13 Ocak 2014 Pazartesi

Tekrarlayan enfeksiyon, bronşite yol açıyor


En sık görülen kış hastalıklarından biri olan bronşit, başta hava kirliliği, sigara, enfeksiyonlar  ve alerjenlerin tetiklemesiyle başlıyor, hastayı öksürük nöbetlerine sürükleyerek yaşamı zorlaştırıyor.  Tekrarlayan soğuk algınlıkları ve farklı enfeksiyonlar sonucu oluşma riski daha da artan bronşitten korunmanın ve kurtulmanın pratik ve doğal çözümlerini aktaran Biorezonans Uzmanı Dr. Sinan Akkurt, "Bronşite karşı korunmanın  yolu güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmaktan geçiyor. Bunun için bağışıklık sistemini yoran; vücuda kimyasal madde alımı, gıda katkıları, havalandırılmamış ortamlar ve sigaradan uzak durmak ve iyi beslenmek büyük önem taşıyor." dedi.

Biorezonans Uzmanı Dr. Sinan Akkurt'un verdiği bilgilere göre, sık yaşanan soğuk algınlığı ve çeşitli enfeksiyonlar bronşiti tetikliyor. Daha çok sigara içen insanların ve küçük çocukların hastalığı olarak bilinen broşitten korunmak için iyi beslenme kadar gerek ciltten, gerekse gıdalardan alınan kimyasal yüklerin azaltılması da büyük önem taşıyor. Bununla birlikte bulunulan ortamın aşırı nemli ya da aşırı kuru olmaması ve ellerin sık sık antibakteriyel sabunla yıkanması gerekiyor.

Hava kirliliğinin arttığı dönemlerde mümkün olduğunca sokağa çıkılmamasını, odaların sık havalandırılarak oksijen döngüsünün sağlanmasını ve bronşların temizlenebilmesi için günde 2,5 litre su tüketimini öneren Dr.  Sinan Akkurt, bir doğal tıp metodu olan biorezonanstan da bronşit tedavisinde etkin şekilde yararlanılabildiğini açıkladı. Dr. Sinan Akkurt, bronşite karşı beslenme önerilerini ise şöyle sıraladı:

Bronşite karşı beslenme önerileri
Havuç, elma, kuru kayısı, domates, biber gibi sarı ve turuncu renkli, A vitamininden zengin besinlere ağırlık verilmeli.
Nane bronşit semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilir. Nanedeki etken madde olan mentol, burun tıkanıklığını açar.
Güçlü bir antioksidan olan C vitamini, bu yönüyle bronşitten kurtulma sürecini hızlandırır. C vitamininden zengin besinler arasında favori portakalın yanı sıra kırmızı biber, kekik, kivi, brokoli, maydanoz ve koyu yapraklı sebzeler sayılabilir.
Bağışıklık sistemini güçlendiren bir tonik olarak kabul edilen ginseng, akut bronşite karşı koruyucu olabilir.
Somon, sardalya gibi yağlı balıklar, vücutta iltihapları önler, mikroplarla savaşarak bağışıklığı yükseltir.
Yeşil çay, antioksidanlardan kateşin ve polifenol içerdiğinden bağışıklık sistemi üzerinde çok etkilidir, hatta  grip virüsünün vücutta yayılmasını önlediği saptanmış durumda.
A vitamini ve betakarotenden zengin beslenme, iyi kaynaklı protein ve yeterli çinko alımı bağışıklık sistemini güçlendirmek için başlıca unsurlar. Bu üç unsuru birden içinde barındıran besin ise; yumurta..


NG Güral Sapanca Wellness & Convention, sömestir döneminde minik misafirlerini şımartıyor

Sömestir tatilini aileleriyle birlikte NG Güral Sapanca Wellness & Convention’da geçirecek minik misafirler, kendileri için özel olarak hazırlanan aktivitelere katılıp doyasıya eğlenme fırsatı bulacak.Sömestir tatilini aileleriyle birlikte NG Güral Sapanca Wellness & Convention’da geçirecek minik misafirler, kendileri için özel olarak hazırlanan aktivitelere katılıp doyasıya eğlenme fırsatı bulacak.

Doğayla iç içe ve İstanbul’dan yalnızca 45 dakikalık mesafede bulunan NG Güral Sapanca,  sömestir döneminde Kartepe kayak merkezine ücretsiz servis imkanı da sunuyor.

Otelin alakart restoran menüleri Sömestir dönemine özel lezzetlerle zenginleştirildi. Sömestir dönemi boyunca Farina Restoran’da ‘Mini Pideler’ ve ‘Sucuk Ekmek’; Gardenya Restoran’da ‘Burger ve Pizza Günleri’ konseptli lezzetler tadılabilir.

NG Güral Sapanca Wellness & Convention’da çocuklar için hazırlanan sömestir aktiviteleri ise şöyle sıralanıyor:

Serbest resim çalışması
Yüz ve kol boyama etkinliği
Kum boyama etkinliği
Maske yapımı
Yapboz yarışması
Grup oyunları
Jenga turnuvası
Yaprak baskısı yapımı
Mikado oyunu
Hikaye okuma saati
Körebe oyunu
Masa oyunları
Maske yapımı
Kız kukla yapımı
Fil yapımı
Köpek yapımı
Uğur böceği yapımı
Pizza yapımı
Kurabiye yapımı
Arı yapımı
Kurbağa yapımı
Çiçek yapımı
Oyuncak bebek yapımı
Akvaryum yapımı
Bardaktan hayvan yapımı
Kalp yapımı
Kedi yapımı
Mandallardan oyuncaklar
Parmak boyama
Çizgi sinema seyiri
Minidisco
Detaylı bilgi ve rezervasyon için:
NG Güral Sapanca Wellness & Convention - Kırkpınar Sapanca – Sakarya
Tel: 0264 242 56 00
www.guralsapanca.com
www.facebook.com/guralsapanca

Dünyanın en çok ülkesine uçan havayolu şirketi Türk Hava Yolları ile Ukrayna, Balkanlar ve Kafkaslar’a indirimli fiyatlarla uçun

Son yıllarda elde ettiği başarılarla havacılık sektöründeki öncü konumunu gittikçe pekiştiren Türk Hava Yolları, transfer merkezi İstanbul’dan Ukrayna’da Kiev, Odessa, Donetsk, Dnepropetrovsk, Simferopol ve Lviv’e; Balkanlar’da Bükreş, Podgorica, Köstence, Saraybosna, Sofya, Tiran, Belgrad, Zagreb, Üsküp, Priştina, Kişinev ve Ljubljana’ya; Kafkaslar’da Tiflis, Batum, Nahcivan ve Gence’ye gidiş-dönüş her şey dâhil 99 Euro’ya uçuş imkânı sağlıyor.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Ukrayna’nın tümüne; Balkanlar’ın Saraybosna, Priştina, Üsküp, Podgorica, Tiran ve Belgrad şehirlerine vizesiz; Kafkaslar’ın Tiflis ve Batum şehirlerine ise sadece kimlik kartı ile giriş yapabiliyorlar.

 Sınırlı sayıda koltuk için geçerli olan indirimden yararlanmak isteyen yolcular, uçuş biletlerini 13 Ocak - 31 Ocak 2014 tarihleri arasında satın almaları halinde, seyahatlerini 5 Şubat 2014 - 30 Nisan 2014 tarih aralığında gerçekleştirebilecekler.

Her şey dâhil 99 Euro tutarındaki bilet fiyatları Türk Hava Yolları’nın resmi web sitesi ücretleridir. Ücretler, bilet satış ofisleri ve acentalarda değişiklik gösterebiliyorken kampanya diğer kampanyalarla birleştirilemiyor.

Kampanya ile ilgili bir diğer önemli ayrıntı ise Kafkaslar’da Tiflis, Batum, Nahcivan ve Gence’ye gerçekleştirilecek uçuşlara ait bilet tutarı 99 Euro; Bakü uçuşlarına ait bilet tutarı ise 189 Euro.

