15 Mayıs 2025 Perşembe

Toprak Razgatlıoğlu Çekya’da Şampiyonluk Mücadelesi Verecek

Red Bull Sporcusu Toprak Razgatlıoğlu Çekya’da Liderliği Ele Geçirmek İçin Piste Çıkıyor
Motor sporlarında dünyanın en prestijli yarışlarından Dünya Superbike Şampiyonası (WSBK) heyecanı tüm hızıyla devam ediyor. Red Bull sporcuları Toprak Razgatlıoğlu ve Bahattin Sofuoğlu Çekya’da podyum mücadelesi verecek. Kıran kırana geçen yarışlar Red Bull TV’de canlı olarak yayınlanacak. 



Motor sporlarında dünyanın en prestijli yarışlarından Dünya Superbike Şampiyonası (WSBK) heyecanı Çekya’da, Autodrom Most Pisti’nde devam ediyor.  Üst üste ikinci şampiyonluğu için kıyasıya mücadele eden Red Bull sporcusu Toprak Razgatlıoğlu, liderliği ele geçirmek, bu yıl ilk kez WSBK’da yarışan Bahattin Sofuoğlu ise puan ve puanlar kazanmak için piste çıkıyor. 



Genel puan tablosunda Razgatlıoğlu, İtalyan rakibi Nicolo Bulega’nın 34 puan gerisinde 164 puanla ikinci sırada bulunuyor.Toprak Razgatlıoğlu’nun liderliği ele geçirmek için piste çıkacağı Çekya mücadelesi, 17 Mayıs Cumartesi günü TSİ 11.55’te Superpole yarışıyla başlayacak ve 18 Mayıs Pazar günü TSİ 13.20’de ikinci ana yarışla sona erecek. Heyecanla beklenen yarışlar, Red Bull TV ekranlarından canlı yayınlanacak. 

Zorlu PSM’de Bu Ay: Haziran


 


Zorlu PSM’de yaz aylarının coşkusu sahnelere taşınıyor. Sevilen oyunlar, dünyaca ünlü müzisyenler, ilgiyle takip edilen şovlar Haziran ayında   sanatseverlerle buluşacak.

Yaz boyunca gerçekleştirdiği konserlerle, şehri uzun soluklu bir festival alanına dönüştüren Zorlu PSM, PSM Loves Summer by %100 Müzik konser serisinin dördüncü edisyonunu deneysel tarzıyla müzik dünyasında iz bırakan Anohni & The Johnsons ile 10 Haziran’da Turkcell Sahnesi’nde başlatıyor. Mercury ödüllü “I Am a Bird Now” albümünden, son çalışması “My Back Was A Bridge For You To Cross”a uzanan etkileyici kariyeriyle Anohni, elektronik, soul ve avant-garde tınılarıyla izleyicileri büyülemeye geliyor.

Haziran ayında PSM Loves Summer by %100 Müzik kapsamında sahne alacak olan ikinci isim Sidney çıkışlı müzik ikilisi breathe olacak. breathe, duygu yüklü ve hipnotik bir müzik deneyimiyle 18 Haziran akşamı %100 Studio’da sahne almaya hazırlanıyor. “You”, “Elite” ve “What/If” gibi yapımlarda yer alan etkileyici parçalarıyla tanınan grup, duygu yüklü ve hipnotik bir müzik deneyimi vadediyor.

Tiyatroseverlerin yoğun ilgiyle takip ettiği PSM Prodüksiyonu oyunlar da Haziran ayında gösterimlerinde hız kesmiyor;  Demet Evgar’ın Afife Jale’yi canlandırdığı, kuşaklar boyunca tiyatroculara ve cesur kadınlara ilham olmuş dokunaklı hayatını kurmaca bir hikayeyle seyirciyle buluşturan “Afife”, Cumhuriyet’in 100. yılına özel olarak hazırlanan, Milli Mücadele’den Cumhuriyet’in kuruluşuna uzanan en büyük tiyatro prodüksiyonlarından “1923” ve PSM Atölyenin üçüncü sezonunda sahnelenen özgün oyunlardan biri olan “Kısık Ateşte Düdüklü Tencere” ise genç yetenekleriyle %100 Studio’da matine-suare temsillerine devam ediyor.

BABYCONCERST İLE YAZ PARTİSİ // 1 HAZİRAN // VESTEL AMFİ // 11.00

Türkiye’de ilk ve tek olan 0+ konseptiyle BabyConcerts, 3 aylıktan 3 yaşına kadar tüm bebek ve çocukları aileleriyle birlikte eşsiz bir müzikal deneyime davet ediyor. Zorlu PSM’de gerçekleşecek canlı klasik müzik, bir balerin ve hikaye anlatıcısı eşliğinde sahnelenen bu özel etkinlikte minikler, G. Bizet, W.A. Mozart, J. Strauss ve P.I. Tchaikovsky gibi dünyaca ünlü bestecilerle tanışacak; müziğe dansla eşlik edecek. Yaz repertuarında yer alan en sevilen eserlerle, çocuklar hem eğlenecek hem de ilk sahne deneyimlerini yaşıyor.


Kapı Açılış: 10.30

Etkinlik: 11.00 


KUBİLAY QB TUNCER // 1 HAZİRAN // TOUCHÉ BY N KOLAY // 18.30

Las Vegas’tan Sydney’e uzanan 25 yıllık büyülü kariyerini kutlayan MERLIN ödüllü sihirbaz Kubilay QB Tunçer, özel gösterisiyle touché by N Kolay’da sahne alıyor. The Independent’ın “alışılmadık bir karizma” diye tanımladığı QB Tunçer, izleyenlere unutulmaz bir sihir deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor.

Kapı Açılış: 18.00

Etkinlik: 18.30

CİMRİ // 1 HAZİRAN // TURKCELL PLATINIUM SAHNESİ // 19.30

Molière’in ünlü eseri Cimri, Tansu Biçer'in yorumu ve Serkan Keskin’in “Harpagon” performansıyla 7 sezondur kapalı gişe sahneleniyor. Pinti, katı yürekli ve acımasız olarak betimlenen Cimri, gerçekten böyle midir? İnsan doğuştan mı böyle olur? Etrafımızda böyle biri var mı? Semaver Kumpanya'nın bu etkileyici prodüksiyonunda tiyatroseverlere hem toplum hem de bireyler hakkında derinlemesine bir bakış Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde sunuluyor.

Kapı Açılış: 19.00

Etkinlik: 19.30

1923 // 1 HAZİRAN // TURKCELL SAHNESİ // 19.30

Mustafa Kemal Atatürk’ü hologram teknolojisi ile sahnede izleyicilerle buluşturan ve günümüzden geçmişe uzanarak kurtuluş mücadelesini sahneye aktaran 1923 müzikali, gösterimlerine Zorlu PSM’de devam ediyor. Zorlu Holding ve Grup şirketlerinin katkılarıyla gerçekleştirilen, sahne önünde ve sahne arkasında olmak üzere 200 kişilik bir ekip çalışmasıyla sahneye taşınan Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu, Piu Entertainment ve Zorlu PSM ortak yapımı 1923 müzikali, Kurtuluş Savaşı Müzesi’nde kaybolan dört arkadaşın kendilerini Bandırma Vapuru’nda bulmalarıyla başlayarak Cumhuriyet’in kuruluş sürecini anlatıyor. 1923 müzikalinin başrollerinde Kerem Alışık, Özge Özder ve Ece Dizdar ile yeni neslin yetenekli oyuncuları Kuzey Köker, Ozan Persentili, Ülkü Hilal Çiftçi ve Zeynep Tuğçe Koşucu yer alıyor.

Kapı Açılış: 18.30

Etkinlik: 19.30


MEHMET CEMİL İLE EDEBİYAT SUARE – GECE YARISI KÜTÜPHANESİ – MATT HAIG // 2 HAZİRAN // TOUCHÉ BY N KOLAY // 19.30 

Edebiyat, sinema, müzik ve görsel sanatlarla harmanlanan interaktif bir meddahlık gösterisi olan Edebiyat Suare touché by N Kolay’da. Katılımcılar Mehmet Cemil’in anlatımıyla seçilen bir romanın dünyasına adım atacak, hikâyeleri görseller ve melodilerle sahnede birlikte keşfedecek. 

Kapı Açılış: 19.00

Etkinlik: 19.30


KEL DİVA // 2-3 HAZİRAN // TURKCELL PLATINIUM SAHNESİ // 20.30

Bir İngiliz burjuva ailesinin, İngiliz koltuklarla döşenmiş oturma odası. Bir İngiliz akşamı. Yıkımın ortasında, Bay ve Bayan Smith, ellerinde kalan son İngilizlik kırıntılarıyla Bay ve Bayan Martin’i evlerinde ağırlayacaklar. Peki evde en ufak bir yangın başlangıcı bile yokken İtfaiye Şefi’nin Hizmetçi Mary’nin taburesi üzerinde ne işi var? Onlar Londra dolaylarındaysa bizi delirten, who? Bu kadar yabancılaştıran, what? Diva aslında kelse bizim gerçeğimiz saat kaçta gelecek? Bu karışıklığı sürdürmek kimin işine geliyor? Bilmeye çalışmayalım. Her şeyi olduğu gibi bırakalım. (mı?) Eugène Ionesco’nun eşsiz kaleminden çıkan soyutlama ve absürdizmin kusursuz bir şekilde harmanlandığı “Kel Diva”, Zorlu PSM’de seyircisiyle buluşmaya devam ediyor.

