29 Kasım 2013 Cuma

“DÜNYANIN EN ÖNEMLİ TASARIMCILARI İDW 2013 İLE İSTANBUL’DA”

DÜNYA TASARIMCILARI İSTANBUL’DA


8 yıldır, dDF’in (Dream Design Factory) organize ettiği ve bu sene ilk defa Maçka Küçük Çiftlik Park’ta gerçekleşen İstanbul Design Week kapılarını açtı. 27 Kasım – 1 Aralık tarihleri boyunca, dünyanın en önemli tasarımcılarına ev sahipliği yapacak olan etkinliğin açılışına tasarım ve yaratıcı endüstri dünyasının önemli isimlerinin yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da katıldı. İstanbul’un uluslararası en köklü tasarım oluşumu olan İstanbul Design Week, bu sene ilk defa Eski Galata Köprüsü’nden ayrılıyor. Tamamen tasarım adanmış bir hafta olan İstanbul Design Week, tasarım sergileri, konferanslar ve atölye çalışmaları ile 27 Kasım – 01 Aralık tarihleri arasında Maçka Küçük Çiftlik Park’ta gerçekleşiyor.


Türkiye’nin tanıtımına ve imajına yıllardır önemli katkılar sağlayan etkinliğin açılışında tasarım ve yaratıcı endüstri dünyasının fikir önderleri ve sanatçıların yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da yer aldı. Tüm tasarımcılarla sohbet eden Topbaş, sergideki ürünleri yakından inceledi.2005’ten bu yana toplamda 350 tasarımcı ve firma tarafından 4200 ürünün sergilendiği İstanbul Design Week, bu sene de beş gün boyunca tasarım, trend, moda, bilim, mimarlık ve teknoloji hakkında en yeni projeler, sergiler ve atölye çalışmalarıyla dopdolu bir program sunuyor.dDf (Dream Design Factory) Kurucu Ortağı Prof. Dr. Esra Ekmekçi, 27 Kasım 2013, Çarşamba günü düzenlenen açılış kokteylinde, İstanbul Design Week 2013 ile ilgili şunları söyledi;


“2005 yılından bu yana organize ettiğimiz İstanbul Design Week, uluslararası bir tasarım platformu olmasının yanı sıra, Türk tasarım sektöründeki genç üyelerin, uluslararası arenada rekabetleri için önemli bir katalizör olma görevi oluşturmuştur. dDf olarak Design Spirit İstanbul gibi 40 yaş altı 40 tasarımcıdan oluşan sergiyi hayata geçirmemizin arkasındaki misyonumuz da budur. İstanbul ve Türkiye’nin uluslararası tanıtımına önemli bir katkı sağlayan İstanbul Design Week’e herkesi bekliyoruz.”

Bu sene, “Tasarım ve Kent” başlığını konu eden İstanbul Design Week, Finlandiya, İsviçre, İngiltere, Avusturya, Polonya, İtalya, Hollanda, Almanya ve Fransa gibi farklı ülkelerin tasarım yaklaşımlarının görülebileceği sergileri misafir ediyor. Neredeyse her bir günü, ayrı bir ülkeye adanmış olan İDW’de, Polonya, Helsinki, İsviçre gibi ülkelerin tasarım yaklaşımlarını gözler önüne serilecek.Geçtiğimiz senenin tasarım başkent olan Helsinki’den, Finlandiyalı en iyi tasarımların ve tasarımcıların ödüllendirildiği Finnea Ödüllü tasarımlar, İstanbul Design Week kapsamında, beş gün boyunca sergilenecek. Dünyayı gezerek; Finlandiya tasarımlarını, tasarımcılarını, şirketlerini tanıtmayı amaçlayan sergi, İstanbul Design Week ile ilk defa Türkiye’ye geliyor. Finlandiyalı birçok ödüllü tasarımcılar ve Finlandiya Başkonsolosu Nina Vaskunlahti’nin de katılımlarıyla İDW’nin ikinci günü (28 Kasım, Perşembe) çok özel bir kokteyl verecekler.


30 Kasım 2013 Cumartesi günü, İsviçre Tasarım Danışmanı Pierre Keller vereceği konferans ve İsviçre’den gelecek olan genç tasarımcılarla İstanbul Design Week’te İsviçre rüzgârı esecek.

Polonyalı seramik - porselen tasarımcıların, bardak ve kupalardan oluşan özgün koleksiyonu da İstanbul Design Week’te tasarım severlerle buluşacak. Polonya’nın tasarım anlayışını seramik bardaklara taşıyan sergi, 20. ve 21. yüzyılda Polonya tasarım tarihini inceleme fırsatı sunacak. Türkiye-Polonya arasındaki ilişkilerin 600. yılını kutlayacağımız 2014 yılı öncesinde ağırlanacak olan Polonyalı ünlü tasarımcıların, 1 Aralık 2013 Pazar günü vereceği workshop ile seramik – porselen bardakların üzerine tasarım yapma fırsatı yaşayacaksınız. Ayrıca, dünyanın önde gelen 15 mimarlık okulunun projeleri, aralarında Aziz Sarıyer, Can Yalman, Koray Özgen gibi 2007 yılından 2012 yılına kadar ödül almış ünlü Türk tasarımcıların ödül alan ürünleri, İngiltere’nin en ünlü sanat ve tasarım üniversitesi “Royal College of Art” mezunu 8 gencin bir araya gelerek yarattığı “No Borders-Sınır Yok” sergisi, 10 yaratıcı sürpriz ismin İstanbul’un önde gelen mekânlarına özel tasarladığı Red Bull dolapları ve 2010 yılından beri düzenlenen 40 yaş altı 40 Genç Türk tasarımcıların 40 ürününden oluşan Design Spirit İstanbul da İDW 2013 kapsamında sergilenecek diğer projeler arasında yer alıyor.

“İDW 2013, genç tasarımcılar ve yeni tasarım firmalarına da ev sahipliği yapıyor!”
İstanbul Desing Week bu sene de genç tasarımcılara ve yeni başlayan firmalardan oluşan Türkiye’nin ve dünyanın yaratıcı gençliğine de destek olmaya devam ediyor. Aralarında geri dönüşümlü sallanan sandalye Flaxx, Flat Craftwork, Derin Design, Ron Tasarım ve Naif Design gibi genç tasarımcıların kurduğu yeni firmalar ve tasarımların da olduğu İDW’de ayrıca Philips Geleceğin Televizyonu Yarışması’nın sonuçlarının yer aldığı özel öğrenci projelerinin sergileri ile gelecek nesil tasarımcıların keşfedilmesini destekleyecek.

“İDW 2013 yine Dünyaca ünlü konuşmacılara ev sahipliği yapıyor!
Sergiler kadar, yaratıcı endüstri dünyasından birçok özel ismi konferanslarıyla ağırlayacak olan İstanbul Design Week’in bu seneki konuşmacıları arasında, İsviçre Tasarım Danışmanı Pierre Keller, Arjantin doğumlu İsviçre’nin ünlü ve ödüllü Endüstriyel Tasarımcı Alfredo Häberli, dünyada trend haline gelen son yılların en yenilikçi tasarımı NOOKA saatlerinin kurucusu ve tasarımcısı Matthew Waldman, İrlanda CCAE Cork Mimarlık Fakültesi Bölüm Başkanı Jason O’Shaughnessy, Bosnalı Moda Tasarımcısı Anastasia Su, Mimar Martin Lesjak ve Finlandiya’dan Arni Aromaa gibi isimler yer alıyor.

“Sürprizlerle dolu 5 gün!”
Sergileri, katılımcı firmaları, konferansları, workshoplarıyla ve partileriyle dopdolu 5 gün sunan İstanbul Design Week’te sizleri Almanya’dan gelen çok özel bir ışık enstalasyonu karşılıyor. Ayrıca, FG ve Lounge FM’in sponsorluğunda, ünlü DJ’ler Murat Uncuoğlu ve Birol Güven, 1 Aralık Pazar günü “Music & Design” workshop ile İDW’ye keyifli bir nokta koyacaklar.

“İDW Sokağa çıkıyor!”
“Yaratıcılık ve Şehir Sergisi” adı altında İstanbul Kalkınma Ajansı desteği ile Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde yaratıcı endüstri mağazalarının vitrinlerinde bireysel tasarımcılara ait ürünler, özel vitrin sergisi kapsamında sergilenecek. Genç tasarımcıların farkındalık yaratmak için yaratılan bu projede satın almak isteyenler web sitesinden online olarak satın alabilecekler.
Detaylı bilgi için: www.sokakgalerisi.com

MAXX ROYAL GOLF & SPA ve VOYAGE OTELLERİ TUR OPERATÖRLERİNİ ÖDÜLLENDİRDİ

Maxx Royal Golf & Spa ve Voyage Otelleri’nin ortak düzenlediği bir törenle Antalya Tur Operatör ödülleri 26 Kasım’da sahiplerini buldu.Bu yıl 2.si gerçekleşen Antalya Tur Operatör ödülleri töreni 26 Kasım 2013 tarihinde, Antalya Belek’te bulunan Maxx Royal Golf & Spa’nın ev sahipliğinde gerçekleşti. Belek bölgesinin önde gelen iki büyük ve önemli oteli tarafından düzenlenen gala yemeği, yaklaşık 500 davetlinin katılımıyla gerçekleşti.  180 kuruluşun aday gösterildiği ödül töreninde acenteler 41 kategoride yarıştı.
Maxx Royal Golf & Spa ‘da gerçekleşen ödül törenine Otellerin genel müdürleri, acente ve tur şirketlerinin temsilcileri katıldı. Maxx Royal Golf & Spa’nın Genel Müdürü Tarkan Aksoy, Voyage Belek Oteli Genel Müdürü Ceyhan Keskün ile her iki otelin Satış Pazarlama Koordinatörü Cengiz Şahin tarafından tur ve acente temsilcilerine başarı ödülleri verildi.


Maxx Royal Ödülleri:
TUI DEUTSCHLAND- BATI AVRUPA BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
TUI JETAIR  BATI AVRUPA İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
TUI AIR TOUR BATI AVRUPA ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

TEZ TOUR- DOĞU AVRUPA BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
PENINSULA TOURS- DOĞU AVRUPA İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
SUMMER TOUR- DOĞU AVRUPA ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

TUI UK- İNGİLTERE PAZARI BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
ODEON TOURS- RUS PAZARI BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
PEGAS TOURISTIC- RUS PAZARI İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
TEZ TOUR- RUS PAZARI ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

CIP SERVICE- KAZAKİSTAN PAZARI BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
CONSUL TRAVEL- KAZAKİSTAN PAZARI İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
RADUGA TRAVEL- KAZAKİSTAN PAZARI ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ



H&H TOURISTIK- GOLF PAZARI BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
BILYANA GOLF HOLIDAYS- GOLF PAZARI İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
AYT GOLF & WELLNESS- GOLF PAZARI ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

GENX TURIZM- KONGRE&TOPLANTI BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
IDEE TRAVEL- KONGRE&TOPLANTI İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
EVO EVENT- KONGRE&TOPLANTI ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

ETS TUR- İÇ PAZAR BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ

CORENDON TOURISTIC- FUTBOL BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ


Voyage Ödülleri:
THOMAS COOK AG- BATI AVRUPA BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
THOMAS COOK BELGIUM- BATI AVRUPA İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
MEETING POINT- BATI AVRUPA ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

TEZ TOUR- DOĞU AVRUPA BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
AKAY TRAVEL- DOĞU AVRUPA İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
ODEON TOURS- DOĞU AVRUPA ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

