Four Points by Sheraton İzmir; 10 bin fidanlık orman oluşturuyor

Four Points by Sheraton İzmir Otel’den Sürdürülebilir Bir Gelecek için 10 Bin Fidan

Er Yatırım bünyesinde yer alan ve Ege Bölgesindeki iş seyahatlerinin vazgeçilmez otellerinden olan Four Points by Sheraton İzmir, gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak amacıyla beşinci yılında Ege Orman Vakfı iş birliğiyle 10 bin fidanlık orman oluşturuyor. Dünyanın en büyük Uluslararası Otel zinciri Marriott’un markalarından biri olan Four Points by Sheraton, Hatıra Ormanı’nın  fidan dikim etkinliğini Er Yatırım, Ege Orman Vakfı  ve otelin tüm yönetici ve çalışanlarının katılımıyla Kasım ayında gerçekleştirecek.
 

İzmir’in önemli iş merkezlerinin ortak noktası olan Bayraklı ’da bulunan, yüksek misafir memnuniyeti ve konfor sunan Four Points by Sheraton İzmir, 5. yılında misafirleri adına Ege Orman Vakfı iş birliği ile 10 bin fidanlık bir orman oluşturacak. Manisa Yunt Dağı ağaçlandırma sahasında oluşturulacak ormanın Kasım ayında gerçekleştirilecek dikim etkinliğinde ilk fidanlar toprakla buluşacak.
 
İzmir’in ticaret merkezi Bayraklı’da bulunan gerek iş seyahatleri gerekse turistik seyahatler için tüm ihtiyaçların düşünüldüğü Four Points by Sheraton İzmir, 2017 yılından bu yana kusursuz hizmet anlayışı ile misafirlerini ağırlıyor. Leed Gold sertifikalı binaya sahip olan ve sosyal sorumluluk hedefleri doğrultusunda topluma ve çevreye desteğini sürdüren otel, daha çevreci bir dünya farkındalığı yaratmak amacıyla Four Points by Sheraton İzmir Hatıra Ormanı’nı hayata geçiriyor.   Kuruluşunun beşinci yılında gelecek nesillere nefes olmak için Ege Orman Vakfı ile imzaladığı protokolle 10 bin fidanlık orman oluşturuyor. Manisa Yunt Dağı ağaçlandırma sahasında Ege Orman Vakfı iş birliğiyle fidanları toprakla buluşturacak olan Four Points by Sheraton İzmir, ilerleyen dönemlerde çevre odaklı pek çok projeyi hayata geçirmeye devam edecek. Bünyesinde başka otel yatırımlarını da barındıran Er Yatırım ile Four Points by Sheraton İzmir ve Ege Orman Vakfı yöneticileriyle birlikte çalışanların da katılacağı fidan dikim etkinliği  Kasım ayında  gerçekleştirilecek.

 

JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea’den güçlü işbirliği

JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea büyük işbirlikleriyle sezona hız kesmeden devam ediyor. Mayıs ayında ihtişamlı bir etkinlikle açılan ve İstanbul’a yepyeni bir soluk kazandıran JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea, güçlü işbirlikleriyle hız kesmeden büyümeye devam ediyor. Otel Genel Müdürü Volkan Öztürkler “JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea olarak bölgenin yeni lüks servis ihtiyacını JW Marriott hizmet anlayışımızla karşıladık ve yeni işbirlikliklerimizle buna devam ediyoruz, otelimizin doluluk oranları da bu başarımızın bir kanıtı.” diyor.

Dünyaca ünlü Michelin Yıldızlı Koreli şef Akira Back’in Türkiye’deki ilk restoranını 2 Kasım’da bünyesine ekleyecek olan JW Marriott Hotel Marmara Sea, İstanbul’un en güçlü Pan-Asya restoranları arasında görülen iddialı isimlerden biri olmaya aday. Kore ve Japon mutfaklarının en özel lezzetlerini modern bir dokunuşla yorumlayan Akira Back Istanbul, uzak doğu mutfağını seven misafirlerini bekliyor.

Volkan Öztürkler; otelin bir diğer başarılı ortaklığı olan dünyaca ünlü İsviçreli spa markası La Vallée hakkında ise “6000 m2’lik alanı, 8 masaj odası ve benzersiz atmosferiyle La Vallee Spa, İstanbul’un en iyi spaları arasında yer alıyor.” diyor ve ekliyor “imza masajlarımızdan biri olan kum masajı ve deniz manzaralı sonsuzluk havuzlarımız ile spamız İstanbul’un en özel spalarından biri.”

Uluslararası işbirliklerinin yanı sıra Sabit Akkaya gibi güçlü lokal markalardan birini de bünyesine dahil eden JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea, Türkiye’nin en iddialı antika mağazaları arasında yer almaya aday olan Hayatibaa Antiques’i de bünyesinde barındıyor. Oteldeki bu güçlü açılışlar hakkında Volkan Öztükler, “Otelimizde tüm bu önemli işbirliklerinin yanısıra otele özel dizayn edilmiş olan sanat Enstalasyonları ile de ön plana çıkıyor. Her noktası otelimizin teması olan Marmara Denizi’nden esinlenmiş sanat eserleriyle dolu. Yaklaşık 1000 m2lik antika mağazası da otele apayrı bir dokunuş katıyor.” diyor.

Yurtdışında yaşayan Türkler ve yabancılar KDV’den muaf

Katma Değer Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenlemede yabancılara satılan taşınmazlar için KDV istisnası getirildi.Kanunda öngörülen şartları taşıyan gerçek ve tüzel kişiler taşınmaz alımlarında KDV ödemekten muaf tutulacak. Yabancı yatırım uzmanı Avukat Abide Gülel, yurtdışında yaşayan Türkleri de kapsayan düzenlenin detayları hakkında şu bilgileri verdi

KDV İSTİSNASI KİMLERİ KAPSIYOR?

“Kanuna göre konut veya iş yeri olarak inşa edilen binaların ilk tesliminde uygulanmak ve bedeli döviz olarak Türkiye’ye getirilmek kaydıyla çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişiler için KDV muafiyeti getirildi.

Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de olmayan ve bir iş yeri ya da daimi temsilci vasıtasıyla Türkiye’de kazanç elde etmeyen tüzel kişilere yapılan konut veya iş yeri teslimleri de KDV muafiyeti kapsamındadır.

Bu noktada konut veya iş yerini inşa eden mükellefin yapacağı ilk teslimde uygulanacağı önem arz etmektedir. Konut veya iş yerinin inşa edenlerden satın alınarak bir başkasına satılması halinde yapılan konut veya iş yeri teslimi ilk teslim olarak değerlendirilmez. Ayrıca belirtmek gerekir ki yurtdışında resmi kurum ve kuruluşlarda çalışan veya merkezi Türkiye'de bulunan tüzel kişilere bağlı olup yurtdışında çalışan Türk vatandaşları KDV muafiyetinden faydalanamazlar.

Konut veya iş yeri tesliminde KDV istisnasının uygulanabilmesi için, tapuda işlem tesis edilmiş olması gerekir. İstisna kapsamında satış yapanlar, konut veya iş yeri satışının Kanun KDV’den istisna olarak yapıldığını tapu müdürlüklerine bildirilip 3 yıl içerisinde taşınmazın elden çıkarılmayacağına dair şerh işlenmesi gerekir.

HANGİ NİTELİKTEKİ TAŞINMAZLAR İÇİN KDV İSTİSNASI UYGULANIR?

KDV istisnası, konut ve işyerlerinin ilk tesliminde uygulanabilir. Konut veya iş yerinin bu istisna kapsamında teslime konu edilebilmesi için; konut veya iş yeri olarak inşa edilen binanın yapı ruhsatının bulunması ve alıcıların kullanımına hazır vaziyette fiilen teslim edilmesi şarttır. Kat irtifakı kurulabilen konut veya iş yerlerinde ayrıca kat irtifakının kurulmuş olması gerekir. Yapı ruhsatında konut, dükkan, ofis, büro, rezidans, apart daire, devre mülk ve benzeri olarak tanımlanan konut veya iş yerleri istisna kapsamında değerlendirilir.

TAŞINMAZIN ALIŞ BEDELİ TÜRKİYE’YE NE ZAMAN GETİRİLMELİ?

Konut veya iş yeri tesliminde KDV istisnasının uygulanabilmesi için, bedelin en az yüzde 50’sinin satışa ilişkin faturanın düzenlendiği tarihten önce, kalan kısmının da en geç bir yıl içerisinde alıcı tarafından döviz olarak Türkiye’ye getirilerek satıcıya ödenmesi gerekir. İstisnaya ilişkin KDV iadesi, bedelin tamamının Türkiye’ye getirilerek satıcıya ödenmesinden sonra yapılır.

İSTİSNA ŞARTLARINI TAŞIMAMASINA RAĞMEN İSTİSNADAN YARARLANILMASI DURUMUNDA NE OLUR?

