4 Mart 2015 Çarşamba

“Eforea Spa At Hilton”Dan Kadınlar Günü’ne Özel Fırsatlar

Türkiye’nin ilk, Avrupa’nın en büyük eforea: spa at Hilton’u, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü bir hafta boyunca devam eden özel bir teklifle karşılıyor.Hilton İstanbul Bomonti bünyesinde yer alan Türkiye’nin ilk, Avrupa’nın en büyük eforea: spa at Hilton’u, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü bir hafta boyunca geçerli olacak çarpıcı bir teklifle kutlamaya hazırlanıyor.


8-15 Mart tarihleri arasında spa’da sunulan 90 dakikalık bakım seçeneklerinden herhangi birini seçen kadın konuklara, tercihlerine göre bahara tazelenerek girmelerini sağlayacak vücut peeling’i veya cildi kışın yıpratıcı etkilerinden tümüyle arındıran cilt bakımı hediye edilecek. 20’şer dakikalık seçeneklerden ilkini tercih edenler, mineral tuz içerikli peeling ile ciltlerinde canlı ve aydınlık bir görüntü elde ederken, cilt bakımını tercih edenler kış aylarında nemini yitiren ciltlerini onarıp yenileme şansını yakalayacak.


Hem bedeni hem de ruhu rahatlatan masaj seçenekleri arasında ise doğal yağlar kullanılarak yapılan ve vücuttaki tüm enerji merkezlerinin dengelenmesini sağlayan Bali masajı ile kasları gevşeterek kan dolaşımını rahatlatan İsveç masajı başta olmak üzere çok sayıda seçenek bulunuyor.


Üç kata yayılan 3.300 metrekarelik bir alanda hizmet veren eforea: spa at Hilton’un uzman terapistleri, rahatlatan ve tepeden tırnağa canlandırıcı etki yapan diğer masaj ve bakım seçenekleriyle de konuklarını ağırlamaya devam ediyor.

Ayrıntılı bilgi ve rezervasyon için: 0212 7083107

Akfen GYO’nun 2014 yılı konsolide kira geliri % 24 artarak 51 milyon TL oldu

Akfen GYO’nun 2014 yılı finansal sonuçları açıklandı
Buna göre şirketin 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle konsolide kira gelirleri bir önceki yıla göre yüzde 24 artarak 51 milyon TL oldu.  Akfen GYO'nun 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle Net Aktif Değeri ise 920,2 milyon TL olarak açıklandı.


Türkiye’nin sadece şehir otelciliği konseptine odaklı ilk ve tek gayrimenkul yatırım ortaklığı olan Akfen Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın (GYO) 2014 yılı 12 aylık finansal sonuçları açıklandı. Akfen GYO’nun Ocak-Aralık 2014 tarihleri arasındaki konsolide kira gelirleri bir önceki yıla kıyasla yüzde 24 artarak 51 milyon TL olarak gerçekleşti. Şirketin konsolide FAVÖK’ü bir önceki yıla göre yüzde 36 artarak 39,5 milyon TL olurken; FAVÖK marjı bir önceki yıla göre yüzde 7 oranında artarak yüzde 77 seviyesine ulaştı. Euro-Ruble kurunun yükselmesinden dolayı oluşan kur farkının etkisi ile şirket net dönem zararını 2,4 milyon TL olarak açıkladı. Akfen GYO'nun 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle Net Aktif Değeri ise 920,2 milyon TL oldu.

Otellerdeki doluluk oranı yüzde 64 oldu
Şirketin 2014 yılın performansına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akfen GYO Genel Müdürü Vedat Tural, Türkiye’de ekonomik şehir otelciliğine yatırım yapan ilk ve tek gayrimenkul yatırım ortaklığı olarak, özgün iş modelleri sayesinde başarılı bir yılı daha geride bıraktıklarını belirtti.

2014 yılında yurt içi ve yurt dışındaki otellerde ortalama yüzde 64 doluluk oranı yakaladıklarını ifade eden Vedat Tural, “Türkiye’de faaliyet gösteren otellerimizin ortalama doluluk oranı yüzde 67 olurken, Rusya’da faaliyet gösteren otellerimizin ortalama doluluk oranları yüzde 53 olarak gerçekleşti. Şirket’in işletmede olan otellere ait kira gelirleri de bir önceki yıla göre yüzde 24 artışla 51 milyon TL’ye ulaştı” dedi.

Tural,  ‘’Karaköy, Tuzla ve Moskova’da yeni yatırımlarımız devam ediyor’’
Vedat Tural, “Eylül 2014 tarihinde Ankara’da Esenboğa Havalimanı’na iki kilometre mesafede geliştirdiğimiz 147 odalı Ibis Otel Ankara Airport’u hizmete açtık. Novotel Karaköy, Ibis Otel Tuzla ve Ibis Otel Moskova projelerimizin yatırımlarına devam ettik. Karaköy Novotel ile Ibis Otel Moskova projelerimizi bu yıl içinde faaliyete geçirmeye hazırlanıyoruz. Ibis Otel Tuzla ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Bu üç otel yatırımımızı tamamladığımızda şirketimiz ve bağlı ortaklıklarımız vasıtasıyla 4’ü Rusya’da olmak üzere toplam 3 bin 628 oda kapasiteli 20 adet otelimizi işletmeye açmış olacağız. Şirket hedeflerimiz çerçevesinde ağırlıklı olarak İstanbul gibi yüksek performans vaat eden metropollere yönelmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

116 milyon avroluk kredi sözleşmesine imza attı
Akfen GYO olarak mevcut kredilerinin refinansmanı ve yatırımları devam eden projeleri için Credit Europe Bank N.V ile 2015 yılı başında toplam 116 milyon avroluk, iki yılı anapara geri ödemesiz ve 10 yıl vadeli bir kredi sözleşmesi imzaladıklarını hatırlatan Tural, “Banka ile bağlı ortaklıklarımızın da mevcut tüm kredilerinin refinansmanı ve portföylerinde bulunan yatırımı devam eden projelerinin yatırım harcamalarında kullanılmak üzere aynı şartlarda kredi temini için sözleşme görüşmeleri devam ediyor” dedi.

