14 Mart 2017 Salı

Prof. Dr. Canan Karatay‘dan çok konuşulacak açıklamalar

Küçükçekmece Belediyesi’nin söyleşine katılan Prof. Dr. Canan Karatay çarpıcı açıklamalar yaptı
Ekmeğin kansere davetiye çıkardığını, buğday ekmeğinin ise insülin değeri açısından normal ekmeğe göre daha zararlı olduğunu belirtti. Meyve suyunun alkol ile eş değer olduğunu belirten Karatay, YGS’ye giren öğrencilere de tavsiyeler vermeyi de ihmal etmedi. 

Küçükçekmece Belediyesi’nin düzenlediği söyleşide sevenleriyle bir araya gelen Prof. Dr. Canan Karatay, sağlıklı beslenmeyle ilgili dikkat çeken açıklamalar yaptı. Atakent Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen söyleşiye, Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz katıldı. Etkinlikte son dönemlerde en çok konuşulan ekmeğin kanser yapması, meyve suyu tüketme, YGS’ye girecek öğrencilerin yemesi gereken besinler gibi konulara da değindi. 

“Ekmek ve Şeker Zehirdir”
Ekmek ve şekeri zehir olarak niteleyen Prof. Dr. Canan Karatay, “Unlarda yüzde 10 katkı maddesi var. Bunların içinde bromür var. Bromür ağır metaldir ve kanser yapar. Birçok hastalığa sebep olarak, özellikle hormonal sistemi alt üst eder.  Ülkemizde ekmek geleneksel ekmek değildir. Son 50 yılda piyasaya sürülen ekmek kimyasal dolu. Tek başına buğday, o kadar çok glüten ihtiva ediyor ki şekeri yükselterek, insülin salgılanmasını artırır. İnsülin yüksekliği de kanser sebebidir” diye konuştu. 

“Margarinlerin İçine Omega 3 Kattık Diye Halkı Kandırmayın”
Bal ile ilgili açıklamaları da tartışma konusu olan Prof. Dr. Karatay, “Balda fruktoz ve glukoz var. Fruktoz karaciğeri yağlandırır ve şeker hastalarının yememesi gerekir. Artık, eski ballar kalmadı. Çin’den bal aroması ithal ediliyor. Bir arı İstanbul’dan İzmit’e kadar uçabilir. Bütün GDO’lu besinleri toplayabilir. Şeker, kalp hastasıysanız, karaciğeriniz yağlıysa yemeyeceksiniz. Palmiye yağı işlem gördüğünde kanserojenleşir. Trans yağlar meydana gelir. Trans yağlar kanserojendir. İşlenmiş, fabrikadan çıkan her şeyin içinde var. Margarin haline gelen her sıvı yağ trans yağ haline dönüşmüştür. Kanserojendir” dedi. 

“Buğday Ekmeği Şekerden Daha Tehlikeli”
Prof. Dr. Canan Karatay, iki dilim buğday ekmeğinin şekerden daha tehlikeli olduğuna dikkat çekerek, “Tüm hastalıkların temelinde sağlıklı beslenme yatıyor. Kalbimizi artık ağzımıza koyacağız. Kişilik bozukluğu, felç, inme, parkinson, bütün beyin hastalıkları, depresyon, bütün kanserler, çocuklarda görülen otizm, kısırlık, hepsinin altında yanlış beslenme var. Bunların altında aşırısı çok tehlikeli olan insülin yatıyor. Bir kişinin bel çevresi genişliyorsa, göbekte yangın var demektir. Kilo alınmasının sebebi, trigliseridlerdir. Aşırı kan şekerinin depolanmasıdır. Ekmek yemiyorum, bir dilim tam buğday yiyorum diyenler büyük bir yanılgı içinde. Tam buğday insülini en fazla yükselten faktör. İki dilim buğday ekmeği şekerden daha tehlikelidir. Ekmek vücutta inflamasyon başlatır. Kanser yapar. Sağlıklı yağlar inflmasyonu önler. Doğal işlem görmemiş soğuk sıkım zeytinyağı ve tereyağı kullanın. Doğal yağ yediğimiz sürece inflamasyon düzelir” diye konuştu.

“Meyve Suyunun alkolden Bir Farkı Yok” 
‘Vatandaş aklını başını alsın, ekmek hakiki bir besin değil, doydum sanıyorsunuz’ sözleriyle dikkatleri çeken Prof. Dr. Karatay, sağlıklı beslenmenin püf noktalarını şöyle açıkladı:“Günde 6-8 öğün insülin direncini artırıyor. Sık sık yemeye programlı değil vücutlarımız. 2 öğün yiyin. Peygamberimiz Hz. Muhammed ve İbn-i Sina’da iki öğün yerdi. Sık sık yiyince hazım yapılamadığı için gaz şikayetleri ortaya çıkıyor. Hakiki tereyağı, zeytinyağı, hakiki köy yumurtası, yağlı kuzu ve dana eti, hakiki ev yoğurdu, hakiki peynir, fındık fıstık, hakiki bakliyatla beslenirseniz, zaten acıkmazsınız. Her gün 30-40 tane zeytin yiyin. Şekerli gazlı içecekleri çocuklara içirmeyin. Meyve suyu, alkol gibidir. Karaciğeri yağlandırır. C vitamini sadece meyve suyunda var diye halkın beyni yıkanmış. Ortamda şeker varken,  C vitamini hücreye girmez. Şeker, C vitaminiyle yarışır. Meyve yiyorum faydalı diye kendinizi kandırmayın. Meyvenin fiyatı arttı diye de üzülmeyin. Çünkü meyve yetişirken kullanılan suni gübre, böcek ve tarım ilaçları, mantar ilaçları eklendiği zaman toprakta hiç mineral kalmıyor, zehir oluyor.”

