Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Haziran 2017 Cumartesi

İstihdam seferberliğinde,iş başvurusu yapmaya hazır mısınız?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, iş dünyası istihdam arttırma atağına geçti. MÜSİAD iftarında iş adamlarına “Tüm cesaretinizle yatırım yapın” mesajını veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üretin, ihracatı zorlayın, istihdamı arttırın. Böylece siz de kazanın, ülkemiz de kazansın” dedi.  

Böylesi bir istihdam seferberliğinin büyük bir fırsat olduğunun altını çizen AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, iş başvurusunda iş kazandıran 8 altın kurala ilişkin şunları söyledi: 

İş kazandıran mülakat tüyoları nelerdir?
1) Cv’ni özenle hazırla. Yeteneklerin, ilgi alanın ve gerek öğrenci, gerek çalışan olduğunda bulunduğun ortama neler kattığını belirt.
2) Cv’de, güler yüzlü bakımlı ve kıyafeti de özenli bir profil fotoğrafı kullan
3) Cv’ni mutlaka, açıklayıcı bir ön yazı ile gönder. Ön yazında, neden bu şirketi seçtiğin, ne kadar istekli olduğun ve kendini nasıl bu işe hazırladığın belirtilsin.
4)Mülakata davet edildiğinde, görüşmeye 20 dakika erken git ve mutlaka şirket hakkında araştırma yaparak gitmiş olun. Özetle, şirketin ürün ve hizmetleri ile pazardaki yerini araştır. 
5)Başvurduğun pozisyonu ve aranan özellikleri iyi öğren, aranan özelliklerde yetkinliğin deneyimin olduğunu açıkla. Kararında konuş, ne uzun ne kısa olsun. 
6)Kıyafetinin başvuru yaptığın kuruma, değerlerine, uygun olmasına özen göster. Hatta, aksesuarını ( kravat, eşarp..) kurum renklerinden seç.
7) Mülakatta beden dili ile jest ve mimiklerini doğru yönet. Pozitif bir iletişim kur. İletişime kapalı olma.
8)Maaş beklentin sorulduğunda, kurumsal ücret politikasına saygı duyacağını, iş performansına güvendiğini söyle. Kurumun ve yöneticilerin sana katacakları, senin de enerjin eğitim ve istekliliğinle harika iş sonuçları olacağına inandığını belirt.

18 Mart 2015 Çarşamba

Aile Şirketinde 2’ci Kuşağı Profesyonel Olarak Gör, Şirketini Geleceğe Taşı!

AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, aile şirketlerinin güçlü bekası için şirkette görev alacak 2’ci kuşakların hazırlanması gerektiğini söyledi. Şirketin omurgası ve iş süreçlerinin anlatılması noktasında, 2’ci kuşağın yetiştirilmesi gerektiğinin anlatan Ayşen Laçinel, 5 öneride bulunarak, şunları belirtti:


1-Başarılı şirket sahipleri; iş sınırları içinde çocuklarını sadece şirket çalışanı olarak görmeyi başarmalıdır.
2-Çocuklar, tanımlı bir görevle, yöneticilerine raporlayarak yetiştirilmelidir.
3-Başarısız şirketlerde, gençlerin genellikle sırtlarını babalarına dayamış oldukları bir yapı dikkat çekmektedir. Eğer bir patron, çocuğunu şirketini ileriye taşıyacak bir yönetici profili olarak görebiliyorsa, o zaman o şirkette taşlar gerçekten yerine oturuyor.
4-Başarılı şirketler, çocuklarını profesyonel olarak görebildikleri için başarılı oluyorlar. Başarılı şirketlerde, çocuklar en tepeden başlamak yerine, şirketin bütün proseslerini öğrenebilecekleri bir statüyle işe başlıyorlar.
5-Patron; çocuklarını her aşamada deneyim sahibi olmak üzere görevlendiriyor; yöneticilerinden de onları yetiştirmelerini, yönetmelerini istiyor ve takip ediyor.

Patronun, sırf kendi çocuğu olduğun için deneyimi olmadan en tepe noktalarda görev ve yetki vermemesi gerektiğinin altını çizen Ayşen Laçinel, “Bu durum, hem şirkete, hem gençlere yapılan büyük bir haksızlık oluyor” dedi.

