8 Haziran 2015 Pazartesi

AREL KOLEJİ ÇEYREK ASRI GERİDE BIRAKTI

Türkiye’nin köklü eğitim kurumlarından biri olan AREL Koleji kuruluşunun 25.yılını  Polat Renaissance Otel’de düzenlenen görkemli bir geceyle kutladı.Çeyrek asrı geride bırakan AREL Koleji’nin gerçekleştirdiği geceye eğitim, sanat, iş ve medya dünyasından önemli konuklar katıldı.


Ünlü sanatçı Gülben ERGEN’in de konser verdiği kutlamada öğrencilerde dans ve müzik performanslarıyla renk kattı. AREL Koleji’nin 25 yıllık başarı hikâyesini anlatan özel bir filmin gösterildiği gecede duygusal anlar yaşandı.  Başarının önemli mimarları olan 10 yılı aşmış öğretmen ve çalışanlara kıdem plaketleri verildi.


AREL Koleji’nin kurucusu Kemal GÖZÜKARA gecede yaptığı konuşmasında “Başarılarla dolu 25 yılı geride bıraktık. Başarı mutluluk demektir ve en büyük mutluluk da, çağdaş bireyler yetiştirerek topluma katkı sağlamaktır. Bizler 25 yıldır öğretmenlerimizin sonsuz emekleriyle aydın, donanımlı, özgür gençler yetiştirmekteyiz ve sizlerle birlikte yetiştirmeye devam edeceğiz.” dedi.“Dünya İnsanı” yetiştirme misyonuyla yola çıkan 25 yılda binlerce mezun veren AREL Eğitim Kurumları Anaokulu, İlkokul, Ortaokul, Anadolu lisesi, Fen Lisesi ve daha sonra üniversitenin de açılmasıyla birlikte bugün on beş bini aşkın öğrenciye dünya standartlarında eğitim vermeye devam ediyor.



Geleceğin Yıldızları İle Unutulmaz Bir Yaz

26 yıldır Türkiye’de kamp kültürünün gelişmesine katkı sağlayan Geleceğin Yıldızları, 5- 17 yaş grubu çocuk ve gençlere, hayat boyu unutulmayacak anıların yaşanacağı bir kamp ortamı sunuyor. Türkiye’nin farklı şehirlerinden ve her yıl 20 ülkeden gençlerin katıldığı kamplarda uzun yıllar devam edecek güçlü arkadaşlık bağları kuruluyor.


Her çocuk yaz tatilinin bir öncekinden daha güzel, daha unutulmaz geçmesini ister. Aileler de çocuklarının bu isteklerini yerine getirebilmek için hem eğlenceli hem de eğitici vakit geçirebilecekleri tatil programları arayışına girer. Bu yaz çocuklarını unutulmaz bir tatil yaşatmak isteyen ailelerin yardımına Geleceğin Yıldızları’nın kamp programları yetişiyor.  Türkiye’de kamp sektörünün öncüsü Geleceğin Yıldızları, 5 - 17 yaş grubuna Uludağ, İstanbul, Alaçatı, Kuşadası, Datça, Londra ve Los Angeles’da spor, sanat, İngilizce ve doğa programlarını içeren 19 farklı kamp seçeneği ile ayrıcalıklı bir okul dışı eğitim olanağı sunuyor. Türkiye’nin birçok kentinden ve dünyanın farklı ülkelerinden çocukları bir araya getiren Geleceğin Yıldızları, çocuklara ve gençlere ömür boyu hatırlayacakları renkli hatıralar ve deneyimler yaşayabileceği bir ortam sağlıyor. 26 yıllık kamp tecrübesiyle bugüne kadar 67 ülkeden farklı kültür ve yaştaki çocukları buluşturan Geleceğin Yıldızları, hem değişik ülke ve şehirlerden hayat boyu sürecek arkadaşlıklara ortam hazırlıyor hem de çocukların içinde olan ilgi alanlarını keşfetmelerini sağlıyor.


