9 Haziran 2014 Pazartesi

TripAdvisor’dan The Marmara Otelleri’ne Dört Mükemmellik Sertifikası Birden



Dünya’nın en çok ziyaret edilen seyahat ve gezgin sitesi TripAdvisor tarafından The Marmara Manhattan, Taksim, Bodrum ve Antalya Otelleri “Mükemmellik Sertifikası” ile ödüllendirildi.TripAdvisor sitesi her sene, gezginlerin yorum ve değerlendirmelerinde “mükemmel” olarak derecelendirilen konuk ağırlama sektörü işletmelerini ödüllendiriyor.


Mükemmellik Sertifikası’nı almaya hak kazanan işletmeleri belirlemek için, dünya çapındaki kullanıcılar tarafından oluşturulan çok çeşitli içerikleri temel alan özel bir algoritma kullanılıyor. Bu sistemde kullanıcı yorum puanları, derecelendirme, yorumların sayısı ve güncelliği gibi kriterler de bulunuyor.
The Marmara Manhattan, Taksim, Bodrum ve Antalya; değer, odalar, temizlik, hizmet, uyku kalitesi ve lokasyon olmak üzere altı kriterde tam puan alarak konuk ağırlamadaki mükemmelliğini bu alanda sertifika ile taçlandırdı. TripAdvisor’da kayıtlı tüm işletmelerin sadece yüzde 10’unun ödüllendirildiği bu sertifika ile The Marmara Otelleri, kusursuz hizmet ve misafirlerine değer katan anlayışı ile misafirlerini memnun etmeye devam edecek.

8 Haziran 2014 Pazar

ÇEŞME MARİNA’YA ÜSTÜN TASARIM ÖDÜLÜ TAKDİM EDİLDİ


Dünya Denizyolu Taşımacılığı Altyapısı Birliği’ne (PIANC) bağlı Rekreasyonal Denizcilik Komisyonu tarafından 2014 PIANC Marina Üstün Tasarım JackNichol Ödülü’ne layık görülen Çeşme Marina’ya ödülü takdim edildi. IC İÇTAŞ İNŞAAT tarafından inşa edilen ve Doğu Akdeniz’in en önemli yat limanlarından birisi olan Çeşme Marina aldığı ödüllere bir yenisini ekledi ve Dünya Denizyolu Taşımacılığı Altyapısı Birliği’ne (PIANC) bağlı Rekreasyonal Denizcilik Komisyonu tarafından oybirliğiyle fonksiyonel, estetik ve çevresel değerlendirme kriterleri bakımından en iyi marina seçildi.


BİR ‘İLKİ’ TÜRKİYE’YE TAŞIDI
IC Holding Yönetim Kurulu Üyesi Salih Çeçen’e 2014 PIANC Marina Üstün Tasarım Jack Nichol Ödülü; Swiss Otel’de ICOMIA Dünya Marinalar Konferansı kapsamında düzenlenen özel bir törenle takdim edildi. Ödülü Moffatt ve Nichol (UK) Kıdemli Başkan Yardımcısı Robert Nathan tarafından alan Çeçen, “Çeşme Marina olarak Dünya Denizyolu Taşımacılığı Altyapısı Birliği’nden ödül alan ilk Türk marina olmanın gururunu yaşıyoruz. Bu ödülün Türk marinacılık sektörü için önemli bir adım olacağını düşünüyor ve bu ödüle layık gören herkese teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu.

DÜNYANIN EN İYİLERİNİ GERİDE BIRAKTI
Daha önce “En İyi Mimarlık Projesi”, “En İyi Marina”, “En İyi Turizm Yatırımı” gibi ödülleri kazanan Çeşme Marina, PIANC ödülünü alırken çok önemli ve ödüllü Jachthaven Bruinisse (Hollanda), Marstrand (İsveç)Porto Montenegro (Karadağ) marinalarını geride bıraktı.Marinaların planlanma ve tasarım, çevreyle uyum, fonksiyon ve estetik özellikleriyle değerlendirildiği PIANC Marina Üstün Tasarım ödülü kapsamında Çeşme Marina, sunduğu hizmetler ve yönetimdeki detaylara verdiği önemle rakipleri arasında ön plana çıktı. Denizde 400, karada ise 100 tekne kapasitesine sahip olan ve uzunluğu 6 metreden 60 metreye uzanan süper yatlara kadar hizmet verebilen Çeşme Marina fonksiyonellik, estetik ve çevresel sürdürülebilirlik kriterleri açısından en iyi tesis olarak seçildi.

OtelSonDakika En düşük fiyatlarla cepten oda satın almayı sağlayor


Birinci sınıf otellerden alınabilecek en düşük son dakika fiyatlarını sunan ücretsiz iPhone ve  Android uygulaması olan  OtelSonDakika, Türkiye’nin en iyi otellerinde en iyi fiyatlarla keyifli bir akşam ya da hafta sonu geçirmek ve sevdiklerine konaklama hediye etmek isteyenlere ihtiyaç duydukları her şeyi en düşük fiyatlarla sunuyor.Birinci sınıf otellerde en düşük fiyatlarla otel ağını genişlemeye devam eden OtelSonDakika  aynı gün konaklamayı sağlayan iPhone ve Android uygulamasıyla kullanıcıları son olarak eklenen otellerle birlikte, Türkiye’nin farklı bölgelerinde 200’den fazla otelde son dakika fiyatları ile konaklayabiliyor.

Lüks otellerden ve butik otellerden en düşük fiyatlar
Kullanıcıların akıllı telefonları ile sadece birkaç dakika içinde en düşük fiyatlarla oda satın alabilmelerini sağlayan OtelSonDakika’nın İleriye yönelik satış özelliğini kullanmak isteyenlerin tek yapmaları gereken, uygulamanın ‘Oteller’ ekranın üst kısmında yer alan ‘Bugün – Yarın – Ertesi Gün’ seçeneklerinden dilediklerini seçmek. Sonrasında, seçilen gün için uygun olan oteller ve odaları uygulama ekranında görüntüleniyor ve kolayca satın alınabiliyor.
                     
Hem lüks oteller hem butik oteller
Kullanıcıların akıllı telefonları ile sadece birkaç dakika içinde en düşük fiyatlarla oda satın alabilmelerini sağlayan OtelSonDakika’nın ağında Swissôtel, The House Hotel’leri, Point Hotel Barbaros, Elite World İstanbul, Prestige ve Van Hotel’leri gibi birinci sınıf otellerin yanı sıra Sumahan on the Water Hotel gibi butik oteller de yer alıyor.Sık seyahat edenlerin yanı sıra kendisine ya da sevdiklerine farklı bir otel deneyimi hediye etmek isteyenlerin büyük ilgi gösterdiği OtelSonDakika, Apple App Store ve Google Play’den ücretsiz olarak indirilebiliyor.

