Yerli turist bu yıl daha uzun tatil yapacak

Türkiye'de 17 günlük kapanmanın olumlu sonuçlarının başlandığı bu çevrede, turizmcilerin umutları arttı. 

Vaka sayılarının 5 bine yaklaşmasıyla, geçtiğimiz aylarda Turizm Bakanı Mehmet Ersoy'un açıkladığı 30 milyon turist hedefini yakalamak için turizm deneyimleri hız kazandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın 1'da normalleşmeyi işaret etmesi, turizmcileri de heyecanlandırdı. Normalleşme ile birlikte yurtiçi ve yurtdışından ziyaretçilerini ağırlamayı tanıtmak için, “Yeni normal hazırlıklarını” tamamladı. Turizm acenteleri ise rezervasyon taleplerine karşı yoğun mesai harcıyor. Holimax Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Becer, “11 yıldır turizm sektöründe hizmet veriyoruz. Şirket gibi bizler de umutsuzluğa kapıldık ama gelen rezervasyon talepleri, yeniden yüzümüzü güldürdü. Bu sezon sektör olarak rekor kıracağız. Özellikle iç pazarda büyük hareket sağlayacağı ”diye konuştu.

 

"İptal garantili acenteler tercih ediliyor"

Erken rezervasyon iptal garantili rezervasyonlarına dikkat Becer, “Kapanma kararlarının belirsizliği, tatilcilerin iptal etme taahhüdü veren acenteleri tercih etmesine sebep oldu. Holimax olarak son günde safra iptal hakkı tanıyoruz ve ücret iadesi yapıyoruz. Müşterilerimiz bu avantajı çok önemsiyorlar ”dedi. 2021 yılı rezervasyonlarını değerlendiren Becer, “Geçen ortalama tesis kalış süreleri 3 gündü, bu sene pandeminin de etkisiyle ortalama kalış süreleri 6 güne çıktı. Yerli turist bu yıl daha uzun tatil yapacak ”diye konuştu.

 

Ege, Akdeniz tatile alacak alacak! 

Rusya'nın uçuş yasaklarını uzatmasıyla birlikte, Ağustos ayına kadar Rus turistin yerine yerli turist göreceklerini kaydeden Becer, “1 Haziran'dan sonra Ege ve Akdeniz bağlantıya göç başlayacağını söyleyebilirim. Aşılanmanın hızlanması ile birlikte yine Avrupa'dan yoğun talep göreceğimize inanıyorum. Bu sezon Mart ayı yerine Haziran'da başlasa da, pandemi döneminin acısı çıkacak ”diye konuştu. Ödeme yöntemlerine de dikkat Becer, “Talepli olarak tatil rezervasyonlarına kredi kartı kullanımları çıkıyor. Ertelemeli kampanyalar daha çok tercih edildi. Taksitli tatil alışkanlığı bu yılda da değişmedi ”dedi.  

 

"Türkiye'nin tanıtımına ağırlık vermeliyiz"

CRM Turizm markasıyla turizm sektörüne hem satış, hem pazarlama, call center hizmetleri gibi bütünleşik pazarlama hizmeti verdiklerini, bu yıl da Holimax markasını hayata geçirdiklerini belirten Becer, “Holimax güvenilir bir tatil platformu olarak hizmete başladı. Edindiğimiz tecrübeleri yeni nesil tatil anlayışıyla birleştirdik ”dedi. Ülkemizin en fazla döviz getirisi sağladığını hatırlatan Becer, “Yurtdışı turizm gelirlerini artırmak için Türkiye'nin tanıtımına yaptırılması gerekiyor. Tüm değişen pazarlama modelleri, turizm sektörü için de geçerli oldu. Influencer marketing ile turizm tesislerimizin tanıtımlarının en etkili pazarlama yöntemi gördük. Bu sebeple yine grubumuzun bulunmayan Regnum Partners markamızı hayata geçirdik ”diye konuştu. Regnum Partners'ın turizm sektörünün ilk influencer ajansı olduğunu belirten Becer, “Bünyemizde uluslararası ve yerli influencer'larımızı, çalıştığımız turizm tesislerine yönlendirerek, özellikle yurtdışına ülkemizi ve destinasyonları tanıtmak için operasyonlarımıza başladık” dedi.

Hizmet sektöründe müşteriyi anlamak gerek

Hafız Mustafa 1864 Müşteri merkezli işletme olarak bakış açımızı tamamen müşterinin isteğine beğenisine göre lezzetler yaparak ünümüzü Türkiye'nin dışına aktardık. Müşterilerimiz gerçekten ne istiyor? Müşterimiz için en farklı lezzetleri ve  organik ürünleri imal ederek faaliyetimiz sürecinde verimlilik ve karlılık içinde hizmet sunamaya gayret ediyoruz.

Bizim farkımız müşterilerimizin dünyaya nasıl baktıklarını, özlemlerini hayallerini ve değerlerini keşfetmemiz, ürün ve hizmetlerimizin bu hayalin gerçekleşmesini nasıl kolaylaştıracağını anlamamızdan geçiyor. Nasıl satacağımızdan çok müşterilerin neyi neden ve nasıl satın alacaklarına odaklanmamız gerekiyor. Bu anlayışın merkezinde kar yaratmak değil “müşteri değeri yaratmak” yatıyor. Biz her zaman müşterinin memnun olmasından yanayız. Hafız Mustafa 1864 'de önce müşteri memnuniyeti gelir.. 

TÜSAD Normale dönüşün aşıyla mümkün olduna dikkat çekti

Solunum Derneği TÜSAD, yaptığı açıklamada Covid-19’a karşı aşılama seferberliğinin hızlanması gerektiğine dikkat çekti. TÜSAD, aşıların temin edilerek, toplumun yüzde 60’ının aşılanması gerektiği uyarısı yaptı. 

Dünyada Covid-19 salgını başladığından bu yana geçen 19 ayda 167 milyon kişi enfeksiyona maruz kalırken, 3,5 milyon kişi de hayatını kaybetti. Türkiye dünyada çok vaka görülen ülke sıralamasında 5’inci sırada yer alıyor ve mortalite (ölüm)  oranlarında istenen hızda düşüş görülmüyor. Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) bir açıklama yaparak, aşılama ile toplum bağışıklığı sağlamanın Covid-19’un bitmesinde tek yol olduğuna ve aşı seferberliği ilan edilmesi gerektiğine dikkat çekti.

20 YAŞ ÜSTÜ HIZLA AŞILANMALI

TÜSAD Enfeksiyon Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Berna Kömürcüoğlu tarafından yapılan açıklamada, normal hayata dönüşün tek yolunun vatandaşları hızla aşılayıp, antikor yanıtı oluşturmak olduğu belirtilerek, şu ifadelere yer verildi: “Tünelin ucundaki çıkış ancak aşı ile mümkün. Yaz aylarında 20 yaş üstü vatandaşlarımızı hızla aşılamalıyız. Covid-19’a karşı toplumun yüzde 60’ında aşılama ile hızla bağışıklık yanıtı oluşturulmalı.  Aşılama sayesinde hem enfeksiyonun yayılımı önleyebilir hem de hastalığa maruz kalınsa bile ağır enfeksiyon ve ölümlerin önüne geçebiliriz.”