THOMAS COOK UK- İNGİLTERE PAZARI BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
TUI UK- İNGİLTERE PAZARI İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
OTS ZENACCOM- İNGİLTERE PAZARI ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

TEZ TOUR- RUS PAZARI BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
PEGAS TOURISTIC- RUS PAZARI İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
ODEON TOURS- RUS PAZARI ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

CIP SERVICE- KAZAKİSTAN PAZARI BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
ELSENAL TURIZM- KAZAKİSTAN PAZARI İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
ELITE CLASS- KAZAKİSTAN PAZARI ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

MILLENIUM GOLF- GOLF PAZARI BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
MATRIX TRAVEL GOLF- GOLF PAZARI İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
BILYANA GOLF TRAVEL- GOLF PAZARI ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ


KONGRECHI TUR- KONGRE&TOPLANTI BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
CONCENSUS TURIZM- KONGRE&TOPLANTI İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
ATESBOCEGI- KONGRE&TOPLANTI ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ

ETS TUR- İÇ PAZAR BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ

COOL TURIZM- FUTBOL BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ


DÜNYA GÜZELLELERİ AZİZ TAŞTAN'IN OKUDUĞU TÜRKÜLERE EŞLİK ETTİ

DÜNYA GÜZELLELERİ'NE TÜRKÜLÜ ZİYAFET

Miss Eurovision İnternational 2013 Güzellik yarışması nedeniyle ülkemizde bulunan Dünyanın tescilli 25 güzeli yarışma öncesi moral depoladılar.Gündüzleri İstanbul'un tarihi ve turistik yerlerini turlayan Miss Eurovision İnternational kraliçeleri gece ise İstanbul'un yeni gözde mekanlarından biri olmaya aday Beymarmara suite otel'in barında Aziz Taştan'ı dinleyerek tef çalıp göbek attılar


"Mavilim mavişelim" ile sahneye atladılar!...
25 ülke güzeli Özgün ve Türk Halk Müziğin'in yeni prensi Aziz Taştan'ın söylediği " Mavilim Mavişelim" "Halkalı Şeker" "Ankara'nın Bağları" türkülerinin hareketli ritimlerine sessiz kalmayarak bir anda sahneye atadılar.


Aralarında sadece Miss Eurovision Turkey güzeli Derya Erdem'in dışında hiç birinin Türkçe bilmediği dünya güzelleri Aziz Taştan'ın okuduğu türkülerle adeta "Müziğin evrensel ve ortak bir dil" olduğununda ıspatlamış oldular.

Ünlü Organizatör Ahmet Akkaya'nın davetlisi olarak mekanda kurtlarını döken tescilli güzeller 29 Kasım Cuma günü WOW Convention Center Opal'de yapılacak final önceside büyük bir moral depolamış oldular.

Gecenin ilerleyen saatlerinde Aziz Taştan'ın türküleriyle coşup oynayan güzeller gecenin ilerleyen saatlerinde bir hayli yorulduklarından  aynı mekanda sahne alan ünlü sanatçı Ekin'i  dinleyemeden odalarına çekildiler.


KADİR TOPBAŞ İSTANBULLU TURİZMCİLER İLE TUROB YEMEĞİNDE BULUŞTU




İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbullu Turizmciler ile TUROB’un Yemeğinde Bir Araya Geldi. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB)’nin Geleneksel Öğle Yemeği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş’ın katılımı ile 28 Kasım 2013 Perşembe günü, Renaissance Polat İstanbul Hotel’de gerçekleşti.


Başkan Topbaş'ın, İstanbul turizmindeki son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu yemeğe, İzmir Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Tülin Ersöz, TYD Başkanı Murat Ersoy, TUREB Başkanı Şerif Yenen, protokol konukları, turizm profesyonelleri ve basın mensubu katıldı.


Yemek öncesinde konuşan TUROB Başkanı Timur Bayındır, başta İstanbul turizmi olmak üzere sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulundu.  Bayındır; “2013 yılının sonuna yaklaştığımız bugünlerde, 2014 için planlama ve bütçeleme hazırlıklarımızı tamamlamak üzereyiz. Bu yıl TUROB olarak, Kasım ayında gerçekleşen WTM Londra ve Selanik turizm fuarlarına katılarak, ülkemizin ve İstanbul’un imajına ve gelecek döneme yönelik temaslarda bulunduk. Gerek bu temaslar gerekse rakamlara göre bu yıl bir takım negatiflikler sebebiyle sektörümüzün performansı maalesef beklenin altında kaldı. Uluslararası veri analiz şirketi STR Global tarafından yapılan açıklamaya göre, 2013'ün ilk 10 aylık döneminde İstanbul'un doluluk oranı %6,9 düşüş göstererek, %73,5’den, %68,4'ye gerilemiş ve tüm Avrupa'daki en büyük düşüşü yaşayan destinasyon olmuştur. TUİK'in verilerine göre ise, Türkiye'ye ilk 10 ayda gelen turist sayısı 31.757.624 olarak açıklanmış, 2013 yılsonu itibariyle de bu sayının 35 milyona ulaşması, hatta geçmesi hedefleniyor. Türkiye’de ise %10,24’lük bir artış yaşandığı tespit edilmiştir. Yine TUİK'in, İstanbul istatistiklerine göre, 2012 ile kıyasladığımızda %9,3'lük bir artış yaşanmış ve 2013 yılının Ekim ayında kente 998.442 kişi gelmiştir. Yıl genelinde ise İstanbul ilk 10 ayda %11,9'luk bir artış yakalamış görünüyor. Bunlar güzel gelişmeler ancak görünen fazlalıklar nerede? STR Global şirketinin araştırmalarına baktığımızda, durum maalesef çok parlak değil. 2013’ün 10 aylık döneminde İstanbul’daki doluluk oranlarının %7’ye yakın düştüğünü ortaya koyarken, İstanbul’u tüm Avrupa’daki en büyük düşüşü yaşayan destinasyon olarak ilan ediyor. Durum böyle olunca bir kaos ortaya çıkıyor. Bir yandan gelen sayısı artıyor bir yandan otellerde konaklayan sayısında düşüş var. Veriler arasındaki bu çelişkinin sebebini tam bilmemekle beraber, İstanbul'daki yatak kapasitesinin hızlı artışı, transit geçişler, günlük kiralık konutlar, taksim olayları ve Suriye'den gelenler bu durumunun nedenlerini daha belirgin hale getirecektir. Unutmamak gerekiyor ki, Taksim Gezi Parkı olayları bu durumun başında geliyor. Gezi olaylarından sonra ne yazık ki tam olarak bir toparlanma söz konusu değil ve maalesef 2014 yılı için de size parlak müjdeler veremiyoruz. Bu gerçek tabii ki bizi umutsuz bir tabloya yerleştirmemekle beraber, turizmin ne kadar kırılgan, anlık aksiyon alınması gereken ve sağlam bir altyapıya sahip bir sektör olduğunu göstermektedir. Dinamik bir şehir yönetimi ile çalışmamız gerekiyor” diye konuştu.

“Otel Yatırım Tablosunda Alternatif Bölgeler Ön Plana Çıkıyor”
TUROB’un hazırlamış olduğu rapor doğrultusunda, İstanbul'un 2009 yılından bu yana son 5 yıl içerisindeki konaklama kapasitesini incelendiğinde 5 yıllık süre içerisindeki yatırımların büyük bir çoğunluğunun, 5 yıldızlı yüksek kapasiteli otellere, 4 yıldızlı otellere, özel belgeli ve butik otellere yapıldığını söyleyen Bayındır şunları aktardı; “5 ve 4 yıldızlı otel yatırımlarındaki artış, yabancı zincirlerin ağırlıklı olarak pazara girmesi ve yerli zincirlerin ağlarını genişletme eğilimleri olarak yorumlanabilirken, özel belgeli ve butik otellerdeki artış ise değişen misafir profili ve bu otellerin ağırlıklı olarak İstanbul Tarihi Yarımada'da konumlanması olarak açıklanabilir. Raporda ortaya çıkan diğer bir önemli nokta ise, 4 ve 5 yıldızlı otel yatırımlarının büyük bir çoğunluğunun İstanbul Anadolu Yakası'nda olmasıdır. Bu da İstanbul'un Taksim ve Tarihi Yarımada gibi bilinen turizm merkezlerinin yatırım kapasitelerini doldurduklarını ve alternatif bölgelerin ön plana çıktığını göstermektedir.”


İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş:
“İstanbul’a Vizyon Kazandırdık”
TUROB’un geleneksel öğle yemeğinde konuşan ve göreve geldikleri günden bu yana İstanbul’un turizmini geliştirmek amacı ile çalıştıklarını belirten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul’un tanıtımına katkı sağlamak için turizm sektörünün büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Turizm sektörünün pazar payının küresel krize rağmen çok yüksek olduğuna vurgulayan Topbaş, kriz dönemlerinde kendisini en hızlı toplayan sektörlerin başında yine turizmin olduğunu ifade etti. Topbaş; “2004 yılında göreve geldiğimizde İstanbul turizmini nasıl geliştirebiliriz diye düşündük ve yaptığımız toplantıda “Turizm Geliştirme Platformu” kurduk. Kentimizin ekonomisine ve istihdamına katkı sağlarken, İstanbul’un tanıtımı ile ilgili çalışarak, dünya barışına katkı sağlamayı istedik. Gelinen noktada güzel bir başarı öyküsü var. Kentimizin turizmden hak ettiği payı almasını hedefledik. Henüz ilk basamaklardayız ve ne yapmak gerekiyorsa onun için hazırız. Kültürel ve tarihi zenginliklerimizin takdimi ve alışverişin yanı sıra, yeni destinasyonların oluşturulması adına da katkı sağlamak için hazırız” diye konuştu.


 “İstanbul Marka Değeri Olan, Önemli Bir Kent”
1990 yılında dünyada dolaşan turist sayısının 450 milyonken bu rakamın günümüzde 1 milyarı aştığına dikkat çeken Başkan Topbaş, dünya ülkelerinin en büyük rekabet alanının turizm sektörü olduğunu söyledi. Birçok projeyi hayata geçirdiklerini söyleyen Topbaş, konuşmasına şöyle devam etti; “İstanbul'un denizleri temiz ve plajları açık. Bu durum İstanbul için önemli. İstanbul marka değeri olan önemli bir kent. Bulunduğu konum itibarıyla da önem taşıyor. Şu an THY, İstanbul'dan 244 şehre uçuş yapmakta ve hızla gelişiyor. Dünya turizm endüstrisinde en büyük payı alan sekiz ülkenin içinde yer alıyoruz. 8. sırada yer alan Türkiye’yi bu yarışta en ön saflarda görmek istiyoruz. Bunlar geçmişte hayaldi, şimdiyse her biri gerçekleşti. 2012 yılında 35 milyon turist ağırladık ve bu rakamın yılsonunda 38 milyona çıkması bekleniyor. 26 milyar dolar da gelirimiz var. Önümüzde iki hedef olmalı. İlki turist sayısını arttırmak ve ilk etapta 50 milyon turist ağırlamak. İkincisi ise kişi başına turizm harcamasını yükseltmek. İlk 8 ülkenin kişi başına turist harcaması 1.100 dolar iken Türkiye’ninki 743 dolar. Bu hedeflere ulaşacak potansiyelimiz var. Şu an İstanbul’da yatak kapasitesi 150 bini aşmış durumda. Eğlence tesisi kapasitesi ise 100 bine yakın. İstanbul büyük kongre şehirleri arasından sıyrılarak dünya birincisi oldu. Bu açıdan kentin kongre adresi olması çok avantajlı. Bu sayede toplantılara katılım %30 artıyor. Ziyaretçi sayısında Avrupa’nın en fazla büyüyen şehri olduk. Dünya turizm kenti sıralamasında Dubai, Hong Kong, Barcelona, Milano, Roma, Amsterdam, Tokyo, Los Angeles gibi şehirleri geride bırakarak 6. olurken bugün Bangkok, Londra, Paris, Singapur ve New York ile yarışıyoruz. 2004’te 3,5 milyon olan turist sayısı 10 milyona ulaştı. Bu ciddi bir başarıdır. İstanbul’un kendi kültürel değerlerini henüz tam olarak hissettiremedik. Turizme sadece Tarihi Yarımada’nın ve Galata Pera’nın bir bölümünü açabildik. Halbuki İstanbul çok zengin bir şehir. Buraya gelmeden önce 5. kez düzenlenen Flower Show Türkiye Süs Bitkileri, Peyzaj ve Yan Sanayileri Fuarı’nın açılışına katıldım. Dünyanın iki büyük fuarından biri haline gelmiş durumda ve 300 civarında katılımcının 67’si yabancıydı. Böyle güzel bir organizasyonun burada düzenlenmesi ve İstanbul’dan yansıtılması, Türkiye’de üretilmesi ve ihracata başlanmış olması gerçekten gurur verici. Artık sadece park ve bahçelerde değil, duvarlarda, elektrik direklerinde bile çiçekleri görebiliyorsunuz.”