Euromoney’de Türkiye’nin En İyi Otel Geliştiricisi seçildi
Akfen GYO olarak yıl boyunca gerçekleştirdikleri çalışmalar ile uluslararası ödüllere layık görüldüklerini söyleyen Tural, “Şirketimiz gayrimenkul sektörü tarafından her yıl ilgiyle takip edilen ve sektörde faaliyet gösteren en iyi gayrimenkul ürün/hizmet geliştiricilerinin ödüllendirildiği 2014 Euromoney Gayrimenkul Ödülleri’nde bir kez daha ‘Türkiye’nin En İyi Otel Geliştiricisi’ ödülünü aldı” diye konuştu.

Emir Hotels, 5 Farklı Dalda ISO Belgelerini Bir Arada Alarak Türkiye’de Bir İlke İmza Attı

Emir Hotels bünyesinde faaliyet gösteren Sensimar Side Resort & Spa, The Xanthe Resort & Spa ve The Sense De Luxe Hotel 5 farklı dalda ISO belgelerini bir arada alarak Türkiye’de bir ilke imza attı.



Emir Hotels bünyesinde faaliyet gösteren Sensimar Side Resort & Spa, The Xanthe Resort & Spa ve The Sense De Luxe Hotel 5 farklı dalda ISO belgelerini bir arada alarak Türkiye’de bir ilke imza attı.
Kalite Müdürü Servet Kaya önderliğinde 1,5 yıl önce başlatılan Kalite Yönetim Sistemleri çalışmaları başarılı sona ulaştı. Bölgede yenlikçi ve öncü çalışmaları ile kendinden söz ettiren Emir Hotels ISO9001 Kalite, ISO22000 İş Sağlığı ve Güvenliği, ISO14001 Çevre ve ISO10002 Misafir Memnuniyeti yönetim sistemleri alanlarında TÜV/Saar tarafından denetlenerek kalitesini tescilledi.


Marmara SPS Danışmanlık Hizmetleri yöneticileri Murat Küçükbezirci ve Bilal Akay’in belgeleri takdim ettiği törende Emir Hotels Genel Koordinatörü Salih Başaran kaliteyi korumanın önemini vurgulayarak:’’Tüm ekibimizin azimli ve hedef odaklı kurumsallaşma çalışmaları sonucunda belgelerimizi alarak başarılı bir sona ulaştık. Lakin bu başarılı final büyük bir sorumluluğun da başlangıcı bizim için. Bu sorumluluk ve misafir memnuniyeti bilinci ile kalite standartlarımızı koruyarak daha ileriye taşımak için süregelen eğitimlerimizi devam ettirmeyi hedef olarak belirledik.
Bu vesile ile emeği geçen genç ve dinamik Emir Hotels ekibine başarılarından dolayı teşekkür ederim’’ dedi.

Geçtiğimiz Günlerde Kapadokya – Amasya Bağlantılı Turların İlki Amasya’ya Geldi

TURİZMİN SESİ- Oktay Öztürk
Amasya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün 2014’te başlattığı Kapadokya’ya gelen turistleri Karadeniz’e, Karadeniz’e gelen turistleri ise Kapadokya’ya ulaştırmaya yönelik çalışmaları ilk meyvelerini verdiGeçtiğimiz günlerde Kapadokya – Amasya bağlantılı turların ilki Amasya’ya geldi. Güney Koreliler’den oluşan ilk tur Kayseri Havalimanı’na indikten sonra Kapadokya, Çorum Hattuşa ve Tokat ziyaretlerinin ardından Amasya’ya vardı.


Konuyla ilgili açıklama yapan Amasya İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Kaya, “Karadeniz’i Kapadokya’ya, Kapadokya’yı da Karadeniz’e bağlama amacıyla başlattığımız çalışmalarımızın meyvelerini almaya başladık. Kapadokya’dan Amasya’ya gelen bu ilk turu Samsun’a, Samsun Havalimanı’na gelen turistleri ise Samsun, Amasya, Tokat ve Sivas üzerinden Kapadokya’ya, oradan da Kayseri Havalimanı’na ulaştırmaya çalışmaktayız.


 Amacımız Amasya ve bölgemizin 12 ay boyunca turizmden yararlanmasını sağlamaktır. Desteklerinden dolayı Kültür ve Turizm Bakanlığımız, Sayın Valimiz İ. Halil Çomaktekin, Amasya Belediye Başkanı Cafer Özdemir, İl Özel İdaremiz ve İl Genel Meclisi üyelerimize teşekkür ederim.” Dedi.

Kapadokya ziyaretlerinin ardından Amasya’ya gelen Güney Koreliler’den oluşan turist kafilesi Amasya’da yoğun bir ilgi ile karşılaştı. Amasya’ya hayran kalan turistler bol bol hatıra fotoğrafları çekti, hediyelik eşyalar satın aldı.

Orange Cruises Türkiye, Doğu Akdeniz Ülkelerinin En İyi Temsilcisi Ödülünü Aldı

Orange Cruises Türkiye, 25-28 Şubat tarihlerinde Costa Cruise’ın en yeni gemisi Costa Diadema gemisinde gerçekleşen organizasyonda 2004 İtalya güzeli seçilen Cristina Chiabotto’nun sunuculuğunda tüm Doğu Akdeniz ülkelerinin en iyi temsilcisi ödülünü aldı. Ödül töreninde Orange Cruises Türkiye müdürü Tolga Ünalsın, ödülü Orta Avrupa, Afrika, Akdeniz, Orta Doğu ve Hindistan pazarlarından sorumlu Satış ve Pazarlama departman müdürü Alessandro Bottaro’dan aldı.
Ödül töreninde ayrıca Orange Cruises Malta ise Akdeniz pazarının en çok satış yapan acentalar ödülünü alarak uluslararası büyük turizm firmaları ile aynı kulvarda son 5 senede olduğu gibi bu sene de iddiasını kanıtladı. Orange Cruises Malta adına ödülü Orange Cruises ticaret müdürü Michael Abele aldı.