AŞILAR MUTANTLARA ETKİLİ

Kömürcüoğlu, dünya genelinde Covid-19 ile enfekte olan kişilerin artışıyla mutant virüs riskinin arttığını dile getirerek, “Türkiye’de yaşanan en son pikten yüzde 70’e varan oranda daha hızlı bulaşan İngiliz varyantı sorumlu. Ayrıca, Hindistan’da ortaya çıkan ve Türkiye dâhil, 16 ülkede Hint varyantı saptandı.  Hint varyantı, 15 farklı mutasyondan oluşuyor ve çok çabuk bulaşıyor.  Mevcutta kullanılan Pfizer ve BioNtech gibi aşılar Hint varyantında etkili koruma sağlıyor. BioNtech’in ikinci dozdan sonra yüzde 88, AstraZeneca aşısının ise yüzde 60 koruma sağladığı bildirildi. Dünya Sağlık Örgütü ve bilimsel otoritelerce onaylanıp kullanım izni verilen aşılar güvenle uygulanabilir. Alerjik bünyeli kişilerin hastane ortamında aşı olmasını öneriyoruz” diye konuştu.

AŞILI OLMAYANLARA KISITLAMA

Nüfuslarının yüzde 50’sinden fazlasını aşılayan Amerika gibi ülkelerde kısıtlamaların giderek azaldığını belirten Kömürcüoğlu, şu uyarıyı yaptı: “Gelecekte dünyada Covid-19‘a karşı aşılanmamış bireyler kısıtlamalara tabi olacak. Aşılı olmayanların toplu yaşam alanlarına alınmaması, hareketliliklerinin engellenmesi ya da yurt dışına çıkarken aşı pasaportu istenmesi gibi kurallar gelecek.  Ancak aşılı olanlar bu tip kısıtlamalardan muaf olabilecek. Sınırlamaların kalkması için de aşılama şart.”

Köyceğiz’de Aromatik Bitkiler Evi’yle kadın istihdamına destek

Gelecek Turizmde Programı Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi’yle kadın istihdamı ve sürdürülebilir turizme destek. Gelecek Turizmde Programı ile Köyceğiz dünyanın önde gelen aromaterapi rotalarından biri olacak. 

Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde kurulan Aromatik Bitkiler Evi’yle Türkiye’nin 16’ıncı sakin şehri olan ilçenin dünyanın önde gelen aromaterapi rotalarından birisi haline getirilmesi amaçlanıyor.  T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes  ortaklığında yürütülen Gelecek Turizmde kapsamında hayata geçirilen Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi’nde sürdürülebilirlik, girişimcilik, sıfır atık, aromaterapi gibi alanlarda gerçekleştirilen eğitimlere 180’i kadın yaklaşık 200 kişi katıldı.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı,  Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes,  iş birliğiyle gerçekleştirilen Gelecek Turizmde kapsamında hayata geçirilen projelerden biri de Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Turizm Fakültesi, Köyceğiz Belediyesi ve Köyceğiz Kaymakamlığı tarafından yürütülen Aromatik Bitkiler Evi Projesi, Türkiye’nin 16’ıncı sakin şehri olan Köyceğiz’in tıbbi ve aromatik bitkilerden oluşan botanik zenginliğini ortaya çıkarıyor. Proje ile Köyceğiz’i dünyanın önde gelen aromaterapi rotalarından birisi haline getirmek amaçlanırken kadın istihdamının da artırılması hedefleniyor. 

Proje kapsamında Köyceğiz Belediyesi tarafından tahsis edilen Sabri Başoğlu Konağı, tadilat ve bakımdan geçirilerek Aromatik Bitkiler Evi’ne dönüştürüldü. Aromatik Bitkiler Evi’nde her Çarşamba farklı konularda atölyeler, her Cuma günü ise “Sürdürülebilirlik Eğitimleri” düzenleniyor. Bugüne kadar gerçekleştirilen atölyeler arasında sıfır atık, aromaterapik mum, aromatik bitkilerle fizyoterapi, aromatik bitkilerle kahve demleme, bez çantalara bitki çizim ve boyama ve makromelina ile neşeli yapraklar gibi çok sayıda farklı atölye var. Atölyelerin yanı sıra kadınların kendi işlerini kurmalarında yol göstermesi için girişimcilik eğitimleri de düzenleniyor. Akademisyenlerin ve alanında uzman kişilerin verdiği sürdürülebilirlik eğitimlerinde ise ‘Sürdürülebilir Kalkınma’, ‘Yavaş Şehir Hareketi’, ‘Eko Köyler’ ve ‘Yeşil İklim Yeşil Ekonomi’ gibi farklı konular ele alınıyor. Aromatik Bitkiler Evi’nde düzenlenen atölye ve eğitimlere bugüne kadar 180’i kadın yaklaşık 200 kişi katıldı. 

Bölgede sürdürülebilirlikle ilgili çalışmalar konusunda önemli merkezlerden biri haline gelen Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi, atölye ve eğitimlerin yanı sıra içinde barındırdığı ‘Sürdürülebilir Yaşam Kitaplığı’ ile de ön plana çıkıyor. Konağın içinde kurulan Sürdürülebilir Yaşam Kitaplığı’nda sürdürülebilirlik, çevre, sıfır atık, ekolojik yaşam ile ilgili hem yetişkinlerin hem de çocukların ilgisini çekebilecek kitaplar bir araya getirildi. Ayrıca konakta kullanılmak üzere yöresel kilimler, danteller, perdeler ve ahşap objeler yöre halkı tarafından bağışlandı. Öte yandan yöre halkının sürdürülebilir turizm konusunda farkındalığını ortaya koymak için anket araştırması yapıldı ve çıkan sonuçlar doğrultusunda yeni eğitim ve atölye konuları belirlendi. Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi’ndeki eğitim ve atölyelere katılmak isteyenler @koycegizaromatikbitkilerevi Instagram hesabından yapılan duyuruları takip ederek başvuruda bulunabilir. 

Gelecek Turizmde  
Gelecek Turizmde, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes iş birliğiyle 14 yıldır hayata geçiriliyor. Türkiye’nin sürdürülebilir turizm potansiyelini ortaya çıkaran program aynı zamanda desteklenen projelerle yerel kalkınmaya ve kadınların ekonomik güçlenmesine de katkı sağlıyor. Gelecek Turizmde kapsamında bugüne kadar 19 proje ile 200 bin kişinin hayatına dokunuldu. Yaklaşık 500 kadına doğrudan ya da dolaylı olarak istihdam sağlandı. 600  STK ve 23 üniversite ile iş birliği yapıldı. 

Rus Konsolos Rogoza Kemer Belediyesinde

Rusya Antalya Konsolosu Oleg Rogoza, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu ile bir araya geldi.

Ziyaret sırasında, Başkan Topaloğlu’nun yanı sıra, Kemer Belediye Başkan Vekili Ferhan Fidan, Kemer Yöresi Tanıtım Vakfı (KETAV) Başkanı Volkan Yorulmaz, Kemer Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (KETOB) Başkanı Dinçer Sarıkaya, KETOB Başkan Yardımcısı Şinasi Gürocak, Barut Kemer Otel Genel Müdürü ve KETAV yönetim kurulu üyesi Asım Burak Kıpçak, KETOB Temsilcisi Ayşegül Zeybek Uçar hazır bulundu. Ziyarette konuşan Başkan Topaloğlu, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Rusya ile her zaman iyi ilişkiler içerisinde olduklarını söyledi. 

Topaloğlu, bu sene 9 Mayıs Rus Zafer Bayramı’nı pendemi nedeniyle Kemer’de kutlayamadıklarını hatırlatarak, “Pandemi sonrası inşallah daha coşkulu kutlayacağız. Kemer olarak turizm sezonuna hazırız. Rusya’nın Khimki ve Krasnodar şehirleri ile kardeş şehiriz. İki şehrin belediye başkanını Kemer’e davet edeceğiz. Ortak projelere imza atmak istiyoruz.” dedi.