En çok talep Boğaz manzaralı otellere
OtelSonDakika kullanıcıları gecelik konaklamalarında çoğunlukla İstanbul Boğazı manzarasına sahip otelleri tercih ederken, İstanbul’u ziyaret eden kullanıcılar dilerlerse her gece farklı bir otelde konaklayabilecekleri şekilde de seyahatlerini planlayabiliyorlar. OtelSonDakika’daki otel odaları, her gün öğle saat 12.00’den başlayarak gece 03.00’e kadar satın alınabiliyor.



DJ TOM COSTINO FLAMİNGO RESTAURANT & BAR’ DA YENİDEN SİZLERLE !




Lezzet ve eğlencenin en kaliteli adresi
Flamingo Restaurant & Bar; 13-14 Haziran tarihlerinde Paris Matignon Restaurant’ın eski Resident DJ’ i Tom Costino ile fransız elektro tarzını İstanbul sokaklarına taşıyor!

Lezzet ve eğlencenin en kaliteli adresi Flamingo Restaurant & Bar her ay misafilerinin karşısına dünyaca ünlü bir DJ ile çıkıyor. Flamingo’ nun Haziran ayındaki sürprizi ise şimdiye kadar Matignon, L’ Arc, George V, Ritz Paris, Hotel Costes, Vip Room gibi en hit mekanlarda ve Paris İbiza, Zürih, Venedik, Roma, Boston, NYC gibi gece hayatının en hareketli şehirlerinde DJ’ lik yapan ve geçtiğimiz aylarda Flamingo’ da da büyük beğeni toplayan Tom Costino olacak.

Fransız elektro tarzını disco ve funk müziğiyle harmanlayan DJ Tom Costino efsanevi beatlerini yeniden Flamingo Restaurant&Bar misafirleri için çalacak.

Tom Costino@Weekend 13-14 Haziran Cuma – Cumartesi geceleri saat 22:00’ dan sonra Flamingo’ da sizlerle olacak. Bu muhteşem performansı bir kez daha Flamingo Restaurant&Bar’ ın keyifli ortamında yaşama fırsatını kaçırmayın !

Elite World Van Hotel Ödüllendirildi


Elite World Van Hotel’in Mükemmelliği Tescillendi
Elite  World Van Hotel, milyonlarca aktif ziyaretçisi ve üyesi bulunan TripAdvisor tarafından 2014 Mükemmellik Ödülü’ne layık görüldü.Gezginler ve otel misafirlerinin TripAdvisor üzerinden verdiği oylar doğrultusunda kazananların belirlendiği Mükemmellik Ödülü, turizm sektöründe en prestijli ödül olarak kabul ediliyor.

Dünyanın bağımsız online yorum sitesi olan TripAdvisor, 2012 yılında 35 milyon dolarlık yatırımla misafirlerini ağırlamaya başlayan Elite World Van Hotel’i 2014 Mükemmellik Ödülü’yle taçlandırdı. Seçilen tesislerin konuk ağırlamadaki mükemmellik düzeyinin değerlendirildiği Mükemmellik Ödülü için, gezginler ve otel misafirleri TripAdvisor üzerinden oy veriyor.

TripAdvisor Mükemmellik Ödülü ile sunduğu kaliteyi bir kez daha belgeleyen Elite World Van Hotel, dünya standartında sunduğu konaklamanın yanı sıra, bünyesinde yer alan Fit Life Spa&Health Center, One Bar&Night Club, Tepe Ocakbaşı Restoran ve Coffee Company ile konuklarına konfor sunuyor.

BU YIL BEŞİNCİSİ DÜZENLENECEK RED BULL SEA TO SKY REKORLAR KIRACAK!


Halil ÖNCÜ-KEMER
Red Bull Türkiye, Kemer Enduro Kulübü ve XVENTURE, Kemer’de bu yıl beşinci kez  düzenlenecek. Red Bull Sea to Sky'ın 26-28 Eylül 2014 tarihleri arasında yapılacağı duyuruldu. Jonny Walker, Graham Jarvis ve Andreas "Letti" Lettenbichler gibi en iyi uluslararası sporcular toplam 20.000 avroluk rekor tutarda ödülü kazanabilmek için kıyasıya mücadele edecek.Kemer, Uluslararası yüksek standartlara sahip benzersiz Ekstrem Enduro yarışı kombinasyonu ve üç farklı yarış tarzını içeren üç günlük aksiyonu, heyecanla bekleniyor. Sporcuları ve motorlarını gerçek anlamda denizden gökyüzüne götürecek bir parkurun benzersiz bileşimi bu yıl da dünyanın en üstün profesyonel motorcularını ve hırslı amatörlerin ilgisini Kemer’e çekmeyi başarıyor.


Etkinliğin kontenjanı neredeyse doldu
Mart sonu itibarıyla, bu yıl beşincisi gerçekleştirilecek Red Bull Sea to Sky'a 26 ülkeden 150 sürücü kaydoldu. Henüz etkinliğin kayıtlarının başlamasının üzerinden iki ay bile geçmeden 250 başlangıç numarasının neredeyse üçte ikisi sahibini buldu. Çok geçmeden kontenjanın tamamen dolması bekleniyor. Giderek büyüyen Ekstrem Enduro sporunun en iyi uluslararası sürücülerinin tamamı bu yıl da Antalya’nın gözde tatil beldesi Kemer'e gelecek ve “en eğlenceli Ekstrem Enduro yarışı” unvanını elde etmiş bu etkinlikte yarışacak.
Red Bull Sea to Sky 2013 birincisi Jonny Walker (İngiltere, KTM), Graham Jarvis (İngiltere, Husqvarna), Andreas "Letti" Lettenbichler (Almanya, KTM), Alfredo Gomez (İspanya, Husqvarna), Paul Bolton (İngiltere, KTM), Philipp Scholz (Almanya, KTM), Chris Birch (Yeni Zelanda, KTM), Diego Ordonez  (GTM) ve Ben ve Dan Hemingway (İngiltere, Beta) etkinliğe katılacak sürücülerden sadece birkaçı.

5. etkinlikte yenilenmiş parkurlar olacak
Üç günlük aralıksız Ekstrem Enduro yarış aksiyonu – mükemmel konsept: 3 yarış – 3 tarz – 3 gün


Kumsal Yarışı
26 Eylül Cuma Red Bull Sea to Sky'ın birinci yarış günü Kumsal Yarışı ile başlayacak. İzleyiciler Kemer sahilindeki kumsalda hızın, yeteneğin ve cesaretin tadına varacak. Sürücüler toplu başlangıç yaparak etrafı çevrilmiş, dairesel bir parkur olan, rampaların, virajların bulunduğu bir parkurda yarışacak. Motokros pistine benzeyen, kumlu toprağa sahip bu parkur, kıyı boyunca uzanan yüksek hızlı bir düz kısım ve hem doğal, hem de insan yapımı engeller içerecek. Kumsal Yarışı'nın modu “20 dakika artı bir tur” olacak ve yarışın sonuçları Orman Yarışı’nın başlangıç sırasını belirleyecek.

