal Yeşil Bina Sertifikası, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasına destek vermeyi amaçlıyor. 100’ün üzerinde akademisyen, enstitü temsilcisi, şirket ve STK’nın katılımıyla şekillenen ve pilot proje çalışmaları devam eden Yeşil Bina Sertifika sistemine dair tüm detaylar Zirve’de açıklanacak.
 
 “Yeşil Okullar” projesinin Türkiye ayağı 3. Uluslar arası Yeşil Binalar Zirvesi’nde tanıtılacak
Türkiye’de Yeşil Dönüşümün lideri ÇEDBİK bugüne kadar sürdürdüğü bilinçlendirme çalışmalarına bir yenisini daha ekledi ve Cape Town Dünya Yeşil Binalar Konseyleri Kongresi’nde “YEŞİL OKULLAR” anlaşmasına imza atarak Türkiye’yi projeye dahil olan 20 ülke arasına soktu. Yeşil Okullar Projesi, öğrencilerin sağlıklı, güvenli ve daha verimli binalarda eğitim alabilmesi temeline dayanan uluslararası çok paydaşlı bir proje. Projenin amacı, daha sağlıklı binalarda eğitim alan, bu sayede akademik açıdan daha başarılı, daha sağlıklı nesiller yetişmesine katkı sağlamak. ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Duygu Erten, 18 Ekim 2013’de Cape Town’da katıldığı imza töreninde ÇEDBİK olarak uluslararası bu girişimin bir parçası olmaktan büyük memnuniyet duyduklarını ve bu konuda Türkiye’de liderlik ederek eğitim sektöründe yeşil dönüşümün önünü açacaklarını belirtti. Kasım ayında ABD’de yapılacak GREENBUILD konferansında Hillary Clinton tarafından anons edilecek olan Yeşil Okullar projesi’nin Türkiye ayağında gerçekleşecek çalışmalar 3. Uluslar arası Yeşil Binalar Zirvesi’nde açıklanacak.

Çedbik hakkında
Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği, 2007 yılında Türkiye’de yapı sektörünün sürdürülebilir ilkeler ışığında gelişmesine katkı sağlamak amacıyla kurulmuştur. Yapı sektörünün tüm paydaşları için bir şemsiye kuruluş olma hedefiyle hareket eden dernek, toplumsal farkındalığı arttırmak ve yapı sektörünü sürdürülebilir ilkeler ışığında üretim yapmaya teşvik etmek amacıyla eğitimler, paneller, konferanslar düzenlemektedir ve yerel yönetimler, üniversiteler, kamu ve özel sektörlere örnek projeler ve çalışma modelleri geliştirmektedir. Bugün 140’ın üzerinde üyesi olan ve sürdürdüğü çalışmalarla Türkiye’nin sürdürülebilir kentsel dönüşüm, enerji verimliliği ve yeşil bina konularında bilinçlendirilmesine önemli katkıda bulunan ÇEDBİK, 2012 yılı itibariyle Dünya Yeşil Binalar Konseyi (WGBC) Tam Konsey Statüsü’ne sahip. Dernek, ekolojik sorunların arttığı günümüzde, bütüncül bir yaklaşım ve sürdürülebilirlik prensipleriyle inşa edilmiş bina ve yerleşimler aracılığıyla daha sağlıklı yaşam ortamlarına kavuşacağımız inancıyla hareket etmektedir.
www.cedbik.org

2014 YAZI İÇİN ERKEN REZERVASYON TELEFONLARI ÇALMAYA BAŞLADI

Gelecek yıl yapacakları tatillerini en ekonomik şekilde planlamak isteyen tatilciler şimdiden harekete geçti. Tatil.com’un ön rezervasyon sayfasına ilk 24 saatte 800 kişi başvurdu.

Tatil.com Genel Müdürü Serdar Şahin “Kur artışlarından dolayı Euro ve Dolar sektörde daha cazip hale geldi. Bu nedenle oteller yabancı turistlere öncelik tanıyabilir. Bu da otellerde yerli turist için yer bulma sıkıntısı yaşamasına sebep olacaktır. Dolayısıyla, yerli turistin erken rezervasyon döneminde rezervasyon yaptırmaları önceki yıllara göre çok daha önemli” dedi.

2013 tatil sezonunu kapanırken, tatilcileri 2014 Otel Rezervasyon telaşı sarmaya başladı. Önümüzdeki yıl yapacakları tatillerini şimdiden planlamak isteyen tatilciler Tatil.com’u arayarak 2014 Otel Rezervasyonları’nın başlayıp başlamadığını sormaya başladı.

Erken rezervasyonda ekstra avantajlar
Tatil.com, internet sitesinde “Şimdi kaydolun, kazançlı çıkın!” sayfasıyla erken rezervasyon fırsatından yararlanmak isteyen tatilcilerin mail adreslerini alarak erken rezervasyon ve ekstra indirimlerden faydalanmalarını sağlıyor. Tatilciler erken rezervasyon ile yüzde 50’ye varan indirimlerden yararlanma, istediği otelde yer sıkıntısı yaşamadan kalma ve tatile gitmeden 72 saat öncesinde koşulsuz iptal etme hakkına sahip olma avantajlarından yararlanmak için erken rezervasyon yaptırmayı tercih ediyor. Üstelik erken rezervasyon yaptıran tatilciler 50 TL indirimden de yararlanabiliyor. Tatil.com Genel Müdürü Serdar Şahin “Normalde erken rezervasyonlarımız 15 Kasım’da başlıyor. Erken rezervasyon ön talep sayfamıza ilk 24 saat içerisinde 900 kişi telefon numarasını bıraktı. Ayrıca tatilciler şimdiden Tatil.com’u arayıp erken rezervasyonların başlayıp başlamadığını soruyor” dedi.