Kapsam dışı seyahat dönemleri ve kampanya ile ilgili ayrıntılı bilgilere www.turkishairlines.com web adresinden, 444 0 849 numaralı Çağrı Merkezi’nden veya satış ofislerinden ulaşılabilir.

Türk Hava Yolları’nın Güney Avrupa uçuşları “Early Bird Kampanyası” ile 2014 yılında da indirimli fiyatlarla devam ediyor

Sık aralıklarla hayata geçirdiği kampanyalar dâhilinde yolcularına sunduğu cazip fiyatları yüksek kalite standartları ile birleştiren Türk Hava Yolları havayolu taşımacılığında yolcuların öncelikli tercihi. Türk Hava Yolları, transfer merkezi İstanbul ile İspanya, İtalya, Fransa, Portekiz ve Malta’da bulunan destinasyonlar arasındaki tüm uçuşlarda indirimli fiyatlarla uçuş imkânı sağlıyor.

 Sınırlı sayıda koltuk için geçerli olan indirimden yararlanmak isteyen yolcular, İstanbul çıkışlı uçuşlarda 13 - 20 Ocak 2014 tarihleri arasında satın alacakları biletler ile 23 Ocak 2014 – 31 Mart 2014 tarih aralığında her şey dâhil 109 Euro’dan başlayan fiyatlarla uçuş olanağı elde ediyorlar.

Kapsam dışı seyahat dönemleri ve kampanya ile ilgili ayrıntılı bilgilere www.turkishairlines.com web adresinden, 444 0 849 numaralı Çağrı Merkezi’nden veya satış ofislerinden ulaşılabilir.

“KÜRŞAT BAŞAR DÖRTLÜSÜ” OCAK AYINDA YİNE ORİENT BAR SAHNESİ’NDE




120 yılı aşkın süredir İstanbul’un sosyal yaşamın çekim merkezi olan Pera Palace Hotel Jumeirah, “Kürşat Başar Dörtlüsü” ile 24 Ocak’ta yine caz severleri ağırlıyor.

Yazar, gazeteci, televizyon programcısı kimliklerine müzisyen kimliğini de ekleyerek kendisiyle aynı adı taşıyan “Kürşat Başar Dörtlüsü” grubunu kuran ve müzik sektöründe başarılarıyla adından söz ettiren Kürşat Başar, Türk ve yabancı parçaların caz versiyonlarını 24 Ocak Cuma Günü Pera Palace Hotel Jumeirah Orient Bar’da yorumluyor. Grubun saksafonunda yer alan Kürşat Başar, muhteşem caz performanslarını piyanoda Burçin Büke, basta Uğur Yalçın, davulda İzzet Hiçkalmaz ve benzersiz sesiyle solistlik yapan Ayşen ile sergiliyor.

“Kürşat Başar Dörtlüsü”nü Pera Palace Hotel Jumeirah’da dinlemek isteyenler, dilerlerse geceye Agatha Restoran’da sunulan zengin lezzetleri deneyimleyerek başlayabilirler.

Caz akşamlarına olan yoğun talep dolayısıyla rezervasyon yaptırmanız önerilir.
www.jumeirah.com




RENAİSSANCE POLAT ERZURUM’DA KESİNTİSİZ HİZMET



RENAİSSANCE POLAT ERZURUM’DAN KIŞ TURİZMİ’NE SUNİ KARLAMA SİSTEMİ
Palandöken’in ilk beş yıldızlı oteli Renaissance Polat Erzurum Hotel “Suni Karlama Sistemi”nin açılışını gerçekleştirdi . Renaissance Polat Erzurum Hotel; Erzurum’da Kış Turizminin gelişimine yönelik verdikleri  desteğin son adımı olan ve kış sporu severlere kesintisiz hizmet sunacak “Suni Karlama Sistemi’nin” ve “Işıklandırma, Genişletilme Çalışması tamamlanan pistlerin” açılış törenini düzenledi.


Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Polat’ın ve Otel Genel Müdürü Bora Kanber’in ev sahipliği yaptığı ve Erzurum Valisi Ahmet Altıparmak’ın gerçekleştirdiği açılışta İbrahim  Polat ;” Palandöken, 2000 yılından itibaren hizmet veren Renaissance Polat Erzurum Hotel ile ilk uluslararası beş yıldızlı oteline kavuştu. Bu sayede yurt dışından bir çok kayak sporcusunu Palandöken’de ağarlayabilme imkanına kavuştuk. Renaissance Polat Erzurum Hotel olarak, her sezon yaptığımız farklı yatırımlar ile sektörün önde gelen otellinden biri olarak hizmet vermeye devam ediyoruz. “ dedi.


Erzurum Valisi Ahmet Altıparmak ise, “Erzurum'da kış turizmi gerçekten çok önemli bir yerde. Sadece gündüz değil gece kayağı yapmak ve Türkiye'nin en uzun pistlerine sahip olması nedeniyle her kesimin ilgi odağı oluyor. Uçaktan indikten 10 dakika sonra piste çıkma imkanı başka bir yerde yok. Erzurum'da bulunan Konaklı ve Palandöken kayak merkezleri Türkiye'nin göz bebeği. Palandöken ve Konaklı'nın kalitesini, güzelliğini anlatıp tanıttıkça buraya gelen yerli ve yabancı turistlerin sayısı artacaktır" diye konuştu.
Suni karlama sistemi ile 7,5km’lik alanda kesintisiz kayak keyfinin devam edeceği pistlerde cirit, rafting gösterisi, meşalelerle gece kayağı şovları ve bar ekibi özel şovları ile renkli bir açılış töreni yaşandı.
Kış sezonunun en çok tercih edilen kayak merkezlerinden Palandöken'de kolay, orta ve zor kategorilerinde toplam 23 adet pist ve 4 adette doğal pist bulunuyor.


CNR İLE PREMİERE VİSİON “İSTANBUL” İÇİN ORTAKLIĞA GİTTİ

FUARCILIKTA DEV EVLİLİK


Tekstil sektörüne “Première Vision İstanbul” müjdesi .Moda endüstrisinin uluslararası arenadaki lider fuar organizatörü Première Vision S.A. ve Türkiye’nin önde gelen fuar organizatörü CNR Holding,  yeni bir etkinlik olan “Première Vision İstanbul” için bir ortaklık anlaşması imzaladı.



Uludağ Tesktil İhracatçıları Birliği (UTİB) desteğinde düzenlenecek organizasyon ile İstanbul moda şehrinin merkezi olacak.

CNR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Erem, “Première Vision ile dünyanın önde gelen alıcılarını Türkiye’ye çekeceğiz.”

Premier Vision CEO’su Philippe Pasquet “Ekim ayında ilkini düzenleyeceğimiz Première Vision Fuarı ile İstanbul moda pazarının merkezi olacak”

UTİB Başkanı İbrahim Burkay, “Kıtaları birleştiren İstanbul, Première Vision ile Doğu Avrupa ve Ortadoğu’nun tekstil profesyonellerini bir araya getirecek”


Moda endüstrisinin uluslararası fuar arenasındaki lideri Première Vision ile Türkiye’nin fuarcılık sektöründeki öncüsü CNR Holding, Doğu Avrupa ve Ortadoğu’nun tekstil profesyonellerinin biraraya geleceği yeni bir etkinlik olan “Première Vision İstanbul” için bir ortaklık anlaşması imzaladı. Uludağ Tesktil İhracatçıları Birliği (UTİB) desteğinde düzenlenecek organizasyonun ilki 29-31 Ekim 2014 tarihleri arasında CNR Expo İstanbul’da düzenlenecek.  Fuar ile ilgili gerçekleştirilecek ortaklık anlaşması, düzenlenen basın toplantısında imzalandı. Première Vision CEO'su Philippe Pasquet, GL Events Yönetim Kurulu Başkanı Oliver Ginan ve Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Başkanı İbrahim Burkay’ın katıldığı basın toplantısında, anlaşma ile ilgili bilgiler veren CNR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Erem, “tekstil sektörünün özlemini çektiği Premier Vision Fuarı artık İstanbul’da düzenlenecek” dedi.