4 Mart 2015 Çarşamba

"Ayşen Laçinel “İş arayanlar bilsin ki; iş verilmez alınır

AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, iş arayanlara tavsiyede bulunarak, “İş arayanlar bilsin ki; iş verilmez alınır” dedi.


İş başvurusu yapanların, dikkat edeceği 8 kural
Ayşen Laçinel, iş başvurusu yapanların, başvurduğu şirketi ve talip olduğu pozisyonu bilerek görüşmeye gitmesi gerektiğinin altını çizerek, dikkat edilmesi gereken 8 kural olarak, şunları söyledi:

1)Başvuru yaptığın şirket hakkında bilgi araştır. Web sitesi ve şirket hakkında çıkan haberlere göz at.
2)Başvuru yaptığın pozisyon ile ilgili, yeterli bilgi sahibi ol.
3)Kurum kültürüne uygun olarak, giyinmeye dikkat et. İş görüşmesine uygun klasik bir giyim sergile.
4)Mülakat sırasında, kişinin içtenliği, tutarlılığı, ne istediğini ve niye bunu hedeflediği gibi soruların farkındalığına önem verilir, bunu bil.
5)Örneğin, kurum logosu renklerinde bir aksesuar seçimi, puan kazandırır.
6)Neden seni seçelim? sorusunun cevabını net vermeniz beklenir.
7)İletişimde, sözcüklerin tek başına etkisi sadece % 7’dir. Oysa, görünüş ve beden dilinin etki oranı % 55’dir. Konuşma, ses tonu ve vurgu %38 oranda etkilidir. Kollarını göğsünde kapalı halde oturuyorsan, kendini güvene almak isteyen kapalı bir algı yaratırsın. Veya, soruları cevaplarken burnunun üzerini kaşıyorsan; elin yüzünde ise ya emin değilsin, ya da doğru konuşmuyorsun hissi uyandırırsın. Özetle duruşun, oturuşun ve kalkışın, tokalaşman çok şey ifade eder.
8)Daha önce çalıştığın yerlerde, rutin işlerin dışında şirkete neler kattın? Hangi projelerde yer aldın ya da liderlik yaptın? Bıraktığın kalıcı farklılıkları mutlaka anlat ve aldığın ödüller varsa, onları da belirtmelisin.

22 Şubat 2015 Pazar

Şirketin içinde akademi kurup, personel ve yeni mezun verimliliğini arttır

Şirketlerin, kendi içlerinde kuracakları Eğitim Akademisi ve iç eğiticilerle verilecek olan Sertifika Programları, personelin ve yeni mezunların verimliliğini birkaç kat arttırmaktadır.  AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, şirketlerin kendi içlerinde Eğitim Akademisi kurmasının önemine değinerek, “Şirketlerin, kendi içlerinde kuracakları Eğitim Akademisi ve iç eğiticilerle verilecek olan Sertifika Programları, hem personelin hem yeni mezunların verimliliğini birkaç kat arttırmaktadır” dedi.


Donanım sağlayacak sertifika programları hayata geçirilmelidir
Sektöre insan kaynağı yaratan ve iş arayan gençleri uzmanlaşmaya hazırlayan sertifika programlarının etkinliğe dikkat çeken Ayşen Laçinel, şunları söyledi: “Genç işsizler, yüksek orandadır. Şirketler ise, yeni mezunları deneyimsiz diye tercih etmemektedir. Nitekim, şirket içinde MT eğitim programları da yüksek maliyetli görülebilmektedir; maaş – sigorta - yemek derken, maliyet kalemi yüksek olabilmektedir. Oysa, şirket içinde kurulacak Akademi ve iç eğiticilere destek verecek Sertifika Programları, çok daha etkili olmaktadır. Sektöre insan kaynağı yaratan ve iş arayan gençleri uzmanlaşmaya hazırlayan sertifika programları ile değer yaratılmaktadır. Bu programlardan en etkili olanı gayrimenkul sektöründe insan kaynaklarında düzenlendi ve sektörde bir ilke daha imza atan Ağaoğlu gerçekleştirdi. Gayrimenkul Sektöründe Satış Uzmanı Yetiştirme Programı, Ağaoğlu Şirketler Grubu ve Nişantaşı Üniversitesi işbirliğiyle yapıldı. 2 ay süren programda kişisel gelişim, liderlik eğitimleri ile sektörel eğitimler ve şirket oryantasyon süreci aktarıldı. İçlerinden başarılı olan bazı mezunlar Ağaoğlu'nda Satış Uzmanı adayı olarak çalışmaya başladı. Bu şekilde, hem üniversite mezunlarına değer katıldı ve iş hayatına hazırlık yapmaları sağlandı; hem de işe alım seçimi en başarılı şekilde iyi bir oryantasyon süreci ile gerçekleşti. Şirketler bu yatırımları yaparak hem sektöre, hem gençlere, hem de kendilerine yarar sağlamaktadır. Ben, bun verimlilik diyorum” diye konuştu.

