AKM’DE ARALIK AYI ETKİNLİKLERİ

 

İSTANBUL DEVLET SENFONİ ORKESTRASI DENİZBANK KONSERLERİ & CHARLES OLIVIERI MUNROE & JULİDE YALÇIN // 2 ARALIK // TİYATRO SALONU // 20.00

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası DenizBank Konserleri, Atatürk Kültür Merkezi sahnesinde devam ediyor. AKM Tiyatro Salonu’nda 2 Aralık’ta gerçekleşecek konserde orkestrayı şef Charles Olivieri Munroe yönetirken, keman sanatçısı Jülide Yalçın solist olarak yer alacak. Konserde A. Dvorak’ın “Othello Üvertürü”, F. Mendelssohn’ın “Keman Konçertosu” ve J.Suk’un “Peri Masalı” müzikseverlerle buluşacak.

KAHVE KONSERLERİ: SOLO FLÜT RESİTALİ // 3 ARALIK // ÇOK AMAÇLI SALON // 11.00

Atatürk Kültür Merkezinin cumartesi sabahları klasikleşen Kahve Konserleri’nde 3 Aralık Cumartesi günü İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası solo flüt sanatçısı Bülent Evcil’in resitali yer alıyor. AKM Çok Amaçlı Salon’da müzikseverlerle buluşacak Evcil, Barok dönemden günümüze kadar uzanan ve Türk bestecilerin eserlerinin yer aldığı solo flüt repertuvarının geniş örnekleriyle sanatseverlerle bir araya gelecek. Dünyaca ünlü flüt virtüözü Sir James Galway tarafından “jenerasyonunun en iyi flütçüsü” olarak tanımlanan sanatçı, Bach, Old English Air, J. İber, P. Mascagni, F. Say, C. Debussy ve A. Piazzolla’nın eserleri ile Türk müziğinden potpuri ile müzikseverlere ziyafet yaşatacak.

HALK HİKÂYELERİMİZ VE TÜRKÜLERİMİZ // 3 ARALIK // ÇOK AMAÇLI SALON // 19.30

İstanbul Devlet Türk Halk Müziği Korosu, kahramanlıktan ölüme, doğumdan aşka hayata dair pek çok olaydan beslenen türküleri, hikâyeleriyle birlikte dinleyicilerin beğenisine sunacak. Atatürk Kültür Merkezi Çok Amaçlı Salon’da 3 Aralık’ta gerçekleşecek konserde Anadolu’nun kadim türküleri hem hikâyeleri hem ezgileriyle yüreklere seslenecek. Şef Uğur Kaya yönetimindeki İstanbul Devlet Türk Halk Müziği Korosu’nda, sanatçılar Halil Altıngöz ve Neşe Demir solist olarak yer alacak.

 

HÜSN-Ü AŞK’A DAİR // 6-21 ARALIK // TİYATRO SALONU // 20.00

Beyhan Murphy’nin “Hüsn-ü Aşk’a Dair” adlı eseri, Divan Edebiyatı şaheserlerinden Şeyh Galib'in Hüsn-ü Aşk'ının olağandışı, içsel ve fantastik bir macera üzerine kurulu modern bir dans drama şeklinde sahneye yansıması. Kubilay Tunçer tarafından ele alınarak tümüyle çağdaş bir şiir haline getirilen “Hüsn-ü Aşk’a Dair”, dünya prömiyerini Atatürk Kültür Merkezinde Devlet Opera ve Balesi’nin klasik bale topluluğu için yapmış; ardından 2013 yılında MDTistanbul için modernize edilerek ikinci kez sahneye konmuştu. Gösteri, 2022’de tek perdeye indirilerek yeni bir kast ile AKM Tiyatro Salonu’nda yeniden izleyicisiyle buluşuyor. Özgün müziği Rahman Altın’a, özel tasarlanmış kostümleri Ayşegül Alev’e ait olan eser, Şeyh Galib'in 18. yüzyılda yazdığı 'Hüsn-ü Aşk' adlı mesnevisinin 'güzellik' ve 'aşk' kavramlarıyla ve semboller ile bezenmiş şiir formatında bir masalı.

 

TARİHTEN GELENEĞE TÜRKÜLERİMİZ MARŞLARIMIZ // 7 ARALIK // TİYATRO SALONU // 20.00

Dünyanın en eski askeri bandosu olan mehter ile geleneksel kültürümüzün en önemli unsurlarından olan Türk Halk Müziği, ortak kültürümüzü marşlar ve kahramanlık türküleriyle sanatseverlerin beğenisine sunacak. AKM Tiyatro Salonu’nda gerçekleşecek konserde, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'ne bağlı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu Mehter Bölümü ile İstanbul Devlet Türk Halk Müziği ve Modern Folk Müziği Araştırma ve Uygulama Korosu tarihi ve geleneksel müziğimizden örnekler vermek üzere buluşacak. Şef Uğur Kaya yönetimindeki orkestrada Şükrü Alkan mehterbaşı olarak yer alırken, Serkan Çağrı, İsmail Altunsaray ve Hamdiye Efeoğlu solist olarak sahnede olacak. 

GÜZ’ÜN ŞARKILARI // 8 ARALIK // ÇOK AMAÇLI SALON // 19.30

İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu, “Türk Müziği Akşamları” konserlerinde müzikseverleri “Güz’ün Şarkıları” ile doğanın sesine kulak vermeye çağırıyor. İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu saz sanatkarları eşliğinde, topluluk ses sanatkarı Güzin Değişmez'in sesi, konser saz solistleri Muhammed Ceylan ve Hasan Kiriş'in tınıları ruhlara seslenecek, müzikseverleri bambaşka dünyalara götürecek.

AZİZ DOSTUM ÇEHOV // 8-10 ARALIK // TİYATRO SALONU // 20.00

İstanbul Devlet Tiyatrosu, dünyaca ünlü yazar Anton Çehov’un “Bir Evlenme Teklifi”, “Tütünün Zararları” ve “Ayı” öykülerinden belli kesitlerin aktarıldığı “Aziz Dostum Çehov” ile tiyatroseverlerin karşısına çıkacak. AKM Tiyatro Salonu’nda Zafer Algöz’ün yönetmenliği ve Yılmaz Gruda’nın çevirisiyle seyircinin karşısına çıkacak oyun, toplumsal baskılar, zaman ve yalnızlık temalarını işliyor. ‘Bir Evlenme Teklifi’, evlenme arzusundaki bir kadının takıntılarını ve bir türlü iletişim ortamı bulamadığı eş adayıyla yaşadığı münakaşaları anlatıyor. Rus devlet yapısı ve bu yapıya uygun yönetimin ironik bir ifadesini yansıtan ‘Ayı’, Çehov’un en bilinen ve en çok sahnelenen oyunları arasında yer alıyor. Çehov’un 1888 yılında yazdığı oyunun temelinde ipoteğini kaldırabilmek için kendisine borçlu olan insanları ziyaret eden ancak borçlularında aradığını bulamayan adamın eğlendirici ve düşündürücü hikâyesine yer veriliyor. ‘Tütünün Zararları’ ise baskın bir eş yüzünden 33 yıl istemediği hayatı yaşamış bir adamı konu ediyor. Erdinç Gülener, Eylem Yıldız, Emre Başer ve Hakan Elmasoğlu’nun rol aldığı oyunun dekor ve kostüm tasarımı Medina Yavuz Almaç’a, ışık tasarımı ise Birol Gezici’ye ait.

İSTANBUL DEVLET SENFONİ ORKESTRASI DENİZBANK KONSERLERİ & JOSEF SUİLEN & GÜLSİN ONAY // 9 ARALIK // TİYATRO SALONU // 20.00 

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Denizbank Konserleri, dünyanın dört bir yanındaki orkestralarla çalışan Hollandalı şef Josef Suilen ile “piyanonun kraliçesi" Gülsin Onay’ı aynı konserde buluşturuyor. AKM Tiyatro Salonu’nda gerçekleşecek konserde H. Berlioz’un “Roma Karnavalı Uvertürü”, S. Saens’in “Piyano Konçertosu No:2” ve E. Elgar’ın “Enigma Varyasyonları” seslendirilecek.

 

4X8 MİNİ PLATFORM // 9 ARALIK // ÇOK AMAÇLI SALON // 18.00

Küçük çaplı yeni koreografi çalışmalarına imkân sağlayan modern dans gösterisi 4x8 Mini Platform, Atatürk Kültür Merkezinde yeniden izleyiciyle buluşuyor. İddiasız fakat samimi bir anlatım ile dar alanda dinamik bir etki yaratmak amacıyla oluşturulan bu mini platformda, MDTistanbul’un dans üreticisi sanatçılarının işleri yer alacak.

KAHVE KONSERLERİ: DÜNYADAN İÇİMİZE // 10 ARALIK // ÇOK AMAÇLI SALON // 11.00

Kahve Konserleri kapsamında gerçekleşecek “Dünyadan İçimize” konseri, opera sanatının çeşitli dönemlerine ait örnekleri, öz müziğimiz olan türkülerimiz ile klasik Türk müziğine ait eserleri klasik vokal tekniğiyle harmanlayarak dinleyicilerin beğenisine sunuyor. AKM Çok Amaçlı Salon’da gerçekleşecek konserde soprano Burcu Soysev’e, Fügen Yiğitgil ve Ozan Sarıboğa eşlik edecek.

DEM İLE NÂME // 10 ARALIK // ÇOK AMAÇLI SALON // 19.30

İstanbul Devlet Modern Folk Müzik Topluluğu, “Türk Müziği Akşamları” konserlerinde AKM Çok Amaçlı Salon’da seyirciyle buluşuyor. Topluluk, “Dem ile Nâme” konserinde yüzyıllardır oluşan çok büyük bir repertuvar içinden, değişik makamlarda olan seçkin eserlerin çok sesli bir yorumunu sunacak. Konserin solistleri Eda Karaytuğ ve Uğur Çınar.

TURTA GİRMEMİŞ ORMAN // 11-18 ARALIK // ÇOK AMAÇLI SALON // 13.00

Turta Girmemiş Orman'ın yamacındaki dağ, lezzetli dev çileklerle doludur. Sevimli aşçı ejderhanın dev çileği yemesi orman sakinleri tarafından yasaklanmıştır. En sevdiği şeyden mahrum bırakılan sevimli ejderha, çok huysuz ve mutsuzdur. Ormanın afacan devi Devcan da baba kucağından mahrum bırakıldığı için aynı derecede mutsuzdur. Bu yüzden arkadaşı ejderhaya yardımcı olmaya çalışır ancak ejderhaya konulan yasağın nedenini bir türlü öğrenemez. Ta ki ormanda çıkan yangın tüm gerçekleri ortaya çıkarana kadar. Bakalım sevimli aşçı ejderha özlemini çektiği lezzete kavuşabilecek mi? İstanbul Devlet Tiyatrosu, bu müthiş macerayı Çok Amaçlı Salon’da 18 Aralık’ta çocuklarla buluşturuyor. Dila Er ve Gözde Kısa’nın kaleminden çıkan oyunun yönetmeni Elif Erdal.

ÖZGÜN MÜZİKTE BİR PORTRE: AHMET KAYA // 13 ARALIK // TİYATRO SALONU // 20.00

İstanbul Devlet Modern Folk Müzik Topluluğu, özgün müzik olarak adlandırılan farklı bir müzik türünün mimarı olan Ahmet Kaya’nın şarkılarıyla seyircinin karşısına çıkıyor. Türk müzik tarihine değişik bir nefes olan Ahmet Kaya şarkıları konserinin solistleri Sevingül Bahadır, Cihan Okan, Jülide Karan ve Enver Merallı olacak.

MAÇIN ADAMI // 13-14 ARALIK // ÇOK AMAÇLI SALON // 16.00

2020 yılında dünya prömiyerini yapan, Clint Dyer ve Roy Williams’ın yazdığı “Maçın Adamı” oyunu, İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun yorumuyla seyirciyle buluşuyor. AKM Çok Amaçlı Salon’da Kayhan Berkin’in yönetmenliği ve Hira Tekindor’un çevirisiyle seyircinin karşısına çıkacak oyun, basit bir hayat süren ve basit bir adam olan Michael’ın, babasının ani ölümünden sonra cevaplarını bilmediği sorularla karşı karşıya kalmasını konu ediniyor. Erkeklik, vatan sevgisi, göçmenlik, aile gibi kavramları baba-oğul ilişkisi üzerinden inceleyen oyun, seyirciyi bu soruların cevaplarını Michael ile birlikte aramaya davet ediyor. Cem Zeynel Kılıç’ın ‘Michael’, Kerim Urun’un ‘Adam’ rolünde yer aldığı oyunun dramaturjisi Günay Ertekin’e, dekor tasarımı Aytuğ Dereli’ye, kostüm tasarımı Dilek Kaplan’a, ışık tasarımı Serhat Akın’a, müziği ise Orhan Enes Kuzu’ya ait. 