28 Kasım 2013 Perşembe

Türkiye’nin ilk Feng Shui Oteli Workinn’in, Mutfaklarında İnoksan İmzası Var!


Endüstriyel mutfak sektörüne ışık tutan projelerin mimarı İnoksan, ilklerin ve en iyilerin tercihi olmayı sürdürüyor. Kocaeli Gebze’de inşa edilen Workinn Hotel, ülkemizde bir sanayi bölgesinde yer alan YEŞİL BİNA LEED GOLD sertifikalı ilk otel olma özelliğine sahip. Workinn Hotel’in mutfakları ise ilklere imza atan İnoksan tarafından projelendirdi.Workinn Hotel’de Feng Shui öğretisinin  temeli olan 5 element (ağaç, ateş, toprak, metal ve su) değişik formlarda, renklerde ve materyallerde dengeli bir biçimde kullanılmış. Feng Shui oteli olarak da adlandırılan Workinn Hotel’de; Yin ve Yang’ın dengesini lobi, restoran, bar, pastane, toplantı odaları, spor ve spa alanları gibi ortak mekanlarda ve odaların tamamında hissetmeniz mümkün. Özellikle bulunduğumuz çevrenin ihtiyacı olan ve kendinizi daha iyi hissetmenize yol açacak doğa ile birlik hissi tüm alanda vurgulanıyor.


Workinn Hotel, 105 Business Room, 26 Executive Room, 2 Handicap Room, 14 Junior Suite, 8 Premier Suite, 6 Apart Room, 1 Presidential Suite’den oluşan toplam 162 adet birbirinden konforlu odalarıyla kaliteden ödün vermeden hizmet sunuyor. Mutfağın lideri İnoksan ise otelin; ana mutfak, bar, pastane kafe mutfağı ve ileride açılmak üzere pişirici cihazlar hariç çatı katı banket mutfağı ve bodrum kat banket mutfağını projelendirdi. İlklerin ve en iyilerin tercihi olmayı sürdüren İnoksan, Türkiye’nin ilk Yeşil Bina Leed Gold sertifikalı oteli tarafından da tercih edilerek, mutfağın lideri olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu.


Açık mutfak konseptinin trend olduğu son günlerde, misafirlerin de açık mutfaklara olan ilgisi artıyor. Bu doğrultuda açık mutfak tercih eden Workinn Hotel, profesyonel mutfak tercihi İnoksan’dan yana kullandı. İnoksan’ın projelendirdiği Workinn Hotel açık mutfağı, misafirlerin önce göz daha sonra damak zevklerine hitap edecek cinsten tasarlandı. Açık mutfakta gönül rahatlığıyla yemek yiyen misafirlerin taleplerini de göz ardı etmeyen Workinn Hotel, otelin diğer mutfakları gibi burada da İnoksan profesyonelliğine güvendi.


27 Kasım 2013 Çarşamba

BEYOĞLU’NDA HER TÜRLÜ ENGELSİZ,SORUNSUZ YÜKSEK DÜZEYLİ BİR YAŞAM VAAD EDİYORUZ

FELSEFEMİZ ÖNCE İNSANA SAYGI

Her türlü kamu yönetiminde esas aktör insandır. İnsan yoksa kamu yoktur, yönetimi de yoktur. Bu nedenle temel yönetim felsefemiz önce insan kaynaklı ve özel yaşama saygıdan ibaretle başlayacaktır. İnsanların yaşama alanlarının korunup kollanması, tanıdıkları bildikleri mahallelerinde yaşamlarını devam ettirmelerini, bu esnada yaşam kalitelerini arttırmalarını sağlayacak her türlü engelsiz, sorunsuz yüksek düzeyli bir yaşam sürdürmelerini sağlamakla mükellef olacağız. Bütün yönetim felsefemiz bu doğrular üzerine inşa edilecektir. Sosyal demokrasiye ve dolayısıyla sosyal adalete olan tam inancımız sayesinde Beyoğlu nu bir yaşam cazibe merkezi haline getirmekten çekinmeyeceğiz.Kentler mimarlar tarafından değil, içinde yaşayan insanlar tarafından inşa edilir, var edilir. İnsanların yaşam biçimleri, gelenek ve görenekleri, ananeleri ve her türlü inanışları, siyasi fikirleri ve de bakış açıları, o kentin mimarisini de belirlemede etkendir. Önce binaları inşa edip, sonra insanları sizin istediğiniz biçimde yaşamalarına mecbur tutamazsınız. Bu tutmaz. Zira uydu kentlerden şehir merkezlerine dönüşlerin başlaması da bu yüzdendir.

BOYUNA DEĞİL, ENİNE KENTSEL DÖNÜŞÜM AYNI MAHALLE, AYNI KOMŞU
Çarpık kentleşmeden kurtuluş ancak yerinde kentsel dönüşümlerle mümkün olabilir. İnsanların yerlerini değiştirmeden aynı mahallede aynı komşusuyla devam edecek bir yaşamla organize edilecek bir kentsel dönüşüm planı ancak başarılı olabilir. Dikine bir yaşam alanı yaratılarak, mahalle ve komşusundan çok uzaklarda planlanan kentler, kentsel dönüşüm değil, ancak kentsel taşınma olabilir. Kentsel dönüşümün esası aynı mahallede aynı komşuyla yaşamın devamı şeklinde olmalıdır.

BEYOĞLU CENTRAL
Kozmopolit yapısıyla Beyoğlu, Türkiye’nin küçük bir örneği gibi görülebilir. Her ilden, her dilden, her kültürden, her dinden kısacası bir toplum mozaiği diyeceğimiz bir yapıya sahiptir. Önce insan odaklı kamu yönetimi, böylesi bir yapıyı kesinlikle göz önüne almalı ve bu yapı ile ilgili sosyal yaşam projeleri üretmelidir. Beyoğlu Central bu yapının yaşaması ile ilgili önemli bir çalışmadır. Beyoğlu sakinlerinin kendilerini ifade edebilecekleri, farklı kültür, inanış ve ideolojilerini paylaşabilecekleri, ortak çalışmalar yapabilecekleri, kendilerini tanıtabilecekleri ve diğer yaşayanlarla ortak yaşam biçimi oluşturabilecekleri bir merkezdir. İnsanlar bu merkezde sinema, tiyatro, kütüphane, kafeteryalar, bilişim vb gibi olanaklardan faydalanıp vakit geçirecekleri, çocukları için kreş, yaşlıları için yaşlı bakım servislerinden yararlanabilecekleri, yani yaşlısı genci, çocuğu bir arada bahsedilen paylaşımlarını yapabileceği bir merkez olacaktır. Bu merkez sayesinde ilçe halkının birbirlerine olan önyargıları tamamen ortadan kaldırılması, sosyal ve psikolojik hizmetlerin de verilmesi söz konusudur. Kısacası insana saygılı, barış huzur dolu bir Beyoğlu’nun temellerinin atılması olacaktır.

EV HANIMLARINA ÜNİVERSİTELERDE MESLEK EĞİTİMİ, İŞ GARANTİSİ, BEYOĞLU’NDA %0 İŞSİZLİK
Beyoğlu’nda işsizlik %3.8 seviyelerindedir. Bu yüzde resmidir. Belki kategoriye girmeyenlerle bu yüzde artabilir. Fakat aynı zamanda Beyoğlu, istihdam yaratabilen bir ilçedir. İstihdamı yüksektir. Bu durumda Beyoğlu’nda işsiz kalmak demek, bazı şeylerin dikkate alınmaması demektir  Ancak işsiz kalmanın nedenlerinin başında da kalifiye iş gücüne sahip olamamak geliyor. Behsetmiş olduğum %3.8 işsizliğin büyük çoğunluğunu da ev hanımları oluşturmaktadır. İşsiz kalmalarının başında eğitim eksikliği ve mesleklerinin olmaması gelmektedir. Çevre üniversitelerle anlaşıp, üniversiteler bünyesinde meslek kursları düzenlenecek ve kursiyerlere üniversite kurs sertifika verilecektir. Bu programa katılmak için ilkokul mezunu olmak yeterlidir. Sertifikasını alan her ev hanımına da iş bulunacaktır. Çünkü Beyoğlu, turizm sektörünün hızlı geliştiği ve eleman açığı olan bir ilçedir. Meslek eğitimleri de bu paralelde Turizm İstihdamına uygun konularda olmalıdır. Kat hizmetleri, mutfak hizmetleri ve servis hizmetleri gibi eğitimler, bu açığı da kapatacaktır. Hatta yakın gelecekte Beyoğlu, kalifiye eleman ihraç edebilen bir konuma ulaşacaktır.

YAŞLILARA GÜNDÜZ BAKIMEVİ, HER MAHALLEYE KREŞ
Yaşlı bakımı günümüzde bilgi, beceri gerektiren ağır yükümlülükleri olan sosyal bir yaradır. Bu konuda ciddi bir kamu çalışması yoktur. Var olanlarının da durumu ve şartları ortadadır. Hepsi yatılı çalışmakta ve sosyal yaşam alanları sınırlandırılmıştır. Beyoğlu’nda açılacak “Gündüz Yaşlı Bakımevleri” kanayan bu yaralara derman olacaktır. Çalışan ve evinde yaşlısı olan her aileye verilecek olan bu hizmet, mesai saati başlamadan önce bakım görevlilerinin evlerden alacakları yaşlı vatandaşlarımız her gün (veya istenilen günlerde) bu merkeze getirilecek, her türlü günlük bakımları ile sosyal ihtiyaçları karşılanacak,  gıdaları, ,ilaçları vb gibi yardımları burada kalifiye eleman, doktor ve sosyolog lar tarafından gözetilecektir. Akşam mesai bitiminde de ailelerine yine görevliler tarafından teslim edilecektir.Bu paralelde her mahalleye bir kreş yapılacak ve çalışanların çocukları her türlü gidiş-gelişleri dahil olmak üzere günlük yaşamları ve eğitimleri bu merkezlerde yapılacak ve kesintisiz eğitimleri devam edecektir.“GÜNDÜZ YAŞLI BAKIMEVİ” ve “KREŞ” hizmetleri için Beyoğlu halkı hiçbir ücret ödemeyecektir. Tüm giderler belediye bütçesinden ve sponsorlarla sağlanacaktır.