Eğlence ve eğitim bir arada
Geleceğin Yıldızları yaz kamplarında,  çocuklar eğlenirken öğreniyor,  öğrenirken farklı tecrübeler yaşama şansına sahip oluyor. Kamp ortamında spordan sanata birçok aktivite gerçekleştiren çocuk ve gençler kendi isteklerine göre İngilizce programlarına da dahil olabiliyor.  Geleceğin Yıldızları’nda çocuklar sosyalleşirken genç, çalışkan ve sorumluluk sahibi liderler / antrenörlerle birlikte çalışıyor.
     

Bilinçli, girişken, sosyal bireyler bu kamplarda yetişiyor
Geleceğin Yıldızları, sadece çocuk ve gençlere yönelik gezi ve geleneksel yaz kampları düzenleyen bir program değil. Felsefesinde beraberliğin, takım çalışmasının ön plana çıktığı programlarıyla alanında fark yaratmayı da başarıyor. Liderlik, uzlaşma, iletişim kurabilme, empati yapma ve saygı gibi değerlerin gelişmesine yardımcı olan Geleceğin Yıldızları, çocukların hem kişisel yaşamlarına hem de okul hayatlarına olumlu etki ediyor. Kamp öncesi çocuğun tercihi doğrultusunda belirlenen programlar, çocuğun içindeki yetenekleri ortaya çıkarmasına ve kendini tanıyan, bilinçli, girişken bir birey olmasına olanak sağlıyor.

METİN PELTEK KEMER ALKOÇLAR OTEL’DEN AYRILDI

Halil ÖNCÜ-KEMER
Alkoçlar otel zincirinin Kemer’deki oteli olan ve bu yıl hizmete açılan 5 yıldızlı Alkoçlar Kemer’de gerek yatırım döneminde, gerekse işletme döneminde görev alan Genel Müdür Metin Peltek görevinden ayrıldı. Peltek yaptığı açıklamada, bundan sonra daha farklı projelerde yer almak istediği için görevinden ayrıldığını söyledi.


Konu ile ilgili olarak Alkoçlar Yönetim Kurulu Üyesi Kayhan Mutlu yaptığı açıklamada“Alkoçlar Kemer Otelimizin gruba katıldığı günden bugüne kadar, gerek yatırım döneminde, gerekse işletme döneminde, özverili çalışmaları ve tecrübesiyle bizlere değer katan, Otelimizin Genel Müdürü Sayın Metin Peltek ile bugün karşılıklı görüşerek vedalaştık. Kendisine değerli hizmetleri ve emekleri için teşekkür eder, bundan sonraki yaşamında başarılar dileriz” denildi.


Kendisine ulaştığımız Metin Peltek ise yaptığı açıklamada, Alkoçlar Kemer’de ekip olarak güzel işlere imza attıklarını belirtirken “ Birlikte Çalıştığımız tüm ekibimiz ile Alkoçlar Kemer’i kısa sürede hizmete açtık. Kısa sürede misafir memnuniyetimizi sağlayarak bu günlere geldik. Halen yorum sistemlerinde en üst sıralarda yer almaktayız. Bundan sonra daha farklı projelerde yer a üzere Alkoçlar grubundan ayrılıyorum. Alkoçlar Kemer Otel’e Güzel başladık güzel bitirdik. Tüm çalışanlarım ve patronlarıma, iş ortaklarımıza bugüne kadar benimle başarılı olmak adına gösterdikleri özveri ve anlayışa yakın ilgi ve dostluklarına çok çok teşekkür ederim. Başarmış olmanın mutluluğu ve gururuyla yeni başarılı işlerde görüşmek üzere sevgi ve saygılarımla” diye konuştu.

“Ucubeler” adlı karma heykel sergisi 12 Haziran – 2 Temmuz 2015 tarihleri arasında Kempinski Hotel Barbaros Bay Bodrum’da

artgalerim yaz sezonunda Kempinski Hotel Barbaros Bay Bodrum’da yapacağı sergilerle
sanatseverlerle buluşuyor.


Sezonun ilk sergisi; Ahmet Özparlak, Buket Aslantepe, Cem Sağbil, Derya Özparlak, HülyaSözer, Hüseyin Suna, K. Deniz Pireci, Mahmut Aydın ve Serdar Kaynak’a ait eserlerin yeraldığı “Ucubeler” adlı karma heykel sergisi.Sanatçılar; farklı malzemeler kullanarak ve yeni teknikler geliştirerek kendi öz varlığını çok çeşitli formlar yoluyla üretimine yansıtır. 

