3 Aralık 2021 Cuma

Travel Turkey İzmir & TTI Outdoor Fuarları Açılış Töreni

Türkiye’nin en büyük turizm platformu olan ve sektörün önde gelen temsilcilerini 15. Kez bir araya getiren Travel Turkey İzmir Turizm Fuarı ve Kongresi ile bu yıl ilki düzenlenen TTI Outdoor Fuarı, 2 Aralık 2021 Perşembe günü düzenlenen açılış töreniyle ziyaretçilerine kapılarını açtı. Basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği açılış töreninde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk değerlendirmelerde bulundu.


‘Dünya medeniyetlerinin doğduğu bir yer varsa orası Anadolu’dur.’

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, turizm sektörünün durumu ve geleceği ile ilgili, ‘‘Dünya medeniyetlerinin doğduğu bir yer varsa orası Anadolu’dur. Kuzeyden güneye, çeşit çeşit zenginliklerle dolu bir yer varsa orası Türkiye’dir. Hikayelerimiz sayesinde sinema ve dizi sektöründe, misafirperverliğimiz sayesinde konaklama sektöründe öncü durumdayız. Pandemi şartlarında dünyada belki de fuarlar bu kadar etkili yapılamıyor ama İzmir’den dünyaya bu fuar ile iddiamızı haykırıyoruz. Üretim, tüketim, ulaşım, erişim, fiyat, rezervasyon, konaklama ve biletmeme süreçleri pandemiden ağır etkileniyor. Sağlık otoriteleri ve sosyal bilimciler bu salgın bitse de yeni salgınların bizi beklediğini söylüyor. Sektörle ilgili tüm kurum ve kuruluşların kafa kafaya verip salgında kesintiye uğramayan bir turizm parolasıyla çalışması büyük önem arz ediyor. Bu organizasyonun buna olumlu katkıları olacağına inanıyorum.’’ cümlelerini kurdu.

‘Sektörle ilgili tüm kurum ve kuruluşların kafa kafaya verip salgında kesintiye uğramayan bir turizm parolasıyla çalışması büyük önem arz ediyor.’

Demircan son olarak, ‘‘İçinde bulunduğumuz 2021 yılında hızlı bir toparlanma süreci başlamış olup ekim sonu itibariyle 25 milyona ulaşan ziyaretçi sayısına ilişkin yıl sonu hedeflerimiz, 29 milyon ziyaretçi; eylül sonu itibariyle 17 milyar dolara yaklaşan turizm gelirine ilişkin yıl sonu hedeflerimiz de 24 milyar dolar olmuştur. Öngörülemeyen salgının tamamen ortadan kalkması ve öngörülebilir bir hale gelmesiyle turizm sektörünün salgın öncesi verilerinde geometrik bir büyüme olacaktır. İnsanlar seyahat etmek istiyor. Sektörün ruhsal ve fiziksel olarak bu talebe göre vaziyet almasında fayda var.’’ sözlerini ifade etti.

‘Gelir kayıpları ve istihdam sorunu ülkemiz gibi turizmde stratejik önem atfeden ülkeler için büyük sıkıntılara sebebiyet verdi.’

İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, ‘‘2 yılda yakın zamandır dünyayı saran koronavirüs salgını sebebiyle hayatımızın pek çok etkinliğini uzaktan/online şekilde yaptık ya da ertelemek durumunda kaldık. Birçok sıkıntı yaşandı; gelir kayıpları ve istihdam sorunu ülkemiz gibi turizmde stratejik önem atfeden ülkeler için büyük sıkıntılara sebebiyet verdi. Ancak bugün burada gördüğüm manzarada, önümüzdeki yılda koronavirüs sıkıntısının İzmir’den başlayarak ülkemizden ve tüm dünyadan uzaklaşıp, geleceğe ayna olacağını düşünüyorum. 2022’de İzmir ve diğer illerimizde turizmin canlanacağına ve hak ettiği yere geleceğine inanıyorum. Bunun için turizmin tüm bileşenleri, hükümetimiz ve yerel idarelerimiz hep birlikte el birliğiye; ortak efor sarf ederek oluşturacağımız sinerji ile ülkemizi çok daha iyi bir noktaya getireceğimize olan inancımı yineliyorum.’’ cümleleriyle sektördeki dayanışmanın önemine dikkat çekti.

‘Turizmde ortak aklı; uyum ve dayanışmayı her zamankinden çok daha fazla başarmak mecburiyetindeyiz.’

Turizmde birlik ve beraberlik sözlerine bir yenisini de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ekledi.

Soyer, ‘‘Dünyadan payımızı almak üzere; ‘kararlıyız’ demek için buradayız. Dikili ilçemizde daha geçen haftalarda bir mağarada 14.000 yıl öncesine dair kalıntılar bulundu. Bununla birlikte hepimizin ezberi şaştı. Genelde 8.500 yıllık bir tarihten bahsederdik şimdi 14.000 yıllık bir tarihten bahsetmeye başlayacağız. İklimiyle, tarihsel birikimi ile olağanüstü bir coğrafyada yaşıyoruz. Potansiyelin farkındayız ve bunu elbirliği ile başaracağız. Turizmde ortak aklı; uyum ve dayanışmayı her zamankinden çok daha fazla başarmak mecburiyetindeyiz.’’ dedi.

‘Turizmde de ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır’ anlayışıyla çalışılıyor.’

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, ‘‘Elbette bu kadar turizm uzmanı içerisinde turizmi anlatacak değilim çünkü Türkiye, tıpkı Kurtuluş Savaşı günlerinde olduğu gibi turizmde de ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır’ anlayışıyla çalışılıyor. Bugün devletimiz, valilerimiz, başkanlarımız ile birlikte, içinden geçtiğimiz bu zorlu süreçten sonra turizmde toparlanmanın derdindeyiz. Edirne'de 2017 yılında değerli TÜRSAB seyahat acentalarımızla bir program yaptık. TÜRSAB’ın ve seyahat acentalarının uzmanlığına bir kez daha şahit oldum. Yaptığımız bu program sonrası Edirne'ye 2014'te 2 milyon turist aldığımız süreci 2018'den itibaren önce üç buçuk sonra dört buçuk ve 2019 Bakanlık rakamlarıyla 5 buçuk milyona çıkarmayı başardık. Bunda TÜRSAB’ın büyük katkılarını gördük. Sadece 324 hektarlık bir alanda 1400 tescilli eser ile dünyada metrekare başına düşen en fazla tarihi esere sahip bir ikinci il Edirne. Bugün, 2021 yılında bu pandemi koşullarında, pandemiden sıyrılmaya çalıştığımız bu ortamda son 11 ayda Edirne’ye Bulgaristan’dan hafta içi 4.500 Bulgar vatandaşının, hafta sonları ise 15.000 civarında Bulgar vatandaşının geldiğini; her birinin günlük 500 Euro harcadığını hepinize hatırlatmak isterim Yine aynı şekilde Yunanistan'ın sınırları yeni açmasına rağmen 2021 yılında 150.000 Yunanlı turistin geldiğini de eklemek isterim.’’ cümleleriyle TÜRSAB’ın çalışmaları ve Edirne’nin turizm potansiyeline dikkat çekti.

‘Turizmde kaldığımız yerden başlanmayacağını, eski usullerin eskisi kadar işe yaramayacağını biliyoruz.’

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz B. Bağlıkaya konuşmasına, ‘‘2 yıldır devam eden pandemi süreci, herkesin hayatında çok derin izler bıraktı, bir yandan sağlığımızı koruma çabası içindeyken diğer taraftan yıllarca bin bir emek vererek büyüttüğümüz turizm sektörünün ayakta kalabilmesi için insan üstün bir mücadele verdik, vermeye de devam ediyoruz. Yarınların başlangıcındayız. Turizmde kaldığımız yerden başlanmayacağını, eski usullerin eskisi kadar işe yaramayacağını biliyoruz. Önümüzdeki dönemde artık yepyeni kurallar, yepyeni beklentiler, tüketici davranışları ve deneyimleri karşımıza çıkacak. Sürdürülebilirlik, sosyal sorumluluk ve çevre bilinci gibi kavramları destekleyen yaklaşımlara tüm politika ve stratejilerimizin içinde yer vermeliyiz. Bunları sadece tüketiciler bu kavramlara itibar ediyor diye değil; olması gerektiğinin bilinciyle hayata geçirmeliyiz. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için biz turizmcilerin üzerinde büyük bir sorumluluk düşüyor.’’ sözleriyle başladı.

‘Bu aşamada ortak akıl, dayanışma ve iş birliği kavramları daha da önem kazanıyor.’

Bağlıkaya, turizm sektörünün pazarlama anlamındaki lokomotifi olan seyahat acentaları ve tur operatörlerine bu anlamda büyük görevler düştüğünü belirterek, ‘‘TÜRSAB olarak sektöre ve ülkemize olan inancımızla yeni döneme daha hazır girebilmek için çalışıyoruz. Şu bir gerçek ki dünya genelinde ve ülkemizde tatile özlem duyan seyahat etmeyi dört gözle bekleyen geniş bir kesim ve birikmiş bir talep mevcut. Özellikle pandemide seyahat ve tatilden uzak kalmış olmalarının da etkisiyle karşımızda sabırsız bir misafir kitlesi var bu kitlenin tatile hızlı bir geri dönüş yapmasını bekliyoruz. Yurt dışından muadil birlik başkanları ile gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde de 2022 yılının ülkemiz turizmi açısından başarılı geçeceğine yönelik beklentilerimizi doğrular nitelikte değerlendirmeler alıyoruz. Diğer yandan bizim için yurt dışından gelen talebin yanında iç turizmdeki gelişim de büyük önem taşıyor. Bu aşamada ortak akıl, dayanışma ve iş birliği kavramları daha da önem kazanıyor. Ülkemizin çok zengin turizm ürün çeşitliliğinde, her biri birbirinden farklı destinasyonlarını kendine özgü model ve yöntemlerle makro politikalarla ama mikro uygulamalarla yerinde ve bölgesel tanıtım modeli ile yerel özelliklerini öne çıkartarak yerel unsurlarla tanıtıp pazarlamalıyız. İzmir, bu konuda tıpkı turizmin başladığı zamanlarda olduğu gibi koç başı olacak potansiyel ve güce sahip destinasyon olarak öncülüğü yapacaktır.’’ cümlelerini kurdu.

‘Avrasya’nın en önde gelen fuarları arasına girmeyi başardık.’

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, ‘‘Bu organizasyon kentimizin fuarcılık geçmişinde kendine çok önemli bir yer edinmiş durumda; sektöründe Avrasya’nın en önde gelen fuarları arasına girmeyi başardı ve de başarı öyküsü yazmaya da devam ediyor. Hepimiz 2022 yılı için ümit doluyuz. Cari açığın azaltılması, ülkemize döviz girişinin sağlanması ve turizm çatısı altında faaliyet gösteren sektörlerimizin desteklenmesi gerektiğinin farkındayız. Doğaya ve çevreye saygılı olan, ‘sorumlu turizm’ yapabilen ve farklı alternatifler, dijital hizmetler sunabilen sektör temsilcilerinin başarılı olabileceği; yeni bir düzenin hızla yükseldiğini gözlemliyoruz.  Bu dönem artık turizmde yeni iş yapış biçimlerini tercih etme dönemi. Bu nedenle önümüzdeki yıl boyunca 12 aya yayılmış bir turizm anlayışının temellerinin bugün burada atılmasını; kontratların bu hallerde imzalanmasını diliyorum. Fuarımızın dünyanın dört bir yanından destinasyonların yer aldığı bir etkinlik hale gelmesinin; turizm profesyonelleri için vazgeçilmez kabul edilmesinin kısaca kendi kabuğunu kırmasının ve dünyanın en önemli turizm fuarları arasına girmesinin vaktinin geldiğine inanıyorum.’’ cümleleriyle turizmin geleceğinin yeni iş modelleriyle yakalanabileceğini vurguladı.

‘İzmir, deniz ve liman şehri olduğu kadar aynı zamanda öncü bir turizm şehridir.’

Açılış töreninde son olarak, Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk değerlendirmelerde bulundu.

Öztürk, ‘‘Antik çağdan bu yana bilginin, kültürün ticaretin ve refahın paylaşıldığı; Ege Denizi’nin başkenti İzmir, deniz ve liman şehri olduğu kadar aynı zamanda öncü bir turizm şehridir. İkinci Dünya Savaşı'ndan hemen sonra İzmir'den çıktı Akdeniz'in en lüks yolcu gemileri. Bu hatta çalışmaya başladılar; kendilerine mavi yolcu diyen Halikarnas Balıkçısı Sabahattin Eyüboğlu'nun 1950 yıllarında İzmir'de buluşup Ege koylarını dolaşması Türkiye turizmine mavi yolculuğu armağan etmiştir. Artık tatil anlayışı kitle turizminden uzaklaşarak tekne turizmi veya karada kamp/karavan turizmine yönelmiştir. Yılın 330 günü rüzgârlı geçen Çeşme ve Seferihisar'da sörf turizminin her geçen gün artması Çeşme, Karaburun ve Seferihisar gibi ilçelerimizde yapay resifler ile veya doğal zenginliklerle dalış turizmine verilen önem her geçen gün bölgemizi daha da çekici hale getirmektedir. Günübirlik gezi teknelerimiz neredeyse yılda bir buçuk milyon kişiye hizmet etmektedir. Her geçen gün daha fazla kruvaziyer gemiye hizmet eder noktaya geldik. 2022 yılında mart ve nisan aylarında ilk gemimiz İzmir’e demir atacak. Dileriz bundan önce olduğu gibi 600.000 yolcuya kadar çıkan kruvaziyer turizmi tekrar İzmir'de olması gerektiği noktaya ulaşır.’’ cümleleriyle İzmir’in deniz turizmindeki potansiyeline dikkat çekti.

