 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
19 Mart 2014 Çarşamba
busuu şimdi Türkiye’de!
3 milyon üyeye ulaşacak. busuu, hem internet sitesi hem de akıllı telefon ve tablet bilgisayarlarla, yabancı dil öğrenmeyi eğlenceli hale getiriyor. Üyeler, istediği dili ana dilinde konuşanlarla yazışarak ve konuşarak öğreniyor. Böylece busuu kullanıcıları dil öğrenirken hem öğrenci hem de öğretmen oluyor.Dünya çapında 40 milyonun üzerinde kullanıcıya sahip sosyal lisan öğrenme topluluğu busuu, Türkiye'de hızla büyüyor. Geçen yılı Türkiye'den 1.5 milyon üye ile kapatan busuu, yaklaşık yüzde 100 büyüyerek 2014'te 3 milyon üyeye ulaşacak. Görüntülü ve sesli, ücretsiz ve ücretli olmak üzere 12 dilde lisan dersleri veren busuu, dil öğrenmeyi motive edici ve etkili hale getirerek dünyada da yeni bir akım başlattı.
.JPG)
busuu'nun kurucusu ve CEO'su Bernhard Niesner, şirketin 2014 yılına ilişkin hedeflerini paylaşmak üzere Türkiye'ye geldi. Dünyada her gün 40 binden fazla yeni kullanıcıya ulaştıklarını belirten Niesner, busuu'nun eğitim metodolojisini şöyle anlattı: "busuu hem busuu.com üzerinden hem de iPhone, iPad ve Android işletim sistemli akıllı telefon ve tablet bilgisayarlardan indirilerek kullanılabiliyor. busuu’nun dil öğretme metodu, belirli bir konu etrafında fonksiyonel bir müfredata bağlı. Günlük hayata ait kelimeler ve anlatım tarzları seçiliyor, bu da kelimelerin daha kolay hatırlanmasına yardımcı oluyor. Ayrıca günlük hayatta kullanılabilecek en uygun grameri sunarak öğrenme sürecini kolaylaştırıyoruz. busuu kullanıcıları, pratiğini yapmak istediği lisanın anadilini konuşan kişiyle etkileşime geçiyor."
Türkiye'nin busuu dünyasında en önemli ülkelerden olduğunu vurgulayan Niesner, büyüme planlarını şöyle açıklıyor: "1.6 milyon Türk kullanıcı online ve mobil olarak busuu'ya bağlanıyor. Bu kullanıcıların yarısı internet sitesinden yarısı ise akıllı telefon ve tablet bilgisayarlarından busuu ağına katılıyorlar. 2014 yılında yüzde 100 büyüme ile Türkiye'de 3 milyon kullanıcıya ulaşmayı hedefliyoruz. Bu 3 milyonun 1.2 milyonunu web üzerinden, 1.8 milyonunu ise mobil üzerinden üye yapmayı hedefliyoruz. 2015'te ise üye sayımızı 6 milyon kişiye ulaştırmayı hedefliyoruz. Yine bu 6 milyonun 2.5 milyonunu web üzerinden, 3.5 milyonunu ise mobil üzerinden üye yapmayı hedefliyoruz. İnternet kullanımında dünyada ilk 20 ülkeden biri olan Türkiye, iOS ve Android uygulamalarını indirmede de ilk 10'da bulunuyor."
'Anlıyorum ama konuşamıyorum'
Bernhard Niesner, "Türkiye'de yabancı dil konusunda en büyük sorun 'Anlıyorum ama konuşamıyorum.' Burada pratik önemli. Her fırsatta konuşmak gerekiyor. busuu bunu eğlenceli ve kolay hale getiriyor" diyor.
Yüzde 67,9 kariyer için dil öğreniyor
busuu’nun 2014 yılında Türk kullanıcıları arasında yaptığı araştırmaya göre Türk insanının en çok dil öğrenme nedeninin başında yüzde 67,9 ile kariyer geliyor. İkinci sırada yüzde 34,4 ile kültürel nedenler ve üçüncü sırada ise yüzde 30,7 oranla seyahat bulunuyor. Araştırmaya katılanların yüzde 60’ı lisanın kariyerde çok önemli olduğunu düşünürken, yüzde 78’i iyi dil becerilerinin kişisel finans durumunu iyileştireceğine inanıyor. Araştırmaya göre, Türkler en çok İngilizce, Almanca ve İtalyanca öğrenmek istiyor. Yüzde 32 kullanıcı online dil öğrenme metodunu en etkili yöntem olarak buluyor. Sadece yüzde 8 öğretmenle, yüzde 6 kitaplarla ve yüzde 3 ise CD Rom ile dil öğrenmeyi etkili buluyor.
Akıllı cep ve tablete 20 milyon kez indirildi
Bernhard Niesner, busuu'nun kuruluş hikayesini şöyle anlatıyor: "2008 yılında Adrian Hilti ile İspanya'da eğitim görürken tanıştık. Geleneksel ve başarı düzeyi düşük lisan öğretme metotlarının değiştirilmesi gerektiğini düşünerek yeni bir sistem kurmaya karar verdik. Bu sırada Facebook gibi sosyal ağlar hızla yaygınlaşmaya başladı. Biz de böyle bir konsepti online kitle ile nasıl buluşturabiliriz diye düşündük ve aklımıza busuu fikri geldi. 6 yıl içinde sıfırdan 40 milyon kullanıcıya ulaştık. iPhone, iPad ve Android işletim sistemli akıllı telefonlar ve tabletlerde busuu uygulamaları 23 milyon kez indirildi."
Patronların yüzde 72'si yabancı dil istiyor
Bernhard Niesner, yapılan araştırmalara göre işletmelerin yüzde 72'sinin yabancı dil bilen eleman tercih ettiğini söyledi. Avrupa dillerinin hala en çok talep edilen diller olduğunu anlatan Niesner, "Ancak dünyanın yükselen ekonomileri Çin ve Ortadoğu ile birlikte bu bölgelerde konuşulan dillere olan talep de son dönemde hızla artıyor" diye konuştu.
Türkiye'de erkekler, Rusya'da kadınlar kullanıyor
busuu'da ücretsiz ve ücretli olmak üzere iki farklı kullanıcı seçeneği bulunuyor. Dünyada genel kullanıcılar kadın ve erkek arasında eşit olarak dağılırken premium yani ücretli kullanıcıların çoğunluğunu erkekler oluşturuyor. Ücretsiz eğitimde ortalama yaş 28.5, premiumda ise 34.5. busuu kullanıcılarının yüzde 50'sini 25 ve yaş üzeri oluşturuyor. Türkiye'de ve Brezilya'da çoğunlukla erkek üyeler bulunurken Rusya'da kadınların oranı erkeklerden daha yüksek.
Rakamlarla busuu
• busuu’nun 40 milyon kullanıcısı bulunuyor
• busuu.com internet sitesinde 20 milyon kullanıcısı bulunuyor.
• Android ve iOS mobil uygulamaları 23 milyon kez indirildi.