İhracata büyük katkı yapacak
Türkiye’nin kalkınması için önemli işlere imza attıklarını belirten Erem, bu fuarla ihracat imkanları artacak, herkes için iş imkanları artacak” diye konuştu.
Erem şöyle devam etti: “Amacımız Premier Vision ile birlikte güçlü bir tekstil fuarı yapmak. İstanbul’da düzenleyeceğimiz fuarımız, sektördeki dünyanın önemli alıcılarını buraya çekecek. Katılımcı ve alıcısının kaliteli olacağı fuarın, iş hacminin de büyük olacağına inanıyoruz.”

İstanbul moda merkezi olacak
Fuarın ilkinin 29-31 Ekim 2014 tarihleri arasında düzenleneceğini bildiren Premier Vision CEO’su Philippe Pasquet de, profesyonel moda pazarına ait bütün sektörün Premier Vision İstanbul Fuarı’na katılacağını söyledi. Türkiye’nin önemli bir moda piyasasına sahip olduğunu ve tekstil sektörünün her geçen gün ülkede dinamizim kazandığını belirten Philippe Pasquet, CNR’ın fuarcılık sektöründeki birikimine ve fuar alanının uygunluğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu: “CNR ve Türk tekstil sanayisinin desteğini alarak gerçekleştireceğimiz organizasyonumuzla İstanbul ve Türkiye önemli bir hale gelecek. Fuar ile şehir moda pazarının merkezi rolünü üstlenecek. Biz rekabetçi bir organizasyon değil güçlü işbirliğine sadık bir organizasyon gerçekleştiriyoruz.”

Güçlü bir işbirliği oldu
GL Events Yönetim Kurulu Başkanı Oliver Ginan ise Türkiye pazarına ve enerjisine güvendiklerini belirterek, “fuarcılıktaki bilgi birikimimizi bu organizasyonla paylaşacağız. Tekstil sektöründe ileri bir noktada yer alan Türkiye ile uluslararası pazarlama konusunda çok güçlü olan Premier Vision, İstanbul Fuarı’nda birleşecek” dedi.

Sektörden Première Vision İstanbul’a büyük destek
Sektör olarak Premier Vision İstanbul Fuarı’nın destekçisi olacaklarını belirten Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (BTSO) ve Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Başkanı İbrahim Burkay da organizasyonun Doğu Avrupa ve Ortadoğu’nun tekstil profesyonellerini bir araya getireceğini söyledi.
Mekan tekstilini ciddi oranda desteklediklerini anlatan Burkay, “8 milyar doların üzerinde olan tekstil ihracatını 20 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Bunun yolu böyle organizasyonlardan geçiyor” diye konuştu. Fuarın yılda iki kez düzenleneceğini belirten Burkay, Première Vision İstanbul’un sektör ihracatını ve dış ticaretini artıracağını kaydetti.

TÜRSAB GENEL MERKEZ'DE KÜBA TANITIMI


TÜRSAB, KÜBA'DAKİ TURİZM OLANAKLARININ TANITIM SUNUMUNU GERÇEKLEŞTİRİLECEK

31 Ocak 2014 Cuma günü saat 14:00’da TÜRSAB Genel Merkez’de Küba Büyükelçiliği organizasyonunda Küba’daki turizm olanaklarının tanıtımının amaçlandığı bir sunum gerçekleştirilecektir. Türkiye’den Küba’yı, destinasyon olarak tanıyan veya tanımak isteyen Outgoing Yetkililere ulaşmak amacıyla gerçekleştirilen söz konusu organizasyona katılmak isteyen üyelerimizin katılım teyitlerini aşağıda yer alan e-mail adreslerine iletmeleri önemle rica olunur.

Yer : TÜRSAB Genel Merkez
LCV:
Özge ÜNAL
TÜRSAB Kurumsal İlişkiler
Mail: kurumsaliliskiler@tursab.org.tr

12 Ocak 2014 Pazar

Aşırı sıcak 'üşütüyor'Fazla sıcakta kalmak da soğuk algınlığına yol açıyor

Kışın sert yüzünü iyice gösterdiği şu günlerde grip ve soğuk algınlığı vakaları artış gösteriyor. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için zencefil, antiseptik olarak sarımsak, antibiotik etkili kekik, vitamin deposu boza ve kestane tüketimini öneren Biorezonans Uzmanı Dr. Sinan Akkurt, hastalıktan korunmak için aşırı sıcak ortamlardan kaçınmanın da önemli olduğunu vurguladı. Akkurt, aşırı sıcakta oturmanın da hastalığa sürüklediğini, özellikle ısının çok yüksek tutulduğu merkezi sistem ısıtmalı mekanlarda hastalık riskinin arttığını açıkladı.

Biorezonans Uzmanı Dr. Sinan Akkurt'un verdiği bilgilere göre, özellikle vücut direnci düşük ve hasta kişilerde daha tehlikeli sonuçlara yol açabilen grip ve soğuk algınlığından korunmak için bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi şart. Bir doğal tıp metodu olan biorezonans tedavisiyle bağışıklık sistemini güçlendirebildiklerini dile getiren Dr. Sinan Akkurt, bağışıklık sistemini hastalığa yakalanmadan önce kuvvetli tutmanın önemine dikkat çekti. Dr. Akkurt ayrıca kış mevsiminin bu yaygın hastalığından korunmak için günlük yaşamda uygulanabilecek 10 pratik öneride bulundu.

Gripten korunmak için 10 pratik önlem
1. Bol sulu gıdalar, yeşil yapraklılar ağırlıklı olmak üzere taze sebze ve meyve tüketilmeli.
2. Her gün mutlaka bir bardak portakal - limon suyu karışımı içilmeli.
3. Aşırı sıcak ortamlardan kaçınılmalı. Odalar mutlaka her gün havalandırılmalı.
4. Çay yerine özellikle antioksidan özellikli ıhlamur, ahududu, böğürtlen çayı tercih edilmeli. Günlük iki litre su içilmeli.
5. Yemeklerde kekik, nane, çörek otu, kimyon gibi baharatlar daha sık kullanılmalı. Baharatlığa öğütülmüş zencefil de eklenmeli.
6. Hastalık en çok elle bulaştığından eller sık sık yıkanmalı.
7. Hasta çocuklara öksürürken elini değil, dirseğini kullanması gerektiği öğretilmeli.
8. Günde en az 45 dakika yürüyüş yapılmalı.
9. Günde en az 7, en çok 8 saat uyunmalı. Sabah erken kalkılmalı.
10. Her gün bir kase yoğurt tüketilmeli.

Tarih Vakfı 18 yıl önceki “Dünya Kenti İstanbul" sergisini “Yine, Yeni: Dünya Kenti İstanbul” adıyla yeniden açıyor

1996’da Topkapı Sarayı dış avlusundaki tarihi Darphane-i Amire binasında açılan “Dünya Kenti İstanbul Sergisi”, 18 yıl aradan sonra, süregelen Kent Müzesi tartışmalarının gölgesinde yeniden  hayat buluyor. Değişen, dönüşen, herhangileşen İstanbul’a hafıza tazeletmeyi amaçlayan sergi, 15 Ocak - 22 Şubat tarihleri arasında Karaköy'deki Galata Rum Okulu’nda
ziyaret edilebilecek.

