#turizminsesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#turizminsesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Ağustos 2014 Salı

Hilton İstanbul Bomonti’den kusursuz düğün rehberi



Şık, kusursuz ve görkemli düğünlerin adresi Hilton İstanbul Bomonti’nin uzman düğün organizatörleri, dünyaevine girmeye hazırlanan çiftler için kusursuz bir düğünün püf noktalarını anlattı.İstanbul’un en büyük oteli Hilton İstanbul Bomonti, 12.000 metrekarelik açık ve kapalı etkinlik alanı, dünya mutfaklarından en leziz örnekleri sunan düğün menüleri ve yüksek tavanlı, kolonsuz balo salonları ile unutulmaz düğünlere ev sahipliği yapıyor.

Yemek davetlerinden leziz kokteyllerle renklendirilen teras partilerine, farklı istek ve talepleri karşılayan geniş bir seçenek yelpazesi sunan oteldeki düğünlerin organizasyonu, her detayı özenle planlayan ve düğün stresini keyfe dönüştüren düğün organizatörleri üstleniyor. Uzman organizatörlerin dünyaevine girmeye hazırlanan çiftlere tavsiyeleri şöyle:

MEKAN VE TARİH İÇİN ELİNİZİ ÇABUK TUTUN
İstediğiniz tarihi alabilmek için elinizi çabuk tutmalısınız. Resmi ve dini tatiller ile önemli etkinliklerinin gerçekleşeceği günleriyse şimdiden takviminizden çıkarın. Diğer yandan istediğiniz konsepte uygun bir mekan seçmeniz de önemli. 2014’te revaçta olan düğün trendlerinden bazıları, 2015’te de popülaritesini koruyacak. Örneğin önümüzdeki dönemde de klasik ve romantik düğünlerin yükşelişine şahitlik edeceğiz. Hilton İstanbul Bomonti, 2371 metrekarelik alana ve 9 metrelik tavan yüksekliğine sahip Grand Ballroom ve doğal gün ışığı alan 883 metrekarelik, teras erişimli Crystal Ballroom ile her konsepte uyum sağlayabilecek, özel düğün mekanları sunuyor.

LCV’LERE VE OTURMA DÜZENİNE DİKKAT!
Düğün tarihi yaklaştıkça en çok stres yaratan unsurlardan biri de ülkemizde henüz alışkanlık haline gelmeyen ve son dakikaya bırakılan LCV’ler. Yalnızca yakın arkadaşlarınızı kendiniz arayıp, diğer konukların aranmasını ve oturma düzeninin belirlenmesini aile büyüklerine bırakabilirsiniz.

DÜĞÜNE GELİN HAMAMIYLA HAZIRLANIN
Düğün öncesi çiftlere stresten kurtulmak için uzun doğa yürüyüşleri yapmalarını, sebze-meyve ağırlıklı beslenmelerini ve uyku düzenlerine dikkat etmelerini öneriyoruz. Düğününü Hilton İstanbul Bomonti’de yapan çiftler içinse özel fırsatlar sunuyoruz. Türkiye’nin ilk, Avrupa’nın en büyük eforea: spa at Hilton’ında düğün günü öncesinde bekarlığa veda partileri ve kına geceleri düzenlenebiliyor. “Gelin Hamamı” kapsamında ise, gelin ile konuklar düğün gününde geleneksel hamam uygulamasını günümüzün en gelişmiş bakım olanaklarıyla buluşturan seçenekler arasında tercih yapabiliyor. “Çiftlere Özel Romantik Spa Pakedi” kapsamında da, çiftler düğünün ertesi günü kendilerine sunulan balayı kahvaltısının ardından spa içerisindeki özel bir süitte, mevye ve şarap ikramı eşliğinde diledikleri bakımlardan faydalanabiliyor.

YEMEĞİ RİSKE ATMAYIN
Düğünde sunulacak yemekler, hem lezzetleriyle hem de sunum ve servisleriyle konuklarınızın en çok dikkat edeceği unsurlar arasında yer alıyor. Bu nedenle birbirleriyle uyumlu lezzetleri buluşturan menüleri seçmeli, sunulan yiyeceklerin tazeliğinden emin olmalı ve sunumu, servisi profesyonellere bırakmalısınız. Hilton İstanbul Bomonti’nin dünyaca ünlü, ödüllü şefi Yannis Manikis, deneyimli ekibiyle konuklarınıza en az düğününüzün kendisi kadar unutulmayacak bir yemek deneyimi vaat ediyor.

GELİNLİĞİNİZ MEKAN İLE UYUMLU OLMALI
Gelinliğiniz mekanla uyumlu olmalı. Düğünü Hilton İstanbul Bomonti gibi görkemli bir mekanda yapıyorsanız, uzun kuyruklu bir gelinlikle balo salonuna muhteşem bir giriş yapabilirsiniz. Girişin ardından hareketinizi kısıtlayan parçaları çıkarabildiğiniz gelinlik modellerini seçmek, gece boyunca rahat etmenizi sağlayacaktır. Kır düğünü istiyorsanız, kat kat danteller ve ağır taftalar yerine etekleri uçuşan bir gelinlik seçmenizi tavsiye ederiz.

KONUKLARINIZA JEST YAPMAYI UNUTMAYIN      
Uzaklardan, farklı şehirlerden gelen konuklarınız varsa, düğünü gerçekleştireceğiniz otelde onlar için yer ayırtarak hoş bir jest yapabilirsiniz. Ertesi gün içinse güzel bir brunch organizasyonu yapmanızı öneririz. Düğün tarihinizde doğum günü veya evlilik yıldönümü gibi özel günlerini kutlayan davetlileriniz varsa, onlara da renkli bir jest yapabilir, ufak bir hediyeyle bu davetlileri kutlayabilirsiniz.

AFTER PARTY İLE DÜĞÜNÜ UZATIN
Geleneksel düğün töreninin ardından sadece gelin ve damadın yakın arkadaşlarının davet edildiği bir after party düzenlemek, genç çiftlerin gittikçe daha çok tercih ettikleri bir seçenek. Misafirlerin birbirlerinden kopmasını engellemek ve zaman kayıplarını önlemek için, after party’lerin aynı çatı altında yapılmasını tavsiye ediyoruz. Hilton İstanbul Bomonti’de, hem düğünün yapıldığı balo salonlarında hem de 34. kattaki muhteşem İstanbul manzaralı rooftop bar Cloud 34’te After Party düzenlemek mümkün. Gelin ve damat; dekoru, DJ ve içki servislerini kendi istekleri doğrultusunda tümüyle düğünlerine özel bir konseptle yeniden düzenleyebiliyor.

bomonti.sales@hilton.com
www.facebook.com/hiltonistanbulbomonti
www.twitter.com/HiltonBomonti

Uzakdoğu'nun güler yüzlü ülkesi Tayland bayramda çok yakın!



Hareketli gece hayatı, misafirperver insanları, binbir çeşit tropik meyvesi ve zengin tarihi mirasıyla Uzakdoğu'da parlayan Tayland, kutsal tapınaklar şehri Bangkok, “uzun boyunlu kadınların diyarı” Chiang Mai ve bembeyaz kumsallarla çevrili Phuket Adası duraklarıyla, 4-12 Ekim tarihleri arasında Gazelle Turizm gezginlerinin rotasında.Geleneksel ile modernin buluştuğu en güzel Güneydoğu Asya ülkelerinden biri olan Tayland, 4-12 Ekim tarihleri arasında bayram tatilini uzaklarda geçirmeyi planlayan gezginleri bekliyor.#turizminsesi


Suyun üzerinde yaşamlarını sürdüren insanların Bangkok'un kalbinde kurduğu Damnoen Soduak Yüzen Pazarı ziyaretiyle başlayan tur, 45 metre uzunluğundaki Yatan Buda Heykeli'nin olduğu Wat Pho Tapınağı'nda ve özgün mimarisiyle ziyaretçilerini büyüleyen Grand Palace'da devam ediyor. Yerel pazar alışverişlerinde başkentin ritmine kapılarak günü geçirenler, günbatımında Chao Praya'nın dingin sularında yapılan nehir turuyla geceyi karşılıyor. Tayland’daki en kutsal imajlardan biri olan Zümrüt Buda Heykeli'ne ev sahipliği yapan Wat Phra Kaew ve 18. yüzyıldaki Burma saldırılarında yıkılan ve bugün UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan, Siam İmparatorluğu’nun ikinci başkenti Ayutthaya bir sonraki durak. Uzun boyunlu kadınların diyarı olarak bilinen boyunlarına taktıkları halkalar ile sosyal antropologların ve belgesel yapımcılarının odak noktası olan Karen halkı, geleneksel kıyafetleri, günlük yaşamlarından kesitler ve safarilerle renklendirilen fil yetiştirme çiftlikleriyle Chang Mai, gezginlere turun en unutulmaz deneyimlerinden birini yaşatacak.