Kapı Açılış: 20.00

Etkinlik: 20.30 

AFİFE // 2-3 HAZİRAN // TURKCELL SAHNESİ // 20.30

Kia'nın sunduğu Afife, Afife Tiyatro ve Zorlu PSM ortaklığıyla sezon boyunca Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde seyircisiyle buluşmaya devam ediyor. “Bu dünyada kadın olmanın gereği var olmak istiyorsan yanman gerek. Yanarken peşinden gelenlerin yolunu aydınlatman, kendini feda etmen gerek.” "Kuşaklar boyunca tüm tiyatroculara ve cesur kadınlara ilham olmuş, bir deniz feneri gibi karanlık zamanlarda yol göstermiş bir ışık, bir simgedir Afife. Sahnede olmayı bütün mevcudiyetiyle arzulayan Afife’nin, kadının sahneye çıkmasına, göz önünde olmasına, yasak koyan düzene başkaldırısının çağdaş bir yorumudur. İşgal altında İstanbul’da cephesini perdesi bellemiş çok kültürlü bir tiyatro kumpanyasının sahne arkası olan “Afife”, sezon boyunca Zorlu PSM’de tiyatroseverlerle buluşuyor.

Kapı Açılış: 19.30

Etkinlik: 20.30

KISIK ATEŞTE DÜDÜKLÜ TENCERE // 3 HAZİRAN // %100 STUDIO // 19.00-21.00

Zorlu PSM yapımı olarak sahnelenen “Kısık Ateşte Düdüklü Tencere”, 3 Haziran’da matine-suare temsiller vererek tiyatroseverleri Zorlu PSM %100 Studio’ya davet ediyor. Mutfaktaki kaos büyüdükçe Bekir’in iç dünyasının giderek daha karmaşıklaştığı, kader aileden gelen bir miras mıdır? Sonsuz bir uyku insanı dinlendirir mi? İnsan hiç tanımadığı bir kişiye benzer mi? sorularına cevap arayan oyun sezon boyunca Zorlu PSM’de sahneleniyor.

Kapı Açılış: 18.30-20.30

Etkinlik: 19.00-21.00


UNFORGETTABLES BY CEMİL ‘’45’LİKLER’’ // 4 HAZİRAN // TOUCHÉ BY N KOLAY // 21.00

Touché by N Kolay’daki konserlerinde birbirinden değişik içerikleriyle çok başarılı konserler veren usta yorumcu Cemil, bu konserde de Türkiye Yüzyılı'nda iz bırakan yerli 45’liklere ve ülkemizde çok sevilen yabancı 45'liklere yer alıyor.

Kapı Açılış: 19.30

Etkinlik: 21.00


PSM LOVES SUMMER BY %100 MÜZİK: ANHONI & THE JOHNONS // 10 HAZİRAN // TURKCELL SAHNESİ // 21.30

PSM Loves Summer by %100 Müzik başlıyor! Deneysel tarzıyla müzik dünyasında iz bırakan Anohni & The Johnsons, 10 Haziran’da Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde sahne alarak yaz aylarının sevilen serisi PSM Loves Summer by %100 Müzik serisini başlatıyor. Mercury ödüllü I Am a Bird Now albümünden, son çalışması My Back Was A Bridge For You To Cross’a uzanan etkileyici kariyeriyle Anohni, elektronik, soul ve avant-garde tınılarıyla izleyicileri büyülemeye geliyor.

Kapı Açılış: 20.30

Etkinlik: 21.00


AYDINLIKEVLER // 11 HAZİRAN // TURKCELL SAHNESİ // 20.30

Zemheri soğuğuna, yokluğa ve Amerika’ya direnmenin hikayesi: Aydınlıkevler
 Dar gelirli ama yürek zengin bir ailenin, sıcak ve mizahi öyküsü 11 Haziran’da Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde seyircisiyle buluşuyor.

Kapı Açılış: 19.30

Etkinlik: 20.30 


PAPAGENOLAR // 14 HAZİRAN // TURKCELL PLATINIUM SAHNESİ // 13.00

Sihirli Flüt Operası'ndan ilham alarak hazırlanan Papagenolar, doğa ve insan sevgisini müzik ve dansla keşfetmek için minik seyircileri Zorlu PSM Platinum Sahnesi'ne davet ediyor. Ramis Sulu’nun müzik direktörlüğünde, Caner Akın’ın rejisörlüğünde, İstanbul Gençlik Orkestrası ve Tan Sağtürk Akademi Genç Bale topluluğu ile sahnelenecek olan bu renkli çocuk operasında, Papageno, Gece Kraliçesi ve Ağaç Adam’ın maceraları çocuklarla buluşuyor. 

Kapı Açılış: 12.30

Etkinlik: 13.00

MEHMET CEMİL İLE EDEBİYAT SUARE – LOLITA- VLADAMİR NABOKOV // 16 HAZİRAN // TOUCHÉ BY N KOLAY // 19.30

Edebiyat, sinema, müzik ve görsel sanatlarla harmanlanan interaktif bir meddahlık gösterisi olan Edebiyat Suare touché by N Kolay’da. Katılımcılar Mehmet Cemil’in anlatımıyla seçilen bir romanın dünyasına adım atacak, hikâyeleri görseller ve melodilerle sahnede birlikte keşfedecek. 

Kapı Açılış: 19.30

Etkinlik: 19.00

 
İBRAHİM SELİM İLE BU GECE // 16-23 HAZİRAN // %100 STUDIO // 21.00

Her hafta Türkiye ve gündeme dair konuları ve farklı ilgi alanlarından ağırladığı sürpriz konuk sanatçıları ile seyirci karşısına çıkan İbrahim Selim’in sevilen şovu “İbrahim Selim ile Bu Gece” izleyicilerini Zorlu PSM %100 Studio’da misafirlerini bekliyor. 

Kapı Açılış: 20.30

Etkinlik: 21.00

DRAKULA // 17 HAZİRAN // TURKCELL SAHNESİ // 21.30

Okan Bayülgen Drakula’yı yeniden yazarken hikayeyi romanın yetmiş yedi yıl sonrasına bugünden yarım asır öncesine taşıyor. BKM ve Dada ortak yapımıyla Bram Stoker’ın ölümsüz eseri Drakula romanındaki karakterlerden hareketle Okan Bayülgen’in yeniden kaleme aldığı ve yönettiği oyunda, tarihin en ünlü fantastik karakterlerinden biri olan Drakula’ya Okan Bayülgen, vampir avcısı Van Helsing rolüne ise Hayko Cepkin hayat verecek. Drakula 17 Haziran akşamı Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde tiyatroseverlerle buluşuyor.

Kapı Açılış: 19.30

Etkinlik: 20.30

PSM LOVES SUMMER BY %100 MÜZİK: BREATHE. // 18 HAZİRAN // %100 STUDIO // 21.30

Sidney çıkışlı müzik ikilisi breathe., duygu yüklü ve hipnotik bir müzik deneyimiyle 18 Haziran akşamı PSM Loves Summer by %100 Müzik kapsamında %100 Studio’da sahne alıyor. “You”, “Elite” ve “What/If” gibi yapımlarda yer alan etkileyici parçalarıyla tanınan grup, duygu yüklü ve hipnotik bir müzik deneyimi vadediyor.

Kapı Açılış: 20.30

Etkinlik: 21.30

MEHMET CEMİL İLE EDEBİYAT SUARE – YÜZYILLIK YALNIZLIK – GABRIEL GARCIA MARQUEZ // 23 HAZİRAN // TOUCHÉ BY N KOLAY // 19.30

Edebiyat, sinema, müzik ve görsel sanatlarla harmanlanan interaktif bir meddahlık gösterisi olan Edebiyat Suare touché by N Kolay’da. Katılımcılar Mehmet Cemil’in anlatımıyla seçilen bir romanın dünyasına adım atacak, hikâyeleri görseller ve melodilerle sahnede birlikte keşfedecek. 

Kapı Açılış: 20.00

Etkinlik: 20.30 

13 Mayıs 2025 Salı

Uluslararası Urla Gastronomi Film Festivali’nin Programı Açıklandı

Gastronomi ve sinemanın buluşma noktası Uluslararası Urla Gastronomi Film Festivali 23-25 Mayıs tarihleri arasında Urla’da gerçekleştirilecek. Festival; söyleşi, atölye, ustalık sınıfı, tadım etkinlikleri ve film gösterimlerine ev sahipliği yapacak.“Sofradan Beyaz Perdeye: Yemek ve Sinemanın Buluşma Noktası” temasıyla bu sene ilk kez gerçekleştirilecek olan Uluslararası Urla Gastronomi Film Festivali dopdolu programıyla katılımcıların karşısına çıkacak. 



Festival süresince, gastronomi ve sinema odaklı atölye çalışmaları ile film gösterimleri, katılımcılarla buluşacak. Söyleşiler ve lezzet deneyimlerine yer verilen etkinlikler ile festivalin canlı ve etkileşimli atmosferi tüm ziyaretçilere yansıtılacak.

uluslararasi-urla-gastronomi-film-festivali-23-25-mayis-tarihlerinde-001.jpeg

Dopdolu Programıyla “Uluslararası Urla Gastronomi Film Festivali”
23–25 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek festival, katılımcılarına zengin ve çok yönlü bir deneyim sunmayı hedefliyor. Festivalin ilk günü caz müzik dinletisiyle başlayarak bağımsız gastronomi filmlerinin gösterimleri, şef hikayeleri, belgesel prömiyerleri ve sinema odaklı söyleşilerle devam edecek. Festivalin ikinci ve üçüncü günü yemek-sinema ilişkisini irdeleyen sunumlar, yönetmen ve şef söyleşileri ile sürecek. Gün boyunca müzikli performanslar ve film gösterimleriyle etkinlikler devam edecek. Festival, hem akademik hem de sanatsal içeriklerin yer aldığı yoğun bir programla son bulacak. Festival süresince farklı temalara sahip bağımsız gastronomi filmleri gösterilmeye devam ederken, Ebru Ceylan ve Nihat Özdal’ın “Arkası” adlı fotoğraf sergisi de ziyaretçilere açık olacak. 