Sınava Hazırlanan Öğrenciler Nasıl Beslenmeli?
Canan Karatay YGS’ye hazırlanan öğrencilere de şu tavsiyelerde bulundu:
“Gençler, okuldan geliyor, akşam imtihana hazırlanıyor. Dirençli olmaları için beslenmelerine dikkat etmeleri gerekiyor. Bu durumda 4-5 yumurtayla anneler gençlere omlet yapsın. 2-3 saat uyuyup uyandıktan sonra kendilerini zinde hissedecekler. Şekersiz Türk kahvesi içsinler.  Türk kahvesi en sağlıklı kahvedir ancak şekersiz olacak. Fındık, fıstık yiyebilirler.” 

Türk insanı tatil seçiminde de son dakikacı!

Türk insanının büyük çoğunluğu hala tatil programını son dakikaya bırakmakta 
Valstur İç Turizm Müdürü Barış Uzun, Türk insanının tatil alışkanlıklarını ve tatil kavramına yaklaşımını ile ilgili açıklama yaptı. Türk tatilcilerin genel refleksine bakıldığında, özellikle otuz yaş ve üzeri tatilciler güneyde bir tatil köyüne gidip 1 hafta otelden çıkmadan tatili sonlandırmak istediklerini söyleyen Uzun, "Ayrıca yazlıkçı olarak nitelendirdiğimiz ciddi bir kesim de mevcut. Yani ilk akla gelen hala deniz, kum, güneş ama son dönemlerde kruvaziyer turlarında ve özellikle vize uygulanmayan bazı Ortadoğu ülkelerine gezilerde artış gözlenmektedir. Beş yıl öncesine kadar sadece 6 bin olan yerli kruvaziyer müşterisi şuan 30 binleri geçmiş durumda. Bunun yanı sıra özellikle balayı çiftlerinin tatil planlarında Avrupa’yı tercihlerinde ciddi bir artış gözlemlenmektedir" dedi. Erken rezervasyon her ne kadar her yıl ülkemizde artış gösterse de, Türk insanının büyük çoğunluğu hala tatil programını son dakikaya bırakmakta.


Gençler tatilde eğlenmekten yana Gençlerin özellikle 23-35 yaş arası Türk tatilcilerin, tatil anlayışlarına bakıldığında, dinlenmekten ziyade eğer tatil 1 hafta ise o 1 haftayı doya doya en verimli şekilde eğlenceli hale getirebilmek üzerine olduğunu bildiren Barış Uzun, "Bu sebeple, kalacakları otelleri seçerken, merkeze yani eğlence mekanlarına yakın olmasına, ulaşım imkanlarının kolay olmasına özen göstermekteler. Ayrıca genç kesimin ciddi bir sosyal medya kullanımı olması sebebiyle, sosyal medyada trend olan bölgelerdeki otellerin ciddi bir tercih sebebi olduğunu söyleyebilirim. 35 yaş üstü özellikle çocuklu ailelerin ise, daha çok dinlenmek amaçlı tatil tercih etmeleri sebebiyle, şehrin gürültüsünden uzak denizi ve doğası huzur veren bölgelerdeki otelleri tercih ettiğini yaptığımız anketlerden net bir şekilde anlayabiliyoruz.

Turizmde e-ticaret sistemine geçişle birlikte, online olarak rezervasyon yaptıran müşteri kitlesinde büyük bir artış yaşandı ve bu hızla da artmaya devam ediyor. Gelişen teknoloji ile birlikte tüketici, çok kısa bir sürede, aynı ürünü farklı sitelerde görebiliyor. Fiyatlara ve işletmenin sunduğu avantajlara göre özgürce seçim yapabiliyor. Bu sayede rekabetin daha dürüst ve ilkeli yapılmasının önü açılmış, tüketicinin fiyatta ezilmesinin önlemi alınmış oluyor. İnternetten online satışı sadece tüketici açısından bir avantaj olarak değerlendirmemek gerek. Tüketiciler alacağı hizmeti, zamandan müthiş kazanıp online olarak istediği zamanda alabiliyor, aynı zamanda işletmeler açısından ise, online satışları çok yüksek bir işletmenin zamandan, çalışandan ve daha bir çok maliyetten tasarruf ettiğini de söyleyebiliriz" ifadelerini kullandı.