Bangkok’taki Zümrüt Buda Heykeli'nin orijinal ev sahibi ve 60 metrelik devasa kuleye sahip Wat Chedi Luang Tapınağı, altın kaplama ön cephesi ile Kuzey Tayland mimarisinin eşsiz bir örneği olan şehrin en eski tapınağı Wat Chiang Man ve Doi Suthep Dağı üzerine kurulmuş ve bu nedenle tüm şehre hakim bir noktada yer alan Wat Phra That Tapınağı vadettiklerinden yalnızca bazıları. Dünyanın en iyi dalış noktalarından biri olarak kabul edilen ve küçük deniz kulübeleriyle bezenmiş bembeyaz kumsallara ev sahipliği yapan dünyaca ünlü Phuket Adası ise Tayland turunu en keyifli şekilde Andaman Sahilleri'nde bitirmek isteyenler için.

Gazella Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Velit Gazel, Tayland için “Etnik Tayların yanı sıra Khmer, Malay, Çin ve Laos kökenli halkların kültürleriyle zenginleşen bu coğrafya, Budizm ile kutsanmış modern bir ülke olarak günümüzde Güneydoğu Asya'nın en merak uyandıran turizm odaklarından biri” diyor: “Hem batılı hem doğulu olan, renkli gece hayatının dinamizminden antik şehirlerindeki gizemli sessizliğe kadar tüm tezatlıkları kendi içinde barındıran Tayland, geleneksel ile modernin birlikteliğini aynı karelere sığdırmak isteyen gezginler için birebir.” Turun fiyatı, tüm ekstra turlar ve kişiye özel havalimanı-ev transferleri dahil 2390 avro.

Akfen GYO’nun 1. yarı yıl net kârı 14.1 milyon TL oldu


Ekonomik şehir otelciliği alanında Türkiye’nin ilk ve tek gayrimenkul yatırım ortaklığı Akfen GYO’nun 2014 yılı 1. yarı yıl finansal sonuçları açıklandı. 30 Haziran 2014 itibarıyla 14,1 milyon TL net kâr gerçekleştiren Akfen GYO’nun konsolide kira geliri bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 23 artışla 24,7 milyon TL oldu. Konsolide FAVÖK (Faiz Amortisman Vergi Öncesi Kâr) bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 36 artışla, 18,6 milyon TL olarak gerçekleşirken, FAVÖK marjı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7 artarak, yüzde 75 seviyesinde gerçekleşti. Akfen GYO’nun 30 Haziran 2014 itibarıyla net aktif değeri ise 2013 yılsonuna göre yüzde 1 artarak, 993,7 milyon TL oldu.

Akfen GYO Yönetim Kurulu Başkanı Süha Güçsav, Akfen GYO’nun 1. yarı yıl finansal sonuçlarını değerlendirerek, Avrupa’nın en büyük ve dünyanın önde gelen otel gruplarından Accor ile stratejik ortaklıklarının devam ettiğine değinerek, uzun vadeli kira sözleşmeleri ile öngörülebilir, sürdürülebilir nakit akışı hedeflediklerini söyledi.#turizminsesi

Güçsav, Eylül ayında Ibis Otel Esenboğa’yı hizmete açacaklarını belirterek Karaköy Novotel, Ibis Otel Tuzla ve Moskova Ibis Otel projelerinin yatırımlarının da 2015 yılında tamamlanmasını hedeflediklerini söyledi. 2014 1. yarıyıl sonunda şirket portföyünde bulunan gayrimenkuller için toplam 32,36 milyon TL yatırım harcaması yapıldığını ifade eden Güçsav, 2015 yılında şirketin kendisi ve bağlı ortaklıkları vasıtasıyla 4 tanesi Rusya'da olmak üzere toplam 3 bin 641 oda kapasiteli 20 adet otelin işletmeye alınmış olacağını vurguladı.

Yunanlılar ‘Doktor Balıkları’ çalıp ‘Dr.Fish’ diye pazarlıyor



Rodos Adası’nda Doktor Balıkların bulunduğu akvaryuma turistler ayak ve ellerini sokuyorlar. 15 dakikalığına 10 Avro ödeyen turistler, bulaşıcı hastalıklarla karşı karşıya olduklarını bilmiyorlar.Doktor Balıkların ‘Hipokrat’ yemini etmediğine dikkat çeken TÜRKAP Başkan Yardımcısı Fuat Ünsal, Kangal’daki kaplıcanın suyunun da çok özel olduğunu vurguladı: “Doktor Balıklar kadar kaplıcadaki suyun özelliği de çok önemli. 36–37 derece sıcaklıkta olan ve litresinde 1 gram selenyum bulunan su ile balıklar bir bütün olarak tedavi ediyor. Yoksa akvaryumdaki balıklar kirli su ile şifa dağıtmaz.”



Sedef başta olmak üzere birçok cilt hastalığının tedavisinde dünyada önemli doğal şifa merkezi kabul edilen Kangal Balıklı Kaplıcası, son yıllarda giderek yaygınlaşan balık ticareti ve kullanım şekli nedeni ile sıkıntı yaşıyor. Yunanlıların ve bazı açıkgöz Türk müteşebbislerin sedef tedavisinde yüzde 98 başarı gösteren Kangallı balıkları turizm merkezlerinde akvaryumda kullanmaya başlamasına 'etik' ve 'hijyen' uyarısı geldi. Sivas’ın Kangal ilçesindeki kaplıcanın alt tarafındaki dereden 'Doktor' balıkların çalınarak turizm amaçlı kullanılmasına tepki gösteren işletme sahipleri, özellikle kaplıca boyundaki dereden götürülen balıklara turizm bölgelerindeki bazı otellerde manikür ve pedikür yaptırılmasını eleştiriyor. Kangal Balıklı Kaplıcası’nın işletmecisi olan Ünsallar A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Fuat Ünsal; Amerika, Çin ve Singapur gibi ülkelerde üretim merkezleri oluşturularak çoğaltılan bu balıkların dünyanın dört bir yanına pazarlandığı söyledi. Aynı zamanda Türkiye Kaplıcalar Derneği (TÜRKAP) Başkan Yardımcısı olan Ünsal, Yunanistan’ın Rodos Adasında da Doktor Balıkların turizm amaçlı kullanıldığını tespit ettiklerini belirtti. Rodos’ta turistlerin Doktor Balıkların bulunduğu akvaryumlarda ayaklarına veya ellerine 15 dakikalığına mesaj yaptırmanın karşılığında 10 Avro ücret ödediğini ifade eden Ünsal, bu tür uygulamaların fantaziden öteye geçmeyeceğini, insanların Doktor Balıklardan şifa yerine dert bulacabileceklerini açıkladı.


 Akvaryumdaki kirli suyun her türlü hastalığı diğer insanlara da bulaştırabileceğine dikkat çeken Ünsal, “Dişleri olmayan bu balıklar, 36–37 derece sıcaklıkta, litresinde 1 gram selenyum bulunan suyun yumuşatmış olduğu kabarık yara kabuklarını kopartarak cilti pürüzsüz hale gelinceye kadar temizliyor.


 İçinde cilt hastalıklarının tedavisinde etkin olduğu bilinen selenyum bulunan suda bir günde belirli aralıklarla 8 saat havuza giren ve 21 gün tedavisini sürdüren sedef hastaları, yüzde 98 oranında olumlu sonuç alıyor. Doktor Balıklarla selenyumlu su birbirini tamamlıyor.” diye konuştu.

