11 Ocak 2017 Çarşamba

Kasapdöner’in yeni servislerinde “Hayat Sende” ‘Haydi Sen de UZAT ELİNİ…’

KasapDöner, Hayat Sende Derneği ile başlattığı işbirliği projesi çerçevesinde masa üstü servislerinde Koruyucu Ailelik hakkında bilgi vererek uygulamayı teşvik ediyor.“Hamburger çocuklarına döner yedirmeye geliyoruz” sloganıyla ilerleyen Türkiye’nin en sıradışı döner markası KasapDöner, yeni bir sosyal sorumluluk projesine daha imza attı. Halen 47 şubesi bulunan firma, koruma altındaki çocuklarla ilgili çalışmalarıyla bilinen Hayat Sende Derneği ile başlattığı işbirliği kapsamında masa üstü servislerini koruyucu ailelik ve dernek hakkında bilgi veren yenileriyle değiştirdi.

Konuyla ilgili açıklama yapan Global Restoran Yatırımları A.Ş. Genel Müdürü Bahar Özürün, KasapDöner olarak Türkiye’de yardıma ihtiyacı olan her kesimin yanında olmaya çalıştıklarını belirterek, ‘Koruma altındaki çocukların bu sürede ve korumadan çıktıktan sonraki süreçte yaşam kalitesini arttırmak, hayata hazırlamak ve toplumla uyumlu sağlıklı bireyler olmalarını sağlamak için çalışan Hayat Sende Derneği ile bu amaçla bir araya geldik. Bu konuda neler yapabileceğimizi araştırırken derneğimizin yönlendirmeleri ile aslında bu çocukların en önemli ihtiyacının sevgi olduğunu farkettik. Bunun da ancak aile ortamında hakettikleri sevgiyi alarak çözümlenebildiğini gördük. Koruyucu ailelik uygulamasının çok fazla bilinmediği, bunun daha çok insana anlatılıp özendirilmesi gereğinden yola çıkarak misafirlerimiz ile iletişimimizi sağlayan servis kağıtlarına bu konuda bilgilendirme yapmaya karar verdik. Uygulamanın hem koruma altındaki çocuklarımıza yeni koruyucu aileler bulma yolunda, hem de farkındalık yaratma noktasında başarılı olmasını diliyoruz. Hayat Sende Derneği ile olan işbirliği çalışmalarımız devam edecek. Yakın gelecekte dernek vasıtasıyla istihdam yaratıcı projeler de geliştirmeyi hedefliyoruz’ diye konuştu. 

KASAPDÖNER’E TEŞEKKÜR
KasapDöner ve Bahar Özürün’e gösterdikleri duyarlılık için teşekkür eden Hayat Sende Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Oskay da, ‘KasapDöner gibi bilinirliği oldukça yüksek bir markanın derneğimize destek vermesi, özellikle farkındalık açısından bizim için çok önemli. Umuyoruz ki KasapDöner aracılığıyla birçok çocuğumuz yeni koruyucu ailelerine kavuşacak’ açıklamasını yaptı. 

Akfen Holding’in tahvil ihracında rekor talep geldi!

Akfen Holding, 150 milyon TL olarak çıktığı tahvil ihracında yoğun talep nedeniyle 300 milyon TL satış gerçekleştirdi. Akfen Holding tarafından 3 yıl vadeli ve 3 ayda bir faiz ödemeli olarak yapılan 300 milyon TL tahvil ihracı başarıyla tamamlandı. 5 Ocak 2017 tarihinde İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. aracılığıyla gerçekleştirilen tahvil ihracı kapsamında nitelikli yatırımcılara yapılan tahvil satışına 200’ün üzerinde nitelikli yatırımcı ilgi gösterdi.

“150 milyon TL’lik tahvil ihracında 300 milyon TL talep geldi” Akfen Holding Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (CFO) Kadri Samsunlu tahvil ihracı ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, “Ocak (2017) ayı içinde 140 milyon TL’lik bir tahvil geri ödememiz vardı, 150 milyon TL’lik bir tahvil ihracı planladık. Ancak talep çok yüksek geldi ve ihraç miktarımızı arttırarak 300 milyon TL’lik tahvil satışını başarıyla gerçekleştirdik” dedi. 

Samsunlu, şunları kaydetti: “Akfen Holding olarak 3 yıl vadeli ihraç ettiğimiz tahvil bu yılın ilk reel sektör tahvil ihracı ve bu vade için en yüksek miktardaki tahvil ihraçlarından biri oldu. Ayrıca kısa bir süre önce İstanbul Uluslararası Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. (TURKrating) Akfen Holding’in uzun vadeli ulusal kredi derecelendirme notunu TR AAA, kısa vadeli ulusal kredi derecelendirme notunu TR A1, görünümü ise durağan olarak belirlediğini açıkladı. Akfen Holding TURKrating tarafından reel sektörde bir firmaya verilen uzun vadeli ulusal kredi derecelendirme notu TR AAA almayı başaran ilk şirket oldu. Böylece Şirketimize duyulan güven derecelendirme notumuz sonrasında tahvil ihracımızdaki başarı ile pekişmiş oldu.” 

10 Ocak 2017 Salı

Tarih boyunca ticaretin kalbinin attığı yerlerden Sultanhamam’ın kitabı yazıldı, belgeseli çekildi

Uzakdoğu’nun baharatı, Kırım’ın buğdayı, Rusya’nın kürkü, Yunanistan’ın şarabı, Batı Anadolu’nun şapı, Küçük Asya’nın yünleri, İran’ın ipekleri, Ermenistan’ın ve Doğu’nun kumaşları...Tarih boyunca ticaretin kalbinin attığı yerlerden Sultanhamam’ın kitabı yazıldı, belgeseli çekildi. Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TETSİAD) tarafından hazırlanan “Ticaretin Altın Kurallarının Yazıldığı Yer / Sultanhamam” isimli eserde, tarih boyunca Sultanhamam ve civarı anlatılıyor. Kitapta ve belgeselde ticaretin beşiği, Sultanhamam’dan çıkan ünlü işadamlarının ağzından anlatılıyor. O isimlerden biri de Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu. Denizli Babadağ’dan gelen ünlü işadamı, Sultanhamam’ın ve 1970 yılında başlayan zorlu yolculuğunun hikayesini şöyle anlatıyor:

“Sultanhamam tüm Türkiye’ye mal satıyordu. Başka bir yer yoktu ki. İzmir’in toptancısı olurdu, gelip buradan Sultanhamam’dan mal alırdı. Adana’da mal üretilip buraya gelirdi. Buradan Adana’ya mal giderdi. Kayseri’de mal üretilip buraya gelirdi, buradan Kayseri’ye geri giderdi. Bursa eskiden beri dokumacılıkta çok öndedir, ayrı mal satardı. Ama aynı zamanda Bursalı buraya mal satardı. Buradan da yine Anadolu’ya mal satılırdı. Yani şöyle birşey söyleyeyim, zaten bir Sultanhamam’a baktığınızda, bugün Anadolu kaplanları diyoruz ya, yüzde 90’ı Anadolu’dan gelmiştir. Aşir Efendi’ye bak, Fincancılar’a bak, Mahmutpaşa’ya bak, oradaki tüccarların çoğu da, yüzde 90’ı Anadolu’dan gelme. Anadolu kaplanları da buradan gördüklerini Anadolu’da, kendi yöresinde uygulayanlar oldu.

