26 Mart 2014 Çarşamba

Kültür ve Turizm Bakanlığı Şubat 2014 Türkiye Turizm İstatistikleri Açıkladı:

2014 Şubat Ayında Gelen Turist Sayısı %6,6 Artışla 1,3 Milyona Çıktı.
TUROB Başkanı Timur Bayındır: Rakamlar Öngörülerimize Paralel Seviyede Gerçekleşti
Yapılan açıklamaya göre; 2014 Şubat ayında gelen turist sayısı %6,6 artışla 1,3 milyona, 2014 Ocak-Şubat döneminde ise %5,3 artışla toplam turist sayısı 2,5 milyona çıktı.

Açıklanan istatistikleri değerlendiren TUROB Başkanı Timur Bayındır, rakamların genel olarak öngörülerine paralel seviyede gerçekleştiğini, İsrail ve Suudi Arabistan pazarlarının ümit verdiğini, siyasi kargaşaya karşın Rusya Federasyonu ve Ukrayna'dan gelen turist sayısında beklentilerin aksine artış yakalanmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

Başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere; Almanya, Japonya ve Brezilya gibi destinasyonlarda ilk iki ay itibari ile kaydedilen düşüşün iyi analiz edilmesi gerektiğini belirten Bayındır, bu bölgelerdeki önlemlerin bir an önce alınması gerektiğini ve tanıtımlara ağırlık verilmesinin önemine vurgu yaptı. Ülkemize gelen turist sayısının artış oranı ile  konaklama tesislerinde arza sunulan yeni yatak sayılarının ve kapasite artışının doğru orantılı olarak artmasının sürdürülebilir turizm ve tesislerin verimli kullanımına katkı yapacağını dile getiren Bayındır, artış oranının aylık olarak en az %15 seviyesinde seyretmesinin yeni açılan tesislerle birlikte ancak bir önceki yıldaki doluluk oranlarını sağlayabileceğini kaydetti.

Mercedes-Benz Türk, İstanbullu Hafif Ticari Araç müşterileriyle buluştu


Mercedes-Benz Türk, müşterilerine en iyi hizmeti sunabilmek amacıyla yaptığı çalışmalara ve düzenlediği organizasyonlara devam ediyor.Bu kapsamda şirket, Türkiye’nin dört bir yanında müşterileri ile bir araya gelerek müşterilerinin 2014 stratejilerini yakından takip etmek, talep ve beklentileri yerinde dinlemek, araçlarını, kampanya ve hizmetlerini daha iyi anlatmayı hedefliyor. Mercedes-Benz Türk aynı amaç ile Bursa ve İzmir’den sonra İstanbul’da da hafif ticari araç müşterileri ile organize ettiği bir akşam yemeğinde bir araya geldi.


Yeni Sprinter’ın ve Vito 9+1’in detaylı olarak tanıtıldığı organizasyona Mercedes-Benz Türk Hafif Ticari Araç Pazarlama ve Satış Müdürü Tufan Akdeniz, Hafif Ticari Araç Satış Müdürü Serdar Yaprak, Hafif Ticari Araç Filo Satış Müdürü Soner Gönültaş ve Hafif Ticari Araç Pazarlama Mü-dürü Onur Ahi katıldılar. Tufan Akdeniz, organizasyon sırasında yaptığı konuşmasında turizm sektörünün beklentilerini eksiksiz karşıladıkları yeni Sprinter ve Vito 9+1 ile ilgili detaylı bilgi vererek Mercedes-Benz Türk’ün turizm sektörüne özel sunduğu hizmetleri aktardı. Ayrıca Mercedes-Benz Türk’ün 2013 yılında Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı ile birlikte çocukları olası tehlikelere karşı yaşlarına uygun bir yaklaşımla bilinçlendirmek ve güvenliklerini sağlamak amacıyla başlattığı “MobileKids Trafik Eğitim Projesi” de İzmirli turizm müşteri-lerine tanıtıldı.Mercedes-Benz Türk, turizm sektörünün ihtiyaçları, müşterilerin talep ve beklentileri doğrultu-sunda sunduğu hizmetleri çeşitlendirip genişletmeye, bu kapsamda araçları üzerinde de talep edi-len donamım ve uygulamaları yerine getirmeye devam ediyor. Şirket, gerek sektör ve model bazlı olarak sunduğu yeni kampanyaları, gerekse ürünlerinde sunduğu ek donanımlar ile müşteri mem-nuniyetine verdiği önemi bir kez daha gösteriyor.

Yeni Mercedes-Benz Sprinter
Mercedes-Benz, 1995 yılından beri piyasa sunduğu ve segmentinin lideri olan Sprinter modelini yeniledi. Farklı uzunluk, yükseklik, ağırlık ve dingil mesafesi seçenekleri sayesinde çok sayıda versiyonu ile müşterilere sunulan yeni Sprinter’da 2 farklı dingil mesafesi, 5926’dan 7361 mm’ye 3 farklı uzunluk seçeneği ve “standard”, “yüksek” ve yeni “süper yüksek” olmak üzere 3 farklı tavan seçeneği mevcut.
Mercedes-Benz mühendisleri Yeni Sprinter’ı tasarlarken Mercedes-Benz şoförlerinin yorum ve beklentilerinden ilham alarak aracın dış tasarımına daha da güçlü bir görünüm kazandırdılar. Buna paralel olarak aracın konfor donanımları artırıldı, güvenlik donanımları geliştirildi ve standart ola-rak sunulan fonksiyonel özellikler arasına yenileri eklendi. Yeni Sprinter’ın yepyeni görünümü, araca daha da maskülen bir hava kazandırdı. Yeni Sprinter, geliştirilen direksiyon fonksiyonlarıyla sürücülerin  konfor beklentilerini en üst seviyede karşılıyor. Yeni tasarımı sayesinde daha rahat kavranabilen, çok işlevli hidrolik direksiyonu yol boyunca rahat bir sürüş sağlarken “hız sabitleyi-ci”, özellikle uzun yollarda hızı sabitleyerek kullanıcılara hem güvenli hem de birinci sınıf sürüş keyfi sunuyor. Minibüs araçlarında konforu arttırılmış yolcu koltukları ise estetik ve konforu bir arada sunuyor.

Mercedes-Benz Vito
Ekonomikliği, çevreye uyumu ve dinamizmi ile hafif ticari araç kategorisine yeni bir boyut getiren Mercedes-Benz Vito, geliştirilen motorları ve şanzımanları, düşük emisyon değerleri ve yakıt tüketimi, buna bağlı olarak sunduğu yüksek performansı ve konforuyla dikkat çekiyor. Türkiye pazarına özel geliştirilen Vito Minibüs 9+1 modeli, turizm sektörünün en çok tercih edilen araçla-rından olacak.
Mercedes-Benz Vito’da BlueEFFIECIENCY teknolojisi standart olarak sunuluyor. Ayrıca tüm düz vites modellerde sunulan ECO start-stop çevre ile uyumlu ve işletme maliyetlerini önemli de-recede düşüren çok önemli ve sınıfının tek aracı olarak öne çıkıyor.  Sürücü mahallinin ergonomik yapısı Vito’nun araç içini daha da çekici kılıyor. Mercedes-Benz otomobillerini çağrıştıran Vito, kullanıcısına bununla birlikte bir ticari araçtan beklenen dayanıklılığı, performansı ve işletme ekonomisini sunuyor.