SEDEF’TE YÜZDE 98 BAŞARI ALINIYOR
Sivas'ın Kangal ilçesinin Kavak köyü yakınındaki kaplıca ve derelerinde 2–10 cm büyüklüğünde Garra Rufa türündeki balıklar bulunuyor. Sivaslıların Doktor Balıklar ismini koydukları bu balıklar, insanların derilerini kemirerek tedavi ediyor. Balıklar; tahriş olmuş durumdaki veya herhangi bir enfeksiyonla oluşmuş cilt dokusundaki yaraları, egzama, cerahatli sivilceler ve sedef hastalığı oluşumlarını iyileştiriliyor. Kaplıcada havuza giren kişilerin etrafında ince kahverengi, gri ve bej rengindeki sazan ve kayabalığı türü balıklar dolaşmaya ve ciltte hastalık belirtisi olan yerleri temizlemeye başlıyor. Dişleri olmayan bu balıklar, 36–37 derece sıcaklıktaki litresinde 1 gram selenyum bulunan suyun yumuşatmış olduğu kabarık yara kabuklarını kopartarak cilt pürüzsüz hale gelinceye kadar temizliyor. İçinde cilt hastalıklarının tedavisinde etkin olduğu bilinen selenyum bulunan suda, bir günde belirli aralıklarla 8 saat havuza giren ve 21 gün tedavisini sürdüren sedef hastaları yüzde 98 oranında olumlu sonuç alıyor.


“DOKTOR BALIKLAR” SİVAS’IN DEĞERİ
Turizm bölgelerinde ‘Manikürcü’ adı altında açılan bazı yerleri kendisinin gördüğünü ifade eden Fuat Ünsal, sağlıksız koşullarda yapılan bu faaliyetlerinin kaplıcanın, Sivas’ın, Kangal’ın, hatta Türkiye’nin itibarına zarar verdiğini kaydetti. Ünsal, yurt dışında olduğu gibi Türkiye'de de bu tür yerleri açanların, hiç çekinmeden ‘Doktor Balık’ ismini kullandıklarını aktardı. Ünsal, “Bizim dışımızda hiçbir işletme ‘Doktor Balıklar’ ismini bile kullanmaz. Kangal’dan kaçırdıkları balıkları kür merkezlerinde ‘Dr.Fish’şeklinde sunuyorlar. Doktor Balıklar ismi Sivas'ta verilmiştir. Tarım Bakanlığınca Kangal Kaymakamlığı'na tescillenmiştir. Kangal haricinde kimse bu balıkları bu şekilde kullanamaz." Ünsal, çalınan balıkların yurt dışında genleriyle oynandıktan sonra bir çok ülkeye ve hatta Türkiye’ye bile pazarlandığının altını çiziyor.


Kangal Balıklı Kaplıca, sedef (psoriasis) başta olmak üzere deri hastalıklarının tedavisinde dünyaca ün yapmış bir merkezdir. Kaplıca suyunun romatizmal hastalıklara, nörolojik (Nevralji, Nevrit, Felç), ortopedik ve travmatolojik sekellerde (kırıklarda, eklem travması ve kas hastalıkları), jinekolojik sorunlarda, deri hastalıklarında, böbrek taşlarında (içme ile) ve psikosomatik bozukluklarda yararlı olduğu gözlemlenmiştir. Ancak sedef, kaplıcayı tedavi yönünden en popüler kılan hastalıktır. Bu tedavide balıklar suyun etkisiyle yumuşayan psoriatik plaklara yönelmektedir. Dişleri olmayan balıklar, yumuşayan kabuklara tedavi uygulamaktadır. Bu esnada ufak bir kanama olmakta ve yaralar su ile gün ışığının etkisine maruz kalmaktadır. Bu işlem ayrıca apsesi olan hastalarda irinin akmasına neden olmaktadır. Bazı hastalıklarda tropikal uygulamanın yararlı olduğu bilinen selenyum yara iyileşmesinde en önemli etkendir. Yöresel olarak ‘Doktor Balıklar’ diye tanımlanan kaplıca suyunda yaşayan balıklara duyulan ilgi nörolojik ve romatizmal hastalıkları olan insanları bu kaplıcaya çekmektedir. Kaplıca suyu 36–37 derece sıcaklıktadır ve litresinde 1 gram selenyum bulunmaktadır. İçinde cilt hastalıklarının tedavisinde etkin olduğu bilinen selenyum bulunan suya, bir günde belirli aralıklarla 8 saat havuza giren ve 21 gün tedavisini sürdüren sedef hastaları, yüzde 98 oranında olumlu sonuç alıyor.


İstihdamda turnover’ın (işe-giriş çıkış hızı) yıllık kaybı 3 milyar TL



Perakende, turizm başta olmak üzere hizmet sektöründeki yüksek turnover’ın (işe-giriş çıkış hızı), işletmelere yıllık kaybı 3 milyar TL’yi geçiyor. Perakendede %60, turizmde %50 oranlarını bulan yüksek turnover, işletmelerin hedeflerine ulaşmasını engelliyor. Hizmet sektöründeki firmaların, yüksek turnover (işe-giriş çıkış hızı) nedeniyle ortalama %50 verimsiz çalıştığına dikkat çeken AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel şunları söyledi: “Perakende, turizm başta olmak üzere hizmet sektöründe, yılda 300 binin üzerindeki kişi, 3 ay bile çalışmadan işten çıkabiliyor. İşten çıkan her bir personelin de firmaya maliyeti; eğitim, zaman ve verimlilik kaybı eklendiğinde 10 bin TL’yi buluyor. Yüksek turnover’ın, hizmet sektöründeki firmalara, yıllık kaybı 3 milyar TL’yi geçiyor” dedi.

Yetenek ve başarı avcısı olan kazanacak
İşe alırken ‘yetenek avcısı’, işe aldıktan sonra ‘başarı avcısı’ olan firmaların kazanacağını vurgulayan Ayşen Laçinel, konuşmasına şöyle devam etti:  “İnsan kaynakları yöneticileri öncelikle, kurum vizyonu doğrultusunda, organizasyon semasını, görev tanımlarını ve performans hedeflerini net olarak belirlemiş olmalıdır. Ardından,  belirlenen bu standartlara uygun, tıpkı bir ‘yetenek avcısı’ gibi, doğru insan kaynağını işe almalıdır. İşe alınan personelin, verimli bir oryantasyonla (işe giriş eğitim programı) işe adapte olması sağlanmalıdır. Bu aşamada, tüm yöneticiler, koçluk yaklaşımıyla yönetim sergileyebilmelidir. Sevilerek yapılan işin başarıyı, başarının da maddi ve manevi takdiri getirdiğini, kurdukları ödüllendirme, performans ve prim sistemleriyle göstermelidirler. ‘Başarı avcısı’ yaklaşımını özetleyen bu model, maddi yanından çok, manevi yanı ağırlıklı değer sistemi ile beslenmektedir. Bu konuda, pek çok kurumda sistem kuran danışmanlar olarak,  şirketlerin insan kaynağını doğru yönetmeleri ve verimli çalışmalarında, yol arkadaşlığı yapıyoruz” diye konuştu.

MORINI TERRACE’DA İLHEM İLE “JAZZ JAM SESSIONS”



Zorlu Center’ın New Yorker’i Morini’nin yaza damgasını vuran yepyeni mekanı MORINI TERRACE, ılık sonbahar akşamlarında “Jazz Jam Sessions “ ile şehirde caz rüzgarları estirecek.


Şehrin karmaşasından bunalanlara, yeşillikler içinde rahat ve sıcak ambiyansı ile adeta nefes aldıran MORINI TERRACE, Eylül ayında ünlü caz vokalisti İlhem Khodja ile başlayacağı caz geceleriyle müzik ve lezzeti bir arada sunuyor.


Her Çarşamba saat 20.30’da MORINI TERRACE’ın eşsiz lezzetleri ile başlayacak “Jazz Jam Sessions “ İlhem’in caz, soul ve Fransız tınılarıyla birlikte unutulmaz Türkçe parçaları da ekleyerek oluşturduğu repertuarı ile devam edecek.