ÜÇ SENE KİRALIK YER ARADIM
Üç sene dükkan tutmak için yer aradım. Mesela, Katırcıoğlu Han’a baktık. Orada bir dükkanın hava parası, o gün için 300 bin lira, 400 bin lira. O hana girsen kaybolursun. Her taraf dükkan ama bölge Türkiye’nin tekstil merkeziydi ve dükkan bulamıyorduk. Türkiye, tekstilde Sultanhamam’daki işte bu küçük pahalı dükkanlardan büyük yerlere geldi. Bu da yine Sultanhamam sayesinde oldu. Sultanhamam’da biz de görüp, öğrenip, gördüklerimizi tatbik etmeye başladık ve fabrikalar kurduk. Çok güzel paralar kazanıldı. Satışlarınızın yüzde 10’undan kar etseniz bile hacmi düşürdüğünüzde büyük paralar eder. Batan yok muydu? Batan vardı, o da işini bilmeyenlerdi ama Sultanhamam’da çok kişiler mal, mülk, servet sahibi olmuştur. İşini bilen kişilerin hemen hepsini Sultanhamam zengin etmiştir.

O GÜNLERİN TADI BAŞKAYDI
Ben özlüyorum Sultanhamam’ı. Anadolu’dan esnaf gelmiştir, sabahleyin erkenden dükkanını açmışsın. O para getirir alır, sen parayı koyarsın kasana, siftah yaparsın. Şimdi onları görmüyorsun, yani öyle birşey yapmıyorsun. Şimdi artık iş genişlediği için muhasebesi ayrı, kasası ayrı. Ama o günlerin tadı başkaydı. Şimdi toplantılar, toplantılar... O zaman bir iş yapıyordun, yaptığını anlıyordun. Şimdi sabahtan akşama toplantılara girip çıkıyorsun ama bir iş yapmadım diyorsun.

YABANCILAR 15 MİLYON METRE KUMAŞ İSTEDİ VEREMEDİK
1970’lerde kumaş üretimi vardı Türkiye’de. Artık çok sayıda fabrika da açılmıştı ama volüm yoktu, yani üretim miktarı azdı. 1974’lü yıllarda emprime çarşafı yaptığım vakitler benim ürünümü beğenmişler, kimdir bunun imalatçısı diye yabancı bir müşteriyi bize getirdiler. Halbu ki ben kumaşını Akfil fabrikasında, baskısını da Bursa’da yaptırıyorum. Geldiler, bizden bir yıl içinde 15 milyon metre mal almak istediler. 15 milyon metre... Arada tercüman var, ben diyorum ‘kardeşim 15 bin metre olmasın, bak iyi tercüme et’, ’15 milyon metre istiyorlar, eminim’ diyor. Ben de, ‘fabrikamla görüşeyim bakalım kapasitemiz nedir’ dedim. ‘Sizinle yarın buluşalım.’ Ben sevine sevine gittim fabrikaya. Metrede 50 kuruş kazansam, 7.5 milyon lira kar. Çok büyük para. Akfil Fabrikası’nın ticaret müdürü Mehmet Gömeçli, Allah rahmet eylesin, telefonla randevu aldım gittim. Bana dedim çok kumaş lazım. “Veririz, veririz. Veriyoruz zaten” dedi. Dedim ki, ‘çok çok lazım.’ “Ne kadar?” Dedim ki, ‘bak’ dedim, ‘ben inanmadım, şimdi sen de inanmayacaksın ama bu gerçek. 15 milyon metre’ dedim. “2.20’lik kumaş istiyorum’ dedim. Şöyle bir baktı, dedi ki, “benim beş senelik kapasitem bu.” 3 milyon metre senede yapıyorlarmış. O gülmeye başladı, ben gülmeye başladım. Ertesi gün buluştuk, tabi veremedik. Biz bugün Çorlu fabrikamızda günde 1 milyon metrekare kumaş üretiyoruz.

Tekstil biterse bilin ki, insanlık da ölmüş demektir. Bugün giysisiz bir yere çıkabiliyor musunuz? Çıkamıyorsunuz. Dışarı çıkarken hemen bakıyorsun cep telefonumu aldım mı diye, yani bunsuz dışarı çıkabilirsin ama elbisesiz çıkamazsın, gömleksiz çıkamazsın.

1974’TE İLK KEZ BİR ARABA ALDIM
Şimdi insanlar daha çok zengin olalım, daha çabuk zengin olalım, daha lüks yaşayalım peşinde değil mi? Sultanhamam’da öyle yoktur. Yani mesela bir bakıyorsunuz, öyle herkeste araba yoktu. 70’li yıllarda o 150 kişiden belki on kişinin arabası vardı. Paraları vardı, araba satın alabilirlerdi ama lüks yaşamak gibi bir özenme yoktu. Bunun yerine işlerine yatırım yaparlardı. Ben mesele şahsen öyle yaptım. 1974’te ilk kez bir araba aldım. Herşeyim varken 74’te araba aldım, niye, rahatlıkla bir araba alabilirdim. Ama benim diyordum ki sermaye lazım bana. İnsanlarda bu düşünce vardı. Önce yağlanıp yağlanacaksın, butlanacaksın, irileşeceksin. Ondan sonra da çıkarsın oynarsın meydanda. Ama yağsız butsuz yani güçsüz, kassız oynayamazsın doğru mu, yığılır düşersin.

10 TANE ÜNİVERSİTEYİ BİTİRECEĞİNE...
Benim altyapım kendi memleketim olan Babadağ’dır. Sonra da Trabzon’a gidip orada ticareti öğrendim. Ama asıl İstanbul’a geldiğiniz vakit, neyi, nerde, nasıl yapacağınızı çok daha iyi görüyordunuz. Çünkü orada büyük tüccarlar vardı ve büyük mağazalar vardı. Ve bakın ben altını çizerek söylüyorum 10 tane üniversiteyi bitireceğine bir Sultanhamam’da 10 sene kalmalısın. Çünkü dürüst ve çalışkan olarak on sene kaldın mı, pişersin orada, ama bu olmazsa istersen orada elli altmış sene kal birşey olmaz. Yani Sultanhamam bana çok şeyler öğretti. Orada gördüklerimi uyguladım.

95’Lİ YILLARA KADAR SÖZLE İŞ YAPTIM
Karşındakini kandırarak iş yapmaya kalktığın zaman muvaffak olman mümkün değil. Ama dürüst, çalışkan oldun muydu o zaman başarı gelir. Aynı zamanda işi de bileceksin. Tembel olursan istediğin kadar dürüst adam ol, birşey çıkmaz.

Ben 95’li yıllara kadar sözle iş yaptım. Bayilik veriyordum. Söz ile bayilik veriyordum. Başkası gelir, bana bayilik ver, sana daha fazla ödeme yaparım derdi, bir söz verdik dönmeyiz derdik. Oysa o daha önce bayilik verdiğimiz arkadaşla aramızda anlaşma bile yok. Verdim sana bayilik, şu kadar da ay boyunca da mal veririm. Herşey sözle. O almayabilir, ben de vermeyebilirim. Ama söz ile iş yapıyorduk.

Çok güzel para kazanılıyordu, bir Sultanhamam Türkiye’ye mal satıyor. Yüzde 10 kar etsen, ciron o kadar yüksek ki, masrafın da bugünkü gibi değil, çok az. Sana kalan kar büyük olurdu. Batan yok muydu, vardı, o da işini bilmeyenlerdi. Yani bugün Sultanhamam’da çok kişiler, mal, mülk, servet sahibi olmuştur. İşini bilen kişilerin yüzde 95’i, yüzde 90’ı servet sahibi olmuşlardır.
Benim Sultanhamam’da avukatım diye birşeyim yoktu. Fabrikaları kurduk, Sultanhamam’dan çıktık ondan sonra avukatımız oldu, mali müşavirimiz oldu.