HER ÖĞRENCİYE ÜNİVERSİTE BURSU, YURT TEMİNİ
Üniversite çağına gelmiş, belli bir puanı tutturmuş ve üniversiteye girmeye hak kazanan her öğrencimize, okuluna bağlı olarak minimum %50 den başlamak üzere üniversite bursları temin edilecektir. Yüksek puan alan  gençlerimize %100 burslar temin edilerek tahsil hayatlarını tamamlamaları sağlanacaktır. Okumaya azimli gençlerimizi bu paralelde okutacak, topluma faydalı birer birey olmalarını sağlayacağız.
İstanbul dışı eğitimlerde burs almaya hak kazanmış öğrencilerimize yurt konaklaması ile ilgili özen gösterilecek ve yardım yapılacaktır.

MUHTARLARA MAAŞ
Muhtarlar, en küçük kamu yöneticileridir. Ancak diğer kamu yönetimlerine göre bazı farklılıkları vardır. Bir anlamda özerk de sayılabilirler. Ancak bu özerklik son zamanlarda muhtarların aleyhlerine dönmüş ve gelirlerinde daralmalar olmuştur. İkametgah, nüfus sureti vb gelirleri, bürokrasideki değişikliklerle birlikte kesilmiştir. Bu suretle muhtarlarımızın tamamına her ay asgari masraflarını karşılayabilecek ölçüde (sgk primleri, kira, günlükdiğer giderler vb) her ay yardım yapılacaktır. Bununla ilgili belediye bütçesinden ayrılan paylar muhtarlarımıza yönelik kullanılacaktır.
Tüm bu bahsedilen projelerin amacı günlük yaşam standartlarını yükseltmektir. Önce İnsan dır. Diğer belediye hizmetleri zaten yapılması gereken hizmetlerdir. Yol, su, elektrik, park-bahçe vb hizmetler proje değildir.
Önce insan diyorum. Seçimlerin millete - memlekete hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Serhad USLAN
Beyoğlu Bld. Bşk. A.Adayı

GERMANWINGS TÜRKİYE’Yİ ALMANYA’YA DAHA DA YAKLAŞTIRIYOR

GERMANWINGS İLE ADANA’DAN ALMANYA’YA


‘Yeni Germanwings’ konsepti altında yolculara alakart uçuş hizmeti sunmaya başlayan Germanwings kış tarifesine Türkiye’nin en önemli şehirlerinden Adana’yı ekledi.

Kasım ayı itibariyle Adana’dan Stuttgart ve Hannover’e haftada 1 kez uçmaya başlayan Germanwings yolcularına uygun fiyatlarla yüksek kalitede hizmet vermeye devam ediyor.

Geçtiğimiz haftalarda Türkiye Almanya arasında haftada 19 uçuş gerçekleştireceğini duyuran Germanwings yeni kış uçuş tarifesine göre İstanbul ve Ankara’dan Berlin Tegel’e de seferler düzenleyeceğini açıkladı.

Berlin’in yanı sıra İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan haftada 2, Ankara Esenboğa Havalimanı’ndan ise haftada 1 kez Hannover’e uçuş gerçekleştirecek olan havayolu şirketinin bilet fiyatları 59 Euro’dan başlıyor.

Yeni Germanwings yolcularına ‘a la carte’ hizmet sunuyor
‘Yeni Germanwings’ konsepti altında yolculara ‘a la carte flying’ (alakart uçuş) hizmeti veren havayolu, yolcuların kendi bireysel ihtiyaçlarına uygun olarak paketlerini oluşturmalarına olanak sağlıyor. Yolcular, dilediklerinde hiçbir ekleme olmaksızın sadece düşük tarifeli uçuşun keyfini sürerken, isterlerse pek çok ekstra hizmeti de uçuş yanında satın alarak yüksek kalitede yolcu deneyimi de yaşayabiliyor.

‘Yeni Germanwings’ yolcularına 3 farklı hizmet paketi sunuyor. En iyi ve yüksek kalitedeki ‘Best’ seçeneği özellikle iş seyahati yapan yolcuların tüm ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte tatil ve gezi amaçlı seyahat eden yolculara da hitap ediyor.  İkinci bir seçenek olan ‘Smart’ seçeneği ise yolculara bazı ek hizmetler sunulan ancak yolcuların diledikleri her hizmeti ekstra olarak eklenebildiği bir seçenek oluyor. Üçüncü ‘Basic’ seçeneği ise yolculara hiçbir ek hizmet olmaksızın sadece düşük tarifeli uçuş sunuyor.

Detaylı bilgi ve rezervasyon için:
www.germanwings.com
Çağrı Merkezi: +44(0)8717029985

HAYALİNİZDEKİ EN ROMANTİK YER NERESİ ? SORULU ANKET SONUÇLANDI


AŞKLARIN EN ROMANTİK YERİ “EV”

Siberalem.com’un “Hayalinizdeki en romantik yer neresi?” sorulu anket araştırmasında ilk sırada yer alan en romantik mekan, insanların kendini en rahat hissettiği ve özel alanı olarak gördüğü “ev” seçeneği oldu.Türkiye’nin internetteki ilk, en büyük ve güvenilir arkadaşlık platformu olan Siberalem.com’un yaptığı anket araştırması “Hayalinizdeki en romantik yer neresi?” sorusunda, en romantik mekan olarak “ev” seçildi. Seçilen yurtiçi ve yurtdışı mekanların ortak özelliğinin ise sakin, egzotik ve masalsı hikayesiyle insanı etkileyen yerler olduğu görüldü.

15 milyonu aşkın kayıtlı üyesi bulunan Siberalem.com’un verilerine göre, yurtiçinde ilk üç sırada ev, Kız Kulesi ve Büyükada en romantik yer olarak seçilirken, yurdışı seçeneklerinde ise Maldivler, Aşk Yolu-İtalya ve Santorini Adası-Yunanistan seçildi. İnsanların kendine ait özel alanları ön planda tutması ve bu alanlarda rahatlığa önem vermesinden dolayı ilk sırada yer alan “ev” seçeneğini, masalsı hikayesi ve manzarasıyla insanı etkileyen Kız Kulesi, sakinliğin ve huzurun birleştiği, fayton gezilerinin romantizmi desteklediği Büyükada takip etti. Yurtiçi kategorisinde belirlenen ilk üç  yerin ortak noktası ise şehir içinde fakat şehir kalabalığından uzak lokasyonların seçilmiş olmasıydı.

Yurtdışı kategorisinde ise birbirinden farklı güzellikteki adalarında görülen egzotik dokunun vermiş olduğu duygu yoğunluğuyla ilk tercih edilen yer Maldivler oldu. Tarihi ve mimari yapısının insanı antik dönemlere götürmesiyle önem kazanan Aşk Yolu-İtalya ve kültürel geçmişiyle bütünleşen Santorini Adası-Yunanistan da ikinci ve üçüncü sırada yer aldı.Siberalem.com İlişki Danışmanı, İstanbul Psikiyatri Enstitüsü’nden Kl. Psikolog Ayşegül Denizci, seçilen en romantik yerlerin aşk üzerindeki etkisini de şu şekilde açıkladı:

“Doğadaki dinginliğin insan vücudu üzerinde yarattığı sakinleştirici etkisi ile hormonlarda birtakım değişimler meydana gelir. Mutluluk veren serotonin hormonu da bu değişim ile doğanın ilettiği çağrışımlara cevap vererek keyif alma duygusunu arttırır ve beraberinde aşk ile romantizmi tetikler. Bu yüzden doğallığın var olduğu, dokusu bozulmamış, insanın iç dünyasına hitap eden, sakin ve nezih mekanlar, serotonini etkileyerek anın olumlu yönlerine odaklanır ve aşkın içindeki arzuyu açığa çıkarır.”

Ankette bulunan bütün mekanlar aşağıdaki gibi sıralandı.

YURTİÇİ                YÜZDE                     YURTDIŞI                       YÜZDE
Eviniz                      % 35                           Maldivler                          % 40
Kız Kulesi               % 25                    Aşk Yolu, İtalya                      % 39
Büyükada               % 19          Santorini Adası, Yunanistan                % 6
Boğaz                     % 8                            Marakeş, Fas                    % 6
Moda                     % 5                    Sidney, Avusturalya                   % 4
Galata Kulesi          % 5               Central Park, New York, ABD       % 4
İstiklal Caddesi       %  1                Tac Mahal, Hindistan                    % 1
Tarihi Yarımada      % 2



TEKNENİZİ KIŞA WEST MARINE İLE HAZIRLAYIN


Deniz tutkunlarının vazgeçilmez adresi West Marine Türkiye, teknesini kışa hazırlamak isteyenlere de birçok farklı ürünü bir arada sunuyor.  West Marine Türkiye mağazalarında teknelerin kış şartlarından korunması için motor bakım ürünlerinden sintine pompalarına, pis su tank temizleyicilerinden nem alıcılara kadar pek çok ürün yer alıyor.

Çeşitli ve kaliteli ürün gamıyla denizcilik malzemeleri sektöründe fark yaratan West Marine Türkiye, kışın yaklaşmasıyla birlikte teknelerin bakımlarını yapacak olanlara da gerekli olan tüm ürünleri bir arada sunarak büyük bir kolaylık sunuyor.

West Marine Türkiye, sezon başlarında düzenli bakım yapılması gereken motorlar için yağ, filtre, impel ve tutya gibi her türlü bakım ürününe raflarında yer ayırıyor. Kışın tekne ve yatlar için en önemli tehditlerden biri olan neme karşı ise % 280’a varan oranlarda performans sağlayan nem alıcılar, West Marine Türkiye mağazalarında en çok tercih edilen ürünler arasında yer alıyor.

West Marine Türkiye’de, kışa hazırlık yapılan tekne ve yatlar için gerekli olan yağ değiştirici pompalar, hidrofor, sintine pompası, tuvalet parçaları, dıştan takma motor yıkama aparatları ile pis su tank temizleyicileri, su yapıcı filtreler, tatlı su koku gidericiler gibi pek çok ürün de sunuluyor.

TURİZM SEKTÖRÜNE BBDK BENZERİ DENETLEME KURUMUNA İHTİYAÇ VAR

ETSTUR 2014 HEDEFLERİNİ AÇIKLADI

Türk turist sayısıyla ilgili rakamların kontrol altına alınması gerektiğini söyleyen Etstur Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ersoy, "Turizm sektöründe BDDK benzeri bir kuruma ihtiyaç var. Denetlenmiş rakamlarla doğru turizm politikaları geliştirebilirsiniz" dedi. Ersoy, Etstur'un 2014 yılında kişi sayısında %13, ciroda da %30 büyüme hedeflendiğini belirtti.Etstur Erken Rezervasyon Kampanyası'nı başlattığını İstanbul Shangri la Hotel Bosphorus'da düzenlenen bir toplantı ile açıkladı. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Etstur Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ersoy, 2013 yılını değerlendirirken 2014 beklentilerini de ortaya koydu.