• Her gün 40 bin kişi busuu'ya katılıyor.
• 200'den fazla ülkede kullanılıyor.
• Her kurs 200 saatlik eğitim materyalinden oluşuyor.
• 150'den fazla farklı görsel öğrenme ünitesine sahip.
• 14-80 yaş arasında herkes kolaylıkla kullanabiliyor.
• Erkek ve kadınların oranı yaklaşık yüzde 50-50 dağılıyor.
• Üyeler internet sitesinde 15 dakika kalıyor.
• Eğitimler Avrupa müfredatına göre A1, A2, B1 ve B2 olmak üzere 4 farklı seviyeden oluşuyor.
Ayda 29.99 TL'ye premium üyelik
busuu'da ücretsiz üyeliğin yanında premium üyelik de kolaylıkla satın alınabiliyor. 1 aylık premium üyelik 29.99 TL, 6 aylık üyelik 99.99 TL, 1 yıllık üyelik ise 119.99 TL.
18 Mart 2014 Salı
Renaissance Istanbul Bosphorus Hotel Chaine Des Rotisseurs üyelerini ağırladı
Mutfak sanatları ve yemek kültürünün en köklü derneklerinden Chaine Des Rotisseurs’un Gala Yemeği Renaissance Istanbul Bosphorus Hotel’de Gerçekleşti. 1950 yılında Paris’te kurularak dünyaya yayılan Chaine Des Rotisseurs uluslararası bir gastronomi kulübü olup, iyi yemeğin korunması ve sofra zevklerinin yaşatılması amacıyla faaliyet göstermektedir. Dernek bu yıl düzenlenen gala yemeğini Renaissance Istanbul Bosphorus Hotel Genel Müdürü Anıl Boydaş Tınaz ve Chaine Des Rotisseurs Türkiye Başkanı Mohamed Hammam ev sahipliğinde Renaissance Istanbul Bosphorus Hotel’de gerçekleştirdi.
.
İstanbul Unveiled Filmi Tanıtıldı
Şerif Yenen’in İstanbul Unveiled Filmi İstanbul’u Dünyaya Tanıtacak
İRO Başkanı Şerif Yenen’in, İstanbul üzerine İngilizce seyahat belgeseli olarak hazırlanan İstanbul Unveiled filminin Kanyon Cinemaximum’da gerçekleştirilen galası büyük beğeni ve övgü topladı.İstanbul Rehberler Odası (İRO) Başkanı Şerif Yenen ve ekibi tarafından, 2011-2013 yılları arasında yapımı gerçekleştirilen, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile turizm sektör paydaşlarının desteklediği, İstanbul Unveiled belgesel filminin Türkiye galası, TUROB ve İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün düzenlediği organizasyon ile 17 Mart 2014 tarihinde Kanyon Cinemaximum, Salon 9’da izleyici ile buluştu. 61 dakikalık belgesel, davetlilerden ve sektör mensuplarından büyük ilgi gördü.
İstanbul ve Kültürümüzle İlgili Merak Edilen Soruların Yanıtlarını Filmimize Taşıdık
İstanbul’a gelen yabancı ziyaretçilerin ortalama kalış sürelerinin 2-2,5 gün olduğunu ve bu süre içerisinde de kentin öne çıkan ve bilinen mekanlarını ziyaret ettiklerini ifade eden Yenen, “Turist, ilk gün Topkapı Sarayı, Ayasofya, Sultanahmet ve Kapalı Çarşı’yı ziyaret ederken, ikinci gün; Mısır Çarşısı, Dolmabahçe Sarayı ziyareti ve Boğaz turuna katılıyor. Turistin İstanbul’da geçirdiği süreyi bir şekilde yükseltmeliyiz. Bunun için de yabancı ziyaretçilere sunduğumuz alternatiflerin zenginleştirilmesi gerekiyor. Filmin oluşumundaki birinci motivasyon da buydu” dedi. Turistlerin dinimiz hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak istediklerini ya da semazenlerin neden döndüğünü merak ettiklerini belirten Yenen, filmin sürecine ilişkin şunları söyledi; “Ziyaretçiler, göbek dansı nedir, toplumun bu dansa bakış açısı nasıl, Türk hamamının aslı nedir, Fin hamamı ile benzer midir, Roma hamamının uzantısı mıdır, bu ve benzer birçok konuyu merak ediyorlar. Örneğin baklavayı tüm dünya biliyor, ancak nasıl yapıldığını kimse bilmiyor. Geleneksel el sanatlarımız, Kapalıçarşı’nın dışında alışveriş yapılabilecek yerler de yabancı ziyaretçilerin merak ettiği diğer konular arasında.
Filmin bir diğer çıkış noktası da turistin merak ettiği sorulara yanıt olabilecek çıkışlar yaratmaktı. Kültürleri ve halkları bir araya getirerek, birbirlerini daha iyi tanımalarına aracı olmaya ve kültürel etkileşimler yaratmaya çalışıyoruz. İstanbul’un, Türkiye’nin ve Türk kültürünün; tarihi, kültürel ve egzotik değerlerinin yanı sıra modern bir yapısı olduğunu da yansıtmak istedik. Çünkü İstanbul’da; gece hayatı, Reina gibi eğlence mekanları, Kanyon gibi muhteşem ve dünya markalarının bir arada bulunabileceği modern alışveriş merkezleri , moda ve daha birçok şey var. Bütün bu değerler ve renkliliğin içinden hareketle filmimiz için 2011 yılında çalışmalara başladık. 2013 yılı Aralık ayında filmimizin ilk dünya galası Amerika’da, Smithsonian Enstitü ile Türkiye Cumhuriyeti Washington Büyükelçiliği’nde gerçekleştirildi. İlk sınavımızı başarı ile geçtik ve yaptığımız sunumlarda ayakta alkışlandık. Önümüzdeki dönem için bazı ülkelerden davetler aldık ve yavaş yavaş festival sonuçları da gelmeye başladı. Filmimiz Romanya’da bir turizm festivalin açılışında izleyici ile buluşacak. İstanbul Unveiled’e, 100’ün üzerinde kurum katkı sundu. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
TUROB Başkanı Timur Bayındır:
Film, İstanbul’un Tanıtımına Büyük Katkı Sağlayacak
Filmin İstanbul’un tanıtımına büyük katkı sağlayacağına vurgu yapan TUROB Başkanı Timur Bayındır ise konu ile ilgili şunları aktardı; “İstanbul Unveiled’i başından beri yakından takip diyoruz. İstanbul, dünya çapında, içinde her şey olduğu, ama çoğu insanın bilmediği müthiş bir şehir. Bizler kentimizi tanıtmak için rehber arkadaşlarımız, devletimizin turizm bakanlığı teşkilatı ve özel sektör olarak yıllardır büyük çabalar sarf ettik. Ancak böylesi bir filme yatırım yapıp meydana çıkarmamız mümkün değildi. Şerif Yenen, cesur bir şekilde bu işe atıldı ve çok güzel bir film ortaya çıktı. İstanbul Unveiled, zaten çok gözde olan şehrimize, dünyanın bakış açısını biraz daha güçlendirecek ve İstanbul’u daha iyi anlamaya başlayacaklar. Kentimizin tanıtımına büyük katkı sağlayacak olan film için başta Şerif Yenen olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili:
İstanbul, Yerinden ve Profesyonel Tanıtımı Hak Ediyor
Konuşmasına İstanbul’un tarif edilemez güzellikte bir şehir olduğunu söyleyerek başlayan İstanbul İl Kültür Turizm Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, İstanbul’un aynı zamanda tanıtım açısından da zorlukları olan bir şehir olduğuna vurgu yaptı. Bilgili; “Tanıtımlar için hem büyük bütçe hem de profesyonellik gerekiyor. Ne yazık ki bugün tanıtım açısından isteğimiz seviyelere ulaşamadık. Ancak inanıyoruz ki, işbirliği ve profesyonel katılım ile çok daha iyi seviyelere ulaşabileceğiz. TUGEV’de yapılan kongre ile turizm temsilcileri yönetime dâhil oldu. TUGEV’in kongreleri destekleyen bir kuruluş olmasının ötesinde İstanbul’un yerelden tanıtımını yapan bir kuruluş olmasını istiyoruz. Çünkü İstanbul, yerinden ve profesyonelce yapılan bir tanıtımı hak ediyor. Kentimizin ne kadar önemli bir şehir olduğunu hepimizi biliyoruz ve Şerif Yenen ile 11 yıldır İstanbul için çalışıyoruz. Kendisinin aynı zamanda eli kalem tutuyor. Demek ki eli kalem tutan arkadaşlarımıza biraz da farklı bir sorumluluk yükleniyor. Yazınca da bugünkü gibi filmler ortaya çıkıyor. Filmin, İstanbul’un tanıtımı açısından çok ciddi bir aşama olduğunu düşünüyor ve devamını diliyoruz” dedi.