Bu durum, kendini ifade etme ve varolma biçimidir. Sanatçı ile onun ürettiği eser arasında hep bir gizli iletişim vardır. Yaratılan eser; her ne kadar kendi dilini rahatlıkla konuşabilse de yaratıcısının nicel varlığına ihtiyacı vardır ki bu kaygı üretimi her daim teşvik edebilsin.

“Ucubeler” adlı sergideki sanatçıların heykelleri başlı başına kendi varolabilme biçimleri
içerisinde şekillenirken, aynı zamanda izleyiciye de bu sanatçıların düşünsel süreçlerine tanık olma
fırsatı vermektedir.Birbirinden bağımsız bu sanatçıların imgeden, farklı formlara bürünerek vücut bulan eserlerini, 12 Haziran – 2 Temmuz 2015 tarihleri arasında, Kempinski Hotel Barbaros Bay Bodrum’a izlemeye bekliyoruz.



Kempinski Hotel Barbaros Bay Bodrum
Kızılağaç Koyu Gerenkuyu Mevkii, Yalıçiftlik, Bodrum
T: +90 252 3110303
Sergi ziyaret saatleri: 18:00 – 20:00

Garnier Ambre Solaire; “Güneşi Seviyorum’’ projesi ile bu yıl 20 bin çocuğa ulaştı

Garnier Ambre Solaire; güneşin zararlı etkilerine karşı bilinçlendirdi !Garnier Ambre Solaire, geçtiğimiz yıl başlattığı “Güneşi Seviyorum” projesi kapsamındaki “Güneşten korunuyorum; çünkü kendime iyi bakıyorum’’ oyununu Party Kids’te düzenlenen bir davetle sanat ve cemiyet hayatının ünlü isimleriyle buluşturdu. Garnier Ambre Solaire, Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı ve BKM Mutfak işbirliği ile Dr. Gülnihal Şarman danışmanlığında hazırlanan oyuna izleyiciler, büyük ilgi gösterdi. Bu yıl toplam 100 oyun ile 20 bin çocuğa ulaşan oyun, çocukları güneşin zararlarına karşı bilgilendirdi.


Çocukların özellikle kemik gelişimine fayda sağlayan güneş, bilinçsiz ve korunmasız bir şekilde maruz kalındığında cilt sağlığına gölgede bile zarar verebiliyor. Güneş ışınlarından bilinçli bir şekilde yararlanabilmek için ise özellikle bebek ve çocukların güneşin zararlı ışınlarına karşı korunmaları gerekiyor. Bu kapsamda Garnier Ambre Solaire; Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı ve BKM Mutfak işbirliği ile Dr. Gülnihal Şarman danışmanlığında hazırladığı “Güneşten korunuyorum; çünkü kendime iyi bakıyorum’’ oyunu ile çocukları bu yıl da güneşin zararlarına karşı bilgilendiriyor.


Geçtiğimiz yıl başlayan proje ile toplamda 26 bin 500 çocuğa ulaşan Garnier Ambre Solaire, “Güneşi Seviyorum” projesinin lansman partisini Party Kids’te düzenlenen bir davet ile gerçekleştirdi. Davete iş, sanat ve cemiyet hayatından; Pınar Altuğ, Belçim Bilgin, Ayşe Kucuroğlu, Elif Gönlüm ve Işıl Reçber’in de aralarında bulunduğu pek çok konuk katıldı.