KDV istisnası için öngörülen şartları taşımadığı halde istisnanın uygulandığının tespit edilmesi halinde, taşınmazı satın alan gerçek veya tüzel kişi ile taşınmazı satan mükellef; zamanında tahsil edilmeyen vergi, vergi zıyaı cezası ve gecikme faizinden müteselsilen sorumludur. İstisna kapsamında teslim alınan konut veya iş yerinin üç yıl içerisinde elden çıkarılması halinde zamanında tahsil edilmeyen verginin de tecil faiziyle birlikte tapu işleminden önce elden çıkaran tarafından ödenmesi şarttır. KDV istisnasından faydalanmak isteyen gerçek veya tüzel kişiler, kanunda düzenlenen şartları taşıyıp taşımadığı hususunda dikkatli bir araştırma yapması gerekmektedir. Aksi takdirde ortaya çıkan vergi zıyaı nedeniyle ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalınabilir.”

Radisson Otel Grubu, sektörde en üst statüye giden sadakat programını başlattı

Radisson Otel Grubu, konuklarına değerli ve ayrıcalıklı avantajlardan daha hızlı yararlanmalarının kapılarını açacak, VIP üyelerin eskisinden iki kat daha hızlı şekilde ilerleyebileceği yeni Radisson Rewards sadakat programını duyurdu. Değerli avantajlara ilk günden erişilebilir ve ilham almaktan rezervasyon yapmaya kadar tüm üye serüveninde kullanılabilir. Bu avantajlar, ücretsiz bir üst kategoriye yükseltmeler, yiyecek ve içecek indirimleri gibi konaklama sırasındaki ayrıcalıkları ve konaklamayı karbon nötr yapma seçeneği gibi konaklama sonrasında biriken ve yararlanılan ek avantajları içerir.

Radisson Otel Grubu, Radisson Rewards'ın sunulmasından bu yana, otellerindeki konaklamaların unutulmaz olmasını sağlamak için üyelerine dikkat çekici avantajlar, ücretsiz bir üst kategoriye yükseltmeler ve özel deneyimler sundu. Grubun yeni sadakat programı, sadece üç kategoriyle (Club, Premium ve VIP) sektördeki en akıcı hale gelecek şekilde basitleştirildi; üye statülerini yükseltmek, daha fazla sadakat puanı kazanmak, kullanmak ve bir dizi VIP avantajın kilidini açmak için en hızlı rotayı sundu. Gelecekteki rezervasyonlar için yeni indirim artırıcı, - endüstri sadakat programları genelinde benzersiz bir özellik - üyelere kazandıkları puan sayısını azaltarak indirimlerini artırma seçeneği sunacak.

Para birimi modeli, üyelerin herhangi bir otelde herhangi bir oda tipini rezerve edebilmesine göre geliştirildi. Yeni dinamik ödeme modeli, ödül gecesi rezervasyonlarını kolay hale getirmenin yanı sıra üyelerin puan kazanması ve kullanması için de çok daha fazla yol sunuyor. Üyeler puanlarını istedikleri zaman ve istedikleri şekilde kullanabilirler. Bu yeni dinamik ödeme modeliyle üyeler, bir ödül gecesi için kaç puan kullanacaklarını seçmenin yanında oda rezervasyonları veya otel hizmetleri için herhangi bir miktarda puanı nakitle birleştirme esnekliğine de sahipler.

Radisson Otel Grubu Marka Deneyimi ve Konuk Stratejisi Global Kıdemli Başkan Yardımcısı Cristina Serra, “Yeni Radisson Rewards programımızı başlatmaktan heyecan duyuyoruz ve üyelerimize sadakatleri için teşekkür ediyoruz. Konuklarımıza Radisson Otel Grubu’nda kaldıklarında, her anın önemli olmasını sağlamak için onları yeni bir dizi kişiselleştirilmiş avantajla ödüllendirmenin şimdi tam zamanı. Bu heyecan verici yeni avantajlar, yeni üyeleri aramıza katılmaya ve dünyanın en hızlı büyüyen otel ödül programlarından biri olmaya devam ettiriyor. Bu durum ayrıca dünya çapındaki etkileyici otel ayak izimizi ve üye durumlarını hızlı bir şekilde takip etmeye teşvik edecektir” şeklinde konuştu. 

Yeni program, sektördeki en kişiselleştirilmiş program olmayı hedefliyor ve misafir tercihlerine ve önceki taleplere göre seçenekler sunuyor. Üye avantajlarının her rezervasyon için özelleştirilmesine ve uyarlanmasına imkan tanıyan kapsamlı bir üye profili oluşturulur. Radisson Rewards, üye profillerinde önceki rezervasyonlar, faturalar, favori oteller ve çok daha fazlası gibi yararlı bilgilere hızlı erişim için çevrimiçi ve uygulamada yeni bir özel alan dahil olmak üzere üyelere gelişmiş bir dijital deneyim sunmayı amaçlıyor. 

Seyahat Profesyonelleri ve Planlayıcılar için Radisson Rewards ayrıca, kişisel seyahatlerin yanı sıra başkaları için rezervasyon yaptıklarında da üyelere puan kazanma ve puanları kullanma fırsatı sağlayacak. Program, seyahat profesyonellerinin puanlarını diğer üyelerle paylaşmalarına, bunları toplantı ve etkinlik yerlerini ayarlamak için kullanmalarına ve yeni bir üye önerdikleri zaman ekstra puan kazanmalarına olanak tanıyacak.

Sürdürülebilirlik, Radisson Otel Grubu’nun en yüksek önceliklerinden biridir. Radisson Rewards üyeleri artık otel konaklamalarının karbon ayak izini güvenilir ve kusursuz bir şekilde dengelemek için günde yalnızca 325 puan kullanarak konakladıkları otelin karbon nötr kalmasını sağlayabilirler. Radisson Rewards, bu seçeneği puan olarak ve konaklamanın ayrılmaz bir parçası olarak sunan birkaç sadakat programından biridir ve yeşil konaklamaları kolaylaştırır.

Küresel iş ortaklıkları, yeni sadakat programının sunduğu üye değer önerisi için de önemli bir rol oynayacak. Radisson Rewards, mevcut portföyünü yeni seyahat, finans ve sürdürülebilirlik iş ortaklarıyla üç önemli temelde genişletecek. Seyahat bileşeni, üyelerin 2022 sonlanmadan önce almaları halinde harcadıkları her bir ABD doları başına 20 puan kazandıran gezi, müze turları ve yerel cazibe merkezlerine erişim gibi deneyimler için kaydolabilecekleri Radisson Rewards Deneyimleri ile başlıyor. 

Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2022 44'ncü Sayısı Yayında

Türkiye ve dünyadan turizm haberlerini sayfalarına taşıyan Turizminsesi Dijital Dergimizin Ekim 2022 44'ncüsayısı birbirinden özel haberlerle sizlerle... Turizm, Konaklama, Ulaştırma, Gastronomi, Etkinlik, Kültür-Sanat, Teknoloji, Sağlık Haberleri, Spor Haberleri, Moda Dünyası, Tatil- Gezi, Kurumsal firma haberleri ve çok daha fazlası Ekim Sayımızda...

TURİZMİN SESİ DİJİTAL DERGİ İÇİN  TIKLAYINIZ 

TÜRSAB’dan Sağlık Turizmine İvme Kazandıracak Çalıştay

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) tarafından düzenlenen “2. Sağlık Turizmi Çalıştayı” İzmir’in Seferihisar İlçesi’nde başladı. Katma değeri en yüksek turizm segmentleri arasında yer alan sağlık turizmi alanındaki gelişime ivme kazandırmayı hedefleyen Çalıştay, sektör paydaşlarını bir araya getirdi. Üç gün sürecek olan Sağlık Turizmi Çalıştayı’nın açılışı, bugün Seferihisar Royal Teos Thermal Resort Otel’de TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya’nın katılımıyla gerçekleşti.

Türkiye’nin sağlık turizmi alanındaki gelişimi için çalışmalarını sürdüren Türkiye Seyahat Acentaları Birliği, bu kapsamda gerçekleştirdiği faaliyetlere bir yenisini daha ekledi. İlki Afyonkarahisar’da gerçekleştirilen Sağlık Turizmi Çalıştayı’nın ikincisi İzmir’in Seferihisar İlçesi’nde başladı.

12-14 Ekim tarihlerinde Seferihisar Royal Teos Thermal Resort Hotel’de gerçekleşecek olan Çalıştay’ın açılışına; İzmir Vali Yardımcısı Hulusi Doğan, KKTC Milletvekili ve Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı Ahmet Savaşan, TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, HİB Genel Sekreteri Fatih Özer, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Onur Gözet, T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bakanlığı Müşaviri Uzman Dr. Orhan Koç, TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Gencer, TÜRSAB Sağlık Turizmi İhtisas Başkanı Zeynep Hale Yenice, Prince Group Yönetim Kurulu Üyesi Semih Salnur, TÜRSAB Sağlık Turizmi İhtisas Başkan Yardımcıları Ali Rıfat Peşkircioglu Yasemin Demirtaş Mert Demirsöz, İhtisas Başkanlığı Danışmanı Aziz Ciga ve sağlık turizmi sektör temsilcileri katıldı.

Toplantı açılış konuşması sonrasında saygı duruşu ve İstiklal marşı  okundu. 

TÜRSAB YK ÜYESİ Tolga Gencer: Sağlık turizminde bir marka olmanın yolu ortak akıldan geçiyor

Toplantının açılışında bir konuşma gerçekleştiren TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Gencer, sağlık turizmi alanında son dönemde yakalanan yükselişin memnuniyet verici olduğunu belirterek, Türkiye’nin sağlık turizmi alanında ulaştığı bu verileri çok daha yüksek seviyelere çıkartacak bilgi, beceri ve donanıma sahip olduğuna dikkat çekti.