İstanbul Turizmden Sorumlu Vali Yardımcısı Kazım Tekin:
İstanbul Unveiled İle Büyük Bir Adım Atıldı
Filmin başarısı nedeniyle emeği geçen herkesi kutladığını söyleyen İstanbul Turizmden Sorumlu Vali Yardımcısı Kazım Tekin ise şunları söyledi; “2010 yılında İstanbul’a tayin oldum ve İstanbul’u biraz tanıdıktan sonra hayatımı İstanbul ve İstanbul sonrası olarak ikiye ayırdım. İstanbul kültür ve değerleri ile öne çıkan bir şehir ve ne yazık ki şehrin tanıtımını layığı ile yaptığımız söylenemez. Şerif Yenen’in kişisel çabası başta olmak üzere, destek sağlayan kurum ve kişilerin de gayreti ile bu konuda büyük bir adım atılmıştır. Umuyoruz ki, TUGEV’deki gelişim de İstanbul’un tanıtımına olumlu bir şekilde yansıyacaktır.”
Boeing, 737Ticari Sevkiyat Merkezini Genişletmeye Başlıyor
İyileştirmeler, yükselen üretim oranlarını ve 737’ler için artan talebi destekliyor
Boeing [NYSE: BA] Seattle’daki Boeing Sahasında bulunan 737 Ticari Sevkiyat Merkezini (CDC) genişletme çalışmalarına dün başladı. Artan 737 teslimatlarını destekleyen proje, müşteri ve gruplar için kullanılan alanı iki katından fazla büyütüyor.
“Müşterilerimiz, uçaklarını teslim almaya geldiklerinde birinci sınıf bir tesis bekliyor ve bunu hak ediyorlar. Yapılan bu iyileştirmelerin onların bu deneyimini bir üst seviyeye taşıyacağına inanıyoruz,” diyen Boeing Ticari Uçaklar 737 Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Beverly Wyse, sözlerine şöyle devam etti: “Üretim oranlarımızın arttığı ve yeni 737 MAX’ı tanıtmaya hazırlandığımız bu dönemde, daha geniş, daha büyük kapasiteye sahip bir tesis, son derece gereklidir.”
90.000 ft2’nin üzerinde bir alana sahip olacak olan CDC, yeni üç katlı bir binanın yanı sıra üç kapalı körüğe sahip teslimat ve kalkış alanlarını da içermektedir. Tasarım, Boeing Sahası uçuş hattını gören büyük pencereler ile açık, havadar bir görünüm sunmaktadır. CDC genişletme çalışması, Boeing’in Puget Sound bölgesinde ve 737 programının geleceğine yönelik yaptığı çok sayıda yatırımın sonuncusudur.
“King County Havacılık ve Uzay İttifakının, bölgemiz havacılık ve uzay sanayisinin büyüme trendi ve küresel rekabet gücünü geliştirdiğini düşünüyorum. Bu tesisin genişletilmesi de bölge ve havaalanımız için ekonomik anlamda sevindirici bir haberdir,” diyen King County Yöneticisi Dow Constantine sözlerine şunları ekledi: “Bu, Boeing tarafından bölgemizde yapılan, işbirliğimizi gelecek kuşaklara taşıyacak önemli bir yatırımdır.”
Seattle Belediye Başkanı Ed Murray, "Boeing Sahasında böyle bir tesis kurmak için Boeing’in devam eden bu yatırımları, ,dünyadaki en iyi havacılık ve uzay çalışanlarına ev sahipliği yapan Washington ve Seattle bölgelerine şirketin uzun süreli taahhüdünün bir göstergesidir. “ dedi.
737 üretiminin; Nisan ayında ayda 42 uçağa, 2017 yılında ise 2010’dan bu yana yaklaşık %50’likbir artışla, ayda 47 uçağa çıkması hedeflemektedir. Son teknoloji CFM International LEAP-1B motorlarına ve İleri Teknoloji kanatçıklar gibi etkinlik arttıran özelliklere sahip 737 MAX teslimatları da 2017 yılında, bu yenilenmiş tesiste başlayacaktır.
Bir binanın yıkımının da gerçekleşeceği inşaat süresince müşterilere yapılacak 737 teslimatlarının kusursuz gerçekleşmesini sağlayacak gerekli planlar uygulamaya konmuştur. CDC’nin genişletilmesinin 2015 yılının ortalarında tamamlanması planlanmaktadır.
Boeing [NYSE: BA] Seattle’daki Boeing Sahasında bulunan 737 Ticari Sevkiyat Merkezini (CDC) genişletme çalışmalarına dün başladı. Artan 737 teslimatlarını destekleyen proje, müşteri ve gruplar için kullanılan alanı iki katından fazla büyütüyor.
“Müşterilerimiz, uçaklarını teslim almaya geldiklerinde birinci sınıf bir tesis bekliyor ve bunu hak ediyorlar. Yapılan bu iyileştirmelerin onların bu deneyimini bir üst seviyeye taşıyacağına inanıyoruz,” diyen Boeing Ticari Uçaklar 737 Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Beverly Wyse, sözlerine şöyle devam etti: “Üretim oranlarımızın arttığı ve yeni 737 MAX’ı tanıtmaya hazırlandığımız bu dönemde, daha geniş, daha büyük kapasiteye sahip bir tesis, son derece gereklidir.”