28 Ocak 2015 Çarşamba

Mutlu Çalışan Demek, Mutlu Müşteri Demektir

İşi, Hobiye Dönüştürün
AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, işini hobiye dönüştürenlerin, işine dair ilk günkü heyecanı ve motivasyonu yaşayanların, başarılı olabileceğini söyledi.


İşi hobisi olan bir takımla; doğru hizmet, doğru iş, mükemmel performans gerçekleşeceğini anlatan Ayşen Laçinel, şunları söyledi: “Takım oyuncularının işlerini severek yapmaları, ilgi duydukları, bildikleri işlerde görevlendirilmeleri ve eğitimlerle de desteklenerek verimli çalışma ortamı oluşturulması önemlidir. Eğitimler; hem bilgilendirme, hem bilgi güncelleme, hem de motive eden sosyal ortamdır. Eğitim sonrasında, farkındalık ve liderlik yönetimiyle, eğitimlerin davranışlara yansımaları da takip edileceğinden, başarılı bir takım yaratılmış olunacaktır. Mutlu çalışan demek, mutlu müşteri demektir. Mutlu müşteri de, işletmenin daha çok ciro yapması anlamına gelir” dedi.


İşle ilgili donanım sağlayacak sertifika programları hayata geçmelidir
İşle ilgili donanım sağlayacak sertifika programları ve eğitim projelerinin, uzmanlaşmak isteyen ve iş arayanlara ciddi fırsatlar sunacağını kaydeden Ayşen Laçinel, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bir işletmenin en değerli kaynaklarından birisi, insan kaynağıdır. Hem işletme içinde, hem de kurumsal sosyal sorumluluk projesi olarak sektöre; kalifiye insan kaynağı yetiştirmek, kurumlara ciddi değer katmaktadır. Nitekim, Ağaoğlu Şirketler Grubu ve Nişantaşı Üniversitesi işbirliği ile hazırladığımız ‘Gayrimenkul Satış Uzmanlığı’ sertifika programı, kurumsal sosyal sorumluluk projesine başarılı bir örnek olmuştur. Proje kapsamında, 8 hafta boyunca, ‘Dünya’da ve Türkiye’de gayrimenkul sektörü ne durumda?’, ‘Etkin iletişim ve algı yönetimi’, ‘Müşteri ilişkileri yönetimi’, ‘Konuşma sanatı ve beden dili’, ‘Yüzler ve isimler’, ‘Takım çalışması ve motivasyon’, ‘Sağlıklı yaşam, kişisel trendler’, ‘Pazarlama ve satış teknikleri’, ‘Birebir satış’, ‘Gayrimenkul sektörü mevzuatı’, ‘Gayrimenkul değerlendirme’, ‘Bütçe planlama ve fiyatlandırma’ gibi konularda eğitim alan gençlerin sertifikaları, 24 Ocak 2015 tarihinde yapılan törenle verildi. Bunun gibi başarılı örneklerin, inşaat sektörünün yanı sıra, diğer sektörlerde de yaygınlaşması önemlidir” diye konuştu.

14 Ocak 2015 Çarşamba

Çalışanlar ve işletmeler için, İş’te başarı sağlamanın 5 altın kuralı

AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, çalışanlar ve işletmeler için işte başarı sağlamanın 5 altın kuralını açıkladı.