Tarih Vakfı, 1996'da Unesco himayesinde gerçekleştirilen Habitat-II İnsan Yerleşimleri Konferansı’nın rüzgârıyla ortaya çıkan “Dünya Kenti İstanbul" sergisini, 18 yıl aradan sonra 14 Ocak - 22 Şubat tarihleri arasında Galata Rum Okulu’nda yeniden açıyor. “Yine, Yeni: Dünya Kenti İstanbul” adlı sergi, çeşitli müdahale, dayatma ve yok saymalarla sıradanlaştırılan İstanbul’a tekrar bakıyor ve İstanbul’un kent hakkı, tarihi ve hafızasını koruma çığlığı olarak 'Gezi Direnişi' ile ortaya çıkan “nerede kalmıştık, nereye gidiyoruz? “ sorusunu yeniden gündeme getirmeyi hedefliyor.

Sergiye eşlik eden etkinlikler
"Yine, Yeni: Dünya Kenti İstanbul" sergisi, 15 Ocak 2014 Çarşamba günü saat 10:30’da, Tarih Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Bilmez ve Sergi Koordinatörü  Prof.Dr. Afife Batur’un katılacakları basın toplantısı ile açılacak.

Müzesiz, hafızasız ve kimliksiz bırakılan İstanbul’un başına gelen olumsuzluklara işaret etmeyi amaçlayan sergiye, bir bölümü “yine, yeni” çerçevesinde pek çok yan etkinlik de eşlik edecek. 1993 yılında Tarih Vakfı’nın düzenlediği “İstanbul için Ütopyalar” sempozyumuna atıfla düzenlenecek olan “Yine, Yeni: İstanbul için Ütopyalar” buluşması, mekân kısıtı nedeniyle sergi kapsamından çıkarılan İstanbul Müzikleri bölümü yerine, bölüm küratörü Ersu Pekin ile “Yine, Yeni: İstanbul Müzikleri” söyleşisi, hafta sonları 14:00-18:00 arasında gerçekleşecek “İstanbul için Açık Kürsü” ve “İstanbul Forumu” bunlardan birkaçı.



"Hayali" İstanbul Müzesi de İstanbullular ile buluşacak
Serginin bir önemli özelliği de burada sergilenen pano ve maketlerin daha sonra depoya kaldırılmak yerine İstanbullularla buluşacak olması. Minyatür, gravür, fotoğraf gibi malzemelerin grafik yorumlamasıyla oluşturulan sergi panoları ve maketler, sergi sırasında ve sergi sonunda satışta olacak.

Bu sayede, 18 yıl önceki serginin varoluş nedeni olan ama gerçekleştirilemeyen ‘Hayali’ İstanbul Müzesi için üretilmiş özgün malzemeler depolarda yok olmak yerine, İstanbulluların evlerini ve işyerlerini süsleyerek hem Dünya Kenti İstanbul'u hem de İstanbul Müzesi hayalini canlı tutacak. Sergi 23 Şubat Pazar günü 10.00-18.00 arası gerçekleşecek “İstanbul Müzesi Hayali” pazarı ile sona erecek.

18 yıl önce Prof. Dr. Afife Batur’un Genel Koordinatörlüğü ve Mehmet Özdoğan, Oğuz Tekin, Ayla Ödekan, Edhem Eldem, Atilla Yücel, Ersu Pekin ve Çağla Ormanlar’ın Bölüm Küratörlükleri altında pek çok araştırmacı, arşivci ve mimarın gayretleriyle gerçekleştirilen sergi, bugün yeniden gün yüzüne çıkarken, aynı ekibi, aynı heyecanla bir araya getiriyor. Afife Batur başta olmak üzere Koordinatör Yardımcısı Pelin Derviş, Sergi Tasarımcısı Mimar Ahmet Özgüner, Mimar Mert Eyiler, Grafik Tasarımcı Eray Makal ve Fotografçı/Mimar Murat Germen, serginin yeniden biçimlenmesinde gönüllü olarak görev alıyor. Yıllar sonra buluşan uzman ekibe onlarca Tarih Vakfı gönüllüsü de destek veriyor.

“Yine, Yeni: Dünya Kenti İstanbul” sergisi
Yer: Galata Rum Okulu, Karaköy
Tarih: 15 Ocak - 22 Şubat 2014

“İstanbul Müzesi Hayali” pazarı
Yer: Galata Rum Okulu, Kemeraltı Cad. No: 49, Karaköy
Tarih: 23 Şubat 2014





Yaşamın Her Evresinde Estetik

İnsanoğlu var olageldiğinden bu yana beğenilme arzusu hep vardı. Kişinin kendisini hoş bulması, başkalarının onu beğeni ile karşılaması kendiyle barışık olmasını da berberinde getiriyor. Çoğu zaman bu nedenle bireyler kendisinde beğenmediği bir yönü estetik operasyon ile ortadan kaldırmanın arayışı içinde. Konuyla ilgili her geçen yıl estetik cerrahiye artan bir taleple karşı karşıya olduklarını belirten Prof. Dr. Mesut ÖZCAN “Talepleri yaşlarla karşılaştırdığımızda karşımıza ilginç bir analiz çıkıyor. Sonuç olarak her yaş grubunun taleplerinin birbirinden çok farklı olduğunu görüyoruz. “ dedi.  Prof. Dr. Mesut ÖZCAN yaş gruplarına göre estetik talepleri şu şekilde sıraladı:

20 Yaş Altı: Herhangi bir sağlık sorunu olmadığı sürece ve aile onayı olmadan 18 yaş altında estetik ameliyatları önermiyoruz ve gerçekleştirmiyoruz. Bu yaş grubunun estetik isteği ağırlıklı olarak kulak estetiği ve burun estetiğidir. Kulak estetiğinde istisnai bir durum söz konusudur. Kulak estetiği için çocuğun psikolojik durumu göz önünde bulundurularak erken yaşta gerçekleştirdiğimiz tek operasyondur diyebiliriz.
20’li Yaşlar: Kendini tam anlamıyla tanımaya başlayan bireyin istediği ve bizim gerçekleştirdiğimiz operasyonlar; burun estetiği, liposuction ve meme büyütme ameliyatlarıdır.

30’lu Yaşlar: Bu yaş grubu bayanlarda özellikle doğum sonrası oluşan meme ve karın deformiteleri için uygun estetik ameliyatları sıkça gerçekleştiriyoruz. Erkeklerde ise; jinekomasti. karın yağları için liposuction ve saç ekimi sıkça uygulanıyor.Sosyo-ekonomik anlamda durumu iyi olan bireylerin yirmili yaşlarında ertelediği burun estetiğini bu yaşlara taşıdığını görüyoruz.

40’lı Yaşlar: Yüz ve vücut yaşlanmasının başladığı dönemdir. Bu orta yaş grubunda özellikle gençleştirme ameliyatları ve medikal estetik uygulamalara talep oldukça artıyor. Göz kapağı estetiği, karın germe, yüz germe ameliyatlarının yanı sıra iple yüz ve kaş asma, dolgu, botoks, lazerle cilt gençleştirmeye yönelik işlemleri sıklıkla yapıyoruz.

50’li Yaşlar:
Göz kapağı ameliyatları, özellikle yüz bölgesine yağ enjeksiyonu dediğimiz lipofilling, yüz ve boyun germe ameliyatları ile botoks, dolgu ve diğer gençleştirmeye yönelik yapılan işlemler bu yaş grubundaki bayan ve erkeklerin tercih ettiği estetik müdahalelerdir.

DÜN FİLİZ, BUGÜN VOLKAN, YARIN …



Türkiye'de motosiklet kazalarının yaygın olması ve bu kazaların çoğunun motosikletçi için en iyi ihtimalle sakatlanma ya da çoğu zaman ölümle sonuçlanması nedeniyle üzücü tablolar ortaya çıkmaktadır. Türkiye Motosiklet Platformu hem bilinçlendirme hem de eğitim gibi müdehaleler ile üzücü durumları en aza indirmek için tüm gücüyle çalışmalarına devam ediyor.