Erken rezervasyonun, acenteler ile otellerin yaptıkları anlaşmalar sayesinde müşterilere rezervasyonlarını erken satın almaları koşuluyla çok özel fiyatlar ve indirim avantajları sunulması olduğunu vurgulayan Uzun, "Son 10 yıldan beri ülkemizde özellikle iç pazarda başarıyla uygulanmakta ve her sene daha da yaygın hale gelmektedir. Erken rezervasyonun mantığı erken satın alıp ucuza mal etmektir. Tüketici açısından en büyük avantajı otellerin sezon fiyatlarının en taban şartlarından satın alınabilme fırsatıdır.  Olağanüstü koşullar (doğal afetler, siyasi krizler, terör gibi firstmajor durumlar) söz konusu olmadığı takdirde erken rezervasyon yaptırmanın herhangi bir dezavantajından bahsedilemez. Bu gibi koşullarda ise erken satın alan misafirlerin sonraki aylarda beklediği fiyat artışları bazı tesislerde gerçekleşmeyebilir. Bunun sebebi ise otel fiyatlarının dinamik fiyatlandırma sistemine bağlı olmasıdır. Yani, otellerin fiyatları doluluklarıyla doğru orantılı olarak artmaktadır. Önden gelen rezervasyonlar ile fiyatlarını sonraki aylarda arttıran bir tesis yaşanan firstmajor durumlar neticesinde iptal olan çok sayıda rezervasyon ile fiyatlarını bir anda düşürebilir. Bu gibi durumlarda erken rezervasyon yaptıran misafirin kendisini zarar etmiş olarak hissetmesine sebep olabilmektedir ancak Valstur olarak bu gibi durumlarda misafirlerimize aradaki farkı iade ederek mağduriyetlerini ortadan kaldırıyoruz" dedi.

Günümüzde Türkiye'de internet kullanan bireylerin oranı yüzde 62leri bulduğunu kaydeden Uzun, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu demek oluyor ki on hanenin sekizi artık internet erişimine sahip. Tabi ki bu oranı yükselten en büyük etken ülkemizde yüzde 97'lere varan cep telefonu kullanımı. İnternet kullanımı bu denli yaygınlaşmışken internet kullanımının büyük çoğunluğunda sosyal medya paylaşımlarının ilk sırada olduğunu yapılan araştırmalardan takip ediyoruz. İnternet kullanan insanların, internetten mal ve hizmet satın alma oranı henüz yüzde 34 seviyesinde. Bu demek oluyor ki klasik acentecilik mantığı yerini tamamen çevrimiçi acenteciliğe bırakmış değil. Türk insanının büyük çoğunluğu hala bir şey satın alırken satın aldığı kişiyi görmek en azından sesini duyma ihtiyacı hissediyor. Tüm bunlara rağmen internetten çevrimiçi alışverişin ciddi boyutlara ulaştığının farkındayız ve reklam kampanyalarımızı sadece büyük şehirlerde değil Anadolu'nun potansiyeli yüksek şehirlerinde de yürütmekteyiz. Bu sayede Anadolu'nun en ücra köşelerinde şube açmadan insanlara ulaşabilmekteyiz".

Ateşböcekleri Belgrad Ormanı’nda buluşuyor!

Uzunetap Gece Koşuları Serisinin ilki 18 Mart’ta start alıyor
İlk kez 21 Aralık 2013’te Longest Night ile başlayan Uzunetap Gece Koşuları artık yılın farklı zamanlarında farklı rotalarda sizi bekliyor!

Her biri İstanbul’un farklı noktalarında gerçekleşecek etkinliklerin en büyük amacı gece koşmanın keyfine varmak ve katılımcılarına festival havasında bir spor deneyimi yaşatmak.Işıl ışıl, eğlenceli ve spor ile taçlandırılmış ilk gece koşusu ise 6K ve 12K kategorileri ile 18 Mart’ta Belgrad Ormanı Neşet Suyu parkurunda Garmin, Under Armour, Argos, Acıbadem Mobil ve Siberalem sponsorluğunda gerçekleşecek.

Ateşböcekleri misali kafa lambalarıyla koşacak/yürüyecek katılımcılar, start öncesi gerçekleşecek olan mini festival ve  organizasyon tarafından hazırlanan küçük sürprizler ile ışıl ışıl ve spor dolu gecenin tadına varacaklar.

Siz de eğlence dolu bu gecede koşarak geceyi gündüze çevirmeye var mısınız?
Detaylı bilgi ve başvuru için www.uzunetap.com adresini ziyaret edebilirsiniz.


12 Mart 2017 Pazar

Geçmişin izi geleceğin yüzü olacak

İstanbul Fulya Sanat Merkezinde “KASTAMONU” rüzgarı esti

Fulya Sanat Merkezinde 11 Mart Cumartesi akşamı gerçekleşen program kapsamda ülkemizin savunmasında kahramanlık gösteren, iş, siyaset, eğitim, spor ve sanat dünyasında başarı elde etmiş Kastamonulu kadınlar ‘Geçmişin İzi Geleceğin Yüzü' programında bir araya geldi.Kastamonu Kadın Derneğini (Kast-Kader) 11 Mart Cumartesi günü Fulya Sanat Merkezinde “Geçmişin İzi Geleceğin Yüzü” programı  ile Kastamonulu başarılı kadınlar ve kahraman kadınların aile mensupları bir araya geldi. Kastamonu kültürüne ve tanıtımına dair birçok etkinliği paylaşan Kastamonulu Kadınlar sadece geçmişte değil günümüzde de iz bırakacak birçok önemli noktada roller alıyor. “Kastamonu kadınlar, Sanatta, Sporda, Eğitim, Siyaset ve iş dünyasında önemli başarı elde etmiş Kastamonulu kadınlar bulunuyor. 