ATATÜRK’TEN SONRA MENDERES VE ÖZAL ÖNEMLİ ŞEYLER YAPMIŞTIR
İhracat teşvikleri başladı rahmetli Özal’la. Bakın bugün Türkiye’ye Atatürk’ten sonra Menderes birşeyler yapmıştır ama Özal da çok önemli şeyler yapmıştır. Bu memleket bugünlere geldiyse Özal’ın büyük katkısı vardır. Ben ihracata 1981’de başladım, o da Libya ve Irak’a. Ama sonradan gelişti, Almanya’ya mal satmaya başladım. Şimdi düşünüyorum da, Sultanhamam önemli bir yerdi, kendi çabasıyla, kendi etiyle yağıyla, kendi suyuyla kavrulan bir yerdi. Ve biz yurtdışına iki senede bir çıkabiliyorduk, döviz yoktu. İşte Sultanhamam’ın tabi ki o dönem için yüklendiği görev çok büyük ve önemliydi ama 80’den sonra o görevi devretti ve Türkiye çok büyük değişimler geçirdi.
Bütün ülkelerin geçmişlerine bakın, hep tekstille kalkınmışlar. İngiltere tekstille, Almanya tekstille, İtalya tekstille. Güney Kore hep böyle, sanayileşmeye tekstille başlamışlar. Altını çizerek söylüyorum, daha bizim çok yapacak işimiz var Türkiye’de... Ama, bugün Pakistan, Hindistan, onlar da geliyorlar gümbür gümbür. Geliyorlar ama daha bir 15 sene daha var. Ondan sonra biz bir on-on beş sene daha gideriz, sonra biraz İtalya’nın yaptığını yapmaya başlarız. Markalaşma yaparsak yine devam eder gider. Yani bugün Türkiye’nin daha tekstilde çok gideceği yol var.”

SULTANHAMAM’DA TİCARETİN YAZILMAMIŞ KURALLARI
Kural 1: Dürüst olacaksın.
Kural 2: Sözün senetten, çekten değerli olacak.
Kural 3: Müşterilerini iyi tanıyacaksın, sağlam müşterin olacak.
Kural 4: Yaptığın işi bileceksin.
Kural 5: Çok çalışacaksın.
Kural 6: Fiyatın makul olacak.
Kural 7: Anlaşmazlıklar burada çözümlenir.
Kural 8: Özel yaşamında aşırıya kaçmayacaksın.
Kural 9: Yardımsever olacaksın.

Dünyanın İlgi Gören Şarap Banyosu Şimdi Museum Hotel Farkıyla!

Kapadokya’nın en büyüleyici konumunda yer alan, masalsı ambiyansı ve özgün konseptiyle dünya çapında ağırladığı misafirlerine unutulmaz anlar yaşatan, Türkiye’nin tek “Relais & Chateaux” unvanlı oteli “Museum Hotel” şimdi de kendi bağlarından ürettiği üzümlerle hazırlanan ve benzersiz bir deneyime dönüşen “şarap banyosu”nu keşfe davet ediyor!

Dünyanın en prestijli otellerine layık görülen “Relais & Chateaux” ayrıcalığı ile ağırladığı misafirlerine büyüleyici ambiyansında unutulmaz anlar yaşatan, yaşayan müze konseptiyle kendi alanında fark yaratan ve hafızalarda benzersiz anlara imza atan, Kapadokya’nın ilk lüks butik oteli “Museum Hotel”, 2017’yi yeniliklerle karşılıyor. Museum Hotel, Türkiye’nin en bereketli bağları olarak bilinen Kapadokya üzümlerinden ürettikleri ve tadanların damaklarında benzersiz dokunuşlar sergileyen şaraplarını şimdi de hem bedene, hem de ruha dokunan ayrıcalıklı bir ritüle dönüştürüyor; “şarap banyosu”… 

Yok olmaya yüz tutmuş mağaraların ve eski evlerin dokusu bozulmadan restore edilmesi ile hayat bulan “Museum Hotel”de her biri ayrı konseptle tasarlanmış, 23’ü mağara, 7’si taş toplamda 30 odası bulunuyor. Her odanın kendi özelinde yer alan, gerek manzarası, gerek mimari konseptiyle ilgi gören jakuzilerinde özel talepler doğrultusunda hazırlanan “şarap banyosu” “Museum Hotel” konaklayanlarına tam anlamıyla huzur veren ve hem bedeni, hem de ruhu şımartan benzersiz bir tatil deneyimi yaşatıyor.  

Museum Hotel’in yaşayan müze konsepti, bahçesinde gezen tavus kuşları ve kaplumbağalar, terastaki manzaraya karşı yanınızda uçan güvercinler, ünlü şef Murat Bozok’un dokunuşlarıyla zenginleşen Lil’a Restaurant’ın ayrıcalıklı lezzetleri eşliğinde unutulmaz bir tatil yaşarken, özel şarap banyosuyla da senenin yorgunluğunu tamamen geride bırakacak, Ehl-i Masöz, Cariyenin Sırrı, Asian Silence, Sultan’s Pleasure, Secret of the Afrodit, Kapadokya Gülleri gibi, özel bitki yağlarıyla sunulan masaj kürleriyle de kendinizi şımartacaksınız! 

Dünyaca ünlü Hollywood starlarının ve sanatçıların vazgeçilmez güzellik ritüeli olarak bilinen şarap banyosu aynı zamanda kırmızı kan hücrelerini hızla yenileyen, kasları rahatlatarak, dinlendiren, uykusuzluğa iyi gelen, konsantrasyonu destekleyen özellikleriyle de tanınıyor.  

Etkileriyle hem güzellik, hem de sağlık açısından büyük ilgi gören şarap banyosu konseptiyle bir o kadar da romantik… Bu romantizmden yola çıkan Museum Hotel 2017 senesi boyunca ağırladığı tüm balayı çiftlerine ve Sevgililer Günü’nde konaklayan misafirlerine “şarap banyosu” hizmetini konaklamaya dahil hediye ediyor! Etrafta gezen tavus kuşları, Uçhisar’ın Göreme Vadisi’nden Aşk Vadisi’ne, Güvercinlik Vadisi’nden Kızıl Vadiye, Avanos Dağları’ndan Erciyes Tepelerine uzanan yamacında manzarayı izlerken yanınızda kanat çırpan güvercinler, resepsiyona doğru giderken size eşlik eden kaplumbağalar ile adeta bir cenneti yaşatan, güne uyandığınız anlarda odanızdan ve avludan rengarenk balonların muhteşem görselliğini sergileyen “Museum Hotel” her detayında masaldaymışsınız hissini veren bir tatil deneyimi yaşamanız için sizleri bekliyor!





Dünyanın En Prestijli Triatlon Yarışı Ironman Kayıtları Başladı

Gloria IRONMAN Antalya’da gerçekleşecek
13-15 Ekim tarihleri arasında Antalya’da üçüncü kez düzenlenecek olan, dünyanın en önemli atletizm etkinliği Gloria IRONMAN 70.3 Turkey yarışlarının kayıtları 4 Ocak günü başladı.Sırasıyla yüzme bisiklet ve koşudan oluşan üç farklı branşın aynı yarış içerisinde yapılabildiği irade ve güce dayalı olan IRONMAN yarışı, geçen yıl olduğu gibi bu sene de Gloria IRONMAN 70.3 Turkey adıyla 13-15 Ekim tarihleri arasında Antalya Belek’te gerçekleşecek. 