Ödül hakkında yorum yapan Orange Cruises Türkiye müdürü Tolga Ünalsın, geçen sene de Akdeniz pazarında en iyi münferit satış yapan acenta ödülü aldıklarını ama bu sene ki ödülün kendileri ve ülkemiz adına daha da değerli olduğunu, çünkü tüm Doğu Akdeniz ülkeleri arasında ki bunların içinde yıllarca kruvaziyer pazarında lider olmuş Yunanistan, Hırvatistan, Kıbrıs, İsrail gibi ülkeler olmasına karşın ödülü Türkiye Orange Cruises adına almak gerçekten gurur verici olduğunu belirtti. Özellikle ödül açıklandığı an ekranda Türk bayrağının dalgalanması gururumuzu bir kat daha da arttırdı diyen Tolga Ünalsın, önümüzdeki sene için de tekrar böyle bir ödüle layık olabilmek için çok çalışacaklarını belirtti.


2009 yılında Türkiye’de de faaliyet göstermeye başlayan, Malta merkezli Orange Travel Group bünyesinde bulunan Orange Cruises Türkiye olarak bu değerli ödülü alma başarısında özellikle kendileri ile çalışan acenta ve tur operatörlerine teşekkür eden Tolga Ünalsın, “sonuçta bu ödülün asıl mimarı tüm ekip, bu yüzden çalışma arkadaşlarımın hepsine Kemal Çobanoğlu, Melani Kumruyan, Yunus Emre Kozan ve Burcu Kılıçcı’ya ayrıca özverili çalışmalarından dolayı teker teker teşekkür ediyorum” dedi.

3 Mart 2015 Salı

The Address Residence, İstanbul’a Merhaba Diyor!

Çamlıca’daki Emaar Square projesinin en görkemli binası The Address Residence İstanbul, yapılan lansmanla basına tanıtıldı.Emaar Türkiye’nin 2,3 milyar dolarlık proje maliyeti ile Çamlıca’da projelendirdiği Emaar Square’de bu kez The Address Residence İstanbul lansmanının heyecanı yaşanıyor.  Marmara Denizi ve Adalar manzaralı daireleri, benzersiz sistemi ile gayrimenkul sektörüne yeni bir soluk getiren The Address Residence İstanbul, tasarımıyla da İstanbul Anadolu Yakası’nın yeni ikonu olacak.


Beş yıldızlı The Address Hotel, İstanbul’u seçti!
The Address Residence İstanbul’da yer alan Emaar Turizm ve Eğlence Grubu’nun 5 yıldızlı seçkin otel zinciri markası The Address Hotels + Resorts; kalite, prestij ve mükemmeliyete verdiği değeri yansıttığı her yeni projesinde, tüm konuklarını birinci sınıf bir hizmet kalitesiyle karşılıyor. Otelleri için merkezi ve hayatın içinde lokasyonlar seçen The Address Hotel, 5 yıldızlı bir otelin sunduğu tüm konfor ve hizmetin yanı sıra; çatısı altında bulunan ve farklı zevklere hitap eden yeme-içme, SPA ve fitness seçenekleriyle de konuklarına her detayı düşünülmüş bir konaklama ve yaşam deneyimi sağlıyor.“Hayatın olduğu yerde” sloganıyla yola çıkan The Address Hotels + Resorts, 5 yıldızlı otel konforunu ve birinci sınıf hizmetlerini, The Address Hotel markasıyla hizmet vereceği rezidanslara da taşıyor. Böylelikle otelin hizmet verdiği rezidansların sakinleri de, 5 yıldızlı bu konforlu hayatı kendi evlerinde yaşayabiliyor.The Address Residence İstanbul’un mimari tasarımı Sir Norman Foster’ın kurucusu olduğu Foster + Partners tarafından, iç tasarımları ise dünyanın konaklama sektöründeki en önemli iç mimarlık firmalarından birisi olan Hirsch Bedner Associates tarafından yapılıyor. Çalıştığı markalar için ilham verici deneyimler yaratan HBA, The Address Residence İstanbul için, Emaar ismiyle eşanlamlı hale gelen en yüksek kalite standartlarını, iç tasarıma da yansıtıyor.


LEED sertifikalı bina
The Address Residence Istanbul’da konut alarak yatırım yapanlar, concierge  ve resepsiyon hizmetlerinden, son teknolojiyle donatılmış fitness salonu, SPA, havuz, kafe, restaurant, özel otopark ve depolama alanlarına kadar bir çok olanağa sahip olacaklar. Emaar Square’in çevre dostu yaklaşımını yansıtan dairelerin tamamı, ABD Yeşil Bina Konseyi (US Green Building Council) tarafından geliştirilen Enerji ve Çevre Tasarımında Öncülük (Leadership in Energy & Environmental Design - LEED) kriterlerine uygun olarak seçilen malzemeler, elektrik ve mekanik tesisatlar kullanılarak inşa ediliyor.


The Address İstanbul’da 1+1’den 5+1’e daire seçenekleri
46 kattan oluşan The Address İstanbul’un ilk 11 katında Emaar’ın 5 yıldızlı zincir otel markası The Address Hotel, 183 odasıyla yer alıyor. Standart ve süit odalarının yanı sıra restoranlar, SPA, havuz ve sağlık kulübüyle konuklarına beş yıldızlı konforu vaat eden otel, aynı zamanda yaşamın merkezi olacağı iddiasını taşıyor.12 - 29 kat arasında yer alan The Address Residence İstanbul, 197 adet mobilyalı lüks rezidans daireleri, 1+1, 2+1, 3+1 daire seçenekleri ve 78 metrekareden 234 metrekareye kadar değişen tipleriyle, yatırımcısına farklı alternatifler sunuyor. 30 ile 46 katları arasında bulunan The Address Residence Sky View İstanbul’da ise 123 adet lüks rezidans dairesi,  1+1’den 5+1’e kadar farklı daire seçenekleri, 89 metrekare ile 645 metrekareye kadar değişen daire tipleriyle sunuluyor.