Rusların Kemer’i çok sevdiğine dikkat çeken Başkan Topaloğlu, “Bu sene pandemi nedeniyle Ruslar Kemer’e gelemiyor. Charter uçuşların başlamasını bekliyoruz. Ruslarında Kemer’e gelmek için sabırsızlandığını biliyoruz. Rusya ile görüşmeler devam ediyor. İnşallah her şey güzel olacak.” diye konuştu. Ziyarette konuşan Konsolos Rogoza ise misafirperverliklerinden dolayı Başkan Topaloğlu’na teşekkür etti.

Rogoza, Rusların Kemer’e gelmesini çok istediğini belirterek, şöyle konuştu:“Bence biraz sabırlı olmak gerekiyor. Şu anda pandemi dolayısıyla Ruslar herhangi bir ülkeye tatile çıkamıyor. Charter uçuşları açık olmadığı için “Küçük Moskova” dediğimzi Kemer’e de gelemiyorlar. Charter uçuşların başlamasıyla Rusların Kemer’e akın edeceğini düşünüyorum. Şu anda sadece Türkiye değil diğer destinasyonlara da çıkış yok. Moskova’dan bir heyet gelecek ve incelemelerde bulunacak. Pandemi ile ilgili gerekli denetimlerden sonra rapor hazırlanacak ve rapora göre hareket edilecek. Rapor sonrası gerekli izinlerin verileceğini düşünüyorum. Türkiye’ye gelenler arasında Ruslar hala ilk sırada.” Konsolos Rogoza, Türkiye’nin pandemi ile çok iyi mücadele ettiğini ve vaka sayılarının düşüşe geçmesinde önemli çalışmalar yaptığını da sözlerine ekledi. 

KETAV Başkanı Yorulmaz da turizm konusunda iki ülke arasındaki görüşmelerin pozitif yönde ilerlediğini belirterek, “Buna paralel olarak aşılamanın hızlanmasıyla charter uçuşların tekrar başlaması konusunda olumlu görüşmeler oldu. Ama net bir tarih kimse veremiyor. Türkiye’ye bir heyetin geleceğini biliyoruz. Rus heyetinin hazırlayacağı rapor doğrultusunda charter uçuşların başlayacağını tahmin ediyoruz.” ifadelerini kullandı. KETOB Başkanı Sarıkaya ise Konsolos Rogoza’nın kısa sürede Rusya ile uçuşların başlayacağı konusunda olumlu konuştuğunu söyledi. 

Şu anda Kemer’e gelen Ruslar olduğunu belirten Sarıkaya, “Ruslar bir şekilde Moldovya’dan, Sırbistan’dan hava yolunu kullanarak geliyorlar. Bizde şu anda baltık ülkeleri pazarı da var. Rus halkının evinde Türkiye’nin denizi, güneşi, kumu ve eğlencesini beklediğini biliyoruz. İyi bir sezon bekliyoruz. Şu ana kadar 500 bin Rus misafir gelmiş. Sezon sonunda 2 milyon Rus turist hedefleniyor.” dedi. KETOB Başkan Yardımcısı Gürocak ise vaka sayıların düşmesiyle yakın zamanda Rusya’nın charter uçuşlarını açacağını tahmin ettiklerini kaydetti. Ziyaret sonrası Başkan Topaloğlu ve Konsolos Rogoza, birbirlerine çeşitli hediyeler verdi. 

Kumar bağımlılığının en riskli dönemi 12-15 yaş aralığı

Yeşilay bağımlılıkların tedavisinde ve ceza hukukunda uzman isimlerin katılımıyla “Ceza Hukuku ve Bağımlılık Açısından Kumar” konulu kod düzenledi. Uzmanlar konuyu hem kumar bağımlılığını önleme ve tedavi sürecinde hem de Türk Ceza Kanunu'nda kumar mevzuatını değerlendirdi. Önleyici çalışmaların önemini vurgulayan Yeşilay Genel Başkanı Vekili Dr. Mehmet Dinç, “Kumar bağımlılığıyla mücadelede risk alma davranışının yüksek olduğu 12-15 yaş dönemine çok önem veriyoruz. 

Kumar, alkol ve uyuşturucu gibi farklı içerikli bağımlılıklara neden olurken aynı zamanda çok sayıda yıkıcı etkiye sahip ”diye konuştu. Murat Balcı,  "2017 yılında yasal bahsin 17 milyar dolar ile 63 milyar dolar arasında, yasa dışı kumar trendlerinin tehlikeli bir noktaya ulaştığının kabul edildiği panelde yasa dışı bahis miktarının onun geçen gün büyüdüğünü vurgulayan Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Balcı, " 2017 yılında yasal bahsin 17 milyar dolar ile 63 milyar dolar arasında, yasa dışı dışı bahsin ise 340 milyar dolar ile 3 trilyon dolar arasında oynandığı tahmin ediliyor ” dedi. 

Yeşilay, uzmanların katılımıyla Ceza Hukuku ve Bağımlılık Açısından Kumar konulu al panel düzenledi. İlk oturumda kumar bağımlılığı, önleyici çalışmalar ve Yeşilay'ın bu alandaki yazı konuşulurken; ikinci oturumda ise konu hukuki yönleriyle ele alındı. Yeşilay Genel Başkan Vekili Dr. Mehmet Dinç'in oturum başkanlığı ilkinde Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) Müdürü Uzm. Psikolog Melike Şimşek ve Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Merih Altıntaş teknoloji ile birlikte şekillenen kumar trendlerini aktardı. 

Yeşilay olarak önleyici çalışmalara büyük önem verdiklerini vurgulayan Yeşilay Genel Başkan Vekili Dr. Mehmet Dinç'in şunları söyledi:

"Kumar hem insan hayatında yıkıcı etkilere sahip hem de diğer bağımlılıklara yol açması nedeniyle büyük risk taşıyor. Kumarın alkol ve uyuşturucu madde gibi diğer bağımlılıklara kadar götürmek üzere olmak üzere pek çok yıkıcı etkiye sahip olduğunun farkında olunmalı. Tam da bu bakış açısıyla Yeşilay olarak risk alma davranışının en yüksek olduğu 12-15 yaş dönemine çok önem veriyoruz. Buda kapsam hazırladığımız Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı ile ortaokuldan itibaren hem kumar bağımlılığı de internet - kumar ilişkisini ortaya koymaya ve gençleri bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Öte yandan Becerileri Eğitim Programı ile Yaşam gençlerimizi bu risklere karşı, onların bu risklere karşı koruyabilecekleri becerileri kazanmaları için çabalıyoruz.

Online kumar trendleri tehlikeli bir noktaya ulaştı

Kapsayıcı çalışmaların önemine değinen Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) Müdürü Uzm. Psikolog Melike Şimşek, “Bağımlılık biyolojik, psikolojik ve sosyal olan bir hastalık. Bu yüzden bu üç alanı da aynı anda ve kapsamayan önleme deneylerinin bağımlılıkları tedavi etme noktasında yetersiz. Sosyal destek, yaşamı düzenleme, ilişkileri düzenleme ve çevreyi değiştirmek gibi farklı düzenlemelerin bir araya gelmesiyle oluşturulmuş çalışma ile bağımlılıklar aşılabilir ”  diye konuştu.

Teknolojinin kumar işleri yapabileceğini vurgulayan Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Doç. Merih Altıntaş ise “Teknolojinin gelişmesiyle birlikte farklı biçimlere bürünen kumar trendleri tehlikeli bir noktaya ulaştı. Oyunlar eğlence amaçlı görünse kullanıcıları kumara sürüklüyor. Oyun ve kumarın iç geçtiği online eğlence siteleri büyük bir risk taşıyor. Bu sitelerde küçük para hediyeleri gibi hilelerle Çocuklar kumara çekilmeye çalışılıyor. Bu yüzden de teknolojinin verimli kullanımında ebeveynlere ve bir kez daha görev düşüyor ”  dedi.