ÇARPIP KAÇMAK CİNAYETTİR!
Geçtiğimiz sene İsviçre Konsolosu'nun eşi Andrea Köppel'in çarpıp kaçtığı Doğan Filiz İnal çifti tüm girişimlerine rağmen net bir sonuç alamamıştır. TMP tarafından dikkat çekmek amaçlı düzenlenen “ÇARPIP KAÇMAK CİNAYETTİR!” eylemleri ve devamına verilen destek ile konu uzun süre gündemde kalmış ve taze tutulmuştur. Tüm müdahelelere rağmen Filiz İnal halen bir kolunu kullanamamaktadır.

BARAN, BABASIZ KALDI
Çarpıp kaçma olaylarının bir yenisi de geçtiğimiz hafta yaşandı. Volkan Nuhoğlu, Cihangir’de bulunan ve sahibi olduğu kebap restoranına gelen siparişi motosikletiyle teslim etmek istedi. Yolda ilerlediği sırada bir otomobil kendisine hızla çarptı ve Nuhoğlu çarpma anında hayatını kaybetti. Can alan sürücünün tek derdi, alkollü olduğu için polis çevirmesinden kaçmaktı. Hız yaptı; hem Volkan’ı aldı, hem de geride gözü yaşlı bir aile bıraktı. Volkan'ın küçük oğlu Baran, artık babasız.

Bizler, Türkiye Motosiklet Platformu olarak gerçekleştirdiğimiz “ÇARPIP KAÇMAK CİNAYETTİR!” eylemini bu kez Volkan için gerçekleştiriyoruz. 10 Ocak 2014 tarihinde saat 19:30 gerçekleştirilecek olan eylem, Maçka Küçükçüftlik Park’ta organize edilmiştir. Çarpıp kaçma olayları hak ettiği cezayı alana ve bunun önü kesilene kadar TMP olarak bu konuyu sonuna kadar takip edeceğimizi kamu oyuna duyururuz.

Estetiğe yönelen kadınların gizli gerekçesi; aldatılma

Doğum sonrası güzelliği kaybetmek istemeyen kadınların son çaresi estetik operasyon.Türkiye’de ve dünyada artan estetik operasyonlarının nedenlerine dikkat çeken Turk Health Tourism Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Acıkök, fazla kilo, sigara kullanımına bağlı cilt sorunları, doğum sonrası meydana gelen problemler gibi pek çok etkenin tetiklediği estetik operasyonların altında yatan temel gerekçenin aldatılma korkusu olduğunu açıkladı.

Türkiye’nin en çok estetik operasyon yapılan ülkeler sıralamasında 19. olduğuna işaret eden Acıkök, güzelliğini kaybetmek istemeyen kadınların son çareyi estetik operasyonda bulduğunu söyledi.

Günümüz çalışma hayatının güçlüklerine değinen Acıkök’e göre estetik operasyonlar konusunda kadınları hareket geçiren en güçlü unsur aldatılma kaygısı. Strese ve sağlıksız beslenmeye bağlı olarak cildi deforme olan ve kilo fazlalığı yaşayan kadınların erken yaşlanmayı bir tehdit olarak nitelendirdiğini ifade eden Turk Health Tourism Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Acıkök “Genç ve güzel kalmak için kadınlar olağan üstü bir uğraş veriyor” dedi.

Yağ aldırma, karın gerdirme ve göğüs estetiklerinde kayda bir değer artış yaşandığını belirten Acıkök şunları söyledi:“Erken yaşlanma erkeklerde saç dökülmesi olarak ortaya çıkıyor, ancak kadınların bu durumdan daha fazla etkilendiği bir gerçek. Dış çevre, medya ve özellikle internet mecraları ile etkileşim halindeyiz. Kadınlar güzellik konusunda geri kalmak istemiyor. Bu, estetik operasyonlardaki oranlara yansıdı. Yağ aldırma, karın gerdirme ve göğüs estetiklerinde temel motivasyon genç kalmak ve güzelliği korumak. Aldatılmayı kadınlar çok fazla dile getirmiyor olsa bile yağ aldırma, karın gerdirme ve göğüs estetiklerindeki artan istatistik oranlarından bu sonucu çıkarmamız mümkün”

Yüz gerdirme ve botoks gibi operasyonların yanı sıra son yıllarda estetik ve plastik cerrahi konusunda yeni gelişmelerin yaşandığını belirten Turk Health Tourism Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Acıkök, özellikle kadınların doğum sonrası uygulanan yöntemler konusunda taleplerinin arttığını söyledi. Annelerin emzirmeye bağlı olarak büyüyen göğüsleri için meme küçültme operasyonu yaptırdıklarının altını çizen Acıkök, estetik operasyonların toplum genelinde yaygınlaştığını ifade etti.

Estetik operasyonlarda Türk doktorların başarısına dikkat çeken Acıkök, dünyanın çeşitli yerlerinden gelen talepler neticesinde sağlık turizmi sektörünün de her yıl üzerine koyarak büyüdüğünü sözlerine ekledi.



KARADENİZ MUTFAĞI VE VAZGEÇİLMEZLERİ


Hamsi, mısır unu ve karalahana Karadeniz illerinde beslenmenin temelini oluşturur.Hem besleyici olmasından hem de bolca bulunmasından dolayı Karadeniz yemeklerinin vazgeçilmezi. Hamsiden yapılan buğulama, pilav, dolma,haşlama yöre mutfağının vazgeçilmez yemeklerindendir. Hamsi kayganası, hamsi kuşu denen köfte, turşu, turşu kavurması özellikle kış aylarında tercih edilir.

HAMSİLİ PİLAV
2 kg hamsi,3 bardak baldo pirinç,3,5 bardak su,1 bardak zeytinyağı,1 demet dereotu,6 adet kuru soğan,1 kaşık dolma üzümü,1 kaşık dolmalık fıstık1 kaşık tuz,Karabiber, nane, yenibahar, tarçın 100-150 gram tereyağı

Yapılışı:Soğanları piyazlık ama ince doğrayın. Zeytinyağı ve tuz ile hafif pembeleşene kadar kavurun. Fıstık ve pirinci ekleyip biraz daha kavurun. Ardından baharat ve üzümü ekleyin. 1-1 ölçüsünde olacak kadar su ekleyin. Harlı ateşte pilavı pişirip demlenmeye bırakın ve bu esnada dereotunu kıyıp ekleyin.Cam borcam gibi dikdörtgen bir kabın içini tereyağı ile iyice yağlayın. Önceden ayıklanmış ve suyu iyice süzülmüş hamsileri sırtları kaba gelecek içleri yukarı bakacak şekilde yerleştirin. Ilınmış pilavı üzerine koyup hamsileri etrafını kaplar gibi kaplayın.180 derece ısıtılmış fırına koymadan önce üzerine minik tereyağı dilimleri yerleştirin. Bu sayede hamsiler pişerken kurumaz.Üzeri iyice kızarana kadar 30 dakika civarında pişirin. Daha sonra ısıyı biraz daha yükseltin ki nar gibi olsun.

HAMSİ KAYGANA
Mısır unu, buğday unu tuzlanmış hamsi, maydanoz, süt, yumurta, yağ ve tuz. Tüm bu maddeler doğranarak inceltilir. Biraz sıvı yağla ağır ateşte suyunu çekene kadar pişirilir. Karadeniz  bölgesinde maydanoz yerine "kinzi" adı verilen kokulu yöresel bir ot kullanılıp kayganaya süt konulmaz yerine domates, ile sivri biber ilave edilir ve kargana adı verilir. Köylerde toprak zeminli mutfaktaki ateşin üzerine üç saç ayağı kurulur . Bunun üzerinde pileki de pişirilirmiş. Yemeğin üzeri incir yapraklarıyla örtülür, bu yaprakların üzerine köz konularak yukarıdan da ısınması sağlanırmış.