2 Aralık 2021 Perşembe

Zorlu PSM’de Bu Hafta: 13-20 Aralık

CMYLMZ - DIAMOND ELITE PLATINUM PLUS //  13 ARALIK// TURKCELL SAHNESİ // 20.00 

Dünyanın dört bir yanında 5.000’in üzerinde stand-up gösterisi gerçekleştiren Cem Yılmaz, CMYLMZ – Diamond – Elite – Platinum - Plus şovunun yeni sezon gösterileri ile Aralık ayında yeniden Zorlu PSM seyircisiyle buluşmaya hazırlanıyor. 

 





















Kapı Açılış: 19.00

CMYLMZ-Diamond-Elite-Platinum-Plus: 20.00

 

Bilet Fiyatları: 

1. Kategori - Genel Satış: 440,00 TL

2. Kategori - Genel Satış: 352,00 TL

3. Kategori - Genel Satış: 302,50 TL

4. Kategori - Genel Satış: 253,00 TL

5. Kategori - Genel Satış: 198,00 TL

6. Kategori - Genel Satış: 148,50 TL



İBRAHİM SELİM İLE BU GECE // 13 – 20 ARALIK // %100 STUDIO & PSM ONLINE // 20.30

YouTube’un en sevilen Late Night programı “İbrahim Selim ile Bu Gece”, Türkiye ve gündeme dair konularıyla farklı ilgi alanlarındaki sürpriz konuk sanatçıları ağırlamaya devam ediyor. “İbrahim Selim ile Bu Gece” programı sezon boyunca her Pazartesi %100 Studio’da izleyici ile buluşurken program Zorlu PSM’nin YouTube kanalından da kaçırdığınız bölümleri izleme fırsatı sunuyor!

 
Bilet Fiyatları:

Genel Satış Fiyat: 154,00 TL

Öğrenci Fiyat: 66,00 TL

Balkon Fiyat: 99,00 TL

Online Program Bileti Fiyat: 27,50 TL

TOZ // 15 ARALIK // %100 STUDIO // 19:00-21:00
Sokakların da anne babasıyla yaşadığı evin içi gibi huzursuz olduğu zamanlardan geçerek büyüyen, kendi yolunu bulan genç bir kadın... Güzeller güzeli ev kadını bir anne ile titiz avukat bir babanın tek kızı: Handan! Karşımıza yetişkin bir kadın olarak çıkan Handan’la tanıştığımızda; o, çocukluğundan bugüne uzanan bir hikâyeye çoktan dalıp gitmiş olacak. Handan’ın ve onun hafızasından çıkıp gelen annesi Feri’nin öyküsü, 1960’lardan bugüne uzanan bir anlatıya yerleşiyor. Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun kaleminden çıkan ve çok kişiyle kesişen tek kişilik kadın oyunu “Toz”, Hira Tekindor’un rejisi ve Zerrin Tekindor’un büyüleyici performansıyla Aralık ayı boyunca Zorlu PSM’de tiyatroseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.


Bilet Fiyatları:

1. Kategori- 187.00 TL

2. Kategori- 93.00 TL

EVLİLİKTEN SAHNELER // 14 ARALIK // %100 STUDIO // 20.30

10. evlilik yıldönümlerini kutlamak üzere olan ideal bir çift görünümündeki iki çocuk sahibi mutlu bir çiftin; bir çeşit sığınak olarak kurdukları evliliklerinin kimi dönemlerini yakından izleme fırsatını bulacak olan seyirci, görünürde mükemmel olan bu çiftin sevgi, nefret, arzu, tekeşlilik, özgürlük, iletişimsizlik gibi kavramlarla mücadele edişlerini yakından gözlemleyecek. Evlilikten Sahneler çoğu zaman kadın ve erkek kimliğinde önemli dönüşümlere yol açan ve onu biçimlendiren bir çerçeve haline gelen evliliği oyunun merkezine koyuyor. “İki insan bir ömür bir arada yaşayabilir mi?”, “Aile nedir?”, “Şefkat nedir?”, “Aşk nedir ne değildir?” sorularına yanıt arayan Evlilikten Sahneler’de Ece Dizdar ve Öner Erkan’ın yanı sıra Kayhan Berkin, Pınar Göktaş ve Naz Buhşem de rol alıyor. Sinemanın ölümsüz isimlerinden Ingmar Bergman’ın kült filminden, ödüllü oyuncu ve yönetmen Kayhan Berkin rejisiyle sahneye uyarlanan Versus Tiyatro ve Zorlu PSM ortak yapımı Evlilikten Sahneler, Aralık ayı boyunca Zorlu PSM’de seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor.



Bilet Fiyatları:

1. Kategori Fiyat: 121,00 TL

2. Kategori Fiyat: 88,00 TL

Öğrenci Fiyat: 55,00 TL

KAAN SEKBAN SAÇMALAR // 13 – 14 – 20 ARALIK // TURKCELL PLATINUM SAHNESİ // 20:30

10 yıl boyunca kurumsal hayatta bir plaza insanı olarak çalıştıktan sonra yurt dışında oyunculuk eğitimi alıp beyaz yakalı hayata veda eden Kaan Sekban, plaza hayatından cast ajanslarına, beyaz yaka dramlarından sosyal medyadaki davranış bozukluklarına uzanan kahkaha dolu gösterisi ve kendine özgü üslubuyla Aralık ayında Zorlu PSM’de!

 Bilet Fiyatları:

1. Kategori - 180,00 TL

2. Kategori - 150,00 TL

3. Kategori - 140,00 TL

4. Kategori - 120,00 TL

5. Kategori - 100,00 TL

NİLÜFER VERDİ TRIO  // 16 ARALIK PERŞEMBE // touché // 21:00

Nilüfer Verdi, Yarkın Tuncer ve Fırtına Kıral dan oluşan bu trio alışılagelmiş caz standartlarının dışına taşan bir repertuar sergiliyor. Çok önemli saydıkları caz müzisyenlerine ait kendilerinin de çok sevdiği besteleri kendi yorumları ile çalıyor ayrıca Nilüfer Verdi’ye ait orjinal besteleri de repertuarlarında barındırıyorlar. Hep aynı repertuarı dinlemek zorunda kalmış caz dinleyicisine yeni bir soluk getireceği ve değişik bir atmosfer yaratacağı kesin olan bu anlamlı gece touché’de!

Kapı Açılışı: 19:30

Etkinlik Başlangıç: 21:00

Bilet Fiyatları:

Genel Satış Fiyat: 88,00 TL


LOKALİZE : DİLAN BALKAY ALBÜM LANSMAN // 17 ARALIK CUMA // %100 STUDIO // 21:00

Zorlu PSM’nin güncel müziğin farklı seslerini bir araya getirdiği Lokalize serisinde Dilan Balkay KUYU albümünün lansmanıyla 17 Aralık akşamı %100 Studio Sahnesi’nde!

2016 yılından bu yana alternatif sahneden birçok müzisyene trompetiyle eşliğinden, yayınladığı tekliler ve kolaborasyonlara, geniş bir müzik yelpazesiyle tanıdığımız Dilan Balkay, geçtiğimiz ekim ayında ilk albümü ‘KUYU’yu yayınladı. 

‘KUYU’, Dilan’ın bestelerini enstrümanistlik yolculuğu boyunca kesesinde biriktirdiği müzikal yaklaşım ve fikirlerin süzgecinden geçirdiği, parçaları bir kalıba sıkıştırmak yerine özlerini bulmaya çalıştığı bir albüm. Tür sınırlarının iyice bulanıklaştığı bu dönemde, Dilan da birden fazla rengin ve türün köşesinden tutuyor ‘KUYU’yla.
 

Kapı Açılış: 20:00

Dilan Balkay: 21:00

Bilet Fiyatı: 88 TL


KAAN BIYIKOĞLU PLAYS THELONIOUS MONK, FEATURING SİBEL KÖSE // 17 ARALIK CUMA // touché // 21:00

Swing, blues, lirik balad ve Afrika’nın ritmik mirasını son derece kişisel dille harmanlayan Thelonious Monk, yirminci yüzyılın en özgün ve heyecan verici müzik külliyatlarından birisini yaratmıştır. Bir araya gelmeleri olanaksızmış gibi görünen uyum ve uyumsuzluk, gelenek ve yenilik, yalınlık ve zenginlik, folklor ve kozmopolitlik, romantik şiirsellik ve gözüpek mizah gibi zıt duygu ve ifadelerin bileşimi Monk’un müziğinin dayanılmaz cazibesini oluşturur.

Piyanist Kaan Bıyıkoğlu liderliğinde Türkiye’nin seçkin müzisyenlerinin katılımıyla, modern cazın baş mimarlarından Thelonious Monk’u özel bir konserle touché’de anıyoruz.

 

Kapı Açılışı: 19:30

Etkinlik Başlangıç: 21:00


Bilet Fiyatları:

Genel Satış Fiyat: 88,00 TL


WOODKID // 17 ARALIK CUMA // TURKCELL SAHNESİ // 21.30

Fransız müzisyen, tasarımcı ve yönetmen Yoann Lemoine, başka bir deyişle Woodkid, 17 Aralık akşamı farklı sesleri takip eden müzikseverlerle Zorlu PSM’de buluşuyor. Müziğini, “Sesleri görüntülere, görüntüleri sese çevirmeyi seviyorum. Bu sisteme 'çeviriler' diyorum. Genellikle kitaplarda veya internette bulduğum referanslar üzerinden edindiğim vizyonlara dayalı bir parça oluşturuyorum ve sadece bu görüntülerin yarattığı hisler üzerinde çalışıyorum. ” sözleriyle anlatan Woodkid, Zorlu PSM performansında 7 yılın ardından 2020’de yayınladığı ikinci albümü S16’daki parçalarına da yer verecek. Turkcell Sahnesi’nde hem görsel hem de işitsel deneyim yaşatacak Woodkid, 17 Aralık Cuma akşamı Zorlu PSM’de!


Bilet fiyatları: 

Ön Satış: 165,00 TL

Öğrenci: 121,00 TL

18 Yaş Altı - Uzak Görüş: 121,00 TL

Engelsiz Erişim: 121,00 TL


SOPHIE HUNGER // 18 ARALIK CUMARTESİ // %100 STUDIO // 21.00

Bu yıl içerisinde Caroline International etiketiyle eleştirmenlerce övülen yeni albümü 'Halluzinationen'i yayınlayan Sophie Hunger, Le vent nous portera, Derfi di hebe, Ich liebe Dich ve Faber gibi sevilen bir çok parçaya da imzasını attı. 'Halluzinationen', Berlin merkezli, İsviçreli şarkıcı, multi-enstrümentalist ve film bestecisi Hunger'ın yedinci stüdyo albümü olarak kayıtlara geçti. 2002 yılından bu yana folk-pop ve blues alanlarında çalışmalarını sürdüren şarkıcı, söz yazarı, film bestecisi ve multi-enstürmantalist Sophie Hunger’ın 18 Aralık akşamı % 100 Studio’da gerçekleşecek performansına tanık olmak için yerinizi şimdiden ayırmayı unutmayın.

Kapı Açılış: 20.00

Sophie Hunger: 21.00


Bilet fiyatları: 

Genel Satış Fiyat: 137,50 TL

Öğrenci Fiyat: 99,00 TL

BARBAROS AROUND THE WORLD // 18 ARALIK CUMARTESİ // touché // 21:00

Kasım’da başlayan ve Mart sonuna kadar farklı konseptler sunacak olan Barbaros, “One Night Paris” konsepti ile en özel Fransızca şarkılardan oluşan repertuvarını sunarken, “All Time Classics” ile müzik tarihinin en sevilen şarkılarını, “Divas & Divos” ile dünyanın en ikonik sanatçılarının eserlerini, “Italian Nights” ile İtalyanca unutulmaz şarkıları seslendirirken, “Voyage en Méditerranée” ile dinleyenlere Akdeniz’de bir müzik turu yaptıracak. Barbaros, 18 Aralık’ta touché’de, All Time Classics’te, tüm zamanların en sevilen şarkılarından sunduğu seçki ile dinleyenlere dünya müziğinin kapılarını aralarken, Türkçe, Fransızca, İngilizce, İtalyanca, İspanyolca şarkıların da yer aldığı farklı dillerdeki geniş repertuvarı ile müzik tarihinin en sevilen eserlerini seslendirecek. Barbaros, müzikseverleri dünya müziğinin en keyifli şarkılarıyla müzik dolu bir yolculuğa çıkarmak için 18 Aralık’ta touché’de!

 

Bilet Fiyatları: 

Genel Giriş: 132 TL

TİMSAH ATEŞİ // 18 ARALIK // TURKCELL PLATINUM SAHNESİ // 20:30

Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu & Piu Entertainment iş birliği ile hayata geçirilen, zıt kutuplarda yaşayan iki kız kardeşin babalarıyla yaşadıkları çalkantılı hayatı konu alan, başrollerini Funda Eryiğit, Hazar Ergüçlü ve Kubilay Tunçer’in paylaştığı Timsah Ateşi Zorlu PSM’de izleyicilerle buluşuyor. Yönetmenliğini Mehmet Ergen’in üstlendiği oyun, 2019 yılında Edinburgh Fringe Tiyatro Festivali’nin en sevilen ilk üç oyunu arasında yer aldı. 1989 yılında Kuzey İrlanda’da geçen hikaye, sevgisiz bir Katolik evi, kötürüm bir baba, işlemediği bir suç yüzünden 8 yıl hapis yatan asi bir kız Fianna (Hazar Ergüçlü) ile dindar ablası Alannah’ın (Funda Eryiğit) hikayesinde, temposu bir an bile olsun düşmeyen, sürreal, grotesk bir kara komedi Turkcell Platinum Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak.