Beymen Zorlu Center içinden ayrı bir girişi olan Morini Terrace’da caz esintileri eşliğinde, nefis lezzetler tadıp keyifle içkinizi yudumlamak istiyorsanız, 10 Eylül Çarşamba günü Morini Terrace’a rezervasyon yaptırmayı unutmayın… Bilgi ve Rezervasyon için 0212 353 67 67

“MINEKS & REGNUM LADIES CLASSIC 2014” İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI

                                                             

Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası´nın erişim serisi olarak bilinen Let Access’in Türkiye ayağı “Mineks & Regnum Ladies Classic 2014”   5 – 7 Eylül 2014 tarihlerinde National Golf Kulübü’nde gerçekleşecek
                                                               

Dünyanın dört bir yanında düzenlenen ve Avrupa’nın en prestijli turnuvalarından biri olarak kabul edilen Ladies European Tour-Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası’na geçiş şansı sağlayan Let Access Open’in Türkiye ayağı “Mineks & Regnum Ladies Classic 2014” 5 – 7 Eylül 2014 tarihinde Antalya-Belek bölgesinde bulunan National Golf Kulübü’nde gerçekleşecek. Turnuvanın Türkiye ayağında, Let Access serisinin en yüksek ödülü olan 50.000€ değerinde para ödülü veriliyor. 2010 yılından bu yana yapılan Let Access serisinin Türkiye ayağı bu sene Mineks International ve Regnum Carya Golf & Spa Resort organizatörlüğünde yürütülüyor.#turizminsesi



“Mineks & Regnum Ladies Classic 2014” de 105 Oyuncu Kıyasıya Mücadele Edecek
Mayıs ayında İsviçre’de start veren, İsveç, İspanya, Fransa, Çek Cumhuriyeti ve Belçika’da oynanan 11 ayaklı turnuvanın Türkiye ayağına, 24 ülkeden 105 oyuncu katılacak. Turnuvada National Golf Kulübü Juniorları’nın da bulunduğu  11 Türk golfçü yarışacak. 11 turnuva sonunda ilk 5’e giren profesyonel golfçüler, Ladies Europen Tour 2015 sezonunda oynama hakkını kazanacak. Sonraki 15 en başarılı oyuncu da LET Tour Q School’un finalini direkt katılabilecektir.  2013 yılında Türkiye ayağında  yapılan turnuvada birinci olan Belçikalı sporcu Chloe Leurquin, ikinci olan İspanyol Mireia Prat ve üçüncülüğü paylaşan Danimarkalı Julie Tvede ile Norveçli Caroline Martens Ladies European Tour’da oynamaya hak kazanmıştı.

Amatörler “The Mineks & Regnum Ladies Classic Pro-Am” Turnuvasında Yarışıyor
“Mineks & Regnum Ladies Classic 2014” ün bir gün öncesi olan 4 Eylül Perşembe günü   “The Mineks & Regnum Ladies Classic Pro-Am” turnuvası düzenlenecek. İş ve cemiyet dünyasının yakından tanıdığı isimlerin katılacağı turnuvada 24 takım yarışacak, her takımda  1 profesyonel ve 3 amatör oyuncu oynayacak.

GÖKTUNA ve ÖZTÜRK: “Ülkemizin tanıtımına da büyük katkı sağlayacağımıza inanıyoruz. ”
EPGA standartlarındaki ilk golf sahası olan National Golf Kulübü’nde eşit sermaye hisseli, ortaklık girişimi için el sıkışan Mineks International Yönetim Kurulu Başkanı ve National Golf Kulübü Kurucusu Bülent GÖKTUNA ile Opet Yönetim Kurulu Başkanı Fikret ÖZTÜRK turnuvanın kusursuz geçmesi için çalışmaların son hızla devam ettiğini belirttiler.

Dünyanın en prestijli müsabakalarından biri olarak kabul edilen Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası’na geçiş sağlayan bu önemli turnuvaya, birlikte ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren GÖKTUNA ve ÖZTÜRK “Ülkemizin uluslararası arenada bu turnuvalar sayesinde bilinirliği arttıraracak ve sesimizi daha fazla golf severe duyuracağız. Yaptığımız işbiliğiyle başarılı projelerimizi çoğaltacağımıza ve ülkemizin tanıtımına da büyük katkı sağlayacağımıza inanıyoruz. Türkiye giderek bir 'uluslararası golf cenneti' haline dönüşüyor. Eğer yeterli destek alınırsa; 2020 Olimpiyatları'na girebilecek kadın ve erkek takımları oluşturmak hayal değil, biz de junior golfçülerimizi buna hazırlamak için bu turnuvayi organize ediyoruz” dedi.

Türkiye’nin İlk Şampiyonluk Golf Kulübü; NATIONAL GOLF KULÜBÜ
National Golf Kulübü, 18 Kasım 1994 tarihinde Antalya Belek bölgesinde 1100 dönümlük arazi üzerine kurulmuş, uluslararası golf turnuvalarının oynanmasına olanak sağlayan EPGA (European Professional Golfers Association) standartlarına uygun Türkiye’nin ilk şampiyonluk golf kulübüdür ve 2008 yılı itibariyle Ladies European Tour’un Türkiye ayağı olan Turkish Airlines Ladies Open’a ev sahipliğini yapmaktadır.tshbr

National Golf Kulübü, 2000 yılında Akdeniz ülkelerindeki 1500 golf kulübü arasında 9. ve tüm Avrupa kulüpleri arasında en iyi 42. golf sahası seçilmiştir. 2002 Mart ayında Almanya’da yayınlanan Golf Magazin Dergisi’nin araştırmalarına göre dünya genelinde 16. ve 2003 yılında Alman Journal Magazin Dergisine göre dünyadaki “100 Golf Sahası” sıralamasında 14. sıradadır. Türkiye´de ISO 9001 – 2000 kalite belgesini alan ilk golf kulübüdür.

Geleceğin Golfçüleri Junior Akademi’de Yetişiyor
Yaşları 7-18 arasında değişen, aralarında Antalya Yetiştirme Yurdu’ndan çocuklarında  bulunduğu 60 öğrenci National Golf Kulübü tarafından geleceğin golfçüleri  olarak yetiştiriliyor. Hafta sonları ve diğer tüm tatil günlerinde zamanlarını National Golf Kulübü’nde geçiren çocuklar , golf sporunun yanı sıra, yeme-içme, yabancı dil, görgü kuralları gibi birçok konuda profesyonel eğitimciler tarafından donanımlı, vizyon sahibi bireyler olarak yetiştiriliyor. Uzman doktor ve spor diyetisyeni tarafından sürekli kontrol edilen NGC  Junior Akademi öğrencisi  çocukların çoğu  Türkiye Golf Federasyonu A Milli Takımına aday olup, 14 -18 yaş grubundaki çocukların birçoğu şimdiden Türkiye Golf Liginde ilk sıraya yerleşmişlerdir. National Golf Kulübü oyuncularından Mutlu Güner 18 raunddan oluşan Türkiye Golf Ligini birincilikle kazanarak Türkiyenin en iyi amatör golfçü ünvanını kazanmıştır. Bunların içinde 14 öğrenci ise şimdiden uluslararası turnuvalarda ülkemizi temsil etmektedir. Turnuva sonuçları ve handikap kriterlerine göre Türkiye’nin 18 yaş altı en iyi golfçüleri ünvanına sahiptirler.

Dünyadaki  İlk Uluslararası Türk Golf Profesyoneli; Bekir KARA
İngiltere Birminghan Üniversitesi Golf Foundation degree bölümünden mezun olarak dünyadaki ilk PGA (Uluslararası profesyonel golfçüler kurumu) ünvanını elinde bulunduran, National Golf Kulubü’nde yetişen  Bekir KARA National Golf Kulübü Direktörü ve Junior Akademi Baş Antrenörüdür.
Bekir KARA'nın golf serüveni 1994 yılında National Golf Kulübü’nde başladı. İlk olarak okul harçlığını kazanmak üzere National Golf Kulübü’nde çalışmaya başlayan Bekir KARA, tüm gençlere örnek olacak hızlı bir çıkış grafiği yakaladı. 2004 yılında Milli Takım seviyesine yükselerek, Milli Takım Kamplarına dahil olmaya başlayan KARA, 2005 yılında profesyonelliğe geçiş yaptı. National Golf Kulübü kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Bülent GÖKTUNA’nın himayesi altında Londra'da dil eğitimini tamamlayan Baş Antrenör, 2007 yılında merkezi İngiltere, WTGF'de bulunan antrenörlük eğitimine katılarak belgesini aldı. Aynı yıl Türkiye Golf Federasyonu’nun düzenlediği antrenörlük kursunu başarı ile tamamlayarak Turkish PGA üyesi oldu. Bekir KARA 2006 yılında kendi eğitiminin yanında Türkiye'deki Junior açığını görerek Bülent GÖKTUNA'nın sponsorluğunda Junior Akademi'nin ilk çalışmalarını başlattı.