Gencer, “Ülkemizin sağlık turizmi alanındaki potansiyelini geliştirmenin Türkiye’yi sağlık turizmi konusunda bir marka ülke yapmanın yolu şüphesiz ki ortak akıldan geçiyor. Buradan çıkacak sonuçlar bizim sağlık turizmi alanındaki yeni yol haritamızı belirleyecek. Sizlerden gelecek her bir öneri, bu yol haritasına büyük bir değer katacak. Bu düşünceden hareketle düzenlediğimiz bu çalıştayın son derece faydalı sonuçları olacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.

TÜRSAB Sağlık Turizmi İhtisas Başkanı Zeynep Hale Yenice: Bu çalıştay bize yol gösterecek

TÜRSAB Sağlık Turizmi İhtisas Başkanı Zeynep Hale Yenice ise yaptığı konuşmada, bu çalıştay kapsamında sektör bileşenlerini bir araya getirerek mevcut durumu değerlendirmeyi ve sağlık turizmindeki gelişim için beyin fırtınası oluşturmayı hedeflediklerini dile getirdi. Yenice, oluşturulacak çalışma gruplarının görüş, öneri ve katkılarının kendilerine yol göstereceğini sözlerine ekledi.

HİB Genel Sekreteri Fatih Özer: Hedefimiz sağlık turizminde dünyada ilk üç içinde yer almak

Hizmet İhracatçıları Birliği Genel Sekreteri Fatih Özer de yaptığı konuşmada, kurum olarak sağlık turizmine büyük önem verdiklerinin altını çizerek, şunları kaydetti: “Sağlık turizminde hedefimiz olan dünyada ilk üç içerisinde yer almak için büyük bir potansiyelimiz var. Biz de Genel Sekreterlik olarak, tüm çalışmalarımızı bu hedef doğrultusunda sürdürüyoruz. Birçok alanda yeni bir yatırım yapmadan, mevcut imkânlarımızın tanıtımını daha efektif şekilde yaparak bu hedefe ulaşmamız mümkün. Dünyanın en iyi sağlık hizmetlerini sunan sektörümüzün gelişmiş teknoloji kullanması, deneyimli kadroları, fiyat avantajı, hızlı randevu olanakları ile güçlü yükselişini sürdüreceğine inanıyorum.”

Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Onur Gözet: Dijital kanallara ağırlık veriyoruz

Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Onur Gözet ise yaptığı konuşmada TÜRSAB’a sağlık turizmi çalıştayının düzenlemesinden dolayı teşekkür etti. Bakanlık olarak sağlık turizmi alanındaki tanıtım çalışmalarında dijital kanallara ağırlık verdiklerini ifade eden Gözet, “Gotürkiye platformunda Türkiye’nin Afyonkarahisar, Ağrı, Ankara, Bolu, Bursa, Balıkesir, Denizli, Erzincan, İstanbul, İzmir, Nevşehir, Erzincan, Yalova gibi öne çıkan termal turizm destinasyonları ile Avrupa Konseyi Kültür Rotalarına dahil olan “Avrupa Tarihi Termal Kentleri Rotası” içinde yer alan Afyonkarahisar ve Bursa illerimizin tanıtımı yapılmaktadır” dedi.

ilk gün sonunda katılan protokol üyelerine plaket verildi.

---

---

13 Ekim 2022 tarihlerinde gerçekleşecek TÜRSAB 2. Sağlık Turizmi Çalıştayı, oluşturulan çalışma gruplarının ele alacağı farklı konulardaki oturumlarla başladı. Her gurubun bir temsilcisi seçildi. her masa görüşlerini bildirecek ortak akıl ile sonuç bildirgesi oluşturulacak.

TÜROB’un Eylül Ayı “Bilgilendirme Toplantısı ve Geleneksel Öğle Yemeği Gerçekleşti

TÜROB’un Eylül Ayı “Bilgilendirme Toplantısı ve Geleneksel Öğle Yemeği” etkinliği 29 Eylül 2022 tarihinde Intercontinental Hotel İstanbul’da geniş katılımla gerçekleşti

TÜROB Başkanı Müberra Eresin, 2022’ye iyi başlayan turizm sektörünün yaz dönemini de yüksek doluluklarla kapattığını, yılın son çeyreğinde de benzer rakamlarla devamını beklediklerini belirtti. İstanbul’un Avrupa destinasyonları ortalamasının üzerinde seyretmeye devam ettiğini kaydeden Eresin, pandemi sonrasında Türkiye’nin uluslararası turizm arenasına en hızlı dönüş yapan ülkeler arasında olduğunu söyledi.

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, pandemi sonrasında Türkiye’nin uluslararası turizm arenasına en hızlı dönüş yapan ülkeler arasında olduğunu söyledi. 

TÜROB Başkanı Eresin toplantıdaki konuşmasında, 2022’ye iyi başlayan ve sonrasında da yükselişini sürdüren turizm sektörünün yaz dönemini de yüksek doluluklarla kapattığını belirtti. 

Eresin, “Temmuz ve Ağustos ayları çok yoğun geçti. Eylül ayında da grafikler yukarıdaydı. İstanbul’un hem Ağustos ayında hem de sekiz aylık dönemde doluluk ve oda başı gelir ortalaması, Avrupa destinasyonları ortalamasının üzerinde seyretmeye devam ediyor” dedi. Yılın son çeyreğinde de buna benzer rakamların devam etmesini öngördüklerini kaydeden Eresin, “Bu yükseliş trendinin 2022 yılı genelinde sektörü, 2019’un, yani pandemi öncesi dönemin üzerine taşıyacağını umuyoruz. 2023’te her şey böyle devam ederse, Türkiye turizmde yıla çok şanslı başlayacak. Eski yıllarda olduğu gibi yeniden bir sonraki yıl için, 2023 için rezervasyonlar almaya başladık. Pandemi dönemindeki fedakarlıklarımızın karşılığını 2023’te çok parlak şekilde alabilmeyi umuyoruz” diye konuştu.

2019’U GEÇMEK ÜZEREYİZ

Güncel doluluklar ve oda fiyatları hakkında bilgi veren Eresin, şunları söyledi:

• İstanbul’da Ağustos 2022 otel dolulukları yüzde 87.5 oldu. 2019 yılı Ağustos ayına baktığımızda bu oran yüzde 86.7 olmuştu. Daha önce de belirttiğim gibi 2022 yılı rakamlarını doğal olarak 2019 rakamlarımızla karşılaştırıyoruz, geçmiş dönemle karşılaştırma yaparken turizmde kayıp yıllar olarak kabul ettiğimiz 2020 ve 2021 yıllarını dikkate almıyoruz. Bu yılın ilk 8 ayına baktığımızda ise İstanbul’da doluluklar yüzde 72.7  olarak gerçekleşti. 2019’un ilk 8 ayında bu oran yüzde 73.3 olmuştu.

• Görüldüğü gibi doluluklarda ay bazında İstanbul’da 2019’un üzerindeyiz, ilk 8 aylık dönem itibariyle de 2019’u yakalamak üzereyiz, sanırım Eylül sonu sizlerle bu güzel haberi de paylaşma imkanımız olacaktır.

• Türkiye genelinde Ağustos 2022 otel dolulukları yüzde 79.5 oldu. 2019 yılı Ağustos ayına baktığımızda bu oran yüzde 78.8 olmuştu. 8 ayda Türkiye genelinde doluluklar yüzde 65.4  oldu. 2019’un ilk 8 ayında bu oran yüzde 66.9 olmuştu.  

• Asıl sevindirici olan ise oda fiyatlarımızda ve oda gelirlerimizdeki yükselişin  devam etmesi. İstanbul’da ADR (Average Daily Rate) olarak adlandırılan günlük satılan oda bedelimiz Ağustos 2022’de 168.2 Euro oldu. 2019 yılında bu rakam 105.8 Euro olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler ise (RevPAR) Ağustos 2022’de 147.1 Euro olarak ölçüldü. Bu rakam 2019’da 91.7 Euro olmuştu.

• Türkiye genelinde ise günlük satılan oda bedelimiz Ağustos 2022’de 164.5 Euro oldu. 2019 yılında bu rakam 103.5 Euro olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler Ağustos 2022’de 130.8 Euro olarak ölçüldü. Bu rakam 2019’da 90.9 Euro olmuştu.

• Türkiye genelinde Ocak-Ağustos döneminde; günlük satılan oda bedelimiz 2022’de 113.6 Euro oldu. Bu rakam 2019’da 78.7 Euro olmuştu. 8 ayda toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler 2022’de 74.4 Euro olarak ölçüldü. Bu rakam 2019’da 52.6 Euro olmuştu.

BAŞARI TESADÜF DEĞİLDİR

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen festivallere de değinen Eresin, ilk önce Beyoğlu Kültür Yolu adıyla düzenlenen ve daha sonra Başkent Kültür Yolu rotasıyla genişleyen Kültür Yolu Festivalleri’nin tüm ülkeye yayılmasının olumlu etkilerini gördüklerini ve bu etkilerin daha da artacağını belirtti. 