Online bahis her geçen gün büyüyor

Naim Demirel başkanlığında ikinci oturumda Prof. Dr. Murat Balcı bahis suçları ve sanal kumar, Doç. Dr. Mehmet Emin Alşahin kumar oynanması için yer temini suçu, Doç. Dr. Hüseyin Aydın da kumar suçları kabahatlerinde müsadere diğer sunumlar yaptı.

Yasa dışı bahis sektörünün geçen gün büyüdüğüne değinen Prof. Dr. Murat Balcı , “ Yasa dışı bahis onun geçen gün büyümekte ve gelişmekte. İstatistiklerle açıklayacak olursak 2017 yılında yasal bahsin 17 milyar dolar ile 63 milyar dolar arasında, yasa dışı bahsin ise 340 milyar dolar ile 3 trilyon dolar arasında oynandığı tahmin ediliyor ”  ifadelerini kullandı. 

Mevzuat dağınıklığının uygulamada problemlere sebep olduğunu belirten Doç. Dr. Mehmet Emin Alşahin,  ise  “Türk Ceza Kanunu madde 228'e göre kumar oynanması için yer ve imkân belki suç olarak düzenlenmişse, kumar oynama eylemi Kabahatler Kanunu'nda idari para cezasına tâbi tutulmuştur. Bu durum da uygulamada sorunlara sebep oluyor. Bu bu tek bir çatı altında toplanmalı ”  dedi.  

Konuyu müsadere çerçevesinden ele alan Doç. Hüseyin Aydın , “Eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilebilmesi için kumar oynayan hakkında idari para cezası veya başka bir idari yaptırım uygulanması zorunlu değil. Bu nedenle mülk mülkiyetin kamuya geçirilmesi verilebilir. Türk hukuku halinde bakıldığında kumardan elde edilen her türlü gelirden başarısız olmamak süt verilmesine dair düzenlemeler yeterli ”  diye konuştu. 

Hemşireden Kalpleri Isıtan Hareket

TURİZMİN SESİ

---

Muammer Pekru 48 yaşında 2 çocuk babasıdır. Kocaeli’nde yaşamakta olan Pekru (48), özel bir hastanede boyun fıtığı ameliyatı olduğu işlem sırasında boyun fıtığı patladı. Bütün vücudu felç olan hasta tedavi sürecine İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’nde devam ediyor.

Boyun Fıtığı Ameliyatı ile Felç Kaldı!

Pekru, “5 aydır fizik tedavi işlemi görüyorum. İyileşmesi gereken yaralarım var. Ondan sonra taburcu olacağım. Ayşenur hemşire ile konuşurken yazın geldiğini fakat hala dondurma yiyemediğimi söylemiştim. Hemşiremiz bunu duyunca bana dondurma alıp getirdi. Öncesinde hava alalım diye konuşmuştuk. Bana sürpriz yapmış. Birlikte havuz kenarında keyif yaptık. Ben dışarı çok çıkmak istiyordum. Sağ olsun o da hiç ikiletmedi, kırmadı beni ve dışarı çıkardı” açıklamalarında bulundu.

“Birbirimizin Hayatına Dokunduk”

Ayşenur Yiğit (23), “Normalde hasta ekipman ile tedavi görüyordu. Ekipmandan ayrıldıktan sonra bu ilk dışarı çıkışı değil. Onu ilk olarak koridora çıkarmıştım. Bizim çalıştığımız yerleri gösterdim. Uzun süredir tedavi boyunca aynı odadan dışarı çıkmıyordu. İlk olarak doktorlarımıza danıştım ve hastayı dışarıya çıkarabilir miyim diye sordum. Doktorlarımızın da bilgi ve onayını aldıktan sonra yakınları ile görüştüm ve benim Muammer Bey’e bir sözüm var odadan çıkartacağım dedim. Yakınları o an şaşırdılar. Sonrasında kattan bir arkadaşıma yakınlarının cama çıkmasını söyledim. Muammer Bey’in yakını camdan bakınca çok şaşırmış ve mutlu olmuştu. İlk bu şekilde inmiştik. Sonrasında bir Pazar günü konuşurken ona bir sözüm daha vardı.

 Kızları ve çocukları dondurmayı çok sevdiğini söylerdi. Bana, ‘ben daha yaz sezonunu açmadım ama korkuyorum boğazım ağrır diye söylemde bulundu.’ Ben de bir şey olmayacağını söyledim. Molaya çıktığımda dondurma aldım. Yatağını hazırladıktan sonra birlikte aşağıya indik. O kadar güzel yiyordu ki sanki bir çocuğun ilk kez dondurma yemesi gibiydi. Onun o mutluluğu bana o kadar iyi geldi ki. Sonra bacaklarını açtım güneş görmesini sağladım. Havuzun kenarında birlikte oturup sohbet ettik. Ben şuan evlilik sürecindeyim benimle evlilik ile ilgili bilgilerini paylaştı. Sonra birlikte kıyafet seçimi bile yaptık. Onun tedavi süreci hakkında konuştuk. Bana, ‘birkaç yıl önce burada olacağımı söyleseler asla inanmazdım’ diye söyledi. Birbirimizin hayatına dokunduk aslında” dedi.

“Eşime Ses Oldum”

Selda Pekru (40) “Eşime trakeostomi yapılınca konuşamadı. Bu sürede onu ağız okumaları ile anlamaya çalıştım. Anlamaya çalışınca aslında kendiliğinden gelişiyor. Zor durumda kalınca ister istemez öğrendim. Eşime ses oldum. Çocukları ile aylarca konuşamadı. Zaman uzadıkça daha da zorlaşacağını düşündüm. Çocuklar babasını, babası çocuklarını özledi. Görüştüklerinde ben aileme ses oldum. Aralarındaki iletişimi kurdum. Doktorlarımızdan çok memnunuz. Ahmet Emin Bey için burada kaldık. Kendilerine çok teşekkür ederiz” dedi.

“Hissiyatları Yeniden Yerine Gelmeye Başladı”

Uzm. Dr. Ahmet Emin Sönmez “Palyatif bakım kliniğinde bir sebepten ötürü öz bakımını devam ettiremeyen ve bu nedenle yakınlarının bakıma ihtiyaç duyan, ev şartlarında bakımı zor ve uzun süreçler gerektiren hastalara tıbbi tedavi - bakım ve rehabilitasyon hizmetleri sunuyoruz. Güncel bir yaklaşım olarak, Covid-19 enfeksiyonunu ağır geçiren (Post- Covid Sendromu olarak ta adlandırılan) bireylerin enfeksiyon sonrası yeniden gündelik hayatlarına dönüşlerinde rehabilitasyon sağlıyoruz. Bu bağlamda, hastanemize 4 ay önce başvuran hastamız Muammer Bey’e medikal tedavi, rehabilitasyon ve bakım hizmetleri vermekteyiz. Kendisi ani gelişen bir hadise sonucunda yatağa bağımlı hale geldiği için fiziksel ve ruhsal adaptasyon süreçlerinde zor dönemlerden geçti. Hastanemize ilk geldiği dönemlerde beden hareketlerini ve konuşma fonksiyonunu kaybetmişti. Uzun bir süreçte konuşma fonksiyonunu geri kazandırdık. Kollarını artık hareket ettirebiliyor. Bacaklarında dokunmalara küçük yanıtlar almaya başladık. Palyatif bakım hastalarında uzun süreli hastane yatışları kaçınılmaz olduğu için bu durumun ağır psikolojik etkileri de olmakta. Bu psikolojik travmalarla mücadele edebilmek adına hastalara sosyal yaşamlarındakine benzer aktiviteler yaratıyoruz. Hemşiremizle havuz başında sohbet ederken çekilen bu fotoğrafta bu aktivitelerin bir örneği” şeklinde açıklamalarda bulundu.
“Ekip Çalışması Çok Önemli”

YAZIN İDEAL KİLO İÇİN 8 ALTIN ÖNERİ

Dikkat! İnce ve fit görüneceğim derken sağlığınızdan olmayın!