MİNEKS & REGNUM LADIES CLASSIC 2014 – PROGRAM
3 Eylül Çarşamba :  Resmi Antrenman Günü
4 Eylül Perşembe :  PRO – AM TURNUVASI
                      19.00 :  Ödül Töreni ve Kokteyl Prolange / NGC
5 Eylül Cuma :  THE MİNEKS & REGNUM LADIES CLASSIC 1. Tur Karşılaşmaları
6 Eylül Cumartesi : THE MİNEKS & REGNUM LADIES CLASSIC 2. Tur Karşılaşmaları
7 Eylül Pazar : THE MİNEKS & REGNUM LADIES CLASSIC Final Karşılaşmaları ve Ödül Töreni

16 Ağustos 2014 Cumartesi

Sürmeli Hotels & Resorts Satış ve Pazarlama Direktörü Ayşe Timur Limoncular oldu



40 yıllık otelcilik deneyimini çağdaş dokunuşlarla birleştirerek Türk otelcilik sektöründe bir klasik haline gelen Sürmeli Hotels & Resorts’un yeni Satış ve Pazarlama Direktörü, sektörün deneyimli isimlerinden Ayşe Timur Limoncular oldu.

Ayşe Timur Limoncular,  Sürmeli Hotels & Resorts ailesine katılmadan önce 14 yıl Swissotel The Bosphorus, Istanbul bünyesinde farklı yöneticilik pozisyonlarında, son olarak da 2008’den bu yana  Swissotel The Bosphorus, Istanbul Satış Direktörü olarak görev yapıyordu. 1996 yılında Bilkent Üniversitesi Turizm Otelcilik bölümünden mezun olan Ayşe Timur Limoncular, kariyerine 1996-2000 yılları arasında farklı satış pozisyonlarında görev yaptığı Ceylan Inter-Continental Istanbul Oteli’nde başlamıştı. Yaklaşık 20 yıldır Türk otelcilik sektöründe görev yapan Limoncular,  bundan böyle Sürmeli Hotels & Resorts markasının pazarlama ve satış faaliyetlerine öncülük edecek.

9 Ağustos 2014 Cumartesi

HARBİYE ASKERİ MÜZESİ’NİN TANITIMI VE BİLETLERİ TÜRSAB’TA




Koleksiyonlarının zenginliği ve çeşidi açışından dünyanın en eski ve önde gelen müzelerinden biri olan  Harbiye Askeri Müzesi’nin tanıtımı için Genelkurmay Başkanlığı ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) işbirliğine imza attı. Müzekart + sistemine dahil olarak yüzde 20 indirimli olarak ziyaret olanağı sağlanan Harbiye Askeri Müzesi’nin biletleri de TÜRSAB tarafından yetkili acentalara temin edilecek.


Kuruluşu 1453’e dayanıyor
Kuruluşu 1453’te İstanbul’un fethine dayanan ve bugünkü binasına 1959 yılında taşınan Harbiye Askeri Müzesi koleksiyonunda 45.000’i aşkın eser bulunuyor. Bunların arasından titizlikle seçilen 5.000 eser sergileniyor. Dönem, konu gibi değişik açılardan ele alınarak gruplandırılan bu zengin koleksiyon içinde çeşitli silahlar, askeri kıyafetler, çadırlar, bayraklar ve sancaklar ile benzeri türde çok değişik askeri kültür varlıkları yer alıyor. Bunlar arasında ahşap ve maden süsleme sanatının güzel örneklerini oluşturan tüfek, tabanca, top ve kılıçlar, zarif süslemeleri ve kitabeleriyle zırhlar, kalkanlar ve miğferler, Osmanlı ordusunun görkemini vurgulayacak nitelikteki altın görünümünde tombaklar ve Osmanlı saray çadırlarının en nadide örnekleri bulunuyor. 28 salonun bulunduğu Harbiye Askeri Müzesi’nde her gün saat 15:00 ile 16:00 arasında Mehter’in tarihçesini anlatan İngilizce ve Türkçe multivizyon ile 20’şer dakikalık iki seans halinde verilen konser büyük ilgi görmektedir.


Müzekart + sahiplerine % 20 indirim olanağı
Dünyanın en önemli müzelerinden biri olan Harbiye Askeri Müzesi’nin yurtiçi ve yurtdışında daha çok tanıtılması amacıyla Genelkurmay Başkanlığı ile TÜRSAB kapsamlı bir protokole imza attı. Anlaşmayla birlikte Müzekart + sahipleri Harbiye Askeri Müzesi’ni % 20 indirim olanağıyla ziyaret etme şansı yakaladılar.


Yurtiçi ve yurtdışında tanıtım atağı
Protokol kapsamında TÜRSAB, Askeri Müze’nin gişelerinin geliştirilmesi ve modernize edilmesi için bilgi ve teknik destek sunarak hizmet kalitesinin arttırılmasına katkı sağlayacak.TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Türkiye’nin en önemli müzelerinin de aralarında bulunduğu 155 müzenin işletmesini TÜRSAB olarak kendilerinin yürüttüğünü ve bu konuda uluslar arası çapta deneyime sahip olduklarını belirterek şunları söyledi:“Müzecilikle ilgili her türlü kamu ve özel kuruluşla Askeri Müze arasında koordinasyonu sağlayacağız. Dünya genelinde muadili olan müzelerle işbirliğine giderek kardeş müze anlaşmaları imzalamayı planlıyoruz. Türkiye tarihi açısından çok büyük önem taşıyan eserlerin de bulunduğu Harbiye Askeri Müzesi’nin yurtiçi ve yurtdışındaki tanıtımı için konserler, sergiler ve çeşitli etkinlikler düzenleyeceğiz.  Harbiye Askeri Müzesi’nin turistlerin en önemli ziyaret noktalarından biri olması için elimizden geleni yapacağız.”


SABANCI HOLDİNG’DEN BİR BÜYÜK SERGİ DAHA



Sabancı Holding, dünyaca tanınmış sanatçı Joan Miró'nun eserlerinden oluşacak ve S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi (SSM)’nde açılacak serginin ana sponsorluğunu üstlendi.  "Joan Miró. Kadınlar, Kuşlar, Yıldızlar" başlıklı sergi 23 Eylül 2014 - 1 Şubat 2015 tarihleri arasında sanatseverleri ağırlayacak.  Barselona'daki Joan Miró Vakfı, Mallorca’daki aile koleksiyonu Successió Miró ve yine Mallorca’daki Pilar ve Joan Miró Vakfı işbirliğiyle gerçekleştirilecek sergi, sanatçının resim, baskı, heykel ve seramik çalışmalarından oluşacak.
Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul, konuyla ilgili yaptığı açıklamada,  “Sabancı Holding olarak, ekonomik gelişimi, kültürel ve sosyal gelişimden ayrı düşünemiyoruz.


 Bu anlayıştan hareketle kültür-sanat projelerini uzun yıllardır destekliyoruz; Türk kültür hayatına katkı sağlamaya çalışıyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz her alanda olduğu gibi, bu konuda da fark yaratmak için çabalıyoruz. Sabancı Holding olarak, kuruluşundan bu yana Sakıp Sabancı Müzesi’nde düzenlenen büyük sergilerin ana destekçisi olduk. Picasso, Monet, Rembrandt gibi ustaların eserlerinin halkımızla buluşturduk, rekor ziyaretçi sayılarına ulaştık.  Ayrıca Sakıp Sabancı Hat Koleksiyonu’nun yurtdışındaki sergilerine de uzun yıllardır destek veriyoruz. Şimdi bir başka büyük usta olan Miró’yu sanatseverlerle İstanbul’da buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Tüm sanatseverleri bu eşsiz buluşmaya, bu büyük sanat olayını bizimle paylaşmaya bekliyoruz” dedi.

- SABANCI HOLDİNG’İN DİĞER SANAT PROJELERİ
Sabancı Holding 2005 yılında, Türk müzeciliğinde adeta çığır açan “Picasso İstanbul”da sergisine sponsor oldu. Bu sergi, Türk kültür-sanatında bir kilometre taşı oldu ve toplam 253.999 kişi ziyaret etti.
Sabancı Holding’in 1998 yılında Sakıp Sabancı Osmanlı Hat Koleksiyonu’nun New York’taki Metropolitan Müzesi’nde gerçekleştirilen “Altın Harfler: Sakıp Sabancı Koleksiyonu'ndan Osmanlı Hat Sanatı” sergisiyle başlayan desteği ise, koleksiyonun şimdiye kadar gerçekleştirilen tüm yurtdışı sergilerinin sponsorluğuyla devam etti. 2007 yılında, Lizbon’daki Gulbenkian Vakfı Müzesi’nde düzenlenen “Çağrışımları, Yolculukları ve Atmosferiyle İstanbul, Sakıp Sabancı Müzesi Resim Koleksiyonu’ndan Tablolar” sergisinin sponsorluğunu Sabancı Holding üstlendi ve böylece ilk kez Türk resim sanatının büyük ustalarından bir seçki, önde gelen bir Avrupa müzesinde sergilendi. Yine, 2008 yılında, Madrid’de ve Sevilla Real Alcázar Sarayı’nda gerçekleştirilen “Altın Satırlar: Sakıp Sabancı Müzesi’nden Osmanlı Hat Sanatı” başlıklı sergiye destek verdi.  Madrid’de 17.000 kişi, Sevilla’da 307.249 kişi bu sergileri ziyaret etti.
2009 yılında “Osmanlı Döneminde Venedik ve İstanbul; Nam-ı Diğer Aşk” ve ardından “Efsane İstanbul: Bir Başkentin 8000 Yılı” sergisi ile de İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti’nin en kapsamlı etkinliğini Sakıp Sabancı Müzesi’nde gerçekleştirilmesine Sabancı Holding katkı sağladı. Sakıp Sabancı Müzesi’nin 10.yılı dolayısıyla yapılan “Rembrandt ve Çağdaşları-Hollanda Sanatının Altın Çağı” ile dünyaca ünlü ressam Monet’in eserlerinden oluşan sergilerin ana destekçisi yine Sabancı Holding oldu.