SEHER YELİ DOĞUMUNUN 100. YILINDA ÂŞIK KUL AHMET // 14 ARALIK // TİYATRO SALONU // 20.00

20. yüzyılın son dönem âşıklarından, ozanlık geleneğinin en önemli temsilcilerinden Kul Ahmet, İstanbul Devlet Türk Halk Müziği Korosu tarafından türküleriyle anılıyor. AKM Tiyatro Salonu'nda 14 Aralık’ta gerçekleşecek konserde, Kul Ahmet’in oğlu Mehmet Kartalkanat da solistler arasında yer alacak. Barış Manço’nun kendisinden etkilenerek “Kul Ahmet’in ceketi” şarkısını bestelediği ozan, kentsel ve sosyal olayları konu edinen türküleriyle bir kez daha hatırlanacak.

KARMAKARIŞIK // 15-17 ARALIK // TİYATRO SALONU // 20.00

İstanbul Devlet Tiyatrosu, Ray Cooney’in yazdığı oyunu, Haldun Dormen ve Kemal Uzun’un çevirisi ve Haldun Dormen’in yönetmenliğinde tiyatroseverlerle buluşturuyor. AKM Tiyatro Salonu’nda sahnelecek oyun, Richard Phillips adında saygın bir bakanın, rakip partinin sekreteriyle küçük bir kaçamak yapmak için bir otel odası tutmasıyla başlıyor. Ancak otel odasında bir cesetle karşılaştıklarında olaylar içinden çıkılmaz ve karmakarışık bir hal alıyor.

İSTANBUL DEVLET SENFONİ ORKESTRASI DENİZBANK KONSERLERİ & DANİEL SMİTH & HANDE KÜDEN & KNUT WEBER // 16 ARALIK // TİYATRO SALONU // 20.00

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Denizbank Konserleri, AKM Tiyatro Salonu’nda sanatseverleri klasik müzikle buluşturmaya devam ediyor. 16 Aralık’taki konserde, Şef Daniel Smith yönetimindeki orkestra, solistler keman sanatçısı Hande Küden ile viyolonsel sanatçısı Knut Weber’e eşlik edecek. J. Brahms’ın “İkili Konçerto, La Minör Op.102” eseriyle başlayacak konser, E. Elgar’ın “Senfoni No.1 Op.55 La Major” eseriyle devam edecek.

KAHVE KONSERLERİ: KANUN PİYANO İKİLİSİ // 17 ARALIK // ÇOK AMAÇLI SALON // 11.00

Yüzyıllar önce farklı kıtalarda doğan ve kendi müzik dünyalarının değerli temsilcileri olan piyano ve kanun, 21. yüzyılın çağdaş teknikleriyle ele alınan yeni müzik dilleriyle “Kahve Konserleri” kapsamında yerini alıyor. AKM Çok Amaçlı Salon’da gerçekleşecek konserde, kanunda Esra Berkman ve piyanoda Lilian Tonella Tüzün, hem “New Music for Kanun & Piano” albümlerinde yer alan hem de günümüz Türk bestecilerin uyarlama ve özgün eserleri ile katkıda bulundukları benzersiz bir repertuvarla sahneye çıkıyor. Bu özgün repertuvara ek olarak Çetin Işıközlü’nün "Solo Kanun ve Solo Piyano için Serenatlar"ı ile Meliha Doğuduyal’ın "Mirrors of Time", Enis Gümüş’ün "Geçmişe Doğru Ağırlaşarak" ve Marcus Squeira’nın "Dut Ağacı Boyunca" başlıklı eserleri de programda yer buluyor.

SAZ MUSİKİMİZDEN ÖRNEKLER // 17 ARALIK // ÇOK AMAÇLI SALON // 19.30

İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu, kanunda Turgut Özüfler, kemençede Ömer Aşcıoğlu ve tanburda Ahmet Yağmur Kucur ile farklı dönemlerin bestekârlarından çeşitli formlarda saz eserlerini müzikseverlerle buluşturuyor. AKM Çok Amaçlı Salon’da gerçekleşecek konserde, Tanburi Büyük Osman Bey, Tanburi Cemil Bey, Şehzade Seyfeddin Efendi, Hüseyin Sadeddin Arel, Sedad Öztoprak, Şerif Muhiddin Targan, Refik Fersan, Hasan Ferid Alnar, Reşat Aysu, Vecdi Seyhun gibi önemli bestekârların eserleri seslendirilecek.

749’UNCU YILDÖNÜMÜNDE “ŞEB-İ ARÛS // 18 ARALIK // TİYATRO SALONU // 11.30

Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu, kurulduğu günden bu yana 47 yıldır gelenek haline getirdiği, her Şeb-i Arûs yıldönümünde bir Mevlevî âyini seslendirme geleneğini, 749’uncu yıldönümünde de sürdürüyor. Hüseyin Fahreddin Dede’nin Acemaşîran âyininin seslendirileceği konserin solisti, Türk musikisinin son 50 yılında silinmez iz bırakmış olan Münip Utandı, klasiklerden bir repertuvarla sahne alacak. Saz solistleri Birol Yayla (tanbur), Salih Bilgin, (ney) Taner Sayacıoğlu (kanun), Lütfiye Özer (kemençe) ve Murat Bağdatlı’nın (ud) saz musikisinin seçkin örneklerini seslendirecekleri konseri, Mehmet Güntekin yönetecek.

VEFATININ 125. YILINDA ZEKÂÎ DEDE’NİN SÛZ-İ DİL MEVLEVÎ ÂYİN-İ ŞERÎFİ // 22 ARALIK // TİYATRO SALONU // 20.00

İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu hem klasik musikiye hem Mevlevî musikisine çok büyük hizmetlerde bulunmuş ve eserler kazandırmış Zekâi Dede efendiyi, vefatının 125. yılında Sûz-i Dil makamındaki Mevlevî Âyin-i Şerîfiyle yâd ediyor. AKM Tiyatro Salonu’nda gerçekleşecek gösterinin sanat yönetmeni Mehmet İhsan Özer.

İSMET İNÖNÜ'YÜ ANMA KONSERİ // 23 ARALIK // TÜRK TELEKOM OPERA SALONU // 20.00

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Denizbank Konserleri, vefatının 49’uncu yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’yü bir konserle anıyor. AKM Türk Telekom Opera Salonu’nda 23 Aralık’ta gerçekleşecek anma konserinde orkestrayı şef Andreas Ottensamer yönetirken, keman sanatçısı Elvin Hoxha Ganiyev solist olarak izleyicilerin karşısına çıkacak. L.V.Beethoven’in “Keman Konçertosu Re Majör Op 61” eseriyle başlayacak konser, P.I.Tchaıkovsky’nin “Senfoni No:1” bestesiyle devam edecek.

DON KİŞOT'UN YENİ MACERALARI // 23-24-25 ARALIK // TİYATRO SALONU // 20.00

İstanbul Devlet Tiyatrosu, Pakistan asıllı dünyaca ünlü aktivist, İngiliz yazar Tarıq Ali’nin son oyunu olan “Don Kişot’un Yeni Maceraları”nı AKM Tiyatro Salonu’nda izleyicilerle buluşturuyor. M. Nurullah Tuncer’in yönetmenliğinde, Çınar Tuncer’in çevirisiyle seyircilerin beğenisine sunulan oyun, son derece çarpıcı yeni dünya meselelerini ele alıyor. Afganistan ve Irak için kurulan demokrasi hayalleri, Batılı güçlerin yenilgileri, küresel sağ yükseliş, değişen medyanın potansiyeli, dijital gözetim ve demokrasi, çağdaş kapitalizm ve yoksulluk, ana karakterler Don Kişot ve Sancho Panza’nın yaşadıkları üzerinden ele alınıyor.

MÜZİK TAKVİMİ // 27 ARALIK // MÜZİK PLATFORMU // 19.30

Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu’nun bu sezonda başlayan programında, aralık ayında dünya takviminin müzik kültürüne olan yansımalarının peşine düşülüyor. AKM Müzik Platformu’nda gerçekleşecek konserde, Türkiye ve dünya tarihinde iz bırakan sosyal, kültürel ve siyasi olaylar ve müzik kültürümüz arasında şaşırtıcı bağlar kuruluyor. Konuyla ilgili eserlerin seslendirildiği programda, perdeye yansıtılan fotoğraflar ve belgelerle, dinleyici zaman tünelinde bir yolculuğa çıkarılıyor. Programı Mehmet Güntekin, koro ses ve saz sanatçılarının refakatiyle sunuyor.

DERVİŞ // 27 ARALIK // TÜRK TELEKOM OPERA SALONU // 20.00

Dilimizi bir medeniyetin dili, düşüncemizi bir irfanın düşüncesine dönüştüren Anadolu’nun “Derviş”i Yunus Emre için Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda görkemli bir dans gösterisi sahnelenecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü iş birliğinde hazırlanan “Derviş”, Yunus Emre’nin sevgiyi, aşkı ve gerçeği arama çabasını üç ayrı zaman diliminde anlatıyor. Gösterinin arka planında ise “Anadolu Türklüğü”nün Moğol akın ve yağmalarıyla ortaya çıkan kıtlık ve kuraklıklarla mücadelesi aktarılıyor.

YENİ YIL KONSERİ // 30 ARALIK // TÜRK TELEKOM OPERA SALONU // 20.00

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Denizbank Konserleri, Türk Telekom Opera Salonu’nda muhteşem bir yeni yıl konserini sanatseverlerle buluşturacak. İngiliz şef Howard Griffiths yönetimindeki orkestra, piyano sanatçısı solist Melodie Zhao’ya eşlik edecek. Konserde, M. Arnold’ın “Tam O'shanter Overture”, S. Rachmaninov’un “Paganini Varyasyonları” ile D. Shostakovich’in “Caz Süitleri No:2” eserleriyle müzikseverlere benzersiz bir gece yaşatılacak

Gastronomi Dünyasının Profesyonelleri Antalya’da Buluşacak

TURİZMİN SESİ

---

Türkiye turizminin başkenti Antalya, gastronomi dünyasının profesyonellerini GastroAntalya ile ağırlamaya hazırlanıyor. Türkiye’nin yanı sıra 20 ülkeden gastronomi sektörünü temsil eden kişi, grup ve firmalar Akdeniz Şefler Kulübü Derneği önderliğinde düzenlenecek GastroAntalya’da bir araya gelecek. 

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin desteklediği ve Kilit Grubu’nun iki büyük markası ile sponsor olduğu “Uluslararası Gastronomi ve Mutfak Yıldızları Buluşması 2022” (GastroAntalya) için geri sayım başladı. Hazırlıkları tamamlanan ve 20 ülkeden gastronomi profesyonellerini buluşturmayı amaçlayan GastroAntalya, 17-20 Kasım 2022 tarihleri arasında, Cam Piramit’te 3. kez gerçekleştirilecek. 

Tema: Susam
Bu sene “Susam” teması ile kapılarını açacak olan etkinlik, dört gün boyunca gerçekleştirilecek onlarca etkinlik ve aktiviteler ile Antalya’nın gastronomi destinasyonu olma yolundaki hedeflerine önemli katkılar sunacak.

20 ülkeden katılım
Dünyanın 20 ülkesinden ve Türkiye’nin dört bir yanından gastronomi temsilcileri, gastronomi sektöründe ürün & hizmet üreten firmalar, önde gelen şirketler ve yöneticileri, turizm sektörünün F&B departman yöneticileri, satın alma departman yöneticileri, profesyonel şefler, otel genel müdürleri, gastronomi ve mutfak sanatları akademisyenleri, dünyaca ünlü şef ve gurmeler, üniversite ve lise düzeyinde öğrenci şefler, dernekler, eğitim kurumları, gastronomi ekosistemini oluşturan sektörlerin çalışanlarının katılacağı organizasyonda workshoplar,  sunumlar, paneller, şehir standları, hizmet sunumları, ürün tadımları, B2B görüşmeler gerçekleştirilecek. 