Bilet Fiyatları: 

1. Kategori- 235.00 TL

2. Kategori- 185.00 TL

3. Kategori- 145.00 TL

4. Kategori- 115.00 TL

AŞK GEÇMİŞİM // 19 ARALIK // TURKCELL PLATINUM SAHNESİ // 20.30
Kurumsal bir şirkette yeni işe giren Tom’un aşk hayatı tam bir fiyaskodur. Aynı şirkette çalışan Amy’nin de ondan kalır yanı yoktur. İş çıkışı bir şeyler içmeye çıkarlar ve o gece yaşadıkları tek gecelik ilişki sonucunda ikisi de kendini istemediği fırtınalı bir ilişkinin içinde bulur. Eski ilişkilerinin hayaletlerinden kurtulmak, kendi yaralarını sarıp gerçek aşka ulaşmak onlar için hiç kolay olmasa da bu iki yalnız kalp sonunda birbirleri için çarptığını fark edebilecek mi? Tatlı Ekşi Tiyatro’nun ilk yapımı olan, yönetmen koltuğunda Tuğrul Tülek’in oturduğu ve Şebnem Bozoklu, Rıza Kocaoğlu ve Melisa Doğu’nun başrolleri paylaştığı 2019-2020 sezonunun en ilgi gören oyunlarından biri olan “Aşk Geçmişim” Zorlu PSM’de yeniden izleyicilerle buluşuyor.

Kapı Açılış: 20.00

Aşk Geçmişim: 20.30


Bilet Fiyatları:

1. Kategori Fiyat: 198,00 TL

2. Kategori Fiyat: 132,00 TL


ANNEKE VAN GIERSBERGEN // 19 ARALIK PAZAR // %100 STUDIO // 21:00


Hollanda’nın güzel yüzlü melek sesli rock müzik ozanı Anneke Van Giersbergen uzun bir aradan sonra üç şehirde birden ülkemizdeki sevenleriyle buluşacak; Aralık ayında %100 Music konserleri dahilinde İstanbul’da Zorlu PSM %100 Studio sahnesinde olacak.

2000’li yıllarda The Gathering grubunun çarpıcı vokali olarak dünyaca tanınan müzisyen 2007 yılından beri solo ve ortak çalışmalarıyla Avrupa metal sahnesinin şüphesiz en üretken isimlerinden. 

Birçok projede Devin Townsend, Ayreon, Within Temptation, Anathema, Lawn, Farmer Boys, Napalm Death, Moonspell, Novembers Doom gibi isimlerle çalışan ödüllü sanatçı, hem eleştirmenler hem de hayranları tarafından beğeniyle karşılanan son albümünü sevenleriyle canlı olarak paylaşacağı ‘Darkest Skies' turu için önümüzdeki aylarda yollarda olacak. 

'The Darkest Skies Are The Brightest', Anneke'nin kariyerindeki 23. albümü. Lirik ve müzikal olarak akustik gitarlar, yaylılar, nefesli orkestra, perküsyon ve Anneke'nin hipnotik vokal armonileriyle bezeli büyüleyici şarkıları ve kişisel zorluklarla karşılaştığımızda, hayatın en büyük sorularına yanıt bulmaya yöneldiğimiz fikrine gönderme yapan ismiyle albüm, sanatçının kariyerinin en olgun kaydıyla ruhunu çırılçıplak ortaya koyuyor.

Kapı Açılış: 20:00

Anneke Van Giersbergen: 21:00

Bilet Fiyatları;

1. Dönem: 192.50 TL

MARIZA // 19 ARALIK PAZAR // TURKCELL SAHNESİ // 21.00

BBC ‘nin “Avrupa’nın En İyi Sanatçısı” ödülünü üst üste 3 kez ülkesi Portekiz’e kazandıran ve Grammy Ödülleri’ne aday gösterilen ilk Portekizli sanatçı olmasının yanı sıra adını dünya müziğinin divaları arasına yazdırarak tüm dünyada dinleyenlerine müzikal bir yolculuk yaşatan Mariza, 19 Aralık akşamı Zorlu PSM’de kaçırılmayacak bir konser vermeye hazırlanıyor. 


Portekiz Devleti tarafından Portekiz kültürünü yurtdışında en iyi temsil eden sanatçı unvanı alan Mariza, 1999 yılında efsanevi Fado şarkıcısı Amalia Rodrigues’in adını taşıyan Vakıf tarafından "Fado'nun Sesi" unvanını aldı. Büyüleyici sesi, zarafeti ve güçlü sahnesiyle fado müziğinin dünya çapında en etkili isimlerinden olan Mariza, gerçekleştirdiği her performansıyla dinleyenlerini melankoli ile huzur arasında sürüklemeyi başarıyor. Bu unutulmayacak performansa tanık olmak için yerinizi şimdiden ayırmayı unutmayın.


Kapı Açılış: 20.00

Mariza: 21.00


Bilet fiyatları;

1. Kategori Fiyat: 495,00 TL

2. Kategori Fiyat: 385,00 TL

3. Kategori Fiyat: 291,50 TL

4. Kategori Fiyat: 187,00 TL

Zorlu PSM’de Fiziki Mesafe & Hijyen Önlemleri 

Etkinliğe giriş aşı kartı veya PCR testi ile olacak 

Etkinliğe katılım için girişte HES uygulaması üzerinden aşı kartı gösterilmesi veya azami 48 saat önce yapılmış negatif sonuçlu PCR testi zorunluluğu bulunuyor. T.C Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen aşı takvimini tamamlamış kişiler, son aşı tarihlerini takip eden 14. günden itibaren, Covid-19 geçirmiş kişiler ise izolasyon süreçlerinin tamamlanmasından itibaren 180 gün süre ile etkinliğe girebilecekler. Kişi hastalığı geçirmemiş veya aşılı değil veya negatif PCR testi yok ise etkinliğe katılmasına müsaade edilmeyecek. Sanatseverlere steril ve güvenli bir deneyim ortamı yaratmak için yönetmeliklerde yer alan kuralları harfiyen uygulayan Zorlu PSM; aldığı önlemler çerçevesinde ateş ölçümü, fiziki mesafe kuralları, dijital bilet, temassız ödeme, ileri teknoloji hijyen ve dezenfektasyon uygulamalarına devam ediyor. Günlük rutin temizlik süreçlerinin yanı sıra düzenli olarak profesyonel ekiplerin desteğiyle dezenfekte de edilen Zorlu PSM, yakın zamanda hayata geçirdiği dijital bilet uygulaması ile de sanatseverleri etkinliklerle buluşturmak için gereken bütün kolaylıkları sağlamayı sürdürüyor. Hem Zorlu PSM içinde hem de gösteri salonlarındaki klima santrallerinde %100 taze hava ile çalışan, virüs ve bakterilere karşı korunmada en etkili yöntem olarak öne çıkan UVC (Ultraviyole) teknolojisi kullanılmaktadır. 

EN SEVİLEN KIŞ LEZZETLERİ

Kış soğuklarının yaklaşması kimilerini üzse de kimilerini çok sevindiriyor çünkü bu mevsimi güzelleştiren bazı yiyecek ve içecekler var. İçimizi ısıtan, bağışıklığımızı güçlendiren kış lezzetlerinin en güzel olduğu yerleri Türkiye’nin Seyahat Sitesi Enuygun sizin için araştırdı.



Salep
Kış aylarının en sevilen içeceklerinden biri eşsiz kokusu ve tadıyla salep oluyor. Hem lezzetiyle öne çıkan hem de öksürük ve soğuk algınlığı gibi rahatsızlıkları iyileştirici etkiye sahip salep aslında orkidegiller familyasındaki bir bitkinin yumrularından elde ediliyor. Bu bitki ülkemizde Muğla, Kahramanmaraş, Milas, Antalya, Van, Kastamonu, Safranbolu ve Isparta’da yetişiyor. Özellikle Burdur’un Bucak ilçesinde yetişenler lezzetleriyle öne çıkıyor. Genelde üzerine tarçın dökerek şifa oranını artırdığımız salep, son yıllarda hazır paket halinde marketlerde de satılıyor. Ama bakır kazanlarda kaynatılan salepi içmenin keyfi bir başka. Gerçek salep içmek isteyenler rotalarını İstanbul Yeniköy Kahvesi, Tarihi Bağdat Kurukahvecisi, Tarihi Çınaraltı Çay Bahçesi ya da Dondurmacı Ali Usta’ya çevirmeli. 

Boza
Yararları saymakla bitmeyen lezzetli ve kışa özgü tatlardan bir diğeri de boza oluyor. Öksürüğe iyi gelen, zihni berraklaştıran ve probiyotik işlevi gören boza, her ne kadar İstanbul’daki Vefa Bozacısı ile anılsa da aslında memleketi Bilecik. Şehirdeki Soydan Boza’da satılan bozalar öyle lezzetli ki bir kez tadana yeniden Bilecek otobüs bileti aldırıyor. Lezzetli bir boza içmek isteyenler Eskişehir’de Karakedi Bozacısı’nı, Adapazarı’nda Alikoka Bozası’nı, İzmir’de Şemikler Bozacısı’nı, Manisa’da Çınar Boza’yı ve Isparta’da Günnaz Boza’yı tercih edebilir.

Turşu
Yemeklerin en lezzetli eşlikçilerinden turşu aslında zamansız bir yiyecek olsa da kışın yemek ayrı bir keyifli oluyor. Bağışıklığı güçlendiren hatta uzmanlar tarafından kas kramplarına ve kansere iyi geldiği söylenen turşunun farklı çeşitleri farklı şehirlerimizde popüler. Ülkemizin en lezzetli turşularını bulabileceğin bazı turşucular ise şöyle; İstanbul’daki Asri Turşucu, İzmir’deki Hasan Amca, Ankara’daki Hüsmen Ağa Turşucusu, Ordu’daki Vonalı Celal ve Adana’daki İçenbilirHacı’nın Şalgamı.

Kestane
Seyyar satıcılarda satılan en lezzetli yiyeceklerden kestane, evlerde de fırınlanarak ya da haşlanarak hazırlanıyor. Magnezyum, fosfor, kalsiyum, potasyum, B ve C vitaminleri açısından zengin bir içeriğe sahip olan kestane, kış aylarındaki yorgunluğun üstesinden gelmek için de birebir. Doğu Karadeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde yetiştirilen kestanelerin en lezzetlileri nemli iklimsel koşulları sayesinde Aydın’da yetişiyor.

Sıcak çikolata
Kış soğuklarında içimizi ısıtan sıcak çikolata, büyük küçük herkesin çok sevdiği bir içecek. Hele ki kış tatili yörelerinde ve kayak otelleri pistlerinde tüm gün keyifli vakit geçirip eğlendikten sonra sıcak çikolata içmenin keyfi bambaşka oluyor. Geçmişi yaklaşık 2000 sene öncesine kadar dayanan sıcak çikolatanın lezzetli bir içecek olmasının yanı sıra sağlığa yararları da bulunuyor. Sıcak çikolatanın yüksek oranda antioksidan içermesiyle kalp rahatsızlıklarına iyi geldiği söyleniyor. İstanbul’da Rumeli Çikolatacısı, Aşşk Kahve, J’adore Chocolatier gibi yerlerde tadına doyum olmaz sıcak çikolatalar içebilirsiniz.

Kabak tatlısı
Kış denildiğinde akla gelen tatlılardan biri şüphesiz kabak tatlısı oluyor. Havaların soğumasıyla birlikte pazarların en popüler ürününe dönüşen bal kabağıyla yapılan kabak tatlısının birbirinden farklı yorumu var. Ancak Antalya, Hatay ve Aydın gibi havanın daha sıcak olduğu illerde yapılan hali en lezzetlisi oluyor. Bu şehirlerin ünlü tarifine göre bal kabakları üzerine şeker dökülerek 24 saat bekletiliyor. Sonrasında tahin-ceviz ikilisiyle servis ediliyor. Bu tatlı gerçekten öyle keyifli ki sırf yerinde deneyimlemek için Antalya uçak bileti alanlar var.

Ayva tatlısı
Türkiye’nin ayva ihtiyacının %70’ini karşılayan Geyve’de üretilen ayvalardan her kış evlerde ya da restoranlarda ayva tatlısı yapılıyor ve bu tatlı, kabak tatlısının en büyük rakibi oluyor. Ayvaların şekerli suda pişirilmesiyle ve çekirdeklerindeki pigmentle renklendirilmesiyle yapılan ayva tatlısı, genelde kaymakla servis ediliyor. Çokça şehirde yapılan bu tatlının en lezzetli yorumlarından biri Bursa’da. Çünkü ayva tatlısı bir saray yemeği ve en güzel tarifin Bursa’da olmasında şehrin uzun yıllar Osmanlı Devleti’nin başkenti olmasının etkisi büyük.  

Turizmin yol haritası İzmir’de çiziliyor

TURİZMİN SESİ


Travel Turkey İzmir; sektörel kazanç fırsatlarının yanı sıra fuarın dört bir yanında düzenlenen etkinlikleri ile dünya turizm trendlerini fuarizmir’de bir araya getiriyor. Bu yıl bünyesine TTI Outdoor’u ekleyerek ziyaretçilerine alternatif bir fuar deneyimi kazandıracak olan Travel Turkey İzmir; sektörel kazanç fırsatlarının yanı sıra fuarın dört bir yanında düzenlenen etkinlikleri ile dünya turizm trendlerini fuarizmir’de bir araya getiriyor. Travel Turkey İzmir Turizm ve TTI Outdoor Fuarları, 2 Aralık 2021 Perşembe günü açılıyor.  


Ulusal ve uluslararası turizm aktörlerinin buluşup dünya çapında iş anlaşmalarının yapıldığı bir turizm borsasına dönüşecek olan Travel Turkey İzmir Turizm Fuarı, birbirinden farklı etkinlikleri ile 2-4 Aralık 2021 tarihleri arasında misafirlerini ağırlayacak. Dünya turizm trendlerini İzmir’de buluşturacak olan 15. Travel Turkey İzmir Turizm Fuarı, aynı zamanda Türkiye’nin tarihi ve kültürel değerlerini de öne çıkarmaya devam ediyor. Yaz turizminin yanı sıra Türkiye’nin dört bir yanındaki tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerin keşfedilmesini sağlayan fuar, ülkenin dört mevsim yaşayan bir turizm potansiyeline sahip olduğunun tüm dünyaya tanıtılmasını sağlıyor. Bu yıl ilk kez düzenlenecek TTI Outdoor – Kamp, Karavan, Outdoor ve Ekipmanları Fuarı ise, 2-5 Aralık tarihleri arasında macera sever ve doğa tutkunu misafirlerini ağırlayacak.