İstanbul ve Ankara'nın dışında turizmin Anadolu'daki büyüme oranının artış gösterdiğini söyleyen Etstur Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ersoy, "İnsanların tatili ihtiyaç olarak algıladığı görülüyor. Büyük şehirler ile Anadolu arasındaki pasta payının yüzde 75 yüzde 25 olacağını düşünüyorum. Ulaşımın gelişmesi ve doğuda yaşanan barış sürecinin turizme olumlu katkı sağlayacaktır. Barış süreci hızlanırsa o bölgelere olan talebin artacağı kanısındayız" dedi. Ersoy şunları söyledi:

GEMİLERİMİZ AKDENİZ ÇANAĞINA AÇILIYOR
"Mardin'deki otellerde yer bulmak zorlaştı. Güney Doğu'ya ciddi bir talep olduğu görülüyor. Yurt dışına çıkışlarda yüzde 15 her yıl büyüme var. Bunun artarak süreceğini düşünüyoruz. Cruise'da yüzde 47'lik pasta payımız var. Geçen yıl ikinci gemiyi de devreye soktuk. Bu pazarda üretici konumundayız. Genelde bizim turlarımız Ege Çanağı'ndaki turlardı. Şimdi Ets Cruise gemilerini Akdeniz Çanağı'na açacağız. Tüketiciler cruise turlarına okula başlar gibi bizimle başlayıp dünyanın büyük gemilerine geçiyorlar. Cruise ile Türk misafirlerimizi ilk biz tanıştırdık. Kültür turlarında da kontrollü büyümeden yanayız.

"2014 HEDEFİ CİRODA YÜZDE 30 BÜYÜMEK"
Etstur olarak bu sene dönem başındaki hedefimiz, (yurt içi, yurt dışı, cruise dahil bütün turlarda) 700.000 misafir idi. Şu anki verilere baktığımızda hedefimizin üzerine çıktığımızı görüyoruz. 2013'te kişi sayısında %21 oranında, cirosal olarak ise %30'luk bir büyüme yaşandı. 2014 yılındaki hedefimiz kişi sayısında %13, ciroda da %30 büyüme olarak belirlenmiştir. Bölgesel olarak baktığımızda Ege Bölgesi satışlarında %12, Akdeniz Bölgesi satışlarında %31 oranında artış yaşandı. Yıl sonunda bütün turlarımızın toplamında 740.000 kişiye ulaşmış bulunacağız. 740.000 kişiye seyahat sağladığımız için çok mutluyuz. 2013 bizim için başarılı bir yıl oldu. Türkiye'deki en çok satış yapan ilk 10 tur operatörü arasındaki payımız %56'ya çıktı.

"BDDK BENZERİ BİR KURUMA İHTİYAÇ VAR"
BDDK gibi bir kuruluş turizmde olmadığı için Türk turistle ilgili sayılarda kesin bilgiler elde edemiyoruz. BDDK tarzında bir kuruluşa ihtiyaç var. Denetlenmeye ihtiyaç var. Denetlenmiş rakamlarla doğru turizm politikaları geliştirebilirsiniz. Maliye Bakanlığı'na yeminli beyanname verilebilir. Bizim sektörde denetlemenin şart olduğu görülüyor. Türk turist sayısıyla ilgili gerçek dışı rakamlar dolaşıyor.

"GEZİ PARKI İÇ PAZARI OLUMLU ETKİLEDİ"
Etstur geçen sene yüzde 17 büyüdü. Gezi Parkı ile Türkiye'ye gelişler azalınca erken rezervasyon sonrası artış oldu. Türkiye'de temmuz ve ağustosta boşluklar iç turizm ile değerlendirildi. Türk turist bunun faydasını gördü. Yüzde 17 olan hedefimiz yüzde 21'lere geldi.

"ACENTA TUR OPERATÖRÜ AYRIMI YOK"
Biz de tur operatörü sistemi yok. Zaten tanımı yok. 6 bin civarında acenta var ama herhangi bir veri yok. İlk 10 tur operatörü pastanın yüzde 50'sini oluşturuyor. Fakat tur operatörü ile acenta arasındaki ayrımı yapmak lazım.

"FİYATLAR DÜŞMEZ"
Bu yıl kur farkları fiyatlara yansıdı. Bu nedenle fiyatlar geçen seneye göre daha yüksek. Tatilseverlerin erken rezervasyon fırsatını iyi değerlendirmelerini istiyoruz. Fiyatlar bundan sonra düşmez, hep çıkar.

Etstur'un yıllara göre artan yolcu sayısı:
2007-350.597
2008-363.248
2009-401.740
2010-472.588
2011-533.582
2012-602.514
2013-740.000
2014-836.000 , %13'lük büyüme hedefiyle

İYAD BÜNYESİNDE KURULAN BASIN AKADEMİSİ EĞİTİMLERE BAŞLADI

İnternet Yayıncıları Derneği (İYAD) bünyesinde kurulan Basın Akademisi'nde internet haber sitelerinin çalışanlarına gazetecilik eğitimi verecek.   İYAD tarafından geliştirilen proje kapsamında Temel Gazetecilik Eğitiminin yanı sıra İnternet Yayıncılığı, Haber Yazım Teknikleri ve İnternet hukuku gibi başlıklar altında online katılımlı hizmet içi eğitim programının başladığı duyuruldu.

 



Projeyle ilgili açıklamada bulunan İYAD Genel Başkanı Tayfun Sırman, Türkiye'de haber okuma alışkanlığının internet haber sitelerine yönelik değişim gösterdiğini dile getiren Sırman, internet yayıncılığının habercilik açısından yasal bir zemine oturtulamadığı ve internet haber sitelerinde çalışan emekçilerin gazeteci sayılmadığı yönündeki eleştirilerini sıraladı.

"Basın Akademisi internet haberciliğinin gelişimine katkıda bulunurken, nitelikli haber ve içeriklerin oluşturulmasına katkı sağlayacaktır"  diyen Sırman, "Basın Akademisi'nin İnternet Yayıncılığı, Haber Yazım Teknikleri ve İnternet Hukuku gibi başlıklar altında vermeye başladığı eğitimlerden Türkiye'nin dört bir yanındaki üyelerimiz faydalanabilecekler, eğitimi tamamlayan katılımcılara Basın Akademisi katılım sertifikası verilecek." şeklinde konuştu.

Hedeflerinin haberi okuyucuya anlaşılır biçimde sunan, nitelikli yayın yapan ve gazeteciliğin temel ilke ve sorumluluklarını benimsemiş internet haber sitelerinin sayısını arttırmak olduğunu ifade eden Sırman, Basın Akademisi'ne kayıt olmak isteyen habercilerin iyad.org.tr ve basinakademisi.org adresinden başvuru yapabileceklerini sözlerine ekledi.





24 Kasım 2013 Pazar

SWISSÔTEL THE BOSPHORUS İSTANBUL AVRUPA KITASININ EN İYİ LÜKS OTELİ SEÇİLDİ


 Swissôtel The Bosphorus Istanbul önemli bir uluslararası ödüle daha layık görüldü. Dünyanın en iyi lüks otellerinin ödüllendirildiği “World Luxury Hotel Awards” 2013’de “Avrupa Kıtası’nın En İyi Lüks Oteli” ünvanını kazandı. Uluslararası turizm sektörünün en prestijli ödüllerinden “World Luxury Hotel Awards”da bu yıl “Avrupa’nın En İyi Lüks Oteli” ödülünü alan Swissôtel The Bosphorus Istanbul, 2012 ve 2011’de de  “Türkiye’nin En İyi Lüks Oteli” ünvanını kazanmıştı. Bu ödülle uluslararası turizm arenasında konumunu ileriye taşıdı.

Uluslararası otelcilik sektöründe hizmet kalitesindeki mükemmelliğin değerlendirilerek başarıları ödüllendirmek üzere düzenlenen ve en önemli organizasyon kabul edilen “World Luxury Hotel Awards” (Dünya Lüks Otel Ödülleri) 2013 yılının en iyilerini Tayland Phuket’te düzenlenen bir törende açıkladı. Son iki yıldır “Türkiye’nin En İyi Lüks Oteli” seçilen Swissôtel The Bosphorus İstanbul, bu yıl çıtayı daha yukarı taşıyarak “Avrupa’nın En İyi Lüks Oteli” ünvanına hak kazandı.

Dünya turizminde genel hizmet kalitesinin mükemmelliğinin, müşteri beklentilerinin ötesinde servis anlayışının, detaylara verilen önemin ve tüm ekibin kusursuz hizmet anlayışının devamlılığının değerlendirildiği “Dünya Lüks Otel Ödülleri” bu yıl rekor sayıda bir katılımla gerçekleşti.  Phuket’te gerçekleşen finalde Swissôtel The Bosphorus İstanbul yüzlerce aday arasından kusursuz hizmeti ve detaycı yaklaşımıyla öne çıkarak “Avrupa’nın En İyi Lüks Oteli” ünvanını aldı. Ülke, kıta ve global bazda yapılan başvurular; seyahat acenteleri, tur operatörleri gibi uluslararası Turizm profesyonellerinin ve otel misafirlerinin oylamalarıyla değerlendiriliyor.  Bu yıl başvurularda %40 artış olan “Dünya Lüks Otel Ödülleri” lüks otellerinin hizmet kalitelerini ödüllendirmek amacıyla 2006’dan beri veriliyor.

Swissôtel The Bosphorus, İstanbul adına İletişim ve Pazarlama Direktörü Yeşim Doğukan’ın ödülü aldığı gecede, “World Luxury Hotel Awards” (Dünya Lüks Otel Ödülleri) Müdürü Marinique De Wet bir konuşma yaptı.  De Wet ““Bir otelin lüks otel olarak sınıflandırılmasındaki en önemli etken, hizmetteki mükemmelliktir ve bu etken temel alınarak verilen ödülü kazanmak, endüstrideki performansı yükseltecektir, her zaman birbirimizden öğreneceklerimiz vardır. Detaylara dikkat ederek, müşteri beklentilerinin üzerine çıkarak daha da yüksek mükemmellik seviyesine ulaşabiliriz. Ödüllerin amacı sürdürülebilir rekabeti de özendirmektir” dedi.

İsviçre mükemmeliyetçiliği ile Türk konukseverliğini buluşturan hizmet anlayışıyla
Swissôtel The Bosphorus İstanbul, kentin bugününü ve tarihini mükemmellik tutkusu ile harmanlayarak konuklarını ağırlıyor. Açıldığı günden bu yana ‘dünyanın en seçkin otelleri” arasında yer alan Swissôtel The Bosphorus İstanbul, bu yıl da Avrupa’nın En İyi Lüks Oteli ünvanıyla uluslararası turizm dünyasına imza atmış oldu.

QATAR AIRWAYS CEO’ SU AKBAR AL BAKER YILIN YÖNETİCİSİ SEÇİLDİ

200’den fazla işletme üyesi ve fikir oluşturucu tarafından Katar’ da kurulan Amerikan Ticaret Odası (AmCham Qatar), yaptığı katkılar ve elde ettiği iş başarıları nedeniyle ilk ödülünü Qatar Airways Ceo’su Akbar Al Baker’e verdi.Doha’daki Four Seasons Otel’ de gerçekleşen ödül töreninde Al Baker, Katar devletine yaptığı katkılar ve elde ettiği iş başarılarıyla bu ödüle layık görüldü.

Qatar Airways’ in dünyanın en hızlı büyüyen ve en çok takdir edilen hava yolu şirketi haline gelmesinde oldukça etkili bir role sahip olan Al Baker, ödül töreninde yaptığı konuşmada Birleşik Devletler ile Katar arasındaki ticaret ilişkisini vurguladı ve sözlerine şöyle devam etti:“Birlikte pek çok bölgesel ve küresel konuda yakın iş birliği içinde çalıştık. Ortaklığımız, bölgede yaşanan büyük değişim döneminde etkileyici bir rol oynadı. Bu ödülü sadece kişisel olarak almıyorum. Ben, sadece küresel ağımızda görev alan 28.000 kişinin temsilcisiyim. Bu ekip, dünya genelinde pek çok ülkede özellikle de Birleşik Devletlerde güçlü ilişkiler geliştirdi.