25 Mart 2014 Salı

Çağdaş Erçelik / "Dostoyevski" / Kişisel Resim & Heykel Sergisi 28 Mart - 13 Nisan 2014


28 Mart - 13 Nisan 2014 tarihleri arasında Galeri Eksende düzenlenecek olan Çağdaş Erçelik'e ait "Dostoyevski" adlı sergide sanatçının son dönem heykel ve resim çalışmaları yer alacak. Sanatçının Dostoyevski romanlarından yola çıkarak gerçekleştirdiği çalışmalarında roman karakterleri ve bu karakterlerin yaşadığı mekanlar bulunuyor.

"Karamazov Kardeşler" ,"Budala", "Suç ve Ceza", "Yeraltından Notlar" gibi edebiyat tarihinin en önemli eserlerinden sayılan bu romanlar, birçok sanatçıya esin kaynağı olmuştur. İnsan doğasının incelikle çözümlendiği bu eserler, önemli felsefi meseleleri tartışmaktadır. Toplumsal siyasi ve ruhsal açılardan insanı anlatan yazar , okuyucusunu bir çok soru işareti ile başbaşa bırakır. Batılılaşmanın Rus halkı üzerinde yarattığı etkilerden , insanın tanrıyla olan ilişkisine kadar,ahlakı, suç kavramını, yabancılaşmayı, kısacası toplumsal ve bireysel, insana ait bir çok önemli konu üzerinde düşünmemize yol açar. 19. yüzyılda yaşayan bu roman karakterlerinin bugün aynı ilgiyi bütün tazeliğiyle koruması bundan kaynaklanmaktadır.

Çağdaş Erçelik son dönem çalışmalarını üretebileceği bu verimli alanı bulmuş,Dostoyevski karakterlerine ait ruhsal dünyanın çeşitliliğini yansıtmaya gayret etmiş. Ahşap, metal, kağıt, polyester, gibi çeşitli materyellerden oluşturduğu heykellerin yanısıra karakalem ve yağlıboya resimlerin de yeralacağı sergi, yazarın dünyasının Çağdaş Erçelik'in hayal dünyası ile birleştiği farklı bir yorumu olacak. Sergi 13 Nisan tarihine kadar Galeri Eksen'de görülebilir.

Galeri Eksen
Açılış Kokteyl :28 Mart 2014 Saat: 18:00
Adres: Maçka Caddesi No:29 Nişantaşı
www.galerieksen.com

FRANSIZLARIN DÜNYACA ÜNLÜ PERFORMANS TOPLULUĞU “ILOTOPIE”, TİYATRO FESTİVALİNİN AÇILIŞI İÇİN ADANA’YA GELİYOR

 

Sabancı Vakfı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları işbirliğiyle düzenlenen Devlet Tiyatroları-Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali, bu yıl 14 Nisan’da 16’ıncı kez kapılarını açacak. Festivalin açılışı, 14 Nisan’da Fransız performans topluluğu Ilotopie’nin “Suya Yansıyan Düşler” adlı gösterisiyle yapılacak. Türkiye’de ilk kez performans sergileyecek olan grup, Seyhan Nehri’nin üzerinde sunacakları su gösterisiyle izleyicilere unutulmaz bir görsel ziyafet yaşatacak. Her yıl merakla ve heyecanla beklenen, Türkiye’nin bir ay süren tek uluslararası tiyatro festivali olma özelliğini taşıyan Adana Tiyatro Festivali, bu yıl da dopdolu bir programla sanatseverlerle buluşacak.

Festival programı, Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan, Adana Devlet Tiyatrosu Müdürü Gökhan Doğan ve Devlet Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Kurt’un katılımıyla Adana’da düzenlenen basın toplantısında açıklandı. Toplantıda konuşma yapan Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan, ülkemizdeki kültür sanat izleyicisinin sayısını artırmak ve sanatsal etkinliklerin yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla kültür sanat etkinliklerine destek verdiklerini ifade ederek, “Sabancı Vakfı olarak 40’ıncı yılımızı kutlarken, ülkemizde kültür sanata değer katan çalışmalara da desteğimizi sürdürüyoruz. Rahmetli Sakıp Sabancı’nın Adana’yı kültür sanat merkezi yapma hayalinden yola çıkarak Adana Tiyatro Festivali’ni hayata geçirdik. 16 yıldır bu hayali tüm görkemiyle yaşatıyoruz. Adana Tiyatro Festivali’yle Adana’yı uluslararası tiyatro camiasında tanınan bir kültür sanat şehri haline getirdiğimiz için gururluyuz” dedi.

Sabancı Vakfı’nın 40’ıncı yılına özel etkinliklerle, Adana’yı Türkiye’ye ilk kez gelen topluluklarla buluşturacaklarını kaydeden Zerrin Koyunsağan, “Suda yaptıkları gösterilerle Fransızların dünyaca ünlü performans topluluğu Ilotopie, bu yılki festivalin açılışını yapacak. İran, Azerbaycan, İspanya ve Romanya’dan toplulukların farklı ve renkli performanslarına tanık olacağız. Her yıl olduğu gibi bu yıl da, Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi’nde sergilenecek gösterilerle İstanbullu sanatseverleri bu coşkuya ortak edeceğiz. Tüm Adanalıları, 14 Nisan’da festivalin açılışı için Seyhan Nehri’ne davet ediyoruz”  dedi.


Toplantıda konuşma yapan Devlet Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Kurt; “Adana Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü yaptığım dönemde, 1998 yılında, rahmetli Sakıp Sabancı ile birlikte projelendirdiğimiz ve ilkini gerçekleştirdiğimiz festivalin 16. yılındayız. Bugün, Devlet Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni olarak, Devlet Tiyatroları-Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali ile bir kez daha tüm sanatseverlere merhaba diyoruz. Festivalimiz ile Adana yalnızca sanat yapıtlarına yansıyan bereketiyle anılmıyor, aynı zamanda uluslararası sanat festivalleriyle anılan kentlerden biri olma özelliğine kavuşuyor. Tıpkı yurt dışında gerçekleşen festivaller gibi… Bu festivallerde yaşanan büyük sanat buluşmaları gibi… Barış kültürünün gelişmesine büyük katkıları olan, uluslararası festivalimizin artık gelenekselleştiğini görmek sevinç kaynağımız… “ dedi.