Onur konuğu il: Edirne

Kültürel mirasları fuar çatısı altında buluşturarak dünya turizm trendlerinde kentlerin ön plana çıkmasına benzersiz bir katkı sunan Travel Turkey İzmir, bu yıl onur konuğu il olarak Edirne’yi ağırlayacak.  Anadolu ve Rumeli’yi birbirine bağlayan Meriç Köprüsü gibi her iki yakanın tarihi ve kültürel değerlerini içinde barındıran Edirne, tüm mirası ile 2-4 Aralık tarihleri arasında onur konuğu il olarak fuardaki yerini alacak. Edirne’nin turizmi, tarihi, kültürü ve gastronomisi; kente hizmet veren işletmelerden olan Keşan Ticaret ve Sanayi Odası, Edirne Ticaret Borsası, İpsala Ticaret Borsası, Keşan Ticaret Borsası, Uzunköprü Ticaret Borsası, Uzunköprü Ticaret Odası, Uzunköprü Bal Üreticileri Birliği, oteller, seyahat acenteleri, turizm STK’ları, profesyonel tur rehberleri eşliğinde tanıtılacak. Katılım organizasyonunu Edirne Belediyesi’nin üstlendiği 112 metrekarelik alanda kentin gastronomisini tanıtacak tava ciğeri, saray helvası olarak adlandırılan deva-i misk, deva içeceği, bademezmesi, bademli kurabiye, Edirne, İpsala ve Uzunköprü Pirinci, dünyaca ünlü Edirne Peyniri, Edirne karo ustası ile workshop, aynalı süpürge gibi kültürel ve turizm varlıkları tanıtımları yapılacak. 

İzmir’in turizm faaliyetleri tanıtılacak

Turizm trendlerinin tüm dünyada hızlı bir değişime girmesi, Türkiye’de de sürdürülebilir turizmin önemini açığa çıkardı. İzmir Büyükşehir Belediyesi öngörüsü ve kent paydaşları ile geliştirilen İzmir Turizm Stratejisi ve Eylem Planı, Şubat ayında düzenlenen 14. Travel Turkey İzmir Dijital Fuarı’nda tanıtılmıştı. “Uygarlıklara yön veren pek çok kavram, düşünce ve yaklaşımın İzmir’den dünyaya taşınması” fikrinden hareket eden turizm stratejisi, 15. Travel Turkey İzmir Turizm Fuarı’na da yansıtılacak. Geçtiğimiz yıl büyük ilgi gören İzmir Sokakları da, İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyelerinin kendilerine özgü temalarıyla fuardaki yerini alacak. 

İzmir sokakları sahnesi durmayacak

Kentin turizm faaliyetlerini öne çıkararak İzmir’in tarih, kültür ve gastronomi değerlerini ziyaretçilerle buluşturacak İzmir Sokakları bölümünde ayrıca fuarizmir A hol içerisinde bir sahne yer alacak. İzmir Sokakları Sahnesi’nde 17 ilçe belediye sunumunun yanı sıra; “Visit İzmir”, “Cittaslow”, “İzmiras”, “İzmir Sinema Ofisi”, “Turuncu Çember”, “Başka Bir Tarım Mümkün”, “Terra Madre Anadolu İzmir 2022” gibi İzmir’in turizm faaliyetlerini destekleyen projeler tanıtılacak. 

Turizme dair her şey fuarda

Farklı etkinlikleri ile ön plana çıkmaya hazırlanan fuar, alanında uzman isimlerin yer aldığı söyleşiler ile Türkiye ve dünya turizmine ışık tutacak. 2 Aralık Perşembe saat 11.00’da açılışın yapılacağı fuarizmir B fuar sokağı sahnesi, programına 14.00’da Başkanlar Oturumu ile devam edecek. 3 Aralık Cuma günü 10.30’da Arkeoloji Zirvesi Lansmanı ile hareket kazanan B fuar sokağı sahnesi; aynı gün sırasıyla “Film Setinde Acentenin Ne İşi Var?”, “Sağlık Turizmi Politikaları, Türleri ve Seyahat Acentelerinin Rolü”, “Yeni Nesil Dizi ve Filmlerin Turizme Etkisi”, “Gastronomi Turizminin Gelişimi, Nereden Nereye Gidiyor?” söyleşileri ile devam ediyor. 4 Aralık Cumartesi günü 11.45’te başlayan söyleşilerde ise, “Antalya’nın Yükselen Kültür ve Turizm Trendi: Patara”, “İzmir; Erken Tarihi ve Arkeolojisi”, “Influencer Marketing’in Turizm Destinasyonlarına ve Ürünlerine Etkisi”, “Bisiklet Turizminin Turizm Ekonomisine Katkısı” gibi sektöre yönelik her ayrıntının ele alındığı konu başlıkları ile dinleyicilere ilgi çekici ve bilgilendirici önemli içerikler sunulacak.

Turizmin geleceği ttitech Stage’te konuşulacak

Fuar kapsamında turizmde dijital dönüşüm konuları da gündeme gelecek. B Hol’de düzenlenen söyleşileri takip eden izleyiciler, interaktif olarak gerçekleşecek oturumlarda konuya dair merak ettiklerini uzmanlara sorabilecek. Fuar süresince aralıksız olarak devam edecek söyleşilerin konu başlıkları; “Geleceğin Acentesi Olmak”, “Küresel Trendler ve Türk Turizmi için Fırsatlar”, “Turizm Sektöründe Dijital Medyanın ve KVKK’nın Önemi”, “Yeni Nesil Misafir İlişkileri ve CRM Çözümleri”, “Dijitalleşen Konaklama Sektöründe Mobil Uygulamaların Önemi”, “Doğrudan Rezervasyonun Önemi ve Stratejileri”, “Turizm Sektöründe Müşteri Deneyimi” olacak. Teknoloji sahnesinin bulunduğu alanda ayrıca Filipinler, Kıbrıs ve Uganda ülke sunumları gerçekleşecek. 

Fuar sokaklarını renklendiren performanslar

Travel Turkey İzmir Fuarı, birbirinden renkli sergileri ile misafirlerini ağırlayacak. A ve B holleri ile fuaye alanında kurulacak sergiler, 2-4 Aralık tarihlerinde 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. Şanlıurfa Haleplibahçe Mozaik Sergisi ve Kitre Bebek Sergisi yer alacak. B Holde ise yıllardır fuarın ilgi çeken bölümlerinden biri olan Klasik Otomobiller Sergisi’nin yanı sıra sanal gerçeklik deneyim alanında Artemis Tapınağı, Efes ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. Fuar girişinde yer alan A Fuaye alanında kurulan performans sahnesinde, 3-4 Aralık tarihlerinde çeşitli dans gösterileri, geleneksel şovlar ve halk oyunları fuar ziyaretçilerine renkli bir karşılama yapacak. 

TTI Outdoor’la ‘Doğadaki yerini keşfet!’

Ziyaretçilerine dünya turizmindeki yenilikleri İzmir’de tanıtma fırsatı sunan Travel Turkey İzmir’in bölümlerinden biri olan alternatif turizm alanı, artan yoğun ilgiyle beraber yeni bir fuarın oluşmasına zemin hazırlamıştı. 15’inci Travel Turkey İzmir Turizm Fuarı ile eş zamanlı olarak ilk kez düzenlenecek olan TTI Outdoor Fuarı, doğayla iç içe olma isteğini yaşam tarzı haline getiren tüm alternatif turizm tutkunlarının ihtiyaçlarına cevap verecek. C Hol’de halka açık olarak düzenlenen TTI Outdoor Kamp, Karavan, Tekne, Outdoor Ekipmanları Fuarı’nda Ege Bölgesi’nin doğa ile uyumlu yaşam tarzı sergilenirken, son zamanlarda yoğun ilgi gören doğaya dönüş kavramı ele alınacak. Fuar, yakın zamanda küresel ölçekte oluşan açık alan turistik faaliyetleri trendinin hem hizmet hem de üretim kısmında büyük rol oynayan Türkiye’nin uluslararası pazardaki farkındalığını da artıracak. Fuardan bir gün önce yaklaşık 20 karavanın İzmir şehir turuyla başlayacak olan TTI Outdoor, ilk gün fuar alanında oluşturulan karavan parkında Kamp Ateşi’nin yakılmasıyla coşkulu bir şölene ev sahipliği yapacak.

Macera severler fuarda buluşuyor

5 Aralık Pazar gününe kadar devam edecek olan TTI Outdoor Fuarı, birbirinden farklı aktiviteleri ile macera ve eğlenceyi birleştirecek. Ziyaretçiler, fuar süresince 10.00-18.00 saatleri arasında “Homeros Macera Parkı Aktiviteleri”, “Accell Bisiklet Aktiviteleri”, “Ödüllü Yarışmalar” ve alanında uzman spor danışmanları ile farklı spor dalları hakkında bilgi sahibi olabilecekleri “Decathlon” etkinliklerine katılabilecek. Fuar içinde kurulan “Hub Meetings” alanında ise “Kamp-Karavan Söyleşileri: Üreticiler Konuşuyor, Üreticiler Dinliyor”, “Bir Turizm Ürünü ve Yatırımı Olarak Karavan ve Tiny House”, “Bisiklet”, “Pandemi Döneminde Kamp Organizasyonları”, “Türkiye Amatör Yelken Sporu” gibi alanlarda söyleşiler gerçekleşecek. Fuar kapsamında ayrıca, Ressam Savaş Simitli Resim Sergisi sanatseverlerle buluşacak. 

2-4 Aralık 2021 tarihleri arasında profesyonel ziyaretçiye açık olarak fuarizmir A ve B hollerinde düzenlenen 15. Travel Turkey İzmir Turizm Fuarı, son gününde halka açık olarak gerçekleşiyor. TTI Outdoor Kamp, Karavan, Tekne, Outdoor ve Ekipmanları Fuarı ise, 2-5 Aralık tarihlerinde halka açık ve ücretsiz olarak C holde düzenleniyor. Her iki fuar da T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile T.C. Ticaret Bakanlığı himayelerinde; İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ ve TÜRSAB Fuarcılık A.Ş. tarafından gerçekleştiriliyor. 

30 Kasım 2021 Salı

Mövenpick İstanbul Bosphorus Hizmete Açıldı

TURİZMİN SESİ


Fransa’nın uluslararası otel zinciri Accor çatısı altında yer alan lüks otel markası Mövenpick, Balmumcu’daki yepyeni oteli ile misafirlerinin hizmetine açıldı. İstanbul’un muhteşem dokusundan ilham alınarak özenle dizayn edilmiş 221 adet premium segment odası ve 36 adet suit odası, İtalyan, Fransız ve Türk mutfağının en iddialı lezzetlerini sunan 3 adet imza restoranı, iş dünyasına kusursuz hizmet vermeyi vadeden toplantı salonları, kapsamlı etkinlikler için dizayn edilmiş 250 misafir kapasiteli balo salonu ve oldukça enerjik bir atmosfere sahip fitness/spa merkeziyle öne çıkan Mövenpick Bosphorus, misafirlerine şehrin kalbinde lüks ve konforlu bir konaklama deneyimi sunuyor. 

Lüksü En İyi Şekilde Yansıtan Odalar ve Modern Bir Yaşam Alanı 

Mövenpick Bosphorus’un şehrin hareketli yanını boğazın muhteşem manzarasıyla birleştiren odalarının tasarımında, lüks ve konfor tanımı modern bir anlatımla birleşiyor.  30 ile 163 m² arasında değişen genişlikte, 11 farklı kategorideki oda ve suitleri ile misafirlerini ağırlayacak olan Mövenpick Bosphorus, hiçbir detayın es geçilmediği deluxe odalarının yanı sıra, boğaz manzaralı odaları, 1+1 geniş aile suitleri ve yine Boğaz’a nazır Panoramic Bosphorus Suit ile İstanbul’un keyfini çıkarmak isteyen misafirleri için her zevke ve gereksinime uygun seçenekler sunuyor.

Mövenpick Bosphorus’un kral dairesi kategorisinde yer alan 163 m² genişliğindeki Royal Bosphorus ve 143 m² büyüklüğündeki Presidential Suit’i ise ihtişamın ve lüksün tanımı niteliğinde bir dizayna sahip.  Doğal ahşaptan üretilmiş paneller, modern esintiler taşıyan duvar kağıtları, şıklık ve rahatlığın ön planda tutulduğu oturma grupları ve mermerin yarattığı çabasız zarafetle Mövenpick Bosphorus, İstanbul’un birbirinden farklı pek çok parçasını ince düşünülmüş bir dizayn ve sıcak bir atmosfer ile bir araya getiriyor. 

Hayran Bırakan Bir Dizayn 

Detaylarda yer yer mavinin kullanıldığı, İstanbul Boğazı’ndan ilham alınarak tasarlanan Mövenpick Bosphorus, büyülü şehrin en göze çarpan detaylarının modernize edilmiş hali olarak kusursuz bir şekilde karşımıza çıkıyor. Doğal malzemelerin ağırlıkta olduğu tasarımıyla sıcak bir ambiyansa ev sahipliği yapan Mövenpick Bosphorus, özel tasarım cam avizeleri ve her adımda dikkat çekecek aksesuar seçimleriyle İstanbul’un ihtişamlı yüzüne atıfta bulunuyor.  

İstanbul’un En İyi İtalyan’ı Olmaya Aday; Da Vittorio Ristorante 

Yurt dışı ve Türkiye’de yemek ve İtalyan mutfağı konusunda sayısız başarıya imza atan Şef Vittorio Sindoni, Da Vittorio Ristorante’nin ikinci şubesiyle Bursa’dan sonra şimdi de İstanbullu lezzet aşıklarıyla buluşuyor. 
Mövenpick Bosphorus’un 21. katındaki roof’ da yer alan ve italyan mutfağının şahane lezzetleriyle anılacak olan Da Vittorio Ristorante’de misafirler başarılı şefin hazırladığı leziz yemekleri tadarken, zarif bir dekorasyon eşliğinde muhteşem boğaz manzarası ile karşı karşıya kalacaklar. 