4 Ocak’ta Global IRONMAN sitesinde kayıtları başlayan Gloria IRONMAN 70.3 Turkey’de triatlon yarışlarına katılacak olan sporcuların Triatlon Federasyonu’ndan lisansı olması gerekiyor. Lisansı olmayanlar, yarış günü Gloria Sports Arena da günlük lisans  temin edebilecekler. Yarışlara takım olarak katılanlar için ise lisansa ihtiyaç duyulmuyor. 2016’da dünya genelinde 187 yarış ve 450 bin triatletle gerçekleşen etkinlik için, 8 ay süresince profesyonel bir triatlon koçuyla çalışılması gerekiyor. Türkiye’de toplamda lisanslı 10 bin triatlet bulunurken, yaklaşık 500 lisanslı triatletin, Gloria IRONMAN 70.3 Turkey’de yarışmacı olması bekleniyor.

2 bin sporcunun katılması bekleniyor
1978 yılından buyana düzenlenen ve yılda 150 bin triatletin katılımı ile 23’ü Avrupa, 19’u Asya ve 52’si Amerika’da olmak üzere dünyanın 92 farklı yerinde gerçekleşerek, dünyanın en popüler ve en geniş katılımlı spor organizasyonu IRONMAN’İN Türkiye yarışına ise lisanslı triatlet veya takım halinde 2 binden fazla sporcunun katılması bekleniyor. Gloria IRONMAN 70.3 Turkey, 1.9 km yüzme, 21.1 km koşu ve 90 km bisiklet etaplarından oluşuyor. Geçtiğimiz yıl Gloria Serenity Resort plajında gerçekleştirilen yüzme etabı, bu yıl da aynı yerde yapılacak. Bisiklet parkuru Gloria Serenity Resort’tan çıkılarak tamamen düz bir parkura aktarıldığı için sporculara sağladığı hızlanma avantajı ile Personel Best” yani “En iyi Derece”lerini yapma imkânını verebilecek. Koşu parkuru ise; Gloria Golf Club’ta iki tur atılarak yapılacak olup, yarış bitişi Gloria Sports Arena’ da gerçekleşecek. 

Turizme Katkı Sağlıyor
Gloria IRONMAN 70.3 Turkey yarışının turizm ekonomisine; otel ücretleri, alışveriş ve diğer harcamalarla birlikte yaklaşık 1 milyon Euro’luk katkı sağlayacağı tahmin ediliyor.Daha önce başka ülkelerde IRONMAN yarışına katılmış Türk triatletler başta olmak üzere, profesyonel maraton koşucuları, dağ bisikletçileri ve hatta daha önce hiç triatlon koşmamış amatör sporcuların da yarış için kayıt yaptırdığı ve hazırlıklara başladığı belirtildi. IRONMAN 70.3 yarışı hem Türkiye için hem de Türk sporcular için büyük bir fırsat sunuyor. Gloria Sports Arena  tüm IRONMAN tutkunlarını Ekim ayında Antalya’ya davet ediyor. 




Ela Quality Resort Belek’ten Erken Rezervasyon Fırsatı

Ela Quality Resort Belek, 2017 için erken rezervasyon dönemine hızlı başladı
Aile ve çocuk konseptiyle fark yaratan oteller arasında yer alan Ela Quality Resort Belek, 2017 için erken rezervasyon dönemine hızlı başladı. Çocuklu aileler başta olmak üzere tatil tercihlerinde ilk sıralarda yer alan Ela Quality Resort Belek, yerli ve yabancı misafirler için %30’a varan erken rezervasyon fırsatı sunuyor.

Ela Quality Resort Belek, yerli ve yabancı misafirler için Ocak-Nisan döneminde yapılan erken rezervasyonlarda geçerli, %30’a varan erken rezervasyon avantajı sunuyor. Akdeniz Bölgesi’nin en çok tercih edilen çocuk dostu aile oteli Ela Quality Resort Belek, misafirlerinin unutulmaz anlar yaşaması için her detayın en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü bir tatil deneyimi sunuyor. Eşsiz kumsalı, Everland Q markası ile çocuklara sunduğu özel hizmetleri, Europespa Well sertifikasına sahip Ab-ı Zen Spa’sı, dünya mutfaklarından lezzetler tadabileceğiniz A’la Carte restoranları ve dünya çapında tescillenen kalitesi ile her türlü ihtiyacı karşılıyor.

Çocuk dostu otel
Çocuklu aileler başta olmak üzere yerli ve yabancı turistlerin tatil tercihlerinde ilk sıralarda yer alan Ela Quality Resort Belek, havuza direkt bağlantılı Göl Evleri, özel ısıtmalı havuz, hamam, sauna ve jakuzi ayrıcalığına sahip oda ve lüks villalarıyla her zevke hitap eden konaklama seçeneği sunuyor. 



CVK HOTELS & Resorts’den önemli atamalar

CVK Hotels&Resorts çatısı altında uzun süredir çalışmakta olan üç başarılı isim, Aralık 2016 itibariyle yeni görevlerine atandı.CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul’un Kurumsal Şirketler Satış Müdürü görevini yürütmekte olan Didem Akkoç, CVK Park Prestige Suites Rezidans Müdürü pozisyonuna getirilirken, Odalar Bölümü Müdürü olan Melissa Çilli, CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul Odalar Bölümü Direktörlüğü’ nü üstlendi. Aytül Arslan ise otelin Gelirler Müdürlüğü görevinden, CVK Hotels&Resorts Gelirler Direktörlüğüne terfi etti.

Turizm sektöründe yaklaşık 15 senedir profesyonel olarak görev alan Didem Akkoç, lisans eğitimini Doğuş Üniversitesi Turizm ve Otel Yöneticiliği bölümünde tamamladı. Kariyerine The Ritz Carlton İstanbul'da başlayan Akkoç, 11 senelik The Swissotel İstanbul Şirketler Satış tecrübesinin ardından 2014 yılında CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul, Şirketler Satış Müdürü pozisyonuna geçti. Aralık 2016 itibariyle de CVK Park Prestige Suites Rezidans Müdürlüğü görevini üstlendi.

American Hotel & Motel Association mezunu olan Melissa Çilli kariyerine The Plaza Hotel'de başladı. Farklı otel zincirlerinin açılış dönemlerinde önemli görevler alan Çilli, dokuz senelik The Marmara Taksim'deki Ön Büro, Misafir İlişkileri, Sağlık Klubü Müdürlüğü tecrübesinin ardından CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul, Odalar Bölümü Müdürü pozisyonuna getirildi. 16 yıla yakın bir süredir profesyonel olarak turizm sektöründe görev alan Çilli, Aralık 2016 itibariyle CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul'da Odalar Bölümü Direktörlüğü görevini sürdürecek.

Kocaeli Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciği bölümünden mezun olduktan sonra eğitimine yurt dışında devam eden Aytül Arslan, Türkiye’ye döndükten sonra 15 yıllık profesyonel Turizm hayatına Hilton ParkSA Istanbul’da başlamış olup, 9 yılı aşkın süre ile Hilton Worldwide grubunda görev almıştır. 2010 -2014 yılları arasında sırası ile DoubleTree by Hilton ve Wyndham Worldwide otellerinin açılış ekiplerinde Gelirler ve Rezervasyon Müdürlüğü pozisyonlarında çalışmıştır. 2014 yılından itibaren CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul’da Gelirler ve Rezervasyon Müdürü olarak çalışmakta olan Arslan, Aralık 2016 itibarı ile CVK Hotels&Resorts Gelirler Direktörü olarak atanmıştır.