Bu sene erken rezervasyon çok daha önemli
Yerli turist için uygulanan iç pazar fiyatlarının şu anda çok uygun olduğunu belirten Tatil.com Genel Müdürü Serdar Şahin, “Erken rezervasyonda en uygun pazar Türkiye Pazarı. Euro ve Dolar'da yaşanan kur artışından dolayı oteller Dış Pazara daha fazla tutacak çünkü İç Pazarın fiyat avantajı kalmadı. Bu durum, yabancı turist artışını beraberinde getirecek. Türkiye’de Dış Pazar İç Pazara göre daha fazla artış gösterecek. Özellikle yerli turistler yüksek sezonda son dakika rezervasyon yaptırırlarsa yer bulmakta zorluk yaşayacaklar; üstelik yüksek fiyatlardan rezervasyon yaptırmak zorunda kalacaklar. Örneğin tatilci geçen sene 3 bin liraya satın aldığı tatili bu sene yaklaşık 3 bin 300 TL ile üzeri bir fiyattan alabilecek. Yani ortalama yüzde 10/15’lik bir artış söz konusu. O nedenle erken rezervasyonun önemi bu sene çok daha arttı” diye konuştu.

"Kış turizmi bu ay hareketlenmeye başlar"
Tatil.com Genel Müdürü Serdar Şahin, 2013 yılında TÜİK'e (Türkiye İstatistik Kurumu) göre seyahat harcamalarında yüzde 12’lik bir artışın olduğunu ve 2014'te bu artışın yüzde 10’u geçmeyeceğini öngörüyor. 2014 kış sezonu ile ilgili bilgiler de veren Şahin “Kış turizminde hareketlenme bu ayın sonunda başlar. Şu an yüzde 25-30 oranında kış turizmi tercih edildi. Termal otellerde yüzde 5’lik bir fiyat artışı olurken, kayak otelleri geçen yılın fiyatından satılıyor. Yılbaşı, sömestr ve hafta sonlarında kayak otellerinde doluluk yüzde 100’lere ulaşıyor” dedi. Son olarak 2012-2013 sezonu yurt dışı turlarını değerlendiren Şahin “İnsanlar artık paket turlardan ziyade bireysel tatilleri tercih etmeye başladı. İnternet sayesinde nerede kalacağına, nereleri gezeceğine kendisinin araştırıp karar verdiği, sadece uçak ve otelin ayarlandığı seyahatlerde artışlar oldu. Kişiye özel turlar bizde toplamda yüzde 30 iken, yüzde 42’ye çıktı” diye konuştu.

LPG’li taksi 1 milyon kilometre yaptı

Ankaralı taksici Nusret Köse, Prins ile LPG dönüşümünü gerçekleştirdiği otomobili ile motor kapağı açılmadan 1 milyon kilometre yaptı.Otomobil üreticisinin bile beklentilerinin üzerinde gerçekleşen rekor performansın öyküsü, 2006 yılında başladı. Nusret Köse, taksi olarak kullandığı benzinli otomobilini Ankara bölgesindeki Prins Otogaz Dönüşüm Bayileri’nden Ege Otogaz’a getirerek, LPG dönüşümünü gerçekleştirdi. Bu tarihten itibaren otomobilinin bakımlarını titizlikle gerçekleştiren Nusret Köse, motor ömründe rekor kırarak, 7 yılda 1 milyon kilometreye ulaştı. Tüm zorlu koşullarda 7/24 çalışan taksinin motor kapağı dahi açılmadan elde edilen rekor performans, aracın 999.999 ile sınırlı kilometre kadranını da aştı.
Köse, Prins ile LPG’ye dönüştürdüğü taksisi ile benzine oranla yakıttan, bugünün fiyatlarına göre hesaplandığında yaklaşık 150.000 TL tasarruf etti. Köse, olası bir motor tamiri veya araç değişiminden doğacak binlerce liradan da tasarruf etmiş oldu.

Prins Otogaz Dönüşüm Kiti ile elde edilen rekor başarı, taksici Nusret Köse’ye ödül de getirdi. Dönüşüm gerçekleştiren Ege Otogaz’da, İpragaz A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Eyüp Aratay, Prins Türkiye Satış Müdürü Cumhur İnci ve Prins Bölge Distribütörü Ufuk Taşkesen’in de katıldığı törende Nusret Köse’ye, rekor performansına ilişkin sunulan teşekkür ve takdir ödüllerinin yanı sıra 500 TL’lik İpragaz Otogaz hediye çeki de verildi. Yapılan 1.000.000 kilometre ile; bir otomobilin en ağır hizmet kullanımı olan takside, Prins özelinde LPG kullanımının avantajlarını net bir şekilde gözler önüne serildiğini belirten İpragaz A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Eyüp Aratay, bu gerçeği somutlaştıran taksici Nusret Köse’ye katkılarından dolayı teşekkür etti.

Nusret Köse ise; sadece titiz kullanım ve periyodik bakımları düzenli yaptırmak ile 1.000.000 kilometreye ulaştığını belirterek, LPG dönüşüm kiti tercihinde ileri teknolojinin önemine dikkat çekti. Köse, “35 yıllık meslek hayatımın en doğru kararını, aracımın LPG dönüşümünde Prins’i tercih etmekle aldım. Dizel araçlarda bile bu motor ömrünü görmedim, duymadım” dedi. Ege Otogaz yetkilisi Mustafa Durukan da, LPG dönüşüm kit teknolojisine dikkat çekerek; “Gelişmiş LPG dönüşüm kit teknolojileri ile LPG’li araçlar güven ve performans kaybına yol açmıyor, hem ilk alım sırasında hem yakıt sarfiyatında, hem de çevresel anlamda büyük avantajlar sağlıyor. Prins de, yüksek kalitesi ve geliştirdiği teknolojilerle, LPG dönüşüm kiti segmentinde öncülük bayrağını taşıyor” dedi.