Eresin, şunları söyledi: “Türkiye Kültür Yolu’ adıyla bu yıl 5 ile yayılan festivallerin ruhu, uzun yıllar kalıcı olacak ve şehirlerimizi özgün cazibe merkezlerine dönüştürecektir. Turizm sektörümüzde olumlu grafiklerin ortaya çıkması memnuniyet verici ancak yapılan çalışmaları göz önüne aldığımızda bu başarılar tesadüf değil. Kültür ve Turizm Bakanlığımız ve Türkiye Turizm Geliştirme ve Tanıtma Ajansı (TGA) tarafından yürütülen sonuç odaklı tanıtım ve pazarlama çalışmaları sonrasında turizm sektörünün hedeflerine ulaşarak ülke ekonomisi, istihdamı ve kalkınmasına güçlü desteğini vermeye devam edeceğine inanıyoruz. Sonuç odaklı bu kıymetli çalışmalar için Başta Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy olmak üzere tüm emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.”

EĞİTİM DESTEĞİNE DEVAM

TÜROB eğitim alanındaki çalışmalarını da hatırlatan Eresin, şöyle devam etti: “Milli Eğitim Bakanlığımızla varılan mutabakat sonrasında Şişli Kervansaray Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin adının ‘TÜROB 50.Yıl Şişli Turizm Meslek Lisesi’ olarak değiştirilmesi konusunda süreç tamamlandı. Okulumuzda geçtiğimiz günlerde tadilat ve yenileme çalışmaları da başladı. Okulun, toplam 21 dersliği ile tamamen ihtiyaç duyduğumuz insan kaynağına göre öğrenci yetiştirilmesi için idari ve teknik altyapıyı MEB desteğinde sürdürüyoruz. Sektörün ihtiyacı olan nitelikli insan gücünün yetişmesine sağlayacağımız katkılar şimdiden bizi heyacanlandırıyor, Başta Milli Eğitim Bakanımız olmak üzere, TÜROB üyelerimize, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı ve değerli ekibine, okulumuzun çevre düzenlemesiyle ilgili kıymetli destekleri için Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin’e, okulun genel ihtiyaçlarının karşılanması için de İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç’e bu projeye verdikleri katkılar için ayrıca teşekkür ederiz.”

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya; “Sayın Bakanım, TÜROB’umuzun çok kıymetli Yönetim Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri, tüm üyeler, çok kıymetli katılımcılar sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bakanımıza şükranlarımı arz ediyorum. Dünya Turizm Örgütü tarafından 27 Eylül’de Medeniyetin Başşehri İstanbul’umuzda bu değerli günü kutluyorum. 2020-2021 yıllarında bir araya gelemedik,  yemek yiyemedik, sokaktaki canlılar bile bizi bekliyordu, zor günler yaşadık. Hayat çok hızlı bir şekilde kendi temposundan taviz vermeden devam ediyor. Her zahmetin arkasından sabredince bir güzellik geliyor. Dünya turizmi küresel turizm sayıları gelirleri alt üst oldu, azaldı. Teşekkür edeceğimiz hükümet yetkilisi içimizden birisi böyle zor bir ortamda otellerimizde rahatlıkla, huzur ortamında karşılayabilme durumunu çok hızlı istişare ederek, sertifikasyon programını başlattı. Güvenli Turizm Sertifikası ile diğer ülkelere de örnek olduk. 2019 yılında 14 milyon rakam ile yılı kapattık ama 2020 ve 2021 yılında 14 milyon rakamının gerisinde kaldığımızı gösteriyor. İstanbul 10 milyon 581 bin rakamını yakaladı. 16 milyon rakamına yaklaşacağız belki de aşacağız. Bakanlığımız bize 200 dolar rakam verdi. Dünyanın en girişimci, en misafirperver, en güzel insanlarıyız. Rakamlarımız mütevazi. Rekabetçi rakam demek dünyanın en iyi fiyatını bizim vermemiz demek değildir. İkinci bir İstanbul, ikinci bir Antalya yok ve bunların bir alternatifi yok” dedi. 

Yerlikaya; “Bütün lokantalarımız ve otellerimiz dolu bu yıl. Dünyanın en iyi 10 havayolundan biri THY. Tarih yazacak bir İstanbul Havalimanımız var, ilk 7 ayda 34 milyon yolcu ağırladı. Galataport en iyi kruvaziyer limanı seçildi, 148 bin yolcu ağırladı, 200 bine doğru gidiyoruz. Aşk İle yaptığımız için, yakıştığı için dünya buna kayıtsız kalamıyor. Tersane İstanbul’da yolda. Herşeyin en iyisine layıkız.  Bu basit konaklama ile ilgili rakamları kayıt altına alma ile ilgili Bakanımız çok güzel bir sertifikasyon başlattı. Gel beyan et kurtul günü birlik konaklama da beyan edilmiş olsun. Ekonomistler diyor ki turizm gelirlerinde 1 birim düşüş ekonomide 2,5 birim azalmaya sebep olur. Değerli kardeşlerim İstanbul’umuzun turizmine katkılarınız, destekleriniz, işbirliğine istişareye açık oluşunuz, şehir yönetimine katkınız için sektörde çalışan emekçilerimiz de dahil olmak üzere dünya turizm gününüzü kutluyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum” diyerek sözlerini noktaladı. 

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy; “Değerli misafirler, turizm sektörünün kıymetli paydaşları sizlerle birlikte bir arada olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Yılın başını hatırlayalım önümüzde olumsuz senaryolar vardı, biz kulak tıkayarak yol haritamızı belirledik ve çalışmalarımıza başladık. 200 ülkenin dijital kanal ve mecralarında Türkiye’nin tanıtımını gerçekleştirdik. Kanaat önderi ve influencerlardan oluşan 3613 kişiyi ülkemizde misafir ettik. Son 3 yıldır TGA ile açık ara en etkili ve yoğun tanıtım yapan ülke olduk. 42 milyon hedefimizi 47 milyona yükselttik. Türkiye’nin revize ettiği hedeflerine bir adım daha yaklaştık. 2016 yılında 62 dolara gerileyen gelirlerimizi 83 dolara çıkartmayı hedefliyoruz. Sezona endişeli başlayan Antalya, Temmuz ayı itibariyle maksimum verimi yakaladı. 13 milyon ziyaretçiyi misafir etti. Tanıtımlarımızı yaptık ama tanıtımların altının çok iyi doldurulması gerekiyordu. Ürün çeşitliliğine gittik. Özel projelere imza attık. Planlanan rota çalışmalarını tamamladık. Kültürel rotalar, inanç rotaları, peynir rotası ve gastronomi rotalarını hayata geçirdik ve hazır hale getirdik. 11 Ekim’de restoran listesi açıklanacak. Michelin rehberinde İstanbul yerini alacak. Bunun peşi sıra diğer illerimiz için de çalışmalar yapacağız.

Kazı sayılarını arttırırken mevcut kazıların da sürelerini uzattık. 12 ay boyunca kaynak aktarımı yapıp, kazı çalışmalarının devam etmesini sağlıyoruz. Kültür Yolu Festivali, şehirlerimizin markalaşması sağlıyor, halkımızın erişimini kolaylaştırıyor ve esnafımızın yüzünü güldürüyor. Önümüzde Başkent, Beyoğlu, Diyarbakır Kültür Festivalleri var. Gelecek sene Nisan ayında İzmir’de Kültür Yolu Festivali’ni yapacağız. Gaziantep ve belirleyeceğimiz 2 ilimiz ile de gelecek sene Eylül’de devam edeceğiz. Toplamda 10 ilimizde gerçekleştiriyor olacağız. Bu başarıya ulaşmamızda katkısı olan herkese teşekkür ediyorum. Durmak yola devam edeceğiz. Güvenli Turizm Sertifikası, Güvenli ve Yeşil Turizm Sertifikası’na dönüşüyor, günümüzde sürdürülebilirlik çok önem taşıyor. Ekim sonunda lansmanını yapacağız. Tüm standartları tamamlayacağız. 2023-2025-2030 yıllarını beklemeden Sürdürülebilir Sertifikasyon programını tamamlamamız gerekiyor. Birçok otelimiz denetime girmeye başladı ve yıldızlarını almaya başladılar tüm otellerimizin alması gerekiyor. Bütün otellere Bakanlık Sınıflandırma Belgesi alma zorunluluğu getirdik. Konaklama tesis sayılarına Bakanlığımız hakim oldu. Özel belgeden işletme belgesine hızlı bir şekilde geçişi için gerekli düzenlemeleri yapacağız. Nitelikli turist gelirlerimizle de en üst sıralarda yerimizi alacağız” dedi.

TÜROB Başkanı Müberra Eresin kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a verdiği desteklerden dolayı tüm oteller adına bir hediye takdim etti.

Tüm katılımcılarla birlikte Dünya Turizm Günü pastası kesildi.