Benzersiz kiralama sistemi ile yatırım, daha da değerli hale geliyor!
Emaar’ın The Address markalı, mobilyalı rezidanslar için sunduğu kiralama sistemi,  The Address Residence İstanbul ile Türkiye’ye de geliyor. Ev sahipleri  tercih ederse, 12 ile  29. kat arasında bulunan ve otelin 5 yıldızlı hizmetinden yararlanan197 adet mobilyalı lüks rezidans dairelerini,The Address Hotel’in özel kiralama sistemine dahil ederek gelir elde edebiliyorlar. Rezidans dairelerin tamamına beş yıldızlı The Address Hotel hizmet veriyor.  İstanbul’a ikon bir bina kazandıran ve aynı zamanda The Address markası ile İstanbul’da yatırımlarına devam eden  Emaar’ın  Bölge CEO’su Ozan Balaban ise “The Address Residence İstanbul yatırımcıları, muhteşem mimarisi ve sunduğu birinci sınıf yaşam tarzı ve 5 yıldızlı hizmet kalitesiyle tanınan bir sembol olan The Address İstanbul’un bir parçası olacaklar. Yakın çevrede güçlü bir iş merkezine, en büyük alışveriş merkezlerinden birine, çok farklı eğlence ve sosyal olanaklara sahip Emaar Square’e katılacak yatırımcılar için mobilyalı rezidanslar benzersiz bir katma değer yaratacak. Bunların yanı sıra yatırımcıların evlerini The Address Hotel’in özel kiralama sistemine dâhil ederek sürdürülebilir gelir sağlama şansları da var. Bizim vaadimiz ise eşsiz bir şehirde, kusursuz bir yaşam tarzı sunmak” diyerek, projede rezidans sahibi olmanın karlılığının altını çiziyor.


Ayrıcalıklı yaşamın merkezi: Emaar Square…
Şehrin merkezinde, ana yollar ve bağlantı yollarının kesişim noktasında bulunan Emaar Square, Emaar’ın Türkiye’deki ikinci projesi olma özelliğini taşıyor. Toplam 1000 lüks daire ve 48 bin metrekarelik ofis alanıyla 5 bin çalışana şık ve son teknolojilerle donatılmış bir çalışma ortamı oluştururken, bünyesinde Türkiye’nin en büyük alışveriş merkezi Emaar Square Alışveriş Merkezi’ne de yer veriyor. Bu prestijli projenin merkezinde yer alan ve dünya standartlarındaki AVM’nin toplam 150 bin metrekare olan kiralanabilir alanında  dünya markaları yer alıyor. Emaar Square Alışveriş Merkezi’nde ayrıca bir buz pisti, 2.400 kişilik mega sinema kompleksi ve Emaar’ın perakende alanındaki amiral gemisi dünyanın en büyük alışveriş merkezi olan The Dubai Mall’dan esinlenen bir su altı hayvanat bahçesi gibi çok sayıda eğlence ve sosyal etkinlik alanlarını bünyesinde bulunduruyor.

2 Mart 2015 Pazartesi

İstanbul Modern’de “Müzeler Konuşuyor: Konuğumuz Birleşik Krallık”programı sürüyor

İstanbul Modern’in dünyada öncü rol üstlenen müzelerin yöneticilerini Türkiye’den izleyiciler ile buluşturarak güncel müzecilik alanında yeni bir bilgi paylaşım ağı ve iletişim platformu yaratmak amacıyla 2012 yılında başlattığı program “Müzeler Konuşuyor”, Birleşik Krallık ile devam ediyor.
İstanbul Modern ve British Council’ın birlikte düzenlediği “Müzeler Konuşuyor: Konuğumuz Birleşik Krallık” programının bu ayki konukları The British Museum’dan  Jane Findlay ve BBC ve Arts Council England ortak girişimi The Space’ten Ruth Mackenzie.


3 Mart Salı saat 19.00’da gerçekleşecek “Müzelerde Eğitim ve Yeni Teknolojiler” başlıklı konuşmasında The British Museum’un Okullara ve Gençlere Yönelik Eğitim Programları Direktörü Direktörü Jane Findlay, müze eğitimini desteklemek için teknoloji kullanımının barındırdığı potansiyel ve taşıdığı riskleri tartışacak. Eğitim ve dijital stratejilerin paralel yürütülmesinin önemine değinen Findlay, teknoloji ortaklarıyla sürdürülebilir işbirlikleri geliştirilmesi, müze bünyesinde yer alan yenilikçi Samsung Dijital Keşif Merkezi’nin karma eğitim yaklaşımı, artırılmış gerçeklik uygulamalarıyla ailelerin sanatla etkileşiminin güçlendirilmesi, başarılı online eğitim kaynakları geliştirilmesi gibi güncel konuları ele alacak.

17 Mart Salı saat 19.00’da “Dijital Alanın Küratörlüğü: Yeni Bir Sanat Formunun İcadı” başlıklı konuşmayı ise BBC ve Arts Council England tarafından 2014 yılında kurulan, dünyanın her köşesinde insanların mobil cihazlar, tabletler ve bilgisayarları üzerinden deneyimleyebileceği dijital yapıtlar üretmek üzere farklı disiplinlerden sanatçıları davet eden The Space’in kreatif direktörlüğü ve kuruluş dönemi direktörlüğünü üstlenen Ruth Mackenzie gerçekleştirecek. Aynı zamanda Hollanda Festivali’nin artistik direktörlüğünü yürüten Ruth Mackenzie, konuşmasında dijital sanat küratörlüğü ve uluslararası izleyici geliştirme politikalarıyla ilgili vizyonunu paylaşacak.

İstanbul Modern ve British Council’ın birlikte düzenlediği “Müzeler Konuşuyor: Konuğumuz Birleşik Krallık” programı kapsamında Aralık 2014-Nisan 2015 tarihleri arasında Birleşik Krallık’tan sekiz sanat müzesinin direktör, küratör ve departman yöneticileri İstanbul’a geliyor. Dünyanın ilk ulusal halka açık müzesinin kurulmasından itibaren müzecilik alanında öncü rol üstlenmiş olan Britanya müzeleri, kültürel miras alanında birikimlerini yenilikçi yaklaşımlarla birleştiren eşsiz bir tecrübeye sahip. Konuşmalar, müze yönetimi ve kaynak geliştirme, küratöryel pratikler, koleksiyon ve arşivler, eğitim programları, halkla ilişkiler ve izleyici geliştirme, pazarlama ve iletişim stratejileri, yeni teknolojiler, müze mimarisi ve sergi tasarımı gibi temel konulara odaklanıyor.
Etkinlikler ücretsizdir. Konuşma dili İngilizcedir.
Simultane çeviri yapılacaktır.