Orman Yarışı
Yarışın ikinci gününde (27 Eylül) sporcular Kemer'in arkasındaki ormanlarda zamana karşı yarışacak ve oldukça eğlenceli patika ve çakıl yollardan geçerek Toros Dağları'nın eteklerine ulaşacak. Orman Yarışı parkuru yaklaşık 75 kilometre uzunluğunda, yani 2013 parkuruyla karşılaştırıldığında biraz daha uzun, ama aynı zamanda biraz daha akıcı olacak. En iyi katılımcıların bir saatten biraz fazla sürede bitiş çizgisine varmaları bekleniyor. Orman Yarışı'nın sonuçları da Olympos Dağı Yarışı'nın başlangıç sırasını belirleyecek.

Olympos Dağı Yarışı
29 Eylül 2014'te yarışın üçüncü günü ve Red Bull Sea to Sky'ın ana yarışı kumsalda başlayacak ve katılımcıları “Denizden Gökyüzüne” (Sea to Sky) götürecek. Kumsalın ardından sürücüler bitmek bilmeyen bir nehir yatağından geçerek ormana çıkacak. Olympos Dağı Yarışı, özellikle altın madalyayı hedefleyen yarışmacılar için geçen yıldakine göre hem daha uzun, hem daha zor olacak. Zira bu madalya sadece 2365 metre yükseklikteki Olympos dağı zirvesinde bulunan Red Bull bitiş kemerine ulaşabilenlere verilecek. 1.700 metre civarı yükseklikteki son ağaçlık bölgeye varan sürücüler gümüş madalya almaya hak kazanacak. Nehir yatağını geçip ormana giren ve yaklaşık 1.100 metre yüksekliğe ulaşan sürücülere ise bronz madalya verilecek. Yani yarışa hazırlıklı başlayan ve gereken becerilere sahip olan katılımcıların çoğu için bir ödül olacak.

Yarış Öncesi “Profesyonellerle İdman Yapın”
Graham Jarvis, Chris Birch, Alfredo Gomez, Paul Bolton ve Andreas Lettenbichler gibi en iyi profesyonel Ekstrem Enduro sürücülerinden bazıları kaydolan katılımcıları bir sürüşe çıkaracak ve sonraki günlerdeki yarışlar için yararlı ipuçları verecek! Tur bir saatlik patika sürüşüyle başlayacak, sonra idmanın yapılacağı alana varılacak. Ardından 1 saat daha patika sürüşü yapılacak ve otele dönülecek. Buna ek olarak yarıştan önce bir dizi kılavuzlu tur gerçekleştirilecek. Bu sayede kaydolanlar tam bir haftalık bir Ekstrem Enduro macerası yaşamış olacak.

Etkinlik Programı (bütün zamanlar Türkiye Saati iledir)
Kumsal Yarışı
26 Eylül 2014 Cuma – Başlangıç 9:00
Orman Yarışı
27 Eylül 2014 Cumartesi – Başlangıç 9:00
Olympos Dağı Yarışı
28 Eylül 2014 Pazar – Başlangıç 9:00

Prof. Dr. M. İhsan Karaman; “Tütün lobisi sağlık düzenlemelerine engel oluyor”



Sağlık Bakanlığı; Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu ve Türkiye Yeşilay Cemiyeti işbirliğinde ‘Dünya Tütünsüz Günü’ etkinliği kapsamında Ankara’da bir sağlık yürüyüşü gerçekleştirildi. Yürüyüşün ardından Ankara Congressium’da bir de toplantı yapıldı. Toplantıda konuşan Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman tütün sektörünün çeşitli şehir efsaneleri ve aldatmacalar ile ülkeleri sağlık konusunda reformlardan uzak tutmaya çalıştığını ifade etti.

Tütün ürünlerinin zararları hakkında toplum bilincinin oluşturulması ve artarak devam etmesi amacıyla Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından her yıl 31 Mayıs günü “Dünya Tütünsüz Günü” olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı tarafından da tütünün zararlarına dikkat çekmek ve sağlıklı yaşama teşvik amacı ile Ankara Saklıbahçe’de bir sağlık yürüyüşü yapıldı. Yürüyüşün ardından Ankara Congressium’da bir toplantı gerçekleştirildi.

Toplantıya Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Direktörü Zsuzsanna Jakab ve T.C. Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Prof. Dr. Seçil Özkan ve Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman konuşmacı olarak katıldı. Çok sayıda kurum, kuruluş, eğitimci, akademisyenlerden oluşan yüzün üzerinde isme de tütün kontrolü çalışmalarına verdiği destekten ötürü ödül verildi.

“Tütün endüstrisi efsaneler üreterek düzenlemeleri engellemeye çalışıyor”
Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman konuşmasında Dünya Sağlık örgütünce açıklanan rakamlara göre, acil önlemler alınmadığı takdirde, sigaradan kaynaklanan ölümlerin artarak devam edeceğini ve 2030 yılı itibari ile sigara kaynaklı yıllık ölümlerin 8 milyonu geçeceğini kaydetti. Prof. Karaman tütün endüstrisinin, ülkeleri reform ve düzenlemelerden alıkoymak için lobi faaliyetleri geliştirdiğini ve şehir efsaneleri oluşturarak bu düzenlemelerin önüne geçilmeye çalışıldığını belirtti.

Karaman sözlerini şöyle sürdürdü; “Tütün endüstrisinin ürettiği efsanelerin birincisi: “Eğer tütün vergileri artarsa, tüketim düşeceği için vergi gelirlerinin de düşeceğidir’’ Dünya uygulamaları bunun böyle olmadığını göstermiştir, aksine vergi gelirlerinde artış sağlanır. Bir diğer efsane: ”Eğer tütün vergileri artarsa ekonominin olumsuz etkileneceği şeklindedir’’. Bu da doğru değildir; tütün ürünleri yerine yapılan harcamalar başka ürün ve hizmetlere yöneltildiği vakit ekonomi olumsuz etkilenmez. Tütün endüstrisinin lobisini yaptığı bir diğer efsane ise: “Vergiler arttığında tütün kaçakçılığının da artacağıdır’’. Bu da doğru olmayan bir önermedir. Tütün kaçakçılığına neden olan yüksek fiyatlar değil, yetersiz denetimdir.

Sinsi Düşman Nargile
Son yıllarda tütün kontrol çalışmalarının hızını kesen ve her gün büyüyen sinsi bir halk sağlığı problemi olarak nargile salgınının görüldüğünü söyleyen Prof. Karaman, Nargile salgınını önlemeye yönelik bilinçlendirme kampanyalarının eksikliği Türkiye Yeşilay Cemiyeti’ni bir farkındalık ve bilinçlendirme kampanyası yapmaya yönelttiğini kaydetti. Programda Yeşilay Yönetim Kurulu üyesi, Halk Sağlığı Uzmanı M. Pervin Tuba Durgut Yeşilay’ın başlatmış olduğu Nargile Farkındalık Kampanyası’nın sunumunu gerçekleştirdi. Dünyada bilimsel kanıta dayalı ilk nargile farkındalık ve bilinç oluşturma kampanyasının Yeşilay tarafından yapıldığını vurgulayan Durgut, gençlerimizin özenme, arkadaş ortamı, kültür ve zarar vermez inancı ile nargile tükettiğini, nargilenin bir sigara içiminden daha fazla zarar verdiğini belirtti. Nargile farkındalık kampanyasının Arapça, İngilizce ve Fransızca dillerine çevrildiğini ve uluslararası yaygınlaştırılmasının sağlandığını söyleyen Durgut; “Yeşilay, nargile karşıtı kampanyalara dünyada öncülük etmek istiyor” dedi.