Doğal sızma zeytinyağı, domates, parmigiano ve fesleğen gibi Akdeniz mutfağının temeli olan malzemelerle harikalar yaratan Da Vittorio,  taze ürünler ve kaliteli malzemelerin lezzetli İtalyan yemeklerinde ki etkisini gözler önüne seriyor. Öğlen itibariyle başlayıp gecenin ilerleyen saatlerine kadar çeşitli müzik ve performanslar eşliğinde hizmet veren lüks restoran, İtalyan lezzetini ve kültürünü üst düzey bir hizmet anlayışıyla birleştirirken, mükemmel şarap kombinasyonları ve tatlılarıyla da İstanbul’un en iyi İtalyan’ı olmaya aday.  

Günün Her Saati Yaşayan Dinamik Bir Mekan; L’avenue Plaza Cafe 

L’avenue Plaza Café, Mövenpick Bosphorus’un lobi katında yer alan restoranı olarak karşımıza çıkıyor. Restoran, günün her saatinde hissedilen enerjik havası ve Fransız Mutfağı’ndan özel lezzetleri ile öne çıkıyor. Hareket ve dinamizmin ön planda olduğu bir uğrak noktası olarak tasarlanan L’avenue Plaza Café, lüks dizaynı, özel lezzetlerle bezeli menüsü ve imza kokteylleri ile adeta şehir içinde bir kaçış noktası. Soğan çorbası ve Zürih usulü dana eti, L’avenue Plaza’nın mutlaka denenmesi gereken lezzetleri arasına şimdiden girerken, usta şeflerinin elinden çıkan enfes tatlılar ise yemek sonrası kendini şımartmak isteyenler için ideal bir seçenek. 

Türk Mutfağının Yarım Asırlık Efsanesi; Hünkar 

Mövenpick Bosphorus’un öne çıkan değerlerinden bir diğeri ise, Türk/Osmanlı Mutfağını 1950 yılından beri müşterilerine en leziz şekilde sunan efsanevi “Hünkar Lokantası.” İstanbul’da ki bir diğer şubesini Mövenpick Bosphorus bünyesinde hizmete açan restoran, Türk ve yabancı olmak üzere oldukça geniş bir hedef kitleyi ağırlamak ve bir lezzet şöleni yaratmak için hazırlanıyor.  2007’de, bir ilke imza atarak “Restaurant Magazine” tarafından belirlenen ve alanındaki tek geçerli liste olarak kabul edilen “The World’s Best Restaurants” listesinde dünyanın en iyi 100 restoranından biri seçilen Hünkar, tüm lezzet severlerin buluşma noktası olmaya aday. 

Eşsiz Bir Tazelenme ve Zindelik Deneyimi; Mövenpick Bosphorus Fitness &  Spa 

Mövenpick Bosphorus’un 570 m² ‘lik geniş bir alana kurulu sağlık ve spor merkezi Mövenpick Bosphorus Fitness & Spa, iş yada turistik amaçlı seyahatlerinde spordan vazgeçmek istemeyen misafirleri için oldukça kapsamlı bir hizmet sunuyor. Gelişmiş teknolojiye sahip fitness/kondisyon ekipmanları, kişiye özel antrenman programı, terapatik uygulamalar, stretching ve yüzme havuzu gibi sayısız seçeneği bulunan Mövenpick Bosphorus Fitness Center, misafirlerini her gün 07:00 – 22:00 arasında ağırlıyor. Aynı alan içerisinde spa hizmetiyle de adından oldukça söz ettirecek olan Mövenpick Bosphorus Spa’da, sauna, buhar odası ve Türk hamamı gibi hizmetlerle kişiye özel ve kusursuz bir tazelenme deneyimi yaşayabilirsiniz.

29 Kasım 2021 Pazartesi

Sektörün Sevilen İsmi Mustafa Kılıç KARTACA TURİZM’de

TURİZMİN SESİ


Turizmci Mustafa Kılıç, Türk turizmine 17 yıldır başarıyla hizmet eden Bodrum merkezli Kartaca Turizmin İstanbul bölge müdürlüğüne getirildi. 

İstanbul Osmanbey’de işletmesini üstlendiği ve yapımı devam eden 50 odalı oteli açmaya hazırlanan Mustafa Kılıç acenteci ve otelci kimliği ile  yola devam edecek. Kartaca Turizm yönetim kurulu başkanı Fatih Günay, İzlanda, Almanya, Polonya, Romanya, İsviçre, İngiltere, Sırbistan Kosova Makedonya Bulgaristan Azerbaycan, Moldova, Gürcistan, İran, Ürdün, Bahreyn, Lübnan, Suudi Arabistan ve Romanya gibi pazarlarda başarıdan başarıya koşuyor. Tur operatörü aynı zamanda sağlık turizmi yapmaktadır.Bodrum merkezde olmak üzere Marmaris Kuşadası Antalya ofisleri ve Trabzon Kapadokya Bakü Gürcistan Batum Tiflis Kutaisi temsilcileri bulunan Kartaca Turizm yakın zamanda İstanbul’a ofisini açarak Mustafa Kılıç ile yola devam edecek.


27 Kasım 2021 Cumartesi

24. Komili Zeytin Hasadı Kültür Rotasının İzinde Gerçekleştirildi

TURİZMİN SESİ


1878 yılından beri süre gelen uzmanlığıyla zeytinyağını eşsiz tadı, kokusu ve kalitesiyle tüketici ile buluşturan Komili’nin bu yıl 24. kez düzenlediği zeytin hasadı, 20-21 Kasım tarihlerinde Ayvalık’ta gerçekleştirildi. Komili Zeytin Hasadı bu yıl diğer senelerden farklı olarak doğanın insanlığa sunmuş olduğu mucize değerdeki zeytinyağının Anadolu’ya olan aidiyetinden ve yarattığı kültürden hareketle kültür rotası konseptiyle düzenlendi. 24. Komili Zeytin Hasadı’nda; Şair, Yazar ve Araştırmacı Sunay Akın birbirinden anlamlı öykülerle Komili Kültür Rotası noktalarına özel anlatımlar gerçekleştirdi. Beslenme & Diyet Uzmanı, Sürdürülebilir Yaşam Aktivisti Dilara Koçak anıt zeytin ağaçlarının yarattığı değer ve insanlık için önemi ile iyi zeytinyağının beslenmedeki kıymetine değinirken, Yazar & Şef Ömür Akkor muhteşem yemeklerin hikayeleri eşliğinde zeytinyağının Anadolu’daki rotasının izini sürdü ve eşsiz bir deneyim sundu.


Zeytinler dalından toplanırken kurulan hasat sofrasına Ömür Akkor tarafından odun ateşinde dövülen Balıkesir mutfak kültürünün vazgeçilmezi keşkek damgasını vurdu. Ege’nin yöresel dansları eşliğinde hasat alanını şenlendiren folklor gösterisinin ardından toplanan zeytinler sıkım tesisine götürülüp zeytinyağına dönüştükten sonra şişelendi. Ömür Akkor’un tasarladığı hasat akşam yemeği menüsü ise zeytinyağının Anadolu’daki rotasının izinde hazırlanırken, akşam yemeği alanının girişine kurulan Anadolu Zeytinyağı Atlası’nda ise her bölgenin kendi zeytinyağlı yemekleri harita üzerinde bir görsel şölen olarak yerini aldı.

Hasat programının ikinci gününde Komili Anıt Ağaç projesi kapsamında 1100 yaşındaki anıt ağaç ziyareti gerçekleştirilirken 24. Komili Zeytin Hasadı anısına 1100 yaşın üzerindeki anıt ağacın zeytinlerinin hasadından elde edilmiş zeytinyağı katılımcılara hediye edildi.

Bunge Gıda Türkiye Ülke Lideri Turgut Yeğenağa 24. Komili Zeytin Hasadı için hasat alanında yaptığı konuşmasında “Geçtiğimiz sene 200 bin tonun altında olan zeytinyağı rekoltesi bu sene Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) tarafından 240 bin ton olarak açıklandı. Verimli bir yıl geçirdiğimiz için bizler de Komili Ailesi olarak çok mutluyuz. Bu veriler iklim şartları ve bakım çalışmalarıyla yükseliyor. Biz de Komili olarak yoğun bir şekilde çalışmalara devam ediyoruz. Önümüzdeki sene de rekoltenin artması için daha çok çalışmayı sürdüreceğiz” dedi.

Sürdürülebilirlik ve zeytinyağı kültürünün gelişmesi için yürüttükleri Anıt Ağaç projesini de anlatan ve bugüne kadar yaklaşık 20 milyon zeytin ağacını taradıklarını açıklayan Yeğenağa; “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile gerçekleştirdiğimiz Anıt Ağaç projemiz kapsamında yaşlı ağaçları kayıt altına alıyoruz. 2018 yılında başlayan projemiz kapsamında şu an tescilli 81 ağacımız bulunuyor. Buna ilave” olarak 227 zeytin ağacının da tescili yakında geliyor. Kanunen zeytin ağaçları kesilemiyor fakat maalesef sökülerek yerleri değiştirilebiliyor. Projemiz kapsamında anıt ağaçlar tescillendikten sonra yerleri değiştirilemiyor böylece koruma altına da alınmış oluyorlar. Bu sebeple de kültürün devamlılığı ve gelecek nesillere aktarımı açısından da projenin bizim için önemi çok çok büyük. 

Zeytinyağı bu topraklar için bizim toplumumuzla da bağdaşan çok önemli bir kültürel değeri ifade ediyor. Buradan hareketle bu yılın konseptini zeytinyağı kültürüne dikkat çekmek adına Komili Kültür Rotası olarak belirledik. Bu yıl hasatta kültür rotamızın izinde lezzet ve sürdürülebilirlik kısmını Dilara Koçak ve Ömür Akkor anlatırken, bölgenin tarihiyle beraber kültürüne dokunan hikayeleri ile Sunay Akın yanımızdaydı. Şeflerimiz Elif Edes Tapan ve Türev Uludağ da bize ve projemize verdikleri destekle bizimleydi. Ayrıca bu yıl hasatta Anıt Ağaç projemizden hocalarımız ve tabii zeytinyağı kültünün bu topraklardaki geçmişini ararken yanımızda olan arkeoloji biliminin önde gelen isimleri de bizi yalnız bırakmadı. Katılan tüm dostlara, zeytinyağı gönüllülerine hasada katıldıkları bize ve projemize verdikleri tüm destekler için teşekkür ediyorum” dedi.

Hasat sofrasını Ayvalık yöresel mutfağının önemli isimleri ile hazırlayan Yazar & Şef Ömür Akkor hasat alanında keşkek, pilav ve nohut ile yörenin ünlü patlıcanlı böreği ve zeytinyağlı kalburabastı ikramından sonra yaptığı konuşmasında zeytinyağının bir Anadolu ürünü olduğunu vurguladı. Zeytinyağının sağlıklı oluşuna da dikkat çeken Akkor; “Zeytinyağının Anadolu menşeili olduğunu söylüyoruz. Zeytinyağının Adıyaman’dan Gaziantep, Kilis, Akdeniz faunası ve Tarsus’a oradan iç taraflara, 2000 - 2500 yıl önce Burdur Sagalassos’tan Ege kıyılarına yaptığı yolculuğu ve yarattığı kültürü, arkeoloji biliminin bize aktardıkları ile biliyoruz. Kısacası zeytinyağı için çok çok eski bir Anadolu gıdası diyebiliriz. Sadece sağlık bakımından değil, bizim kendi ulusal kimliğimiz açısından da zeytinyağı Anadolu'nundur. Anadolu'dan dünyaya yayılmıştır ve Anadolu kimliğini taşır. O yüzden bizim için bu hasat çok önemli. Zeytinyağı sağlıklıdır ve ömrü uzatır gibi artık çok iyi bildiklerimizin yanı sıra artık kültürümüz için çok daha önemli bir gerçeği biliyoruz ki zeytinyağının menşei Anadolu’dur” dedi.

24. Komili Zeytin Hasadının ikinci gününde Komili Anıt Ağaç projesi kapsamında 1100 yaşındaki anıt ağaç ziyareti gerçekleştirilirken projeyi ekibi ile sürdüren Balıkesir Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Abdullah Soykan Anıt Ağaç projesini konuklara anlattı. İnsanoğluna karşı verdiği zaferi kazanmış tüm kahraman anıt ağaçlara alkış isteyerek başladığı konuşmasında Beslenme & Diyet Uzmanı ve Sürdürülebilir Yaşam Aktivisti Dilara Koçak; “Dünya nüfusu arttıkça insanlık azalıyor. Bir beslenme uzmanı ve aynı zamanda bir sürdürülebilir yaşam aktivisti olarak son yıllarda aklımı insanı beslemeye değil gezegeni beslemeye yoruyorum. Çünkü günümüzde insanların ve tüm geleceğimizin iyi ve sağlıklı olması için öncelikle dünyamızı iyi beslememiz ve ona iyi bakmamız gerekiyor. Bugün artık iklim krizi sebebiyle toprak, hava ve su hasta bunu biliyoruz ve buna göre davranmak, insanoğlu olarak kendimize çekidüzen vermek zorundayız. Binlerce yıldır bize bakan bu topraklarda 81 tescil edilmiş ağacın yanı sıra tespit edilmiş 227 ağacın olması çok üzücü daha çok olması gerekirken bu sayının bu kadar olmasından sorumluyuz. Eğer biz ağaçlarımıza, doğaya, suya, toprağa iyi bakmazsak onların da bize iyi bakması mümkün değil. Zeytinyağının kalp hastalıklarından kansere, cilt hastalıklarından beyin sağlığına olan faydalarını biliyoruz. Bunu artık bütün dünya bilim otoriteleri kabul ediyor. Biliyoruz zeytinyağı beslenmede baş tacı dolayısıyla geleceğe ait gıdalara baktığımızda geleceğimiz geleneksel gıdalarımızda, başka çıkar yolumuz bulunmuyor. Ben geleceğimizin gelenekte olduğuna inanıyorum. Geleneksel pişirme yöntemlerimize ve gıdalarımıza dönersek toprağı iyileştirmek adına havayı, suyu iyileştirmek adına bir şeyler yapıyor olacağız. Kısacası Anıt Ağaç gibi projelerimiz olduğu müddetçe geleceğimize sahip çıkabiliriz. Bu vesileyle tüm yaptıkları için Komili’ye ve projede yer alan akademisyen ekibe de teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız” dedi.