Yerel, bölgesel ve uluslararası piyasalara girmenin önemini göz ardı etmeksizin aynı zamanda Arap dünyasında, hava yolu endüstrisinin gelişmesinden sorumlu olan Arap Hava Taşıyıcıları Birliği (AACO) ve Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nde (IATA) sahip olunan önemli konumun korunmasına sağladığımız katkılardan dolayı da çok mutluyuz” dedi. Amerikan Ticaret Odası Başkanı Robert A. Hager,  Al Baker’ e ödülünü verirken şunları söyledi: “AmCham Qatar ve üyeleri, Katar’daki özel sektörde yaşanan canlanmayı desteklemek amacıyla Katarlı ortakları ve kurumlar ile birlikte çalışıyor. Katar’daki iş çevresinin canlılığına ve enerjisine daha fazla katkısı olduğunu düşündüğümüz ve Küresel hava yolu sektöründe önemli bir lider olan Akbar Al Baker, Katar’ a oldukça fazla ekonomik katkıda bulundu ve şirketin küresel seyahat haritasına girmesini sağladı.”

Antalya Rotary Kulübü, KİKAP ve IOWA Üniversitesi işbirliğinde “Çocuk İstismarı Nedir? Nasıl Farkına Varılır” konulu panel düzenlendi

Çocuğa cinsel istismar evrensel bir sorun
Antalya Rotary Kulübü ile Karadeniz İlleri Kadın Platformu (KİKAP) ve IOWA Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen “ Çocuk İstismarı Nedir? Nasıl Farkına Varılır? Çocuk Sığınma Evi Neden Gereklidir” konulu panelde, çocuğa cinsel istismarın evrensel bir sorun olduğuna dikkat çekildi, ancak Türkiye’nin son 10 yılda çocuk istismarı ve ihmalini önleyici yasalar konusunda Avrupa’da bazı ülkelerden daha ileride olduğu belirtildi.

18 yaş altı her bireyin çocuk olduğu vurgulanan panelde, çocuğa yönelik cinsel istismar ve ihmali önleme konusunda toplumun tüm kesimlerine büyük görevler düştüğü, din adamlarının da bu görev paylaşımına kayıtsız kalmalarının düşünülemeyeceği, vaaz ve söylemlerinde konuyu halka götürmeleri gerektiği vurgulandı.
Antalya Rotary Kulübü Dönem Başkanı Özlem Çölkesen, Adonis Hotel’de düzenlenen panelin açılışında yaptığı konuşmada, sosyal medyada sıkça paylaşılan çocuk gelin vurgusuna değindi, “Bizim çocuk gelin dediğimiz şeye dünya pedofili diyor.”vurgusu yaptı. Çocuk istismarına ülkemizde bakış açısında bir problem olduğuna işaret eden Özlem Çölkesen, KİKAP gibi dernek ve platformların artması gerektiğini belirtti, Rotary’nin 107 yıldır “Kendinden önce başkasına hizmet” anlayışıyla böyle farklı projelere destek verdiğini kaydetti.

Çocuk Sığınma Merkezleri açılmalı
Karadeniz İlleri Kadın Platformu (KİKAP) Trabzon Başkanı Nilgün Turan da, çocuğa yönelik cinsel ve ticari istismarla mücadele konusunda 2005 yılından bu yana devletin çözüm beklediği bir platform olarak önemli bir görev üstlendiklerini ifade etti. Turan kadın sığınma evleri yanında çocuk sığınma merkezlerine de ihtiyaç duyulduğunu, bu evlerde cinsel istismara uğramış çocukların rehabilitasyonu ve yeniden yaşama şansına kavuşmalarını amaçladıklarını söyledi.


Çocuk istismarı veri tabanı olmalı
Çocuğa cinsel istismar ve ihmalin bir evrensel sorun olduğuna dikkati çeken IOWA Üniversitesi Çocuk Koruma Merkezi direktörü Prof. Dr Resmiye Oral, Türkiye’de çocuk istismarı ve ihmal konusunda Avrupa’daki bazı ülkelerden de ileride yasalar olmasına karşın bu yasaların bir kez daha gözden geçirilmesi gerektiği üzerinde durdu. Çocuk istismarı ve ihmal kategorilerinin yasalarda ayrıntılı biçimde yer almasını isteyen Prof. Dr Resmiye Oral, bir veri tabanı oluşturulmasını ve  sosyal hizmet ağının da geliştirilmesinin zorunlu olduğunu kaydetti.

Din adamları da görev almalı
Çocuk gelinlerin ve cinsel istismara uğramış çocuk intiharlarının önüne geçilmesi için toplumun tüm kesimlerine büyük görevler düştüğüne dikkati çeken Prof. Dr Resmiye Oral, Türkiye gibi erkek egemen toplumda,  din adamlarının da vaaz ve söylemlerinde çocuğa yönelik cinsel istismar konusunda halkı eğitici ve yönlendirici konuşmalar yapması gerektiğini söyledi. Oral, “Hiçbir din adamımızın bu benim görevim değil diyerek bu görevden kaçınacağını düşünemiyorum.”dedi.

Aydın Adli Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr Selim Özkök de, Türkiye’de çocuğa cinsel ve ticari istismarın tarihçesi konusunda bilgi verdi, dünyada 1950-60’larda başlayan farkındalığın Türkiye’de ancak 1993-1994 yıllarında gündeme geldiğini söyledi. Cinsel istismara uğramış çocuk sayısının çok azının adalete yansıdığına dikkati çeken Prof. Dr Selim Özkök, bu çocukları koruyacak yasaların yeterli olduğunu ancak sonuçların zaman aldığını kaydetti

İSTANBUL’UN EN İYİ KEBAP RESTAURANTI KÖŞEBAŞI, LALELİ DARKHILL HOTEL’DE AÇILDI


Köşebaşı, klasik kebap restoranı anlayışını yıkarak, bir devrim yaratmış ve Türk mutfağındaki değişimin öncülüğünü üstlenmiş, dünyada en çok tanınan Türk restoranı. 18 yıldır, Türkiye ve dünyanın önemli ülkelerindeki şubeleri ile geleneksel lezzetleri modern sunumlarla birleştirerek günümüze taşıyan Köşebaşı’nın son şubesi Laleli Darkhill Hotel’de açıldı.

Dünya standartlarında hizmet kalitesine sahip, ünlü Time dergisinin "İstanbul'daki en iyi kebap restoranı" olarak seçtiği Köşebaşı’nın Laleli Darkhill Hotel’ roof’undaki restoranı, diğer restoranlardan özel bir yere sahip. Darkhill Hotel'in teras katında bir tarafı tarihi yarımada manzarasına, diğer tarafı ise eşsiz Marmara Denizi’ne bakan Köşebaşı, o lokasyonda açılan ilk ve tek “fine dining” restoran. Son yıllarda gerçekleştirilen organizasyon ve altyapı çalışmaları ile yükselen merkezlerden biri haline gelen Laleli ve çeperinde, uluslararası standartlarda hizmet veren tek restoran özelliğine sahip.

Dekorasyonundan sunulan hizmete kadar her aşaması dikkatle ve özenle tasarlanan Köşebaşı Laleli’de, alanındaki en iyi şefler, düzenli eğitimlere tabi tutulan personeller görev alıyor. 2008’den bu yana hizmet veren Darkhill Hotel’in seçkin ortamı, uluslararası marka Köşebaşı ile daha da zenginleşiyor.
Köşebaşı Laleli’nin mönüsünde diğer şubelerde olduğu gibi başlangıçlar; mezeler, spesyal et yemekleri, kebaplar, tatlılar ve dünya mutfağının seçkin örnekleri ile deniz ürünleri yer alıyor.
100'er kişilik üst ve 200 kişilik alt kat oturma kapasitesiyle hizmet veren Köşebaşı Laleli, özellikle civardaki öğlen ve akşam yemek organizasyonları için kurumsal firmaları, Türk kültürünü simgeleyen kebabın “en iyisini” arayan turistleri, eşsiz manzarası eşliğinde keyifli bir gece geçirmek ya da sadece cafe bölümünde kahvesini yudumlamak isteyen yerli yabancı tüm misafirleri ağırlamayı hedefliyor.

Haftanın her günü 12:00 - 23:30 arasında hizmet veren Köşebaşı Laleli’de, yazın açılan, kışın kapanan geniş, cam terası ile ferah ve huzurlu bir ortamı yakalamak mümkün. Şık dekorasyonu, geleneksek mutfağı, modern sunumları, sıcak atmosferi ve her zevke hitap eden lezzetleri ile Köşebaşı Laleli, unutulmaz bir deneyim yaşamak için İstanbul’daki birkaç adresten biri olmaya aday.

Adres: Mimar Kemalettin Mah. Koca Ragıppaşa Cad. No:19, Laleli, İstanbul, Türkiye
Telefon: 444 4513 / 0212 6388914-18
Web: www.darkhillhotel.com




NG Güral Sapanca, fark yaratmak isteyen şirketleri Aktivite Parkuru’na davet ediyor

Açıkhava eğitimleri çalışanlara olumlu katkı sağlıyor!
Çeşitli sektörlerden şirketlerin ağırlandığı Aktivite Parkuru’ndaki açıkhava aktiviteleri, çalışanların verimliliğini artırma hedeflerine katkıda bulunuyor. NG Güral Sapanca, fark yaratmak isteyen şirketleri Aktivite Parkuru’na davet ediyor


NG Güral Sapanca doğanın kucağındaki aktivite parkuruyla şirket toplantılarına motivasyon odaklı farklı bir boyut kazandırıyor. Çalışanlarının verimliliğini artırmayı hedefleyen tüm şirketler, NG Güral Sapanca Aktivite Parkuru’na davetli. Sinerji Eğitim Danışmanlık tarafından inşa edilen aktivite parkurunda üç farklı aktivite etabı mevcut. Bu etaplar şirketlerin takım oluşturma ve geliştirme eğitimleri, motivasyon ağırlıklı toplantılarında grup aktivitesi olarak kullanılıyor. Çalışanlar bu eğitimler sayesinde ekip işinin önemni kavrıyor ve iş arkadaşlarının kendileriyle aynı takımın birer üyesi olduğunu görüyor. Önyargılarından kurtuluyor ve birbirlerine karşılıklı güven duymaya başlıyorlar. Bakış açılarındaki değişiklik çalışanların iletişimlerini güçlendiriyor. Bu da onların iş yapış biçimlerine  yansıyor, ekip halinde daha uyumlu ve verimli çalışmalarını sağlıyor.


Her bir parkur etabı farklı özellikler taşıyor
NG Güral Sapanca Otel Müdürü Tezcan Özdemir, aktivite parkurunun özelliklerini şu şekilde belirtiyor: “Sinerji Danışmanlık tarafından inşa edilen aktivite parkuru üç farklı etaptan oluşuyor. Parkurların her bir etabında farklı hedeflere ulaşmak için tasarlanan farklı aktivite türleri gerçekleştiriliyor.

‘Direk’ etabında, güvenliği arkadaşları tarafından sağlanan katılımcı, tek başına 9 metre yüksekliğindeki direğin en üst noktasına tırmanarak, tepedeki yuvarlak tablanın üzerinde ayağa kalkmayı amaçlıyor. Bunu başardıktan sonra arkadaşlarından aldığı güven ve destek ile kendisini boşluğa bırakıyor. Bu aşamada katılımcının bireysel sınırlarının ötesine güvenli şekilde geçebilmesi ve ekip arkadaşlarına güvenmesi hedefleniyor.