T.C. Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu ise “Tütünsüz Türkiye” hedefleri doğrultusunda şimdiye kadar yürüttükleri mücadeleyi bundan sonra da kararlılıkla yürüteceklerini belirterek “ ‘Tütünsüz Türkiye’ hedefine yaklaşacağımıza inancım tamdır. İnsanımızı ve geleceğimizi korumak için son zamanlarda kullanımı yaygınlaşan elektronik sigara ve nargile gibi ürünlerin zararlarına karşı da tedbirler alıyoruz. Nargile, ne yazık ki hiçbir zararı olmayan, tütün içermeyen, geleneğimizden gelen bir ürün gibi tanıtılıyor ve satışı yapılıyor.  Hâlbuki nargilenin tütün içereni de, içermeyeni de sağlık açısından zararlıdır. Bu sebeple yaklaşık bir yıl önce ilgili yasada değişiklik yaptık. İçinde tütün olsun veya olmasın, tütün mamulünü taklit eder tarzda kullanılan her türlü nargile ve sigaranın, tütün ürünü olarak kabul edilmesini sağladık. Böylece sigara ile ilgili yasal kısıtlamalar neyi içeriyorsa her türlü nargile ve elektronik sigarada da bu kapsama alınmış oldu. Sigara kullanımını hiçbir zaman tasvip etmedik ve bundan sonra da etmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

RÜZGÂRIN KOLAYINA OLSUN DİLEK!




İlk kez bir Türk kadını Atlantik Okyanusu’nu tek başına yelkenli teknesiyle geçecek ve bu yolculuğuyla Darüşşafaka’da eğitim gören, babası veya annesi hayatta olmayan 10 kız öğrencinin 10 yıllık eğitimi için bağış toplayacak. Denizci bir aileden gelen Dilek Ergül, Atlantik Okyanusu’nu 9 metrelik yelkenli teknesi Symina’yla tek başına geçerek bir ilke imza atacak.  West İstanbul Marina’dan 8 Haziran Pazar günü saat 10:00’da denize açılmaya hazırlanan Ergül, bir yılı aşkın süre devam edecek bu yolculukla bir yandan çocukluk hayalini gerçekleştirmeyi diğer yandan da Darüşşafaka’da okuyan 10 kız öğrencinin 10 yıllık eğitim gideri olan 1 milyon TL’yi toplamayı amaçlıyor. Onlar da hayallerini gerçekleştirebilsin, kendi okyanuslarını geçebilsinler diye…


Darüşşafakalı kız öğrencilerin bu yolculukta desteğe ihtiyacı var!
Dilek Ergül’ün teknesi Symina’nın yelkenini doldurarak rüzgâr olmak isteyen; kız öğrencilerin kaliteli eğitim alarak kendi hayallerini gerçekleştirebilmesi için kampanyaya destek vermek isteyen hayırseverler, www.darussafaka.org adresindeki online bağış sayfasından “Rota Atlantik Bağış Fonu” bağış türü seçilerek bağış yapılabilecek. Ayrıca, “Rota Atlantik Bağış Fonu”na 5.000 TL ve üzeri bir bağış yaparak isim ve kurum logosunu Symina’nın gövdesine yazdırabilecekler.


20 Haziran’a doğru İyon Denizi’ni geçmeyi ve Ağustos ayında Cebelitarık’ta olmayı hedefleyen Ergül, yolculuğunun ilk 3-4 ayının hem teknelerle kendisine eşlik etmek ya da ziyaret etmek isteyenler için hem de video-fotoğraf çekimleri ve röportajlar için uygun bir zaman olduğunu özellikle vurguluyor.Okyanusa açıldığında Kanarya Adaları’na doğru bir rota izlemeyi planlayan Ergül, eylül-ekim aylarında, Ticaret Rüzgârları’nı Yeşil Burun adalarında beklemesi gerektiğini ve okyanusun karşı tarafına, Barbados’a, aralık ayında ya da yeni yılın ilk ayında geçeceğini vurguluyor. Başka bir ifadeyle, yeni yıla ya okyanusun ortasında ya da Karayip Adaları’nda gireceğini tahmin ediyor.

Kampanyaya diğer kanallardan destek vermek için:
www.darussafaka.org adresindeki banka hesap numaralarına “Rota Atlantik” açıklamasıyla havale veya EFT yapabilir,
“Rota Atlantik” açıklamasıyla vereceğiniz bir mail order talimatıyla kampanyayı aylık olarak destekleyebilir veya,
“ROTA” yazıp 1863’e SMS gönderebilirsiniz (Türkiye’deki tüm operatörlerden bağış bedeli 5 TL, mesaj bedeli 2 SMS'tir.)

Detaylı bilgi ve bağış yöntemleri için: www.darussafaka.org


Darüşşafaka 151 yıldır eğitimle yaşamları değiştiriyor
Darüşşafaka Cemiyeti, 1863 yılından beri “eğitimde fırsat eşitliği” misyonuyla varlığını sürdürüyor. Babası veya annesi hayatta olmayan, maddi durumu yetersiz ve yetenekli çocuklarımıza kaliteli ve çağdaş eğitim olanağı tanıyor ve onların düşünen, sorgulayan, çevrelerine ve ülkelerine karşı sorumlu, aydın bireyler olarak hayata atılmalarını sağlıyor.Bugün Türkiye’nin dört bir köşesinden, sınavla seçilen 1.000’e yakın çocuğumuz, Darüşşafaka’da ortaokul 1. sınıftan liseyi bitirinceye kadar tam burslu, yatılı ve İngilizce eğitim görüyor.

Darüşşafaka Cemiyeti bir sivil toplum kuruluşu olarak kurulduğu günden bu yana, hayırsever kişi, kurum ve kuruluşların bağışlarıyla varlığını sürdürüyor. Darüşşafaka öğrencilerinin eğitim, barınma, beslenme, kıyafet, sağlık, kitap, kültürel aktiviteler, cep harçlığı gibi yaşam giderleri ve aynı zamanda üniversite eğitimini sürdüren Darüşşafaka mezunlarına sağlanan burslar da dahil olmak üzere tüm giderler, hayırseverlerin, sosyal sorumluluk bilinciyle hareket eden kurum ve şirketlerin destekleriyle karşılanıyor.

Göztepe sevdalısı Mehmet Sepil hayaline kavuştu



Göztepe’de Mehmet Sepil dönemi
Mehmet Sepil, Altınbaş ailesi ile yapılan devir teslim töreninde şu mesajları verdi:
•Göztepe’yi uluslararası bir kulüp yapmak için tüm imkanlarımızı seferber edeceğiz.
•Altyapı, profesyonel yönetim ve güçlü mali yapı ile 100. yıla hazırlanacağız ve gelecek nesillere bir dünya kulübü bırakacağız.
•Göztepe Spor Kulübü, bir bireye değil, muazzam bir camiaya aittir. Göztepe, İzmir’indir. Tüm taraftarlarımızı tek çatı altında görmek ve onlarla başarıya yürümek asli görevimizdir. Tüm taraftarlar ve yönetim olarak büyük Göztepe camiasıyla bütünleşeceğiz.