Kast-Kader Başkanı Emine ÇELİK, “Geçmişin İzi Geleceğin Yüzü” projesiyle bugünün yüzü olan ama kesinlikle geleceğe iz bırakacağından şüphemiz bulunmayan kadınlarımızı bu programda bir araya getirdik. Geçmiş ile günümüz arasında kurulacak köprüyle elde edilen gelir ile üniversiteli genç kızların eğitimine destek olmak amacıyla hayata geçirilen sosyal sorumluluk projesi etkinliği ile tüm Kastamonulu bireyler güç birliği yaptı. Ülkemizin savunmasında kahramanlık gösteren, iş, siyaset, eğitim, spor ve sanat dünyasında başarı elde etmiş Kastamonulu kadınlar, üniversiteli kızlara eğitim desteği sağlamak amacıyla “Geçmişin İzi Geleceğin Yüzü” programında bir araya geldi. 

Kastamonu’nun erkeği kadar kadınının da cesurluğu ve kahramanlığı dillere destan oldu. Ancak bugüne kadar onların birçoğu isimsiz kahraman olarak anıldı. Oysa her birinin adları, aileleri ve bilinmesi gereken hayat hikayeleri vardı. Projenin geçmişin izini taşıyan bölümünde onların hayatlarından kesitler paylaşıldı. “SİZ BENİ ÖLDÜ MÜ SANDINIZ” Onları yaşatmak için yola çıkan Kastamonulu Kadınlar  Dugusal birde Sinevizyon gösterisi düzenledi.


Türkiye’nin ilk ve Tek Şapka Müzesi Kastamonu’da bulunuyor. Geçmişten günümüze birçok şapka hem korunuyor hem de sergileniyor. Kastamonu Valiliği Vedat Tek Kültür Merkezi Müdiresi İlknur Aynan ile koreograf Asil Çağın’ın güç birliğinde Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma  entitüsü kıyafetleriyle geçmişin izini taşıyan şapkalar Fulya Sanat Merkezinde şapka defilesi ile izleyicilerin karşısına çıktı.




Atatürk’ün Kastamonu’ya gelişleri, Kılık Kıyafet ve Şapka inkılabının 1925 yılında Kastmonu’da ilan edilmesine ithaf ve  2008 yılında açılışı gerçekleştirilen Türkiye’nin ilk ve tek Şapka Müzesinin defilesi Fulya Sanat Merkezinde 11 Mart Cumartesi akşamı gerçekleşti.



Türkiye’nin ilk ve tek Şapka Müzesinin Defilesi’nde Cumhuriyet döneminden günümüze Şapkalar, Yöresel Şapkalar, Devlet ve Opera Balesi Şapkaları, Dünya Ülkeleri Şapkaları ile birlikte,  Atatürk‘ün kullanmış olduğu birbirinden değerli şapkaları, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, Eski Başbakan Bülent Ecevit’in kullandığı şapkalar mankenler tarafından izleyicilere sunuldu.

Şapkalarıyla özdeşleşmiş ünlü bayanların şapkaları Eski Devlet Bakanlarında Işılay Saygın, Sinema Sanatçısı Filiz Akın, Sinema Sanatçısı Türkan Şoray, Sinema Ve Tiyatro Sanatçısı Selda Alkor, Cem Karaca, Harun Kolçok, ve Mazhar Fuat Özkan’ın kullandığı şapkalar mankenler tarafından geniş bir seyirci kitlesi önünde alkışlanarak izlendi. Türkiye’nin ilk ve tek Şapka Müzesi’nde bulunan  modanın duayenlerinin şapkaları da izleyicilere sunuldu. Yıldırım Mayruk, Erol Albayrak, Cemil İpekçi, Zuhal Yorgancıoğlu, Vural Gökçaylı ve Faruk Saraç’ın tasarımlı şapkaları defilede izleyicilere sunuldu.

PROJEYE KATKI SAĞLAYANLAR PLAKETLE ÖDÜLLENDİRİLDİ












  • Arzu Akça’nın plaketini Bahçelievler CHP İL Başkanı Mehmet Ali Özkan  verdi.
  • Ayşe Tüter’nin plaketini İmren İnş Yön KUR Başkanı Akif Özkan verdi.
  • Beyzanur Ay’ın  plaketini THM Sanatçısı Enis Mangaloğlu verdi.
  • Burcu Kösem’in  plaketini Teksan Jeneratör yön kur bşk  Özdemir Ata  verdi.
  • Gözde Yüksel’in plaketini Cide Federasyon Genel Sekreteri Mehmet Yılmaz verdi.
  • Güler Sarıcı’nın plaketini bağımsız mali müşavirler  üyesi Rıza Teksan verdi
  • Işılay Reis’in plaketini Denden Denizcilik Yön Kur BŞK Vekili Gürkan Köseoğlu verdi.
  •  İlknur Aynan’in  plaketini Tuğgeneral Nehir Aydın verdi
  •  Nejla Sakarya’nın plaketini İst Yufkacılar Odası Başkanı Ayhan Ünal verdi
  •  Doç.Dr.Özge Çelik’in  plaketini Fateks Tekstil adına Serpil Çalışkan verdi 
  •  Safiye Bayat’ın  plaketini işadamı İsmail Erşahin verdi
  • Seçil Özkan’ın  plaketini Seydiler Belediye Başkanı Mehmet Şahin verdi
  •  Selma Cengiz’in  plaketini Reis Gida Yön Kur Üyesi Ömer Yorgun verdi
  • Sevim Erengil’in plaketini İstamonu Gazetesi İmtiyaz sahibi Hüseyin Şahin Karadeniz verdi
  •  Yaprak Soysalan’ın  plaketini Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Ercan Yalçınkaya verdi
  • Yasemin Gür’ün  plaketini Kastamonu Vali Yardımcısı Ünal Kılıçarslan verdi.