uluslararasi-urla-gastronomi-film-festivali-23-25-mayis-tarihlerinde-002.jpeg

Festival Biletlerinin Satışı Devam Ediyor
Urla’da 23-25 Mayıs tarihleri arasında, alanında uzman ulusal ve uluslararası konukları katılımcılarla buluşturacak olan festivalin biletlerinin satışı BuBilet’te devam ediyor.Türk gastronomi sinemasının gelişimine katkı sağlamak ve bu alandaki yaratıcı projeleri teşvik etmek amacıyla hayata geçirilen festivalin etkinlikleri ana mekan UrlaDam ve Köstem Zeytinyağı Müzesi’nde gerçekleştirilecek.Gastronomi dünyasının usta şeflerinden, yenilikçi sanatçılara; sinema dünyasının temsilcilerinden yemek kültürü üzerine çalışan tarihçilere kadar birçok farklı alandan konuşmacı, izleyicilerle buluşacak. Festivalle ilgili güncel gelişmeleri kaçırmamak için festivalin resmi Instagram hesabını takip edebilirsiniz.uluslararasi-urla-gastronomi-film-festivali-23-25-mayis-tarihlerinde.jpeg

Festival Programı:
23 Mayıs Cuma
15:00 – Açık Perde Seçkisi: Enginar Zamanı Apicius’un Sofrası, Toprağına Renk Katanlar, Sinema ve Mutfak Kültürü
15:00 – Film Gösterimi: Feyza'nın Mutfağı
16:00 – Caz Müzik Dinletisi Cazbend Quartet 
16:00 – Gastro Sınıf: Yarımada Mutfağına Modern Bakış : Şef Serkan Anavatan
16:00 – Film Gösterimi: Digesting Sustainability (Dünya Prömiyeri)
17:00 – Film Gösterimi: Feyza'nın Mutfağı
17:00 – Gastro Sınıf: Şef Hikayeleri: Şef Osman Sezener
17:00 – Söyleşi: Esnaf Lokantaları Hikayeleri: Ezel Akay, İsmet Gecikmiş, Handan Kaygusuzer
17:00 – Film Gösterimi: Digesting Sustainability
18:00 – Söyleşi: Film Tasarımı, Yönetimi, Yemek Filmleri, Feyza’nın Mutfağı: Jale İncekol, Prof. İlkay Kanık
18:00-Açık Perde Seçkis: Enginar Zamanı, Apicius’un Sofrası, Toprağına Renk Katanlar, Sinema ve Mutfak Kültürü
18:00 – Sine Sınıf: Oyuncunun Felsefesi : Nazan Kesal
18:00 – Film Ekibi Söyleşisi: Digesting Sustainability: Şef Blanca Del Noval, Maria Paulina Duque, İsmail Ertürk, Nihat Özdal
19:00 – Film Gösterimi: La Cocina
24 Mayıs Cumartesi
12:00 – Açık Perde Seçkisi: Persephone, Churchill Değil, Çörçıl, Makarna ya da Mutluluk Üzerine
12:00 – Gastro Sınıf: Şef Ozan Kumbasar – Soru-Cevap
13:00 – Sine Sınıf: Yemek ve Filmler Üzerine Psikokültürel Yolculuk: Marlow Murat Karakütük
13:00 – Film Gösterimi: IGCAT Food Film Menu 2024  Söyleşi: Mekânın Peşinde : Sinemada Bölgesel Anlatılar: Valentin Marcus Andersen
14:00 – Gastro Sınıf: Şef Aylin Yazıcıoğlu – Soru-Cevap
14:00 – Film Gösterimi: En El Camino De Esmirna: İzmir’e Giden Yolda & Yönetmen Söyleşisi: Pere Albero
14:00 – Söyleşi: Sözcükler, Tatlar ve Görüntüler: Nihat Özdal, Kemal Varol
15:00 – Açık Perde Seçkisi: Bağımsız Gastronomi Filmleri Yerüstü-Yeraltı, Toprağına Renk Katanlar, Enginar Zamanı
15:00 – Söyleşi: Mutfağın Alt Üst Oluşu; Evlerden Saraylara Modern Mutfağın Yaratıcıları: Prof. Dr. Seda Genç, Sırma Güven, Şef Aylin Yazıcıoğlu
16:00 – Söyleşi: Denizlerden Sofralara: Şef Ahmet Can Aras, Şef Osman Serdaroğlu
16:00 – Film Gösterimi: Catalonia Tanıtım Filmleri - Şef Söyleşisi: Daniel Olivella
18:00 – Söyleşi: Yeryüzü Sofraları: Ahmet Güzelyağdöken, Ercan Kesal
19:00 – Film Gösterimi: Umami ve Film Ekibi Söyleşisi
21:30 – Gösterim & Performans: Şarkılarla Memleket Sofraları : Murat Meriç
25 Mayıs Pazar
12:00 – Açık Perde Seçkisi: Bağımsız Gastronomi Filmleri Yağmurlu Kentin Altın Suyu, Suriye Mutfağı İstanbul’da
13:00 – Film Gösterimi: Giovanni's Smyrna Söyleşi: Giovanni's Smyrna Üzerine: Prof. Dr. Ragıp Taranç
13:00 – Sine Sınıf: Oyunculuğa Bütünsel Yaklaşım : Fadik Sevin Atasoy
13:00 – Söyleşi: Ege Gastronomisi ve Rakı: Merin Sever
14:00- Söyleyişi: Umursayan Bir Flanörle Beyoğlu’nın İzinde: Umur Talu
14:00 – Sine Ustalık Sınıfı: Yeşim Ustaoğlu
14:00 – Söyleşi: Gastronominin Görselliği: Prof. Mehmet Ali Kılıçbay, Doç. Dr. Ahmet Huri
15:00 – Açık Perde Seçkisi: Yerüstü- Yeraltı, Sinema ve Mutfak Kültürü, Kargı, Makarna ya da Mutluluk Üzerine
16:00 – Söyleşi: Başrolde Mutfak: Serdar Vardar, Vedat Atasoy, Erkan Can, Güven Kıraç, Ebru Korali, Etki Derneği
16:00 – Söyleşi: Pieter Brueghel’in Karnaval ve Perhiz Arasındaki Savaş Tablosu Üzerine: İsmail Ertürk, Ahmet Güzelyağdöken
17:00 – Film Gösterimi: Sideways
19:00 – Söyleşi: Yan Yollar ve Karşılaşmalar: Levon Bağış, Ceylan Ertörer Diaz, Ercan Kesal
20:15 – Konser: Evrim Özkaynak
23 – 25 Mayıs
Sergi: “Arkası” – Ebru Ceylan & Nihat Özdal


Oya Narin, Termal zenginliğimizi ekonomik değere dönüştürmeliyiz

TTYD Başkanı Oya Narin: “Termal sağlık turizminde küresel bir güç olabiliriz”
Türkiye’nin termal sağlık turizminde küresel bir çekim merkezi olma potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, bu hedefe ulaşmak için yeni bir tesisleşme atağına ve Türkiye’ye özgü bir yatırım modeline ihtiyaç olduğunu söyledi.Kıyı turizminde elde edilen başarıyı termal turizm alanında da yakalamanın mümkün olduğunu belirten Oya Narin, “Jeotermal kaynaklar açısından Avrupa’da 1’inci, dünyada 4’üncü; kaplıca uygulamalarında ise dünyada 3’üncü sıradayız. Ancak bu zenginliği henüz turizm gelirine dönüştürme konusunda arzu edilen seviyede değiliz. Sahip olduğumuz bu potansiyel, küresel wellness turizminden çok daha büyük bir pay almamızı mümkün kılabilir” dedi.



Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, International Geothermal Investment Summit (IGIS 2025) kapsamında 9 Mayıs 2025’te Ürgüp’te düzenlenen Uluslararası Jeotermal Yatırım Zirvesi’nde Termal Turizm başlıklı oturumda konuştu. JEMYAD Başkanı Ömer Tosun’un moderatörlüğünde gerçekleşen panelde; Oya Narin’in yanı sıra, Relaix Chateaux Ağ Geliştirme Müdürü Giulia Devietti Goggia, MRP Hotels Ortağı Mustafa Özdemir, konuşmacı olarak yer aldılar. Panelde Türkiye’nin termal turizm alanında sahip olduğu potansiyele dikkat çeken Oya Narin, ancak bu zenginliğini ekonomik değere dönüştürülmesi noktasında henüz yeterli seviyeye ulaşamadığına dikkat çekti.

"Türkiye wellness turizminden yeterince pay alamıyor"
Türkiye’nin termal potansiyeliyle küresel wellness turizminde çok daha büyük bir pay alma kapasitesine sahip olduğunun altını çizen Oya Narin, şunları söyledi:“Türkiye, kıyı turizmindeki başarısıyla dünyanın ilk beş destinasyonu arasına girmiştir. Jeotermal kaynaklar açısından da Avrupa’da 1’inci, dünyada 4’üncü; kaplıca uygulamalarında ise dünyada 3’üncü sıradayız. Termal turizmden elde ettiğimiz yıllık gelir 700 milyon dolar civarındadır. Global Wellness Economy Report 2024 verilerine göre; 2023’te küresel wellness ekonomisinin toplam büyüklüğü 6,3 trilyon dolara ulaşmış, bu rakamın 830 milyar doları wellness turizminden, 63 milyar doları ise termal turizmden kaynaklanmıştır. 2023-2028 yılları arasında ise wellness turizminin yıllık %10,2, termal turizmin ise %9,2 oranında büyümesi öngörülmektedir.ABD, 300 milyar doları aşan geliriyle wellness turizminde lider konumdayken, Türkiye ise 8,7 milyar dolarlık hacimle 16’ncı sırada yer almaktadır. Almanya, Avrupa’daki termal gelirlerin %50’sini elde etmektedir, çok daha büyük bir potansiyele sahip Türkiye ise bu pazardan hak ettiği payı almalıdır.