90.000 ft2’nin üzerinde bir alana sahip olacak olan CDC, yeni üç katlı bir binanın yanı sıra üç kapalı körüğe sahip teslimat ve kalkış alanlarını da içermektedir. Tasarım, Boeing Sahası uçuş hattını gören büyük pencereler ile açık, havadar bir görünüm sunmaktadır. CDC genişletme çalışması, Boeing’in Puget Sound bölgesinde ve 737 programının geleceğine yönelik yaptığı çok sayıda yatırımın sonuncusudur.
“King County Havacılık ve Uzay İttifakının, bölgemiz havacılık ve uzay sanayisinin büyüme trendi ve küresel rekabet gücünü geliştirdiğini düşünüyorum. Bu tesisin genişletilmesi de bölge ve havaalanımız için ekonomik anlamda sevindirici bir haberdir,” diyen King County Yöneticisi Dow Constantine sözlerine şunları ekledi: “Bu, Boeing tarafından bölgemizde yapılan, işbirliğimizi gelecek kuşaklara taşıyacak önemli bir yatırımdır.”
Seattle Belediye Başkanı Ed Murray, "Boeing Sahasında böyle bir tesis kurmak için Boeing’in devam eden bu yatırımları, ,dünyadaki en iyi havacılık ve uzay çalışanlarına ev sahipliği yapan Washington ve Seattle bölgelerine şirketin uzun süreli taahhüdünün bir göstergesidir. “ dedi.
737 üretiminin; Nisan ayında ayda 42 uçağa, 2017 yılında ise 2010’dan bu yana yaklaşık %50’likbir artışla, ayda 47 uçağa çıkması hedeflemektedir. Son teknoloji CFM International LEAP-1B motorlarına ve İleri Teknoloji kanatçıklar gibi etkinlik arttıran özelliklere sahip 737 MAX teslimatları da 2017 yılında, bu yenilenmiş tesiste başlayacaktır.
Bir binanın yıkımının da gerçekleşeceği inşaat süresince müşterilere yapılacak 737 teslimatlarının kusursuz gerçekleşmesini sağlayacak gerekli planlar uygulamaya konmuştur. CDC’nin genişletilmesinin 2015 yılının ortalarında tamamlanması planlanmaktadır.
TUR ŞiRKETiNi ŞiKAYET EDERKEN...
Nacizane tavsiyem, aşağıda ki yolları izlemenizdir;
Öncelikle, Tura çıktıktan sonra görülen eksikliklerin firma yetkilileri
tarafından düzeltilmesini isteyin. Rehbere danışın gerekirse firmayı arayın.
Ancak yine de sorunlar düzelmez ise 3, 5 günlük tatilinizi ne kendinize ne de
başkalarına zehir etmeyin. Bazen gerçekten o saatten sonra Otel, Rehber, uçak
v.s. değişemez.
Kısaca;
"Turu katılmak artık kaçınılmaz ise turdan zevk almaya bakın"
Yalnız değilsiniz. Tur dönüşü yapacağınız "doğru şikayetiniz" üzerine gerçek sorumlular, yetkili kurum TÜRSAB vasıtası ile uyarılacak ve gereği yapılacaktır. Bundan emin olun. Çünkü bu kurum (TÜRSAB) asla kendi üyelerinin Tüketici nezninde itibarını kaybetmesini istemez.
Şimdi diyelim ki Tüketici 4* Otel yerine 3* Otel'de konaklatılmış. %100 haklı.
Ancak şikayet şöyle başlıyor;
- Güneşli bir İstanbul sabahı idi. Ailece neşe içinde havaalanına vardık. Ancak alanda uzun bir süre Rehberi bulamadık. Çanta da vermediler. Daha turun başı. Biz tüm iyi niyetimizle "inşallah turun bundan sonrası iyi geçer" diye düşünmeye başlamıştık ki bu kez uçağımız yarım saat gecikme yaptı. Uçakta ise... (Şikayet toplamı 6 sayfa)
veya
- Otel'de çok gürültü vardı. Ayrıca lavabo pisti. Rehber ise asla gruba hakim değildi, her kafadan bir ses çıkıyordu. Turda bizi çok yürüttüler. Üstelik yağmur da yağdı. Kahvaltıda ne zeytin ne de beyaz peynir vardı. Otel personeli bize kötü davrandı. Zaten otel 4 değil 3* idi... (3 Sayfa)
veya
- ... nitekim geçen sene kaynımda bu şirketle tura gitmiş, şikayetçi olmuştu. Yukarıda ki nedenlerle şirketin derhal kapatılmasını ve bunun diğer tur şirketlerine örnek olmasını saygılarımla arz ederim.
------------------------------
Değerli Tüketici;
Nacizane tavsiyem odur ki;
Bir kalıbınız olsun. Aynen mahkeme başvurusu gibi;
Şikayet eden : ------
İletişim Detayları : Adres, telefon, e-mail.
Şikayet edilen Şirket : ------ Merkez veya Şube adı ve Satış Temsilcisi. Online veya CallCenter ise belirtiniz.
Turun adı-Tarihi : -----
Konu Başlığı : Mümkünse iki kelime. Ör. Rehber şikayeti. Otel Katagorisi. Fazla Para çekimi. Tur İptali. Gecikme v.s.
Konu : Sadece ve sadece şikayet edilen "ŞEY"i, Otel, Rehber, Uçak, Hizmet v.s. neyse onu yazın. Somut, Kısa ve Net. Olayı dramatize etmek değerlendirme yapan kişiler açısından işi sulandırmak anlamına gelebilmektedir. Kısaca siz Otel konusunda %100 haklı iken haksız yere rehberi suçlarsanız haklılığınız bu iki şikayetten birine yani %50 ye inmektedir. Haklı şikayetinizin yanına 10 tane daha haksız veya abartılı şikayet sıralarsanız haklılığınız %10'lara düşer. Bu takdirde Tur şirketinden talebiniz ne ise ancak %10'una hak kazanırsınız. Hatta, "onu da abartmıştır" diye düşünülerek çoğu zaman dikkate dahi alınmazsınız.
Ekler : Resimler, evraklar v.s. ve varsa şahit olarak Otel görevlisi, Tur katılımcısı.
Bitti...
Sevgilerimle
Kısaca;
"Turu katılmak artık kaçınılmaz ise turdan zevk almaya bakın"
Yalnız değilsiniz. Tur dönüşü yapacağınız "doğru şikayetiniz" üzerine gerçek sorumlular, yetkili kurum TÜRSAB vasıtası ile uyarılacak ve gereği yapılacaktır. Bundan emin olun. Çünkü bu kurum (TÜRSAB) asla kendi üyelerinin Tüketici nezninde itibarını kaybetmesini istemez.
Şimdi diyelim ki Tüketici 4* Otel yerine 3* Otel'de konaklatılmış. %100 haklı.