Bodrum BAYK Cup Kış Trofesi 2017 sezonuna başlıyor

Uluslararası yarışlardaki başarılarıyla adından söz ettiren Arkas Sailing Team, Bodrum BAYK Cup Kış Trofesi ile 2017 yarış sezonuna başlıyor. Bu yıl on beşincisi düzenlenecek olan BAYK Cup, 14 Ocak tarihinde 50 tekne ve yaklaşık 500 sporcunun katılımıyla başlayacak. Toplamda 7 ayaktan oluşan uzun soluklu mücadele, 20 Mayıs 2017’de tamamlanacak. Arkas Spor Kulübü’nün yelken takımı Arkas Sailing Team, yılın en uzun trofesinde, bu yıl da birincilik hedefiyle yelken açacak.

Bu yıl on beşincisi düzenlenen, Türkiye’nin en uzun yelken kış trofesi "BAYK-Kış Trofesi", 14-15 Ocak tarihlerinde 1. Ayak ile başlayacak. ARKAS Sailing Team, 50 teknenin ve yaklaşık 500  sporcunun katıldığı yarışa Tolga Yağlı, Serhat Altay, Fikret Oral, Serkan Yapan, Altuğ Şenermen, Tayfun Erey, Onur Tok, Tuğrul Elbirler, Erman Eroğlu, Onur Pekçetin’den oluşan deneyimli ve profesyonel ekibi ile katılıyor. 


Trofede IRC-A sınıfında 21 yarış IRC-B & Destek sınıflarında toplam 14 yarış yapılacak. Yarış rotaları ise Yarış Kurulu tarafından, hava koşullarına göre açıklanarak, programa göre uygulanacak.  

En son 10-18 Haziran 2016 tarihleri arasında zorluk derecesi yüksek ve son 50 yılın en ünlü yarışlarından birisi olan St. Tropez Giraglia Rolex Cup’a katılan Arka Sailing Team, uluslararası prestijli yarışta, IRC A sınıfında aldığı 5.lik derecesi ile ülkemiz adına gurur verici bir dereceyle dönmüştü.

St Tropez’den sonra katıldığı bir yarışta, sert rüzgarla kırılan tekne direği nedeniyle yarışlara bir süre ara veren Arkas Sailing Team, bu süreçte antrenmanlarına kesintisiz devam etti. Takım yenilenen direkle katılacağı yarışta son 3 yıldır olduğu gibi bu yıl da birinciliği hedefliyor.
Yarışlara, Flying Box teknesiyle IRC 1.kategorisinde yarışacak olan Arkas Sailing Team, daha önce de başarılarıyla adından söz ettirdiği BAYK Trofesi’ne 6 yıldır katılıyor. 14-15 Ocak’ta başlayacak olan yarışlar 3-4 Şubat, 24-25 Şubat, 17-18 Mart, 7-8 Nisan, 28-29 Nisan tarihlerinde yapılacak ve 19-20 Mayıs 2017’te yedinci ayakla tamamlanacak.

7 Ocak 2017 Cumartesi

“The ONE Awards”ödülleri verildi

Marketing Türkiye’nin AKADEMETRE iş birliğiyle gerçekleştirdiği ve “İtibar ve Marka Değer Performans Ölçümü” araştırmasını temel alan “The ONE Awards” Bütünleşik Pazarlama Ödülleri” sahiplerini buldu.

5 Ocak’ta Raffles İstanbul Zorlu Center’da bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen ödül töreninde 2016 yılında itibarını en çok artıran markalar ve bu başarıda katkısı bulunan ajanslar “halk jürisi” tarafından ödüllendirildi. Pazarlama sektörünün lider dergisi Marketing Türkiye ile pazar ve tüketici araştırmaları konusundaki yetkinliğiyle öne çıkan AKADEMETRE’nin ortaklaşa düzenlediği “The ONE Awards Bütünleşik Pazarlama Ödülleri”nde sonuçlar görkemli bir törenle açıklandı. 

Bu yıl 43 kategori üzerinden değerlendirilen “İtibar ve Marka Değer Performans Ölçümü”nde saha araştırması tamamlanarak ilk beşe kalan markalar belirlendi. Toplam 12 ilde bin 200 kişiyle gerçekleştirilen yüz yüze görüşmeler sonucunda 38 sektörün yıl içinde itibarını en çok artıran markaları ve bu başarıya ortak olan paydaşları, 5 Ocak 2017’de Raffles İstanbul Zorlu Center’da gerçekleştirilen törenle ödüllerine kavuştu. İlk kez 2015 yılında 12 sektör üzerinden yapılan “İtibar ve Marka Değer Performans Ölçümü”nde farklı sektörlerden gelen talepler doğrultusunda 2016 yılı Ocak ayında ölçümlemenin ve ödüllerin kapsamı genişletilmiş, kategori sayısı 32’ye çıkarılmıştı. The One Awards üçüncü yılına yakışır şekilde kapsamını daha da genişleterek 43 kategoride yılın itibarını artıran markaları ve paydaşlarını ödüllendirdi. Araştırmada yılın en başarılı markaları ve paydaşları yine her yıl olduğu gibi halk jürisi tarafından seçildi. Ayrıca bu yıl en çok ödül alan reklam, halkla ilişkiler, medya planlama ve dijital ajanslar da “Yılın En Başarılı Ajansları” ödülüne değer görüldü. 

The One Awards: Markaların yıl sonu karnesi 
Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen ödül gecesinde yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bizim sektörümüzde iş reklamveren tarafından yapılır ve paydaşlar arka planda kalır. Oysa marka ve itibar, bir takım çalışması sonunda ortaya çıkar. Ödüller ve festivaller bu arka plandaki isimleri ortaya çıkarır. The ONE Awards da üç katma değere vurgu yapıyor. Bunun yanında araştırmanın halk jürisi tarafından oylanması subjektiviteden uzak bir değerlendirme imkanı veriyor. The ONE Awards genel bir başarıyı değil yıl içinde yapılan çalışmaları değerlendirdiği için kıymetli. The ONE Awards’u markaların yıl sonu karnesi gibi değerlendirmek yanlış olmaz.”

Bu yıl The One Awards Ödül Töreni’nde “İletişim ve Medya İlişkileri Yönetiminde Mesleki İlkeler” sözleşmesine imza atan Bilişim Muhabirleri Derneği (BMD), Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD), İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği (İDA), Kurumsal İletişimciler Derneği (KİD), Reklamverenler Derneği (RVD), TOBB Medya ve İletişim Meclisi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Türkiye Halkla İlişkiler Derneği’nin (TÜHİD) başkanlarına da sektöre yaptıkları katıdan dolayı plaket verildi.   