Güneşi Seviyorum projesi ile ilgili bilgiler aktaran Garnier Pazarlama Müdürü Sn. Merve Atuk Toker: “Garnier Ambre Solaire olarak, 80 yıllık deneyimimizle güneş ışınlarının zararlarına karşı üstün koruma sağlayan ürünlerimizi tüketicilerimiz ile buluşturuyoruz. Ama en önemlisi ürünlerimizle tüketiciyi buluştururken, onları güneşin zararlı etkilerine karşı bilinçlendirmeyi de hedefliyoruz. Bu doğrultuda yetişkinlere göre daha hassas tene sahip çocukları güneşe karşı bilinçlendirebilmek için, geçtiğimiz yıl BKM Mutfak, Türkiye Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı ve Dr. Gülnihal Şarman ile birlikte bir projeye başlattık. Proje kapsamında BKM Mutfak tarafından Gülnihal Şarman danışmanlığında yazılan “Güneşten korunuyorum; çünkü kendime iyi bakıyorum” oyunumuzla, çocuklara güneşin yararlı etkilerinin yanında bazı zararları da olabileceğini eğlenceli bir oyunla göstermeye çalıştık. Bu bağlamda geçtiğimiz yıl başladığımız projemizle bu sene yaklaşık olarak 20 bin çocuğa, toplamda ise 26 bin 500 çocuğa ulaştık. Çocukların bilinçlenmesini sağlayan, onları güneş altında keyifle vakit geçirirken güneşin zararlı etkilere karşı da korumaya yönelten bir projeye imza atmış olmak bizim için oldukça mutluluk vericiydi” dedi.

Hilton Dalaman Sarıgerme Resort&Spa’dan Çocuklara Özel: CARPI KIDZ PARADISE ÇOCUK KULÜBÜ İLE ÇOCUKLAR İÇİN TATİL CENNETİ

Hilton Dalaman Sarıgerme Resort&Spa, çocukların yaz tatilini cennete çevirecek projeler üretmeye devam ediyor. Tesisin Zooland Hayvanat Bahçesi’nden sonra çocuklara son hediyesi “Carpi Kidz Paradise” oldu. Yepyeni bir marka olan Carpi Kidz Paradise, rüya gibi bir yaz tatili geçirmeleri için tamamen çocuklara özel bir şekilde tasarlandı. 


Carpi Kidz Paradise’ın ilk sürprizi ise Ezo Sunal Çocuk Atölyesi ile işbirliği oldu. Ezo Sunal, Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları boyunca Carpi Kidz Paradise’da çocukların müzik ve dansla kendilerini keşfedecek özel bir program hazırladı. 


Carpi Kidz Paradise, sıradanlığı aşmış bir çocuk kulübü. 500 metrekaresi kapalı, 1.500 metrekaresi açık toplam 2.000 metrekarelik alanda kurulan Carpi Kidz Paradise’da her şey çocuklara özel tasarlandı. Çocuklara özel şık konforlu bir resepsiyonla giriş yapılan Carpi Kidz Paradise’da 0-3 yaş, 4-7 yaş ve 8-10 yaş için her şey düşünüldü. Kulübe özel amfitiyatro, sahne, aktivite odası, fitness bölümü, evcilik evi, mini sahne, bilim köşesi, playstation-bilgisayar oyunları ve lego odası, bebek oyun ve uyku odaları, çocuk aquaparkı ve çocuk büfesi bunlardan sadece birkaçı. Ancak, bunlar Carpi Kidz Paradise için yeterli değil. Çünkü, çocuklar için sürekli heyecan dolu yeniliklerin eğitimle bir araya getirilmeye çalışıldığı Carpi Kidz Paradise’da yakında 3D Sinema Salonu ve bebek karuseli de hayata geçirilecek projeler arasında yer alıyor. 

Tüm detayları deniz yaşamı ve bölgeye özgü caretta caretta deniz kaplumbağaları konseptiyle bütünlük içinde tasarlanan şık ve konforlu Carpi Kidz Paradise’da çocuklar için pek çok etkinlik de düşünüldü. Kuru havuz fıskiye partileri, korsan-kızılderili-uzay-taş devri tropical day gibi temalı günler, Madagaskar Çocuk Dans Şovu, Panayır Etkinliği, karaoke partileri...  








Ve çok daha fazlası… 

7 Haziran 2015 Pazar

Due Forni, Göztepe’de Açıldı

Due Forni, İtalyan Lezzetleriyle Göztepe’de lezzet severlerin hizmetine girdi Suat Yılmaz, İstanbul mekanlarına yeni bir mekan daha kazandırdı. Misina Balık markasının  yaratıcısı, İstanbul gastronomi sahnesinin önemli aktörlerinden Suat Yılmaz'ın yarattığı Due Forni, İtalyan Lezzetleriyle Göztepe’de lezzet severlerin hizmetine girdi.