ERZURUM UZUNDERE BAKANLAR KURULU İLE TURİZM MERKEZİ İLAN EDİLDİ


Anadolu Efes’in Gelecek Turizmde Projesi kapsamında destek verilen bölgelerden biri olan Erzurum’un Uzundere İlçesi, Bakanlar Kurulu kararıyla ‘Turizm Merkezi’ ilan edildi. Gelecek Turizmde çatısı altında, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes işbirliğinde 2007-2012 yılları arasında gerçekleştirilen Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi’nin pilot bölgesi olan Erzurum’un Uzundere İlçesi Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmaları takiben 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında, Bakanlar Kurulu kararı doğrultusunda ‘Turizm Merkezi’ ilan edildi. Böylece Uzundere, Türk turizminin önde gelen turizm destinasyonları arasına adını yazdırdı.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes işbirliğinde ve Gelecek Turizmde projesi kapsamında destek verilen bölgelerde çalışmalar meyvesini vermeye başladı

Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan ve Erzurum’un Uzundere ilçesinin pilot alanlardan biri olduğu Çoruh Vadisi’nde gerçekleştirilen Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi (DATUR ) kapsamında Uzundere’de 20’den fazla ev pansiyonu açıldı. Biri kadın derneği olmak üzere 3 sivil toplum örgütünün kurulmasına destek verildi. Kuş gözlemi gibi yerel festivaller, fotoğrafçılık, dağ yürüyüşü, dağ bisikleti, kamping, piknik, kano, yelken, kürekçilik, su kayağı gibi spor aktiviteleri düzenlendi. Yerli ve yabancı turistlerin bölgeye olan ilgisinin artması sağlandı.

Uzundere’nin çehresi turizm ile değişti ve gelişti!
Tüm bu çalışmalarla Uzundere’nin turizm çehresinin geliştiğini vurgulayan Uzundere Belediye Başkanı Halis Özsoy, “İlçemizin Bakanlar Kurulu Kararı ile Turizm Merkezi olarak ilan edilmesi bizim için çok sevindirici bir gelişme. Bugüne kadar turizm alanında birçok çalışma yaptık. Tüm bu çalışmalar ve işbirlikleri sonucunda geldiğimiz noktadan memnuniyet duyuyoruz. Bundan sonra da ilçemizdeki turizm çalışmaların geliştirerek sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

Gelecek Turizmde Projesi’nin bölgeye önemli katkılar sağladığını vurgulayan T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürü Dr. Adnan Aslan “Türkiye’deki turizm potansiyeline ve yerel kalkınmanın önemine olan inancımızla Anadolu Efes ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın katkılarıyla Uzundere’de 5 yıl boyunca güzel çalışmalar yaptık. Emeklerimizin karşılığı olarak yerel kalkınmanın başladığını görmek bizleri fazlasıyla mutlu etti. Bölgede başlatılan yerel kalkınma hamlesinin bundan sonra Bakanlığımızın maddi ve teknik destekleri sayesinde artarak devam ettiğini görmek bize ayrı bir gurur kaynağı olacak"  şeklinde konuştu.

‘Gelecek Turizmde’ demeye devam edeceğiz
DATUR projesi süresince bölgenin kalkınması ve turizm merkezi olmasının en önemli amaçları olduğunu belirten Anadolu Efes Genel Müdürü T.Altuğ Aksoy ‘Bu amaca ulaştık ve projemizin merkezi olan Erzurum’un Uzundere İlçesi Bakanlar Kurulu tarafından ‘turizm merkezi’ ilan edildi. Anadolu Efes olarak, Türk turizminin gelişimine ve yerel kalkınmaya destek olmak, ülkemizin turizm potansiyeli taşıyan bölgelerini ve girişimci insanlarını gün ışığına çıkarmak için üzerimize düşen görevi yerine getirmeye devam edeceğiz’ dedi.

7 Kasım 2013 Perşembe

BAŞBAKAN ERDOĞAN VAN’DA RESCATE OTEL’İN AÇILIŞINI YAPTI

Çeşitli açılışlara katılmak ve ziyaretlerde bulunmak üzere Van’a gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “STK Temsilcileri Akşam Yemeği ve Toplantısı” na ev sahipliği yapan Rescate Otel’in açılışını gerçekleştirdi. Açılışa ayrıca Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Başbakanın eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan da katıldı.
 
Akay Grup’a ait olan ve Van – Edremit yolu üzerinde yer alan Rescate Otel hakkında Akay Grup Yönetim Kurulu üyelerinden bilgi alan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Van’a yapılan bu yatırımdan dolayı memnuniyet duyduklarını söyledi. Yapılan yatırımın turizme büyük değer  kattığını belirten Erdoğan, Akay Grup yetkililerine teşekkür etti.
Rescate Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Kurtuluş Akay ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Umut Akay, Van’a yeni yatırımlar konusunda da hükümet tarafından desteklendiklerini söyledi.

Van’a yeni yatırım planı: Van Tatil Köyü
Umut Akay yakın dönemde Van için büyük ve ses getirecek Van’ın Altınsaç bölgesinde doğal bir yaşam tatil köyü kurma projelerinin olduğunu ifade ederek, bu proje ile Van’ın doğal güzelliklerini tam anlamıyla yaşatacaklarını belirterek, “Bu sayede Van ve yöresinin dünyaya tanıtımını yaparak, turizme katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Bu sayede de birçok Vanlı hemşerimize iş olanağı sunmak istiyoruz” dedi.

Akay Grup Yönetim Kurulu Başkanı Vanlı işadamı Kurtuluş Akay’ın isminin, İspanyolca’sından esinlenerek bulunan Rescate Otelleri’nin ilki 2007 yılında Ankara’nın Çankaya bölgesinde butik otel olarak açılmıştı. Grup bu sektörde başarılı olmanın formülünü konuk ağırlama hassasiyetinde olduğunu kısa bir sürede idrak ederek, Ankara’da bulunan butik otellerinde başarıyı yakaladı ve sonrasında Van’ın ilk beş yıldızlı otelini 2011 yılında açtı. Akay Grup Rescate Otelleri ile zincir marka olma hedefini ile 2012 yılında İstanbul Anadolu yakasında da otel açtı.

Yıllardır Van’ın vergi rekortmenliğini koruyan Akay Grup Yönetim Kurulu Başkanı Kurtuluş Akay memleketi Van’da yaptığı yatırımlardan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Van’nın ilk beş yıldızlı otelini açtıklarını ifade eden Kurtuluş Akay, amaçlarının Van’daki hizmet kalitesini çok daha iyi noktalara taşımak olduğunu belirtti.
Van’ın ilk beş yıldızlı oteli Rescate Otel Van’ın 94 odası ve 700 kişilik balo salonu, toplantı salonları, restoran ve barı da bulunuyor. Rescate Otel Van’da ayrıca sağlık kulübünün yanı sıra tekne ve limuzin hizmeti de sunuluyor.