Çalışanlar için: İş’te başarı sağlamanın 5 altın kuralı
1.Görev tanımının ve hedeflerinin farkında ol, yöneticinden teyit al.
Başarılı olmak, kişinin kendini tanıması ve neden orada olduğunu bilmesiyle doğru orantılıdır. Görev tanımı ve performans hedeflerini bilmek, kişi için gideceği yerin yol haritası gibidir.

2.Mesleki ve kişisel gelişim eğitimlerini takip et, kendini yetiştir.
Gelişen dünyada, tüm alanlarda gelişim ve değişim süreci kaçınılmaz. Bilgileri tazelemek, gelişmelerden haberdar olmak, okumak, araştırmak, seminer ve konferansları takip etmek ve bu bilgileri davranışa olumlu yansıtmak gerekir.

3.Bulunduğun ortamda neden olduğunu ve senden ne beklendiğini hep hatırla.
Konu ne?, Amaç ne?, Planın ne?. Bu sorulara, odaklanarak çalış.
İster yüz yüze iletişimde, ister yazılı iletişimde ya da telefonda; kimin ile hangi amaçla ve hangi konuda görüşmekte olduğunuzu bilerek; iletişimini yürütmelisiniz. Konuyu bilerek ve amacına odaklanarak planlı ol.

4.Yıkıcı ve kötümser değil; öneri getiren ve çözüm sunan yaklaşımda olun.
Konuşmalarında, yazışmalarında, 'zaten; ama...' gibi kelimelerle yazmaya ve konuşmaya başlama. Olumsuzluklarda dahi, sizi ayakta tutacak bir dal bulun, tutun ve çözümün bir parçası olun.

5.Toleranslı ve hoşgörülü olun, herkes hata yapabilir ve sen de yapabilirsin. Önemli olan hatayı anlamaktır ve tekrarlamamaktır.
Hata yapmayan, hiçbir şey yapmaz. Tabii ki, hata olabilir, mühim olan hatayı fark etmektir; bunu iyi bir ders olarak görmektir ve hataya neden olan etkenleri anlamaktır. Yapılması gereken, hatayı bir daha tekrarlamamak için önlemleri almaktır.


İşletmeler için: iş’te başarı sağlamanın 5 altın kuralı
1.Sadece bugünkü kazancınızı değil; kalıcı ve lider olmanızı sağlayacak stratejinizi belirleyin.
Bugünkü yerinizi tespit edip, vizyonunuzu belirleyip, vizyona gidecek yol haritasını çıkarmak gerekir.

2.İnsana önem verin, değer yaratmak için insana yatırım yapın ve çalışanlarınızın değer yaratmasına izin verin. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, insan herşeydir. Her biri ayrı bir değerdir ve o değerleri fark edin. Çalışanlarınızın, değerini ortaya koyabileceği doğru görev tanımını yapın ve enerjisini işe dönük kullanabileceği ortamı hazırlayın.

3.Sosyal sorumluluk projelerinde örnek olun. İşletmelerin ana amacı, para kazanmaktır. Bununla birlikte, sadece para kazanmak ana amaç olursa, işin tek boyutu yani ticari boyutu gerçekleştirilir. Oysaki marka yönetimi ve mühendislik yönetimi ile de eş zamanlı olunmalıdır. İşletmeler; topluma, gençlere, yaşlılara, kadınlara, çocuklara kattıkları değerlerle ve sahip oldukları insan kaynağı potansiyeliyle büyürler.

4.Gençlerin enerjilerini, işe yansıtacak görevlendirmeyi yapın.
Gençleri artık; disiplinle, korkuyla, cezayla yönetmek mümkün değildir. İlkokulda soru soran hareketli çocuklara, ' çiçek ol' diyen yaklaşımın, bugün yeri yoktur. Aslında o dönemlerde de yeri yoktu, adeta ‘ot ol’ diyerek çocukları susturan bir zihniyetin, ne kadar yanlış olduğunu biliyoruz. Yöneticiler; saygı duyan, enerji ve yeteneklerini göreve işe yansıtan, iş sonucu odaklı ve anlayışlı yönetim tarzıyla, başarılı takımlar oluşturabilir. Kimin, kaç saat işte kaldığı değil. Kimin, hangi hedefleri gerçekleştirdiği ve firmaya hangi değerleri kattığıyla ilgilenilmelidir. İş süreci ölçülmelidir; başarı ödüllendirilmelidir ve örnek gösterilmelidir.