Müdavimlerinin vazgeçemediği  lezzet düşkünlerinin buluşma noktası haline gelen, meze ve yemekleriyle şöhreti yakalayan Misina Balık’ın Ceo’su Suat Yılmaz, şimdi de Due Forni İtalyan lokantasıyla iddiasını sürdürüyor.İtalyan Restoranı Due Forni, ünlü şef Matteo Bertuletti yönetimindeki benzersiz menüsüyle birbirinden farklı lezzetlerle müdavimi olmaya aday müşterilerini bekliyor .“Mahallenin gerçek İtalyanı” sloganıyla Göztepe’de hizmet vermeye başlayan Due Forni, İtalyan mutfağının kendisine özgü lezzetleriyle Bağdat Caddesine çok yakın bir noktasında birbirinden eşsiz lezzetleri , İstanbulluların beğenisine sunuyor.


Due Forni’de iki büyük taş fırın şıklığıyla dikkat çekiyor. Mekanın ismi anlamına geliyor. İtalyan mutfağının vazgeçilmez lezzeti pizzalar çifte fırında pişiyor. Due Forni, Türkçe’de “çift fırın” anlamını taşıyor.  Due Forni’de lezzet, en kaliteli İtalyan ve Türk şarapları eşliğinde servis ediliyor.


Due Forni’nin iç mekân tasarımı da geleneksel İtalyan restoranlarının havasını yansıtıyor. Ana giriş den  Due Forni’ye girişte sağda ve solda masalar rahat oturmanız için tasarlanmış. Biraz içerilere doğru girdiğinizde adını aldığı çifte fırın  ve sağ tarafında Due Forni Bar bulunuyor.


Yüksek tavan ve tasarımı ise göz dolduruyor. Çocuklu aileler için  oyun alanı  ve  ilgilenecek profesyonel personel bulunmakta. Aracınız için ise Due Forni vale kapıda hazır bekliyor.


Due Forni’de servis personelleri hem menü hakkında, hem de hangi yemeklerle hangi şarabı tüketmeniz gerektiği konusunda çok bilgili. Tereddüt etmeden önerilerini sorabilirsiniz. Due Forni’de kendinize bir pizza ziyafeti çekmeniz için her şey düşünülmüş. Due Forni, yalnızca öğle ve akşam yemeklerinin değil, hafta sonu keyifli  kahvaltıları ve brunchlarının da vazgeçilmez adresi olmaya aday. İtalyan Lezzeti arıyorsanız İtalya’ya gitmenize gerek yok Due Forni tam size göre.










6 Haziran 2015 Cumartesi

Bu yazı Yataş Ev Tekstili ile doyasıya yaşayın

Modanın değişmeyen trendi geometrik desenler, doğanın vazgeçilmezi çiçek detaylarıyla, yaz mevsiminin tüm canlılığını ev tekstili koleksiyonunda birleştiren Yataş, sizleri doğayla buluşturacak bir uyku deneyimine davet ediyor.Ev tekstil ürünlerinde kalitesinden ödün vermeyen Yataş, hayatın yenilendiği bu günlerde, yaz aylarının enerjisini yansıtan yeni İlkbahar & Yaz Koleksiyonunu Yataş severler ile buluşturuyor. Renklerin coşkusunun yatak odalarına taşındığı yeni koleksiyon ile Yataş, ürün ve renk çeşitliliği ile hayal ettiğiniz farklı kombinasyonları keyifle yapmanızı sağlayacak.

%100 pamuk saten, 82 tel dokuma sıklığı kalitesini sunan nevresim takımlarından Calenthe yazın tazeliğini yataklarımıza getirirken, Rosanna nevresim takımı baharın rengarenk çiçekleri ile gerçek bir fotoğraf karesini aratmıyor. Yeni pamuk saten koleksiyonuna eklenen bir diğer nevresim takımı Clouds da mavi tonlarıyla sakinliği yakalayıp, canlı renkleriyle yaz sıcağını hissettirme konusunda iddialı. %100 pamuk, 59 tel dokuma sıklığı kalitesinde üretilen Mabelle nevresim takımı ise renkli biyesi, capcanlı renkleriyle yazın enerjisini arayanlara özel olarak tasarlandı.