Yerli ve yabancı topluluklar Adana’da kültür sanat rüzgarı estirecek
Türkiye’nin bir ay süren, en uzun soluklu tiyatro festivali olma özelliğini taşıyan Adana Tiyatro Festivali, bu yıl Türkiye’den 16, yurt dışından 5 olmak üzere toplam 21 tiyatro topluluğunu ağırlayacak. Festivale bu yıl yurt dışından Fransa’nın yanı sıra İspanya, İran, Azerbaycan ve Romanya’dan tiyatro toplulukları katılacak. İspanya’dan Yllana Tiyatro Topluluğu “Muu”, Romanya’dan Passe-Partout Tiyatrosu “Biz İkimiz”, İran’dan İnruzha Tiyatro Topluluğu “Kuraklık ve Yalan” ve Azerbaycan Devlet Akademik Milli Dram Tiyatrosu “Lankeran Han’ın Veziri” adlı oyunlarını sergileyecek.        

Türkiye’den ise Şehir Tiyatroları, Devlet Tiyatroları ve özel tiyatrolar, çok sayıda oyunla Adana Tiyatro Festivaline katılacak. İstanbul Devlet Tiyatroları, “Cimri”, “Hamlet” ve “Çöl Fırtınaları”, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları “Guguk Kuşu”, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları “İstanbul Efendisi”, Ankara Ekin Tiyatrosu “Üçüncü Zil”, Bursa Devlet Tiyatrosu “Sarıpınar 1914”, Mersin Opera Balesi “Çalıkuşu”, İzmir Devlet Tiyatrosu “Son Çığlık”, Ankara Devlet Tiyatrosu “Nereye”, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları “Nafile Dünya”, Kenter Tiyatrosu “İyi Geceler Desdemona Günaydın Juliet” ve “Toplu Hikayeler”, Tiyatro Kedi “Bana Esmeyi Anlat” ve Van Devlet Tiyatrosu çocuk oyunu sergileyecek.

Adana’da Hacı Ömer Sabancı Kültür Merkezi ve İstanbul’da ise Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi’nin ev sahipliği yapacağı festival, 16 Mayıs tarihine kadar sürecek.

Usta Oyunculara Sakıp Sabancı Yaşam Boyu Başarı Ödülü
Tiyatro sanatının gelişmesine önemli katkılarda bulunmuş ustalara minnet ve saygı duymak amacıyla 2005 yılından bu yana her yıl festivalin açılış töreninde “Sakıp Sabancı Yaşam Boyu Başarı Ödülü” veriliyor. Bugüne kadar Sakıp Sabancı Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü almaya hak kazanan ustalar şöyle: Cüneyt Gökçer (2005), Macide Tanır (2006), Bozkurt Kuruç (2007), Yıldız Kenter (2008), Genco Erkal (2009), Müşfik Kenter (2010), Gülriz Sururi (2011), Haldun Dormen (2012) ve Rutkay Aziz (2013). Bu yıl ödül alacak usta sanatçı, 14 Nisan akşamı festivalin açılışında açıklanacak.

Festivali 80 binden fazla seyirci takip ediyor
Adana Tiyatro Festivali, 15 yılda, 38 farklı ülkeden 74 yabancı tiyatro grubunu, yerli ve yabancı 5.000’den fazla sanatçıyı ağırladı. Türkiye’den özel tiyatrolar ve Devlet Tiyatroları’nın sahnelediği oyunlar da dahil toplam 271 oyun ve 573 temsil düzenlendi. Sadece Adanalı sanatseverlerin değil Türkiye’nin birçok yerinden seyircinin de akın ettiği festival, her yıl 80 binden fazla seyirci tarafından izleniyor.
www.sabancivakfi.org


Sarıgül’den Eğitim Müjdesi


“Toplu ulaşım tüm öğretmen ve öğrencilere ücretsiz olacak.”
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, 30 Mart seçimlerinden sonra İstanbul’da öğretmen ve öğrencilere toplu taşıma araçlarının ücretsiz olacağını açıkladı.

CHP İstanbul İl Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenleyen Mustafa Sarıgül, ulaşım projelerine yönelik sosyal hizmet paketini anlattı.

İstanbul’un en önemli sorununun trafik çilesi olduğunu söyleyen Sarıgül, “İstanbul çaresiz değil. 30 Mart’tan itibaren ulaşım sorununu kademeli olarak çözeceğiz.5 yılda en az 200 kilometre metro yaparak, hizmete açacağız.” dedi. Eğitim konusuna da büyük önem verdiklerini belirten Sarıgül, sosyal hizmet paketinde öğretmen ve öğrencilere öncelik verileceğini açıkladı.

Mustafa Sarıgül, özetle şunları söyledi:
“İstanbul’da 104 bin öğretmen, 13 bin öğretim görevlisi bulunuyor. Öğretmenleriyle toplu taşıma ücretsiz olacak. Şimdi, tüm ana babalara da bir müjde vermek istiyorum. 30 Mart’tan sonra tüm öğrencilerimiz de ulaşım hizmetlerinden ücretsiz yararlanacaklar. Biz bunun sözünü veriyoruz. 3,5 milyon öğrenci okulların açık bulunduğu 9 ay boyunca, tüm toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlanacak. Bu sadece sosyal destek değil,  geleceğe yatırımdır. Bunun yanı sıra, engelli yurttaşlarımız da toplu ulaşımdan ücretsiz yararlanacak. 65 yaş üzerindeki yurttaşlarımız için toplu ulaşım, aynı şekilde devam edecek. Ayrıca, hergün 20.30 ile 06.30 saatleri arasında  tüm yurttaşlarımız toplu ulaşım araçlarından yüzde 50 indirimli yararlanacaklar.


Saçta GP4G Mücizesi


Parlak, uzun ve göz kamaştıran saçlara sahip olmak isteyenler için formüle edilen Eeose Bakım Şampuanı, içeriğinde bulunan mucizevi molekül GP4G ile yıpranmış saçları onarıyor ve saçların uzamasını sağlıyor.
Artemin Salina adı verilen ve tuzlu su karidesi diye bilinen bir organizmadan oluşan GP4G molekülünü içinde barındıran Eeose Sağlıklı Uzamayan Saçlar Bakım Şampuanı, bayanlardaki saç problemlerine çözüm getiriyor.

EEOSE Bakım Şampuanı, GP4G’nin yanısıra içeriğinde bulunan  Peptide Complex ve Phytocomplex sayesinde de saç hücrelerinin beslenmesini sağlıyor, gelişimini destekliyor ve saçın uzamasına yardımcı oluyor.  ÉEOSE Şampuan, aynı zamanda dökülme, incelme, kırılma gibi problemlere de çözüm sunarak saçlar için sağlıklı bir ortam yaratıyor.

Tüm saç tiplerine uygun ÉEOSE şampuanın fiyatı 34 TL
Detaylı Bilgi için: www.eeose.com     0216 349 49 94

Dünya Çizerlerinden Nasreddin Hoca”

 “DÜNYA ÇİZERLERİNDEN NASREDDİN HOCA SERGİSİ”, OPTİMUM OUTLET İSTANBUL’DA!