İşte The ONE Awards 2016’nın kazananları: 
Atıştırmalık Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Eti

Gıda Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Pınar

Gazlı İçecek Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Fanta

Gazsız İçecek Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Hayat  

İletişim / Telefon Operatörü Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Vodafone

Bankacılık Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Akbank

Binek Otomotiv Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
 Ford

Ticari Otomotiv Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Mercedes

Gayrimenkul ve İnşaat Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
DKY

Kozmetik Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Avon

Giyim-Moda Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
LC Waikiki

Beyaz Eşya Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Beko

Elektronik ve Teknoloji Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Samsung

E-Ticaret Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Hepsiburada.com

Küçük Ev Aletleri Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
King

Holding Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Sabancı Holding

Turizm ve Seyahat Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Setur

Kişisel Bakım Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Gliss

Sigorta Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Allianz Sigorta

TV Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
TV8

Gazete Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Hürriyet

Radyo Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
TRT FM

Yayıncılık ve Medya Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
TRT

Ayakkabı – Çanta – Deri Giyim Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Derimod

Yılın En Başarılı Ünlü Kişileri
Tarkan

Ev Tekstili-Dekorasyonu Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Karaca Home

Yılın En Başarılı Cafe/Coffee Shop Markaları (Bu kategoride iki marka birincilik ödülünü paylaştı) 
Caribou Coffee
Gloria Jeans

Mobilya Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Kelebek Mobilya

Hava Yolları Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Pegasus

Özel Eğitim Kurumları Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Bahçeşehir Üniversitesi

Sağlık Kurumu Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Medipol Hastaneleri

Uluslararası Dernek-Vakıf Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Greenpeace

Ulusal Dernek-Vakıf Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Türk Eğitim Vakfı

Elektronik Market Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Media Markt

Akaryakıt Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Opet

Enerji Firmaları Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Enerjisa

Lojistik Firmaları Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Arkas Lojistik

İklimlendirme Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Alarko Carrier

Fast Food Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
MC Donald’s

Kredi Kartı Sektörü Yılın En Başarılı Markaları
Worldcard

En Yenilikçi Çözüm Ortağı
Multinet

Yılın En İtibarlı Medya Planlama Ajansı
Mindshare

Yılın En İtibarlı Reklam Ajansı
Ogivly

Sömestrede Erciyes’e Yoğun İlgi

Sömestre tatilinde Erciyes Kayak Merkezi’nde karl keyfi
Keyifli bir sömestre tatili geçirmek isteyenler, Erciyes Kayak Merkezi’nde, karın ve eğlencenin tadını çıkaracak…

Bu yıl 23 Ocak – 3 Şubat 2017 tarihleri arasında yapılacak olan sömestre tatili, aileler ve öğrenciler için keyifli bir kaçamağa dönüşürken, Erciyes Kayak Merkezi rezervasyonlarını doldurmaya başladı. Türkiye’nin merkezinde bulunan ve İstanbul’a 1 saat uzaklığıyla dikkat çeken Erciyes Kayak Merkezi, yerli ve yabancı turistlere en iyi imkanlarda kayak keyfi sunuyor. İster 2200 metredeki muhteşem dağ otellerinde, istenirse de şehir merkezindeki global marka otellerde konaklama ve Kayseri'nin 6000 yıllık medeniyet tarihini görme imkanı Erciyes’i en cazip kayak merkezi haline getiriyor. 


Kayak sporuna yeni başlayanlar için Erciyes A.Ş. bünyesindeki Snow Academia Kayak Okulu’na ait müstakil eğitim alanı, kısa süreli eğitimleriyle misafirlerine temel kayak derslerini vererek en iyi imkanlarda kayak deneyimi yaşatıyor. Erciyes Dağı, ağaçsız olması sebebiyle güvenli kayak yapma olanağına sahip olmasının yanı sıra, kayak merkezinde bulunan ve sürekli devriye gezen 25 kişilik Pist Güvenlik Ekibi ile de üst düzeyde misafir güvenliği sağlıyor. Kış sporları için profesyonellerin de tercih ettiği Erciyes Kayak Merkezi, snowboard ve snowkite sporları için esintili ve ağaçsız pistleriyle Alpler’den daha avantajlı bir konuma sahip. Kayseri şehir merkezine duble yol konforunda gidiş geliş imkanı sunan Erciyes Kayak Merkezi, Kapadokya’ya olan 45 dakikalık yakınlığı ile sömestre tatilinde hem doğa hem kültür turuna çıkmak isteyenlere alternatif olacak. Ayrıca misafirler Kayseri şehir merkezinde ve Talas’ta tarihi mekanları keşfederken, alışveriş yapma fırsatı da bulacak. 

6 Ocak 2017 Cuma

Türkiye'nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı arasına girdi

Corendon Airlines, Türkiye’nin En Büyük 500 Hizmet İhracatçısı sıralamasında “Yolcu Taşımacılığı ve Genel Hizmetleri” kategorisinde 7’inci oldu! Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından bu yıl ilk kez gerçekleştirilen “Türkiye'nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı 2015” araştırması sonuçlarına göre, Corendon Airlines, İlk 500 Hizmet İhracatçısı sıralamasında 16'ıncı; “Yolcu Taşımacılığı ve Genel Hizmetleri”  kategorisinde ise 7’inci oldu.

Turizmin içinde bulunduğu sıkıntılı günlere rağmen, hem filosunu büyüten hem de Rusya ve Arabistan gibi yeni destinasyonlara uçmaya başlayan Corendon Airlines’ın yatırımları hızla devam ediyor. Nisan 2017’de filosuna fabrika çıkışlı yeni nesil bir Boeing 737-800 Sky Interior daha katacak olan Corendon, 2017 yazında Alman pazarına da   yüzde 30 kapasite artışıyla girmeye hazırlanıyor. Öte yandan havayolu şirketlerinin küçülmeye gittiği bir dönemde yeni mezun Türk Yardımcı Pilotların tip ücretlerini karşılayarak bünyesinde istihdam edeceğini açıklamasıyla da gündemde uzun süre yer alan Corendon Airlines, 2016 yılını yükselen bir ivme ile kapattı. Krizlere rağmen büyüme ve başarı grafiğini sürekli yükselten Corendon Airlines, 2016 yılında, 600 çalışanı ve 688 milyon liralık cirosuyla, Fortune 500 “Türkiye’nin En Büyük Şirketleri” sıralamasında 231’inci; Capital 500 Listesinde ise 302’inci sırada yer aldı. www.turizminsesi.com  www.tourismexclusive.com

Tüm Dünyada Geçerli Bir Kariyer için Chef’s Table Mutfak Akademisi Profesyonel Eğitimleri

Türkiye’nin WACS (Dünya Şefler Birliği) Sertifikası veren tek okulu  Chef’s Table Mutfak Akademisi’nin 4 ay süren yeni dönem profesyonel eğitimleri Şubat ayında başlıyor. Ülkemizi Avustralya’dan Amerika’ya 20’yi aşkın ülkede başarı ile temsil etmiş Şef Serkan Bozkurt tarafından kurulan akademi, U düzen uygulamalı mutfak sisteminde verdiği eğitimin yanı sıra teori ve pratiği eş zamanlı öğreten bir eğitim modeli uyguluyor. Akademi bilinçli, teknik hakimiyeti yüksek ve inovatif aşçılar, pastacıları, yarının şeflerini yetiştirmeye devam ediyor. Akademi öğrencilerine M.E.B. sertifikası ile WACS Uluslararası Mesleki Yeterlilik Sertifikası – “WACS Professional Cook- Commis Chef Certificate” kazanma şansını vermesi ile de farklılaşıyor. 

Chef’s Table Mutfak Akademisi öğrencileri, WACS sertifikası ile artık aşçılıkta/pastacılıkta global standartlarda en geçerli kariyere sahip olacak. Sertifika sahibi olmak tüm dünyadaki uluslararası oteller ve işletmelerde çalışma imkanını elde etmek ve ‘Master Chef’lik kariyerine devam edebilmek anlamına geliyor.