Jumeirah Grubu Türkiye’deki İkinci Otelini Açıyor

Jumeirah Bodrum Palace Otel Mayıs’da Açılıyor
Lüks otel grubu Mayıs 2015’te Bodrum’da açılması planlanan lüks tesis için anlaşma imzaladı.Dubai, XX Mart 2015: Dubai merkezli bir lüks otel firması ve Dubai Holding’in bir parçası olan Jumeirah Grubu, Targets Investment Turizm Isletmeleri A.Ş. ile Türkiye’nin Ege kıyısındaki Bodrum’da bulunan lüks bir oteli işletmek üzere bir yönetim anlaşması imzaladı.


Daha önce Golden Savoy adıyla bilinen otel, anlaşmanın imzalanmasını takiben Jumeirah markası altında Jumeirah Bodrum Palace Otel olarak faaliyet gösterecek ve resmi açılışı 1 Mayıs 2015’te yapılacak. Bodrum ilçe merkezinden yaklaşık 10 dakika uzaklıkta olan ve Zeytinlikahve koyunun doğal güzelliği içinde yer alan otel, Bodrum Uluslararası Havalimanına ise 20 dakika uzaklıkta. Hiçbir masraftan kaçınılmayarak tasarlanan lüks otel geniş suitlerden oluşan 135 oda, lüks döşenmiş villalar ve 6 yatak odalı bir saray içeriyor. 110.000 m2‘lik bir alan üzerine kurulmuş tesiste çeşitli restoranlar, salonlar ve barlar, 12 odalı bir Talise Spa, üst düzey bir dizi mağaza ve çoğu özel villalara tahsis edilmiş yetmişin üzerinde yüzme havuzu mevcut. Her suit ve villa aynı zamanda Ege denizinin muhteşem bir manzarasına sahip.


Jumeirah Bodrum Palace Otelinin en ilgi çekici bölümlerinden biri kesintisiz deniz görüntüsü ile 2000 m2’lik alana yayılan “Saray” ve her biri bir ensuite ve jakuzi içeren 6 gösterişli yatak odası, deniz suyu tesisatına sahip özel bir kapalı ve açık yüzme havuzu, ustalıkla kotarılmış ve kendi iskele ve özel kabinelerine sahip geleneksel bir Türk hamamı ve saunası içeriyor. Ziyaretçilere ayrıca 24 saat boyunca kendilerine tahsis edilen bir uşak hizmeti de sunuluyor.

Jumeirah Grubu, Mete Atakuman’ı otelin Genel Müdür’ü olarak atadı. Avustralya-Türk vatandaşı olan Mete daha önce Bakü, Azerbaycan’da bulunan Jumeirah Bilgah Beach Otelinin Genel Müdürlüğünü yaptı ve bunun da öncesinde aralarında Hyatt, Starwood ve Hilton’un da bulunduğu bir dizi uluslararası marka için çalıştı.

Türkiye’yi 2014 yılında ziyaret eden turist sayısı 40 milyon kişiyi aşarken Bodrum’u ziyaret edenlerin sayısı 4,3 milyon kişiyi buldu. Jumeirah Grubu’nun da 2011’den bu yana İstanbul’daki tarihi Pera Palace Otelini başarıyla işlettiği için Türkiye’de zaten bir mevcudiyeti bulunuyor.

Targets Investment Turizm Işletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Dalkıran: “Golden Savoy’u 2014 yılında açıp, başarılı bir sezonu arkamızda bıraktıktan sonra Jumeirah Grubunu karşımızda yeni işletmeciler olarak görmekten dolayı mutluluk duyuyoruz. Firmanın sahip olduğu marka itibarı, ticari beceri ve lüks misafirperverlik anlayışı oteli bir üst performans seviyesine çıkaracak ve lüks seyahati seven, yeni bir seçici kitleyi bu muhteşem otele çekecektir.”

Jumeirah Grubunun Başkan ve CEO’su Gerald Lawless: “Türkiye’de marka mevcudiyetimizi genişletme fırsatı Jumeirah için çok önemli bir stratejik gelişme. Bunu Türk Rivierasında yer alan bu denli muhteşem bir otel ile gerçekleştiriyor olmak bize sadık Jumeirah konuklarımızın dünya çapında otellerimizle özdeşleştirdikleri aynı kalite deneyimini burada da bulacakları konusunda güven veriyor. Targets’e, bize bu seçkin konumda yer alan güzel otellerini işletme fırsatını sundukları için teşekkür borçluyuz.”

Otel, Mayıs 2015’te açıldığı zaman Jumeirah Grubunun portföyü Dubai’de bulunan amiral gemisi niteliğindeki Burj Al Arab’dan Londra, Frankfurt, Mayorka, Roma, İstanbul, Bakü, Dubai, Abu Dabi, Kuveyt, Maldivler ve Şangay’da yer alan ikonik tesislere kadar uzanan 23 oteli kapsayacak. Firmanın bunun yanı sıra sözleşme altında bulunan veya Orta Doğu, Asya ve Avrupa’da inşa halinde olan 26 oteli daha bulunuyor.

Otel Yatırımları Yılın İlk Ayında Yavaşladı

Türkiye genelinde toplam yatırım tutarı 195.4 milyon TL olan  3.134 yataklı 18 yeni otel projesi yatırım teşvik belgesi aldı. Ocak 2014’te 15 ilde toplam 10. 970 yatak kapasitesi 38 otel için belgesi alınmıştı.


Otel yatırımları yıla yavaşlayarak girdi. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği’nin (TUROB), Ocak 2015’e ilişkin ‘Konaklama Sektörü Yatırım Teşvik Belgeleri Değerlendirme Raporu’na göre, yılın ilk ayında  Türkiye genelinde 10 ilde toplam 18 yeni otel projesi ‘komple yeni yatırım teşvik belgesi’ aldı. Ocak 2015’te alınan teşvik belgelerine göre, 10 ildeki 18 otel projesi için 195.4 milyon TL’lik yatırım yapılacak ve yatırımlar sonucunda 666 kişiye istihdam sağlanacak. Yeni otel yatırımları ülke genelinde yatak kapasitesini 3 bin 134 adet artıracak. Ekonomi Bakanlığı’nın verilerine göre TUROB tarafından hazırlanan raporda, Geçen yılın aynı ayıyla kıyaslandığında yeni otel yatırımları için verilen teşvik belgesi sayısında düşüş dikkat çekti. Ocak 2014’te 15 ilde toplam 10 bin 970 yatak kapasitesi 38 otel için teşvik belgesi alınmıştı.