Optimum Outlet İstanbul, Mizah Haftası kapsamında 01 – 06 Nisan tarihlerinde eğlenceli bir sergiye ev sahipliği yapacak. “Dünya Çizerlerinden Nasreddin Hoca” isimli karikatür sergisi, Optimum Outlet İstanbul’u ziyaret eden herkesi gülümsetecek.


Dünya kültür mirasına Türkiye adına dahil edilen Nasreddin Hoca’nın, güldürürken düşündüren o benzersiz ironisinin çizimlerle evrensel boyuta taşındığı sergi, tamamen uluslararası karikatüristlerin eserlerinden oluşuyor.

Sanata ve sanatçıya her fırsatta destek vermeyi kendine misyon edinmiş olan Optimum Outlet İstanbul, ziyaretçilerini önümüzdeki dönemlerde farklı sanat etkinlikleri ile buluşturmaya devam edecek.



SALT Galata ve SALT Beyoğlu'nda gerçekleşiyor

Rabih Mroué, 1990’da sona eren Lübnan İç Savaşı’ndan sonraki 10 yılda öne çıkmış olan Lübnanlı sanatçılar kuşağından bir aktör, tiyatro yönetmeni, oyun yazarı ve görsel sanatçıdır. SALT,erken dönem video işlerinden Suriye’deki iç savaşı ele aldığı çok katmanlı The Pixelated Revolution’a [Pikselli Devrim] (2012) uzanan bir çeşitlilikte, Mroué’nin kişisel sergisini sunuyor.

Sergi
2 Nisan-27 Temmuz arasında
 SALT Galata ve SALT Beyoğlu'nda gerçekleşiyor. SALT Galata'daki sunum, sanatçının kişisel deneyimlerine dayalı işlerinden oluşuyor ve yaklaşık olarak bir yaşam döngüsü önerisini takip ediyor. SALT Beyoğlu'nda ise toplumsal hoşnutsuzluk, siyasi gösteriler ve sosyal ayaklanmalarla ilgili işler yer alıyor. Sanatçı Rabih Mroué'nin katılımıyla gerçekleşecek basın ön gösteriminde sizi de aramızda görmekten mutluluk duyarız. Katılmınızı ve kısıtlı bir süre olduğu için röportaj taleplerinizi önceden bildirmenizi rica ederiz.

Basın Ön Gösterimi:  Rabih Mroué
2 Nisan, Çarşamba
SALT Galata ve SALT Beyoğlu

Program:
Sergi Turu:
16.00-17.00, SALT Galata
17.30-18.15, SALT Beyoğlu
Röportaj:
18.15-19.00, SALT Beyoğlu
Açılış Daveti:
19.00-20.30, SALT Beyoğlu

Orange Cruises Türkiye 2013 senesini de büyüme ile kapattı



Ana merkezi Malta’da bulunan uluslararası cruise uzmanı turizm şirketi Orange Cruises Türkiye 2013 senesini de büyüme ile kapattı.Orange Cruises Türkiye müdürü Tolga Ünalsın, 2013 senesinde bir önceki seneye göre %100’ün üzerinde bir büyüme kaydettiklerini belirtti. 2012 senesinde de bir önceki seneye göre %100 büyüdüklerini belirten Ünalsın, son 2 senedir hızlı bir büyüme içerisine girdiklerini, bunun için de özellikle ekip çalışmasından dolayı çalışma arkadaşları başta olmak üzere, destek olan tüm acentalara teşekkür ettiğini söyledi. Cruise pazarında özellikle uluslararası bir operatör olarak Malta, Türkiye, Kıbrıs, Rusya, Tunus ve Yunanistan ofislerinin yanında 2013 senesinde Ürdün ve Cezayir ofislerinin açıldığına da dikkat çeken Ünalsın, Orange Cruises Türkiye olarak üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yapmaya çalıştıklarını belirtti. 2014’ün 2013’e göre daha hızlı başladığını fakat siyasi olayların, döviz kurunun aşırı yükselmesinin ve yerel seçimlerin satışlarda olumsuz etki gösterdiğini, seçimlerden sonra satışların tekrar istenen seviyelere ulaşacağını tahmin ettiğini söyledi.


Cruise dışında Malta’ya da Türk turist gönderdiklerini belirten Tolga Ünalsın, bu konuda da özellikle THY’nin Malta’ya geçen sene başlayan seferleri ve bu sene de frekans arttırımı ile daha verimli çalıştıklarını, Malta konusunda başta Malta İstanbul Başkonsolosluğu ve Malta Turizm Ofisi ile koordineli çalışarak, Malta’nın tanıtımına da katkıda bulunduklarını söyledi. www.orangetravelgroup.com

Coral Travel OTIUM Eco Club Side ve Otium Gül Beach Resort’u öneriyor



Otium Hotels International zincirinin ekolojik ve çocuk dostu oteli OTIUM Eco Club Side ve zincirin yeni halkası Otium Gül Beach Resort, Mart ve Nisan aylarına özel 70 TL’den başlayan fiyatları ve yüzde 30 erken rezervasyon indirimi fırsatıyla konuklarını ağırlıyor. Coral Travel & ODEON Tours bu iki tesisi özellikle aileler ve zor beğenen tatilseverler için öneriyor.


Doğa ile iç içe eğlenceli, keyifli ve huzurlu bir tatil geçirmek isteyen aileler için vazgeçilmez bir seçenek olarak öne çıkan OTIUM Eco Club Side ve Otium Gül Beach Resort, misafirlerine her zaman yüksek memnuniyet standardıyla hizmet veren Coral Travel & ODEON Tours tarafından tatilseverlere öneriliyor.
‘Coral Travel & ODEON Tours olarak zor beğenen tatilseverlere OTIUM Eco Club Side ve Otium Gül Beach Resort’u özellikle önerdiklerini belirten Coral Travel & ODEON Tours İç Pazar Müdür Vekili Mehmet Kamçı, “Side-Titreyengöl mevkiinde konumlanan Otium Eco Club Side, eşsiz ‘Çocuk dünyası’, oluşturduğu özgün aktivite programları ve özel hizmet paketleri ile ebeveynlerin çocuklarını güvenle emanet edebilecekleri bir cennet. OTIUM Eco Club Side’de bir kez tatilini geçiren misafirlerimiz mutlaka ilk tatil fırsatında yine bu tesisi tercih ediyorlar. 2014 yılında tekrar Otium Hotels International bünyesine giren Otium Gül Beach Resort ise tesis genelinde yapılan büyük yeniliklerle daha konforlu, daha eğlenceli bir tatil imkanını misafirlerinin beğenisine sunuyor’’ dedi.