Ancak şikayet şöyle başlıyor;
- Güneşli bir İstanbul sabahı idi. Ailece neşe içinde havaalanına vardık. Ancak alanda uzun bir süre Rehberi bulamadık. Çanta da vermediler. Daha turun başı. Biz tüm iyi niyetimizle "inşallah turun bundan sonrası iyi geçer" diye düşünmeye başlamıştık ki bu kez uçağımız yarım saat gecikme yaptı. Uçakta ise... (Şikayet toplamı 6 sayfa)
veya
- Otel'de çok gürültü vardı. Ayrıca lavabo pisti. Rehber ise asla gruba hakim değildi, her kafadan bir ses çıkıyordu. Turda bizi çok yürüttüler. Üstelik yağmur da yağdı. Kahvaltıda ne zeytin ne de beyaz peynir vardı. Otel personeli bize kötü davrandı. Zaten otel 4 değil 3* idi... (3 Sayfa)
veya
- ... nitekim geçen sene kaynımda bu şirketle tura gitmiş, şikayetçi olmuştu. Yukarıda ki nedenlerle şirketin derhal kapatılmasını ve bunun diğer tur şirketlerine örnek olmasını saygılarımla arz ederim.
------------------------------
Değerli Tüketici;
Nacizane tavsiyem odur ki;
Bir kalıbınız olsun. Aynen mahkeme başvurusu gibi;
Şikayet eden : ------
İletişim Detayları : Adres, telefon, e-mail.
Şikayet edilen Şirket : ------ Merkez veya Şube adı ve Satış Temsilcisi. Online veya CallCenter ise belirtiniz.
Turun adı-Tarihi : -----
Konu Başlığı : Mümkünse iki kelime. Ör. Rehber şikayeti. Otel Katagorisi. Fazla Para çekimi. Tur İptali. Gecikme v.s.
Konu : Sadece ve sadece şikayet edilen "ŞEY"i, Otel, Rehber, Uçak, Hizmet v.s. neyse onu yazın. Somut, Kısa ve Net. Olayı dramatize etmek değerlendirme yapan kişiler açısından işi sulandırmak anlamına gelebilmektedir. Kısaca siz Otel konusunda %100 haklı iken haksız yere rehberi suçlarsanız haklılığınız bu iki şikayetten birine yani %50 ye inmektedir. Haklı şikayetinizin yanına 10 tane daha haksız veya abartılı şikayet sıralarsanız haklılığınız %10'lara düşer. Bu takdirde Tur şirketinden talebiniz ne ise ancak %10'una hak kazanırsınız. Hatta, "onu da abartmıştır" diye düşünülerek çoğu zaman dikkate dahi alınmazsınız.
Ekler : Resimler, evraklar v.s. ve varsa şahit olarak Otel görevlisi, Tur katılımcısı.
Bitti...
Sevgilerimle
Cem Polatoğlu
Skypee :
baracuda
GAZBİR YÖNETİMİ EPDK BAŞKANI YILMAZ’I ZİYARET ETTİ
GAZBİR yönetimi, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz ile birlikte yeni görevlerine atanan İkinci Başkan Ümit Kayrak ve Kurul Üyesi İbrahim Tan’a Ankara’da bir nezaket ziyareti gerçekleştirdi. Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği Derneği (GAZBİR) yönetimi, bir ay önce Bakanlar Kurulu Kararı ile EPDK Başkanı olarak atanan Mustafa Yılmaz ile birlikte İkinci Başkan Ümit Kayrak ve Kurul Üyesi Tan’a bir nezaket ziyareti gerçekleştirdi. 17 Mart Pazartesi günü EPDK’nın Ankara’daki merkezinde gerçekleştirilen ziyarete; GAZBİR Başkanı Yaşar Arslan, Başkan Yardımcıları Bilal Aslan ve Aslan Uzun, Genel Sekreter Yaşar Çıkış, Yönetim Kurulu Üyeleri, Nuri Baş, Aziz Mimarlar, Ali İhsan Sılkım, Ahmet Hakan Tola, Erdoğan Arkış, Kenan Demir, Dernek Müdürü M. Cem Önal ve GAZMER Genel Müdürü Mustafa Ali Akman katıldılar.
“Tarifeleri yeniden gözden geçirebiliriz”
EPDK’nın 2001 yılında kurulması ile birlikte yapılan düzenlemelerle hızlı bir gelişme sürecine giren doğal gaz dağıtım sektörüne ilişkin konuların da gündeme geldiği ziyareti değerlendiren EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, 70’in üzerinde şehirde 10 milyonun üzerinde aboneye hizmet götüren doğal gaz dağıtım sektörünün gelişimini yakından izlediklerini söyledi. Doğal gaz dağıtım şirketlerinin, yatırımlarını hizmet kalitesinden taviz vermeden hızla gerçekleştirebilmeleri için, EPDK tarafından belirlenen tarifeleri yeniden gözden geçirebileceklerinin mesajını da veren Başkan Yılmaz, sektörün sorunlarının çözümüne azami duyarlılık gösterileceğini ifade etti.
GAZBİR Yönetim Kurulu ile birlikte EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’ı tebrik ederek, yeni görevinde başarılar dileyen GAZBİR Başkanı Yaşar Arslan, Doğal Gaz Piyasası Kanunu’nda değişiklik öngören kanun tasarısı ve tarifeler başta olmak üzere, temel sektörel konulara değindi. Kanun tasarısı ile ilgili olarak; dağıtım bölgelerinde, elektrik piyasasında olduğu gibi perakende şirket ayrışımının doğal gaz sektörünün kendine özgü yapısı dikkate alınarak yapılması gerekliliğine dikkat çeken Yaşar Arslan, dağıtım bölgelerinin birleştirilmesinin de kanunla teşvik edilmesi gerektiğini söyledi. Dağıtım sektörünün en önemli gündem maddelerinden biri olan tarifelerle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Arslan, EPDK’nın sistem kullanım bedellerinde adil bir düzenlemeye gideceğine inandıklarını söyledi.
ANKARA PROFESYONEL AŞÇILAR DERNEĞİ (ANPADER) AŞPAFED'E ÜYE OLDU
Şubat ayı içerisinde Aşçılar ve Pastacılar Federasyonu'na katılmak için başvuran Ankara Profesyonel Aşçılar Derneğinin talebi Aşpafed yönetim kurulu tarafından incelenmiş olup, Başkanlığını Sayın Serkan Dursun'un yaptığı derneğin Aşpafed'e kabül onayı 14-15 Mart Bolu 1.Ulusal Yemek yarışması ve Aşçılık şampiyonası esnasında Aşpafed yönetimini temsilen Yönetim Kurulu başkanı Ümit Yüksel tarafından bildirilmiştir. Bu vesile ile giriş evrakları Aşpafed'e teslim edilmiştir.
Aşpafed Yönetim Kurulu olarak ailemize 15'inci üye derneği kabül etmekten ötürü büyük mutluluk duyduğumuzu, Ankara'da faderasyonumuzu temsil edecek nitelikte bir dernek olacaklarına ve farklı bir bakış açısı katacaklarından hiç şüphemiz olmadığını tüm kamuoyunun bilgisine sunarız.