Yaz mevsimi yaklaşırken hızlı zayıflamak, daha ince görünmek amacıyla şok diyetlere başvuranlar dikkat! Beslenme ve Diyet Uzmanı Melike Şeyma Deniz “Sağlıklı diyet; kişinin yaşından metabolizmasına ve sağlık durumuna dek A’dan Z’ye kişiye özgü olmalıdır. Bir kişiye fayda sağlayan diyet, diğer kişiye tam tersine zarar verebilir. Hal böyleyken; kulaktan dolma bilgilerle kısa sürede hızlı kilo verme uğruna başvurulan şok diyetler tam anlamıyla tehlike saçıyor! Özellikle de pandemi sürecinde şok diyetlerle vücudumuzu ihtiyacı olan protein, vitamin, mineral ve antioksidanlardan yoksun bırakmak bağışıklığın çökmesine ve hayati riske yol açabiliyor” diyor. İdeal vücut ağırlığına gelmenin ve bunu korumanın bazı temel kuralları olduğunu vurgulayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Melike Şeyma Deniz, yazın ideal kilo için 8 kuralı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

Uykunuzu düzene sokun 

Son yıllarda yapılan çalışmalar; kısa uyku süresi ile birçok hastalık arasında ilişki olduğunu ortaya koyarken, yetersiz uyumanın kilo kaybını zorlaştırdığını, kilo almayı da kolaylaştırabildiğini gösteriyor. Bunun bir nedeni yetersiz uykunun iştah hormonları üzerindeki etkisi! Yetersiz uyuduğunuzda tokluk sinyallerini yollayan hormon daha az çalışıyor. Ayrıca az uyumak yemek için ayrılabilecek süreyi arttırıyor, gece atıştırmalarına yol açabiliyor. İdeal uyku süresini 6-8 saat olarak düşünebilirsiniz. 

Mutlaka günde 2 litre su için

Vücudu susuz bırakmak vücudun çalışma sisteminde aksamalara neden olur. Baş ağrısı, zihinsel ve fiziksel performansta düşüş, yanlış giden açlık sinyalleri bu aksaklıklardan bazıları. Hem bu problemlerle karşılaşmamak hem de sindirimi ve emilimi kolaylaştırmak, daha rahat tokluk sağlamak için mutlaka 8-10 bardak su içmek gerekiyor. Suyunuzu sıcak veya soğuk içmenizin kilo vermeyi hızlandırma üzerine herhangi bir etkisi yok. 

Sebzeleri sofranızdan eksik etmeyin

Vitamin, mineral, posa kaynağı sebzeler sofraların olmazsa olmazı olmalı. Tüm öğünlerinize mutlaka sebze ekleyin. Sebze tüketmek bağışıklığınızı güçlendireceği gibi, gün içerisinde hem tok tutacak hem de vücudunuzdan ödemlerin atılmasına fayda sağlayacaktır. Sebzeleri; salata, sote, haşlama, zeytinyağlı olarak tüketebilirsiniz. 

Çiğ kuruyemiş yiyin

Ceviz, badem, fındık gibi kuruyemişler tüketmek kaliteli yağ almanızı sağlar ve tokluk süresini uzatır. Ayrıca kötü kolesterolün düşmesine yardımcı olur ve kalp koruyucu özellik gösterir. Kavrulmuş kuruyemişler daha yağlı ve tuzlu olacağı için yediğiniz kuruyemişlerin çiğ olmasına dikkat edin. Bir avuç çiğ kuruyemiş kahvaltıda veya ara öğünlerde çok iyi alternatif olacaktır. Ancak aşırı tüketimden kaçının. 

Ayaküstü atıştırmayın

Ayaküstü atıştırmak neyi ne kadar yediğinizi fark etmenizi engeller, hızlı yemek yemenize neden olabilir. Hızlı yemek ise tokluk hissine ulaşmanızı zorlaştırır. Yiyeceklerinizi küçük tabaklara, küçük kaselere koymanız ne yediğinizi görmek, daha yavaş yemenizi sağlamak, daha çabuk doymak için ve dolayısıyla kilo vermeyi kolaylaştırmak için önemli bir taktiktir. 

Hareket şart!

Beslenme ve Diyet Uzmanı Melike Şeyma Deniz “Pandeminin hayatımıza girmesi ve evde geçirdiğimiz sürenin artmasıyla birlikte fiziksel aktivite düzeyimiz hiç olmadığı kadar düştü. Öte yandan evde hareketi arttırmanın yolları, online dersler, spor videoları çok çeşitlendi ve erişilebilirliği arttı. Evde veya dışarıda mutlaka hareketinizi arttırmalısınız. Dünya Sağlık Örgütü yayınladığı son fiziksel aktivite raporunda yetişkinlere sağlık yararları için haftada 150-300 dk hareket etmeyi öneriyor. Evde veya dışarıda düzenli tempolu yürüyüş, ip atlamak, pilates, yoga, dans gibi sevdiğiniz herhangi bir fiziksel aktiviteyi hayatınıza dahil edin. 

Baharatların gücünden faydalanın 

Zencefil, zerdeçal, karabiber, pul biber, tarçın gibi baharatların bağışıklığı güçlendirmek, kan şekeri kontrolünü sağlamak, iştahı dengelemek, kilo vermeyi hızlandırmak üzerine farklı ve çok yönlü etkileri var. Günlük tuz tüketimi için önerilen günlük miktar 5-6 gram iken yapılan çalışmalar bizim ülkemizde günlük tüketimin 15 gram civarında olduğunu gösteriyor. Baharat kullanmak; tuzu azaltmaya da yardımcı olacaktır. 

Yemek yerken yavaşlayın

Yemek yerken yavaşlamaya çalışın, çiğneme sayısını arttırın. Çalışmalar, yeme hızı azaldıkça yani çiğneme sayısı arttıkça yediğimiz yemeğin miktarının azaldığını ve yemek sonrası tokluğun arttığını gösteriyor. İş yaparken, çalışırken, bir şeyler izlerken yemek yemektense yemeğe belirli bir zaman ayırmanız ve her lokmadan sonra çatalı, kaşığı bırakmanız yavaşlamaya yardımcı olacaktır.

Pandemi Döneminde Normalleşmeye Geçerken Uçak Seferleride Artmalı

Denizli ülkemizde ihracat açısından ilk 10 il, ithalat açısından da ilk 20 il arasında yer almakta olup, gelişmiş tekstil sanayisi, makine imalatı, tarımı, seracılığı ve turizmiyle ülkemizin en gözde illerinden biridir, ülkemize büyük bir katma değer yaratmaktadır.   

Sadece dünya UNESCO doğa ve kültür mirası listesinde olan Pamukkale'yi 2019 yılında 2 milyon 650 bin kişi ziyaret etmiştir. Bu ziyaretçi sayısı ile ülkemizde en çok ziyaret edilen Topkapı Sarayı ve Ayasofya’dan sonra en fazla ziyaret edilen yer hüviyetindedir. 

Gerek sanayi, gerek turizm, gerekse ithalat ve ihracat rakamlarına bakarak Denizli ile rekabet içinde olan Kayseri, Gaziantep gibi illerin Anadolu’dan ticaretin merkezi İstanbul’a uçak ile ulaşım imkânı pandemi döneminden önce Denizli’nin en az 3 katı idi. Rekabet ettiğimiz bu illerin ayrıca aktarmalı olarak Ankara, İzmir, Antalya ve Avrupa ya uçak ile ulaşım imkânlarını da ilave ettiğimiz zaman Denizli ilinin en az 10 katı sayıya sahip uçak ile ulaşım imkanı mevcuttu.