‘Çocuk Dünyası’nda masal tadında unutulmayacak anlar
Konuklarının konforu için tamamen yenilenen OTIUM Eco Club Side, 3350 metrekare alanda hizmet veren  ‘‘Çocuk Dünyası’’ ile minik misafirlerine masal tadında anları güvenli bir ortamda sunuyor. Her türlü düşme veya çarpma ihtimaline karşı tartan pist ile kaplı olan çocuk oyun alanına sahip olan tesiste anneler havuz kenarında güneşlenirken bebekleri uyuyabilsin diye klimalı bebek uyku odası da bulunuyor. OTIUM Eco Club Side’nin ‘‘Çocuk Dünyası’’nda belirli saatlerde çocuklar için sinema gösterimi de yapılıyor. Tesisin imkanlarının bununla da kalmadığını belirten Kamçı, “ akşam alakart restoran hizmet saatleri içerisinde aileler çocuklarını ücretsiz gruplar halinde, çocuk kulübü animasyon ekibine teslim edebiliyor. Ana restoranda yer alan çocuk restoranının dışında ayrıca çocuk menülerinden oluşan açık büfe, öğle ve akşam yemeklerinin de ikram edildiği ‘‘çocuk dünyasında’’ minik misafirlere yönelik sayısız imkan ve aktivite bulunuyor. Mini bir hayvanat bahçesi de bulunan OTIUM Eco Club Side küçük misafirlerine hayvanları tanıma ve onlarla iletişime geçme imkanı veriyor” dedi.Ekolojik ve çocuk dostu otel OTIUM Eco Club Side doğa ile iç içe eğlenceli, keyifli ve huzurlu bir tatil geçirmek isteyen aileler için Mart ayına özel 70TL’lik fiyatıyla  ve yüzde 30 erken rezervasyon indirimi fırsatıyla misafirlerinin beğenisine  sunuluyor.
Otium Gül Beach Resort konforu ayağınıza getiriyor


Antalya Havalimanı’na 50 km uzaklıktaki 17.200 m² alan üzerine kurulu olan Otium Gül Beach Resort’ta aileler ve genç misafirler için alternatif oda tipleri bulunuyor. OTIUM GÜL BEACH RESORT’ta konaklamayı tercih edenlerin Akdeniz’in turkuazı, Toros Dağları’nın ihtişamı, doğanın yemyeşil tonları ve gün batımının baştan çıkarıcı  kızıl renginin buluştuğu yerde konforlu ve kaliteli bir tatilin keyfini çıkardığını belirten Kamçı,“Toplam 4 adet açık yüzme havuzu bulunan tesiste, tüm havuzların beraberinde çocuk havuzu da yer alıyor. Çocukların eğlenerek ve öğrenerek tatil yaptıkları Otium Gül Beach Resort’da yetişkinlere Spa merkezinden yararlanma imkanı da sunuluyor” dedi. Otium Hotels International zincirinin yeni halkası Otium Gül Beach Resort’da Kemer’in eşsiz doğal güzelliğinde mükemmel tatil fırsatı tatilseverlere Nisan ayına özel sadece 73,50 TL’den ve yüzde 30 erken rezervasyon indirimi fırsatıyla sunuluyor. 70 metre uzunluğunda, kum-çakıl, Mavi Bayraklı plaja sahip ve her şey dahil konsepti ile hizmet veren tesis 0-11 yaş birinci çocuk için ücret talep etmiyor.

www.otiumhotels.com
Tel: 0242 756 95 90

TUR’U EN YARATICI SEN YAZ; BİR ETAPTA SPORCULARLA TUR’LA…

TUR’u En Yaratıcı Yazan Bisikletsever, TUR’un VIP Konuğu Olacak!


Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, bisiklet severlere unutulmaz bir fırsat sunuyor.
Organizasyonun kısa ifadesi olan “TUR” kelimesini oluşturan harfleri en yaratıcı şekilde bir araya getiren bisiklet sever; 27 Nisan – 4 Mayıs 2014 tarihleri arasında 50.si düzenlenecek olan TUR 2014 mücadelesinde bir etaba konuk olacak. Şanslı bisiklet sever, yarışma konvoyunda VIP konforunda bisikletlilerin mücadelesine en yakından tanıklık edecek. Bu eşsiz deneyime katılmak için yaratıcı TUR yazısının fotoğrafını çekip TUR’un resmi web sitesindeki http://www.tourofturkey.org/2014/TR/fotograf-gonderme sayfasına 5 Nisan’a kadar yüklemek gerekiyor.

TUR’u en yaratıcı sen yaz; bir etapta sporcularla TUR’la…
Yarışmaya fotoğraf yüklemek için son tarih “ 5 Nisan”
Yarışma hakkında detaylı bilgi ve yaratıcı “TUR” fotoğrafını yükleme linki:
http://www.tourofturkey.org/2014/TR/fotograf-gonderme

Neden TUR:
Yol Bisikletinin en önemli 3 büyük etaplı turu diğer adıyla “Grand Tour” mücadeleleri düzenlendikleri ülkelerin kendi dillerinde “TUR” anlamına gelen kelime ile anılırlar. Örneğin Fransa Turu için Fransızlar “Le tour” ifadesini kullanırken, İtalya Turu için italyanların kullandığı kısaltma “Giro”, İspanya Turu için ise ispanyol dilinde “Vuelta” kullanımı yaygındır. Özetle her bir kelimenin anlamı “TUR” dur. Türkiye için “TUR” kısaltmasını anlamlı kılan bir başka kullanım yeri ise IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) ülke kodlarında Türkiye’nin “TUR” kısaltmasıyla ifade edilmesidir.


29 Mart’ta ışıklar 1 Saatliğine dünya için kapanacak



Tüm dünyada 150’den fazla ülkede aynı anda gerçekleşecek olan dünyanın en büyük çevre hareketi “Dünya Saati” için, 29 Mart Cumartesi günü 20:30-21:30 saatleri arasında ışıklar dünya için kapanacak.Dünya Saati, WWF tarafından 2007’de Avustralya’da başlatıldı, 2008 yılında küresel bir harekete dönüştü ve 2013 yılında 2 milyar kişinin katılımıyla bir rekora imza attı. İklim değişikliği başta olmak üzere, kaynakların aşırı tüketimine, doğal alan ve tür kaybına, kirliliğe, ormansızlaşmaya ve gezegenimizin karşı karşıya olduğu diğer tüm çevre sorunlarına ortak bir tartışma zemini hazırlayarak, insanları çözüm üretmeye davet ediyor. “Dünyaya Olan Sevgini Göstermeye Var Mısın?” sloganıyla insanları ve kurumları bir araya getirmeyi amaçlayan kampanyanın bu yılki ana sponsorları olan Garanti Bankası,         Coca-Cola ve VİKO, “Varım” diyerek değişimin bir parçası oluyor.