SÜRPRİZ İMZA GÜNÜNÜN GELİRİ, SOKAK ÇOCUKLARINA



Domino taşı şeklinde dizdiği 2516 adet ‘Domino’ isimli kitabını, Noter huzurunda tek dokunuşla yıkarak dünyada bir ilki gerçekleştiren Yazar ve Ticari Danışman Abdullah Koçoğlu’na, Denizli’nin horozu kadar meşhur konaklama merkezi ‘Şiir Otel’de ilginç bir sürpriz yapıldı.

Danışmanlık hizmeti vermek için davet edildiği otelin lobisinde, kendisine kitap imzalatmak için bekleyen okurlarıyla karşılaşan ünlü yazar önce şaşırdı, ardından onlarca kitabını imzaladı ve söyleşi yaptı.
Ağırladığı konuklar arasında, Edip Akbayram, Sunay Akın, Cem Adrian, Feridun Düzağaç, Cezmi Ersöz gibi birbirinden ünlü isimler yer alan ve buram buram sanat kokan otelin genel müdürü Salih Tayfun Dindar, Koçoğlu’na bir de anı plaketi takdim etti.

Koçoğlu yaptığı açıklamada duygularını, şu sözlerle dile getirdi; “Lobiden, odama varıncaya kadar her taraf şiirlerimle ve kitaplarımdan alıntı sözlerle kaplanmıştı. Can Yücel hayranı olduğum bilindiğinden, beni keza Can Yücel anılarıyla bütünleştirilmiş şiirlerle kaplı bir odada ağırladılar. Böylesi renkli heyecanları, insan ömrü boyunca sadece birkaç kez yaşayabilir. Elinde kitabımla onlarca okurumu bir arada görünce, şaşırmanın ötesinde son derece duygulandım. İş için geldim, mutluluk sarhoşu oldum, işi gücü unuttum.”

Otel tarafından yayınevinden satın alınan ve kendisine takdim edilen satıştan elde edilen hasılatı kabul etmeyen, tüm kazancın sokak çocukları yararına kullanılmasını talep eden Koçoğlu, cenaze ziyareti için geldiği Denizli’de yine aynı otelde konaklayan Metin Şentürk ile aynı saatlerde, anı defterini imzaladıktan sonra otelden ayrıldı.

“Rox Hotel Çobançeşme” kapılarını misafirlerine açtı




İstanbul Atatürk Havalimanının çok yakınında ve CNR Expo Fuar Merkezinin karşısında konumlanmış olan, Rox Oteller zincirinin ilk halkası olan “Rox Hotel Çobançeşme”, ilk rezervasyonlarını almaya başladı.


“RoxHotel Çobançeşme”, konumu itibariyle, CNR Expo Fuar merkezine yürüyüş mesafesinde oluşu, Atatürk Havalimanına yakınlığı, toplu taşıma sistemleriyle İstanbul’ un en önemli yerleşim bölgelerine olan ulaşım kolaylığı açısından, özellikle iş oteli olarak cazip bir otel durumundadır. “RoxHotels” olarak, kısa sürede otel sayısının hızla artacağı, kurumsal bir yapıda, uluslararası otelcilik standartlarında hizmet veren ve iş dünyasının ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik oluşturulan otel konseptinin ilk halkası olarak hayata geçirilen “RoxHotel Çobançeşme”, 04.08.2014 tarihinde kapılarını misafirlerine açmıştır.

8 Ağustos 2014 Cuma

12. KADIKÖY BELEDİYESİ TİYATRO FESTİVALİ BAŞLIYOR



Kadıköy Belediyesi’nin 12 yıldır aralıksız düzenlediği Tiyatro Festivali başlıyor.  Kadıköylüler 13 gün boyunca yıldızlar altında tiyatro izleyebilecek. Kadıköy Belediyesi’nin yetişkinler için düzenlediği 12. Kadıköy Belediyesi Tiyatro Festivali, 4-16 Ağustos tarihleri arasında Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda gerçekleştirilecek.13 gün sürecek festivalde seyirciler sezon boyunca izleyemedikleri oyunları açık havada izleme olanağı bulacaklar.


Festivalin 12. yılında açılış Enis Fosforoğlu’nun “Deli” adlı oyunuyla başlayacak, kapanış oyunu ise İstanbul Halk Tiyatrosu’nun “İhtiyar Balıkçı ve Deniz” olacak.  Tiyatro Festivali’nin programında ayrıca; Duru Tiyatro’nun “Şahane Düğün”, Süheyl&Behzat Uygur Tiyatrosu’nun “Dünya'nın Sonu.Net”, Moda Sanat Tiyatrosu’nun “Korkudan Korkmak”, Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nun “Babam 9 Doğurdu”, Samsun Sanat Tiyatrosu’nun “Şu Çılgın Türkler”, Nazım Oyuncuları’nın “Hasretinden Prangalar Eskittim”, Tiyatro İstanbul’un “Mutfak Cadıları”, Dostlar Tiyatrosu’nun “Yaşamaya Dair”, Tiyatro Akla Kara’nın “Arsız Davet”, Sadri Alışık Tiyatrosu’nun “Ayrılık” oyunları bulunuyor.Geçmiş yıllarda Kadıköylülerin yoğun ilgi gösterdiği ve saatler öncesinden sıraya girerek izlediği festival, ücretsiz olarak izleyici ile buluşacak.

Tarih:  04-16 Ağustos 2014
Saat: 21.00
Yer: Selamiçeşme Özgürlük Parkı

Paymentwall’ın desteklediği eticaret platformu Pagegy.com Rusya’ya açıldı



Artık her şeyin online satıldığı günümüzde dev mağazaların ve alışveriş merkezlerinin yerini eticaret siteleri aldı. Bu sayede kısıtlı bir kitleye ulaşan mağazalar internet üzerinden milyonlara ulaşarak cirolarını artırdılar ve dev firmalar haline geldiler. Peki eticaret sitesi kurmak sanıldığı kadar zor mu?

İyi bir eticaret girişiminin yüz binlerce lira sermaye ile kurulacağı söylentilerini boşa çıkaran bir sistem geldi, Pagegy.com.

Uzakrota ve Gezigoo gibi projeleri ile tanınan Gökhan ERDOĞAN, Moskova’da yaşamını sürdüren 37shoes.ru sitesinin kurucusu Hakan AYDEMİR ve iş adamı Akif AKAY’ın kurmuş olduğu Pagegy.com Rusya pazarına açıldı. Pagegy.com, kullanıcıların kendi logoları ve kendi tasarımları ile ürünlerini satmalarına olanak sağlayan banka ödeme sistemi, alan adı gibi dertlerden kurtaran ve kolayca satış yapmalarına olanak tanıyan bir sisteme sahiptir.

Pagegy ile kendi online mağazanızı açmak oldukça basit ve keyifli, e-posta adresiniz ile üye olabileceğiniz Pagegy’e girdikten sonra, sade, basit ama ‘Rus esintilerinin’ hissedildiği şık tasarımıyla sizi karşılıyor. Burada yapılan yönlendirmelerle mağazanızı açmanız yaklaşık 2-3 dakikanızı alıyor. Hatta bir karşılaştırma yapmamız gerekirse, herhangi bir ilan sitesine bir ürünü satışa koymanızdan çok daha kısa bir süre içerisinde Pagegy’de mağaza açmanız mümkün.