Hünerlerini sergileyecekler
Organizasyonun ana konsepti olan yarışmaya 400’ün üstünde şef ve şef adayı katılacak. Bireysel Pratik Gençler, Bireysel Pratik Ustalar, Grand Prix Milli Takım ve Bireysel Display Ustalar yarışmalarına sahne olacak GastroAntalya, şeflerin ve şef adaylarının hünerlerini sergilemelerine imkan verecek. 

Gastronomi destinasyonu
Akdeniz Şefler Kulübü Derneği Başkanı Bilal Yüreğir, gastronomi adına Antalya’da önemli bir buluşmaya ev sahipliği yapacaklarını söyledi. GastroAntalya ile Gastronomi dünyasının profesyonellerini ağırlayacaklarını belirten Başkan Yüreğir, “Dört gün boyunca gerçekleştirilecek onlarca etkinlik ve iletişim aktiviteleri ile GastroAntalya, Antalya’nın gastronomi destinasyonu olma yolundaki hedeflerine hizmet edecek” dedi.  

Büyüyerek yoluna devam edecek
“Gastronomi dünyasını Antalya’da ağırlayacağız” diyen Bilal Yüreğir: “Türkiye’den ve dünyanın 20 ülkesinden gastronomi sektörünü temsil eden kişi, grup ve firmalar GastroAntalya’ya katılacak. Kasım ayındaki organizasyon turizm sezonunun uzatılarak yıla yayılmasına ve böylelikle Antalya’nın gastronomi destinasyonu olma hedefine yaklaşmasına imkan da sağlayacak. GastroAntalya, gastronomi profesyonellerinin dikkatini Antalya’ya çekme konusunda önemli bir rol üstleniyor. Gastronomi festivalleri arasında en ciddi platformlardan biri olan organizasyonumuz her geçen sene büyüyerek yoluna devam edecek. Bizler Türk Mutfağı’nı ve gastronomisini dünyaya tanıtmak için mutfak misyonerleri yetiştiriyoruz. Bu organizasyon, gençlerimizin dünyaya açılmaları için önemli bir platform olacak” şeklinde konuştu. 

Destek için teşekkür etti
Bu sene üçüncüsü yapılmasına rağmen organizasyonun önemli bir yol kat ettiğini de söyleyen Başkan Bilal Yüreğir, “Bu noktada GastroAntalya’yı destekleyen başta Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e, büyük sponsorumuz Kilit Ailesi’ne ve diğer tüm destekçilerimize çok teşekkür ediyoruz. Antalya’nın markası olan GastroAntalya, desteklendikçe daha da büyüyecektir” diye konuştu. 

ÜNİVERSİTE ADAYI TÜRK GENÇLERİ GÖZÜNÜ ÇİN’E DİKTİ

TURİZMİN SESİ

---

Dünya çapında üst sıralarda bulunan Çin üniversiteleri tüm dünyadan olduğu gibi Türkiye’den de çok sayıda öğrencinin gözdesi durumunda. Bir çok burs imkanına da sahip olan Çin üniversitelerine kayıt yaptırmak yabancı öğrenciler için oldukça kolay durumda. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Türk Çin Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Mustafa Karslı üniversite ve yüksek lisans adayları için çok önemli bilgiler verdi.

Türk öğrenciler için Çin’de burs imkanları çok fazla;

Türk Çin Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Mustafa Karslı, Çin’de eğitim almak isteyen Türk öğrenciler için çok sayıda burs var. Bu bursların bazıları sadece “Kuşak ve Yol Projesi” kapsamında güzergah üzerindeki ülkelere veriliyor. Bu güzergahın en önemli ülkelerinden biri olan Türkiye’deki öğrenciler de bu burslardan faydalanma imkanına sahip, dedi. 

Karslı ayrıca, eyalet ve Çin hükümet burslarıyla birlikte HANBAN kurumu tarafından verilen Çince dil eğitim bursları da bulunuyor, dedi.

Burs kapsamında neler var?

Burslar birbirinden farklılık göstermekle birlikte yaklaşık aylık 2500 Yuan (Yaklaşık 6600 TL) burs ödendiğini belirten Karslı, bununla birlikte ücretsiz eğitim ve yurt imkanlarının da bulunduğunu söyledi.

Dünya çapında ünlü üniversiteler var; 

Pekin Üniversitesi, Qinghua (Tsinghua) Üniversitesi, Fudan Üniversitesi, Jiao Tong Üniversitesi gibi çok sayıda üniversitenin dünya sıralamasında çok iyi konumlarda bulunduğunu belirten Karslı, bu ve benzeri üniversitelerde eğitim almanın sanıldığının aksine yabancı öğrenciler için kolay olduğunu ifade etti. Öğrencilerin bu üniversitelerde bir çok bölümü tercih edebileceğini belirten Karslı, üniversitelerin Avrupa ve Amerika'da da kardeş üniversitelerinin bulunduğunu ve bu üniversiteler arasında öğrenci değişimi imkanlarının da bulunduğunu söyledi. 

Üniversite fiyatları uygun;

Çin’de eğitim almak için burs imkanları çok olmakla birlikte ücretli okuyacak öğrenciler için de çok uygun eğitim ve yurt fiyatlarının da olduğunu belirten Karslı, eğitim evraklarının da kolayca temin edilebileceğini söyledi.  

Çin’de eğitim için ücretsiz bir fuar geliyor; 

Türk öğrenciler için özel olarak belirlenen 23 Kasım Çarşamba tarihinde online olarak bir fuar gerçekleşeceğini belirten Karslı, bu fuara cep telefonu veya bilgisayar ile herhangi bir uygulama indirmeden kolayca girilebileceğini burs ve eğitim imkanları konusunda da soru cevap yapılabileceğini ifade etti. Karslı, bu fuarın Çin’in en büyük yurt dışı eğitim kurumu olan CUCAS ile Türk Çin Kültür Derneği’nin işbirliği ile gerçekleştiğini de belirtti.

Öğrenciler fuara nasıl katılacaklar?

Türk öğrenciler 23 Kasım Çarşamba günü Türkiye saati ile 11:00 - 12:00 arasında herhangi bir cep telefonu, tablet veya bilgisayar üzerinden exhibition.cucas.cn/student linkine girerek katılabilecekler. Fuara katılırken sadece e-mail adresini yazmalarının yeterli olacağını belirten Karslı, başka bir iletişim bilgisine ihtiyaç duyulmadığını ifade etti. . 

Aşçılar Derneği YK Başkanı Fahrettin Birol Temel Seçildi

TURİZMİN SESİ

---

Aşçılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanlık Görevine Fahrettin Birol Temel Seçildi.Aşçılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Ay’ın vefatının ardından, dernek yönetim kurulu kararı ile yeni başkanlık görevine Fahrettin Birol Temel seçildi. Aşçılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Birol Temel; ulusal ve uluslararası yarışmalar başta olmak üzere seminerler, Workshoplar ve sürpriz organizasyonlarla yeni projelere hız verecek. 

Aşçılar Derneği Yönetim Kurulu kararı doğrultusunda yeni yönetim listesi şekillendi.

Yönetim Kurulu Asil Üyeler:
Fahrettin Birol Temel - Yönetim Kurulu Başkanı
Ali Güler - Başkan Yardımcısı
Necat Çuhadar - Başkan Yardımcısı
Şenol Özbay - Genel Sekreter
Yusuf Kılıç - Sayman
Ersin Avşar - Üye
Gökay Çakıroğlu – Üye
Ayvaz Akbacak – Üye
İsmail Akdoğan - Üye

Yeni dönemde yeni çalışmalar
Tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de olumsuz olarak etkileyen Pandemi dolayısıyla gastronomi etkinliklerine ara vermek zorunda kalan Aşçılar Derneği, salgınının son bulmasının ardından ulusal ve uluslararası yarışmalar başta olmak üzere seminerler, Workshoplar ve sürpriz organizasyonlarla yeni projelere hız veriyor. 

Geçtiğimiz yaz ve sonbaharda İstanbul Festivali - Workshop Arena ile WorldFood İstanbul 2022’de Şov Mutfağı projelerini başarıyla yürüten dernek yönetim kurulu, yeni başkan Fahrettin Birol Temel ile İstanbul Culinary Cup 2023’ün hazırlıklarına başladı. İstanbul Culinary Cup 2023 için hazır olduklarını belirten Başkan Fahrettin Birol Temel, pandemi ve ardından yaşadıkları büyük kayıplarının üzüntüsünü, dernek yönetim kurulu ve üyeleriyle, sektör firmaları ve şeflerle el ele, omuz omuza aşacaklarını, hep birlikte, çok daha büyük ve güzel projelere imza atacaklarının altını çiziyor.   

100. Yıl Temalı İstanbul Culinary Cup  
Aşçılık mesleğine gönül ve emek vermiş, mesleğimizin duayeni Aydın Yılmaz’ın önderliğinde 1997 yılında Aşçılar Birliği adı altında kurulan dernek, geçmişten bugüne düzenlediği gastronomi etkinliklerini İstanbul Culinary Cup 2023 ile taçlandıracak. Aşçılar Derneği’nin 2023 yılında 10. kez düzenleyeceği İstanbul Culinary Cup, Cumhuriyet’imizin 100. Yılı kapsamında “100. Yıl Teması” ile organize edilecek. Aşçılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Birol Temel, İstanbul Culinary Cup 2023’ün sektörümüz ve camiamız adına çok başarılı geçeceğini, bununla birlikte etkinliğin Türk Mutfak ve Yemek Kültürüne büyük katkı ve yarar sağlayacağını ümit ettiklerini belirtiyor. 

Aşçılar Derneği’nin ulusal ve uluslararası platformlarda düzenleyeceği İstanbul Culinary Cup 2023, Türkiye ve dünya markası olan tedarikçi firmaları aynı çatı altında buluşturuyor. Türkiye’nin en önemli gastronomi yarışmalarından biri olan İstanbul Culinary Cup, “Display” ve “canlı yarışma” kategorilerinde İstanbul başta olmak üzere, ülkemizin pek çok bölgesinden usta aşçılar, aşçılık meslek liseleri ile üniversitelerin gastronomi bölümü öğrencilerini bir araya getiriyor. İstanbul’da 2023’ün ikinci yarısı düzenlenecek olan İstanbul Culinary Cup 2023’e yarışmacı adayları www.istanbulculinarycup.com adresi üzerinden kayıt yaptırabilecek. 

Gastronomi bölümleri, kurum ve firmalar ile eğitim Workshopları
Kuruluş amaçları arasında, mutfak ve yemek kültürlerini araştırmak, şeflerin ve şef adaylarının mesleki eğitimini destelemek, aşçılar arasında sosyal dayanışmayı oluşturmak, yurt içinde ve yurt dışında mutfağımızın tanıtımını sağlamak olan Aşçılar Derneği yeni dönemde ‘Türk Mutfak ve Yemek Kültürü’ başta olmak üzere çeşitli Workshoplarla eğitime ağırlık verecek. Aşçılar Derneği, üniversite ve meslek liseleri başta olmak üzere çeşitli kurum ve firmalarla imzalayacağı protokollerle, aşçılık mesleği ve Türk mutfağının geleneksel yapısını yeni nesil aşçı adaylarına aktararak mutfak mirasımıza sahip çıkacak. 

Yöresel mutfaklar desteklenecek
Aşçılar Derneği’nin geçmişten günümüze Türkiye’nin pek çok bölgesindeki belediyeler başta olmak üzere, yöresel mutfak kültürlerimize verdiği destek ve katkılar devam edecek. Bu bağlamda çeşitli belediyeler ile iş birliği yapılarak, yöresel yemek yarışmaları, kültürel mirasın kayıt altına alınması, profesyonel şeflere mahallî lezzetlerin tanıtılması, yöresel geziler ve benzeri etkinlikler düzenlenecek. 

Fahrettin Birol Temel kimdir?
Bolu-Merkez doğumlu olan Fahrettin Birol Temel iş hayatına 1988 yılında, o günün şartları içerisinde usta-çırak çerçevesinde başladı. İstanbul’da dönemin en iyi restoran ve kulüplerinde aşçılık ve şeflik yaptı. Ulusal ve uluslararası gastronomi yarışmalarına katılarak çeşitli kategorilerde Türkiye’yi ve Türk Mutfak ve Yemek Kültürünü temsil etti. Fahrettin Birol Temel profesyonel meslek hayatına, Türkiye’nin lider markalarından biri olan Empero Endüstriyel Mutfak Ekipmanları firmasında yönetici-eğitimci şef olarak devam ediyor. 

YAPARSIN İZMİR..!