“Termal turizmde tesisleşme atılımını başarıyla gerçekleştirmeliyiz”
2023 yılı itibarıyla Türkiye’de toplam 33.500 termal yatak kapasitesi bulunmaktadır. 2024 yılında hizmete giren 9, 2025 yılında ise faaliyete geçecek 15 yeni tesisle birlikte 7.500 yatak daha eklenerek toplamda 41.000 yatak kapasitesine ulaşılacaktır. Bu alan, büyük bir yatırım fırsatı sunmaktadır. 
“Türkiye’ye özgü bir yatırım modeli kurgulanmalıdır”2024 yılında  termal tesislerde toplam 2,4 milyon misafir ağırlanmış, bu ziyaretler 4,7 milyon gecelemeye ulaşmıştır. 656 bin yabancı ziyaretçi ise 1,2 milyon geceleme gerçekleştirmiştir. Bu noktada Almanya modeli incelenerek, Türkiye’nin kültürel ve coğrafi avantajlarını içeren ülkemize özgü bir yatırım modeli kurgulanmalıdır.

“Küresel çekim merkezi olmak için yatırım ve finansman desteği şart”
Türkiye’nin jeotermal kaynakları, ağırlıklı olarak Ege Bölgesi’nde yoğunlaşmakla birlikte, İç Anadolu başta olmak üzere birçok bölgeye yayıldığını ifade eden Narin, sözlerine son verirken “özellikle 4., 5. ve 6. teşvik bölgeleri hem kaynak potansiyeli hem de doğal ve kültürel değerleriyle büyük fırsatlar barındırmaktadır. Küresel çekim merkezi olmak için yatırım ve finansman desteği çok önemli; Türkiye’nin termal sağlık turizminde küresel bir çekim merkezi olabilmesi için bu alandaki yatırımların sağlıklı ve sürdürülebilir biçimde hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultuda finansman modellerinin çeşitlendirilmesi ve yatırımcılara yönelik destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekmektedir” dedi.

Martı La Perla yeni yüzüyle bir tatilden öte bir yaşam biçimi sunuyor

Martı La Perla Daha Genç ve Modern Bir Konseptle Geri Dönüyor

Türkiye’nin turizm sektöründeki köklü markası Martı Hotels & Marinas, değişen tatil anlayışı doğrultusunda tesislerini yenilemeye devam ediyor. Martı Resort ve Martı Myra’nın ardından, şimdi de Marmaris’in gözde tatil adreslerinden Martı La Perla, eşsiz bir tatil deneyimi için yeniden tasarlandı. Daha genç ve modern bir konseptle yenilenen Martı La Perla, topluluk ve etkinlik odaklı yeni yapısıyla benzer yaşam tarzlarına sahip insanlar için yeni bir yaşam biçimi sunuyor. Yeni konseptiyle daha dinamik, enerjik ve ilham verici bir atmosfere kavuşan Martı La Perla, artık daha cesur, daha parlak ve çok daha fazlası için misafirlerini bekliyor.


Martı Hotels & Marinas’ın turizm merkezi Marmaris’te yer alan gözde tatil tesisi Martı La Perla, yenilenen yüzü ile 2025 sezonuna merhaba demeye hazırlanıyor. İçmeler Körfezi'nin büyüleyici manzarasına karşı konumlanan otel, ayrıcalıklı bir estetiğin hakim olduğu yeni tasarımının yanı sıra genişlettiği hizmet ve konfor alanlarıyla misafirlerini yepyeni bir tatil anlayışıyla karşılıyor. 
Yeni konseptiyle daha dinamik, enerjik ve ilham verici bir ortam yaratıyor


Ege ve Akdeniz’in buluşma noktasında, yeşil ve mavinin en güzel tonlarıyla çevrili Martı La Perla, mavi bayraklı özel plajı, kişiselleştirilmiş bakım seansları ve gurme restoranlarıyla yalnızca 16 yaş üstü misafirlerine ayrıcalıklı bir kaçış noktası sunuyor. Yenilenen yüzüyle değişen tatil anlayışına uyum sağlayan otel, daha genç ve modern bir yaklaşımla yeniden tasarlandı. Renovasyonla birlikte yeni nesil beklentilere hitap eden Martı La Perla, turizm sezonunda topluluk ve etkinlik odaklı yapısıyla benzer yaşam tarzlarına sahip insanları bir araya getirmeyi hedefliyor. Klasik bir tatil anlayışının ötesine geçen otel yeni konseptiyle, misafirlerine yalnızca bir tatil deneyimi değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi vaat ediyor. Sosyalleşmeyi ve birlikte vakit geçirmeyi teşvik eden atmosferiyle Martı La Perla, yeni sezonda daha dinamik, enerjik ve ilham verici bir buluşma noktası olarak öne çıkıyor.



Yeni Loft Oda ve Loft Süitleri rahatlama sanatını yeniden tanımlıyor
Büyük bir dönüşüm geçiren Martı La Perla, İçmeler Körfezi'nin eşsiz manzarasına sahip yeni Loft Odaları ve Loft Süitleriyle misafirlerini karşılıyor. Üst düzey konfor sunan odalar, şıklığı, enerjisi ve davetkâr atmosferiyle her anı unutulmaz kılıyor. Yenilenen lobi ve sosyal alanlar da otelin ‘daha cesur, daha parlak ve çok daha fazlası’ vaadini güçlendiriyor.En üst katlarda yer alan Loft Odalar ve Loft Süitler, şık ve modern tasarımlarının yanı sıra göz alıcı deniz manzaralarıyla da misafirlere dinamik bir tatil deneyimi sunuyor. İlham verici bir konseptle yenilenen bu alanlar, Martı La Perla’yı bölgenin özel tatil tesislerinden biri haline getiriyor.Yeni tasarımın öne çıkan unsurlarından birini de tamamen yeni olan Roof Standart Oda oluşturuyor. Gökyüzündeki şık bir sığınağı andıran bu eşsiz oda, modern çizgileri, yüksek konforu ve nefes kesen çatı manzarasıyla gevşemek, enerji toplamak ve keyfini sürmek isteyenler için ideal ortam sunuyor.Misafirlerine özel bir tatil deneyimi sunmak amacıyla hazırlanan bir diğer yeni oda ise New Roof Süit. Geniş iç hacmi ve şık detaylarıyla yeniden tasarlanan süit, rahatlama sanatını adeta yeniden tanımlıyor.

Yenilenen sosyal alanlarda rahatlık ön plana çıkıyor
Misafirlerin konforunu artırmak amacıyla yenilenen lobi, lounge ve kafe alanları, modern bir görünüm ile rahatlığı bir araya getiriyor. Sosyalleşmek, dinlenmek ya da sadece ambiyansın tadını çıkarmak isteyenler için her anı özel kılan bu yeni alanlar, görsel cezbedici yeniliklerinin yanında, işlevsel olarak da misafirlerinin rahatlığını ön planda tutuyor.

Misafirlerini bu yeni hikâyeyi deneyimlemeye davet ediyor
Mevcut dönüşümü sadece başlangıç olarak gören Martı La Perla’da yenilikler sadece 2025 senesiyle sınırlı kalmıyor. Otel, yıl boyunca yenilenmiş havuz alanı ve VIP havuzu, bir a la carte restoranın yanında, ayrıca huzur verici yoğa alanı ve son teknolojiyle donatılmış yeni eğlence altyapısıyla yeniliklerine devam etmeyi planlıyor. Martı La Perla, 2026 yılında ise tüm oda tiplerinin dönüştürerek geliştirdiği dinamik ve yenilikçi yaklaşımın daha da ileriye taşımayı amaçlıyor. Özgün ruhunu koruyarak tatil deneyimini daha da eşsiz hale getiren otel, yeni sezonda tüm misafirlerini bu dönüşümü deneyimlemeye davet ediyor.

Fedon Denize Atladı, Migros’la Yaz Resmen Başladı!

Migros ve Fedon bu yıl da bir araya gelerek yaz sezonunu resmen başlattı. Fedon, ikonik hale gelen, yazın gelişini müjdeleyen ve milyonların yüzünü gülümseten denize atlayışını gerçekleştirdi. Migros, bu yaz sezonunda da müşterilerine keyifli bir alışveriş deneyimi sunmaya hazırlanıyor.Migros, yazı müjdeleyen ve milyonların yüzünü gülümseten Fedon’un ikonik denize atlayış anına yer verdiği filmiyle, milyonların beklediği yaz sezonu açılışını duyurdu. Migros, bu sezonda da hem denizden hem karadan ulaşılabilen alışveriş noktalarıyla konforlu ve keyifli bir yaz alışveriş deneyimi yaşatmayı hedefliyor.



Yaza özel deneyimler ve sürpriz fırsatlar Migros’ta
Migros Ticaret A.Ş. Müşteri Deneyim Stratejisi ve Pazarlama İletişimi Direktörü Sinem Serdar, “Fedon’un her sezon başında gerçekleştirdiği denize atlayışı, yazın resmen başladığını müjdeliyor. Bu ikonik anı Migros’un samimi ve enerjik yaz sezonu yaklaşımıyla birleştirdik. Yaz boyunca iyi gelen kampanyalarımız, sürpriz etkinlikler, eğlenceli içeriklerle müşterilerimize keyifli bir alışveriş deneyimi sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Ürün çeşitliliği ile tatil bölgelerinde uygun fiyatlı alışveriş imkânı sağlayan Yazlık Yer Migros’larımız ve teknelere özel alışveriş imkanı sunan Migros Deniz Market’lerimiz ile kapımızdan giren herkesi yaz sezonu boyunca ferahlatan kampanyalar sunacağız.” dedi.Kampanyanın bir parçası olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Fedon, "Yıllardır insanlar bana 'ne zaman denize düşeceksin, hadi düş de yazı başlat' diyor. Migros gibi bir markayla bu vesileyle bir araya gelmekten büyük keyif duyuyorum. Hepimize sağlıklı, keyifli ve bol güneşli bir yaz olsun!" dedi.