Kemer’e olan turistik ilgi arttı

TURİZMİN SESİ


Türkiye'nin ilk Blogger Festivali olma özelliği taşıyan Blogger Festivali sonucunda Kemer’e olan turistik ilgi büyük ölçüde arttı.Türkiye’nin en önemli turizm destinasyonlarından olan Kemer’in ulusal ve uluslararası platformlarda tanıtılması amacıyla 1 ay önce düzenlenen festivalin sonuçları belli oldu. Kemer Belediyesi, Kemer Yöresi Tanıtım Vakfı (KETAV), Kemer Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (KETOB) ve sivil toplum kuruluşları iş birliğince düzenlenen festivale, Türkiye'nin yanı sıra Rusya, Ukrayna, Belarus ve Kazakistan'dan ünlü bloggerlar katıldı. 


Bloggerlar, Ay Işığı Koyu, Phaselis Antik Kenti, Çıralı Yanartaş, Ulupınar, Yörük Parkı ve yürüyüş yollarında gezerek, mavi tura katıldı. Kemer'in en güzel koylarını da görüntüleyen bloggerlar, dalış yaparak Kemer'in su altı zenginliğine tanıklık etti. Kemer’in gezilebilecek her yerini karış karış dolaşan blogger, çektikleri fotoğraf ve videoları sosyal medya hesaplarında Kemer etiketiyle paylaştı.  

90 milyon kişiye ulaşıldı

Paylaşılan fotoğraf ve videolar dünyada bir çok kişiye ulaştı. Bloggerların 4 gün boyunca Kemer’de yaptığı çekimler 90 milyon kişiye ulaştı. Toplam 24 milyon kişiye ulaşan 80 bin gönderi, 90 milyon kişiye ulaşan 300’den fazla hikaye servis edildi. YouTube ve TikTok üzerinden 10, Yandex Zen üzerinden de 7 makale ve uluslararası bir dergide 3 makale yayınlandı. 

Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, yaptığı açıklamada, Kemer’in Türkiye’nin en önemli turizm destinasyonları arasında olduğunu söyledi. Türkiye’de ilk defa Blogger Festivali düzenlendiğini ifade eden Topaloğlu, Kemer’e gelen bloggerların yaklaşık 60 milyon takipçisi olduğunu kaydetti. Topaloğlu, bloggerların 4 gün boyunca Kemer’in her yerini gezdiğini anlatarak, “Çektikleri fotoğraf ve videoları sosyal medya hesaplarında paylaştılar. Şu anda 90 milyon kişiye ulaşıldı. 90 milyon kişi Beldibi Mahallesinden Çıralı bölgesine kadar Kemer’in tüm güzelliklerini ve tarihi yerlerini görmüş oldu. Bu tanıtım anlamında hiç para harcamadığımız bir çalışmaydı. Bu konuda turizm acentelerine ve otelcilere teşekkür ediyorum. Kemer için güzel bir tanıtım oldu. Bunun bir de ilkbahar ayağını yapacağız. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” diye konuştu. 

Çin ile Türkiye arasında turizm destinasyonları gelişiyor

TURİZMİN SESİ


Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Cui Wei: Tarihten Ders Alarak Bugünkü Çin’e Ulaştık .Türkiye ve Çin arasındaki diplomatik ilişkilerin başlangıcının 50. Yılı konulu panel ve fotoğraf sergisi düzenlendi. Doğuş Üniversitesi’nde düzenlenen programa Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Cui Wei, Rektör Prof. Dr. Turgut Özkan, Türk Çin Kültür Derneği Başkanı İrfan Karslı ve Öğretim üyesi Doç. Dr. A. Murat Köseoğlu katıldı.


Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Cui Wei, Türkçe olarak yaptığı konuşmasında, Türk Çin Kültür Derneği ve Doğuş Üniversitesi tarafından düzenlenen programa ve fotoğraf sergisine davet edilmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Sergideki fotoğrafların 50 Yıllık Türkiye Cumhuriyeti ve Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki diplomatik ilişkilerin tarihinin önemli anlarını yansıttığını ifade etti. Tarihin Çin felsefesinde çok önemli olduğunu belirten Başkonsolos, tarihten aldığımız eğitimle bu günümüzü ve yarınımızı şekillendirdiğimizi dile getirdi.

 Tarih sayesinde diplomatik ilişkilerimizde önceki 50 yıla kıyasla daha çabuk ve pürüzsüz bir ilişki geliştirebileceğimizi ,söyledi. Bu yıl Çin Komünist Partisinin de kuruluşunun 100. Yılı olduğunu ifade eden Başkonsolos, geçmiş 100 yılı daha iyi öğrenmek yolumuzda ilerleyişimize daha yararlı olacaktır ifadelerini kullandı.  100 yıl içinde Çin, yabancı devletler tarafından işgal edilen ve zayıflatılan bir ülkeden bu günkü dünyanın ikinci ekonomisi, birinci sanayi ülkesi, birinci ticaret ülkesi ve birinci döviz rezervi ülkesi oldu, dedi. Tarihten dersler alarak daha önemli başarılar elde edeceğimize inanıyoruz, tarihin gücü buradadır, ifadelerini kullandı. Başkonsolos, mesleğimiz ne olursa olsun tarihe önem vererek daha kaliteli bir eğitim alınacağına inandığını belirtti.    

İki Ülke Arasındaki İlişkileri Bozmak İsteyenlere Fırsat Vermemeliyiz

Türk Çin Kültür Derneği Başkanı İrfan Karslı, Çin ile Türkiye ilişkilerinin yüksek bir ivme ile arttığını ifade etti. Karslı, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesindeki önemli kilometre taşlarından birinin 2001 yılında Çin’in Türkiye’yi turizm destinasyonlardan biri olarak kabul etmesi olduğunu ifade etti. Karslı, turizm faaliyetlerinin artmasının iki ülke arasındaki ticareti de geliştirdiğini belirtti. Türkiye’de kurulmuş olan Konfüçyüs Enstitüleri ve Pekin’de kurulan Yunus Emre Enstitüsü’nün kültürel ilişkileri artırdığını belirten Karslı, bu gelişmelerin toplumları birbirine yaklaştıran çok önemli çalışmalardır, dedi. Türk Çin Kültür Derneği olarak da Türkiye’nin dört bir yanında eğitim ve kültür faaliyetleri düzenlemekteyiz diyen Karslı, derneğin köklü Çin kültürünü her kesimden Türk halkına tanıtmakta olduğunu dile getirdi. Karslı ayrıca, derneğe bağlı Çince Kulübü ile de lise ve üniversitelerde Çince’nin düşünüldüğü gibi zor bir dil olmadığı bilincine ulaşıldığını aktardı.

Ekonomik olarak çok ciddi gelişmelerin olduğunu belirten Karslı, Çinli firmaların Türkiye’de fabrikalar açarak iki ülke arasındaki ticaretin gelişmesini sağladığını sözlerine ekledi. Karslı, 2013 yılında Çin Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın açıkladığı Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nin kapsamdaki bütün ülkelerin ekonomik, sosyal ve güvenlik açılarından gelişmesine büyük katkı sağlayacağının altını çizdi. Tarihi İpek Yolu’nun sadece ticari değil, kültürel, bilimsel, sanatsal alanlarda da büyük katkılar sağladığını ifade eden Karslı, aynı şekilde Kuşak ve Yol İnisiyatifinin de güzergah üzerindeki ülkelerin birbirine daha yakınlaşmasına katkı sağlamaktadır, ifadelerini dile getirdi. Her dönemde olduğu gibi bu projeye karşı da reaksiyon gösteren kesimler bulunduğunu belirten Karslı, biz bu kesimleri dikkate almadan doğru bildiğimiz yolda devam etmeliyiz, dedi. Özellikle Türkiye ve Çin arasındaki ilişkilerin artmasıyla bu ilişkileri bozmak ve baltalamak isteyen taraflara ve gruplara da hiçbir şekilde fırsat vermeden iki ülkenin işbirliğini artırmalıyız, ifadelerini kullandı.

Ayrıca, Çince bilen personel ihtiyacının çok büyük olduğunu ifade eden Karslı, öğrencilerin Çince öğrenerek kendilerine en büyük yatırımı yapmalarını tavsiye etti.

Çin, ABD'nin Ticaret Yolu Hakimiyetini Ortadan Kaldıracak

Programda konuşan Rektör Prof. Dr. Turgut Özkan, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Türkiye’de yaptığı yatırımlara dikkat çekti. Özkan ayrıca Kuşak ve Yol Projesinin Amerika’nın ticaret yolları üzerindeki hakimiyetini büyük ölçüde ortadan kaldıracağını belirtti. Türkiye’nin bu projenin önemli bir kısmını oluşturduğunu dikkat çeken Özkan bu projeye çok büyük önem verdiğini bu konuda altyapı çalışmalarının da yapıldığını belirtti.  Bu projeyi de kapsayan bir serginin üniversitede gerçekleşmesinden de mutluluk duyduğunu dile getirdi. Doğuş üniversitesindeki bir çok birimin de Kuşak ve Yol projesine gereken tüm desteği verdiğini ifade etti. Özkan ayrıca, Çince eğitimlerinin Doğuş Üniversitesi’nde yaygınlaştırıldığının da altınız çizdi.

Çin Dünyanın Fabrikasıdır

Doç. Dr. Murat Köseoğlu, küresel ekonomide Çin ve Türkiye konulu konuşmasında, geçmişte kapalı ekonomisi ile tarımsal bir ekonomiye sahip olan Çin günümüzde uluslararası fiyat farklılıkları dikkate alındığında dünyanın en büyük ekonomisidir, dedi. 1980’lerin başında daha çok tarım ürünleri ihraç edip teknolojik ürünler ithal eden Çin, günümüzde dünyanın en büyük imalatçısı bir anlamda fabrikasıdır, dedi.

Çin Cumhurbaşkanının Kitabı Öğrencilere Hediye Edildi

Programda Türk Çin Kültür Derneği, davetlilere Çin Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in “The Governance Of China” isimli 3 kitaplık setini hediye etti. Ayrıca Çin Genç Girişimciler Derneği'nin desteği ile düzenlenen fotoğraf sergisi gezildi.

21 Kasım 2021 Pazar

Türkiye’ye En Çok Turist Yollayan Avrupalı Seyahat Acentaları Buluştu

Antalya’da Düzenlenen TÜRSAB Turizm Kongresi’nde,Türkiye’ye En Çok Turist Yollayan Avrupalı Seyahat Acentaları Birlik Yöneticileri Bir Araya Geldi. Moderatörlüğünü Müfit Tarhan’ın yaptığı, ‘2022 Yılı Dünya ve Türkiye Turizmi: Rekabetin Yeni Kuralları’ isimli panelde pandemi sonrası turizmde rekabetin yeni koşulları konuşuldu.


Panele, Avrupa Seyahat Acentaları ve Tur Operatörleri Birliği (ECTAA) Yönetim Kurulu Başkanı Pawel NIEWIADOMSKI, Hollanda Seyahat Acentaları Birliği (ANVR) Yönetim Kurulu Başkanı Frank OOSTDAM, Almanya Seyahat Acentaları Birliği (DRV) Dış İlişkiler Başkanı Volker ADAMS ve Ukrayna Devlet Turizm Geliştirme Ajansı (DART) Başkan Yardımcısı Daria VOLOSHCHUK katıldı.

Panele ayrıca, İngiltere Seyahat Acenteleri Birliği (ABTA) CEO'su Mark Tanzer ile Rus Tur Operatörleri Birliği (ATOR) Başkanı Maya Lomidze de video mesaj ile katılım sağladı.

‘Bildiğimiz her şey silindi; yeni bir dünyaya giriyoruz.’

Nazar Holiday CEO’su ve Moderatör Müfit Tarhan, değişen dünya ile ilgili düşüncelerini şu cümlelerle özetledi: ‘‘Son kırk yılda çok şey değişti. Tüketici ile üretici arasındaki yolun kısaldığı bir dönemdeyiz. Körfez savaşı sonrası pasta ufalmıştı ama pastadan aldığımız birim gelişti. Almanya’da İspanya’yı satan İspanyol tur operatörü, Yunanistan’ı satan Yunan tur operatörü, İtalya’yı satan İtalyan tur operatörü bulamazdınız. Ama Türkiye’yi satan Türk tur operatörü vardı. Bizim en büyük gücümüz; şirketimizde 150 kişi çalışıyordu, haftada 14 havaalanından 140 uçak Türkiye’ye kalkıyordu. Büyük tur operatörlerinin karşısında gerilla savaşı verir gibi çalışıyorduk. Bir bomba patlıyordu, anında planlamaları yeniden yapıyorduk. Cesaret ve doğru zamanda doğru dinamik çok önemli. Herkesin ürktüğü dönemde biz cesaretle hareket ettik. Kıssadan hisse, krizi fırsata çevirdik.’’

‘Sağlık protokollerini ilk açıklayan ülke Türkiye oldu, tur operatörleri de bu süreçte çok önemli bir görünürlük yakaladı.’

Avrupa Seyahat Acentaları ve Tur Operatörleri Birliği (ECTAA) Yönetim Kurulu Başkanı Pawel Niewiadomski, pandeminin etkilediği seyahat sektörü hakkında, ‘‘Pandemi sürecinde gerçekten çok tuhaf zamanlardan geçiyoruz. Turizm bir depoya koyabileceğiniz, depolayacağınız bir şey değil. Hemen tüketmeniz gerekir. Bu yüzden pandemide sorunlarla karşılaştık. Ancak ben yine de iyimser olmamız gerektiğini düşünüyorum. Türkiye olarak bu süreçte gerçekten iyi durumdasınız. Bu süreçte son dakika rezervasyonları artıyor. Bu trend daha fazla karşımıza çıkacak. Bir de esnek paketler var. Tur operatörleri tarafından hazırlanan bu paketler ise tedarikçileri ile tur operatörleri arasında çok iyi bir koordinasyonu gerektiriyor. Tur operatörleri bu süreçte çok iyi bir görünürlük yakaladı. Bunun yanı sıra bu kritik pandemi sürecinde seyahat acentalarının ve tur operatörlerinin sorumlulukları da arttı. Müşteri tur operatörleri ya da acentalara geri dönüyor. Çünkü güvenli olduğunu düşünüyorlar. Öte yandan pandemi sürecinde geri ödemelerde tedarikçilerle sorun yaşanabiliyor. Yeni oyuncular pazara giriyor. Çok yüksek fiyatlar ortaya çıkıyor. Bunlar da bu iki kesimin arlarındaki ilişkinin iyi olmasını gerektiriyor. Türk yetkililerden sürekli sağlık protokolüne yönelik açıklama bekleniyor. Bilgi akışı olması önem taşıyor. Sağlık protokollerini ilk tanıtan ülke Türkiye’ydi. Bunun sürekli olması gerekiyor. Tur operatörleri ile iletişimi iyi turun ve esnek paketlere yönelin.’’ dedi.