Yine güzel bir vesile ile İzmir’e geldik.Üyesi olduğum Dünya Turizm Yazarları ve Gazetecileri Federasyonu TURJET’in Başkanı ve FİJET Başkan Yardımcısı Sn.Delal Atamdede tarafından İzmir’e “Altın Elma” ödülü verildi. Ödülü İzmir adına Büyükşehir Belediye Başkanı Sn.Tunç Soyer aldı.

Her İzmir’e geldiğimde şehri bir başka gözle inceleme fırsatım oluyor. Bu kez başka şehirlerden gelen göçün yorumunu yapmak isterim.  Evet, bilindiği üzere İzmir’e diğer şehirlerden akın var. Ama o göç edenler maalesef kendilerini hemen şehre uyum sağlayamıyor ve kendilerini belli ediyorlar. 

Nasıl mı? İyileri tenzih ederim ama trafikte kim yeşil ışık yanar yanmaz korna çalıyorsa, Restoranda garsona kim emir kipi ile sesleniyorsa, kuyrukta kim çaktırmadan yama olmayı seçiyor, kim sokakta yayalara çarpa çarpa koşar adım yürüyorsa, bankada sıra beklerken kim homurdanıyorsa; işte o İzmir dışından gelmiş diyebilirsiniz. 

Tabi bir de kime günaydın dedikleriniz, selam verdikleriniz size boş boş dönüp, “ne diyor bu adam?” bakışı atıyorsa, kapıyı açtığınız, arabayla yol verdiğiniz kadın dönüp de başıyla bile size bir teşekkür etmiyorsa, işte o da büyük ihtimal İzmir dışından gelmiştir. Sanırım onların, İzmir medeniyetine alışana kadar birkaç sene geçmesi gerekiyor. 

İZMİR GASTRONOMİ KÖYÜ

Gelelim İzmir’e bir diğer geliş sebebimize; Başkan Sn.Tunç Soyer ile bu 4 günlük seyahatimizde 3 kez görüşme imkanı bulduk. Tüm görüşmelerimiz, ısrarcı olduğumuz İzmir Gastronomisi üzerineydi. Çünkü gazeteciydim ama turizmciydim, turizmciydim ama Gastronomi Turizmi Derneği kurucusuydum ve tabi ki Ege tencere yemekleri, otları da en sevdiklerimdendi.

Derneğimizin Başkanı Sn. Gürkan Boztepe’nin memleketi İzmir’de derneğimizin şubesi bulunmasına rağmen şehrin gastronomisinde istediğimiz seviyeye gelemedik . Bu nedenle Soyer Başkanla ilk konumuz derneğimizin projesi olan ve İzmir Foça’da, Belediyenin arazisi üzerine kurulmasını talep ettiğimiz Gastronomi Köyü idi. Altyapısını İzmir Büyükşehir belediyesinin hazırlayacağı proje, binlerce dönüm arazi üzerine kurulacak ve bu köyde Ege ve komşu iller, kendi mimarilerini gözeterek kuracakları evlerinde, mutfaklarını, tarım ürünlerini, hediyelik eşyaları, ihracat ürünlerini de yerli yabancı turistlere tanıtma imkanı bulacaklar. Turizm ve Gastronomi üniversitelerinin de katkıda bulunacağı projede, kültür ve sanata ağırlık veren büyük bir şarap markasının sponsorluğunda kurulacak kültür merkezinde Ege’li sanatçıların eserleri sergilenebilecek, misafirler gösteriler ve müzik eşliğinde ege yemeklerini tadabilecekler. Biz acentalar ise turistlerimizi bu kültür, sanat ve gastronomi köyüne yönlendirerek kazanç sağlayabileceğiz. 

İZMİR FESTİVALLERİ

Soyer Başkana ikinci önerimizde ise; ne yerel halka, ne esnafa ne de İzmir’e faydası olmayan, Ot, Enginar vs gibi festivallerin haftalık pazara dönüşmesini talep ettik. Bu sayede artık kilometrelerce otobüs kuyruğu, bölgenin trafikten felç olması, yerel esnafın iş yapamaması, halkın ve turistlerin şikayetleri sona erecek. Ot, Enginar satın almak isteyen turistler her hafta kurulacak olan pazarlardan alışveriş yapabilecek. Ürünlerini satan üretici böylece malını çok daha rahat bir şekilde pazarlayacak. 

Bu değerli ege ürünleri ise katma değerli olarak pazarlanabilecektir. Yani, Festivalde tanesi 7-8 TL satılan Enginar ve demeti 10 TL satılan otları Restoranda tabağı 150-200 TL pazarlama şansı var İzmir’in. Ancak, bu fırsatı gerektiği kadar kullanmıyor şehir. Yeteri kadar restoranlarının, yemeklerinin tanıtımı da yok.

 Aslına bakarsanız, İzmir’in bir Gastronomi rotası dahi yok. İstanbul’a sokak lezzetleri için yurtdışından Turist gelirken, İzmir sokak lezzetleri konusunda İstanbul kadar zengin olmasına rağmen böyle katma değerli, tencere yemekleri, sokak lezzetleri festivali dahi yok. Örneğin İtalya’nın güneyinde birçok bölgede ev kadınları Pazar günleri kendi yaptıkları ev yemeklerini kapılarının önünde veya belirtilen bölgelerde satarak hem bir kültür paylaşımı yapar hem de aile bütçesine katkıda bulunurlar. Yine İtalya’dan bir örnek verelim; İtalya’da yine güney şehirlerinde LOKANDA adı verilen lokantalar vardır. Bu konseptte mahalle halkı, ailesi veya komşularıyla evde yaptığı yemekleri lokanda’lara götürüp yerler. Lokanta ise müşterilerine cüzi bir kuver karşılığında hizmet vererek sadece içecek, su, meze, ekmek vs servis eder. Bu konsept, eski bir Levanten Şehri olan İzmir’e uygun bir sistemdir. Belediye bu konuda öncü olabilir.

Kısaca artık İzmir ve yörelerine sadece Fuar, Deniz, Kum, Güneş için değil yeme-içme için de turistler gelsin, şehirde daha çok harcama yapsın istiyoruz.

Küçük not; Fransa’nın Turizm gelirinin %70’i gastronomiden gelmektedir. Yani restoran ve gastronomi ürünleri, şarap, peynir vs satışından. Örneğin, bir Turist eşiyle kaldığı otelde gecelik 100 euro öderken gittiği restoranda bir tabak yemeğe 100 euro harcamaktadır. Türkiye’de ise turizm gelirinin ancak %17-18’i gastronomiden gelmektedir. İzmir’de ise bu oran %10-12’dir. Hedefimiz 2-3 sene içerisinde bunu %50’ye çıkarmaktır.

Haydi İzmir, yaparsın!

Hüseyin Kurt sorularınıza toplu yanıt verdi

TURİZMİN SESİ

---

TÜRSAB 25. Dönem Genel Kurulu’nda  her hangi bir adayla ortak hareket etmiyorum. I-MİCE Başkanı Hüseyin Kurt;Yaklaşan TÜRSAB 25. Dönem Genel Kurulu ve seçimi hakkında açıklamada bulundu. Kıymetli sektör paydaşları, değerli dostlar ve derneğimizin güzide üyeleri,  Sizlerden uzunca bir süredir gelen telefon aramaları, mesajlar ve yüz yüze görüşmelerimizdeki sorularınız doğrultusunda bu mesajı toplu bir yanıt olması adına paylaşmayı uygun buldum. 

Üretmeyi, sektörü ve paydaşları adına katma değer yaratmayı, dertlerinizle dertlenmeyi, sorun ve problemlerinize çözüm yolu aramayı ve her daim yardım ve destek çağrınıza hazır olan bir kardeşiniz, dostunuz ve meslektaşınız olarak göstermiş olduğunuz teveccüh adına minnettarım. 

Malumunuz, genel kurulumuza çok az bir süre kaldı. 

26 ve 27 Kasım tarihlerinde gerçekleşecek olan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) 25. Dönem Genel Kurulu ve seçiminin başta acentalarımız, sektörümüz, ülkemiz ve dünya turizmi adına hayırlı olmasını arzu eder, seçilecek yönetimin birlik olmaktan hareket ederek kucaklayıcı, kapısı ve gönlü açık, acentalarımız ve sektör paydaşları adına tünelin ucundaki ışık olacak ve vizyon belirleyen bir yönetim olmasını temenni ederim.

Bu vesileyle tüm adaylara başarılar dilerken, her hangi bir adayla ortak hareket etmediğimi bilginize sunar, güzel günler dilerim. 

Saygı ve sevgilerimle,
Hüseyin Kurt 

Firuz B. Bağlıkaya “Ülke Turizmi İçin Elimizi Taşın Altına Koyan Neferleriz”

TURİZMİN SESİ

---

İstanbul Fatih Bölge Temsil Kurulu’na bağlı seyahat acentalarıyla bir araya gelen TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, seyahat acentalarının ülke turizmi için önemine işaret ederek, “Biz tek yumruk olarak, bu ülkenin incoming, sağlık, gastronomi, Hac-Umre, alternatif ve iç turizmi için hizmet etmeye devam edeceğiz” dedi.

TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya ve beraberindeki TÜRSAB Heyeti, İstanbul Fatih Bölge Temsil Kurulu’na bağlı seyahat acentalarıyla bir araya geldi. Eresin Hotels Topkapı’da düzenlenen toplantıda, bölgede yaşanan sorunlardan üyelerimizin talep ve beklentilerine yönelik birçok konu ele alındı. TÜRSAB Heyetinde; Yönetim Kurulu Üyesi Soner Bacaksız, İstanbul Fatih Bölge Temsil Kurulu Başkanı Gürkan Özcan, İstanbul Boğaziçi Bölge Temsil Kurulu Başkanı Yüksel Türemiz, İstanbul Şişli Bölge Temsil Kurulu Başkanı Aylin Güneşli, TURSAV Koordinatörü Çetin Gürcün ile Yönetim Kurulu Geçmiş Dönem Üyesi Davut Günaydın yer aldı. Çok sayıda seyahat acentası temsilcisinin katılım gösterdiği toplantıda bir konuşma gerçekleştiren TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, demokratik bir seçim için TÜRSAB Genel Kurulu’na mümkün olduğu kadar yüksek katılım sağlanması gerektiğine işaret etti.

BAĞLIKAYA: “TÜRSAB PANDEMİ DÖNEMİNDE FARK YARATTI”

TÜRSAB üyesi acentaların taleplerini, beklentilerini dinlemek ve sorunlara birlikte çözüm geliştirmek için Türkiye’de gitmedikleri şehir kalmadığını hatırlatan Firuz Bağlıkaya, geziler esnasında pandemi dönemi başta olmak üzere TÜRSAB’ın hayata geçirdiği çalışmaları bir bir anlattıklarını kaydetti. TÜRSAB’ın pandemi döneminde İçişleri Bakanlığı’ndan aldığı özel izinle kurum olarak fark yarattığını dile getiren Bağlıkaya, sözlerine şöyle devam etti: “Bu dönemde gerçekten insanlar sokağa çıkamazken seyahat acentaları hizmetlerine bir biçimde devam edebildi. Seyahat acentaları zaten çok zor bir dönemden geçiyordu. Dolayısıyla buradan İçişleri Bakanımıza da tekrardan teşekkür etmek istiyorum. Acentalarımıza kredi olanağı yaratmak için Halk Bankası’ndan sadece belgemizi göstererek 100 bin TL’ye kadar kredi imkânı sağlandı. Krediyi 1000’e yakın arkadaşımız kullandı. Fibabanka ile de “Tüketici Kredisi” konusunda bir çalışma yaptık.”

“BİLET SERVİS BEDELLERİNİ YÜKSELTMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

TÜRSAB’ın girişimleri neticesinde bilet servis bedellerini çok kısa bir süre içinde 100 TL’ye kadar çıktığının altını çizen Firuz B. Bağlıkaya, bu bedelleri periyodik olarak arttırmak için çalışmaya devam edeceklerini vurguladı. Bu konuyla ilgili havayolu şirketlerinin de düzenleme yapacağını ve yasal düzenlemelerin ardından bu sorunların çözüleceğini söyledi.

“TUR VE TRANSFER YAPANLARIN BAŞKA BELGELER PEŞİNDE KOŞMA DÖNEMİ SONA ERECEK”

Transferlerde ulaştırmayla ilgili yaşanan sorunlarla ilgili hazırladıkları çalışmanın T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na iletildiğini hatırlatan Bağlıkaya, “Ulaştırma Bakanlığımızla mutabık kaldığımız 120 koltuk, 5 araçlık bir konu var. O da Kültür ve Turizm Bakanlığı’na gitti, şu anda bekliyor. Uygun buldukları bir zamanda gündeme getirirler. Dolayısıyla tur ve transfer yapan arkadaşlarımızın artık tekrardan başka belgeler peşinde koşma dönemi son bulmuş olacak.”