Türkiye’nin en köklü kulüplerinden Göztepe’de bayrak değişimi tamamlandı. Düzenlenen bir protokolle Göztepe Spor Kulübü, Altınbaş Holding tarafından Mehmet Sepil’e devredildi.

Vakkas Altınbaş: “Bu bir devir teslim törenidir”
Bunun bir devir teslim töreni olduğunun altını çizen Altınbaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vakkas Altınbaş yaptığı açılış konuşmasında; “Bu Göztepe’de bir bayrak değişimidir. Daha önce bizim başkalarından aldığımız gibi bugün de biz Mehmet Sepil’e bayrağı devredeceğiz. Uzun zaman önce yaptığımız görüşmelerde Mehmet Sepil en büyük isteklerinden birinin İzmir’e yatırım yapmak ve hizmet etmek olduğunu söyledi. Ben de bundan cesaret alarak kendisine bu teklifi yaptım. Altınbaş ailesi olarak, bundan sonra da Göztepe’yle yan yana yürümeye devam edeceğiz. Mehmet beyin de Göztepe Kulübü’nü en iyi yerlere getirmek için çok çalışacağından hiç şüphem yok. “ dedi.

Göztepe Kulübü Eski Başkanı Hüseyin Altınbaş; “Ben başkanlık görevine geldiğimde hayalim, Göztepe’yi tüm taraflarıyla birleştirip, güçlendirmekti. Bunu büyük oranda da başardığımızı söyleyebilirim. Bugün de İzmirli işadamı arkadaşımız Mehmet Sepil’e bayrağı devrediyoruz. Bunu yeni bir güç birliği olarak görüyorum ve Mehmet beye Göztepe’yi layık olduğu başarılara kavuşturacağı konusunda çok güveniyorum. Kendisinin ihtiyaç duyduğu son ana kadar yanında olacağız,  tüm bilgi ve tecrübelerimizle her alanda desteklemeye devam edeceğiz.” dedi.  


Mehmet Sepil: “Göztepe’yi dünya standartlarına taşıyacağız”
Altınbaş ailesine teşekkür ederek konuşmasına başlayan Mehmet Sepil; “Bundan 7-8 sene önce Altınbaş ailesi Kulübü devraldığında, durum hiç de iç açıcı değildi. Borç içindeki bir Göztepe’yi  o zor döneminden çıkarıp bugünlere getirdiler. Göztepe artık Türkiye liglerindeki borçsuz birkaç kulüpten biri konumuna yükseldi. Göztepe’ye gönül veren herkes adına kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu devir teslim töreninin ardından biz de gönülden bağlı olduğumuz kulübümüze, dünya standartlarında hizmet vermek için tüm imkanlarımızı seferber edeceğiz.” dedi.


“Göztepe Spor Kulübü, bir bireye değil, muazzam bir camiaya aittir”
Çocukluğunda Göztepe Spor Kulübü’nün hemen yanında oturduğunu ve Göztepe ile iç içe büyüdüğünü söyleyen Sepil; Kulüp için öncelikli hedeflerini şöyle açıkladı: “20’li yaşlarda ileride yapmak istediğim işleri yazsaydım,  Göztepe belki de ilk sırada yer alırdı. Kısmet bugüneymiş. Şimdi Göztepe’ye hizmet etme şansına sahip olduğum için çok mutluyum. Tüm camiaya ve taraftarlara özellikle şunu söylemek istiyorum. Göztepe Spor Kulübü, bir bireye değil, muazzam bir camiaya aittir. Göztepe, İzmir’indir. Tüm taraftarlarımızı tek çatı altında görmek ve camia olarak el ele verip birlikte başarılara yürümek için buradayız. Göztepe’nin hem teknik açıdan hem de kadro olarak modern futbola uyumlu ve uluslararası standartlara sahip, dünya takımlarıyla yarışacak bir takıma kavuşması için çalışacağız. önümüzdeki sezon 90. yılımızı kutluyor olacağız. 90. yılımızda şampiyon olup, bu sene kıl payı kaçırdığımız 1. Lige yükselmek öncelikli hedefimizdir. ” dedi.

Sepil, sözlerine şöyle devam etti: “Profesyonelleşmek ve kurumsallaşmak günümüzde başarıya giden en önemli unsurlardır, Bu unsurlara bir de tutkulu ve gönül veren yürekler eklenince, Göztepe’yi bütün taraftarlarımızın beklentilerini karşılayacak bir yapıya ulaştıracağız. Ancak başarıya sadece bizim değil tüm camianın inanması gerekmektedir. Öncelikli hedeflerimizden biri de bu inancı sağlamak olacaktır. Kulübümüzün 100. yılına doğru ilerlediğimiz bir dönemde devraldığımız bu bayrağı, Göztepe’nin büyüklüğüne yakışan hedeflerle, taşıyabildiğimiz en üst noktalara taşımak için çok çalışacağımızı bilmenizi isterim.”

Mehmet Sepil kimdir?
ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Mehmet Sepil’in aynı üniversiteden Kıyı ve Liman Mühendisliği alanında yüksek lisans derecesi bulunuyor. Özel sektör projelerinin yanı sıra NATO, ABD ve Türk hükümetlerinin projeleriyle ilgili olarak inşaat ve yüksek teknoloji firmalarında ileri saha operasyonlarında görev yaptı. 27 yıllık iş hayatında ayrıca uluslararası sözleşmeler ve iş geliştirmeyi kapsayan inşaat mühendisliği ile  finansman ve idari yönetim alanlarında da deneyimleri bulunan ve Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD ) üyesi olan Mehmet Sepil, halen kurucu ortağı olduğu Genel Energy Plc’nin İcra Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyor.


Radyo İstanbul’a “Yılın En İyi İnternet Radyosu” ödülü



Radyo İstanbul, "Sihirli Mikrofon Radyo Ödülleri" yarışmasında yüzbinlerce kişinin internet üzerinden yaptığı oylama sonucunda “Yılın En İyi İnternet Radyosu” seçildi. Radyo İstanbul adına ödülü, İstanbul Ajansı Genel Yayın Yönetmeni Bekir Kaplan, sanatçı Berksan’ın elinden aldı.Bu yıl ikincisi gerçekleştirilen "Sihirli Mikrofon Radyo Ödülleri" sahiplerini buldu. Ödüller, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun katıldığı görkemli bir törenle Şişli Kültür Merkezi'nde sahiplerine teslim edildi.