59 tel ile dokunan ranforce ve 82 tel ile dokunan pamuk saten çeşitleriyle teninizde hissedeceğiniz yumuşaklığıyla uykunuza keyif katacak uzun ömürlü Yataş nevresim takımları için siz de Yataş mağazalarını ziyaret edin, yeni nevresim takımlarıyla tanışıp, uykunun tadını doyasıya çıkarın.









İŞ ADAMLARI EN ÇOK İNGİLTERE ve 3 HAFTALIK İŞ İNGİLİZCESİ PROGRAMLARINI TERCİH EDİYOR

Setur Yurt Dışı Yurt İçi Turlar Müdürü Yeşim Özaltay, profesyonellerin yurtdışı eğitim seçenekleri ve eğilimlerini değerlendirdi. 1994’ten beri uzman kadrosuyla hizmet veren Setur Yurtdışı Eğitim bölümü profesyoneller için geniş kapsamlı sertifika programlarıve iş yaşamına özel programlar sunuyor. Yurtdışı eğitimlerini değerlendiren Setur Yurt Dışı Yurt İçi Turlar Müdürü Yeşim Özaltay, yurtdışı eğitimlerinde profesyonellerin finans, pazarlama, insan kaynakları gibi meslek veya iş alanlarına uygun olan programları tercih ettiğini belirtti. ÖZALTAY; “Yurtdışında eğitim alacaklar eğitim programına karar vermeden önce kariyer hedeflerini iyi belirlemeliler…”


Yurtdışında eğitim almak isteyen profesyonellere önerilerde bulunan Setur Yurt Dışı Yurt İçi Turlar Müdürü Yeşim Özaltay; “Yurt dışında eğitim alacaklar eğitim programına karar vermeden önce kariyer hedeflerini iyi belirlemeliler ve ne istediklerinden emin olmalılar. Bu doğrultuda kendilerine en uygun programı seçmeleri, başarı basamaklarını hızla tırmanmalarını sağlayacaktır.”dedi. Güvenilirliğine çok dikkat edilmesi gereken hususların başında yer aldığını belirten Setur Yurt Dışı Yurt İçi Turlar Müdürü Yeşim Özaltay; “Setur, akreditasyonları ve eğitim kaliteleri kanıtlanmış, ayrıca birçok ödüle layık olmuş firmaların temsilcisi olarak kaliteli, verimli ve güvenilir bir yurtdışı eğitimi imkânı sunuyor. Aynı zamanda turizm şirketi olmamız nedeniyle katılımcılarımızın vize işlemleri, uçak biletleri ve alan transferlerini güvenli şekilde düzenliyor, eğitimlere katılanlara istekleri doğrultusunda otel organize ediyoruz.” dedi.

Amerika, Avustralya, Almanya, Avusturya, Fransa, İngiltere, İrlanda, İspanya, İsviçre, İtalya, Kanada, Malta ve Yeni Zelanda’da yurt dışı eğitimi sunan Setur ile bu eğitimlerin maliyetleri ortalama 7.500 ile 50.000 TL arasında ülkeden ülkeye, konaklama seçeneğine ve özellikle kalış süresine göre değişiyor.Yurt dışı eğitimlerinde katılımcılar tarafından 24 saat ulaşılabilen Setur’un kredi kartı ile ödemelerde taksit yapabilen tek kurum olması da en çok tercih edilen acenteler arasında yer almasında önemli rol oynuyor. Yurt dışı eğitim sürecinde Setur’un deneyimli ekibi program seçiminden, kayda, vizeye, konaklamaya, uçak ve alan transferi organizasyonuna kadar tüm süreçlerde yardımcı oluyor.  