Şehirlerin desteğini sembolik yapıların ışıklarını kapayarak gösterdikleri kampanya kapsamında,  Paris’teki Eyfel Kulesi, Roma’daki Kolezyum, New York’taki Empire State Binası, Times Meydanı, Londra’daki Big Ben, Moskova’daki Kremlin Sarayı, Çin Seddi, Piramitler vb. gibi dünyanın sembolleri arasında yer alan birçok ikonik yapı bir saatliğine kararacak. Dünya Saati’nin, sürdürülebilir bir gelecek için atılması gereken adımları tanımlamada çok önemli bir araç olduğunu belirten WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar “Tüm dünyada 2 milyar insan, din, dil, ırk, toplum farkı gözetmeksizin bu küresel etkinliğe katılarak gezegenimizin kötü gidişatına dur demek istiyor ve değişimin bir parçası oluyor. Işıkları kapatmak gibi basit ama anlamlı bir eylemle çevreye duyarlı tüm insanları aynı çatı altında toplayan Dünya Saati, karar vericileri, kurumları, belediyeleri, sivil toplum kuruluşlarını, basını ve bireyleri aynı anda hareket etmeye çağırarak aslında çözümün anahtarını işaret ediyor,” dedi.

 ise, “Bu yıl Dünya Saati için 7000 şehirde 1.500’den fazla sembolik ve ikonik yapı bir saatliğine kararacak. Türkiye’den de Boğaz köprüleri, Ayasofya Müzesi, Beylerbeyi Sarayı, Beykoz Kasrı, Dolmabahçe Sarayı ve Saat Kulesi, Galata Kulesi, Ihlamur Kasrı, Küçüksu Kasrı, Topkapı Sarayı ışıklarını kapatarak kampanyaya destek oluyor. Dünya Saati, doğayla daha uyumlu bir gelecek için herkesin değişimi başlatma gücü olduğunu gösteriyor. Çevre sorunlarına çözüm arayan herkes www.dunyasaati.org adresinden bu değişimi başlatabilir,” dedi.



Kastamonu ünlü şeflerle buluştu

Yerli ve yabancı ünlü şefler,Kastamonu’nun yöresel yemekleri ile buluştu.Ülkemizdeki yerli ve yabancı ünlü şefler, 21 ile 23 Mart tarihleri arasında, Kastamonu’ya geldi



İstanbul’daki 5 yıldızlı otellerde çalışan ünlü Alman Başaşçı Maximilian J.W. Thomae, Midpoint Mutfak Koordinatörü Rıza Belenkaya; Polat Renaissance İstanbul Mutfak Şefi Yücel Dereyayla, FoodinLife Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Gökmen Sözen, Food and Travel Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ebru Erke ve Kastamonu Tanıtım, Turizm ve Çevre Komisyonunu temsilen TUYED Yönetim Kurulu Üyesi Gönül Yıldırım, Kastamonu’da yöresel yemeklerin yapıldığı tesislerde mutfaklara girip, tesislerin aşçılarıyla birlikte yöresel lezzetleri pişirerek, ardından eşsiz lezzetleri tatma fırsatı buldu. Kastamonu Kalkınma Vakfı’nın Kastamonu Tanıtım, Turizm ve Çevre Komisyonu tarafından düzenlenen “Kastamonu’nun yöresel yemeklerinin, ünlü şeflerle buluşması” etkinliğine; FoodinLife Dergisi, Reis Gıda, İksir Resort Town Yaşam ve Tatil Kasabası desteklerini sağladı.


Kastamonu pastırmasının daha iyi olduğu söyleniyor
Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş, 21 Mart Cuma günü, makamında, ünlü şefler ile bir araya geldi. Gerçekleşen görüşmeye, Vali Erdoğan Bektaş, Vali Yardımcısı Atila Kantay ve İstanbul’dan gelen heyet katıldı. Kastamonu’nun tarihi, kültürel ve doğal zenginliğinin yanında, zengin bir mutfağı olduğunu kaydeden Vali Erdoğan Bektaş, Kastamonu pastırmasının, Kayseri pastırmasından çok daha iyi olduğunu, bu açıklamayı Kayserililer başta olmak üzere birçok kişinin söylediğini ifade etti. Son yıllarda tüm dünyada gastronomi turizminin yükselen bir trend olduğunu anlatan Vali Erdoğan Bektaş,  şunları söyledi: “Kastamonu yemeklerini özel yapan şey, doğallığıdır. Şehrimizde üretilen siyez bulguru, Taşköprü sarımsağı gibi doğal ürünlerimizden, yöresel lezzetler hazırlanıp, şehrimize gelen misafirlerimize ikram ediliyor. Kastamonu, ülkemiz gastronomisinin yükselen yıldızı olmaya adaydır. Kara çorba, banduma, etli ekmek gibi yöresel yemeklerimizi tatmaya yerli ve yabancı tüm misafirlerimizi davet ediyorum” dedi.

Dünya turizmi gelirinin %30’u gastronomi turizminden sağlanıyor
Dünya turizm gelirinin ortalama 1,2 trilyon dolar olduğunu ve bu gelirin yaklaşık %30’unun gastronomi turizminden sağlandığını kaydeden Kastamonu Tanıtım, Turizm ve Çevre Komisyonu Başkanı Mehmet Reis, şunları söyledi: “Kastamonu, binlerce yıllık tarihi ve kültürel zenginliğe sahiptir. Bu zenginliğimiz içinde, yemek kültürümüzde vardır. Yapılan derleme çalışmalarına göre, Kastamonu’da tespit edilen 812 çeşit yemekten, 500 tanesi Anadolu’nun diğer yörelerinde bilinmiyor. Bu zenginliğimizi, önce ülkemize, ardından dünyaya anlatmamız gerekiyor. Nitekim günümüzde, mutfak kültürlerini tanımaya yönelik gastronomi seyahatleri gittikçe artıyor. Turistler, gittiği bölgenin veya ülkenin mutfağını merak ediyor. Dünya turizm geliri, ortalama 1,2 trilyon Dolar civarındadır. Bu gelirin, %30 gibi büyük bir bölümünün gastronomi turizminden elde edilmesi de, yöresel yemek kültürünün ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Kastamonu’nun bir zenginliği de Taşköprü Sarımsağıdır. Taşköprü sarımsağından daha yüksek standartta verim alınabilmesi için Reis Gıda olarak bu yıl, "iyi tarım uygulamaları" ile “yerli sarımsak tohumu” ekimi yapıyoruz. Nitekim geçtiğimiz günlerde (5 Mart 2014) Kastamonu Üniversitesi ve Reis Gıda arasında, üniversite- sanayi işbirliği kapsamında imzaladığımız protokol ile Taşköprü Sarımsağında ilk kez yapılacak bilimsel bir çalışmanın stardı verildi; sarımsağın yetiştirme dönemindeki önemli problemlerine, bilimsel yöntemler ışığında çözüm yolları araştırılacaktır” diye konuştu.