                    Plaket sunumundan sonra folklor gösterileriyle geceye devam edildi.








TÜRKİYE'NİN İLK ve TEK Kastamonu Valiliği Vedat Tek Kültür Merkezi'nde sergilenen birbirinden değerli şapkalar defilede sergilendi. 


Uyarı! Bu sitede yer alan tüm içerikler, “5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu” uyarınca tescil ve koruma altındadır. Kısmen dahi olsa; basılı şekilde ya da internet üzerinde, izinsiz çoğaltılıp kopyalanamaz, alıntı yapılıp kullanılamaz. Ancak habere aktif link verilerek kullanılabilir. Aksi taktirde ADA Hukuk Burosu yetkilidir.

11 Mart 2017 Cumartesi

Yabancı ziyaretçiler 1 milyar TL üzerinde alışveriş yaptı

Yabancı ziyaretçiler 2016’da, harcadıklarının yarısını geri istedi
Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçilere KDV iade hizmeti veren Global Blue Türkiye'nin Genel Müdürü Selim Seyhun: "Yabancı ziyaretçiler Türkiye'den 2016 yılında 1 milyar liranın üzerinde alışveriş yaptı. Ancak yabancı ziyaretçiler bu tutarın 550 milyonluk kısmı için iade başvurusunda bulundu. Yabancılar 2016'da yaptıkları alışverişte ödedikleri 55 milyon liralık vergiyi geri aldı" açıklamasında bulundu.


Seyhun, geçen yıl ortalama tax-free satışlarda (averaj harcamalar) yüzde 13,3 artış olduğunu belirterek, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt gibi Körfez ülkelerinden Türkiye'ye gelen turistlerin ziyaret ve harcamalarının devam ettiğini söyledi. Seyhun, "Körfez ülkelerinden gelen turistlere 2016'da yapılan tax-free satışlar yüzde 10 artış gösterdi. Ekonomik konjonktüre ve terör olaylarına rağmen Arap turistler ülkemize gelmekten ve alışveriş yapmaktan vazgeçmedi." dedi.

Türkiye'yi sıklıkla ziyaret eden ve geçen yıllarda alışveriş miktarlarını önemli oranda artıran Rus turistlerin 2016'daki ziyaretlerinde ve harcama miktarlarında azalma görülse de bu yıl önemli artışlar beklediklerini kaydeden Seyhun, "Bu sayede 2017 yılında Rus turistlerin Arap turistlerden sonra en fazla ziyaret gerçekleştirmesi ve alışveriş yapmasını bekliyoruz." ifadesini kullandı. Selim Seyhun, dünyada yapılan katma değer vergisiz alışverişlerin yüzde 40'lık payına sahip Çinlilerin, 2014 ve 2015'te Türkiye'den yaptığı katma değer vergisiz alışverişlerin yüzde 165 arttığını ancak geçen yıl bu miktarın yüzde 44 gerilediğini bildirdi. Bunun, Çinlilerin terör ve olumsuz olaylara karşı aşırı hassas olması ve anında reaksiyon göstermelerinden kaynaklandığını ifade eden Seyhun, şöyle devam etti:"Ancak 2017'de Çinli turistlerin de ülkemizi ziyaretlerini artırması bekleniyor. Avrupa genelinde artan Çinli turist ziyaretleri nedeniyle özellikle Paris, Berlin ve Milano gibi şehirlerde alışveriş merkezlerinde Çince bilen elemanlar çalıştırılmaya başlandı. Benzer bir durumun artan Çinli turist hacmiyle birlikte ülkemizde de görüleceğini söyleyebiliriz." 

TAX-FREE KAPSAMI 
Verilen bilgiye göre, Türkiye’de ikamet etmeyen yolcuların satın alarak Türkiye dışına götürdüğü malların teslimi anında, ürüne göre yüzde 8 ila yüzde 18 arasında Katma Değer Vergisi (KDV) tahsil ediliyor. Gümrükten malın çıkışı anında fatura veya belgenin ibrazında tahsil edilen KDV iade olunuyor.KDV uygulanan ülkelerde tax-free adı altında tatbik edilen bu yöntem ile yurt dışında yaşayanların ülke içinde aldıkları hediyelik eşya ve sair malların vergiden arındırılması amaçlanıyor. Bu şekilde oluşan ve ihraç etkisi yapan bu mal hareketinde KDV'den arındırma işlemi uygulanıyor.
Tax-free üye mağazalarında alışveriş sonrasında fatura ya da çek alınırken, aynı mağazadan yapılan alışverişin toplam miktarının en az 100 TL+KDV olması gerekiyor. Türkiye'den ayrılırken, çıkış kapısındaki gümrük noktasında alınan ürünler ve pasaport gösterilip çek onaylatılıyor. Alışveriş yapılan mağazadaki iade seçimine göre, tax-free ödemesi nakit veya kredi kartı hesabına yatırılıyor.



“Airpreneurs” programı Bursa’da

Airpreneurs programının ikinci ayağı Bursa Uludağ Üniversitesi ile birlikte yürütüldü
Türkiye Girişimcilik Vakfı ve Boeing iş birliğiyle yürütülen Airpreneurs programının ikinci ayağı Bursa Uludağ Üniversitesi ile birlikte yürütüldü.