TÜRSAB Asya BTK Başkan Adayıyım

TÜRSAB Asya Bölge Temsil Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Güleryüz, “Mesleğimizi Geleceğe Taşımak İçin, TÜRSAB Asya Bölge Temsil Kurulu Başkan Adayıyım”.TÜRSAB Asya Bölge Temsil Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Güleryüz TÜRSAB Asya Bölge Temsil Kurulu Başkan Adayı olduğunu açıkladı.  Güleryüz, adaylığını “Bölgemize katma değer sağlamak projeleri olan bölge acentalarımıza dokunan yapılamayanlar için uğraşan “Ben değil biz olma anlayışında bir yönetim için adaylığımı açıklıyorum” mottosu ile duyurdu. Murat Güleryüz 1972 Trabzon’da doğdu. Yaklaşık 30 yıldır turizmin sektörü içindeki farklı alanlarda faal olarak çalışıyor. Son iki dönemde, Asya BTK yönetiminde bulunuyor ve halen başkan yardımcısı olarak görev yapıyor.

“TÜRSAB’I VE MESLEĞİMİZİ KORUMAK, GELECEĞE TAŞIMAK İÇİN ASYA BÖLGE TEMSİL KURULU BAŞKANLIĞINA ADAYIM”

TÜRSAB Asya Bölge Temsil Kurulu Başkan Adayı Murat Güleryüz, göreve talip olma nedenlerini ve projelerini açıkladı. “Çok geniş ve potansiyeli çok yüksek bir bölgemiz var. Bir ucu Tuzla’ya, diğer ucu Şile’ye uzanan bu potansiyeli acentalarımızın lehine çevirebilmek ve onlara katma değer sağlamak için hazırladığımız projelerimizden bazıları şöyledir;

BÖLGESEL ÇALIŞMALARIMIZI ACENTALARIMIZLA BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ
Turizm haftaları, turizm günleri düzenleyeceğiz. Çok büyük bir bölge olan Asya bölgesinde ilçe ilçe turizm günleri düzenleyecek ve bu günlerde halkımızla acentalarımızı buluşturacağız. İstanbul’un sadece Avrupa yakasından ibaret olmadığını bizim bölgemizin de büyük potansiyeli olduğunu tüm Anadolu’daki acentalarımıza anlatmak için bilgilendirme gezileri düzenleyeceğiz ve onlara bölgemizi tanıtmak için çalışacağız. Yapacağımız bölgesel çalışmalarımızda projelerimizde mutlaka o bölgemizde bulunan acentalarımızdan grup oluşturup projede beraber çalışacağız.

EĞİTİM TOPLANTILARI DÜZENLEYEREK, BÖLGEMİZDEKİ ÜNİVERSİTELER İLE ORTAK ÇALIŞMALAR YAPARAK, SEKTÖRÜN GELİŞİMİNE KATKI SAĞLAYACAĞIZ
Bölgemizde yaşadığımız sorunları masaya yatıracağız ve üyelerimizle birlikte her ay birini belirleyip işin profesyonellerinin de olduğu eğitim toplantıları düzenleyeceğiz. Bu sayede, acantalarımıza katkı sağlayacağız. Bölgemizdeki tüm üniversitelerle ortak çalışmalar yapacağız, bu sayede turizme ve acentalarımıza fayda sağlayacak şekilde dönüşler almayı sağlayacağız. Örneğin, stajyer eleman desteği eğitim sempozyumları gibi.   

BÖLGE BELEDEYİLERİMİZİ ACENTALARIMIZLA BİR ARAYA GETİRECEĞİZ
Bölgemizdeki tüm belediyelerimizi acentalarımız ile daha bütünleşmiş ve iş birliğinde çalışmaları için bir araya getireceğiz. Ayrıca bu belediyeler ve kamu kuruluşları ile seyahat acentalarının varlığını ve önemini anlatan seyahat ve organizasyon için TÜRSAB’a bağlı acentalar ile çalışmaları gerektiğini anlatmak için çalışacağız. Bölgemizin Türkiye turizmindeki yerini ve potansiyelini ortaya çıkarmak için gerekli atılım ve çalışmaları yapıp bölge acentalarımıza katma değer sağlayacağız. İnanç turizmi için bölgemizdeki potansiyeli ortaya çıkarmaya yönelik gerekli girişimlerde bulunacağız. 

KAÇAK ACENTACILIĞA SON VERMEK İÇİN, BTK BAZINDA TURİZM İHBAR HATTINI KURACAĞIZ
Turizm ihbar hattı kuracağız bölgemizde haksız ve kaçak acentacılık yapılmasını önlemek ve üyelerimizin hakkını kollamak için çalışacağız.

BÖLGEMİZDE TURİZM ÇEŞİTLİLİĞİNİ ARTIRARAK, POTANSİYELİMİZİN ÜZERİNE ÇIKACAĞIZ
Bölgemizdeki tüm hastaneler ile bölge acentalarımızdan sağlık turizmi yapan acentalarımızı bir araya getireceğiz ve yaşadıkları sorunları ortak toplantılar yaparak çözmek için çalışacağız. Bölgemizdeki tüm otellerle ortak toplantılar yapıp bölge acentalarımızın yararına olacak girişimler için çalışacağız. Bölgemizdeki tarihi ve bilinir olan hatta atıl kalan yerleri turizme ve bölge acentalarımıza kazandırmak için gerekli girişimlerde bulunacağız, bu eserleri bölgemize kazandıracağız. Bölgemizdeki tüm restoranlar ile ortak toplantılar yapıp tur yapan acentalarımızın faydalanması için çalışacağız. Geniş alana sahip olan bölgemizin belirli yerlerinde festivaller düzenlemek için çalışmalar yapacağız. Bölgemizde fuarlar yapılması için gerekli çalışmaları yapacağız.

Asya Bölge Temsil Kurulu Başkan Adayı Murat Güleryüz, başkan yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde edindiği tecrübeyle bu onurlu bayrağı daha da yükseklere çıkarmak için var gücüyle çalışmaya talip olduğunu belirtti. 

Skål İstanbul Firuz Bağlıkaya’yı ağırladı

Turizm sektöründeki tüm disiplinleri çatısı altında toplayan Skål International İstanbul Kulübü, Eylül ayı toplantısını Armada Teras’ta, Kasım Zoto’nun ev sahipliğinde gerçekleştirdi. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın konuşmacı olarak katıldığı etkinliğe Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Turizm Müdürü Hasan Gazi Coşan, İstanbul Turist Rehberleri Odası (İRO) Başkanı Hüseyin Özgür Özaltın, Kültür ve Turizm Bakanlığı eski müsteşarı Yalçın Manav, Skål International Marmara ve Antalya Kulüplerinin başkanları ve üyeler katıldı.

 
Arınel: Skål International 2024 Dünya Kongresi İzmir’de yapılacak
Skål İstanbul Başkanı Can Arınel, ülkemizde ve dünyada turizm sektörünün genel durumunun konuşulduğu toplantıda, Skål çatısı altında bir araya gelen sektörün tüm bileşenleri olarak neler yapabileceklerini hep birlikte değerlendirdiklerini belirtti.  Skål International 2024 Dünya Kongresi’nin İzmir’de yapılacağını da açıklayan Arınel, dünya çapındaki bir oylamayla İzmir’in seçilmesinden dolayı son derece mutlu olduklarını söyledi. 

Firuz Bağlıkaya: Turizm barıştır
TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, TÜRSAB’ın 50. kuruluş yıl dönümünün kutlandığı aynı günde Skal İstanbul ailesiyle birlikte olmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Konuşmasında turizme sadece ekonomik veriler üzerinden bakarak, sosyal yönünü göz ardı etmenin, ona gerçek değerini vermeyi önlediğine dikkat çeken Bağlıkaya sözlerine şöyle devam etti: “Turistler seyahat ederken gittikleri yerde karşılıklı olarak kültürel bir alışveriş gerçekleşiyor. Yaşadığımız bu dönemde dünyanın, enerjiden, sudan, madenden çok daha fazla barışa ihtiyaç duyduğu bir gerçek. Barışın olmadığı bir yerde dünya yok olmaya mahkûm. Turizm, barışın ürünüdür, turizm barışın sembolüdür. Turizm, diğerini anlamaktır, farklı olana saygı duymaktır.”

Dünyanın küçüldüğü bir çağda olduğumuzu ve yollar, araçlar sayesinde her yerin yakınlaştığını belirten Firuz Bağlıkaya; “Diğer yandan teknoloji ile gelişen sanal turlar turizmin gelişimini azaltacak unsur gibi algılanıyor. Kimileri teknolojik dönüşümlere bakarken, neredeyse 30 yıldır bireysel hareketler artacak, seyahat acentaları yok olacak diyor. Kimisi ise sanal turlar nedeniyle insanlar evlerinden çıkmadan gezip görecekler diyor. Kanaatimce iki görüş de yanlış. Organize seyahat, birlikte hareket etmek gittikçe daha önemli hale geliyor. Maaliyet, uzman desteği, deneyimleri paylaşmak, azalan değil artan bir ihtiyaçtır. Gruplar küçülüyor, seyahat acentalarının uzmanlık alanları belirginleşiyor ama seyahatin organize hali, dün olduğu gibi bugün de ve gelecekte de ana direği oluşturuyor. Bu nedenle turizmin geleceğinde uzman seyahatin payı artacaktır. Unuttukları bir şey var. Yaşamak sahici bir süreç. Turizmin, katılımcısına sunduğu en önemli şey deneyimlemek. Deneyimlemek, turizm planlamasında ve pazarlamasında unutulmaması gereken bir kavramdır. Turizm, günümüzün ve geleceğin mesleğidir. Turizm barıştır. O yüzden, biz tüm bileşenleri ile turizmciler olarak diğerini en iyi anlayan, kimseyi ötekileştirmeyen, dünyanın her köşesinde dostları olan insanlarız. Skål da bu uluslararası dostlukları pekiştiriyor. İyi ki turizmciyiz” dedi.             
             