Denizli’ye düzenli bir havayolu taşımacılığı olmadan bile bu kadar yerli ve yabancı ziyaretçi elde edilebiliyorsa, düzenli tarifeli seferler ile ziyaretçi sayısının daha da fazla artacağı aşikâr olup, uçak seferlerinin arttırılması Denizli ticaretine de ciddi katkı sağlayacaktır. 

İlimizde gittikçe daha çok gelişme kaydeden sağlık turizmi ve üçüncü yaş turizmi önümüzdeki yıllarda gelişimini ve sektörel büyümesini ulaşım imkânlarının gelişmesiyle daha da hızlı bir şekilde sürdürebilecektir.

Sanayi, Turizm – havayolu ilişkisi karşılıklı yarara dayanan ve karşılıklı bağımlılık derecesi çok yüksek olan bir eğilim içerisindedir. Bu sektörlerin de yenilik ve gelişmelere açık olması birbirleriyle olan bağlantısını güçlendirmektedir. İlimizin tüm sektörlerde özellikle sanayi, turizm ve sağlık alanında dünya ile rekabet edebilir hale gelebilmesi ilimize düzenlenen sefer sayılarının pandemi döneminden sonra arttırılması ile daha hızlı ve mümkün olacaktır.

Tüm Denizli’nin beklentisi, İstanbul-Denizli arası uçak sefer saatlerinin kullanıma uygun saatlerde belirlenmesi ve en az Gaziantep ve Kayseri gibi Denizli iline uçak sefer sayılarının arttırılmasıdır.

Avantgarde Yalıkavak, güvenli bir tatil deneyimi vadediyor

Özlediğiniz huzur ve yaz komşuluğu Avantgarde Yalıkavak’ta sizi bekliyor. Her sezonun gözdesi Bodrum’un en sakin ve huzurlu koylarından biri olan Küdür’de bulunan Avantgarde Yalıkavak, size o çok özlediğiniz ve beklediğiniz tatili yaşatacak. 2021 yenilikleriyle sezona kapılarını açan olan Avantgarde, sunduğu ‘gerçek’ lüks ve yazlık misali konforun yanı sıra güvenli bir tatil deneyimi vadediyor.

Bu sene hepimiz her zamankinden daha fazla tatil hayaliyle yanıp tutuşurken, sezona kapılarını açan Avantgarde Yalıkavak; sakin ve huzurlu bir deneyim isteyenlere en kusursuz seçeneği sunuyor. Her sezonun değişmeyen gözdesi Bodrum’un en güzel koylarından biri olan Küdür’de bulunan Avantgarde Yalıkavak; sağlığınız için aldığı tedbirlerin eşliğinde, ailenizle birlikte huzurla geçireceğiniz bir tatil vadediyor.

Size eşsiz bir deneyim yaşatacak deniz manzaralı teraslı süitleri ve deluxe konaklama seçenekleriyle sıra dışı bir konfor sunan Avantgarde Yalıkavak; sadece başınızı döndüren manzarası ve odalarıyla değil, sunduğu özel deneyimlerle de fark yaratıyor. Gönül rahatlığıyla bütün kış beklediğiniz tatili yaşamanızı sağlayacak olan Avantgarde, hijyen ve sağlık standartlarını en yüksek seviyede sağlayarak, misafirlerine en güvenli tatili yaşatacak.

Misa Mimarlık dokunuşlarıyla odalarındaki sıcak, doğal ve samimi atmosferi destekleyecek yenilikler yapan Avantgarde Yalıkavak; tüm oda tekstillerinde doğal malzeme ve onlardan ilham alarak kullanılan toprak tonlu keten kumaşları, mercan renkleri ve hasır aksesuarlarla zengileştirdiği dekorasyonuyla fark yaratacak. Otelin vazgeçilmezi olan Lounge alanı ise her sene olduğu gibi canlı, enerjik, trend kumaşlarla renkli ve sıcak havayı otelin diğer alanlarında da devam ettirecek.

Gurme lezzetlerle tatilinizi Ace’leyin

Otelin yeniliklere açık, dünyayı takip ederken yerel malzeme ve tatlardan kopmayan,‘tarladan sofraya’ yaklaşımını benimseyen mutfağından çıkan lezzetler, tatilinizi benzersiz bir lezzet deneyimine dönüştürecek. Deniz kenarındaki manzaralı geniş alanları, çim bahçesi ve göz alıcı sahiliyle sadece damağa da değil, göze de hitap eden Ace Restaurant, baş şefi Hakan Canpolat’ın tarifleriyle bu yazı unutulmaz kılan mekanlardan biri olacak.Her sezon değişen ve yenilenen ‘comfort food’ menüsüyle, mevsimin en güzel ürünlerini gurme tatlara dönüştüren Ace Restaurant&Bar, sadece fine-dining konseptiyle değil, gün boyu sunduğu ‘sin menü’süyle de günün her saatini özel bir lezzet deneyimine dönüştürüyor.

Yazın en iddialı tatları

Mutfak yolculuğunda birçok yabancı şeften aldığı eğitimle Fransız ve dünya mutfağı üzerine yoğunlaşan Avantgarde Collection Patisserie Chef’i Cafer Doğan’ın elinden çıkan benzersiz lezzetlerse, size eşsiz bir deneyim yaşatacak. Özellikle artizan ekşi mayalı ekmekler, bağışıklık güçlendirici  sağlıklı raw tatlıları (hurma, incir, avakoda gibi meyvelerden) ve günün her saatinde sunulan granolalı süzme yoğurtlu ve ballı fresh tatlılar, lezzeti ararken sağlıktan da vazgeçmeyenlerin tercihi olacak. Bu yazın favorisi olmaya aday ızgara ananaslı margarita, tropical extension, tarhunlu gin gibi özel kokteyller ve Avantgarde Collection Yiyecek İçecek Direktörü Zeynep Karakuş’un önerdiği butik Türk şarapları seçkisi, tatil keyfini ikiye katlayacak.

Çocuklara özel sürprizler 

Ailelerin çocuklarıyla keyifli zaman geçireceği Gym Kids alanı, bu yaz yine otelin en iddialı alanlarından biri olacak. Çocuklar, alanında uzman eğitmen kadrosunun öncülüğünde çocuklar yoga, cimnastik, yüzme, zumba, müzik, yemek yapma, geri dönüşüm üzerine eğitimlerine katılabilecek.  
Ayrıca, bu yaz Gymy Kids programı kapsamında bilim, teknoloji, matematik alanında çocuklara yönelik eğitimler hazırlayan Stem@Sylvan, bu dalları çocuklar için eğlenceli ve eğitici aktivitelere dönüştürüyor. Çocukların ilgi alanlarını keşfedip onlara kılavuzluk ediyor. 

Bodrum Contemporary 2021 koleksiyonunu, Avantgarde Yalıkavak’ta keşfedin

Bodrum ve İstanbul’daki tüm şubelerinde misafirlerini sanat dostu kimliğiyle karşılayan Avantgarde Collection, Yalıkavak otelinde meraklılarını her yaz olduğu gibi birbirinden farklı sanatçıların eserleriyle buluşturacak. Sergilenen eserler, Türk Çağdaş Sanatının uluslararası platformda tanıtımı için önemli görevler üstlenen, İstanbul ve Yalıkavak merkezli İSD-ART’ın kurucusu Ayşın İşeri küratörlüğünde bir araya gelecek. Sanatçı Özge Günaydın’ın dünyamızın altıncı büyük kitlesel yok oluş evresinde olduğunu soyu tükenen gergedanlar üzerinden irdeleyen ve gezegenimizin yok oluşuna dikkat çeken kişisel sergisi ‘Rhinos Back in Town’, yaz boyunca sanatseverlerle buluşacak. Eserleri Avantgarde Yalıkavak’ta sergilenecek olan sanatçı Cengiz Yatağan ise kendi bulduğu bir teknikle tuval üzerine farklı malzemeler ve epoksiyi birleştirerek yarattığı, derinliği maksimum seviyede olan resimleriyle sanatseverleri benzersiz bir görsel yolculuğa çıkaracak.