ÖZALTAY; “Kurumsal şirketler kariyer planlamalarında yönetici ve çalışanlarını iş ingilizcesi programları aracılığıyla destekliyor…”

Yurt dışı eğitimi almak isteyenlerin ülke tercihinin sırasıyla; İngiltere, ABD, Kanada, Fransa ve Almanya olduğunu belirten ÖZALTAY; “İş yaşamına özel programlarımızda çoğunlukla finans, pazarlama, insan kaynakları gibi meslek veya iş alanlarına uygun olan programlar seçilirken, yöneticiler profesyonel İngilizce programlarını tercih edebiliyor.” dedi. Profesyonel İngilizce programlarında en iyi verimi alabilmek için katılımcının İngilizce seviyesini ölçmek gerektiğini söyleyen ÖZALTAY; 2 hafta boyunca haftada 45 saatlik çok yoğun bir program önerilebileceği gibi, 12 haftadan 36 haftaya kadar süren uzun süreli programların da oluşturulabileceğini dile getirdi. Son dönemde ise iş adamları en çok İngiltere ve 3 haftalık iş ingilizcesi programlarını tercih ediyor.


Setur, İş Yaşamına Özel Programları ile Yurtdışında Kaliteli ve Güvenilir Eğitim İmkânları Sunuyor
Setur, iş hayatında profesyonel olmak için eğitim, teori ve deneyim gibi her türlü gelişim yolunu, giriş seviyesinden ileri seviyeye kadar birçok değişik eğitim programıyla misafirlerine sunuyor. Profesyoneller tarafından tercih edilen yöneticilere yönelik Setur özel sertifika programlarında; seçenekli olarak birebir derslerle finans, pazarlama, insan kaynakları gibi meslek veya iş alanlarına uygun olan programlar veriliyor. ABD, İngiltere ve Kanada’da verilen sertifika ve diploma programları; işletme, finans, pazarlama, öğretmenlik, hukuk, turizm gibi 3 ile 24 haftalık kısa veya uzun dönemi kapsıyor. Bu programlar 9 ay ile 1,5 sene arasında sürüyor. Amerika’da bulunan programlar, üniversitedekiler ile aynı programlara sahip olma özelliğini taşıyor. Tamamen iş hayatına yönelik olan bu programlargenel olarak pratik üzerine kurulmuş, katılımcıların iş performanslarını arttırmak üzere; toplantı, pazarlık, sunum yapma, sayısal verilerle çalışma, telefonda konuşma, mektup ve rapor yazma gibi önemli becerileri geliştirmeye yarıyor. 

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Çelebi Sultan Mehmet Camiini ziyaret etti

"Biz, Türkiye'de kiliseleri onarırken, Balkanlar'daki insanlık mirası olan eserlerin restore edilmemiş olması üzücüdür"Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Batı Trakya ziyaretinin son gününde Dimetoka’ya hareket ederek tarihi Çelebi Sultan Mehmet Camiini ziyaret etti.Seyyid Ali Sultan Dergahını ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı Görmez’in ikinci ziyaret noktası 1420'de ibadete açılan, 1952'de çatısından su alıyor gerekçesiyle ibadete kapatılan ve halen restorasyonu devam eden Çelebi Sultan Mehmet Camii oldu.Tarihi Çelebi Sultan Mehmet Camiinin uzun yıllar süren restorasyon çalışmaları sebep gösterilerek kapalı tutulmasından duyduğu üzüntüyü dile getiren Başkan Görmez, "Balkanlar'daki insanlık mirası olan bu eserlerin, bu tür oyalamalarla restore edilmemiş olmasından sadece üzüntü duyduğumu ifade etmek isterim" dedi.


Çelebi Sultan Mehmet Camii, Osmanlı mirasının en önemli eserlerindendir
Caminin kapılarının kapalı olmasından dolayı da üzüntülerini dile getiren Başkan Görmez, şunları söyledi;"Çelebi Sultan Mehmet Camii, Osmanlı mirasının en önemli eserlerindendir. Bursa'daki Ulu Cami'nin bir benzeridir aynı zamanda. On sene önce de buraya gelerek bu camiyi görmüştüm. On sene önce geldiğimde restorasyon vardı. ‘Bir iki sene içerisinde bitirilecek’ denmişti ama hala bitmemiş olmasından dolayı gerçekten üzüntü duydum. Ayrıca bugün kapılarının açılmamış olmasından da büyük üzüntü duydum ki en azından son durumu görecektik.