BAYINDIR: BÖLGESEL DENGESİZLİK VAR
Ocak 2015’te modernizasyon ve yenileme yatırımlarına yönelik ise 4 ilde toplam 7 otel ‘modernizasyon/tevsi teşvik belgesi’ aldı. Yenileme yatırımlarına 64.5 milyon TL harcanacak. Yeni yatırımlarda, otel ve yatak sayısında  İstanbul ve Antalya yine ilk iki sırada yer aldı. Otel sayısında 4 otel ile İstanbul, yatak sayısında ise 1.136 yatak ile Antalya ilk sırada yer aldı. Raporu değerlendiren yapan TUROB Başkanı Timur Bayındır, ülkemizdeki otel yatırımlarının coğrafi dağılımındaki dengesizliğine dikkat çekti. Antalya, İstanbul, Muğla gibi ana destinasyonlardaki mevcut otel yatırım stokunun, arz fazlası nedeniyle yılın belli dönemlerinde talep daralması ile karşı karşıya kaldığını belirten Bayındır “Otel yatırımlarının bazı şehirlerimizde arz fazlası yaratması tehlikesinin önüne geçilmesinin yegane yolu, dünya turizm trendlerindeki değişimleri dikkatle incelemeli ve ülkemizin sunduğu cazip fırsatları doğru planlama ve fizibilite çalışması yaparak yatırımları tüm ülke sathına yaymalıyız” dedi.

Şehir Otel sayısı (Ocak 2015) Yatak sayısı (Ocak 2015)
İstanbul 4                                            466
Antalya 2                                          1136
Muğla 2                                            318
Nevşehir 2                                           314
İzmir 2                                           290
Adıyaman   2                                           152
Ankara 1                                           134
Ağrı             1                                           130
Balıkesir    1                                          108
Trabzon 1                                           86
TOPLAM 18                                        3.134

“3 Kadın Bin Turna” oyunu Şişli Kent Kültür Merkezi’nde: Kadınların Umutları Turnaların Kanatlarında

Şişli Belediyesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesi kadınların umutlarına ses olmak için “3 Kadın Bin Turna” oyununa ev sahipliği yapıyor.Kadınların susmaması için, susturulmaması için, susmak zorunda kalmaması için “3 Kadın Bin Turna” oyunu 6 Mart 2015 Cuma günü Şişli Kent Kültür Merkezi’nde sanatseverler ile buluşuyor.


Kadın için söylenmiş bir beden tiyatrosu olan “3 Turna Bin Kadın” oyununun kahramanları, daha önce yolda, okulda, otobüste, manavda, kafede, düğünde, sinemada, çarşıda, evimizde karşımıza çıkan, susan, susturulan, susmak zorunda kalan kadınlar.  Biri, babası yaşında adamla evlendirilen, biri, yitirdiği evladını arayan, biri, güvenilir insanların varlığına inanıp tecavüze uğrayan kadınlar... Önce turnaların kanatlarına yazıyorlar umutlarını, sonra bedenleriyle söylüyorlar kadına dair sözlerini.


Bir beden tiyatrosu olarak hayata geçen “3 Kadın Bin Turna”; buruşturulup bir kenara atılmış kağıt parçaları gibi, yere düştüğü anda unutulan bu hayatlara dikkat çekmek için yola çıkıyor. Tiyatro Tatavla’nın ikinci projesi “3 Kadın Bin Turna”; Şişli Belediyesi’nin ev sahipliğinde, kadınların daha demokratik, barışçıl ve eşit yaşam koşullarına sahip olması için kadınların sesi olmaya çalışıyor.


Konsepti, rejisi ve koreografisi Arda Alpkıray’a ait olan, Eraslan Sağlam’ın danışmanlık yaptığı oyunda Ayça Bildik, İrem Erkaya ve Yeşim Egemen Özaydın rol alıyor.


Tarih: 6 Mart 2015, Cuma   Saat: 20.30
Yer: Şişli Kent Kültür Merkezi/ Osmanbey
İrtibat: 0212 708 81 65


Paskalya’da Sürpriz Konaklama Paketleri Sunuyor

Paskalya’ya Özel Sürprizler Divan Bodrum’da
Condé Nast tarafından “Avrupa ve Akdeniz’in En Büyüleyici Oteli” seçilen Divan Bodrum, Paskalya döneminde misafirlerine sürpriz konaklama paketleri sunuyor. Göltürkbükü koyundaki eşsiz konumu, butik otel şıklığı, konforu ve benzersiz lezzetleriyle Divan Bodrum, size “saklı cennette” bir  yer ayırıyor.


Divan Bodrum; baharın en güzel günlerini muhteşem bir deniz manzarası eşliğinde, pencerelerden sızan mis gibi mandalina ve zeytin kokularıyla geçirmek isteyen misafirlerine, Paskalya dönemine özel avantajlı konaklama paketleri sunuyor. 28 Mart – 5 Nisan 2015 tarihleri arasında, minimum 2 gecelik konaklamalarda %15 indirim fırsatı ve sadece 50 Euro ödeme ile yarım pansiyon konaklama olanakları bulunuyor. Misafirler, bu avantajlı paketlerle Divan Bodrum’un yemyeşil bir doğayla çevrelenmiş konforlu odalarında konaklayabiliyor, Divan lezzetlerinin ve manzaranın tadını çıkarabiliyorlar.