Doğal, sağlıklı beslenmek ve yeni lezzetlerin keşfine varmak
Bölge turizminin gelişmesine ve bölgenin değerlerinin ortaya çıkarılarak tanıtılmasına büyük önem veren İksir Resort Town Tatil ve Yaşam Kasabası Yönetim Kurulu Başkası İksir Aydın, turizm alanında kaliteli hizmet verilmesinin yanında kaliteli ve çeşitli bölge ürünlerinin kullanıldığı yerel yemeklerin sunulmasının önemini vurguladı.İksir Aydın, konuşmasına şöyle devam etti: “Turizmde gelişen yeni trend; gezip görmek dinlenmek eğlenmek kadar; doğal, sağlıklı beslenmek ve yeni lezzetlerin keşfine varmak olmaktadır. Biz de bu nedenle, çiftliğimizde ürettiğimiz bölgesel ürünleri; yerel yemeklerin birçoğuna yeni yorumlar da katarak misafirlerimize sunmaktayız. Bu bağlamda, geçmişi 10.000 yıla dayanan, GDOsuz kabılca buğdayını üreterek, ondan elde ettiğimiz siyez bulgurunu, üryani eriğini, bizim spesiyalimiz çam pekmezi gibi birçok doğal ve sağlıklı ürünü kullanarak, bölgemizin gastronomisinin tanınmasında önemli bir görev yapıyoruz. Misafirlerimizden gelen yoğun doğal ürün talebi üzerine www.kastamonudogalurunler.com sitemizi de açarak, Türkiye’nin ve dünyanın her bölgesinden bu ürünlere ulaşılabilirliğini sağladık” şeklinde konuştu.

Profesyonel şefler, Türkiye coğrafyasındaki yerel ürünler ile tanışıyor
Profesyonel şeflerin, Türkiye coğrafyasındaki yerel ürünlerle tanışmasını amaçladıklarını kaydeden Foodinlife Gastronomi Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Gökmen Sözen, şunları söyledi: “Foodinlife Gastronomi Yayınları olarak, Gastroway isimli projemizi ilk olarak Edirne’de gerçekleştirdik. Amacımız Türkiye’nin önde gelen otel ve restoran şefleri ile birlikte Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde coğrafi olarak etiketlenmiş yerel ürünleri, yemekleri, kültürü ve üretimi incelemek. Bunları profesyonel mutfak şeflerinin görmesini, tanımasını sağlamak amacıyla bir yol hikayesi projesini başlattık. Amacımız Türkiye’nin önde gelen profesyonel mutfak şefleriyle birlikte, yerel ürünleri ve yemekleri tanıtıp, bunları turizm gastronomisine kazandırmak ve Türk mutfağının çıtasını yukarılara taşımaktır. Dünyada da, Türk mutfağının gelişimi için bu tür projelerin arttırılması gerektiğine inanıyoruz” dedi.

Yöresel ürünleri değerlendirip, farklı yorumlar çıkartacak
20 yıldır Türkiye’de yaşayan ünlü Alman Başaşçı Maximilian J.W. Thomae, şunları söyledi:
“Kastamonu Valisi Sayın Erdoğan Bektaş başta olmak üzere, İksir Resort Town Hotel’e, Reis Gıda’ya ve herkese misafirperverliği için çok teşekkür ederim. Bir Alman olarak, ilk defa Türkiye’de çevresi bu kadar temiz bir yeri keşfettim. Yemyeşil bir doğa içinde; insanlar mutlu, evler bakımlı, yollar tertemizdi. En etkilendiğim yemekleri; kara çorba, ekşili pilav, tirit, etli ekmek, çekme helva gibi geleneksel eşsiz lezzetleri oldu. Pastırması çok başarılıydı. Siyez bulguru ile ilk kez tanıştım. Siyez bulguru, elma ekşisi gibi çeşitli ürünlerini, kendi mutfağımda değerlendirip, farklı yorumlar çıkartmayı istiyorum. Bu bilgileri ve özel ürünleri, meslektaşlarım ile paylaşacağım. Kastamonu’ya, yeniden gitmeyi istiyorum” dedi.

Naturel ürünlerin temin edileceği, ender yerlerden birisidir
Midpoint Mutfaklar Koordinatörü Rıza Belenkaya, şunları söyledi:
“Kastamonu’ya gelmeden önce, Kastamonu’yu farklı biliyorduk. Oysaki Kastamonu’nun; yöresel yemekleri, doğası ve coğrafi yapısıyla, bambaşka bir şehir olduğunu yaşayınca görebiliyorsunuz. Yemek kültürü için de, halen bakir kalmış, hala naturel ürünleri temin edilecek ender yerlerden bir tanesidir” dedi.

Kastamonu, muhteşem bir deneyim yaşatıyor
Polat Renaissance İstanbul Mutfak Şefi Yücel Dereyayla, şunları söyledi:
“Kastamonu’ya, 3 kez gelişim oldu ve her gelişimde farklı deneyimler yaşıyorum. Bu yıl Daday, Taşköprü gibi yerleri gezdik ve özellikle İksir Resort Town Hotel’den çok etkindim. Nitekim Kastamonu’ya gitmek, havayolu ulaşımı nedeniyle, İstanbul’dan Polonezköy’e gitmek kadar kolay bence. Daday oksijen deposu olan bir bölge; siyez bulguru, tereyağı, balı, etli ekmeği, pekmezleri, elma ve üryani eriğinden yapılan kompostoları, reçelleri ve ekşisi ile bizlere muhteşem bir deneyim yaşattı. Hele, ardıç jölesi inanılmazdı. Bana, Tokat’taki lavanta reçelini hatırlattı.  Kastamonu’nun, gelecekte gastronomi seyahatlerinin, olmazsa olmazı bir bölge olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Potansiyel desteklenerek, açığa çıkarılmalı
Food and Travel Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ebru Erke, şunları söyledi:
“Kastamonu uzun zamandır görmeyi istediğim bir yerdi. Doğal güzelliklerini yanında, methini çok duyduğum doğal ürünlerini, özellikle merak ediyordum. Açıkçası beklediğimden çok daha fazlasıyla karşılaştım. Buradaki potansiyelin, desteklenerek açığa çıkarılması gerektiğini düşünüyorum. Sadece gastronomik açıdan değil, bölgede turizm açısından da insanları mutlu edecek, çok fazla turizm alternatifi var. Bunların uygun şekilde insanlara sunulabilmesi, yerli ve yabancı turistlerin Kastamonu’ya gitmesi açısından, İksir Resort Town Hotel’in de bölge turizmine çok büyük bir değer kattığını söylemek isterim” diye konuştu.

Konuk ünlü şefler, mutfağa girdi
Program sırasında yerli ve yabancı ünlü şefler; Taşköprü’deki Reis Gıda Sarmoni Sarımsak Entegre Tesisi’nde sarımsak işleme yöntemleri ve Taşköprü’de ilk kez yapılan iyi tarım uygulamaları projesi sunumuna katıldı. Ardından, Taşköprü’nün ünlü Güveç yemeğini tattılar. Program boyunca, Daday’da Etli Ekmek hazırlanması, Kül Çöreği yapımı, Akide şekeri yapımı, Kastamonu’da Pastırmalı Pide yapımı, Çekme helva yapımı yer aldı.  İksir Resort Town Yaşam ve Tatil Kasabası’nın mutfağında İstanbul’dan gelen konuk ünlü şefler, Siyez bulguru ile Pastırmalı Ala pilav, Siyez bulgurlu etli tepsi mantısı, Kızılcık sos ile Daday Hindi Dolması gibi yöresel ve İksir Resort Town’ın spesiyal yemekleri pişirdi.
Yerli ve yabancı ünlü şefler, yöresel lezzetlerin yapıldığı mekanların yanı sıra, Vedat Tek Kültür Merkezi, Saat Kulesi gibi kentin tarihi ve kültürel yerlerini ziyaret etti.