“KAÇAK TURLARLA ETKİN MÜCADELE İÇİN YASAL DÜZENLEME ŞART”

TÜRSAB’ın kaçak turlarla ilgili son 5 yılda çok ciddi çalışmalar yaptığını ancak yasal düzenleme yapılmadan kaçak faaliyetle etkin mücadele edilemeyeceğine işaret eden Bağlıkaya, “Kaçak faaliyette eğer aracı bağlamıyorsanız, kaçak faaliyeti engellemenizin imkanı yok. Kaçak tur faaliyeti gösteren araçların bağlanmasını talep ettik. İkinci olarak, çok daha yüksek maddi cezalar talep ettik. Üçüncüsü de birden fazla kaçak faaliyet yapanların ağır para cezasına çarptırılması ve hapse giden yolun açılmasını içeren zincirleme bir süreci içeriyor. Dolayısıyla bunların hepsini tekrardan talep ettik ve bunların olmasını istiyoruz” diye konuştu.

“KURULUŞ BEDELLERİNİN YÜKSELTİLMESİ VE BELGE DEVRİ KONUSUNDA ISRARIMIZ SÜRECEK“

Acenta kuruluş bedelleri ve aidatlar konusunda da açıklamalarda bulunan TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya şunları kaydetti:“Biliyorsunuz belge fiyatlarıyla ilgili de sıkıntımız var. Bakın arkadaşlar bir acentanın kuruluş bedeli 100 bin TL. Taksi plakalarının 5 milyon lira olduğu bir yerde acenta kuruluş maliyetinin 100 bin TL olması normal mi? Biz de meslek grubuyuz sonuç itibariyle. Bu mesleğe giren arkadaşlarımız 100 bin lira verip seyahat acentacılığı yapabiliyor. Bunların da tekrardan düzenlenmesi için girişimlerimiz devam ediyor. Talebimiz; kuruluş bedelinin 1 milyon lira olmasıdır ve belge devrinin mümkün kılınmasıdır. Şu anki yasal düzenlemeyle belge devredilemiyor. Belge devrinde acenta devrediliyor ancak ismi devredilemiyor. Bu konuda seyahat acentalarını düşünmeden anlamsız bir düzenleme yaptılar. Dolayısıyla hem belge devrinin mümkün kılınması hem de minimum belge bedelinin 1 milyon lira olması konusundaki ısrarımız sürecek. Kongreden sonraki yapacağımız ilk işlerden bir tanesi bu olacak.“

“AİDATLARIN DÜŞÜRÜLMESİ ÖNEMLİ”

Yönetimleri döneminde aidatların düşürülmesine yönelik çalıştıklarına işaret eden Bağlıkaya, “Aidatın yüksek olduğunu biliyoruz ama yasal düzenlemede giriş ücretinin yüzde 5’i diye tanımlanmış. Biz aidatların giriş ücretinin binde biri olmasını öneriyoruz. Yani kuruluş 100 bin liraysa, aidat 1000 lira olmalı. Mevcut aidatlarını yasal olarak tahsil etmek zorundayız. Ancak aidatların daha kolay ödenebilmesi için yapılandırma, taksitlendirme gibi elimizden geldiği kadar üyelerimize yardımcı oluyoruz. Altı kere yapılandırma yaptık. 10 taksitte kadar böldük. TÜRSAB olarak üyelerimize destek olmaya, seslerini duyurmaya devam edeceğiz.”

“ÜLKE TURİZMİ İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Konuşmasında seyahat acentalarının ülke turizmine katkısının çok büyük olduğunun altını çizen Firuz Bağlıkaya, “Ülkemizde endüstriyel turizmin başlamasında lokomotif rolü oynayan, birçok bölgenin turizm destinasyonu olarak dünyada markalaşmasını sağlayan seyahat acentalarımızdır. Bu emeği görmezden gelmek büyük haksızlıktır. Biz tek yumruk olarak, bu ülkenin incoming, sağlık, gastronomi, Hac-Umre, alternatif ve iç turizmine hizmet ediyoruz. Elini taşın altına koyan, fuar fuar dolaşarak ülkemizi tanıtan turizm neferleriyiz. Biz çalışacağız ki ülkemize turist gelsin. Biz çalışacağız ki ekonomiye katkı sağlayalım. Küçüğünden büyüğüne tüm seyahat acentalarımız, bu misyonla çalışıyor ve ülkemize döviz kazandırmaya devam ediyor. İyi ki varsınız. Toplantımıza geldiğiniz, katıldığınız için çok teşekkür ederim. Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.”

THE PENINSULA ISTANBUL AÇILIYOR

Rezervasyon almaya başlayan efsanevi otel grubunun en yeni projesi, tarihi mimarisi, sunduğu görkemli olanakları ve birinci sınıf gastronomi deneyimiyle konuklarını ağırlamayı bekliyor.The Peninsula Hotels'in dünya çapındaki zarif ve lüks otel portföyünün en yeni üyesi ve Türkiye’deki ilk oteli olan The Peninsula Istanbul, markanın tüm dünyada önem verdiği titiz çalışmaların sonucunda 14 Şubat 2023’te açılıyor. İstanbul Boğazı'nın kıyısında, Tarihi Yarımada manzarası ile The Peninsula Istanbul, üçü yapımı 1900’lü yılların başlarına uzanan koruma altındaki tarihi binalar olmak üzere, Doğu ve Batı'nın birleşme noktası Boğaz hattı boyunca 250 m boyunca uzanan çiçek bahçelerinin ortasında yer alan, renovasyon çalışmaları titizlikle tamamlanan dört binadan oluşuyor. 

The Peninsula Hotels sahibi ve işletmecisi olan The Hongkong ve Shanghai Hotels, Limited’in Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Clement Kwok, The Peninsula Istanbul projesini “Uzun yıllardır bu işi yapan bir yatırımcı olarak, bir Peninsula oteli açarken en iyi lokasyonu seçmek için seneler harcıyoruz. Saygıdeğer ortaklarımız Doğuş Grubu ve Bilgili Holding ile birlikte, The Peninsula Istanbul’un açılışıyla küresel varlığımızı genişletmek için heyecanlıyız. İstanbul, genç ve etkileyici enerjisiyle binlerce yıllık tarih ve kültüre sahip dinamik ve multikültürel bir şehir.” sözleri ile anlatıyor. “Boğaz'daki bu güzel mülkü restore etmek için titizlikle çok zaman ve çaba harcadık. Dünyaca ünlü The Peninsula misafirperverliğini deneyimlemek için konuklarımızı ağırlamayı heyecanla bekliyoruz." 

The Hongkong ve Shanghai Hotels, Ltd. Operasyonlardan Sorumlu Başkanı Peter Borer ise, “The Peninsula Istanbul'un açılışı, markamız ve lüks seyahat tutkunları için muhteşem bir yeni dönemi temsil ediyor. Yeni projemiz ile en seçici seyahat hayallerini gerçekleştiren muhteşem bir lokasyon sunmaktan mutluluk duyarız.” diyerek The Peninsula İstanbul açılışıyla ilgili heyecanını dile getiriyor.

Seçkin Konaklama ve Davet Alanları

The Peninsula Istanbul’da konaklama veya etkinlik planlamak isteyen misafirler, rezervasyonlarını şimdiden The Peninsula Istanbul'un web sitesi veya tercih ettikleri seyahat danışmanları aracılığıyla açılışa özel tekliflerle gerçekleştirebilecek. The Peninsula Istanbul web sitesi, projenin özel olarak dizayn edilen farklı kategorilerdeki oda ve süitlerine, davet alanlarına, şık binalarına ve dış mekanlarına yer veriyor. Karaköy’de müze, restoran ve butiklerin yer aldığı yeni bir deniz kıyısı yaşam projesi olan Galataport’taki konumu ile The Peninsula Istanbul; Galata Kulesi, Galata Köprüsü, Ayasofya Camii, Sultanahmet Camii ve Topkapı Sarayı’na yürüme mesafesinde bir konaklama deneyimi sunuyor.

The Peninsula Istanbul denize sıfır konumlanan dört binasında, 40 - 49 m2 aralığında başlayan odalardan geniş süitlere toplam 177 odasıyla misafirlerine farklı konaklama alternatifleri sunuyor. Oteldeki oda ve süitlerin çoğunda büyük pencereler, balkonlar ve özel teraslardan Boğaz manzarası izlenebilirken diğer odalar muhteşem bahçelere, açık yüzme havuzuna, otelin özel iskelesine, lüks butiklere, şehrin hareketli yaşamına, şık restoran ve barlara doğrudan ulaşım imkanına sahip. Bütün odalar özel dizayn mobilyalar, orjinal sanat eserleri, ahşap ve sedef oyma detayları, kilim deseninden esinlenilmiş halılar ve Marmara mermerleriyle kaplı görkemli banyolar gibi modern Türk tasarım unsurları ile göz kamaştırıyor. 510 m2 büyüklüğünde olan Peninsula Suite, suitin içinde özel hamamı, spor salonu ve suitin kendisine ait terasında bulunan yüzme havuzu ile şehirde benzersiz bir deneyim sunuyor.

Otelin özel etkinlikler için kullanılabilecek alanları da yine eşsiz. The Peninsula Istanbul, özel etkinlik mekanları birçok farklı seçeneğe sahip olmakla birlikte, teras ile birleştirildiğinde yemekli bir davet için 820, kokteyl davetleri içinse 1.300 misafir ağırlayabilen büyük bir balo salonuna sahip. Buna ek olarak, otelde iki özel konferans salonu, özel yemek ve şarap tadım alanları ve Boğaz manzaralı çiçekli bahçeler arasında çok sayıda açık hava alternatifi de yer alıyor. Bütün alanlar; hem kutlama hem de iş davetleri için son teknoloji ve sanatsal dokunuşlarla detaylandırılıyor. Tüm davetlerde, kusursuz özen ve servisiyle dikkat çeken The Peninsula Istanbul’un uzman ekibi hizmet veriyor.

Mükemmel Mutfak ve Wellness Olanakları

The Peninsula Istanbul, restoran misafirlerine muhteşem bir gastronomik deneyimin keyfini çıkarmaları için sayısız fırsat sunuyor. Otelin 350 misafir kapasitesine sahip seçkin rooftop restoran ve barı, sofistike bir Türk - Asya mutfağı ve içki menüsüne sahip. Restoranda, İstanbul Boğazı ve otelin bahçelerinin eşsiz manzarasını gören geniş bir çatı katı terasının yanı sıra, Asya ve Türk kültürlerinin ortak noktalarını barındıran dekoru ile dikkat çeken bir ana yemek odası yer alıyor. The Lobby restoranda ise konuklara geleneksel Peninsula Çay Saati ve dünya mutfağından esintiler taşıyan bir yemek menüsü sunuluyor. 20. yüzyılın başlarından kalma tarihi yolcu terminalinin izlerini yansıtan The Lobby restoran, 8,4m yükseklikte tavanları, görkemli pencereli, ana ve asma katlardan görülebilen eşsiz Boğaz manzarasıyla, 260 misafir ağırlayabiliyor.

Otelde, SPA ve wellness deneyimi için geniş bir seçenek yelpazesi misafirleri bekliyor. 1.675 m² bir alana sahip Peninsula Spa ve Wellness Merkezi'nde, gösterişli geleneksel Türk hamamları, çarpıcı bir şekilde aydınlatılmış 25m kapalı yüzme havuzu ve sekiz adet özel bakım odası ile wellness, güzellik ve rahatlama sunan kapsamlı bir bakım menüsü yer alıyor. Tesisin son teknoloji ürünü Fitness Merkezi’ndeki fitness ve mindfulness dersleri ve grup çalışmaları bulunuyor. The Peninsula Istanbul ayrıca konuklarına özel Wellness Portalı’nda, misafirlerine eğitmen eşliğinde egzersiz rutinleri, aromaterapi, kişisel bakım ritüelleri ve sesli meditasyonlar gibi sağlıklı yaşam programlarına konaklama odasında 24 saat erişim imkanı sunuyor. Otelde Boğaz boyunca uzanan yemyeşil bahçeler arasında yer alan, konuklarına açık havada yemek deneyimi ve özel kabanalarda vakit geçirme imkanı sunan, 25 m uzunluğunda bir açık yüzme havuzu da yer alıyor.