 Program kapsamında gençlerin havacılık alanında daha girişimci olması hedefleniyor. Havacılık ve uzay sektörünün lideri Boeing, Türkiye Girişimcilik Vakfı ile birlikte üniversite öğrencilerine yeni bir fırsat sunuyor.  Gençleri havacılık alanında daha girişimci kılmak ve bu alanda yeni fikirlerin ortaya çıkmasını sağlamak amacıyla geliştirilen ve lansmanı Ankara Bilkent Üniversitesi’nde gerçekleştirilen “Airpreneurs” programının ikinci ayağı Uludağ Üniversitesi ile birlikte Bursa’da gerçekleştirildi. Program önümüzdeki aylarda Antalya Akdeniz Üniversitesi, Eskişehir Anadolu Üniversitesi, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi ile İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Elazığ Fırat Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi olmak üzere 6 ayrı üniversite ile birlikte gerçekleştirilecek. 

Program, “hackathon” olarak adlandırılan yuvarlak masa workshoplarıyla yeni fikirlere ilham olacak, öğrencilerin fikirlerini yarıştırabilecekleri her branştan öğrenciler için hazırlanmıştır. Program sonunda iki kişi, konferanslar ve havacılık alanındaki yatırımcılarla bir araya gelme imkanı tanıyan aynı zamanda da kapsamlı bir iş ağı olan Startup İstanbul ve Startup Turkey’e katılma hakkı kazanacak.


Huzurun ve Sakinliğin Adresi Göynük

“Cıttaslow Göynük Turizmde Çekim Merkezi Olacak”
Geçtiğimiz günlerde Uluslararası Cittaslow Birliği’ne üyeliği resmileşen Göynük, turizmde uluslararası kriterlerle dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. ‘Sakin Şehir’ unvanını almasıyla ülke gündeminde de çok dikkat çeken ve ziyaretçi trafiği artan Göynük’te turizm işletmeleri de yeni döneme hazırlanıyor. Sakin şehrin turizm işletmecileri ile bir araya gelerek, ‘Cittaslow Göynük’ün yeni dönemdeki hedeflerini paylaşan Göynük Belediye Başkanı ve İpek Yolu Belediyeler Birliği Başkanı Kemal Kazan, “Sakin Şehrimizi dünya markası yapmak için tüm işletmelerimize önemli görevler düşüyor. Cittaslow unvanı Göynük’ün turizmde çekim merkezi olmasına çok büyük katkı sağlayacak. Doğru adımlarla ilerlemeli, ‘Bir Osmanlı Kenti’ ve ‘Akşemseddin Diyarı’ tanımlamalarını taşıyan kentimizi Türkiye’de ve dünyada en iyi şekilde yansıtmalıyız” dedi.

Göynük Esnaflar Odası Başkan Vekili Günay Can’ın da katıldığı toplantıda, Göynük’te turizm alanında faaliyet gösteren işletme sahiplerine ‘Cittaslow-Sakin Şehir’ olmanın kriterlerini anlatan Kazan, Göynük’te yeni bir dönem başladığına dikkat çekti. Kazan, Göynük’ün Uluslararası Cittaslow Birliği’ne dahil olmasının ardından turizmde beklenen hareketliliğin başladığını kaydederek, “Cittaslow unvanıyla birlikte Göynük’teki turizm alanında başlattığımız atılımı ve planlamalarımızı bu yeni kent felsefesinin gerekliliklerine uygun hale getireceğiz. ‘Sakin Şehir’ kabul edilmemizi sağlayan değerlerimizi ve sahip olduğumuz zenginlikleri sürdürebilir kılmalıyız. İşletmelerimizin bir kısmının yenilenmesi ve işletmecilerimizin Cittaslow ruhunu benimsemesi için Belediyemiz, halkımız, çalışanlarımız ve işletmelerimizle ortak hareket ediyoruz. Hedefimiz Göynük’ü tüm değerleriyle bir dünya turizm markası yapmak. Bu yolda bilinçli ve doğru adımlar atabilmek için sağlam bir çalışma yapıyoruz” diye konuştu. 

CİTTASLOW ÜNVANI TURİZME İVME KAZANDIRACAK
Geçtiğimiz aylarda Belediye’nin öncülüğünde turizm sektöründeki insan kaynağı alt yapısını güçlendirmek için eğitimler düzenlediklerini hatırlatan Kazan, turizm işletmecilerinin atacağı doğru adımların Göynük’e sağlayacağı katkının yüksek olacağını vurguladı. Başkan Kazan işletmecilere hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi:“Hassas ve bilinçli yatırımlar ve projelerle Cittaslow unvanını hakkıyla aldık. Bu unvan Göynük’ün geleceği için önemli bir dönüm noktası. Bugün Göynük dünyadaki ‘Sakin Şehir’ler arasında. Göynük’te son yıllarda gerçekleşen değişim ve dönüşümde, Göynük halkının desteğinin payı çok büyük. Turizm Göynük’ün en önemli kazanımlarından biri oldu. Her gün yeni bir işletmecimiz, yeni bir girişimcimiz Göynük’ün turizm potansiyeline katkı sağlıyor. Cittaslow ilan edilmemizle birlikte, Türkiye’de bir Göynük rüzgarı esti. Ziyaretçi sayımızda, kentimize düzenlenen turların sayısında da artış gözlüyoruz. Bu daha da büyüyerek devam edecek. Çünkü bu amaçla iyi bir tanıtım stratejisiyle çalışıyoruz.