İKV Başkanı Ömer Cihad Vardan AB’ye çağrı: Enerji başlığını müzakereye açın


Sektörel Fuarcılık tarafından düzenlenecek ICCI 2014 – 20. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı öncesinde gerçekleştirilen 2’nci enerji sektör buluşmasında Konferans Programı açıklandı.
2’nci Enerji Sektör Buluşması’na İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Başkanı ve Kale Grup Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur ve İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Ömer Cihad Vardan birer konuşma yaptı.

ICCI 2014 – 20. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı öncesinde Sektörel Fuarcılık tarafından düzenlenen 2’nci Enerji Sektör Buluşması İstanbul Sanayi Odası’nda gerçekleştirildi. Sektörel Fuarcılık Genel Müdürü Süleyman Bulak, ICCI 2014 Konferansı Taslak Programı ilan ederek konferansta yer alacak oturumların konu başlıkları ile ilgili kısaca bilgi verdi.
İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur “Sanayi Sektöründe Yaşanan Enerji İle İlgili Sorunlar”, İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Ömer Cihad Vardan ise “Enerji Sektöründe Yaşanan Ekonomik Sorunlar” başlıklı birer konuşma yaptı.

AB’ye çağrı: Enerji başlığını müzakereye açın
İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Ömer Cihad Vardan toplantıda yaptığı konuşmada iki hafta önce kabul edilen Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye raporunda enerji güvenliği açısından Türkiye’nin önemine vurgu yapıldığını hatırlatarak, enerji başlığının müzakereye açılmasını Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin engellediğini söyledi. Vardan, “Hem AB, hem de Türkiye’nin güçlü ve derin bir işbirliği içinde olması çok önemlidir. AB’ni Avrupa Parlamentosu’nun en son raporunda bir kez daha önemi vurgulanan enerji başlığını müzakerelere açmaya davet ediyoruz. Bu bağlamda Kıbrıs sorununun Birleşmiş Milletler nezdinde tekrar görüşmeye başlanılmasını da bir fırsat olarak değerlendiriyoruz.” dedi.

Nükleerde vatandaş güvenliği gözetilmeli
İKV Başkanı Ömer Cihad Vardan konuşmasında Türkiye’nin 2023 yılı projeksiyonunda toplam enerji üretiminin yüzde 4’ünü nükleer enerjiden karşılanmasını öngördüğünü belirterek, yasal zeminin hızla ve vatandaşların güvenliğini gözetecek biçimde tamamlanması gerektiğini aktardı. Vardan ayrıca kamuoyunu nükleer enerji ve radyasyondan korunma konularına ilişkin bilgilendirilmesini amaçlayan “Nükleer Enerji İletişim Stratejisi”nin bir an önce tamamlanmasına öncelik verilmesi gerektiğini belirtti.

Yenilenebilir enerji İSO gündeminde
İSO Meclis Başkanı ve Kale Grup Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur ise yaptığı konuşmasında Türkiye’nin enerjide büyük bir ölçüde dışa bağımlı olması sebebiyle özellikle sanayicilerin yoğun enerji kullandıklarını belirterek “Taşıma suyla çarkları döndürme çabasında oluyoruz” dedi. Bu sebeple İSO olarak Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynakları açısından hangi projeleri hayata geçirebilecekleri üzerine yoğun çalışmalar yaptıklarını anlatan Bodur, yenilenebilir enerji alanında yatırımların artırılması için çalıştıklarını hatta Türk sanayicisinin bu yatırımlar için ihtiyacı olan parçaları Türkiye’de üretebilmenin yollarını aradıklarını sözlerine ekledi.

Kalkınma teşviksiz hızlanmıyor
Zeynep Bodur, Türkiye’de enerjiyi yoğun kullanan sektörlere rekabetçi avantaj yaratmak amacıyla devlet teşviki verilmesinin şart olduğunu, özellikle İtalya ve İspanya gibi ülkelerde devletin bu tür teşviklerin verildiğini söyledi. Bodur şöyle devam etti:

“Bu tür teklifleri götürdüğünüzde Maliye Bakanlığı’ndan “teşvikle bir yere gidilmez” cevabını alıyorsunuz. Ancak AB gibi ekonomisi hassas olan bir bölgede yapılıyor. Bizim de bu tür alternatifleri düşünmemiz gerekir. Her ne kadar tekvik konusuna sıcak bakılmasa da kalkınma teşviksiz hızlanmıyor. En büyük sorunumuz ise enerji arz güvenliği. Türkiye’nin özellikle Rusya ve İran’a olan bağımlılığı. Arz güvenliğini sağlamadığınız zaman bir çok sektör üretim yapmakta zorlanıyor. Enerji kaynaklarımızı çeşitlendirmemiz gerekiyor. Hem fiyatların bir noktaya gelmesi hem de arzın bir çok firma tarafından sağlanması açısından enerji piyasasının özelleşmesi de, BOTAŞ’ın ağırlığının azaltılması gerekiyor.

Özel şirketlerden gaz alımı konusunda da endişe duyuyorlar çünkü devlet bu arzın konusunda bir garanti vermiyor. Hava koşulları sebebiyle bir gemi limana yanaşamadığında doğalgaz arzınız kritik oluyor. Dolayısıyla bunu devlet garantisiyle almak firmalar için önemli hale geliyor. Eğer serbestleşme istiyorsa devletin garantileri bir şekilde vermesi gerekir.”Türkiye’nin en büyük enerji ve çevre konferansını düzenleyen sektörünün lider kuruluşu Sektörel Fuarcılık,  24-25-26 Nisan 2014 tarihlerinde 20. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’nı (ICCI 2014) İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirecek


24 Mart 2014 Pazartesi

‘YILIN EN POZİTİF HABER PROGRAMI’ ÖDÜLÜ SİMGE İLE YENİ 1 GÜN’ÜN OLDU!


Show TV ekranlarında hafta içi her sabah gündeme ve hayata dair her şeyi ekrana yansıtan Yeni 1 Gün programıyla güne merhaba diyen başarılı sunucu Simge Fıstıkoğlu,  Radyo Evi Derneği’nin (RADEV) bu yıl 6.’sı düzenlenen Negatifi Pozitife Çevirenler Ödülleri’nde ‘Yılın En Pozitif Haber Programı’ ödülünün sahibi oldu.  RADEV’in Ankara’da düzenlenen ödül gecesine gidemeyen Fıstıkoğlu, kendisine ulaştırılan ödülünü ekibiyle birlikte çektirdiği fotoğraf ile sosyal medya hesabından paylaştı.