İnoksan, Adana Mutfak Festivali’ne Damga Vurdu!

Geliştirdiği yenilikçi çözümlerle endüstriyel mutfak sektörünün öncü şirketlerinden olan İnoksan, pazara sağladığı katkıların yanı sıra şeflere ve yemek yarışmalarına verdiği desteği de sürdürmeye devam ediyor.Mutfak yarışmalarına sağladığı desteklerle her daim aşçıların yanında olan İnoksan, Adana’da mutfak kültürünün hatırlanması adına ilk kez düzenlenen ‘Adana Mutfak Festivali’ne sponsor oldu. 28-29 Ekim tarihlerinde gerçekleşen mutfak festivalinde ev hanımları yemek yarışması, engelsiz şeflerden yemek resitali, ünlü aşçılardan görsel şovlar gibi birbirinden lezzetli yarışmalar ve etkinlikler düzenlendi.

İnoksan mutfaklarında pişen yemekler, yarışma sonunda değerlendirelerek günün şampiyonları belirlendi. Profesyonel şeflerin hazırladığı Adana yöresel lezzetleri ise İnoksan ekipmanlarının yardımıyla hiçbir zaman kaybına uğramadan misafirlere ikram edildi. Etkinliğe katılan şefler ve ev hanımları, yapılan festivalin Adana mutfak kültürünün gelişimine ve tanıtımına katkı sağlaması açısından önemli bir etkinlik olduğunun altını çizdi. Engelsiz şeflerin yaptığı yemek resitali ile mutfak kültürünün bambaşka bir duvarı da ortadan kaldırdığını gözler önünen seren festival, birbirinden ünlü aşçıların ustalıklarıyla görsel bir şölen havasında geçti.

Yapılan bu anlamlı etkinliğe İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık da katıldı. Adana mutfak kültürünün yaşatılması ve mutfak turizminin canlanması sebebiyle gerçekleşen etkinlikte konuşan Varlık: “Adana gibi bir mutfağın ülkemiz açısından önemi tartışılamaz. Gerçekleşen bu anlamlı ve değerli etkinliğe İnoksan olarak mutfaklarımızla destek verdik ve bundan gurur duyuyoruz. İnoksan ailesi olarak her zaman bu tarz anlamlı faaliyetlerin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

YILBAŞI PARTİLERİ İÇİN ÖZEL BİR MEKAN “HALAS 71”


HALAS'TA YILBAŞI PARTİSİ


Yüzyıla yakın geçmişiyle Halas 71,  yılbaşında sevdiklerini ve yakın dostlarını seçkin bir mekanda ağırlamak isteyenlerin adresi olacak . Aralarında Türk ve yabancı pek çok devlet adamının da bulunduğu yolcularına yaz aylarında güney kıyılarında, kış aylarında da İstanbul’da hizmet veren Halas 71, hizmet kalitesiyle seçkin davetlerin adresi olmayı sürdürüyor.


Yüzyıla yakın bir geçmişe sahip Halas 71, misafirlerini farklı bir ortamda ağırlamak isteyenlerin ilk tercihleri arasında yer alıyor.  Tarihi gemide maksimum 120 kişilik organizasyonlar gerçekleşirken, tüm detaylar davet sahibiyle birlikte planlanıyor. Kendine has ikram tarzı ile sofistike davetlere sahne olan Halas 71, bu yılbaşında da sevdiklerine tarihi atmosferde şık bir davet vermek isteyenlerin vazgeçilmez adresi olacak.


İstanbul’un tarihi mekanlarının başında gelen Halas 71,  1914 yılında İskoçya’da inşa edildi.  1923 yılında Şirket-i Hayriye’ye geçtikten sonra kurtuluş anlamına gelen “Halas” adıyla 65 yıl boyunca Şehir Hatları’nda yolcu vapuru olarak hizmet verdi.  1984 yılında özel sektöre devredilen Halas, tamamen çağdaş donanımla restore edilerek lüks kabinli modern turistik bir gemi haline getirildi. 2008 yılında Caroline ve Mustafa Koç’un yönetime geçen Halas,  22 ay süren ikinci bir restorasyondan geçti. Davet mekanlarının yansıra 12 çift kişilik kabinlerinde 24 kişiye kadar konaklama yapılabilen gemi, yüzen bir butik olarak her türlü özel organizasyonlara ev sahipliği yapabiliyor.

Detaylı bilgi: www.myhalas.com 549 334 21 04

Tatil ile tedavi bir arada!

Kış aylarında daha çok tercih edilen termal tesislerde, misafirler hem tedavi görüyor hem de tatil yapıyor...Türkiye’de alternatif turizm türü olarak günden güne gelişen sağlık turizmi, herhangi bir sağlık sorununun tedavisinde alternatif oluşturmasının yanı sıra tedavi merkezlerinin sahip olduğu atmosfer nedeniyle rahat bir tatil imkanı da sağlıyor. ODEON Tours; misafirlerine, farklı şehirlerde, farklı bütçe ve beğeniye uygun tesis alternatifleriyle hem şifa bulma hem de tatil yapma imkanı sunuyor.

‘2012 yılında yüzde 15 artış var’
Konu ile ilgili açıklamada bulunan ODEON Tours İç Pazar Müdür Vekili Mehmet Kamçı “Türkiye’nin henüz gelişme aşamasında olduğu sağlık turizminde, geçtiğimiz birkaç yıla oranla daha iyi bir konumdayız. Örneğin 2012 yılında Türkiye’de Termal&SPA turizmi yüzde 15 oranında artış gösterdi. Yatak kapasitelerinin yükseltilmesi ve tesislerdeki kalitenin iyileştirilmesi nedeniyle otellerdeki memnuniyet ciddi anlamda arttı. Sağlık turizminde Avrupa ülkelerindeki benzeri uygulamalar Türkiye’de de başladığından oteller birçok bölgede fizik tedavi merkezlerini bünyelerine kattılar. Böylece daha kaliteli bir hizmet sunulmaya başlandı” açıklamalarında bulundu.