TREPAŞ ARACILIĞI İLE I-REC SERTİFİKASI ALDI

Çeşme Marina, elektrik tüketiminin tamamını yeşil enerjiden karşılayacak
Çevreye duyarlı uygulamalarıyla sürdürülebilirliğe katkı sunan Çeşme Marina, TREPAŞ aracılığı ile Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası (I-REC) aldı. Çeşme Marina, bu sertifika ile yıllık 3 bin 414 MWh’lik elektrik tüketimini yeşil enerjiden sağlayacağını belgelemiş oldu.


Çevre üzerindeki etkisini en aza indirmek ve ekosisteme katkıda bulunma hedefi ile faaliyetlerini sürdüren Çeşme Marina, tüm elektrik tüketimini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamak üzere Trakya Elektrik Perakende Satış A.Ş. (TREPAŞ) aracılığı ile Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası (I-REC) sahibi oldu. Bu sayede Çeşme Marina, karbon ayak izini azaltırken, çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada önemli bir adım atmış oldu.

Bu sertifika ile yıllık 3 bin 414 MWh’lik elektrik tüketimlerinin tamamını yeşil enerji kaynaklarından karşılayacaklarını belgelediklerini ifade eden Çeşme Marina Genel Müdürü Toker Gürer şunları söyledi:
“Türkiye’nin önde gelen yatırım şirketlerinden IC İbrahim Çeçen Holding ve marinacılık sektöründe köklü bir geçmişe sahip olan Camper & Nicholsons Marinas International ortaklığı ile kurulan marinamızda, faaliyetlerimizin her alanında sürdürülebilirliği temel ilke olarak benimsiyoruz. Doğaya saygılı, çevresel etkilerini gözeten bir işletme anlayışını yalnızca bir sorumluluk değil, aynı zamanda geleceğe bırakacağımız en önemli miraslardan biri olarak görmekteyiz. Bu anlayışla, tüm elektrik tüketimimizi yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayarak I-REC belgesi almaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Böylece karbon ayak izimizi azaltırken çevresel sürdürülebilirlik hedeflerimize daha hızlı ulaşacağız. Marina işletmeciliğinde çevreci uygulamaları artırarak bölgedeki ekosistemle daha uyumlu bir yaşam alanı sunmayı amaçlıyoruz. Bu sürecin gerçekleşmesinde çözüm ortağımız olan TREPAŞ’a da değerli katkıları için teşekkür ediyorum.”

“ÇEVRESEL SORUMLULUK ANLAYIŞININ KURUMSAL KÜLTÜRE YANSIMASI”
Küresel iklim krizinin etkilerinin her geçen gün daha fazla hissedildiğine işaret eden TREPAŞ Genel Müdürü Burak Savaş da, “Kurumların enerji tercihlerinde sürdürülebilir çözümleri benimsemeleri, hem çevreye olan sorumluluklarını yerine getirmeleri hem de uzun vadeli stratejik hedeflerine ulaşmaları açısından kritik bir önem taşıyor. TREPAŞ olarak biz de enerji sektöründeki dönüşüme öncülük etme vizyonuyla, müşterilerimizi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlendirmek ve karbon ayak izlerini azaltmaları için çözüm ortaklığı sunmak konusunda kararlılıkla çalışıyoruz. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası (I-REC) süreci de bu anlayışın en somut örneklerinden biri. Çeşme Marina ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, çevresel sorumluluk anlayışının kurum kültürüne başarıyla entegre edildiğinin güçlü bir göstergesi. Marinanın yıllık elektrik tüketiminin tamamının yeşil enerjiyle karşılanacak olması, sadece sektöre değil, bölgedeki diğer işletmelere de ilham vereceğine inanıyoruz” dedi.

12 Mayıs 2025 Pazartesi

Jolly’den Eğitime Anlamlı Destek

Mete Vardar'dan Sosyal Sorumluluk Projesine Ziyaret

Jolly Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar ile Jolly CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar’ın, anne ve babaları adına yaptırdıkları Sinan Tülin Vardar Anaokulu’nda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliği düzenlendi.



Sosyal sorumluluk projesi kapsamında kurulan anaokulundaki etkinliğe katılan Mete Vardar, okul yönetiminin daveti üzerine kürsüde kısa bir konuşma yaptı. Konuşmasında şu ifadelere yer verdi:“Atatürk’ün bizlere emaneti olan evlatlarımızla bugün çok özel bir gün yaşıyoruz. Ailem adına hepinize teşekkür etmek isterim. Küçük de olsa ülkemize yapmış olduğumuz bu katkıdan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz. Uzun eğitim hayatlarının ilk aşaması olan anaokulunun, çocuklarımızın tüm yaşamları boyunca onlara katkı sağlamasını ümit ediyoruz. Sizin gibi pırıl pırıl çocuklar ve gençlere emanet edeceğimiz ülkemizin sizler sayesinde daha da güzelleşeceğine yürekten inanıyorum.”


Mete Vardar, ertelenen etkinliğin gerçekleştiği gün sosyal medya hesabından şu notu paylaştı:
“Ertelenen 23 Nisan etkinliği bugün okulumuzda tüm enerjisiyle gerçekleşiyor. Çocuklarımızın gözlerindeki o parıltı ve neşe, geleceğe dair umutlarımızı güçlendiriyor. Diliyorum ki tüm çocuklarımızın yolu daima aydınlık, mutlu ve başarılı olsun.” Mete Vardar ayrıca okul müdürü Ali Yücel ile müdür yardımcısı Gözde Çınar’a, çocuklara verdikleri emek ve katkılar için teşekkür etti.

Bakucha Vineyard Hotel & Spa,beklentilerin ötesinde hizmet

Trakya’nın Kalbinde Sadelik ve Doğayla Uyumlu Konforun Yorumu; Bakucha Vineyard Hotel.Üzüm bağlarının ortasında konumlanan Bakucha Vineyard Hotel & Spa, sürdürülebilir konfor anlayışıyla hizmet veriyor. Tesis; huzur ve sadeliğin yanı sıra gastronomi, kültür ve doğa alanlarında da misafirlerine beklentilerinin ötesini sunmayı vadediyor. 


Kuzey Trakya’nın el değmemiş coğrafyasında, doğanın kucağında keyifli bir yaşam alanı sunan Bakucha Vineyard Hotel, şehrin karmaşasından uzaklaşmak isteyenlere huzurlu ve bilinçli bir kaçış imkanı sunuyor. Hamitabat ve Çeşmekolu köyleri arasında yer alan Arcadia Bağları’nda konumlanan bu özel tesis, doğa ile bütünleşmiş sade yaşam felsefesini esas alan bir anlayışla misafirlerini bekliyor.Bakucha, sadece konaklamak için değil; yavaşlamaya, nefes almaya, doğayla yeniden bağ kurmaya ihtiyaç duyan herkes için alternatif bir deneyim vadediyor. 200 hektarlık bir alana yayılan üzüm bağları, ormanlık alanlar, bostanlar ve meyve bahçeleriyle çevrelenmiş tesis, konuklarını adeta zamanın yavaş aktığı bir evrene davet ediyor.



Doğaya dost ve minimalist
Bakucha’nın mimarisi, gösterişten uzak olmasının yanı sıra kendine has bir ruha sahip. Mimarisinde ve dekorasyonunda doğal malzemelerin öne çıktığı yapıların her detayı, çevresel uyumu ve konforu gözeterek planlanmış. Tesiste yer alan 26 odanın her biri, muhteşem doğa manzarası ve kendine ait açık alanları ile misafirlere ihtiyaç duydukları kişisel alanı sunuyor.Sessizliğin dinlendirdiği, temiz hava ve doğa’nın ruha, mevsimsel lezzetlerin damaklara hitap ettiği tesiste; sıcak renkler, doğal dokular ve doğrudan gün ışığı alan mekanlarla, ruh, beden ve zihin bütünlüğünü elde etmeye yardımcı oluyor.



Dünyaya karşı sorumluluk sahibi: Sürdürülebilirlik
Bakucha’nın temelinde; yalnızca keyifli bir konaklama değil, doğayla uyumlu bir yaşam pratiği oluşturma arzusu da yer alıyor. Arcadia Bağları çatısı altındaki bu proje, uzun yıllardır sürdürülebilirlik prensipleriyle yönetiliyor. Kimyasallardan arındırılmış topraklarda, mevsimine uygun yöntemlerle üretilen ürünler doğrudan mutfağa ulaşıyor.Otelde sunulan yemeklerin büyük bölümü tesisin kendi bostanlarında yetişen sebze ve meyvelerle hazırlanıyor. Bölgedeki üreticilerle kurulan yakın iş birliği hem yerel ekonomiye katkı sağlıyor hem de karbon ayak izini azaltıyor.Misafirler dilerse hasat etkinliklerine ya da doğa temelli atölyelere katılarak bu döngünün parçası olabiliyor.

Şirketler için şehirden kaçış rotası
Bakucha, sadece tatil için değil, ekipleriyle üretken zaman geçirmek isteyen profesyonellerin de tercihi olmaya aday. Toplantıdan çok daha fazlasını vadeden bu ortamda, fikir geliştirmek, iş birliği kurmak ve yeni vizyonlar inşa etmek için ihtiyaç duyulan her şey mevcut.Otel bünyesindeki iki toplantı salonu; küçük grup çalışmaları ya da daha geniş organizasyonlar için esnek çözümler sunuyor. Doğal ışık alan, sessiz, dikkat dağıtıcı unsurlardan uzak bu ortamlar, şehir dışı toplantılar için sade ama etkili bir seçenek oluşturuyor.Kurumsal buluşmalar; doğa yürüyüşleri, tadım etkinlikleri, açık havada grup aktiviteleri ile desteklenerek çok boyutlu bir deneyime dönüşüyor.