1 Mart 2015 Pazar

KARDELENLER ŞEHRİ KARS VE EFSANEVİ ÇILDIR GÖLÜ’NDE MART NEŞESİ

Kardelenler şehri Kars bal, gravyer, beyaz peynir ve balı ile Türk Mutfağına ayrı bir lezzet katmakta.
Kars Balı tamamen organik bir ürün. Bal Kars ve Ardahan'ın mera ve yaylalarında doğal olarak yetişmekte olan çok sayıda polen ve nektar kaynağı çiçekten üretilmekte. Bu bitkilerin yetişebilmesi için herhangi bir ilaçlama ve gübreleme işlemi yapılmamakta. Bu balı Kafkas Arısı ırkı yapmakta. Ekili alanların Tahıl türleri arasında buğday,arpa başta gelmekte. Kış sebzesi olarak lahana ve şalgam yetiştiriliyor. Üretim bakımından önde gelen kuru sebze patates. Yöresel yemeklerde Kars mutfağı ağırlıklı olarak hamur işi yemekleriyle bilinen bir özelliğe sahip…Bunun dışında hayvancılığın bir numaralı geçim kaynağı olması beraberinde etli yemeklerin de tüketilmesini sağlamakta. Zengin mutfağında özellikle katte (hamurlu), bozbaş yani piti (nohutlu-etli), hangel (kıymasız mantı), kelle paça, haşil, kaz yemekleri (tandırda kaz çekmesi ve pilavlı kaz eti gibi), hörre (un çorbası), ayran çorbası ve nezik (hamurlu) türlerini saymak mümkün...


Lezzet turlarıyla adını sıkça duyduğumuz GezginDamaklar, Türkiye’nin 75. ili Ardahan’ın Çıldır ilçesine bağlı Çıldır Gölüne 20-22 Mart tarihlerinde planladığı  Kars seyahati ile Kars’ta başta Ani  harabeleri olmak üzere şehrin tarihi eserleri tanınacak, efsanevi Çıldır Gölü’nde troyka gezisi ve balık avı yaşanacak, Sarıkamış’ta anlar tazelenecek, yöresel yemeklerin tadına varılacak ve bunun yanı sıra çeşitli peynirlerden bol bol alışveriş yapma imkanı bulunacak.GezginDamaklar seyahat süresince Isırgan otu çorbası, Üzümlü Pilavlı Acem Kavurma, Kete, Ezme, Umaç Helvası, Sarı Sazan Balığı, Kars Peyniri Tabağı,  Ayran Aşı Çorbası, Pörtletme, Kaz etiyle yapılmış yemekler, Yeşil Mercimekli Altı Patatesli Erişte Pilavı, Patlıcan ve Kırmızı Biber Tabağı gibi yöre lezzetlerinin tadına da varacaklar.


DOĞU’NUN NARİN ŞEHRİ KARS ve ÇILDIR GÖLÜ
Kars- Ani Harabeleri - Çıldır Gölü ve Sarıkamış
20 – 22 Mart 2015
Uçakla yapılacak ve ancak 15 gezginin katılabileceği bu üç günlük paket programın ücreti;
Sıra dışı menülerle kahvaltı ve yemekler de dahil olmak üzere Kişi başı  1025 TL’den itibaren.
www.gezgindamaklar.com ; tel: 0216 3485390






Alaçatı 200 yıldır hiç durmadan gelişiyor; yüzyıllardır yaşanan kültürü, birikimi dünyaya taşıyor

Çevrenin ve doğal beslenmenin öneminin her geçen gün daha iyi anlaşılmaya başlandığı günümüzde Alaçatı doğasının zenginliğini, otlarının çeşitliliğini tanıtmak ve bu otlarla pişirilen geleneksel yemeklerinin kaybolmaması için her yıl bir festival düzenleniyor.İlki 2010 yılı Nisan ayında düzenlenen “ALAÇATI OT FESTİVALİ”nin dördüncüsünü bu yıl Mart ayında gerçekleşecek. Alaçatı, kaynatılmış reçellerin, bin bir otla yapılmış yemeklerin, böreklerin üzerine serpilmiş çörek otlarının kokusunun karıştığı bu festivalde doğasiyla, kucaklayıcı atmosferiyle sıcak anlar yaşatacak yine.Festivaldeki amaç, doğa hakkında bilmediklerinizi öğrenmek, yeni tatlara yeni bilgilere kavuşmak…


İşte bu festival ile gelecek kuşaklara bir miras aktarılırken, lezzet turları ile tanıdığımız GezginDamaklar, 2 gün sürecek bu Festivale, 27-29 Martta, 2 ayrı program hazırlamış….Bu seyahate katılarak hem Egeyi gezmek, hemde bu festivalde bilmediğiniz lezzetleri çoşku seli içinde içinde tatma şansına sahip olacaksınız.Üreticilerin otlu ürün stantlarını, kortej yürüyüşünü izleyecek,  festival resepsiyonuna katılarak Festival Gala Yemeği’nde tanınmış gurmelerin sunacakları yemeklerden ve Alaçatı’nın tanınmış restoranlarının açtıkları stantlardan tadım yapacaksınız.Festival kapsamında verilen konserleri izleme, “En fazla ot toplama” ve “En güzel otlu yemeği yapma” yarışmalarını izleme, akşam yemeklerimizi Alaçatı’nın kendine has lezzetlerini sunan ünlü restoranlarında yeme şansı için GezginDamaklar’a katılmanız yeter….


GEZGİNDAMAKLAR’LA ALAÇATI’DA OT FESTİVALİ COŞKUSU
Şirince- Birgi – Tire – Çeşme - Alaçatı-Urla  (27 – 29 Mart 2015 / 2gece- 3 Gün
Çeşme-Alaçatı-Urla  (28 – 29 Mart 2015 / 1gece- 2 Gün
Uçakla yapılacak ve sadece 20 gezginin katılabileceği bu paket programların ücretleri;
Sıra dışı menülerle kahvaltı ve yemekler de dahil olmak üzere
Kişi başı; 2günlük turda 650 TL / 3 Günlük turda 985 TL’den itibaren.
www.gezgindamaklar.com tel: 0216 3485390

Kar, Kış Soğuk, C Vitami deposu Portakal’dan Eğlence Dolu Bir Karnavala Seyahat

İçerdiği 20 den fazla cevherle iksir olan Portakal hem besler,hem korur,hem de pek çok önemli hastalıkta,etken maddeleri bilinçli uygulandığında tedavi eder...Portakal yaprakları sert, dayanıklı, turunçgiller familyasından bir ağaç türü.Kabuklarından portakal esansı elde edilmekte, eczacılıkta ve gıda sanayisinde kullanılmakta…Çiçeklerinden de portakal çiçeği esansı sağlanmakta.