Şifa arayanların en çok tercih ettiği yerleri sıralayan Kamçı, “Sağlık turizminde başı çeken bölgelerimiz Afyon, Bursa, Yalova, Balıkesir, Kızılcahamam ve Pamukkale olarak listelenebilir. Bu bölgelerde konforlu ve keyifli bir tatil yapmak ve şifa bulmak ODEON ayrıcalığı ile mümkün” dedi.

Tur programları hakkında bilgi almak ve kayıt yaptırmak için ODEON Tours Çağrı Merkezi 444 0 684’yi arayabilir, www.odeontatil.com  adresine ulaşabilirsiniz.

G2M 1. ULUSAL ÜNİVERSİTELER ARASI AŞÇILIK ŞAMPİYONASI'NIN ANA SPONSORU OLDU


G2M AŞÇILIK ŞAMPİYONASINA ANA SPONSOR


Dünya Şefler Birliği WACS, 1. Ulusal Üniversiteler Arası Aşçılık Şampiyonası’nda g2m Standına Büyük İlgi Gösterdi . Ulusal ve uluslararası birçok firmanın distribütörlüğünü üstlenerek, mutfak profesyonellerinin bir numaralı çözüm ortağı olan g2m, yeni çağın mesleği olarak tanımladığı aşçılığı desteklemeye devam ediyor. Gastronomi sektörüne ve aşçılık camiasına olan katkılarını hız kesmeden sürdüren g2m, bu yıl ilki Aydın’da yapılan 1. Ulusal Üniversiteler arası Aşçılık Şampiyonası’nın ana sponsorluğunu üstlenerek, genç aşçılara ve aşçılık mesleğine verdiği önemi bir kez daha gözler önüne serdi.


Adnan Menderes Üniversitesi, Dünya Şefler Birliği (WACS), Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) ve MCF Ajans ve Tanıtım’ın katkılarıyla bu yıl ilki gerçekleştirilen 1. Ulusal Üniversiteler arası Aşçılık Şampiyonası Üniversiade 2013, 2-3 Kasım tarihlerinde Aydın’ın Söke ilçesinde yapıldı. Türkiye’nin dört bir yanından genç aşçıların katıldığı yarışmalarla adeta yemek şölenine dönüşen etkinlik Dünya Şefler Birliği WACS akreditasyonu ile gerçekleştirildi. WACS Üyesi şeflerden oluşan 6 kişilik jüri ekibi, yarışmalarda genç aşçılara not verdiler.

Genç aşçılara yönelik desteğini sürdüren sektörün güçlü tedarikçisi g2m, sponsorluğu çerçevesinde şampiyonada yarışan öğrencilerin ürün ihtiyaçlarını da karşıladı. g2m, etkinliği izlemeye gelen aşçılık bölümü öğrencilerine, yarışmacılara, öğretim görevlilerine ve şeflere 2 gün boyunca armağanlar dağıttı ve genç aşçılara hizmetleri konusunda detaylı bilgi verdi.

WACS şefleri g2m standında!
Dünya Şefler Birliği WACS’a bağlı 6 şef, 1. Ulusal Üniversiteler arası Aşçılık Şampiyonası’nda jüri üyesi olarak görev aldılar. Türk genç aşçılarının oldukça başarılı olduğu kanaatine varan deneyimli şefler, tattıkları birbirinden lezzetli tabaklar sonrasında geleceğin şeflerine not verdiler. Etkinlik süresince profesyonel bir yol izleyen WACS şefleri g2m standını ziyaret ederek temaslarda bulundular. Genç aşçıları destekleyen markalara teşekkürlerini ileten deneyimli jüri üyeleri, g2m önlüklerini giyerek objektiflere poz verdiler.

2-3 Kasım tarihlerinde gerçekleşen etkinliğin gala gecesi Kuşadası Golf & Spa Hotel’de 3 Kasım Pazar akşamı gerçekleştirildi. Etkinliğe olan katkılarından dolayı firmalara plaketleri takdim edildi. Genç aşçılığa verdiği önemi bir kez daha kanıtlayan g2m’ye gecede öğrenciler, şefler, öğretim görevlileri ve katılımcılardan teşekkür mesajları iletildi. g2m’nin plaketini ise g2m İzmir Bölge Müdürü Cüneyt Koyuncu aldı.



Darülaceze’deki büyüklerimiz, geleneksel Aşure Günlerini anlatıyor



Darülaceze’deki büyüklerimiz, geleneksel Aşure günlerini anlatarak, hepimize geçmişteki komşuluk anılarımızı hatırlatıyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Darülaceze Başkanlığı’nda, 6 Kasım 2013 Çarşamba günü düzenlenen organizasyona, Darülaceze Başkanı Nevzat Bayhan, Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis ile Saygıdeğer büyüklerimiz katıldı. Reis Gıda, Muharrem Ayında da, büyüklerimizin yanında olarak, geleneksel Aşure Günlerini doyasıya yaşamalarına değer katacaktır.

Aşure Günü, toplumların güçlenmesi için özel bir adım
Sosyal bir varlık olan insanın hatıralarıyla ayakta durduğunu ifade eden Darülaceze Başkanı Nevzat Bayhan, şunları söyledi:“Geçmişin derinliklerine kadar uzanmış kökleri üzerinde doğrulmuş ve geçmişinden beslenen insanoğlunun, bu köklerine olan ilgisinin arttırılması zaman zaman onu hatırlamakla mümkündür. Dünyayı değiştiren onlarca hadisenin vukubulduğu “Aşure Günü”nde, insanların kaynaşma, dayanışma adına bir arada olması toplumların güçlenmesi için çok önemli özel bir adımdır. Bu güzelliğe vesile olan başta Reis Gıda’nın değerli başkanı Sn. Mehmet Reis başta olmak üzere emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.