Eşsiz Misafir Olanakları ve Hizmetleri

Tüm The Peninsula projelerinde olduğu gibi, The Peninsula Istanbul da misafirlerine mükemmel konfor ve kusursuz hizmet anlayışı ile markanın detaylara olan özenini yansıtacak. Sürdürülebilir, özel yapım banyo ürünleri, birçok dilde hizmet veren dokunmatik kontrol panelleri gibi oda içi olanaklarından; ilham verici, bulunduğu konuma özgü sanat programları ve kültürel deneyimleri veya tüm otellerinde esnek giriş ve çıkış saati ayrıcalığı (06:00 itibari ile  erken giris ve  akşam saat 22:00’a kadar çıkış imkanı) ve PenChat uygulamasına (7/24 hizmet veren dijital concierge servisi) kadar, The Peninsula Istanbul, The Peninsula Hotels’in, misafirlerine olan bağlılığını yansıtıyor.

Four Points by Sheraton İzmir; 10 bin fidanlık orman oluşturuyor

Four Points by Sheraton İzmir Otel’den Sürdürülebilir Bir Gelecek için 10 Bin Fidan

Er Yatırım bünyesinde yer alan ve Ege Bölgesindeki iş seyahatlerinin vazgeçilmez otellerinden olan Four Points by Sheraton İzmir, gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak amacıyla beşinci yılında Ege Orman Vakfı iş birliğiyle 10 bin fidanlık orman oluşturuyor. Dünyanın en büyük Uluslararası Otel zinciri Marriott’un markalarından biri olan Four Points by Sheraton, Hatıra Ormanı’nın  fidan dikim etkinliğini Er Yatırım, Ege Orman Vakfı  ve otelin tüm yönetici ve çalışanlarının katılımıyla Kasım ayında gerçekleştirecek.
 

İzmir’in önemli iş merkezlerinin ortak noktası olan Bayraklı ’da bulunan, yüksek misafir memnuniyeti ve konfor sunan Four Points by Sheraton İzmir, 5. yılında misafirleri adına Ege Orman Vakfı iş birliği ile 10 bin fidanlık bir orman oluşturacak. Manisa Yunt Dağı ağaçlandırma sahasında oluşturulacak ormanın Kasım ayında gerçekleştirilecek dikim etkinliğinde ilk fidanlar toprakla buluşacak.
 
İzmir’in ticaret merkezi Bayraklı’da bulunan gerek iş seyahatleri gerekse turistik seyahatler için tüm ihtiyaçların düşünüldüğü Four Points by Sheraton İzmir, 2017 yılından bu yana kusursuz hizmet anlayışı ile misafirlerini ağırlıyor. Leed Gold sertifikalı binaya sahip olan ve sosyal sorumluluk hedefleri doğrultusunda topluma ve çevreye desteğini sürdüren otel, daha çevreci bir dünya farkındalığı yaratmak amacıyla Four Points by Sheraton İzmir Hatıra Ormanı’nı hayata geçiriyor.   Kuruluşunun beşinci yılında gelecek nesillere nefes olmak için Ege Orman Vakfı ile imzaladığı protokolle 10 bin fidanlık orman oluşturuyor. Manisa Yunt Dağı ağaçlandırma sahasında Ege Orman Vakfı iş birliğiyle fidanları toprakla buluşturacak olan Four Points by Sheraton İzmir, ilerleyen dönemlerde çevre odaklı pek çok projeyi hayata geçirmeye devam edecek. Bünyesinde başka otel yatırımlarını da barındıran Er Yatırım ile Four Points by Sheraton İzmir ve Ege Orman Vakfı yöneticileriyle birlikte çalışanların da katılacağı fidan dikim etkinliği  Kasım ayında  gerçekleştirilecek.

 

JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea’den güçlü işbirliği

JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea büyük işbirlikleriyle sezona hız kesmeden devam ediyor. Mayıs ayında ihtişamlı bir etkinlikle açılan ve İstanbul’a yepyeni bir soluk kazandıran JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea, güçlü işbirlikleriyle hız kesmeden büyümeye devam ediyor. Otel Genel Müdürü Volkan Öztürkler “JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea olarak bölgenin yeni lüks servis ihtiyacını JW Marriott hizmet anlayışımızla karşıladık ve yeni işbirlikliklerimizle buna devam ediyoruz, otelimizin doluluk oranları da bu başarımızın bir kanıtı.” diyor.

Dünyaca ünlü Michelin Yıldızlı Koreli şef Akira Back’in Türkiye’deki ilk restoranını 2 Kasım’da bünyesine ekleyecek olan JW Marriott Hotel Marmara Sea, İstanbul’un en güçlü Pan-Asya restoranları arasında görülen iddialı isimlerden biri olmaya aday. Kore ve Japon mutfaklarının en özel lezzetlerini modern bir dokunuşla yorumlayan Akira Back Istanbul, uzak doğu mutfağını seven misafirlerini bekliyor.

Volkan Öztürkler; otelin bir diğer başarılı ortaklığı olan dünyaca ünlü İsviçreli spa markası La Vallée hakkında ise “6000 m2’lik alanı, 8 masaj odası ve benzersiz atmosferiyle La Vallee Spa, İstanbul’un en iyi spaları arasında yer alıyor.” diyor ve ekliyor “imza masajlarımızdan biri olan kum masajı ve deniz manzaralı sonsuzluk havuzlarımız ile spamız İstanbul’un en özel spalarından biri.”

Uluslararası işbirliklerinin yanı sıra Sabit Akkaya gibi güçlü lokal markalardan birini de bünyesine dahil eden JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea, Türkiye’nin en iddialı antika mağazaları arasında yer almaya aday olan Hayatibaa Antiques’i de bünyesinde barındıyor. Oteldeki bu güçlü açılışlar hakkında Volkan Öztükler, “Otelimizde tüm bu önemli işbirliklerinin yanısıra otele özel dizayn edilmiş olan sanat Enstalasyonları ile de ön plana çıkıyor. Her noktası otelimizin teması olan Marmara Denizi’nden esinlenmiş sanat eserleriyle dolu. Yaklaşık 1000 m2lik antika mağazası da otele apayrı bir dokunuş katıyor.” diyor.

Yurtdışında yaşayan Türkler ve yabancılar KDV’den muaf

Katma Değer Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenlemede yabancılara satılan taşınmazlar için KDV istisnası getirildi.Kanunda öngörülen şartları taşıyan gerçek ve tüzel kişiler taşınmaz alımlarında KDV ödemekten muaf tutulacak. Yabancı yatırım uzmanı Avukat Abide Gülel, yurtdışında yaşayan Türkleri de kapsayan düzenlenin detayları hakkında şu bilgileri verdi

KDV İSTİSNASI KİMLERİ KAPSIYOR?

“Kanuna göre konut veya iş yeri olarak inşa edilen binaların ilk tesliminde uygulanmak ve bedeli döviz olarak Türkiye’ye getirilmek kaydıyla çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişiler için KDV muafiyeti getirildi.

Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de olmayan ve bir iş yeri ya da daimi temsilci vasıtasıyla Türkiye’de kazanç elde etmeyen tüzel kişilere yapılan konut veya iş yeri teslimleri de KDV muafiyeti kapsamındadır.

Bu noktada konut veya iş yerini inşa eden mükellefin yapacağı ilk teslimde uygulanacağı önem arz etmektedir. Konut veya iş yerinin inşa edenlerden satın alınarak bir başkasına satılması halinde yapılan konut veya iş yeri teslimi ilk teslim olarak değerlendirilmez. Ayrıca belirtmek gerekir ki yurtdışında resmi kurum ve kuruluşlarda çalışan veya merkezi Türkiye'de bulunan tüzel kişilere bağlı olup yurtdışında çalışan Türk vatandaşları KDV muafiyetinden faydalanamazlar.

Konut veya iş yeri tesliminde KDV istisnasının uygulanabilmesi için, tapuda işlem tesis edilmiş olması gerekir. İstisna kapsamında satış yapanlar, konut veya iş yeri satışının Kanun KDV’den istisna olarak yapıldığını tapu müdürlüklerine bildirilip 3 yıl içerisinde taşınmazın elden çıkarılmayacağına dair şerh işlenmesi gerekir.

HANGİ NİTELİKTEKİ TAŞINMAZLAR İÇİN KDV İSTİSNASI UYGULANIR?

KDV istisnası, konut ve işyerlerinin ilk tesliminde uygulanabilir. Konut veya iş yerinin bu istisna kapsamında teslime konu edilebilmesi için; konut veya iş yeri olarak inşa edilen binanın yapı ruhsatının bulunması ve alıcıların kullanımına hazır vaziyette fiilen teslim edilmesi şarttır. Kat irtifakı kurulabilen konut veya iş yerlerinde ayrıca kat irtifakının kurulmuş olması gerekir. Yapı ruhsatında konut, dükkan, ofis, büro, rezidans, apart daire, devre mülk ve benzeri olarak tanımlanan konut veya iş yerleri istisna kapsamında değerlendirilir.

TAŞINMAZIN ALIŞ BEDELİ TÜRKİYE’YE NE ZAMAN GETİRİLMELİ?

Konut veya iş yeri tesliminde KDV istisnasının uygulanabilmesi için, bedelin en az yüzde 50’sinin satışa ilişkin faturanın düzenlendiği tarihten önce, kalan kısmının da en geç bir yıl içerisinde alıcı tarafından döviz olarak Türkiye’ye getirilerek satıcıya ödenmesi gerekir. İstisnaya ilişkin KDV iadesi, bedelin tamamının Türkiye’ye getirilerek satıcıya ödenmesinden sonra yapılır.

İSTİSNA ŞARTLARINI TAŞIMAMASINA RAĞMEN İSTİSNADAN YARARLANILMASI DURUMUNDA NE OLUR?

KDV istisnası için öngörülen şartları taşımadığı halde istisnanın uygulandığının tespit edilmesi halinde, taşınmazı satın alan gerçek veya tüzel kişi ile taşınmazı satan mükellef; zamanında tahsil edilmeyen vergi, vergi zıyaı cezası ve gecikme faizinden müteselsilen sorumludur. İstisna kapsamında teslim alınan konut veya iş yerinin üç yıl içerisinde elden çıkarılması halinde zamanında tahsil edilmeyen verginin de tecil faiziyle birlikte tapu işleminden önce elden çıkaran tarafından ödenmesi şarttır. KDV istisnasından faydalanmak isteyen gerçek veya tüzel kişiler, kanunda düzenlenen şartları taşıyıp taşımadığı hususunda dikkatli bir araştırma yapması gerekmektedir. Aksi takdirde ortaya çıkan vergi zıyaı nedeniyle ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalınabilir.”

Radisson Otel Grubu, sektörde en üst statüye giden sadakat programını başlattı

Radisson Otel Grubu, konuklarına değerli ve ayrıcalıklı avantajlardan daha hızlı yararlanmalarının kapılarını açacak, VIP üyelerin eskisinden iki kat daha hızlı şekilde ilerleyebileceği yeni Radisson Rewards sadakat programını duyurdu. Değerli avantajlara ilk günden erişilebilir ve ilham almaktan rezervasyon yapmaya kadar tüm üye serüveninde kullanılabilir. Bu avantajlar, ücretsiz bir üst kategoriye yükseltmeler, yiyecek ve içecek indirimleri gibi konaklama sırasındaki ayrıcalıkları ve konaklamayı karbon nötr yapma seçeneği gibi konaklama sonrasında biriken ve yararlanılan ek avantajları içerir.

Radisson Otel Grubu, Radisson Rewards'ın sunulmasından bu yana, otellerindeki konaklamaların unutulmaz olmasını sağlamak için üyelerine dikkat çekici avantajlar, ücretsiz bir üst kategoriye yükseltmeler ve özel deneyimler sundu. Grubun yeni sadakat programı, sadece üç kategoriyle (Club, Premium ve VIP) sektördeki en akıcı hale gelecek şekilde basitleştirildi; üye statülerini yükseltmek, daha fazla sadakat puanı kazanmak, kullanmak ve bir dizi VIP avantajın kilidini açmak için en hızlı rotayı sundu. Gelecekteki rezervasyonlar için yeni indirim artırıcı, - endüstri sadakat programları genelinde benzersiz bir özellik - üyelere kazandıkları puan sayısını azaltarak indirimlerini artırma seçeneği sunacak.