Tarih, kültür ve tabiatın kucağında
Bakucha, çevresindeki kültürel ve doğal alanlara yakınlığı sayesinde aynı zamanda keşif odaklı bir deneyim merkezi. Edirne’nin tarih kokan sokaklarından Dupnisa Mağarası’nın serin derinliklerine, İğneada Longozları’nın sularla iç içe ormanlarına kadar birçok destinasyona günübirlik geziler düzenlenebiliyor.

Çelebi Havacılık,Endonezya’daki Varlığını Güçlendiriyor

Çelebi Havacılık, Kualanamu’daki Yeni Kargo Terminaliyle Endonezya’daki Varlığını Güçlendiriyor.Yer hizmetleri ve kargo alanında global bir lider olan Çelebi Havacılık, Endonezya’nın Kualanamu Uluslararası Havalimanı’ndaki (KNO) yeni kargo terminalinde operasyonlarına resmi olarak başlayacağını duyurdu. Endonezya’yı Güneydoğu Asya’daki büyüme stratejisinin merkezinde konumlandıran ve 2024’te bu pazara yer hizmetleriyle giriş yapan Çelebi Havacılık, şimdi kargo operasyonlarıyla büyümesini bir adım öteye taşımaya hazırlanıyor. 


65 yılı aşkın tecrübesiyle 3 kıtada, 6 ülkede ve dünya genelinde 70 istasyonda yer hizmetleri ve kargo alanındaki faaliyetlerini sürdüren Çelebi Havacılık, Kualanamu’daki yeni kargo terminaliyle, küresel çapta güven kazanmış hizmet standartlarını Endonezya’ya taşıyor. Daha önce Endonezya pazarına yer hizmetleriyle giriş yapan şirket, şimdi bu temelin üzerine kargo hizmetlerini de ekleyerek büyümesini sürdürüyor. Çelebi Havacılık, Endonezya’yı Güneydoğu Asya’daki büyüme stratejisinin temel taşlarından biri olarak konumlandırıyor ve ülkenin havacılık ve lojistik alanındaki gelişimine uzun vadede katkıda bulunmayı hedefliyor. 

Medan, Kuzey Sumatra’da yer alan Kualanamu Uluslararası Havalimanı; Sumatra bölgesinin ve Endonezya’nın balıkçılık, tarım ve plantasyon bazlı ihracatı için hayati bir lojistik merkezi işlevi görüyor. Aynı zamanda hızla büyüyen bölgesel ekonomiyi destekliyor ve Endonezya ile Singapur ve Malezya gibi önemli pazarlar arasında köprü rolü üstleniyor.Toplam 8.000 m²’lik alana sahip terminalde geçtiğimiz yıl 58.000 ton kargo operasyonu yapıldı. Soğuk zincir ve tehlikeli madde taşımacılığına uygun altyapıya sahip olan tesisin hizmet kalitesi ve mevzuata uyumluluğunu daha da artırmak amacıyla kademeli bir geliştirme programı uygulanacak.

“Endonezya’da havacılıkta yeni bir dönem başlatıyoruz”
Hizmet kapsamı açısından Çelebi Havacılık, uluslararası, yurtiçi ve aktarma kargoları kapsayan geniş bir hizmet yelpazesi sunacak. Tehlikeli maddeler, bozulabilir ürünler, ilaçlar, canlı hayvanlar, değerli eşyalar, hassas kargo ve cenaze gibi genel ve özel kargo kategorilerine özel çözümler bu kapsamda yer alacak. Ayrıca ekspres ve e-ticaret kargoları, depolama, belgelendirme, çok modlu lojistik ve entegre gümrük çözümleriyle tedarik zincirlerinde kesintisiz akış sağlanacak.

Terminal, modern teknolojik altyapısıyla faaliyet gösterecek şekilde tasarlandı. Gerçek zamanlı takip, aşama uyarıları ve uçtan uca kargo görünürlüğü sağlayacak Gelişmiş Depo Yönetim Sistemi’nin hayata geçirilmesi planlanıyor. El terminalleri, barkod tarayıcılar, e-AWB sistemleri ve yapay zekâ destekli müşteri hizmetleri gibi dijital araçların entegrasyonu da operasyonel verimliliği ve yanıt hızını artırmayı hedefliyor. CCTV izleme, X-ray tarama, ETD tarayıcılar ve biyometrik erişim kontrolü gibi ileri düzey güvenlik sistemleri sayesinde operasyonların güvenliği en üst seviyede tutulacak.

Çelebi Havacılık Grup CEO’su Dave Dorner, “Kualanamu’daki operasyonlarımızın başlaması bizim için gurur verici ve stratejik bir an olacak. Endonezya’da, büyük bir potansiyel barındıran bu pazarda, yeni bir dönemin başlangıcını yapacağız. KNO’daki kargo terminalimiz, Sumatra bölgesindeki ticaret ve lojistiği desteklemek için stratejik bir konuma sahip ve bu önemli yerel pazarın ihtiyaçlarına uygun şekilde en yüksek operasyonel mükemmellik standartlarını sunmaya kararlıyız.” dedi.

Çelebi Havacılık Hindistan & Güneydoğu Asya Başkanı Murali Ramachandran ise, “Bu açılışla yalnızca faaliyet alanımızı genişletmekle kalmıyor, aynı zamanda uzun vadeli iş birlikleri kurmayı ve büyümeye yönelik özel çözümler sunmayı da hedefliyoruz. KNO kargo ekosistemindeki paydaşlarla iş birliği yapmaktan memnuniyet duyuyoruz. Hedefimiz, havalimanının bağlantı kapasitesini güçlendirmek, kargo hacmini artırmak ve Sumatra’nın merkezi bir lojistik merkez olarak konumlanmasına katkı sağlamak. Ulusal Lojistik Ekosistemi (NLE) girişimlerinin ve yönergelerinin hedeflerini hayata geçirmek amacıyla tüm paydaşlarla yakın iş birliği içinde çalışmaya kararlıyız. Aynı zamanda operasyonel süreçlerimizi sadeleştirerek verimliliği artırmayı, işlem sürelerini kısaltmayı ve hem maliyet hem de zamandan ölçülebilir tasarruf sağlamayı amaçlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

PT Angkasa Pura Aviasi Ticaret ve İş Geliştirme Direktörü Kedar Deshpande ise şunları söyledi:“Çelebi’nin küresel ölçekteki uzmanlığını, Medan ve çevresindeki hava kargo potansiyelini bir üst seviyeye taşımak üzere bölgeye kazandırmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Medan’daki ve Kuzey Sumatra genelindeki hava kargo değer zincirinde yer alan tüm paydaşlar, iş ortağımızın sunduğu en yeni teknoloji, altyapı ve süreçlerle birlikte, önümüzdeki günlerde iyileştirilmiş hava kargo terminal operasyonlarının faydalarını doğrudan hissedecek.”Terminal, Garuda Indonesia, Citilink, Lion Air Group, Singapore Airlines, Malaysia Airlines, Saudia, AirAsia Group ve Susi Air gibi geniş bir havayolu portföyünün operasyonlarına destek verecek.

Operasyonlar, ilk aşamada kısa süreli uluslararası destek dışında tamamen yerel yeteneklerle yürütülecek. Bu kapsamda dünya standartlarında hizmet sunumunu garanti altına almak ve sürekli bilgi aktarımını sağlamak amacıyla kapsamlı bir eğitim ve gelişim programı hayata geçiriliyor.Çelebi Havacılık, Kualanamu’nun yeni kargo terminali işletmecisi olarak, yerel iş birlikleri ve küresel standartlarla bölgenin hava kargo geleceğini şekillendirmeye hazırlanıyor. Çelebi Havacılık’ın katma değerli hizmetleri arasında kara yolu bağlantılı taşıma çözümleri, hızlandırılmış ithalat teslimatları, ekspres ihracat kabulü, Envirotainer stoğu, evcil hayvan taşıma desteği ve ULD onarımı gibi özel hizmetler de yer alacak. Bu hizmetlerle hem hız hem de müşteri odaklılık açısından fark yaratılması hedefleniyor. Ayrıca, sürdürülebilirlik yaklaşımı doğrultusunda, operasyonlarda kağıtsız EDI işlemleri ve enerji verimli tesis çözümleri gibi çevreci uygulamalara da öncelik verilecek.


11. Haliç Dostluk Kupası Koç Üniversitesi’nin 

Koç Üniversitesi ve Kadir Has Üniversitesi kürek takımları, “Haliç Dostluk Kupası” için bu yıl da yarıştı.Rahmi M. Koç Müzesi önünde başlayan ve Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü önünde son bulan 11. Haliç Dostluk Kupası Yarışı’nda Koç Üniversitesi kürek takımı birinci oldu. 