İGİAD, 10. YILINI, GİRİŞİMCİLİK ÖDÜL TÖRENİ İLE BİRLİKTE KUTLUYOR!
Üst düzey protokolün de katılımıyla gerçekleşecek olan, İGİAD 10. Yıl Özel Programı ve 2013 Girişimcilik Ödülü Takdim Töreni, 20 Mart 2014 Perşembe günü İstanbul Eyüp Kültür Merkezi’nde düzenleniyor.
2003 yılında kurulan Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) 10. Yılını görkemli bir törenle kutlayacak. İGİAD’ın 10 yıllık geçmişi, bugünü, yeni vizyonu ve gelecekteki hedeflerinin de aktarılacağı bu programda ayrıca ahlaklı ve öz değerlerine bağlı girişimciliği teşvik etmek amacı ile geleneksel hale getirdiği Girişimcilik Ödülü takdim törenini de gerçekleştirecek.
Kamu kurum ve kuruluşları, oda ve birlikler ve STK temsilcilerinin de katılımı ile gerçekleştirilecek olan programa iş dünyasından da yoğun ilgi bekleniyor.
PROGRAMIN DETAYLARI
Yer:
İstanbul Eyüp Kültür Merkezi / Yunus Gösteri Merkezi yanı
Tarih:
20 Mart 2014, Perşembe
Program:
19.00 – 20.00 Akşam yemeği ve Türk Sanat Müziği dinletisi
20.00 – 20.10 Kur’ân-ı Kerim tilaveti
20.10 - 20.20 Tanıtım filmi gösterimi
20.20 – 20.40 İGİAD Başkanı Sn. Şükrü Alkan’ın konuşması / 10. yılında İGİAD
20.40 – 21.10 Protokol konuşmaları
21.10 – 21.30 İGİAD Kurucu Üyelerine plaket takdimi
21.30 - 21:50 Girişimcilik Ödül Töreni sunumu
21.50 – 22.00 Girişimcilik Ödülü’nün takdimi
2003 yılında kurulan Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) 10. Yılını görkemli bir törenle kutlayacak. İGİAD’ın 10 yıllık geçmişi, bugünü, yeni vizyonu ve gelecekteki hedeflerinin de aktarılacağı bu programda ayrıca ahlaklı ve öz değerlerine bağlı girişimciliği teşvik etmek amacı ile geleneksel hale getirdiği Girişimcilik Ödülü takdim törenini de gerçekleştirecek.
Kamu kurum ve kuruluşları, oda ve birlikler ve STK temsilcilerinin de katılımı ile gerçekleştirilecek olan programa iş dünyasından da yoğun ilgi bekleniyor.
PROGRAMIN DETAYLARI
Yer:
İstanbul Eyüp Kültür Merkezi / Yunus Gösteri Merkezi yanı
Tarih:
20 Mart 2014, Perşembe
Program:
19.00 – 20.00 Akşam yemeği ve Türk Sanat Müziği dinletisi
20.00 – 20.10 Kur’ân-ı Kerim tilaveti
20.10 - 20.20 Tanıtım filmi gösterimi
20.20 – 20.40 İGİAD Başkanı Sn. Şükrü Alkan’ın konuşması / 10. yılında İGİAD
20.40 – 21.10 Protokol konuşmaları
21.10 – 21.30 İGİAD Kurucu Üyelerine plaket takdimi
21.30 - 21:50 Girişimcilik Ödül Töreni sunumu
21.50 – 22.00 Girişimcilik Ödülü’nün takdimi
Nevruz gerçek kimliğine geri döndü
Bir çok milletin ortak bayramı kabul edilen Nevruz gerçek kimliğine geri dönüyor
TURİZMİN SESİ
Bir çok milletin ortak bayramı kabul edilen Nevruz gerçek kimliğine geri dönüyor Çok sayıda milletin ortak bayramı kabul edilen Nevruz gerçek kimliğine geri dönüyor.1990’lı yıllarda siyasi içerik kazanarak şiddet olaylarına sahne olan, 2013’te ise barış mesajlarının verildiği Nevruz Bayramı bu yıl farklı bir atmosferde kutlanacak. Birleşmiş Milletler’in “Dünya Bayramı” olarak tanıttığı Nevruz kutlamaları için dünyanın çeşitli yerlerinden katılımcılar Türkiye’ye geliyor.
Farslar, Kürtler, Zazalar, Azeriler, Anadolu Türkleri, Afganlar, Arnavutlar, Gürcüler, Türkmenler, Tacikler, Özbekler, Kırgızlar, Karakalpaklar ve Kazaklar tarafından kutlanan Nevruz Bayramı kutlamaları için bu yıl Türkiye’ye 10 binden fazla katılımcı beklediklerini belirtenTurkHealthTourism Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Acıkök, yaklaşan Nevruz kutlamaları için önemli açıklamalarda bulundu.21-22-23 Mart kutlamalarının hazırlık süreçlerini değerlendiren Acıkök Türklerin, Kürtlerin ve
Perslerin ortak bayramı olan Nevruz için yurtdışından gelen katılımcıların bir hafta boyunca Türkiye’de kalacaklarını ifade ederek şöyle konuştu:“Nevruz Bayramı geçen yıldan bu yana yeni bir kimliğe büründü. Siyasi içerikten arınarak birlik ve beraberliğin sembolü haline geldi. Esasen Nevruz bir bahar bayramıdır. 2013’te başlayan yeni olumlu hava, kutlamalar için ilgiyi Türkiye’ye çevirdi. Sadece İran’dan 3000’den fazla kişi bu kutlamalar için Türkiye’ye gelecek. Antalya bölgesinde tatil rezervasyonları yapıldı. Kartepe’dekitatil merkezlerine ve Yalova’daki termal tesislere ilgi yoğun. Yurdun çeşitli yerlerinde coşkuyla kutlanan Nevruz artık yabancılar için aynı zamanda bir tatil haftası olarak görülüyor”
Turizm şirketlerinin çeşitli ülkelerden gelecek olan turistleri ağırlamaya hazırlandıklarını belirten TurkHealthTourism Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Acıkök şöyle konuştu:“Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 2010 yılında, 3000 yıldan beri kutlanmakta olan bu şenliği ‘Dünya Nevruz Bayramı’ ilan etti. Orta Asya’dan Balkanlar'daki uluslara kadar geniş bir bölgede yerel renk ve inançlarla kutlanan Nevruz’u gelecek nesillere ‘geleneksel bahar bayramı’ olarak emanet etmek istiyoruz. Bu doğrultuda belediyeler tarafından itinalı bir çalışma yürütülüyor. Türkiye’deki turizm şirketleri ise bu fırsatı turizm sektörünün lehine çevirdi.