Yüzbinlerce kişinin internet üzerinden katıldığı oylama sonucunda Radyo İstanbul, "Yılın En İyi İnternet Radyosu" seçildi. Radyo İstanbul adına ödülü, İstanbul Ajansı Genel Yayın Yönetmeni Bekir Kaplan, sanatçı Berksan’ın elinden aldı."Yılın Şiir Edebiyat Programı" kategorisinde birinciliği yakalayan Bedirhan Gökçe'ye, ödülünü Vali Mutlu verdi. Mutlu, "Yılın En İyi Yapımcısı" seçilen Polat Yağcı ve "Yılın En İyi Yerel Radyosu" kategorisinde başarı yakalayan Baba Radyo'ya da ödüllerini takdim etti.Üniversite ve internet radyolarının yer aldığı dev anket için oylamalar 5 Mayıs'ta başlayıp 29 Mayıs'ta sona ermişti.

İŞTE NOBEL ADAYI TÜRK BİLİM İNSANLARI



Platin dergisi, kanser, nanoteknoloji, genetik, kimya gibi alanlarda devrim yapan buluşlara imza atan 100 Türk bilim insanını bir listede bir araya getirdi.Listede DNA alanındaki araştırmaları bütün dünyada yankı yaratan ve “Nobel’e en yakın Türk” olarak gösterilen Prof. Aziz Sancar, ABD’deki doktora çalışmaları sırasında bulduğu “sıvı metal” teknolojisi ile cep telefonunda devrim yapan Dr. Atakan Peker, kalp hastalıkları ve diyabete kalıcı çözüm peşinde koşan Harvard Üniversitesi’nden Prof. Gökhan Hotamışlıgil, ölümcül Alexander hastalığına gen tedavisi geliştiren Doç. Bahri Karaçay, ABD’deki laboratuvarında ekibiyle yaptığı araştırmalarla mobil teknolojilerin geleceğine yön veren Prof. İlhan Akyıldız gibi isimler bulunuyor.

Platin, “Bilime Yön Veren 100 Türk” araştırmasında yer alan isimleri belirlerken birkaç kriteri birden kullandı. Bunların en önemlisi, tüm dünyada bilim insanlarının araştırmalarının yetkinliğini incelemekte kullanılan “H İndeksi” verileriydi. Bilim adamlarının üretkenliğini ve o üretkenliğin niteliğini ölçen H İndeksi, bir araştırmacının kaç yayınının atıf aldığını gösterir. Google Scholar sitesinde Türk bilim insanlarının birçoğunun H İndeksi verisini bulmak mümkün. Yakın bir döneme kadar H İndeks sayısı 20’den fazla olan Türk bilim insanı sayısı çok azdı. Son yıllarda önemli bir gelişme yaşandı.Platin dergisi Microsoft’un Google Scholar’a alternatif olarak geliştirdiği ve bilim insanlarının makalelerinin atıf sayılarını gösteren “Academic Search”den de araştırmasında yararlandı. Araştırmanın detayları Platin’in Haziran sayısında...


The Ritz-Carlton Hotel Company, hızla ilerlemeye devam ediyor


The Ritz-Carlton bayrağı, Tenerife'de, ada tesisinin yeni adını müjdelemek üzere resmen göndere çekildi.2007 yılından bu yana The Ritz-Carlton Hotel Company tarafından yönetilen Abama Golf & Spa Resort'un yeni adı artık resmen The Ritz-Carlton, Abama oldu. The Ritz-Carlton Hotel Company, simge haline gelmiş lüks markanın artan farkındalığı ve kaydettiği muazzam küresel büyüme ile hızla ilerlemeye devam ederken, otelin adını da değiştirme zamanı gelmişti.


The Ritz-Carlton Küresel Operasyonlar Sorumlusu, Bob Kharazmi konu hakkında yaptığı açıklamada şöyle diyor: "Bu tesis, şirket kültürümüzü, müşterilere bağlılığımızı ve üstün hizmet kültürüne verdiğimiz önemi bünyesinde toplamıştır. Tesisimizdeki çalışanlar, konuklarımıza The Ritz-Carlton'ın herkesçe bilinen beklentileri karşılayan özel hizmetini sunmaya devam edecektir. Bu güzel tesisin, artık açıkça büyük bir marka haline gelmiş portföyümüzün bir parçası olarak anılacağını ve çok yakında konuklarımızın bu tesiste, The Ritz-Carlton'ın imzası haline gelmiş mükemmel hizmetlerinden faydalanabileceğini bilmekten gurur duyuyoruz."

Tesis bu yıl içerisinde, misafir odalarını yenileyecek ve Ritz-Carlton Club'ın imza niteliğindeki hizmetlerini geliştirecektir. The Ritz-Carlton Club, 10. katta yer alarak misafirlerine tesis içerisinde gözlerden uzak bir liman olma özelliği sunacaktır. Club'ın Konsiyerj ekibi tarafından sunulan kişiye yönelik hizmetler, unutulmaz anlar geçirmenizi sağlamak adına özel olarak tasarlanmış bir misafir deneyimi sağlamaktadır. Ferah ve geniş ortamıyla Club Lounge ziyaretçilerine, golf sahasının üzerinden panoramik ve simge haline gelmiş Teide Dağı'nı da içeren bir sıradağlar manzarası ve adada yıl boyunca hüküm süren ılıman iklimin tadını çıkarmaları için açık bir teras sunacaktır.

Tüm bunlara ek olarak, markanın eşsiz, eğlenceli ve deneyime dayalı çocuk programı "Ritz Kids" de, bu tesisin sunacağı hizmetler arasında yer alacaktır. Markaya özgü Ritz Kids programı, bu yaz The Ritz-Carlton, Abama'da hizmete girecektir. Toprak, Su, Kültür ve Çevreden oluşan dört şartı temel alan interaktif öğrenme deneyimleri sağlama amacı taşıyan aktivite programı, Jean-Michel Cousteau Ocean Futures Society ile birlikte geliştirilmiştir. Aktiviteler, her gün 4 - 12 yaş arasındaki çocuklar için şu anda tesiste hizmete hazır bulunmaktadır.

The Ritz-Carlton, Abama ekibi, The Ritz-Carlton sosyal ve çevresel sorumluluk programı Community Footprints'in bir parçası olarak, "Succeed Through Service" (Hizmetle Gelen Başarı) girişimi ile yerel halka destek vermeye devam edecektir. Hanımefendi ve beyefendilerden oluşan otel ekibimiz, yerel bir okul ile gerçekleştirilen ortaklıkta, genç öğrencilerle ilgilenmek ve onlara esin kaynağı olmak adına bu beceriye dayalı danışmanlık programına katılmaktadır.

Tatil yeri, Atlantik Okyanusu üzerinden muhteşem bir manzaraya sahip bereketli ve doğal bir çevrede bulunan "Sonsuz İlkbahar"ın adası Tenerife'nin Guia de Isora kıyısında yer almaktadır. The Ritz-Carlton, Abama, sunduğu Michelin yıldızlı akşam yemeği deneyimleri, tesis içinde bulunan golf ve tenis sahaları ve tesisin hemen yanında bulunan Atlantik'te balinaları izleme ve Teide Ulusal Parkı'nda yıldız gözleme aktiviteleri ile çiftler ve aileler için rüya gibi bir tatil köyüdür.