5.Vizyon, misyon ve değerlerle ilerleyin.  'Gideceğin yeri bilmiyorsan, nereden gidersen git, senin için farketmez' . Bu söz Alice Harikalar Diyarı masalından.  Hedef ne? Bu hedefe nasıl ve neler yaparak gideceksiniz? Değerleriniz nelerdir? vb gibi, sizi siz yapan ve besleyen sağlam değerlerinizi bilin. Yola çıkmak ve inanmak; başarmanın yarısıdır, ötesi teferruat…


30 Aralık 2014 Salı

Maaş zamlarında dönüşü olmayan hatalardan kaçınmak

Zam yapılacak mı?
Maaş zamlarında dönüşü olmayan hatalardan kaçınmak


Zam dönemlerindeki 3 ölümcül hata
Zam döneminin geldiğini, yöneticilerin ve çalışanların beklenti içinde olduğunu anlatan AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, “Zam dönemi geldi; yöneticiler ve çalışanlar maaşlarına zam yapılacak mı?, ne oranda zam alacaklar?, bunun beklentisi ve araştırmasını yapmaktadır. Danışmanlık yaptığım şirketlerde dikkat çektiğim en önemli konu; herkese aynı oranda zam yapılmamalıdır” dedi.

Ayşen Laçinel, zam dönemlerindeki 3 ölümcül hataya ilişkin şunları söyledi:
“1)Asgari ücrete yapılan zam oranı ne ise, herkese aynı oranda zam yapmak.
2)Sistem, ölçüm değerlendirme kriterleri önceden belirlenmeden paylaşılmadan, kimin neye göre değerlendirildiği tanımlanmadan, sadece ilgili yönetici inisiyatifi ile zam oranlarının belirlenmesi.
3)Performans, satış ve müşteri memnuniyeti hedeflerine bakılmaksızın, çalışanları mutlu veya mutsuz etmek. Hatta bazı çalışanları şirkette tutmak için de büyük oranlarda maaş yükseltmeleri yapılması.
Özetle, bilinçli ve adaletli olmayan yaklaşımlar ve uygulamalarla; küskünlüklere, çalışan da çalışmayan da bir dedirten mutsuzluklara, neden olunabilmektedir” dedi.

Adaletli bir değerlendirme sistemi olmalıdır
‘Zam oranlarını belirlemek, mutlu çalışanlardan oluşan bir takım da yaratmak demektir’ diyerek sözlerine devam eden Ayşen Laçinel, bunun için adaletli bir değerlendirme sistemi olması gerektiğini vurguladı.
Ayşen Laçinel, konuşmasına şöyle devam etti:
“1)En önemli performans kriteri olarak, kayıt altına alınan ve her toplantıda, bir önceki toplantı protokolü üzerinden geçilen; toplantı protokolündeki görev ve terminlere uyuma bakılmalıdır.
2)Her yönetici, takımındaki çalışma arkadaşlarını, yılın başında ve işe giriş günü; nitelik ve nicelik hedeflerden oluşan performans hedeflerini anlatmış, takip etmiş, yıl içinde en az 2 dönem performans değerlerini yaparak kayıt altın almış olmalıdır.
3)İş hedeflerini, sosyal ortam uyumunu ve kişisel gelişim hedeflerini içeren performans hedefleri yanı sıra, satış hedeflerini gerçekleştirme oranı da dikkate alınmalıdır.
Bu 3 yaklaşımdan sonraki değerlendirmede, çalışanın başarı oranı ve alacağı zam oranı, adaletli olarak yalın bir şekilde belirlenmiş olacaktır. Kimse; niye bana bu oran, niye diğer arkadaş farklı oran, diyemeyecektir. Çünkü yıl içinde satış hedefleri, iş hedefleri ve kişisel gelişim ile sosyal ortam hedefleri, yüz yüze görüşülmüş, değerlendirilmiş, toplantı protokollerine uyum dikkate alınmış ve paylaşılmıştır” diye konuştu.