Dinlenirken yenilenin 

Avantgarde Yalıkavak, AC SPA ile dinlenmek ve kendini yenilemek isteyenlere masaj ve aromaterapi seçenekleri sunarken güzellik merkezi ‘BEAUTY LAB’ ile de misafirlerinin cilt yaz güzelliğini tamamlayacak. Açık Hava Sinema & Popcorn Geceleri, bu yıl da Avantgarde’da. Film seçkisi için takipte kalın. Yılın tüm stresini atmanızı sağlayacak sayısız mükemmel detay için Avantgarde Yalıkavak’ın bir tatil deneyiminden fazlasını sunan dünyası, Bodrum’da sizi bekliyor.
 

Ünlü oyuncu Adnan KOÇ'A Plaket

MAHLUKAT filmi için Mardin Ömerli‘de kamera karşısına geçerek Yeni filmini tamamlayan değerli oyuncu Adnan KOÇ'a Ömerli belediye başkanı Sayın Hüsamettin ALTINDAĞ şehrin tanıtımına katkısından dolayı plaket takdim etti. 

16 temmuz'da vizyona girecek olan "MAHLUKAT" filmi çekimleri geçtiğimiz haftalarda tamamlandı.

Daha önce "SİCCİN" filmleriyle ile Türkiye’de ve dünyada büyük yankılar uyandıran Ve yönetmenliğini Alper MESTÇİ'nin yaptığı 

Bu Muhteşem seriden sonra şimdi de "MAHLUKAT " serisi ile vizyona gelecek ilk film merakla bekleniyor.

Mustafa Çakal Bulgaristan Rallisinde beşinci oldu

14 - 16 Mayıs tarihlerinde gerçekleşen 2021 FIA Avrupa Ralli Kupası’nın ikinci ayağı olan Rally Bulgaria’da ülkemizi temsil eden Türk sporculardan Ankutsan A.Ş. kurucu ortağı ve iş insanı Mustafa Çakal, Türkiye’ye ilk kez getirilen Hyundai i20 R5 otomobili ile yarıştı. 

 36 ekibin mücadele ettiği 2 gün süren zorlu rallide, yarışı genel klasman 7'ncisi, ERT 5'incisi olarak bitiren Çakal, 10 – 12 Haziran Bulgaristan Rally Sliven için hazır olduklarını dile getirdi. 

Dünya kültür mirası İzmir’le büyüyecek

Visitİzmir, 30 ilçeyi kapsayan 11 kategori ve 2 bin 300’den fazla noktayla erişime açıldı. İzmir, dijital turizm altyapısını tamamlayan Türkiye’deki ilk şehir oldu. Mobil turizm uygulaması Visitİzmir, 30 ilçeyi kapsayan 11 kategori ve 2 bin 300’den fazla noktayla erişime açıldı. Visitİzmir’de keşfedilebilecek yerlerden biri de UNESCO alanları. Binlerce yıllık görkemli tarihiyle uygarlıklara tanıklık eden İzmir; Efes ve Bergama’dan sonra dört yeni alanın daha UNESCO’nun daimi listesine girmesi için çalışıyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 8 bin 500 yıllık tarihin ve kültürün beşiği İzmir’in potansiyelini dünyaya tanıtmak için çalışmalarını yoğunlaştırdı. Eşsiz konumu, iklimi, doğal alanları, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile dünya coğrafyasında çok önemli yere sahip kentin tanıtım yüzü Visitİzmir mobil uygulaması hayata geçti. İzmir’e dair tüm güncel bilgilerin yer aldığı uygulama, İzmir turizminin dijitalleşmesinde atılan bir adım olması sebebiyle de önemli bir yerde duruyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir Kalkınma Ajansı ve İzmir Vakfı ortaklığında hazırladığı Visitİzmir uygulamasında gastronomiden tarihe, doğadan agroya kadar 11 farklı turizm türünde, 2 bin 300 noktaya ait görsel ve metinsel bilgi yer alıyor. Uygulama, hem Türkçe hem İngilizce olarak App Store ve Google Play üzerinden indirilebiliyor. Visitİzmir’de keşfedilebilecek yerlerden biri de UNESCO alanları… Efes ve Bergama, UNESCO’nun Daimi Listesi’nde yer alırken, Kemeraltı ve çevresini içine alan İzmir Tarihi Liman Kenti, Birgi, Gediz Deltası ve Ceneviz ticaret yolunun parçası olan Foça, Çandarlı ve Çeşme kalelerinin UNESCO Daimi Listesi’ne alınması için çalışmalar devam ediyor. İşte o alanlar:

Antik dünyanın yedi harikasından biri Efes’te

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Efes Antik Kenti, felsefe, bilim, kültür ve sanat alanlarında medeniyetlere öncülük ederdi. Efes Ören Yeri, Meryem Ana Evi, Ayasuluk Tepesi ve St. Jean Bazilikası, Çukuriçi Höyük olmak üzere toplam dört kısımdan oluşan Efes, İzmir’in Selçuk ilçesinde yer alıyor. Antik dünyanın yedi harikasından Artemis Tapınağı’nın yanı sıra Büyük Tiyatro ile Celsus Kütüphanesi burada bulunuyor.

İlk psikiyatri hastanesi: Bergama

UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki bir diğer bölge Bergama, Pergamon Krallığı’nın yönetim merkeziydi. Bergama Akropolü ise içindeki kütüphane binası ile antik dünyada önemli bir eğitim merkezi olarak öne çıkardı. En dik antik tiyatro ile dünyanın ilk psikiyatri hastanesi Asklepion Sağlık Merkezi’ni içine alan Bergama’da tıp ile eczacılığın simgesi olan yılan figürü doğdu ve dünyaya yayıldı.

Saat Kulesi: İzmir Tarihi Liman Kenti

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde İzmir Tarihi Liman Kenti başlığıyla konumlanan bölge Kemeraltı, Kadifekale ve Basmane’yi içine alıyor. Bölgede Konak Meydanı ve Saat Kulesi gibi İzmir’in önemli sembolleri var. Zaman içinde iç limanın dolmasıyla genişleyen, dünyanın en eski ve en büyük açık hava alışveriş merkezlerinden Kemeraltı Çarşısı’nın da bulunduğu alan Konak Pier’den başlayarak Kadifekale’ye kadar uzanıyor.

Doğanın avuçlarında taş evler: Birgi

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ndeki Birgi, yemyeşil bir doğanın avuçlarına yayılan geleneksel ve kültürel mimarisini koruyor. Yüksek taş evleri, türbe ve camileri ile dikkat çeken bölgenin tarihi 5 bin yıl öncesine kadar uzanıyor. İzmir'in Ödemiş ilçesine bağlı Birgi, özellikle geleneksel mimari dokusuyla yoğun ilgi görürken, ziyaretçilerini âdeta zamanda yolculuğa çıkarıyor.