Biz, Türkiye'de kiliseleri onarırken, Balkanlar'daki insanlık mirası olan eserlerin restore edilmemiş olması üzücüdür.Biz, bir taraftan Türkiye'de kiliseleri tamir ederken, onarırken, bir taraftan da Balkanlar'daki insanlık mirası olan bu eserlerin bu tür oyalamalarla restore edilmemiş olmasından da sadece üzüntü duyduğumu ifade etmek isterim."Başkan Görmez, daha sonra Dimetoka Müslümanları Derneği'ni ziyaret etti. Dernek Başkanı Süleyman Macur tarafından karşılanan Başkan Görmez, derneğin sorunları dinleyerek halkla sohbet etti.

BEYPAZARI FESTİVALE HAZIRLANIYOR

Osmanlıdan günümüze buram buram tarih kokan, yıllar boyu gümüşü, bakırı, demiri, deriyi, ipeği işleyen ellerin sanatı saklı kültür ve turizm kenti, Ankara’ nın gözbebeği Beypazarı geleneksel festivali için gün sayıyor…Uluslararası boyutta gerçekleştirilen ve bu yıl 22.si yapılacak Beypazarı Festivali için hazırlıklar tüm hızıyla sürerken, katılımcıları yoğun, eğlenceli ve dolu dolu bir program bekliyor.


12-13-14 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek festival bu yıl bir adım öteye geçerek ilklere de imza atmaya hazırlanıyor. Bu kapsamda Ankara’ dan hareket edecek bir deve kervanı 3 günlük yolculuktan sonra festivalin ilk günü tarihi İpekyolu üzerindeki Beypazarı’ na ulaşacak. Festival ayrıca kültür mozaiği oluşturarak birçok yabancı ülkelerden gelecek halk dansları topluluklarına da ev sahipliği yapacak.Türkiye’ nin çeşitli il ve ilçelerinin yöresel yemek ve sanat tanıtımlarının stantlarının da yer alacağı festival kapsamında geleneksel ata sporlarımız da unutulmuyor. Bu yıl ilk kez profesyonel sporcuların da katılımıyla gerçekleştirilecek Türkiye Güreş Federasyonu'nun düzenleyeceği yağlı güreşler, Atlı Okçuluk Federasyonu'nca hazırlanan okçuluk müsabakaları ve cirit müsabakaları şampiyonlarını bekliyor.Çeşitli yöresel ürün stantları, açılışlar, çocuklara yönelik eğlenceli aktiviteler, stand up gösterileri, konserler, halk oyunları ve animasyon ekipleri ile Beypazarı Festivali her yıl olduğu gibi bu yıl da çok renkli görüntülerle misafirlerine kapılarını açmayı bekliyor.


BU FESTİVAL KAÇMAZ
Beypazarı Belediye Başkanı Tuncer Kaplan ise Festival ile ilgili detaylar ve ayrıntılı programı önümüzdeki günlerde paylaşacaklarını ifade ederken "Uluslararası Beypazarı Festivali her yıl binlerce kişiyi ağırladığımız ve şölen havasında geçen, ilçemizin güzelliklerini, değerlerini vitrine çıkardığımız en önemli günlerimizden. Bu yıl 12-13-14 Haziran Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri üç gün süresince gerçekleştireceğimiz dolu dolu bir festival için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz dedi.
Kaplan; İlçemiz adeta bir açık hava müzesi ve yaşayan bir tarih. Bu güzellikleri gelip görmek isteyen vatandaşlarımızı, özellikle festivalimizin gerçekleştirileceği bu tarihlerde ilçemize bekliyoruz." Diye konuştu. Küçük akbabaların göç yolunun son durağı, vaşakların, geyiklerin, vahşi doğanın, en bakir ve en doğal kanyonların, doğal göletlerin, yaylaların, trekking bisiklet parkurlarının, doğal keşfedilmemiş ormanların merkezi Beypazarı'nın görülmeye değer bir yer olduğunu ifade eden Kaplan, Tüm Türkiye'yi, hem festival coşkusunu yaşamak, hem de Beypazarı'nın doğal güzelliklerini görmek için İlçemize davet ediyoruz şeklinde konuştu.