Profesyonel Aşçılık Eğitimi 
Akademi, teknikler üzerinden dünya mutfağını öğreterek, yaptığını ifade edebilecek, bilinçli ve ayakları yere basan geleceğin şeflerini yetiştiriyor. Aşçılığı mesleğe dönüştürmek ve inovatif yaklaşımlar ile kendini geliştirip, uluslararası standartta mesleğe ve sertifikaya sahip olmak isteyenler için yeni dönem eğitim Şubat’ta başlıyor. En son teknoloji ile donatılmış mutfaklarında U düzen mutfak yapısında bireysel çalışılan istasyonlarda butik eğitim veren akademi, eğitmen şeflerin öğrenciler ile bire bir ilgilenmesine olanak sağlıyor. Öğrenciler eğitmenleri ve anlatılanları kolaylıkla görüp uygulayabiliyor. Teknikten tarife giden bir eğitim şekli benimsenen akademide her konu detayları ile kullanılacak ürünlerin nereden geldiği bilgisine kadar inilerek işleniyor.  Örneğin etin ilk önce genel özellikleri ve hayvanın hangi bölümünden, hangi özelliklere sahip ve hangi teknikler ile örtüşebilecek yapılar olduğu öğretiliyor. Bunun başlangıcı olarak da öğrenciler ile öncelikle büyük kasaphanelere girilip, hayvanın bölümlerinin yerinde incelenmesi ile işe başlanır, eğitim mutfaklarına ve teori devamlılığı ile pratiğe taşınır.  
 
*Bir dönemde maksimum 15 kişi alan ve birebir, butik eğitim veren akademinin hafta içi eğitimleri 13 Şubat’ta, hafta sonu eğitimleri ise 18 Şubat’ta başlıyor.
Stajlı eğitim programı 19.250 TL
Stajsız eğitim programı 18.250 TL

Profesyonel Pastacılık ve Ekmekçilik Eğitimi 
Ezberci bir eğitim yerine işe temeli anlatarak başlayan Chef’s Table Mutfak Akademisi, konu kakao ise kakao ağacından çekirdeğin hikayesi ile işe başlayıp çikolatanın vücut ısısından nasıl etkilendiğine varan deneysel yönlerini irdeleyerek her konuyu işliyor.  En son teknoloji ile donatılmış mutfakları ve butik eğitim vermesi ile akademi, eğitmen şeflerin öğrenciler ile bire bir ilgilenmesine olanak sağlıyor. Öğrenciler eğitmenleri ve anlatılanları kolaylıkla görebiliyor. Dünyadaki son trend ve teknolojileri uygulamalı olarak işleyerek öğrenen öğrenciler derin donanımlı olarak mezun oluyorlar. 

* Bir dönemde maksimum 12 kişi alan ve birebir, butik eğitim veren akademinin Hafta içi eğitimleri 13 Şubat’ta, hafta sonu eğitimleri ise 18 Şubat’ta başlıyor. 
Stajlı eğitim programı 17.250 TL
Stajsız eğitim programı 16.250 TL

“Fairmont Quasar İstanbul” Açılıyor!

“Anları anılara dönüştürmek” sloganıyla yola çıkan Fairmont, Türkiye’deki ilk otelini İstanbul’un kalbi Mecidiyeköy’de 16 Ocak’ta faaliyete giriyor.Misafirlerini şehrin en merkezi noktasında eşsiz bir deneyime davet eden Fairmont Quasar, İstanbulluların yeni cazibe noktalarından biri olmayı hedefliyor.New York’daki meşhur The Plaza’dan Londra’nın ikonik oteli The Savoy’a kadar yetmişin üzerindeki otelinde, yüz yılı aşkındır misafirlerinin “anlarını anılara dönüştüren” dünyaca ünlü otel zinciri Fairmont, İstanbul’un en merkezi noktalarından Mecidiyeköy’de, Türkiye’deki ilk otelini açıyor.

16 Ocak Pazartesi günü kapılarını açacak olan Fairmont Quasar İstanbul, çağdaş mimarisi, son teknoloji ile döşenmiş odaları ve kişiselleştirilmiş hizmetlerinin yanı sıra, restoran ve barları, Willow Stream Spa’sı ile İstanbulluları unutulmaz bir deneyimine davet ediyor. Fairmont Quasar İstanbul, 25’i süit, 209 lüks odaya ve 64 Fairmont Rezidans’a sahip. Otelin dizaynı, Amerikalı tasarım firması Wilson Associates tarafından, otelin bulunduğu bölgeyi yansıtan yerel unsurlarla kent kültürünün uyumu göz önünde bulundurularak oluşturuldu. Misafirlere şehrin karmaşasından bir adımda uzaklaşma imkanı veren konforlu, geniş süitlerin balkonlarından tarihi yarımada, Prens Adaları, Boğaz ve Marmara Denizi ile Haliç manzaraları izlenebiliyor. Fairmont Quasar İstanbul, global markasının tüm dünyada ilke edindiği “yerel ile bağlantılı olma” prensibinden yola çıkarak, konuklarına “İstanbulluların İstanbul’unu” yaşatmak için, hem lokasyon ve manzarası hem de özel concierge hizmetleri ve yerel turlar ile fark yaratacak.

Şehrin yeni lezzet durakları
Şehrin iş merkezinin kalbinde, ofis kuleleri, alışveriş merkezleri, renkli sokakları ve dükkanlarıyla bilinen Mecidiyeköy bölgesinde yükselen Fairmont Quasar İstanbul, her biri farklı konseptlerdeki restoran, bar ve lounge’ları ile farklı lezzet deneyimlerini bir arada sunacak.

AILA, Türk mutfağının dört bir yanından çeşitli lezzetleri yöresel malzemelerle ve mevsiminde hazırlayıp sunarken, içindeki ocakbaşı düzeni ve açık mutfağı ile konuklara eğlenceli ve farklı bir akşam vaat ediyor. Baktığı iç avlu, iyi havalarda restoranı keyifli bir bahçeye dönüştürüyor.
STATIONS, günün her saatinde rahatça ve zevkle yemek yemek için ideal bir adres. Doğu ve Batı mutfaklarını biraraya getiren seçenekler arasından verilen siparişleri şefler en taze ürünlerle, açık mutfakta konukların önünde hazırlıyorlar.

DEMLIQUE, Türkiye’nin geleneksel çay ve kahve kültürünü modern bir şekilde yorumlarken, en iyi Türk ve dünya çaylarını harika lezzetler ve tatlılar eşliğinde sunuyor.

MARBLE BAR, Fairmont’un hareketli lobisinde yer alan gerçek bir lobi bar... Uzun süre tadı damağınızda kalacak, “Fairmont – Classics Perfected” programından kokteyl ve içki çeşitlerinin yanı sıra, enerjik ve her daim yoğun atmosferiyle konukları keyifli bir sohbet ortamına davet ediyor.

UKIYO, Tasarımcı Marcel Wanders’ın sofistike tasarımıyla İstanbul’da yaz trendlerine yeni bir standart getirecek. Japonca “yüzen dünya” anlamına gelen Ukiyo, eşsiz şehir silueti ve deniz manzarası, lüks dekorasyonu ve Uzak Doğu esintili mutfağıyla yaz döneminde konuklarını bambaşka bir dünyaya götürecek.

“Willow Stream Spa” Türkiye’de…
Fairmont Quasar İstanbul, dünyaca ünlü bir başka markayı da İstanbul ile tanıştırıyor; Fairmont’un lüks spa markası olan ve dünyada yaklaşık 20 ülkede bulunan Willow Stream Spa, bir yandan pilates, EMS ve dünyadaki en yeni fitness trendlerinden PaviGym® gibi özel kişisel ve grup dersleri ile konukların enerjisini yeniden bulmasına yardımcı olurken, bir yandan da özgün bakım ve terapilerle, yoga ve meditasyon sınıfları ile ruhlarını ve bedenlerini dinlendirme fırsatı sunuyor.
Sekiz terapi odası ve bir VIP odasıyla 2000 metrekarelik alana yayılan Fairmont’un lüks spa markası Türk Hamamı geleneğini de otantik hamam bakımlarıyla günümüze taşıyor. Son teknoloji aletlerin yer aldığı spor merkezi, açık ve kapalı havuz gibi çok çeşitli canlanma ve wellness alanları sunan spa’da, stres karşıtı, kırışıklık giderici, cildi beslemeye yönelik cilt bakımı ve masaj uygulamaları da sunulacak. Dileyenler, Willow Stream Spa’ya üye olarak tüm hizmetlerden ve otelin sunduğu diğer ayrıcalıklardan da yararlanabilecekler.