Üç kale: Foça, Çandarlı ve Çeşme

Akdeniz'den Karadeniz'e Kadar Ceneviz Ticaret Yolu'nda Kale ve Sur Yerleşimleri başlığında Türkiye'den farklı noktalarla birlikte yer alan Çandarlı, Çeşme ve Foça kaleleri, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alıyor. Çeşme ile Sakız Adası arasında deniz ticaretinin güvenliği için 15’inci yüzyılda Cenevizliler tarafından inşa edilen Çeşme Kalesi, Sultan 2. Beyazıt zamanında 1508-1509 yıllarında yapılan ilavelerle bugünkü halini almış. Dikdörtgen biçimli kale, altı kulesi ve üç tarafındaki hendeklerle muhteşem bir görüntü sunuyor. İzmir-Bergama karayolu üzerinde yer alan Çandarlı Kalesi tüm görkemiyle bugün hala ayakta duruyor. Çandarlı'nın antik dönemdeki adı Pitane, adını Amazon kraliçesinden alıyor. Kalenin bugünkü planındaki inşasıysa MS 14’üncü yüzyılda Cenevizliler tarafından gerçekleştiriliyor. Eski Foça'da yer alan Beş Kapılar (Foça) Kalesi ise ilçenin önemli tarihi yapılarından biri. Yapımı 11’inci yüzyıla tarihlenen kale, daha sonra Cenevizliler tarafından Doğu Roma İmparatoru Michael Paleologos'tan alınarak onarılmış.

Flamingolar: Gediz Deltası

İzmir’in yanı başında yer alan Gediz Deltası, barındırdığı farklı habitatlar sayesinde binlerce canlıya yaşam ortamı sunan uluslararası öneme sahip nadir sulak alanlardan biri. Yüzlerce kuş ve canlı türüne ev sahipliği yapan Gediz Deltası, dünyadaki flamingo nüfusunun yaklaşık yüzde 10’unu barındırıyor. Türkiye’deki tuz üretiminin yaklaşık üçte birini de karşılayan delta aynı zamanda İzmirli balıkçı ve çiftçilerin de üretim alanı ve uluslararası öneme sahip nadir sulak alanlardan biri olarak öne çıkıyor. Gediz Deltası, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı başvuruyla UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girmeye hazırlanıyor.

D-Marin’in 3 marinası bu yıl da Mavi Bayrak aldı

D-Marin Didim, D-Marin Göcek ve D-Marin Turgutreis Mavi Bayrak Almaya hak kazandı. Uluslararası Mavi Bayrak Jürisi, 2021 yılı Mavi Bayrak ödüllerini açıkladı. Marinalar kategorisinde D-Marin’in Didim, Göcek ve Turgutreis’te bulunan 3 marinası bu yıl da Mavi Bayrak almaya hak kazandı. Bireysel yat kategorisinde Mavi Bayrak dalgalandırmaya hak kazananlar arasında ise D-Marin Göcek’te demirli “Soda” ile D-Marin Turgutreis’te demirli “Xanax” ve “S/Y in Love” tekneleri yer alıyor.

Birinci sınıf tesislerde, üstün kaliteli hizmet anlayışıyla Doğu Akdeniz Çanağı’nın en büyük marina zincirlerinden olan D-Marin’in Didim, Göcek ve Turgutreis marinalarında bu yıl da Mavi Bayrak dalgalanacak. Ayrıca Mavi Bayrak almaya hak kazanan 6 bireysel yat arasında D-Marin Göcek’te demirli “Soda” ile D-Marin Turgutreis’te demirli “Xanax” ve “S/Y in Love” tekneleri de bulunuyor. 

Yüksek kaliteli hizmet anlayışında çevresel duyarlılıkları ön planda tutan D-Marin, doğal hayatı destekleyen ve ekolojik dengeyi gözeten alt yapı sistemleri kullanıyor. Yeşil ve mavinin buluştuğu D-Marin Didim, Göcek ve Turgutreis yüksek çevre, sağlık ve hijyen önlemleriyle misafirlerini ağırlamaya devam ediyor.

Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) koordinasyonunda yürütülen, çevrenin ve halk sağlığının korunmasına yönelik kriterleri barındıran Mavi Bayrak eko-etiketi, bu alanda dünyada halk nezdinde en çok bilinen ve güvenilen program olma özelliğine sahip. Dünyada 49 ülkede uygulanan programa bu yıl Türkiye’den 519 plaj, 22 marina, 6 bireysel yat ve 10 turizm teknesi katılmaya hak kazandı. 

SunExpress, bu yaz Avrupa uçuş ağını genişletiyor

TURİZMİN SESİ

---

SunExpress, 2021 yaz sezonunda Anadolu şehirleri ile Avrupa arasındaki uçuş ağına beş yeni destinasyon ekliyorHavayolu, bu yaz yeni destinasyonlarla beraber, 13 Anadolu şehrini Avrupa’da toplam 16 destinasyona aktarmasız uçuşlarla bağlıyor.. Anadolu ile Avrupa kentleri arasında direkt seferlerle en fazla uçuş sunan havayolu SunExpress, 2021 yaz sezonuyla birlikte uçuş ağına beş yeni rota ekledi:

Eskişehir	Hatay	Malatya	Zonguldak
Brüksel Yeni	Düsseldorf Yeni	Frankfurt Yeni	Düsseldorf Yeni
Düsseldorf Yeni

SunExpress, yaz ayları için sunduğu uçuş programı kapsamında Düsseldorf’a, Zonguldak’tan Mayıs ayı ortası itibarıyla haftada 2 kez uçuş düzenlemeye başlamıştı. Havayolu, Eskişehir ve Hatay’dan ise bu Avrupa kentine Haziran sonu itibarıyla haftada 1 kez sefer düzenlemeye başlayacak. Eskişehir – Brüksel seferleri haftada 3 ve Malatya - Frankfurt seferleri ise haftada 1 kez düzenlenecek.

Almanya, Avusturya ve İsviçre’de toplam 9 nokta ile 13 Anadolu şehri arasında doğrudan bağlantı sunan havayolu, ayrıca Amsterdam, Brüksel, Londra, Paris, Stockholm ve Kopenhag gibi çeşitli Avrupa başkentlerinden Anadolu’daki birçok destinasyona direkt uçuş düzenliyor.

SunExpress misafirleri, sunexpress.com web sitesini veya mobil uygulamasını ziyaret ederek SunExpress’in cazip yaz sezonu tekliflerini inceleyebilirler.

SunExpress’in 2021 yaz sezonunda Anadolu şehirlerinden sunduğu iç ve dış hat uçuşları şu şekilde:

Adan	Ankara	Kayseri	Gaziantep
Antalya	Amsterdam	Amsterdam	Antalya
Brüksel	Berlin	Antalya	Basel
Düsseldorf	Brüksel	Basel	Düsseldorf
Frankfurt	Köln	Köln	Frankfurt
Hannover	Düsseldorf	Düsseldorf	Hannover
İzmir	Frankfurt	Frankfurt	İzmir
Münih	Hannover	Hannover	Stuttgart
Stuttgart	Londra	İzmir	Zürih
	Münih	Münih
	Paris	Stuttgart
	Stuttgart
	Viyana
	Zürih
Erzurum	Eskişehir	Kars	Hatay
İzmir	Brüksel Yeni	İzmir	Antalya Yeni
	Düsseldorf Yeni		Düsseldorf Yeni
			İzmir
Elazığ	Diyarbakır	Konya	Malatya
Düsseldorf	Antalya	Amsterdam	Antalya Yeni
Frankfurt	Düsseldorf	Kopenhag	Düsseldorf
Hannover	Frankfurt	Düsseldorf	Frankfurt Yeni
Stuttgart	Hannover	İzmir	İzmir
	İzmir	Stokholm
		Stuttgart
Samsun	Trabzon	Van	Zonguldak
Antalya	Antalya	Antalya	Düsseldorf Yeni
Düsseldorf	Düsseldorf	İzmir
Frankfurt	Frankfurt
Hannover	İzmir
İzmir	Stuttgart
Stuttgart