‘Uçan Halı’ etabında, güvenliği arkadaşları tarafından sağlanan  iki katılımcı, uçan halı parkurunun iki ucundaki ağaca tırmanarak, 10 metre yükseklikteki tel köprüye giriş yapıyorlar. Uçan halı olarak sembolize edilen ahşap platformların üzerinden ilerleyerek, ortadaki geniş boşlukta buluşuyorlar. İşte bu noktada karşılıklı şekilde yer değiştirmeleri gerekiyor. Kendi aralarında yapacakları plan ile yer değiştirdikten ve birbirlerinin platformları üzerine geçtikten sonra güvenli bir şekilde, ip inişi ile aşağıya iniyorlar.

‘Dikey Labirent’ etabında, güvenliği arkadaşları tarafından sağlanan  üç katılımcı, birbirlerine bağlı bir şekilde 10 metre yüksekliğinde, 2 metre genişliğindeki dikey labirentin en üst noktasına ulaşmayı amaçlıyorlar. Birbirlerine bağlı olmaları sebebiyle yarı yolda alınacak bir karardan hepsi etkileneceğinden hedeflerini ortak şekilde belirlemeleri gerekiyor.”

Açıkhava eğitimleri çok önemli bir ihtiyaç
Sinerji Genel Müdürü Ömer C. Tangün de NG Güral Sapanca aktivite parkuru konusunda otelle yaptıkları işbirliğinden söz ederek açıkhava eğitimlerinin çok önemli bir ihtiyaç olduğunu  belirtiyor: “Türkiye profesyonel eğitim sektöründe "yaşayarak öğrenme" metoduyla gerçekleşen açık hava eğitimlerinin çok önemli bir ihtiyaç olduğuna biliyoruz. NG Güral Sapanca'da Sinerji ekibi tarafından tasarlanan yeni aktiviteler ve yeni teoriler ile hem daha önce Sinerji Eğitim tecrübesiyaşamış kurumlara, hem de yeni müşterilere hitap etmeyi ve bilgilerini bir ileri aşamaya yükseltmeyi hedefliyoruz.

Sapanca, yolda çok fazla zaman harcamadan İstanbul'dan uzaklaşma imkanı sağlayan ve otoban bağlantısı sayesinde Ankara, Bursa gibi diğer büyük şehirlere olan kolay ulaşımı sebebiyle çok tercih edilen bir lokasyon. NG Güral Sapanca'nın harikulade bahçesi, aslında ormanı desek daha doğru olacaktır, içerisinde Türkiye'de ilk kez kullanılan bir yöntem ile ağaçlara en ufak bir vida, çivi dahi değdirmeden yüksek aktivite tırmanış parkurumuzu inşa ettik.

İletişim ve takım çalışmasının temel ortak payda olduğu parkur aktivitelerimizde katılımcılarımızın bireysel gelişim, güven, planlama, kriz yönetimi, zaman yönetimi, durumsal liderlik, koçluk gibi yetkinliklerini ‘yaşayarak öğrenme’ metodu ile geliştirmelerini sağlıyoruz. Uluslararası standartlardaki ekipmanlar sayesinde son derece güvenli bir ortamda konfor alanlarından çıkan katılımcılar Sinerji ekibinin koçluğu altında, iş hayatlarına pozitif katkıda bulunacak, çalıştıkları kurumların verimliliğini arttıracak deneyimlere sahip oluyorlar.”


İŞ DÜNYASININ CAZİBE MERKEZİ ATAŞEHİR'E YENİ OTEL: BALSAMO SUITS


Anadolu yakasının son dönemde yıldızı parlayan ilçesi Ataşehir yeni bir iş oteline kapılarını açıyor.
Aralık ayında hizmete girecek olan Balsamo Suits özel tasarımı ve müşteri odaklı kaliteli hizmeti ile Batı Ataşehir'in yıldızı olmaya hazırlanıyor.İstanbul'un Anadolu yakasının öne çıkan ilçelerinden Ataşehir her geçen gün başarılı projelere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Bunlardan bir tanesi  de özellikle iş dünyasının tercih edeceği Balsamo Suits. Konaklama için misafirlerine ev sıcaklığını sunan otel, aynı zamanda işyeri donanımlarına sahip bölümleri ile toplantı yapmak ya da zamanını çalışarak geçirmek isteyenlerin adresi olmayı hedefliyor.

Aralık ayında misafirlerini ağırlamaya başlayacak olan Balsamo Suits, İstanbul'a iş seyahati için gelen ya da İstanbul'da Anadolu yakasında toplantı yapmak isteyenler için yeni bir çözüm olacak.
Finans Merkezi'nin kurulması ile İstanbul'un en cazip noktası haline gelen Ataşehir hem civarda bulunan alışveriş merkezleri hem de her iki köprüye, Sabiha Gökçen Havalimanı'na kolay ulaşımı  sayesinde iş dünyasının sıklıkla tercih ettiği bir lokasyon halini aldı.

İstanbul dışından gelenlerin konaklaması ya da toplantı yapmak isteyenlerin gerekli düzeneğe sahip salonları kullanabilmeleri hedeflenerek tasarlanan ve dekore edilen Balsamo Suits 30 odası, 4 toplantı odası ve 1 balo salonu ile hizmet verecek. Altyapı bedeli dahil yaklaşık 7 milyon dolara mal olması hedeflenen otelin girişinde ayrıca dünya mutfağından lezzetlerin sunulduğu iddialı menüsü, 350 kişi kapasiteli, Cafe Locale İstanbul bulunuyor.

Tasarımı ve hizmetiyle fark yaratacak
Yapımı yaklaşık 4 ayda tamamlanan Balsamo Suits'ın her odası tasarımı ile ön plana çıkıyor. Misafirlere ferah ve sıcak bir ortam sunmak amacıyla projelendirilen otelin iç dizaynı Mimar Sezgi Beğendik'e ait. Beyazın hakim olduğu odalarda Smart TV, Ücretsiz internet, Mini bar bulunuyor. Ayrıca 6 adet teraslı odası bulunan Balsamo Suits'te, ailesi ile kalmak isteyenler için birbirine bağlantılı iki odadan oluşan connet odalarda  yer alıyor. Balsamo Suits Anadolu yakasının en merkezi ilçeleri Maltepe, Kadıköy, Üsküdar ve Ümraniye'ye yakınlığı ile İstanbul'a seyahat için gelen ya da İstanbul'daki zamanını keyifle geçirmek isteyenlerin adresi olacak. Balsamo Suits hakkında detaylı bilgiye 0216 688 92 22-23 numaralı telefondan      ya da www.balsamo.com.tr web adresinden ulaşılabilir.


Best Western To Go Uygulması Artık Ipad Üzerinde!


Best Western International 2009 Aralik ayinda “Best Western To Go” isimli ucretsiz Iphone uygulamasina gectigini duyurmustu. Daha sonra bu uygulama Android isletim sisteminde de kullanilmaya baslandi. Bu yil yapilan bir yenilik ile Best Western To Go uygulamasi Ipad icin de  yapildi. Artik bu uygulama Ipad uzerine indirilerek bu platformda da kullanilabiliyor.

“Best Western To Go” uygulamasiyla kullanicilara saglanan imkanlar:
• Arama ve Rezervasyon: 100’den fazla ulkede 4000’nin uzerindeki Best Western otellerinde arama ve rezervasyon yapilabiliyor.
• Program: Guzergah programi olusturarak adres, restaurant ve turistik atraksiyonlari programa kaydedebilirsiniz.  Bu bilgiler bir kez girildikten sonra, kullanicilar programin GPS ozellikli haritasini kullanarak istedikleri noktanin yerini kolaylikla belirleyebilir.
• Kisisellestirme: Istenen destinasyondaki begenilen mekanlari kategorize etme ozelligi ile kullanicilar ilgili mekanlarin resim ve aciklamalarini programa yukleyebilirler.
• Aileniz ve sevdiklerinizle daima irtibat halinde olarak seyahat tecrubelerinizi paylasma olanagi saglamaktadir. Kullanicilar bu bilgileri e-mail olarak atabilir, Facebook’a yukleyebilir veya diger Iphone kullanicilari ile paylasabilir.

TUROB VE AFAD ACİL DURUM FARKINDALIK EĞİTİMLERİNE DEVAM EDİYOR



T.C. İstanbul Valiliği Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB)’nin işbirliği ile otellerde çalışan personele yönelik başlatılan eğitim programının yeni döneminde 14 otel daha “AFAD Temel Farkındalık Eğitimine” katıldı.

İLK DÖNEMDE 4.500 SEKTÖR ÇALIŞANI EĞİTİM ALDI
T.C. İstanbul Valiliği Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) işbirliği ile otellerde çalışan personele yönelik başlatılan “Acil Durum Farkındalık Eğitimleri” kapsamında tamamlanan ilk dönemde yaklaşık 4.500 sektör çalışanı eğitim almıştır. Temel Farkındalık Eğitimleri; T.C. İstanbul Valiliği Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ve TUROB’un işbirliği ile tüm otel personeline yönelik, deprem ve acil durumlar için bilinç kazandırılması amaçlanan teorik eğitimleri kapsamaktadır. 14 Kasım 2013 itibariyle başlayan yeni eğitim döneminde, tarihlerin uygunluğu sonucunda 14 otelimizin talebi planlamaya alınmıştır. Bu otellerin 4’ü “AFAD Temel Farkındalık Eğitimini” tamamlamış bulunmaktadır. Eğitim talebinde bulunan tesislerin büyük çoğunluğu daha önceki eğitimlere katılım sağlayan 5 ve 4 yıldızlı otellerden oluşmaktadır.

AFAD TEMEL FARKINDALIK EĞİTİMİNE KATILAN OTELLER
1. Eresin Crown Sultanahmet
2. Europark Hotel
3. Holiday Inn Şişli
4. Sheraton İstanbul Ataköy
5. Radisson Blu Conference & Airport Hotel, Istanbul
6. Kalyon Hotel
7. Divan İstanbul Otel
8. Crowne Plaza Old City
9. İstanbul Marriott Hotel
10.Four Seasons Hotel
11.Double Tree by Hilton Old Town
12. Güneş Otel
13.Taksim Point Hotel
14.İstanbul Edition Hotel


Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat;Uluslararası otel markaları Türkiye için yarışta

Otel zincirlerinin artık Türkiye’nin tüm bölgelerinde sadece üst segment markalarıyla değil, 3-4 yıldızlı alt markalarıyla da yer almaya başladığını söyleyen Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat,  “Yabancı otel zincirleri tüm dikkatlerini Türkiye’ye yoğunlaştırmış durumda. Uluslararası otel markaları Türkiye pazarına girmek için yarışıyor”dedi.  Çelikkanat, yabancı otel yatırımcıları için Türkiye’de otel yatırımının güvenli ve karlı bir yatırım olduğunu vurguladı.

Türkiye artık turizmde deniz, kum, güneş üçlemesinden uzaklaşarak, ülke ekonomisine 12 ay boyunca katma değer yaratan iş turizminde büyümeye odaklanıyor. Türkiye’nin turizmde dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer aldığını hatırlatan Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, “Ülkemiz dünyanın en büyük 16 ekonomisinden biri. Hızlı gelişen turizm sektörü yabancı yatırımcıyı cezbediyor. Yabancı otel zincirleri tüm dikkatlerini Türkiye’de yoğunlaştırmış durumdalar” dedi.