Özellikle sağlık turizmi şirketleri, yurtdışından gelen konukların estetik cerrahi başta olmak üzere tıbbi operasyon ve tedavileri ile beraberinde tatil talepleri konusunda gerekli yönlendirmeleri ve organizasyonları yapıyorlar. Tatil cenneti Türkiye, Nevruz bayramı haftası için en çok ilgi gören ülke konumunda”Geçtiğimiz yıl güzel görüntülere sahne olan Nevruz Bayramı’nda birlik ve beraberlik havasının yakalandığını hatırlatan Türk Hair Trans Genel Direktörü Handan Acıkök ise “Geçen yıl Maliye Bakanı Mehmet Şimşek twitter’den Kürtçe mesaj paylaşmıştı. ‘Silahlar susuyor, fikirler konuşuyor, tarihi yeniden yazıyoruz’ demişti. Yakalanan bu havanın 2014 Nevruzu’nda da devam etmesi en büyük temennimiz. Geçmişte yaşananları bir kenara bırakıp Nevruz’a sahip çıkmalı ve yeni başlangıçlara vesile kılmalıyız” şeklinde konuştu.
TURİZMİN SESİ
Bir çok milletin ortak bayramı kabul edilen Nevruz gerçek kimliğine geri dönüyor Çok sayıda milletin ortak bayramı kabul edilen Nevruz gerçek kimliğine geri dönüyor.1990’lı yıllarda siyasi içerik kazanarak şiddet olaylarına sahne olan, 2013’te ise barış mesajlarının verildiği Nevruz Bayramı bu yıl farklı bir atmosferde kutlanacak. Birleşmiş Milletler’in “Dünya Bayramı” olarak tanıttığı Nevruz kutlamaları için dünyanın çeşitli yerlerinden katılımcılar Türkiye’ye geliyor.
Farslar, Kürtler, Zazalar, Azeriler, Anadolu Türkleri, Afganlar, Arnavutlar, Gürcüler, Türkmenler, Tacikler, Özbekler, Kırgızlar, Karakalpaklar ve Kazaklar tarafından kutlanan Nevruz Bayramı kutlamaları için bu yıl Türkiye’ye 10 binden fazla katılımcı beklediklerini belirtenTurkHealthTourism Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Acıkök, yaklaşan Nevruz kutlamaları için önemli açıklamalarda bulundu.21-22-23 Mart kutlamalarının hazırlık süreçlerini değerlendiren Acıkök Türklerin, Kürtlerin ve
Perslerin ortak bayramı olan Nevruz için yurtdışından gelen katılımcıların bir hafta boyunca Türkiye’de kalacaklarını ifade ederek şöyle konuştu:“Nevruz Bayramı geçen yıldan bu yana yeni bir kimliğe büründü. Siyasi içerikten arınarak birlik ve beraberliğin sembolü haline geldi. Esasen Nevruz bir bahar bayramıdır. 2013’te başlayan yeni olumlu hava, kutlamalar için ilgiyi Türkiye’ye çevirdi. Sadece İran’dan 3000’den fazla kişi bu kutlamalar için Türkiye’ye gelecek. Antalya bölgesinde tatil rezervasyonları yapıldı. Kartepe’dekitatil merkezlerine ve Yalova’daki termal tesislere ilgi yoğun. Yurdun çeşitli yerlerinde coşkuyla kutlanan Nevruz artık yabancılar için aynı zamanda bir tatil haftası olarak görülüyor”
Turizm şirketlerinin çeşitli ülkelerden gelecek olan turistleri ağırlamaya hazırlandıklarını belirten TurkHealthTourism Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Acıkök şöyle konuştu:“Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 2010 yılında, 3000 yıldan beri kutlanmakta olan bu şenliği ‘Dünya Nevruz Bayramı’ ilan etti. Orta Asya’dan Balkanlar'daki uluslara kadar geniş bir bölgede yerel renk ve inançlarla kutlanan Nevruz’u gelecek nesillere ‘geleneksel bahar bayramı’ olarak emanet etmek istiyoruz. Bu doğrultuda belediyeler tarafından itinalı bir çalışma yürütülüyor. Türkiye’deki turizm şirketleri ise bu fırsatı turizm sektörünün lehine çevirdi.
Özellikle sağlık turizmi şirketleri, yurtdışından gelen konukların estetik cerrahi başta olmak üzere tıbbi operasyon ve tedavileri ile beraberinde tatil talepleri konusunda gerekli yönlendirmeleri ve organizasyonları yapıyorlar. Tatil cenneti Türkiye, Nevruz bayramı haftası için en çok ilgi gören ülke konumunda”Geçtiğimiz yıl güzel görüntülere sahne olan Nevruz Bayramı’nda birlik ve beraberlik havasının yakalandığını hatırlatan Türk Hair Trans Genel Direktörü Handan Acıkök ise “Geçen yıl Maliye Bakanı Mehmet Şimşek twitter’den Kürtçe mesaj paylaşmıştı. ‘Silahlar susuyor, fikirler konuşuyor, tarihi yeniden yazıyoruz’ demişti. Yakalanan bu havanın 2014 Nevruzu’nda da devam etmesi en büyük temennimiz. Geçmişte yaşananları bir kenara bırakıp Nevruz’a sahip çıkmalı ve yeni başlangıçlara vesile kılmalıyız” şeklinde konuştu.
Diyarbakır’a150 Milyon Dolarlık yatırım
Doğu’nun en büyük alışveriş merkezi Ceylan Karavil Park, 30 Nisan 2014’te açılıyor
Karavil Grup ve Ceylan Grup ortaklığıyla gerçekleştirilen, Doğu’nun en büyük alışveriş merkezi olacak Ceylan Karavil Park Alışveriş Merkezi, 30 Nisan 2014’te hizmete girecek. Diyarbakır Şanlıurfa Bulvarı'nın en önemli kavşağında açılacak olan Ceylan Karavil Park Alışveriş Merkezi’nin 150 Milyon Dolar yatırım bedeline sahip olduğunu söyleyen Karavil Grup Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Karavil “Ceylan Grup ile birlikte sadece ekonomik değil sosyal ve kültürel bir yatırım olma özelliği de taşıyan bu projeyi şehrimize kazandırmaktan gurur duyuyoruz.
Aralarında Migros, LC Waikiki, Koton, YKM, Ayakkabı Dünyası, Flo, Teknosa, Mavi Jeans, DeFacto, E-Bebek, Deichmann, English Home, Madama Coco, D&R, Toyzzshop, Burger King, Pierre Cardin, Us Polo, Damat, Kiğılı, İpekyol gibi 200 mağazanın bulunduğu Ceylan Karavil Park Alışveriş Merkezi bünyesinde 2.000 araçlık otopark, 2.000 kişi kapasiteli Cinemaximum, 2.800 metrekarelik oyun alanı Dreampark, Dünya denizlerinden ve göllerinden örneklerin sergilendiği 3.000 metrekarelik güneydoğunun ilk okyanus akvaryumu yer alıyor. Ceylan Karavil Park’ın kiralama ve yönetim hizmeti, dünyanın önde gelen gayrimenkul ve mülk yönetimi şirketlerinden Alman Bilfinger Real Estate Türkiye Mülk Yönetim Hizmetleri tarafından yürütülüyor.