Komşulardaki dostluk, Aşure ile kaynaşıyor
Dayanışmanın güzel bir örneği olan Aşure Günü’nde, komşularımızla dostluğumuzun Aşure ile kaynaştığını ifade eden Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, bu yıl 4 Kasım’da Muharrem (Aşure) ayının başladığını ve 13 Kasım tarihinin ise Aşure Günü olduğunu belirtti.
‘Darülaceze, saygıdeğer büyüklerimizin bir arada yaşadığı çok büyük bir aile’ diyerek sözlerini sürdüren Mehmet Reis, bu ailede dostluğun, komşuluğun ve dayanışmanın en güzel örneğinin sergilendiğini anlatarak, şunları söyledi: “Komşularımız, ailemizden sonra, bize en yakın olan sosyal çevremiz. Evimizde, acil bir şeye ihtiyaç duyduğumuzda, yanımızda herkesten önce komşularımız var. ‘Komşu komşunun külüne muhtaçtır’, ‘Ev alma, komşu al’ atasözlerimiz de; komşuluğun, kültürümüzdeki önemini vurgulamakta. Kimi zaman yoğun şehir yaşamında, oturduğumuz apartmandaki komşularımızı tanımaya fırsat bulamayabiliyoruz. Muharrem ayı, komşulukların başlaması ve dostluklarımızın pekişmesi için önemli bir tarihtir. Reis Gıda ailesi olarak, böylesine anlamlı bir günde, büyüklerimiz ile bir arada olup, onların anılarını dinlemekten büyük bir mutluluk ve gurur duyuyoruz” diye konuştu.

Aşure ve sağlıklı beslenme
Aşure içerisinde kullanılan bakliyat çeşitlerinin, sağlıklı besleme için gerekli olan temel gıda ürünlerinden oluştuğunu belirten Reis Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Işılay Reis Yorgun, şunları söyledi:
“Aşure içerisinde kullanılan ürünlerin, her bir tanesi yurdumuzun dört bir köşesinden gelen lezzetlerle dolu. Farklılıkların lezzet verdiği bu tadın hikayesi, sizlerinde bildiği gibi Hz.Nuh’un gemisinde başlar. Geminin tufandan kurtulup, bu kurtuluşu kutlamaları için, geminin ambarında kalan bütün tahıl ve bakliyatlarla bir tatlı yapılır ve bu tatlı herkesle paylaşılır. İşte bu yüzden, Muharrem ayı paylaşım ayıdır. Aşure içerisinde kullanılan bakliyat çeşitleri olan aşurelik buğday, nohut ve fasulye; karbonhidrat, protein, vitamin ve mineral yönünden zengindir, sağlıklı beslenme için gerekli olan temel gıda maddeleridir” şeklinde konuştu.


Büyüklerimizin anlatımı ile Aşure Günü ve geçmişteki komşuluk ilişkileri
Büyüklerimizden Nazmiye Özkul, şunları söyledi: “Eskiden, Aşure gününe hürmet edilirdi. Çocukken annelerimiz erkenden kalkar, bizleri kaldırır, önce eve su getirmeye gönderirlerdi. Böylelikle, bereketle başlardık. Aşure Gününe hürmeten oruç tutar, bu güne özel üzücü hadiseleri anardık. Suyu özendiren bardaklarda içmemeye özen gösterirdik. Aşureler pişer ve tüm komşulara dağıtır, bugünü beraber yaşardık. Ben de, 6 sene devam ettirdim bu geleneği. Kurumumuzda da bu şekilde devam ettirmek beni çok mutlu ediyor” dedi.

Büyüklerimizden İhsan Güven, şunları söyledi:
“Aşure, Anadolu'da sadece Aşure ayında değil, önemli günlerin de paylaşım yiyeceği olmuştur. Bir nevi manevi bağımızdır. Önemli günlerde mahallede isek, evde pişen Aşure tüm komşulara, köyde isek tüm köye dağıtırdık. Şimdi de, bu paylaşımı burada sizlerle ve tüm Darülaceze ailesi paylaşıyoruz'' dedi.


Aşure Tarifi:  (ortalama 20 kişilik)
Malzemeler:
6 su bardağı buğday
2 su bardağı Nohut
2 su bardağı Kuru fasulye
2 çay bardağı Pirinç
4 yemek kaşığı kuş üzümü
4 yemek kaşığı dolmalık fıstık
4 elma, 10 kuru kayısı
200 gr kuru üzüm
2 portakalın rendelenmiş kabuğu
7 su bardağı toz şeker

Üzeri için:  Kuru kayısı-incir-nar-ceviz-gülsuyu-tarçın

Hazırlanışı: Buğdayları, bir gece önceden sıcak su ile bir taşım kaynatın, sabaha kadar bekletin. Bir gece önceden ıslatılmış nohut, fasulyeyi ayrı tencerelerde haşlayın, ardından buğdaya nohut ve fasulye ekleyin. Sırayla pirinç, dolmalık fıstık, kuru üzüm, küp doğranmış elma ve kayısıları ilave edin. Üzerini geçecek kadar sıcak su ekleyip, karıştırarak pişirmeye devam edin. En son, portakal ve limon kabukları ile şekeri ilave edip karıştırın. Hafif koyulaşınca, ocaktan alıp kaselere paylaştırın. Üzerini, küçük kesilmiş kayısı, incir, nar taneleri, dövülmüş ceviz, fındık, gülsuyu ve tarçın ile süsleyip servis yapın. Afiyet olsun…

PUZZLE’Yİ 3 BİN PARÇA YAPTI SİPARİŞLERİNİ KATLADI


TÜRK PUZZLE’LARINA YENİ PAZARLAR


Türkiye’nin ilk puzzle üreticisi Perre-Anatolian’a, dünya oyuncak sektörünün en önemli organizasyonlarından Toyzeria’da tanıttığı 72 yeni model ve 3 bin parçalık puzzle koleksiyonlarıyla Kanada’dan Güney Afrika’ya onlarca ülkeden sipariş yağdı. İstanbul’da düzenlenen fuarda gelen taleple sipariş hedefini ikiye katlayan Perre-Anatolian Puzzle, Türk puzzle’larına yeni pazarların kapısını da açtı..!