Turkcell Superonline geleceğin teknolojisi için gençlere yatırım yapıyor


İTÜ öğrencilerinin tasarladığı uydu, Amerika’da yarışacak
Turkcell Superonline, İTÜ ARISAT Model Uydu Takımı’nın sponsorluğunu üstlendi. Takım, tüm dünyadan üniversite öğrencilerinin geliştirdiği model uyduların yarıştığı Cansat Competition’a katılıyor. Gerçek uydu sistemlerinin yapım aşamalarının birebir uygulandığı yarışma için yapılan çalışmalar, Türkiye’nin gelecekte kendi uydu sistemlerini geliştirmesine katkıda bulunma potansiyeli taşıyor. Dijital dünyada hayatı kolaylaştıran vazgeçilmez teknoloji ortağı Turkcell Superonline’ın sponsorluğunu üstlendiği İTÜ ARISAT Model Uydu Takımı, Teksas’ta düzenlenecek model uydu yarışması Cansat Competition öncesinde Turkcell Superonline Genel Müdürü Murat Erkan’ı ziyaret ederek, geliştirdikleri model hakkında bilgi verdi.


Amerika Astronomi Topluluğu (AAS) ile Amerika Havacılık ve Uzay Bilimleri Enstitüsü (AIAA) tarafından NASA’nın da aralarında bulunduğu havacılık ve uzay sektörünün önde gelen şirketlerinin katkılarıyla 1998 yılından bu yana düzenlenen Cansat Competition’a bu yıl tüm dünyadan 59, Türkiye’den 8 takım katılıyor.

Kendi enerjisini üretecek uydu tasarladılar
Gerçek uydu sistemlerinin yapım prosedürlerinin birebir uygulamasıyla eğitici özelliği de olan Cansat Competition’da bu yıl katılımcılardan istenen görevler arasına uyduların kendi enerjilerini üretmesi de eklendi. Yarışma kapsamında, 2011 ve 2012 yıllarında birincilikle dönmüş olan İstanbul Teknik Üniversitesi, bu sene Arısat takımı ile de temsil edilecek.

“Teknoloji üreten ülke olma yolunda…”
Hasbi Sevinç, Çağrı Eren Durkaya, Ümit Yelken, Ali Canpolat, Mert Kahyaoğlu, Emre Erbuğa ve Caner Balyemezler’den oluşan takım üyelerini genel müdürlükte ağırlayarak projeye ilişkin bilgi alan Turkcell Superonline Genel Müdürü Murat Erkan, “Yenilikçi telekom operatörü kimliğine sahip Turkcell Superonline’da, geleceğin teknolojik altyapısına katkı sunacak projelere destek olmaya büyük önem veriyoruz. Geçtiğimiz yıl satın aldığımız Deksarnet ile 32 bin 500 kilometrelik fiber altyapımıza uydu desteği sağladık. Böylece kesintisiz hizmeti daha fazla noktaya ulaştırma fırsatı yakaladık. Sponsorluğunu üstlendiğimiz İTÜ bünyesinde kurulan ARISAT takımının, geliştirdiği model uydu ile başarılı sonuçlar elde edeceğine inancımız tam. Bu süreçte elde ettikleri bilgi birikimi ise, teknoloji üreten bir ülke olma yolunda önemli bir katkı olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Model uydu nasıl çalışacak?
Cansat Competition’da bu yıl gençlerin geliştireceği uydu yaklaşık 670 metreden serbest bırakılarak paraşüt ile yavaşlatılacak ve hızı saniyede 12 metreye düşürülecek. 500 metreye geldiğinde iki parçaya ayrılan uyduda ikinci parça, pasif bir yavaşlama sistemi olmaksızın saniyede 10 metrenin altında bir hızda tutulacak. Aynı zamanda kendi enerjisini üretmeye başlarken, iniş sırasında basınç değerini, sıcaklığı ve ürettiği voltaj değerini paket veri olarak yer istasyonuna iletecek. Uydu yere indiğinde içindeki yumurtanın da kırılmamış bir şekilde çıkarılması hedefleniyor.

UHKİB YÜZDE 8 İHRACAT ARTIŞI YAKALADI



Uludağ Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) 2014 yılının Ocak – Mayıs döneminde yüzde 8’lik ihracat artış hızıyla 251 milyon 26 bin dolar ihracat rakamına ulaştı.UHKİB Başkanı Şenol Şankaya, “Yükselen kurla birlikte ihracat yaptığımız ülkelerdeki müşterilerimiz fiyatlarımızı aşağı çekmemizi talep ediyorlar ancak maliyetlerimiz döviz kurundaki ani değişimler kadar hızlı değişmiyor” dedi.

Döviz kurlarındaki hareketliliğe rağmen, Uludağ Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) üyeleri, Mayıs ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20’lik ihracat artışıyla 55.5 Milyon dolarlık ihracata imza attı. 2014 yılı için 550 milyon dolar ihracat hedefi belirleyen UHKİB, Ocak-Mayıs döneminde 251 milyon 26 bin dolara ulaştı.

Yılın ilk 5 ayında sağladıkları başarı çizgisini devam ettirdikleri takdirde 2014 yılı sonunda 550 milyon dolar ihracat rakamına kolaylıkla ulaşabileceklerini belirten Uludağ Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Şankaya, Mayıs ayında sektör ihracatında yakalanan artış trendine en büyük katkının, Birleşik Krallık, İspanya ve Almanya’ya yapılan ihracattaki artış ile geldiğini belirtti.
İstikrarsız Kur İhracatçıya Zarar Veriyor

Hazırgiyim sektörünün cari açığı azaltan sektörlerin başında geldiğini ve 2013 yılında 12 milyar dolar dış ticaret fazlası verdiğini belirten Şankaya, son dönemde istikrarsız bir şekilde artan döviz kurlarının ihracatçıya zarar verdiğini belirtti. “Döviz kurları; 17 milyar dolar ile Türkiye'nin en yüksek net ihracat geliri sağlayan ve sağladığı istihdam ile ülkenin bir nevi sosyal sigortası olan Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektörünün ihracatı ve karlılığı için hayati önem taşıyor.” dedi. Kurlardaki ani artışın mevcut dengeleri bozup birçok firmanın fiyatlandırma konusunda sıkıntıya girmesine neden olduğunu ve bu nedenle; iş çevrelerinin daha istikrarlı ve enflasyon oranında artış gösteren dolar ve euro kuru beklentisi içinde olduklarını belirtti. Şankaya “Bunun yanında döviz kurlarına istikrar getirmek için uygulanan yüzde 9,5’lik politika faiz oranını da yüksek buluyor ve yüksek faizin ülkedeki yatırımın önünde de bir engel teşkil ettiğini düşünüyoruz.” dedi.

Türkiye en çok faiz ödeyen 2. ülke
Şankaya, ihracatçılar için faiz konusundaki görüşlerini de şu sözleriyle ifade etti: “Ülkemiz; son faiz indirimi ile gelişmekte olan ülkeler arasında Brezilya’dan sonra en fazla faizi ödeyen ikinci ülke konumunda. Faiz oranlarının düşmesi cari açığı tetikliyor gibi görünse de, kredi faizlerine yansıyacak bir faiz indirimi yanında; üreticinin, ihracatçının düşük faizli kredi ile desteklenmesinin uzun vadede ülkemizin ekonomisine katkı sağlayacağı kanaatindeyiz.”