HAMSİLİ EKMEK
Özü mısır ekmeği olan ve içinde az miktarda salamura hamsi karıştırılmış bulunan ekmektir. Ekmek pişirmeye tahsis edilmiş pilekide pişer. Bir katıkla değil, pasta veya kurabiye gibi tek başına yenir. Normal ekmekten daha tuzludur. Yanında salatalık veya soğan gibi garnitürler mutlaka bulunmaktadır. Hamsili ekmeğe Lazca kapçon mçkudi, Trabzon Rumcasında ise Hapşozim adı verilir. Hamsili ekmek sade yapılacağı gibi içine pazı, pırasa, lahanada atılarak lezzeti atılabilir. Hamsili ekmek, "hamsi" konulmadan yapılırsa, Doğu Trabzon’da "mertezim" olarak adlandırılır. İlkbaharda yetişen yabani tür bir soğan ,nane (lözme), patates (yemasi), karalahana, iç yağı (steas), mısır unu, tuz yoğrularak pileki’de yapılan bir çeşit ekmektir. Günümüzde yabani soğan bulunması zor olduğundan kullanılmamakta normal soğan ve pırasa ile yapılmaktadır

HAMSİ TAVA
(4 Kişilik)Malzeme:800 gr-1 kg iri hamsi , Mısır unu , Tuz , Zeytinyağı

Yapılışı:Hamsileri kafalarını kopararak, bıçak kullanmadan ve kılçıklarını çıkartmadan temizleyin. Bilahare bir kaba alın ve bol su ile kanları tamamı gidinceye kadar yıkayın.Hamsileri tuzlayıp bir tarafta 10-15 dakika dinlendirin. Tavada yağı iyice kızdırın.Hamsileri mısır ununa bulayın ve fazla unu atmak için hafifçe silkeleyip tavaya serbest bir şekilde ve azar azar dizin. Bir tarafı kızarmış balıkları maşa ile ters çevirip öbür taraflarını da kızartın.Sıcak servis yapın.

HAMSİ BUĞLAMA
(4 Kişilik)Malzeme:500 Gr. Hamsi , 1 adet iri olgun domates , 2 demet taze soğan , 1/2 demet maydanoz , 1 adet limon , 1 kahve fincanı zeytinyağı Tuz , Karabiber

Yapılışı:Hamsiler kafaları koparılıp kılçıkları çıkarılarak fileto olarak ayıklanır, yıkayıp durulanır. Bir kabın içine yeterince tuz, karabiber, ince kıyılmış maydanoz ve taze soğanları koyup karıştırın. Küçük doğranmış domatesleri üstüne yayın. Durulanmış hamsileri içine katıp harmanlayın. Karışımı 15 dakika kadar oda ısısında beklettikten sonra yayvan bir tepsiye serin. Kalan harcı üzerine yayın. Limonu ince dilimler halinde kesip üstüne dizin. Zeytinyağını gezdirip kapağını kapatın.15 dakika kadar hafif ateşte pişirdikten sonra sıcak olarak servis yapın.Hamsi buğulama 2 gün kadar buzdolabında saklanabilir. Buzdolabında saklanmış buğulamayı ısıtıp tekrar sıcak servis yapabilirsiniz.

HAMSİ ÇORBASI
(4 Kişilik)Malzeme:100 Gr. Hamsi , 1 adet iri olgun domates , 1 adet kuru soğan , 1 demet maydanoz , 1 çorba kaşığı un , 1 çorba kaşığı tereyağı , 4 su bardağı su , Tuz , Karabiber

Yapılışı:Hamsileri, kafalarını kopararak ve kılçıklarını çıkararak fileto halinde ayıklayınız; yıkayıp durulayınız ve 1 cm uzunluğunda parçalar halinde kesiniz. 5 dakika kadar 4 bardak tuzlu suda haşlayınız. Haşlanmış hamsileri suyunu süzüp kenara alınız. Bu suyu daha sonra kullanacağınızdan dökmeyiniz.Domatesin kabuğunu soyup rendeleyiniz. Soğanı da rendeleyiniz.Tereyağını tavada eritip unu kavurunuz. Rendelenmiş domates ve soğanı ilave edip birkaç dakika çeviriniz. Beklettiğiniz suyu ilave ediniz. Su kaynamaya yaklaşınca hamsileri ve kıyılmış maydanozu ilave edip 5 dakika daha pişiriniz.Sıcak servis yapınız.

HAMSİ DOLMASI
(4 Kişilik)Malzeme:500 Gr. İri hamsi , 2 adet kuru soğan , 1 demet maydanoz , ½ çay bardağı sıvı yağ ,Tuz , Karabiber

Yapılışı:Hamsiler kafaları koparılıp kılçıkları çıkarılarak fileto olarak ayıklanır, yıkayıp durulanır. Her iki tarafı tuzlanır ve biberlenir.Soğanlar ince halkalar halinde doğranır; tuz ve karabiber serpilip biraz ovulur. İnce kıyılmış maydanozlar karışıma katılıp iyice karıştırılır.Ayıklanmış bir hamsinin üzerine harçtan bir miktar konarak üstü diğer bir hamsiyle kapatılır ve hamsiler hafif yağlanmış bir tepsiye dizilip sıvı yağın kalanı üzerine dökülür ve 150 C sıcaklığa ayarlanmış fırında 40 dakika kadar pişirilir.Sıcak veya ılık servis yapılır.

HAMSİ KUŞU
(4 Kişilik)Malzeme:500 Gr. İri hamsi , 2 adet kuru soğan , 1 demet maydanoz , Yeterince un , 2 yumurta , Yeterince sıvı yağ , Tuz , Karabiber

Yapılışı:Hamsiler kafaları koparılıp kılçıkları çıkarılarak fileto olarak ayıklanır, yıkayıp durulanır. Her iki tarafı tuzlanır ve biberlenir.Soğanlar ince halkalar halinde doğranır; tuz ve karabiber serpilip biraz ovulur. İnce kıyılmış maydanozlar karışıma katılıp iyice karıştırılır.Ayıklanmış bir hamsinin üzerine harçtan bir miktar konarak üstü diğer bir hamsiyle kapatılır ve her iki tarafı iyice unlanır ve çırpılmış yumurtaya bulanır.Sıvı yağ bir tavada iyice kızdırıldıktan sonra hazırlanmış hamsi dolmalar yağın içine konup her iki yüzü çevrilerek kızartılır.Sıcak servis yapılır.

HAMSİ EKŞİLİSİ
(4 Kişilik)Malzeme:1 kg. Hamsi , 250 gr. yeşil biber , 3 adet domates , 2 adet limon , 4 diş sarımsak , 1 demet maydanoz , 5 adet kuru soğan , 1 çay kaşığı karabiber , 1 su bardağı zeytinyağı , Tuz

Yapılışı:Hamsileri, kafalarını kopararak ve kılçıklarını çıkararak fileto halinde ayıklayınız; yıkayıp durulayınız. Soğanları ince kıyıp zeytinyağında pembeleşinceye kadar kavurunuz.Biberleri enlemesine kesip ilave ediniz. 2 domatesi küp şeklinde keserek ilave ediniz. Maydanozu ince doğrayınız. Sarımsakları küçük parçalar halinde kesiniz. Karışıma ilave ediniz. Tuz ve karabiberini de koyunuz. 2-3 dakika çevirip fırından indiriniz. Fırın tepsisine hamsilerin yarısını derileri tepsiye gelecek tarzda diziniz. Üzerlerine karışımı döküp onun da üzerine kalan hamsileri, derileri yukarı bakacak tarzda diziniz.Ayırdığınız domatesi ve limonun birini halkalar halinde kesip hamsilerin üzerine dekoratif bir şekilde diziniz. Limonu sıkıp suyunu tepsiye ilave ediniz. 160-180 C fırında 30 dakika pişirip soğumaya bırakınız. Soğuk servis yapınız.