Yarışın ardından Cibali Kampüsü’nde düzenlenen ödül töreninde konuşan Koç Üniversitesi Akademik İşlerden Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Funda Yağcı Acar, bu yıl 11’incisi düzenlenen Haliç Dostluk Kupası’nın gelenekselleştiğine dikkat çekerek, “Bugünü, sadece bir yarış günü değil, aynı zamanda birbirimize olan bağlılığımızı ve dayanışmamızı kutladığımız bir gün olarak gördüğümü belirtmek isterim” dedi. Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz ise kazanan ekibi tebrik ederek, “Her biriniz bu yarışın kazananısınız. Sizlerin bu kıymetli çabalarınız sayesinde Haliç Dostluk Kupası’nın herkesin imrendiği bir geleneğe dönüştüğüne tanık olmaktan büyük gurur duyuyorum” diye konuştu.

koc-universitesi-kurek-takimi.jpg

Koç Üniversitesi ve Kadir Has Üniversitesi kürek takımları, “Haliç Dostluk Kupası” için bir kez daha yarıştı. Bu yıl 11. kez genç sporcuları sporun ve dostluğun etrafında buluşturan Haliç Dostluk Kupası’nda, Koç Üniversitesi kürek takımı birinciliği göğüsleyen takım oldu.2.100 metrelik parkurda gerçekleşen yarış, 10 Mayıs Cumartesi günü saat 10.00’da Rahmi M. Koç Müzesi önünde başladı ve Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü önünde sona erdi. Genç sporcular dakikada ortalama 36 kürek çekerek zorlu parkuru tamamladı. Bu yılın kazananı, 7 dakika 50 saniyelik derecesiyle Koç Üniversitesi kürek takımı oldu. Koç Üniversitesi kürek takımında bu yıl antrenör Yalçın Fidancı yönetiminde, dümenci Beyza Ateş ve kürekçiler Burak Erten, Yusuf Kaya, Çağan Dayıoğlu, Muhammed Kaan Hançer, Ozan Demir, Çağlar Dayıoğlu, Salihcan Kahraman ve Arda Berat Çekeceker yarıştı.

koc-universitesi-kurek-takimi-001.jpg

Yarışın ardından Cibali Kampüsü’nde düzenlenen ödül töreninde konuşan Koç Üniversitesi Akademik İşlerden Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Funda Yağcı Acar, bu yıl 11’incisi düzenlenen Haliç Dostluk Kupası’nın gelenekselleştiğine dikkat çekerek yarışmayla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Gelenekleri severim; özellikle de 11 yıldır sportmenlik ruhu ile disiplin gibi çok önemli değerleri ön plana alan bir spor faaliyetinin parçası olmak çok daha anlamlı ve güzel. Bu artık sadece iki üniversite arasında gerçekleştirilen bir yarış değil; aynı zamanda iki büyük geleneğin ve rekabetin muhteşem gösterisi. Bu nedenle bugünü, sadece bir yarış günü değil, aynı zamanda birbirimize olan bağlılığımızı ve dayanışmamızı kutladığımız bir gün olarak gördüğümü belirtmek isterim. Sizlerin sporla edindiği sabır, sebat, disiplin, emek ve ulaştığınız sonuçlar tum hayatına sirayet edecek. Her iki takımın yarışmacılarına, katılımcılarımıza ve destekçilerimize teşekkür ediyorum.”Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz ise kazanan ekibi tebrik ederken bir yandan da genç sporcuların tüm bu süreçteki azimli çalışmalarının önemine vurgu yaptı. Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz, “11. Haliç Dostluk Kupası ile hepimizi bu özel günde bir kez daha bir araya getiren Koç Üniversitesi’nin ve Kadir Has Üniversitesi’nin sevgili gençlerine yürekten teşekkür ederim. Her iki takımın sporcuları, her zamanki sportmen ruhlarıyla; disiplin ve uyum içinde çalışmanın çok güzel birer örneğini oluşturdu. Her biriniz bu yarışın kazananısınız. Sizlerin bu kıymetli çabalarınız sayesinde Haliç Dostluk Kupası’nın herkesin imrendiği bir geleneğe dönüştüğüne tanık olmaktan büyük gurur duyuyorum. Bir kez daha tüm içtenliğimle hepinizi kutluyorum.”

İGA İstanbul Havalimanı’nın Yeni Misafiri: Air Europa

İspanyol Havayolu Air Europa, İGA İstanbul Havalimanı uçuşlarına başladı.İspanya’nın önde gelen hava yolu şirketlerinden Air Europa, İGA İstanbul Havalimanı uçuşlarına başladı.12 Mayıs itibarıyla Boeing 787 Dreamliner filosuyla iki ülke arasındaki karşılıklı seferler düzenleyen Air Europa, İstanbul Havalimanı’nın 2025 yılında hizmet vermeye başladığı 4. hava yolu şirketi.Küresel bir aktarma merkezi olarak dünyayı Türkiye’ye bağlayan İGA İstanbul Havalimanı, Avrupa’nın önemli hava yolu şirketlerinden Air Europa’yı ağırlamaya başladı.



İspanyol firması Air Europa’nın 12 Mayıs itibarıyla Madrid-İstanbul arasında haftada dört gün karşılıklı düzenleyeceği seferler, 7 Temmuz’dan sonra her gün yapılacak. Dünya üzerinde 55’ten fazla destinasyona uçan Air Europa, Adolfo Suárez Madrid-Barajas Havalimanı’ndaki stratejik konumuyla Avrupa ile Amerika kıtası arasında önemli bağlantılar sunuyor. Şirket’in, kendi sınıfının en verimli ve gelişmiş araçlarından ‘Boeing 787 Dreamliner’ tipi uçaklarla düzenlediği seferler; Madrid Barajas Havalimanı’ndan saat 09:30’da, İstanbul’dan ise saat 16:00’da yapılacak. Bu uçuş saatleri sayesinde Madrid üzerinden gece yapılan Amerika uçuşlarına da bağlantı imkânı sağlanacak.


Air Europa’nın İGA İstanbul Havalimanı’na operasyonlarına başlamasının önemine dikkat çeken İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen, şöyle konuştu:“Air Europa’nın İGA İstanbul Havalimanı’na uçuşlara başlamasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Madrid ile İstanbul arasında kurulan bu yeni hava köprüsü, iki ülke arasındaki turizm, ticaret ve kültürel ilişkileri güçlendirecek önemli bir adım. İstanbul’un yalnızca uluslararası turizmdeki güçlü konumu değil; aynı zamanda Asya, Afrika ve Avrupa kıtaları arasında sunduğu eşsiz bağlantı potansiyeli sayesinde iş dünyası açısından da büyük fırsatlar sunduğunu biliyoruz. İspanya’nın önde gelen taşıyıcılarından Air Europa’nın İstanbul’a değer katacağına yürekten inanıyoruz.”

Air Europa CEO’su Jesús Nuño de la Rosa ise İstanbul uçuşlarına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:“Madrid’i Türkiye’ye bağlamak, bizim için yeni bir rota açmaktan çok daha fazlası. Bu adım, Amerika kıtasını yalnızca Avrupa’ya değil, tüm Akdeniz coğrafyasına bağlama vizyonumuzu daha da ileriye taşıyor. İstanbul gibi kültürel ve ekonomik açıdan büyük öneme sahip bir destinasyonu sunarak müşterilerimizin seçeneklerini genişletmeye devam ediyoruz. Bu hattın kısa sürede başarıya ulaşacağına ve Air Europa’nın vazgeçilmez destinasyonlarından biri hâline geleceğine yürekten inanıyoruz.”

TAV Gazipaşa-Alanya Havalimanı Copenhagen Air Taxi'yi karşıladı

Copenhagen Air Taxi, sezon boyunca Gazipaşa-Alanya Havalimanı’ndan Billund ve Kopenhag’a seferler düzenleyecek.TAV Havalimanları tarafından işletilen Gazipaşa-Alanya Havalimanı, Copenhagen Air Taxi’nin bugün Billund’dan gerçekleştirdiği ilk seferini su takı ile karşıladı. 

B737-800 tipi uçakla gerçekleştirilen CAT671 sefer sayılı uçuşla 174 yolcu Alanya’ya geldi. Yolcular terminalde çiçeklerle karşılandı.Copenhagen Air Taxi, Kopenhag uçuşlarına ise Mayıs sonu  itibarıyla başlayacak. 2 Temmuz’a kadar her cumartesi günü gerçekleşecek seferler, 2 Temmuz–6 Ağustos tarihleri arasında çarşamba ve cumartesi günleri olmak üzere devam edecek. 18 Ekim’e kadar sürecek operasyon kapsamında Copenhagen Air Taxi toplam 102 sefer planlıyor.


TAV Gazipaşa-Alanya Havalimanı Direktörü Ali Özgür Pehlivan  “Copenhagen Air Taxi’yi havalimanımızda ağırlamaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu işbirliği, yolcularımıza daha fazla seyahat seçeneği sunarken, Gazipaşa’yı daha geniş kitlelerle buluşturma hedefimize de katkı sağlıyor.


Tüm ekibimizle birlikte bu yeni hattın başarılı bir şekilde işlemesi ve misafirlerimize en iyi seyahat deneyimini sunmak için çalışmaya devam edeceğiz,” dedi. 2024 yılında 1.051.608 yolcuya hizmet veren Gazipaşa-Alanya Havalimanı’ndan, 2025 yaz sezonunda 26 Ekim tarihine kadar devam edecek dönemde; dış hatlarda 14 havayolu ile 14 ülkede 21 destinasyona uçuş düzenlenmesi planlanıyor. Havalimanı, 2025 yılının ilk çeyreğinde 114 bin 221 yolcuya hizmet verdi.


İki müzede öğrencilere %50 indirim

Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi ile Efes Deneyim Müzesi, 16 Mayıs – 16 Haziran tarihlerinde öğrencilere yüzde 50 indirim fırsatı sunuyor.Uluslararası ödüllü deneyim müzeleri Müzeler Haftası ve Bayram süresince öğrencilere kapılarını indirimli açıyor.


En son teknolojilerle hayata geçirilen, ödüllü müzeler Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi ile Efes Deneyim Müzesi, Müzeler Haftası ve Kurban Bayramı’nı kapsayan özel kampanyasıyla öğrencilere unutulmaz bir deneyim sunuyor. İlkokuldan üniversiteye 6-22 yaş arası öğrenciler, tarih ve kültür mirasını konu alan deneyim müzeciliğinin Türkiye ve dünyadaki ilk örnekleri olan müzeleri, 16 Mayıs – 16 Haziran 2025 tarihleri arasında yüzde 50 indirimle keşfetme fırsatı bulacak. 


DEM Müzecilik tarafından geliştirilen ve işletilen bu iki ödüllü müzede kullanılan teknolojilerle, kültürel miras; duygusal bağ kurduran, yaşayan bir deneyim haline geliyor. Ziyaretçilere geçmişi yalnızca göstermediklerini aynı zamanda hissettirdiklerini söyleyen DEM Müzecilik CEO’su Eda Bildiricioğlu, bu dönüşümün toplumun bütün kesimlerinde tarihe olan ilgiyi artırırken, özellikle dijital dünyanın içine doğmuş yeni kuşakların öğrenme ve algılama biçiminde önemli bir yer tuttuğunu söylüyor. 

Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi ile Efes Deneyim Müzesi’nde kullanılan teknolojilerin; çocukların, gençlerin tarihi daha kolay anlamalarını, duygusal bağ kurmalarını ve bilinçli bireyler olarak yetişmelerini sağladığını söyleyen Eda Bildiricioğlu, eğitimde de büyük potansiyele sahip olan bu sistemlerin, kültürel miras aktarımını bir fırsata dönüştürdüğünü ifade ediyor. 

Deneyim müzeciliğini yalnızca turizm açısından değil, aynı zamanda eğitim ve gelecek kuşaklara miras bırakma sorumluluğu çerçevesinde ele alan Dem Müzecilik, yıl boyunca düzenlediği indirim kampanyalarına bir yenisini ekleyerek, Müzeler Haftası ve Kurban Bayramı’nı kapsayan bir aylık süre boyunca dünyaca ödüllü müzelerini tüm öğrencilere yüzde 50 indirimle ziyaret imkânı sunacak.

Tarihin kalbinde sürükleyici bir deneyim: Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi
İstanbul’un kalbi Sultanahmet’te Defter-i Hakani Nezareti binasında yer alan Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi, ziyaretçilerini Ayasofya’nın kuruluşundan günümüze uzanan büyüleyici bir hikâyeye ortak ediyor. Tarihi dokuyu modern teknolojilerle ve hikâye anlatıcılığı ile harmanlayarak ziyaretçilerini zamanda bir yolculuğa çıkaran müze, Bizans’tan Osmanlı’ya uzanan etkileyici bir deneyim sunuyor. Müzede, teknoloji desteğiyle hayata geçirilen sanat eserleri de sergileniyor. Büyük usta Mimar Sinan’ın mapping tekniğiyle yansıtılan ve 12 bin küpten oluşan enstalasyonu ile Ayasofya Camii’ni boyutlu olarak gösteren “sonsuzluk aynaları” sanat, tarih ve teknolojinin buluştuğu etkileyici örnekler arasında yer alıyor.

Ayrıca müzenin sergi salonunda çok önemli bir bölümü ilk kez gösterime sunulan 300’e yakın tarihi eser sergileniyor. Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi haftanın 7 günü 09:00 – 19:00 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlıyor.

Efes Deneyim Müzesi dünyanın ilk deneyim müzelerinden
İzmir Selçuk’ta Efes Antik Kenti içinde yer alan Efes Deneyim Müzesi, antik dünyanın büyüsünü teknolojiyle buluşturan Türkiye’nin ve dünyanın ilk deneyim müzelerinden. Ziyaretçiler, immersif teknolojiler sayesinde Efes’in antik çağındaki caddelerini, tapınaklarını, pazar yerlerini keşfediyor, depremleri, içindeymiş gibi hissediyor. Bu deneyimleri sırasında Androklos, Kleopatra, Marcus Antonius, Artemis ve St. Paul gibi dönemin önemli figürleriyle tanışıyorlar. Artemis Tapınağı'ndan başlayan büyülü yolculukları, Arcadian Yolu'ndan geçip Teras Evler’de son buluyor. Ziyaretçilerine zengin, kapsayıcı ve sürükleyici bir görsel-işitsel deneyim sunan ve Antik Efes’in büyüleyici atmosferini yeniden yaşatan Efes Deneyim Müzesi, haftanın her günü 08.00 – 19.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. 

Uluslararası alanda 10 prestijli ödül
Efes Deneyim Müzesi, 2024 yılında Amerika’da düzenlenen Mondo Awards’da sayısız global rakibini geride bırakarak “Dünyanın En İyi Müzesi” unvanını kazandı. Ardından, MUSE Creative Awards’da her iki müze toplamda 3 ödül kazandı. Bu başarıyı Vega Digital Awards’dan gelen 2 ödül daha izledi. Devamında ise Arival Spotlight Awards’da “En Yenilikçi Ziyaretçi Çekim Merkezi” seçilen Efes Deneyim Müzesi, teknolojideki üstünlüğü ile Event Technology Awards’da birincilik ödülünü aldı. Son olarak Blooloop Innovation Awards’dan her iki müze de 2 ödül daha kazandı.


Mirada Exclusive Bodrum,  Misafirlerini Ağırlamaya Başladı

.Bodrum’un en konforlu otelleri arasında yer alan Mirada Exclusive Bodrum, , özgün lezzetleri, keyifli ortamı ve yeni keşiflere imkân tanıyan aktiviteleriyle 12 Mayıs’ta yaz sezonunu başlattıHer yaştan misafire kendilerini iyi hissedecekleri bir atmosfer sunan otel, yeni sezonda da gastronomiden iyi yaşama uzanan deneyim odaklı etkinlikleri, Gymy Kids iş birliğiyle hazırlanan çocuk aktiviteleri, eşsiz konumu ve zengin lezzetleriyle bu yaz da unutulmaz anılara ev sahipliği yapacak.Bodrum’un kalbi Asarlık Koyu’nda misafirlerine unutulmaz bir tatil deneyimi sunan Mirada Exclusive Bodrum, 2025 yaz sezonuna 12 Mayıs’ta başladı. Otel, her yaştan misafiri için özel olarak hazırladığı etkinliklerle bu yıl da Bodrum'un dinamik bir buluşma alanı olmaya devam edecek.

Denize sıfır konumu, zengin mutfağı, iyi yaşamı odağına alan felsefesi ve ultra her şey dahil konseptiyle misafirlerini ağırlayan Mirada Exclusive Bodrum, gastronomiden lifestyle’a sağlıklı yaşamdan çocuk etkinliklerine kadar herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği keyifli programlarıyla tatili unutulmaz hale getirirken tatil anlayışınızı bir üst seviyeye taşıyacak. 

Deneyim Odaklı Etkinliklerle Dolu Bir Yaz 
Her an, keşfedilecek yeni bir deneyim noktası olan Mirada Exclusive Bodrum bu yaz da yalnızca konaklama değil, her anı dolu dolu yaşatan bir deneyim imkanı sunacak. Hem misafirlerine hem de Bodrumlulara açık etkinlikleriyle bölgenin yaşayan merkezi olmayı bu sezonda sürdürecek olan otel; kültürel buluşmalardan sanat atölyelerine, iyi yaşam aktivitelerinden gurme tadım etkinliklerine uzanan zengin programlarıyla yazı bambaşka bir boyuta taşıyacak. 

Gymy Kids ile Eğlenceli ve Eğitici Atölyeler 
Çocuklu aileler için de birbirinden keyifli programlar hazırlayan Mirada Exclusive Bodrum, bu yaz da Gymy Kids ile gerçekleştirdiği iş birliğiyle eğitici, öğretici ve eğlence dolu programlarla çocukların vazgeçilmezi olacak. Hem otel misafirleri hem de Bodrumlulara açık olan atölyelerde, yaratıcılığı destekleyen sanatsal etkinlikler, doğa keşifleri ve kamplarla çocuklar unutulmaz anılar biriktirecek. Ayrıca, Ali Sunal ile Tiyatro Kulübü ile sanat sevgisini deneyimlerken kendini ifade etmenin keyfine de varacak. Mirada Exclusive Bodrum’un aile ve çocuk dostu ortamı, Gymy Kids’in doğa ve oyun odaklı yaklaşımıyla birleşince, çocuklar yazın tadına doyasıya çıkaracak. 

Zengin mutfağı ve eşsiz deniziyle misafirlerin gözdesi
Mirada Exclusive Bodrum, dinamik ve keyifli etkinliklerinin yanı sıra eşsiz konumu sayesinde de misafirlerine akıllardan çıkmayacak bir tatil deneyimi sunmaya hazırlanıyor.  Bodrum’un en uzun mavi bayraklı plajlarından birine sahip olan Mirada Exclusive Bodrum’da misafirler, denizin, doğanın ve dinlenmenin keyfine varıyor. Otel, biri 3 bin metrekarelik olmak üzere iki farklı iskele ve geniş kumlu plajda misafirlerine dinlenme ve Ege’nin eşsiz denizinin tadını çıkarma ayrıcalığı her sezon gibi bu sezon da sunmaya devam edecek. 

Mirada Exclusive Bodrum, bu yaz da zengin lezzetleriyle misafirlerine unutulmaz bir tatil deneyimi yaşatacak. Otel, Türk ve dünya mutfaklarından seçkin örnekler sunan zengin açık büfesiyle olduğu kadar, Türk, Yunan ve İtalyan A-la Carte menüleriyle de misafirlerine eşsiz bir gastronomi deneyimi sunacak. Gün boyu hizmet veren bar ve lounge alanları ise içecek ve atıştırmalık keyfini bir üst seviyeye taşıyacak.

İyi yaşamın Bodrum’daki adresi
Her sezon olduğu gibi bu yaz da iyi ve sağlıklı yaşam felsefesini odağına alacak olan Mirada Exclusive Bodrum, bünyesindeki Mia Spa ve Fitness ile hem tatilde spor yapmayı sürdüren misafirlerin hem de Bodrumluların vazgeçilmez adresi olmaya devam edecek.Mia Spa, klasik masajların yanı sıra İnziva & Yenilenme, Bağışıklık Güçlendirici, Güç & Esneklik gibi özel uygulamalarıyla misafirlerine dinlendirici bir tatil sunacak. Spor alışkanlığından vazgeçmeyenler, deniz manzaralı ferah spor salonunda antrenmanlarını sürdürecek; gün doğumu ve batımında gerçekleştirilecek yoga ve pilates seansları ise tatilde sporu keyifli bir deneyime dönüştürerek herkesi bu atmosfere ortak edecek.