Kore bir numaralı Uzakdoğu destinasyonu olacak

I-MICE Derneği Başkanı Hüseyin Kurt; “Tarihsel bağımızın çok kuvvetli olduğu kardeş ve dost ülke Kore’den gelen kıymetli misafirlerimiz, değerli STK başkanları, kıymetli acentalarımız, zincir otellerimiz, havayolu yöneticilerimiz, ulusal basın ve turizm basınımızın güzide temsilcileri, hanımefendiler ve beyefendiler hepiniz hoş geldiniz.

Ev sahibi olan Kore Turizm Ofisi Türkiye’nin nazik ağırlaması İle gerçekleşen bu etkinlikle birlikte uzakta bulunan, lakin tarihsel bağımızın samimiyetle birleştiği dost ülke olan Kore’nin turizm ve mice alanında barındırdığı özelikleri ve sunduğu avantajları yakınen ilk ağızdan öğrenmek adına bir araya geldik. Bu vesileyle bir kez daha Kore turizm ofisi Direktörü Mr. Cho başta olmak üzere bu organizasyonda emeği geçen tüm dostlara Şükran ve teşekkürlerimi iletmek isterim” dedi. 

I-MICE Derneği Başkanı Hüseyin Kurt; “Bendeniz içinizde Kore’yi görmüş olanlarınıza nazaran ancak birkaç ay önce bu güzide ülkeyi ziyaret edebildim. O gün bugündür, gönüllü elçi oldum denilebilir. Hatta bibimbap diye bir Whatsapp grubumuz dahi var. Gelişmiş ulaşım ağı, sağlık güvenliği, dünyanın en iyi havalimanına sahip olması, tapınakları, kültürel ve tarihsel zenginliği, doğal güzellikleri, insan ve yaşam kalitesi, insanlarının nezaketi, saygısı ve ağırbaşlılığı, sokak lezzetleri, Kore mutfağı ve tabi bibimbap’ı unutmayalım. Tabi size kalmış michelin yıldızlı restaurantlardan sokak lezzetlerine kadar her şeyi bulabilirsiniz. Ben sözü uzatmayıp davetimiz kırmayıp icabet eden her birinize Şükran duygularımı arz ederken, organizasyonun her biriniz adına keyifli ve verimli olmasını temenni eder, nice Kore Organizasyonları dilerim” diyerek sözlerini tamamladı.

Kore Turizm Ofisi İstanbul Direktörü Hyuncho Cho, 2023 yılında seyahatin tamamen normale dönmesiyle birlikte Kore’yi ziyaret eden Türk turist sayısının salgın öncesi seviyeyi yakalayarak 30 bini aşmasını beklediklerini söyledi. “Hedefimiz Kore'yi 1 numaralı Uzakdoğu destinasyonu yapmak…” diyen Cho, K-Pop grupları ve Squid Game gibi popüler diziler sayesinde Kore’nin daha da popüler hale geldiğine dikkat çekti. Kore’yi tanıtmak amacıyla yürüttükleri faaliyetleri ve önümüzdeki döneme ilişkin projelerini İstanbul’da gerçekleştirdikleri basın toplantısıyla açıklayan Hyuncho Cho, İstanbul Ofisi olarak 2012 yılından bu yana Türkiye ve Kore arasındaki turizm ilişkilerini geliştirmek ve güçlendirmek için çalıştıklarını kaydetti. Türkiye'nin yanı sıra İsrail, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya ve Hırvatistan olmak üzere toplam 20 ülkeden sorumlu olduklarını belirten Cho, “Türkiye ve Kore arasındaki güçlü diplomatik ve kültürel bağ, faaliyetlerimiz açısından eşsiz bir motivasyon kaynağı oluşturuyor. Güçlü aile bağları ve modernleşirken geleneksel yapılarını korumaları iki ülkeyi birbirlerine yakınlaştırıyor” diye konuştu. Cho, 2015 yılında Güney Kore'yi ziyaret eden Türk turist sayısının 23 bin 440 iken, bu rakamın 2019'da 31 bin 293'e yükseldiğine işaret ederek, “Ancak bu yükseliş, pandemi nedeniyle 2020 ve 2021'de düşüşe geçti. Bu yıl da pandeminin etkilerini hala görüyoruz. 2023 yılında seyahatin tamamen normale dönmesiyle birlikte Kore’yi ziyaret eden Türk turist sayısının salgın öncesi seviyeyi yakalayarak 30 bini aşmasını bekliyoruz. Hedefimiz Kore'yi 1 numaralı Uzakdoğu destinasyonu yapmak… Önümüzdeki dönem de bu hedef doğrultusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Kore dizilerine özel turlar 
Son yıllarda K-POP gruplarının ve Kore dizilerinin popülaritesi sayesinde Kore’nin uluslararası alanda daha da popüler hale geldiğini vurgulayan Cho, sözlerine şöyle devam etti: “Kore, 5 bin yıllık bir tarihe ve 15 UNESCO Dünya Mirası Alanı ve çarpıcı doğal manzaralar dahil olmak üzere zengin bir kültürel altyapıya sahip. Ancak, son zamanlarda dünyaca ünlü pop müzik grubu BTS ile 2021'de dünyayı kasıp kavuran Netflix dizisi Squid Game gibi Kore’nin adının daha çok öne çıkmasını sağladı. Bu popüler temalar özelinde gerçekleştirilen etkinlikler, dizilere özel tasarlanan turistik turlar büyük ilgi görüyor.” Cho, ayrıca Kore yemeklerinin de Türk halkının damak zevkine hitap ettiğini ve geleneksel yemek atölyelerinin turistler açısından dikkat çekici olduğunu söyledi. 

“Kore kültürünü tanıtacağız”
Cho, Kore’nin Türkiye'den 90 güne kadar turistik amaçlı vizesiz ziyaret edilebildiğini belirterek, famturlar ve turizm fuarları ile iki ülke arasındaki turizmi güçlendirmeyi amaçladıklarını vurguladı. Cho, “Türkiye'deki seyahat acentelerinin Kore'ye yönelik tur programlarını geliştirmelerine destek olacağız. Ayrıca Kore seyahat seminerleri ile Kore kültürünü tanıtmak istiyoruz” dedi. Cho, 2017 itibariyle, Kore'nin UIA’e göre 2016, 2017 yıllarında dünya MICE etkinlikleri sıralamasında 1’inci sırada olduğuna işaret ederek, son 10 yılda Kore'de düzenlenen UIA tabanlı uluslararası konferansların yıllık ortalama yüzde 22 ile en yüksek büyüme oranını gördüğünü aktardı. 

Pandemi krizini fırsata dönüştürdü
Covid-19 salgınının dijital dönüşüm sürecini hızlandırdığını kaydeden Cho, Kore’nin sağlam BT altyapısı ile bu krizi yeni bir fırsata dönüştürdüğünü söyledi. Cho, ülkenin her yerinde ücretsiz wi-fi hizmeti bulunduğunun altını çizerek, şunları söyledi: “Kore Turizm Organizasyonu, ziyaretçilerin şehrin deneyimini yaşamalarına yardımcı olmak için kongre merkezlerinin ve “unique venue” dedikleri eşsiz mekanlarının 360 derecelik VR videolarını üretti. ICT teknolojileri kullanılarak, akıllı kongreler, gerçek zamanlı hologramlar ve sanal kongre platformları aracılığıyla hem çevrimiçi hem de yüz yüze oturumlar aynı anda gerçekleştirilebiliyor. Popüler TV şovu Running Man konseptli yarış oyunu, etkileşimli aktiviteler ve su sporları gibi diğer takım oyunlarının yanı sıra, tarihi bir sarayda dolaşırken veya gezerken geleneksel hanbok kıyafetleri giymek gibi ülkenin kendine özgü kültürünü özgürce keşfetmenin yollarını sunan benzersiz deneyimler sunuyoruz. MICE ziyaretçilerinin sanat, eğlence sporları, Kore Dalgası, doğal güzellik ve Kore mirası ve kültürü gibi çeşitli cazibe merkezlerini deneyimlemelerini sağlamak için sürekli olarak yeni mekanlar sunuyoruz. 40 yılı aşkın bir süredir KTO bünyesinde faaliyet gösteren Kore MICE Bürosu, en az 10 kişilik gruplara özel olarak planlar hazırlıyor.” Toplantıda konuşma yapan Asiana Havayolları genel müdür yardımcısı Gukhee Kim de İstanbul-Seul arası uçuşyarın haftada 2 sefer olarak gerçekleştirildiğini, code-share anlaşması kapsamında haftada 11 sefer THY ile ortak uçuşlarının bulunduğunu aktardı. Kim, uçuşlarında sadece ASIANA Club üyelerinin değil, THY Miles & Smiles ve diğer Star Alliance üyelerinin de mil kazandığını belirtti.  