Portakal C vitamini olarak verdiği dinamizm yanı sıra B vitamini, potasyum, kalsiyum, magnezyum da içeriyor. Lifler, organik asitler ve şeker açısından da zengin. Ve tüm bu içerdiklerinin vücudumuza çeşitli yararları var. Portakal,kanseri önlemeden, kanı temizlenmesinden karaciğeri çalıştırmaya, cildi güzelleştirmeye kadar pek çok şeye yarıyor.İşte bir çok yararı ile Akdenize kokularını saçan portakal çiçeği, Adana’da her yıl Bahar ayında düzenlenen Karnaval ile kutlanıyor…


Baharda Adana bir başka güzel... Özellikle Nisan ayında Turunç portakal, mandalina, greyfurt ve limon ağaçlarının çiçek açtığı dönemlerde iki hafta süre ile tüm sokaklar mis gibi kokar. Bu hoşluk süresi içinde Adana’da üç yıldan beri yediden yetmişe tüm halkın katılımı ile müthiş bir karnaval yaşanıyor. Öyle bildik Davul Zurna klasiği gibi değil… Bu coşkunun başarısı, tıpkı Rio gibi tüm organizasyonun sivil toplum kuruluşları ve gençler tarafından yürütülmesinden ve halkın yaratıcılığından kaynaklanıyor.


Lezzet Turları ile tanıdığımız GezginDamaklar 03 – 05 Nisan 2015 tarihinde, Portakal Çiçeklerinin mis kokularıyla yörenin enfes Lezzetlerini harmanlayarak Adana – Tarsus Mersin’ e bir gezi düzenlemiş… GEZGİNDAMAKLAR’ın düzenledikleri bu tura katılarak, ADANA’DA PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALINDA; Cumartesi akşamüstü saatlerinde Kortej yürüyüşüyle başlayacak olan ve aralarında dans grupları, Pandomimciler, Sokak müzisyenleri ile bir birinden ilginç kostümleriyle yarışan yürüyüşçüler ve dilek feneri Show’ları ile son derece renkli ve canlı olan Portakal Çiçeği Karnavalını neşe içinde izleyecek ve  onların arasına katılarak gece yarılarına kadar eğleneceksiniz.
GEZGİNDAMAKLAR İLE ADANA’DA PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI
Uçakla yapılacak ve sadece 20 gezginin katılabileceği bu üç günlük paket programın ücreti;
Sıra dışı menülerle kahvaltı ve yemekler de dahil olmak üzere Kişi başı  800 TL’den itibaren.
www.gezgindamaklar.com tel: 0216 3485390








Michelin Yıldızlı Şefleri Ağırladı

Etiler'deki The Galliard Restaurant, Michelin yıldızlı İtalyan Şef Walter Eynard'ı ve asistanı 3 michelin yıldızlı şef enrico crippa'nın restoranında çalışan idris bozan’ı konuk şef olarak ağarladı



TURİZMİN SESİ
İstanbul'un en iyi fine dining restoranlarından biri olan Etiler'deki The Galliard Restaurant 23-25 Şubat 2015 tarihleri arasında (İCİF) italian culinary ınstitute for foreigners yetkilisi Perihan demir iş birliği ile  2 Michelin yıldızlı İtalyan Şef Walter Eynard'ı ve asistanı 3 michelin yıldızlı şef enrico crippa nın restoranında çalışan idris bozan’ı konuk şef olarak ağarladı.



İtalyan şef ´The Galliard'a 23-25 Şubat tarihleri arasında hazırladığı özel mönüsüyle akşam yemeklerine imzasını attı. İstanbullulara benzersiz bir lezzet şöleni yaşatan Şef Walter Eynard, gecce oskarları tarafından Türkiye’nin en iyi fine dining restoran ödülüne layık görülen The Galliard'ın şefi Turgut Ay'ın mutfağında üç gün boyunca konuk oldu. İtalya’dan beraberinde getirdiği kuru otlarla yaptığı kuzu, tütünlü creme brulee ve ev yapımı taze makarnalar özel ilgi gördü, lezzet odaklı sunumlar yapan şef eynard taze ve kaliteli malzemelerle yaptığı yemekleri THE GALLİARD RESTORAN misafirlerine unutulmaz anlar yaşattı İstanbul da birçok restoranda tadımlar yapan şef eynard başta The galliard olmak üzere böylesine lezzetli yemeklerin ve kaliteli restoranların olduğu bir coğrafyada michelin yetkililerinin olmayışı, dünya gastronomisi açısından büyük bir kayıptır, benim içinde Türk yemeklerini tatmak inanılmaz bir deneğim oldu özellikle birçoğunu restoranımda servis etmek üzere reçetelerini beraberinde götüreceğim. İstanbul gastronomi seyahati yapmak içinde dünyanın sayılı şehirlerinden biri. Diye sözlerine devam etti


İtalyan ,Fransız ve İspanyol yemekleri ile ünlü The Galliard Restoranın şefi Turgut Ay bir Fransız birde İspanyol mutfağı günleri yapmak üzere fransa’dan ve ispanya’dan michelin yıldızlı şeflerle görüşme halinde olduklarını ve bunu her yıl tekrarlamak istediklerini belirtti. Ülkemize gelen şeflerin bilgilerinden ve kültürlerinden faydalanmanın yanında buraya gelen şeflerin Türk mutfağını tanımasına’da vesile olmak istiyoruz ,Türk mutfağını tanıtmanın en iyi yollarından biri de michelin yıldızlı restoranlarında yemeklerimizin servis edilmesidir Ayrıca  bu meşakkatli yolda ben ve ekibimden desteklerini esirgemeyen The galliard restoran yetkilisi Ahmet Uras bey’e ve konuklarımız  (İCİF) italian culinary ınstitute for foreigners yetkilisi Perihan Demir ‘e  Walter Eynard’a ve asistanı İdris Bozan’a bize yaşattıkları bu kıymetli 3 gün için teşekür ediyoruz