Para birimi modeli, üyelerin herhangi bir otelde herhangi bir oda tipini rezerve edebilmesine göre geliştirildi. Yeni dinamik ödeme modeli, ödül gecesi rezervasyonlarını kolay hale getirmenin yanı sıra üyelerin puan kazanması ve kullanması için de çok daha fazla yol sunuyor. Üyeler puanlarını istedikleri zaman ve istedikleri şekilde kullanabilirler. Bu yeni dinamik ödeme modeliyle üyeler, bir ödül gecesi için kaç puan kullanacaklarını seçmenin yanında oda rezervasyonları veya otel hizmetleri için herhangi bir miktarda puanı nakitle birleştirme esnekliğine de sahipler.

Radisson Otel Grubu Marka Deneyimi ve Konuk Stratejisi Global Kıdemli Başkan Yardımcısı Cristina Serra, “Yeni Radisson Rewards programımızı başlatmaktan heyecan duyuyoruz ve üyelerimize sadakatleri için teşekkür ediyoruz. Konuklarımıza Radisson Otel Grubu’nda kaldıklarında, her anın önemli olmasını sağlamak için onları yeni bir dizi kişiselleştirilmiş avantajla ödüllendirmenin şimdi tam zamanı. Bu heyecan verici yeni avantajlar, yeni üyeleri aramıza katılmaya ve dünyanın en hızlı büyüyen otel ödül programlarından biri olmaya devam ettiriyor. Bu durum ayrıca dünya çapındaki etkileyici otel ayak izimizi ve üye durumlarını hızlı bir şekilde takip etmeye teşvik edecektir” şeklinde konuştu. 

Yeni program, sektördeki en kişiselleştirilmiş program olmayı hedefliyor ve misafir tercihlerine ve önceki taleplere göre seçenekler sunuyor. Üye avantajlarının her rezervasyon için özelleştirilmesine ve uyarlanmasına imkan tanıyan kapsamlı bir üye profili oluşturulur. Radisson Rewards, üye profillerinde önceki rezervasyonlar, faturalar, favori oteller ve çok daha fazlası gibi yararlı bilgilere hızlı erişim için çevrimiçi ve uygulamada yeni bir özel alan dahil olmak üzere üyelere gelişmiş bir dijital deneyim sunmayı amaçlıyor. 

Seyahat Profesyonelleri ve Planlayıcılar için Radisson Rewards ayrıca, kişisel seyahatlerin yanı sıra başkaları için rezervasyon yaptıklarında da üyelere puan kazanma ve puanları kullanma fırsatı sağlayacak. Program, seyahat profesyonellerinin puanlarını diğer üyelerle paylaşmalarına, bunları toplantı ve etkinlik yerlerini ayarlamak için kullanmalarına ve yeni bir üye önerdikleri zaman ekstra puan kazanmalarına olanak tanıyacak.

Sürdürülebilirlik, Radisson Otel Grubu’nun en yüksek önceliklerinden biridir. Radisson Rewards üyeleri artık otel konaklamalarının karbon ayak izini güvenilir ve kusursuz bir şekilde dengelemek için günde yalnızca 325 puan kullanarak konakladıkları otelin karbon nötr kalmasını sağlayabilirler. Radisson Rewards, bu seçeneği puan olarak ve konaklamanın ayrılmaz bir parçası olarak sunan birkaç sadakat programından biridir ve yeşil konaklamaları kolaylaştırır.

Küresel iş ortaklıkları, yeni sadakat programının sunduğu üye değer önerisi için de önemli bir rol oynayacak. Radisson Rewards, mevcut portföyünü yeni seyahat, finans ve sürdürülebilirlik iş ortaklarıyla üç önemli temelde genişletecek. Seyahat bileşeni, üyelerin 2022 sonlanmadan önce almaları halinde harcadıkları her bir ABD doları başına 20 puan kazandıran gezi, müze turları ve yerel cazibe merkezlerine erişim gibi deneyimler için kaydolabilecekleri Radisson Rewards Deneyimleri ile başlıyor. 

Turizmin Sesi Dergimizin Ekim 2022 44'ncü Sayısı Yayında

Türkiye ve dünyadan turizm haberlerini sayfalarına taşıyan Turizminsesi Dijital Dergimizin Ekim 2022 44'ncüsayısı birbirinden özel haberlerle sizlerle... Turizm, Konaklama, Ulaştırma, Gastronomi, Etkinlik, Kültür-Sanat, Teknoloji, Sağlık Haberleri, Spor Haberleri, Moda Dünyası, Tatil- Gezi, Kurumsal firma haberleri ve çok daha fazlası Ekim Sayımızda...

TURİZMİN SESİ DİJİTAL DERGİ İÇİN  TIKLAYINIZ 

TÜRSAB’dan Sağlık Turizmine İvme Kazandıracak Çalıştay

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) tarafından düzenlenen “2. Sağlık Turizmi Çalıştayı” İzmir’in Seferihisar İlçesi’nde başladı. Katma değeri en yüksek turizm segmentleri arasında yer alan sağlık turizmi alanındaki gelişime ivme kazandırmayı hedefleyen Çalıştay, sektör paydaşlarını bir araya getirdi. Üç gün sürecek olan Sağlık Turizmi Çalıştayı’nın açılışı, bugün Seferihisar Royal Teos Thermal Resort Otel’de TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya’nın katılımıyla gerçekleşti.

Türkiye’nin sağlık turizmi alanındaki gelişimi için çalışmalarını sürdüren Türkiye Seyahat Acentaları Birliği, bu kapsamda gerçekleştirdiği faaliyetlere bir yenisini daha ekledi. İlki Afyonkarahisar’da gerçekleştirilen Sağlık Turizmi Çalıştayı’nın ikincisi İzmir’in Seferihisar İlçesi’nde başladı.

12-14 Ekim tarihlerinde Seferihisar Royal Teos Thermal Resort Hotel’de gerçekleşecek olan Çalıştay’ın açılışına; İzmir Vali Yardımcısı Hulusi Doğan, KKTC Milletvekili ve Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı Ahmet Savaşan, TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, HİB Genel Sekreteri Fatih Özer, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Onur Gözet, T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bakanlığı Müşaviri Uzman Dr. Orhan Koç, TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Gencer, TÜRSAB Sağlık Turizmi İhtisas Başkanı Zeynep Hale Yenice, Prince Group Yönetim Kurulu Üyesi Semih Salnur, TÜRSAB Sağlık Turizmi İhtisas Başkan Yardımcıları Ali Rıfat Peşkircioglu Yasemin Demirtaş Mert Demirsöz, İhtisas Başkanlığı Danışmanı Aziz Ciga ve sağlık turizmi sektör temsilcileri katıldı.

Toplantı açılış konuşması sonrasında saygı duruşu ve İstiklal marşı  okundu. 

TÜRSAB YK ÜYESİ Tolga Gencer: Sağlık turizminde bir marka olmanın yolu ortak akıldan geçiyor

Toplantının açılışında bir konuşma gerçekleştiren TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Gencer, sağlık turizmi alanında son dönemde yakalanan yükselişin memnuniyet verici olduğunu belirterek, Türkiye’nin sağlık turizmi alanında ulaştığı bu verileri çok daha yüksek seviyelere çıkartacak bilgi, beceri ve donanıma sahip olduğuna dikkat çekti.

Gencer, “Ülkemizin sağlık turizmi alanındaki potansiyelini geliştirmenin Türkiye’yi sağlık turizmi konusunda bir marka ülke yapmanın yolu şüphesiz ki ortak akıldan geçiyor. Buradan çıkacak sonuçlar bizim sağlık turizmi alanındaki yeni yol haritamızı belirleyecek. Sizlerden gelecek her bir öneri, bu yol haritasına büyük bir değer katacak. Bu düşünceden hareketle düzenlediğimiz bu çalıştayın son derece faydalı sonuçları olacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.

TÜRSAB Sağlık Turizmi İhtisas Başkanı Zeynep Hale Yenice: Bu çalıştay bize yol gösterecek

TÜRSAB Sağlık Turizmi İhtisas Başkanı Zeynep Hale Yenice ise yaptığı konuşmada, bu çalıştay kapsamında sektör bileşenlerini bir araya getirerek mevcut durumu değerlendirmeyi ve sağlık turizmindeki gelişim için beyin fırtınası oluşturmayı hedeflediklerini dile getirdi. Yenice, oluşturulacak çalışma gruplarının görüş, öneri ve katkılarının kendilerine yol göstereceğini sözlerine ekledi.

HİB Genel Sekreteri Fatih Özer: Hedefimiz sağlık turizminde dünyada ilk üç içinde yer almak

Hizmet İhracatçıları Birliği Genel Sekreteri Fatih Özer de yaptığı konuşmada, kurum olarak sağlık turizmine büyük önem verdiklerinin altını çizerek, şunları kaydetti: “Sağlık turizminde hedefimiz olan dünyada ilk üç içerisinde yer almak için büyük bir potansiyelimiz var. Biz de Genel Sekreterlik olarak, tüm çalışmalarımızı bu hedef doğrultusunda sürdürüyoruz. Birçok alanda yeni bir yatırım yapmadan, mevcut imkânlarımızın tanıtımını daha efektif şekilde yaparak bu hedefe ulaşmamız mümkün. Dünyanın en iyi sağlık hizmetlerini sunan sektörümüzün gelişmiş teknoloji kullanması, deneyimli kadroları, fiyat avantajı, hızlı randevu olanakları ile güçlü yükselişini sürdüreceğine inanıyorum.”

Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Onur Gözet: Dijital kanallara ağırlık veriyoruz

Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Onur Gözet ise yaptığı konuşmada TÜRSAB’a sağlık turizmi çalıştayının düzenlemesinden dolayı teşekkür etti. Bakanlık olarak sağlık turizmi alanındaki tanıtım çalışmalarında dijital kanallara ağırlık verdiklerini ifade eden Gözet, “Gotürkiye platformunda Türkiye’nin Afyonkarahisar, Ağrı, Ankara, Bolu, Bursa, Balıkesir, Denizli, Erzincan, İstanbul, İzmir, Nevşehir, Erzincan, Yalova gibi öne çıkan termal turizm destinasyonları ile Avrupa Konseyi Kültür Rotalarına dahil olan “Avrupa Tarihi Termal Kentleri Rotası” içinde yer alan Afyonkarahisar ve Bursa illerimizin tanıtımı yapılmaktadır” dedi.

ilk gün sonunda katılan protokol üyelerine plaket verildi.

---

---

13 Ekim 2022 tarihlerinde gerçekleşecek TÜRSAB 2. Sağlık Turizmi Çalıştayı, oluşturulan çalışma gruplarının ele alacağı farklı konulardaki oturumlarla başladı. Her gurubun bir temsilcisi seçildi. her masa görüşlerini bildirecek ortak akıl ile sonuç bildirgesi oluşturulacak.

TÜROB’un Eylül Ayı “Bilgilendirme Toplantısı ve Geleneksel Öğle Yemeği Gerçekleşti

TÜROB’un Eylül Ayı “Bilgilendirme Toplantısı ve Geleneksel Öğle Yemeği” etkinliği 29 Eylül 2022 tarihinde Intercontinental Hotel İstanbul’da geniş katılımla gerçekleşti

TÜROB Başkanı Müberra Eresin, 2022’ye iyi başlayan turizm sektörünün yaz dönemini de yüksek doluluklarla kapattığını, yılın son çeyreğinde de benzer rakamlarla devamını beklediklerini belirtti. İstanbul’un Avrupa destinasyonları ortalamasının üzerinde seyretmeye devam ettiğini kaydeden Eresin, pandemi sonrasında Türkiye’nin uluslararası turizm arenasına en hızlı dönüş yapan ülkeler arasında olduğunu söyledi.

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, pandemi sonrasında Türkiye’nin uluslararası turizm arenasına en hızlı dönüş yapan ülkeler arasında olduğunu söyledi. 

TÜROB Başkanı Eresin toplantıdaki konuşmasında, 2022’ye iyi başlayan ve sonrasında da yükselişini sürdüren turizm sektörünün yaz dönemini de yüksek doluluklarla kapattığını belirtti. 