Türkiye’nin kıyı turizminde yakaladığı başarıyı, turizmin diğer dallarına da yaymaya ve bu alanlarda da başarıya ulaşmaya başladığına değinen Çelikkanat, sonuç olarak sadece İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlere değil, Anadolu’nun çeşitli kentlerine yönelik yatırım talebinin ortaya çıktığını kaydetti. Farklılaşan turist profili ve turizm şekillerine göre yabancı otel zincirlerinin konseptlerinin de değişime uğradığını ifade eden

Çelikkanat, şu bilgileri verdi:
“Birçok uluslararası otel zincirlerinden gözlemlediğimiz üzere; otel zincirleri artık Türkiye’nin tüm bölgelerinde sadece üst segment markaları ile değil, 3-4 yıldızlı markalarıyla da yer almaya çalışıyor. Bu arada Orta Doğu’dan gelen turist sayısındaki artış da o bölgenin büyük turizm şirketlerini Türkiye’ye yatırım yapmaya teşvik ediyor.  Başta Katar olmak üzere Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'ın yatırım için Türkiye’yi yakın takipte tuttuğunu biliyoruz. Genel tabloya baktığımızda ise; Almanya, İngiltere ve Rusya Federasyonu Türkiye’ye ziyaretçi gönderen ülkeler arasında başta geliyor ve yabancı ziyaretçilerin yaklaşık yüzde 60’ı Antalya ve İstanbul’u tercih ediyor. Şu an itibariyle oteller de İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Muğla ve Aydın’da yoğunlaşıyor. Ancak bu dengeler zamanla değişecek ve otel yatırımları Anadolu’nun her tarafına yayılacak. 1970’li yıllardan bu yana bazı uluslararası otel zincirleri Türkiye piyasasına girdi. Ancak son 10 yıldır dünyadaki en büyük 10 otel zincirinden 9’u Türkiye'de gerek işletme anlaşması olarak gerekse isim hakları olarak faaliyet göstermekte. Kısacası yatırımlar yeni markalarla birlikte artarak devam ediyor ve beraberinde gelecek olan ekonomik dinamizm Türkiye açısından muhteşem olacak. Çünkü bir otel yatırımı, yarattığı istihdamın yanı sıra gerek yapım ve gerekse işletme esnasında inşaattan tekstile, porselenden cam eşyaya, gıdadan temizliğe kadar ellinin üzerinde farklı sektöre iş fırsatı yaratıyor.”

Global markalar için Türkiye’de otel karlı bir yatırım
Bu arada Avrupa'da yaşanan ekonomik krizin 2012 yılına yansımalarının ve global güvenlik endişesinin bile Türkiye turizm sektörünün görünümünü pozitiften negatife çekmediğini dile getiren Ferzan Çelikkanat,  “Aksine şu anda uluslararası otel markaları Türkiye'ye girmek için adeta yarışıyor, mevduatları için en güvenli ve karlı bir araç olarak düşündükleri otel yatırımı konusunda ciddi miktar ve adetlerde yatırım planlıyor. Hatta, Er Yatırım’ın geliştirmekte olduğu otel projelerine uluslararası çok büyük otel zincirleri ciddi ortaklıklar, equity fonlar ve joint-venture‘lar gibi işbirlikleri teklif ederek bizimle birlikte pazara girme konusunda ne kadar istekli olduklarını göstermekteler” diye konuştu.

Arazi geliştirmenin zorlaşmasının, maliyetlerin artmasının ve öncelikli şehirlerdeki diğer yatırım zorluklarının yatak kapasitesinde ciddi bir artışın olmasını engellemesine rağmen, 2013’te tesis sayısındaki artışın yükselen bir trendle devam ettiğini  vurgulayan Çelikkanat,  eskiden 10 otel 5 bin oda kapasitesinden söz edilirken şimdi 10 otel bin oda kapasitelerinin gündemde olduğunu bildirdi. “Tabii yeni tesisler yeni markalar da yeni pazarları beraberinde getirecek. Sayı vermek gerekirse, 2011 yılında Türkiye’yi ziyaret eden turist sayısı toplamda 31 milyon 460 bin civarındayken 2012’de 32 milyon gibi bir rakama ulaştı. 2013 yılında da Türkiye’ye gelecek turist sayısında artış bekliyoruz” diyen Çelikkanat, sektördeki yatırımlar konusunda ise şu bilgileri verdi:

“Turizm sektörü 2012 yılında 274 projede 71 bin yeni yatak yatırım teşvik belgesi aldı. Yeni yatırımları öngören toplam 4,12 milyar lira yatırım ile 16 binden fazla kişiye iş olanağı sağlanacak. Yeni yatırımlarda yüzde 32 ile 4 yıldızlı oteller, yüzde 29 ile 3 yıldızlı oteller, yüzde 17 ile 5 yıldızlı oteller pay sahibi oldu. Bunları yüzde 14 ile butik ve özel belgeli tesisler izledi. Yeni yatırımların yatak bazında illere göre dağılımında ise ilk sıralarda yüzde 33 ile Antalya, yüzde 11 ile İstanbul, yüzde 8 ile Muğla ve yüzde 6 ile İzmir yer aldı.

Bu veriler yatırımların pozitif yönde ilerlediğini gösteriyor. Ancak aynı bölgelere ve alanlara sıkışacak olması yatırımların ilerisi için endişe edici bir durumu da akıllara getiriyor. Ülke geneline sağlıklı planlamalarla yatırım alanlarının ve çeşitlerinin planlanması gerekmekte. Bir bölge iş yapıyor diye veya ihtiyaç var diye 5 yerine 15 otel yatırımıyla yığılma olursa o bölgede ucuz ve kalitesiz rekabet doğar, bunu engellemek gerekiyor.Bu arada, Türkiye’nin dünya turizminden aldığı pay yüzde 3 civarında. Uluslararası turist sayısındaki artışa bağlı olarak kısa vadede Türkiye’nin bu oranı yüzde 4’lere çıkartması mümkün. Bu hedefe ulaşmak için bazı adımların atılması gerekiyor. Türkiye algısının ve marka değerinin iyi yönetilmesi gerekiyor. Türkiye’nin önünde bu algıya destek verecek çok ciddi ekonomik, politik ve aktivist fırsatlar var.

Markalı otel yatırımcısı olmayı hedefliyoruz
Uzun yıllardır kömür ve denizcilik alanlarında faaliyet gösteren Er Şirketler Grubu’nun turizm sektöründe “markalı şehir otelciliği” yatırımı yapmak üzere  Er Yatırım Turizm  ve İnşaat şirketini kurduğunu söyleyen Ferzan Çelikkanat, şu bilgileri verdi:
“Türkiye’de ciddi bir iş oteli ihtiyacı var. Bu bağlamda 5 yıldızlı otel yapmak hem maliyet hem de karlılık açısından şu süreçte çok mantıklı görünmüyor. Lokasyon gibi zorunlu faktörler karşımıza çıkmadıkça yapılacak otellerin tamamının 3 ve  4 yıldızlı iş otelleri olmasını istiyoruz. Bu otelleri ortalama 80 – 150 odalı şeklinde planlıyoruz. Buda 300 milyon dolar gibi bir bütçeye oturuyor ve her bir otel için karlılık açısından 15 yıl içinde yüzde 40’lık bir geri dönüş bekliyoruz. Ancak çıktığımız uzun bir yol, bu süreçte farklı projelerde farklı kondisyonlardaki otel planlamalarına da kapılarımızı kapatmıyoruz. Yatırımlardaki önceliğimiz İstanbul ancak, hedeflerimiz arasında 10 yılda 20 otel yapmak olduğundan bu adedi özellikle Anadolu'da potansiyeli olan şehirlere de yayacağız. İzmir, Eskişehir, Konya, Mersin, Gaziantep, İzmit, Çanakkale, Adana, Mardin, Diyarbakır, Trabzon yer almayı planladığımız öncelikli şehirlerimizden bazıları olacak.
Gerçekleştireceğimiz yatırımlarla hem işletmesel karlılık hem de varlık değeri olarak güçlü bir portföy sahibi olmayı hedefliyoruz ayrıca da, hedeflediği segment ve pazarda lider olacağımız bir konuma gelmek istiyoruz.  Şu an İzmir ve İstanbul’da arsamızı aldık. Diğer hedef illerin pek çoğunda da arazileri aşağı yukarı belirledik.  Uluslararası güçlü markaya sahip otel zincirleriyle yaptığımız görüşmelerde de sona yaklaştık.”





‘’İÇİNDEN SOKAK GEÇEN OTEL ’’ OLARAK TA BİLİNEN CCR HOTELS & SPA ,KAPADOKYA UCHISAR’A BİR ÖDÜL DAHA KAZANDIRD



CCR Hotels & SPA 2013 yılında  ikinci kere ödül almaya hak kazandı.
3 Kasım 2013 tarihinde Londra’nın ünlü ve tarihi oteli Grosvener House Otel’de düzenlenen 5 Star Hotel Awards töreninde bukez ‘’ En iyi Spa oteli’’ ödülünü teslim aldı.Bu ödüle layık görülmesindeki en önemli faktör ,dünyanın ilk kayadam oyma Spa’sı olması ve bu orijinal ve fantastik mekanda vermiş olduğu kaliteli hizmettir.

CCR Hotels & SPA , 29 Ekim 2013’te  ,İsviçre’nin Cenevre kentinde  BID başkanı Sayın Jose E. Prieto tarafından düzenlenen gecede ,Kalite, Liderlik, Teknoloji ve Yenilikçiliği ile Altın kategorisinde ‘’Kalite ve Mükemmellik’’ ödülünü teslim almıştı. Otelin yatırımcısı işadamı Sayın Mustafa Çankaya ödüllerle ilgili yaptığı açıklamada ‘’ Ekibim adına sizlere desteğiniz ve sadakatiniz için teşekkür etmek istiyorum. Son 5 yılda yani açıldığımız günden beri bize olan güveniniz için minnettarız.

DOĞRU İŞLER YAPMAK İÇİN DOĞRU EKİP  ;
Sayın  Çankaya ayrıca doğru ekiple çalışmanın önemini  vurguladı.’’Çok gözde bir bölgede çok güzel bir mimarıye ve dekorasyona sahip bir konaklama işletmesi açabilirsiniz.Ancak asla unutulmamalıdır ki işletmelerimize hayat veren ve yükseğe taşıyan çalışanlarımızdır.Biz de doğru ekiple doğru hizmet vermeye önem verdik.Bunun anahtarı mutlu personeldir.Mutlu personelin  mutlu ve sadık misafir portföyü  oluşturmakta katkısı çoktur.’’

UCHISAR BİR DÜNYA MARKASIDIR;
Özellikle destinasyonların işletmelere değer kattığını vurgulayan Sayın Çankaya ‘’ Uchisar lüks işletmeleri ve verdiği kaliteli hizmeti ile artık bir dünya markasıdır.En son katıldığımız Londra’daki ödül gecesinde komşularımız  Museum Hotel ve Argos In Cappadocia ‘ın da aldıkları ödüller inanın hepimize farklı duygular yaşattı.Farklı ülkelerden işletmelerin katıldığı gecede  Uchisar’dan 3 otelin ödül almış olması ,öncelikle Kapadokya’nın ve de konumundan dolayı  Uchisar’ın bir dünya markası olduğunu kanıtlamaktadır.

ANADOLU MİSAFİRPERVERLİĞİ VE PROFESYONELLİK ;
Sayın Çankaya  aldıkları ödüllerin kendilerine çok büyük bir sorumluluk yüklediğini  iletirken  sözlerine şöyle devam etti; ’’Sizlere ve misafirlerinize en iyi hizmeti sunma çabamız birkez daha ödüllendirildi.  Ekibim ve Kapadokya olarak  : Muhteşem bir mekânda , sıra dışı manzarası ile , konaklamanın lüks ve konfor ile birleştiği ,  dillere destan Anadolu  misafirperverliğinin profesyonellikle  vücut bulduğu  CCR Hotels & SPA’da ,  sahip olduğumuzun  en iyisini sizlere sunmaya  ve hizmet etmeye devam edeceğiz.