Perre-Anatolian Puzzle, puzzle’da parça sayısını 3 bine çıkardı Kanada’dan Güney Afrika’ya yabancılar sipariş kuyruğuna girdi. Türkiye’nin ilk puzzle üreticisi Perre-Anatolian Puzzle, oyuncak sektörünün vitrini sayılan Toyzeria Uluslararası Oyuncak, Lisans, Oyun ve Oyun Ekipmanları Fuarı’nda yenilikçi ürünleriyle yabancı alıcıların ilgi odağı olurken sipariş hedeflerini ikiye katladı.

31 Ekim-3 Kasım tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde bu yıl 6’ncısı düzenlenen ve 28 ülkeden alanında dev firmaların katıldığı fuarda, 72 yeni modelini ilk kez tanıtan Perre-Anatolian Puzzle, karikatür, panoramik şehir manzaraları, oryantalist resimler, kare puzzle gibi farklı görsel ve boyutlardaki alternatifleriyle Türk puzzle’larına yeni pazarların kapısını da açtı.

“2014 hedeflerimizin üzerinde bir yıl olacak”
Fuar ile ilgili değerlendirme yapan Perre-Anatolian Puzzle Genel Müdürü Hakan Karlar, Toyzeria’nın Nurnberg, Hong Kong ve New York fuarlarıyla beraber oyuncak sektörünün en önemli organizasyonlarından biri olduğuna dikkat çekerek, “Burada gelen siparişler 2014’ün hedeflerimizin de üzerinde bir yıl olacağını şimdiden gösterdi. Fuarda 72 yeni model ve yenilenen 260’lık puzzle serimiz ile büyük ilgi gördük. Asıl sürprizi ise yeni üretmeye başladığımız 3 bin parçalık puzzle’larda yaşadık. Kanada’dan Güney Afrika’ya ve ABD’ye kadar özellikle uzak dediğimiz pazarlardan büyük miktarda sipariş aldık. Sipariş hedeflerimiz ikiye katlandı” dedi. Yurtdışından da ilginin büyük olduğu bu fuarın ardından Nurnberg, Hong Kong ve New York’ta düzenlenecek fuarlara da katılacaklarını hatırlatan Karlar, “Bu fuarlarda kazandığımız başarılar ve deneyim uzun vadede puzzle sektöründe dünya markası olmamızda büyük katkı yapacak” değerlendirmesinde bulundu.

PROF.DR.HASAN KAZDAĞLI DENİZLİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA ADAY OLDU

YENİ DENİZLİ’Yİ BİRLİKTE İNŞA EDELİM

,

Haber Merkezi
Denizli(Anayurt)-Denizli Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olan Prof. Dr. Hasan Kazdağlı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’nın liderliğindeki, 2023 Vizyonuna dikkat çekerek “Yeni Denizli”yi birlikte inşa edelim’’ dedi. Prof.Dr. Hasan Kazdağlı, AK Parti Denizli İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında, adaylık kararını ve gerekçelerini sıraladı.
 
‘’İnsanların, toplumların, şehirlerin bir dönüm noktası vardır. Bugün öyle bir dönüm noktasındayız. Bizler ve Denizlimiz için bugün yeni bir başlangıç günüdür’’ diyerek sözlerine başlayan Prof.Dr.Hasan Kazdağlı, akademik kariyerinden örnekler verdiği konuşmasını şöyle sürdürdü:

‘’Hepinizin bildiği gibi, ben; sadece profesör olarak kalmadım. Ömrüm boyunca inceleme, araştırma ve bilimsel çalışmalar yaptım. Ama asla bununla yetinmedim. Bilim adamlığımın, araştırmacılığımın yanına daima uygulamayı koydum. Büyük projeleri yönettim, her dönem icranın içinde, başında, insanımızla yan yana oldum. Mesela GAP gibi bölgesel kalkınma planlamasının içinde yer aldım. Tarım, sanayi ve ihracatın nasıl entegre edilebileceği ve bu entegrasyonun bölge insanının gelir standardını ve yaşam kalitesini ne şekilde etkileyeceği üzerine bizzat sahada, yerinde çalışma yaptım. Mesela Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nda Müsteşar Yardımcısı olarak yerli ve milli savunma sanayinin temellerini oluşturan planlama çalışmalarının içersinde yer aldım. Sanayiciler ve imalatçılar ile birlikte çalıştık. Bugün kendi tankını, topunu, helikopterini yapan savunma sanayii, o gün temelleri atılan anlayış ve prensipler üzerine kurulmuştur.’’

Konuşmasında Denizli Pamukkale Üniversitesi’nde 9 yıla yaklaşan Rektörlük süresine de dikkat çeken Kazdağlı, ‘’Rektör olarak, en yüksek kamu bütçesini yönettim. Büyük yatırımları gerçekleştirdim.Denizli’nin yüzlerce hayırseveri ile bir araya geldim. Onların yardımlarının üniversiteye akmasını sağladım’’ dedi.

‘’Ben, uygulamadan gelen bir iktisat profesörüyüm. Kendimi hiçbir zaman üniversite kampüsünün içine, rektörlük odasına hapsetmedim. Üniversiteyi her alanda kentin, Denizli insanının hizmetine sundum. Açık ve şeffaf oldum’’ diyerek konuşmasını sürdüren Prof.Dr.Hasan Kazdağlı, ‘’Rektör olarak ilk önemli işim, Üniversite Hastanesi’ni kurmak oldu. Hastane ile Üniversiteyi halka açtım, insanımıza sağlık hizmeti verilmesini sağladım. Aydın’a, İzmir’e giden hastamız, çok şükür kalmadı. İş tersine döndü. Şimdi oralardan insanlar, tedavi için Denizli’ye geliyor.Denizli, bugün bir sağlık merkezidir. Temelleri Üniversite Hastanesi ile atıldı.Tarihte Hierapolis neyse, Denizli bugün odur. Tedavi için, sağlık için gelinen bir merkezdir. Rektör olarak; Pamukkale Sağlık Eğitim Vakfı, PASVAK’ın kurulmasına önderlik ettim. PASVAK; başkalarının örnek aldığı, muhteşem bir projedir. Kuruluşundan bugüne, Denizlili hayırseverlerin sağladığı imkanlar ile ihtiyaç sahibi 1.300 aileye günlük iki öğün sıcak yemek sessizce veriliyor. Bizzat eve teslim ediliyor’’ şeklinde konuştu.