KOÇ ÜNİVERSİTESİ’NDEN YÜKSEK LİSANS ve DOKTORA ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK ÜÇ FARKLI YAZ OKULU PROGRAMI
Koç Üniversitesi, Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (AnaMed) tarafından hazırlanan Asırlar Boyunca İstanbul, Bizans ve Bizans Sonrası Kapadokya ve Osmanlı Kitabesine Giriş başlıklı yaz okulu programları, Türkiye’nin kültür ve tarih mirasının tanıtılmasına olanak sağlıyor.
Koç Üniversitesi, AnaMed ve uluslararası saygın üniversitelerin işbirliğinde düzenlenecek olan “Asırlar Boyunca İstanbul”, “Bizans ve Bizans Sonrası Kapadokya”, ve “Osmanlı Kitabesine Giriş” başlıklı yaz programlarıyla dünyanın her köşesinden katılımcılar, Koç Üniversitesi’nde bir araya gelecek.
Geçen sene Türkiye, Avustralya, İtalya ve Amerika’dan katılan öğrencilerle büyük bir başarı ile tamamlanan, bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilecek olan yaz okulu programları, Koç Üniversitesi, Pennsylvania Üniversitesi, Paris Üniversitesi, ve Chicago Üniversitesi’ nden dünyaca ünlü akademisyenler tarafından verilecek. Öğrencilere aynı zamanda burs imkânları da sunuluyor. Haziran - Ağustos 2014 aylarında dört hafta boyunca sürecek olan programlara başvuru için son tarih ise 30 Nisan 2014, Çarşamba.
Yaz Programları hakkında detaylı bilgi için;
Asırlar Boyu İstanbul / Istanbul Through The Ages
Koç Üniversitesi, AnaMed tarafından düzenlenen Asırlar Boyu İstanbul Programı ile Asırlar boyu görkemli imparatorluklara ev sahipliği yapan İstanbul’un zengin kültür ve tarih mirası keşfedilecek. Dünyaca ünlü Osmanlı ve Bizans araştırmacıları tarafından düzenlenen yoğun akademik yaz programı ile, İstanbul’u farklı bir bakış açısı ile algılamaya olanak sağlanacak. Son başvuru tarihi 30 Nisan. Program hakkında daha fazla bilgi için: http://rcac.ku.edu.tr/istanbul
Bizans ve Bizans Sonrası Kapadokya, Cappadocia In Context
Prof. Robert Ousterhout (University of Pennsylvania), Dr. Tolga Uyar (Phd, University of Paris I) ve Koç Üniversitesi Öğretim Üyeleri tarafından düzenlenecek program, Kapadokya’da Bizans dönemini dersler, seminerler, tartışmalar ve çevre gezileri ile kurgulayıp, akademik odaklı çalışmayı amaçlıyor. Bizans İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’da başlayacak olan program, yoğun olarak Kapadokya’da devam edecek. Son başvuru tarihi 30 Nisan. Program hakkında daha fazla bilgi için: http://rcac.ku.edu.tr/cappadocia
Osmanlı Kitabesine Giriş/ Introduction To Ottoman Epigraphy
Koç Üniversitesi, AnaMed ve University of Chicago tarafından ortak yürütülen program, 14.yy Osmanlı kitabelerinden başlayarak 19.yy ve 20.yy Osmanlı kitabelerine kadar geniş bir kronolojik araştırma niteliği taşıyor. Osmanlı kitabelerini, dersler, seminerler, sunumlar, Istanbul ve çevresinde düzenlenecek çevre gezileriyle incelemeyi amaçlayan program dâhilinde Bursa ve Edirne ziyareti yapılması planlanmaktadır. Son başvuru tarihi 30 Nisan. Program hakkında daha fazla bilgi için: http://rcac.ku.edu.tr/ottoman
Koç Üniversitesi, AnaMed ve uluslararası saygın üniversitelerin işbirliğinde düzenlenecek olan “Asırlar Boyunca İstanbul”, “Bizans ve Bizans Sonrası Kapadokya”, ve “Osmanlı Kitabesine Giriş” başlıklı yaz programlarıyla dünyanın her köşesinden katılımcılar, Koç Üniversitesi’nde bir araya gelecek.
Geçen sene Türkiye, Avustralya, İtalya ve Amerika’dan katılan öğrencilerle büyük bir başarı ile tamamlanan, bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilecek olan yaz okulu programları, Koç Üniversitesi, Pennsylvania Üniversitesi, Paris Üniversitesi, ve Chicago Üniversitesi’ nden dünyaca ünlü akademisyenler tarafından verilecek. Öğrencilere aynı zamanda burs imkânları da sunuluyor. Haziran - Ağustos 2014 aylarında dört hafta boyunca sürecek olan programlara başvuru için son tarih ise 30 Nisan 2014, Çarşamba.
Yaz Programları hakkında detaylı bilgi için;
Asırlar Boyu İstanbul / Istanbul Through The Ages
Koç Üniversitesi, AnaMed tarafından düzenlenen Asırlar Boyu İstanbul Programı ile Asırlar boyu görkemli imparatorluklara ev sahipliği yapan İstanbul’un zengin kültür ve tarih mirası keşfedilecek. Dünyaca ünlü Osmanlı ve Bizans araştırmacıları tarafından düzenlenen yoğun akademik yaz programı ile, İstanbul’u farklı bir bakış açısı ile algılamaya olanak sağlanacak. Son başvuru tarihi 30 Nisan. Program hakkında daha fazla bilgi için: http://rcac.ku.edu.tr/istanbul
Bizans ve Bizans Sonrası Kapadokya, Cappadocia In Context
Prof. Robert Ousterhout (University of Pennsylvania), Dr. Tolga Uyar (Phd, University of Paris I) ve Koç Üniversitesi Öğretim Üyeleri tarafından düzenlenecek program, Kapadokya’da Bizans dönemini dersler, seminerler, tartışmalar ve çevre gezileri ile kurgulayıp, akademik odaklı çalışmayı amaçlıyor. Bizans İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’da başlayacak olan program, yoğun olarak Kapadokya’da devam edecek. Son başvuru tarihi 30 Nisan. Program hakkında daha fazla bilgi için: http://rcac.ku.edu.tr/cappadocia
Osmanlı Kitabesine Giriş/ Introduction To Ottoman Epigraphy
Koç Üniversitesi, AnaMed ve University of Chicago tarafından ortak yürütülen program, 14.yy Osmanlı kitabelerinden başlayarak 19.yy ve 20.yy Osmanlı kitabelerine kadar geniş bir kronolojik araştırma niteliği taşıyor. Osmanlı kitabelerini, dersler, seminerler, sunumlar, Istanbul ve çevresinde düzenlenecek çevre gezileriyle incelemeyi amaçlayan program dâhilinde Bursa ve Edirne ziyareti yapılması planlanmaktadır. Son başvuru tarihi 30 Nisan. Program hakkında daha fazla bilgi için: http://rcac.ku.edu.tr/ottoman
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)