BAHARIN EN GÜZEL SAKİN ROTASI GÖYNÜK OLACAK
Göynük’ü ziyaret edenlerin doğamıza, kültürel, tarihi, manevi ve geleneksel değerlerimize hayran kalarak, ‘Cittaslow Göynük’ten mutlu ayrılmaları ne kadar doğru bir yolda ilerlediğimizin göstergesi. Baharın gelmesi ile birlikte daha çok ziyaretçi ağırlayacağımıza inanıyorum. Göynük, gölleriyle, yaylalarıyla baharın da en güzel, en özel ve en sakin yaşanacağı destinasyonlardan. Doğa ve tarihle iç içe bir Göynük turu, yerli ve yabancı ziyaretçilerimize yeni bir nefes ve huzur durağı olacak. Göynük’te baharı karşılamaya herkesi davet edeceğiz. Hepimizin bu sürece iyi hazırlanması gerekiyor. 

SAKİN ŞEHİR RUHUNA UYGUN DÜZENLEMELER YAPILACAK
Geçtiğimiz aylarda turizmde bir eğitim atağı başlattık. Sektörde her geçen gün artan ihtiyaca yanıt verebilmek için, işletmecilerimiz ve çalışanlarımızı turizm ve iletişim eğitimlerine dahil ettik. Başarılı olan çok sayıda katılımcı bu eğitimlerden sertifikalarını alarak ayrıldı. Yeni adımımız ‘Sakin Şehir’ silüetinde olumsuz etki yaratan unsurları geleneksel dokumuza ve kimliğimize uygun hale getirmek olacak. Arasta çarşımızda bulunan dükkanlarımız, bizim yüzyıllardır sürdürdüğümüz dokumacılık ve oymacılık gibi el sanatlarımızı yansıtıyor. Nostaljik değerlerimizin yaşatıldığı, sergilendiği bu dükkanlar mimari yapıları ile de adeta bir açık hava tarih müzesi işlevi görüyor. Bu dükkanların cephe iyileştirmelerini geleneksel kimliğe uygun şekilde yeniden düzenleyeceğiz. Dükkan tabelaları ve reklam panolarını Cittaslow’ın öngördüğü standartlara uygun hale getireceğiz. Gürültü kirliliğine neden olabilecek olumsuz etkenleri ortadan kaldırabilmek için tüm kamu kuruluşlarımız ile ortak çalışma yürütüyoruz. Kent Konseyi ile birlikte, planlama, tasarım ve uygulama süreçlerine halkımızın da katılımını teşvik ediyoruz.

Alt yapı, kanalizasyon, içme suyu ve elektrik hatları ile ilgili yaptığımız düzenlemeler ve çalışmalarla Göynük sakinlerinin yaşam kalitesini arttırdık. Şimdi ziyaretçilerimizin ‘Sakin Şehir’den memnun ayrılmalarını sağlamak için planlı şekilde hızlı adımlar atmamız gerekiyor. Bu yüzden işletme sahiplerimize artık daha fazla görev ve sorumluluk düşüyor. Belediyemizin desteği ile işletmelerde yapılacak düzenlemelere bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonrada destek vereceğinize inanıyorum. Böylece belediyemiz, işletmelerimiz ve çalışanlarımızla el ele vererek ‘Sakin Şehri’mizi geleceğe bir dünya markası olarak taşıyacağız.”


10 Mart 2017 Cuma

Türklerin En Çok Ziyaret Ettiği 10 Ülke

Düşlediğiniz tatillerin doğru adresi sloganıyla hizmet veren Gruppal tur şirketi, 2016 yılında Türk halkının en çok tur satın aldığı yurtdışı paketlerini açıkladı. Buna göre Balkanlar 1.sırada gelirken hemen ardından Yunan Adaları ve İtalya geliyor.

Tatili sevmeyen yoktur. Hele bir de yılın hemen her ayında en az birkaç gün resmi tatili olan bir ülkedeyseniz tatil keyfinin nasıl yapılması gerektiğini daha iyi bilirsiniz. Türk halkının gezmeyi, yeni yerler keşfetmeyi ve uzaklara gitmeyi bir alışkanlık haline getirdiğini biliyoruz. Peki ülkemizdeki insanların 2016 yılında yurt dışında en çok nereye gittiklerini biliyor musunuz?



En Çok Komşu Ülkeleri Geziyoruz

Turizm sektöründe online tur satışı alanında birinci olan Gruppal tur şirketi geçen yıl en çok satış yaptığı tur paketlerini açıkladı. Yurt dışında en çok Balkan turları ile gezmeyi tercih eden halkımız, onun hemen ardından en çok Yunan Adaları'nı gezdi. Sonrasında ise dünyada birçok insanın akın ettiği yer İtalya oldu.


Vizesiz Yerler Çok Popüler

Dördüncü sırada Tayland gelirken, son yıllarda Türkler'in daha çok vizesiz seyahat etmek istediğini görüyoruz. Çünkü ilk 10 içerisinde Ukrayna ve Ortadoğu da bulunuyor. Bu da vize alımı kolay olan ya da vizesiz olan yerlerin tercih edildiğini gösteriyor. Aynı zamanda Türkler'in en sevdiği destinasyonlar arasında Paris, Benelüks ve Orta Avrupa turları da bulunuyor.