Rektörlük yaptığı dönemde Denizli’nin her meselesi ile yakından ilgilendiğini, Denizli’nin; tarihinden doğasına; sanayisinden ticaretine; turizminden tarımına; imalatından ihracatına; insanından kültürüne kadar her alanına, her kesimine, her konusuna el attığının üzerinde duran Prof.Dr. Kazdağlı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

‘’Şehrin merkezi ve sanayisi ile yetinmedim, tüm ilçelerini, kasabalarını, köylerini inceleyip; araştırdım. İlçe sempozyumları ile geçmişi, sorunları ve potansiyelini ayrıntılarıyla ortaya çıkardım. Onların kitap olarak basılmasını sağladım. Kentin sanayi envanterinden, deprem haritasına; her sorunuyla ilgilendim. Şehri yöneten belediye başkanları, sanayiciler, esnaf ve tüccar ile birlikte çalıştım. ‘’

Rektörlük görevi sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın desteğini daima yanında gördüğünün üzerinde de duran Kazdağlı, Denizli’nin geçte olsa Büyükşehir olma hüviyetine kavuştuğunu söyledi ve ‘’Yeni dönem, yeni sorun demek. Her şeyden önce ölçek değişti. Eskiden sadece il merkezi vardı hizmet edilen. Şimdi durum böyle değil. Denizli köyleriyle, ilçeleriyle bizden hizmet bekliyor.Yeni bir ufuk, yeni vizyon gerekiyor. Asıl olan şehrin topyekun kalkınmasıdır. Biri tok, biri aç olmaz. Herkes kazanmadan, herkesin durumu iyileşmeden bu şehri yönetmek mümkün değil. Denizli, artık Anadolu’da bir il değil; bir dünya kenti. Bu il, dünyanın hemen her ülkesine mal satıyor. Dünyanın hemen her ülkesinde çalışan, okuyan, iş yapan mutlaka bir Denizlili var. Böyle bir Denizli’yi yönetmek, uzmanlık ve birikim ister. Yönetmek için, Denizli’yi bilmek gerekiyor. İnsanı kalbinde, yüreğinde hissetmek gerekiyor’’ diye konuştu.

Denizli’yi sadece çevre illerin değil, tüm Ortadoğu ve Akdeniz havzasının sağlık, eğitim, üretim ve turizm merkezi haline getirilmesi gerektiği üzerinde duran Prof.Dr.Hasan Kazdağlı, turistin Denizli’de 3-5 saat değil; 3 gün, 5 gün kalmasını sağlayabilmek, kentin altyapısını buna göre yeniden planlamak; buna uygun insan potansiyelini harekete geçirebilmek, genç nesilleri, gelecek 2023 Vizyonuna uygun yetiştirebilmek gerektiğini vurguladıktan sonra Prof.Dr.Hasan Kazdağlı, sözlerini şu cümlelerle sürdürdü:

‘’Bunlar; planlama ister, yönetilmek ister, bilgi ister, ekip ister, kadro ister, katılım ister, ilişki ister. Ankara’yı bilmiyorsan, İstanbul’u tanımıyorsan, Nil kenarında oturup Kahire’nin nabzını tutmamışsan, Londra’dan, Paris’ten, Berlin’den, Washington’dan, Bağdat’tan, Bosna’dan, Erbil’den, Kudüs’ten, Pekin’den, Tokyo’dan, Afrika’dan bihabersen, onların ihtiyacının ne olduğunu bilmiyorsan; bu şehre liderlik yapamazsın. Ben; doğup büyüdüğüm şehri, Denizli’yi biliyorum. Ankara’yı biliyorum. Bölgemizi ve dünyayı tanıyorum. Denizli’nin yönetilebilmesi, içerde ve dışarıda potansiyelini en iyi şekilde kullanması ve her yerde en üst düzeyde temsil edilmesiyle mümkündür. ‘’

Prof.Dr.Hasan Kazdağlı, ‘’Denizli’yi şeffaf bir şekilde, hep birlikte, katılımcı bir anlayışla ve her aşamada hesap vermeye hazır olarak yönetmeye talibim’’ diyerek AK Parti Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığını resmen açıkladıktan sonra konuşmasını şu sözlerle tamamladı: ‘’Gelin, bu şehri beraber yönetelim. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’nın liderliğinde, 2023 Vizyonu ile “Yeni Denizli”yi birlikte inşa edelim.’’


6 Kasım 2013 Çarşamba

3. ULUSLAR ARASI RESORT TURİZM KONGRESİ



TURİZM SEKTÖRÜ'NDE TÜRK YABANCI AKTÖRLER ANTALYA'DA BULUŞACAK
Almanya eski başbakanı Gerhard Schröder, bu yıl 3’ncüsü yapılacak olan, ‘Geleceğin Turizmi,Turizmin Geleceği’ ana temalı Uluslararası Resort Turizm Kongresi’ne ana konuşmacı olarak katılarak; turizmcilere yeni dünya düzeni süreci ve turizmin etkilerini anlatacak. “Geleceğin Turizmi Turizmin Geleceği” başlığı ile Antalya,Wow Kremlin Palace’ta 28-29 Kasım’da yapılacak olan 3. Uluslararası Resort Turizm Kongresi’nin  ana sponsoru Denizbank.

Yeni Dünya Düzeni ve Turizm
Schröder, Avrupa ve Asya’da yaşanan gelişmeler ile içine girilen yeni dünya düzeni ve bunun tek tek ülkeler ile turizme etkilerini anlatacak.

Schröder’in uluslararası alandaki konumu yanında Türkiye’nin turizmde iki ana pazarı olan Almanya’nın eski başbakanı, Rusya’nın da Gazprom yöneticisi olduğu dikkate alındığında Antalya’da Uluslararası Resort Turizm Kongresi’nin ana konuşmacısı olması  ayrı bir önem taşıyor.

Kongrede ayrıca Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş,dünya turizm hareketinin lideri TUI Plc CEO’su Peter Long ve turizm sektörünün merkezi Almanya’nın en büyük 2. grubu olan FTI CEO’su Dietmar Gunz da birer sunum yapacak.