Şankaya ayrıca, yüksek kur ile ilgili müşterilerin taleplerini de şu sözleriyle aktardı: “Yükselen kurla birlikte ihracat yaptığımız ülkelerdeki müşterilerimiz fiyatlarımızı aşağı çekmemizi talep ediyorlar ancak maliyetlerimiz döviz kurundaki ani değişimler kadar hızlı değişmiyor. Döviz kuru ile maliyetlerimiz arasındaki geçişkenlik zayıf. İhracat yaptığımız ülkelerdeki müşterilerimiz Türkiye’deki kurları en az bizler kadar yakından takip ediyorlar. Döviz kurlarındaki ani yükselişler nedeni ile fiyatların aşağı yönlü revize edilmesi talep ediliyor, bu yüzden yüksek kurdan yazılan siparişlerin bilançolara zarar olarak yansıma riski yükseliyor. Türk Lirası’nın istikrarsız bir biçimde değer kazanması ile birlikte sektör; uzun yıllar sonra yakaladığı ihracat performansını ve karlılığı hızla kaybetme riski ile karşı karşıya kalabilir.”

Alanya turizmine ‘Yeni üniversite’ dopingi


ALTİD Başkanı Burhan Sili, “Turizmin, geleceğe ışık tutacak bilimsel çalışmalara ihtiyacı var. İngilizce eğitim verecek olan AHEP Üniversitesi Alanya’da büyük bir açığı kapatacak” dedi.Alanya’da Turizm Fakültesi altında açılan ‘Turizm İşletmeciliği’ ve ‘Gastronomi ve Mutfak Sanatları’, Sanat ve Tasarım Fakültesi altında açılan ‘Mimarlık’ bölümleriyle 2014-2015 eğitim-öğretim döneminde ilk öğrencilerini kabul edecek olan Alanya Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi AHEP, Alanya turizmine çok önemli katkılar sağlayacak.

AHEP yönetiminden Rektör Erol Sayın, Turizm İşletmeciliği Bölüm Başkanı Jansanem Jular ve Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi Zelal Polat, Alanya Turistik İşletmeciler Derneği’ni (ALTİD) ziyaret ederek üniversite hakkında bilgiler verdi.

‘HEDEF: 5 BİN ÖĞRENCİ’
5 profesör, 1 doçent, 8 yardımcı doçent başta olmak üzere 20’ye yakın akademik personelle eğitim-öğretim dönemine giriş yapacaklarını söyleyen AHEP Rektörü Profesör Doktor Erol Sayın, “İlk eğitim-öğretim dönemimize (2014-2015) 45’i yabancı, 180 öğrenci ile başlayacağız.  Hedefimiz, 5 yıl içerisinde 3 bin lisans, 2 bin yüksek lisans öğrenci sayısına ulaşmak. Butik bir üniversite olduğumuz için ve aynı zamanda yüksek kalitede eğitim-öğretim vermeyi hedeflediğimiz için 5 bin öğrenci sayısını aşmayacağız” dedi.

‘MİMARLIK FAKÜLTESİ DE AÇILACAK’
Açılacak fakülte ve bölümler hakkında da bilgiler veren Rektör Sayın, “Turizm Fakültesi’nde 2015 yılında ‘Sivil Havacılık Yönetimi’, Sanat ve Tasarım Fakültesi’nde 2015 yılında ‘Grafik Tasarım ve Animasyon’, 2017 yılında ‘Müzik’ ve ‘Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetimi’ bölümlerinin açılması planlanıyor. Öte yandan 2016 yılında açılması planlanan Mimarlık Fakültesi’nde ‘İç mimarlık ve Çevre Tasarımı’ ve ‘Endüstri Ürünleri Tasarımı’ bölümlerinin oluşturulması hedefleniyor.

‘İNGİLİZCE EĞİTİM VAR’
Rektör Sayın, şu bilgileri verdi: “AHEP Üniversitesi, yüzde 100 İngilizce olan eğitim diliyle, turizm sektörü için nitelikli, yeniliklere açık, teknolojinin sunduğu olanakları izleyip uygulama yapabilecek, en az bir yabancı dili çok iyi bilen nitelikli mezunlar yetiştirmeyi amaçlıyor.

‘ÖĞRENCİLER TURİZM SEKTÖRÜNDE DENEYİM KAZANACAK’
AHEP’te diğer ‘Turizm İşletmeciliği’ programlarından farklı olarak bir eğitim yılında üç dönem olacaktır. Öğrencilerimiz birinci sınıftan itibaren her yıl yaz aylarında staj ve uygulama dersleri alarak sektörde deneyim kazanacak ve bu deneyimle mezun olacaklardır. Akademik takvimimizin turizm sezonuna göre ayarlanması sonucu en yoğun dönemlerde öğrencilerimiz Alanya’da bulunan işletmelerde hem uygulamalı eğitim görecek, hem de nitelikli eleman açığını doldurmuş olacaktır. Lisans müfredatımız yine benzerlerinden farklı olarak planlama ve maliyet denetimi üzerine yoğunlaşmıştır.

‘ÖN KAYITLAR BAŞLADI’
Turizm Fakültesi’nin ‘Gastronomi ve Mutfak Sanatları’ bölümü, Electrolux, Altın Kepçe Aşçılar Derneği gibi kuruluşlarla birlikte sektöre gerek akademik, gerekse proje ve danışmanlık hizmeti ve mesleki geliştirme eğitimleri ile katma değer sağlayacaktır.  Şu an ön kayıtları başlamış olan bölümün özel yetenek sınavları 1-3 Temmuz günlerinde yapılacaktır.

‘SEKTÖR TEMSİLCİLERİ DERS VERECEK’
Tam zamanlı eğitim kadromuzdaki uluslararası deneyime sahip öğretim üyelerimizin yanı sıra, sektör temsilcileri hem ders verecek, hem de konuk konuşmacı sıfatıyla bilgi ve deneyimlerini öğrencilerimize aktaracaklar. ALTİD gibi kurum ve kuruluşlarla yapacağımız organik işbirlikleriyle mezun olacak öğrencilerimiz deneyimli eleman olarak yetişmiş ve üniversite–sektör köprüsü kurulmuş olacaktır.”

‘BÜYÜK AÇIK KAPANACAK’
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Üyesi ve ALTİD Başkanı Burhan Sili ise Alanya ve ülke turizminin geleceğe ışık tutacak bilimsel çalışmalara ihtiyacı olduğunu belirterek, “İngilizce eğitim verecek olan AHEP Üniversitesi Alanya’da büyük bir açığı kapatacak. Turizm sektöründe ilk öncelik sırasında yer alan kalifiye personel açığının üniversiteler aracılığıyla kapatılması hem bölge hem de ülke turizm kalitesini üst seviyelere taşıyacaktır” şeklinde konuştu.