9 Mart 2017 Perşembe

Skyscanner’la En Uygun Rezervasyon Zamanını Bulmak Çok Kolay

Uçak bileti, otel ve araç kiralama fiyatlarını aynı platformda karşılaştıran uluslararası seyahat arama motoru Skyscanner, milyonlarca uçuşu titizlikle analiz ederek bu sene de “En Uygun Rezervasyon Zamanı ” raporunu hazırladı. Skyscanner,  rapordaki verilerden yola çıkarak internet sitesine eklediği yeni interaktif rezervasyon çizelgesiyle seyahatseverlere ana destinasyonlara bir tıkla bilet almak için en ucuz tarihlere ulaşma fırsatı sunuyor.

Seyahat planlaması yaparken rezervasyon için en ucuz uçak biletinin ne zaman alınacağını bilmek, birçok seyahatseverin en çok merak ettiği konuların başında geliyor. Bilet almayı son dakikaya bırakmadan erken rezervasyon yapmak tasarruf imkanı sağlıyor. Skyscanner’ın uçak bileti almayı son dakikaya bırakan ülkelerle ilgili araştırmasında Türkiye, %42’lik oranla Avrupa’daki son dakikacı ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor.  Uluslararası seyahat arama motoru Skyscanner hazırladığı “En Uygun Rezervasyon Zamanı” raporuyla,  pahalıya uçan son dakikacı seyahatseverlerin hayatını kolaylaştırıyor. Skyscanner’ın 2014 ile 2016 yılları arasında milyonlarca uçuş bilgisini titizlikle analiz ederek hazırladığı rapor, en ucuz bilet fiyatlarına dair çarpıcı bilgiler veriyor. 

Skyscanner Türkiye Pazarlama Müdürü Murat Özkök; “En Uygun Rezervasyon Zamanı raporumuzla her sene olduğu gibi bu yıl da seyahatseverlerin hayatını kolaylaştırmaya devam ediyoruz. Türkiye’deki seyahatseverler genelde son dakikada bilet alarak pahalıya uçuyor. Bu seneki raporumuz için özel olarak geliştirdiğimiz aracımızla seyahatseverlere en ucuz bileti ne zaman alabileceklerini ve ne kadar tasarruf edeceklerini söylüyoruz.” 

En ucuz tarihlere ulaşmak artık çok kolay
Skyscanner’ın internet sitesine eklediği yeni araç sayesinde kullanıcılar en uygun rezervasyon tarihlerine artık rahatlıkla ulaşabiliyor. Uygun tarihleri hafta ve ay bazında görüntüleyebilme imkanı sağlayan yeni interaktif rezervasyon çizelgesi, kullanıcıların İstanbul çıkışlı en popüler 20 destinasyonu aramasını sağlıyor. Seyahatseverler, bu pratik araçla seyahat için en ucuz ve pahalı ayları bulabilecekleri gibi, doğru zamanda rezervasyon yaparlarsa ne kadar tasarruf edebileceklerini de görebiliyor. Üstelik Skyscanner’ın fiyat alarmı özelliği,  otel arama ve araç kiralama seçenekleri ile seyahatseverler seyahat planlamasını hiç olmadığı kadar kolay yapabiliyor.

En pahalı aylar Temmuz, Ağustos ve Eylül
Skyscanner’ın “En Uygun Rezervasyon Zamanı ” raporuna göre en popüler 20 destinasyon için en ucuz aylarda seyahat edildiğinde ortalama %25 tasarruf sağlanabiliyor.  Rapora göre yurt dışı destinasyonlarda en uygun aylar genelde Aralık, Ocak ve Şubat olurken yurt içinde seyahat etmek isteyenler için Kasım ve Aralık ayları için bilet almak tasarruf sağlıyor.   Yaz sezonunda Temmuz,  Ağustos ve Eylül aylarında ise uçak fiyatları daha pahalı olabiliyor. 

Skyscanner’ın raporuna göre, İstanbul çıkışlı en popüler 20 destinasyon şöyle;
Adana, Amsterdam, Ankara, Atina, Antalya, Barselona, Berlin, Bodrum, Bangkok, Dalaman
Dusseldorf, Ercan, Frankfurt, Kiev, İzmir, Londra, New York, Paris, Roma, Trabzon. Bu 20 popüler destinasyona en uygun rezervasyon tarihi ve daha fazlasına www.skyscanner.com.tr/bttb/en-uygun-rezervasyon-zamani  adresinden ulaşılabiliyor.
Rezervasyon İçin En Uygun Zaman
Destinasyon
En Ucuz Ay
Tasarruf*
En Pahalı Ay
Zarar*
Amsterdam
Şubat
23%
Ağustos
45%
Barselona
Ocak
25%
Ağustos
21%
Londra
Şubat
26%
Ağustos
40%
Paris
Kasım
20%
Ağustos
28%
Roma
Ocak
18%
Ağustos
23%
Berlin
Ocak
26%
Ağustos
27%
Atina
Ocak
22%
Eylül
21%
Kiev
Şubat
15%
Eylül
24%
Antalya
Kasım
42%
Eylül
29%
Bodrum
Kasım
43%
Temmuz
20%
Dalaman
Aralık
33%
Eylül
13%
İzmir
Kasım
29%
Temmuz
32%

*Ortalama bilet fiyatına göre oran verilmiştir.