10 Aralık 2014 Çarşamba

1 saat işi boş vermenin, ekonomiye yıllık kaybı 15 milyar TL

Çalışanı motive et, yüksek verimlik yarat
Çalışanların, günde sadece 1 saat işi boş vermesinin, ekonomiye yıllık kaybı 15 milyar TL’yi buluyor. İşletmelerde, genelde verimli insan kaynakları yönetiminin yapılmadığına işaret eden AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel şunları söyledi: “Günde ortalama 8 saat çalışan bir kişi, eğer her gün ortalama 1 saat işini boş verirse; ayda 20 saat, yılda 240 saat çalışmamaktadır. Bu tabloya göre, 12 ay işe gidiliyor, ama yaklaşık 11 ay çalışmış olunmaktadır.  Ülkemizdeki yaklaşık 10 milyon çalışan, her gün 1 saat işini boş verse, bunun ekonomiye kaybı 15 milyar TL’yi bulacaktır” dedi.



Çalışanını motive eden işletmelerin, yüksek verimlilik yaratacağını anlatan Ayşen Laçinel, konuşmasın söyle devam etti: “İş yerlerinde; çalışanın sürekli eleştirilmesi, sadece uyarı ve disiplin sistemlerinin kullanılması, ödüllendirme ve prim sistemlerinin hayata geçirilmemesi, organizasyon semasının ve görev tanımlarının net ve yalın olmaması, yanlış seçme ve yerleştirme yapılması, sorumluluk bilincinde olmayan çalışanların her fırsatta arkadaşlarıyla uzun sohbetlere veya günlük olaylara takılı kalması gibi nedenlerden dolayı, şirketlerin verimliliği ve karlılığı  düşmektedir. Bunun önüne geçmek için şirketlerde ilk olarak, liderlik ve yetenek yönetimi sağlayan insan kaynakları yöneticisine ve bu yönetim anlayışına sahip olunması gerekir. Bu yaklaşımla, doğru seçme ve yerleştirme yapılarak, eğitim ve motivasyon süreçleri etkin kullanılarak; hem işini seven, hem işinin sorumluluğunun farkında olan, hem de mutlu ve verimli çalışan insan kaynağı yaratılacaktır. Çalışanını motive eden işletmelerde, yüksek verimlilik ve karlılık sağlanacaktır” diye konuştu.


19 Ağustos 2014 Salı

İstihdamda turnover’ın (işe-giriş çıkış hızı) yıllık kaybı 3 milyar TL



Perakende, turizm başta olmak üzere hizmet sektöründeki yüksek turnover’ın (işe-giriş çıkış hızı), işletmelere yıllık kaybı 3 milyar TL’yi geçiyor. Perakendede %60, turizmde %50 oranlarını bulan yüksek turnover, işletmelerin hedeflerine ulaşmasını engelliyor. Hizmet sektöründeki firmaların, yüksek turnover (işe-giriş çıkış hızı) nedeniyle ortalama %50 verimsiz çalıştığına dikkat çeken AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel şunları söyledi: “Perakende, turizm başta olmak üzere hizmet sektöründe, yılda 300 binin üzerindeki kişi, 3 ay bile çalışmadan işten çıkabiliyor. İşten çıkan her bir personelin de firmaya maliyeti; eğitim, zaman ve verimlilik kaybı eklendiğinde 10 bin TL’yi buluyor. Yüksek turnover’ın, hizmet sektöründeki firmalara, yıllık kaybı 3 milyar TL’yi geçiyor” dedi.