‘Türkiye Hollanda’da daha önce turuncu listedeydi.

Türkiye’ye gidemeyenler Yunanistan’a başka ülkelere gitti ama bu durum 2022’de değişecek.’

Hollanda Seyahat Acentaları Birliği (ANVR) Yönetim Kurulu Başkanı Frank Oostdam da olumlu bir tablo çizdi. Oostdam, ‘‘Turizm sektöründe dayanışmanın önemi giderek daha çok öne çıkıyor. Önümüzdeki dönemde turizm alanında yeniden bir sıçrama yaşanacak. Bu sıçrama Türkiye’ye yönelik talepte de yaşanacak bundan eminim. Türkiye Hollanda’da daha önce turuncu listedeydi. Türkiye’ye gidemeyenler Yunanistan’a başka ülkelere gitti ama bu durum 2022’de değişecek. Umarım ki çok daha fazla etkileşim olacak iki ülke arasında. Hollanda perspektifinde 2022’ye baktığımda fiyat ve kalite dengesine göz önüne alındığında Türkiye çok önemli bir ülke olacak. Türk turizmcilere önerim tutarlı olmak. Değişen şartlara uyum sağlayarak yeni kurallar getirilse dahi bu kurallara uyum sağlayacak şekilde hızlı bir şekilde reaksiyon verin. Turistleri yeni kurallar çerçevesinde karşılamaya devam edin. Seyahat acentaları olarak sorumluluğumuz artıyor. Sağlık, sağlıkla ilgili kurallar, güven ve esneklik sunmalıyız. Tabii ki dünyamız değişiyor. Sürdürülebilirlik çok çok önemli olacak. Sürdürülebilirliği dikkate almamız gerekiyor. Hollanda’da tüketiciler sürdürülebilirlik alanında yaptığınız çalışmalara, attığınız adımlara bakıyorlar.’’ Cümlelerini kurdu.

‘Vaka sayıları 2022’de düşecek ve Alman tatilcilerin gözdesi yine Türkiye olacak.

Türk turizmcilere önerim Almanya’dan aile olarak gelecek olan konuklarına yönelik hazırlık yapmaları.’

Almanya Seyahat Birliği (DRV) Dış İlişkiler Başkanı Volker Adams, Alman turistler için Türkiye’nin önemini vurguladı. Adams, ‘‘Türkiye ile büyük bir dostluğumuz var. Alman turistler için Türkiye en sevilen destinasyonlardan bir tanesi. Geçtiğimiz yıla göre tabi ki bir miktar düzelme olsa da bu yıl da zor bir yıl oldu. Alman turistler açısından bakıldığında Türkiye özellikle aileler için tercih edilen bir destinasyon. Geçtiğimiz yıl aşı sertifikaları ile ilgili seyahat kararları sonucunda çocukları aşılı olmadığı için aileler seyahatte bazı tereddütler yaşadı. Bu kadar düşüşe karşın Almanya’dan Türkiye’ye 2,2 milyon kişinin gelmesi pazarın büyüklüğünü ortaya koyuyor. Vaka sayılarının önümüzdeki yıl düşmesini bekliyoruz. Bu normale dönüş başlayacağına işaret ediyor. Bu olduğu anda rezervasyonlar bir anda artışa geçecek. Almanlar da bildikleri destinasyonlara gidecek. En iyi fiyata en iyi hizmeti alacakları yere gideceklerdir. Dolayısıyla Türkiye de çok iyi hizmet sunan ülke olarak talep görecek. Türk turizmcilere önerim; önümüzdeki yıl aile seyahatlerine odaklanmak mantıklı olabilir. Çeşitlendirme önemli. Almanların Türkiye’de bilmedikleri yerlere gitmelerini sağlamamız lazım. Türkiye’de pek çok güzel yer var. Doğuda çok görülecek yer, deneyimlenecek çok şey var. Bunu sürdürülebilir turizmle birleştirmemiz gerekiyor.’’ dedi.

‘Ukraynalılar outdoor turizme yöneliyor,

2022 yılında doğada kurulan lüks çadır kamplarına ilgi göstereceklerini tahmin ediyoruz.’

Ukrayna Devlet Turizm Geliştirme Ajansı (DART) Başkan Yardımcısı Daria Voloshchuk, Ukraynalı vatandaşların değişen seyahat alışkanlıklarına dikkat geçti. Voloshchuk, ‘Türkiye Ukrayna’ya en çok ziyaretçi gönderen ülkeler arasında İki ülke arasında önemli bir etkileşim var. Kültür doğa, iyi fiyatlar ve ultra lüks tatiller. Tabii ki turist akışının daha da artmasını bekliyorum. Ukrayna’ya doğru da artmasını bekliyorum. Uçaklarda Ukraynaca dili olmaması önemli eksiklik. Rusça diliyle bilgi paylaşımı yapılsa da bizim açımızdan kendi dilimiz çok önemli. Ülkeler arası tanıtımlara baktığımızda her ülkenin birbirine destek olması gerekiyor. Ziyaretçiler açısından bakıldığında da bütçe açısından dikkatli olunması gereken bir kitleden bahsediyoruz. Ukrayna’da outdoour trendi büyüyor. 2021’de glamping çok popüler olmaya başladı. Turistler doğada çadır kuruyor ama konfor ürünlerinden yararlanabiliyorlar. Türkiye’de de tüm bu turizm ürünleri bulunuyor ve başarılı bir şekilde sunuluyor.’’ cümleleriyle turizmcilere seslendi.

‘İngilizlerin %61’i, 2022 yazında deniz aşırı ülkelerde tatil yapmak istiyor, bu talebin Türkiye’ye 2 milyon İngiliz göndereceğini tahmin ediyoruz.’

Panel video bağlantı ile katılan İngiltere Seyahat Acenteleri Birliği (ABTA) CEO'su Mark Tanzer, ‘‘Zor bir iki yıl geçirdik ama durum kesinlikle iyiye gidiyor. İngiltere’de, ülkeye dönüşlerdeki test zorunluluğu insanları seyahat etmekten vaz geçiriyordu. Hükümetin bu uygulamayı kaldıran kararı seyahatler üzerinde olumlu yönde etki etti. Yapılan araştırmalara göre Birleşik Krallık’ta insanların %61’i gelecek 12 ay içinde deniz aşırı seyahat etmek istiyor. Biz gelecek yıl Türkiye’ye Birleşik Krallık’tan 2 milyon turist gideceğini öngörüyoruz. Bu noktada tüketicilerin öz güvenini artırmak büyük önem taşıyor. Yeni tüketici beklentilerinin yönetilmesi de aynı şekilde son derece önemli. Pandemi ile bağlantılı sorunlar ortadan kalktığında turizmdeki karbon ayak izi, sürdürülebilirlik gibi sorunlara ve konulara yeniden odaklanmak istiyoruz.’’ sözleriyle tüketicilerin taleplerine odaklanılması gerektiğini savundu.

‘Rus turistler 2022 yazında Mısır’ı değil, Türkiye’yi tercih edecekler.’

Rus Tur Operatörleri Birliği (ATOR) Başkanı Maya Lomidze ise ‘‘Pandemi döneminde Rusya içindeki yasaklar ve kısıtlamalar Rus turistleri Türkiye’ye yöneltti. Türkiye’ye gitmek Rusya içindeki bir destinasyona gitmekten daha kolaydı. Pandemi koşullarında önümüzdeki yıl için tahmin yürütmek zor olmakla birlikte, Türkiye’nin 2022’de Rus pazarında yine birinci sırada olacağını söyleyebiliriz. Bu süreçte Avrupa gibi içi pazarı güçlü ülke ve bölgeler iç turizmle kayıplardan doğan farkı kapatabiliyor. Türkiye gibi iç turizmi güçlü olmayan ülkelerde ise fiyatlar belirleyici olabiliyor. Uçuş yasağının kalkması ile Mısır Rus pazarında ivme yakaladı ancak 2022 yılında Türkiye ile yarışması mümkün gözükmüyor. Türkiye’nin deniz-kum-güneş dışında yeni ürünlerini Rus pazarında öne çıkarması gerektiğini düşünüyorum. Ruslara uygun yeni tur paketleri düzenlenebilir.’’ dedi.

Türkiye’de ilk kez yapılan ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) düzenlediği Turizm Kongresi, 20 Kasım Cumartesi ve 21 Kasım Pazar günü de önemli konu ve konuklarıyla devam edecek.

Antalya’da düzenlenen TÜRSAB 2021 Turizm Kongresi başladı

Ülkemizin önümüzdeki dönemde küresel turizm arenasında yaşanması beklenen yoğun rekabet ortamına hazırlıklı olması ve tüm dünyada seyahat endüstrisinde yaşanan değişim ve dönüşümün tüm turizm paydaşlarıyla birlikte analiz edilmesi amacıyla Antalya’da düzenlenen TÜRSAB 2021 Turizm Kongresi başladı.


Düzenlenen açılış töreninde Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, AKTOB Başkanı ve TÜROFED Başkan Yardımcısı Erkan Yağcı ile ATSO Başkan Yardımcısı Mustafa Atılgan kongre ile birlikte üç gün boyunca düzenlenecek paneller, eğitimler ve çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulundu.

‘Türk turizminin ana direği olan seyahat acentaları olarak mesleğimizi daha ileriye taşımak için buradayız, bir aradayız.’

Kongre Koordinatörü ve TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Eker’in açılış konuşması yaptığı toplantıda, TÜRSAB üyeleri ile turizm sektörü arasında iletişim ve dayanışmayı artırmak için bu yıl yoğun ilgiyle Antalya'da ilki düzenlenen kongre ile ilgili TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, sözlerine ‘‘TÜRSAB olarak bu yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz kongremizin sizlerin de desteğiyle Antalya’ya, ülkemize ve sektörümüze yeni bir ivme katacağına inanıyoruz. Sektördeki sorunları makro ve mikro ölçekte ele alacağımız ve bunların yanı sıra her geçen yıl biraz daha güçlenen erken rezervasyon kampanyasının startını verdiğimiz kongremizin Türk turizmine hayırlı olmasını diliyorum. Bugün aramızda yurdun dört bir yanından bölge temsil kurulu başkanlarımız, ihtisas başkanlarımız, mesleğine gönül vermiş Ege’nin, Karadeniz’in, Akdeniz’in, Marmara’nın, Anadolu’nun turizm kahramanları var. Teşviklerde unutulan, cezalarda en öne konulan, dört bir yanlarında çıkan engellerle boğuşarak misafiri daha mutlu etmek için çalışan Türk turizminin ana direği olan seyahat acentaları olarak mesleğimizi daha ileriye taşımak için buradayız, bir aradayız.’’ cümleleriyle başladı.

‘Turizm, doğası gereği kültürleri birleştiren, dayanışma ruhu oluşturan çatışmalara ve krizlere karşı kararlı bir şekilde karşı duran birleştirici bir güç konumundadır.’

Pandeminin gölgesinde var olma mücadelesi veren seyahat acentalarının bu zorlu dönemde ayakta kalma çabasıyla ilgili Bağlıkaya, ‘‘Bugüne kadar tüm krizleri bu şekilde omuz omuza vererek yılmadan aştık. Burada bir arada olmanın değeri ve önemini biliyoruz. Sizinle çoğalan umutlarımız, hayallerimiz var. Gelecek nesillere daha iyi bir dünya, daha iyi bir meslek bırakmak için verdiğimiz sözler var; yolumuz uzun ama sektöre hayat veren, gücünü üyesinin aklından, enerjisinden alan, 50 yıllık bir kurum, TÜRSAB var, birliğimiz var.’’ dedi.

‘TÜRSAB olarak, biz de sektöre ve ülkemize olan inancımızla hizmet anlayışımızla ve vizyonumuzla bu yeni döneme daha güçlü girilmesini sağlamak için yola çıktık.’

TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, kongrenin amacı ile ilgili, ‘‘Dünya genelinde aşılanma oranlarının artması ve aşı kartı olanlara seyahat kısıtlamalarının kaldırılması, önümüzdeki dönemde rekabeti yeni bir boyuta taşıyacak. Önümüzdeki dönemde artık yepyeni kuralların yepyeni beklentilerin yepyeni tüketici davranışlarının ve deneyimlerinin başrol oynadığı, yeni bir hikâyenin içinde bulacağız kendimizi. Bundan önce olduğu gibi, bu hikâyenin baş kahramanı olmak ve yeniden bir başarı hikayesi yazmak istiyorsak bu yeniliklere hazırlıklı olmalıyız. Bu dönemde gördük ki, sürdürülebilirlik, iklim değişikliği, sosyal sorumluluk, dijitalleşme, tüketici beklentileri ve bilgi kirliliği gibi kavramlar hayatımıza daha çok girecek. Hepimizin bu sürece hazırlıklı girmesi, sektörümüz açısından hayati önem taşıyor. Beklediğimiz gelecek artık yanı başımızda; bunu görmezden gelemeyiz. Bu açıdan turizm sektörünün pazarlama anlamındaki lokomotifi olan biz seyahat acentalarına büyük görevler düşüyor. Yeni dönemde eksiklerimizi ve avantajlarımızı görebilmek; rotamızı daha net bir şekilde tayin edebilmek ve her anlamda özgüvenimizi tazeleyebilmek için bu kongreyi yapıyoruz.’’ sözlerini ifade etti.