Yakın bir zamanda uluslar arası oyuncular arasında görmeyi planladığımız Pagegy.com, şu anda Türkçe ve İngilizcenin yanına Rusça dilini de ekleyerek bu ülke pazarına girmiş oldu. Ortaklardan Gökhan ERDOĞAN şöyle açıklıyor “ Yakın bir zamanda sistemimize Bulgarca, Sırpça, Boşnakça, Lehçe ve Yunanca gibi dilleri de entegre ederek Paymentwall desteğiyle Doğu Avrupa pazarında söz sahibi olmayı planlıyoruz.”

Pagegy’ın ortaklarından Hakan AYDEMİR ise sistemi şöyle anlatıyor “Kullanıcılar otellerini, tur paketlerini, tekstil ürünlerini, elektronik eşyalarını ya da satmak istedikleri ne varsa Pagegy.com’a ekleyerek yalnızca 2 dakika içerisinde satışa başlayabilirler.”

6 aylık bir sürede Bootstrap altyapısı kullanılarak geliştirilen Pagegy.com, hemen her sektörden kullanıcıya hitap ediyor ve benzer platformlar gibi Paypal ile anlaşması bulunuyor. Akif AKAY, asıl amaçlarının müşterilerinin sadece yerel pazara değil Yandex Market, Ebay ve Gittigidiyor gibi sitelerde ürünlerinin yer almasını sağlayarak uluslararası birer marka haline gelmelerini desteklemek olduğunu söylüyor.

İlk 3 günlük kullanımı ücretsiz olan servis, 3 günlük kullanım sonrasında 14,95 dolardan başlayan fiyatlarla, kullanıcılar Pagegy’ın partneri olduğu dünyanın en büyük ödeme altyapı sistemlerinden Paymentwall üzerinden güvenli bir şekilde Kiwi, Yandex Money ve kredi kartlarıyla sisteme sahip olabilirler.

Yepyeni Foursquare sizlerle!



Beğenilerinizi öğrenen ve sizi yönlendiren yepyeni Foursquare'i  bugün itibariyle indirebilirsiniz.
Yiyecek, içecek ve alışveriş yapacak bir yer ararken hepimizin aynı tavsiyeyi almasına hiç gerek yok. Herkese uyan mekan listeleri 2006 yılında yenilikçi sayılabilirdi ama artık o günler çok geride kaldı. Zevklerimiz farklı, öyleyse neden hepimiz aynı sonuçları görelim ki? Bugün itibariyle piyasaya sürülen yepyeni Foursquare neyi sevdiğinizi öğreniyor ve sizi sevdiğiniz yerlere yönlendiriyor.


Telefonlarımız bizi tanımalı; zevklerimizi, sosyal bağlantılarımızı ve tercihlerimizi öğrenmeli. Ve bildiklerini kullanarak, bize dünyayı keşfetmemizde daha fazla yardım etmeli. Örneğin; vintage giysileri seviyorsanız, sizi yakınlardaki gizli hazineye yönlendirmeli. Ya da yeni bir şehirdeyseniz, arkadaşınız Müge'nin kent merkezinde keşfettiği saklı kalmış restoranı tavsiye ettiğini göstermeli. Dahası, canınız baharatlı bir yemek istiyorsa gittiğiniz restoranda hangi yemekleri sipariş edebileceğinizi bildirmeli.



Yepyeni Foursquare'i bu vizyonu gerçekleştirmek için yarattık. Yeni uygulamayı bugün başlatıyoruz ve herkesin denemesi için sabırsızlanıyoruz.Yeni Foursquare sizi uzun, rastgele eleştirileri okumaktan ve bu insanların sizinle aynı zevke sahip olup olmadıklarını düşünmekten kurtarıyor. Yeni Foursquare ile kendi zevkinize uygun yerleri keşfedebilir, güvendiğiniz arkadaşlarınızın ve uzmanların tavsiyelerini görebilirsiniz
Foursquare beş yıldır sizinle ve 6 milyar check-in, 55 milyon tavsiye, 65 milyon mekan, yüz milyonlarca fotoğraf ve milyarlarca sosyal bağlantı ile vizyon yarattı.


Yeni Foursquare’i hemen indirebilir ve yeni yerler keşfetmeye başlayabilirsiniz. Check-in yapmaya devam etmek ve arkadaşlarınızı takip etmek için ise Swarm’u indirebilirsiniz. Yeni Foursquare'in tanıtım videosunu izlemek için tıklayınız

6 Temmuz 2014 Pazar

Ataşehir’de Devren Kiralık Restaurant

Ataşehir’de ana cadde üzeri yaya trafiğinin ve etrafında bilinen Devren Kiralık Restaurant sahibini bekliyor


Plazalar bölgesinde rezidans  altında yerleşik müşteriyi ağırlamaya hazır faal durumda devren kiralık, restaurant içindeki malzemeleriyle devren kiralık Restaurant  ve ihtiyaç olabilecek her türlü malzeme mevcuttur








Şehir merkezi 250 metrekare 
150 -200 kişilik 
Havuz +bahçe kullanımlı 
Alkol ruhsatına müsait
Otoparklı
Havuzbaşı oranizasyonlara müsait
Kişi sayısı arttırılabilir
 5.000 TL Kira 

Ataşehir’de  Devren Kiralık Restaurant’ın  ilan detayları ve daha birçok satılık kiralık seçenekleri  için 05321680470

Ataşehir’de Devren Kiralık Cafe& Restaurant

Ataşehir’de Ana Cadde üzeri yaya trafiğinin ve etrafında bilinen Devren Kiralık Restaurant sahibini bekliyor


Plazalar bölgesinde Residans  altında yerleşik müşteriyi ağırlamaya hazır faal durumda devren kiralık, restaurant içindeki malzemeleriyle devren kiralık Restaurant  ve ihtiyaç olabilecek her türlü malzeme mevcuttur



Şehir merkezi  Residans altı
180 metrekare Bodrum
350 metrekare kullanım alanı
Havalandırma –Baca
Bahçe kullanımlı
Otoparklı
16.000 TL Kira devir


Ataşehir’de  Devren Kiralık Cafe& Restaurant’ın  ilan detayları ve daha birçok satılık kiralık seçenekleri için 05321680470

5 Temmuz 2014 Cumartesi

Setur, eşit, engelsiz ve erişilebilir bir dünya için engelleri kaldırıyor

SETUR, “TURİZMDE ERİŞİLEBİLİRLİK SEMİNERİ”NDE  ENGELSİZ ERİŞİM DERNEĞİ ÜYELERİ İLE TURİZMCİLERİ BULUŞTURDU


Setur, Engelsiz Erişim Derneği tarafından Yedinci Kemal Özceyhan Semineri kapsamında düzenlenen “Turizmde Erişilebilirlik Semineri”nde Engelsiz Erişim Derneği üyelerinin taleplerini dinledi. Engelsiz Erişim Derneği ile birlikte gerçekleştirilen“TurizmdeErişilebilirlikSemineri”nde turizmcilerle engelli misafirleri bir araya getiren Setur, hem taraflar arasındaki beklentilerin ortaya konmasını sağladı hem de Setur’un engelsiz.setur.com.tr sitesinin nasıl daha kullanışlı olabileceği yönündeki geri bildirimleri aldı.


“Turizmde Erişilebilirlik Semineri”nde Engelsiz Erişim Derneği adına konuşanEngelsiz Erişim Derneği BaşkanıAdem VURALve Engelsiz Erişim Derneği Genel SekreteriEngin YILMAZortak sunumlarında “Bizler hayatın her alanındaneşit yararlanmak istiyor, erişilebilirlik kriterleri doğrultusunda yaşamayı arzu ediyoruz. Son dönemlerde ortaya çıkan engelliler için özel tasarlanan tatil köyleri vb. uygulamaları doğru bulmuyoruz. Mevcut turizm yatırımlarında engellilerin rahatkullanabileceği değişikliklere gidilmesini hem daha maliyetsiz hem de daha doğru buluyor ve destekliyoruz” dediler.

Engelsiz Erişim Derneğince gerçekleştirilen ortak sunumda şu talepler dikkati çekti.
Turizmle ilgili düzenlemeler yapılırken, “herkesle aynı ortamda erişilebilir tatil” ve “Bireysel Farklılıklara saygı” ilkeleri göz önünde bulundurulmalıdır.

Turizmde sağlanan tüm olanak ve hizmetlerden engellilerin de herkesle eşit biçimde yararlanma hakları olduğu unutulmamalıdır.