Yetenek ve başarı avcısı olan kazanacak
İşe alırken ‘yetenek avcısı’, işe aldıktan sonra ‘başarı avcısı’ olan firmaların kazanacağını vurgulayan Ayşen Laçinel, konuşmasına şöyle devam etti:  “İnsan kaynakları yöneticileri öncelikle, kurum vizyonu doğrultusunda, organizasyon semasını, görev tanımlarını ve performans hedeflerini net olarak belirlemiş olmalıdır. Ardından,  belirlenen bu standartlara uygun, tıpkı bir ‘yetenek avcısı’ gibi, doğru insan kaynağını işe almalıdır. İşe alınan personelin, verimli bir oryantasyonla (işe giriş eğitim programı) işe adapte olması sağlanmalıdır. Bu aşamada, tüm yöneticiler, koçluk yaklaşımıyla yönetim sergileyebilmelidir. Sevilerek yapılan işin başarıyı, başarının da maddi ve manevi takdiri getirdiğini, kurdukları ödüllendirme, performans ve prim sistemleriyle göstermelidirler. ‘Başarı avcısı’ yaklaşımını özetleyen bu model, maddi yanından çok, manevi yanı ağırlıklı değer sistemi ile beslenmektedir. Bu konuda, pek çok kurumda sistem kuran danışmanlar olarak,  şirketlerin insan kaynağını doğru yönetmeleri ve verimli çalışmalarında, yol arkadaşlığı yapıyoruz” diye konuştu.

8 Ağustos 2014 Cuma

Şirkete Bağlı Çalışanlar Yaratmanın, 5 Yol Haritası



Olağanüstü başarıların, vasat çalışanlar ve sıradan çalışmalarla mümkün olmayacağını kaydeden AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, şirkete bağlı çalışanlar yaratmanın 5 yol haritasına ilişkin şunları söyledi: “Şirketlerde, bağımlı değil, bağlı çalışanlar olmalıdır. Diğer bir değişle adanmış çalışan, yaratmak önemlidir. Şirketler, başarı avcısı olmalıdır. Kurumda, olağanüstü çalışanların fark edildiği, performans değerlendirme sistemleri de kurulmalı ve hayata geçirilmelidir. Çalışanlar, kendilerini değerli hissetmelidir. Kurum da; gerek patronajın yaklaşımından, gerek üst yönetimin yaklaşımdan itibaren tüm şirket uygulamalarında, şirketin başarısının, çalışanların sadakati, yaratıcılığı ve olağanüstü çalışmasıyla  paralel olduğu hissettirilmelidir” dedi.

Şirkete değer katanlar, ödüllendirilmelidir
Şirkete katma değer yaratan çalışanların ödüllendirilip, diğerlerine örnek olmasına özen gösterilmesi gerektiğini anlatan Ayşen Laçinel, konuşmasına şöyle devam etti: “İşletmede, sadece işe gelip- gidenler ile yüksek performansta çalışanlar arasındaki fark, görülmelidir. Farkın, görüldüğü de, uygulamalarla bilinmelidir ve herkes başarıya özendirilmelidir. Bu arada yeni nesli; enerjisini, yaratıcılığını ve hayallerini destekleyecek anlayışla, işe katmak gerektiği de bilinmelidir. Unutulmamalıdır ki, yeni gelen kuşak, engellenmeye, enerjisinin sınırlandırılmasına, mobbinge razı olacak bir nesil değildir. Özetle, olağanüstü başarı hedefleyen kurumların, güçlü bir insan kaynağı yaratması gerektiğine göre; insan kaynakları yönetimlerinin profesyonelce yapıldığı ve stratejilerinin olduğu yapıları kurmaları gerekmektedir” diye konuştu.

Şirkete bağlı çalışanlar yaratmak için:
1) Şirketler; vizyon, misyon ve değerlerini net olarak belirlemelidir.
2) Şirketler, organizasyonunu iyi kurgulamalıdır.
3) İnsan kaynakları yönetimine, çok önem vermelidir.
4) İnsan kaynaklarını yöneten profilin; hem ilişki yönetimi, hem temsil yönetimi, hem motivasyon yönetimi, hem de stratejik yönetimi bilen profilde olup olmadığını kontrol edilmelidir.
5) İnsan kaynakları yönetiminin, seçme ve yerleştirme sorumluluğu, eğitim sorumluluğu, performans takibi sorumluluğu, ödüllendirme sorumluluğu gibi süreçleri, sistemle hayata geçirip, sürekli iyileştiriliyor olmalıdır.