‘Biz ülkemiz ve mesleğimiz için yılmadan çalışmaya devam edeceğiz.

Bizimle birlikte olmak isteyen herkese kapımız da gönlümüz de açıktır.’

Bağlıkaya son olarak, ‘‘TÜRSAB 2021 Turizm Kongresi’nde, bu 3 günde yurt içi ve yurt dışından çok değerli konuklar ve konuşmacılar yer alacak. 28 farklı panelde 80’in üzerinde konuşmacı turizme dair tüm konuları ele alacak. Eminim ki bu panellerimizde dünya turizmindeki son gelişmeler çerçevesinde kendimizi aynada bir kez daha görme şansını yakalayacağız. Biz ülkemiz ve mesleğimiz için yılmadan çalışmaya devam edeceğiz. Bizimle birlikte olmak isteyen herkese kapımız da gönlümüz de açıktır. Turizm için herkesle el ele vermeye hazırız.’’ cümleleriyle turizm sektörünü dayanışmaya davet etti.

Antalya Valisi Ersin Yazıcı, turizmin Türkiye ekonomisine önemli katkı sunduğunu belirtti. 

‘Salgın sürecinde turizm ve Antalya önemli bir sınav verdi; bu sınavı da başarıyla geçti.’

Salgın sürecinde sektörün önünü tıkamamak amacıyla ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini ifade eden Yazıcı, "Salgın sürecinde turizm ve Antalya önemli bir sınav verdi; bu sınavı da başarıyla geçti. Güvenli Turizm Sertifika programıyla başlayan ve sektörün tüm paydaşlarının da dahil olduğu süreçte geçen yıl Antalya pandemi koşullarında nasıl hizmet verileceğini dünyaya gösterdi. Bu yıl 9 milyon rakamına ulaşmamızdaki başarının arkasında da geçen yılın katkısı büyük." diye konuştu. 

Türkiye'nin büyük hedefleri olan bir ülke olduğunu vurgulayan Yazıcı, Türk turizminin de dünyada aldığı payını daha da artıracağına inandığını kaydetti.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise Antalya'nın dünyanın en çok turist ağırlayan 10 kentinden birisi olduğunu söyledi. Antalya’nın salgın sürecinde en hızlı şekilde toparlanma sağlayarak azımsanmayacak şekilde yerli ve yabancı turist ağırladığını dile getiren Böcek, gelecek yıllardan ise çok daha umutlu olduklarını bildirdi.

‘Önümüzdeki dönemde tur operatörlerimiz ve seyahat acentalarımız ile geleceğe adım atıyoruz.’

Açılışta konuşan Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, TÜRSAB 2021 Turizm Kongresi’nin turizm sektörüne hayırlı olmasını diledi. Narin, “Türkiye turizmi 80’lerden bu yana gerek devlet desteği ve gerek teşviklerle ciddi bir hamle yaptı. Bu çıkışın arkasında seyahat acentası, yatırımcı ve rehberlerimizin rolü büyüktür. 120 milyar dolarlık bir yatırımla turizme hizmet vermekteyiz. Kanunla kurulmuş olan TÜRSAB’ın büyük bir başarısı ve yatırımlarımızın teminatı olması ile bu başarı gerçekleşti. Seyahat acentalarımızın değeri bugün turizmin geldiği dönemde yadsınamaz. Önümüzdeki dönemde tur operatörlerimiz ve acentalarımız ile geleceğe adım atıyoruz. Vazifemizi yapmaya devam edeceğiz. Bu dönüşüm ve değişim bugün burada başladı. Birlikte çalışmanın getirdiği huzurun anlayışın devam etmesi için her zaman yanınızda olacağız” dedi.

‘Gelecek için umutluyuz.’

AKTOB Başkanı ve TÜROFED Başkan Yardımcısı Erkan Yağcı da TÜRSAB’ın ülkemizin ilk resmi anlamda kurulan birliği olduğunu hatırlatarak, “TÜRSAB’ın ilk turizm kongresinin Antalya’da yapıyor olması bizim için çok önemli. Bu kongreyi düzenlediği için TÜRSAB’a çok teşekkür ediyor ve hayırlı olmasını diliyoruz. Turizmin yaşadığı süreç ve geldiği noktayı biliyoruz. Bu dönemde iş birliği ve koordinasyon hiç olmadığı kadar önemli hale geldi. Krizi aşmanın en önemli aracı koordinasyondur. Devletin desteği olmadan böyle bir krizin aşılmayacağını gördük. Gelecek için umutluyuz. Turizmin paydaşları vardır. Turizm olgusu için bunların hepsi olmalı. Bunlar arasındaki iletişim bu makinenin çalışması için gerekli.” dedi.

‘Turizmin lokomotifi Antalya’dır.’

ATSO Başkan Yardımcısı Mustafa Atılgan da kongrenin turizme farklı bakış açıları getireceğine inandığını söyledi. Atılgan, “2020 ve 2021 yılları sarsıcı yıllar oldu. Pandemi dünya ekonomisini kasıp kavurdu. Tüm dünya dijitalleşme konusunda atacağı büyük adımları birkaç ayda attı. Bildiğiniz gibi Türkiye turizminin lokomotifi Antalya’dır. Kent ekonomisi yüzde 15 düşüş gösterdi. Turizm sektörü 2021 yılında ayakta kalarak beklediğimizden daha çabuk toparlanmıştır. İlk 10 ayda 8,6 milyon yabancı ziyaretçi ağırladık. Akdeniz ülkelerindeki rakip ülkelere baktığımızda İspanya ve İtalya bizden geride kalmıştır. Pandemi sürecinde kaydedilen bu başarıda ortak aklın payı büyüktür. 2022 yılı turizmi tüm aktörlerin ortak bir strateji ile hareket edilmeli. Pazar ve ürün çeşitlendirilmesi gibi konular ajandamızda yer almaya devam ediyor. Sektörde dijitalleşme hızla devam etmektedir” dedi.

‘İletişim-Eğitim-Dayanışma’ sloganıyla; ülkemizin turizm paydaşlarının yanı sıra uluslararası seyahat acentaları birlik başkanları ve akademisyenlerin katılımlarıyla zenginleşen TÜRSAB 2021 Turizm Kongresi’nde, 3 gün boyunca düzenlenecek panel ve oturumlarla turizmin geleceği kapsamlı bir şekilde ele alınacak.

20 Kasım 2021 Cumartesi

TÜRSAB 2021 Turizm Kongresi‘Erken Değil, Tam Zamanı’

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) bu yıl ilkini düzenlediği TÜRSAB Turizm Kongresi öncesinde düzenlenen basın toplantısında, ‘Erken Değil, Tam Zamanı’ erken rezervasyon kampanyası başlatıldı ‘36 Bölge Temsil Kurulumuz ve 16 İhtisas Başkanlığımız ile turizmi ülkenin her yanına yaymak için çalışıyoruz.’ 

TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, kongrenin ilk günüyle birlikte başlatılan erken rezervasyon kampanyası ile ilgili, "Turizm sektörü olarak zorlu bir dönemden geçiyoruz. Aşılanmanın artması ile 2021’in ikinci yarısından itibaren iç pazarda kısmi bir hareketlilik yaşandı. 2022 yılının yurt dışından gelen turist açısından daha iyi bir yıl olacağı beklentileri var. Vatandaşlarımız bu nedenle istedikleri yerde istedikleri fiyata tatil yapabilmeleri erken rezervasyon ile mümkün olacak. Yerli turist yabancı turistten daha fazla ödediği gibi bir yanılsama var. Bu durum yabancı tur operatörlerinin hacimli iş yapmasından kaynaklanıyor. Erken rezervasyon ile yerli turistler için de uygun fiyatlar ortaya çıkıyor.” cümlelerini kurdu.


‘Tüketiciye ürün olarak sunulan her şeyin sahibi seyahat acentalarıdır.’

Bağlıkaya, ülkemizin turizm hacmini geliştirmek; yerli ve yabancı turistlere cazip fırsatlar sunmak üzere başlatılan kampanya hakkında son olarak, “Bugün itibari ile seyahat acentalarımız, uygun fiyatlarla erken rezervasyon kampanyalarına başlıyor. Sadece deniz-kum-güneş değil, kültür turizmi başta olmak üzere birçok tatil şekli erken rezervasyon kampanyası içinde yer alacak. Turizmi 4 mevsime yaymayı sağlayarak bölgesel kalkınma ve ekonomiye katkıda bulunmak için 36 Bölge Temsil Kurulumuz ve 16 İhtisas Başkanlığımız ile turizmi ülkenin her yanına yaymak için çalışıyoruz. Tüketiciye ürün olarak sunulan her şeyin sahibi seyahat acentalarıdır. Turizmde bir başarı varsa bunun baş kahramanları seyahat acentalarıdır. Tatil için erken değil, tam zamanı. 2022 için tatil rezervasyonlarınızı TÜRSAB üyesi seyahat acentalarından bir an evvel yapmanızı tavsiye ediyorum.’’ dedi.

‘Erken rezervasyon kampanyası, pandemiden sonraki en önemli yılını yaşayacak.’

Toplantıda, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Oya Narin de değerlendirmelerde bulundu.

TTYD Başkanı Narin, “Erken rezervasyon kampanyası, pandemiden sonraki en önemli yılını yaşayacak. Turizm sektörünün yaşadığı krizlerden sonra TÜRSAB, rehberlerimiz, yatırımcılarımız ile bir turizm hamlesi başlatmıştık. Bu sinerji bundan sonra da turizme kazanç sağlamaya devam edecek. Bizler seyahat acentaları ile çalışmaya devam edeceğiz. Aynı performansı göstermeye devam edeceğiz.” cümleleriyle kampanyanın önemini vurguladı.

‘Biz birlikte güzeliz. Sektör olarak bu zorlu süreci birlikte atlatabileceğimizi biliyoruz.’

TTYD Başkanı’ndan sonra, Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar kampanya hakkında görüşlerini ifade etti.

Vardar, erken rezervasyon kampanyası ve seyahat acentaları ile ilgili, “Biz birlikte güzeliz. Sektör olarak bu zorlu süreci birlikte atlatabileceğimizi biliyoruz. Sektör ile birlikte hareket ederek, seyahat acentaları olarak ülke ekonomisine katkı sağlama inancı ile çok daha fazla önemli çalışmalar yapmaya devam edeceğiz. Üretmek için mücadele eden çok arkadaşımız var. Bugün erken rezervasyonun ilk günü. Büyük bir kampanya ile erken rezervasyon kampanyasına başlıyoruz. Bu sene erken rezervasyon diğer senelere göre çok daha önemli. Önümüzdeki sene ile dış pazardan beklentiler çok yüksek olacak. İç pazar son senelerde özellikle kriz dönemlerinde çok büyük önem arz ediyor. 2022 bizim için önemli bir sınav. TÜRSAB Başkanımıza teşekkür ediyoruz. Seyahat acentaları her zaman göz bebeği olmaya devam edecektir. Bizler seyahat acentaları olarak Türkiye turizmine daha fazla katkı koymak için çalışmaya devam edeceğiz.” cümlelerini kurdu.

‘Seyahat acentaları, Türkiye turizmi için çok önemli bir noktadadır.’

Toplantıda değerlendirmelerde bulunan bir diğer isim, Tatilsepeti.com Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Karayal oldu.

Karayal, “Bu sene erken rezervasyon kampanyası önceki yıllardan çok daha farklı olacak. Bu sene yer bulabilmek için erken rezervasyon çok önemli bir fırsat olarak öne çıkacak. Uygun fiyat ve yer bulabilme anlamında erken rezervasyon büyük önem arz ediyor. Seyahat acentaları, Türkiye turizmi için çok önemli bir noktadadır. Acentaların bu deneyimlerinden ve bilgilerinden yararlanmak tatilciler için çok önemli.” dedi.

‘Otel tedarikçilerimizle birlikte ciddi bir indirim kampanyası başlattık.’

Jollytur CEO’su Mert Vardar ise kampanya ile ilgili, “Erken rezervasyon bu sene en önemli dönemini yaşıyor. Yurt dışı pazarları, Türkiye’de daha fazla hareketlilik oluşturacak. İç pazar için uygun fiyat ve yer bulabilme adına bu sene erken rezervasyon çok daha büyük önem kazanıyor. Misafirlerimize kampanyalarımızı sunduk. Otel tedarikçilerimizle birlikte ciddi bir indirim kampanyası başlattık. Sezona doğru bu indirimler son bulacak. Misafirlerimiz için tatil almanın tam zamanı. Kriz dönemlerinde iç pazarın çok önemli hale geldiğini biliyoruz. Kontenjanlarımızı otellerden aldık ve bu kontenjanların erkenden alınması bizim için ve misafirlerimiz için önemli.” cümlelerini kurdu.

‘Bu kampanyaların hepsi tüketiciler için hazırlandı.’

Toplantıda değerlendirmelerde bulunan son isim Tatilbudur.com Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kemal Çubuk, “Erken rezervasyon iç pazar için ilk defa bu kadar hayati bir önem taşıyor. Uygun fiyat ve yer bulmak için erken rezervasyon önemli bir misyon üstlendi. Değerli meslektaşlarımın da ifade ettiği gibi dış pazarın daha fazla ilgi göstermesi ile otellerimiz yoğun bir yaz geçirecek. Dolayısı ile iç pazarın yıllardır tamamlayıcı misyonunu böyle bir dönemde kaybolmaması açısından varlığını sürdürmesi ve hacmini düşürmemesi gerekiyor. Bizler tur operatörleri olarak anlaşmalarımızı yaptık. Ciddi kampanyaları da uygulamaya koyduk. Bu kampanyaların hepsi tüketiciler için hazırlandı. Fiyatlarda zaman zaman revizyonlar ve artışlar olacak. Herkesi erken rezervasyona destek vermeye davet ediyoruz.” sözleriyle erken rezervasyon kampanyasının ve TÜRSAB 2021 Turizm Kongresi’nin sektör için önemine dikkat çekti.