Rezervasyon sürecinde kişinin engel türü ve istediği uyarlamalar titizlikle incelenerek erişilebilir bir tatil için gerekli adımlar atılmalıdır.

Acente, otel, tur rehberi ve tatil sırasında karşılaşılan görevlilere engelliğe bakış ve farkındalık eğitimi verilmelidir.
Engeli kişi için, turizm mekanına girişinden çıkışına kadar yardımcı olabilecek, içinde Braille, büyük puntolu veya elektronik formatta, tatil mekanındaki günlük aktiviteler ve yemek menüleri, odadaki gereçlerin kullanımları, tatil mekanının erişilebilir haritası gibi belgelerin bulunduğu bir erişilebilirlik paketi hazırlanmalıdır.

Tatil mekanındaki asansör, merdiven, çevre düzenlemesi, havuz ve plajlar gibi alanlarda erişilebilirlik/ulaşılabilirlik standartları karşılanmalı, yapılacak düzenlemeler belirlenirken engellilerle de işbirliği yapılmalıdır.

Rezervasyon sürecinden tatildeki aktivitelere kadar tüm bilgilerin detaylarıyla öğrenilebileceği web sayfaları, telefon sistemleri gibi yapılar kullanıcı dostu ve erişilebilir olmalıdır.

Selen SÖZER; “Hedefimiz ve dileğimiz, kamuoyunun dikkatini çekerek, sürdürülebilir ve tekrarlanabilir modeller ortaya koymak…”

Setur adına konuşan Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Selen SÖZERise konuşmasında “Setur olarak faaliyet gösterdiğimiz alanlarda, fiziki şartları iyileştirmenin yanı sıra sizlerin ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran bir yaklaşımla yeni ürün ve hizmetler geliştirmeye odaklandık. Türkiye’de yaşayan 200.000’den fazla görme engellinin erişebileceği ve rahatlıkla kullanabileceği engelli dostu web sitemiz olan engelsiz.setur.com.tr’yi açarak sektörde bir ilki gerçekleştirdik.

Geliştirilme sürecinde görme engelli dostlarımız da bizzat rol aldı. Toplamda 600’e yakın tesise ait binlerce görseli betimledik. Böylelikle görme engelli misafirlerimizin ilk kez tesisleri hayal edebilecekleri bir site oluşturduk. Engelsiz Erişim Derneği üyeleri ve turizmcilerin buluşmasına ön ayak olduğumuz bu toplantı ile almış olduğumuz görüşler doğrultusunda iseyakın zamanda mevcut sitemizi de görme engelli misafirlerimizin kullanımına uygun hale getireceğiz.”dedi.

Konuşmasına engelli dostlarının yaşam kalitesini arttırmaya yönelik çalışmalara tutkuyla devam edeceklerini dile getirerek devam eden SÖZER, “Hedefimiz ve dileğimiz, projeye katılımın çalışanlarımızla sınırlı kalmaması... Kamuoyunun dikkatini çekerek, sürdürülebilir, tekrarlanabilir modeller ortaya koymak. Attığımız bu adımların birçok şirketin de benzer faaliyetlerde bulunmasına öncülük edeceğine ve topluma önemli bir katkı sağlayacağına inanıyoruz.”dedi.

Daha sonragerçekleştirilen ErişilebilirOtelcilikUygulamalarıPaneli’nde Divan İstanbul, Ramada İstanbul Asia ve Ela Quality Resort yetkilileri engelli müşteriler için geliştirdikleri otelcilik uygulamalarını paylaştılar. Turizmde Erişilebilirlik Seminerine Cosmo Mice, Elektrooptik, UP Organizasyon ve Zeta Tour sponsor oldu.

Engelsiz.setur.com.tr Sitesi Nasıl Çalışıyor?
Mobil uyumlu http://engelsiz.setur.com.tr, görme engelliler için içerik ve kullanım kolaylığı sunuyor. Kullanıcılar, sitede yer alan içerikleri ekran okuyucu (Screen Reader) yardımı ile dinleyebiliyor ve tek bir tuşa (Tab tuşuna) basarak içerikler arasında geçiş sağlayabiliyorlar. http://setur.com.tradresinden de, tab ve enter tuşlarınıkullanarakgeçişyapabilecekler.

Web sitesinin yapılış aşamasında Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji ve Eğitim Laboratuarı ile Alternatif Yaşam Derneği gibi eğitim ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte çalışıldı. Geliştirilme sürecinde görme engellilerin de bizzat rol aldığı ve toplamda 600’e yakın tesise ait binlerce görselin betimlendiği site, görme engellilerin ilk kez tesisleri hayal edebilmelerine imkan sağlıyor.

1 Temmuz 2014 Salı

21 ülkeden üniversite öğrencileri deprem filmleriyle yarışacak



Mete Horozoğlu ve Ahmet Mümtaz Taylan DASK jürisinde
Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından düzenlenen, üniversite öğrencilerinin katılımına açık Uluslararası Kısa Film Yarışması’na son başvuru tarihi 1 Ağustos’a uzatıldı. Bu yıl beşincisi düzenlenen yarışmada, üniversiteliler “Depremde evin hasar görürse nereye gidersin?” sorusunun yanıtını filme alıyorlar.

Yarışmanın jürisinde oyuncu Mete Horozoğlu ve Ahmet Mümtaz Taylan, yönetmen Ozan Açıktan, sinema yazarları Mehmet Açar ve Şenay Aydemir, Prof. Dr. Ali Atıf Bir, Doç. Dr. Ayla Kanbur ve DASK Genel Sekreteri Serpil Öztürk yer alacak. DASK Uluslararası Kısa Film Yarışması’nın jürisi Türkiye’nin yanı sıra deprem riski altındaki komşu ülkeler, Balkan ülkeleri ve İtalya dahil 21 ülkeden gelen öğrenci filmlerini değerlendirecekler.

Üniversite öğrencileri, kısa filmleriyle depremden sonra evleri hasar gören ve oturulamaz hale gelen konut sahiplerinin yaşayacağı sorunları anlatacaklar. Yarışmaya başvurular www.daskfilm.com adresinden yapılıyor.

Filmleri hem jüri hem de izleyiciler değerlendirecek
DASK Uluslararası Kısa Film Yarışması’nın birincisi MacBook Pro Retina ve Sony HXR - MC2000E kamera, ikincisi MacBook Pro Retina ve üçüncüsü de iMac’in sahibi olacak. Jüri değerlendirmesinin yanı sıra DASK’ın Facebook sayfasından (www.facebook.com/dask) Facebook İzleyici Özel Ödülü için de oylama düzenlenecek. Facebook İzleyici Özel Ödülü almaya hak kazanan 2 katılımcıya sırasıyla Canon SLR ve Canon Compact dijital fotoğraf makinesi hediye edilecek.

Yarışma başvurusu:  Ayça Güler
Grup 7 İletişim Danışmanlığı
İnönü Cad. Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya Sok.
Gümüşsuyu İş Mrk. No:11/1 34427 Beyoğlu / İstanbul
E-mail: aguler@grup7.com.tr  / daskfilm@dask.gov.tr


Yunuslara özgürlük istediler



Alanya’da yaşayan yerli ve yabancı hayvan ve doğa severler yunus parklarını protesto etti
Dünyada eş zamanlı yapılan “Yunus parkları gösterileri protestosu” Alanya’da da hayvan severler tarafından gerçekleştirildi. Hükümet Meydanı’nda 4 saat kadar stant açan hayvan severler vatandaşları bilgilendirdi.


Yunusların doğal ortamlarından alınarak havuz ve konteynırlarda yaşamak zorunda bırakıldığını söyleyen hayvan sever Gökçe Nihan Doğan, yunusların, gösterilerde ölü balık yemeye zorlandıklarını, kapatıldıkları alanda doğum yapamadıklarını, doğal ortamında 45 yıl, havuzlarda ise 5 yıl yaşayabildiklerini belirtti.


Bir yunusun doğal ortamında günde 100 kilometreden fazla yüzdüğünü söyleyen Doğan, “Denizlerde 300 metre derinliğe kadar iniyorlar. İnsanlar gibi büyük ailelerden oluşur ve sosyal yaşantıları vardır.Hapsedildikleri ortamlarda strese giren yunuslar sakinleştirici ilaçlarla yaşatılmaktadır. Bu gösterilere giderek yaşanan vahim olaya destek olmayın. Yunus gösteri parkları kapatılmalı” dedi.