Eresin, “Temmuz ve Ağustos ayları çok yoğun geçti. Eylül ayında da grafikler yukarıdaydı. İstanbul’un hem Ağustos ayında hem de sekiz aylık dönemde doluluk ve oda başı gelir ortalaması, Avrupa destinasyonları ortalamasının üzerinde seyretmeye devam ediyor” dedi. Yılın son çeyreğinde de buna benzer rakamların devam etmesini öngördüklerini kaydeden Eresin, “Bu yükseliş trendinin 2022 yılı genelinde sektörü, 2019’un, yani pandemi öncesi dönemin üzerine taşıyacağını umuyoruz. 2023’te her şey böyle devam ederse, Türkiye turizmde yıla çok şanslı başlayacak. Eski yıllarda olduğu gibi yeniden bir sonraki yıl için, 2023 için rezervasyonlar almaya başladık. Pandemi dönemindeki fedakarlıklarımızın karşılığını 2023’te çok parlak şekilde alabilmeyi umuyoruz” diye konuştu.

2019’U GEÇMEK ÜZEREYİZ

Güncel doluluklar ve oda fiyatları hakkında bilgi veren Eresin, şunları söyledi:

• İstanbul’da Ağustos 2022 otel dolulukları yüzde 87.5 oldu. 2019 yılı Ağustos ayına baktığımızda bu oran yüzde 86.7 olmuştu. Daha önce de belirttiğim gibi 2022 yılı rakamlarını doğal olarak 2019 rakamlarımızla karşılaştırıyoruz, geçmiş dönemle karşılaştırma yaparken turizmde kayıp yıllar olarak kabul ettiğimiz 2020 ve 2021 yıllarını dikkate almıyoruz. Bu yılın ilk 8 ayına baktığımızda ise İstanbul’da doluluklar yüzde 72.7  olarak gerçekleşti. 2019’un ilk 8 ayında bu oran yüzde 73.3 olmuştu.

• Görüldüğü gibi doluluklarda ay bazında İstanbul’da 2019’un üzerindeyiz, ilk 8 aylık dönem itibariyle de 2019’u yakalamak üzereyiz, sanırım Eylül sonu sizlerle bu güzel haberi de paylaşma imkanımız olacaktır.

• Türkiye genelinde Ağustos 2022 otel dolulukları yüzde 79.5 oldu. 2019 yılı Ağustos ayına baktığımızda bu oran yüzde 78.8 olmuştu. 8 ayda Türkiye genelinde doluluklar yüzde 65.4  oldu. 2019’un ilk 8 ayında bu oran yüzde 66.9 olmuştu.  

• Asıl sevindirici olan ise oda fiyatlarımızda ve oda gelirlerimizdeki yükselişin  devam etmesi. İstanbul’da ADR (Average Daily Rate) olarak adlandırılan günlük satılan oda bedelimiz Ağustos 2022’de 168.2 Euro oldu. 2019 yılında bu rakam 105.8 Euro olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler ise (RevPAR) Ağustos 2022’de 147.1 Euro olarak ölçüldü. Bu rakam 2019’da 91.7 Euro olmuştu.

• Türkiye genelinde ise günlük satılan oda bedelimiz Ağustos 2022’de 164.5 Euro oldu. 2019 yılında bu rakam 103.5 Euro olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler Ağustos 2022’de 130.8 Euro olarak ölçüldü. Bu rakam 2019’da 90.9 Euro olmuştu.

• Türkiye genelinde Ocak-Ağustos döneminde; günlük satılan oda bedelimiz 2022’de 113.6 Euro oldu. Bu rakam 2019’da 78.7 Euro olmuştu. 8 ayda toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler 2022’de 74.4 Euro olarak ölçüldü. Bu rakam 2019’da 52.6 Euro olmuştu.

BAŞARI TESADÜF DEĞİLDİR

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen festivallere de değinen Eresin, ilk önce Beyoğlu Kültür Yolu adıyla düzenlenen ve daha sonra Başkent Kültür Yolu rotasıyla genişleyen Kültür Yolu Festivalleri’nin tüm ülkeye yayılmasının olumlu etkilerini gördüklerini ve bu etkilerin daha da artacağını belirtti. 

Eresin, şunları söyledi: “Türkiye Kültür Yolu’ adıyla bu yıl 5 ile yayılan festivallerin ruhu, uzun yıllar kalıcı olacak ve şehirlerimizi özgün cazibe merkezlerine dönüştürecektir. Turizm sektörümüzde olumlu grafiklerin ortaya çıkması memnuniyet verici ancak yapılan çalışmaları göz önüne aldığımızda bu başarılar tesadüf değil. Kültür ve Turizm Bakanlığımız ve Türkiye Turizm Geliştirme ve Tanıtma Ajansı (TGA) tarafından yürütülen sonuç odaklı tanıtım ve pazarlama çalışmaları sonrasında turizm sektörünün hedeflerine ulaşarak ülke ekonomisi, istihdamı ve kalkınmasına güçlü desteğini vermeye devam edeceğine inanıyoruz. Sonuç odaklı bu kıymetli çalışmalar için Başta Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy olmak üzere tüm emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.”

EĞİTİM DESTEĞİNE DEVAM

TÜROB eğitim alanındaki çalışmalarını da hatırlatan Eresin, şöyle devam etti: “Milli Eğitim Bakanlığımızla varılan mutabakat sonrasında Şişli Kervansaray Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin adının ‘TÜROB 50.Yıl Şişli Turizm Meslek Lisesi’ olarak değiştirilmesi konusunda süreç tamamlandı. Okulumuzda geçtiğimiz günlerde tadilat ve yenileme çalışmaları da başladı. Okulun, toplam 21 dersliği ile tamamen ihtiyaç duyduğumuz insan kaynağına göre öğrenci yetiştirilmesi için idari ve teknik altyapıyı MEB desteğinde sürdürüyoruz. Sektörün ihtiyacı olan nitelikli insan gücünün yetişmesine sağlayacağımız katkılar şimdiden bizi heyacanlandırıyor, Başta Milli Eğitim Bakanımız olmak üzere, TÜROB üyelerimize, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı ve değerli ekibine, okulumuzun çevre düzenlemesiyle ilgili kıymetli destekleri için Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin’e, okulun genel ihtiyaçlarının karşılanması için de İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç’e bu projeye verdikleri katkılar için ayrıca teşekkür ederiz.”

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya; “Sayın Bakanım, TÜROB’umuzun çok kıymetli Yönetim Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri, tüm üyeler, çok kıymetli katılımcılar sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bakanımıza şükranlarımı arz ediyorum. Dünya Turizm Örgütü tarafından 27 Eylül’de Medeniyetin Başşehri İstanbul’umuzda bu değerli günü kutluyorum. 2020-2021 yıllarında bir araya gelemedik,  yemek yiyemedik, sokaktaki canlılar bile bizi bekliyordu, zor günler yaşadık. Hayat çok hızlı bir şekilde kendi temposundan taviz vermeden devam ediyor. Her zahmetin arkasından sabredince bir güzellik geliyor. Dünya turizmi küresel turizm sayıları gelirleri alt üst oldu, azaldı. Teşekkür edeceğimiz hükümet yetkilisi içimizden birisi böyle zor bir ortamda otellerimizde rahatlıkla, huzur ortamında karşılayabilme durumunu çok hızlı istişare ederek, sertifikasyon programını başlattı. Güvenli Turizm Sertifikası ile diğer ülkelere de örnek olduk. 2019 yılında 14 milyon rakam ile yılı kapattık ama 2020 ve 2021 yılında 14 milyon rakamının gerisinde kaldığımızı gösteriyor. İstanbul 10 milyon 581 bin rakamını yakaladı. 16 milyon rakamına yaklaşacağız belki de aşacağız. Bakanlığımız bize 200 dolar rakam verdi. Dünyanın en girişimci, en misafirperver, en güzel insanlarıyız. Rakamlarımız mütevazi. Rekabetçi rakam demek dünyanın en iyi fiyatını bizim vermemiz demek değildir. İkinci bir İstanbul, ikinci bir Antalya yok ve bunların bir alternatifi yok” dedi. 

Yerlikaya; “Bütün lokantalarımız ve otellerimiz dolu bu yıl. Dünyanın en iyi 10 havayolundan biri THY. Tarih yazacak bir İstanbul Havalimanımız var, ilk 7 ayda 34 milyon yolcu ağırladı. Galataport en iyi kruvaziyer limanı seçildi, 148 bin yolcu ağırladı, 200 bine doğru gidiyoruz. Aşk İle yaptığımız için, yakıştığı için dünya buna kayıtsız kalamıyor. Tersane İstanbul’da yolda. Herşeyin en iyisine layıkız.  Bu basit konaklama ile ilgili rakamları kayıt altına alma ile ilgili Bakanımız çok güzel bir sertifikasyon başlattı. Gel beyan et kurtul günü birlik konaklama da beyan edilmiş olsun. Ekonomistler diyor ki turizm gelirlerinde 1 birim düşüş ekonomide 2,5 birim azalmaya sebep olur. Değerli kardeşlerim İstanbul’umuzun turizmine katkılarınız, destekleriniz, işbirliğine istişareye açık oluşunuz, şehir yönetimine katkınız için sektörde çalışan emekçilerimiz de dahil olmak üzere dünya turizm gününüzü kutluyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum” diyerek sözlerini noktaladı. 

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy; “Değerli misafirler, turizm sektörünün kıymetli paydaşları sizlerle birlikte bir arada olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Yılın başını hatırlayalım önümüzde olumsuz senaryolar vardı, biz kulak tıkayarak yol haritamızı belirledik ve çalışmalarımıza başladık. 200 ülkenin dijital kanal ve mecralarında Türkiye’nin tanıtımını gerçekleştirdik. Kanaat önderi ve influencerlardan oluşan 3613 kişiyi ülkemizde misafir ettik. Son 3 yıldır TGA ile açık ara en etkili ve yoğun tanıtım yapan ülke olduk. 42 milyon hedefimizi 47 milyona yükselttik. Türkiye’nin revize ettiği hedeflerine bir adım daha yaklaştık. 2016 yılında 62 dolara gerileyen gelirlerimizi 83 dolara çıkartmayı hedefliyoruz. Sezona endişeli başlayan Antalya, Temmuz ayı itibariyle maksimum verimi yakaladı. 13 milyon ziyaretçiyi misafir etti. Tanıtımlarımızı yaptık ama tanıtımların altının çok iyi doldurulması gerekiyordu. Ürün çeşitliliğine gittik. Özel projelere imza attık. Planlanan rota çalışmalarını tamamladık. Kültürel rotalar, inanç rotaları, peynir rotası ve gastronomi rotalarını hayata geçirdik ve hazır hale getirdik. 11 Ekim’de restoran listesi açıklanacak. Michelin rehberinde İstanbul yerini alacak. Bunun peşi sıra diğer illerimiz için de çalışmalar yapacağız.

Kazı sayılarını arttırırken mevcut kazıların da sürelerini uzattık. 12 ay boyunca kaynak aktarımı yapıp, kazı çalışmalarının devam etmesini sağlıyoruz. Kültür Yolu Festivali, şehirlerimizin markalaşması sağlıyor, halkımızın erişimini kolaylaştırıyor ve esnafımızın yüzünü güldürüyor. Önümüzde Başkent, Beyoğlu, Diyarbakır Kültür Festivalleri var. Gelecek sene Nisan ayında İzmir’de Kültür Yolu Festivali’ni yapacağız. Gaziantep ve belirleyeceğimiz 2 ilimiz ile de gelecek sene Eylül’de devam edeceğiz. Toplamda 10 ilimizde gerçekleştiriyor olacağız. Bu başarıya ulaşmamızda katkısı olan herkese teşekkür ediyorum. Durmak yola devam edeceğiz. Güvenli Turizm Sertifikası, Güvenli ve Yeşil Turizm Sertifikası’na dönüşüyor, günümüzde sürdürülebilirlik çok önem taşıyor. Ekim sonunda lansmanını yapacağız. Tüm standartları tamamlayacağız. 2023-2025-2030 yıllarını beklemeden Sürdürülebilir Sertifikasyon programını tamamlamamız gerekiyor. Birçok otelimiz denetime girmeye başladı ve yıldızlarını almaya başladılar tüm otellerimizin alması gerekiyor. Bütün otellere Bakanlık Sınıflandırma Belgesi alma zorunluluğu getirdik. Konaklama tesis sayılarına Bakanlığımız hakim oldu. Özel belgeden işletme belgesine hızlı bir şekilde geçişi için gerekli düzenlemeleri yapacağız. Nitelikli turist gelirlerimizle de en üst sıralarda yerimizi alacağız” dedi.

TÜROB Başkanı Müberra Eresin kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a verdiği desteklerden dolayı tüm oteller adına bir hediye takdim etti.

Tüm katılımcılarla birlikte Dünya Turizm Günü pastası kesildi.