İş hayatını lüks ile buluşturan mekanlar
Bazıları istendiğinde birleştirilebilen, farklı büyüklükteki etkinlik ve görüşmeler için tasarlanan 11 toplantı odası ile, kokteyl düzeninde 600, yemek düzeninde 450 kişi alabilen ve fuayesinden bahçeye çıkılan Luna Balo Salonu düğün, davet ve çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmaya hazır. Şehir trafiğinden kaçmak ve zamanı etkin kullanmak isteyen misafirler için, otelin helikopter pisti de büyük kolaylık sağlıyor.

FAIRMONT HOTELS & RESORTS:
Yüz yılı aşkın bir otelcilik mirası bulunan Fairmont Hotels & Resorts, tüm dünyada konuklarına unutulmaz seyahat deneyimleri, düşünceli ve özenli hizmet ve eşsiz lüks oteller sunarak, gittikleri destinasyonu en gerçek haliyle deneyimlemeleri için çalışıyor. Tüm Fairmont otelleri, yerel öğelerden esinlenen restoranları, bar ve lounge’larının yanı sıra farklı tasarım ve iç mekanlarıyla da içinde bulundukları kentin enerjisini, kültürünü ve tarihini yansıtmayı hedefliyor. “Anları anılara dönüştürmek” sloganıyla yola çıkan Fairmont markasının, 70’in üzerinde oteli ve devam eden projeleri bulunuyor. Grupta, dünyanın en ikonik otellerinden New York’daki The Plaza, Londra’daki The Savoy, Dubai’deki Fairmont The Palm, Şangay’daki Fairmont Peace Hotel ve San Francisco Fairmont gibi yapılar da bulunuyor.

Spor Salonlarında Kalori Yerine Güven Kaybediyoruz

Dünyada yaklaşık yetmiş milyar dolarlık büyüme yaşayan Fitness Sektörü, Türkiye pazarında yılda yüzde beş büyüme kaydederken, üyelerini mağdur eden spor salonları nedeniyle güven kaybediyor.
Izmir Folkart Towers, Mistral Tower, Bostanlı Vapur İskelesi, Gaziemir ve Alaçatı Clubbaba’da bulunan Carrera Fitness & SPA İstanbul’da Kempinski Astoria AVM’den sonra Kempinski Bellevue Residence’da açılıyor. Çalışma hayatının rutininden kaçmak isteyenler için öncelikle, güvenilir spor merkezlerine ihtiyaç olduğunu söyleyen Carrera CEO’su Hüseyin Valentino Erikçi; “Önceliğimiz üye memnuniyeti ve sektörde kaybedilen güvenin kazanılmasıdır.” Erikçi; Türkiye pazarında bulunan 1.340 adet spor salonu ile yıllık ortalama %5 büyüme kaydeden Fitness sektörünün, büyümesine rağmen, Jatomi, Norse Life’in iflası ve Hillside Trio-Ataşehir gibi markaların kapanma süreçleri toplumda spor merkezleri ile ilgili olumsuz algı ve güven sorunu yarattığının altını çizdi.

Nüfusun 420 Bini Spor Salonlarına Gidiyor 
Yetmişbeş milyonluk Türkiye nüfusunun yaklaşık dörtyüzyirmibini spor salonlarına  gidiyor. Kaliteli hizmet anlayışıyla ve şeffaf iletişim ile sektördeki güven sorununu aşacaklarını belirten Carrera CEO’su Hüseyin Valentino Erikçi; “Carrera efsanesini fitness sektörüne taşıdık çünkü kalitesi ile yıllar içinde araba, elektronik ve moda başta olmak üzere birçok alanda bu marka tutku haline gelmiştir. Biz bu tutkuyu rutinden kaçmak isteyen üyelerimize yaşatmak istiyoruz. İş hayatının ve büyük şehirlerin koşuşturması içinde rutinden kaçmak isteyenler için toplamda 30.000 m2’ye varan spor ve sosyal yaşam alanı yarattık, içerisinde son teknoloji fitness ekipmanlarından oluşan özel konsept odaları, basket ve tenis sahaları, çok konuşulacak wellness & spa alanları bulunan Carrera Fitness & SPA, üyelerimizin sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanmaları için, rol model olacak ve her birinde ayrı başarı hikâyesi bulunan ödüllü spor hocalarımızı Carrera ailemize dahil ettik” diye konuştu.




HotelsPro’ya yeni Ortadoğu, Afrika ve Güney Asya Bölge Direktörü

Dünyanın önde gelen seyahat ve konaklama ürünü tedarikçilerinden MetGlobal şirketler grubunun, seyahat sektörü profesyonellerine teknoloji ve rezervasyon çözümleri sunan markası HotelsPro’da, Ortadoğu, Afrika ve Güney Asya Bölgesi Bölgesel Direktörlüğü’ne Alaeddin Jebrini Erkan getirildi. İş geliştirme, seyahat yönetimi, turizm yönetimi, online seyahat, takım yönetimi, stratejik planlama ve uluslararası satış konusunda uzman olan Erkan, HotelsPro’nun Orta Doğu, Afrika ve Güney Asya ülkelerindeki operasyonlarından sorumlu olacak.

1992 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’nden mezun olan Alaeddin Jebrini Erkan, ardından Marmara Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Profesyonel kariyerine 1992 yılında İstanbul’da kurduğu Emirates Tours’da başlayan ve 2001 yılına kadar burada Yönetici Ortak olarak görevini sürdüren Erkan, ardından Los Angeles’a taşınarak Elbiali Grubu’nda Satış Direktörü olarak görev yaptı. ABD’deki görev süresinin ardından, 2006’da Dubai’de yer alan Avionics Travel&Tourism’e CEO unvanıyla transfer oldu. Bu görevinin ardından Dubai World adlı yatırım yönetimi şirketinde Kıdemli Seyahat Yöneticisi olarak çalıştı. 2009’da Birleşik Arap Emirlikleri menşeli Al Nasr International’da İş Geliştirme Direktörü olarak görev almaya başladı. Bu görevinden sonra Dubai Link Travel&Tours adlı şirkette Genel Müdür olarak görev yaptı. 2016’da HotelsPro’nun bünyesine katılan Erkan, HotelsPro’nun Orta Doğu, Afrika ve Güney Asya Bölge Direktörü olarak görev yapacak.

Alaeddin Jebrini Erkan’ın bünyelerine katılmasıyla ilgili açıklamada bulunan HotelsPro Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan: “Orta Doğu’nun en güçlü markalarında turizm alanında yöneticilik yaparak önemli başarılara imza atan Alaeddin Jebrini Erkan’ın HotelsPro ailesine katılmasından mutluluk duyduk. Hali hazırda dünyanın sayılı seyahat toptancılarından biri olan HotelsPro’nun Orta Doğu ve Afrika ülkeleri ile Asya ülkelerindeki hedeflerine, Alaeddin Jebrini Erkan’ın katkılarıyla daha da hızlı ulaşacağına inanıyoruz.” dedi. www.turizminsesi.com  www.tourismexclusive.com