Suudi Arabistan’ın en güçlü yatırımcısı Türk markası olarak Bursa Kebap Evi’ni seçti

Yurt dışında en çok şubesi bulunan Türk restoran zinciri Bursa Kebap Evi, Avrupa ile başlayan global marka yolculuğuna Orta Doğu’daki gücünü artırarak devam ediyor. Türkiye’de 91, yurt dışında ise 12 şubesiyle hizmet veren marka, Orta Doğu’da büyüme hedefine yönelik güçlü bir adım attı. Suudi Arabistan’ın AVM ve perakende sektöründe lider şirketi “Abdullah Al Othaim Investment Company ile master franshise anlaşması imzalayan Bursa Kebap Evi, Suudi Arabistan’da 1 yılda 10 şube, 3 yıl içinde ise 30 şube ile toplamda 9 milyon dolarlık yatırım yaparak büyüme hedefinde....

2010 yılında franchise’ı oldukları marka olan Bursa Kebap Evi’ni üç şubeyle devir alan Cem Helvacı ve Caner Helvacı kardeşler, markayı her geçen yıl daha da büyütmeyi sürdürüyor. Güçlü know how’u ve franchise sistemi ile hızla büyüyen Türkiye’nin ödüllü iskender markası Bursa Kebap Evi; konsepti, dinamik yapısı ve kaliteli üretimiyle yatırımcının gözbebeği oluyor. Gerçek iskender kebabını en leziz ve orijinal hali ile müdavimlerine sunan marka, Orta Doğu’da İran, Irak ve Birleşik Arap Emirlikleri ile başlayan güçlü büyümesine Suudi Arabistan ile devam ediyor.

Suudi Arabistan’ın lider şirketi Abdullah Al Othaim Investment Company”ın sahibi ve güçlü yatırımcı Abdullah Al-Othaim ile imzalanan master franchise anlaşması ile Suudi Arabistan’da ilk yıl 10, üç yıl içinde ise 30 şube açmayı hedefliyor. Anlaşma kapsamında yatırımcı, her şubesinde en az 5 Türk vatandaşını da istihdam edecek.

Orta Doğu hedefinde güçlü bir adım daha attı
Ürün, hizmet ve servis kalitesini standartlaştırarak tüm şubelerinde üstün hizmet anlayışıyla misafirlerini ağırlayan Bursa Kebap Evi, önümüzdeki 5 yılda yurt içinde 180, yurt dışında ise 75 olmak üzere toplamda 255 şubeyle hizmet vermeye hazırlanarak, Bursa’nın yerel lezzeti Türk iskenderini tüm dünyayla tanıştırmayı hedefliyor. 12 yıl gibi kısa sürede ciddi bir büyüme gerçekleştirdiklerini ve markalarını globale taşımaya yönelik güçlü adımlar attıklarını belirten Bursa Kebap Evi Yönetim Kurulu Başkanı Cem Helvacı, “Yenilikçi ürünlerimizle ‘casual dining’ konseptinde hizmet veren bir marka olarak sürekli büyüdük.Yurt içinde elde ettiğimiz başarıyı yurt dışına da taşıyabileceğimize inanarak çıktığımız globalleşme yolculuğumuza ilk olarak Almanya ile adım attık. Ardından İngiltere, Kanada, Dubai, Abu Dhabi, İran ve Irak başta olmak üzere birçok ülkenin güçlü yatırımcılarıyla gerçekleştirdiğimiz master francaise anlaşmalarıyla yurt dışında ciddi bir büyüme elde ettik. Son olarak Suudi Arabistan’ın güçlü yatırımcı şirket ile imzaladığımız master franchise anlaşmasıyla 1 yıl içinde 10, 3 yıl için 30 şube açma hedefindeyiz. Türkiye’de pazarın en güçlü oyuncularından biriyiz, kurduğumuz güçlü franchise sistemiyle bir Türk markası olarak yurt dışında emin adımlarla büyüyoruz. Türkiye’ye birçok yabancı zincir restoran markası geliyor. Mimari konseptinden, standartlaştırdığı özel lezzetlerine, hizmet yaklaşımından üretim ve Ar-Ge’sine tüm alt yapısını tamamlamış bir marka olarak biz neden yurt dışında markalaşmayalım. Bir Türk markası olarak globalde markalaşabileceğimize ve başarıyla büyüyebileceğimize inancımız tam. Bir de yatırımcı güveni önemli. Türkiye ve Avrupa’da güçlü yatırımcılarımız var. Suudi Arabistan için de ülkenin en güçlü yatırımcısı ile master franchise anlaşması yaptık. Bu yıl sonuna kadar şube sayımızı yurt içinde 100, yurt dışında ise 20’e çıkararak, markamızın ve geleneksel lezzetlerimizin yurt dışında büyümesi konusunda yatırımlarımıza devam edeceğiz.” dedi. 

Bursa Kebap Evi Türkiye’den Suudi Arabistan’a giden ilk zincir restoran markası…
Suudi Arabistan’da gıda sektörünün hızlı yükselişe geçtiğinin altını çizen yatırımcı Abdullah Saleh Ali Al-Othaim, “35 milyondan fazla nüfusu ile dünyanın güçlü pazarları arasında yer alan Suudi Arabistan, markaların Orta Doğu’da büyümesi için önemli bir geçiş noktası. Son yıllarda Suudi Arabistan’da gıda sektörü hızla büyüyor ve halk Türk yemeklerine yoğun ilgi gösteriyor. Suudi Arabistan’da AVM ve perakende alanında hizmet veren“Abdullah Al Othaim Investment Company”şirketinin sahibi olarak gıda sektöründeki bu gelişmeler beni sektöre yatırım yapmaya teşvik etti. Türkiye’de Bursa Kebap Evi’nin başarılı bir gıda zinciri olarak öne çıktığını gördüm. Markanın müşteri memnuniyeti, yurt dışı büyüme potansiyeli ve başarısı, iki genç girişimcinin kısa zamanda yarattığı başarı hikayesi ve kurduğu sistem güven verdi. Markanın yöneticileriyle gerçekleştirdiğimiz müzakereler sonrasında kendilerinin samimiyeti ve marka gelişimine bakış açılarıyla alt yapı ve yatırımcılarına verdiği destekler de beni etkiledi. Türkiye’den Suudi Arabistan’a giden ilk Türk restoran zinciri olan Bursa Kebap Evi ile birlikte güzel işler çıkaracağımıza inanıyorum. Aynı zamanda Türkiye’den farklı sektörlerden markalara yatırım yapmaya yönelik planlarımız var." ifadelerini kullandı.

Cem Helvacı, “Türk markası olarak globalde yerimizi sağlamlaştıracağız”
Geçtiğimiz yılın cirosunu yüzde 120 büyüten Bursa Kebap Evi, yıl sonunda yaklaşık 1 milyar 200 milyon TL ciroya ulaşmayı hedefliyor. Markanın öncelikli olarak büyümek istediği ülkeler arasında Suudi Arabistan, Kanada, İngiltere, Katar, Kuveyt, Almanya, Irak, Iran, Dubai ve Abu Dhabi yer alıyor. Bursa Kebap Evi yakın zamanda yapacağı master franchise anlaşmalarıyla Kanada, Almanya, Suudi Arabistan, İngiltere, Katar, İran, Dubai ve Abu Dhabi'de şube açmayı hedefliyor. Kurduğu güçlü franchise sistemi ile dünyanın dört bir yanında hizmet vermek istediklerini belirten Cem Helvacı, “Franchising sistemi çok iyi yönetilmesi gereken bir sistem. Standartların korunması, marka değeri yaratılması, ürün kalitesinin tüm şubelerde aynı olması ve hizmet kalitesinin standartlaştırılması en çok önem verdiğimiz hususlar arasında yer alıyor. Türkiye’nin hızlı büyüyen markası olarak paydaşlarımızla her zaman samimi, güvene dayanan, sıcak iletişim kurarak yatırımcı güvenini kazanıyoruz. Dürüstlük ilkemizden ayrılmıyoruz, çözüm odaklıyız ve geri bildirimleri önemsiyor, buna göre stratejilerimize yön veriyoruz.” dedi. İskender, Bursa Kebabı, Muhteşem Bursa, Beğendi Yatağında Köfte gibi ana yemekler, Kemalpaşa ve Uludağ tatlıları, Şıra ve Kozahan Türk Kahvesi gibi yöreye has ürünlerle faaliyet gösteren Bursa Kebap Evi’nin restoranlarında yılda 1600 ton et tüketiliyor, 8 milyon misafir ağırlanıyor ve marka çatısı altında 2000’i aşkın kişi istihdam ediliyor. 

Güçlü know how ile yatırımcıya her alanda destek
Türkiye’de kurumsallaşmış franchise yapılanmasına sahip en başarılı zincir restoran olarak yatırımcıların ilgi odağı olan Bursa Kebap Evi, güçlü know how’ı ile yatırımcılarına destek oluyor. Şubeleri mimari ekipleriyle standartlara uygun dekore ederek şık restoran konseptinde anahtar teslim sunan marka; yöresel lezzetleri, yan ürünleri, sunum ekipmanları gibi tüm ihtiyaçları da yatırımcısı için tedarik ediyor.