HAMSİ FIRIN
(4 Kişilik)Malzeme:1 kg hamsi , 2 adet domates , 1 adet limon , sıvı yağ , tuz
Yapılışı:Hamsileri kafalarını kopararak ve içlerini baş parmağınızla temizleyiniz. Kılçıklarını çıkarıp fileto haline getiriniz ve kapatınız.Fırın tepsisini hafifçe yağlayıp hamsileri aralarında boşluk kalmayacak tarzda bir ters, bir düz diziniz.Domatesleri ve limonu ince halkalar halinde doğrayınız. Balıkları tuzladıktan sonra üzerlerine domates ve limonları eşit aralıklarla diziniz.180 C’a ısıtılmış fırında 25-30 dakika kadar pişiriniz.Sıcak servis yapınız.

HAMSİ GÜVEÇ
(4 Kişilik)Malzeme:½ kg hamsi , 2 adet domates , 2 adet yeşil biber , 1 adet patates , ¼ bağ pazı (veya ıspanak) , 1 çay bardağı mısır unu , 1 adet yumurta 1 adet kuru soğan (veya mevsiminde ½ demet taze soğan) , 2 su bardağı su , 1 kahve fincanı zeytinyağı , tuz

Yapılışı:Hamsileri, kafalarını kopararak ve kılçıklarını çıkararak fileto halinde ayıklayınız; yıkayıp durulayınız.Domatesleri küp şeklinde, biberleri de çekirdek yataklarını çıkarıp enine doğrayın. Patatesleri rendeleyin. Temizlenmiş pazıyı iki dakika kadar haşlayıp süzgece alınız ve ince ince doğrayınız. Soğanı ince kıyınız.Tüm malzemeyi geniş bir kapta harmanlayıp iki su bardağı su ilave ediniz ve bilahare toprak güvece başaltınız. 160-180 C fırında 40 dakika pişiriniz.Sıcak servis yapınız.

HAMSİ KÖFTESİ
(4 Kişilik)Malzeme:½ kg hamsi , 2 kahve fincanı un , 1 demet maydanoz , 1 çay kaşığı kuru nane , 1 çay kaşığı kekik , 1 adet kuru soğan , 2 adet yumurta , Sıvı yağ (yeterince) , tuz , karabiber , sumak

Yapılışı:Hamsileri, kafalarını kopararak ve kılçıklarını çıkararak fileto halinde ayıklayınız; yıkayıp durulayınız. Bilahare çok küçük parçalara doğrayınızMaydanozları ince kıyınız. Soğanları rendeleyiniz. İçine diğer malzemelerle birlikte doğranmış hamsileri koyup iyice harmanlayınız.Yumurtaları çırpıp ilave ediniz ve tekrar karıştırınız (Mutfak robotunuz varsa karıştırma işlemini orada yapabilirsiniz).Harmanlanmış malzemeyi küçük toplar halinde yoğurunuz. Kızgın yağda çevirerek kızartınız.Sıcak servis yapınız.

HAMSİ MÜCVER
(4 Kişilik)Malzeme:250 Gr. hamsi , 2 adet iri patates , 2 adet yumurta , 1 tutam dereotu , 1 su bardağı un , Sıvı yağ (Zeytinyağı olabilir) , Tuz , Karabiber

Yapılışı:Hamsileri kafalarını koparıp kılçıklarını çıkararak fileto olarak ayıklayın, yıkayıp durulayın. İkiye ayırıp her iki tarafını tuzlayın ve her filetoyu tekrar ikiye bölün.Patatesleri soyup ince rendeleyin, sıkıp suyunu çıkarın. Rendelenmiş patatesleri bir kaba alin ve önce yumurtaları ilave edip iyice karıştırın. Sonra sırası ile unu, ince kıyılmış dereotunu, hamsiyi, tuz ve karabiberi ilave edip tekrar karıştırın.Tavada sıvı yağı iyice kızdırın. Çorba kaşığı ile karışımı yağa dökün ve mümkün olduğu kadar yassılaştırın. Bir yüzü kızardıktan sonra diğer yüzünü çevirerek kızartın. Bu işlemi karışımın tamamı bitene kadar tekrarlayın.Kızarmış mücverleri kağıt havlu serilmiş servis tabağına alın.Sıcak servis yapın.

HAMSİ SARMA
(4 Kişilik)Malzeme:400 Gr. hamsi , 1 demet karalahana , 4 adet taze soğan , 1 demet maydanoz , 2 çorba kaşığı sıvı yağ , Tuz , Kırmızı biber , Karabiber

Yapılışı:Hamsileri kafalarını koparıp kılçıklarını çıkararak fileto olarak ayıklayın, yıkayıp durulayın. Her filetoyu ikiye ayırıp tuzlayın.Bir tencerede karalahana yapraklarını tuzlu suda yumuşayıncaya kadar kaynatın. Çıkarıp sap ve damarlarını kesin.Diğer bir kapta ince kıyılmış taze soğanları, kıyılmış maydanozu, tuz, karabiber ve kırmızı biberi karıştırıp yumuşayıncaya kadar ovun ve 2 çorba kaşığı sıvı yağı ilave edip karıştırın. İçine hamsileri ekleyin. Karışımı karalahana yapraklarına yerleştirip azar miktarda margarin koyup kenarları da kapanacak tarzda rulolar haline getirin. Ruloları aralarında boşluk kalmayacak tarzda fırın tepsisine dizin ve üzerlerine fırça ile sıvı yağ sürün. 180 C’ta 20 dakika kadar fırınlayın. Sıcak olarak servis yapın.

HAMSİLİ PİLAV 1
(4 Kişilik)Malzeme:500 Gr. hamsi , 1 adet kuru soğan , 1 çay bardağı kıyılmış maydanoz , 1 kahve fincanı çam fıstığı , 1 su bardağı pirinç , 6 çorba kaşığı tereyağı , 1 kahve fincanı kuş üzümü , 1 tatlı kaşığı karabiber , 2 ½ su bardağı su , Tuz

Yapılışı:Hamsileri kafalarını koparıp kılçıkları çıkararak fileto olarak ayıklayın, yıkayıp durulayın. Her iki tarafı tuzlayın ve on dakika kadar bekletin.Pirinçleri tuzlu suda ıslatıp 10-15 dakika bekletin. Bol suda yıkayıp süzün. Soğanı ince ince kıyıp tereyağının yarısında pembeleştirin. Fıstıkları ilave edip birkaç kez çevirerek kavurun. Süzülmüş pirinci ilave edip birkaç dakika karıştırarak kavurun. Kıyılmış maydanoz, tuz ve karabiber ekleyip karıştırın. Sıcak su ilave edip kapağı kapalı halde kısık ateşte pişmeye bırakın. Suyunu çekince kuşüzümünü ilave edip harmanlayın. Demlenmeye bırakın.Fırın tepsisinin altını tereyağı ile hafif yağlayın. Hamsilerin yarısını filetolerı açarak tepsiye dizin. Üzerine pilavın tamamını serin. Üzerine aynı şekilde hamsinin kalanını dizin. Kalan tereyağını küçük parçalara bölüp pilavın üzerine koyun. 160 C’a ısıtılmış fırında 15 dakika kadar pişirin. Sıcak olarak servis yapılır. Not: Bu Trabzon usulü hamsili pilavdır.

HAMSİLİ PİLAV 2
(4 Kişilik)Malzeme:500 Gr. hamsi , 1 adet kuru soğan , 1 çay bardağı kıyılmış maydanoz , 1 kahve fincanı çam fıstığı , 1 su bardağı pirinç , 5 çorba kaşığı tereyağı , 2 çorba kaşığı sıvı yağ , 1 kahve fincanı kuş üzümü , 1 tatlı kaşığı karabiber , 2 ½ su bardağı su , Beyaz un , Tuz
Yapılışı:Hamsiler kafaları koparılıp kılçıkları çıkarılarak fileto olarak ayıklanır, yıkayıp durulayın. Her iki tarafı tuzlayın ve on dakika kadar bekletin. Una bulanıp kızgın sıvı yağda her iki tarafını çevirerek kızartın. Kağıt havlu serili servis tabağına alın.Pirinçleri tuzlu suda ıslatıp 10-15 dakika bekletin. Bol suda yıkayıp süzün. Soğanı ince ince kıyıp tereyağının yarısında pembeleştirin. Fıstıkları ilave edip birkaç kez çevirerek kavurun. Süzülmüş pirinci ilave edip birkaç dakika karıştırarak kavurun. Kıyılmış maydanoz, tuz ve karabiber ekleyip karıştırın. Sıcak su ilave edip kapağı kapalı halde kısık ateşte pişmeye bırakın. Suyunu çekince kuşüzümünü ilave edip harmanlayın. Demlenmeye bırakın.Pilavı tabaklara servis yaptıktan sonra üzerlerine hamsileri daire şeklinde yerleştirip sıcak servis yapın.
Not: Bu Giresun usulü hamsili pilavdır.