Şubelerine açıldığı ilk günden itibaren reklam ve pazarlama desteği sunan Bursa Kebap Evi, tüm şubelerde eş zamanlı olarak etkinlik, proje ve kampanya yürüterek müşteri yoğunluğu sağlıyor. Global marka ayrıca uzman kadrosu ile 1 ay boyunca şubedeki oryantasyon sürecini yönetiyor. BKE Akademi’de açılacak şubeler ya da eleman ihtiyacı olan restoranlar için düzenli eleman alım ve eğitimlerini sağlayan marka hizmet sektörünün kilit noktası olan “nitelikli personel” ihtiyacını karşılıyor.  Ar-Ge ve ürün geliştirme, hijyen ve dış denetim, gizli müşteri yönetimi ile memnuniyet yaklaşımlarını da merkezden yöneten marka, güçlü yönetim yaklaşımı ile yatırımcılarına profeyonel marka çatısı ve güveni altında değer yaratıyor. 

Adana Türkiye’nin en büyük lezzet buluşmasına ev sahipliği yapacak

Adana Valiliği’nin; Adana Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri, odalar ve sivil toplum kuruluşları iş birliğiyle 7-8-9 Ekim tarihlerinde düzenleyeceği Uluslararası Adana Lezzet Festivali, İstanbul Feriye’de düzenlenen bir basın toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı.

Adana Valisi Dr. Süleyman Elban’ın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, ilçe belediye başkanları, oda başkanları, sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri ile gastronomi dünyasından isimler ve Adanalı ünlüler katıldı. 

Coğrafi, tarihi ve kültürel zenginliği ile gastronomi dünyasının vazgeçilmez durağı haline gelen Adana, bir kez daha büyük lezzet buluşmasına hazırlanıyor. Uluslararası Adana Lezzet Festivali, 7-8-9 Ekim tarihlerinde bir yandan lezzet tutkunlarına ev sahipliği yapacak, bir yandan da konferansları ve özel etkinlikleri ile Adana’nın mutfak mirasına ışık tutacak. 

Bu yıl 6. kez Adana Merkez Park’ta 180 dönüm üzerine kurulu alanda düzenlenecek Türkiye’nin en büyük ve en lezzetli festivali Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nin ana teması “Geçmişten Geleceğe Miras: Mutfak” olarak açıklandı.

Basın toplantısında birer konuşma yapan Adana Valisi Dr. Süleyman Elban, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, Festival İçerik Koordinatörü Ebru Koralı ve Festival Organizatörü Haluk Özsevim festivalin amacı, hedefleri ve programı hakkında detaylı bilgi paylaşımı yaptı. 

Dr. Süleyman Elban: “Adana festivaller şehri oldu”
Adana Valisi Dr. Süleyman Elban yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Adana son dönemde Portakal Çiçeği Karnavalı ve Lezzet Festivali’yle artık festivaller şehri haline geldi. Adana’nın festivaller şehri haline gelmesinin en önemli sebepleri ise Adana’mızın çok sıcak insanlara sahip olması ve insanlarımızın festivali yaşamayı bilen, festival ortamına hemen uyum sağlayan, eğlenmeyi bilen, sıcakkanlı, misafirperver olmak üzere çok özel bir kültüre sahip olmaları. Aynı zamanda yemeğinden tatlısına, sokak lezzetlerinden içeceklerine kadar çok özel lezzetlere sahip bir kent olması. Burada birçoğunuz mutfağımızı çok iyi biliyor. Gelin Adana’da bu mutfağı tekrar yaşayın. Mutfağımızı bilmeyenler sizler de Adana’mıza gelip festival ortamımızı yaşayın. Aslında ilimizde 365 gün lezzet festivali oluyor. Ancak o gün belli bir alanda sizler gibi gelen misafirlerimizi her yere gidip dolaşıp yorulmayasınız diye festival alanında bir araya topluyoruz. Sizleri hem Lezzet Festivali’ne hem de yılın her günü Adana’mıza bekliyoruz. Ağzınızın tadı eksik olmasın, ağzınızın tadı Adana lezzetleri gibi olsun.”

Zeydan Karalar: “ Medeniyetlerin ve kültürlerin sofrası Adana”
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar konukları selamlayarak başladığı konuşmasında, Adana’nın çok zengin kültürü ve özellikleri bulunduğunu belirtti. Başkan Zeydan Karalar, “Çok önemli özelliklerinin yanında Adana bir lezzet kentidir. Zengin kültürün taşıyıcıları olarak yemeği sanata dönüştüren kentim Adana, bu lezzet kültürünün taşıyıcısıdır. Bu mirası taşırken eğlenceyi de işin içine ekliyor ve festivallere dönüştürüyoruz. Ülkemizin yemek kültüründe Adana’nın yeri çok önemli. Adana’nın tarihindeki bütün kültürler farklı damak zevki bıraktı ve hepsi günümüze ulaştı. Bu yüzden Adana’ya medeniyetlerin ve kültürlerin sofrası demek doğru olur.  Adana kebabı baskın bir lezzettir ama Adana mutfağı kebaptan ibaret değildir. Adana’da yüzlerce başka lezzet vardır. Mutfağımızın zenginliği, Adana’da yaşamayanlar için kentimizi bütün yıl ziyaret edebilecekleri bir festival alanına dönüştürüyor. Adana’yı dünya gastronomi kültürünün bir parçası yapmaya kararlıyız. -Değiliz herkes gibi sıradan, Hamdolsun bizi Adanalı yaratmış yaradan. Adana’ya gelin ciğerimizi yiyin. Bizim ciğerimiz herkese yeter- ” dedi.

Ebru Koralı: “Adana gastronomisini çok yönlü ele alacak güçlü bir program hazırladık”
Adana Lezzet Festivali İçerik Koordinatörü Ebru Koralı ise toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Gastronomi turizminde ziyaretçilerin yüzde 80’i, destinasyon seçerken gastronomi kültürüne önem veriyor. Bu noktada Adana; coğrafi, tarihi ve kültürel zenginliğinin yanı sıra kendine has bir lezzet sentezi sunması nedeniyle de eşsiz bir doğal kaynağa sahip. Bu kaynağın mirasını geleceğe taşımak asli görevimizdir. İşte bu amaçla, şehrin tüm birimlerinin iş birliği ve sinerjisiyle; Adana’yı ve gastronomi dünyasının vazgeçilmez bir durağı haline gelen mutfağını çok yönlü ele alacağımız güçlü bir program hazırladık. Festivalimizin ilk günü HiltonSA Oteli’ndeki ikinci günden itibaren Merkez Park Lezzet Sahnesi’ndeki konferans ve söyleşilerimizde; akademisyenleri, araştırmacıları, 50’yi aşkın yerli ve yabancı konuk şeflerimizi, gastronomi dünyasından önemli isimleri ve iş insanlarını ağırlayacağız. Bir yandan geçmişten günümüze Adana mutfağını ele alacak, bir yandan yeni lezzet tasarımları yapacak bir yandan da coğrafi işaretlerde ürün pazarlama karması, gastronomi turizminde destinasyon yaratmak, sürdürülebilir gastronomi ilkeleri gibi konuları işleyerek mutfak mirasına ışık tutacağız.”

Haluk Özsevim: “Tüm kent dinamikleri Adana’ya yakışan bir festival için harekete geçti”
Adana Lezzet Festivali Organizatörü Haluk Özsevim ise Adana’ya yakışan bir festival ile misafirlerin karşısına çıkacaklarını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Anadolu’nun en önemli lezzet duraklarından biri olan Adana, bu sene de Adana Valiliği öncülüğünde tüm kent dinamiklerinin bir araya gelmesi ile önemli bir etkinliğe imza atacak. Güçlü içeriğimizin yanı sıra, Gastro Lezzet Sahnesi, Genç Şefler Yarışması, çeşitli konser ve gösterilerle birlikte festivalin, Adana’ya ciddi bir katkı sağladığını düşünüyoruz. Festivale gösterilen ilginin her geçen sene artması da bunun en önemli göstergesi.”

Adana’nın sosyo-ekonomik kalkınmasına katkı sağlayan festivale ziyaretçi akını bekleniyor
Gastronomi turizminde ziyaretçilerin yüzde 80’i, destinasyon seçerken gastronomi kültürüne önem veriyor. Bu noktada Adana; coğrafi, tarihi ve kültürel zenginliğinin yanı sıra kendine has bir lezzet sentezi sunması nedeniyle de eşsiz bir doğal kaynağa sahip. Adana Lezzet Festivali her yıl 100’ün üzerinde firmanın katılımıyla gerçekleşiyor. Sadece 2021 yılında; festivale 165’in üzerinde firma katıldı. 11 bin yatak kapasitesine sahip ilde tüm oteller dolarken, Tarsus ve Mersin gibi çevre il ve ilçelerdeki turistik tesislerin de doluluk oranlarında artış görüldü. 3 günlük festival süresince şehrin ekonomisine 150 milyon TL’lik katkı sağlandı. 2020 yılında pandemi nedeniyle dijital ortamda gerçekleştirilen festivalde; 2017’de 100 bin, 2018’de 160 bin, 2019’da 270 bin ve 2021 yılında 285 bini aşkın konuk ağırlandı. Her yıl düzenli olarak büyüyen Adana Lezzet Festivali’nin, bu sene ziyaretçi sayısında rekor kırması bekleniyor.