KİREMİTTE HAMSİ
(4 Kişilik)Malzeme:½ kg. Hamsi , 1 adet limon , 3 adet yeşil biber (acı olmasın) , 10 adet defne yaprağı , 2 adet domates , ½ demet maydanoz , ½ çay bardağı zeytinyağı , Tuz , Karabiber
Yapılışı:Hamsileri, kafalarını kopararak ve kılçıklarını çıkararak fileto halinde ayıklayınız; yıkayıp durulayınız. Kapatıp bütün balık haline getiriniz.Domatesleri küp şeklinde, yeşilbiberleri de çekirdeklerini çıkarıp önce boyuna, bilahare her şeridi üç parçaya kesiniz. Limonu ikiye böldükten sonra ince dilimler halinde doğrayınız. Maydanozu da ince doğrayınız.Kiremite sırasıyla hamsi,domates, biber, dilimlenmiş limon ve defne yarağını diziniz. Üstlerine zeytinyağını döküp maydanozları serpiniz.160-180 C’taki fırında 30 dakika pişiriniz. Sıcak servis yapınız.

PATATESLİ HAMSİ FIRIN
(4 Kişilik) Malzeme:500 Gr. hamsi , 3 çorba kaşığı margarin , 1 adet büyük patates , 2 adet yumurta , ½ demet maydanoz , 3 diş sarımsak , 3 adet taze soğan 75 gram kaşar peyniri rendesi , 2 çorba kaşığı galeta unu , Tuz , Karabiber

Yapılışı:Hamsileri kafalarını koparıp kılçıklarını çıkararak fileto olarak ayıklayın, yıkayıp durulayın. İkiye ayırıp her iki tarafını tuzlayın.Patatesleri haşlayın, kabuklarını soyup çatalla iyice ezin.Yumurtanın birinin sarısını ayırın. Diğer yumurtayı öncekinin beyazını da ilave ederek çırpın. Patateslere ilave edip karıştırın. Dövülmüş sarımsağı, ince kıyılmış maydanoz, taze soğanı ve kaşar rendesini ilave edip tekrar karıştırın. Hamsileri ilave edin.Fırın kabını yağlayın ve üzerine galeta unu serpin. Karışımı tepsiye yayıp üzerine yumurta sarısını sürün. Üzerine fındık büyüklüğünde margarin parçacıkları ilave edip 180 C fırında 20 dakika pişirin.Sıcak olarak servis yapın.

SEBZELİ HAMSİ
(4 Kişilik)
Malzeme:½ kg. Hamsi , 4 adet domates , 4 adet kuru soğan , 1 demet pazı , 4 adet çarliston biber , 1 adet patlıcan , 1 adet kabak , 2 adet patates 4 su bardağı mısır unu , ½ su bardağı sıvı yağ veya eritilmiş tereyağı ,Nane , Tuz , Karabiber

Yapılışı:Hamsileri, kafalarını kopararak ve kılçıklarını çıkararak fileto halinde ayıklayınız; yıkayıp durulayınız.Patatesi ve kabağı rendeleyiniz. Diğer sebzeleri ince doğrayınız. Tamamını karıştırıp karışıma mısır ununu, hamsileri ve yağı ilave ediniz.Fırın tepsisini yağlayıp karışımı eşit bir şekilde tepsiye yayınız. 250 C’a ısıtılmış fırında 45 dakika pişiriniz.Sıcak servis yapınız.

YEMEKTEN SONRA NEDEN UYUMAK İSTERİZ ?


Yediğimiz porsiyon ne kadar büyükse o kadar fazla enerjiye ihtiyaç duyuyoruz Harcanan bu enerji sonrasında duyulan yorgunluk bazen uyuklamalara bile neden oluyor.Yemek sonrasında, özellikle yağlı ve bol karbonhidratlı yani “ağır” olarak adlandırılan yemekleri yedikten sonra kendinizi yorgun mu hissediyorsunuz? Peki bunun nedenini merak ettiniz mi? Türkiye’nin online doktor randevu platformu Doktorburada.com, yemek sonrası uykunun nedenlerini araştırdı.Yemek sonrasında hemen herkes kendini yorgun hisseder, hatta uyumak ister. Özellikle büyük porsiyonlar tüketildikten sonra yorgunluk hissi daha da artar. Doktorburada.com konuyla ilgili yaptığı araştırmada, İç Hastalıkları ve Metabolik Hastalıklar Uzmanı Dr. Onur Yozbatıran'ın görüşlerini aldı. Dr. Yozbatıran; bu durumun sindirim süreciyle yakından ilişkili olduğunu ifade ediyor.
 
Sindirim metabolizması yemek yendikten sonra sindirim için bol miktarda enerjiye ihtiyaç duyuyor. Yediğimiz porsiyon ne kadar büyükse o kadar fazla enerjiye ihtiyaç duyuyoruz. Harcanan bu enerji sonrasında duyulan yorgunluk bazen uyuklamalara bile neden oluyor.


Yediklerinizin içerikleri porsiyon miktarları kadar önemli!
Porsiyon azaltmak uykunuzun gelmesini azaltabilir ama yalnızca ne kadar değil, ne yediğiniz de çok önemli. Çünkü yemek sonrası kan şekerinde görülen artışın hızı ve miktarı yenilen besinlere göre değişiklik gösterir. Karbonhidratlı besinler tüketildikten sonra kan şekerinde bir artış meydana gelir. Kanda bulunan şekerin bütün hücrelere girmesi pankreas bezinden salgılanan insülinin yardımıyla olur. İnsülin daha sonra triptofan aminoasidini üretir. Triptofan, serotonin hormonunun üretiminde de aktiftir. Serotonin hormonu da uykuyu tetikleyen, uykudan sorumlu olan hormondur. Çok fazla karbonhidrat içeren besinleri tükettiğinizde serotonin üretimi artar ve uyku halinde artışa, hatta uyuklamalara neden olur.


İç Hastalıkları ve Metabolik Hastalıklar Uzmanı Dr. Onur Yozbatıran insülin salınımını artıracak şekilde beslenmemek gerektiğine dikkat çekerek “'İnsülin etkisiyle triptofan salınımında artış olur. İnsülin salınımı kan şekerinin yükselmesine cevap olarak gerçekleşir. Ne kadar karbonhidrat ağırlıklı beslenirsek kan şekeri o kadar hızlı yükselir ve insülin de hızlı cevap verir. Böylelikle triptofan salınımı da hızlı olur ve sonuçta bir uyku hali meydana gelir. Ani insülin yükselmesi aynı zamanda daha çabuk acıkmamızı da sağlar ki bu da hiç istemediğimiz bir diğer olumsuz etkidir. Yani beslenmemize dikkat ederek hem yemek sonrası uyku halinden hem de çabuk acıkmaktan korunabiliriz.”

Ne yemeli?
Yemek yedikten sonra uykunuzun gelmesini istemiyorsanız bol karbonhidratlı besinlerin yerine tercih etmeniz gereken yiyecekler arasında sebze, kuru yemiş, balık ve tavuk gibi kan şekerini etkilemeyen yiyecekler ilk sırada geliyor.